Yahu az biraz realist bakalım lütfen. İsviçre'nin nüfusu 8.7 milyon. Bizim İstanbul belediye seçimlerinde daha fazla seçmen oy kullanıyor. 90 milyona yaklaşan 700 bini aşkın km2l'lik ulus devletinde nasıl 'Direk Demokrasi' uygulayacağız? Ayrıca bahsettiğin ülke de tam bir istisna. Bu sisteme ait tarihsel bir geçmişi ve sosyokültürel bir altyapıları mevcut. Adamlar bilmem kaç yüzyıldır federasyon şekliyle yönetiliyor. Dedesinin dedesi kantonlarda oy kullanıyordu. Bu hadi yapalım diyerek yapılacak bir iş değil, hele ki Türkiye gibi bir coğrafyada hiç değil.
Pekiii, üstün adam bulmak çok zor, kabul edelim. Üstelik, üstün adamdan sonra ne olacak? O halde bence en doğrusu "üstün adamlar" bulmak. Yani, demem o ki, üstün adamlardan oluşan bir senato, üst meclis... ve her kurumda. Düşünüyorum da, bu da yürümez gibi geliyor bana. O üst meclisi de insanlar seçecek sonuçta. Klişe bir şey söyleyeceğim ama, insanlar layık oldukları şekilde yönetilirler. İnsanlara rağmen, onların ve nesillerinin iyiliği için hikmetli kararlar verecek bir yönetim oluşturmak mümkün değil gibi görünüyor. O halde, tek çare tek tek tüm insanların iyi eğitim alması. Şimdiiiii, peki tek başına eğitim yetiyor mu? Hayır. Celal Hoca'nın üniversitede başından geçen olayda diğer insanlar eğitimsiz değildi ama bir mahalle baskısı yine de vardı. İnsanoğlunun en güçlü güdüsü kıskançlık hatta hasetlik belki bu baskının sebebiydi. Demek ki, mesele toplum kültürü ve karakterinde düğümleniyor. Yani, asıl mesele eğitim olduğu kadar toplum kültürü ve karakteridir, mizacıdır diyelim. Eğitim engelini aşmak daha kolaydır ama mizaç engelini aşmak bin yıllar sürebilir, hatta belki imkansızdır. Ben Türk öğrencilerin PISA ve ABIDE sonuçlarında sürekli olarak başarısız olmalarını buna bağlıyorum. Biz akademik başarıya yatkın disiplinli bir toplum değiliz, bizim mizacımız buna uygun değil. Biz ve çocuklarımız çok dışa dönük, dikkati dağınık ve coşkuluyuz. Sıra da beklemeyi dahi sevmiyoruz, kıpır kıpırız... Açıklardan istifade edip kuralların etrafından dolaşıyoruz, kimimiz üstünden atlıyor. Neyse, bu hamur çok su kaldırır.
Yazarken bile umutsuzluğa kapılmışsın. Malesef bu durumdayız işte. Sebebi de tamamen anadolu ve ortadoğu insanlarının yozlaşmış kültürlerini ve yapısını ülkenin tamamına yayması. Sil baştan başlaması gerekiyor bu ülkenin avrupa standartlarında olması ve onlara ayak uydurması için. Malesef tek bildikleri geçmişleri ile övünmek geçmişte kalmak , diğer tüm ülkeleri düşman bellemek, kendine dev aynasında bakmak ,bencillik, somut ve soyut şeyleri sürekli yüceltmek, çok bilmişlik, dolandırıcılık, gereksiz şeylere özentilik , sonradan görmelik ve sayamadığım daha cok şey. Bu saydiklarim bu toplumun çoğunun ana problemi. Bunlar yurttaşında master de yapsa derinliklerinde aileden gelme bir cahillik yobazlik kalır.o yüzden en ufak umut yok. Kötünün iyisi olur anca. Ve şuan o durumdayız. Bu bile iyidir hiç kurcalamayın. Eğitim tek yol fakat öğretmenler bile sorunlu burada. Yani çoğu.. kendimden biliyorum. İlkokul öğretmenimiz soru bile sordurmazdı, döverek bağırarak mesai saatini bitirirdi. Lise öğretmenlerinin çoğu da aynı kafadaydı. Üniversite de ego savaşları... Yani İyi ya da kötü ama gerçek öğretmen olanları çok nadir. Hadi eğitimle biryerlere gelsin şimdi bu toplum. Eğitim yok değil bu ülkede.. Var Ama insanların kafa yapısı ofsayt. Kör sürücüyle doğru yolda gitmek gibi... Doğru olanla yanlış yolda bile gitseydik şimdi bundan daha kaliteli bir toplumduk o kadar rezil bir durum var.
@@cihanisk5754 Söylediklerine katılıyorum. Söylenmedik, daha doğrusu söyleyemediğimiz o kadar çok şey var ki. Yozlaşma ve çürümeyi sadece cehaletle veya eğitimsizlikle açıklayamıyorum. Bireysel ve toplumsal kokuşmuşluk var. Örnek olarak şehirlerimizin haline bakın. İstanbul'un en lüks semtlerinden birinde oturuyorum. Biraz önce yürüdüğüm sokaktan örnek vereyim. Sol tarafta çok lüks bir site, sağ tarafta çok lüks bir site. Yola bakan cephelerinde kendilerine en az 10-15 metre bahçe alanı ayırmışlar, duvarı çekmişler. Ama yayalar için bir metreden daha dar bir kaldırım bırakılmış, o kaldırımında üstüne benim güzide milletim araçlarını park etmiş ve o yoldan iki araba yanyana geçemiyor, kaldırımdan ise bebek arabası geçemiyor. Yol desen tarla yolunun asfalt versiyonu, berbat halde. O site sahipleri belediyeye yedirmedi mi sanıyoruz. Hale bakın, yıllardır isteyen istediği gibi bina dikiyor İstanbul'da (tam olarak kafasına göre). Bu nasıl devlet, bu nasıl belediyecilik? Sonra "Yüzlerce yıllık köklü devlet deneyimimiz var" gibi gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan safsataları papağan gibi tekrar ediyoruz. Belediyeye iş başvurusunda bulundum, beni kabul ettiler ama ben onları kabul etmedim, işi reddettim. Çünkü, bana verdikleri cevap: "Maaşımız az ama sen kaçak göçek üstünü tamamlarsın". Bunu bana söyleyen bir belediye başkan yardımcısıydı. Bir tanıdığım imara aykırı bir yapıya onay vermediği için belediye meclis üyelerinin tehditlerine maruz kaldı. Rüşvet ve yolsuzluk bir yana, devlette ve belediyelerde neredeyse işinin ehli insan yok ve kimsenin umurunda değil. Masal masal masal. Gidin de 17.-18. yüzyıllarda Avrupalılar nasıl şehirler inşaa etmişler görün. Onlar bunu becerdi. Onlar rüşvet almayı, yan gelip yatmayı bilmiyor muydu? Her neyse, uzatmayayım. Bu toplumdan, hatta yeni nesilden benim hiçbir umudum yok. Haset, hak yiyen, adaletten anlamayan, birbirinin özeline saygı duymayan, birbirine güven duymayan, çürümüş, kokuşmuş bir toplumuz. Bu böyle sürecek, buna çok eminim. Singapur'a giden arkadaşlarımın söylediği kadarıyla şirketlerin çoğu 4-5 ortaklı ve kendilerine ortaklığı nasıl sürdürebildikleri sorulduğunda şaşırıyorlar. "Güvensizlik yok mu aranızda?" sorusuna birbirlerine bakarak "Güvensizlik mi? O ne?" diye soruyorlar. Arkadaşlarımın izlenimine göre güvensizlik diye bir kavram insanların zihinlerinde yok, o yüzden şaşırıyorlar. Türkiye'de ise şirket ortağı kardeşler birbirine güvenmiyor, şirket çok kazansa hepsi daha çok pay peşinde, şirket zarar etse herkes birbirini suçluyor ve sonuçta dağılıyorlar. Türkiye insanların birbirine karşı mücadele ettiği, etik değerlerin neredeyse olmadığı bir ülke. Buradan bir başarı hikayesi doğmaz.
Eline sağlık çok iyi anlatmışsın ama umut konusunda aynı düşüncede değilim. Ben umutluyum güzel günler gelicek ama hırpalanacağız çok biraz başımızı duvara vuracağız sonra gelicek buna inancım var.
Üstün adam üstün adamlar üst meclis falan bu dediğin şeyler İngilterede var şuan üstün adam Kraliçe, en üst meclis ve en yüksek mahkeme Lordlar Kamarası ve bunlar seçimle gelmiyor kalıcılar seçilme dertleri yok herhangi bir menfaatleri yok görevde kalıcılar yeterince zenginler. Bu lordlar kamarasının siyasetten bağımsız olması sayesinde ingiltere tam bağımsız yargı sistemine erişebiliyor tam olarak güçler ayrılığı uygulanıyor Yasama Avam kamarasında Yürütme Kraliçede Yargı ise Lordlar kamarasında birbirlerinden bağımsız bir biçimde temsil ediliyorlar. Amerikada bu böyle değil en üst yargı kurumu olan anayasa mahkemesinin üyelerinden bağzılarını devlet başkanı yani yürütmenin başı bizzat seçiyor ve yanlış hatırlamıyorsam meclis de yani yasama da birkaçını seçiyor orda tam yargı bağımsızlığı yok anayasa mahkemesi üyeleri yasama ve yürütme tarafından seçilerek o göreve geliyorlar ve kalıcı değiller
Benzer bir olay yaşadım özel bir kursa gittiğim zamanlarda. Etrafımdaki insanlar çalışmıyordu ve sınıftaki diğer çalışanları da rahatsız ediyorlardı. Hatta beni de o yöne doğru itmeye başlamışlardı çünkü saatlerce bu insanlarla aynı sınıftaydım ve ben de kendimi orada uzaklaştırdım buna bir son vermek adına.
Bizlerde uzun zamandır bekliyoruz üstün adamı Demokrasi laiklik ve benzeri tüm beşeri sistem ler kanunlar dan bağımsız ve yer yüzünde hiçbır yaratılandan korkmayacak bir lideri bekliyoruz.
@@yunuskarakoc753 dediğin ne alaka şimdi abi üstün adam arıyormuşsun yeryüzünde kimseden korkmayacakmış işte o ingiltere kraliçesi. her şeyden bağımsız bir demokrasi yargı sistemi istermişsin (İngilterede laiklik yok o yüzden laiklik sistemini sayamayacağım) bu beklediklerin şuan ingilterede mevcut. Yasama yürütme ve yargı birbirlerinden tamamen bağımsız İngilterede. En üst yargı mercii Lordlar Kamarası bunlar seçimle gelmiyor kraliçe de seçmiyor lord olma hakkı babadan oğula geçiyor bu şekilde tam bağımsız yargıyı sağlayabiliyorlar.
konudan biraz sapma olucak ama şunu söyleyim eğitim için amerika ya değil İngiltere ye Birleşik Krallığa gidin emin olun ki çok daha elitist ve saygılı bir toplum göreceksiniz.
@@asmadasmadeus3743 Demek istedigim milyon tane adam tarafından on milyonlarca kez edilmis lafları Celal Şengör edince sanki tamamen eşsiz bir fikirmiş gibi milletin dinlemesi benim ilgimi çekti. Şu sistem iyiymiş bu sistem iyiymiş meselesi değil.
@@asmadasmadeus3743 yani TV'ye çıkartip gözümüze soktular diye adamın her dedigine bir bildiği vardır deyip saygı mi duymaliyim? Bu adamın ideolojik olarak bir tane orijinal yani yok ama herkes gerçek bir kanaat lideri dinler gibi vaziyet alıyor bu adam konuşurken, sadece bilgi obezi, konuştuğu herşey kendisinden önce binlerce kez tekrar edilmiş meseleler.
Düşünmemek Tanrı'nın varlığını reddetmekle aynı şeydir neden başkasının ahiretini düşünüyorsun ki kendini eleştirmek yerine.Adam Tanrıya inanmıyor evet ama ilim öğrenmiş çabalamış doğruyu bulmaya çalışmış.
Bu kemalciler Monarşi ile otokrasi ayrımını da bilmiyo kastetmek istediği şey muhtemelen Atatürk gibi biri olsun diktatör olsun ama cumhuriyet rejimi varken Atatürk zaten diktatör oldu.
@@gokhanylmaz8682 bilmeni isterim Einstein iyi bir bilim insanı değil, iyi bir aile üyesi değil. Genel olarak zeki ve bununla bir yere varmış. Modern zamanda olsa hiç bir şey başaramazdı.
Şu an o sistem ile yönetilen hükümetlere bir bak istersen. Hepsi çöp içinde. Bana "onlar yanlış yönetiyor, bu gerçek islam değil" deme. Çünkü bu tam olarak gerçek islam.
@@istanbulistanbul4519 Ayrıca emin ol paygamberin hakkında yeterince şey biliyorum. Ancak şu an 21.Yüzyıl'dayız. O zaman ki sistem, bu zamanda işe yaramaz. bunu da düşündün mü hiç ?
@@opline3070 Allah ve Resulü geleceği görememiş bilememiş kanunları eski kalmış bunu ailemden biri dese tek olan Allah'a yemin ederim cenaze namazına katılmam herkese derim bunu namazını kılmayı inkar ediyordu
Dolayısıyla dedi bu dedi, sürekli dedi, yani medeniyet dedi uygun alan dedi bulamazsa ölür dedi.
Daha ne desin?
Mike tyson ne dedi dedi ki ben bır yıl garımı
İsviçre’deki gibi indirekte Demokratie
Yahu az biraz realist bakalım lütfen. İsviçre'nin nüfusu 8.7 milyon. Bizim İstanbul belediye seçimlerinde daha fazla seçmen oy kullanıyor. 90 milyona yaklaşan 700 bini aşkın km2l'lik ulus devletinde nasıl 'Direk Demokrasi' uygulayacağız? Ayrıca bahsettiğin ülke de tam bir istisna. Bu sisteme ait tarihsel bir geçmişi ve sosyokültürel bir altyapıları mevcut. Adamlar bilmem kaç yüzyıldır federasyon şekliyle yönetiliyor. Dedesinin dedesi kantonlarda oy kullanıyordu. Bu hadi yapalım diyerek yapılacak bir iş değil, hele ki Türkiye gibi bir coğrafyada hiç değil.
İçinde Aristokrasinin de bulunduğu Teknokrasiyle güçlendirilmiş Meritokrasi bence en iyi yönetim biçimidir.
It's good.
böyle bir ülke yönetimi yenilmez olur
Hepsinden biraz ortaya karışık ösmfşsmflsöfks
Meritokrasi ile devlet yönetilemez. Ancak devletin içindeki belirli organlar için uygulanabilir. Örn: Devşirme Sistemi.
Çorbarasi
Doğrudur. Çoğunluk manipüle edilebilir. Demokrasi de demografi savaşı dönüşümüne gayet müsait bir sistemdir.
Pekiii, üstün adam bulmak çok zor, kabul edelim. Üstelik, üstün adamdan sonra ne olacak? O halde bence en doğrusu "üstün adamlar" bulmak. Yani, demem o ki, üstün adamlardan oluşan bir senato, üst meclis... ve her kurumda. Düşünüyorum da, bu da yürümez gibi geliyor bana. O üst meclisi de insanlar seçecek sonuçta. Klişe bir şey söyleyeceğim ama, insanlar layık oldukları şekilde yönetilirler. İnsanlara rağmen, onların ve nesillerinin iyiliği için hikmetli kararlar verecek bir yönetim oluşturmak mümkün değil gibi görünüyor. O halde, tek çare tek tek tüm insanların iyi eğitim alması. Şimdiiiii, peki tek başına eğitim yetiyor mu? Hayır. Celal Hoca'nın üniversitede başından geçen olayda diğer insanlar eğitimsiz değildi ama bir mahalle baskısı yine de vardı. İnsanoğlunun en güçlü güdüsü kıskançlık hatta hasetlik belki bu baskının sebebiydi. Demek ki, mesele toplum kültürü ve karakterinde düğümleniyor. Yani, asıl mesele eğitim olduğu kadar toplum kültürü ve karakteridir, mizacıdır diyelim. Eğitim engelini aşmak daha kolaydır ama mizaç engelini aşmak bin yıllar sürebilir, hatta belki imkansızdır. Ben Türk öğrencilerin PISA ve ABIDE sonuçlarında sürekli olarak başarısız olmalarını buna bağlıyorum. Biz akademik başarıya yatkın disiplinli bir toplum değiliz, bizim mizacımız buna uygun değil. Biz ve çocuklarımız çok dışa dönük, dikkati dağınık ve coşkuluyuz. Sıra da beklemeyi dahi sevmiyoruz, kıpır kıpırız... Açıklardan istifade edip kuralların etrafından dolaşıyoruz, kimimiz üstünden atlıyor. Neyse, bu hamur çok su kaldırır.
Yazarken bile umutsuzluğa kapılmışsın. Malesef bu durumdayız işte. Sebebi de tamamen anadolu ve ortadoğu insanlarının yozlaşmış kültürlerini ve yapısını ülkenin tamamına yayması. Sil baştan başlaması gerekiyor bu ülkenin avrupa standartlarında olması ve onlara ayak uydurması için. Malesef tek bildikleri geçmişleri ile övünmek geçmişte kalmak , diğer tüm ülkeleri düşman bellemek, kendine dev aynasında bakmak ,bencillik, somut ve soyut şeyleri sürekli yüceltmek, çok bilmişlik, dolandırıcılık, gereksiz şeylere özentilik , sonradan görmelik ve sayamadığım daha cok şey. Bu saydiklarim bu toplumun çoğunun ana problemi. Bunlar yurttaşında master de yapsa derinliklerinde aileden gelme bir cahillik yobazlik kalır.o yüzden en ufak umut yok. Kötünün iyisi olur anca. Ve şuan o durumdayız. Bu bile iyidir hiç kurcalamayın. Eğitim tek yol fakat öğretmenler bile sorunlu burada. Yani çoğu.. kendimden biliyorum. İlkokul öğretmenimiz soru bile sordurmazdı, döverek bağırarak mesai saatini bitirirdi. Lise öğretmenlerinin çoğu da aynı kafadaydı. Üniversite de ego savaşları... Yani İyi ya da kötü ama gerçek öğretmen olanları çok nadir. Hadi eğitimle biryerlere gelsin şimdi bu toplum. Eğitim yok değil bu ülkede.. Var Ama insanların kafa yapısı ofsayt. Kör sürücüyle doğru yolda gitmek gibi... Doğru olanla yanlış yolda bile gitseydik şimdi bundan daha kaliteli bir toplumduk o kadar rezil bir durum var.
@@cihanisk5754 Söylediklerine katılıyorum. Söylenmedik, daha doğrusu söyleyemediğimiz o kadar çok şey var ki. Yozlaşma ve çürümeyi sadece cehaletle veya eğitimsizlikle açıklayamıyorum. Bireysel ve toplumsal kokuşmuşluk var. Örnek olarak şehirlerimizin haline bakın. İstanbul'un en lüks semtlerinden birinde oturuyorum. Biraz önce yürüdüğüm sokaktan örnek vereyim. Sol tarafta çok lüks bir site, sağ tarafta çok lüks bir site. Yola bakan cephelerinde kendilerine en az 10-15 metre bahçe alanı ayırmışlar, duvarı çekmişler. Ama yayalar için bir metreden daha dar bir kaldırım bırakılmış, o kaldırımında üstüne benim güzide milletim araçlarını park etmiş ve o yoldan iki araba yanyana geçemiyor, kaldırımdan ise bebek arabası geçemiyor. Yol desen tarla yolunun asfalt versiyonu, berbat halde. O site sahipleri belediyeye yedirmedi mi sanıyoruz. Hale bakın, yıllardır isteyen istediği gibi bina dikiyor İstanbul'da (tam olarak kafasına göre). Bu nasıl devlet, bu nasıl belediyecilik? Sonra "Yüzlerce yıllık köklü devlet deneyimimiz var" gibi gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan safsataları papağan gibi tekrar ediyoruz. Belediyeye iş başvurusunda bulundum, beni kabul ettiler ama ben onları kabul etmedim, işi reddettim. Çünkü, bana verdikleri cevap: "Maaşımız az ama sen kaçak göçek üstünü tamamlarsın". Bunu bana söyleyen bir belediye başkan yardımcısıydı. Bir tanıdığım imara aykırı bir yapıya onay vermediği için belediye meclis üyelerinin tehditlerine maruz kaldı. Rüşvet ve yolsuzluk bir yana, devlette ve belediyelerde neredeyse işinin ehli insan yok ve kimsenin umurunda değil. Masal masal masal. Gidin de 17.-18. yüzyıllarda Avrupalılar nasıl şehirler inşaa etmişler görün. Onlar bunu becerdi. Onlar rüşvet almayı, yan gelip yatmayı bilmiyor muydu? Her neyse, uzatmayayım. Bu toplumdan, hatta yeni nesilden benim hiçbir umudum yok. Haset, hak yiyen, adaletten anlamayan, birbirinin özeline saygı duymayan, birbirine güven duymayan, çürümüş, kokuşmuş bir toplumuz. Bu böyle sürecek, buna çok eminim. Singapur'a giden arkadaşlarımın söylediği kadarıyla şirketlerin çoğu 4-5 ortaklı ve kendilerine ortaklığı nasıl sürdürebildikleri sorulduğunda şaşırıyorlar. "Güvensizlik yok mu aranızda?" sorusuna birbirlerine bakarak "Güvensizlik mi? O ne?" diye soruyorlar. Arkadaşlarımın izlenimine göre güvensizlik diye bir kavram insanların zihinlerinde yok, o yüzden şaşırıyorlar. Türkiye'de ise şirket ortağı kardeşler birbirine güvenmiyor, şirket çok kazansa hepsi daha çok pay peşinde, şirket zarar etse herkes birbirini suçluyor ve sonuçta dağılıyorlar. Türkiye insanların birbirine karşı mücadele ettiği, etik değerlerin neredeyse olmadığı bir ülke. Buradan bir başarı hikayesi doğmaz.
Eline sağlık çok iyi anlatmışsın ama umut konusunda aynı düşüncede değilim. Ben umutluyum güzel günler gelicek ama hırpalanacağız çok biraz başımızı duvara vuracağız sonra gelicek buna inancım var.
Üstün adam üstün adamlar üst meclis falan bu dediğin şeyler İngilterede var şuan üstün adam Kraliçe, en üst meclis ve en yüksek mahkeme Lordlar Kamarası ve bunlar seçimle gelmiyor kalıcılar seçilme dertleri yok herhangi bir menfaatleri yok görevde kalıcılar yeterince zenginler. Bu lordlar kamarasının siyasetten bağımsız olması sayesinde ingiltere tam bağımsız yargı sistemine erişebiliyor tam olarak güçler ayrılığı uygulanıyor Yasama Avam kamarasında Yürütme Kraliçede Yargı ise Lordlar kamarasında birbirlerinden bağımsız bir biçimde temsil ediliyorlar. Amerikada bu böyle değil en üst yargı kurumu olan anayasa mahkemesinin üyelerinden bağzılarını devlet başkanı yani yürütmenin başı bizzat seçiyor ve yanlış hatırlamıyorsam meclis de yani yasama da birkaçını seçiyor orda tam yargı bağımsızlığı yok anayasa mahkemesi üyeleri yasama ve yürütme tarafından seçilerek o göreve geliyorlar ve kalıcı değiller
@@turky6834 bu çok mantıklıymış
Çok doğru çoookk. Ne kadar çalışırsan o kadar almalısın.
Benzer bir olay yaşadım özel bir kursa gittiğim zamanlarda. Etrafımdaki insanlar çalışmıyordu ve sınıftaki diğer çalışanları da rahatsız ediyorlardı. Hatta beni de o yöne doğru itmeye başlamışlardı çünkü saatlerce bu insanlarla aynı sınıftaydım ve ben de kendimi orada uzaklaştırdım buna bir son vermek adına.
Teknokratik Celal hocam benim
Şu kafada kaç prof kaldı ülkede ?.. başka sorum yok , hatta bundan başka sorunda yok
Besim Tibuk yıllardır konuşuyor bunları millet cumhuriyet düşmanı diyor cumhuriyetle demokrasiyi aynı şey zannediyorlar
teke tekin hangi bölümü? tam halini izlemek isterim.
@Emre YILMAZ bulamadım hocam
Teknokrasi 👍
MEŞRUTİ MONARŞİ
İLERİDE BÜYÜYECEK AZ ABONELİ KALİTELİ Mİ KALİTELİ SAYFA
3.53 burda kğarar vericek 😂😂
En ideal yönetim parlamenter monarşidir
Yanlız Celal hocam senin dediğin sistemde ben merdivenin en alt basamağındayım mallasef elite değilim 😣😂
Ortada basamaklar yok. Ayrıca elitliği belirleyen kriterler dolaylı yolları hariç maddi değiller. Yani ya elitsin, ya tembel ya da ahmak.
@@by_ford Dostum ironi yapmıştım sen ciddi anladın sanırım.
@@davud9042 eski yorumlarından anladım ironi yaptığını fakat yine de cvp vermek istedm
Dikda yı savunuyor gibi
Devami nerde
Frederik ağzı üstün adamcık ❗
KISACA MERİTOKRASİ VE BUNU SAĞLAYACAK BİR YARARLI DİKTATÖRLÜKTEN BAHSEDİYOR. :)
Bizlerde uzun zamandır bekliyoruz üstün adamı Demokrasi laiklik ve benzeri tüm beşeri sistem ler kanunlar dan bağımsız ve yer yüzünde hiçbır yaratılandan korkmayacak bir lideri bekliyoruz.
Mehdi bekliyorsun ve bununla gurur mu duyuyorsun?
İngiltereye git knk elizabethe tabi ol
@@baybaybars sen gibi çitos ve telefonla nefes alan z kuşağına nasıl anlatayım HAK olan Adaleti bilmiyorum..
@@turky6834 Atamız Adem Aleyhi selam dır. Ahlak anlayışımız HAK olandır.
Ahlak anlayışından mahrum kalmış Maymun nesli Ahlak nedir bilmiyorlar öğretenleride olmadı..
@@yunuskarakoc753 dediğin ne alaka şimdi abi üstün adam arıyormuşsun yeryüzünde kimseden korkmayacakmış işte o ingiltere kraliçesi. her şeyden bağımsız bir demokrasi yargı sistemi istermişsin (İngilterede laiklik yok o yüzden laiklik sistemini sayamayacağım) bu beklediklerin şuan ingilterede mevcut. Yasama yürütme ve yargı birbirlerinden tamamen bağımsız İngilterede. En üst yargı mercii Lordlar Kamarası bunlar seçimle gelmiyor kraliçe de seçmiyor lord olma hakkı babadan oğula geçiyor bu şekilde tam bağımsız yargıyı sağlayabiliyorlar.
konudan biraz sapma olucak ama şunu söyleyim eğitim için amerika ya değil İngiltere ye Birleşik Krallığa gidin emin olun ki çok daha elitist ve saygılı bir toplum göreceksiniz.
İngiltere ile Birleşik krallik aynı şey
@@erenkoilehersey7946değil ingiltere birleşik krallığın güneyinde birleşik krallıkta ise iskoçya ve wales var
Şimdi bunu dinleyince etkileniyor musunuz cidden?
Evet, öyle. Lakin her sistemin hatası ve sapıtması vardır. Bu yüzden hiçbir sistem ne güzel ne doğrudur. Gerektiği sürede gereklidir
@@asmadasmadeus3743
En iyi sistem ampulizm.
@@asmadasmadeus3743 Demek istedigim milyon tane adam tarafından on milyonlarca kez edilmis lafları Celal Şengör edince sanki tamamen eşsiz bir fikirmiş gibi milletin dinlemesi benim ilgimi çekti. Şu sistem iyiymiş bu sistem iyiymiş meselesi değil.
@@alperenalperen2458 aga sonuçta bilen biri konuşuyor. Ama bu fikri yönetimi o atmadı elbette
@@asmadasmadeus3743 yani TV'ye çıkartip gözümüze soktular diye adamın her dedigine bir bildiği vardır deyip saygı mi duymaliyim? Bu adamın ideolojik olarak bir tane orijinal yani yok ama herkes gerçek bir kanaat lideri dinler gibi vaziyet alıyor bu adam konuşurken, sadece bilgi obezi, konuştuğu herşey kendisinden önce binlerce kez tekrar edilmiş meseleler.
Kahrolsun Demokrasi Yaşasın demarşi kitabını okumanızı öneririm
bunun vay haline ahirette
Düşünmemek Tanrı'nın varlığını reddetmekle aynı şeydir neden başkasının ahiretini düşünüyorsun ki kendini eleştirmek yerine.Adam Tanrıya inanmıyor evet ama ilim öğrenmiş çabalamış doğruyu bulmaya çalışmış.
Doğru.
Hocanın anlattığı sistem meritokrasi
Atatürk gibi biri olsun monarşi olsun 👍🙏
Atatürk enayi miydi de cumhuriyeti getirdi o zaman?
Atatürk bu sözlerini duysa havale geçirirdi
Bu kemalciler Monarşi ile otokrasi ayrımını da bilmiyo kastetmek istediği şey muhtemelen Atatürk gibi biri olsun diktatör olsun ama cumhuriyet rejimi varken Atatürk zaten diktatör oldu.
Siz Akıldan Mahrum Arkadaşları tepbrik ediyorum
Atatürk bu sözünü duysa fenalık geçirirdi.
Ya bu adam yine mi haklı 😮
DEDİ
Monarşi Bizim Yukleşimiz Cihana Adımızı Duyduğumuz Tek yönetim biçimidir aksini idda eden Ben Türküm demesin
Celo'da gidiyor Fatih üç gün yas ilan eder artık😂😂😂
Nereye gidiyor
@@yusufklc9266 yurtdışına
Savunduğu şey vur kırbacı vur şaplağı
Şaplaklandınız
Einstein senden iyi bilim adami mi vardı be şimdikiler bilim madamı😱😱😱
@@gokhanylmaz8682 bilmeni isterim Einstein iyi bir bilim insanı değil, iyi bir aile üyesi değil. Genel olarak zeki ve bununla bir yere varmış. Modern zamanda olsa hiç bir şey başaramazdı.
Öğrencilerine şaplak atarak eğitim veriyorsun . Eğitim çok önemli . Senin sözüne itibarım yok . Ahlaktan âri eğitim başarısızlığa mahkumtur .
En iyi sistem İslami rejim anayasa kuran ve sünnete uygun bir şekilde
Şu an o sistem ile yönetilen hükümetlere bir bak istersen. Hepsi çöp içinde. Bana "onlar yanlış yönetiyor, bu gerçek islam değil" deme. Çünkü bu tam olarak gerçek islam.
@@opline3070 tamam demem nasıl istersen
Peygamberin kurduğu devleti bir incele ama naçizane tavsiyem
@@istanbulistanbul4519 Bir Türkçe dersi al istersen. Sana nacizane tavsiyem. Belki noktalama işaretleri hakkında 2 3 şey öğrenirsin :)
@@istanbulistanbul4519 Ayrıca emin ol paygamberin hakkında yeterince şey biliyorum. Ancak şu an 21.Yüzyıl'dayız. O zaman ki sistem, bu zamanda işe yaramaz. bunu da düşündün mü hiç ?
@@opline3070 Allah ve Resulü geleceği görememiş bilememiş kanunları eski kalmış bunu ailemden biri dese tek olan Allah'a yemin ederim cenaze namazına katılmam herkese derim bunu namazını kılmayı inkar ediyordu