Kürdî Yürük Semâi - O Gamze ki Ola Tâ nâr-ı Ebruvan Kürdî / Nağmede Şifâ

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 28 ก.ย. 2024
  • Spotify open.spotify.c...
    İtunes / na%c4%9fmede-%c5%9fif%...
    Deezer www.deezer.com...
    Kürdî Yürük Semâi
    O Gamze ki Ola Tâ nâr-ı Ebruvan Kürdî
    Nağmede Şifâ
    Beste: Hafız Post
    Türk Müzik Terapi Geleneği
    www.origamiyapim.com
    / origamiyapim
    / origamiyapim
    / origamiyapimuzik
    Sanat Yönetmenleri
    M.Fadıl Atik - Halil Erseven
    Proje Koordinatörü
    Prof. Dr. Levent Öztürk
    Solistler
    M.Fadıl Atik - Halil Erseven
    Saz Sanatçıları
    Murat Bağdatlı - Ud
    Furkan Resuloğlu - Tambur, Lavta
    Furkan Bilgi - Kemençe
    M. Şükrü Fırat - Ney
    Tuncay Tuncay -Kanun
    Serhat Zımba - Kudüm, Bendir, Daire, Def,
    Koro
    Halil Erseven, Yeşim Çağlayan, Yıldıray Öztürk
    Stüdyo Yönetmeni: Halil Erseven
    Stüdyo: Sezai Irmak Müzik Yapım
    Ses, Kayıt, Mix, Mastering: Gökçe Dayanç
    Kitapçık Metin: Prof. Dr. Levent Öztürk
    Grafik Tasarım: origimiajans.com
    Nağmede Şifâ’nın ilk CD içeriğini oluştururken müzik terapi
    konusunda eski kaynakların elimizde mevcud olanların tümü
    gözden geçirildi ve o dönemlerde terapi amaçlı kullanılan müzik
    repertuvarına ilişkin ipuçları elde edilmeye çalışıldı. Ancak,
    ne Evliya Çelebi’de ne de diğer kaynaklarda eser örneklerinden
    söz edilmiyordu. Bu durum birkaç olasılığı gündeme
    getirdi. Bunlardan biri müzik terapi uygulamalarının daha
    önceden bestelenmiş eserlerden değil de o anda icra edilen
    ve irticalen çalınan eserlerden oluştuğu şeklindeydi. Ancak,
    yine Evliya Çelebi’den bildiğimiz kadarıyla Edirne
    Sultan II.Bayezid Darüşşifâsı’nda müzik terapi uygulamaları
    10 kişilik müzik ekibiyle gerçekleştirilmekteydi.
    Bu da dönemin bilinen müzik eserlerinin de kullanılmış
    olabileceğini düşündürmektedir. Bu düşünceden yola
    çıkarak Anadolu’da bulunan darüşşifâların kuruluş yılları
    ve hizmet verme dönemleri dikkate alınarak aynı
    dönemlerde bestelendiği bilinen eserleri seçmeye
    çalıştık. Böylece Farabî, Sultan II. Bayezid, Meragalı
    Abdülkâdir ve Nefîri Behram Ağa gibi bestekârların
    eserleri CD 1 içeriğini oluşturdu. Bu eserler
    10.yy ile 16.yy arasına tarihlenmektedir. Sadece
    Gevrekzâde’nin Hicaz şarkısı 17.yy’a aittir. Diğer
    bir özellik de darüşşifalar dönemine ilişkin müzik terapi
    uygulamalarının temelde reseptif karakterde (yani
    hastanın dinleyici olduğu ve müzik üretim sürecine katılmadığı
    şekilde) olmasıdır. Bu bölüm Rast makamında
    üç eserle açılmaktadır. Gevrekzâde’de “Rehavî makamı
    her türlü başağrısına faydalı” ayrıca “Rast makâmı felce
    iyi gelir” denilmiştir. Rehavî makamı da yegâh perdesi üzerinde
    rast dörtlüsü gösteren rast makâmından başka bir şey
    değildir. Buradan hareketle Rast perdesi seçilmiştir. Düzenli
    ve sürekli rast sesinin beyin dalgalarını antrene etmesi ve başağrısını
    azaltması beklenmektedir.
    Nağmede Şifâ is a music therapy project that aims to introduce Turkish Music Therapy
    tradition. CD1 is a representative of historical background extends from 10th to 17th
    century covering Selçuklu and Ottoman Periods. Tracks of CD1 date back to periods in
    which şifâhanes (hospitals) were in charge. Of these, most renowned were Edirne Darüşşifâ
    of Sultan Bayezid II (1488 AD) and Kayseri Darüşşifâ of Gevher Nesîbe (1206 AD).
    CD2 represents a contemporary approach to receptive music therapy and gives examples
    of sedation session, regression session, and energy session. Historical background is based
    on several early written references including epistles by Al-Kindî (c.796-874), music
    epistle by the Brethren of Purity (Ikhwān al-Safā’, 980 AD), Kitab-el Mûsikî by Alfarabius
    (872-952 AD), Avicenna (980-1037 AD), Ta‘dîl al-amzija by Şuurî Hasan Efendi (died
    c.1693), er-Risâletü’l-mûsikiyye mine’d-devâi’r-rûhâniyye by Gevrekzâde Hasan Efendi
    (1727-1801), and finally Edvâr by Haşim Bey (1815-1868). The initial sources (Al-Kindî
    and Brethren of Purity) suggested four strings of oud were related to the humors of body.
    Playing on each string will strengthen one humor and weaken another. For instance, the
    highest-pitched string, the zîr, excites yellow bile and weakens phlegm whereas another
    string, mathna, excites blood and weakens black bile. Later sources (Alfarabius, Şuurî, and
    Gevrekzâde) related music makams to various health conditions. In words, Rast makam
    gives joy and happiness, and good for stroke patients, whereas Uşşak makam gives laugh
    and merriment, and good for gout patients. Starting with these early references, the Project
    Team tried to establish a modernized version of Turkish music therapy tradition. They
    suggested that makam is not the only factor in therapy, besides, music performance, instruments
    selected, melodic development, rhythm, and vocals are important factors. CD2
    represents their music therapy approach. Project team (Levent Öztürk, Halil Erseven, M.
    Fadıl Atik) dedicated their last ten years to the development of music therapy in Turkey.
    They published a music therapy book entitled

ความคิดเห็น •