Y. Atılgan'ın Aylak Anayurdu - Bahar Feyzan Arşimet'in Kızı B04
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 5 ก.พ. 2025
- #YusufAtilgan #BaharFeyzan #Edebiyat
Arşimet'in Kızı Bahar Feyzan bu hafta sizlere bir değil iki kitap birden anlatıyor. Türkiye edebiyatında kendine kederli bir yer edinmiş olan Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam ve Anayurt Oteli romanlarını bir de Bahar Feyzan ve aslında kitapları okumamış olan (!) İlker Canikligil'den dinleyelim.
Yusuf Atılgan varoluşçu felsefecilerden mi el almış? Hangi romanları ve karakterleri fotokopi ürünüymüş? Bay C. flanörlük yapacak kadar zenginse neden ona üzülelim? Varoluşçu romancılarla benzerlik taşıyan Yusuf Atılgan, Flucular gibi bir frankofon mu? Bahar Feyzan bir flanöz mü? Bay C. komşumuz olsa sever miydik? Bay C. biraz rantiyeci mi? Babasına benzememek için didinip duran Bay C., en sonunda kime benzedi? Freud gelse Bay C. çözülür mü? Bahar Feyzan neden Aylak Adam'a fotokopi eser dedi? Ağaç dalı kompleksi nedir? Aylak Adam'ın selamlaştığı varoluşçular kimlerdir? Anayurt Oteli'nin sadece filmini izleyen kişi kim? Roman mı daha iyi film uyarlaması mı? Sinemamızda ve edebiyatımızda neden gerçek kötüler yok? İlker Canikligil'in içindeki canavar nasıl oldu da ortaya çıktı? Zebercet gecikmeli Ankara trenini beklemeye devam ediyor mu? Türkçe edebiyatın en kötü karakteri kim? Zebercet'in hastalığı nedir? Biraz da taşra sıkıntısı diyelim mi? Zebercet'in amacı ne? Keçecizadeler bir rüyadan mı ibaret? Ankara treniyle gelen kadın Keçecizadelerden mi? Hemingway hangi konuda ezikmiş?
Bunların hepsi tek tek yanıtlanıyor ve Türkçe edebiyatın iki önemli romanı hakkında Arşimet'in Kızı yine sizi bilgiye kavuşturuyor.
FluTV "Dünyanın En Otantik İçeriklerini Sunan" Yepyeni bir Dijital Platformdur. Videolardan haberdar olmak için lütfen Abone Olun.
Destek için Patreon sayfamız: flutv.me
Kanal: flutv.online
Twitter: / flutivi
Instagram: / flutv.online .
. . . .
FluTV Discord: discord.flutv.me -- Kripto Destekleri için: 0x87a9538Af8f5f80371233951438b7faf9570B82C
Turkiye icin super bir hizmet tesekkurler bahar feyzan ve flu tv
Empati ve anlayış yoksunluğumuz bir defa daha ortaya çıktı: "kötü karakterleğin sığlığı". Harika tespit, harika program 👏🏼👏🏼👏🏼
gerçekten zevkle izliyoruz! :)
Hem güzel, hem zeki hem de entelektüel biri olmak gibi inanılmazlar bir araya gelmiş, siz olmuş. Çok nadir bulunan bir element gibisiniz, tebrik ederim. Sağlıcakla kalın.
Bahar Feyzan: "senin aradığın ritmi bulamamış olman ritim sorunu olduğu anlamına gelmez" :DD o ritim sorunu olarak sezdirilen şey tam da verilmek istenen ritim :D
Bu kanala plaket vermek lazım ya.Çok kıymetli işler yapıyorsunuz umarım şevkiniz hiç kaçmaz.
11:42 ve Flu TV'ye kayyum atanır. ( Kayyum ESG)
Kayyum mu kayyım mı? 😄
Aslı “koyyumm”
Kazık
Ülke ikliminin en ilginç yanı, en ufak bir ima olmamasına rağmen herkes kimden bahsedildiğini anlıyor.
ahahahah
TH-cam da tek beklediğim içerik, kitapçı olarak inanılmaz keyif alıyorum izlerken 🥰 hergün gelsin Arşimet’in kızı 🤓 sevgiler
Yalın Alpay ile sanat programı yapsanız çok güzel olar hozom
Bahar hanım çok güzel gülümsüyorsunuz, hayran olmamak elde değil.
Bence bu seri geri dönmeli, pleaseeeee
İlker Hollywood matematiğine uymayan bütün filmleri düzeltmek istiyor sanırım. Romanı da düzeltesi var da kim okuyacak şimdi.
Shadow aynen katiliyorum, ama yavas yavas fikirleri degisiyor sanirim? Presheva ile yaptigi programda bu duvari kirmaya basladi, Bahar Hanim da roman, edebiyatta hocasi egip bükebilirse, Canikligil Sinemasi diye bi tür olusabilir. Ha gayret.
@@ihsanyuce9780 Eger programi akici kilmak icin kasten yapilan bi sey degilse genel anlamda bi yeni/farkli fikirlere kapalilik durumu seziyorum. Lutfen su fikir degisikligi olsun da kabugunu kirarak daha da derinlesen sinemacimizin filmlerini gogsumuz kabara kabara izleyelim.
tam da aylak adamı okurken video attınız güzel bir tesadüf oldu bu
dinledikçe dinleyesim geliyor, kaliteli ve özgün yapımlar.
Bu serileri Spotify'a podcast olarak koyarsaniz yolda toplu ulasimda veya yururken dinlemek keyifli olabilir.
"Kötü değil sıkışmış"
Klasik olarak anlatıla gelen yusuf atılgan'ın Aylak Adam'da şehir insanın yalnızlığından,Anayurt Oteli'nde kasaba insanın yalnızlığından,yarım kalan romanı Canistan'da da köy insanın yalnızlığını anlatmak istediği bahsi vardır.Bir yalnızlık üçlemesi...
Aylak adam romanına getirilen ve sürekli tekrar edilen "Camus'dan almış canım işte" eleştrisinin doğru tarafları olabilir ama romanın kapsamını karşılamıyor. Biraz farklılıklarından bahsetmek gerekirse:
1)Yerellik.Sizlerin dediği üzerinde savaşın sıkışmışlığının ülkemiz üzerindeki etkisini çok iyi anlatır. Varoluşçuluğu yusuf atılgan çıkarmamıştır belki ama çok iyi kavramıştır(kopyalamamıştır).Bir kopya tarzla ülkemizin toplum işleyişine bu kadar özgün eleştiriler getirilmesi imkansızdır.
2)C'nin karakter olarak Meursault'tan belki de en büyük farkı "duyguları" olmasıdır. Yabancı'daki karakter Camus'nun biraz da eleştirel anlamda abartarak inşa ettiği tamamen hissiz bir adamdır(Camus'nun Mutlu Ölüm'ündeki "Meursault'un taslak hali" denilen karakteri bu kadar duygusuz bir adam değildir.Sevgilisini kıskanır vs.. ).C öyle değildir. Aylak adam'da hissiz bir kitap değildir.Aslında bir aşk hikayesidir daha doğrusu aşkını("o'nu")arayan bir adamı anlatır.Farklı isimlere sahip binlercesi birbirinin aynısıyken onların ismi olmayacaktır.'C' ve 'B' ikisi birbirini bir bulsalar konuşmalarına gerek kalmayacak bir anda anlayacaklar birbirlerini en önemlisi de artık toplum normlarıyla tek başlarına savaşmak durumunda kalmayacaklar.
3)Redaktörlük.Yusuf Atılgan ismini arama motoruna yazanlar bu iş dalıyla karşılaşırlar.Editörden farkı olarak redaktörlükte biraz daha metinin yapısı vardır.Yazı sanatının enstümanlarından bahsediyorum:Noktalama işaretleri...Yusuf Atılgan anlatısını geliştirmek için onları öyle bir vaziyette kullanır ki hayran kalmadan duramazsınız.Bir şeyler yazma telaşında olan herkes için bir kılavuz gibidir adeta.
İlker Hocam okumadım diyorsunuz ama yine Camus'lar Sartre'ler bir şeyler orjinal dilinden okunmuş heralde;)Kısa filminiz Simulacra'da sizce de bir varoluşçu hava yok mu.Fazlasıyla keyif alarak izledim.
Konu bağlamında olmazsa olmaz P. Lafargue'ın Tembellik Hakkı eserine de değinmeniz gerekirdi. Yani Oedipus'a değinmiyorum bile, en baştan bununla giriş yapılabilirmiş. :)
Kanaldaki en başarılı yayınlardan biri buydu, kısa kesmeseydiniz keşke.
John Steinbeck #FARELER VE İNSANLAR
Kitap seçimleri mükemmel. Teşekkürler.
Bahar feyzan' ı lütfen daha fazla video çekin, edebiyata susamışken çok gerekli
Bir başka FluTV içerik hazırlayıcısı olarak artık tarafsız olamayabilirim ama bu “edebiyat programı”nı da çok beğendim!🙏
Sn. Canikligil ve bendeniz, sonuç elde etmeye daha çok odaklı birer adet tekno-nerd olduğumuz için sanırım,
içinde “uzun uzun bunalım” geçen içeriklere tahammül edemiyoruz!🙈
Halbuki “uzun uzun bunalım” da önemli ve gerekli bir geri-bildirim olabilir hayatta, o da ayrı ama bazılarımız için o kadar da gerekli olmayabilir, zamanla göreceğiz “ayrık otlu ıspanak” vb marifetiyle olay mahallini beklemediğimiz bir anda hızla terketmek zorunda kalmazsak!😝
Zaten bütün hikayelerin kaynağının da:
Aslında olay mahallini terketmeyi yani ölmeyi hiç istemeyen ama hiç aklına bile gelemeyecek herhangi bir etkenden dolayı her an olay mahallini hızla terkedebilen bir canlı türünün “bilgi işlemci kapasitesine fazla gelen” bir “hayal gücü”(kurgulama) sayesinde hayatta kalıp üremeye devam edebilmiş olması olduğu düşünülebilir!🙈
Bu noktada bu hayal/kurgulama gücü bilgi işlem kapasitesine “fazla kaçan” canlının yani bizlerin karşısına şu durumlar çıkmış sanki:
1-Başa her an gelebilecek her türlü rastgele felaketi anlamlandırmaya çalışarak o felaketi bir şekilde engellemek veya geçiştirmeye çalışmak, bu yapılamıyorsa bile ki çoğu zaman yapamamışız, bu kötülüğe/felakete bir anlam/sebep-sonuç ilişkisi uydurarak daha kabul edilebilir/dayanılır hale getirmek:
Bunun sonucunun da çoğu zaman olayların “sorumluluğu”nu ilahi bir DIŞ güce yani kendimizden çok daha güçlü ve bizden AYRI olduğunu düşündüğümüz aslında bir tür ebeveyn figürüne devrederek üzerimizdeki baskıyı azaltıp, teselli bulmaya çalışmak.(Tanrı da olur, ana-baba da, hepsi ve daha çok ve çeşitlisi de...🙈)
2- “Alem buysa yani bana her an zarar verebilecek kadar kötü/güçlü ise bu alem, o zamwn kötülüğün/gücün kralı/içesi da/e ben olayım bari!” diyerek daha çok hayatta kalmaya çalışmak!
Hal böyle olunca gelsin tanrılar, tanrıçalar, gitsin aylaklar, Zeberçetler, karşılıksız “ilahi” aşklar ve beş benzemez çeşitli esrarlar, bunalımlar...
“Hayat, yiyelim, içelim, .ıçalım’dan ibarettir” anlamında bir önermem kesinlikle yok ama hani denir ya
“Çok da şeyetmeyelim!”😂😝
Yani:
Bize çok önemli, hiç anlaşılmaz ve pek derin vb. gelen çoğu düşünce ve tasamızın;
Askında sadece hayal gücü naçiz beynine ve hayatına fazla gelebildiği için kafası iyice karışan bir maymun türünün hezeyanları olabileceğini ama bu hezeyanları da olmasa o maymun türünün bugüne kadar hayatta kalamamış olabileceği olasılıklarını da gözönünde tutalım ; )
Yazdıklarımı buraya kadar okuyan var ise tebrik ve teşekkür eder, bu yazıyı yazarak naçiz beynimi az da olsa daha sağlıklı çalıştırabilme fırsatını veren FluTV ve emek verenlerine minnettar olduğumu arzederim.🙏
Not: “Garantili Hakim Bayıltan Dilekçeler Yazılır” sloganıyla Adliye önünde tezgah açmam gerektiğini hissediyorum, acaba hamile miyim?
Travis Bickle Estağfirullah, karartmayalım başka ihsan istemez ; )🖖
Güzellik benim için bir gizem ama edebiyatla yoğrulmuş insanın ses tonunda bir çekicilik oluyor.
Bahar Feyzan hanımefendi ekip için çok güzel bir gelişme olmuş.
İngiliz edebiyatından da istiyoruz lütfen 👍
konu ile alakalı değil ama sizi okadar nilgün bodura benzettim ilk kez izliyorum :) bayıldım size lütfen devamı gelsin tüm videolaıı izlicemmm...
Çölde açan çiçek gibi kanal. Bahar hanım sizin gibi kadınlar nerelerde takılır.
"Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahtelerini, gülünçlüğünü göreli beri , gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi !" 👍👍
07:09 "ben çok özgün bulmuyorum" diyor ve Camus ile karşılaştırıyor. Atılgan özelinde yapınca biraz haksız bir yorum olmuş. Zira hepimiz biliyoruz ki Türk Edebiyatı'nın her dönemi Fransız yazarlardan çalıp çırpılmış eserlerle doludur, hatta bazı şiirlerin birebir çeviri olduğu görülebilir ufak bir araştırma ile (bkz: Tanzimat). Bu perspektiften bakarsak bence Aylak Adam dönemi için gayet özgün ve farklı bir roman, Atılgan Türk Edebiyatı'na varoluşçu felsefeyi ve flanör karakterlerini Türk toplumu içerisinde ancak bu kadar orijinal bir şekilde dahil edebilirdi.
Bahar Hanım sağolsun, Atılgan'ın kitaplarına elim neden uzanmıyor acaba diye merak ediyordum, merakımı giderdi hatta harika özetledi. Hissettiklerim gerçekmiş. Yusuf Atılgan nobel alsa bile zerre kadar ilgi duyduğum bir yazar değil. Olacak gibi de görünmüyor.
Ilker bunu sevdi :)
harika bi kanal ya
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’ndan Yaban kitabını da Bahar Hanım’dan dinlemek güzel olur... Emeğinize sağlık. 👏🏻👏🏻👏🏻
Geldi yine yollarına güller serdiğim🌹
Harikasınız
Yeni bitirmiştim. Keşke buna da bir video çekselermiş diye düşmüştüm. Çok iyi oldu 👍
Kotu karakteri ile ilgili analiziniz cok hosuma gitti, sagolunuz
Bu bolum, simdiye kadar cekilenler icerisindeki en akici bolum.
sadece "KÖTÜ" mü unutulmaz?! "İYİ" de unutulmaz ki! Karşılaştığımız iyi ve kötülerin karışımıyız.
en sevdiğim içeriklerden birii💛
kim ne derse desin aylak adam benim okurken ciddi anlamda haz aldığım ve çok sevdiğim bir kitaptır.
Teşekkürler 🌸🌺🌸
Tam dikkate alıcam konuştuklarını diyorum, Türk edebiyaaatında demiyor mu! Başa sarıyorum....
Bu seriyi özledim
Safsata Savar programına yazık oldu ya keşke o bölümleri bu kanalda da yayınlasanız .Elit bir işti 🙏🏻 Bahar Hanımla programınız da çok keyifli, 5. bölümü sabırsızlıkla bekliyoruz efendim.
Şu programı izleyip İlker'den nefret edip hemen dönüp diğer işlerini seyredip duygularımı dengeliyorum..! :) :(
yine çok güzeldi, çok beğendim bu seriyi. hep izlerim.
ya eklemeden edemeyeceğim, önce emrah sefa gürkanı çıkardın karşımıza hastası olduk, şimdi bahar feyzan ona da hasta olacağız sanırım. ben bu insanları önceden tanımıyordum sayenizde tanıdım ve çok beğendim. tv düyasındaki sözde aydınlarla kendimizi kandırmışız halbuki ne kadar büyük insanlarımız varmış hiç tanıyamamışız. teşekkürler ilker canikligil.
Bahar hanımın💜 iktisat mezunu✨ olduğunu öğrenmemdeki şaşkınlık ve mutluluk sonrasi iktisat fakültesi öğrencisi olarak bir gurur yaşadım Yalın Alpay💜 da iktisat fakültesi çıkışlı . İktisat okuyunca noluyor ne olucaksin sorularına bu insanları işaret ediyorum 🌼
Keşke bütün kadınlar böyle entellektüel olsa. O zaman onlarla iletişim kurup kazanabilmek için istemesekte kitap, dergi, sergi vs boğuluruz.
Güzel bir bölüm hazırlamışsınız, teşekkürler Bahar Hanım. Ayrıca bu sefer dersinize çalıştığınız da belli oluyor, bunun için de emeğinize sağlık =)
Sadece 2 şey var naçizane söyleyebileceğim. 1.si bu romanlar modernizmin mi yoksa post modernizmin mi ürünleri olarak değerlendirilmeli acaba?.. 2.si ise; Aylak Adam'ı özgün bulmadığınızdan bahsettiniz. Batılı bir gelenek olan romanda bizlerin biçem olarak özgünleş(ebil)memiz pek mümkün değil heralde, ya da bugüne kadar mümkün kılınmadı diyelim şimdilik. Öz olarak baktığımızda ise anlattığı hikaye bakımından - özellikle yazıldığı dönem itibariyle- ülkemizde yaygın bir toplumcu-gerçekçilik akımının hüküm sürdüğünü, ve bu hakimiyet altında, bireyi odağa alan ve bireyin psikolojisini yansıtan bir roman olmasıyla Türk edebiyatında özgün bir yapıt olarak kabul edebiliriz sanırım. Ancak dünya edebiyatında Camus ile kıyaslama yaptığımızda dahi, ele aldığı meseleleri bizim toplumumuza özgü bir üslupla yoğurarak eserini ortaya koymuş olduğu için özgün kabul edemez miyiz Aylak Adam'ı?.. Hatta tam da bu yüzden Mersault'dan da Samsa'dan da daha yakın buluruz yabancılaşma yaşayan/bir varoluş kaygısındaki tüm bu karakterler içinde C'yi.
Yapıtın konuşulacak başka öğeleri de (anti-kahramanlık, birinci sorum bağlamında metinler arası geçiş ilk aklıma gelenler) var ancak video süresinde her şeyi konuşmak mümkün olmuyor elbet.
Romanın konusuna girmeden önce, felsefi arka planına değinmiş olmanız benim nezdimde bu bölümü yapmış olduğunuz en kıymetli bölüm kıldı. Tekrar teşekkürler...
Kral ve Ben ne zaman başlayacak acaba ? En sevdiğim seriydi.
Kral mesgul
Evet çok çok güzeldi ne zaman başlayacak 😔😔😔
Bahar Feyzan hayatında hiç kötülük yapamaz gibi tatlı bir kadın
11:41 meşazını aldım. Ben de daha güçlü bir türkiye için evet.. ..demeseydim keşke.
Programın yapısı ilgi çekici gibi olsa da herkesin bildiği ve okuduğu kitapların işlenmesi izleme isteğini zorlaştırıyor. Kitap içeriğinden çok yazar özelliklerine, spesifik bilgilere yoğunlaşılsa daha ilgi çekici gibi geliyor. Tabi biyografig özellikler değil. İlker hoca adamdır adamın kaval kemiğidir seviyoruz. (Ama ESG kanalın gizli sahibidir kraldır)
devamı gelsin
Sevgili Flu Tv, sizden gelecek bölüme bi' adet "Dorian Grey'in Portresi" alabilir miyiz?
ilker beyin okuduğu herhangi bir kitap var mı acaba :)
Cin ali
Canon Manuals 1985-2019
Iphone 11 specs and users manual
Tom sawyer okumuş ya
Baharcım güzelliğin ekrana tutuyor. Dünyanın en sıkıcı romanlarını anlat dinlerim.
Merhabalar, içerik olarak dolu dolu bir seri olmaya doğru evriliyor Arşimet'in Kızı. Bahar hanım ağzınıza sağlık. Bu bölümde çok ufak da olsa Ayn Rand'dan bahsetmişsiniz. Ayn Rand'ı farklı bir bölümde kitapları ve felsefesi üzerinden ele alabilirseniz çok sevinirim. Çünkü 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren iş çevrelerini çok fazla etkiliyor. Aşırı bireycilik felsefesi. Adam Curtis'in yapımcısı olduğu The Age of The Self belgeselinde de bahsedilmişti bu konudan ve sosyal etkilerinden.
Bahsedilen dönemde Fransada yazılan romanların (ve diğer yazınları) bir çoğunu okuduğumu düşünüyorum. Aylak Adam daki karakter "C" genel şablon olarak her ne kadar benzer gözükse de diğerlerinden ap ayrı bir tip. Sevgiyi arayışı romanda temel ve benzersiz bir yanı var diye düşünüyorum. Her ne kadar alıştığımız konularda (toplum eleştirisi, flàneur,lümpenleşme, yalnızlık) yazsa da karakterin kendi içinde tutarlı ve orjinal eleştiriler yaptığını düşünüyorum. Belki de en önemlisi bir yaşam biçimi ve umut verici (Tutunamayanların Selimi C ye benzese de iki kitabın ayrıldıği noktanın umut~arayış olduğunu düşünuyorum) yanı var.
Ayrıca romanları bir diğer değerlendirme ölçütüm felsefe de daha farkedilmemiş konuları önceden bi sezdirmesi. Yusuf Atılganın Çağdaş kıta felsefecilerinin daha sonradan(bazıları da tam o yıllarda çıkmıs olan) ortaya çıkacak bir çok fikrini varoluşçu fikre katarak yazdığını düşünüyorum. Mesela Derridanın "elleri" romanın ilk başlarında portresini çizdirdiginde çok güzel verilmişti diyebilirim ama bu sadece görünürdeki bir örnek olur . Bahar Hanımın kitabı biraz fazla kategorize edip okumuş olabileceğini düşünuyorum kitabın farkı başta geçen bir kaç cümleden daha fazlası olduğunu düşünüyorum. Karakterin hissiyatı da çok farklı "yabancıdaki" duygu yoksunu diyebileceğimiz bir adamla C belki de aynı kategorideki iki zıt kutup. Popülerliğe duyduğumuz öfkeden dolayı Tutunamayanlar ve Aylak Adam a çok haksızlık yapıyoruz. Bu topraklarda yaşayan bir "entellektuelin" bunları okumamış olması büyük bir eksiklik diye düşünuyorum.
Bölüm için teşekkürler güzel bir seri, fikirlerim belki yanlış olsa da tekrar düşünmeme neden oldu.
İzledim ve bir de izledikten sonra yorum yapayım. linç is coming... linç yersiniz demiştim izlemeden:) 07:22 de Yusuf Atılgan ile ilgili benim de söylemek istediğimi dile getirmiş Bahar hanım "biraz fotokopi buluyorum açıkcası" diyerek bende tamamen aynı fikirdeyim. Anayurt otelinin filmi kitabından daha iyi bence. En azından olmayan konudan kopup oyunculuklar izlenebiliyor. Ama tabi ikinci kere izler miyim bilemiyecem sonuçta 80lerin hızında gittiğinden biraz sabır istiyor günümüzde. Üstelik "ben romanın ritmini okumamış olmama rağmen bozuk buluyorum" diyerek okumadığınız bir roman hakkında neredeyse okuyan herkesten daha doğru bir yorum yaptınızı düşünüyorum, tamamen katılıyorum. Son olarak güzel bir program olmuş tebrik ediyorum.
11.43'te like bıraktım ahahah
muhteşem
House of cardstan aylak adama bu kanalı seviyorum...
Sözün gerisindeki konuyu bilmiyorum dolayısı ile cidden dediğiniz gibi özgün olabilir, ama “hayat yoksa benim olmadığım yerlerde mi” sorusu resmen baudelarie’in “nerede değilsem orada mutlu olacakmışım gibi geliyor” a çok benzemiyor mu?
Sanat bir hissi anlatma yoludur. Edebiyat bunu kelimelerle yapar. Kelimeler özünde bir gölgedir. Masa kelimesi asla senin tahayyulundeki masayı anlatmaz. Dolayısıyla edebi eser vermek zordur. Başarılı edebi eser vermek zordur demiyorum, hisleri kelimelere dökmek zordur. Dolayısıyla bu kelimeler seni içine çekmeyebilir. Böyle olduğunda esere tas atmak ne kadar doğrudur ilker bey
Tas atmak?
Filmi olmaması gereken bir kitap, o iç sıkıntısını ancak okuyarak hissedebilirsiniz.
Filmde hiç fena değil Ömer kavruk sağlam yönetmen olduğunu göstermiş bence
İzlemek istemedim açıkçası ama öyle diyorsanız bakayım..
Festival filmi seviyosan tavsiye ederim yoksa sıkılır zamanını çaldığım için bana küfür edersin 😂
Aynısı Hasan Ali Toptaş'ın Gölgesizler roman/film ikilisinde de geçerli. Sanırım bu tarz romanlar -en azından bizim edebiyatımız ve sinemamız için- sinemaya aktarılmaması gereken romanlar. Bizim sinemamızda romanının önüne geçen film göremedim henüz.
Kötü karakter deyince aklıma ilk gelen Shakespeare'in karakterleri oluyor. Salt kötü ama çok insani bir yönüyle de. Misal 3. Richard. Korkunç şeyler yapmasına karşın ona bazı anlarda hak verip üzülebiliyorsun. Bir yanıyla kendisini sana anlatıyor. House Of Cards da Beyaz Saray'da geçen bir 3. Richard hikayesi aslında. Shakespeare kendinden sonraki bir çok yazarı bu anlamda etkilemiştir. Hala etkiliyor :)
Bahar Feyzan gibi güzel, zarif ve entellektüel bir kadın bile sürekli "Aynen!" diyor ya, vay bana vaylar bana!
Aynen
Teşekkürler @flutv. Artık her ortamda Yusuf Atılgan hakkında atıp tutabilirim. (!)
Not : İyi kurgu sizi Silivri'den kurtarabilir .
ilker neden edebiyat konusunda bu kadar hödük olmaktan/hödük taklidi yapmaktan bu kadar memnun?
Neredeyse her programa Bahar hanımla ilgili güzel yorumlar yapıyorum fakat hiç reaksiyon göstermiyor. Diğer yorumlara bakarken farkettim, Bahar hanıma biri negatif bir şey yazmış ve bir de ne göreyim, bahar hanım kendi kanalından cevap vermiş. İlker hocam mgtow taktiğine geçiyorum. Artık Bahar hanıma neg atacağım.
@@baharfeyzan Daha taktiği uygulamadan işe yaradı :D :D Ama yine de kadınlara öyle davranamam. Alfalık onlarda adamlık bende kalsın.
Sayenizde ayt edebiyatının hepsini doğru yapma yolunda ilerliyorum
Yorum yazan arkadaşlara (Belki ben de) İlker Canikligil bir keresinde demişti ki "Niye yorum yaparlar ki" yani yazdıklarınız İlker Canikligil için möhim değil
İki kitap yazmış, kitapları 1. baskıya ulaşmış bir yazara bu soruyu sormak alenen hadsizliktir @ilkercanikligil bey, kendinize geliniz. Bir de büyülü gerçeklik bence de yeşilçam yaaaneeeee.
Bu arada serinin izlediğim en iyi bölümüydü, hazırlık aşamasında ciddi emek verilmiş, tebrik ederim.
Modern mi post-modern mi? Modernizm başı sonu belli, hikayede giriş gelişme sonuç gibi formüllerin rasyonelce kullanılmasını istemez mi? Bu kitaplar post-modern romanlar, hele Tutunamayanlar Türk edebiyatında bu akımın en büyük eseri diye bilinir. Burada bunlardan modern diye bahsetmeniz garip geldi.
Çok güzel sohbet, program. Ağzınıza sağlık.
"modern" degil de "contemporary" demek istiyor galiba...
Geçen Aylak Adam demiştim çok çok güzel
Allllllllllaaaaaaah Aylak Adam
Gazap üzümleri'ni bekliyorum.
Ya sen akşam haberlerini sunsana çok güzel sunarsın hem de ben akşam haberlerini izlemiyorum
Sundu yillarca
Keşke youtubeda daha fazla edebiyat konuşulsa bu tip izleyebileceğim kanal varsa yorum olarak önerebilir misiniz
Demet Öztürk @klasikokur!! Çok güzel tavsiyelerde bulunuyor ve edebiyattan çok iyi anlıyor izleyin mutlaka😇
ilge gerim çok teşekkür ederim
TH-cam'ta edebiyat kanalı çok fazla var aslında hatta TH-cam'un bu kısmına "booktube" deniyor. Kitap Dünyam, Ebru Aykaç, Dileda Arslan Türk booktuber'ların açık ara en iyileri, onlara göz atabilirsiniz.
Dileda arslan ve ebru aykac 😊
O zaman kanalıma bir göz atabilirsiniz edebiyatseverler
Anayurt otelindeki karakterin cevresinde olan bitene duyarsızlığı da beni etkilemisti. Otele gelenlerin ne için geldiğini hic umursamaması iletisimden kaçması hosuma gitmisti
ne dadlı gadın.
Anayurt Oteli nin romanı , filme on-yüz-bin çeker... Ömer Kavur u daha az iddialı filmlerde , örneğin Gece Yolculuğu nda falan daha çok severim...
Bence filmin atmosferi kitap kadar iyiydi ama Kavur’un çıtayı yükseltmesi gerekirdi. O dönemin şartlarını kestiremediğim için adamı suçlayamam. İstediğim şeyin örneği için bakınız: Irvine Welsh’in Trainspotting romanını Danny Boyle’ın uyarlaması.
Kanala linçten fazlası geliyor... 11:42 :)
En sevdiğim kitaplardan aylak adam, benden alan kişinin geri getirmemesi ise beni üzen durum olmadı yeni bir tane aylak adam kitabı alacağım kütüphanem için
YA HOCAM! KRAL VE BEN NERDE?!!
Bu bölümdeki bazı konularda okuru/izleyiciyi yanlış yönlendirdiğinizi düşünüyorum. Örneğin, Anayurt Oteli'nde Zebercet'in kitabın sonunda öldüğünü düşünüyorsunuz. Fakat öldüğü net bir biçimde ifade edilmiyor. Tam tersi yaşamaya devam ettiğine, yani ailesinden/soyundan gelen "kötü ünü" değiştirmiş olabileceğini ifade ediyor.
Hazal Altıntaş maalesef ben de sizin gibi yanlış yorumlar olduğunu düşünüyorum
@@ilgegerim2789 En nihayetinde bu bir "şov" olduğu için kitaplarla ilgili kesin yargılara varılıp okuru yönlendirmekten kaçınmak gerekir. Çünkü izlediğimiz, okuduğumuz yahut maruz kaldığımız her şey bizi etkiliyor, biçimlendiriyor. Bunun bilincinde olarak hareket etmek gerekir. Biz bu iki kitabı derslerde analiz ettik. Çoğu buradakilerden farklıydı.
@@hazalllllllllllnosuz kesinlikle sizinle aynı fikirdeyim.
Özlem Çetinkaya özleeem❤️❤️ya burda karşılaştık bak benzer fikirler altında🤓🤗
@@ilgegerim2789 aynen öyleeee. Şaşırdım baya. 😛😍❤️
Ilker canikligil sana bayiliyorum
İlker abi lütfen Ay ışığı sokağı kitabını konuşun.Arsimet'in kızının yorumlarını çok merak ediyorum. Stefan Zweig
hiç kitap okumayan biri olarak, karakterler, karakterlerin karaktarleri hakkında derinlikli bilgilerin tartışıldığı bu bölümleri pek bi şey anlayamadan izliyorum ancak garip bi şekilde hoşuma gidiyor. kendimi okumuş gibi hissettirdiği için sanırım. yani okumanıza gerek yok al hazır bilgiyi matrix filmindeki gibi beynine yüklüyorum der gibi geliyor bana. tabi hoca olsa, lan geri zekalı okumana gerek var demek için yapıyorum ben derdi muhtemelen. tarih bölümü var, edebiyat bölümü geldi... bu akışa göre sıradaki felsefe ve matematik felan olması lazım. sinema okulundan, baya okula doğru gidiyoruz. her şey, her şeyi kapsıyor mu hocam
Anayurt oteline yeni başladım yarıda bıraktım, aylak adamı da yarı da bıraktım ama ikisine de bir daha başlıycam.
Ilker abi Bahar Hanımı görürseniz Selam söyleyin, halini hatırını sormayı da ihmal etmeyin olur mu ? Saygılarımla
bu içerik de tuttu,bu arada abla güzelmiş beahhh
Pardon da bu kadın kim arkadaşlar edebiyat araştırmacısı mı yazar mı ?
her kitap yazan veya okuyan araştırmacı olsaydı...
indi mülahaza diyiciğiz.
Ayrıca kiykegard ne yauv aman üfff
Neyse ilgi uyandırması güzel ..tebrikler.
Yusuf atilgan filmin romani yansitmadigini soyler. Nasil arastirma yaptiniz siz?
bahar hanım, anna karenina bekliyoruz.
ne zaman tanıştık daha açık olalım :F
Bahar Hanım o kadar adları anıldı kendilerini de detaylı analım diyerek James Joyse- Ulysses ya da Hemingway- Çanlar Kimin İçin Çalıyor fikrini ortaya bırakıyorum.
Karakter yaratımı olarak kötüye can vermesi açısından, özellikle Zebercet çok gerçekti. Fakat yine de karakterdeki temel kötülük motivasyonu, uzlaşmacı-konformist iyiliğe karşı çıkan bir kötülük değil gibi. Daha çok, cinsiyetçi ağır refleksleri olan bir karakter. Anayurt oteli'nden sonra Metin Kaçan'ın fındık sekiz'ini okumuştum ve Metin Kaçan'ın çektiği azaptan dolayı trajik ölümü ve yazdığı gibi yaşayan bir adam olması çok etkilemişti beni. Yusuf Atılgan'ın dünyasında da buna benzer durum var mı bilmiyorum ama, edebiyatın "kötülük" ile olan ilişkisine yazarların öz yaşamlarında tutundukları tavır ne kadar belirleyici acaba?
Bahar Hanım gibi entelektüel bir kadınla çıkmak istiyorum . Nereden bulabilirim?
Sokrates'in Savunması'nı yorumlamanızı çok isterim.
Aylak adamı yıllar önce okumuştum. Aklım da kalan ya bu kızları zorla öpüp duruyor sapık mı nedir diye düşünmüştüm:)