İmam-ı Azam Ebu Hanife'ye adamın biri bir soru sormuş, imam: "bilmiyorum" demiş. Adam: "Nasıl bilmezsin, hazineden o kadar maaş alıyorsun!?" Ebu Hanife: "Bildiğimin maaşını alıyorum, bilmediğim için de alsam hazinede para kalmazdı."
Bu platformda ilk kez bir yorum yapıyorum. Çünkü 13.16'den itibaren kısa bir Beslenme İlkeleri dersi anlatılmış, bir diyetisyen olarak bayıldım. :) C vitamini hassas bir vitamindir aynen hocamın dediği gibi o nedenle portakal sularını taze sıkıp içiniz, kaynak olarak yeşil biberinden, domatesine taze meyve sebzelerin hemen hepsini tüketebilirsiniz. Ancak günlük olarak alınması gerekir, vücutta depolanmaz. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirmek için sülfürlü bileşikleri içeren soğan, sarımsak, karnabahar, brokoli, pırasa.. tüketin. Toksik maddeleri atabilmek için su için. Ve tabağınız renkli olsun.
Kitap Önerileri, Citationlar, Referanslar: -Panzac Daniel, La peste dans l'empire ottoman, 1700-1850 -Nühket Varlık, Plague and Empire in the Early Mediterranean World: The Ottoman Experience, 1347-1600 -Alfred Crosby, The Columbian Exchange: Biological and Cultural Consequences of 1492 -Jared Diamond, Guns, Germs and Steel -Philippe Ariès, L'homme devant la mort -Robert Dornton, Mesmerism and the End of the Enlightenment in France -Jack Goldstone, "East and West in the seventeenth century: Political Crises in Stuart England, Turkey and Ming China", Comparative Studies in Society and History, 30/1 (Ocak 1988):103-142 -Wolfgang Schivelbusch, A Taste of Paradise: A Short History of Spices, Stimulants and Intoxicants -François Billacois, Le duel dans la société française des XVIe-XVIIe siècle: essai de psychosocologie historique
İlker hocam benim bir arkadaşım da doktora almıştı, dedesiyle konuşurken artık o doktor oldu dediğimde adam üzülmüştü. Biz onu mühendislik hocası olarak yolladık şimdi hastanelerde hasta mı bakacak demişti. Aklıma o geldi siz anlatınca.
İlker umursayacağını sanmıyorum ama, bizi kendimize getirmek için mi konusunda kesinlikle katılıyorum. O kadar çok fantezi dünyamıza kaymıştık ki toplumcak hayatın bizi bir sarsması gerekti gerçekliğimizle yüzleşmemiz için. Sevgiler.
17:15 Orak hücreli anemi(sickle cell anemia): normalde yuvarlak olan kan hücrelerinin genetik bozukluk sonucu orak(hilal) şeklinde olması. Kan hücrelerine girip çoğalan sıtma mikrobu orak şeklindeki hücrelere giremiyor. Dolayısıyla bu hastalığa sahip insanlar sıtmaya doğal bağışık oluyor. Orta Afrika ve akdeniz kıyılarında (bizde özellikle hatay, adana, mersin, antalya) yaşayan insanlarda daha sık görülüyor. Günümüzde dezavantaj olsa da bu hastalık zamanında dedelerinin hayatta kalmasına sebep olmuş olabilir :)
Adam anlattigim hicbiseyi anlamamis yaa... Olum bak bizden cikar mi sorusunun bi onemi yok. Adamlar orada sektor kurmuslar(bi mafyalasma) isikcisi da orda sescisi de orda isin iyisi orda oluyo. Sen gelmissin burdan cikar mi diyosun Olmaz Oyle Sacma Sey
Hocam ruslar orta asyayi felan nasil aldi 1500 kisi oyle 80 bin kisiyi yenemez dedinizde adamlar 3 milyona yakin kisiyi yendi 100 yilda kamcatkaya vardi
Sosyal bilimlere mesafeli, umutsuz bir makine mühendisliği vakası olarak aslında hiç sevmediğimi sandığım bu alandan çok zevk aldığımı keşfettim. Tarihin, neden sonuç ilişkisi kurarak, olayların toplumlar üzerine olan etkilerini incelediğini keşke daha önce farkedebilseydim. Müfredatın yetersizliği sebebiyle içinde hiç sosyoloji, felsefe olmadan tarih görmüşüz. Tarih derslerinde resim çizen birisi olarak, sanırım “X ne zaman oldu söyle” kafası dışında bir anlatımla karşılaştığım için zevkle izliyorum bu programı. Bu seri için hepinize teşekkürler.
Gel de Cem Yılmaz’ı anma: Uçak düşer, herkes ölür, öte tarafta bazıları sorar: Biz “bizniz klas”tık biz de mi öldük? Şu garibim insanlık tarihinde “en ölmeyen biznis klas” şu an bizleriz! Bizden eskisini aslında hayal bile edemeyiz! Tabii bu durum bugün yaşadığımız, maruz bırakıldığımız kötülükleri hoş görmemizi gerektirmez ama daha sağlıklı bir perspektiften değerlendirip daha etkili önlemler alabilmemize yardımcı olacaktır. 20. yy’da bile günümüz ile kıyaslanamayacak kadar fazla açlıktan/hastalıktan/şiddetten ölüm vardı, bize düşen biraz da; Elimizdeki benzersiz olanaklarla bizden sonrakilere biraz daha iyi (ya da daha az kötü...) bir dünya bırakabilmek. Sonuçta bugünkü sorunlarımız kadar olanaklarımızı da bizlerden çok daha fazla sıkıntı çekmiş eski nesillere borçluyuz. Bu şahane program için de emek verenlere teşekkür ederim 🖖
Gemicilerin İskorbüt hastalığına bir çözümü de İngiliz Kraliyet Donanması'nda Dr.Albay Amiral Sir Thomas Gimlette bulmuştur. Gin ile Lime Cordial'i bir araya getirerek mürettabatını hem cesaretlendirmiş :) hem de C vitamini eksikliklerini gidermiş. Bahsettiğimiz karışım 'Gimlet' adıyla dünya klasik kokteylleri arasına girmiştir. Jigger Istanbul'dan sevgiler...
Hoca tüm popülist soruları göğsünde yumuşatıyor. Twitter goygoycularına, sosyal medya maymunlarına tokat gibi adeta. Hocam tarih konusunda yazılan kitaplarda ne denli objektiflik var sizce? Şahsen bir şey okurken yazanın düşüncesinden etkilenmeden tarafsız bilgiler almak istiyorum. Her videonun sonuna ya da açıklama kısmına konuyla ilgili kitap önerileri gelse keşke. Teşekkürler.
Hocam henüz 1 haftalık zorunlu ev tatilimizde, bir nevi yamaç paraşütü bir bungee-jumping edasıyla açıyorum videoyu, 3 kişilik mutlu çekirdek ailemizle. Kimseyi yanıltmayayım biz sıkıcı değiliz, siz abartı eğlencelisiniz. Tarihi sizden sabah akşam dinlerim, şu korona günlerinde aborjinleri anlatsanız bile, seviliyorsunuz bilesiniz❤👍🏻
Videoları gece uyurken açıp dinliyorum ve uykuda rüyamı tetikliyor , iyi geliyor.hocam hızlı konuştuğu için video hızını bir tık geriye alıp dinliyorum.ilker abi de dahil olunca ortam hafif çakır bir tonda akıp gidiyor , tavsiye ederim 🙂
Hoca zaten bu konunun uzmanı olmadığını belirtti, yine de izleyiciler için belirtmemde fayda var, Yersinia Pestis(Veba): Virüs değil, bakteri. Enterobacter ailesine ait.
ANTİBİYOTİĞİ bilmeden milyonlarca insan öldü.. Ne mucize şu antibiyotikler... Ama zaman ilerledikçe bakteriler bağışıklık kazandılar..30 sene sonra hiçbir işe yaramayacak.. O zaman ne olacak.Tabiki BAKTERİYOFAJ lar her zaman yanımızdalar:)
@@randomhuman5525 Tam yapay hücre diyemem ama hücrelerimiz ile ilgili çalışmalar yapılacağını düşünüyorum. Bu çalışmalar izin alınacak önce. Süper insan yaratmak için bağışıklık dengesini bozmadan virüslerin RNA larına bir kalkan görevi görecek hücre blokları! Müthiş değil mi? Yada virüs boyutunda mikroçipler virüsün yok edikmesinde etkin rol oynayabilir. Örneğin Fajların yapısını değiştirip virüslerle savaşması için kullanabiliriz.. Daha nice şeyler... Ama yapay organlar kesin üretilecektir.. Ve kanserin dünya sahnesinden çekilmesi gibi..
İlbey Ortaylı'nın videolarını x1,5 hızla izliyorum. Emrah hocanın videolarını yavaşlatarak izliyorum. hatta bazen beynim dediğini yorumlayamadan yeni bir bilgi geliyor. İşlem yoğunluğundan mavi ekrana düşmüş gibi hissediyorum
4 ปีที่แล้ว +132
29:27 Planet Earth değil, Human Planet olacaktı o belgesel.
"bilinen kitapların çoğu zaten bilinen şeylerin tekrarı; inovatif 1 şey yok içinde" Esg 35:40 (böyle yazınca da incilden pasaj gibi, veya ayet gibi oldu :)
İlker hocam şu sakal işine takılmışsınız ama on numara bir kusur örter. Çenesi ufak olan hemen bir keçi sakal ile bozuk proporsiyonu düzeltebilir. Ölmecık kemikleri ön planda olmayan çok az uzun bırakılmış bir sakal ile direkt doğal "highlight" ı yanak üstüne alabilir. Bazı çene kemikleri çok V şeklinde olabiliyor hemen bir uzun favori sakal ile onu da düzeltebiliriz. Herkes sizin gibi güzel olsa hepimiz pespembe yanaklarla gezerdik :)
hozom bu bölümün görüntüsü gözüme çok daha rahatlatıcı, güzel geldi . hocamızın geniş açıdan anlatması jestlerini daha rahat görmemizi sağlıyor. ekranda genel olarak güzel bi görüntü var geçmiş bölümlere nazaran. siz daha iyi bilirsiniz neden olduğunu ancak çok farkettiriyor.
bize ESG gibi insanlar lazım. Olmaz öyle saçma Mühendislik, Olmaz öyle saçma Antropoloji, Olmaz öyle saçma Fizik gibi her alanda eğlenceli şekilde bizi aydınlatacak fenomenlere ihtiyaç var
ESG hocam, herkesin her konuda muhakkak bir fikir sahibi(!) olduğu şu zamanda veya mekanda, sizin bilgi sahibi olmadığınız bir konuda açık yüreklilikle ve kolaylıkla "bilmiyorum" diyebilmenizi çok takdir ediyorum.
35:20 ya Yılmaz Öztuna, Fuat Köprülü gibi isimler tarih bölümü mezunu değil tarihçi ama tarihçi kimdir sorusuna hocanın verdiği cevap "Birinci elden kaynak kullanan kişidir" demişti ve öyle olduğu için bu iki şahsiyeti tarihçi sayıyoruz dimi?
Fuat Köprülüye laf ediyorsan bence direk atla köprüden reis boşuna nefes tüketme. bu videoda izlediğin kişi sadece 16. yüzyıl tarihçisi ama Genel tarih uzmanı gibi konuşuyor. sen bunlara konuş aslında
@@ermansuerkan5235 Köprülü'ye laf atmıyorum ben Köprülü'yü Türkiye'de tarihin metod ustası ve büyük bir âlim olarak görüyorum. Örnek vermek için tarihçi kimdir meselesinde adını zikrettim.
ESG hozomun "bilmiyorum demeyi bilmiyoruz" cümlesine yürekten katılmakla birlikte, bir doktorun bu cümleyi diğer meslek dallarına nazaran kolay sarf edebileceğini bir doktor olarak pek düşünmüyorum. Bilmediği konularda bilmiyorum diyebilen birisi olmaya çalışmalıyız. Ancak tıp o kadar geniş bir saha ki, uzmanlığınız sonrasında bile tek bir hastalık üzerine uzmanlaşabiliyorsunuz. Böyle bir durumda sürekli öğrenip sürekli unutarak ilerlemek durumundasınız. Sizden istenen bir bilgi, sizin belki yirmi kere okuduğunuz ama zamanla körelen ve zihninizin bir köşesinde unutulan bir bilgi olabiliyor. Peki bu konuyu daha yeni okumuş bir tıp öğrencisi şakır şakır size bu konuyu anlatırsa sizden daha mı iyi bilmiş olur? Tabiki hayır. Ikincisi, "bilmiyorum" demek ayrı, "yeteri kadar bilmiyorum" demek ayrı. "Bilmiyorum" diyebilen bir doktora (ne yazık ki ülkemizde sıklıkla) "hiç bir şey bilmeyen" bir doktor gözüyle bakılır. Çünkü unuttuğumuz şeyi kitaptan bakarak "evet hatırladım bu böyleydi" diyemeyeceğimiz bir sahadır tıp. Hasta size güvenini kaybeder, çok kolay hem de. Acilde pratisyen olarak çalıştığım nöbetlerde çocuk yaşlı demeden kalp krizinden ayağa diken batmasına, tetanozdan çamaşır suyu içilmesine kadar her şeye biz bakıyorduk. Ve öyle bir meslek ki, acil ya da değil farketmeden ezberinizdeki bilginin hemen su yüzüne çıkıp fayda vermesi sizden bekleniyor. (Eskilerin kuvve i hafıza ve kuvve i zakire dedikleri gibi). Ne yazık ki bu her zaman mümkün değil. Bir doktorun sizinle paylaştığı hatalı ya da eksik bilginin karşılığında, "bilmiyorsa niye bilmiyorum diyemiyor?" diye sormanız gayet doğal elbette. Ancak o bilginin nasıl edinildiği, nasıl korunduğu, kaç kere tekrar edilip bir zihin sürecinden geçirildiği de ayrı bir muamma. Teorik, yavaş ve ağır bir bilgi birikimini, pratik ve çok hızlı şekilde rafine haliyle sunmanız gerekiyor. Üçüncüsü, tıp her ne kadar teorik olsa da iki kere ikinin her zaman dört etmediği bir alan. Istediğiniz vakit coşamazsınız. Bir siyaset bilimci bir ülke hakkında yorum yaparken belli sebep sonuç ilişkilerine göre değerlendirip yanlış bir içtihata varsa bile "yanlış yaptım" deme lüksüne sahiptir. Ama bu bir doktor için fazlasıyla lüks ve pek tabi ölümcüldür. Bu nedenle hiç bir şey bilmeyen bir doktor gibi görünmeyecek kadar bilgili; ancak gereksiz bir cesaretle (dolayısıyla aptallıkla) her şeye karışmayacak kadar temkinli yorum yapmak mecburiyetindesiniz. Okuduğunuz için teşekkürler.
@@mustafamutlu4011 son paragrafta yazdığım gibi sayın meslektaşım. Bana göre tıp, yüzde yüz oranın az görüldüğü bir sahadır. Bu nedenle iyi bildiğim konularda bile kendimden emin ancak çok emin olmadan konuşmaya çalışırım. Yapılan çalışmalardan ve mesleki tecrübelerimden elde ettiğim bilgiyi hastalarımla paylaşırım; ancak kesinlik içeren bir ifade (hiç bir şey olmaz, kesinlikle bu böyle, yüzde yüz iyileşirsin, başka doktorun görmesine hiç gerek yok vs. vs.) kullanmaktan ziyade, "bence, benim görüşüme göre, şunu öneririm, normal şartlarda, şu an için" gibi ifadeler kullanarak hastalarımı rahatlatmaya (müsterih olun, şikayetleriniz ilerlerse ya da şu şu şikayetler olursa tekrar gelin vs.) çabalarım. Biraz laf ebeliği, demagoji yapmak işin kuralıdır. Ancak vicdan sınırlarında ve aptallığa varmamalı. Saygılarımla (şunu da ekleyeyim: bilgimin çok az olduğu konularda elimden geliyorsa konu hakkında bildiklerimi paylaşırım, fakat en son işin uzmanı bir meslektaşıma yönlendirme yaparım elbette.)
Hocam ozellikle bu programda arastirma ve okuma listeme ekledigim cok konu kitap cikti. Bir sonraki videonuza kadar bunlar beni idare eder. Bir sonrakini bekliyoruz heycanla.
İlker hocaya dünya tarihinde yaşayabileceğimiz en iyi zamanlardan birinde yaşadığımız için ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlattığı içinde ayrıca teşekkürler..!
2 günde bir program yapın da insanlar eğlensin be hazır evlere tıkılı kalmışken. YA DA daha iyi fikir: ESG aksamları twitch'ten civilization oynasın. Like'layalım.
Elindeki akilli telefonla bu yorumu yazabiliyor akşam annene istedigin yemegi yaptirabiliyor ateşin yükseldiğinde gecenin bi yarisi acile gidebiliyorsan bana geçmişi savunmayin
Bu karantina uygulamasının bir örneği de Yirmisekiz Mehmet Çelebinin Sefaretnamesinde vardı. Fransaya ilk çıktıklarında adamların kafilesini 40 gün kalede bekletiyorlardı. Çelebi reyis de kaledeki sıkılmalarını tatlı tatlı yazmış.
yıllardır söylediğim şeyin aynısını siz de söyledikçe garip bir tatmin yaşıyorum gerçekten. bugün belli başlı sorunlar elbette var ve yolumuz nereye gider onu da net olarak bilemiyoruz ama kesin olan bir şey var ki yakın bir geçmişten bu yana insanlık tarihinin gördüğün en refah çağlardan birisini yaşıyoruz. bunu reddetmek ya düz cahilliktir, ya da hipokrasidir. bu refah eski çağlara oranla öyle yüksek ki, sahip olduğumuz şeyin kıymeti bile unutuldu. temel ihtiyaçlara bu kadar kolay erişilen, sağlık, gıda, eğitim, iletişim ve ulaşım imkanlarının bu denli kolay ve zengin olduğu bir başka çağ gerçekten var da ben mi bilmiyorum? bu şımarıklık sağlıktayken hastalığı düşünememek kadar normal, ama bir o kadar da aciz bir tavırdan ibaret. o kadar rahatlar ki insanların hayata karşı tavrının temel motivasyonu bir çocuk şımarlığından ibaret hale geldi. alacaklı gibi doğuyor herkes, sanki dünya onlara hizmet etmek için varmış gibi. alamadığında ağlıyor, bulamadığında ağlıyor, her şey tam da istediği gibi olmadığı her anda ağlıyor. yani hayatta elbet isteyeceğiz ve de elde etmeye çalışacağız bir şeyleri ama hayatta istediğimiz şeyler bize vadedilmiş de almaya geldiğimizde yan çizilmiş şeyler gibi davranmak nasıl bir çocukluktur a be dostlar? istediklerimizi aramalı, belirlemeliyiz ve yoluna düşmeliyiz. o konuda da iyi olan şey şu, isteyeceğimiz birçok şeye tarihte hiç olmadığı kadar rahat erişebildiğimiz bir çağdayız. evet, eski çağlarda sizden daha iyi yaşayan 3-5 kişi olmuştur ama bugünün insanını 100 sene önceye götür %99'u daha kötü bir hayat yaşar. zombie apocalipse filmi izlerken herkesin kendisini o binlerce zombiyle savaşan tek hero gibi görmesi kadar saçma geçmişe özlem. o kalabalıkta zombiyiz hepimiz. yok ben o heroyum diyorsanız bugün olun o hero. gidin en büyük şirketleri kurun, en büyük eserleri ortaya koyun da göreyim sizi. geçmişte herkes sultan olarak falan gideceğini sanıyor. kaldı ki sultanın bile hayatı sizinkinden birçok yönüyle kötüydü ama dahası geçmişte sultan falan da olmayacaktınız arkadaşlar. bir kızı sevecektiniz, onu tarlası var diye birine vereceklerdi siz de ayazda dağ başında türkü yakacaktınız. ha seçme şansımız varsa ben sultan süleymanın hayatını yaşamaktansa gerçekten bill gates'in hayatını yaşamayı da tercih ederim. aklınız başınızdaysa siz de öyle olmalısınız. yani hayat kötü falan değil, etmeyin. evet, sizin istediğiniz gibi olmayabilir, ama kötü gerçekten değil. işine gelmeyen şeye bu kadar ucuz şekilde kötü demeyin. bireysel hayatlar özelinde hayıflanılan hemen her şeye bakıyorum üzümün sapı, armudun çöpü kıvamında şaka gibi şeyler, yapmayın.
son olarak şunu net söylüyorum, bu çağın insanı için bugünün kıymeti ancak bugünün refahı gerçekten kaybedilirse anlaşılacak. umarım iş o noktaya gelmeden ben yaşlanıp ölmüş olurum.
@@esatcanmeker4165 Neden erkenden ölüp gitme kararı aldın "Ben demiştim" demenin gururunu terkedip "O demişti" demelerini yeğleyerek avunmayi seçiyorsun? Biraz kaçak davranıyorsun gibi, olursa "demişti", olmazsa "unutun, öylesine konuşmuştum işte". Davanın arkasında dursana. Öngörülerine ve tespitlerine tamamen katılıyorum.
33:30 ve 33:50 arasında yüksek sesli kahkaha attım. "Kitap yazıyorsun, 4 satıyor." Yarıldım. Elinize sağlık İlker, Mustafa, ESG hocalarım ve tüm FLU TV ekibi, yine efsane bir içerik olmuş.
Hocam bir akademisyen olarak bu ülkeye çok fazlasınız bu ülkenin akademisyeni bile muhafazakar aynı üniversite gibi yani çok taşlanacaksınız ama siz umursamayın(Rise Of Empires hakknıda eleştiri yapan akademisyeni'de izledim) bu sistem bir gün bitecek, siz canikligille kalın :D
Hocanın bahsettiği, işçiler, azrail, Papa'nın aynı resimde olması ve kendini kırbaçlayan tarikatlar falan ingmar bergmanın olümsüz eseri the seventh seal filminde çok iyi anlatılıyor
Yanlış önerilerin zararı olmadığı söylerken şunu unutuyorsunuz: Ortalama bir insanın uzman görüşlerini dinledikten sonra aklında kalanlar en fazla 4-5 öneridir. İşe yaramayan uygulamalarla ve sokaktaki adamı ilgilendirmeyen ileri düzey bilgilerle bu kapasiteyi harcamak kolayca yapılabilen faydalı uygulamaların ve gerçekten bilinmesi gereken temel bilgilerin halkta kalıcı olmasını engellediği için zararlıdır.
esg nin dehşet akıcı ve hızlı konuşması sonucu bazen onu x0.5 hız ile dinleme gereği duymam bilgi birikimimdeki açıklarımı ve kitap okuma eksikliğimi yüzüme yüzüme vuruyor. 🙈😂
7:15 Hocam Çinden mallar ışınlanmadı ki, nasıl geldi? Malların yanına fare de gelir.. Ayrıca diğer teori pireyle bulaştı diyor ki, malların yanına pire karışması da kolay..
Kitle olarak hareket ettiğin her noktada zekâ ortalaman düşer. Ateistsin ve babanın cenaze namazındasın. Hoca dua ettikten sonra bütün cemaatin amin dediği zaman sen de amin diyorsan orada zeka ortalaman düşüyor işte. Burada konu bilinçli ya da bilinçsiz yapmak değil. Bu yaptığım doğru değil ama yine de topluma uymak için yapayım dediğin anda. İnsanları gaz odalarına götüren her nazi askeri bunun doğru olduğuna inanmıyordu...
En basit tıbbi konuda bile "ben bilmem tıp doktoru değilim" diyor. Bu linçten korkmak değil bilgeliktir. Helal olsun hocama
Hayır linçten korkmaktır korkmakta da haklıdır
Bence bu öz saygıdır
@@ahmetyalcin4376 bilmediği konu hakkında konuşan yorum yapan insanlara alışmışsınız normalini yadırgıyorsun
Bilmediğini bilmekten daha bilgece ne olabilir ki?
@@RyokNaruto addddddaaaaaaaaammmmmmmm
Bu adamin en onemli ozelligi herkesin her seyi bildigi cagda bilmiyorum diyebilmesi. Cidden buyuk tebrigi hakediyor.
İmam-ı Azam Ebu Hanife'ye adamın biri bir soru sormuş, imam: "bilmiyorum" demiş. Adam: "Nasıl bilmezsin, hazineden o kadar maaş alıyorsun!?" Ebu Hanife: "Bildiğimin maaşını alıyorum, bilmediğim için de alsam hazinede para kalmazdı."
Öyle biri yok@@sakallnureddinibrahimkonya3490
Bu platformda ilk kez bir yorum yapıyorum. Çünkü 13.16'den itibaren kısa bir Beslenme İlkeleri dersi anlatılmış, bir diyetisyen olarak bayıldım. :) C vitamini hassas bir vitamindir aynen hocamın dediği gibi o nedenle portakal sularını taze sıkıp içiniz, kaynak olarak yeşil biberinden, domatesine taze meyve sebzelerin hemen hepsini tüketebilirsiniz. Ancak günlük olarak alınması gerekir, vücutta depolanmaz. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirmek için sülfürlü bileşikleri içeren soğan, sarımsak, karnabahar, brokoli, pırasa.. tüketin. Toksik maddeleri atabilmek için su için. Ve tabağınız renkli olsun.
Tabağın renkli olması konusunda ciddi değilsiniz dimi
@@ilker6072 Tabağın içeriği renkli oldun anlamında.
@@ilker6072 Aynen kardeşim tabağını gökkuşağı yapman gerekiyor yoksa sağlık problemlerin baş gösterir ölürsün.
Kitap Önerileri, Citationlar, Referanslar:
-Panzac Daniel, La peste dans l'empire ottoman, 1700-1850
-Nühket Varlık, Plague and Empire in the Early Mediterranean World: The Ottoman Experience, 1347-1600
-Alfred Crosby, The Columbian Exchange: Biological and Cultural Consequences of 1492
-Jared Diamond, Guns, Germs and Steel
-Philippe Ariès, L'homme devant la mort
-Robert Dornton, Mesmerism and the End of the Enlightenment in France
-Jack Goldstone, "East and West in the seventeenth century: Political Crises in Stuart England, Turkey and Ming China", Comparative Studies in Society and History, 30/1 (Ocak 1988):103-142
-Wolfgang Schivelbusch, A Taste of Paradise: A Short History of Spices, Stimulants and Intoxicants
-François Billacois, Le duel dans la société française des XVIe-XVIIe siècle: essai de psychosocologie historique
*KRAL*
@@mehmetefe4224 up
gral
Adamsın
Türkçe olanları var mı ? Tüfek mikrop Çelik hariç
3 Kisinin bir konu üzerinde yapacagi en kaliteli sohbet..Hem bilgi Hem eglenceli..
İlker hocam benim bir arkadaşım da doktora almıştı, dedesiyle konuşurken artık o doktor oldu dediğimde adam üzülmüştü. Biz onu mühendislik hocası olarak yolladık şimdi hastanelerde hasta mı bakacak demişti. Aklıma o geldi siz anlatınca.
İlker umursayacağını sanmıyorum ama, bizi kendimize getirmek için mi konusunda kesinlikle katılıyorum. O kadar çok fantezi dünyamıza kaymıştık ki toplumcak hayatın bizi bir sarsması gerekti gerçekliğimizle yüzleşmemiz için. Sevgiler.
17:15 Orak hücreli anemi(sickle cell anemia): normalde yuvarlak olan kan hücrelerinin genetik bozukluk sonucu orak(hilal) şeklinde olması.
Kan hücrelerine girip çoğalan sıtma mikrobu orak şeklindeki hücrelere giremiyor. Dolayısıyla bu hastalığa sahip insanlar sıtmaya doğal bağışık oluyor.
Orta Afrika ve akdeniz kıyılarında (bizde özellikle hatay, adana, mersin, antalya) yaşayan insanlarda daha sık görülüyor. Günümüzde dezavantaj olsa da bu hastalık zamanında dedelerinin hayatta kalmasına sebep olmuş olabilir :)
Maladaptasyon adı galiba yanlış hatırlamıyorsam
İlker hocanın, ESG'ye "hocam bizden salgın çıkar mı?" diye sormasını bekledim.
Adam anlattigim hicbiseyi anlamamis yaa... Olum bak bizden cikar mi sorusunun bi onemi yok. Adamlar orada sektor kurmuslar(bi mafyalasma) isikcisi da orda sescisi de orda isin iyisi orda oluyo. Sen gelmissin burdan cikar mi diyosun Olmaz Oyle Sacma Sey
Her ülkeden çıkma ihtimali var bu tarihçi konusu değil bu arada
@@tufandagl7772 r\woooosh
Hocam ruslar orta asyayi felan nasil aldi 1500 kisi oyle 80 bin kisiyi yenemez dedinizde adamlar 3 milyona yakin kisiyi yendi 100 yilda kamcatkaya vardi
@@kuulandmore429 2 yilda degil ama, bir de orta asyaya cok gec gittiler
Sosyal bilimlere mesafeli, umutsuz bir makine mühendisliği vakası olarak aslında hiç sevmediğimi sandığım bu alandan çok zevk aldığımı keşfettim. Tarihin, neden sonuç ilişkisi kurarak, olayların toplumlar üzerine olan etkilerini incelediğini keşke daha önce farkedebilseydim. Müfredatın yetersizliği sebebiyle içinde hiç sosyoloji, felsefe olmadan tarih görmüşüz. Tarih derslerinde resim çizen birisi olarak, sanırım “X ne zaman oldu söyle” kafası dışında bir anlatımla karşılaştığım için zevkle izliyorum bu programı. Bu seri için hepinize teşekkürler.
Bir gülüşü var, kelebek görse ömrü uzar.
39:11
ilker bey sondaki espiriyi yaptı bütün dikkatimi dağıttı,abi ne kadar kokan bi espiriiii.....
Gel de Cem Yılmaz’ı anma: Uçak düşer, herkes ölür, öte tarafta bazıları sorar: Biz “bizniz klas”tık biz de mi öldük? Şu garibim insanlık tarihinde “en ölmeyen biznis klas” şu an bizleriz! Bizden eskisini aslında hayal bile edemeyiz! Tabii bu durum bugün yaşadığımız, maruz bırakıldığımız kötülükleri hoş görmemizi gerektirmez ama daha sağlıklı bir perspektiften değerlendirip daha etkili önlemler alabilmemize yardımcı olacaktır. 20. yy’da bile günümüz ile kıyaslanamayacak kadar fazla açlıktan/hastalıktan/şiddetten ölüm vardı, bize düşen biraz da; Elimizdeki benzersiz olanaklarla bizden sonrakilere biraz daha iyi (ya da daha az kötü...) bir dünya bırakabilmek. Sonuçta bugünkü sorunlarımız kadar olanaklarımızı da bizlerden çok daha fazla sıkıntı çekmiş eski nesillere borçluyuz. Bu şahane program için de emek verenlere teşekkür ederim 🖖
Bir şahane program daha vardı, Devrim Fuat ve Barkın i izlediğimiz. Şimdi basa sarıp sarıp izliyoruz
Fuat abi tavsiye kitabini okudum(MArk Manson) Tesekkurler
Belki izlediğim en keyifli program oldu. Teşekkürler ESG, teşekkürler İC, teşekkürler MS...
Gemicilerin İskorbüt hastalığına bir çözümü de İngiliz Kraliyet Donanması'nda Dr.Albay Amiral Sir Thomas Gimlette bulmuştur. Gin ile Lime Cordial'i bir araya getirerek mürettabatını hem cesaretlendirmiş :) hem de C vitamini eksikliklerini gidermiş. Bahsettiğimiz karışım 'Gimlet' adıyla dünya klasik kokteylleri arasına girmiştir. Jigger Istanbul'dan sevgiler...
Çok güldüm gerçekten, en eğlencelisi bu olabilir. Hem güldürüp hem düşündürmek bu olsa gerek. Lütfen devamı gelsin. Teşekkürler.
Köydeyim burada normal internet yok. Tasarruf için maalesef 144p de izliyorum hozomuzu. Flu tvden dev hizmet abonelere ek internet paketi istiyoruz :)
Normalde vidyolar yavaş geldiği için 1.25 te izliyordum Emrah Safa hocaya olmadı çok bilgi veriyor ve hızlı veriyor:)
Hoca tüm popülist soruları göğsünde yumuşatıyor. Twitter goygoycularına, sosyal medya maymunlarına tokat gibi adeta. Hocam tarih konusunda yazılan kitaplarda ne denli objektiflik var sizce? Şahsen bir şey okurken yazanın düşüncesinden etkilenmeden tarafsız bilgiler almak istiyorum. Her videonun sonuna ya da açıklama kısmına konuyla ilgili kitap önerileri gelse keşke. Teşekkürler.
Adam kaç kere değindi bu konuya hala mı soruyorsunuz :)))
Flu Tv, evde hastalıktan korunanların akıl sağlığını koruduğu kanal. Teşekkür ediyoruz ve mümkünse devam etmenizi diliyoruz. Sağlıklı günler.
28:55 esg'nin tarih ve strateji icerikli oyunlari inceledigi bir video merakla bekliyorum.
ck2
İncelemenin yanında bir de oynasa ne zevkli olur izlemesi :)
@Furkan Çoban hoi4
Kısaca tüm Paradox oyunları + Civ serisi güzel olurdu
Hocam henüz 1 haftalık zorunlu ev tatilimizde, bir nevi yamaç paraşütü bir bungee-jumping edasıyla açıyorum videoyu, 3 kişilik mutlu çekirdek ailemizle. Kimseyi yanıltmayayım biz sıkıcı değiliz, siz abartı eğlencelisiniz. Tarihi sizden sabah akşam dinlerim, şu korona günlerinde aborjinleri anlatsanız bile, seviliyorsunuz bilesiniz❤👍🏻
taking for granted: değerini bilmemek anlamında da kullanılır, ek olarak bulunsun
Videoları gece uyurken açıp dinliyorum ve uykuda rüyamı tetikliyor , iyi geliyor.hocam hızlı konuştuğu için video hızını bir tık geriye alıp dinliyorum.ilker abi de dahil olunca ortam hafif çakır bir tonda akıp gidiyor , tavsiye ederim 🙂
Hoca zaten bu konunun uzmanı olmadığını belirtti, yine de izleyiciler için belirtmemde fayda var,
Yersinia Pestis(Veba): Virüs değil, bakteri. Enterobacter ailesine ait.
Boş yapma kimse bi bok anlamıyo
@@irethoronar34 üff ne seviyesiz bir cevap keşke zahmet edip yazmasaydınız
ANTİBİYOTİĞİ bilmeden milyonlarca insan öldü.. Ne mucize şu antibiyotikler... Ama zaman ilerledikçe bakteriler bağışıklık kazandılar..30 sene sonra hiçbir işe yaramayacak.. O zaman ne olacak.Tabiki BAKTERİYOFAJ lar her zaman yanımızdalar:)
@@randomhuman5525 Tam yapay hücre diyemem ama hücrelerimiz ile ilgili çalışmalar yapılacağını düşünüyorum. Bu çalışmalar izin alınacak önce. Süper insan yaratmak için bağışıklık dengesini bozmadan virüslerin RNA larına bir kalkan görevi görecek hücre blokları! Müthiş değil mi? Yada virüs boyutunda mikroçipler virüsün yok edikmesinde etkin rol oynayabilir. Örneğin Fajların yapısını değiştirip virüslerle savaşması için kullanabiliriz.. Daha nice şeyler... Ama yapay organlar kesin üretilecektir.. Ve kanserin dünya sahnesinden çekilmesi gibi..
İnşallah dostum. Bana sorarsan bu virüs ilerisi için bir tetikleyici olabilir.
Sabaha kadar anlatsa dinlerim, o derece...
16:13 insan aklı her daim rasyonel izlekte yol almaz - yalın Alpay
İlbey Ortaylı'nın videolarını x1,5 hızla izliyorum. Emrah hocanın videolarını yavaşlatarak izliyorum. hatta bazen beynim dediğini yorumlayamadan yeni bir bilgi geliyor. İşlem yoğunluğundan mavi ekrana düşmüş gibi hissediyorum
29:27 Planet Earth değil, Human Planet olacaktı o belgesel.
ahhh evet ya simdi izliyorum o degilmis. Neyse bu da guzel belgesel ;)
@@flu ESG ve Oytun Erbaş'la birlikte 'Olmaz Öyle Saçma Tıp Tarihi' diye özel bir bölümümüz yok mu korona için 😶
@@yasinalptekin7257 coronayla ilgili video yüklendi 1 ay önce sanmıyorum bir daha konusacaklarını
Dogru la ESG yi anlamaya calismaktan kimsenin aklina dahi gelmemis. Nasil yakaladin birader?
O belgeselin bir bölümünde insanlar yarasa avlayıp yiyordi. Ama boyle hayvan gibi yarasalar. Şimdi de yayınlasınlar bakalım :)
"bilinen kitapların çoğu zaten bilinen şeylerin tekrarı; inovatif 1 şey yok içinde" Esg 35:40
(böyle yazınca da incilden pasaj gibi, veya ayet gibi oldu :)
Hozomun bahsettiği 4 tane "şey" (humor) black bile (siyah safra), yellow bile (sarı safra), phlegm(balgam) ve blood'dır (kan)
İlker hocam şu sakal işine takılmışsınız ama on numara bir kusur örter. Çenesi ufak olan hemen bir keçi sakal ile bozuk proporsiyonu düzeltebilir. Ölmecık kemikleri ön planda olmayan çok az uzun bırakılmış bir sakal ile direkt doğal "highlight" ı yanak üstüne alabilir. Bazı çene kemikleri çok V şeklinde olabiliyor hemen bir uzun favori sakal ile onu da düzeltebiliriz. Herkes sizin gibi güzel olsa hepimiz pespembe yanaklarla gezerdik :)
Hep uzulurdum Ilber Ortayli ile Celal Sengor ölurse ne yapicagiz. Su anda bir alternativ buldum😉
hozom bu bölümün görüntüsü gözüme çok daha rahatlatıcı, güzel geldi . hocamızın geniş açıdan anlatması jestlerini daha rahat görmemizi sağlıyor. ekranda genel olarak güzel bi görüntü var geçmiş bölümlere nazaran. siz daha iyi bilirsiniz neden olduğunu ancak çok farkettiriyor.
"Ola bilirdir her halde" - ESG
bize ESG gibi insanlar lazım. Olmaz öyle saçma Mühendislik, Olmaz öyle saçma Antropoloji, Olmaz öyle saçma Fizik gibi her alanda eğlenceli şekilde bizi aydınlatacak fenomenlere ihtiyaç var
taking for granted: hep olacakmış sanmak, elinde olanın değerini bilmemek (olduğu gibi kabul etmek değil.) Bölüm güzel ama!
ESG hocam, herkesin her konuda muhakkak bir fikir sahibi(!) olduğu şu zamanda veya mekanda, sizin bilgi sahibi olmadığınız bir konuda açık yüreklilikle ve kolaylıkla "bilmiyorum" diyebilmenizi çok takdir ediyorum.
35:20 ya Yılmaz Öztuna, Fuat Köprülü gibi isimler tarih bölümü mezunu değil tarihçi ama tarihçi kimdir sorusuna hocanın verdiği cevap "Birinci elden kaynak kullanan kişidir" demişti ve öyle olduğu için bu iki şahsiyeti tarihçi sayıyoruz dimi?
Evet, birincil kaynağa ulaşan ve metodolojiyi doğru bir şekilde kullanan bir araştırmacı o çalışma alanınının tarihçisi olabilir diye anladım bende
Fuat Köprülüye laf ediyorsan bence direk atla köprüden reis boşuna nefes tüketme. bu videoda izlediğin kişi sadece 16. yüzyıl tarihçisi ama Genel tarih uzmanı gibi konuşuyor. sen bunlara konuş aslında
@@ermansuerkan5235 Köprülü'ye laf atmıyorum ben Köprülü'yü Türkiye'de tarihin metod ustası ve büyük bir âlim olarak görüyorum. Örnek vermek için tarihçi kimdir meselesinde adını zikrettim.
Yeni tarzı çok beğendim. Daha uzun ve az kesilmiş olması samimiyeti arttırmış.
ESG hozomun "bilmiyorum demeyi bilmiyoruz" cümlesine yürekten katılmakla birlikte, bir doktorun bu cümleyi diğer meslek dallarına nazaran kolay sarf edebileceğini bir doktor olarak pek düşünmüyorum.
Bilmediği konularda bilmiyorum diyebilen birisi olmaya çalışmalıyız. Ancak tıp o kadar geniş bir saha ki, uzmanlığınız sonrasında bile tek bir hastalık üzerine uzmanlaşabiliyorsunuz. Böyle bir durumda sürekli öğrenip sürekli unutarak ilerlemek durumundasınız. Sizden istenen bir bilgi, sizin belki yirmi kere okuduğunuz ama zamanla körelen ve zihninizin bir köşesinde unutulan bir bilgi olabiliyor. Peki bu konuyu daha yeni okumuş bir tıp öğrencisi şakır şakır size bu konuyu anlatırsa sizden daha mı iyi bilmiş olur? Tabiki hayır.
Ikincisi, "bilmiyorum" demek ayrı, "yeteri kadar bilmiyorum" demek ayrı. "Bilmiyorum" diyebilen bir doktora (ne yazık ki ülkemizde sıklıkla) "hiç bir şey bilmeyen" bir doktor gözüyle bakılır. Çünkü unuttuğumuz şeyi kitaptan bakarak "evet hatırladım bu böyleydi" diyemeyeceğimiz bir sahadır tıp. Hasta size güvenini kaybeder, çok kolay hem de.
Acilde pratisyen olarak çalıştığım nöbetlerde çocuk yaşlı demeden kalp krizinden ayağa diken batmasına, tetanozdan çamaşır suyu içilmesine kadar her şeye biz bakıyorduk. Ve öyle bir meslek ki, acil ya da değil farketmeden ezberinizdeki bilginin hemen su yüzüne çıkıp fayda vermesi sizden bekleniyor. (Eskilerin kuvve i hafıza ve kuvve i zakire dedikleri gibi). Ne yazık ki bu her zaman mümkün değil. Bir doktorun sizinle paylaştığı hatalı ya da eksik bilginin karşılığında, "bilmiyorsa niye bilmiyorum diyemiyor?" diye sormanız gayet doğal elbette. Ancak o bilginin nasıl edinildiği, nasıl korunduğu, kaç kere tekrar edilip bir zihin sürecinden geçirildiği de ayrı bir muamma. Teorik, yavaş ve ağır bir bilgi birikimini, pratik ve çok hızlı şekilde rafine haliyle sunmanız gerekiyor.
Üçüncüsü, tıp her ne kadar teorik olsa da iki kere ikinin her zaman dört etmediği bir alan. Istediğiniz vakit coşamazsınız. Bir siyaset bilimci bir ülke hakkında yorum yaparken belli sebep sonuç ilişkilerine göre değerlendirip yanlış bir içtihata varsa bile "yanlış yaptım" deme lüksüne sahiptir. Ama bu bir doktor için fazlasıyla lüks ve pek tabi ölümcüldür. Bu nedenle hiç bir şey bilmeyen bir doktor gibi görünmeyecek kadar bilgili; ancak gereksiz bir cesaretle (dolayısıyla aptallıkla) her şeye karışmayacak kadar temkinli yorum yapmak mecburiyetindesiniz.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Bir tıp öğrencisi olarak soruyorum , sizin bu "bilmiyorum" konusunda yorumunuz ve izlediginiz yol nedir
@@mustafamutlu4011 son paragrafta yazdığım gibi sayın meslektaşım. Bana göre tıp, yüzde yüz oranın az görüldüğü bir sahadır. Bu nedenle iyi bildiğim konularda bile kendimden emin ancak çok emin olmadan konuşmaya çalışırım. Yapılan çalışmalardan ve mesleki tecrübelerimden elde ettiğim bilgiyi hastalarımla paylaşırım; ancak kesinlik içeren bir ifade (hiç bir şey olmaz, kesinlikle bu böyle, yüzde yüz iyileşirsin, başka doktorun görmesine hiç gerek yok vs. vs.) kullanmaktan ziyade, "bence, benim görüşüme göre, şunu öneririm, normal şartlarda, şu an için" gibi ifadeler kullanarak hastalarımı rahatlatmaya (müsterih olun, şikayetleriniz ilerlerse ya da şu şu şikayetler olursa tekrar gelin vs.) çabalarım.
Biraz laf ebeliği, demagoji yapmak işin kuralıdır. Ancak vicdan sınırlarında ve aptallığa varmamalı.
Saygılarımla
(şunu da ekleyeyim: bilgimin çok az olduğu konularda elimden geliyorsa konu hakkında bildiklerimi paylaşırım, fakat en son işin uzmanı bir meslektaşıma yönlendirme yaparım elbette.)
Hocam videonun sonuna doğru tarihin sayılardan ibaret olmayacağını çok güzel anlatmışsınız. Teşekkürlerr
"Çok satanlarda bu hafta: 9 kopyayla "Bunu Herkes Bilir""
Hocam ozellikle bu programda arastirma ve okuma listeme ekledigim cok konu kitap cikti. Bir sonraki videonuza kadar bunlar beni idare eder. Bir sonrakini bekliyoruz heycanla.
Oytun Erbaş’ı türk televizyonlarına siz musallat ettiniz. Onun için Emrah Safa Gürkan’ın olduğu daha fazla yeni video istiyoruz ))
yok ya evvelden sinan cananla falan teke tek'e vs çıkıyordu
Oytun onceden de cok cikiyordu medyatik biri
Hayır sen Oytunu yeni tanıdın.
@@ahmttha yazık diyelim.o zaman
İlker hocaya dünya tarihinde yaşayabileceğimiz en iyi zamanlardan birinde yaşadığımız için ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlattığı içinde ayrıca teşekkürler..!
hozom hem insandan insana bulaşmıyordu dediniz, hem de ilk kez kefe'de moğollar mancınıkla vebalı adam attılar dediniz.
Canlı insandan bulaşmıyor demek istemiştir
Bagimlilik yapiyosunuz. Uyumunuz harika
3:09 Ah be! Kitabın değil de bir sonra ki programın adı olacağını nereden bilebilirdiniz ki.
6 ayda bir gelip izliyorum bu harika videoları
2 günde bir program yapın da insanlar eğlensin be hazır evlere tıkılı kalmışken. YA DA daha iyi fikir: ESG aksamları twitch'ten civilization oynasın. Like'layalım.
Renk seçimi ve uyumu muhteşem.
Hocalarımız sayesinde kelime haznemi genişletiyorum.
4:14 "Şey" savaş demekmiş.
ESG nin konusma hizina izledikce alisiyorsun ve sonra normal geliyor
Bu sefer baska birini dinlediginde cok yavas geliyo🤘😉
4:11 Şey: Silah olması gerekmez mi?
Karşılığını alabilir misiniz bilemem ama son dönem yapılmış en iyi şey bu programlar.
Ani baskınla video atıldı. Muhtemelen ihtilal oldu.
Hocam, keyifle izliyorum. Arada kullanıp altta bilgi olarak geçtiğiniz şeyleri not alarak izliyorum. Emeğinize sağlık.
Sakalı kestim. Sette görev almaya hazırım.
Trendlere girmişler vay be duygulandım sanki çocuğum başarılı oldu😢👏😍
20:22 sesli güldüm, hozom yine gelişine vurmuş :D
abi sen deyince gittim bi danse macabre dinledim içim açıldı valla oğlum gidin dinleyin oh mis 🔥
ESG: Erkek kaydetmiyo Tayland'tan aldım
Bilgiler mükemmel konsolide ediliyor. Müthiş.
"Geçmiş güzel olsa biz tarihçiler makinesini yapar gideriz ama kimse gitmek istemiyor"
Günümüz 10 kat daha beter.
Elindeki akilli telefonla bu yorumu yazabiliyor akşam annene istedigin yemegi yaptirabiliyor ateşin yükseldiğinde gecenin bi yarisi acile gidebiliyorsan bana geçmişi savunmayin
@@seckinercan1834 Olsun daha güzel atmosfer vardı.
@@umutsapmaz7790 siz romantikler cidden ilginç insanlarsınız ya
@@catnhood8609 Romantizmi bitirdiler.
Çok keyifli bir videoydu, teşekkür ederiz....
"Sanki bir spice girls klibi içindeymiş gibi yaşamak bize nasip oldu" ESG, 2020 shsjsndbrdnfdh
Spice Girls'ü hatırlayanlara selam olsun :)
iki haftadır 2 milyon şey okudum izledim en aklı basında konusma
29:23 hocanın bahsettiği belgesel Human Planet.
Bu karantina uygulamasının bir örneği de Yirmisekiz Mehmet Çelebinin Sefaretnamesinde vardı. Fransaya ilk çıktıklarında adamların kafilesini 40 gün kalede bekletiyorlardı. Çelebi reyis de kaledeki sıkılmalarını tatlı tatlı yazmış.
Hocam sizi tekrar görmemiz için tekrar virüs mü lazım :(
eve kapandığımız şu günlerde 39 dakikalık video atmak nasıl bir krallıktır.
16:15-16:30 arası kendi hızının bile önüne geçiyor
yıllardır söylediğim şeyin aynısını siz de söyledikçe garip bir tatmin yaşıyorum gerçekten. bugün belli başlı sorunlar elbette var ve yolumuz nereye gider onu da net olarak bilemiyoruz ama kesin olan bir şey var ki yakın bir geçmişten bu yana insanlık tarihinin gördüğün en refah çağlardan birisini yaşıyoruz. bunu reddetmek ya düz cahilliktir, ya da hipokrasidir. bu refah eski çağlara oranla öyle yüksek ki, sahip olduğumuz şeyin kıymeti bile unutuldu. temel ihtiyaçlara bu kadar kolay erişilen, sağlık, gıda, eğitim, iletişim ve ulaşım imkanlarının bu denli kolay ve zengin olduğu bir başka çağ gerçekten var da ben mi bilmiyorum? bu şımarıklık sağlıktayken hastalığı düşünememek kadar normal, ama bir o kadar da aciz bir tavırdan ibaret. o kadar rahatlar ki insanların hayata karşı tavrının temel motivasyonu bir çocuk şımarlığından ibaret hale geldi. alacaklı gibi doğuyor herkes, sanki dünya onlara hizmet etmek için varmış gibi. alamadığında ağlıyor, bulamadığında ağlıyor, her şey tam da istediği gibi olmadığı her anda ağlıyor. yani hayatta elbet isteyeceğiz ve de elde etmeye çalışacağız bir şeyleri ama hayatta istediğimiz şeyler bize vadedilmiş de almaya geldiğimizde yan çizilmiş şeyler gibi davranmak nasıl bir çocukluktur a be dostlar? istediklerimizi aramalı, belirlemeliyiz ve yoluna düşmeliyiz. o konuda da iyi olan şey şu, isteyeceğimiz birçok şeye tarihte hiç olmadığı kadar rahat erişebildiğimiz bir çağdayız. evet, eski çağlarda sizden daha iyi yaşayan 3-5 kişi olmuştur ama bugünün insanını 100 sene önceye götür %99'u daha kötü bir hayat yaşar. zombie apocalipse filmi izlerken herkesin kendisini o binlerce zombiyle savaşan tek hero gibi görmesi kadar saçma geçmişe özlem. o kalabalıkta zombiyiz hepimiz. yok ben o heroyum diyorsanız bugün olun o hero. gidin en büyük şirketleri kurun, en büyük eserleri ortaya koyun da göreyim sizi. geçmişte herkes sultan olarak falan gideceğini sanıyor. kaldı ki sultanın bile hayatı sizinkinden birçok yönüyle kötüydü ama dahası geçmişte sultan falan da olmayacaktınız arkadaşlar. bir kızı sevecektiniz, onu tarlası var diye birine vereceklerdi siz de ayazda dağ başında türkü yakacaktınız. ha seçme şansımız varsa ben sultan süleymanın hayatını yaşamaktansa gerçekten bill gates'in hayatını yaşamayı da tercih ederim. aklınız başınızdaysa siz de öyle olmalısınız. yani hayat kötü falan değil, etmeyin. evet, sizin istediğiniz gibi olmayabilir, ama kötü gerçekten değil. işine gelmeyen şeye bu kadar ucuz şekilde kötü demeyin. bireysel hayatlar özelinde hayıflanılan hemen her şeye bakıyorum üzümün sapı, armudun çöpü kıvamında şaka gibi şeyler, yapmayın.
son olarak şunu net söylüyorum, bu çağın insanı için bugünün kıymeti ancak bugünün refahı gerçekten kaybedilirse anlaşılacak. umarım iş o noktaya gelmeden ben yaşlanıp ölmüş olurum.
@@esatcanmeker4165
Neden erkenden ölüp gitme kararı aldın "Ben demiştim" demenin gururunu terkedip "O demişti" demelerini yeğleyerek avunmayi seçiyorsun? Biraz kaçak davranıyorsun gibi, olursa "demişti", olmazsa "unutun, öylesine konuşmuştum işte". Davanın arkasında dursana.
Öngörülerine ve tespitlerine tamamen katılıyorum.
Malum hekimin "Türk geni" ifadesini kullanmamış olması attığı palavrayı meşru hâle getirmiyor. Güya ağır geçirmezmişiz de bilmem ne.
33:30 ve 33:50 arasında yüksek sesli kahkaha attım. "Kitap yazıyorsun, 4 satıyor." Yarıldım. Elinize sağlık İlker, Mustafa, ESG hocalarım ve tüm FLU TV ekibi, yine efsane bir içerik olmuş.
Mr. Mirkhan Yapıcı eleştiri dediği eleştiriyi yapan kim acaba? Biraz baktım ama kim olduğunu bulamadım
6:44 deki tarikatlari Bergman'in the seventh seal filminde gorebilirsiniz.
Gördük
Hocam bir akademisyen olarak bu ülkeye çok fazlasınız bu ülkenin akademisyeni bile muhafazakar aynı üniversite gibi yani çok taşlanacaksınız ama siz umursamayın(Rise Of Empires hakknıda eleştiri yapan akademisyeni'de izledim) bu sistem bir gün bitecek, siz canikligille kalın :D
29:27 Hocam sanirim "Planet Earth" degil "Human Planet" bahsettiginiz belgeselin adi.
Sam White, Osmanlı'da İsyan İklimi adlı kitabı tavsiye ederim arkadaşlar.
Hocanın bahsettiği, işçiler, azrail, Papa'nın aynı resimde olması ve kendini kırbaçlayan tarikatlar falan ingmar bergmanın olümsüz eseri the seventh seal filminde çok iyi anlatılıyor
Hayatım boyunca izlediğim en iyi filmdi
Hocam Flutvde çok iyiymişsiniz.❤😿
3:11 bunu da mi bilmiyorsun artık başka kanaldaki formatının adı oldu........
Hocam lütfen podcast şeklinde yayınlayın bu programları.
32:45 hoca kimden bahsediyor
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil
@@MAkkus-qo4gr teşekkürler
@M. Akkuş teşekkürler
Abi bir insanın muhabbeti bu kadar mı güzel olabilir ya :)
S: Hocam bu salgın nasıl biter?
C: Karakolda biter. :))
İyi ki varsınız sayın ESG😇🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Teşekkür ederim ✌🏻
Yanlış önerilerin zararı olmadığı söylerken şunu unutuyorsunuz: Ortalama bir insanın uzman görüşlerini dinledikten sonra aklında kalanlar en fazla 4-5 öneridir. İşe yaramayan uygulamalarla ve sokaktaki adamı ilgilendirmeyen ileri düzey bilgilerle bu kapasiteyi harcamak kolayca yapılabilen faydalı uygulamaların ve gerçekten bilinmesi gereken temel bilgilerin halkta kalıcı olmasını engellediği için zararlıdır.
Oynatma hızı 0,75x süper. Bilgi kaçırmamak için doğru hızı seçin :)
Ama hiç kayla alınmayacak bi aşkollü adama dönüşüyomuş 😂😂😂
11:50 "Türklere daha büyük resim falan deme şimdi"
esg nin dehşet akıcı ve hızlı konuşması sonucu bazen onu x0.5 hız ile dinleme gereği duymam bilgi birikimimdeki açıklarımı ve kitap okuma eksikliğimi yüzüme yüzüme vuruyor. 🙈😂
"Napolyon'un Düğmeleri" herkesin okumasını öneririm.
Hayattaki en büyük başarım bu videoları 2x izleyip anlayabilmemdir.
7:15 Hocam Çinden mallar ışınlanmadı ki, nasıl geldi? Malların yanına fare de gelir.. Ayrıca diğer teori pireyle bulaştı diyor ki, malların yanına pire karışması da kolay..
Emrah hocam sizinle aynı okulda olan ama farklı bölümden bir öğrenciyim, gizli hayranınızım ^_^
Like a bastığım an
"Toplumların ortalaması çok gerizekalıdır"
Kesinlikle
biz de o toplumdayız yalnız. yani bizim gerizekalı olma ihtimalimiz de %90.
Kitle olarak hareket ettiğin her noktada zekâ ortalaman düşer. Ateistsin ve babanın cenaze namazındasın. Hoca dua ettikten sonra bütün cemaatin amin dediği zaman sen de amin diyorsan orada zeka ortalaman düşüyor işte. Burada konu bilinçli ya da bilinçsiz yapmak değil. Bu yaptığım doğru değil ama yine de topluma uymak için yapayım dediğin anda. İnsanları gaz odalarına götüren her nazi askeri bunun doğru olduğuna inanmıyordu...
Pek katılamıyorum, çünkü isveç’in ortalamasıyla türkiye’nin ortalamasını kıyaslamak komik sonuçlar çıkarabilir.
@@halilburakcetinkaya4282 bu refah ve eğitim le mi alakalı yoksa zekayla mi bi de çoğu kişi halkin aptal oluğunu düşünüyorsa bu kadar aptal niye var
Emeğiniz için çok teşekkürler.
Esg'nin meşhur telefonu... bilen bilir o telefonun erkek kaydetmediğini :d
Hocam siz hayatı çözmüşsünüz, salgını kafaya takmaya yeltendigim an açıyorum programı moral buluyorum. Teşekkürler.