Türk Beğleri, millet, işitin! Üstte gök basamasa, altta yer delinmese, Türk milleti, senin ilini, senin töreni kim bozabilirdi? Ey Türk milleti! TİTRE VE KENDİNE DÖN!
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Şeyma hanım kızımız,Türkler dünyanın her bir yerine dağlmış olarak yaşamaktadırlar,her ne kadar az da olsa benzer yerlerimiz,dilimiz,misafirperverliğimiz aynen devam etmektedir,yaşasın bütün dünyanın her yerinde bulunan bütün türk boyları.
Türkoloji (Türk dili ve edebiyatı ve halkbilimi) okumuş bir edebiyatçıyım. Duha Türkleri ile ilgili bilgim vardı. Yine de seyretmek çok güzeldi. Oralara gidebilsem Türkçeleri ile ilgili gözlemler ve incelemeler yapardım. Çok gurur verici bir iş yapmışsınız. Türkçelerini, edebî türleri, törelerini vs. geniş biçimde yansıtsaydınız çok çok daha güzel olurdu. Zorlu ve oldukça uzun bir yolculuktan sonra çok az verim alıp ayrılmanıza üzüldüm. Yine de Türklük için çok güzel bir iş yapmışsınız. En küçük adımlar bile çok değerli. Yolunuz ve bahtınız açık olsun...
Örneğin ben Arapça "Merak" sözcüğünün Türkçesini bilmek isterim. Divanı Lugatit Türk'ün bildiğiniz bir basımı var mı? Örneğin pek hatta, hiç kullanılmayan sözler Alavan (Arapçası Timsah), Sındı (Arapçası Makas) hatta, Sırp Sındığı savaşı vardır. Sırp makaslaması olarak adlandırılabilir. Saydam (Arapçası Şeffaf) Açkı (Yunancası Anahtaros)
@@maksatatda5182iyi de onlar Türkmen değil. Türkmenler Horasan civarından Ortadoğu ve Anadolu topraklarına inen ve müslüman olmuş Türklere verilen isimdir. Bu halk Türkmen değil türktür
Çok güzel ya insanlar güler yüzlü dilleri anlaşılır ve bunlar bi zamanlar Çini sallıyorlardı be Dünya üzerindeki bütün Türklere Selam olsun NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE 🇦🇿🇹🇲🇹🇷🇰🇿🇰🇬🇺🇿🇲🇳🐺
Daniel Kardeşim ben tarih araştırmacısıyım Türk tarihimize ait avrupadaki ulusal kütüphanelerdeki orijinal kaynakları latinceden fransızcadan bulup Türkçeye çevirip anlatmak ATATÜRKE VE TÜRK DÜNYAMIZA BORCUMDUR ilginize teşekkur eder saygılarımı sunarım.
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Ben tatarım ve o Duha türklerin dilini nerdeyse her şeyini anlıyorum! Tatarca dilin o kadar çok faydasını göreceğimi hiç sanmazdım! Finlandiya ve Norveç te bile tatar dilini konuşan insanlar tanıdım bir zamanlar!
@@muratdeniz2264 benim Finlandiya da tanıştım ayle Krım tatarıydılar! Sürgün den sonra 1944 te ilk başta Özbekistan ondan sonra da 90 -lı yıllarda Finlandiya ya göç etmişler . Bana dediklerine göre ta 1917 Ekim devriminden sonra da gelen çok varmış.
@@mertolozgur7303 sana kötü bi haberim var, bir takım kişiler Türk olduğunu bile kabul etmeyip Arap ümmetinden sayıyor kendini. ya da bu tipler zaten gizli arap. Atatürk bize bir mesaj vermeye çalışmış ama insanlar anlamamış. cahilligin yol açtığı sorun işte. Türk olamayan ama Arap da olamayan tipler ne yaptıklarını bilmiyor.
@@denhak_ Hayır, tatarlar ayrı bir halktır, tarihte 200 yıl dan fazla savaş etmişler birbiriyle ama sonradan moğulara yenik düşmüşler! Ve aslı ÖZ ve ÖZ TÜRKLÜK zaten tatarlardan geliyor!
Bakıyorum da bir bizim milletimizde sevgi kendiliğinden belli oluyor bir çocuk yada bir havanı öyle candan öpüyoruzki peşine içten bir “ ooooooh “ çıkıyor ağzımızdan . Öyle sevgi dolu bir milletiz ❤🇹🇷
Aslında mogalistandaki Türkler Kazakistan bir parçası kipcak kolu çünkü bir kazak videosu izlemiştim Turkleri bölmek için ruslar kipcaklarin bir kısmını altaylarda Rus içerisinde bir kısmını mogalistandaki bırakarak böldüler diye
Çok güzeldi Moğol insanının kalbinin güzelliği yaklaşım tarzından dahi belli oluyor, Duha Türklerini tanımak lazım aynı ırktan olma kültürünün aradaki binlerce kilometrelik uzaklıkları, binlerce yıllık zaman geçmesine rağmen hala aynı yaşayış ritüellerinin yaşaması, bu toplumumuzda çok ilginç değil mi...👋🚶♀🚶♂🗺🙂🙏
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Ya gencler size bir ablaniz olarak gercekten hayranim... ne mutlu size ki her yeri gezebiliyorsunuz ilerki yasta bunlar ebediye hatira kalcak anilariniz olcak. Stuttgart dan sevgi dolu selamlar yolluyorum kendinize dikkat edin gencler
ya izlerken ağlıyorum ya biz Türkler niye ata yurdumuzdan ayrıldık, niye dağıldık, ben niye tanımadığım bu insanları bu kadar çok özlüyorum, gidip sarılmak istiyorum
@@aibabrat güzel kardeşim, ben nece konuşuyorum? Türkçe! Benim anam ve babam nece konuşuyor? Türkçe! Bu videodaki insanlar nece konuşuyor? Türkçe! Ben onların yanına gittiğimde birbirimizi anlıyor muyuz? Anlıyoruz! Not: Türklerin ana vatanı Orta Asya değil, Doğu Sibiryadır!
@@aibabrat Ben Oğuz Türküyüm, belli ki sen Kıpçaksın. Benim yengem Özbek mesela, hepimiz Bilge Khanın çocuklarıyız. Niye bizi birbirimizden ayırmaya çalışıyorsun? Kıpçaklar: Tatar, Kazak, Kırgız, Özbek, Uygur... Oğuzlar: Türkmen, Azerbaycan, Türkiye
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
o bina hangi yılda yapıldı? hangi iktidar yaptı onu da bilmek lazım.. bana kalsa bizim için fazla masraf etmeyen yani gücümüzün kaldirabildigi kadar yatırım yapardım yardim yapardım bilmedikleri şeyleri ogrenmeleri için ogretmen vs yollardim. doğası insanı zaten güzel ufak bir çeşitli yatırımlar ile güzelliği daha da arttırılırdı. ama bil bakalım ne eksik, yetki eksik jsjsj param yok ki proje yapayim? umarım ilerde olur bu şeyler.
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
orta asya atları ingiliz arap atlarına göre daha çabuk hızlanması yüksek hızda manevra kabiliyeti daha kalın bacak gibi özellikleri ile öne çıkar ayrıca daha az yorulur ve daha az tüketir bide daha az üşür.. küçük işte eidir :) ingiliz arap atları sadece düz koşuda yer kısaca bide heybetli ince güzel durur
Canlarım benim inşallah yakında hep beraber buluşacağız selam olsun türkü Türk dünyasına selam olsun hepinize hepinizi hasretle selamlıyorum❤🇹🇷🇹🇷🇦🇿🇦🇿🇦🇿🇰🇿🇰🇿♥️🇰🇿🇰🇿🇹🇷🇦🇿🇦🇿
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
O kadar çok mutlu oldum videoyu izlerken , ırkımız bir olsada maalesef dünyaya yayılmış ve izlerimiz neredeyse kaybolmuş haldeyiz umarım bizlerede nasip olur görmek oralara gitmek. Türk heryerde Türk’tür ne kadar farklı yerlerde olsakta misafirperverliğimiz sıcak kanlılığımız heryerde aynı bunu görmek beni çok mutlu etti. Sizlere de çok teşekkür ediyorum ❤
Şeymacığım yolun açık olsun. Umarım bir gün de Nenet Türklerine, Yakutistan (Saka Türklerine), Gagavuz Türklerine, Başkurt Türklerine, Karaçadır Türklerine ve nicelerine gider tanıtırsanız insanlarda görmüş olur. Bu tip videolarda bazen sizinde söylediğiniz gibi "tesekkur etmek istediginizde ellerine saglik bir tek Türkçede var galiba dediniz ama unutmayın onlarda Türkçe konusuyor ama bizim bulunduğumuz coğrafyada dilimizde değişiklik yapıyor." Bizim Türkçemizde ya da Türkiye Türkçesinde demeniz daha dogru olur.
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Gozlerim dolarak izledim mutlu oldum size teşekkür ederim keske daha uzun kalabilseniz ve detayli cekebilseydiniz yasamlarini cok degerli bir is yapmissiniz yinede sagolun.
Emeklerinize sağlık olsun inşallah. Bizlere Duha türlerini göstermek için bin bir türlü zahmet çekmişsiniz. Geyikler de gerçekten güzeldi teşekkürler Şeyma ve Erkan 🇹🇷🥇♥️
BİZ TÜRK ULUSUYUQ DÜNYADA ÇAĞ DEYİŞDİREN BİZ TÜRKLERİZ ESGİDEN MODERİN HAYATA HER CÜR YAŞAM BİZDE. BENİM DİNİM İNANCIM TÜRKÇÜLÜK. SONSUZA KADAR TÜRKÜM☝
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Ya size gercekten helal olsun insanlar istanbulda gezmeye cesaret edemezken sizler bir cok yabanci ülkeyi zorlukla geziyorsunuz bunlari hangi cesaretle yapiyonuz para gücü olan bile buna katlanamaz siz nerden buluyorsunuz paranizi vizenizi nasil aliyorsunuz Helal olsun size basarilar yolunuz acik olsun.
Rengeyikleri zaten aslında Ayaz dedenin geyikleri yani bugünkü Noel Baba dedikleri kişi aslında Ayaz dededir yeni bir yıla girdik yani kış ayazda yazı yendi geçti bayramıdır ren geyiklerinin Türklerde hala bu zamanda olması çok doğal 🦌
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Havası ve toprağı o kadar temiz ki sağlık kokuyor buram buram.. Değişmeyen özümüz ve saklı cennetimiz. Kültürümüz.. Ama bir şey fark ettim biz Türkiye olarak özümüzü kaybetmekle kalmamış komple değişmişiz çünkü orada adam yaşlı olmasina rağmen ayağa kalkıyor ve kendinden küçük bir hanfendiye yer veriyor ama biz otobüslerde ya da yollarda yaşlılara bakıyoruz gençlerden nefret ediyorlar ve sebepsiz saygı gosterilmesini istiyorlar.
Bizlere büyük bir bilgi ikram ettiniz emeğinize sağlık sizler bizim için yorulup geçmişten haber getirirken bizse sizi izleyerek zaman öldürüyoruz aslında bu bilinç hepimizde olmalı yolunuz açık olsun.
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Çok güzel bir yolculuk yapmışsın. Müthiş bir kültür ve en eski Sibirya geleneklerini yaşatan bir Türk boyu. Gösterdiğin için sağol. Yalnızca şunu belirtmek isterim, onlar Islam dininden çok uzakta Şaman geleneklerini yaşatıyorlar. Onlarda, "merhaba", "selam", "teşekkürler' gibi Arapça sözcükler yoktur.
Thraciensis Kardešim kanalımın ismi CENGIZ ALTIN VE TÙRK TURANLILAR TARÌHIDÌR bu Tùrk tarihimizi anlatmak ATATÙRKE VE TÙRK DÙNYAMIZA BORCUMDUR ben isviçrede yaşyorum tarih arşiv araštrmacısıyım ilginize teşekkur eder saygılarımı sunarım
Cok guzel bir yolculuk. Yerinizde olmak isterdim. Tabii sizin kadar sikayet etmeden. Boyle yerlerde heryeri bize izah edeceginize devamli sikayet ayip kaciyor.
Şeymacım öncelikle o kadar zorlu yerlerden geçip binlerce kmlerce yol gidip atalarımızın topraklarını Türk yurdunu bizlere gösterdiğin için teşekkürler. Ancak naçizane tavsiyem böyle yerlere giderken yerel halkın dilini bilen birini yanına alırsan ya da gitmeden oranın lehçesini biraz öğrenirsen çok daha bilgilendirici olur 🙏❤️
Ne kadar zor bir rota olmuş , ama değmiş, bizi de oralara götürdüğün için teşekkürler , Dünya nın öbür ucunda aynı dili konuşan biri lerinin olması e kadar güzel ve heyecan verici
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Böyle güzel görüntülere ihtiyacımız var. Türlük demek yiğitlik demek mertlik demek paylaşmak demek barış demek hoşgörü denek daha doğrusu güzel olan hersey demek bunun kıymetini bilmeliyiz
İnsanın en saf en içten halini ortaya koyan bu güzel insanlara selam olsun. Ancak üzüntümü de ifade etmek isterim. 21.yy'da böyle zor bir hayata mahkumiyet içimi acıttı..
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
9.dakikada amca oturduğu sandalyeden kalkıp kendi yerini misafire veriyor. “Dilini ve töreni kim bozabilir” 🙏🙏 Umarım anlatabilmişimdir ❤
Türk Beğleri, millet, işitin!
Üstte gök basamasa, altta yer delinmese, Türk milleti, senin ilini, senin töreni kim bozabilirdi?
Ey Türk milleti! TİTRE VE KENDİNE DÖN!
bizim ustun misafir etme ve hizmet etme iyilik kendi genetigimizden geliyor 5000 senelik
Eyvallah
çok iyi anlattın abi yazını görünce dikkatimi çekti
Dogru dilimizi Töremizi korumaliyiz fikrinize katiliyorum Kardesim
Ben kırgızistanlı gök türk'üm sizi izlemek çok güzel ☺
Hangi Urug? Kaltatay?
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
TÜRK OLMAK GURURDUR BENDE TÜRKÜM SELAMLAR SANA
Vaybe
Krgystan is İran 👍
Şeyma hanım kızımız,Türkler dünyanın her bir yerine dağlmış olarak yaşamaktadırlar,her ne kadar az da olsa benzer yerlerimiz,dilimiz,misafirperverliğimiz aynen devam etmektedir,yaşasın bütün dünyanın her yerinde bulunan bütün türk boyları.
🇹🇷🌷
Türkoloji (Türk dili ve edebiyatı ve halkbilimi) okumuş bir edebiyatçıyım. Duha Türkleri ile ilgili bilgim vardı. Yine de seyretmek çok güzeldi. Oralara gidebilsem Türkçeleri ile ilgili gözlemler ve incelemeler yapardım. Çok gurur verici bir iş yapmışsınız. Türkçelerini, edebî türleri, törelerini vs. geniş biçimde yansıtsaydınız çok çok daha güzel olurdu. Zorlu ve oldukça uzun bir yolculuktan sonra çok az verim alıp ayrılmanıza üzüldüm. Yine de Türklük için çok güzel bir iş yapmışsınız. En küçük adımlar bile çok değerli. Yolunuz ve bahtınız açık olsun...
Teşekkürler ☺️
Örneğin ben Arapça "Merak" sözcüğünün Türkçesini bilmek isterim. Divanı Lugatit Türk'ün bildiğiniz bir basımı var mı? Örneğin pek hatta, hiç kullanılmayan sözler Alavan (Arapçası Timsah), Sındı (Arapçası Makas) hatta, Sırp Sındığı savaşı vardır. Sırp makaslaması olarak adlandırılabilir. Saydam (Arapçası Şeffaf) Açkı (Yunancası Anahtaros)
Hakan bey onlar Duha yoxsa Tuva turkleri .? Bildiyime gore Tuva turkleri ilk defa ewitdim Duha🤔🤔🤔
Bir tungayi takip edin daha detaylı ozellikle Türkçe yi Türk dilini kayıp Türkleri arastiriyor
¹🎉🎉🎉🎉😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂1🎉😂😂a
Binbir zahmete katlanarak varlıklarından dahi haberdar olmadığımız Duha Türklerini bize tanıttıkları için Şeyma ve Beko'ya sonsuz teşekkürler.
♥️🥰🥰🥰 çok teşekkürler
Bu vatana türkmen adı koymali
Selçuklar
YARABBİ , ÖLMEDEN EVVEL BİR GÖRSEM TURAN DEVLETİNİN KURULDUĞUNU .
@@maksatatda5182iyi de onlar Türkmen değil. Türkmenler Horasan civarından Ortadoğu ve Anadolu topraklarına inen ve müslüman olmuş Türklere verilen isimdir. Bu halk Türkmen değil türktür
Çok güzel ya insanlar güler yüzlü dilleri anlaşılır ve bunlar bi zamanlar Çini sallıyorlardı be Dünya üzerindeki bütün Türklere Selam olsun NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE 🇦🇿🇹🇲🇹🇷🇰🇿🇰🇬🇺🇿🇲🇳🐺
Daniel Kardeşim ben tarih araştırmacısıyım Türk tarihimize ait avrupadaki ulusal kütüphanelerdeki orijinal kaynakları latinceden fransızcadan bulup Türkçeye çevirip anlatmak ATATÜRKE VE TÜRK DÜNYAMIZA BORCUMDUR ilginize teşekkur eder saygılarımı sunarım.
Çok tuhaf be araya asırlar mesafeler girmiş ama dil aynı vay be. Atatürkü anlıyorum neden bu kadar önemsemiş kim olduğumuzu hatırlamamızı.
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
elin yabancılarını düşünmek yerine bağımız olan Türkleri düşünmemiz gerekiyor..
atatürkle alakası ne şöyle beninde bilgim olsun
@@aliivediklioglu8746 Türk Tarih Kurumunu kurup biz köklerimiz hakkında araştırma yapmayı aşılayan adam odur, onun için.
gayet açık söylemiş arkadaş, sen neyini anlamadın@@aliivediklioglu8746
Tükenmeyiz kirmak ile
Sayilmayiz parmak ile
Türk ün yasadigi tüm illere
Ve sizlere
Kucak dolusu selam olsun.
Almy.
Aleyküm selam
Ben tatarım ve o Duha türklerin dilini nerdeyse her şeyini anlıyorum! Tatarca dilin o kadar çok faydasını göreceğimi hiç sanmazdım! Finlandiya ve Norveç te bile tatar dilini konuşan insanlar tanıdım bir zamanlar!
@@muratdeniz2264 benim Finlandiya da tanıştım ayle Krım tatarıydılar! Sürgün den sonra 1944 te ilk başta Özbekistan ondan sonra da 90 -lı yıllarda Finlandiya ya göç etmişler . Bana dediklerine göre ta 1917 Ekim devriminden sonra da gelen çok varmış.
@@mertolozgur7303 sana kötü bi haberim var, bir takım kişiler Türk olduğunu bile kabul etmeyip Arap ümmetinden sayıyor kendini. ya da bu tipler zaten gizli arap. Atatürk bize bir mesaj vermeye çalışmış ama insanlar anlamamış. cahilligin yol açtığı sorun işte. Türk olamayan ama Arap da olamayan tipler ne yaptıklarını bilmiyor.
Kardeş müsadenle birşey soracam yanlış anlama, tatarlar Türkleşmiş moğollarmı, sen daha iyi bilirsin çünkü tatar eski bir moğol kabilesiymiş?
@@denhak_ Hayır, tatarlar ayrı bir halktır, tarihte 200 yıl dan fazla savaş etmişler birbiriyle ama sonradan moğulara yenik düşmüşler! Ve aslı ÖZ ve ÖZ TÜRKLÜK zaten tatarlardan geliyor!
@@mertolozgur7303 benim anamda tatar kazan tatarı 1548 de eskişehire gelmişler, anam çekik gözlü babam Yörük Türklerinden, 200 yıl nerde savaşmışlar o savaştıkları tatar kabilesi Türkmü
Bakıyorum da bir bizim milletimizde sevgi kendiliğinden belli oluyor bir çocuk yada bir havanı öyle candan öpüyoruzki peşine içten bir “ ooooooh “ çıkıyor ağzımızdan . Öyle sevgi dolu bir milletiz ❤🇹🇷
Selam can❤❤🇹🇷🇹🇷👍
Çadıra alacaöyük diyorlar.16. 00 dk. Bizde höyük çadır şeklindeki tepeye deniyor. Ayrıca Alacahöyük ismiyle ilçemiz bile var
Yolunuz açik olsun Moğolistandan selam veriyorum 🇲🇳🇹🇷❤
Sizlerede cok cok sevgiler selamlar 😊
@@-F_61- 🙏🥰
Çok teşekkürler
@@SeymaYolda rica erderim 🥰
Aleykumselam .almanyadan sevgiler gönderiyorum.
Bize Türk olma nimetini bahşeden Rabbimize Binlerce Hamd olsun,emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum
Karaştırma çöl faresinin terör dini Arap zehirini 😢😮😅😊😂
Zekeriya tulum onları rabbi değişik demekki onlar araplasmamis. Ama yabancıları kaziklama hastalığı ordada var
Aslında mogalistandaki Türkler Kazakistan bir parçası kipcak kolu çünkü bir kazak videosu izlemiştim Turkleri bölmek için ruslar kipcaklarin bir kısmını altaylarda Rus içerisinde bir kısmını mogalistandaki bırakarak böldüler diye
Berlin den selamlar saygilar...
TANRI TÜRKE YÂR OLSUN 🙏
🇹🇷🐺🇹🇷🦅🇦🇿🐺🇦🇿
☺️☺️☺️
@@SeymaYolda Johnny sins e selam
@@ruffy657 Babana selamı burdan göndermende manidâr olmuş. 😂😂😂
annani sken adama selam !!!@@mustafabozkurt7477
Türklerin hepsi temiz kalpli Özbekistan gittim tanımadığım bir kapıyı çaldım beni misafir ettiler sağolsunlar 🤗
Çok güzeldi Moğol insanının kalbinin güzelliği yaklaşım tarzından dahi belli oluyor, Duha Türklerini tanımak lazım aynı ırktan olma kültürünün aradaki binlerce kilometrelik uzaklıkları, binlerce yıllık zaman geçmesine rağmen hala aynı yaşayış ritüellerinin yaşaması, bu toplumumuzda çok ilginç değil mi...👋🚶♀🚶♂🗺🙂🙏
Moğollarda Türk olmasın sebebi belki ondandır
Tek Vatan tek millet olduğumuzda herşey daha iyi ve daha farklı olacak.
Selam !
@@battalgazi4420 ne zaman tek vatan ve tek millet olacak?
@@battalgazi4420Cok dogru ama olduguncada zor maalesef degerli Kardesim
dünyadaki tüm Türk kavimlerine kardeşlerimize selam olsun biz sizi asla unutmadık söyle her defasında seyma berko
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Сəлем қарындас Қазақ елінен.🤝🇰🇿
Şu dünyada Türkler kadar geniş coğrafyalara dağılan başka bir millet yok. 🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Ne mutlu Türküm diyene
Burdan kan çekiyor ya var olsun türk ırkı 🇹🇷
Mongolistana SELAMLAR OLSUN
Kendini TÜRK Ailesinde gören KANDASLARIMIZA MERHABALAR.
🇲🇳 ❤️
Ya gencler size bir ablaniz olarak gercekten hayranim... ne mutlu size ki her yeri gezebiliyorsunuz ilerki yasta bunlar ebediye hatira kalcak anilariniz olcak. Stuttgart dan sevgi dolu selamlar yolluyorum kendinize dikkat edin gencler
Harika türk ırkının asıl bir millet olduğu her yerde bellli görmek isterdim oralari
allah bizi ırkımızla gurur duymamız için değil, Kendisine tapınmamız için yarattı
Bakıdan salamlar.Allah türkləri qarusun.
ya izlerken ağlıyorum ya biz Türkler niye ata yurdumuzdan ayrıldık, niye dağıldık, ben niye tanımadığım bu insanları bu kadar çok özlüyorum, gidip sarılmak istiyorum
Ne alaka siz gerçek türk değilsinizdir Avrupa ve Pers arasından çıktınız.
Asıl Türkler Orta Asya halkı
@@aibabrat güzel kardeşim, ben nece konuşuyorum? Türkçe! Benim anam ve babam nece konuşuyor? Türkçe! Bu videodaki insanlar nece konuşuyor? Türkçe! Ben onların yanına gittiğimde birbirimizi anlıyor muyuz? Anlıyoruz! Not: Türklerin ana vatanı Orta Asya değil, Doğu Sibiryadır!
@@kutaykagandincer4826 Kardeşim Türkler diye kelime olarak türk biziz
@@aibabrat Nerelisin, ne Türküsün sen?
@@aibabrat Ben Oğuz Türküyüm, belli ki sen Kıpçaksın. Benim yengem Özbek mesela, hepimiz Bilge Khanın çocuklarıyız. Niye bizi birbirimizden ayırmaya çalışıyorsun?
Kıpçaklar: Tatar, Kazak, Kırgız, Özbek, Uygur...
Oğuzlar: Türkmen, Azerbaycan, Türkiye
Gök Tengri sizi korusun harika bir deneyim olmuş ve bizde soydaşlarımız tanıdık bunca, zahmetlerinizfen sonra, var olun
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Güzel Türkiyemizden selam söyleyin soydaşlarimiza
Size çok teşekürler
Soydaşlarimizla bizi bilgilendirdiginiz için
Bütün Türkler bir birleşse !
Çook teşekkürler Atalarımız yüce
Ne Mutlu Türk'üm Diyene 🇹🇷
he is not happy
Dukha Türklerine selamlar olsun çok güzel insanlar bir gün bize de nasip olur inşallah ❤❤❤🇹🇷🇹🇷
Umarım ☺️
@@SeymaYolda Sen ne ile gittin oraya ben araba ile gitmek istiyorum ama yolda yakıt sorunuz cekermiyim
Çox sağ olun. Maraqla izlədim🎉
Türk Devleti'nin orada bir bina yapması bile çok önemlidir.Demek ki her şeyin farkındalar.
o bina hangi yılda yapıldı? hangi iktidar yaptı onu da bilmek lazım.. bana kalsa bizim için fazla masraf etmeyen yani gücümüzün kaldirabildigi kadar yatırım yapardım yardim yapardım bilmedikleri şeyleri ogrenmeleri için ogretmen vs yollardim. doğası insanı zaten güzel ufak bir çeşitli yatırımlar ile güzelliği daha da arttırılırdı. ama bil bakalım ne eksik, yetki eksik jsjsj param yok ki proje yapayim? umarım ilerde olur bu şeyler.
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Salamlar sayğılar Şeyma Hanım size çok teşekkür ederim iyiki bizlere tüm Türk yurtlarını ve halklarını bize gösterirsiniz.
Geçmişlerini hiç bozmadan doğal yaşam yaşayanlara ne mutlu sağolasınız yavrular havasını koklamasamda gitmiş kadar oldum
@@maksatatda5182 oğlum ALLAH ım sana uzun ömür versin 💰💰💰💰💰💰💰versin
Ассалому алайкум из Узбекистана чух гузеьл 👍🇺🇿🌟🌙
orta asya atları ingiliz arap atlarına göre daha çabuk hızlanması yüksek hızda manevra kabiliyeti daha kalın bacak gibi özellikleri ile öne çıkar ayrıca daha az yorulur ve daha az tüketir bide daha az üşür.. küçük işte eidir :) ingiliz arap atları sadece düz koşuda yer kısaca bide heybetli ince güzel durur
Adamlar o zamanki dünyanın neredeyse tamamına yakını istila etti bu katırcıklarla😅 şaka gibi
@@oguzhanilhan1616 şaka gibi resmen eşek atları 😂😂😂. Yakıp yıkıp geçiyorlar.
@@alibeykaraman6319 adamlar ufak beygirlerde ufak orantılı
@@alibeykaraman6319 эти лошади в свое время оставили под своими копытами Европу и Россию,когда вы для своих арабских коней строили дворцы!😂
Portatif. Avrupalı ata binene kadar bunlar hamle yapar.
ALLAH TÜRKÜ KORUSUN
Ne Mutlu TÜRKüm Diyebilene🐺🇹🇷
Bu gezintiyi izlediğim için çok mutluyum teşekkür ediyorum sizlere yolunuz açık olsun selam olsun soydaşlarımıza ırkdaşlarımıza atalarımıza 🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Canlarım benim inşallah yakında hep beraber buluşacağız selam olsun türkü Türk dünyasına selam olsun hepinize hepinizi hasretle selamlıyorum❤🇹🇷🇹🇷🇦🇿🇦🇿🇦🇿🇰🇿🇰🇿♥️🇰🇿🇰🇿🇹🇷🇦🇿🇦🇿
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
MaşaAllah ne kadar sıcak kanlı ve misafirperver güzel Türk kardeşlerim. Seni yeni keşfettim kardeşim. Videoların çok güzel ve akıcı, tebrik ederim...
Sovyetlər dönəmində on sekkiz ay Moğolistanda tank alayında eskeri xidmet kecdim helə də unuta bilmədim sizə də uğurlar dilərim Azərbaycandan salamlar
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Şeyma hanım, çok merak ettiğimiz yerleri ve soydaşları bize gösteriyorsun ya, çok teşekkür ederim yiğit kızım
Dukha türkleri ni bize tanıttığınız için size çok teşekkür ediyorum çok güzel bir şey yapıyorsunuz izmir den sevgiler
Ben teşekkür ederim
Şu doğal ortamda yaşayanlar hiç hasta olmaz oradaki yaşlı insanların hepsi çok sağlıklı İstanbulda herkes hasta çocuklar bile.
Qonaqpərvərlik türklərin qanındadı. Türküyə türkləri müsafirlik deyir. Sizlərə təşəkkürlər çəkib göstərdiyiniz üçün. Azərbaycandan salamlar 🇦🇿🇦🇿🇦🇿🇦🇿🇦🇿
O kadar çok mutlu oldum videoyu izlerken , ırkımız bir olsada maalesef dünyaya yayılmış ve izlerimiz neredeyse kaybolmuş haldeyiz umarım bizlerede nasip olur görmek oralara gitmek. Türk heryerde Türk’tür ne kadar farklı yerlerde olsakta misafirperverliğimiz sıcak kanlılığımız heryerde aynı bunu görmek beni çok mutlu etti. Sizlere de çok teşekkür ediyorum ❤
Çok teşekkürler ☺️
Şeymacığım yolun açık olsun. Umarım bir gün de Nenet Türklerine, Yakutistan (Saka Türklerine), Gagavuz Türklerine, Başkurt Türklerine, Karaçadır Türklerine ve nicelerine gider tanıtırsanız insanlarda görmüş olur. Bu tip videolarda bazen sizinde söylediğiniz gibi "tesekkur etmek istediginizde ellerine saglik bir tek Türkçede var galiba dediniz ama unutmayın onlarda Türkçe konusuyor ama bizim bulunduğumuz coğrafyada dilimizde değişiklik yapıyor." Bizim Türkçemizde ya da Türkiye Türkçesinde demeniz daha dogru olur.
ÕZBEKİSTON BUHORODAN.SEVİYİRUZ ŞEYMANİ
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Türklerin ata yurdu toprakları buraları bize gidemesekte gösterdiğiniz için sonsuz teşekkürler
Gittiğin her Türk e selam söyle bizlerden 👏
tarihi yolculuk gibi. otağda 1 gece geçirmek duygu yoğunluğu tarifsizdir.
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Gozlerim dolarak izledim mutlu oldum size teşekkür ederim keske daha uzun kalabilseniz ve detayli cekebilseydiniz yasamlarini cok degerli bir is yapmissiniz yinede sagolun.
Hayal bile edemeyeceğimiz bir yolculuk sonrası kayıp köklerimize ulaşmışsınız. Var olun.
Egede aslı yörük olan biriyim yaşam tarzı hayat hiç değişmemiş ordaki abi çul dediğinde içim ısındı selam olsun...
Sizlere çok teşekkürler. Bizlere oraları gösterdiğiniz için.Harikasınız
Dünyanın ən gözəl torpaqlarında türklər yaşayır
cyprus and karabakh not turk
Dünya'nın diğer ucu 🌹 Türkiye'den selamlar
Seninle bizde geziyoruz…Allaha emanet olun🇹🇷🇹🇷🇹🇷👍
Çok teşekkürler 😍
emeklerinize sağlık türk halklarını türk topraklarını gezidiğin için ayrıca çok teşekkür ederim
VAR olsun TÜRK MİLLETİ
🇰🇿🇹🇲🇭🇺🇺🇿🇰🇬🇹🇷🇦🇿 💪🏻😎🤘🏻
Allah devlete millete zeval Vermesin AMİN
Canım Türkler 🥺🤍🇹🇷 Hepsi çok güzel içim öyle hoş oldu ki...
Teşekkürler Şeyma sayende biz de gezdik, Allah razı olsun
Emeklerinize sağlık olsun inşallah. Bizlere Duha türlerini göstermek için bin bir türlü zahmet çekmişsiniz. Geyikler de gerçekten güzeldi teşekkürler Şeyma ve Erkan 🇹🇷🥇♥️
Türk heryerde güzel🙏🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🌹😒
Tebrikler, ilgiyle , gururla izliyoruz
BİZ TÜRK ULUSUYUQ DÜNYADA ÇAĞ DEYİŞDİREN BİZ TÜRKLERİZ ESGİDEN MODERİN HAYATA HER CÜR YAŞAM BİZDE. BENİM DİNİM İNANCIM TÜRKÇÜLÜK. SONSUZA KADAR TÜRKÜM☝
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
😂😂😂😂😂
dogru dedin :)
Çok yaşa.
Seni sevgi ve saygıyla kutluyorum işinde başarı ve mutluluklar diliyorum kendine iyi bak ..hayat boyu başarılar dilerim.
Çok güzel yerler insanlar sayenizde bizde sizle birlikte geziyoruz yolunuz açık olsun
Çok teşekkürler ☺️
Şeyma hanım buraları bize tanıttığınız için teşekkür ederim zorlu yolculuklar yapıyorsunuz her bayanın yapacağı iş değil tebrik ediyorum
Ya size gercekten helal olsun insanlar istanbulda gezmeye cesaret edemezken sizler bir cok yabanci ülkeyi zorlukla geziyorsunuz bunlari hangi cesaretle yapiyonuz para gücü olan bile buna katlanamaz siz nerden buluyorsunuz paranizi vizenizi nasil aliyorsunuz
Helal olsun size basarilar yolunuz acik olsun.
Rengeyikleri zaten aslında Ayaz dedenin geyikleri yani bugünkü Noel Baba dedikleri kişi aslında Ayaz dededir yeni bir yıla girdik yani kış ayazda yazı yendi geçti bayramıdır ren geyiklerinin Türklerde hala bu zamanda olması çok doğal 🦌
Rusya'da ded moroz demisler. Yani soğuk dede. belki bizimkiler onlardan almıştır veya tam tersi
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Havası ve toprağı o kadar temiz ki sağlık kokuyor buram buram.. Değişmeyen özümüz ve saklı cennetimiz. Kültürümüz.. Ama bir şey fark ettim biz Türkiye olarak özümüzü kaybetmekle kalmamış komple değişmişiz çünkü orada adam yaşlı olmasina rağmen ayağa kalkıyor ve kendinden küçük bir hanfendiye yer veriyor ama biz otobüslerde ya da yollarda yaşlılara bakıyoruz gençlerden nefret ediyorlar ve sebepsiz saygı gosterilmesini istiyorlar.
ŞEYMA KARDEŞİM YOLUN AÇIK OLSUN TAKİP ETMEYE DEVAM
Bizlere büyük bir bilgi ikram ettiniz emeğinize sağlık sizler bizim için yorulup geçmişten haber getirirken bizse sizi izleyerek zaman öldürüyoruz aslında bu bilinç hepimizde olmalı yolunuz açık olsun.
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Güzel insan evimize getirdin gormedigimiz bilmediğimiz kültürleri emeğine yüreğine sağlık
Bu güzellikleri görme şansı verdiğin için teşekkürler
Çocuklar maşallah tosun gibi nazar değmesin =)
Yolunuz açık olsun cesur gençler.
bu videonuz burada yıllar sonra bile kalacak bu Türk Uygarlığı na büyük bir hizmettir. Tebrik ederim sizleri
Çok güzel bir yolculuk yapmışsın. Müthiş bir kültür ve en eski Sibirya geleneklerini yaşatan bir Türk boyu. Gösterdiğin için sağol. Yalnızca şunu belirtmek isterim, onlar Islam dininden çok uzakta Şaman geleneklerini yaşatıyorlar. Onlarda, "merhaba", "selam", "teşekkürler' gibi Arapça sözcükler yoktur.
Thraciensis Kardešim kanalımın ismi CENGIZ ALTIN VE TÙRK TURANLILAR TARÌHIDÌR bu Tùrk tarihimizi anlatmak ATATÙRKE VE TÙRK DÙNYAMIZA BORCUMDUR ben isviçrede yaşyorum tarih arşiv araštrmacısıyım ilginize teşekkur eder saygılarımı sunarım
Wonderful vlog love to see this from Pakistan 🙂🇵🇰🇹🇷😍🥰
Selamünaleyküm güzel Yurdumun güzel insanları allah'ınıza kurban Helal olsun size👍🇩🇪👋🇹🇷☪️🇹🇲🇺🇿🇧🇾🇰🇿🇰🇬🇦🇿🙋
Atlar Orta Asyada ilk evcilleştirilmiş haberin olsun. Ilk ata binen bizim atalarımız, one göre...
Hollanda dan Selamlar güzel insanlar,, Allaha Emanet Olun 🇹🇷❤️🇦🇿
Teşekkürler ☺️
@@SeymaYolda osura osura almanyadan mongol cekik gözlere selam cekik gözlü TÜRK yokdur türklesmis büssürü insan var cünki TÜRKÜn cükü de büyükdür !!!
Cok guzel bir yolculuk. Yerinizde olmak isterdim. Tabii sizin kadar sikayet etmeden. Boyle yerlerde heryeri bize izah edeceginize devamli sikayet ayip kaciyor.
Gerçekten çok güzel olmuş,sizi karsiladiklarinda yüzünde ki mutluluk türk misafirperligi😊
Şeymacım öncelikle o kadar zorlu yerlerden geçip binlerce kmlerce yol gidip atalarımızın topraklarını Türk yurdunu bizlere gösterdiğin için teşekkürler. Ancak naçizane tavsiyem böyle yerlere giderken yerel halkın dilini bilen birini yanına alırsan ya da gitmeden oranın lehçesini biraz öğrenirsen çok daha bilgilendirici olur 🙏❤️
Ne kadar zor bir rota olmuş , ama değmiş, bizi de oralara götürdüğün için teşekkürler , Dünya nın öbür ucunda aynı dili konuşan biri lerinin olması e kadar güzel ve heyecan verici
Çok teşekkürler ☺️
Cok guzel dünyadaki tum turk halklarına ulasmak
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)
Böyle güzel görüntülere ihtiyacımız var. Türlük demek yiğitlik demek mertlik demek paylaşmak demek barış demek hoşgörü denek daha doğrusu güzel olan hersey demek bunun kıymetini bilmeliyiz
Acilen Duha Türk lerinin yaşadığı bölgede yaşamak istiyorum❤❤❤
Keşke geceleride 3/5dakika çekseymişsiniz
GÜZEL OLMUŞ, EMEĞİNE SAĞLIK.
Sizleri tebrik ediyorum.Gidilmesi çok cesaret isteyen güzergahlarda gidip .binbir zahmetle cektiğniz videolarla oralardaki . insanları.yaşamları bizlere gösteriyorsunuz..
Çok teşekkürler ☺️
Böyle yerlerde gece gökyüzünü çekebilirsen çok güzel olur.Çünkü şehirde gece gökyüzüne baktığında yıldızlar görünmüyor artık.
Şuan orada olmayi cok isterdim :) cok guzel insanlar
Seyma cok guzel video kizim basarilar tesekurler atalarimiza hatirlatin icin butun gezilerin cok guzel basarilar
İnsanın en saf en içten halini ortaya koyan bu güzel insanlara selam olsun. Ancak üzüntümü de ifade etmek isterim. 21.yy'da böyle zor bir hayata mahkumiyet içimi acıttı..
Yolunuz açık olsun inşallah. Allah yardımcınız olsun ve sizleri esirgesin ve korusun inşallah.
Ne Mutlu Türk ırkına
Yaşasın Türklər
Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onları arkalamaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. milletler, buna nasıl hazırlanırlar? manevi köprüleri sağlam tutarak. dil bir köprüdür; inanç bir köprüdür; tarih bir köprüdür. bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli. bunları kim yapacak? elbette biz! nasıl yapacağız? işte görüyorsunuz, 'dil encümenleri', 'tarih encümenleri' kuruluyor. dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimiz ortak payda haline getirmeğe çalışıyoruz. böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. bir sevgi parlayacak aramızda; tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimimiz olması gerekli. ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi, orta asya’dan başlattık! bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. orada yaşayanlar da bizi bilmeli. işte bunu sağlamak için de 'türkiyat enstitüsü'nü kurduk kültürlerimizi, bütünleştirmeğe çalışıyoruz. ama bunlar, açıktan yapılmaz. adı konarak yapılacak işlerden değildir. bunlar devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir. ben bugün çağdaş bir türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, 'yarının türkiyesi'nin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum. bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir. barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız. ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız. bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum. sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran; çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap. idealler, konuşulmaz, yaşanır.” (ismet bozdağ, Atatürk’ün avrasya devleti, s. 39-40)