Ateşparenin nefret edilmesindeki temel sebep baş karakterler Aşkın ve Ateş. Aşkının burnu havada ve Ateş de aynı şekilde bu ikilinin arasındaki ilişki de oldukça cringe.Yazar güçlü kadın karakter yazayım derken batırmış.
Ateşpareyi bende sevmiyorum açıkçası. Sevmememdeki sebepler ise : kitapta çok fazla küfür var. Özelikle ana kadın karakter nefes almadan önce küfür ediyo. Kadın karakter güçlü bir şekilde yazılmaya çalışılmış ama güçlü kadın karakter böyle yazılmaz. Sürekli kadın karakter ben güçlüyüm diyip duruyo. Bana göre o karakterin güçlü olduğuna okuyucaların karar vermesi lazım. Örneğin olaylar olur, biz onları okuruz sonrasında karakterin güçlü olup olmadığına karar veririz ama bu kitapta sayfalar boyunca ana karakterin kendinin güçlü olduğunu söyleyip duruyo. Ben şöyle güçlüyüm , ben şunu şunu yaptım şöyle hayatta kaldım ve çok güçlüyüm , hiç bir insan dayanamazdı ama ben dayandım gibii gibiii.
@@E_Sunnn wattpadde bölümleri var oradan bi 15 bölüm oku eğer beğenirsen kitabını al. Çünkü kitap fiyatları bu denliyken beğenmezsen yazık olur parana. Ama bu yazdıklarıma rağmen akıcı bir kitap. Sinirimi bozduğu çok fazla konu oldu ama yinede kendini garip bir şekilde okutturuyo. Kitapları yarım bırakmayı ben hiç sevmem. Helede serileri bırakmam için çok kötü olması lazım ama finale şuan son 3 bölüm kaldı ve ben oraya kadar okudum. Son kitap yani final kitabıda bu sene içinde çıkıcak hatta 1 , 2 ay sonra çıkar
Alkoç neredeyse..,tamam tamam bütün kitaplarında aynı basit, sıradan, klişe ve tekdüze yazım tarzıyla yazıyor. buda okura herhangi bir farklı yada özel bir deneyim katmıyor. Bu durum kitabı "çerezlik" diye okunmayacak kadar "sıkıcı" yapıyor.
Zaten o kitapları 11 yaşlarında okumazsanız çok sıkıntı ben o yaşlarda okumuştum ve seri güzeldi ama şimdi düşünüyorumda çok boş bi seri hep tekrarlanan olaylar konu tıkanınca zeynep in kaçırılması falan yani daralma geliyo insana aslında yazar tekrar etmese en az 2 en fazla 3 kitapta bitebilecek bir seri
@@o-_-_Pandora_-_-oEnkaz Altındakiler i okursanız yazım tarzından dolayı delirecektim.Yazım tarzı tam olarak şöyle; Düşüncemize göre önümüzde daha 8 ev vardı.Uraz bana doğru bakıyordu.Bunu fark ettim. (Uydurma)Gibi gibi ve kitap boyunca devam ediyo, araya konulan özlü sözler gereksiz uzun ve hep aynı konuda "bir gün gerçek bir kumru gibi dans edeceğim beyazlar içinde " ağırlıklı zaten Alkoç bi tane konu bulmuş salmıyor.Güçlü erkek yardıma muhtaç kadın karakter ve bu 300+ sayfa boyunca belirli bir konu üstünde gidiyor
@@o-_-_Pandora_-_-o tamam tabii ki kitaba eleştri yapabilirsin ama madem Beyza'nın kitaplarının hespine "klişe" diyorsan(ki böyle demene karışmıyorum tamemen senin düşüncen) o zaman okuma. Zaten tüm kitaplara sıkıcı dediğin için buda tüm kitaplarını okuduğun anlamına geliyor, o zaman keşke almasaydın, ayrıca Beyza Alkoç zaten 15 vb. yaşındaki insanlara hitap eden kitaplar yazıyor, Karantina konusuna biraz katılabilirim, her zaman Zeynep kaçrılıyordu ama gerçekten kitaptaki arkadaşlık ve kurgu gayet iyiydi yalnızca aynı konu daha farklı bir dilde değerlendirilebilirdi, eğer Karantina kitabını 10 üzerinden değerlendirecekem 7 veya 8 verirdim, çünkü gerçekten akıcıydı ki bu akıcılık kişiye göre değişir. Eğer sen Karantina kitabını 12+ yaşlarda okuduysan sıkıcı gelebilir çünkü o yaşlarda daha az çocuksu içerik içeren kitapları okumaya alıştığın için Karantina sana basit bil dilde gelebilir ama bu yüzden kesinlikle Beyza Alkoç'u suçlamamalısınız çünkü kadın zaten bu kitabı daha küçük yaş kitleleri için yapıyor
damlanın bu şekil soru cevap yada takipçi görüşlerini aldığı videolarda herkes gibi telefon değilde not defterini kullanması o kadar güzel ve safe hissettiriyor ki💖
Yere Yakın Yıldızlar Uzak'ın anlatmak istediği, vermek istediği bir mesaj yoktu; sadece yazılmak için yazılmış bir kitap. Ergence şeyler ve kötü olaylar da fazla vardı. Bomboş bir kitap olduğunu düşünüyorum
Bende böyle düşünüyorum. Sadece ergence konuşmalar vardı ve ben ana kadın karakterimizi asla sevemedim çünkü bana çok ergen ve salak bir genç kız gibi geliyordu.
Bende ilk okuduğum zamanlarda Beyaz Leke'yi çok seviyordum ama kitlesi arttı, artınca toksik bir kitle ortaya çıktı ve yaş kitlesi düştü. Toksik kitlede alakalı alakasız çoğu videonun, yazının altına karakterlerin yada kitabın ismini yazınca artık onları görmek bayıyorsun ve bu yüzden kitaptan soğuyorsun. Ayrıca Aslı son bölümlerde kitabı batırdı ve bölümeri çok geç atıyor.
kitabın kendisi de oldukça kötü. Katlanılabilir yerlerin plotu V'den çalınmış durumda ama kurguya tam yediremediği için sırıtıyor. Bir kahraman yaratmak yerine durduk yere devlet binası patlatan bir terörist yazmış. Kalk kardeşim sedyeden Tugay hastanemizi patlatacakmış yok ameliyat falan
@@Tugayolmusherseyim Kitaptan nefret ediyorum diye bir şey söylemedim sadece soğudum diye bir kelime kullandım .Ama kitle ister istemez kitaptan soğumana neden oluyor. Mesela sen öylesine okuduğun bir kitap bir anda patlıyor ve kitlesi toksik hale geliyor. Alakasız videolarda kararkerlerin adını kitap adını falan görüyorsun ve bu insanı bir süre sonunda bayıyor. Kitle ve kitap hakkında düşüncelerini saygılı bir biçimde söylediğimiz halde hakaretler küfürler yiyoruz ve bu durum bizi kitleden ve kitaptan soğutuyor. Diğer bir durumda yazarın son zamanlarda düzenli ve özenilmemiş bölüm atması.
@@Sicakilkbahar Ben kitleyi takmıyorum.(Her kitapta böyleyim.) Ama son zamanlarda (sezon finalinden sonra.) Aslı biraz düzensiz atmaya başladı. Özensiz yazdığını düşünmüyorum. (Hâlâ aynı ilgi ile yazıyor bence.)
Kitaplarda şiddetin, insanları terslemenin, kötü alışkanlıkların havalı gibi gösterilip saçma şeylerin abartılmasından nefret ediyorum ben çok kitabı yarım bıraktım bu yüzden.
Beyaz Leke'nin kitlesi yüzünden sevilmemesinin nedeni off erkek diye gezen küçük yaş bir bölümün olması. Açıkca bir eleştri yapmak gerekirse, ana karakter Tugay o kadar tanrılaştırılarak yazılmış ki hiçbir hatası yok hep planı inanılmaz romantiv tanrı ilah mükkemel ötesi vs. okurken neredeyse baygınlık geçirecektim. Kitabın başı sarıyordu sadece çünkü çoğu günümüz yazarınım yaptığı gibi erkek karakterin derinliği yoktu ve o vaov kısmı artık alışılageldik olunca insanlar sıkılmaya başladı. Şuan son bölümlerle beraber kitap battı resmen çünkü dediğim gibi karakterleri süper yazayım derken insan olduğunu unutmui yazarımız ve ne olgun duruyorlar ne de gerçekçi. Çoook büyük bir seven kitlesi var ama kesinlikle o kadar da iyi bir kitap değil. Aslında konusu iyi, fazla dram ve karakter yanlışlığı yaşanmasaydı daha zevk verebilirdi
Yorumuna katılıyorum, BL' nin ilk kitabını büyük bir heyecanla okuyordum, ancak kitabın devamında olan olaylar çok sıkıcı geldi. Başrol kadın karakterin yaşamadığı acı kalmadı ve olaylar sürekli tekrar etti. Bu yüzden konusunu çok sevdiğim kitabı okumayı bıraktım. Ayrıca toxic kitlesini de hiç sevmiyorum🙄
Simdi yapacagim elestiri bir genelleme olacak. Ben kitaplarin icerisinde kufur bulunmasindan hic hoslanmayan bir insanim. Karakterlerin ofkelendigini belli edebilmek icin onlara kufur yazan yazarlarin, karakterlerin duygularini gecirebilecek yetenekte olmadiklarini dusunuyorum. Kufur gercek hayatta da gereksiz bir sey zaten hele ki kitaplarda gorunce sinir krizi geciriyorum eger kitabi cok sevdiysem goz ardi edebiliyorum ama cogunlukla kitaptan puan kirmama sebep olan bir faktör.
Ateşpare kitabındaki Aşkın karakteri çok fazla egoist bir karakterdi, okumayı zorlaştırıyordu ama her şeyi geçtim sanki güçlü kadın karakter yapacağız diye katil güzellemesi yapılıyordu yarım bıraktım dayanamadım. Ateş ve Aşkın ilişkisi de cringe geliyordu. Maçakızı8 aşırı aşırı abartılmış bir kitap meraktan birkaç bölüm okudum hiç benlik değildi ama o Bora karakterinin kadına karşı uyguladığı şiddet son damla oldu hemen bıraktım. Otomatik Portakal en nefret ettiğim kitap o da aslında Alex karakteri yüzünden yani kitabın kötülüğünden değil. Gerçekten iğrenç, kötü bir karakteri ana karakter olarak okumadığım için rahatsız olmuştum o zamanlar. Yeniden şans vereceğim. Bu duyguları bana tattırdığı için kitabı başarılı buluyorum. ❤
Akıcı ve mantıklı konuşman o kadar iyi kii! Kesinlikle bilinçli bir okuyucu olduğun çok rahat anlaşılıyor bu sıralar senin gibisini bulmak zorr❤ Bende kitap okumayı ve okuduğum kitaplar hakkında düşünmeyi, görüşlerimi yazmayı çok seviyorum umarım sende bu samimiyetini hiç kaybetmeden çok daha iyi yerlere gelirsinn✨✨
Kadın karakterler küfürle, sigarayla, cinayet işlemekle güçlü olmuyor. Özellikle yaşı küçük olanlar okuyunca sigara içip küfür edince kendilerini güçlü ve havalı sanıyorlar. Watpadd kitaplarında genelde küfür olur ama sürekli nefes almadan küfretmek o karakteri küçük düşürüyor bence. Ateşpareyi bu yüzden sevemiyorum. Bir ara okuyordum ama Aşkın karakterine dayanamayıp hemen bıraktım. Aşırı egoist bir karakterdi.
Size şimdiden teşekkür etmek isterim. Doğrusu kitabı kesinlikle elime bile almadım artık almamda eğer anlattığınız kadar varsa bu kitabın, onu okumak düşüncesi bir yana onu görmezden gelerek daha nice edebiyat harikası kitaba yönelmek en doğru tercih olacaktır. Böylesi yazarların böylesi kitaplarının bu sayıda okunması okuyanları için hakiki bir ahlaksal kayıptan dahası değil.
@@o-_-_Pandora_-_-o bencede. Birde ateşpareyi seven biriyle sadece sevmedim diye kavga etmiştim. Ama kavga derken saygılı biçimde sevmediğimi belirttim. Kız baya hakaret etti.. Benim sevdiğim birkaç watpadd kitabına birde polisiyelerime salladı. Çok toksik bir kitlesi vardı. Kötü bir şey söylemek istemiyorum çünkü bu kitaplara emek veriliyor ama durum bu
Beyaz dişi 4. Sınıfta okudum bayağı da sevdim. İsteyerek okuyunca kitap guzel fakat kitabın belirli bir konusu ve sonu yok kafamda. Yani sevdiğimi biliyorum ama hicbir sey hatırlamıyorum hakkında
Ateşpare'nin konusu çok güzeldi. Eğer karakterler daha iyi yazılsaydı, yazım dili düzgün olsaydı ve küfür olmasaydı harika bir kitap olabilirdi. Karakterlerin sürekli kendilerini yüceltmesine sinir olurum ve iki ana karakter de sürekli kendilerini yüceltiyorlardı. Ayrıca yazar gücü de küfür etmek, insan öldürmek gibi eylemler olarak tanımladığı için okurların da bundan çok etkilendiğini düşünüyorum. Bence asıl güçlü insanlar, duygularını ve aklını yönetebilen insanlardır. Fiziksel güç de herkesin sahip olabileceği bir şeydir zaten. Bu kitaba para vermek yerine daha kaliteli kitaplara para verin derim.
Bu okuyucuya olayları açıklama kısmında o kadar haklısın ki... Sırf bu yüzden beyaz lekeyi okumayı bırakmıştım çünkü ne zaman plan vb. yapsalar karakterler kendi aralarında okura planı açıklıyorlardı. 🤯Kitaplarda en sevmediğim şey olabilir🫥
Otomatik portakalı seven nadir insanlardanım sanırım. senin de dediğin gibi Alex cidden iğrenç bir karakter ama Alex böyle yazılmamış olsaydı kitabın aynı etkiyi bırakacağını düşünmüyorum. Kitabı sevmeyenlerin çoğu karakter odaklı bakıyor yoksa vermek istenen mesajı çok güzel veriyor bence.
Bende kendimce hiç sevmediğim bir kitabı eklemek istiyorum. Yaralasar. Bu kitaba 65-70 sayfa anca dayandım. Konusu gerçekten ilginçti ama dili o kadar kötüydü ki. Koskoca yetişkin karakterler birbirleriyle ortaokul ağzıyla konuşuyorlardı. Yazar resmen ben wattpad' deki ergenleri hedef kitlem olarak seçiyorum diyerek komik olmayan ve çok kötü bir dille yazmıştı. Örnek vermem gerekirse bu karakterlerin peşinde bir seri katilin olduğunu söylüyorlar, ve içlerinden bir karakterin verdiği cevap "Nasıl yani alışveriş yapmaya gidemeyecek miyiz?". "Kızım oğlanı neden vurdun?" "yakışıklıydı" gibi replikler. Veya bir sahnede tartışıyorlar, birbirlerine laf sokmaları "sen bir de aynasa kendine bak" gibi cümlelerden oluşuyordu. Klasik, ağır fantastik okuyan ve 20 yaşından büyük birisi olarak bu tarz bir yazımdan çok rahatsız oldum. Bu yüzden Yaralasar' ı malesef hiç sevmiyorum.
Öncelikle fikrine saygı duyuyorum. Yazım dilinin kötü olmasının sebebi yazarın ilk kitabı olmasıydı. Kitabın yazıldığı dönemde hemen hemen her kitapta böyle konuşmalar mevcuttu.
@@Sicakilkbahar Evet malesef öyle. O tarz bir anlatım dilini de sevmediğim için çoğu Wattpad kitabını okuyamıyorum. Benzer durumu Yere Yakın Yıldızlara Uzak' da yaşamıştım. "Ağla, bağır, kudur" gibi cümlelerin olması beni rahatsız etmişti şahsen. Yaralasar' ın yazarının diğer kitaplarını okumadım o yüzden diğer kitapları hakkında bir yorum yapamıyorum malesef. Gümüş Yürek' i merak ediyorum şahsen, çıktığında onu deneyeceğim. Umarım bu önyargılarımı kıran bir kitap olur, Damla' nın ergence bir üslup ile yazmadığını tahmin ediyorum.
@@nryr_ Eğer yazarın diğer kitaplarını okumak istersen Medusa'nın Ölü Kumları var 2 ay önce çıktı ve kitapta ergence konuşmalar mevcut değil. Eğer fantastik seviyorsan güzel kitap bence.
Kesinlikle Ateş ve Su kitabıydı.Ben vattpad okumayı hiç sevmem.Vattpad sevmiyorum derken kilişe olan kitapları diyorum.vattpad olduğunu bimeden aldım.Üzerinde 18+ olduğuna dair hiç bir şey yazılmamışdı. Ben o zaman sadece 11 yaşındaydım. Tacizi ve şiddeti normalleşdiren ana kız karakterin masum kız kilişesi olması erkek ana karakterin bir katil olmasına rağmen iyi biri gibi göstermesi.Kİtapı okuyorum amma boş okuyorum yani. Merakdan okuduğum için pişmanımHani derler ya BAZEN MERAK ZAMAN KAYBIDIR!!! Benim için böyle kitapdı.
İnsanların gothikana’yı sevmemesinin nedeninin öğretmen öğrenci ilişkisinin konu alınmasının veya smut yüzünden güzel bir konunun arka planda kalması olduğunu düşünüyorum bende katılıyorum smut sahneleri ağırlıklı , sağlıklı bir ilişki yok , kurgu desen çok iyi işlenememiş. Öğretmen öğrenci ilişkisi rahatsız edici derecede normalleştirilmişti sevenler tabikide vardır onlara saygı duyarım ama sevmeyen insanların neden sevmedikleri biraz bariz bence. Karakterler ise bu karakterin katkısı ne diye kafamda milyon kere sormama rağmen kitap sadece bir ilişki yazalım karakterlerin kusuru olmasın gibi yazılmıştı. Hayır. Bir kitaptaki karakteri kusuru ile birlikte o kitabın içinde onu kusurlarıyla sevecek okura hitap etmeli . Bu karaktere herkes aşık olsun kafasıyla yazılmamalı
Bilinmeyen bir kadının mektubunu bende beğenmemiştim çünkü özellikle kadının saplantılı olduğu adamın kadınla ne kadar karşılaşırsa karşılaşsın onu bir türlü hatırlayamamasıydı.bu benim çok sinirimi bozmuştu.
@@rumeysak24 aslında beğen meme sebeplerinin beğen me sebebi olması gerektiğini söylemeye çalışıyorum, çünkü yazar çok iyi vermemiş sinir bozucu olma duygusunu
14:08 ÖLÜLER KONUŞAMAZ: Linç yiyecem ama doğru bu Hikayenin ana teması katili bulmak ama %80’i aşk,dram,aldatma o onu aldatıyor o ondan çocuk peydahlıyor. O ona aşık konuyla anlatılanlar çok farklı
Kesinlikle ya, kitabı çok seviyorum ama beklentilerimin çok altı çıktı. Ben polisiyedir katili falan bulmaya çalışırlar diye okudum kitap yasak elmaa tarzıydı sadece gökçe alper erdem üçlüsünün aşk üçgeni ve erdem ile burcunun toksik ilişkisi vardı. Polisiyeden çok yasak aşk konulu dram denebilir kitabın konusuyla alakasız yazılmış bir kurgu. Fakat Dilara Keskin nasıl yazdıysa ben hala kitabınçok seviyorum, olay akışı ve betimlemelerle karantina,yaralasardaki gibi yetersiz bir anlatım dili yoktu. Çok güzel yazmış bence
Maça kızı 8 ilk zamanlarda çok popülerdi bende açıp okunayı denedim ama iki bölümden fazla gitmiyor. Kaçırılmak şiddet görmek hakarete maruz kalmak falan normalleştirilmiş
Gümüş Yürek safe place'im ve uzun bir süre evim olacak gibi hissediyorum. Wattpadde bazen dayanamıyorum ama kitabı elimde tutmak istiyorum. Harikasın Darcheronnn
Uğultulu Tepeler en en en sevdiğim kitaplardan biri. Gerçekten de her bir karakterin ayrı ayrı aşırı toksik olması o kitabın asıl olayı zaten. Uğultulu Tepeler'i önerdiğim arkadaşlarımın hepsi, okurken aşırı sıkıldılarını, kitabın aşırı yavaş ilerlediğini, her bir karakteri ayrı ayrı boğazlamak istediklerini söylediler ama ben aşırı keyif almıştım okurken 🥺
3 yorum yapacağım umarım sıkılmazsınız. 1) Ateş Pare (Okudum) Paragraf derinleşmiyor abi olaylar öyle hızlı gelişiyor ki şaşırıyorsunuz ve hatta erkek karakterimizin geçmişi daha acıklıyken yazarımızın kız karakterinin geçmişini önde tutup onu ön pilana atması güzel değil (bence) paragraf okumuyorsunuz daha çok cümle cümle gibi ve EN ÖNEMLİSİ ben katilim ve güçlüyüm imajı çok hoş değil hatta hiç değil. Tamam sebeplerin var anlıyoruz ama bu seni katil olman gerektiğini belirtmiyor. Kitapta yazarımız kesinlikle bunları anlatmaya çalışmıyor ama okuyunce herkesin görüşü aynı anlatmaya çalıştığı ise Kadınlarında birşeyleri yapılabildiği. 2) Yere Yakın Yıldızlara Uzak (Okudum) Arkadaşlar bu kitap ben 1 ve 2 sayfada bırakamyı pilanladığım kitaptı ama arkadaşlarımın istekleri üzerine okudum. Şimdi başkarakterimizin kütüphaneden gördüğü ve hoşlandığı bir çocuk var ve olaylar gelişerek metroda kalıyor ve açlıktan ve sussuzluktan tek tek ölüyorlar (ÖNCE BUNU BELİRTEYİM= Kitap gercekten abartılmamalı ve sevdiğim kısmı ise ordaki insanalrın birbirlerini tanımamalarına rağmen sıkı bağları ve piskolojik sorunların nasıl geliştiği.) Evet bence 13 ve 14 yaş için uygun bir kitap. 3) Beyaz Leke (Okudum ve devam ediyorum) Beyaz Leke kitabımız dram yoğun ve insanalrın birbirinin görüşüne saygı duymadığı bir dönemden okuyoruz kadına şiddet kadınalrı gömen bir dönem evet bu kitap gerçekte birşeyi belirtiyor ve kimse bunu ön görmüyor(KADINA ŞİDDET UYGULAMAYI SERBEST HALE GETİREN ÜLKELERİN OLDUĞU) ve dram asıl amacı çünkü karakterlerin geçmişi öyle karartıci ki insanlar etkiler paragraflar yoğun ve güzel bir dille yazılmış ve gelelim karakterlerin çocuk gibi arada bu davranışlarına= şimdi çocuk gibi değiller sadece geçmişte elde edemedikleri şeyleri büyüdüklerinde elde etmek çocukluk değildir. Annelerini yada babalarının çoğu çocuğa geçmişinde hayat sunmadığı bir dönem ve bu yüzden büyüdüğümüzde neden çocukken elde edemediğimizi elde edemiyormuşuz? Evet dram yoğun ama ordaki dönemi okurken zaten dramın yoğun olduğu bir dönem her karakterin geçmişi sevdikelrini kaybettikleri güzel dille yazılmış bir kitap. (Çok uzun biliyorum buraya kadar okuduysanız çok alâ teşekkürler) sadece fikrimce ve insanalrın anlayacağı şekilde yazdım. Bakın sadece fikrimce (yazım hataları için özür)
Video da ki kitapları eleştirmek gerekirse; ATEŞPARE: Ben kitabı yarın bıraktım çünkü aşkın çok burnu havada, egoist ve cringe bir karakter. Ceren Melek resmen güçlü kadın karakter yaratacağım diye kitabı mahfetmiş. Aşkın'ın asla güçlü bir karakter olduğunu düşünmüyorum, ki Aşkın için dediklerim Ateş için de geçerli. YYYU: Ben kitabı ilk yeni yeni okuma alışkanlığı kazanırken okumuştum. O zamanlar okumamdan dolayı çok güzel gelmişti ama ilerleyen zamanlarda tekrar okuduğumda bir çok kelime bana çok cringe gelmişti daha doğrusu cümleler örneğin "Ağla, kudur, zırla!" Ana karakter pick me, cringe ve aptaldı. Zaten kitapta doğru düzgün karakter düşüncesi okuyamıyoruz. Oğuz hakkında bir şey söyleyemiyorum çünkü kitapta doğru düzgün Oğuz'un kişilik özelliğini anlayabileceğim olay yok. Yine çok güzel bir kurgu olmasına rağmen Emine Tavuz tarafından kötü yazılmış bir kitap. MAÇA KIZI 8: Okumadığım için yorum yapamayacağım. NO 26: İlk kitabı gerçekten sevmiştim. Bu kitapta da illa ki kötü, beğenmediğim şeyler vardı ama güzel şeyler onları geri planda bırakıyordu ama 2. kitap olan DAİRE 7 ile ilgili bu kadar güzel yorum yapamayacağım. İkinci kitap bir televizyon dizisinde konu kalmadığında yayınlanan bölümler gibiydi. Kısacası ikinci kitap benim için berbat. KRS: Ben genel anlamda seriyi seviyorum ama bir çok eksik yanı var. Evet kitabın başlarında güçlü bir Kitana görüyoruz ama maksimum 50 sayfa sonra artık her şeye ağlayan bir Kitana görüyoruz. Kötü bir kitap diyemem ama daha iyi yazılabilirdi. BEYAZ LEKE: Açıkcası benim sevdiğim bir kitap. Video da olan yorum gibi daha önce karşıma toxıc bir kitle çıkmadı. Ama benimde kitlesi hakkında sevmediğim şeyler var. Örneğin bir karakter kıyaslaması olduğunda video veya da yorunda TDÇ ile ilgili hiç bir şey olmamasına rağmen o bir kitle sürekli gelip "TDÇ hepsini tekler" "Öggkk bunu mu seviyorsunuz? TDÇ hepsinden daha iyi!" tarzı şeyler kullanıyorlar. Açıkcası kitap çok güzel kitlesinde ki o bir kısım için bence kötü denecek bir kitap değil. FANTOM ETKİSİ: Ben kitaba sadece 4 bölüm dayanabildim. Benim için berbat bir kitaptı. Bence Selin Solaris'in YT'de bir kitlesi olduğu için basıldığını düşünüyorum. HGOİ: Seriyi okumadığım için bir şey diyemeyeceğim ama kitlesi ile ilgili bir çok sorun var.
Aşırı haklısın ben sadece ateşpare ve fantom etkisini okudum ama ateşparedeki aşkın güçlü karakterin yanı sıra egoistti, insan öldürmek ve küfür etmek bir karakterş güçlü yapmıyor ama ceren melek’in bunu anladığını sanmıyorum. Fantom etkisine ben 3 bölüm bile dayanamadım o kadar boş bir kitap ki, basılmayı da haketmiyor bence sadece Selin’in kitlesi yüzünden basıldığı belli.
@@elalyedek bence Varislerin Oyunu da Adora'nın kitlesi var diye basıldı. Kitabın konusu güzel (çoğu yeri toplama bile olsa) ama akıcı değil. Normalde 1 ila 2 günde bitirebileceğim bir kitapken 1 ayda bitirdim
@@Auroranmoon Selin'in kitapları konusunda hâlâ aynı fikirdeyim. Adora'nın bana göre kitlesi var diye kitabı basıldı. Kitapta her ne kadar bazı yerler toplama bile olsa açıkçası güzeldi ama akıcılık konusunda sorunları vardı. 2. kitabı sevemedim kitabın içine girmekte zorlandım o yüzden 3. bölümde bıraktım. (Öznel)
12:47 Bende buna katılıyorum. Kitap başta gerçekten güzel ilerliyordu ama sonra dram aksiyonun önüne geçti. (Karakterlerin olgun olmamasına katılmıyorum)
Böyle takipçilerin fikirlerini sorduğun etkinlikleri TH-cam topluluk kısmından (tabi açıksa) yapabilirsin. Instagramın karakter sınırlaması işi bozuyor. Topluluğa koyarsan daha rahat olur ve takipçiler de birbirinin fikirlerini okuyup yanıt verebilirler. Daha etkileşimli bir ortam olur.
Gölge ve Kemik kötü bir kitap değildi sadece Alina ve Malyen salaktı, ben seri boyunca ikisini de görmezden gelip evrene odaklandığım için seriyi seviyorum ama harbi Allah bu iki karaktere beyin nasip etsin, amin amin amin
@@rumeysabalcn ben zaten kitabı tamamen nikolai için okudum dedim ha gayret alina biraz kafanı çalıştırsan herşey hallolacak dedim ama olmadı maalesef Sonrası spoi Finalde planları gayet iyi olmasına rağmen karanlıklar efendisi gerçekten güçlü olduğu için batmıştı ve bence sonda gerçekten çok random bi şekilde öldü ve sürekli alina kaç alina yakalan devam ettiği için sıktı ama evren acayip iyi gerçekten mükemmeldi seriyi ayakta net tutan özelliği👌
Cassandra Clare kitapları görmeyi çok istedim ahshsh.Güzel bir fantastik evren varmış hissiyatı veriyorken olayların bir iki karakterin romantizmi üzerinden dönmesi bu eserlerin temel sorunuydu bende.Her ne kadar güzel fikirler barındırsa da,oldukça kişisel bir noktadan alınan hikayesi ve benzer olay örgüsü serilere soğuk tutuyor beni.Belki de fazlasıyla genç-yetişkin veya genç kızlara hitap edecek şekilde yazılmış olması da (en azından bana öyle geldi)önemli unsurdur.Biliniyorum
Tam olarak yazarın serilerini okumasam da Kayıp Ruhlar Şehri bana iyi gelmişti. Ama ondan sonra ilk kitabı okumak işkenceydi benim için. Hiçbir karakteri sevmemiştim. Kayıp Ruhlar Şehri fena değil ama Ölümcül Oyuncaklar serisini okuyabilir miyim, bilmiyorum.(Evren güzel, karakterler berbat. Anlatım da iyi değildi.)
Bence 3391 kilometre ve sıfır kilometre de çok abartıldı çünkü egenin çok sık gitmeye çalışması ve izmirin her seferinde bir şekilde barışmaları biraz da olsa 3391 kilometre beğendim beyza alkoça ve fanlarına saygım sonsuz.
Beyaz Diş'i o kadar küçük yaşta okumuştum ki ya ondan konusunu hatırlamıyorum ya da şiddet içeriği bende travma bıraktı ve beynim sildi ama çok erken yaşta birçok klasiğe (o yaşta zihnimizin kavrayamayacağı derinlikte olduğu için sıkıcı gelenlerdi çoğu) maruz kaldık ve bazılarımızda bu yüzden klasiklere karşı bir ön yargı var ki bu bir zamanlar bende de vardı. Zamanla bunu yensem de öğretmenlerimin zoruyla okuduğum ve konusunu zerre hatırlamadığım ama tekrar okumak istemediğim o kadar çok klasik var ki... Ve karakter-konuyu sevmemek ya da kitabı sevmemek konusundaki görüşlerine sonuna kadar katılıyorum. Otomatik Portakal'da kitabın başından sonuna kadar Alex'den nefret etmiştim ve olaylar mide bulandırıcı nitelikteydi ama kitabı yine de sevdim ve yazar o kadar iyi yazmış ki deney sahnelerinde benim de midem bulanıp başım ağrımıştı. Gerçekten başarılı bir anlatımdı ki kapağını kapatıp kitaplığıma kaldırdıktan sonra bile belirli bir süre kitabın değindiği konuları sorgulamıştım içimde. Ki bilen bilir yazarın (Anthony Burgess) yazmaya başlamasıyla alakalı ilginç bir hikayesi vardır, kendisine beyin tümörü teşhisi konur ve bunun üzerine kendisi de karısına bir gelir kaynağı bırakabilmek için ona ömür olarak biçilen son 1 yılda 5,5 kitap yazar ki sonrasında teşhisin yanlış olduğu anlaşılır ama kendisi çoktan bir yazar olarak ün kazanmıştır. O an para kazanmak için kitap yazmak gibi kesin olmayan bir para kaynağı seçmesi çok ilginç gelmiştir bana ki Otomatik Portakal'da gördüm ki bu konuda saygı duyulacak derecede iyiymiş kendisi, sanırım tek ihtiyacı bir motivasyon kaynağıymış. Yere Yakın Yıldızlara Uzak'ta güzel bir konu vardı bence, gerçekten ilgi çekici bir konseptti ve özgündü (daha önce benzer konuda bir kitap okumadım, varsa da bilmiyorum, belki Enkaz Altındakiler sayılabilir) ama bence yazarın toyluğundan dolayı düzgün işlenememişti. Mesela bazı kitaplarda, serilerde konunun sündürüldüğünden yakınırız ya mesela YYYU'da konu bence daha hacimli bir şekilde ele alınsa ve karakterler ergenliğin doruğunda gibi davranmasa çok daha kaliteli bir iş çıkabilirmiş ortaya. Sonunda gerçekten duygulansam da mesela Oğuz ve Bestegül'ün ilişkisi benim okumayı sevdiğimden daha hızlı gelişmişti ve bu pek hoşuma gitmemişti. Potansiyeli vardı ve dediğim gibi belki yazar daha deneyimli bir döneminde bu kitabı yazsa gerçekten ortaya enfes bir eser çıkardı diye düşünüyorum.
Gökçen'e başladım yakın zamanda watty de ve konusunu gerçekten beğendim. İlk kez asker kurgusu okudum. Okurken akıcıydı ve sıkmıyordu ama çok kötü yazılmış bir kitaptı bence. Yazım kuralları desen yok. Ciddiyet desen çok sınırlı. Bu tür şeyleri görmezden gelerek okumaya çalıştım. Ama konusu güzeldi ve kaleminden dolayı harcandığını düşünüyorum. Bu beni üzmüyor desem yalan olur
Demir Ökçeyi yeni yeni okuyorum bir nefret söz konusu mu bilmiyorum ama damlanin da dediği gibi kitabı okurken olaylar o kadar hiç bisey olmuyo ki. Ana karakterin cok guzel fikirleri var ama icraat yok,okuyamiyorum .Yani bu kitabin karakterleri değissede olay örgusu olmadıği icin ayni kitabı okurduk bence
Fantom Etkisi aslında güzel bir kitap bence. Çok fantastik okuyan birisi olmama rağmen kitabı anlamak için 3 defa baştan başlayarak okumam gerekti. Allahtan 3. okuyuşumda anladım olayları ne döndüğünü falan. Bence sıkıntı kitabı okudukça evreni anlamak yerine kafanızın daha da karışmasıydı. Onun dışında ara vererek değil de bir iki oturuşta bitmesi gereken bir kitaptı bence çünkü hani zaman geçtikçe yine olayları falan unutmuştum ben sıkıntı yaşamıştım. Onun dışında konusu vs. bence fena değildi bir şans verilebilir ama sarıp sarmayacağı çok belirsiz.
Pusula o kadar fazla betimleme var ki bir de kadın karakter asla güçlü değil sürekli erkek ana karakterin gözünden bahsediyor yok neymiş"OnUN o ElEktRİk kaBlolArıNa BeNzeyEn gÖzLerİ"yeterrrrrrrr
Özellikle güçlü kadın karakterler hakkında yapılan videolarda bahsedilen karakterlerin hepsi fantastik kitaplarda ve aşırı güçlü karakterler oldukları halde yorumlara alakasız videodaki karakterlere karşı hiçbir şansı olmayan wattpad karakterleri yazılması beni o karakterlerden soğutuyor
AÇIKÇASI BENCE BİR KİTABIN SEVİLMEME SEBEBİ YANLIŞ DÖNEMDE OKUMAK OLMAMALI YANİ BEYAZ DİŞİ KÜÇÜKKEN OKUYUP ANLAMADIYSAN ANLAYABİLECEĞİN YAŞA GELİP TEKRAR OKU YANİ BU YÜZDEN BİR KİTAPTAN NEFRET EDEMEZSİN VE ETMEMELİSİN...---BENCE BEYAZ DİŞ GAYET GÜZELDİ---
Çoğu kitap okuru artık kitabı anlamaktan ziyade karakterlere göre yorum yapıyor. Sorsanız konusu ne diye karakterleri anlatırlar ve konuyu anlattıklarını sanırlar. Birde hakları varmış gibi kitabın yorumunu yapıyorlar. Bu yüzden belki birinin dönüm noktası olacak kitap o kişiye yetişmiyo. Üzücü, gerçekten üzücü.
Benim için ötanazi okulu Sadece 1. kitabını okudum ama okurken bit artık diye okuyordum. Evet konusu gerçekten çok ilgi çekici ve iyi düşünülmüş bir evren ama karakterleri berbat. Yani benim için bir kitapta en önemli şeylerden biri karakterlerin hareketleridir. Başrol erkeğimizin yaptığı şeyler ise kızın odasına gizli kamera taktırıyor ve bir sahnede kızı soyunurken izleyip poposundan bahsediyordu (Taciz resmen ). Başka yaptığı bir davranış ise kızı uyurken izliyor onun hakkında düşünüyordu ve içinden bir kere dokunursam daha fazlasını isterim ben de erkeğim benzeri şeyler diyordu. Ya abi sen hayvan mısın acaba çiftleşme dönemine girmiş kedi misin neyden bahsediyorsun ya Hele kızın gereksiz ama çok gereksiz hareketleri ve korkuları hadi konuşamama ve kan korkusunu anlarım ama kapalı alan korkusu nedir birde güneş korkusu. Güneşten koktuğu için tüm hayatını bir odada geçirmiş birisinin kapalı alan korkusu nasıl olur . Odada korkmuyor ama asansörde korkuyor. Çok ama çok zayıf bir karakter. Bu kitaba resmen sinirliyim özellikle de erkek başrole. Ve bu karakterin hareketlerini yazan kişi Türkiye'de yaşayan bir kadın olunca daha çok sinir oluyorum. Tr de her gün kadınlar öldürülüyor, tecavüze uğruyor, taciz ediliyor ama sen yine de buna benzer davranışlar içeren bir karakter yazıp sonra kızı aşık ediyorsun. Stockholm sendromundan başka bir şey değil.
@@Oshementary_Wonders iyi ki okumamışsın. Okuyan insanlar bunlara asla dikkat etmiyor ama resmen gözümüze soka soka yazılmış sahneler bunlar. Bu kitabi küçük kızlar ya da erkekler okuyunca bunu normal kabul edebilir ve wattpad kitlesinin büyük bir kısmı 14 yaş altı olduğu için asla doğru bulmuyorum
Ben Drew karakterini kıskançlığı ve öfke problemi gibi sebeplerden dolayı sevmemiştim. Ayrıca , diğer karakterler başrol karakterlerden daha sevilesi gerçekten.
Bende ikinci kitabın yarısına kadar dayanabildim. Hele başrol kadın karakterin sürekli erkek karakterle s... yapmak istemesi, kendini ona ç_plak şekilde göstermeye çalışması falan... Cidden iğrenç, bir de güzellemesi yapıyorlar.
Benim en en en sevmediğim kitap: Kutup Yıldızı Serisidir. (Gerçi herkes ana kız karakterinin hareketlerine sinir olmuş ama benim bununla ilgili görüşüm farklı) Ana kız karakter, âşık olmaktan başka bir boka yaramıyor. Fiziksel anlamda zayıf olmasını anlarım ama duygusal anlamda da zayıf olması beni tatmin etmedi. Sürekli aşkı dile getirmekten başka bir işe yaramıyor. Ayrıca karakterin adı Nisa olmasaydı daha iyi olurdu. Bu ismi seviyorum ama bu kendini bilmez ana kız karakteri hiç sevmedim. Umarım bu konuda yalnız değilimdir. 😔
Kesinlikle yalnız değilsin. Lisede boş derslerde ve teneffüste ilk kitabını okumuştum ama eve gelip devam edememiştim. Bir de seriyi ciltli almıştım mal gibi. Daha sonrasında sattım. Dediklerine katılıyorum.
Lordlar ve Varisler hakkinda yorum yapicam ortada ask ucgeni yok aslinda okumamis insanlar icin spoi var uyarayim simdiden Nova ve Arın arasinda aşk yok ikisi de farkli insanlari seviyorlar birbirlerine romantik anlamda herhangi bir duygi beslemiyorlar ozellikle Nova bunu cok fazla dile getiriyor kitapta ( cogunluka 3. kitapta ) ztn novellayı ve 3. Kitabi okuduysaniz Nova ve Darenin iliskisinden şüphe etmezsiniz Nova ve Arin in arasindaki sadece lord - varis bağı tekrar söyleyeceğim novella ve 3. kitabi okuduysaniz ztn Nova nin başından beri Dareni sevdiğini de bilirsiniz sadece baslarda hic bir sey hakkinda bilgisi yoktu Darenin ikiz alevi olmasi yillar once hayatinin kucucuk bir aninin sahibi olup cok uzun zamandir aklindan çıkaramadığı kisinin Daren olmasi vesaire
@@samimiokur Lord ve varis bağı anlamasi kolay bişey değil çünkü Varislerin aileleri yoktur ve Lordlari ile aralarinda aile bagi gibi hatta daha guclu bir bağ var. Lord ve varis birbirini tamamlar varisler kralligin ihtiyacina göre var olurlar o yüzden krallıklar varisleri olmadan eksiktir ayni zamanda Lordlar da öyle. Ve Arın 100 yıldır eksikti. Birbirlerine büyük bir özlem duyuyorlardı çünkü birbirlerinin yokluklarini hissediyorlardi. Ayrica Arin da Arianayi seviyor. Hâlâ. Kitapta Arin Novanin sevgilisinden çok abisi gibi davraniyor ztn.
Kitaplığıma şöyle bir baktım ve nefret ettiğim herhangi bir kitap olmadığını fark ettim. Sadece ısınamadıklarım var, hiçbirinden nefret etmiyorum aslında. Ama Maça Kızı 8'i ödünç alıp yarısını okumuştum ve gerçekten fazla şiddet vardı. Ayrıca şunu eklemek istiyorum, Lordlar ve Varisler Yasak Elma gibi değil. Nova iki erkek arasında kalmıyor, bağları arasında kalıyor. O yoruma hiç mi hiç katılmıyorum. (abla seviliyorsun ❤❤❤)
Ateşpare icin naçizane şunları söylemek isterim; Oncelikle erkekler küfürlü konuşunca, sigara içince, siddete eğilimli olunca kendilerini güçlü harika sandıkları için yıllarca acımasızca eleştirip yerden yere vurduk çünkü güçlü olmak bu değildir dedik haklıydık da. Ama bu eleştirdiğimiz ögeler bir kadına yüklenip yazılınca waow dedik baş tacı yaptık güçlü dedik bu ikiyüzlülük değil midir? İkinci olarak bir insan güçlü ise neden bu şiddet ile mümkündür havası veriliyor ki? Erkek gibi halleri vardı erkeklerde ne red flag dediysek aşkında bulunuyordu e hani kötüydü bu hani kabul edilemezdi? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Bir kadının güçlü görünmesi için illa çevresindeki erkekleri yenmek onlardan üstün olmak zorunda değil niye biz hep onlarla kıyaslanıyoruz ya? Kıyaslamadan da güçlü olduğumuzu söyleyebilir yazar. Ve son olarak ne suç işlerse işlesin kadınlara karışmıyor neden? Nerde adalet nerde eşitlik? Bir suçu işleyen kadın olunca o suç sayılmıyor mu yada niye sayılmıyor? O kendimizi paraladığımız eşitliği niye biz uygulamıyoruz? Bunları yaşları küçük fikirleri yeni oturmaya başlayan kişiler de okuyor ve ne olacak demeyin herkes yetişkin değil. Bir iş yapacaksanız herhangi bir cinsiyeti yermeden yerin dibine sokmadan ve diğerini yüceltmeden yapın zira diğer türlü ikiyüzlülük...
Ben şahsen Ateşpare kitabını seviyorum. Yani çoğu kişi Aşkın’ın güçlü kadın gibi gösterilmesinin sebebini sigara ve alkole bağlamış ama onlar sadece karakter kişiliğini yansıtan özellikler. Yani şöyle söyleyim Aşkın karakteri küçüklüğünden beri aldığı travmalarla büyüyen bir kadın. Sevmeyi ve sevilmeyi doğru düzgün bilmeyen biri ve o bu travmalarla büyüyor. Ancak kendisini öldürmek isteyecek kadar aciz biri değil ama sigara ve alkolle bunu daha da hızlandırmak istiyor. Zaten bir çok sahnede Ateş Aşkına bunlarla ilgili uyarıda bulunuyor ve zaten Aşkın bunları bilinçli olarak yapıyor. İkinci bir eleştiriyse Aşkın ve Ateş karakterlerinin burnu havada olması. Doğru aralarında ki bir kaç olay klişe ola bilir ama şahsen ben iki beyinin aşkını okumayı seviyorum. Yani mutlaka her kitapta bir tarafın Villain diğer tarafında masum olması gerekmiyor. Yani bu benim şahsi fikirlerim. Daha detaylı açıklama yapmak isterdim ancak merak edenler ve okumak isteyenler için spoiler vermek istemem
Ateşten Gömlek'te şok oldum. Normalde Türk klasiklerini okumayı sevmiyorum ama Ateşten Gömlek'i çok sevmiştim. Ben sevmeyen kişinin öğretmen zoruyla okuduğunu düşünüyorum. Benim nefret ettiğim kitap İntibah. Evet o döneme göre değerlendirmek lazım ama kadınlar çok aşağılanmıştı ya. İşkence çekmiştim okurken
Damla abla bu yorumu lütfen Yağmur ablayada ulaştırabilir misin. Çünkü ikinizle ilgili önemli bir şeyden bahsedeceğim. Şimdiden teşekkürler. Yağmur abla, Damla abla size çok teşekkür ederim. Siz beni tanımıyorsunuz bile ama hayatıma girdiğinizde bana yaşam enerjisi verdiniz. Yağmur abla sayesinde okurluğa adım attım (hatta okurluğa adım attığım ilk kitap "Varislerin Oyunu") ve senin sayende bir sürü kitap önerisi aldım okuyacak kitaplar buldum/edindim. Senin sayende kitapları çizerek ve ufak notlar alarak, Yağmur abla sayesinde postitleyerek okumaya başladım. Sayenizde yavaş yavaş okur oluyorum. Kitaplar kaygılarımı bir süreliğine başımdan alıp götürüyor, yüzümün gülmesini sağlıyor ve bu sizin sayenizde. Çok teşekkür ederim. Ama bir teşekkürüm daha var. İkinizde hayatımın güzelleşmesini sağladınız. Her kaygılandığımda, kafamda çok kötü senaryolar olduğunda, stres yaptığımda, gerildiğimde, ağladığımda vb. durumlarda gülmemi sağlıyorsunuz ikinizde. Ağlarken sizi açtığımda kahkaha atmamı sağlayabiliyorsunuz. Dertlerimi unutturuyorsunuz. Sizi çoo...ook seviyorum. Siz beni tanımıyor olsanızda hayatımda çok büyük bir anlamınız ve yeriniz var. Size çok teşekkür ediyorum. Bana yaşama enerjisi verdiğiniz için... (Yaş 12)
Maça kızı başlarda çok şiddet içerikliydi. Ama sırf gördüğüm bi edit sahnesini okumak için devam etmiştim. Ve ilk 200 bölümlük kısmı bitirdim. Şunu söyleyebilirim kitap 89.bolumden sonra kesinlikle değişiyor. Ama herkesin de okuyabilecegi bir kitap değil başroller de toksikti. Yine de okuduğum dönem ve o anki hissettirdikleri duygular için kitabı seviyorum❤❤
Seline bayılıyorm ama Fantom Etkisini bir türlü bitiremedim. Kitapta anlatım o kadar çok olayların ve karakterlerin önüne geçmis ki olay örgüsüne kendimi bir türlü veremedim. Aslında dengeyi sağlarsa harika kitaplar ortaya çikabilir çünkü bu kadar sığ anlatımlı kitapların yazıldığı bir dönemde çok güzel bir derinliği var anlatımının ama ne yazık ki o denge kurulamamis. En basit olay ve hareketler bile çok uzun anlatilmis.Kitabın bitmesine 100 küsür sayfa kaldi ama neredeyse hiç bir elle tutulur olay hatirlamiyorm.
Bilinmeyen bir kadının mektubunu okurken çok etkilenmiştim ve kitabın sonunda çok sinir olduğumu hatırlıyorum yazar resmen güzelim kitabı korkunç bir sonla bitirmiş sonu daha vurucu olabilirdi.
Kitabın nasıl biteceği başından belliydi ki zaten. Bu kitap bu sonla bitmeseydi bu kadar çarpıcı olmazdı. Ayrıca kadın kitabın başında zaten bu mektupları göndermesinin bir koşulu olduğunu söylüyor. Ve kitabın sonunda anlıyoruz ki koşullar yerine getirildi ve mektuplar yerine ulaştı. Karakterin mektuplar karşısındaki tepkisine gelirsek o zaten böyle bir insan: umursamaz ve bencil.
Gökteki Bütün Kuşlar kitabı. Açıkçası nefret etmemin temel sebebi konunun ziyan edildiğini düşünmem arkasını okurken büyü ve bilim arasındaki savaşın (ki en sevdiğim iki türdür) nasıl resmedilebileceği hakkında tonlarca düşünce geçti aklımdan ama hem karakterler baş karakter olmalarına rağmen çok yüzeyseldi hem evren iyi kurgulanmamıştı hem de sonu gereksiz havada kalmış bir kitaptı karakterler aralarındaki konuşmalardan ibaret gibi geldi bana tamam kitaptaki tüm karakterlerin psikolojisi bozuk olabilir bu garip davranmak için gayet yeterli bir sebep ama bu ne alaka dedirtmemeli insana insan o karakterin o davranışı neden sergilediğni az da olsa anlamalı "bu böyle olmuş" diyip insanların yutmalarını istemek hiç hoş değil ve kitap tamamen böyleydi başka bir yazara verilse bu konu mükemmel işlenebilirdi bence ziyan olmuş...
Pusulayı da çok beğendiğimi söyleyemem. Mislina karakterini beğenemiyorum. Çarpık serisinde de bir sonraki kitaba geçerken %40 değiştiriliyor sadece. Beyaz Leke'nin de kitlesi kötü ve aynı zamanda da fazla drama bağladı. Maça Kızı cidden şiddeti barındıran kitap. Üstelik Bora ve Nazlı'nın bu yönden ayrılması gerekirken bölümler ilerledikçe yakınlaşıyorlar. Ne diyebiliriz ki.. Vakit boşa gidiyor.
Yere yakın yıldızlara uzak nefret edilecek kadar kötü bir kitap değildi. Evet abartılması gereken bir kitap da değil ama yerilmesi gereken bir kitap olduğunu da düşünmüyorum. Okunabilecek bir kitap. Ben sevmiştim. Ve okuduğunu gördüğüm herkes okurken çok ağladı ve sevdi. Fakat şu da bir gerçek ki insana bir şey katacak bir kitap değil. "Her gününü son günün gibi yaşa çünkü başına ne gelecek belli değil" tarzı bir mesaj vardı denebilir. Fakat zevkine dizi izlendiği gibi bazen de zevkine kitap okunabilir. Para verdiğim için pişman olduğum bir kitap değil.
Beyaz lekeyi bugün bitirdim sevmeyi beklemiyodum ama çok sevdim yazımı akıcı ama işkenceler ve o kdr olay yüzünden biraz yordu bunun için sevilmeye bilir ama yani kitlesi için sevmemek …. Bence sadece tugay ve marco için bile okunur .. tugay gibi erkek karakterler çok hoşuma gidiyor
maca kizi 8 den nefret etmelerini hakli buluyorum bende cunku 139 bolum falan okudum sadece 1. kitabi almistim otekinleri alamadigim icin wattpadden devam etmistim icinde siddet geciyor kadinlari asagiliyor tarzi seyler cok geciyor butun karakterler cok asagilaniyor ama ozellikle kadin karakterler cok asagilaniyor kitapta cok smut geciyor olay orgusu surekli tekrarlaniyor fazla psikolojik baski var ozellikle karakterlere de pek isinamamistim kitapta gecmis ile ilgili seyler cok geciyor aksiyon tarzi seyleri okunmayi seviyorum ama fazla aksiyon geciyor bir sure sonra okunmuyor
Okuyucu kitlesinin kitaplardaki şiddetin romantize edilmesine karşı çıkıyor olması beni gerçekten çok memnun ediyor
Kesinlikle, bilinçlendiklerini görmek çok güzel
Aynen öyle. Bilinçli okurların fazla olması güzel bir şey
Ateşparenin nefret edilmesindeki temel sebep baş karakterler Aşkın ve Ateş. Aşkının burnu havada ve Ateş de aynı şekilde bu ikilinin arasındaki ilişki de oldukça cringe.Yazar güçlü kadın karakter yazayım derken batırmış.
Çok haklısın
Çok haklısın kitabı konusu hoşuma gittiği için aldım şuan pişman olmaya başladım..
HAKLILIK FIŞKIRIYOO
Alex zaten sevilmemesi için yazılan bir karakter gibi bence
Bencede
kesinlikle öyle. Yazarın derdi karakter sevdirmek değil bir mesaj vermek
Ateşpareyi bende sevmiyorum açıkçası. Sevmememdeki sebepler ise : kitapta çok fazla küfür var. Özelikle ana kadın karakter nefes almadan önce küfür ediyo. Kadın karakter güçlü bir şekilde yazılmaya çalışılmış ama güçlü kadın karakter böyle yazılmaz. Sürekli kadın karakter ben güçlüyüm diyip duruyo. Bana göre o karakterin güçlü olduğuna okuyucaların karar vermesi lazım. Örneğin olaylar olur, biz onları okuruz sonrasında karakterin güçlü olup olmadığına karar veririz ama bu kitapta sayfalar boyunca ana karakterin kendinin güçlü olduğunu söyleyip duruyo. Ben şöyle güçlüyüm , ben şunu şunu yaptım şöyle hayatta kaldım ve çok güçlüyüm , hiç bir insan dayanamazdı ama ben dayandım gibii gibiii.
Ya bende almak istiorumda şimdi alsammi diye 2 kez dusunmeye başladım sence almalımıyım
@@E_Sunnn wattpadde bölümleri var oradan bi 15 bölüm oku eğer beğenirsen kitabını al. Çünkü kitap fiyatları bu denliyken beğenmezsen yazık olur parana. Ama bu yazdıklarıma rağmen akıcı bir kitap. Sinirimi bozduğu çok fazla konu oldu ama yinede kendini garip bir şekilde okutturuyo. Kitapları yarım bırakmayı ben hiç sevmem. Helede serileri bırakmam için çok kötü olması lazım ama finale şuan son 3 bölüm kaldı ve ben oraya kadar okudum. Son kitap yani final kitabıda bu sene içinde çıkıcak hatta 1 , 2 ay sonra çıkar
@@kubraoguzhan tamam tavsiyen için teşekkurler bakacağım
@@E_Sunnn rica ederimm
evet bu arda
Karantina nın yazımı çok basit ve cidden herşey tekrar ediyor. Sırf o kitap yüzünden neredeyse 2 yıl boyunca reading slumptaydım hala çıkamadım
Zeynep kaçırılıyor onur kurtarıyor başka bir ley yoktu
Alkoç neredeyse..,tamam tamam bütün kitaplarında aynı basit, sıradan, klişe ve tekdüze yazım tarzıyla yazıyor. buda okura herhangi bir farklı yada özel bir deneyim katmıyor. Bu durum kitabı "çerezlik" diye okunmayacak kadar "sıkıcı" yapıyor.
Zaten o kitapları 11 yaşlarında okumazsanız çok sıkıntı ben o yaşlarda okumuştum ve seri güzeldi ama şimdi düşünüyorumda çok boş bi seri hep tekrarlanan olaylar konu tıkanınca zeynep in kaçırılması falan yani daralma geliyo insana aslında yazar tekrar etmese en az 2 en fazla 3 kitapta bitebilecek bir seri
@@o-_-_Pandora_-_-oEnkaz Altındakiler i okursanız yazım tarzından dolayı delirecektim.Yazım tarzı tam olarak şöyle;
Düşüncemize göre önümüzde daha 8 ev vardı.Uraz bana doğru bakıyordu.Bunu fark ettim. (Uydurma)Gibi gibi ve kitap boyunca devam ediyo, araya konulan özlü sözler gereksiz uzun ve hep aynı konuda "bir gün gerçek bir kumru gibi dans edeceğim beyazlar içinde " ağırlıklı zaten Alkoç bi tane konu bulmuş salmıyor.Güçlü erkek yardıma muhtaç kadın karakter ve bu 300+ sayfa boyunca belirli bir konu üstünde gidiyor
@@o-_-_Pandora_-_-o tamam tabii ki kitaba eleştri yapabilirsin ama madem Beyza'nın kitaplarının hespine "klişe" diyorsan(ki böyle demene karışmıyorum tamemen senin düşüncen) o zaman okuma. Zaten tüm kitaplara sıkıcı dediğin için buda tüm kitaplarını okuduğun anlamına geliyor, o zaman keşke almasaydın, ayrıca Beyza Alkoç zaten 15 vb. yaşındaki insanlara hitap eden kitaplar yazıyor, Karantina konusuna biraz katılabilirim, her zaman Zeynep kaçrılıyordu ama gerçekten kitaptaki arkadaşlık ve kurgu gayet iyiydi yalnızca aynı konu daha farklı bir dilde değerlendirilebilirdi, eğer Karantina kitabını 10 üzerinden değerlendirecekem 7 veya 8 verirdim, çünkü gerçekten akıcıydı ki bu akıcılık kişiye göre değişir. Eğer sen Karantina kitabını 12+ yaşlarda okuduysan sıkıcı gelebilir çünkü o yaşlarda daha az çocuksu içerik içeren kitapları okumaya alıştığın için Karantina sana basit bil dilde gelebilir ama bu yüzden kesinlikle Beyza Alkoç'u suçlamamalısınız çünkü kadın zaten bu kitabı daha küçük yaş kitleleri için yapıyor
damlanın bu şekil soru cevap yada takipçi görüşlerini aldığı videolarda herkes gibi telefon değilde not defterini kullanması o kadar güzel ve safe hissettiriyor ki💖
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubunda zaten aşk değilde saplantı anlatılıyor , yani saplantıyı aşklaştırmıyor kitap. Bir grup bunu anlamıyor maalesef ya
Sevdiğim tek bookstangram sen olabilirsin diğerleri itici geliyor bir süre sonra konusmandaki samimiyet beni kendine sevdirdi
Teşekkür ederim 🥹🫶🏻
Yere Yakın Yıldızlar Uzak'ın anlatmak istediği, vermek istediği bir mesaj yoktu; sadece yazılmak için yazılmış bir kitap. Ergence şeyler ve kötü olaylar da fazla vardı. Bomboş bir kitap olduğunu düşünüyorum
evettt
Bende böyle düşünüyorum. Sadece ergence konuşmalar vardı ve ben ana kadın karakterimizi asla sevemedim çünkü bana çok ergen ve salak bir genç kız gibi geliyordu.
Abartıldığı için aldığım, okumaya daha başlamadığım yere yakın yıldızlara uzakla bakışıyorum
Okuduğum belki de en gıcık olduğum kitap ,her kes ağlamaktan öldüm bittim dedi ki, ben beklentimi çok kaldırmıştım
"Saçmalığa Yakın Akıllara Uzak" olmalıydı kitabın ismi. Çok boş bir kitaptı,emeğe saygım var ama kitabın bir anlamı yoktu.
10:59 Bir kitabın kitlesi yüzünden nefret edilmesi mantıklı değil. Sen kitabı okuyorsun kitlenin düşüncelerini değil.
Bende ilk okuduğum zamanlarda Beyaz Leke'yi çok seviyordum ama kitlesi arttı, artınca toksik bir kitle ortaya çıktı ve yaş kitlesi düştü. Toksik kitlede alakalı alakasız çoğu videonun, yazının altına karakterlerin yada kitabın ismini yazınca artık onları görmek bayıyorsun ve bu yüzden kitaptan soğuyorsun. Ayrıca Aslı son bölümlerde kitabı batırdı ve bölümeri çok geç atıyor.
@@Sicakilkbahar tamam sana katılıyorum ama sen kitabı okuyorsun kitleyi değil. Hem "nefret" edilmesi için yeterli bir sebep değil.
kitabın kendisi de oldukça kötü. Katlanılabilir yerlerin plotu V'den çalınmış durumda ama kurguya tam yediremediği için sırıtıyor. Bir kahraman yaratmak yerine durduk yere devlet binası patlatan bir terörist yazmış. Kalk kardeşim sedyeden Tugay hastanemizi patlatacakmış yok ameliyat falan
@@Tugayolmusherseyim Kitaptan nefret ediyorum diye bir şey söylemedim sadece soğudum diye bir kelime kullandım .Ama kitle ister istemez kitaptan soğumana neden oluyor. Mesela sen öylesine okuduğun bir kitap bir anda patlıyor ve kitlesi toksik hale geliyor. Alakasız videolarda kararkerlerin adını kitap adını falan görüyorsun ve bu insanı bir süre sonunda bayıyor. Kitle ve kitap hakkında düşüncelerini saygılı bir biçimde söylediğimiz halde hakaretler küfürler yiyoruz ve bu durum bizi kitleden ve kitaptan soğutuyor. Diğer bir durumda yazarın son zamanlarda düzenli ve özenilmemiş bölüm atması.
@@Sicakilkbahar Ben kitleyi takmıyorum.(Her kitapta böyleyim.) Ama son zamanlarda (sezon finalinden sonra.) Aslı biraz düzensiz atmaya başladı. Özensiz yazdığını düşünmüyorum. (Hâlâ aynı ilgi ile yazıyor bence.)
Gümüş Yürek için çok heyecanlıyım... 🌊💙🗡
🥹🫶🏻
@@samimiokurArtık çıkabilir miii
@@Tugayolmusherseyim Evet lütfeenn, yakında çıkıcak diye okumayı bıraktım (simdilik) :(
Kitaplarda şiddetin, insanları terslemenin, kötü alışkanlıkların havalı gibi gösterilip saçma şeylerin abartılmasından nefret ediyorum ben çok kitabı yarım bıraktım bu yüzden.
Beyaz Leke'nin kitlesi yüzünden sevilmemesinin nedeni off erkek diye gezen küçük yaş bir bölümün olması. Açıkca bir eleştri yapmak gerekirse, ana karakter Tugay o kadar tanrılaştırılarak yazılmış ki hiçbir hatası yok hep planı inanılmaz romantiv tanrı ilah mükkemel ötesi vs. okurken neredeyse baygınlık geçirecektim. Kitabın başı sarıyordu sadece çünkü çoğu günümüz yazarınım yaptığı gibi erkek karakterin derinliği yoktu ve o vaov kısmı artık alışılageldik olunca insanlar sıkılmaya başladı. Şuan son bölümlerle beraber kitap battı resmen çünkü dediğim gibi karakterleri süper yazayım derken insan olduğunu unutmui yazarımız ve ne olgun duruyorlar ne de gerçekçi. Çoook büyük bir seven kitlesi var ama kesinlikle o kadar da iyi bir kitap değil. Aslında konusu iyi, fazla dram ve karakter yanlışlığı yaşanmasaydı daha zevk verebilirdi
Yorumuna katılıyorum, BL' nin ilk kitabını büyük bir heyecanla okuyordum, ancak kitabın devamında olan olaylar çok sıkıcı geldi. Başrol kadın karakterin yaşamadığı acı kalmadı ve olaylar sürekli tekrar etti. Bu yüzden konusunu çok sevdiğim kitabı okumayı bıraktım. Ayrıca toxic kitlesini de hiç sevmiyorum🙄
Simdi yapacagim elestiri bir genelleme olacak. Ben kitaplarin icerisinde kufur bulunmasindan hic hoslanmayan bir insanim. Karakterlerin ofkelendigini belli edebilmek icin onlara kufur yazan yazarlarin, karakterlerin duygularini gecirebilecek yetenekte olmadiklarini dusunuyorum. Kufur gercek hayatta da gereksiz bir sey zaten hele ki kitaplarda gorunce sinir krizi geciriyorum eger kitabi cok sevdiysem goz ardi edebiliyorum ama cogunlukla kitaptan puan kirmama sebep olan bir faktör.
Çok güzel bi bakış açısı hiç böyle düşünmemiştim 🥹🫶🏻
Bende böyle düşünüyorum gerçekten bir iki küfür varsa yine göz ardı ederim ama çok küfür kullanılmamalı
Ateşpare kitabındaki Aşkın karakteri çok fazla egoist bir karakterdi, okumayı zorlaştırıyordu ama her şeyi geçtim sanki güçlü kadın karakter yapacağız diye katil güzellemesi yapılıyordu yarım bıraktım dayanamadım. Ateş ve Aşkın ilişkisi de cringe geliyordu.
Maçakızı8 aşırı aşırı abartılmış bir kitap meraktan birkaç bölüm okudum hiç benlik değildi ama o Bora karakterinin kadına karşı uyguladığı şiddet son damla oldu hemen bıraktım.
Otomatik Portakal en nefret ettiğim kitap o da aslında Alex karakteri yüzünden yani kitabın kötülüğünden değil. Gerçekten iğrenç, kötü bir karakteri ana karakter olarak okumadığım için rahatsız olmuştum o zamanlar. Yeniden şans vereceğim. Bu duyguları bana tattırdığı için kitabı başarılı buluyorum.
❤
Kafka bunu görseydi çok üzülürdü çok üzülürdü kahrolurudu ya bir hafta yemek yiyemezdi Allah'tan duymuyor şu an 😅😅😅😅😅 😂
Akıcı ve mantıklı konuşman o kadar iyi kii!
Kesinlikle bilinçli bir okuyucu olduğun çok rahat anlaşılıyor bu sıralar senin gibisini bulmak zorr❤
Bende kitap okumayı ve okuduğum kitaplar hakkında düşünmeyi, görüşlerimi yazmayı çok seviyorum umarım sende bu samimiyetini hiç kaybetmeden çok daha iyi yerlere gelirsinn✨✨
Teşekkür ederim çok mutlu oldum ❤
Rica ederim ne demekk başarılarının devamını dilerim🤍
Kadın karakterler küfürle, sigarayla, cinayet işlemekle güçlü olmuyor. Özellikle yaşı küçük olanlar okuyunca sigara içip küfür edince kendilerini güçlü ve havalı sanıyorlar. Watpadd kitaplarında genelde küfür olur ama sürekli nefes almadan küfretmek o karakteri küçük düşürüyor bence. Ateşpareyi bu yüzden sevemiyorum. Bir ara okuyordum ama Aşkın karakterine dayanamayıp hemen bıraktım. Aşırı egoist bir karakterdi.
Size şimdiden teşekkür etmek isterim. Doğrusu kitabı kesinlikle elime bile almadım artık almamda eğer anlattığınız kadar varsa bu kitabın, onu okumak düşüncesi bir yana onu görmezden gelerek daha nice edebiyat harikası kitaba yönelmek en doğru tercih olacaktır. Böylesi yazarların böylesi kitaplarının bu sayıda okunması okuyanları için hakiki bir ahlaksal kayıptan dahası değil.
@@o-_-_Pandora_-_-o bencede. Birde ateşpareyi seven biriyle sadece sevmedim diye kavga etmiştim. Ama kavga derken saygılı biçimde sevmediğimi belirttim. Kız baya hakaret etti.. Benim sevdiğim birkaç watpadd kitabına birde polisiyelerime salladı. Çok toksik bir kitlesi vardı. Kötü bir şey söylemek istemiyorum çünkü bu kitaplara emek veriliyor ama durum bu
Bende bu yüzden 5 e kadar okudum 5 kaldı öyle
Beyaz dişi 4. Sınıfta okudum bayağı da sevdim. İsteyerek okuyunca kitap guzel fakat kitabın belirli bir konusu ve sonu yok kafamda. Yani sevdiğimi biliyorum ama hicbir sey hatırlamıyorum hakkında
Keşke BBKM’ nin bir saplantıyı anlattığı konusunda HEPİMİZ hemfikir olsak… 🥹
Ateşpare'nin konusu çok güzeldi. Eğer karakterler daha iyi yazılsaydı, yazım dili düzgün olsaydı ve küfür olmasaydı harika bir kitap olabilirdi. Karakterlerin sürekli kendilerini yüceltmesine sinir olurum ve iki ana karakter de sürekli kendilerini yüceltiyorlardı. Ayrıca yazar gücü de küfür etmek, insan öldürmek gibi eylemler olarak tanımladığı için okurların da bundan çok etkilendiğini düşünüyorum. Bence asıl güçlü insanlar, duygularını ve aklını yönetebilen insanlardır. Fiziksel güç de herkesin sahip olabileceği bir şeydir zaten. Bu kitaba para vermek yerine daha kaliteli kitaplara para verin derim.
Tam videoya ihtiyacım varken gelen bildirim>>>>>>
tam da yanıma kahvemi almıştım Damla'nın videosunu gördüm ne mutlu bana
Bu okuyucuya olayları açıklama kısmında o kadar haklısın ki... Sırf bu yüzden beyaz lekeyi okumayı bırakmıştım çünkü ne zaman plan vb. yapsalar karakterler kendi aralarında okura planı açıklıyorlardı. 🤯Kitaplarda en sevmediğim şey olabilir🫥
Kaybolmuş Ruhlar sarayı 2 de Sadece şunu okuyoruz.
Gözlerim doldu.
Gözlerimden yaşlar akmasına izin verdim.
Gibi gibi
Aynen
Otomotik Portakal hakkında söylediklerin çok doğruydu bayıldım ❤
Otomatik portakalı seven nadir insanlardanım sanırım.
senin de dediğin gibi Alex cidden iğrenç bir karakter ama Alex böyle yazılmamış olsaydı kitabın aynı etkiyi bırakacağını düşünmüyorum.
Kitabı sevmeyenlerin çoğu karakter odaklı bakıyor yoksa vermek istenen mesajı çok güzel veriyor bence.
Ayy yeni aldım, hemen okuyacağım ve verilen mesajı çok merak ediyorum.
BEN DE ÇOK SEVERİM
En sevdiğim modern klasik kitabıdır. Uzun süre üstüne düşünmüştüm harikaydı
@@Uzer340 benimde en sevdiklerimden
Filmide çok iyi öneririm
Bende kendimce hiç sevmediğim bir kitabı eklemek istiyorum. Yaralasar. Bu kitaba 65-70 sayfa anca dayandım. Konusu gerçekten ilginçti ama dili o kadar kötüydü ki. Koskoca yetişkin karakterler birbirleriyle ortaokul ağzıyla konuşuyorlardı. Yazar resmen ben wattpad' deki ergenleri hedef kitlem olarak seçiyorum diyerek komik olmayan ve çok kötü bir dille yazmıştı. Örnek vermem gerekirse bu karakterlerin peşinde bir seri katilin olduğunu söylüyorlar, ve içlerinden bir karakterin verdiği cevap "Nasıl yani alışveriş yapmaya gidemeyecek miyiz?". "Kızım oğlanı neden vurdun?" "yakışıklıydı" gibi replikler. Veya bir sahnede tartışıyorlar, birbirlerine laf sokmaları "sen bir de aynasa kendine bak" gibi cümlelerden oluşuyordu. Klasik, ağır fantastik okuyan ve 20 yaşından büyük birisi olarak bu tarz bir yazımdan çok rahatsız oldum. Bu yüzden Yaralasar' ı malesef hiç sevmiyorum.
Öncelikle fikrine saygı duyuyorum. Yazım dilinin kötü olmasının sebebi yazarın ilk kitabı olmasıydı. Kitabın yazıldığı dönemde hemen hemen her kitapta böyle konuşmalar mevcuttu.
@@Sicakilkbahar Evet malesef öyle. O tarz bir anlatım dilini de sevmediğim için çoğu Wattpad kitabını okuyamıyorum. Benzer durumu Yere Yakın Yıldızlara Uzak' da yaşamıştım. "Ağla, bağır, kudur" gibi cümlelerin olması beni rahatsız etmişti şahsen. Yaralasar' ın yazarının diğer kitaplarını okumadım o yüzden diğer kitapları hakkında bir yorum yapamıyorum malesef. Gümüş Yürek' i merak ediyorum şahsen, çıktığında onu deneyeceğim. Umarım bu önyargılarımı kıran bir kitap olur, Damla' nın ergence bir üslup ile yazmadığını tahmin ediyorum.
@@nryr_ Eğer yazarın diğer kitaplarını okumak istersen Medusa'nın Ölü Kumları var 2 ay önce çıktı ve kitapta ergence konuşmalar mevcut değil. Eğer fantastik seviyorsan güzel kitap bence.
Kesinlikle Ateş ve Su kitabıydı.Ben vattpad okumayı hiç sevmem.Vattpad sevmiyorum derken kilişe olan kitapları diyorum.vattpad olduğunu bimeden aldım.Üzerinde 18+ olduğuna dair hiç bir şey yazılmamışdı. Ben o zaman sadece 11 yaşındaydım. Tacizi ve şiddeti normalleşdiren ana kız karakterin masum kız kilişesi olması erkek ana karakterin bir katil olmasına rağmen iyi biri gibi göstermesi.Kİtapı okuyorum amma boş okuyorum yani. Merakdan okuduğum için pişmanımHani derler ya BAZEN MERAK ZAMAN KAYBIDIR!!! Benim için böyle kitapdı.
İnsanların gothikana’yı sevmemesinin nedeninin öğretmen öğrenci ilişkisinin konu alınmasının veya smut yüzünden güzel bir konunun arka planda kalması olduğunu düşünüyorum bende katılıyorum smut sahneleri ağırlıklı , sağlıklı bir ilişki yok , kurgu desen çok iyi işlenememiş. Öğretmen öğrenci ilişkisi rahatsız edici derecede normalleştirilmişti sevenler tabikide vardır onlara saygı duyarım ama sevmeyen insanların neden sevmedikleri biraz bariz bence. Karakterler ise bu karakterin katkısı ne diye kafamda milyon kere sormama rağmen kitap sadece bir ilişki yazalım karakterlerin kusuru olmasın gibi yazılmıştı. Hayır. Bir kitaptaki karakteri kusuru ile birlikte o kitabın içinde onu kusurlarıyla sevecek okura hitap etmeli . Bu karaktere herkes aşık olsun kafasıyla yazılmamalı
Bilinmeyen bir kadının mektubunu bende beğenmemiştim çünkü özellikle kadının saplantılı olduğu adamın kadınla ne kadar karşılaşırsa karşılaşsın onu bir türlü hatırlayamamasıydı.bu benim çok sinirimi bozmuştu.
Ama bu o kitabın edebi olmadığını göstermez
edebi değil dememiş ki zaten beğenmedim demiş :(
@@rumeysak24 aslında beğen meme sebeplerinin beğen me sebebi olması gerektiğini söylemeye çalışıyorum, çünkü yazar çok iyi vermemiş sinir bozucu olma duygusunu
14:08 ÖLÜLER KONUŞAMAZ:
Linç yiyecem ama doğru bu
Hikayenin ana teması katili bulmak ama %80’i aşk,dram,aldatma o onu aldatıyor o ondan çocuk peydahlıyor. O ona aşık konuyla anlatılanlar çok farklı
Kesinlikle ya, kitabı çok seviyorum ama beklentilerimin çok altı çıktı. Ben polisiyedir katili falan bulmaya çalışırlar diye okudum kitap yasak elmaa tarzıydı sadece gökçe alper erdem üçlüsünün aşk üçgeni ve erdem ile burcunun toksik ilişkisi vardı. Polisiyeden çok yasak aşk konulu dram denebilir kitabın konusuyla alakasız yazılmış bir kurgu. Fakat Dilara Keskin nasıl yazdıysa ben hala kitabınçok seviyorum, olay akışı ve betimlemelerle karantina,yaralasardaki gibi yetersiz bir anlatım dili yoktu. Çok güzel yazmış bence
çok haklısın polisiye bir şeyler okumak için kitaba şans vermek istedim ama bu klasikleşmiş konuların çokluğundan 50 sayfadan fazlasını okuyamadım
Maça kızı 8 ilk zamanlarda çok popülerdi bende açıp okunayı denedim ama iki bölümden fazla gitmiyor. Kaçırılmak şiddet görmek hakarete maruz kalmak falan normalleştirilmiş
ateşpare gibi kitapların doğruyla yanlışı ayırt edemeyen çocukların elinde olmaması gerekiyor
Gümüş Yürek safe place'im ve uzun bir süre evim olacak gibi hissediyorum. Wattpadde bazen dayanamıyorum ama kitabı elimde tutmak istiyorum. Harikasın Darcheronnn
Uğultulu Tepeler en en en sevdiğim kitaplardan biri. Gerçekten de her bir karakterin ayrı ayrı aşırı toksik olması o kitabın asıl olayı zaten. Uğultulu Tepeler'i önerdiğim arkadaşlarımın hepsi, okurken aşırı sıkıldılarını, kitabın aşırı yavaş ilerlediğini, her bir karakteri ayrı ayrı boğazlamak istediklerini söylediler ama ben aşırı keyif almıştım okurken 🥺
3 yorum yapacağım umarım sıkılmazsınız.
1) Ateş Pare (Okudum)
Paragraf derinleşmiyor abi olaylar öyle hızlı gelişiyor ki şaşırıyorsunuz ve hatta erkek karakterimizin geçmişi daha acıklıyken yazarımızın kız karakterinin geçmişini önde tutup onu ön pilana atması güzel değil (bence) paragraf okumuyorsunuz daha çok cümle cümle gibi ve EN ÖNEMLİSİ ben katilim ve güçlüyüm imajı çok hoş değil hatta hiç değil. Tamam sebeplerin var anlıyoruz ama bu seni katil olman gerektiğini belirtmiyor. Kitapta yazarımız kesinlikle bunları anlatmaya çalışmıyor ama okuyunce herkesin görüşü aynı anlatmaya çalıştığı ise Kadınlarında birşeyleri yapılabildiği.
2) Yere Yakın Yıldızlara Uzak (Okudum)
Arkadaşlar bu kitap ben 1 ve 2 sayfada bırakamyı pilanladığım kitaptı ama arkadaşlarımın istekleri üzerine okudum. Şimdi başkarakterimizin kütüphaneden gördüğü ve hoşlandığı bir çocuk var ve olaylar gelişerek metroda kalıyor ve açlıktan ve sussuzluktan tek tek ölüyorlar (ÖNCE BUNU BELİRTEYİM= Kitap gercekten abartılmamalı ve sevdiğim kısmı ise ordaki insanalrın birbirlerini tanımamalarına rağmen sıkı bağları ve piskolojik sorunların nasıl geliştiği.) Evet bence 13 ve 14 yaş için uygun bir kitap.
3) Beyaz Leke (Okudum ve devam ediyorum)
Beyaz Leke kitabımız dram yoğun ve insanalrın birbirinin görüşüne saygı duymadığı bir dönemden okuyoruz kadına şiddet kadınalrı gömen bir dönem evet bu kitap gerçekte birşeyi belirtiyor ve kimse bunu ön görmüyor(KADINA ŞİDDET UYGULAMAYI SERBEST HALE GETİREN ÜLKELERİN OLDUĞU) ve dram asıl amacı çünkü karakterlerin geçmişi öyle karartıci ki insanlar etkiler paragraflar yoğun ve güzel bir dille yazılmış ve gelelim karakterlerin çocuk gibi arada bu davranışlarına= şimdi çocuk gibi değiller sadece geçmişte elde edemedikleri şeyleri büyüdüklerinde elde etmek çocukluk değildir. Annelerini yada babalarının çoğu çocuğa geçmişinde hayat sunmadığı bir dönem ve bu yüzden büyüdüğümüzde neden çocukken elde edemediğimizi elde edemiyormuşuz? Evet dram yoğun ama ordaki dönemi okurken zaten dramın yoğun olduğu bir dönem her karakterin geçmişi sevdikelrini kaybettikleri güzel dille yazılmış bir kitap.
(Çok uzun biliyorum buraya kadar okuduysanız çok alâ teşekkürler) sadece fikrimce ve insanalrın anlayacağı şekilde yazdım. Bakın sadece fikrimce (yazım hataları için özür)
Video da ki kitapları eleştirmek gerekirse;
ATEŞPARE: Ben kitabı yarın bıraktım çünkü aşkın çok burnu havada, egoist ve cringe bir karakter. Ceren Melek resmen güçlü kadın karakter yaratacağım diye kitabı mahfetmiş. Aşkın'ın asla güçlü bir karakter olduğunu düşünmüyorum, ki Aşkın için dediklerim Ateş için de geçerli.
YYYU: Ben kitabı ilk yeni yeni okuma alışkanlığı kazanırken okumuştum. O zamanlar okumamdan dolayı çok güzel gelmişti ama ilerleyen zamanlarda tekrar okuduğumda bir çok kelime bana çok cringe gelmişti daha doğrusu cümleler örneğin "Ağla, kudur, zırla!" Ana karakter pick me, cringe ve aptaldı. Zaten kitapta doğru düzgün karakter düşüncesi okuyamıyoruz. Oğuz hakkında bir şey söyleyemiyorum çünkü kitapta doğru düzgün Oğuz'un kişilik özelliğini anlayabileceğim olay yok. Yine çok güzel bir kurgu olmasına rağmen Emine Tavuz tarafından kötü yazılmış bir kitap.
MAÇA KIZI 8: Okumadığım için yorum yapamayacağım.
NO 26: İlk kitabı gerçekten sevmiştim. Bu kitapta da illa ki kötü, beğenmediğim şeyler vardı ama güzel şeyler onları geri planda bırakıyordu ama 2. kitap olan DAİRE 7 ile ilgili bu kadar güzel yorum yapamayacağım. İkinci kitap bir televizyon dizisinde konu kalmadığında yayınlanan bölümler gibiydi. Kısacası ikinci kitap benim için berbat.
KRS: Ben genel anlamda seriyi seviyorum ama bir çok eksik yanı var. Evet kitabın başlarında güçlü bir Kitana görüyoruz ama maksimum 50 sayfa sonra artık her şeye ağlayan bir Kitana görüyoruz. Kötü bir kitap diyemem ama daha iyi yazılabilirdi.
BEYAZ LEKE: Açıkcası benim sevdiğim bir kitap. Video da olan yorum gibi daha önce karşıma toxıc bir kitle çıkmadı. Ama benimde kitlesi hakkında sevmediğim şeyler var. Örneğin bir karakter kıyaslaması olduğunda video veya da yorunda TDÇ ile ilgili hiç bir şey olmamasına rağmen o bir kitle sürekli gelip "TDÇ hepsini tekler" "Öggkk bunu mu seviyorsunuz? TDÇ hepsinden daha iyi!" tarzı şeyler kullanıyorlar. Açıkcası kitap çok güzel kitlesinde ki o bir kısım için bence kötü denecek bir kitap değil.
FANTOM ETKİSİ: Ben kitaba sadece 4 bölüm dayanabildim. Benim için berbat bir kitaptı. Bence Selin Solaris'in YT'de bir kitlesi olduğu için basıldığını düşünüyorum.
HGOİ: Seriyi okumadığım için bir şey diyemeyeceğim ama kitlesi ile ilgili bir çok sorun var.
Aşırı haklısın ben sadece ateşpare ve fantom etkisini okudum ama ateşparedeki aşkın güçlü karakterin yanı sıra egoistti, insan öldürmek ve küfür etmek bir karakterş güçlü yapmıyor ama ceren melek’in bunu anladığını sanmıyorum. Fantom etkisine ben 3 bölüm bile dayanamadım o kadar boş bir kitap ki, basılmayı da haketmiyor bence sadece Selin’in kitlesi yüzünden basıldığı belli.
@@elalyedek bence Varislerin Oyunu da Adora'nın kitlesi var diye basıldı. Kitabın konusu güzel (çoğu yeri toplama bile olsa) ama akıcı değil. Normalde 1 ila 2 günde bitirebileceğim bir kitapken 1 ayda bitirdim
@@Auroranmoon Selin'in kitapları konusunda hâlâ aynı fikirdeyim. Adora'nın bana göre kitlesi var diye kitabı basıldı. Kitapta her ne kadar bazı yerler toplama bile olsa açıkçası güzeldi ama akıcılık konusunda sorunları vardı. 2. kitabı sevemedim kitabın içine girmekte zorlandım o yüzden 3. bölümde bıraktım. (Öznel)
12:47 Bende buna katılıyorum. Kitap başta gerçekten güzel ilerliyordu ama sonra dram aksiyonun önüne geçti. (Karakterlerin olgun olmamasına katılmıyorum)
Samimi okur izleme insana huzur verir❤️🩹
Böyle takipçilerin fikirlerini sorduğun etkinlikleri TH-cam topluluk kısmından (tabi açıksa) yapabilirsin. Instagramın karakter sınırlaması işi bozuyor. Topluluğa koyarsan daha rahat olur ve takipçiler de birbirinin fikirlerini okuyup yanıt verebilirler. Daha etkileşimli bir ortam olur.
Gölge ve Kemik kötü bir kitap değildi sadece Alina ve Malyen salaktı, ben seri boyunca ikisini de görmezden gelip evrene odaklandığım için seriyi seviyorum ama harbi Allah bu iki karaktere beyin nasip etsin, amin amin amin
Gerçekten dkdmwpdöslc ben de evrenini aşırı beğeniyorum
Bundan daha haklı bir yorum olamaz. Bi ara bu ikisinin salaklığından bıkıp Karanlıklar Efendisine sempati beslemeye başlamıştım.
@@samimiokur ben bazı yerleri sadece nikolai için okumuştum ama yine de güzeldi kdhsjhjs
@@tilkikuyrugu ben ikisinden o kadar nefret ettim ki yanlışlıkla herkese aşık oldum
@@rumeysabalcn ben zaten kitabı tamamen nikolai için okudum dedim ha gayret alina biraz kafanı çalıştırsan herşey hallolacak dedim ama olmadı maalesef
Sonrası spoi
Finalde planları gayet iyi olmasına rağmen karanlıklar efendisi gerçekten güçlü olduğu için batmıştı ve bence sonda gerçekten çok random bi şekilde öldü ve sürekli alina kaç alina yakalan devam ettiği için sıktı ama evren acayip iyi gerçekten mükemmeldi seriyi ayakta net tutan özelliği👌
Beyaz Diş nasıl sevilmez 2 ve 3. Sınıf arasında bir zamanda okumuştum ve hala çöm sevdiğim ve önerdiğim bir kitap. 😱🥲
Dördüncü kanat kesinlikle, okurken cringe krizi gecirdim ve diğer kitaplardan çok fazla şey alınmışdı bu beni rahatsız etti
Evett aynı şeyi hissettim
Şu an okumadığım dördüncü kanat kitabıyla bakışıyorum. Ön yargısız başla ön yargısız...
@@meri_su yani sevilen bir kitap seversin sende
Toplama kampı + cringe ama akıcı wattpad kitabı gibi kitap 😑
Cassandra Clare kitapları görmeyi çok istedim ahshsh.Güzel bir fantastik evren varmış hissiyatı veriyorken olayların bir iki karakterin romantizmi üzerinden dönmesi bu eserlerin temel sorunuydu bende.Her ne kadar güzel fikirler barındırsa da,oldukça kişisel bir noktadan alınan hikayesi ve benzer olay örgüsü serilere soğuk tutuyor beni.Belki de fazlasıyla genç-yetişkin veya genç kızlara hitap edecek şekilde yazılmış olması da (en azından bana öyle geldi)önemli unsurdur.Biliniyorum
Tam olarak yazarın serilerini okumasam da Kayıp Ruhlar Şehri bana iyi gelmişti. Ama ondan sonra ilk kitabı okumak işkenceydi benim için. Hiçbir karakteri sevmemiştim. Kayıp Ruhlar Şehri fena değil ama Ölümcül Oyuncaklar serisini okuyabilir miyim, bilmiyorum.(Evren güzel, karakterler berbat. Anlatım da iyi değildi.)
Gümüş Yürek'i sabırsızlıkla bekliyorum ❤❤
Bence 3391 kilometre ve sıfır kilometre de çok abartıldı çünkü egenin çok sık gitmeye çalışması ve izmirin her seferinde bir şekilde barışmaları biraz da olsa 3391 kilometre beğendim beyza alkoça ve fanlarına saygım sonsuz.
Bu kadar uğraştığın vidyo içinde teşekür ederiz kanalının adına hayranim çünkü çok SAMİMİSİN❤
ayayaya damla video koymusss😽🎀✨
Beyaz Diş'i o kadar küçük yaşta okumuştum ki ya ondan konusunu hatırlamıyorum ya da şiddet içeriği bende travma bıraktı ve beynim sildi ama çok erken yaşta birçok klasiğe (o yaşta zihnimizin kavrayamayacağı derinlikte olduğu için sıkıcı gelenlerdi çoğu) maruz kaldık ve bazılarımızda bu yüzden klasiklere karşı bir ön yargı var ki bu bir zamanlar bende de vardı. Zamanla bunu yensem de öğretmenlerimin zoruyla okuduğum ve konusunu zerre hatırlamadığım ama tekrar okumak istemediğim o kadar çok klasik var ki...
Ve karakter-konuyu sevmemek ya da kitabı sevmemek konusundaki görüşlerine sonuna kadar katılıyorum. Otomatik Portakal'da kitabın başından sonuna kadar Alex'den nefret etmiştim ve olaylar mide bulandırıcı nitelikteydi ama kitabı yine de sevdim ve yazar o kadar iyi yazmış ki deney sahnelerinde benim de midem bulanıp başım ağrımıştı. Gerçekten başarılı bir anlatımdı ki kapağını kapatıp kitaplığıma kaldırdıktan sonra bile belirli bir süre kitabın değindiği konuları sorgulamıştım içimde. Ki bilen bilir yazarın (Anthony Burgess) yazmaya başlamasıyla alakalı ilginç bir hikayesi vardır, kendisine beyin tümörü teşhisi konur ve bunun üzerine kendisi de karısına bir gelir kaynağı bırakabilmek için ona ömür olarak biçilen son 1 yılda 5,5 kitap yazar ki sonrasında teşhisin yanlış olduğu anlaşılır ama kendisi çoktan bir yazar olarak ün kazanmıştır. O an para kazanmak için kitap yazmak gibi kesin olmayan bir para kaynağı seçmesi çok ilginç gelmiştir bana ki Otomatik Portakal'da gördüm ki bu konuda saygı duyulacak derecede iyiymiş kendisi, sanırım tek ihtiyacı bir motivasyon kaynağıymış.
Yere Yakın Yıldızlara Uzak'ta güzel bir konu vardı bence, gerçekten ilgi çekici bir konseptti ve özgündü (daha önce benzer konuda bir kitap okumadım, varsa da bilmiyorum, belki Enkaz Altındakiler sayılabilir) ama bence yazarın toyluğundan dolayı düzgün işlenememişti. Mesela bazı kitaplarda, serilerde konunun sündürüldüğünden yakınırız ya mesela YYYU'da konu bence daha hacimli bir şekilde ele alınsa ve karakterler ergenliğin doruğunda gibi davranmasa çok daha kaliteli bir iş çıkabilirmiş ortaya. Sonunda gerçekten duygulansam da mesela Oğuz ve Bestegül'ün ilişkisi benim okumayı sevdiğimden daha hızlı gelişmişti ve bu pek hoşuma gitmemişti. Potansiyeli vardı ve dediğim gibi belki yazar daha deneyimli bir döneminde bu kitabı yazsa gerçekten ortaya enfes bir eser çıkardı diye düşünüyorum.
abi net cevabım yere yakın yıldızlara uzak çünkü psikolojim bozuldu ve bestegül ile oğuzun aşkına şey yapıyım ben harbiden
Otomatik portakal kisminda kitaplarin genel mantığını cok iyi anlatmissin
Gümüş Yüreği heyecanla bekliyorummöm
🥹🤍
Gökçen'e başladım yakın zamanda watty de ve konusunu gerçekten beğendim. İlk kez asker kurgusu okudum. Okurken akıcıydı ve sıkmıyordu ama çok kötü yazılmış bir kitaptı bence. Yazım kuralları desen yok. Ciddiyet desen çok sınırlı. Bu tür şeyleri görmezden gelerek okumaya çalıştım. Ama konusu güzeldi ve kaleminden dolayı harcandığını düşünüyorum. Bu beni üzmüyor desem yalan olur
bu eleştirilerden sonra gümüş yürek'in mükemmel bir şey olacağına inanıyorum
Demir Ökçeyi yeni yeni okuyorum bir nefret söz konusu mu bilmiyorum ama damlanin da dediği gibi kitabı okurken olaylar o kadar hiç bisey olmuyo ki. Ana karakterin cok guzel fikirleri var ama icraat yok,okuyamiyorum .Yani bu kitabin karakterleri değissede olay örgusu olmadıği icin ayni kitabı okurduk bence
Beyaz Leke konusunda evet kitlesi toksik ama kitap konusu ve karakter derinliği ile çok akıcı ve güzel. Bence bir şans verilmeli❤
Fantom Etkisi aslında güzel bir kitap bence. Çok fantastik okuyan birisi olmama rağmen kitabı anlamak için 3 defa baştan başlayarak okumam gerekti. Allahtan 3. okuyuşumda anladım olayları ne döndüğünü falan. Bence sıkıntı kitabı okudukça evreni anlamak yerine kafanızın daha da karışmasıydı. Onun dışında ara vererek değil de bir iki oturuşta bitmesi gereken bir kitaptı bence çünkü hani zaman geçtikçe yine olayları falan unutmuştum ben sıkıntı yaşamıştım. Onun dışında konusu vs. bence fena değildi bir şans verilebilir ama sarıp sarmayacağı çok belirsiz.
Pusula o kadar fazla betimleme var ki bir de kadın karakter asla güçlü değil sürekli erkek ana karakterin gözünden bahsediyor yok neymiş"OnUN o ElEktRİk kaBlolArıNa BeNzeyEn gÖzLerİ"yeterrrrrrrr
Haklısınnnnn🤧
Cidden öyle mi diyor ksjdkcnsnx
@@meri_su maalesef...
@@Anime_Edits343 çok yaratıcı bir benzetmeymiş hiç aklıma gelmezdi sjdnxjnsnd
Sen bensin yaa
Diksiyonu cok iyi kitabi icin cok heyecanliyim
Otomatik portakal ı seven bı tek ben olamam değil mi? Alex başta kötü olabilir fakat sonradan çok acı çekti ve bunu okurken benim de canım acımıştı
Damla ablaa Gümüş Yürek hemen çıksın lütfenn o kadar heycanlıyım kii🧝♀️💙
Bence okuyucu kitlesi önemli çünkü bazı fanları çok abartıyor karakterlerinin bütün karakterler üstün olduğunu söylüyorlar
Çok teşekkürler video için bazı konularda bakış açımı genişletti ❤
ABİİ, KAFKA-DAVA SEVEN VAR MI HARBİ YA
6:39 o kadar dogru ki. Fantastik evren ama olaylar cok dramatik surekli yemek masasinda laf sokmalar falan vardi
Favori fantastik serini öğrenebilir miyim
@@Uzer340 sanirim olimpos kahramanlari
Özellikle güçlü kadın karakterler hakkında yapılan videolarda bahsedilen karakterlerin hepsi fantastik kitaplarda ve aşırı güçlü karakterler oldukları halde yorumlara alakasız videodaki karakterlere karşı hiçbir şansı olmayan wattpad karakterleri yazılması beni o karakterlerden soğutuyor
AÇIKÇASI BENCE BİR KİTABIN SEVİLMEME SEBEBİ YANLIŞ DÖNEMDE OKUMAK OLMAMALI YANİ BEYAZ DİŞİ KÜÇÜKKEN OKUYUP ANLAMADIYSAN ANLAYABİLECEĞİN YAŞA GELİP TEKRAR OKU YANİ BU YÜZDEN BİR KİTAPTAN NEFRET EDEMEZSİN VE ETMEMELİSİN...---BENCE BEYAZ DİŞ GAYET GÜZELDİ---
Çoğu kitap okuru artık kitabı anlamaktan ziyade karakterlere göre yorum yapıyor. Sorsanız konusu ne diye karakterleri anlatırlar ve konuyu anlattıklarını sanırlar. Birde hakları varmış gibi kitabın yorumunu yapıyorlar. Bu yüzden belki birinin dönüm noktası olacak kitap o kişiye yetişmiyo. Üzücü, gerçekten üzücü.
Ateşten gömleği öğretmen zoruyla okuduk... Ve gerçekten o kitaptan hiç hazzetmiyorum.
4:57 kapatılsın mıe? Adam 3 ay önce dua etmiş tutmuş
Benim için ötanazi okulu
Sadece 1. kitabını okudum ama okurken bit artık diye okuyordum.
Evet konusu gerçekten çok ilgi çekici ve iyi düşünülmüş bir evren ama karakterleri berbat.
Yani benim için bir kitapta en önemli şeylerden biri karakterlerin hareketleridir.
Başrol erkeğimizin yaptığı şeyler ise kızın odasına gizli kamera taktırıyor ve bir sahnede kızı soyunurken izleyip poposundan bahsediyordu (Taciz resmen ). Başka yaptığı bir davranış ise kızı uyurken izliyor onun hakkında düşünüyordu ve içinden bir kere dokunursam daha fazlasını isterim ben de erkeğim benzeri şeyler diyordu. Ya abi sen hayvan mısın acaba çiftleşme dönemine girmiş kedi misin neyden bahsediyorsun ya
Hele kızın gereksiz ama çok gereksiz hareketleri ve korkuları hadi konuşamama ve kan korkusunu anlarım ama kapalı alan korkusu nedir birde güneş korkusu. Güneşten koktuğu için tüm hayatını bir odada geçirmiş birisinin kapalı alan korkusu nasıl olur . Odada korkmuyor ama asansörde korkuyor. Çok ama çok zayıf bir karakter.
Bu kitaba resmen sinirliyim özellikle de erkek başrole. Ve bu karakterin hareketlerini yazan kişi Türkiye'de yaşayan bir kadın olunca daha çok sinir oluyorum. Tr de her gün kadınlar öldürülüyor, tecavüze uğruyor, taciz ediliyor ama sen yine de buna benzer davranışlar içeren bir karakter yazıp sonra kızı aşık ediyorsun. Stockholm sendromundan başka bir şey değil.
Okumadığım bir kitaptı ve dediklerine göre okumamakla çok iyi yapmışım
@@Oshementary_Wonders iyi ki okumamışsın. Okuyan insanlar bunlara asla dikkat etmiyor ama resmen gözümüze soka soka yazılmış sahneler bunlar. Bu kitabi küçük kızlar ya da erkekler okuyunca bunu normal kabul edebilir ve wattpad kitlesinin büyük bir kısmı 14 yaş altı olduğu için asla doğru bulmuyorum
Ben Drew karakterini kıskançlığı ve öfke problemi gibi sebeplerden dolayı sevmemiştim. Ayrıca , diğer karakterler başrol karakterlerden daha sevilesi gerçekten.
@@sadecerabis003 of kesinlikle gerçek hayatta başlarına gelse polise ağlayarak şikayet ederler ama kitapta okuyorlar iğrenç
Bende ikinci kitabın yarısına kadar dayanabildim. Hele başrol kadın karakterin sürekli erkek karakterle s... yapmak istemesi, kendini ona ç_plak şekilde göstermeye çalışması falan...
Cidden iğrenç, bir de güzellemesi yapıyorlar.
Beyaz dişi bende hiç sevmiyordum ya 5.sınıfta hoca zorla okutmuştı hiçbir şey anlamamıştım aylarca böyle annemle okumaya çalışmıştım jaishsş travmam
Ayy yeni video gelmişş çok mutluyumm:)
Benim en en en sevmediğim kitap: Kutup Yıldızı Serisidir. (Gerçi herkes ana kız karakterinin hareketlerine sinir olmuş ama benim bununla ilgili görüşüm farklı) Ana kız karakter, âşık olmaktan başka bir boka yaramıyor. Fiziksel anlamda zayıf olmasını anlarım ama duygusal anlamda da zayıf olması beni tatmin etmedi. Sürekli aşkı dile getirmekten başka bir işe yaramıyor. Ayrıca karakterin adı Nisa olmasaydı daha iyi olurdu. Bu ismi seviyorum ama bu kendini bilmez ana kız karakteri hiç sevmedim. Umarım bu konuda yalnız değilimdir. 😔
Kesinlikle yalnız değilsin. Lisede boş derslerde ve teneffüste ilk kitabını okumuştum ama eve gelip devam edememiştim. Bir de seriyi ciltli almıştım mal gibi. Daha sonrasında sattım. Dediklerine katılıyorum.
Beyaz diş benim kitap okumamış ve bir okurolmamı sağlayan kitap benim için yeri çok ayrı ve güzel
Lordlar ve Varisler hakkinda yorum yapicam ortada ask ucgeni yok aslinda okumamis insanlar icin spoi var uyarayim simdiden Nova ve Arın arasinda aşk yok ikisi de farkli insanlari seviyorlar birbirlerine romantik anlamda herhangi bir duygi beslemiyorlar ozellikle Nova bunu cok fazla dile getiriyor kitapta ( cogunluka 3. kitapta ) ztn novellayı ve 3. Kitabi okuduysaniz Nova ve Darenin iliskisinden şüphe etmezsiniz Nova ve Arin in arasindaki sadece lord - varis bağı tekrar söyleyeceğim novella ve 3. kitabi okuduysaniz ztn Nova nin başından beri Dareni sevdiğini de bilirsiniz sadece baslarda hic bir sey hakkinda bilgisi yoktu Darenin ikiz alevi olmasi yillar once hayatinin kucucuk bir aninin sahibi olup cok uzun zamandir aklindan çıkaramadığı kisinin Daren olmasi vesaire
İlk kitapta Arın Nova’yı uykusunda falan izliyordu bana pek de sadece varis lord bağları varmış gibi gelmemişti
@@samimiokur Lord ve varis bağı anlamasi kolay bişey değil çünkü Varislerin aileleri yoktur ve Lordlari ile aralarinda aile bagi gibi hatta daha guclu bir bağ var. Lord ve varis birbirini tamamlar varisler kralligin ihtiyacina göre var olurlar o yüzden krallıklar varisleri olmadan eksiktir ayni zamanda Lordlar da öyle. Ve Arın 100 yıldır eksikti. Birbirlerine büyük bir özlem duyuyorlardı çünkü birbirlerinin yokluklarini hissediyorlardi. Ayrica Arin da Arianayi seviyor. Hâlâ. Kitapta Arin Novanin sevgilisinden çok abisi gibi davraniyor ztn.
KONUS ABLAM KONUS
Kitaplığıma şöyle bir baktım ve nefret ettiğim herhangi bir kitap olmadığını fark ettim. Sadece ısınamadıklarım var, hiçbirinden nefret etmiyorum aslında. Ama Maça Kızı 8'i ödünç alıp yarısını okumuştum ve gerçekten fazla şiddet vardı. Ayrıca şunu eklemek istiyorum, Lordlar ve Varisler Yasak Elma gibi değil. Nova iki erkek arasında kalmıyor, bağları arasında kalıyor. O yoruma hiç mi hiç katılmıyorum. (abla seviliyorsun ❤❤❤)
Ateşpare icin naçizane şunları söylemek isterim;
Oncelikle erkekler küfürlü konuşunca, sigara içince, siddete eğilimli olunca kendilerini güçlü harika sandıkları için yıllarca acımasızca eleştirip yerden yere vurduk çünkü güçlü olmak bu değildir dedik haklıydık da. Ama bu eleştirdiğimiz ögeler bir kadına yüklenip yazılınca waow dedik baş tacı yaptık güçlü dedik bu ikiyüzlülük değil midir? İkinci olarak bir insan güçlü ise neden bu şiddet ile mümkündür havası veriliyor ki? Erkek gibi halleri vardı erkeklerde ne red flag dediysek aşkında bulunuyordu e hani kötüydü bu hani kabul edilemezdi? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Bir kadının güçlü görünmesi için illa çevresindeki erkekleri yenmek onlardan üstün olmak zorunda değil niye biz hep onlarla kıyaslanıyoruz ya? Kıyaslamadan da güçlü olduğumuzu söyleyebilir yazar. Ve son olarak ne suç işlerse işlesin kadınlara karışmıyor neden? Nerde adalet nerde eşitlik? Bir suçu işleyen kadın olunca o suç sayılmıyor mu yada niye sayılmıyor? O kendimizi paraladığımız eşitliği niye biz uygulamıyoruz? Bunları yaşları küçük fikirleri yeni oturmaya başlayan kişiler de okuyor ve ne olacak demeyin herkes yetişkin değil. Bir iş yapacaksanız herhangi bir cinsiyeti yermeden yerin dibine sokmadan ve diğerini yüceltmeden yapın zira diğer türlü ikiyüzlülük...
Sonunda benimle aynı düşünen biri
Ben şahsen Ateşpare kitabını seviyorum. Yani çoğu kişi Aşkın’ın güçlü kadın gibi gösterilmesinin sebebini sigara ve alkole bağlamış ama onlar sadece karakter kişiliğini yansıtan özellikler. Yani şöyle söyleyim Aşkın karakteri küçüklüğünden beri aldığı travmalarla büyüyen bir kadın. Sevmeyi ve sevilmeyi doğru düzgün bilmeyen biri ve o bu travmalarla büyüyor. Ancak kendisini öldürmek isteyecek kadar aciz biri değil ama sigara ve alkolle bunu daha da hızlandırmak istiyor. Zaten bir çok sahnede Ateş Aşkına bunlarla ilgili uyarıda bulunuyor ve zaten Aşkın bunları bilinçli olarak yapıyor. İkinci bir eleştiriyse Aşkın ve Ateş karakterlerinin burnu havada olması. Doğru aralarında ki bir kaç olay klişe ola bilir ama şahsen ben iki beyinin aşkını okumayı seviyorum. Yani mutlaka her kitapta bir tarafın Villain diğer tarafında masum olması gerekmiyor. Yani bu benim şahsi fikirlerim. Daha detaylı açıklama yapmak isterdim ancak merak edenler ve okumak isteyenler için spoiler vermek istemem
Ateşten Gömlek'te şok oldum. Normalde Türk klasiklerini okumayı sevmiyorum ama Ateşten Gömlek'i çok sevmiştim. Ben sevmeyen kişinin öğretmen zoruyla okuduğunu düşünüyorum.
Benim nefret ettiğim kitap İntibah. Evet o döneme göre değerlendirmek lazım ama kadınlar çok aşağılanmıştı ya. İşkence çekmiştim okurken
Bence part 2 gelmeli çok eğlenceliydii 🩷
+ben de belirli bir hedef kitlesi olarak yazılan kitapların tümünden nefret ediyorum(çocuk kitapları bile böyle yazılmıyor)
Ya cidden cok samimisin💖
Damla abla bu yorumu lütfen Yağmur ablayada ulaştırabilir misin. Çünkü ikinizle ilgili önemli bir şeyden bahsedeceğim. Şimdiden teşekkürler.
Yağmur abla, Damla abla size çok teşekkür ederim. Siz beni tanımıyorsunuz bile ama hayatıma girdiğinizde bana yaşam enerjisi verdiniz. Yağmur abla sayesinde okurluğa adım attım (hatta okurluğa adım attığım ilk kitap "Varislerin Oyunu") ve senin sayende bir sürü kitap önerisi aldım okuyacak kitaplar buldum/edindim. Senin sayende kitapları çizerek ve ufak notlar alarak, Yağmur abla sayesinde postitleyerek okumaya başladım. Sayenizde yavaş yavaş okur oluyorum. Kitaplar kaygılarımı bir süreliğine başımdan alıp götürüyor, yüzümün gülmesini sağlıyor ve bu sizin sayenizde. Çok teşekkür ederim. Ama bir teşekkürüm daha var. İkinizde hayatımın güzelleşmesini sağladınız. Her kaygılandığımda, kafamda çok kötü senaryolar olduğunda, stres yaptığımda, gerildiğimde, ağladığımda vb. durumlarda gülmemi sağlıyorsunuz ikinizde. Ağlarken sizi açtığımda kahkaha atmamı sağlayabiliyorsunuz. Dertlerimi unutturuyorsunuz. Sizi çoo...ook seviyorum. Siz beni tanımıyor olsanızda hayatımda çok büyük bir anlamınız ve yeriniz var. Size çok teşekkür ediyorum. Bana yaşama enerjisi verdiğiniz için...
(Yaş 12)
Ne güzel
Maça kızı başlarda çok şiddet içerikliydi. Ama sırf gördüğüm bi edit sahnesini okumak için devam etmiştim. Ve ilk 200 bölümlük kısmı bitirdim. Şunu söyleyebilirim kitap 89.bolumden sonra kesinlikle değişiyor. Ama herkesin de okuyabilecegi bir kitap değil başroller de toksikti. Yine de okuduğum dönem ve o anki hissettirdikleri duygular için kitabı seviyorum❤❤
İlkini "Beyaz Leke" diye duyup şaşıran bir tek ben miyim?
Benim sevmediğim kitap Gökçen çünkü çok fazla gökçen okuduk, bir sürü yan karakter vardı fakat biz nerdeyse hiç birini okumadık
Seline bayılıyorm ama Fantom Etkisini bir türlü bitiremedim. Kitapta anlatım o kadar çok olayların ve karakterlerin önüne geçmis ki olay örgüsüne kendimi bir türlü veremedim. Aslında dengeyi sağlarsa harika kitaplar ortaya çikabilir çünkü bu kadar sığ anlatımlı kitapların yazıldığı bir dönemde çok güzel bir derinliği var anlatımının ama ne yazık ki o denge kurulamamis. En basit olay ve hareketler bile çok uzun anlatilmis.Kitabın bitmesine 100 küsür sayfa kaldi ama neredeyse hiç bir elle tutulur olay hatirlamiyorm.
Bilinmeyen bir kadının mektubunu okurken çok etkilenmiştim ve kitabın sonunda çok sinir olduğumu hatırlıyorum yazar resmen güzelim kitabı korkunç bir sonla bitirmiş sonu daha vurucu olabilirdi.
Kitabın nasıl biteceği başından belliydi ki zaten. Bu kitap bu sonla bitmeseydi bu kadar çarpıcı olmazdı. Ayrıca kadın kitabın başında zaten bu mektupları göndermesinin bir koşulu olduğunu söylüyor. Ve kitabın sonunda anlıyoruz ki koşullar yerine getirildi ve mektuplar yerine ulaştı. Karakterin mektuplar karşısındaki tepkisine gelirsek o zaten böyle bir insan: umursamaz ve bencil.
@Bilmem-hh5cg Zweig'ın konuyu işleyişi çok güzeldi. Kadının yaptıklarına çok sinir oldum okurken ancak yazılışı çok sardı ve devam ettim
@Bilmem-hh5cgClarissa. Kitabı biraz önce bitirdim ve çok etkilendim. Seninki?
Gökteki Bütün Kuşlar kitabı. Açıkçası nefret etmemin temel sebebi konunun ziyan edildiğini düşünmem arkasını okurken büyü ve bilim arasındaki savaşın (ki en sevdiğim iki türdür) nasıl resmedilebileceği hakkında tonlarca düşünce geçti aklımdan ama hem karakterler baş karakter olmalarına rağmen çok yüzeyseldi hem evren iyi kurgulanmamıştı hem de sonu gereksiz havada kalmış bir kitaptı karakterler aralarındaki konuşmalardan ibaret gibi geldi bana tamam kitaptaki tüm karakterlerin psikolojisi bozuk olabilir bu garip davranmak için gayet yeterli bir sebep ama bu ne alaka dedirtmemeli insana insan o karakterin o davranışı neden sergilediğni az da olsa anlamalı "bu böyle olmuş" diyip insanların yutmalarını istemek hiç hoş değil ve kitap tamamen böyleydi başka bir yazara verilse bu konu mükemmel işlenebilirdi bence ziyan olmuş...
Pusulayı da çok beğendiğimi söyleyemem. Mislina karakterini beğenemiyorum. Çarpık serisinde de bir sonraki kitaba geçerken %40 değiştiriliyor sadece. Beyaz Leke'nin de kitlesi kötü ve aynı zamanda da fazla drama bağladı. Maça Kızı cidden şiddeti barındıran kitap. Üstelik Bora ve Nazlı'nın bu yönden ayrılması gerekirken bölümler ilerledikçe yakınlaşıyorlar. Ne diyebiliriz ki.. Vakit boşa gidiyor.
4:15 çok doğru konuştun. Teşekkürler
Ay video bahane Damla şahane❤
Yere yakın yıldızlara uzak nefret edilecek kadar kötü bir kitap değildi. Evet abartılması gereken bir kitap da değil ama yerilmesi gereken bir kitap olduğunu da düşünmüyorum. Okunabilecek bir kitap. Ben sevmiştim. Ve okuduğunu gördüğüm herkes okurken çok ağladı ve sevdi. Fakat şu da bir gerçek ki insana bir şey katacak bir kitap değil. "Her gününü son günün gibi yaşa çünkü başına ne gelecek belli değil" tarzı bir mesaj vardı denebilir. Fakat zevkine dizi izlendiği gibi bazen de zevkine kitap okunabilir. Para verdiğim için pişman olduğum bir kitap değil.
Gumus Yurek en yakin zamanda cikabilirmii lutfenn😭💌
Yazın okunacak kitaplar listesi pls
Yalancılar ve yabancılar kitabındaki kız hiç kız gibi hissettirmiyordu çünkü yazarı erkek bana çok robot gibi geldi
Beyaz lekeyi bugün bitirdim sevmeyi beklemiyodum ama çok sevdim yazımı akıcı ama işkenceler ve o kdr olay yüzünden biraz yordu bunun için sevilmeye bilir ama yani kitlesi için sevmemek …. Bence sadece tugay ve marco için bile okunur .. tugay gibi erkek karakterler çok hoşuma gidiyor
maca kizi 8 den nefret etmelerini hakli buluyorum bende cunku 139 bolum falan okudum sadece 1. kitabi almistim otekinleri alamadigim icin wattpadden devam etmistim icinde siddet geciyor kadinlari asagiliyor tarzi seyler cok geciyor butun karakterler cok asagilaniyor ama ozellikle kadin karakterler cok asagilaniyor kitapta cok smut geciyor olay orgusu surekli tekrarlaniyor fazla psikolojik baski var ozellikle karakterlere de pek isinamamistim kitapta gecmis ile ilgili seyler cok geciyor aksiyon tarzi seyleri okunmayi seviyorum ama fazla aksiyon geciyor bir sure sonra okunmuyor