Ben Latin Amerika'da bir ulkede beyaz yakalilarla calisiyorum. Kimsenin hayatı sorguladığıni gormedim, aile kavrami cok güçlü burada. Amcalar, teyzeler, anneanne, dede, kuzen, yegen minumum 30-40 kisilik bir aile çevresinde geciyor omurleri ve ne zaman sorsam nasilsiniz diye cok iyiyiz diyorlar. Her aile uyesi birbirini deli gibi koruyor, ruhsal anlamda hissettileri guven duygusunu tahmin bile edemiyorum. Daha dun birisi 60 tane kuzeni oldugunu soyledi. Hayatından memnun musun, ulkenden memnun musun diye soruyorum, tabi ki neden olmayayim diyorlar. En büyük hayalleri bir ev almak ve cocuk sahibi olmak. Bizim yillar onceki hayallerimiz gibi. Cok dusundum burda biz mi acaba biraz kulturel olarak karamsariz ya da beklentilerimiz mi cok mu yuksek diye. Son dönemdeki gundemin dışında ben kendimi bildim bileli genelde cogu insanda bir anlam arayışı var. Sanirim bize mutluluk kaynaklari cok yanlis öğretiliyor ve aile ilişkileri de dahil olmak uzere herkes bir maske takiyor, insanlar kendi olamiyor. Kendin olursan toplumca kabul goremiyorsun vs. Ozetle bence biz cocukluktan itibaren özümüzden cok kopartiliyoruz toplumun kabul gördüğü ornek insanlar olarak yetistiriliyoruz. Derslerin cok iyi olsun, oturakli ol, cok gülme, cok konusma, cok koşma, şu meslegi yap, okul bitince evlen vs ve kendimizden gittikce uzaklaşıyoruz, herkes de boyle davraninca biz de normalin o olduğunu düşünüyoruz ve bastırdığimiz duygularimiz, arzularimiz bir yerde bunun hesabini soruyor çünkü yillarca can cekiyor icerde. Sonra sorgulamar basliyor sizin de dediğiniz gibi.
çok güzel konuları, çok kaliteli bi şekilde dile getiriyorsunuz.. iyi ki varsınız, sizi her dinlediğim de kendime geliyorum ve kendime sorular soruyorum.. tabiri cayise Felsefe gibisiniz..
Bi tık içim karardı, muhtemelen kendimi anlattıklarınızda çok duyduğum için ama biraz yol göstericilik ettiniz biraz da bu hisler var ve çok diyerek teyit ettiğiniz için teşekkürler, güzeldi.
sizi çok seviyorum çok içten olduğunuz gibi filtresizsiniz, can sıkıcı konuları konuşup paylaşmanız hissettiğim yalnızlığı mutsuzluğu sakinleştiriyor
หลายเดือนก่อน +6
Sizinle ve kanalınız ile bir kaç ay önce tanıştım. anlattığınız durumlar, olaylar, hissettikleriniz bana yalnız olmadığımı hissettirdi. 6 yıl önce iibf den mezun oldum 2021ekonomik krizinden sonra İstanbul'da barınamadığım için ailemin yanına döndüm. 3 yıldır ev genciyim. - dediğiniz gibi her ne kadar naif bir sıfat seçmeye çalışsalar da içinde bulunduğumuz durum çok acı - . Her videonuzda kendimi buluyorum. Bizlerden iş hayatının çarkına dişlisine girmemizi bekliyorlar ama özellikle Ankara, İstanbul, İzmir vb. gelişmiş şehirlerin dışında çalışanlardan beklentiler kölelik ile eşdeğer on saat ve üzeri çalışma, hafta sonu izni bile yok verirlerse bir gün hafta içi izinle asgari ücrete tamah etmemiz bekleniyor. Eğer bunu yapmazsak aile, akraba, çevre herkes tarafından dışlanma, hor görülme ve küçümsenme ile karşı karşıya kaldık. Bu baskılara dayanan yine bir şekilde hayatına devam ederken daha hassas olan - ben gibi- kişiler ise bir çok ruhsal problem ile eve hapsolduk. Ne bir ümit ne bir umut kırıntısı bıraktılar elimizde. Bu nereye kadar devam eder bilmiyorum. büyük bir belirsizlik denizinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Bu tarz konulara değindiğiniz için ben kendi adıma teşekkür ederim.
Bundan 3 sene önceki bölümü izledim bugün. Sinan Canan diye bir adam varmış diyorsunuz, yeni keşfetmişsiniz Sinan hocayı. Son 2 yıldır yayınlarınızda çokça söz ettiniz kendisinden. İlk keşfettiğiniz ana tanık olmak güzel oldu ❤❤
Sizi hep yolculuklarımda severek dinledim çok severek ama başka zamanlarda dinleyememeye başladım nedense😅🙈 Ama gerçekten sizi çok seviyorum ve beni çok güzel yonlendirdiniz. Bakış açım çok farklı artık her şeye karşı. İyi ki sizinle Spotify da karşılaşmışım.
Podcast! 👌🏻 Anlattıklarınızı çok önemli buluyorum. Bence bazı konular için bu alanda çalışma yapmış, yazmış çizmiş kişilere daha fazla referans verilebilir bence. Bu podcastte Durkheim ve Frankln’in gibi, güzel referanslardı. Bu arada Auschwitz toplama kampı şu an Polonya sınırları içinde, Krakow şehrine yakın bir yerde. Düzeltelim efendim. 😬
Abi gerçekten içim karardı . Zaten umutsuz bi gençlik var. İyice dibe çekiyor beni bu tarz yayınlar . Ekonomi kötü , adalet yok, işsiz gençlik , amaç bulamıyoruz vs. Bu gerçekleri bizde biliyoruz. Kaldı ki herkes bu durumda değil. Öğrenilmiş kalıpları çevirip çevirip önümüze koyuyorsunuz. Eskiden kendinizden daha çok anektod paylaşıyordunuz ve bence daha samimiydi. Aylar sonra ilk kez bir bölümünüzü dinledim ve değişen bir şey olmadığını görüyorum.
Liseden Nietzsche okuduğumdan beri nihlizmden kaçmaya çalıştım hatta o sırada Sartre ve Egzistansiyalizmle yolum kesişti kendi anlamımı kendim bulacağıma dair bir düşünceye ulaşıp yıllarca o noktada kalmaya çalıştım. Geldiğimiz son noktada ise ben dünya olarak nihilizme sürüklendiğimizi düşünüyorum; etik, ahlak değerlerimiz kalmadı (kendi kendimize içinİ doldurarak topluma kafa tuttuğumuz değerler dahil) çünkü ortada kafa tutulacak bir toplum değeri kalmadı. Felsefede özne kendini bir “öteki” üzerinden değerlendirir ve şu an bence öteki diyebileceğimiz bir nesne / özne dahi kalmadı. Bazı şeyler bizden büyüktür, her ne kadar terapi alsak, kendi değerlerimize göre yaşamaya çalışsak da ekonomik, politik ve sosyal yönden “failed society” kavramıyla açıklanabilecek bir noktada tek başımıza başa çıkamayız. Şu an yaşadığımız anlamsızlık maalesef bireysel değil toplumsal ve bizden çok büyük.
Kendimizi geç tanımasak da çevrenin baskısına karşı ödenen bedelleri göze alabilme bilincine ulaşmak, kendi istediğin yalnız ve belirsiz bir yoldan gitme gücünü kendinde bulabilmek zor olduğundan oluyor bence.
28:19 işte bütün mesele hayatın akışında çocukluğumuzda almamız gereken şeyleri ebeveynlerimizden alamayışımızdan veya yanlış şeyler alışımzıdan kaynaklanıyor. Çözmeye çalışırken de kat be kat daha fazla zaman alıyor yetişkinlikte ve bu zaman da misliyle baskıya da neden oluyor. Ebeveynler çünkü sorumluluk ve hatalarını kabul etmiyor. İnsan tamamen kendini suçluyor ama hatanın çoğu çocuğun hayat akışını beslemeyenlerde...
Geçen rüyamda Oğulcan ve Zuhat'ı gördüm o yüzden belki gorurler anlatmak istedim rüya ilk gördüğüm lucid ruya gibi biseydi o gun podcast açık kalmıştı uyumuşum rüyanın normalde hiçbir kısmında siz yoktunuz arkadasimla geziyoduk en son simit alicaktik satıcı birden Oğulcan çıktı ben de bi dakika sen simitçi değilsin ne alaka dedim o da bir süre düşünüp evet degilim dedi ben de rüya mi o zaman bu dedim o da yine düşünüp evet rüya dedi rüya korkunç bi hale geldi yüzü degisti arkadasim yok oldu hava kararmaya basladi arkadan zuhat gelip bu senin rüyan dedi kalkınca ağladım cok korkmustum Yeni podcasti simdi dinlemeye cesaretim oldu...
Bu arada ben de zannediyordum ki hep hayran hayran hep spontane bir konu hakkında birikimlerinizle konuşuyorsunuz ama izlerken farkettim ki hep notlarınıza bakıyorsunuz.Demek o yüzden akış çok belliymiş. Bir de sizi o kadar çok dinledim ki hani dublaj sanatçılarını konuşurken gördüğünüzde garipser arkadan seslendirilmiş gibi zannedersin ya öyle oldum. Hdhdxhxjddjdbbj
01:30 siz ve seyit dışında 3 kişi daha görmüştüm insta hesabınızda. Bu kişiler ne iş yapıyor, bir story atmak bu kadar insanın aklına gelmemiş, çalışanlarla bir toplantı vakti gelmiş gibi sanki🤔
Abi gidin spor yapın. Ne sosyal medya, ne de amaçsızlık kalır. Başkalarından duyduğunuz düşünceleri kendi düşünceniz gibi anlatmak zorunda da kalmazsınız.
Ve bu boşluğa düşmenin bir başka sonucu alkol, kumar ve uyuşturucu bağımlılığı maalesef. Boşuna zam gelmiyor alkole bu kadar veya Dilan Polatgiller bet siteleri vs sayesinde büyüyor biraz da.
Bana çocukken çok kötü bir şey yapan biri vardı. Yıllar sonra yaşadığım başka olaylarla ilgili terapi alırken şöyle hissettim: "hepsinin yanına kalıyor ne önemi var" böyle hissederken terapide çıkmaza girdi ve çok daha kötüye gitmeye başladım. Sonra bana o kötülük yapana bir ormanda borçlu olduğu kişilerden yurtdışına kaçmaya çalışırken kurtların saldırıp öldürdüğünü öğrendim. Cesedi parçalanmış ve en önemlisi arkasından ağlayan bir insan bile yoktu. Terapide ki tıkanıklığım çözüldü, bir şeyler mana kazanmaya başladı. Dediğiniz gibi olaya geniş açıdan ve zamandan bakmak lazım❤ teşekkürler❤
ABI HAYATIMDA BIR ŞEYI YOĞUN OLARAK HISSEDIYORUM SONRA SIZ O ŞEYLE ILGILI PODCAST ATIYORSUNUZ YETER KORKUYORUM ARTIK
Haha benzer şeyleri yaşıyor çünkü aslında bir çok insan
Ben Latin Amerika'da bir ulkede beyaz yakalilarla calisiyorum. Kimsenin hayatı sorguladığıni gormedim, aile kavrami cok güçlü burada. Amcalar, teyzeler, anneanne, dede, kuzen, yegen minumum 30-40 kisilik bir aile çevresinde geciyor omurleri ve ne zaman sorsam nasilsiniz diye cok iyiyiz diyorlar. Her aile uyesi birbirini deli gibi koruyor, ruhsal anlamda hissettileri guven duygusunu tahmin bile edemiyorum. Daha dun birisi 60 tane kuzeni oldugunu soyledi. Hayatından memnun musun, ulkenden memnun musun diye soruyorum, tabi ki neden olmayayim diyorlar. En büyük hayalleri bir ev almak ve cocuk sahibi olmak. Bizim yillar onceki hayallerimiz gibi. Cok dusundum burda biz mi acaba biraz kulturel olarak karamsariz ya da beklentilerimiz mi cok mu yuksek diye. Son dönemdeki gundemin dışında ben kendimi bildim bileli genelde cogu insanda bir anlam arayışı var. Sanirim bize mutluluk kaynaklari cok yanlis öğretiliyor ve aile ilişkileri de dahil olmak uzere herkes bir maske takiyor, insanlar kendi olamiyor. Kendin olursan toplumca kabul goremiyorsun vs. Ozetle bence biz cocukluktan itibaren özümüzden cok kopartiliyoruz toplumun kabul gördüğü ornek insanlar olarak yetistiriliyoruz. Derslerin cok iyi olsun, oturakli ol, cok gülme, cok konusma, cok koşma, şu meslegi yap, okul bitince evlen vs ve kendimizden gittikce uzaklaşıyoruz, herkes de boyle davraninca biz de normalin o olduğunu düşünüyoruz ve bastırdığimiz duygularimiz, arzularimiz bir yerde bunun hesabini soruyor çünkü yillarca can cekiyor icerde. Sonra sorgulamar basliyor sizin de dediğiniz gibi.
çok güzel konuları, çok kaliteli bi şekilde dile getiriyorsunuz.. iyi ki varsınız, sizi her dinlediğim de kendime geliyorum ve kendime sorular soruyorum.. tabiri cayise Felsefe gibisiniz..
Tenk yu
Bi tık içim karardı, muhtemelen kendimi anlattıklarınızda çok duyduğum için ama biraz yol göstericilik ettiniz biraz da bu hisler var ve çok diyerek teyit ettiğiniz için teşekkürler, güzeldi.
sizi çok seviyorum çok içten olduğunuz gibi filtresizsiniz, can sıkıcı konuları konuşup paylaşmanız hissettiğim yalnızlığı mutsuzluğu sakinleştiriyor
Sizinle ve kanalınız ile bir kaç ay önce tanıştım. anlattığınız durumlar, olaylar, hissettikleriniz bana yalnız olmadığımı hissettirdi. 6 yıl önce iibf den mezun oldum 2021ekonomik krizinden sonra İstanbul'da barınamadığım için ailemin yanına döndüm. 3 yıldır ev genciyim. - dediğiniz gibi her ne kadar naif bir sıfat seçmeye çalışsalar da içinde bulunduğumuz durum çok acı - . Her videonuzda kendimi buluyorum. Bizlerden iş hayatının çarkına dişlisine girmemizi bekliyorlar ama özellikle Ankara, İstanbul, İzmir vb. gelişmiş şehirlerin dışında çalışanlardan beklentiler kölelik ile eşdeğer on saat ve üzeri çalışma, hafta sonu izni bile yok verirlerse bir gün hafta içi izinle asgari ücrete tamah etmemiz bekleniyor. Eğer bunu yapmazsak aile, akraba, çevre herkes tarafından dışlanma, hor görülme ve küçümsenme ile karşı karşıya kaldık. Bu baskılara dayanan yine bir şekilde hayatına devam ederken daha hassas olan - ben gibi- kişiler ise bir çok ruhsal problem ile eve hapsolduk. Ne bir ümit ne bir umut kırıntısı bıraktılar elimizde. Bu nereye kadar devam eder bilmiyorum. büyük bir belirsizlik denizinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Bu tarz konulara değindiğiniz için ben kendi adıma teşekkür ederim.
Bundan 3 sene önceki bölümü izledim bugün. Sinan Canan diye bir adam varmış diyorsunuz, yeni keşfetmişsiniz Sinan hocayı. Son 2 yıldır yayınlarınızda çokça söz ettiniz kendisinden. İlk keşfettiğiniz ana tanık olmak güzel oldu ❤❤
Anlamin boşluğunu haz dolduruyor, Gerçekten de böyle olabiliyor haz bir miktar varlığını hissetmeni sağlıyor yaşama güdüsü veriyor
Sizi hep yolculuklarımda severek dinledim çok severek ama başka zamanlarda dinleyememeye başladım nedense😅🙈 Ama gerçekten sizi çok seviyorum ve beni çok güzel yonlendirdiniz. Bakış açım çok farklı artık her şeye karşı. İyi ki sizinle Spotify da karşılaşmışım.
Doyurucuydu yine, teşekkür ederiz
Podcast! 👌🏻 Anlattıklarınızı çok önemli buluyorum. Bence bazı konular için bu alanda çalışma yapmış, yazmış çizmiş kişilere daha fazla referans verilebilir bence. Bu podcastte Durkheim ve Frankln’in gibi, güzel referanslardı. Bu arada Auschwitz toplama kampı şu an Polonya sınırları içinde, Krakow şehrine yakın bir yerde. Düzeltelim efendim. 😬
Abi gerçekten içim karardı . Zaten umutsuz bi gençlik var. İyice dibe çekiyor beni bu tarz yayınlar . Ekonomi kötü , adalet yok, işsiz gençlik , amaç bulamıyoruz vs. Bu gerçekleri bizde biliyoruz. Kaldı ki herkes bu durumda değil. Öğrenilmiş kalıpları çevirip çevirip önümüze koyuyorsunuz. Eskiden kendinizden daha çok anektod paylaşıyordunuz ve bence daha samimiydi. Aylar sonra ilk kez bir bölümünüzü dinledim ve değişen bir şey olmadığını görüyorum.
Dünya hep böyleydi gençler günaydın
Onlar uyumuyor ki günaydın diyesiniz. Eğer sizin yaşınızdaki biri onların yaşındayken bu farkındalığa sahip değildiyse ona şimdi günaydın...
Liseden Nietzsche okuduğumdan beri nihlizmden kaçmaya çalıştım hatta o sırada Sartre ve Egzistansiyalizmle yolum kesişti kendi anlamımı kendim bulacağıma dair bir düşünceye ulaşıp yıllarca o noktada kalmaya çalıştım. Geldiğimiz son noktada ise ben dünya olarak nihilizme sürüklendiğimizi düşünüyorum; etik, ahlak değerlerimiz kalmadı (kendi kendimize içinİ doldurarak topluma kafa tuttuğumuz değerler dahil) çünkü ortada kafa tutulacak bir toplum değeri kalmadı. Felsefede özne kendini bir “öteki” üzerinden değerlendirir ve şu an bence öteki diyebileceğimiz bir nesne / özne dahi kalmadı. Bazı şeyler bizden büyüktür, her ne kadar terapi alsak, kendi değerlerimize göre yaşamaya çalışsak da ekonomik, politik ve sosyal yönden “failed society” kavramıyla açıklanabilecek bir noktada tek başımıza başa çıkamayız. Şu an yaşadığımız anlamsızlık maalesef bireysel değil toplumsal ve bizden çok büyük.
Ama bizden büyük diyip kaçamayız da..
Arkadaş edinebilmekle ilgili gelsın
Bence kendimizi geç tanımaya başladığımız için oluyor galiba.
Maalesef...
Kendimizi geç tanımasak da çevrenin baskısına karşı ödenen bedelleri göze alabilme bilincine ulaşmak, kendi istediğin yalnız ve belirsiz bir yoldan gitme gücünü kendinde bulabilmek zor olduğundan oluyor bence.
@@almanacar1187 evet çevre baskısı yanlız birakilma hepsi var doğru.
28:19 işte bütün mesele hayatın akışında çocukluğumuzda almamız gereken şeyleri ebeveynlerimizden alamayışımızdan veya yanlış şeyler alışımzıdan kaynaklanıyor. Çözmeye çalışırken de kat be kat daha fazla zaman alıyor yetişkinlikte ve bu zaman da misliyle baskıya da neden oluyor. Ebeveynler çünkü sorumluluk ve hatalarını kabul etmiyor. İnsan tamamen kendini suçluyor ama hatanın çoğu çocuğun hayat akışını beslemeyenlerde...
bir gün çıkıp anlam islamda diyeceksiniz diye korkuyorum :D
Belki bir gün...
😂😂😂
belki de amaç, amaçsız yaşamak sonuçta bu da bi amaç
Öyle de anlamlı bir hayat olur mu emin değiliz..
abi niye bütün diziyi anlattın izliyodum daha oraya gelmemistim
7. İş görüşmesinden döndüm. O kadar amaçsızım ki 😏
Hadii bakalım, sefer olur umarız
Geçen rüyamda Oğulcan ve Zuhat'ı gördüm o yüzden belki gorurler anlatmak istedim rüya ilk gördüğüm lucid ruya gibi biseydi o gun podcast açık kalmıştı uyumuşum rüyanın normalde hiçbir kısmında siz yoktunuz arkadasimla geziyoduk en son simit alicaktik satıcı birden Oğulcan çıktı ben de bi dakika sen simitçi değilsin ne alaka dedim o da bir süre düşünüp evet degilim dedi ben de rüya mi o zaman bu dedim o da yine düşünüp evet rüya dedi rüya korkunç bi hale geldi yüzü degisti arkadasim yok oldu hava kararmaya basladi arkadan zuhat gelip bu senin rüyan dedi kalkınca ağladım cok korkmustum Yeni podcasti simdi dinlemeye cesaretim oldu...
Superior Survivor
İnş bi gün
bu amacın nereden gelmesini bekliyoruz?💕
Bi bilsek
Deniz Bağan’ı çağırmaya ne dersiniz?
Hep böyleydi dümen
Evet.. Büyük oyunu gördük artık..
Ekmek parası maaşallah
Durkheim'a darkhaym demediniz di mi, ben yanlış duydum umarım.
Kayseri? Sucuk, mantı falan yersiniz gelmek için cazip sebepler bence :D
Haha yalan söylemeyelim ama Kayseri zor gibi. Ama Adana neden olmasın :)
@@BuMuYani Peki öyle olsun... Buradan dinlemeye devam o zaman.
Bu arada ben de zannediyordum ki hep hayran hayran hep spontane bir konu hakkında birikimlerinizle konuşuyorsunuz ama izlerken farkettim ki hep notlarınıza bakıyorsunuz.Demek o yüzden akış çok belliymiş. Bir de sizi o kadar çok dinledim ki hani dublaj sanatçılarını konuşurken gördüğünüzde garipser arkadan seslendirilmiş gibi zannedersin ya öyle oldum. Hdhdxhxjddjdbbj
Hahaha önümüzde 1 haftalık hazırlık ve sayfalarca notlar var
@@BuMuYani Belli çok dolu dolu konuşuyorsunuz. Sizden çok şey öğrendim. Teşekkürler 🙏🦋
01:30 siz ve seyit dışında 3 kişi daha görmüştüm insta hesabınızda. Bu kişiler ne iş yapıyor, bir story atmak bu kadar insanın aklına gelmemiş, çalışanlarla bir toplantı vakti gelmiş gibi sanki🤔
Haha onlar Netd'nin prodüksiyon ekibi. Odada 5-6 kişi oluyoruz genelde
Anan baban yaşladıgı da nasıl bakacaksınız alın size amaç
Abi gidin spor yapın. Ne sosyal medya, ne de amaçsızlık kalır. Başkalarından duyduğunuz düşünceleri kendi düşünceniz gibi anlatmak zorunda da kalmazsınız.
Ve bu boşluğa düşmenin bir başka sonucu alkol, kumar ve uyuşturucu bağımlılığı maalesef. Boşuna zam gelmiyor alkole bu kadar veya Dilan Polatgiller bet siteleri vs sayesinde büyüyor biraz da.
ULAN
Net
Bana çocukken çok kötü bir şey yapan biri vardı. Yıllar sonra yaşadığım başka olaylarla ilgili terapi alırken şöyle hissettim: "hepsinin yanına kalıyor ne önemi var" böyle hissederken terapide çıkmaza girdi ve çok daha kötüye gitmeye başladım. Sonra bana o kötülük yapana bir ormanda borçlu olduğu kişilerden yurtdışına kaçmaya çalışırken kurtların saldırıp öldürdüğünü öğrendim. Cesedi parçalanmış ve en önemlisi arkasından ağlayan bir insan bile yoktu. Terapide ki tıkanıklığım çözüldü, bir şeyler mana kazanmaya başladı. Dediğiniz gibi olaya geniş açıdan ve zamandan bakmak lazım❤ teşekkürler❤
Keşke bana kötülük yapan insanı da kurt parçalasa
ne bu yeni nesil kaybedenler kulubu mu ?