2. Kendiliğinden olan hiçbir şey yoktur, her şeyi baştan sona ben var ettim, benim var ettiğimi sizler işlediniz, yüksek binalar, arabalar, uçaklar ve insanlığın yaşamını değiştirecek neler neler yarattınız, sizden önce yaşayanlar bu imkanlara sahip olamadılar, her türlü imkana erişmiştiniz, zamanın içinde elinizdefki imkanların kıymetini bilemediniz, hep iyisini istediniz, birileri yoksul olduğundan evinin ihtiyaçlarını temin etmek için nelere katlanır iken, birileri de malı çoğalttıkça çoğalttı, sınırsız zenginlik başa beladır, yoksullukta başa beladır, o zenginler yoksullara yönelse idi, adaletli olurlardı, adaletli olan dürüst olur, dürüst olan insanı sever, insan kendini seveni sever, siz kim oluyorsunuz da malı yığdıkça yığıyorsunuz, tepine tepine yaşıyorsunuz, siz bu malı ve mülkü nereden edindiniz, sizin malınızı mülkünüzü kim koruyor, birde öyle alçaklar var ki; ortalıkta aç kimse yok diyor, utanmaz arlanmaz adamlar, demek öyle ha, demek ortada aç kimse yok ha, aç olanı göremeyen göz kör olsun, kör oldu da, çöplerden ekmek toplayanlar kim? 3. Uzay uçsuz bucaksızdır, sonunu hiçbir zaman bulamayacaksınız, uzayın içinde insan olarak yaşayan sadece sizlersiniz, uzayın herhangi bir yerinde hiçbir canlı yoktur, çevirdiğiniz filmlerden kendiniz etkilendiniz, uzaydan gelen bir şeyler olduğunu düşündünüz, kim ki böyle bir şey der ise inanmayınız, uzay ile ilgili yalanları çok söyleyecekler, aya gittiklerini söyledikleri gibi, işte bu yüzden kötülerden oldunuz, insanları kandıranlardan, onlara yalanlar söyleyenlerden başkası kötü değildir, bu kötülere fırsat vermemek için uzaya gidişler, orada yapacakları işlemler, oraya gönderdikleri ürünler, orada kalacakları zamanlar ve oraya gidecek kişiler, kurulacak olan imparatorluğun iznine tabi olacaktır, uzay vizesi almadan uzaya hiçbir kimse herhangi bir şey gönderemez, imparatorluk uzay kurulu gönderilecek olan herhangi bir şeyi inceleyecek, her türlü kontrolünü yapacak, gönderilmesini uygun bulur ise süreli vize verecek, herkim ki vize olmadan uzaya herhangi bir şey gönderir ise asılarak öldürülecek, biz size ana hatlar ile bilgiler veririz, siz ayetler üzerinde düşünerek çıkarımlar yaparsınız, neyin iyi neyin kötü olduğunu anlarsınız, imparatorluk yeryüzünde ebedi olarak var olacaktır, gün gelirde imparatorluğu etkisiz hale getirir iseniz, Halil’i yeryüzüne tekrar indiririz, biz Halil’den hiç vazgeçmeyeceğiz, sizde Halil’in getirdiği kitaptan hiç vazgeçmeyiniz, Halil: Rabbim! Benim atam kim dedi, bende o’na; Nuh dedim, Halil şaşırdı, Türk milletinin soyu Nuh’a dayanır, Halil: Rabbim! İnsanlık Nuh döneminde son mu buldu idi? dedi, bende; Halil! Öyle değil tabi ki dedim; o olayı anlatır mısın Rabbim! dedi; o korkunç bir olaydı, sele kapılanlar, suda boğulma tehlikesi geçirip çıkanlar bunu iyi anlarlar, dünyanın üçte biri idi su altında kalan, hiçbir zaman dünyanın tamamı su altında kalamaz, biz yeryüzünü üçe ayırdık, tıpkı üçgen gibi, size yumurta şeklinde görünen yeryüzü, susuz olarak görebilse idiniz, tıpkı üçgen şeklinde olduğunu anlardınız, yeryüzünün merkezinde katran vardır, katranın ne olduğunu bilir misiniz? Akıtılan insan kanıdır, insan kanının akıtıldığı yerlerde yanardağlar söndü, depremler başladı, insan kanını akıtmayın, birbirinizi sevin, yer küre her taraftan birbirine bağlıdır, yerin altında biriken enerji yer değiştirir, yanardağa ulaşamaz ise orada deprem oluşturur, bu enerji yanıcı veya yakıcı değildir, hava değildir, bu enerji insanın öfkesidir, siz başıboş değilsiniz, insanı sevmekten asla vazgeçmeyin, depremleri sonlandırın, deprem için riskli olan yerleri Halil size söyleyecek, eğer kan akıtmaz iseniz çekirdekteki katran kayaya dönüşecek, eğer birbirinize öfkelenmez iseniz, yeryüzünde deprem olmayacak, yerin altında oluşan enerji yanardağlardan çıkacak, Halil: o çıkan enerji nedir Rabbim! dedi, bende o’na; Halil! Bir gün çarşıda dolaşıyordun, çarşı kalabalıktı, bir kadın ve çocuk yürüyorlardı, çocuğun ayağı yere döşenmiş parkelerden birine geçti ve çocuk yere düştü, olay senin gözünün önünde yaşandı, yerden çocuğu kaldırmak için uzandın, annesi çocuğu kolundan tuttu hızlı bir şekilde silkeleyerek kaldırdı, daha sonrada çocuğu dövdü, kadına seslenmek istedin sesini kestik, orada öylece bekledin, senin için sanki her şey durmuştu, yüreğini yaktınız Halil’in yüreğini, Halil günlerce ağladı, o anı hiç unutamadı, size durmadan söylüyorum yakında Halil’i tanıyacaksınız diye, işte o enerji Halil’in öfkesi, işte o enerji Rabbinizin öfkesi, ne zaman ki yanardağlarınız söner, işte o zaman Halil’in ve Rabbinizin öfkesi yeryüzünden kalkmıştır, yerin katmanlarında kayadan ve topraktan başka hiçbir şey yoktur, kendinizi başıboş sanmayınız, her şeyi bozan sizin sevgisizliğiniz, takvim değişecek, Halil size ayların sayısını tekrar belirleyecek, Halil: daha önce kim belirledi? Rabbim! dedi, biz her şeyi sevgiye bağladık.
Duygu hanım bilmiyorum duydunuz mu ama Amerikada ChatGPT adlı yapay zeka programı son 2-3 aydır çok popüler oldu. Bir çok mesleği değiştireceği kesin. Ben de şimdiden neredeyse her gün kullanıyorum Pluto Kova gümbür gümbür geliyor 8:26
10. BİLİM SAYFASI 1. Gökyüzü sizi seyreder, yeryüzü gökyüzünü seyreder, insan belayı gökyüzünden bekler, bilmez ki gökyüzünü harekete geçiren yeryüzüdür, yeryüzünü harekete geçiren insandır, insan birbirine acısa idi, yer ve gök denge içinde yürürdü, insan birbirine acımadı, yer kendini bıraktı, tüm dengeler Halil’e bağlandı, Halil insana yöneldi, insan Halil’i de bıraktı, gökyüzü Halil’e yöneldi, Halil insana yöneldi, insan yine Halil’i bıraktı, Halil kendine yöneldi, Rabbi Halil’e seslendi, Halil Rabbine cevap verdi; yeri ve göğü benim emrime ver Rabbim! dedi, Rabbi de Halil’in emrine verdi, Halil göğe seslendi, gök Halil’e cevap verdi, Halil yere seslendi, yer Halil’e cevap verdi, Halil Rabbine seslendi; Rabbim! Yer ve gök sözümü dinlemiyor dedi, o yer insandı, o gök bendim, insan beni göğe çıkarmış idi, kendini de yeryüzünde acımasız yapmıştı, bazıları Allah’ın bir planı var diyordu, Allah’ı bu kadarda küçük düşürmek insana yakışmıyordu, Allah hiçbir plan yapmaz, Allah; ol deyince olur, Allah; ol dedi ve her şey oldu, daha ne oldurmasını bekliyorsunuz, bundan sonra olacaklardan siz sorumlusunuz, biz tüm sorumluluğu size vermiştik, siz söylenip durdunuz, biz Halil’e dedik ki; insanı sev, Halil: Rabbim! Sende biliyorsun ki insanı seviyorum dedi; insanlar seni neden sevmiyor Halil! dedim, Halil: Rabbim! Bilmiyorlar dedi, hem beni sevenlerde var dedi, bende Halil’e dedim ki; o seni sevenlere söyle köylerine gitsinler, zaman yaklaştı dedim, Halil: beni dinlerler mi Rabbim! dedi; Halil! Seni seven seni dinler dedim, Halil: söylüyorum Rabbim! Hiç kimse ilgilenmiyor dedi, bende; o zaman kardeşlerin ile ilgilen, onlara evlerini tamamlat dedim, kardeşlerini daha önce uyarmıştı; hazırlıklara başlayın, karanlık zaman yaklaştı demişti, onlarda evlerinin temellerini atmıştı, Halil’e; insanları terk et ailen ile ben ilgilenirim dedim, Halil karşı geldi; ailem ne yapacağını bilemez dedi; o zaman onlara yapmaları gerekeni söyle, ne yapmaları gerektiğini bilsinler, köyden asla dışarı çıkmasınlar dedim, Halil: işleri var bırakmak istemezler dedi; sen sözünü söyle geri kalanı bana bırak dedim, benim emrime verdiklerin bana boyun eğsin, ben insanı neden terk edeyim? dedi, bende Halil’e; beni dinlemez isen sana hiçbir şeyi boyun eğdirmem, insanlara seni rezil ederim dedim; bana bak Rabbim! Öldür beni bu iş bitsin dedi; seni öldürür isem cehenneme atarım dedim; benden istediğinin cehennemden ne farkı var dedi; Halil! Sen ne diyorsun, seni sevmeyeni terk et dedim, Halil bana cevap vermedi, o’na hastalık verdim, kulakları çınlıyor, başı ağrıyor, dizleri tutmuyor, devamlı üşüyor idi, Halil hastalığı verenin ben olduğumu anladı, Meleklere seslendi; Rabbime söyleyin, insanları asla terk etmem dedi, Melekler: Rabbimiz seni duyuyor dedi, o cevap vermedi, o’nun nefesini daralttım ve bana seslendi; yerinde olsam kalbimi durdururdum dedi, o bir korkusuzdur, o insan sevgisi ile doludur, o’nun kadar merhametlisi yeryüzünde yoktur, o aynı zamanda Rabbine sonsuz bir sevgi besler, o’nun kalbini çok iyi bilirim, o’nun sevgiden vazgeçmeyeceğini çok iyi bilirim, Halil’i seven Rabbini sever, Rabbini seven; eşini, çocuklarını, annesini, babasını, kardeşlerini, yakınlık derecesine göre akrabalarını, komşularını, mahallelisini, milletini ve tüm insanları sever, kim ki sevgiden ayrılır o’nu hasta yaparız, kim ki sevgiden ayrılır hasta değil ise öldürürüz; Ey Erkekler! Sevgililerinize ve eşlerinize günde en az beş defa seni seviyorum deyiniz, işte sevginin başlangıcı budur, sevgisinde samimi olanlar bu sözü söylemekten mutluluk duyarlar; Ey Kadınlar! Sizlerde sevgililerinize günde en az bir defa seni seviyorum deyiniz, evli olan kadınlar kocalarınız sizin sevgilinizdir, siz kocalarınızın eşlerisiniz, Halil: eş ne demek? Rabbim! dedi; eş: sizin ile eşit demek Halil! dedim.
İki gün önce burada, belki de sansasyonel göz ameliyatlarıyla, belki de görme engelliler görmeye başlayabilir diye bir yorum yapmıştım. Biraz önce Sözcü gazetesinde, İtalya'da; 83 yaşındaki birinin, çok yeni bir yöntemle yapılan bir göz ameliyatıyla kısmen görmeye başladığını okudum. Demek ki, Duygu hanımın anlattığı gibi; gözle, görmekle ve bununla ilgili birçok gelişmeyi yaşayacağız. Çok yakında güzel günleri de görmek umuduyla...
Dolu dolu, güzel ve akıcı bir anlatım, emeğine, yüreğine sağlık, teşekkürler şekerim. 💕👏🌹 Pluto'nun (3.evimde kıstırılmış) Kova'ya adım atması sanırım natal haritamdaki büyük hava üçgenlerimi (ve uçurtmamı) aktive edecek? 🤔 Natal'da; 0° Terazi Pluto & 2° Kova Kad & 2° İkizler Satürn ile 4° İkizler Mars arasında ve 3-7-10.evlerde 😊 ayrıca 28°50'34" Boğa Venüs'üm ile de 120°'lik etki devam ediyor. Özellikle sezgilerimi had safhaya çıkartmış olan, neredeyse her anlamda bir değişim / dönüşüm dönemine giriyorum sanırım. 😊 Gelecek zaman hepimize güzellikler getirsin. 💕🍀🙏🌹
iyi de madem 300 bilmem kaç yılda bir oluyorsa ve hayatlarımızda ilk kez karşılacaksak bu durumla, öngörülerin hepsi farazi kalır. kim deneyimlemiş ki önceden en azından modern astroloji yorumlamalarında da burada şöyle olabilir böyle olabilir diye yorum yapıyoruz. yaşayalım görelim. gelecek kuşaklara aktaralım gözlemlerimizi
12. Halil’e; sana önce cehennemi mi göstereyim, cennetimi? dedim, Halil: ikisini de gösterme Rabbim! dedi; sen ahiret yurdunu merak etmiyor musun? Halil! dedim; orası senin yurdun, senin yurdunda haksızlık olmaz, burası bizim yurdumuz, bana cenneti ve cehennemi burada göster, göster ki burada da haksızlık olmasın, kimin hakkından gelmem gerekiyorsa bana onu göster, kimin hakkını vermem gerekiyorsa bana onu göster, bende onlara cenneti ve cehennemi göstereyim, ben yalnız başıma görmüşüm ne olacak, hikayeler anlatıp duracaklar, şura gitmiş şöyleymiş, bura gitmiş böyleymiş deyip duracaklar, öyle demesinler, desinler ki; Ülkenin malına göz dikmişlerin tamamını astı, onlara cehennemi yaşattı, diğerlerinin tamamına yeryüzünde bir cennet bıraktı desinler, birbirlerini sevsinler, güven içinde, özgürce, hiç korkmadan yaşayıp gitsinler, hiç kimse bilgisiz bırakılmayacak, herkese sonuna kadar tüm haklar eşit verilecek, hiç kimseye ayrıcalık tanınmayacak, insanların tamamı birbirini sevecek, insan beş yaşına kadar yetiştirilir, insanlar tamamen özgür olacak, kitaptaki kurallara uyacak; Ey İnsanlar! Sizin doğumunuzdan ölümünüze kadar, her şeyinizden biz sorumlu olacağız, içinizden tek bir kişi; ben Halil’den memnun değilim der ise, ahirette yakasından tutsun, o’na; bu yükü kaldıramazsın, gel yol yakın iken dön dedim; nere döneyim Rabbim! Nere? dedi; bana dön, insanı terk et, seni cennetime alacağım dedim, o’da bana; cennetin senin olsun, bana sevgiyi ver dedi, bende o’na; tek bir kulumdan şikayet duyarsam yakana yapıştırırım dedim, Halil de; peki Rabbim! dedi, biz bu kitapta geçmişi, yaşadığınız günleri ve gelecekte olacakları yazıyoruz, Ben ve Halil hiçbir şeyden korkmayız, korkakları da hiç sevmeyiz. 13. En zor olan düşünmektir, insanlar düşündüklerini zannederler, halbuki söyledikleri düşünce değil yorum veya öngörüdür, düşünmek kendi içinde tutabilmektir, tutabildiklerinden yola çıkabilmektir, düşünmek yoldur, inandırılmak değildir, insanın inanması ihtiyaç duyduğudur, insan iyi düşünse inandığı şey ona yetmez, insanın inandığı karşının sözleridir, karşının sözleri de başkasından duyduklarıdır, sizi inandıranlar sizi sattılar, hem de bedavaya, siz kitaptan okusaydınız, üzerinde düşünerek kendinizde bilgiler tutacaktınız, sizi sağlamlaştıran o bilgiler olacaktı, sağlamlık nedir bilir misiniz? Bilginin kendisi olmaktır, işte Halil tamda böyledir, o’nun bilmediği hiçbir şey yoktur, o’nun cevaplayamayacağı hiçbir soru yoktur, yeni sözlerin tamamını Halil söyleyecek, tüm her şeyiniz değişecek, kolaylık sizin ile olacak, getirdiği her şeyi beğeneceksiniz, o’nun ile hayat yeniden başlayacak, bir kaderiniz olacak, kadersizlikten kurtulacaksınız, o’na tüm bilgileri Rabbi verecek, o Rabbinin izni olmadan tek kelime konuşmaz, o’nun tüm konuşmaları size Rabbinizin emridir, Rabbiniz her şeyden haberdardır, sakın kulum Halil’e karşı gelmeyin, o’nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, o’nun tüm ihtiyaçlarını Rabbi görür, o yeryüzünün tek güvenilir insanıdır, kendinizi bir şey sanmayın, Halil’imi yormayın, o’nun atası Nuh’tur, yazıklar olsun; Nuh! Seni seviyorum demeyenlere, yazıklar olsun Halil’e; seni seviyorum demeyenlere, yazıklar olsun Halil’in ailesini sevmeyenlere, size tüm bilgileri gönderdim, size Halil’i gönderdim, size merhameti gönderdim, size sevgi kitabını gönderdim, gönderdiğim kitap herkesçe okunacak, yeryüzünde yaşayan herkes üç’er aylık dönemler şeklinde kitap üzerinde fikir alış verişi yapacaklar ve onlarda düşünceler oluşacak, insan fikir ile düşünceye varır, fikri olmayanın içinde düşünce oluşmaz, içinde düşünce oluşturamayan hayatın hiçbir alanında gelişim sağlayamaz, gelişim nedir biliyor musunuz? Cennete varmaktır, sizin ise gelişim dediğiniz çok bilmek, zengin olmak, makam sahibi olmak, bunlar gelişim değildir, bunlar ilerleyiştir, en ileri seviyede ilerleyişi Halil gerçekleştirdi, yeryüzü o’nun emrine verildi, gökyüzü o’nun emrine verildi, insanların söz haklarının tamamı o’nun emrine verildi, en büyük makam Halil’e verildi, bilginin tamamı Halil’e verildi, şimdi siz bir Halil’e bakın birde kendinize, size tüm bunları versem şaşardınız, kendinizi kaybederdiniz, asla ölmek istemezdiniz, Halil bana dedi ki; Rabbim! Ölümümden önce beni serbest bırak, bana yaptırdığın eve gideyim, orada akrabalarım ile muhabbet edeyim dedi, biz de Halil’e; oğlun Asaf’a görevi teslim ettikten sonra köyüne dönebilirsin dedik, Halil’i köyünde yalnız bırakın, o normal bir insan gibi yaşamayı çok sevdi. 14. Ezelden yazılı olan sonucu belli olandır, biz hiç kimsenin sonucunu önceden yazmadık, yazmadığımız şeyler ile Rabbinizi suçlamayın, birisi ölüyor, birisi kaza geçiriyor, birisi hapishaneye gidiyor, o’nu Allah öyle istedi deniliyor, Allah kullarını birbirinden ayırmaz, kimseye torpil yoktur, her nerede olursanız olun, Rabbinize yönelin, Rabbinize yönelmek insanları samimi şekilde sevmektir, samimi şekilde sevmek nasıldır bilir misiniz? Halil gibi olmaktır, beğensinler diye iş tutmak, insanlar bana değer versinler diyerek yardımcı olmak, övülme beklemek değildir, insanı samimi olarak sevmek tüm karşılığı Rabbinden beklemektir, Halil sana; sen Peygamber olamazsın, Muhammed’den sonra Peygamber gelmeyecek diyecekler, sen yolunu kaybetmişsin, hiç beklemediğimiz şeye inanmamızı bekleme diyecekler, sende onlara; Rabbimin her şeyi değiştirmeye gücü yeter de, onlar senden mucizeler isteyecekler, onlara; benim mucizelerim gizli, ben her ne yaptımsa ve her ne yapıyorsam Rabbimi sevdiğim için yapıyorum de, sizden bir menfaat beklemiyorum, sizden bana inanmanızı bekliyorum, size gönderilen kitapta siz, Rabbim ve ben varız, size söylenen sözleri yerine getirin, Rabbim kendinden bahsetti, hadi söyleyin şimdi her şeyi siz mi düzelteceksiniz, yoksa Bana ve Rabbimize mi bırakacaksınız, eğer gerçekten düzeltmek istiyorsanız, size kitabı da verdik, bilgileri de verdik, buyurunuz yapınız, biz bunları yapamayız diyorsanız, o zaman her şeyi bize bırakınız, anlaşılmayacak bir şey söylemiyoruz, sorsan; ölümden korkmayız, ölüme sevdalıyız, biz kefenimizi giyeriz de yola çıkarız diyenler oldu, bu düşünceler ile sakın Halil’imin karşısına çıkmayın, kendinizi bir şey sanmayın; Halil! İşte öyle diyenlerin, sana karşı gelenlerin tamamını asacaksın, onları sevdalı oldukları ölüm ile buluştur, nasıl olsa kefenlerini de giymişler, o alçakları üstlerinde başlarında ne varsa onlarla toprağa göm, Halil hiç kimseye kötülük etmez, Halil ölümü isteyenlere ölümü verecek; Ey İnsanlar! Sakın Halil’ime karşı gelmeyin, biz Peygamber beklemiyorduk seni Peygamber olarak kabul etmiyoruz demeyin, o’nu kendime Peygamber yaparım size de Hükümdar, Peygamber olduğunu kabul edinceye kadar sizi tek tek astırırım, kararım kesindir, Rabbiniz ne diyorsa o olacak, Halil kesinlikle böyle istiyor, herkes birbirini sevmez ise hepiniz de öleceksiniz, Halil’in atası Nuh gibi yeryüzünde yaşamı sadece Halil’in ailesi ile devam ettiririm, Halil: Rabbim! Bu cümleyi insanlar çelişkili bulurlar, hem Nuh Peygamber döneminde insanlık son bulmadı hem de atası Nuh gibi yeryüzünde yaşamı sadece Halil’in ailesi ile devam ettiririm diyorsunuz derler dedi, bende Halil’e; bu bir çeşit anlatım tarzıdır, insanların bilincinde olana sesleniyoruz, sözleri daha canlı kılıyoruz, kendilerini yormadan anlasınlar istiyoruz burada çelişkili hiçbir şey yok dedim; insanlar sorarlar Rabbim! İnsanlar bana hiçbir şey sormasınlar, bu kitapta yazılanları düşünsünler ve her şeyi anlasınlar, bu kitaba inanmış olan hiçbir kimse bir sevgisiz karşısında cevapsız kalmasın, bir sevgisizin karşısında boynunu bükmesin, bir sevgisizin karşısında kendini üzmesin, nerede bir sevgisiz var ise onu cevapları ile dövsün, o sevgisizi sorduğu soruya pişman etsin, öğrenmek için soranlardır sevenler, şerefsizdir, alçaktır sevgisizlik yolunu seçenler, Allah’ın kitabını anlamaya çalışmayanlar sevgisizlerin ta kendileridir, bu kitapta hiçbir şey eksik bırakılmadı, kim kitabın üzerinde düşünmez, kitabı anlamaya çalışmaz, insanı, Rabbini ve kendini boş verir ise onların hepsini de cehenneme dolduracağım, sevgiyi seçmeyenlerin tamamına ben ve Halil fazlası ile yeteriz, tüm yeryüzündekilere ben ve Halil fazlası ile yeteriz, bir bu kadar daha hatta daha fazla olsanız da yine yeteriz, bizim karşımızda durabilecek hiçbir güç yoktur.
795 bc senesinde liberal sanat universitesi ya da okulu olmasi mumkun degil sanat tarihi acisindan. Arastirdim ama bulamadim. Sanat disiplinlerinin olusmasi ve akademik egitimler 1700lerde basliyor avrupa'da, 1795 yilinda liberal sanat universitesi acilmis olabilir. Bilginize.
Alcuin’in Charlemagne davetiyle Carolingian Court altında verdiği eğitim ve kurduğu yapıyı araştırın; 795bc de :) Charlemagne o dönemde özellikle liberal sanatlar ve din tarihi eğitimleri açtırıyor, bu da oldukça yenilikçi bir yapı o dönemde.
9. Biz düşünmeyeni terk ederiz, onları kendileri ile baş başa bırakırız, her hangi bir korku anında ne yanı kaçacaklarını şaşırırlar, yaşam korkular ile doludur, sevenler için, sevgiyi seçenler için korku diye bir şey yoktur, engin bir yerde durmak ile yüksek bir yerde durmak aynı değildir, sevenler ile, sevgiyi seçenler ile, düşüncesizler arasındaki farkta aynı böyledir, düşünememek alçaklıktır, kuvvetli bir fırtına onların soluğunu keser, halbuki sevgiyi seçseler idi, onlar fırtınaya hiç tutulmazlardı, her zaman meltem rüzgarları, hoş kokular ve bir serinlik onları bulurdu, zavallılar, garipler, kimsesizler hep sevgisiz kaldılar, eğer onlar sevilenlerden olsalardı hiç bir zaman öyle olmazlardı, Halil: Rabbim! Zavallılar kim? dedi; sahipsizler Halil! dedim; garip kim? Rabbim! dedi; yolunu kaybetmişler dedim, Halil: kimsesizler kim? Rabbim! dedi; hakkını alamayanlar dedim, Halil sahipsiz kaldı, Halil yolunu kaybetti, Halil hakkını alamadı, Halil: hakkımda neden böyle yazdırıyorsun Rabbim! dedi; Halil! Senin kendinden haberin yok, senin şu an yanında Rabbinden başka kimsen yok dedim, Halil: ailem var, kardeşlerim var, annem var, babam var, akrabalarım var, komşularım var dedi; Halil! Haberin olsun hiç kimsen yok dedim, Halil hiç konuşmadan öylesine dalıp gitti, durdu, durdu, durdu, içinde öyle bir boşluk oluştu ki, ölmüş dostları, yakınları aklına geldi, tek tek düşündü, acaba onlar yaşasa idi yanımda olurlar mıydı? dedi; Halil! Çaresizlik nedir bilir misin dedim; bilmem Rabbim! dedi; işte çaresizlik budur dedim; Rabbim! Ben şimdi çaresiz miyim? dedi; Halil! Şunu bil ki insanların tamamı çaresiz, esas çaresiz olan başkalarına çare olamayanlardır, esas çaresiz olan sen değilsin bütün insanlardır, onlara çare olacak olan sensin; Ey Yeryüzü Halkı! Size çareyi gönderdim, size Halil’i gönderdim, o’nu sakın üzmeyin, o ne derse onu yapın, sizin için yeryüzünde çırpınan tek bir insan var, sizin için hayatını feda etmeye hazır olan tek bir insan var, sizden hiçbir karşılık beklemeyen tek bir insan var, sizi canı gönülden seven tek bir insan var, kulum Halil’i size emanet ediyorum, o’nu ben yücelteceğim, o’na kim destek verir ise, o’nun yanında kim olursa, o’na kim yönelir ise, bende Rabbiniz olarak size destek vereceğim, yanınızda olacağım, o’na yöneleceğim ve o’nu yücelteceğim, bu Rabbinizin size vaadidir, Rabbiniz sözünden asla dönmez. 10. Kutsal kitaplar size; kardeş olun, birbirinizi sevin, adaletli olun, Rabbinize yönelin, Rabbinizden başkasına her şeyinizi teslim etmeyin dedi, siz ne yaptınız? Bunların hepsini arkanıza attınız, keyfinize göre devam edip gittiniz; Halil! Sakın kendine yönelme, insana yönel dedim, Halil: kendine yönelmek ne demek? Rabbim! dedi; umursamamak Halil! dedim, Halil: ben hiç kendime yöneldim mi Rabbim! dedi, Halil! Senin üzerinden insanlara bilgi veriyorum, sen hiçbir zaman kendine yönelmedin, senin gibisi yeryüzüne hiç gelmedi, yeryüzünde sayısız insanlar yaşadı ve yaşayacak, hiç birisi senin gibi asla olamaz, bir daha Rabbine; beni övme deme, Rabbin her şeyi eksiksiz bilir, Rabbin şanı yüce olandır, Rabbin övülmeye ve övmeye tek yetkilidir, Rabbinin övdüğünü tüm insanlar över, seni ben tüm insanlara övüyorum, seni cennettekilere övüyorum, seni kendime, Meleklere, Peygamberlere övüyorum, Rabbin senin ile gurur duyuyor, Rabbin senin ile şanını yüceltiyor, asıl Rabbini öven sensin, Rabbini yücelten sensin, Rabbine yönelen tek insan sensin, her gün sayısız; Rabbim diyen sensin, her gün; Rabbim seni çok seviyorum diyen sensin, sana her gün defalarca hayal kurdurup yıktırdığım halde; Rabbim! Neyse, diye söylenip hiç vazgeçmeyen sensin, ben seni övmeyeyim de kimi öveyim, ben sana gücümü vermeyeyim de kime vereyim, ben senden asla vazgeçmedim, asla vazgeçmeyeceğim; Rabbim! Benden vaz mı geçtin deme, tüm insanlardan vazgeçerim senden asla vazgeçmem; Rabbim! Benden bahsetmeyi bırak, insanlara bilgi ver deme, insanlara seni verdim, onları sevdiğin için seni verdim, eğer sen onları çok sevmemiş olsa idin, seni ahirete çabucak alırdım, ben insanlardan umudumu kestim sen kesmedin, ben insanları kendi haline bıraktım, sen kendini feda ettin, övecek ne kadar söz var ise o sözler ile övüyorum seni; Halil! Seni çok seviyorum. 11. Güneş ışığını ay’a vurdurur ay dünyaya, ay’dan gelen ışık gözünüze yansır, göz hiç etkilenmez, bir daha da dönüp bakmazsınız, Halil: Rabbim! Neden dönüp bakmayalım ki; dönüp bakılacak bir şey mi var Halil! Aynı şekilde duruyor, o sadece gece vakti ışık, gündüz vakti kayıptır, vardır ama aranmaz, yazık ettiniz geçen tüm yıllara yazık ettiniz, sevgiden uzak, sevilmekten uzak, sevmekten uzak, birbirinize ayın ışığına baktığınız kadar baktınız, sanki yok gibiydiniz, kalabalıktınız tıpkı yıldızlar gibi, kuru kaya parçalarına dönmüştünüz, yıldızlarda yaşam arıyorsunuz, kayadan ve tozdan başka hiçbir şey bulamazsınız, kendinize dönüp bir bakın, yıldızlar kadar birbirinize uzaksınız, aynı evi paylaşan eşler birbirine düşman olmuş, Halil kime ne diyeceğini bilemez halde idi; Rabbim! İnsanlar birbirlerinden habersiz yaşıyor, Rabbim! Bu nasıl bir iş, hangi erkeğe eşine günde en az beş defa seni seviyorum de diyorum, hepsi eşine düşman, Rabbim! İnsanlar gündüz vakti yıldızları gibi, yoklar, birbirlerine çok uzaklar, umursamaz haldeler, komşunun komşudan haberi yok, kadının kocadan haberi yok, kocanın kadından haberi yok, çocuklar perişan, halk yoksul, Ülkem borçlu, ahlaksızlık her yanı sarmış, insanlar eğitimsiz, soru sormaya dermanları yok, herkeste bir hastalık var, halkımın canı sıkılıyor, morali bozuk, keyfi yok, bana bekle diyorsun, benim bekleyecek takatim kalmadı, Rabbim! Benim yolumu aç, hiç kimse beni dinlemiyor, her geçen gün gücüm bitiyor, kendimi yetersiz görüyorum, eriyorum, bitiyorum Rabbim! Beni övdün, tüm övgüler sana olsun, övülmeye layık olan sensin, ben övgü istemiyorum, eşler birbirini sevsin istiyorum, anne baba çocuklarını sevsin istiyorum, çocuklarda anne babalarını sevsin istiyorum, Rabbim! Seni çok seviyorum, sende beni seviyorsan yolumu aç, her şeyin en iyisini sen bilirsin, sözlerime cevap ver, gözyaşlarımı yalnızca sen gördün, bana göz ol, bana dil ol, bana el ol ayak ol, kalbimi sana verdim senindir, canımı sana feda ettim senindir, her nefes alışımda seni hatırlayacağım, her ne dersen onu yapacağım, korkusuzluğumu gizleyeceğim, insanlara merhamet ile yaklaşacağım, onlara sevgiyi götüreceğim, Halil’e; bekle dedim, Halil aylarca bekledi; Halil! Artık zaman geldi dedim; neyin zamanı? Rabbim! dedi; benden yolunu açmamı istemiştin, bana gözyaşları içinde yalvarmıştın, bende; bekle demiştim, sana yolu açtım, sana tüm gücümü veriyorum, seni her yerde destekleyeceğim, Rabbini sevenlerde seni destekleyecek, seni destekleyeni sev, sana yönelene sende yönel, onlara öğret, Rabbini onlara tanıt, deki; Rabbim sizi çok seviyor, kitaba uyunuz, Peygamber beklemiyordunuz, kitabın üzerinde düşünür iseniz Peygamber olduğumu anlayacaksınız, Rabbim bana; Halil! Düşünmeyene anlatamazsın, düşünenler seni çabucak kabul edecekler dedi de, Rabbim sizi de tüm insanları da sevgiye güvenmeye çağırıyor, tüm insanların sevgiye yönelmesini istiyor, başkada seçenek hakkı tanımıyor de, sevgiyi seçmeyenler hasta yaşayacak, içlerinde hasta olmayanlar olur ise asılacak veya kalbi durarak ölecek, bu Rabbimin kesin emridir de, sevgisinde samimi olanlar cennete gidecek, samimi olmayanlar hem bu dünyada hem de ahirette zor bir zaman geçirecek, zorluk nedir bilir misiniz? Cehennemde ebedi kalmaktır.
Emeklerinize saglik. Paylasimlarinizi sabirsizlikla bekliyorum; sevgiyle kalin. (Elestirel yorumlar yazan sahislara: Duygu Hanim'in isini ne kadar disiplinle yaptigi asikar. Bizler burada onun bilgi ve yorumlari icin bulunuyoruz.).❣💕❣💕❣💕
Duygu Demir.Demir gibi saglam Duygu kontrolü ,Çelik gibi sağlam sinirler ,İyi kötü ve dogru yanlış algisinin yeniden inşaası.Cok kısa sürede ,hem hissettiginiz o duyguyu adlandırıp ,hemen sebebini bulup ,konu başligi belirlemelisiniz.Mesela ,beni şu an saran bu olumsuz duygu nedir?Kaygı!Neden?Bu bu Şu şu düşüncemden dolayı....Demekki benim bu konuyla ilgili hassasiyetim var.Buraya kadar tespit yaptiniz.Şimdi karar :Bu düşüncemi degistiriyorum diyerek gercekten degistirin.Duyguya izin verin gitsin.Zaaflar bu şekilde törpülendiginde ,Duyguların yönetiminden çıkarız.Herkes kendine bunu uygulamalı.Sadece duygu hanimin isminden bir misal vermek istedim.
Insanlar çok saygısız sizi eleştiri yapıyor verdiniz bilgilerdi dinlemiyor galiba bunları kaydeye almayın duygu hanım saygı kalmamış insanlarda sevgilerle 🙏🍀🍀🙏🙏🍀🙏🍀
Biz sizi Azerbaycandan izliyoruz ama hiç kardes ülkeye ne gibi etki ederden bahsetmiyorsunuz.diger devletlerden bahsediyor astrologlar ama hic biz Azerbaycanın ismini anan yok lutfen dikkate alırsanı seviniriz.bizde astrolog çok az
Elbette dikkat edebilirsiniz ben de izlediğim kişilerde dış görünüşe bakıyorum:) ama dolgu yaptırmışım ve o yüzden video kalitesini düşük tutuyormum ki anlamayın diye demek artık birazcık abartı olmuyor mu? :))) Dolgu yaptırmadım, açı veya rujdandır :) çekimi internetten yaptık ve yağmurlu havada görüntü kötü olmuş sadece bu :)) sevgilerr
Bu işi meslek olarak yapıp, buraya 2023 yılında şu kalitede bir video koymak nereden baksanız kanalınıza abone olan, izleyen yüzlerce kişiye saygısızlık ve bunu ilk defa yapmıyorsunuz
Of izleme o zaman git daha iyisini bul kimseyi zorla tutan yok. Randevu istedim Duygu Hanımdan, 7 ay sonrasına yer var en erken. Buraya beleş video çekip sizin gibilerden şikayet dinleyeceğine bana randevu verse o değil mi ama????
Dudağınıza her ne yaptıysanız berbat olmuş. Çok yapay duruyor. Bu yapaylık konuşmanıza da yansımış üstelik. Pluto inşallah düzeltir bu durumunuzu 😅 Aynı zamanda kafam şişti anlatımınız da berbat. Sıkıcı, yorucu ve yıldırıcı.Geviş getirir gibi bıdı bıdı bıdı...
Teşekkür ederim yorumlarınızın için Doygu Hanım yorumlarınız için
Tesekkur ederiz Duygu Demir ❤
Ben de kovayım.
Eşitlik, saygı, sevgi, bereket dolu yıllar istiyorum.
Çok güzel anlatmışsınız. Detaylı ve anlaşılır bilgiler için teşekkürler.
Sevgiler incesiniz duygu hanım 👠👠🌷🌺🌼🌻👛🥂🍧🍨🎂💄💄🌹🌷🌼🌻🍺🍺💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋
Nefesinize sağlık olsun teşekkür ederiz ❤
Gunaydin insaallah guzel gunler gorecegiz
2. Kendiliğinden olan hiçbir şey yoktur, her şeyi baştan sona ben var ettim, benim var ettiğimi sizler işlediniz, yüksek binalar, arabalar, uçaklar ve insanlığın yaşamını değiştirecek neler neler yarattınız, sizden önce yaşayanlar bu imkanlara sahip olamadılar, her türlü imkana erişmiştiniz, zamanın içinde elinizdefki imkanların kıymetini bilemediniz, hep iyisini istediniz, birileri yoksul olduğundan evinin ihtiyaçlarını temin etmek için nelere katlanır iken, birileri de malı çoğalttıkça çoğalttı, sınırsız zenginlik başa beladır, yoksullukta başa beladır, o zenginler yoksullara yönelse idi, adaletli olurlardı, adaletli olan dürüst olur, dürüst olan insanı sever, insan kendini seveni sever, siz kim oluyorsunuz da malı yığdıkça yığıyorsunuz, tepine tepine yaşıyorsunuz, siz bu malı ve mülkü nereden edindiniz, sizin malınızı mülkünüzü kim koruyor, birde öyle alçaklar var ki; ortalıkta aç kimse yok diyor, utanmaz arlanmaz adamlar, demek öyle ha, demek ortada aç kimse yok ha, aç olanı göremeyen göz kör olsun, kör oldu da, çöplerden ekmek toplayanlar kim?
3. Uzay uçsuz bucaksızdır, sonunu hiçbir zaman bulamayacaksınız, uzayın içinde insan olarak yaşayan sadece sizlersiniz, uzayın herhangi bir yerinde hiçbir canlı yoktur, çevirdiğiniz filmlerden kendiniz etkilendiniz, uzaydan gelen bir şeyler olduğunu düşündünüz, kim ki böyle bir şey der ise inanmayınız, uzay ile ilgili yalanları çok söyleyecekler, aya gittiklerini söyledikleri gibi, işte bu yüzden kötülerden oldunuz, insanları kandıranlardan, onlara yalanlar söyleyenlerden başkası kötü değildir, bu kötülere fırsat vermemek için uzaya gidişler, orada yapacakları işlemler, oraya gönderdikleri ürünler, orada kalacakları zamanlar ve oraya gidecek kişiler, kurulacak olan imparatorluğun iznine tabi olacaktır, uzay vizesi almadan uzaya hiçbir kimse herhangi bir şey gönderemez, imparatorluk uzay kurulu gönderilecek olan herhangi bir şeyi inceleyecek, her türlü kontrolünü yapacak, gönderilmesini uygun bulur ise süreli vize verecek, herkim ki vize olmadan uzaya herhangi bir şey gönderir ise asılarak öldürülecek, biz size ana hatlar ile bilgiler veririz, siz ayetler üzerinde düşünerek çıkarımlar yaparsınız, neyin iyi neyin kötü olduğunu anlarsınız, imparatorluk yeryüzünde ebedi olarak var olacaktır, gün gelirde imparatorluğu etkisiz hale getirir iseniz, Halil’i yeryüzüne tekrar indiririz, biz Halil’den hiç vazgeçmeyeceğiz, sizde Halil’in getirdiği kitaptan hiç vazgeçmeyiniz, Halil: Rabbim! Benim atam kim dedi, bende o’na; Nuh dedim, Halil şaşırdı, Türk milletinin soyu Nuh’a dayanır, Halil: Rabbim! İnsanlık Nuh döneminde son mu buldu idi? dedi, bende; Halil! Öyle değil tabi ki dedim; o olayı anlatır mısın Rabbim! dedi; o korkunç bir olaydı, sele kapılanlar, suda boğulma tehlikesi geçirip çıkanlar bunu iyi anlarlar, dünyanın üçte biri idi su altında kalan, hiçbir zaman dünyanın tamamı su altında kalamaz, biz yeryüzünü üçe ayırdık, tıpkı üçgen gibi, size yumurta şeklinde görünen yeryüzü, susuz olarak görebilse idiniz, tıpkı üçgen şeklinde olduğunu anlardınız, yeryüzünün merkezinde katran vardır, katranın ne olduğunu bilir misiniz? Akıtılan insan kanıdır, insan kanının akıtıldığı yerlerde yanardağlar söndü, depremler başladı, insan kanını akıtmayın, birbirinizi sevin, yer küre her taraftan birbirine bağlıdır, yerin altında biriken enerji yer değiştirir, yanardağa ulaşamaz ise orada deprem oluşturur, bu enerji yanıcı veya yakıcı değildir, hava değildir, bu enerji insanın öfkesidir, siz başıboş değilsiniz, insanı sevmekten asla vazgeçmeyin, depremleri sonlandırın, deprem için riskli olan yerleri Halil size söyleyecek, eğer kan akıtmaz iseniz çekirdekteki katran kayaya dönüşecek, eğer birbirinize öfkelenmez iseniz, yeryüzünde deprem olmayacak, yerin altında oluşan enerji yanardağlardan çıkacak, Halil: o çıkan enerji nedir Rabbim! dedi, bende o’na; Halil! Bir gün çarşıda dolaşıyordun, çarşı kalabalıktı, bir kadın ve çocuk yürüyorlardı, çocuğun ayağı yere döşenmiş parkelerden birine geçti ve çocuk yere düştü, olay senin gözünün önünde yaşandı, yerden çocuğu kaldırmak için uzandın, annesi çocuğu kolundan tuttu hızlı bir şekilde silkeleyerek kaldırdı, daha sonrada çocuğu dövdü, kadına seslenmek istedin sesini kestik, orada öylece bekledin, senin için sanki her şey durmuştu, yüreğini yaktınız Halil’in yüreğini, Halil günlerce ağladı, o anı hiç unutamadı, size durmadan söylüyorum yakında Halil’i tanıyacaksınız diye, işte o enerji Halil’in öfkesi, işte o enerji Rabbinizin öfkesi, ne zaman ki yanardağlarınız söner, işte o zaman Halil’in ve Rabbinizin öfkesi yeryüzünden kalkmıştır, yerin katmanlarında kayadan ve topraktan başka hiçbir şey yoktur, kendinizi başıboş sanmayınız, her şeyi bozan sizin sevgisizliğiniz, takvim değişecek, Halil size ayların sayısını tekrar belirleyecek, Halil: daha önce kim belirledi? Rabbim! dedi, biz her şeyi sevgiye bağladık.
Duygu hanım bilmiyorum duydunuz mu ama Amerikada ChatGPT adlı yapay zeka programı son 2-3 aydır çok popüler oldu. Bir çok mesleği değiştireceği kesin. Ben de şimdiden neredeyse her gün kullanıyorum Pluto Kova gümbür gümbür geliyor 8:26
Emeğinize sağlık kıymetli bilgiler harikasınız
Çok teşekkür ediyorum emeklerinize Ağzınıza sağlık
Harika bilgiler, emeğinize sağlık ❤
Daha guzel gozukmek icin filtre mi kullaniyorsunuz videolar da,görüntü net degil ve soluk çıkıyor.
Sana ne ..
Bu kadar aptalca bir soru sormak icin cokmu efor sarf ediyorsunuz ???
10. BİLİM SAYFASI
1. Gökyüzü sizi seyreder, yeryüzü gökyüzünü seyreder, insan belayı gökyüzünden bekler, bilmez ki gökyüzünü harekete geçiren yeryüzüdür, yeryüzünü harekete geçiren insandır, insan birbirine acısa idi, yer ve gök denge içinde yürürdü, insan birbirine acımadı, yer kendini bıraktı, tüm dengeler Halil’e bağlandı, Halil insana yöneldi, insan Halil’i de bıraktı, gökyüzü Halil’e yöneldi, Halil insana yöneldi, insan yine Halil’i bıraktı, Halil kendine yöneldi, Rabbi Halil’e seslendi, Halil Rabbine cevap verdi; yeri ve göğü benim emrime ver Rabbim! dedi, Rabbi de Halil’in emrine verdi, Halil göğe seslendi, gök Halil’e cevap verdi, Halil yere seslendi, yer Halil’e cevap verdi, Halil Rabbine seslendi; Rabbim! Yer ve gök sözümü dinlemiyor dedi, o yer insandı, o gök bendim, insan beni göğe çıkarmış idi, kendini de yeryüzünde acımasız yapmıştı, bazıları Allah’ın bir planı var diyordu, Allah’ı bu kadarda küçük düşürmek insana yakışmıyordu, Allah hiçbir plan yapmaz, Allah; ol deyince olur, Allah; ol dedi ve her şey oldu, daha ne oldurmasını bekliyorsunuz, bundan sonra olacaklardan siz sorumlusunuz, biz tüm sorumluluğu size vermiştik, siz söylenip durdunuz, biz Halil’e dedik ki; insanı sev, Halil: Rabbim! Sende biliyorsun ki insanı seviyorum dedi; insanlar seni neden sevmiyor Halil! dedim, Halil: Rabbim! Bilmiyorlar dedi, hem beni sevenlerde var dedi, bende Halil’e dedim ki; o seni sevenlere söyle köylerine gitsinler, zaman yaklaştı dedim, Halil: beni dinlerler mi Rabbim! dedi; Halil! Seni seven seni dinler dedim, Halil: söylüyorum Rabbim! Hiç kimse ilgilenmiyor dedi, bende; o zaman kardeşlerin ile ilgilen, onlara evlerini tamamlat dedim, kardeşlerini daha önce uyarmıştı; hazırlıklara başlayın, karanlık zaman yaklaştı demişti, onlarda evlerinin temellerini atmıştı, Halil’e; insanları terk et ailen ile ben ilgilenirim dedim, Halil karşı geldi; ailem ne yapacağını bilemez dedi; o zaman onlara yapmaları gerekeni söyle, ne yapmaları gerektiğini bilsinler, köyden asla dışarı çıkmasınlar dedim, Halil: işleri var bırakmak istemezler dedi; sen sözünü söyle geri kalanı bana bırak dedim, benim emrime verdiklerin bana boyun eğsin, ben insanı neden terk edeyim? dedi, bende Halil’e; beni dinlemez isen sana hiçbir şeyi boyun eğdirmem, insanlara seni rezil ederim dedim; bana bak Rabbim! Öldür beni bu iş bitsin dedi; seni öldürür isem cehenneme atarım dedim; benden istediğinin cehennemden ne farkı var dedi; Halil! Sen ne diyorsun, seni sevmeyeni terk et dedim, Halil bana cevap vermedi, o’na hastalık verdim, kulakları çınlıyor, başı ağrıyor, dizleri tutmuyor, devamlı üşüyor idi, Halil hastalığı verenin ben olduğumu anladı, Meleklere seslendi; Rabbime söyleyin, insanları asla terk etmem dedi, Melekler: Rabbimiz seni duyuyor dedi, o cevap vermedi, o’nun nefesini daralttım ve bana seslendi; yerinde olsam kalbimi durdururdum dedi, o bir korkusuzdur, o insan sevgisi ile doludur, o’nun kadar merhametlisi yeryüzünde yoktur, o aynı zamanda Rabbine sonsuz bir sevgi besler, o’nun kalbini çok iyi bilirim, o’nun sevgiden vazgeçmeyeceğini çok iyi bilirim, Halil’i seven Rabbini sever, Rabbini seven; eşini, çocuklarını, annesini, babasını, kardeşlerini, yakınlık derecesine göre akrabalarını, komşularını, mahallelisini, milletini ve tüm insanları sever, kim ki sevgiden ayrılır o’nu hasta yaparız, kim ki sevgiden ayrılır hasta değil ise öldürürüz; Ey Erkekler! Sevgililerinize ve eşlerinize günde en az beş defa seni seviyorum deyiniz, işte sevginin başlangıcı budur, sevgisinde samimi olanlar bu sözü söylemekten mutluluk duyarlar; Ey Kadınlar! Sizlerde sevgililerinize günde en az bir defa seni seviyorum deyiniz, evli olan kadınlar kocalarınız sizin sevgilinizdir, siz kocalarınızın eşlerisiniz, Halil: eş ne demek? Rabbim! dedi; eş: sizin ile eşit demek Halil! dedim.
Artıları çok, Eksileri az bir dönem yaşatmasın dileği ile
Güzel insan;emeğinize sağlik,değerli bilğiler için çok teşekkürler...
guzel yayınlar
Devrim kapıda başlığınız çok güzel olmuş …
İki gün önce burada, belki de sansasyonel göz ameliyatlarıyla, belki de görme engelliler görmeye başlayabilir diye bir yorum yapmıştım. Biraz önce Sözcü gazetesinde, İtalya'da; 83 yaşındaki birinin, çok yeni bir yöntemle yapılan bir göz ameliyatıyla kısmen görmeye başladığını okudum. Demek ki, Duygu hanımın anlattığı gibi; gözle, görmekle ve bununla ilgili birçok gelişmeyi yaşayacağız. Çok yakında güzel günleri de görmek umuduyla...
Teşekkürler Duygu
Emeğinize saplık.138.beğeni benim
Vega seviyesinde uye oldum lakin bu seviyede uyelere ozel video yok sanirim
Görmek çok önemli olacağına göre, belki de sansasyonel göz ameliyatları yapılabilir ve görme engelliler görmeye başlayabilir.
Emeğinize sağlık,,herşey güzel olsun ,tüm dünya için mutlu olalım 🙏🏻
Arkada bi ses var o kadar rahatsız etti ki 3. Dakkaya kadar dayanamayıp kapatmak zorunda kaldım maalesef
Pluton:Bir kovaya bakıp çıkacam😂
😂😂😂😂😂😂
Nuray sayarida plutoya bodur cüce gezegen dedi😂😂
@@anmslove öyle zaten çok küçükmüş 😂
😁👍
Azcık toparlayayım Kovayı😁
Ben göze akıllı lens takılacağını düşünüyorum, çipli bir sitem. Belki de telefona gelen bildirimleri gözümüzdeki lensle göreceğiz
Duygu hanım merhaba hosgeldin saygılar sevgiler hanfendi
Dolu dolu, güzel ve akıcı bir anlatım, emeğine, yüreğine sağlık, teşekkürler şekerim. 💕👏🌹 Pluto'nun (3.evimde kıstırılmış) Kova'ya adım atması sanırım natal haritamdaki büyük hava üçgenlerimi (ve uçurtmamı) aktive edecek? 🤔
Natal'da; 0° Terazi Pluto & 2° Kova Kad & 2° İkizler Satürn ile 4° İkizler Mars arasında ve 3-7-10.evlerde 😊 ayrıca 28°50'34" Boğa Venüs'üm ile de 120°'lik etki devam ediyor. Özellikle sezgilerimi had safhaya çıkartmış olan, neredeyse her anlamda bir değişim / dönüşüm dönemine giriyorum sanırım. 😊
Gelecek zaman hepimize güzellikler getirsin. 💕🍀🙏🌹
Yani kisacasi uzaylilarlami gelecek
İran neden değişmedi hala? Plüton geçti kovaya , hal değişmedi, 6 aydır azıcık yaşamak için defalarca öldük öldürüldük . İran neden hala değişmedi
iyi de madem 300 bilmem kaç yılda bir oluyorsa ve hayatlarımızda ilk kez karşılacaksak bu durumla, öngörülerin hepsi farazi kalır. kim deneyimlemiş ki önceden en azından modern astroloji yorumlamalarında da burada şöyle olabilir böyle olabilir diye yorum yapıyoruz. yaşayalım görelim. gelecek kuşaklara aktaralım gözlemlerimizi
😊çok güzel teşekkürler
12. Halil’e; sana önce cehennemi mi göstereyim, cennetimi? dedim, Halil: ikisini de gösterme Rabbim! dedi; sen ahiret yurdunu merak etmiyor musun? Halil! dedim; orası senin yurdun, senin yurdunda haksızlık olmaz, burası bizim yurdumuz, bana cenneti ve cehennemi burada göster, göster ki burada da haksızlık olmasın, kimin hakkından gelmem gerekiyorsa bana onu göster, kimin hakkını vermem gerekiyorsa bana onu göster, bende onlara cenneti ve cehennemi göstereyim, ben yalnız başıma görmüşüm ne olacak, hikayeler anlatıp duracaklar, şura gitmiş şöyleymiş, bura gitmiş böyleymiş deyip duracaklar, öyle demesinler, desinler ki; Ülkenin malına göz dikmişlerin tamamını astı, onlara cehennemi yaşattı, diğerlerinin tamamına yeryüzünde bir cennet bıraktı desinler, birbirlerini sevsinler, güven içinde, özgürce, hiç korkmadan yaşayıp gitsinler, hiç kimse bilgisiz bırakılmayacak, herkese sonuna kadar tüm haklar eşit verilecek, hiç kimseye ayrıcalık tanınmayacak, insanların tamamı birbirini sevecek, insan beş yaşına kadar yetiştirilir, insanlar tamamen özgür olacak, kitaptaki kurallara uyacak; Ey İnsanlar! Sizin doğumunuzdan ölümünüze kadar, her şeyinizden biz sorumlu olacağız, içinizden tek bir kişi; ben Halil’den memnun değilim der ise, ahirette yakasından tutsun, o’na; bu yükü kaldıramazsın, gel yol yakın iken dön dedim; nere döneyim Rabbim! Nere? dedi; bana dön, insanı terk et, seni cennetime alacağım dedim, o’da bana; cennetin senin olsun, bana sevgiyi ver dedi, bende o’na; tek bir kulumdan şikayet duyarsam yakana yapıştırırım dedim, Halil de; peki Rabbim! dedi, biz bu kitapta geçmişi, yaşadığınız günleri ve gelecekte olacakları yazıyoruz, Ben ve Halil hiçbir şeyden korkmayız, korkakları da hiç sevmeyiz.
13. En zor olan düşünmektir, insanlar düşündüklerini zannederler, halbuki söyledikleri düşünce değil yorum veya öngörüdür, düşünmek kendi içinde tutabilmektir, tutabildiklerinden yola çıkabilmektir, düşünmek yoldur, inandırılmak değildir, insanın inanması ihtiyaç duyduğudur, insan iyi düşünse inandığı şey ona yetmez, insanın inandığı karşının sözleridir, karşının sözleri de başkasından duyduklarıdır, sizi inandıranlar sizi sattılar, hem de bedavaya, siz kitaptan okusaydınız, üzerinde düşünerek kendinizde bilgiler tutacaktınız, sizi sağlamlaştıran o bilgiler olacaktı, sağlamlık nedir bilir misiniz? Bilginin kendisi olmaktır, işte Halil tamda böyledir, o’nun bilmediği hiçbir şey yoktur, o’nun cevaplayamayacağı hiçbir soru yoktur, yeni sözlerin tamamını Halil söyleyecek, tüm her şeyiniz değişecek, kolaylık sizin ile olacak, getirdiği her şeyi beğeneceksiniz, o’nun ile hayat yeniden başlayacak, bir kaderiniz olacak, kadersizlikten kurtulacaksınız, o’na tüm bilgileri Rabbi verecek, o Rabbinin izni olmadan tek kelime konuşmaz, o’nun tüm konuşmaları size Rabbinizin emridir, Rabbiniz her şeyden haberdardır, sakın kulum Halil’e karşı gelmeyin, o’nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, o’nun tüm ihtiyaçlarını Rabbi görür, o yeryüzünün tek güvenilir insanıdır, kendinizi bir şey sanmayın, Halil’imi yormayın, o’nun atası Nuh’tur, yazıklar olsun; Nuh! Seni seviyorum demeyenlere, yazıklar olsun Halil’e; seni seviyorum demeyenlere, yazıklar olsun Halil’in ailesini sevmeyenlere, size tüm bilgileri gönderdim, size Halil’i gönderdim, size merhameti gönderdim, size sevgi kitabını gönderdim, gönderdiğim kitap herkesçe okunacak, yeryüzünde yaşayan herkes üç’er aylık dönemler şeklinde kitap üzerinde fikir alış verişi yapacaklar ve onlarda düşünceler oluşacak, insan fikir ile düşünceye varır, fikri olmayanın içinde düşünce oluşmaz, içinde düşünce oluşturamayan hayatın hiçbir alanında gelişim sağlayamaz, gelişim nedir biliyor musunuz? Cennete varmaktır, sizin ise gelişim dediğiniz çok bilmek, zengin olmak, makam sahibi olmak, bunlar gelişim değildir, bunlar ilerleyiştir, en ileri seviyede ilerleyişi Halil gerçekleştirdi, yeryüzü o’nun emrine verildi, gökyüzü o’nun emrine verildi, insanların söz haklarının tamamı o’nun emrine verildi, en büyük makam Halil’e verildi, bilginin tamamı Halil’e verildi, şimdi siz bir Halil’e bakın birde kendinize, size tüm bunları versem şaşardınız, kendinizi kaybederdiniz, asla ölmek istemezdiniz, Halil bana dedi ki; Rabbim! Ölümümden önce beni serbest bırak, bana yaptırdığın eve gideyim, orada akrabalarım ile muhabbet edeyim dedi, biz de Halil’e; oğlun Asaf’a görevi teslim ettikten sonra köyüne dönebilirsin dedik, Halil’i köyünde yalnız bırakın, o normal bir insan gibi yaşamayı çok sevdi.
14. Ezelden yazılı olan sonucu belli olandır, biz hiç kimsenin sonucunu önceden yazmadık, yazmadığımız şeyler ile Rabbinizi suçlamayın, birisi ölüyor, birisi kaza geçiriyor, birisi hapishaneye gidiyor, o’nu Allah öyle istedi deniliyor, Allah kullarını birbirinden ayırmaz, kimseye torpil yoktur, her nerede olursanız olun, Rabbinize yönelin, Rabbinize yönelmek insanları samimi şekilde sevmektir, samimi şekilde sevmek nasıldır bilir misiniz? Halil gibi olmaktır, beğensinler diye iş tutmak, insanlar bana değer versinler diyerek yardımcı olmak, övülme beklemek değildir, insanı samimi olarak sevmek tüm karşılığı Rabbinden beklemektir, Halil sana; sen Peygamber olamazsın, Muhammed’den sonra Peygamber gelmeyecek diyecekler, sen yolunu kaybetmişsin, hiç beklemediğimiz şeye inanmamızı bekleme diyecekler, sende onlara; Rabbimin her şeyi değiştirmeye gücü yeter de, onlar senden mucizeler isteyecekler, onlara; benim mucizelerim gizli, ben her ne yaptımsa ve her ne yapıyorsam Rabbimi sevdiğim için yapıyorum de, sizden bir menfaat beklemiyorum, sizden bana inanmanızı bekliyorum, size gönderilen kitapta siz, Rabbim ve ben varız, size söylenen sözleri yerine getirin, Rabbim kendinden bahsetti, hadi söyleyin şimdi her şeyi siz mi düzelteceksiniz, yoksa Bana ve Rabbimize mi bırakacaksınız, eğer gerçekten düzeltmek istiyorsanız, size kitabı da verdik, bilgileri de verdik, buyurunuz yapınız, biz bunları yapamayız diyorsanız, o zaman her şeyi bize bırakınız, anlaşılmayacak bir şey söylemiyoruz, sorsan; ölümden korkmayız, ölüme sevdalıyız, biz kefenimizi giyeriz de yola çıkarız diyenler oldu, bu düşünceler ile sakın Halil’imin karşısına çıkmayın, kendinizi bir şey sanmayın; Halil! İşte öyle diyenlerin, sana karşı gelenlerin tamamını asacaksın, onları sevdalı oldukları ölüm ile buluştur, nasıl olsa kefenlerini de giymişler, o alçakları üstlerinde başlarında ne varsa onlarla toprağa göm, Halil hiç kimseye kötülük etmez, Halil ölümü isteyenlere ölümü verecek; Ey İnsanlar! Sakın Halil’ime karşı gelmeyin, biz Peygamber beklemiyorduk seni Peygamber olarak kabul etmiyoruz demeyin, o’nu kendime Peygamber yaparım size de Hükümdar, Peygamber olduğunu kabul edinceye kadar sizi tek tek astırırım, kararım kesindir, Rabbiniz ne diyorsa o olacak, Halil kesinlikle böyle istiyor, herkes birbirini sevmez ise hepiniz de öleceksiniz, Halil’in atası Nuh gibi yeryüzünde yaşamı sadece Halil’in ailesi ile devam ettiririm, Halil: Rabbim! Bu cümleyi insanlar çelişkili bulurlar, hem Nuh Peygamber döneminde insanlık son bulmadı hem de atası Nuh gibi yeryüzünde yaşamı sadece Halil’in ailesi ile devam ettiririm diyorsunuz derler dedi, bende Halil’e; bu bir çeşit anlatım tarzıdır, insanların bilincinde olana sesleniyoruz, sözleri daha canlı kılıyoruz, kendilerini yormadan anlasınlar istiyoruz burada çelişkili hiçbir şey yok dedim; insanlar sorarlar Rabbim! İnsanlar bana hiçbir şey sormasınlar, bu kitapta yazılanları düşünsünler ve her şeyi anlasınlar, bu kitaba inanmış olan hiçbir kimse bir sevgisiz karşısında cevapsız kalmasın, bir sevgisizin karşısında boynunu bükmesin, bir sevgisizin karşısında kendini üzmesin, nerede bir sevgisiz var ise onu cevapları ile dövsün, o sevgisizi sorduğu soruya pişman etsin, öğrenmek için soranlardır sevenler, şerefsizdir, alçaktır sevgisizlik yolunu seçenler, Allah’ın kitabını anlamaya çalışmayanlar sevgisizlerin ta kendileridir, bu kitapta hiçbir şey eksik bırakılmadı, kim kitabın üzerinde düşünmez, kitabı anlamaya çalışmaz, insanı, Rabbini ve kendini boş verir ise onların hepsini de cehenneme dolduracağım, sevgiyi seçmeyenlerin tamamına ben ve Halil fazlası ile yeteriz, tüm yeryüzündekilere ben ve Halil fazlası ile yeteriz, bir bu kadar daha hatta daha fazla olsanız da yine yeteriz, bizim karşımızda durabilecek hiçbir güç yoktur.
Ağzınıza sağlık 👍umutla, gelişmeler bekliyoruz 🙏i
Sen jetgillere yetişmedin mi? 🤩
Kaç günlerdir bekliyorum uzatmayın arayı şu an burçlardan daha önemli gündem var
Tesekkurler :)
795 bc senesinde liberal sanat universitesi ya da okulu olmasi mumkun degil sanat tarihi acisindan. Arastirdim ama bulamadim. Sanat disiplinlerinin olusmasi ve akademik egitimler 1700lerde basliyor avrupa'da, 1795 yilinda liberal sanat universitesi acilmis olabilir. Bilginize.
Alcuin’in Charlemagne davetiyle Carolingian Court altında verdiği eğitim ve kurduğu yapıyı araştırın; 795bc de :) Charlemagne o dönemde özellikle liberal sanatlar ve din tarihi eğitimleri açtırıyor, bu da oldukça yenilikçi bir yapı o dönemde.
9. Biz düşünmeyeni terk ederiz, onları kendileri ile baş başa bırakırız, her hangi bir korku anında ne yanı kaçacaklarını şaşırırlar, yaşam korkular ile doludur, sevenler için, sevgiyi seçenler için korku diye bir şey yoktur, engin bir yerde durmak ile yüksek bir yerde durmak aynı değildir, sevenler ile, sevgiyi seçenler ile, düşüncesizler arasındaki farkta aynı böyledir, düşünememek alçaklıktır, kuvvetli bir fırtına onların soluğunu keser, halbuki sevgiyi seçseler idi, onlar fırtınaya hiç tutulmazlardı, her zaman meltem rüzgarları, hoş kokular ve bir serinlik onları bulurdu, zavallılar, garipler, kimsesizler hep sevgisiz kaldılar, eğer onlar sevilenlerden olsalardı hiç bir zaman öyle olmazlardı, Halil: Rabbim! Zavallılar kim? dedi; sahipsizler Halil! dedim; garip kim? Rabbim! dedi; yolunu kaybetmişler dedim, Halil: kimsesizler kim? Rabbim! dedi; hakkını alamayanlar dedim, Halil sahipsiz kaldı, Halil yolunu kaybetti, Halil hakkını alamadı, Halil: hakkımda neden böyle yazdırıyorsun Rabbim! dedi; Halil! Senin kendinden haberin yok, senin şu an yanında Rabbinden başka kimsen yok dedim, Halil: ailem var, kardeşlerim var, annem var, babam var, akrabalarım var, komşularım var dedi; Halil! Haberin olsun hiç kimsen yok dedim, Halil hiç konuşmadan öylesine dalıp gitti, durdu, durdu, durdu, içinde öyle bir boşluk oluştu ki, ölmüş dostları, yakınları aklına geldi, tek tek düşündü, acaba onlar yaşasa idi yanımda olurlar mıydı? dedi; Halil! Çaresizlik nedir bilir misin dedim; bilmem Rabbim! dedi; işte çaresizlik budur dedim; Rabbim! Ben şimdi çaresiz miyim? dedi; Halil! Şunu bil ki insanların tamamı çaresiz, esas çaresiz olan başkalarına çare olamayanlardır, esas çaresiz olan sen değilsin bütün insanlardır, onlara çare olacak olan sensin; Ey Yeryüzü Halkı! Size çareyi gönderdim, size Halil’i gönderdim, o’nu sakın üzmeyin, o ne derse onu yapın, sizin için yeryüzünde çırpınan tek bir insan var, sizin için hayatını feda etmeye hazır olan tek bir insan var, sizden hiçbir karşılık beklemeyen tek bir insan var, sizi canı gönülden seven tek bir insan var, kulum Halil’i size emanet ediyorum, o’nu ben yücelteceğim, o’na kim destek verir ise, o’nun yanında kim olursa, o’na kim yönelir ise, bende Rabbiniz olarak size destek vereceğim, yanınızda olacağım, o’na yöneleceğim ve o’nu yücelteceğim, bu Rabbinizin size vaadidir, Rabbiniz sözünden asla dönmez.
10. Kutsal kitaplar size; kardeş olun, birbirinizi sevin, adaletli olun, Rabbinize yönelin, Rabbinizden başkasına her şeyinizi teslim etmeyin dedi, siz ne yaptınız? Bunların hepsini arkanıza attınız, keyfinize göre devam edip gittiniz; Halil! Sakın kendine yönelme, insana yönel dedim, Halil: kendine yönelmek ne demek? Rabbim! dedi; umursamamak Halil! dedim, Halil: ben hiç kendime yöneldim mi Rabbim! dedi, Halil! Senin üzerinden insanlara bilgi veriyorum, sen hiçbir zaman kendine yönelmedin, senin gibisi yeryüzüne hiç gelmedi, yeryüzünde sayısız insanlar yaşadı ve yaşayacak, hiç birisi senin gibi asla olamaz, bir daha Rabbine; beni övme deme, Rabbin her şeyi eksiksiz bilir, Rabbin şanı yüce olandır, Rabbin övülmeye ve övmeye tek yetkilidir, Rabbinin övdüğünü tüm insanlar över, seni ben tüm insanlara övüyorum, seni cennettekilere övüyorum, seni kendime, Meleklere, Peygamberlere övüyorum, Rabbin senin ile gurur duyuyor, Rabbin senin ile şanını yüceltiyor, asıl Rabbini öven sensin, Rabbini yücelten sensin, Rabbine yönelen tek insan sensin, her gün sayısız; Rabbim diyen sensin, her gün; Rabbim seni çok seviyorum diyen sensin, sana her gün defalarca hayal kurdurup yıktırdığım halde; Rabbim! Neyse, diye söylenip hiç vazgeçmeyen sensin, ben seni övmeyeyim de kimi öveyim, ben sana gücümü vermeyeyim de kime vereyim, ben senden asla vazgeçmedim, asla vazgeçmeyeceğim; Rabbim! Benden vaz mı geçtin deme, tüm insanlardan vazgeçerim senden asla vazgeçmem; Rabbim! Benden bahsetmeyi bırak, insanlara bilgi ver deme, insanlara seni verdim, onları sevdiğin için seni verdim, eğer sen onları çok sevmemiş olsa idin, seni ahirete çabucak alırdım, ben insanlardan umudumu kestim sen kesmedin, ben insanları kendi haline bıraktım, sen kendini feda ettin, övecek ne kadar söz var ise o sözler ile övüyorum seni; Halil! Seni çok seviyorum.
11. Güneş ışığını ay’a vurdurur ay dünyaya, ay’dan gelen ışık gözünüze yansır, göz hiç etkilenmez, bir daha da dönüp bakmazsınız, Halil: Rabbim! Neden dönüp bakmayalım ki; dönüp bakılacak bir şey mi var Halil! Aynı şekilde duruyor, o sadece gece vakti ışık, gündüz vakti kayıptır, vardır ama aranmaz, yazık ettiniz geçen tüm yıllara yazık ettiniz, sevgiden uzak, sevilmekten uzak, sevmekten uzak, birbirinize ayın ışığına baktığınız kadar baktınız, sanki yok gibiydiniz, kalabalıktınız tıpkı yıldızlar gibi, kuru kaya parçalarına dönmüştünüz, yıldızlarda yaşam arıyorsunuz, kayadan ve tozdan başka hiçbir şey bulamazsınız, kendinize dönüp bir bakın, yıldızlar kadar birbirinize uzaksınız, aynı evi paylaşan eşler birbirine düşman olmuş, Halil kime ne diyeceğini bilemez halde idi; Rabbim! İnsanlar birbirlerinden habersiz yaşıyor, Rabbim! Bu nasıl bir iş, hangi erkeğe eşine günde en az beş defa seni seviyorum de diyorum, hepsi eşine düşman, Rabbim! İnsanlar gündüz vakti yıldızları gibi, yoklar, birbirlerine çok uzaklar, umursamaz haldeler, komşunun komşudan haberi yok, kadının kocadan haberi yok, kocanın kadından haberi yok, çocuklar perişan, halk yoksul, Ülkem borçlu, ahlaksızlık her yanı sarmış, insanlar eğitimsiz, soru sormaya dermanları yok, herkeste bir hastalık var, halkımın canı sıkılıyor, morali bozuk, keyfi yok, bana bekle diyorsun, benim bekleyecek takatim kalmadı, Rabbim! Benim yolumu aç, hiç kimse beni dinlemiyor, her geçen gün gücüm bitiyor, kendimi yetersiz görüyorum, eriyorum, bitiyorum Rabbim! Beni övdün, tüm övgüler sana olsun, övülmeye layık olan sensin, ben övgü istemiyorum, eşler birbirini sevsin istiyorum, anne baba çocuklarını sevsin istiyorum, çocuklarda anne babalarını sevsin istiyorum, Rabbim! Seni çok seviyorum, sende beni seviyorsan yolumu aç, her şeyin en iyisini sen bilirsin, sözlerime cevap ver, gözyaşlarımı yalnızca sen gördün, bana göz ol, bana dil ol, bana el ol ayak ol, kalbimi sana verdim senindir, canımı sana feda ettim senindir, her nefes alışımda seni hatırlayacağım, her ne dersen onu yapacağım, korkusuzluğumu gizleyeceğim, insanlara merhamet ile yaklaşacağım, onlara sevgiyi götüreceğim, Halil’e; bekle dedim, Halil aylarca bekledi; Halil! Artık zaman geldi dedim; neyin zamanı? Rabbim! dedi; benden yolunu açmamı istemiştin, bana gözyaşları içinde yalvarmıştın, bende; bekle demiştim, sana yolu açtım, sana tüm gücümü veriyorum, seni her yerde destekleyeceğim, Rabbini sevenlerde seni destekleyecek, seni destekleyeni sev, sana yönelene sende yönel, onlara öğret, Rabbini onlara tanıt, deki; Rabbim sizi çok seviyor, kitaba uyunuz, Peygamber beklemiyordunuz, kitabın üzerinde düşünür iseniz Peygamber olduğumu anlayacaksınız, Rabbim bana; Halil! Düşünmeyene anlatamazsın, düşünenler seni çabucak kabul edecekler dedi de, Rabbim sizi de tüm insanları da sevgiye güvenmeye çağırıyor, tüm insanların sevgiye yönelmesini istiyor, başkada seçenek hakkı tanımıyor de, sevgiyi seçmeyenler hasta yaşayacak, içlerinde hasta olmayanlar olur ise asılacak veya kalbi durarak ölecek, bu Rabbimin kesin emridir de, sevgisinde samimi olanlar cennete gidecek, samimi olmayanlar hem bu dünyada hem de ahirette zor bir zaman geçirecek, zorluk nedir bilir misiniz? Cehennemde ebedi kalmaktır.
Geri döndüm değistirim artık şu lafı
Bencede iyi olur
Abla sen videoları ankesörlü telefonla mı çekiyorsun?
Hahshahaushs
, 😂😂😂😂😂
bu dudaklarin donemi ne zaman bitecek .??
Emeklerinize saglik. Paylasimlarinizi sabirsizlikla bekliyorum; sevgiyle kalin. (Elestirel yorumlar yazan sahislara: Duygu Hanim'in isini ne kadar disiplinle yaptigi asikar. Bizler burada onun bilgi ve yorumlari icin bulunuyoruz.).❣💕❣💕❣💕
Duygu Demir.Demir gibi saglam Duygu kontrolü ,Çelik gibi sağlam sinirler ,İyi kötü ve dogru yanlış algisinin yeniden inşaası.Cok kısa sürede ,hem hissettiginiz o duyguyu adlandırıp ,hemen sebebini bulup ,konu başligi belirlemelisiniz.Mesela ,beni şu an saran bu olumsuz duygu nedir?Kaygı!Neden?Bu bu Şu şu düşüncemden dolayı....Demekki benim bu konuyla ilgili hassasiyetim var.Buraya kadar tespit yaptiniz.Şimdi karar :Bu düşüncemi degistiriyorum diyerek gercekten degistirin.Duyguya izin verin gitsin.Zaaflar bu şekilde törpülendiginde ,Duyguların yönetiminden çıkarız.Herkes kendine bunu uygulamalı.Sadece duygu hanimin isminden bir misal vermek istedim.
Insanlar çok saygısız sizi eleştiri yapıyor verdiniz bilgilerdi dinlemiyor galiba bunları kaydeye almayın duygu hanım saygı kalmamış insanlarda sevgilerle 🙏🍀🍀🙏🙏🍀🙏🍀
Biz sizi Azerbaycandan izliyoruz ama hiç kardes ülkeye ne gibi etki ederden bahsetmiyorsunuz.diger devletlerden bahsediyor astrologlar ama hic biz Azerbaycanın ismini anan yok lutfen dikkate alırsanı seviniriz.bizde astrolog çok az
Böyyük Astrolok Duygu Hanım,
bu “Pluto” neyin nesi bir açıklasanız da öğrensek!…
Sakın Plüton olmasın!
Cevap bekliyorum…
oglaktaki saturn gibi giricek sanirim
❤
Sanki Duygu degilde baskasi mi konusuyor. Tamamen farkli bir kisinin ses tonu gibi
💯
Görüntü çok kötü😢
Görüntü ye değil, verdiği bilgilere baksanız, hayret ya
@@nevvarebengi5132 hanım bilgiye bi şey dediğimiz yok ,görüntüde daha iyi olsa daha keyifli olmazmı...
Dünyanın düz olduğu aciklanak az kaldı
Dudakta dolgu mu var bana mı öyle geldi
Var,o kadar belli ki!
Ondan görüntü düşük zaten,belirgin göstermemiş,dudaklar o kadar büyükki zaten neden doldurmuş bende ona hayretim
sizdeki hayalgücü bende olsa keşke 🤲🏻 😅
@@AstrolojiGurusuDuyguDemir seyirciler nelere dikkat ediyor değil mi? :)
Elbette dikkat edebilirsiniz ben de izlediğim kişilerde dış görünüşe bakıyorum:) ama dolgu yaptırmışım ve o yüzden video kalitesini düşük tutuyormum ki anlamayın diye demek artık birazcık abartı olmuyor mu? :)))
Dolgu yaptırmadım, açı veya rujdandır :) çekimi internetten yaptık ve yağmurlu havada görüntü kötü olmuş sadece bu :)) sevgilerr
Offffff çok uzatıyorsun. Ne anlattığını kendin anlayabiliyor mu sun .çorba ya dönüştü. Boş çok boş
Bu işi meslek olarak yapıp, buraya 2023 yılında şu kalitede bir video koymak nereden baksanız kanalınıza abone olan, izleyen yüzlerce kişiye saygısızlık ve bunu ilk defa yapmıyorsunuz
Of izleme o zaman git daha iyisini bul kimseyi zorla tutan yok. Randevu istedim Duygu Hanımdan, 7 ay sonrasına yer var en erken. Buraya beleş video çekip sizin gibilerden şikayet dinleyeceğine bana randevu verse o değil mi ama????
Uncomwtaryularececynefacecryzaomuunuarehytyaltuhrananuseyntelegsyaltyfakfoameaeclarbrakjoscravatabrakk
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Altılı masa dağıldı mı??
😅😅😅. Git işine ya... Astrologmuş..
🤩😘🍒
Çok uzaklara gidiyorsun
Hic bir onemli seyler konusmadiz,ancaq uydurmalardir soyledikleriniz, rebbime ait olanlari siz bilmezsiniz.
Dudağınıza her ne yaptıysanız berbat olmuş. Çok yapay duruyor. Bu yapaylık konuşmanıza da yansımış üstelik. Pluto inşallah düzeltir bu durumunuzu 😅 Aynı zamanda kafam şişti anlatımınız da berbat. Sıkıcı, yorucu ve yıldırıcı.Geviş getirir gibi bıdı bıdı bıdı...
Size ne kardeşim!! Bu onun sorunu.😏
@@ayselark2734 Hayır ben iyi niyetle yazdım bir an önce düzeltsin diye 😁
❤❤❤