*Hikâye* "Anlat hadiiii!" Soğuk kompresi koluna koyarken ofladım. "Ya senin canın acımıyor mu hiç? Geldiğimden beri anlar anlat, şu durumda düşünmen gereken şey ne sence?" "Bırak ona da ben karar vereyim şekerlik, sen otursa anlat artık." Yine oflayarak önünde oturdum. "İtiraf etti." "Neyi?" "Beni.. beni seviyormuş." "Ne?!!" "Bağırma ya." "Sonra ne oldu?" "Sonra.. ya şöyle oldu, biz konuşuyorduk.. ben senin için neyim diye sordum, o da benim için çok değerlisin dedi. Sonra beni.. öptü," "Ne ne ne? Dudağından???" "Hmhm. Benim için değerlisin derken bahsettiğim değeri yanlış anlamanı istemiyorum, seni seviyorum dedi. Ben birşeyler söyleyecekken sen aradın.." "Ben mi? Yuh ama ya çüş ben inanmıyorum yapmamışımdır böyle bir gıcıklık hayır!" Kendime engel olamadan güldüm. "Ya saçmalama. Bende gitmem gerek dedim seni bırakayım falan dedi ama evlerimiz ters olduğu için kabul etmedim, sonra kaçtığımı sanar diye.. öptüm öyle gittim." "Dudağından?" "Hayır." "Ama niye ya?!" "Ya dudağından öpsem bu kesin bir cevap olurdu, ben bir cevap vermedim ki ona." "Neden ama?" "Çünkü.. düşünmem gerektiğini düşündüm." "Neyi düşüneceksin ya?" "Unnie, lütfen." "Bebeğim, düşünecek birşey yok ki. Kabul et, olursa olur olmazsa ayrılırsınız zaten." "Ama.." "Hadi düşün, madem düşünmeye ihtiyacın var düşünelim. Taehyung nasıl biri?" "Soğuk şerefsizin teki." "Hii, Jin çok ayıp!" "Ya ne biçim konuşuyorsun sen!" "Ne oluyor ya ne kızıyorsunuz?" "Kuzeninin kocası hakkında düzgün konuş." "Ne-ne- neyi anlamadım ne?" "Unnie.." "Taehyung chaeyeong'a aşık olduğunu itiraf etmiş ve chaeyeong kesin bir cevap vermese de giderken onu öpmüş!" Jin aniden kendini yere atarak bayılmış numarası yaparken soyaa kahkahalara boğulmuştu. "Ayy sevgili olacaklar Jin mutluluktan bayıldın dimii??" "Ne demezsin ama! Kızım siz ne ara öyle aşık maşık oldunuz ya?" "Bilmiyorumki bende." "Ya olmuşlar işte sen ne şey yapıyorsun onu. Ee kabul edeceksin dimi?" İkisinin de meraklı bakışları beni bulduğunda nefesimi korkakça verdim. "Bilmiyorum." "Et et." "Et yanlısı olursa döverim." "Ne biçim konuşuyorsun deve?" "Tamam, belki sorunları şiddet yoluyla çözmeyi tercih etmeyen bir insan olabilirim, ama yanlışını göre de değişir sonuçta. Yani benim burada bahsettiğim yanlış, büyük bir yanlış." Jin konuşmasını bitirdiğinde telefonunu eline alıp ekrana gömüldü. Soyaa dikkatini yeniden bana verdi. "Bebeğim, taş gibi adam, davranışlarında da sorun yok, ne istiyorsunki daha? Sende sevmiyor musun sanki?" "Ben.. ya bilmiyorum unnie, üstüme gelmesen?" "Of.. tamam peki üstüne gelmeyeceğim ama sende iyice düşü.." "Jungkook müsaitseniz size geçmiş olsuna gelelim hyung yazmış." "Müsaitiz!" Soyaa benden önce cevap verdi. "Taehyung'ta gelecek mi?" Diye sormayı da es geçmedi. "Bilmiyorum soyaa. Sormadım, soramam." "Tamam ya, neyse şöyle gelsinler müsaitiz." Jin kafasını sallayarak onayladı. "Sende kalk üstünü değiştir." "Ben mi?" "Yok, ben." "Ya ne üstümü değiştirmesi unnie iyiyim işte böyle." "Pijama takımıyla?" "Ne varmış?" "Birşey yok." Desede aklıma takılmıştı, kafamı eğip pijamama baktım. "Yok vazgeçtim, birşey var. Pijama takımı da değil bu gecelik. Kız taehyung'un önüne böyle çıkman için erken!" "Ya ne saçmalıyorsun unnie gecelik falan değil bu!" Klasik didişmelerle geçen bir saattin ardından yine salonda oturuyorduk. Ben üstünü değiştirmiştim, altımda rahat gri bir eşofman, üstüme de askılı bir crop giymiştim, crop hello kitty baskısına sahipti.
"Tanıştığıma memnun oldumm bende jungkook, bu da öz mü öz abim namjoon, bu da taehyung." "Bizimde dilimiz var." "Klasik abim. Boşverelim biz onu. Geçmiş olsun ya nasıl oldu kaza?" "Bende anlamadım ki." Hemen yanımda oturan taehyung sessizce nefes vererek bana yaklaştı. "Soyaa'nın kaza haberini aldıktan sonra çok telaşlı görünüyordun, yakın arkadaş olmalısınız." "Evet.. öyleyiz." Benden bağımsız da sesim kısık, çekingen çıkıyordu. Hiçbirşey olmamış gibi davranmak yapabildiğim birşey değildi. Konuşmamız gerektiğinin farkındaydım. Taehyung benim üstüme gelmemek için, baskı yapmak istemediği için birşey olmamış gibi konuşmayı deniyordu. "Taehyung." Dedim ani bir kararla. "Biraz konuşalım mı?" Birkaç saniye birşey demeden baktı yüzüme, hemen sonra kafasını usulca sallayarak onayladı beni. Ayağa kalktım, soyaa ile göz göze geldiğimde heyecanla bize baktığını gördüm. Bana bakıp göz kırpıp dikkatini başka birşey verdiğindd boğazımı kısıkça temizleyip bahçenin yolunu tutmuştum. Arka bahçeye çıktığımız da bahçe koltuğuna yöneldim. Taehyung benden daha rahat olduğunu belli eden hareketleriyle tek kişilik bahçe salıncağına oturdu. "Emin misin?" "Seni sevdiğimden mi?" "Evet. Belki takıntı, belki hayranlık.. duygularının seni yanıltmadığından emin misin?" "Birini dış görünüşü için seversen takıntıdır, birini tavırları, davranışları için seversen bu hayranlıkır, ama şayet birini herşeyiyle seversen, bu aşktır. Duygularım beni bir kere yanılttı chaeyeong, yanıldım, sevdiğimi sandım, sevdiğini sandım, sonra sarsıldım ve yıkıldım. Gerçek aşk nedir araştırdım, öğrendim. Bir daha aşık olmak istemedim. Büyük konuştum, bir daha kimseyi asla sevmeyeceğim dedim. Aşk geçici birşey, önemsiz birşey dedim. Sonra senden hoşlanmaya başladım, kabul etmedim, kendime bile itiraf etmedim. Bilahare yeniden araştırdım, yine yanılıyorum diye düşündüm. Ama fark ettim ki ben sana aşık olmuştum. Farkında olamadan yine aşka teslim olmuştum, sorun değildi.. bir hikâyem daha olacaksa seninle olmasını isterim. Belki olmayacak, belki sevmiyorsun beni ama kırmamak için kabul edeceksin, ya da isteyeceksin ama zamanla usulca bitecek hoşlantın. Bilmiyorum ama yaşayarak öğrenmek istiyorum." Konuşurken usulca ayağa kalkmış, yavaş adımlarla yanıma geldikten sonra hemen yanıma oturmuştu. Nabzım hızlanırken sessizce onu dinlemiştim. Gözlerimin içine öyle emin bakıyordu ki elim ayağım birbirine dolanıyordu, kucağımda ki ellerim rahat durmuyor, ya tırnaklarımı ovalıyor, ya da parmaklarımı tırmalıyordum. Konuşması bittiğinde de birşeyi değişmedi. "Buna nasıl cevap verebileceğimi bilmiyorum," Kısa bir süre ne diyebileceğimi düşünsemde tam anlamıyla istediğim o cümleyi bulamamıştım. Düşünmeden hareket ederek içimde ki sesi dinlemeye karar verdim. "Sorun değil, sadece.." Taehyung konuşmasının devamını getiremeden dudaklarına yapıştığım da susmak zorunda kalmıştı. Temas eden dizlerimizin üzerinde ellerimizi buluşturdum. Diğer elim boynuna dolandı. Ensesinde ki saçları okşarken dudaklarımı oynattım. Kısa süre sonra geri çekildim. "Kelimelerle kendimi ifade etmek çok zor. Bu yeterli olur mu?" Taehyung sırıttı ve kaslarını 'olmaz' anlamında indirip kaldırdı. "İtiraf et." Tamam.. söylemek en fazla ne kadar zor olabilirdi ki? "Bende seni seviyorum taehyung, sana aşığım." Aniden patlatılan iki konfeti ile ikimizde irkilmiştik. "Wuuuu!" "Aç aç aç aç gelsin güzel bir müzik!" "Piyanist bana bırak!" "Bacım kutluluklar dilerim mutlu olsun." "Ben sana demedim mi aşıksın diye! Dedim işte inkar ettin tehtid ettin ama ne oldu sonunda böyle paşa paşa itiraf edersin işte birde öpüyor ya Allahhh! Gel nuna gel bende oynicam!" "Siz nereden buldunuz konfetileri ya?" "Sana sürpriz yapıcam diye ben almıştım ya bebişkom, ama yapamayınca kalmıştı." "Siz bizi mi dinliyordunuz?" "İzliyorduk ve dinliyorduk." Jin cevap verdiğinde kafamı eğip ellerimle yüzümü kapattım. Tanrım, taehyung'u öptüğünü görmüşlerdi! Benim bu hareketine karşılık hepsi gülerken taehyung bana sıkıca sarılıp göğsüne sokulmama izin vermişti. "Utanma sevgilim daha çok görürler öpüştüğümüzü." "Taehyungg.." *Finall Allah'ım bismillah içime sinmedi ama artık bitsin yeter ya bıktım usandım! İsterseniz özel bölümler yapabilirim ama bir süre sonra. Diğer hikâyeyi de final yapayım yeni serilere başlayacağız inşallah. Umarım beğenirsiniz yorumlarınızı bekliyorumm* 💖🌸🩷🌷 *Like tuşuna basmayı unutmayınn*
"her güzel şeyin bir sonu vardır" off ya çok güzeldi,muhteşem bir serinin sonuna geldik yeni seriler bekliyoruzzz🥺💕
@@Zoe-writer emin ol çok güzel seriler gelecekk🤍
@Nilesjm evett eminim bebeğim💕
@@Zoe-writer 🩷🌸
Ay sonu çok güzeldi LFKFKFLDFK Bayıldım hayatım ellerine sağlık💋💖
@@Hayalls0 teşekür ederim prensesim🩷🌸
*Hikâye*
"Anlat hadiiii!"
Soğuk kompresi koluna koyarken ofladım.
"Ya senin canın acımıyor mu hiç? Geldiğimden beri anlar anlat, şu durumda düşünmen gereken şey ne sence?"
"Bırak ona da ben karar vereyim şekerlik, sen otursa anlat artık."
Yine oflayarak önünde oturdum.
"İtiraf etti."
"Neyi?"
"Beni.. beni seviyormuş."
"Ne?!!"
"Bağırma ya."
"Sonra ne oldu?"
"Sonra.. ya şöyle oldu, biz konuşuyorduk.. ben senin için neyim diye sordum, o da benim için çok değerlisin dedi. Sonra beni.. öptü,"
"Ne ne ne? Dudağından???"
"Hmhm. Benim için değerlisin derken bahsettiğim değeri yanlış anlamanı istemiyorum, seni seviyorum dedi. Ben birşeyler söyleyecekken sen aradın.."
"Ben mi? Yuh ama ya çüş ben inanmıyorum yapmamışımdır böyle bir gıcıklık hayır!"
Kendime engel olamadan güldüm.
"Ya saçmalama. Bende gitmem gerek dedim seni bırakayım falan dedi ama evlerimiz ters olduğu için kabul etmedim, sonra kaçtığımı sanar diye.. öptüm öyle gittim."
"Dudağından?"
"Hayır."
"Ama niye ya?!"
"Ya dudağından öpsem bu kesin bir cevap olurdu, ben bir cevap vermedim ki ona."
"Neden ama?"
"Çünkü.. düşünmem gerektiğini düşündüm."
"Neyi düşüneceksin ya?"
"Unnie, lütfen."
"Bebeğim, düşünecek birşey yok ki. Kabul et, olursa olur olmazsa ayrılırsınız zaten."
"Ama.."
"Hadi düşün, madem düşünmeye ihtiyacın var düşünelim. Taehyung nasıl biri?"
"Soğuk şerefsizin teki."
"Hii, Jin çok ayıp!"
"Ya ne biçim konuşuyorsun sen!"
"Ne oluyor ya ne kızıyorsunuz?"
"Kuzeninin kocası hakkında düzgün konuş."
"Ne-ne- neyi anlamadım ne?"
"Unnie.."
"Taehyung chaeyeong'a aşık olduğunu itiraf etmiş ve chaeyeong kesin bir cevap vermese de giderken onu öpmüş!"
Jin aniden kendini yere atarak bayılmış numarası yaparken soyaa kahkahalara boğulmuştu.
"Ayy sevgili olacaklar Jin mutluluktan bayıldın dimii??"
"Ne demezsin ama! Kızım siz ne ara öyle aşık maşık oldunuz ya?"
"Bilmiyorumki bende."
"Ya olmuşlar işte sen ne şey yapıyorsun onu. Ee kabul edeceksin dimi?"
İkisinin de meraklı bakışları beni bulduğunda nefesimi korkakça verdim.
"Bilmiyorum."
"Et et."
"Et yanlısı olursa döverim."
"Ne biçim konuşuyorsun deve?"
"Tamam, belki sorunları şiddet yoluyla çözmeyi tercih etmeyen bir insan olabilirim, ama yanlışını göre de değişir sonuçta. Yani benim burada bahsettiğim yanlış, büyük bir yanlış."
Jin konuşmasını bitirdiğinde telefonunu eline alıp ekrana gömüldü. Soyaa dikkatini yeniden bana verdi.
"Bebeğim, taş gibi adam, davranışlarında da sorun yok, ne istiyorsunki daha? Sende sevmiyor musun sanki?"
"Ben.. ya bilmiyorum unnie, üstüme gelmesen?"
"Of.. tamam peki üstüne gelmeyeceğim ama sende iyice düşü.."
"Jungkook müsaitseniz size geçmiş olsuna gelelim hyung yazmış."
"Müsaitiz!"
Soyaa benden önce cevap verdi.
"Taehyung'ta gelecek mi?"
Diye sormayı da es geçmedi.
"Bilmiyorum soyaa. Sormadım, soramam."
"Tamam ya, neyse şöyle gelsinler müsaitiz."
Jin kafasını sallayarak onayladı.
"Sende kalk üstünü değiştir."
"Ben mi?"
"Yok, ben."
"Ya ne üstümü değiştirmesi unnie iyiyim işte böyle."
"Pijama takımıyla?"
"Ne varmış?"
"Birşey yok."
Desede aklıma takılmıştı, kafamı eğip pijamama baktım.
"Yok vazgeçtim, birşey var. Pijama takımı da değil bu gecelik. Kız taehyung'un önüne böyle çıkman için erken!"
"Ya ne saçmalıyorsun unnie gecelik falan değil bu!"
Klasik didişmelerle geçen bir saattin ardından yine salonda oturuyorduk. Ben üstünü değiştirmiştim, altımda rahat gri bir eşofman, üstüme de askılı bir crop giymiştim, crop hello kitty baskısına sahipti.
"Tanıştığıma memnun oldumm bende jungkook, bu da öz mü öz abim namjoon, bu da taehyung."
"Bizimde dilimiz var."
"Klasik abim. Boşverelim biz onu. Geçmiş olsun ya nasıl oldu kaza?"
"Bende anlamadım ki."
Hemen yanımda oturan taehyung sessizce nefes vererek bana yaklaştı.
"Soyaa'nın kaza haberini aldıktan sonra çok telaşlı görünüyordun, yakın arkadaş olmalısınız."
"Evet.. öyleyiz."
Benden bağımsız da sesim kısık, çekingen çıkıyordu. Hiçbirşey olmamış gibi davranmak yapabildiğim birşey değildi. Konuşmamız gerektiğinin farkındaydım. Taehyung benim üstüme gelmemek için, baskı yapmak istemediği için birşey olmamış gibi konuşmayı deniyordu.
"Taehyung."
Dedim ani bir kararla.
"Biraz konuşalım mı?"
Birkaç saniye birşey demeden baktı yüzüme, hemen sonra kafasını usulca sallayarak onayladı beni. Ayağa kalktım, soyaa ile göz göze geldiğimde heyecanla bize baktığını gördüm. Bana bakıp göz kırpıp dikkatini başka birşey verdiğindd boğazımı kısıkça temizleyip bahçenin yolunu tutmuştum. Arka bahçeye çıktığımız da bahçe koltuğuna yöneldim. Taehyung benden daha rahat olduğunu belli eden hareketleriyle tek kişilik bahçe salıncağına oturdu.
"Emin misin?"
"Seni sevdiğimden mi?"
"Evet. Belki takıntı, belki hayranlık.. duygularının seni yanıltmadığından emin misin?"
"Birini dış görünüşü için seversen takıntıdır, birini tavırları, davranışları için seversen bu hayranlıkır, ama şayet birini herşeyiyle seversen, bu aşktır. Duygularım beni bir kere yanılttı chaeyeong, yanıldım, sevdiğimi sandım, sevdiğini sandım, sonra sarsıldım ve yıkıldım. Gerçek aşk nedir araştırdım, öğrendim. Bir daha aşık olmak istemedim. Büyük konuştum, bir daha kimseyi asla sevmeyeceğim dedim. Aşk geçici birşey, önemsiz birşey dedim. Sonra senden hoşlanmaya başladım, kabul etmedim, kendime bile itiraf etmedim. Bilahare yeniden araştırdım, yine yanılıyorum diye düşündüm. Ama fark ettim ki ben sana aşık olmuştum. Farkında olamadan yine aşka teslim olmuştum, sorun değildi.. bir hikâyem daha olacaksa seninle olmasını isterim. Belki olmayacak, belki sevmiyorsun beni ama kırmamak için kabul edeceksin, ya da isteyeceksin ama zamanla usulca bitecek hoşlantın. Bilmiyorum ama yaşayarak öğrenmek istiyorum."
Konuşurken usulca ayağa kalkmış, yavaş adımlarla yanıma geldikten sonra hemen yanıma oturmuştu. Nabzım hızlanırken sessizce onu dinlemiştim. Gözlerimin içine öyle emin bakıyordu ki elim ayağım birbirine dolanıyordu, kucağımda ki ellerim rahat durmuyor, ya tırnaklarımı ovalıyor, ya da parmaklarımı tırmalıyordum. Konuşması bittiğinde de birşeyi değişmedi.
"Buna nasıl cevap verebileceğimi bilmiyorum,"
Kısa bir süre ne diyebileceğimi düşünsemde tam anlamıyla istediğim o cümleyi bulamamıştım. Düşünmeden hareket ederek içimde ki sesi dinlemeye karar verdim.
"Sorun değil, sadece.."
Taehyung konuşmasının devamını getiremeden dudaklarına yapıştığım da susmak zorunda kalmıştı. Temas eden dizlerimizin üzerinde ellerimizi buluşturdum. Diğer elim boynuna dolandı. Ensesinde ki saçları okşarken dudaklarımı oynattım. Kısa süre sonra geri çekildim.
"Kelimelerle kendimi ifade etmek çok zor. Bu yeterli olur mu?"
Taehyung sırıttı ve kaslarını 'olmaz' anlamında indirip kaldırdı.
"İtiraf et."
Tamam.. söylemek en fazla ne kadar zor olabilirdi ki?
"Bende seni seviyorum taehyung, sana aşığım."
Aniden patlatılan iki konfeti ile ikimizde irkilmiştik.
"Wuuuu!"
"Aç aç aç aç gelsin güzel bir müzik!"
"Piyanist bana bırak!"
"Bacım kutluluklar dilerim mutlu olsun."
"Ben sana demedim mi aşıksın diye! Dedim işte inkar ettin tehtid ettin ama ne oldu sonunda böyle paşa paşa itiraf edersin işte birde öpüyor ya Allahhh! Gel nuna gel bende oynicam!"
"Siz nereden buldunuz konfetileri ya?"
"Sana sürpriz yapıcam diye ben almıştım ya bebişkom, ama yapamayınca kalmıştı."
"Siz bizi mi dinliyordunuz?"
"İzliyorduk ve dinliyorduk."
Jin cevap verdiğinde kafamı eğip ellerimle yüzümü kapattım. Tanrım, taehyung'u öptüğünü görmüşlerdi! Benim bu hareketine karşılık hepsi gülerken taehyung bana sıkıca sarılıp göğsüne sokulmama izin vermişti.
"Utanma sevgilim daha çok görürler öpüştüğümüzü."
"Taehyungg.."
*Finall Allah'ım bismillah içime sinmedi ama artık bitsin yeter ya bıktım usandım! İsterseniz özel bölümler yapabilirim ama bir süre sonra. Diğer hikâyeyi de final yapayım yeni serilere başlayacağız inşallah. Umarım beğenirsiniz yorumlarınızı bekliyorumm* 💖🌸🩷🌷 *Like tuşuna basmayı unutmayınn*
Final yazısını görğnce bir değişik oldum...
@@Hayalls0 üzülme dediğim gibi arada özel bölüm yaparım ama bende bir değişik oldum sonunda bitti yani buraya kadarmış🥺