rıza mühendisliği olayına girecek sandım. insanların rasyonel değil de irrasyonel kararlar vermeleri ve kalabalıkların bu bug'ının onları gütmek isteyenler tarafından suistimal edilmesi falan. Russell'ın bahsettiği arzuları yerine getirme güdüsü de nihayetinde genelde rasyonel gerekçelere dayanmıyor. Bu insanlar niye böyle :)
Dayanıyor be abim psikoloji o kadar iyi değiniyor ki buna carl jung sigmund freud neler neler yazdılar yavaş yavaş gelişiyor işte,bizimde rasyonel olmaya ihtiyacımız var günümüze kadar irrasyonel düşündükte ne oldu birbirmizi kestik savaşlar çıkardık doğayı katlettik büyü dedik din dedik birazda rasyonel olalım ne kaybederiz ki bilimsel ve rasyonel olmakla ne kaybettikki burdada kaybedelim
Russel i analatik felsefenin kurucusu olduğu ve Felsefe alanında iyi yapıtlar çıkardığı için büyük bir saygı duyuyorum ama keşke bilimci olmasaydı ve hiristiyanliga doğru bir eleştiri yapsaydı, neden hiristiyan değilim adlı kitabi beni hayal kırıklığına uğrattı, Video güzel olmuş admin, böyle devam...
Russell büyük bir çelişkiye düşüyor bence. Hem siyasetin bir bilim olarak ele alınmasını istiyor hem de insan eylemlerinin kaynağına derinlemesine inmesini istiyor. Siyasi düşünce veya siyaset teorisi bütünsel bir rasyonellikten ve nesnel düşüncelerden meydana gelmemiştir. Eğer birden fazla siyasi ideoloji varsa bu, farklı bireylerin farklı çözümlemelerle insanı ve onun siyasi, psikolojik ve sosyolojik eylemlerini dikkate almasından kaynaklıdır. Bu eylemler, bilimden bağımsızdırlar ve bireyseldirler. Daha sonra hem toplumsallaşırlar hem de kitleselleşirler. Nitekim en demokratik toplumda bile ırkçılık, faşizm, terözizm vb. olaylar yaşanmaktadır. Yani bu eylemleri ve çeşitli ideolojileri destekleyenler, toplumda kitlesel olarak mevcutturlar. Bireysel eylemlerden toplumsal fikirler ve eylemler meydana gelir. Eğer Russell'ın dediği gibi bilimsel ve değişmez bir siyasi tavrı, bu denli bölünmüş ve taraflara ayrılmış bir sisteme kabul etmeye çalıştırırsanız, kitlelerin isyanından ve bundan doğacak olan kaostan başka bir şey elde edemezsiniz. Russell ve onun gibilerin dünyayı otomatik ve kusursuz biçimde işleyen bir karınca yuvasına çevirmek istedikleri apaçık ortada (A. Huxley). Gülünç olan ise bunu demokrasiyi kullanarak yapmaya çalışıyorlar.
Siyaset bilimsel olmazsa dine(ideolojileride katabiliriz buna) dayalı olur oda bir kaç densizin eğitimsiz insanlara hükmetmesine sebep olur "psikoloji" dediğin kavramlar arasında bilimin kurallarından en çok etkilenen bir dal fakat psikoloji bilimsel olmasa büyüler cinler periler masallar çekirdek kola gibi satılır önceden olduğu gibi insanlar yaptıklarında anlam aramaz veya üzerine düşmez üstümde nazar var biri büyü yaptırmış gibi saçma sapan şeyler üstünde düşünür bilim bir şeyi yol ve yordamla yapma işidir siyaset, hükmetmeye dayalı bir disiplinken buna birinin göz kulak olması gerekir yoksa demokrasi adı altında günümüzdede olduğu gibi güzel süslü kelimerlerle insanlara hükmetmek saraylarda yaşamak kin ve nefreti yaymak hiç zor olmayan şeyler o yüzden bırak bilim siyasetin kulağından tutsun baksana etrafına siyasetin bizi getirdiği hale düştüğümüz duruma çok ekmek yemeliyiz fakat ekmeği pişireceğimiz fırınımız bilim olmalı bence sayın dostum
Bu arada değinmek isterim günümüzde siyaset bilimsel felan değil diyen kendini kandırır einstein ve russelin şu görüşte olduğunu okumuştum tek bir dünya devleti altında milletleri birleştirmek ve ayrılıklara yer vermemek bana çok yakın geldi bu görüş ve şunada değinmek isterim çok riskli görünsede bilim asla mantık süzgecinden geçmeyen şeyleri bize sunmaz sülalesi ve kendi ingilterenin önde gelen siyaset,felsefe ve matematikçilerinden oluşan bir ailenin sözleri bizim için çok değerli olmalı diye düşünüyorum insanlar savaşıyor insanlar birbirinden üstün olduğunu iddia ediyor bunu milliyetçilik diyerek süslü hale getirip önümüze koyuyorlar doğaya zarar veriyoruz fakat yinede bilimsel olmak bunlardan daha büyük bir sorun gibi gözüküyorsa bence zihnimizde yatan daha derin bir düşünce olmalı bizi bu görüşlere sürükleyen
@@omerfarukgul245 Ben şahsen senin soylediklerine katılıyorum. Dünya yüzyıllar boyunca dini/politik veya ideolojik kavramlar kullanılarak kaosa sürüklendi. Bazen de devrimler meydana geldi. Ancak benim söylemek istediğim şey biraz da bilimle ilişkili. Entropi yasasını dikkate almak gerektiğine inanıyorum. Tabii ki şu ana kadar oluşturulmuş en iyi sistem demokrasi olabilir. Ancak demokrasiye inananlar demokrasinin belli bir süre sonra tam düzeni saglayabilecegine inanıyor. Yani en aza indirilmiş düzensizliği düzen zannediyorlar veya öýle adlandırıyorlar. Diyelim ki tek dünya devleti meydana geldi. Bunun sonucunda terörizm, ırkçılık vb. oluşumlar son bulacak mı? Tabii ki hayır. Yani demek istediğim insanları bu oluşumlara katılmaya iten güdü son bulmayacak. Bu güdü de insanlık tarihinden bu yana var ve var olmaya da devam edecek. Düşünsene dünya üzerindeki tüm insanlari yok ediyorsun. Tüm değer yargıları vb. ortadan kalkıyor. Böylelikle bizim içerisinde bulunduğumuz kaos bizim için son buluyor. Ancak gezegen Güneş'in etrafında dönmeye, hayvanlar ise yaşamlarına belli adaptasyon sorunları dışında devam edecek. Yani insanların sorunu, belleğinde ve genlerinde barındırdığı iyi veya kötü hisleri toplumsallaştırmaya meyilli olmalarıdır. Ve bu düşünceler ister iyi ister kötü olsun toplumda hem olumlu karşılık hem de olumsuz bir karşılık alır. Böylece gecmiş yüzyıllarda olduğu gibi büyük devrimler ve savaşımlar meydana gelir.
@@hermestrismegistus2038 "sorunun kendisi insan" sözünü benimsiyorsun bencede öyle fakat psikolojik olarak insanın kişiliği ve değer yargılarını genler 1/10 etkiliyorsa çevre(toplum,aile vs.) ve doğa 9/10 etkiliyor biz çevreyi bilimsel olarak bir şekilde adapte edebilirsek bizden sonraki nesillere kalıtım olarak yansıttığımız değerler düzeltilebilir veya en aza indirgenebilir diye düşünüyorum hiçbir şey yoktan var olmadığı gibi vardanda yok olamaz illaki terörler savaşlar veya suçlar olacak ama bunları en aza indirme şansımız var eğer bu şekilde yola çıkarsak başarı bence kaçınılmaz en azından denemiş oluruz fakat günümüzde hem çevre hem genlerimizden aldığımız şeyler inanılmaz derecede yıkım içeriyor insanlar yaşam hakkında düşünmüyor artık sanat icra edebilen bir varlık olan biz neredeyse 1900-1960larde kaldık bir sistem oluşturduk kendimize bunun yanlış olduğunu kabul etmemekte o kadar ısrarcıyız ki bizden sonraki nesiller için bırakacağımız dünya hiç iç açıcı değil bu dünyaya bir çocuk bahşetmek artık bana çok uzak geliyor bir yerden başlamamız lazım en azından senin ve benim bunları düşünmem bile bir başlangıç olabilir
@@omerfarukgul245 söylediklerine katılıyorum. Yani biz kendi halimize yanarken çocuklarımızın, torunlarımızın haliini düşünmek istemiyorum. Eğer teknoloji ve bilim gerçek anlamda sürdürülebilir, doğayla uyumlu ve insan merkezli bir ilerleme hedefindeyse ve bu hedefini gerçekleştirebilirse, belki bugün kurduğum karamsar cümlelerden pişmanlık duyacağım. Umarım pişman olurum. Çünkü ben de güzel ve mutlu yarınlara uyanmayı isterim. Bu keyifli ve bilgilendirici diyalog için sana teşekkür ederim kardeşim. Hakkımızda hayırlısı.
Lord'umuz yine döktürmüş. 'bir çuval tahıl' yerine bir paket 'makarna ' olsaydı çok etkili ve dokunaklı olurdu . Emeğinize sağlık ☺️🙏.
Piyasayı bozdu resmen :)
Marguerite Yourcenar paylaşımı bekliyoruz Ümit hocam. Sağolun varolun her şey için sonsuz teşekkürler.
Elinize sağlık kanalınızı çok seviyorum ☺️👏🏻
Kral eline sağlık
rıza mühendisliği olayına girecek sandım. insanların rasyonel değil de irrasyonel kararlar vermeleri ve kalabalıkların bu bug'ının onları gütmek isteyenler tarafından suistimal edilmesi falan.
Russell'ın bahsettiği arzuları yerine getirme güdüsü de nihayetinde genelde rasyonel gerekçelere dayanmıyor.
Bu insanlar niye böyle :)
Dayanıyor be abim psikoloji o kadar iyi değiniyor ki buna carl jung sigmund freud neler neler yazdılar yavaş yavaş gelişiyor işte,bizimde rasyonel olmaya ihtiyacımız var günümüze kadar irrasyonel düşündükte ne oldu birbirmizi kestik savaşlar çıkardık doğayı katlettik büyü dedik din dedik birazda rasyonel olalım ne kaybederiz ki bilimsel ve rasyonel olmakla ne kaybettikki burdada kaybedelim
Russell, abartısız söylüyorum (kendi çıkarımım), bana göre bu dünyada tanıdığım, okuduğum, takip ettiğim gelmiş geçmiş en zeki insan. 🙌
🌻🙏🏻
Russel i analatik felsefenin kurucusu olduğu ve Felsefe alanında iyi yapıtlar çıkardığı için büyük bir saygı duyuyorum ama keşke bilimci olmasaydı ve hiristiyanliga doğru bir eleştiri yapsaydı, neden hiristiyan değilim adlı kitabi beni hayal kırıklığına uğrattı,
Video güzel olmuş admin, böyle devam...
Russell büyük bir çelişkiye düşüyor bence. Hem siyasetin bir bilim olarak ele alınmasını istiyor hem de insan eylemlerinin kaynağına derinlemesine inmesini istiyor. Siyasi düşünce veya siyaset teorisi bütünsel bir rasyonellikten ve nesnel düşüncelerden meydana gelmemiştir. Eğer birden fazla siyasi ideoloji varsa bu, farklı bireylerin farklı çözümlemelerle insanı ve onun siyasi, psikolojik ve sosyolojik eylemlerini dikkate almasından kaynaklıdır. Bu eylemler, bilimden bağımsızdırlar ve bireyseldirler. Daha sonra hem toplumsallaşırlar hem de kitleselleşirler. Nitekim en demokratik toplumda bile ırkçılık, faşizm, terözizm vb. olaylar yaşanmaktadır. Yani bu eylemleri ve çeşitli ideolojileri destekleyenler, toplumda kitlesel olarak mevcutturlar. Bireysel eylemlerden toplumsal fikirler ve eylemler meydana gelir. Eğer Russell'ın dediği gibi bilimsel ve değişmez bir siyasi tavrı, bu denli bölünmüş ve taraflara ayrılmış bir sisteme kabul etmeye çalıştırırsanız, kitlelerin isyanından ve bundan doğacak olan kaostan başka bir şey elde edemezsiniz. Russell ve onun gibilerin dünyayı otomatik ve kusursuz biçimde işleyen bir karınca yuvasına çevirmek istedikleri apaçık ortada (A. Huxley). Gülünç olan ise bunu demokrasiyi kullanarak yapmaya çalışıyorlar.
Siyaset bilimsel olmazsa dine(ideolojileride katabiliriz buna) dayalı olur oda bir kaç densizin eğitimsiz insanlara hükmetmesine sebep olur "psikoloji" dediğin kavramlar arasında bilimin kurallarından en çok etkilenen bir dal fakat psikoloji bilimsel olmasa büyüler cinler periler masallar çekirdek kola gibi satılır önceden olduğu gibi insanlar yaptıklarında anlam aramaz veya üzerine düşmez üstümde nazar var biri büyü yaptırmış gibi saçma sapan şeyler üstünde düşünür bilim bir şeyi yol ve yordamla yapma işidir siyaset, hükmetmeye dayalı bir disiplinken buna birinin göz kulak olması gerekir yoksa demokrasi adı altında günümüzdede olduğu gibi güzel süslü kelimerlerle insanlara hükmetmek saraylarda yaşamak kin ve nefreti yaymak hiç zor olmayan şeyler o yüzden bırak bilim siyasetin kulağından tutsun baksana etrafına siyasetin bizi getirdiği hale düştüğümüz duruma çok ekmek yemeliyiz fakat ekmeği pişireceğimiz fırınımız bilim olmalı bence sayın dostum
Bu arada değinmek isterim günümüzde siyaset bilimsel felan değil diyen kendini kandırır einstein ve russelin şu görüşte olduğunu okumuştum tek bir dünya devleti altında milletleri birleştirmek ve ayrılıklara yer vermemek bana çok yakın geldi bu görüş ve şunada değinmek isterim çok riskli görünsede bilim asla mantık süzgecinden geçmeyen şeyleri bize sunmaz sülalesi ve kendi ingilterenin önde gelen siyaset,felsefe ve matematikçilerinden oluşan bir ailenin sözleri bizim için çok değerli olmalı diye düşünüyorum insanlar savaşıyor insanlar birbirinden üstün olduğunu iddia ediyor bunu milliyetçilik diyerek süslü hale getirip önümüze koyuyorlar doğaya zarar veriyoruz fakat yinede bilimsel olmak bunlardan daha büyük bir sorun gibi gözüküyorsa bence zihnimizde yatan daha derin bir düşünce olmalı bizi bu görüşlere sürükleyen
@@omerfarukgul245 Ben şahsen senin soylediklerine katılıyorum. Dünya yüzyıllar boyunca dini/politik veya ideolojik kavramlar kullanılarak kaosa sürüklendi. Bazen de devrimler meydana geldi. Ancak benim söylemek istediğim şey biraz da bilimle ilişkili. Entropi yasasını dikkate almak gerektiğine inanıyorum. Tabii ki şu ana kadar oluşturulmuş en iyi sistem demokrasi olabilir. Ancak demokrasiye inananlar demokrasinin belli bir süre sonra tam düzeni saglayabilecegine inanıyor. Yani en aza indirilmiş düzensizliği düzen zannediyorlar veya öýle adlandırıyorlar. Diyelim ki tek dünya devleti meydana geldi. Bunun sonucunda terörizm, ırkçılık vb. oluşumlar son bulacak mı? Tabii ki hayır. Yani demek istediğim insanları bu oluşumlara katılmaya iten güdü son bulmayacak. Bu güdü de insanlık tarihinden bu yana var ve var olmaya da devam edecek. Düşünsene dünya üzerindeki tüm insanlari yok ediyorsun. Tüm değer yargıları vb. ortadan kalkıyor. Böylelikle bizim içerisinde bulunduğumuz kaos bizim için son buluyor. Ancak gezegen Güneş'in etrafında dönmeye, hayvanlar ise yaşamlarına belli adaptasyon sorunları dışında devam edecek. Yani insanların sorunu, belleğinde ve genlerinde barındırdığı iyi veya kötü hisleri toplumsallaştırmaya meyilli olmalarıdır. Ve bu düşünceler ister iyi ister kötü olsun toplumda hem olumlu karşılık hem de olumsuz bir karşılık alır. Böylece gecmiş yüzyıllarda olduğu gibi büyük devrimler ve savaşımlar meydana gelir.
@@hermestrismegistus2038 "sorunun kendisi insan" sözünü benimsiyorsun bencede öyle fakat psikolojik olarak insanın kişiliği ve değer yargılarını genler 1/10 etkiliyorsa çevre(toplum,aile vs.) ve doğa 9/10 etkiliyor biz çevreyi bilimsel olarak bir şekilde adapte edebilirsek bizden sonraki nesillere kalıtım olarak yansıttığımız değerler düzeltilebilir veya en aza indirgenebilir diye düşünüyorum hiçbir şey yoktan var olmadığı gibi vardanda yok olamaz illaki terörler savaşlar veya suçlar olacak ama bunları en aza indirme şansımız var eğer bu şekilde yola çıkarsak başarı bence kaçınılmaz en azından denemiş oluruz fakat günümüzde hem çevre hem genlerimizden aldığımız şeyler inanılmaz derecede yıkım içeriyor insanlar yaşam hakkında düşünmüyor artık sanat icra edebilen bir varlık olan biz neredeyse 1900-1960larde kaldık bir sistem oluşturduk kendimize bunun yanlış olduğunu kabul etmemekte o kadar ısrarcıyız ki bizden sonraki nesiller için bırakacağımız dünya hiç iç açıcı değil bu dünyaya bir çocuk bahşetmek artık bana çok uzak geliyor bir yerden başlamamız lazım en azından senin ve benim bunları düşünmem bile bir başlangıç olabilir
@@omerfarukgul245 söylediklerine katılıyorum. Yani biz kendi halimize yanarken çocuklarımızın, torunlarımızın haliini düşünmek istemiyorum. Eğer teknoloji ve bilim gerçek anlamda sürdürülebilir, doğayla uyumlu ve insan merkezli bir ilerleme hedefindeyse ve bu hedefini gerçekleştirebilirse, belki bugün kurduğum karamsar cümlelerden pişmanlık duyacağım. Umarım pişman olurum. Çünkü ben de güzel ve mutlu yarınlara uyanmayı isterim. Bu keyifli ve bilgilendirici diyalog için sana teşekkür ederim kardeşim. Hakkımızda hayırlısı.
The power of Azerbaijan.