Depremin olduğu gece o korkuyla bir mont ve çantamla dışarı çıkmıştım. O gün Nurullah Genç'in Rüveyda adlı kitabını almıştım, çantamın içindeydi. Gecesinde depremi yaşadık. İlk gece çok korkunç geçmişti bizim için. Kaldığımız camları duvarları dökük caminin içinde çamtamdaki kitabı hatırladım defalarca o gece ve ondan sonraki dışarda geçirmek kaldığımız tüm gece bu şiiri okudum. "Son Yangın". Daha fazla kötü haber görmemek ve zihnimi rahatlatmak için defalarca okudum. Sonra hayat bi şekilde normale dönmek zorunda kaldık. Bir şekilde hayata karıştık. Aylarca ne o kitabın kapağını açabildum ne de bu şiiri okuyabildim. Ancak altı ay sonra tekrar okumaya cesaret edebildim. Kapağını açıp hemen bu şiiri buldum ve şu satırlara gelince deprem sürecınde aylarca güźlü kalmak ve ağlamamak zorunda kaldığım tüm ruh sıkıntımı deli gibi ağlayarak dökmeme sebep oldu. "Geçmişini arayan o divane köprüler, akşamın kollarında yıkıldı birer birer. Yağmuru anlamayan bulutlar benim değil, günbatımına mahkum umutlar benim değil." İşte bu yüzden deli gibi her satırını ezberlediğim bu şiirin yeri bende çok ayrı ve derin
Nurullah Hocam'a Allah uzun ömür versin.
Televizyonda dinlediğimde youtube da paylaşılır insallah demiştim teşekkürler:)
Kaçırmam :)
Depremin olduğu gece o korkuyla bir mont ve çantamla dışarı çıkmıştım. O gün Nurullah Genç'in Rüveyda adlı kitabını almıştım, çantamın içindeydi. Gecesinde depremi yaşadık. İlk gece çok korkunç geçmişti bizim için. Kaldığımız camları duvarları dökük caminin içinde çamtamdaki kitabı hatırladım defalarca o gece ve ondan sonraki dışarda geçirmek kaldığımız tüm gece bu şiiri okudum. "Son Yangın". Daha fazla kötü haber görmemek ve zihnimi rahatlatmak için defalarca okudum. Sonra hayat bi şekilde normale dönmek zorunda kaldık. Bir şekilde hayata karıştık. Aylarca ne o kitabın kapağını açabildum ne de bu şiiri okuyabildim. Ancak altı ay sonra tekrar okumaya cesaret edebildim. Kapağını açıp hemen bu şiiri buldum ve şu satırlara gelince deprem sürecınde aylarca güźlü kalmak ve ağlamamak zorunda kaldığım tüm ruh sıkıntımı deli gibi ağlayarak dökmeme sebep oldu. "Geçmişini arayan o divane köprüler, akşamın kollarında yıkıldı birer birer. Yağmuru anlamayan bulutlar benim değil, günbatımına mahkum umutlar benim değil." İşte bu yüzden deli gibi her satırını ezberlediğim bu şiirin yeri bende çok ayrı ve derin
Fon ismi ne ?