Ali Munzur - İbrahim Sadri
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 5 ก.พ. 2025
- #Şiir #Enstrümantal #ibrahimsadri
Ali Munzur - İbrahim Sadri
Açıldı ömrümün haritası
Bir omzu düşük ağır delikanlı
Ey Ali Munzur, ey dağların kartalı
Sağ yanım bıçak yarası sol yanım hicran
Ve emanet kalmıştır bir köylü kızında kalbimin yarası
Ey Ali Munzur, ey dağların kartalı
Benim ömrümde, bir kırlangıç ağıtı vardır bildiğim
Benim ömrümde, tel örgüler kuşluk ayazında
Kör karanlık yağlı kurşun
Birde yanık türküsü anamın
Her biri bir başka seherinde güz dönümümün
Vurup gitmiştir sessizce oğulları
Şu gurbet denen şu belalı buğ yılanı, şu bilinmez sefere
Benim ömrümde, bir ırmak vardır
Durup önünde taş yüzdürdüğümüz ak köpüklerinde
Sesine sesimizi kattığımız
Ve anamızın patiskadan biçtiği uzun donlarımızla
Bir turna balığına gençliğimizi sattığımız
Aylandığımız,
adamdan sayılıp delikanlı halaylarına karıştığımız
Yıldızların altında, dam bacalarında aşık attığımız
Benim ömrümde, yarı çıplak kopil delikanlısı ortalığın
yağmurların sevdalısı ve parlayan Yusuf tutan kuşları
Benim ömrümde, mor menekşe
Yediveren gülleri ve böğürtlen
Birde sen!
İçime işleyen ah sen!
On dokuz yaşımın
Ve ırmağımın
Ve toprağımın hakkına birde sen! ..
Bulutlarıma kına yaktığım sebebin
Namert olayım sevmedim hiç kimseyi böyle bu kadar! ..
Ya da sevemedim
Ey Ali Munzur, ey dağların kartalı
Sağ yanım bıçak yarası sol yanım hicran
Ve emanet kalmıştır bir köylü kızında kalbimin yarası
Bu da bir gurbettir yıkar adamı içine
Bu da bir rivayettir, on iki yıl bilmem kaç bin gece
Bir türkü sesinde..
Dumanlı dağları duman kaplamış
Yine mi gurbetten kara haber var?
Seher vakti bu yerlerde kimler ağlamış?
Çimenler üstünde gözyaşları var..
Benim ömrümde..
Şimdi vur, vur içine onca talanı
Onca sevdayı vur, vur Ali Munzur
Bu sol yandaki hicran yarası öyle çok ki..
Benim ömrümde çiçeğin bozamadığı
Karanlığın düşemediği yüzüm
Bana mahsus kor ayazda üşüdüğüm
Hercanın yeşili, Cemilin üzüm gözlü güzeli
Ve hüzün yaprağını dökende dut ağacın
Kalbime bir gül dikeni, fikrime sevda batanda.
Kemah'ın istasyonuna doğu ekspresi demir atanda
Murat suyu Fırat'a karışır üç gün üç gece kan akanda
Ben belki bin gece sayanda gurbet akşamlarında yıldızları
Emanetime iyi bakasın köylü kızı
O elinde tuttuğun kanayan şey Ali Munzur'un kalbinin yarası
Benim ömrümde, yarı çıplak kopil delikanlısı ortalığın
Yağmurların sevdalısı
Ve parlayan Yusuf tutan kuşları
Benim ömrümde, mor menekşe
Yediveren gülleri ve böğürtlen
Birde sen!
İçime işleyen ah sen!
On dokuz yaşımın ve ırmağımın ve toprağımın hakkına
Birde sen!
Bulutlarıma kına yaktığım sebebin
Namert olayım sevmedim, hiç kimseyi böyle bu kadar
Ya da sevemedim.
Ey Ali Munzur, ey dağların kartalı
Sağ yanım bıçak yarası sol yanım hicran
Ve emanet kalmıştır bir köylü kızında kalbimin yarası
Açıldı ömrümün haritası..
Şu yüce dağları duman kaplamış... olmalıydı. Yine de harika bir eser ve harika okuyuş
Gazi ünüversitesi, beşevler yıl 2000 ler, daha o kötü hastalıktan ölmemiş en sevdiğim ablam, kaset yeni çıkmış, yenikent otobüsü ile gitmişim maltepe sigarası çay balkondayız,,, durmadı oralarda zaman, duruvermedi, ölüm getirdi acı getirdi, sevinç eksilti, adamlık eksilti, yüreğimize mezar taşları dikti, ana, baba, bacı, içimizi efkar doldurdu, durmadı zaman duruvermedi, babam üstüme duasını okurken, anam dizinde saçlarımı okşarken.., durmadı duruvermedi zaman...,