Tolstoy'un yaşadıklarını aynen yaşadım,hayatın anlamını çok sorguladım.Sonuçta bir bilinç var olduğunu ve bunun kendi kendine olamayacağını idrak edip bir yaratan var diyerek teslimiyet yaşadım,bir sınavda olduğumuzu düşünüp,amacımızın mutlak iyiliğe varmak olduğu sonucuna vardım ve hayatımı buna göre şekillendirip büyük bir huzur buldum.
ama yanlışdasın.insanda doğarken bilinç felan yok.bilinci sonradan maddi dünyadan zamanla ve temasla kazanır.İNSANIN BİLİNCİ YAŞAMINI BELİRLEMEZ.AMA YAŞAMI BİLİNCİNİ BELİRLER.k.marks.
Merhabalar yıllardır hayatın anlamını aradım ve yaşadığımı hiç hissedemedim şuan büyük bir boşluk içindeyim psikologlara para yetiştiremiyorum sizin gibi tecrübeli insanların bana anlatacakları benim için önemli olabilir sağlıklı kalın.
@@filozofsn.3726 Kime göre, neye göre? Boş levha olan sizsiniz. Ben ve bir cok filozof buna katılmıyoruz o zaman yeni dünyaya gelen bebek nasıl meme emeceğini bilebilir?
"Asla unutmayın ki önemli olan tek an 'şimdi' dir. En önemli an şu andır. Çünkü geçmişe ve geleceğe sözümüz geçmez. İnsana en gerekli olan kişi ise o an yanında olan kişidir. Çünkü kimin kime ihtiyacı olacağı hiçbir zaman bilinmez. İnsanın en önemli uğraşı ise o an yanındaki kişiye yapacağı iyiliktir. Çünkü, insanın yeryüzüne gönderiliş amacı budur!" Tolstoy / İnsan Neyle Yaşar
cok dogru demissiniz, hayat su andir, su an birseyler degisturebiliriz, su an topluma ve bunun ile kendimize yararli olabilir,mutlu oluruz. anlayan bilir. ego bambaska birseydir, bu ise sevgidir,saygilar😀
Tolstoy "insan ne ile yaşar" tavsiye ederim. Tolstoy benim hayatımda tanıdığım en gerçek yazardır. Benim için onun kitaplarının yeri her zaman başkadır. Tolstoy'a yakışır bir video olmuş. Çok teşekkür ederim.
Ömer Hocam, ben henüz 33 yaşındayım ve öyle geniş bir hayat tecrübem de yok ama kendimi gözlemleyerek şu sonucu çıkardım ki, kendimi en iyi hissettiğim anlar etrafımdaki insanlara iyilik yaptığım/faydalı olduğum anlar. Belki bu klişe olacak ama sokakta yürürken gördüğüm belediye çalışanlarına gülümseyerek 'kolay gelsin' demek de iyiliğin bir çeşidi ve bu bile kendimi iyi hissetmeme sebep oluyor. Kısacası bana göre hayatın anlamı insanlara iyilik yapmak ve faydalı olmak. Gerisi fasa fiso.
Ben de sizin gibi düşünenlerdenim, fakat bazı insanlar bu iyi niyeti fark edince sonuna kadar kullanıyor, hem yakınınızdakiler hem uzaktakiler, fark etmez. Nasılsa bu iyi niyetli, benim kötü niyetimi anlayamaz diye düşünüyor, ve ağlarını örüyor. Kısa süre önce şöyle birşey yaşadım, kızımın iyi kalpli, masum, mağdur bir arkadaşı vardı, kocasından zulüm görüyordu, bizden başka gideceği yer yoktu, biz bunu eve aldık, kendi kızımız gibi davrandık, ben hergün Kur'an ve dualar okudum, gönülden, içten dualar ettim, acıdım, oysa o kötü planlarını yürütmeye başlamış, bu kişi o kadar kötü birşey yaptı ki, söylemeye dilim varmaz, fark edemeseydik ne aile kalacaktı, ne de çocuklarımın hayatı.Dün arkadaşımla buluştum, ona bile söyleyemedim.Malesef şu zamanda iyi insanlara, aman bu ne kadar iyi demiyolar, bunu nasıl kullana biliriz diye düşünüyolar, Polyanna olmak hiç birşey kazandırmıyo ne yazık ki. Artık eve arkadaş almıyorum, geç akıllanmak çok şey kaybettirdi bana, hayatta hata yapmadan önce, hata yapanların hayatlarından ders almalıyız.Babama bir bardak çay ısmarlayıp, elinden bir daire aldılar, insanlara karşı çok dikkatli olmalıyız, ben bunu çok geç öğrendim,siz de çok iyi bir insansınız, anladığım kadarı ile, kendinize dikkat edin.🌹
Hayatın anlamının sadece insanlara, hayvanlara yardım etmek olduğunu düşünmüyorum, bu mutluluğun sırrı olabilir, anlam başka birşey, sorulara cevap, anlamsız gelen birçok şeye cevap...
@@sonsuzlukyolcusu.7895 HAYATIN ANLAMI KUR'ANDA BİLDİRİLMİŞ. İsteyen okur ve inanır, isteyen iman getirmez ve inkar eder... anlamı başka yerlerde arar...
Tolstoy çok çekici, gerçek bir yazar. Belki de erdemli ve çok bilgili bir öğretmen; insan, insanoğlu. Çok umutsuz, çok zor günlerde hayatın anlamını nerdeyse kaybettiğim zamanlarda ne yapmışımdır diye düşünüyorum. Çok yalnızsam, gökyüzünü hatırlayıp gökyüzüne bakmışımdır ve beni çok rahatlatmıştır. Dostlar, diğer insanlar onları aramışımdır ve hemen sıcacık bir dünya kuruluvermiştir. Dünya sırlarla dolu ve çok az şey biliyoruz. Arada yalpalamamak, bir boşluğa düşmemek olanaksız elbette. Tolstoy gibi herşeye rağmen, evinden 82 yaşında kaçması, umutla arayışta olmanın doğru olduğunu gösteriyor.
ALTAN CENGİZ BEYEFENDİ ÇOK ZOR ÇOK UMUTSUZ ZAMANLARDA VE HER ZAMAN TANRIYI HATIRLADINIZ MI ALLAH 'IN KITABI 'NI KUR-AN ANLAMINI HIC DEFALARCA OKUDUNUZ MU
@@aysealtner7414 Ben defalarca okudum yıllarca hep Allahtan ümit ettim ona inanmaya anmaya dualara devam ettim gözümü açmasaydım ölüyordum insan sadece kendine inanmalı gerisi hikaye
@@soledad5110 Kadınlar ya da aşk çok önemli elbette. Sevmek ve sevilmek de çok önemli şüphesiz. Sevgisiz ve sevmeden de mutlu olunamaz gibi. Tolstoy mutluluğu yakalayamadı mı pek emin değilim. Mutluluk hayatın tamamına mı ait bir dönem, küçük küçük parçacıklardan oluşan süreçler mi... Tolstoy mutlu olmasa kitap yazamazdı gibi geliyor bana, en azından kitapları yazarken mutlu olmuştur. Sanki mutlu olmasa, kitaplarının gelirlerini çiftçilere bağışlamayı da düşünemezdi gibi de geliyor. Elbette haklısınız, bilgili, modern, akıllı, sempatik, uyumlu, becerikli, sevgi dolu kadınlar mutluluk verir ve üretir.
Nicin dunyaya geldik gayemiz ne olmalı nereye diecegiz diyerek dusünmeye sevk edilmis olan Tolstoy Musluman olduktan sonra hayatın anlamini bulunca ha işte bu dedi ve huzurla yaşamaya başladı
Bana bu duygu 30dan sonra geldi. Her şey anlamını yitirdi. Hiçbir şey yapamaz oldum. İttire kaktıra bir iki girişimim oldu ama çok sürmedi vazgeçişim. Hemen her şeye karşı motivasyonum nerdeyse sıfırdı. Kafamın içinde bir ışığın yanmasıyla sönmesi bir oluyordu. İsteklerim taleplerim saman alevi gibi. Ama bendeki anlam krizi sahip olduklarımın ya da yaptıklarımın eninde sonunda kötüye gidecek olmasıyla ilgiliydi. Her şey tükenir her şey biter. Ne kadar başarırsan başar sonu başarısızlık. Ne kadar çalışırsan çalış sonu hayal kırıklığı yorgunluk veya hastalık. Her güzel şeyin ardından gelen mutlaka hüzün ve keder. Her güzel şeyin sonu varsa ne diye uğraşalım? Ne için yorulalım? Gerçekten kendini yormaya değen şey nedir bu dünyada? Allah korusun hiç yoğun bir açlık veya hastalık çekmedim. Ama az az da olsa çektim bu sıkıntıları. Belki çok açlık ve yokluk içinde olsam anlam krizine girmezdim bilemiyorum. Yani en nihayetinde karnımı doyurmak için kalkıp bir şeyler yapmaya çalışırdım belki ya da belki açlıktan ölürdüm. O psikolojiyle karnım doysun diye uğraşmak da pek mümkün olmazdı, galiba insanlar o nedenle günlerce aç gezecek ya da çöpten yemek arayacak kadar miskinleşiyor. Anlam kaybı çok kötü Allah kimseyi düşürmesin.
Teşekkür ederim anlatınıza. 57 yaşındayım. Evden kaçış hariç hepsini yaşadım bir şekilde. Bu tecrübe ile, 6.durağın şu olduğunu düşünüyorum: çabaladım, ürettim, birçok anlayış değeri geliştirdim en sonunda, bu faydacılıktır. Şimdi bunu tohum olarak bilmediğim, tanımadığım insanlara saçmelıyım. Artık bildiğim, tanıdığım, ailem dahil önemsizdir. Onlar benden ne aldıysa almıştır, bundan sonra alacakları veya verebileceğim bişey yok. Yazdıklarımı emanet edeceğim kimsem yok, onun için köylülere telifi bırakarak huzur içinde - bu umutsuzluk aslında- Bi yerde Tanrıya güvenerek ölebilirim. Nitekim 6.durak faydacılıkta kalmaktır. Bunu 10-15 yaşlarında öğrenenler çok şanslıdır bana göre.
Bence hayatın tek başına bir anlamı yok. Hayat sadece bir yanılsama. Karşımıza çıkan olaylar ve insanlara duygu, düşünce ve inançlarimiz doğrultusunda anlamlar yüklüyoruz. Hayata bunlar anlam katıyor, bizim için ne ifade ettikleri. Bakış açılarımızı değiştirdikçe anlamlar değişiyor. Hayatımız bizden yansıyanlar. Tolstoyu bilmem ama Mevlana bence biliyordu. Kardeşim sen dusunceden ibaretsin, geriye kalan et ve kemiksin. Gül düşünür gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun, vb. sözleri söylemiş . İnsanlarla, doğayla, hayvanlarla kurulan güzel ilişkiler ve anı yaşayabilmek hayatıma anlam katıyor.
Güzel yorumunuz için teşekkürler 🌷Mesnevi dinliyorum hep hiç bıkmadan uzun zamandır..bilinçli ya da bilinçsizce belki de ben de sizin gibi hissettiğimden olsa gerek..
Çocukken bu soruları çok sorardım kendime niçin buradyım, kimim ben, hayat neden var, sonrasında üniversitesite yıllarında boşverdim hayatı ne ders çalıştım nede bir şeye ilgi duydum, bu dönem 35 li yaşlarda ölmek istedim hayatın anlamsızlığı yüzünden. Sonra 26 yaşında hasta olduğumu öğrendim ve şu an hayatın anlamı bence sağlıklı yaşamak, ve kendine değer vermek.
Gerçek tanrı m*hammedin tanrısı değil, kuranı kerimi hayatında 1 kez bile okumayan insanlar neden herşeyi o kitaba ve tanrısına yoruyor anlamış değilim, okuyan birinin savunacağı bir kitap değil o yüzden okumadığınızdan eminim..
Bencede hayatının anlamını bulamamıştır, aynı görüşeyim Tolstoy’u müthiş yapanda o arayışıdır,ancak anlamı arayarak kendini mutsuz etmeye gerek yok.yolun açık olsun genç adam sizde çok güzel yorumladınız,çok teşekkür ederim.
Rabbime şükürler olsun iyi ki Müslüman olarak doğdum ve yaşıyorum. Çünkü bir çok defa hayatının amacını İslam dışında bir mantıkla, yapıyla açıklamayı denedim ve her yol tolstoy un ulaştığı yere çıkıyor. En mükemmel kabileyetlerim ve organlarım öylesine ve yok olsunlar diye bana verilmiş olmazdı. Tolstoy un kendime itiraflar kitabını TH-cam üzerinden mutlaka dinleyin ufkunuz çok derinleşeceğine eminim.
Kanada da yasiyorum. Burada hayalini kurdugum her seye sahibim. Calisirken yururken muzik dinlerken hep hayati soegularken buluyorum kendimi. Ne istedigimi bulamiyorum, beni oldurmeyen tek sey ailemi ve sevdiklerimi mutlu etmek yuzlerindeki tebessumu gormek hayvanlari beslemek ve dogayi anlamak oldu. Belkide sadece oyalaniyorum 4. kategoridekiler gibi
Önce ışığın temas edebildiği tüm uzayı düşünüyorum klasik Carl Sagan gibi dünyayı nokta gibi görünce beynim kıyaslama yapıyor ve bir anda anlam değil de değer duygusu yitiyor(çok olan değersiz tıpkı uzaydaki milyarca gezegenden biri demek). Daha sonra farklı bir gözle bakıyorum tüm uzaya büyük olan şeye hayret ederek "oahhhhh" diyorum ve bu sefer bir bebek gibi heyecanlanıyorum. Tam bu sırada tüm bu işlemleri yapan beynimi düşünüyorum, tüm evreni düşük çözünürlükle simüle etmeye çalışıyor ve bir şekilde anlam üretmeye ve aramaya başlıyor diye. Sonrasında beni yani beynimi oluşturan tüm elementleri inceliyorum hücrelerine hücrenin işleyişine vs. Bu da kesmiyor kendi tarihime bakıyorum bu da kesmiyor insanlık ve insan türü tarihine bakıyorum. Canlılık ne garip bir şey woooh diyorum. Bazen bu duyguları üretenin limbik sistemim olduğunu fark ediyor, çektiğim acılar bile bilgiyle eşleşmeyince yani acı düşüncenin sonucu değil bizzat kendiliği olunca bir hissizlik ve uyuşma hali yaşıyorum. Tüm duygular bir anda yok oluyor gibi tüm bu süreçleri gözlemlerken kendime bakıyorum "ne boş işlerle uğraşıyorsun git ders çalış ya da para kazan" diyorum. Ölüm düşüncesi aklıma geliyor bazen de ne ders önemli ne de para önemli geliyor. Bu sırada da meta dünya meta yaşam var mı diye soruyorum malum ahiret olsa rahat edeceğim, annem sevdiklerim ve insanlığı meydana getiren büyük dahilerin ölünce bilinçlerinin dağılıp bir hiç olmasını istemem. Kendiminde yok olmasını istemem. Bu sefer henüz gerçekleşmemiş olan anlam duygusunu yitiriyor. Bazen kültürel olması dolayısıyla inanmasam da bir yaratıcı varmış gibi his geliyor içime ve rasyonel tarafım "saçmalama" diyor. Bazen cesaretli tarafım galip gelince de "bir kere dene inanmayı" diyor ve harbi her şey renklenmeye başlıyor. Tüm gördüklerim ve eylemlerim renkleniyor. Harbi renkleniyor(duyularım aşırı çalışıyor bu sırada). Bazen diyorum inanabildiğim için mi bu his geliyor yoksa bu his mi inanabilmemi sağlatıyor? Bu varoluşçu felsefeden olsun ya da diğer felsefelerden olsun bir kaç bilgi kapıp düşünmeye çekilince kendi anlamımı yaratmam gerektiğini "Nietzche'nin üst insanı gibi tüm değerleri yıkıp yenisini yaratmam gerektiğini" düşünüyorum. Bir şekilde anlam ile aramdaki ilişki progresif metal müziklerindeki gibi oluyor. Bir anda kendimi farklı bir müzikal renk tonunda buluyorum savruluyorum bazen bazen savrulmaya izin veriyorum bazen tutuyorum bazen kendimi savuruyorum, bazen durulunca rahatlığı sevmediğimden hemen kendimi rahatsız edecek şeyleri düşünüyor araştırıyorum tekrardan çalkalanma serüvenine devam ediyorum. Bilmiyorum, belki de her şey fizik prensiplerine göre işliyor ve bizler de rastgele meydana geldik ve evrenin zaman deneyiminde bir an olup gideceğiz belki de evrende bilinmeyen bir şey var ve bilincimiz bir ruhtur belki ve ilahi bir amaç ile buralarda zaman geçiriyoruz belki de tüm varoluş bir şekilde insan üretmeye programlanmış ama harbiden de garip bir şey bu, materyalistik düzlemde de olsa insan bir hata mı ki biz var olduk? Tüm bu tantana veya arayış her neyse güzel şey bence, bu arayışlar olmasa belki haz peşinde koşar durur otlayan inekler gibi yönlendirilir dururduk. Her neyse. Tüm yazdığım yazı üslubu gereği yazarın hayatını anlattığı için düzeltme gereği duymuyorum. Bu yazı anlamsız okumayın.
@@mihenk5545 Çölde susuzluktan ölmek üzereyken daha önce çeşmeden doldurduğunuz suyun şişesinin üzerine "bu su değil sakın içmeyin" yazısı olduğunu düşünelim. O yazıya rağmen o suyu içer misiniz içmez misiniz? Ayrıca "bu yazı anlamlı değil okumayın" derken sadece cümlenin kendisini kast etmiş tüm yazıyı kast etmemiş olabilirim. Tüme varım yersiz olabilir. Ayrıca yazının içeriği hakkında da bir şey söylememiş olmanız; yazdığım yazının içeriğini değil gereksiz basit bir detayına takılmış olmanız, yazının anlamsız ve gerçekten de okumayın uyarısını ciddiye almış olduğunuzu düşündürdü.
KARDEŞİM yazını OKUDUM hiç bir ŞEY boşuna yaratılmadı SORUMLUSUN SORUMLUSUN SORUMLUYUZ HESABA ÇEKİLECEĞİZ KUR-AN ANLAMINI DEFALARCA OKU BAYRAKTAR BAYRAKLI HOCAYI DINLE AÇ TEL SORULARINI SOR
Sevgili hocam Hayatın anlamı karıncaları, doyurmak sokak hayvanlarını doyurmak ve kaldırım çiçeklerini sulamak yaşlı teyzeye sarılır öderim tanımadığım şaşkın ve mutlu gözlerle bakıp tekrar bana sarılır "a çocuğum diyerek dua ederek. Çocukların başını okşar varsa yanımda para veririm bende kendine birşey ısmarla diye" bu beni müthiş besleyen bir şey 💕💕💕💕Sevgiler Saygılar 💐💐💐
Ayni krize 40 li yaslarda girdim. Sukur risaleyi nurlarla tanistim da kabus bitti. Kalbim mutmain simdi. Rabbimi daha iyi taniyor ve her an onunla irtibatta oldugumu biliyorum. Yasiyorum. Elhamdulillah.
Harikulade bir anlatım.Bizleri çok aydınlattınız için sizlere çok teşekkür ediyorum.Bende 10 yıl önce çok büyük bir iflas etmiştim.Ekonomik anlamda ve herşeyi kaybettim.Üç defa intihar etmek için teşebbüs ettim.En büyük ablam çok kitap okuyan bir insandı.Tolstoyun tüm serisini okumuştu.Bana dediki al bu Tolstoy un kitaplarını oku dedi.Ve ben Tolstoy un kitaplarını okudum tekrar hayata geri dönüş yaptım.Şimdi çok iyiyim.Allah ondan razı olsun.Sizleride takip ediyorum.Teşekkür ediyorum.
Bu sorgulamayı 12 yaşında anneannemi kaybettiğim gün yapmıştım.Niçin yaşıyoruz, sonu ölümse dedim.Yanımda ölümden bahsetmelerini istemiyordum. O küçük aklım buna cevap veremiyordu.Etrafımda büyüklerim bunun sorgulamasını yapmadan yaşıyorlardı.19 yaşımda buldum.Hayatın anlamı Allah'a güzel kul olmak, onurlu şerefli insan olmak, Allah'ın yarattığı herşeye saygı göstermek, çalışmak.Müslüman olarak yaşamak, müslüman olarak ölmek.İşte hayatın anlamı.Benim hayatımın anlamı.
Ben de o soruyu bir ara kendime sordum. Sonra kendim dedi ki "oğlum kalk akşama eve ekmeği nasıl götüreceksin onu düşün, sana mı kaldı boyundan büyük soruları sormak " dedi. Ben de bir daha sormadım.
@@ilnurlan herkes demiyelim ! Çoģunluk diyellm . Çünkü Tolstoy gibi bir arayışınız oldu ise , görmüş olacaģınız gibi . Bir INSAN dı, gerçek bir INSAN. Çoğunlukda kendinizi yalnız bulursunuz. Insan merak edendir , gerisi çoģunlukdur !
Hastalanınca nasıl iyileseyim diye dua ,edip uğraşıp ,cabalamaya çalışıyoruz ,bu da hayatın en anlamlı anlarından biri eski iyi halimize dönmeye ,ne kadar güzelmiş güzel olmayan hayatımız bile hastalandiktan sonra öyle diyoruz .
Harikulade bir sunum ve tanıtım... Çesitli duygusal çalkantılar yaşayıp, karmaşalar içine dūşerek ve fakat ; būtūn bunların içinden bir "bilge" olarak geçip çıkabilenlere selam olsun. Çok teşekkūrler,saygılar.
Hayatın tek bir anlami yoktur. Hayat 7 milyar nüfusu olan bir dünyaya tek bir anlam ile yaşamasıni istemesi hayatin olağan akışına ters. Hayatin her an değişen 7 milyar anlami var.
Hayatın ancak tek bir gerçek anlamı olabilir 7 milyar anlamı olmaz... O anlamı da hayata ancak ölümü ve hayatı yaratan Allah (cc) yüklemiştir.. Bu budur, bunun için yarattım demiştir.. Bu anlamı memnuniyetle sahiplenir ve Kabul edersin etmezsin artık senin tercihine kalmıştır... Bu gerçeği kabul etmeyip, İstersen sen Hayatına başka yapay anlamlar yükleyebilirsin ve onun peşinde koşar gidersin... Bu ise bir İlahlık taslama olur.. Bu da senin seçimin..
50 li yaşlarındayim.sanirım bu yaşlarda bu yaşadıklarını sadece tolstoy yaşamadı..o sadece tolstoy olduğu için bu kadar insan dikkat kesiliyor sanırim hayatına..halbuki o da biz gibi aslında ,sen,ben,o sadece..tek bir gerçek var ,evet bu hayat gerçekten anlamsız,,şöyle duşünsenize tarihe bir gidelim binlerce yıl gerilere,,o zamanki krallara,avamlara,,felsefecilere, prenslere,prenseslere vs..ne çok hayalleri vardı kimbilir hayata dair,ne çok gelgitler yaşadılar içlerinde, ne çok kalp kırdılar,ne çok hırslara kapıldılar anlamsızca..nerede şimdi o insanlar,ne oldu peki onca verdikleri savaşa..bir çoğunun belki kemikleri kalmadı mezarlarında..tek bir gerçek varki hayata dair, gideceğimiz sonsuz hayat için sadece bir kaç günlük mola,hepsi bu..o bir kaç günlük molayı ,şayet içinde ALLAH inanci varsa dolu dolu geçirip, onun istediği gibi yaşayip gitmek ..işte anlam bu sadece hayata dair..kitapta belirtildiği gibi şöyle buyurur yüce yaratan,,siz bu iğreti dünyaya meyil veriyosunuz ama gerçek huzur ve mutluluk sonsuzluk yurdu olan ahirettir , der.. tabi şimdi bu sözler inançsızlar için bir şey anlam ifade etmeyebilir..yanlız tek bir gerçek varki sonu ölümdür..selametle
En'âm suresi 62. Ayet Sonra alınan o canlar gerçek sahipleri olan Allah’ın huzuruna getirilirler. İyi bilin ki, bütün hüküm ve tasarruf yetkisi yalnız O’na aittir ve O hiç geciktirmeden, en çabuk bir şekilde hesap görendir.
Bunu düşünmek yerine hayatı anlamlandırmaya çalışıyorum Gerçekten hayat çok anlamsız Bu anlamsızlıktan kaçmak için zaten, Aşık olmak istiyoruz..bir kere aşık olup,acı çekmiş biri ve sonrasında çok gözlem yapmış biri olarak söylüyorum.. Bu dünyaya tahammül etmek için,birşeye sarılıyor artık.. Ya insanlara Ya haplara Ya kötü alışkanlıklara... Hayat kısa,Ömür 1 kere var, İnsan varlıklar arasında,Aklı olup,genelde kullanmayan bir varlıktır.. Çünkü gözünü,Para,Hırs,Kendi Zevkleri,Acımasızlık,Makam/Mevki,Şöhret ... bunun gibi şeyler bürümüş durumda.. Bunu kaybetmemek için,diğer insanı kullanıyor.. İnsan köle olmayı kabul etmiş, Kurunun yanında Yaş yanmış.. Bu durumda,Hayatın nasıl bir anlamı olabilirki.. Birde ölümün seni nasıl yakalayacağını da bilmiyorsun..Diyorumki bazen..Ölüm olmasın ya.. Doğrudüzgün yaşamadıki zaten,süründü durdu.. Öldü kurtuldu mu yani Öteki dünyaya mı bıraktın,Onun işini Böyle olacaksa,yaşamda olmasın o zaman.. Hiç yaşamadan gidiyoruz bu dünyadan Elimizde değil.. Ölüyoruz..Ölmekten değil..Yaşayamadığımız için ölüyoruz.. Ben çoktan öldüm yani,tek bi amacım varmış,beni ayakta tutan,herşeyi o ayakta tutuyormuş,Annemden bahsediyorum.. O ölünce yelkenler fora.. Hep böyleydi zatende..bu kadar değil yani.. Ve Tanrı’ya sığınıyorum..
Konuşmanın bir bölümünde Tolstoy'un gençliğini çok hızlı yaşadığını ama tavsiye olarak gençliğin hızlı yaşanmamasinı tavsiye ettiği söyleniyor.Bu bence bir çelişki veya iki yüzluluk değil çünkü bu yaptığının hata olduğu tecrübesini yaşamış ve gençlerin bu hataya düşmemesini istemiş
Ben de 37 sinde uyandım bu derin hipnozdan.. Zifiri karanlıkta iken zayıf bir ışık gördüm ve bana huzur veren gördüğüm o ışığı muhafaza etmek istedim.. Ve şüpheye düşüp bir daha da onu kaybetmek istemedim.. Buna dayanamazdım.. tekrar karanlığa ve anlamsızlığa dönmeye razı olamazdım. Ya mukallibel kulûb! Sebbit kalbî 'alâ dînike. Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allah'ım, kalbimi dinin üzere sabit kıl ... Amin.
tolstoy'un itiraflarını okuduğumda 17 yaşındaydım ve o yaşlı adamla aynı şeyleri düşünüyor hissediyordum. tek fark benim yaşımda olan herkesin hayattan zevk aldığı yıllarda ben itiraflarımı okuyarak ağlıyordum.
Bence hayatın genel bir anlamı yok. Sen neye ne anlam yüklersen onun anlamı o olur, hayatta böyle, sen kendi hayatına ne anlam yüklersen hayatının anlamı o oluyor ama bu başkası için geçerli değildir.
çok yerinde bir tespit kutlarım.insan kendi yaşamına ne anlam ne gaye verirse kısaca arabasını ne yöne sürerese amaç maksat ve gidiş o yön olur.YAŞAMK İÇİN BİR GAYENİZ VARSA HER ZORLUĞU YENERSİNİZ.niçhe.ama ben kendi adıma insanın yaşamını kendinden sonrakilere daha güzel bir dünya daha yaşanır daha adil bir toplum için adamalıdır.böylesi bir hayat hem daha gayeli ve amaçlı hemde çokda erdemli onurlu bir yaşam olur.yoksa tanrı için tarikat mezhep din için ilkelce cahilce kendini avutmak. bence aklı başında egitimli hayatını sorgulayabilen bir birey için pekde tasvip edilmez.doğruda erdemlide olmaz.
Hayatın ancak tek bir gerçek anlamı olabilir 7 milyar anlamı olmaz... O anlamı da hayata ancak ölümü ve hayatı yaratan Allah (cc) yükleyebilir... Bu budur, bunun için yarattım demiştir.. İnsanların hayata kendine göre anlam yüklemeye hakları yoktur.. Bu anlamı memnuniyetle sahiplenir ve Kabul edersin etmezsin artık senin tercihine kalmıştır... Bu gerçeği kabul etmeyip, İstersen sen Hayatına başka yapay anlamlar yükleyebilirsin ve onun peşinde koşar gidersin... Bu ise bir İlahlık taslama ve tuğyan olur.. Bu da senin seçimin..
HAYATIN GENEL VE HERKESE ŞAMİL EVRENSEL OLAN BİR ANLAMI VAR... DÜNYA HAYATININ GAYESİ VE BİZİM YARATILIŞ GAYEMİZ KUR'ANDA YAZIYOR... Artık bu GAYEYİ hiçe sayıp, bozmak isteyenler titresinler.. Bu anlamı kabul etmeyip, hayatına keyfi anlamlar yükleyenler sorumludurlar ve kaybederler... Bu hayat senin değil ki; istediğin gibi yaşayasın.. Ona istediğin gayeyi yükleyesin...
Ben de yaşadım Hocam böyle bir durum. Hayatımda olacak her şey sonlu,saçma ve boş geliyordu. mezun oldum olsam ne olacak ki, iyi bir işim olsa ne olacak ki,evlensem ne olacak ki, çocuğum olsa ne olacak ki dısarıda mutlu olsam arkadaşlarımla eğlensem ne olacak ki,şık olsam nolacak ki, güzel bir yemek yesem nolacak ki hepsi geçici diyordum yoğun bir depresyon dönemine girmiştim intihar düşüncelerim oluyordu.Girişimim de oldu. Şu an biraz daha iyiyim. bir şekilde çalışıp geçimimi sağlamam bu hayata ayak uydurmamız da gerekli. Evde anne baba yanında bir yere kadar oluyor. Bu süreci tek başıma atlattım beni anlayan bir ebeveynim yoktu. Şimdi ise hayatın anlamını fazla aramıyorum işin içinden çıkamıyorum. Ufak bir çocuğun gülüşünde ya da yediğim bir çikolatanın lezzetinde, fedakarlığa kaçmadan yaptığım yardımlarda birine verdiğim samimi bir selam da falan buluyorum Hocam yoksa intihar edesim geliyor...
"Kendini küçük görmeyi bırak. Sen yürüyen evrensin: Büyük bir potansiyelle doğdun. İdeallerin, hayallerin, gerçekleştirmek istediklerin var. Kanatların var. Sürünmek için değil, uçmak ve yaşamak için doğdun. Elinde ipin var olduğunu bilirken ne diye kuyunun dibinde durmaya devam edersin? Evren senin dışında değil, evren senin içinde."
En sevdiğim kitabi idi Ruhu sad olsun.Kanaatimce buldu, çünkü kitapta hayatın boş olmadığını anlatan harika bir anlatımı var, defalarca okunası kelimelerdi.Cok tesekkurler☆♡
Varlığını yokluğa vermeye çalışan Tolstoy o yokluğa düşebilseydi bir varlığa; o yoklukla birlikte Allah’ın varlığına kavuşabilecekti.Zaten arayan bulur derler.fakat bu bazen belasını da Mevlasını da….
İnsan zaten bir yolcudur.Bu yolculukta hepimiz bu anlattıklarını yaşamaktayız.savrulmaları yaşamadan bir misafir olduğumuz bu dünyayı anlayamayız.Kul vara vara Sultan olur derler.varmak püf noktası burası Yolumuz bizleri yoktan var eden Allah’ın rızasına uygun bir yaşantı ile mümkün olur.O razı olsa bütün dünya karşında dursa ne ehemmiyeti var.
Sevgili Hocam. Ben ne zaman umutsuzluğa ve çaresizliğe düşsem. Karıncalar ve kaldırım da yetişen çicekler gelir. Aklıma onlar küsmez her yer beton nerede açayım ve yiyecek bulayım diye bütün güçleriyle uğraşırlar hayata tutunmaya çalışırlar... 💐💞
Hayatın anlamı insanın psikososyal bir varlık olmasında yatar bence. Çocukluğumuzdan yaşlılığımıza kadar yaşadığımız ortam etkileşimde olduğumuz insanların bizi ne kadar etkilediği ve bizde yarattığı değişimdir. Yani toplu bir dinamiktir aslında.
Ben de 50li yaslarindayim ve ayni ic sorgulamalariyla bogusup duruyorum son yillarda. Cok severek yaptigim cizimler, resimlerimi bile anlamsiz buluyorum. Hayati anlamsiz bulsak da biz ona anlam katarak yasayabiliriz. hayati seviyorum ve sukrediyorum. 🙏
Hocam cok guzel bi video hayati anlamlandiran insanlar iyi ve kotu insanlar aslinda hayat cok guzel bizler buraya test edilmek icin allah gonderdi tabiki anlayabilenre kotuluk yapan bu hayatta yasattigini yasamadan ölmüyor!allah karsimiza iyi insanlar cikarsin tabiki hepimiz yasiyoruz hatalarimizla azda olsa iyiliklerimizle allah sizden razi olsun videolariniz anlatim tarziniz mukemmel saygilarimla iyi aksamlar
Hocam muhteşem anlatiyorsunuz, dinlemelere doyamıyorum. Yalnızlığıma merhem oldunuz Sonsuz Teşekkürler. Tolstoy bile 82 yaşında kendini bulamadan bu dünyadan gittiyse, benim için soruların cevabını bulmak çok zor görünüyor.
Ölüm karşısında insan ya teslim olup inanç denen kaçışı ve teslimiyeti yaşar ya da anlamsızlığı mertçe kabul edip korkmadan varoluş anksiyetesinin esiri olduğunu bile bile hayatı yaşar.Hayatın anlamı değildir ama onu çekilir kılacak tutum ise cesaret ve merhamettir.
Hayatının anlamını bulmasaydı telif haklarını köylülere verdiği kağıdı asla imzalamazdı.... ve Son kaçışı sadece onu anlamayan insanların yanından kaçısiydi.......!
Çok güzel yorumladınız ANCAK En son kısmında yanıldınız...Tolstoy sonunda hayatın anlamını buldu.HAYATIN ANLAMI Kendini Gerçekleştirmektir.O da bunun için atması gereken ilk adımı attı ve mutsuz olduğu ve kendini gerçekleştiremediği yerden(ailesinden)hızla uzaklaştı.Gerisi farklı gelişse bile o bunun için son bir çaba gösterdi.Seçiminin sonucuna dirayetle katlandı ve kendini gerçekleştirme cesareti göstermiş özgür bir ruh olarak yaşadı son 10 gününü.YANİ Bu doğrultuda aslında hayatın anlamını bularak ve yaşayarak hayata öyle veda etti ünlü yazar Tolstoy.Zaten aksi de bu savaşçı kişiliğe ve göstediği çabaya büyük haksızlık olurdu..Güzel hikaye ve örneklerinizin devamını bekliyorum.İyi ki varsınız yolumuzu aydınlatıyorsunuz.Türk Topumu sizler gibi özverili aydınlık yürekli insanlara çok şey borçlu 🙏
Geç yaşlarda gelen hidayetin telaşı vardı diye düşünüyorum, 3. Bilinç seviyesinde, panik atak, çarpıntı, ateşlenme olur... Ölümü sanki 5. bilinç seviyesinde gerçekleşiyor, kalabalıklar etrafını çevreliyor bir nevi mahşer (6), ama odada yalnız ölüyor, son An'ın da yalnız kalıyor..!
Ömer hocam, Tolstoy bir eserinde der ki, Tanrı aşkın ta kendisidir..... Aşka ermiş insan aradığını bulmuştur. Her arayan bulamayabilir ama, bulanlar hep arayanlardır...
Belli bir yaşa kadar, hayatı yaşamak eğlenceli ve tatmin edici. Tatmin olmayı bekleyen egolarımız, aşk maceralarımız, parayla elde edebileceklerimize olan heveslerimiz... Ama belli bir süre sonra bunlara da doyunca hayatta çaba sarfedecek bir şey kalmamış oluyor. Kimi için bu amaçsızlık daha erken başlar kimi için daha genç. Ama er geç herkes bu süreci yaşar. Bu dönemlerde inanç insanı rahatlıyor fakat hayat anlamlı olsaydı inanç olurdu o yüzden inanınca anlam bulacağımızı düşünmek insanın teselli için kendini kandırması gibi geliyor. Sonuç olarak, çok saçma bir nedenle burda olabiliriz. Hiç bir anlam bulamayabiliriz. Ama sanki hayatımızın zevk aldığımız dönemlerinde bir anlamın farkında olduğumuz için mi mutluyduk. Hayır muhtemelen o an için yeni bir şeyler deniyor ve kendimizi gerçekleştirmek için çalışıyor ve kendimizi kanıtlamaya çalışıyorduk hayat böyle bir şekilde akıyordu. Hatta anlam üzerine yaşamanın bence sakıncalı tarafları bile var, şöyleki bir takım olumsuzlukları sorgulamadan kabullenme gafletine düşürebiliyor insanı. Bı nedenle anlam bulmaktansa bizi mutlu edecek aktiviteler, hobiler, amaçlar bulma arayışına durmadan devam etmeliyiz. Çünkü insanın hoşlandığı bir şeyi yapması muhteşem huzur veren bir şey. Kimi felsefeyle ilgilenir, kimi bilime doğaya ilgi duyar, kimi sanata... O yüzdendir işte insanın hayatta maddi olarak hiç bir çıkar elde edemeyeceği aktiviteler olarak spor sanat ve felseye ilgi duyması ve insanlara bu alanlarda eğitim verilmesi çok önemlidir. Çünkü maddiyata düşkünlük, ego vs bunların hepsi bir süre sonra değerini kaybedecek. Tek kalan huzur olacak.
Cok cok teshekür ederim HOCAM💐Hayat yasham ne kadar zor olursa olsun benimcin cok anlamli her haliyle HAYATi seversen Allah bir gun muhakak mükafatlandirir buna cok inaniyorum♾
47 yaşımı doldurdum, bence de gerçekten inanan bir insan için hayatın anlamı Allah'a teslimiyet göstermek, sonsuz ahiret yurdu için hazırlık yapmaktır. Tabi bu hazırlığı yaparken de Allah'ın tayin ettiği sınırlar içinde dünyadan da nasibini almayı unutmamaktır. Yani hem ahiret yurdu için hazırlık yaparken hem dünya çapında bir sinema oyuncusu olmanız mümkündür. Ama ateistseniz gerçek bir anlam bulmanız neredeyse imkansızdır. Çeşitli seçenekler arasında bocalar durursunuz.
Tolstoy un iki ihtiyar veya iki yaşlı adam isimli öyküsünde , onun hayatın anlamını tam olarak bulduğunu gösteriyor . Çok çok ilginç . öykü karakteri ihtiyarlardan birisi ermiş oluyor , hızır oluyor .Öyküde tolstoy un düşünce dünyası iç dünyası açıkça görülebiliyor. öyle bir öyküyü zihninde görebilin bir kişi hayatın anlamı değil daha da ötesini görmüştür. tolstoy un kendisi bir mü min ve bir ermiştir. Hızır la da temas kurmuş biridir. Büyük adam dır.
Yıllardır böyleydim ve şimdi anladım ki , büyük insanlar , cesaret edip soru sorar , korkaklar ise görmezlikten gelip , alışılmış hayatlara devam ederler .
Bu düşünceler beni çoğu zaman hasta ediyor bazen çok inançlı bazen sürekli arayış içerisinde buluyorum kendimi. Sizi dinledikçe ne kadar normal olduğumu gördüm. Etrafıma bakınca insanların aklından ne geçiyor ne düşünüyorlar hayat hakkında hep merak ettim. Ve yalnız olmamak biraz olsun iyi geldi.
Gençliğini hızlı yaşayıp gençlere bu hataya düşmeyin şeklinde verdiği tavsiye son derece samimidir. Bunu samimiyetsiz bulmanız, sizin samimiyetsizliğiniz olsa gerek
Benim kanımca, ailesinden kaçmak isteği yanı sıra, son olarak bulduğu hayatın anlamı, yani Tanrı, Allah yada yaratan, (sizin demenizle değişmeyecek olan o güç) onu bulduktan sonra ona kavuşmayı isteyerek bu son yolculuğuna çıktı. Yani bedensel elbisesinin sonuna doğru, ruh alemine karışıp gerçek anlamı tam olarak öğrenmek için. Kediler gibi, onlarda öleceklerini anlayınca giderler. Uzak bir yerde sessiz sakin tanrıya kavuşmak için.
Herkese merhabalar, Merhaba Ömer Bey, Muhteşem değerli çalışmalarınız için sonsuz teşekkürler. Hocam bence Tolstoy Allah’ı ve hayatın anlamını bulmuş şekilde ölmüş. Çünkü Allah herkesin içinde ve kendisiyle en çok hisleri yoluyla konuşur.Ve onu arayan ve hislerini takip eden herkes Allah’ın sorduğu sorulara hisler yoluyla cevap verdiğini hemen değil uzun bir zaman sonra anlamaya başlıyor en az 3 veya 4 sene gibi.İşte o andan itibaren biz bu Dünya’da neyi en çok merak edip çözmek keşfetmek bulmak ilgi alanımız neyse o konuda sadece merakla o konuda düşünmemiz yeterli.Onun cevabı kişi nasıl anlarsa Allah o şekilde onun anlayacağı dilden mesajlarla bildiriyor.Bu koyu düşünmemize gerek yok sadece hisler takip edilmeli.Cevap bazen de internette bile öylesine başka bir şey ararken yada kendiliğinden önümüze gelir. Ve Allah’ı bulan herkes onu hep anlatmak ister bu içinden gelen durdurulamaz bir his.Ana sadece ilk senelerinde ahlak üzerine konunuşur.Sonraları kendisinin görevinin ahlâk üzerine vaaz verme ve konuşma görevinin böyle bir sorumluluğu olmadığını bu konulardaki karşı görüşlü insanlara laf anlatacağım diye enerjisinin aşağıya çekildiğini bunun ilerlemesinde ve yeni keşifler yapmasında büyük bir engel olduğunu idrak eder ve artık bu konularda gerekmedikçe birileri bir şeyler sormadıkça konuşmaz.Ve doğal içinden gelen bir hisle Evrensel konulara evrilir. Ve Allah’ı bulan herkes diğer insanlara karşılıksız yardım ve bütün verebileceği her şeyi vermek ister bu içinden hisler yoluyla gelir verdikçe çok mutlu olur verdikçe de daha çok kazanır üretir. Tolstoy her kaçışında hayat amacına ulaşmak için değil ailesindeki özgürlüğün kısıtlanmasından kararlarına saygı duyulmaması dan ve artık hiç sevmediği evlendiğine bin pişman olduğu psikopat ruhlu eşinden ve kendisine hiç saygı duymayan çoçukların dan kurtulmak için kaçtığını düşünüyorum. Çünkü siz anlatırken Tolstoy’un bütün hislerini bizzat hissettim. Yakalandığında o oda da ölmesi de o evde o karısıyla bir gece dahi yaşamak istemiyor olmasından kaynaklı olarak Allah’ım lütfen acilen benim canımı almanı rica ediyorum demesinden kaynaklı ölüm olma ihtimali yüksek görünüyor. Hoşçakalın ☀️❤️🍀🌈
Ben Tolstoy kadar uzun süre bu anlamı aramasamda Tolstoy'dan çok daha yoğun bir şekilde bu anlamı aradığıma eminim. Benim verebileceğim cevap şu olurdu: hayatın anlamını ararken karşınıza çıkacak tek şey tanrıdır. O tanrı ki zihninizde yüklü işletim sistemidir ve yüceltilme arzusuyla çalışır. Ona ulaşmanın, onu anlamanın yolu masumiyet, zihni yakan bir düşünce derinliği ve yeterince sabırdır. Buradaki yeterince kelimesi haddinden fazla anlamı taşır.😄 Birazcık dediğimi anlayan tanrısal aşkın yada ilahi aşkın ne olduğunu anlamıştır. 😉 Gerçekte bulunabilecek bir anlam yoktur. Ancak kendinizi gerçekleştirebilirseniz tanrı sizi mutlu eder. 🙃
Ağzınıza sağlık hocam hayatın anlamlı olduğunu düşünüyorum sevdiklerin hayatta olduktan sonra sevip sevilmek güzel duygular Allah inancı şükür duygusu sabir şükür dua...
24 yaşındayım ve Tolstoyun 5-ci durağındayım. Anlamsızlıkdan ta 5-ci durağa atladım ve burda da hayle bulub bulmadığımdan çok şübheliyim amma eminimki hayatın anlamı Tanrıya bağlı. Hakiketen anlamsızlık çok zor.
Merhabalar öncelikle teşekkürler bu faydalı videonuz için. Ne tesadüftür ki 22 Eylül 2021'de yayınlamış olduğunuz bu videoyu, tam da birinci yıl dönümünde, bugün dinlemeye nail oldum. Tolstoy'da kendimi buldum. O 50'sinden sonra, bense daha erken, 40'ımdan sonra bir kaç yıldır anlam arayışı içerisine girdim ve çıkamıyorum. Tolstoy gibi Schopenhauer'i ben de okudum. Bir ara dîne yöneldim ama şu an tanrı var mı yok mu onu bile hissetmiyorum. Bilim, felsefe, din, sosyoloji ve psikoloji alanında yüzlerce kitaplar okudum fakat hayatıma dair hâlâ bir anlam çıkaramadım. Depresyondayım herhalde şu an. Yaklaşık 8 aydır çalışmıyorum ve boş boş düşünüp takılıyorum. Hayatımın sona ermesini bekliyorum. Saygılar...
Gençliğini hızlı yaşamış birinin yaşlılığında elde ettiği tecrübe ile bunun yanlış olduğunu anlamış olmasından daha doğal ne olabilir ki. Bunun iki yüzlülükle ilgisini kuramadım.
Ben de aynı şeye takılmıştım dediğiniz gibi, hızlı yaşamış ve "keşke" demiş, farkındalık geç gelmiş, sonradan gelenlere, o yolu yürüyecek olanlara kendi yaşantısından damıtarak tavsiye vermek istemiş, bence de ikiyüzlülükle ilgisi yok, kitabı da okuyacağım, bilgilendirmeler için çok teşekkürler, sağ olun :)
Tolstoyun hayatini sizin o sahane yorumlamanizla dinledigimde ayni durumda oldugumu gordum. Ne garip varligini, ununu bildigimiz bir edebiyat ustasinin hayatin anlam arama seruveninin olmasi ? Benim son 15 yilda deli gibi bunu ariyor olmam, sayisiz kitap okumam, bilim insanlarini, uzmanlarimi dinlemem, son bir ay oldu sanirim sizin birsuru videonuzu izlemem hicbir sey tesaduf degil dedirtirken ote yandan bu hayatin anlamini artik bos bir tuval gibi algilamam. Herkes kendi anlamini resmediyor. Huzuru ararken tek bir yerde buldum onu.. Haycanlarda.. Dort ayakli patili asklarimda onlarin sevdasinda huzura erdim. Lakin dersini alamadığım kisirdongulerim ile hala kendimi kanirta kanirta savasiyorum. Kabullenme bana uzak bir liman gibi varirmiyim bilmiyorum. Ama gocup hitmeden sizinle mutlaka tanismak istiyorum. Online sohbet guzel olur..😊😊😊
Merhaba, öncelikle bu kuvvetli anlatımınız için teşekkür ederim. Tolstoy'un edebi kişiliğinin yanında yaşam maceralarının ilham verici, pek çok kaçınılan duyguyu samimiyetle tanımladığı için kendisini rahmetle anıyorum. İzninizle birkaç sorum olacak; 1- "İtiraflar" ismini kendisi koymuştur bu onun için bir itiraf niteliğindeydi demek ki. Yani açıklamaktan çekindiği bir alandı diyebilir miyiz? 2- Son yolculuğunda binme gayretinde olduğu trenin İstanbul'a gitmekte olduğunu okumuştum (kaynak veremeyeceğim nerede okuduğumu hatırlamıyorum). Bu konuyla ilgili farklı bilgilere rastlamışsanız yazabilir misiniz? 3- Rus edebiyatını ilgili dönemdeki yazarlarını karamsar olduklarını düşünüyorum, benzer kavramları bu denli acı senaryolarla öğrenmek yerine, daha farklı dille açıklamış önerebileceğiniz yazarlar varsa sunumlarınızda onları da kaynak olarak yazabilir misiniz?
Bu sorduklarinizin cevaplari ne işinize yarayacakki. Hayatin anlamini, bulsak bile, her ay òdemej zorunda olduğumuz giderlerimizi karşilama telaşi kargaşasiyla meşkul olduğumuz bu hayatta, eminin ki tekrar kaybederdik o anlamı.
Bence Ömer Tolstoy hayatın anlamını korkuyla değil. 82 yaşında çok büyük bir cesaretle aramaya devam ediyor. Hayatım anlamını bence bulamadı. Soru işaretleri ile veda etti. Cesurca ve boşluğu doldurma uğruna… iyi ki varsın Ömer, zihnine sağlık…👏
Sizin dediginiz gibi olmuyor iste ..!? yüzyıllardır milyonlarca insan acda kaldı susuzda ona kodlanmış olan ONURUYLA öldü maalesef...DÜNYA cezaevlerindeki açlık oruclarinidami duymadınız görmediniz .!? onlarda kendilerini arayıp haklı düşüncelerinde buldular. iskence gorme ugruna degil ac kalmayi bir yana koyun bedenlerini feda etdiler bir halk ugruna...bir ornek sadece ( chea guavera) Galiba siz biraz istahlisiniz afiyet olsun sağlıkla kalın.
Ben de zenginlerin bunalımlarina anlam veremiyorum. Göndereceksin Anadolu'nun bir dağ köyüne İnternet ve elektriğin olmadığı bir yere bırakacaksın. Burada bir hafta yaşa diyeceksin.
Aynısını bende yaşadım. Hayatın hiçbir anlamı yok ama Bizi hayata baģlayanı buldum Çocuklarımiz ve çevrem bana ihtiyaç duydukça her kim varsa beni hayata mecbur ediyor. Onlar beni hayata tutuyor. Yani ben gitmeye hazırsam bile seçme şansım var. Secim şöyle oluyor bana ihtiyaç duyan varmı yoksa gidebilirmiyim. Bazen kopuş için hazırlanıyoruz cevreden yavaş yavaş uzaklaşarak. Eģer mutluluk beni hayata tutuyorsa Egom güçlüdür (alıçı), bizi sevdiklerimiz hayata tutuyorsa Annelik vazifesini yerine getirmiş oluyoruz (veriçi). Hayat aliıp vermekten ibaretir.
Bence, hayatin anlam arayış yolculugunun anlamini bulamamış ne yazık ki, o kaçışının sebebi de buydu. Hala ararken bu ugurda, yolculugunda ömrü yetemeden vefat eden insan gibi yaşamıs gercek bir yazar.
Çok teşekurler ederem size minnetdaram ĝuzel anlar yaşadim dinlerken,ama şunu söylemek istyorom,heyata geldiyim cin çok memnunam hiç pişman diye duşunmyoram yaşamak ĝuzel ama şu guzellik bir şeyde tek bir şeyde merhemet sevĝi dolu kalpin olsun,her kesleri sev onlari baĝişla,sana iyi olmayani seni sevmeyeni sev şole kalpli insan hep mutlu olyor ve heyat ona tatli ĝuzel yaşamli olyor her an
Hayatın anlam kazanması, Allah'a ve ahirete imanla başlar, yoksa her şeyin ölümle biteceğine ve hayatın anlamsız olduğuna inanmak kaçınılmazdır. Sadece kalıcı zevkler ve Allah'ın rızasını kazanmakla ilintili çabalar, insanı gerçekten mutlu eder. Bu uğurda olumsuz dinî örnekler ve kişisel dinî yorumlar bizi Allah'tan koparamamalıdır. Bu noktaya gelmiş birinden "Dünya sınavında Allah'ın huyunu suyunu bildiği insanın işini kolaylaştırmak için din ve peygamber göndermesinin makûl olduğunu düşünebilmesi ve son ilahi mesajı arayıp bulması" beklenir.
Ömer hocam merhaba, özgün anlatımınız için teşekkürler 🙏 Sizi dinleyince Martin Heidegger’in Varlık ve Zaman adlı çok sevdiğim eseri geldi 👌İnsanın varoluşunu, yerini yurdunu kendisinin seçememesini ve en sonunda ‘anlam’ı verir 👍Kendinize iyi bakın hocam 🤗
Muhteşemdi, çok teşekkür ederim. Mutlaka İtiraflar ım"kitabını okuyacağım. Sizin videolarınızı bulduğum için'de çok mutlu oldum. Benim de soruya cevabım şöyle olsun." Bence Tolstoy bu yolculukta neredeyse bütün korkularından arınmış, Tanrıyı bulmuş,bu da hayatın anlamı değilmi zaten.!!!Boyuttan, boyuta geçiş yapmış, ne mutlu ona 💕
Varlığı maddeden, insanı biyolojik bir varlıktan, canlılığı biyokimyasal tepkimelerden ibaret gören insanların yani materyalistlerin, ateistlerin bu anlamsızlığa nasıl katlandıklarını anlayamıyorum.
@@tayyip6784 aynen bende aynı soruyu soruyordum ...tek açıklama su olsa gerek...bu insanların gözleri e kalpleri okadar perdeli ki içinde bulundukları durumun bile farkında olamiyor... başka çıkmaması yok...
Hayatın anlamı; geçmişte biriken bir çok anlamdan oluşan kompleks bir yapı haline geliyor. Çünkü Tolstoy un kendi hayat anlamı arayışıdır. Gençliği ne kadar hızlı olursa olsun bir insanın hayat kefeyi doldurduğun kadarıdır.
Tolstoy'un yaşadıklarını aynen yaşadım,hayatın anlamını çok sorguladım.Sonuçta bir bilinç var olduğunu ve bunun kendi kendine olamayacağını idrak edip bir yaratan var diyerek teslimiyet yaşadım,bir sınavda olduğumuzu düşünüp,amacımızın mutlak iyiliğe varmak olduğu sonucuna vardım ve hayatımı buna göre şekillendirip büyük bir huzur buldum.
ama yanlışdasın.insanda doğarken bilinç felan yok.bilinci sonradan maddi dünyadan zamanla ve temasla kazanır.İNSANIN BİLİNCİ YAŞAMINI BELİRLEMEZ.AMA YAŞAMI BİLİNCİNİ BELİRLER.k.marks.
Allah yok ama bir yaratıcı var yada bir enerji var kesinlikle dinler tamamen uydurma zaten
Merhabalar yıllardır hayatın anlamını aradım ve yaşadığımı hiç hissedemedim şuan büyük bir boşluk içindeyim psikologlara para yetiştiremiyorum sizin gibi tecrübeli insanların bana anlatacakları benim için önemli olabilir sağlıklı kalın.
Ben de ayni yoldayim
@@filozofsn.3726 Kime göre, neye göre? Boş levha olan sizsiniz. Ben ve bir cok filozof buna katılmıyoruz o zaman yeni dünyaya gelen bebek nasıl meme emeceğini bilebilir?
"Asla unutmayın ki önemli olan tek an 'şimdi' dir. En önemli an şu andır. Çünkü geçmişe ve geleceğe sözümüz geçmez. İnsana en gerekli olan kişi ise o an yanında olan kişidir. Çünkü kimin kime ihtiyacı olacağı hiçbir zaman bilinmez. İnsanın en önemli uğraşı ise o an yanındaki kişiye yapacağı iyiliktir. Çünkü, insanın yeryüzüne gönderiliş amacı budur!"
Tolstoy / İnsan Neyle Yaşar
KUVVETMIRA YAZINIZ IÇIN BİNLERCE TEŞEKKÜRLER YAZINIZI NOT ALDIM SELÂMLAR SEVGİLER
İnsanın yeryüzüne gönderiliş amacını yanlış anlamış,maalesef hayatın amacını ıskalamış.Yanındakine iyilik yapmak egonun yanılgısıdır.
cok dogru demissiniz, hayat su andir, su an birseyler degisturebiliriz, su an topluma ve bunun ile kendimize yararli olabilir,mutlu oluruz. anlayan bilir. ego bambaska birseydir, bu ise sevgidir,saygilar😀
@@kristal9353 Neymiş hayatın amacı..?
@@aysealtner7414 Şimdinin Gücü adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim
Tolstoy "insan ne ile yaşar" tavsiye ederim. Tolstoy benim hayatımda tanıdığım en gerçek yazardır. Benim için onun kitaplarının yeri her zaman başkadır. Tolstoy'a yakışır bir video olmuş. Çok teşekkür ederim.
Bu kitabını okudum ve muhteşem buldum. Harikaydı
İnsan ne ile yaşar..! İnsan sevgi ile yaşar 🙂😔🌛😔
İnsanın hayatı sevmede sevgi besindir sevgisiz yaşam yaşam değil
Haklısın knka
O😌🌺😁🐀😒😜🤧🤗🤔😐😬🐅🐅🐖🦊🐅🦌👏💋👑☺️🐅☺️😅🦌×5ö^öp8w1ııı5ş🙂🙂🤪
😒☹️☹️☺️🙈😌😌😊🙈
Ömer Hocam, ben henüz 33 yaşındayım ve öyle geniş bir hayat tecrübem de yok ama kendimi gözlemleyerek şu sonucu çıkardım ki, kendimi en iyi hissettiğim anlar etrafımdaki insanlara iyilik yaptığım/faydalı olduğum anlar. Belki bu klişe olacak ama sokakta yürürken gördüğüm belediye çalışanlarına gülümseyerek 'kolay gelsin' demek de iyiliğin bir çeşidi ve bu bile kendimi iyi hissetmeme sebep oluyor. Kısacası bana göre hayatın anlamı insanlara iyilik yapmak ve faydalı olmak. Gerisi fasa fiso.
Ben de sizin gibi düşünenlerdenim, fakat bazı insanlar bu iyi niyeti fark edince sonuna kadar kullanıyor, hem yakınınızdakiler hem uzaktakiler, fark etmez. Nasılsa bu iyi niyetli, benim kötü niyetimi anlayamaz diye düşünüyor, ve ağlarını örüyor. Kısa süre önce şöyle birşey yaşadım, kızımın iyi kalpli, masum, mağdur bir arkadaşı vardı, kocasından zulüm görüyordu, bizden başka gideceği yer yoktu, biz bunu eve aldık, kendi kızımız gibi davrandık, ben hergün Kur'an ve dualar okudum, gönülden, içten dualar ettim, acıdım, oysa o kötü planlarını yürütmeye başlamış, bu kişi o kadar kötü birşey yaptı ki, söylemeye dilim varmaz, fark edemeseydik ne aile kalacaktı, ne de çocuklarımın hayatı.Dün arkadaşımla buluştum, ona bile söyleyemedim.Malesef şu zamanda iyi insanlara, aman bu ne kadar iyi demiyolar, bunu nasıl kullana biliriz diye düşünüyolar, Polyanna olmak hiç birşey kazandırmıyo ne yazık ki. Artık eve arkadaş almıyorum, geç akıllanmak çok şey kaybettirdi bana, hayatta hata yapmadan önce, hata yapanların hayatlarından ders almalıyız.Babama bir bardak çay ısmarlayıp, elinden bir daire aldılar, insanlara karşı çok dikkatli olmalıyız, ben bunu çok geç öğrendim,siz de çok iyi bir insansınız, anladığım kadarı ile, kendinize dikkat edin.🌹
Hayatın anlamının sadece insanlara, hayvanlara yardım etmek olduğunu düşünmüyorum, bu mutluluğun sırrı olabilir, anlam başka birşey, sorulara cevap, anlamsız gelen birçok şeye cevap...
@@sonsuzlukyolcusu.7895 HAYATIN ANLAMI KUR'ANDA BİLDİRİLMİŞ. İsteyen okur ve inanır, isteyen iman getirmez ve inkar eder... anlamı başka yerlerde arar...
Gerçek O' nu bulmaya ve O'nunla kendini bulmaya çalışıyordu.. Zira O: nu bulan herşeyi bulur bulamayan hiç bir şey bulamaz mana adına..
@@IBRAHIM-oz1nx her postun altina gelip boktan inancinizi pazarlamaktan vazgecin.
Mangal yürekli adam, okuyucularına düşünmeyi , ve zorlu hayata devam edebilme gayretini veren muhteşem bilge...
Tolstoy çok çekici, gerçek bir yazar. Belki de erdemli ve çok bilgili bir öğretmen; insan, insanoğlu. Çok umutsuz, çok zor günlerde hayatın anlamını nerdeyse kaybettiğim zamanlarda ne yapmışımdır diye düşünüyorum. Çok yalnızsam, gökyüzünü hatırlayıp gökyüzüne bakmışımdır ve beni çok rahatlatmıştır. Dostlar, diğer insanlar onları aramışımdır ve hemen sıcacık bir dünya kuruluvermiştir. Dünya sırlarla dolu ve çok az şey biliyoruz. Arada yalpalamamak, bir boşluğa düşmemek olanaksız elbette. Tolstoy gibi herşeye rağmen, evinden 82 yaşında kaçması, umutla arayışta olmanın doğru olduğunu gösteriyor.
ALTAN CENGİZ BEYEFENDİ ÇOK ZOR ÇOK UMUTSUZ ZAMANLARDA VE HER ZAMAN TANRIYI HATIRLADINIZ MI ALLAH 'IN KITABI 'NI KUR-AN ANLAMINI HIC DEFALARCA OKUDUNUZ MU
@@aysealtner7414 Ben defalarca okudum yıllarca hep Allahtan ümit ettim ona inanmaya anmaya dualara devam ettim gözümü açmasaydım ölüyordum insan sadece kendine inanmalı gerisi hikaye
@@soledad5110 Kadınlar ya da aşk çok önemli elbette. Sevmek ve sevilmek de çok önemli şüphesiz. Sevgisiz ve sevmeden de mutlu olunamaz gibi. Tolstoy mutluluğu yakalayamadı mı pek emin değilim. Mutluluk hayatın tamamına mı ait bir dönem, küçük küçük parçacıklardan oluşan süreçler mi... Tolstoy mutlu olmasa kitap yazamazdı gibi geliyor bana, en azından kitapları yazarken mutlu olmuştur. Sanki mutlu olmasa, kitaplarının gelirlerini çiftçilere bağışlamayı da düşünemezdi gibi de geliyor. Elbette haklısınız, bilgili, modern, akıllı, sempatik, uyumlu, becerikli, sevgi dolu kadınlar mutluluk verir ve üretir.
@@aysealtner7414 Ayşe Hanım, Gökyüzünü kim yarattı? Diğer insanları kim yarattı?
Nicin dunyaya geldik gayemiz ne olmalı nereye diecegiz diyerek dusünmeye sevk edilmis olan Tolstoy Musluman olduktan sonra hayatın anlamini bulunca ha işte bu dedi ve huzurla yaşamaya başladı
"Aramakla bulunmaz. Fakat bulanlar ancak arayanlardir." der Beyazid-i Bistami.
Her balığa gitmekle balık yakalanmaz, fakat yakalayanlar da balığa gidenlerdir..
Bana bu duygu 30dan sonra geldi. Her şey anlamını yitirdi. Hiçbir şey yapamaz oldum. İttire kaktıra bir iki girişimim oldu ama çok sürmedi vazgeçişim. Hemen her şeye karşı motivasyonum nerdeyse sıfırdı. Kafamın içinde bir ışığın yanmasıyla sönmesi bir oluyordu. İsteklerim taleplerim saman alevi gibi. Ama bendeki anlam krizi sahip olduklarımın ya da yaptıklarımın eninde sonunda kötüye gidecek olmasıyla ilgiliydi. Her şey tükenir her şey biter. Ne kadar başarırsan başar sonu başarısızlık. Ne kadar çalışırsan çalış sonu hayal kırıklığı yorgunluk veya hastalık. Her güzel şeyin ardından gelen mutlaka hüzün ve keder. Her güzel şeyin sonu varsa ne diye uğraşalım? Ne için yorulalım? Gerçekten kendini yormaya değen şey nedir bu dünyada? Allah korusun hiç yoğun bir açlık veya hastalık çekmedim. Ama az az da olsa çektim bu sıkıntıları. Belki çok açlık ve yokluk içinde olsam anlam krizine girmezdim bilemiyorum. Yani en nihayetinde karnımı doyurmak için kalkıp bir şeyler yapmaya çalışırdım belki ya da belki açlıktan ölürdüm. O psikolojiyle karnım doysun diye uğraşmak da pek mümkün olmazdı, galiba insanlar o nedenle günlerce aç gezecek ya da çöpten yemek arayacak kadar miskinleşiyor. Anlam kaybı çok kötü Allah kimseyi düşürmesin.
Teşekkür ederim anlatınıza. 57 yaşındayım. Evden kaçış hariç hepsini yaşadım bir şekilde.
Bu tecrübe ile, 6.durağın şu olduğunu düşünüyorum: çabaladım, ürettim, birçok anlayış değeri geliştirdim en sonunda, bu faydacılıktır. Şimdi bunu tohum olarak bilmediğim, tanımadığım insanlara saçmelıyım. Artık bildiğim, tanıdığım, ailem dahil önemsizdir. Onlar benden ne aldıysa almıştır, bundan sonra alacakları veya verebileceğim bişey yok. Yazdıklarımı emanet edeceğim kimsem yok, onun için köylülere telifi bırakarak huzur içinde - bu umutsuzluk aslında- Bi yerde Tanrıya güvenerek ölebilirim. Nitekim 6.durak faydacılıkta kalmaktır.
Bunu 10-15 yaşlarında öğrenenler çok şanslıdır bana göre.
Bence hayatın tek başına bir anlamı yok. Hayat sadece bir yanılsama. Karşımıza çıkan olaylar ve insanlara duygu, düşünce ve inançlarimiz doğrultusunda anlamlar yüklüyoruz. Hayata bunlar anlam katıyor, bizim için ne ifade ettikleri. Bakış açılarımızı değiştirdikçe anlamlar değişiyor. Hayatımız bizden yansıyanlar. Tolstoyu bilmem ama Mevlana bence biliyordu. Kardeşim sen dusunceden ibaretsin, geriye kalan et ve kemiksin. Gül düşünür gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun, vb. sözleri söylemiş . İnsanlarla, doğayla, hayvanlarla kurulan güzel ilişkiler ve anı yaşayabilmek hayatıma anlam katıyor.
En mantikli yaklasim bence de
Güzel yorumunuz için teşekkürler 🌷Mesnevi dinliyorum hep hiç bıkmadan uzun zamandır..bilinçli ya da bilinçsizce belki de ben de sizin gibi hissettiğimden olsa gerek..
Daha geniş pencereden bakmalısın hayatın dışından hatta kainatın ozaman sonsuzluğu tadabilirsin
Muhteşem
Çocukken bu soruları çok sorardım kendime niçin buradyım, kimim ben, hayat neden var, sonrasında üniversitesite yıllarında boşverdim hayatı ne ders çalıştım nede bir şeye ilgi duydum, bu dönem 35 li yaşlarda ölmek istedim hayatın anlamsızlığı yüzünden. Sonra 26 yaşında hasta olduğumu öğrendim ve şu an hayatın anlamı bence sağlıklı yaşamak, ve kendine değer vermek.
35inde ölmek istiyon sonra 26yaşında hasta olduğunu öğreniyon benjamin button gibi tersten gidiyon heralde🤣
sen hayatın anlamını ıskalamışsın..
@@laytselami7869 🤣yanlış yazdı napsın
@@laytselami7869 👍😁
@@laytselami7869 lan layt selami boş yapma
Tolstoy'un Anlam arayışı kitabını okudum ve hayran kalmıştım sizin anlatmanız çok güzel.teşekkürler.
Yunus Emre de çok aradı ve sonunda kendinde buldu.. Demek ki hayatın anlamı kendimizmişiz =)
Kalpler ancak Allahi anmakla tatmin olur.
Bence sevgili Tolstoy hayatın anlamını bulmuştu...
Nurlar içinde uyusun güzel insan ❤
Ayet olduğunu bellirtmek için başına besmele yazin selam
He valla
Kalpler ancak kendini kandırmakla tatmin olur
Gerçek tanrı m*hammedin tanrısı değil, kuranı kerimi hayatında 1 kez bile okumayan insanlar neden herşeyi o kitaba ve tanrısına yoruyor anlamış değilim, okuyan birinin savunacağı bir kitap değil o yüzden okumadığınızdan eminim..
Bencede hayatının anlamını bulamamıştır, aynı görüşeyim Tolstoy’u müthiş yapanda o arayışıdır,ancak anlamı arayarak kendini mutsuz etmeye gerek yok.yolun açık olsun genç adam sizde çok güzel yorumladınız,çok teşekkür ederim.
Rabbime şükürler olsun iyi ki Müslüman olarak doğdum ve yaşıyorum. Çünkü bir çok defa hayatının amacını İslam dışında bir mantıkla, yapıyla açıklamayı denedim ve her yol tolstoy un ulaştığı yere çıkıyor. En mükemmel kabileyetlerim ve organlarım öylesine ve yok olsunlar diye bana verilmiş olmazdı. Tolstoy un kendime itiraflar kitabını TH-cam üzerinden mutlaka dinleyin ufkunuz çok derinleşeceğine eminim.
İnsana ait tüm halleri kendimde gördüğümü, görmeye devam ettiğimi gördüm....
Doğru doğru
Kanada da yasiyorum. Burada hayalini kurdugum her seye sahibim. Calisirken yururken muzik dinlerken hep hayati soegularken buluyorum kendimi. Ne istedigimi bulamiyorum, beni oldurmeyen tek sey ailemi ve sevdiklerimi mutlu etmek yuzlerindeki tebessumu gormek hayvanlari beslemek ve dogayi anlamak oldu. Belkide sadece oyalaniyorum 4. kategoridekiler gibi
Önce ışığın temas edebildiği tüm uzayı düşünüyorum klasik Carl Sagan gibi dünyayı nokta gibi görünce beynim kıyaslama yapıyor ve bir anda anlam değil de değer duygusu yitiyor(çok olan değersiz tıpkı uzaydaki milyarca gezegenden biri demek). Daha sonra farklı bir gözle bakıyorum tüm uzaya büyük olan şeye hayret ederek "oahhhhh" diyorum ve bu sefer bir bebek gibi heyecanlanıyorum. Tam bu sırada tüm bu işlemleri yapan beynimi düşünüyorum, tüm evreni düşük çözünürlükle simüle etmeye çalışıyor ve bir şekilde anlam üretmeye ve aramaya başlıyor diye. Sonrasında beni yani beynimi oluşturan tüm elementleri inceliyorum hücrelerine hücrenin işleyişine vs. Bu da kesmiyor kendi tarihime bakıyorum bu da kesmiyor insanlık ve insan türü tarihine bakıyorum. Canlılık ne garip bir şey woooh diyorum. Bazen bu duyguları üretenin limbik sistemim olduğunu fark ediyor, çektiğim acılar bile bilgiyle eşleşmeyince yani acı düşüncenin sonucu değil bizzat kendiliği olunca bir hissizlik ve uyuşma hali yaşıyorum. Tüm duygular bir anda yok oluyor gibi tüm bu süreçleri gözlemlerken kendime bakıyorum "ne boş işlerle uğraşıyorsun git ders çalış ya da para kazan" diyorum. Ölüm düşüncesi aklıma geliyor bazen de ne ders önemli ne de para önemli geliyor. Bu sırada da meta dünya meta yaşam var mı diye soruyorum malum ahiret olsa rahat edeceğim, annem sevdiklerim ve insanlığı meydana getiren büyük dahilerin ölünce bilinçlerinin dağılıp bir hiç olmasını istemem. Kendiminde yok olmasını istemem. Bu sefer henüz gerçekleşmemiş olan anlam duygusunu yitiriyor. Bazen kültürel olması dolayısıyla inanmasam da bir yaratıcı varmış gibi his geliyor içime ve rasyonel tarafım "saçmalama" diyor. Bazen cesaretli tarafım galip gelince de "bir kere dene inanmayı" diyor ve harbi her şey renklenmeye başlıyor. Tüm gördüklerim ve eylemlerim renkleniyor. Harbi renkleniyor(duyularım aşırı çalışıyor bu sırada). Bazen diyorum inanabildiğim için mi bu his geliyor yoksa bu his mi inanabilmemi sağlatıyor? Bu varoluşçu felsefeden olsun ya da diğer felsefelerden olsun bir kaç bilgi kapıp düşünmeye çekilince kendi anlamımı yaratmam gerektiğini "Nietzche'nin üst insanı gibi tüm değerleri yıkıp yenisini yaratmam gerektiğini" düşünüyorum. Bir şekilde anlam ile aramdaki ilişki progresif metal müziklerindeki gibi oluyor. Bir anda kendimi farklı bir müzikal renk tonunda buluyorum savruluyorum bazen bazen savrulmaya izin veriyorum bazen tutuyorum bazen kendimi savuruyorum, bazen durulunca rahatlığı sevmediğimden hemen kendimi rahatsız edecek şeyleri düşünüyor araştırıyorum tekrardan çalkalanma serüvenine devam ediyorum. Bilmiyorum, belki de her şey fizik prensiplerine göre işliyor ve bizler de rastgele meydana geldik ve evrenin zaman deneyiminde bir an olup gideceğiz belki de evrende bilinmeyen bir şey var ve bilincimiz bir ruhtur belki ve ilahi bir amaç ile buralarda zaman geçiriyoruz belki de tüm varoluş bir şekilde insan üretmeye programlanmış ama harbiden de garip bir şey bu, materyalistik düzlemde de olsa insan bir hata mı ki biz var olduk? Tüm bu tantana veya arayış her neyse güzel şey bence, bu arayışlar olmasa belki haz peşinde koşar durur otlayan inekler gibi yönlendirilir dururduk. Her neyse. Tüm yazdığım yazı üslubu gereği yazarın hayatını anlattığı için düzeltme gereği duymuyorum.
Bu yazı anlamsız okumayın.
Bırsey yazdıysan okunması ıcın olmalı aksıyse nıye yazdın ?mantık boyle sorguluyor? okumayın demekle daha cok merak uyandırıp okunmasını ıstıyorsun gıbı,, Bu noktada Algı devreye gırıyor. ee anlamlı anlamsız olması sahsa aıt bır durumsa anlamsız dedıgın yazını okudum 👻♥️☀️
Çok uzun zaten.okuyamadım.
Progresif metal ben de dinlerdim. Spesific bir şeyi yok
@@mihenk5545 Çölde susuzluktan ölmek üzereyken daha önce çeşmeden doldurduğunuz suyun şişesinin üzerine "bu su değil sakın içmeyin" yazısı olduğunu düşünelim. O yazıya rağmen o suyu içer misiniz içmez misiniz?
Ayrıca "bu yazı anlamlı değil okumayın" derken sadece cümlenin kendisini kast etmiş tüm yazıyı kast etmemiş olabilirim. Tüme varım yersiz olabilir.
Ayrıca yazının içeriği hakkında da bir şey söylememiş olmanız; yazdığım yazının içeriğini değil gereksiz basit bir detayına takılmış olmanız, yazının anlamsız ve gerçekten de okumayın uyarısını ciddiye almış olduğunuzu düşündürdü.
KARDEŞİM yazını OKUDUM hiç bir ŞEY boşuna yaratılmadı SORUMLUSUN SORUMLUSUN SORUMLUYUZ HESABA ÇEKİLECEĞİZ KUR-AN ANLAMINI DEFALARCA OKU BAYRAKTAR BAYRAKLI HOCAYI DINLE AÇ TEL SORULARINI SOR
Sevgili hocam Hayatın anlamı karıncaları, doyurmak sokak hayvanlarını doyurmak ve kaldırım çiçeklerini sulamak yaşlı teyzeye sarılır öderim tanımadığım şaşkın ve mutlu gözlerle bakıp tekrar bana sarılır "a çocuğum diyerek dua ederek. Çocukların başını okşar varsa yanımda para veririm bende kendine birşey ısmarla diye" bu beni müthiş besleyen bir şey 💕💕💕💕Sevgiler Saygılar 💐💐💐
Tolstoy hayatın anlamını gayet ap açık bulmuş Allah inancı yoksa herşey manasız ve boş.. aslada doldurulamaz👍
bu hayatın amacı degil.
Ayni krize 40 li yaslarda girdim. Sukur risaleyi nurlarla tanistim da kabus bitti. Kalbim mutmain simdi. Rabbimi daha iyi taniyor ve her an onunla irtibatta oldugumu biliyorum. Yasiyorum. Elhamdulillah.
Harikulade bir anlatım.Bizleri çok aydınlattınız için sizlere çok teşekkür ediyorum.Bende 10 yıl önce çok büyük bir iflas etmiştim.Ekonomik anlamda ve herşeyi kaybettim.Üç defa intihar etmek için teşebbüs ettim.En büyük ablam çok kitap okuyan bir insandı.Tolstoyun tüm serisini okumuştu.Bana dediki al bu Tolstoy un kitaplarını oku dedi.Ve ben Tolstoy un kitaplarını okudum tekrar hayata geri dönüş yaptım.Şimdi çok iyiyim.Allah ondan razı olsun.Sizleride takip ediyorum.Teşekkür ediyorum.
Sırf maddi nedenlerden miydi yoksa hayat boş mu geliyordu inancınızı da mı kaybetmiştiniz
Bu sorgulamayı 12 yaşında anneannemi kaybettiğim gün yapmıştım.Niçin yaşıyoruz, sonu ölümse dedim.Yanımda ölümden bahsetmelerini istemiyordum. O küçük aklım buna cevap veremiyordu.Etrafımda büyüklerim bunun sorgulamasını yapmadan yaşıyorlardı.19 yaşımda buldum.Hayatın anlamı Allah'a güzel kul olmak, onurlu şerefli insan olmak, Allah'ın yarattığı herşeye saygı göstermek, çalışmak.Müslüman olarak yaşamak, müslüman olarak ölmek.İşte hayatın anlamı.Benim hayatımın anlamı.
👏👏
Ben de o soruyu bir ara kendime sordum. Sonra kendim dedi ki "oğlum kalk akşama eve ekmeği nasıl götüreceksin onu düşün, sana mı kaldı boyundan büyük soruları sormak " dedi. Ben de bir daha sormadım.
6:17 den 6:32 size aid
Belke de cavab ele budur, herkes üçün.
@@ilnurlan herkes demiyelim ! Çoģunluk diyellm . Çünkü Tolstoy gibi bir arayışınız oldu ise , görmüş olacaģınız gibi . Bir INSAN dı, gerçek bir INSAN. Çoğunlukda kendinizi yalnız bulursunuz. Insan merak edendir , gerisi çoģunlukdur !
Hastalanınca nasıl iyileseyim diye dua ,edip uğraşıp ,cabalamaya çalışıyoruz ,bu da hayatın en anlamlı anlarından biri eski iyi halimize dönmeye ,ne kadar güzelmiş güzel olmayan hayatımız bile hastalandiktan sonra öyle diyoruz .
Harikulade bir sunum ve tanıtım...
Çesitli duygusal çalkantılar yaşayıp, karmaşalar içine dūşerek ve fakat ; būtūn bunların içinden bir "bilge" olarak geçip çıkabilenlere selam olsun.
Çok teşekkūrler,saygılar.
Nasıl çıkabiliriz
Hayatın tek bir anlami yoktur. Hayat 7 milyar nüfusu olan bir dünyaya tek bir anlam ile yaşamasıni istemesi hayatin olağan akışına ters. Hayatin her an değişen 7 milyar anlami var.
Hayatın ancak tek bir gerçek anlamı olabilir 7 milyar anlamı olmaz... O anlamı da hayata ancak ölümü ve hayatı yaratan Allah (cc) yüklemiştir.. Bu budur, bunun için yarattım demiştir.. Bu anlamı memnuniyetle sahiplenir ve Kabul edersin etmezsin artık senin tercihine kalmıştır...
Bu gerçeği kabul etmeyip, İstersen sen Hayatına başka yapay anlamlar yükleyebilirsin ve onun peşinde koşar gidersin... Bu ise bir İlahlık taslama olur.. Bu da senin seçimin..
En mantıklı yorum. Saygılar.
50 li yaşlarındayim.sanirım bu yaşlarda bu yaşadıklarını sadece tolstoy yaşamadı..o sadece tolstoy olduğu için bu kadar insan dikkat kesiliyor sanırim hayatına..halbuki o da biz gibi aslında ,sen,ben,o sadece..tek bir gerçek var ,evet bu hayat gerçekten anlamsız,,şöyle duşünsenize tarihe bir gidelim binlerce yıl gerilere,,o zamanki krallara,avamlara,,felsefecilere, prenslere,prenseslere vs..ne çok hayalleri vardı kimbilir hayata dair,ne çok gelgitler yaşadılar içlerinde, ne çok kalp kırdılar,ne çok hırslara kapıldılar anlamsızca..nerede şimdi o insanlar,ne oldu peki onca verdikleri savaşa..bir çoğunun belki kemikleri kalmadı mezarlarında..tek bir gerçek varki hayata dair, gideceğimiz sonsuz hayat için sadece bir kaç günlük mola,hepsi bu..o bir kaç günlük molayı ,şayet içinde ALLAH inanci varsa dolu dolu geçirip, onun istediği gibi yaşayip gitmek ..işte anlam bu sadece hayata dair..kitapta belirtildiği gibi şöyle buyurur yüce yaratan,,siz bu iğreti dünyaya meyil veriyosunuz ama gerçek huzur ve mutluluk sonsuzluk yurdu olan ahirettir , der.. tabi şimdi bu sözler inançsızlar için bir şey anlam ifade etmeyebilir..yanlız tek bir gerçek varki sonu ölümdür..selametle
En'âm suresi 62. Ayet
Sonra alınan o canlar gerçek sahipleri olan Allah’ın huzuruna getirilirler. İyi bilin ki, bütün hüküm ve tasarruf yetkisi yalnız O’na aittir ve O hiç geciktirmeden, en çabuk bir şekilde hesap görendir.
Bunu düşünmek yerine hayatı anlamlandırmaya çalışıyorum
Gerçekten hayat çok anlamsız
Bu anlamsızlıktan kaçmak için zaten,
Aşık olmak istiyoruz..bir kere aşık olup,acı çekmiş biri ve sonrasında çok gözlem yapmış biri olarak söylüyorum..
Bu dünyaya tahammül etmek için,birşeye sarılıyor artık..
Ya insanlara Ya haplara Ya kötü alışkanlıklara...
Hayat kısa,Ömür 1 kere var,
İnsan varlıklar arasında,Aklı olup,genelde kullanmayan bir varlıktır..
Çünkü gözünü,Para,Hırs,Kendi Zevkleri,Acımasızlık,Makam/Mevki,Şöhret ... bunun gibi şeyler bürümüş durumda..
Bunu kaybetmemek için,diğer insanı kullanıyor..
İnsan köle olmayı kabul etmiş,
Kurunun yanında Yaş yanmış..
Bu durumda,Hayatın nasıl bir anlamı olabilirki..
Birde ölümün seni nasıl yakalayacağını da bilmiyorsun..Diyorumki bazen..Ölüm olmasın ya..
Doğrudüzgün yaşamadıki zaten,süründü durdu..
Öldü kurtuldu mu yani
Öteki dünyaya mı bıraktın,Onun işini
Böyle olacaksa,yaşamda olmasın o zaman..
Hiç yaşamadan gidiyoruz bu dünyadan
Elimizde değil..
Ölüyoruz..Ölmekten değil..Yaşayamadığımız için ölüyoruz..
Ben çoktan öldüm yani,tek bi amacım varmış,beni ayakta tutan,herşeyi o ayakta tutuyormuş,Annemden bahsediyorum..
O ölünce yelkenler fora..
Hep böyleydi zatende..bu kadar değil yani..
Ve Tanrı’ya sığınıyorum..
Bende 40 yasinda kendimi sorgulamaya başladim Allahım beni dogru yola ilet senin yoluna bana ve bütün müsluman kardeşlerime hidayet ver amin..
Elhamdulillah. Amin acmain.
Amin
Desene 40 indan sonra hayatin😁😁😁 mantar olmus
Desene 40 indan sonra hayatin 😁😁😁 mantar olmus.
Âmin
Konuşmanın bir bölümünde Tolstoy'un gençliğini çok hızlı yaşadığını ama tavsiye olarak gençliğin hızlı yaşanmamasinı tavsiye ettiği söyleniyor.Bu bence bir çelişki veya iki yüzluluk değil çünkü bu yaptığının hata olduğu tecrübesini yaşamış ve gençlerin bu hataya düşmemesini istemiş
Canım cocukluk arkadaşım hızlı yaşadı genç öldü doğru demiş .
Ben de 37 sinde uyandım bu derin hipnozdan..
Zifiri karanlıkta iken zayıf bir ışık gördüm ve bana huzur veren gördüğüm o ışığı muhafaza etmek istedim.. Ve şüpheye düşüp bir daha da onu kaybetmek istemedim.. Buna dayanamazdım.. tekrar karanlığa ve anlamsızlığa dönmeye razı olamazdım.
Ya mukallibel kulûb! Sebbit kalbî 'alâ dînike.
Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allah'ım, kalbimi dinin üzere sabit kıl ... Amin.
tolstoy'un itiraflarını okuduğumda 17 yaşındaydım ve o yaşlı adamla aynı şeyleri düşünüyor hissediyordum. tek fark benim yaşımda olan herkesin hayattan zevk aldığı yıllarda ben itiraflarımı okuyarak ağlıyordum.
Benim ise Tolstoyun yaşadığını 14 yaşımda yaşamama ne demeli?Benim yaşdakılarının hayatdan zevk alırken benim böyle şeyleri düşünmem garip aslında.
aynı sekılde bende şuan 17 yaşındayım
Tanışmamız gereken konular varrrr
Şuan nasılsın
Hz. Muhammed ile ilgili bir kitabı var çok kısa, küçük bir kitap.
İsmini yazarsanız sevinirim 🙏🏻🙏🏻
@@havaoztekin9454 Hz. Muhammed.
Gizlenen kitap
Bence hayatın genel bir anlamı yok. Sen neye ne anlam yüklersen onun anlamı o olur, hayatta böyle, sen kendi hayatına ne anlam yüklersen hayatının anlamı o oluyor ama bu başkası için geçerli değildir.
Önermeniz yanlış maalesef?
çok yerinde bir tespit kutlarım.insan kendi yaşamına ne anlam ne gaye verirse kısaca arabasını ne yöne sürerese amaç maksat ve gidiş o yön olur.YAŞAMK İÇİN BİR GAYENİZ VARSA HER ZORLUĞU YENERSİNİZ.niçhe.ama ben kendi adıma insanın yaşamını kendinden sonrakilere daha güzel bir dünya daha yaşanır daha adil bir toplum için adamalıdır.böylesi bir hayat hem daha gayeli ve amaçlı hemde çokda erdemli onurlu bir yaşam olur.yoksa tanrı için tarikat mezhep din için ilkelce cahilce kendini avutmak. bence aklı başında egitimli hayatını sorgulayabilen bir birey için pekde tasvip edilmez.doğruda erdemlide olmaz.
Hayatın ancak tek bir gerçek anlamı olabilir 7 milyar anlamı olmaz...
O anlamı da hayata ancak ölümü ve hayatı yaratan Allah (cc) yükleyebilir...
Bu budur, bunun için yarattım demiştir.. İnsanların hayata kendine göre anlam yüklemeye hakları yoktur..
Bu anlamı memnuniyetle sahiplenir ve Kabul edersin etmezsin artık senin tercihine kalmıştır... Bu gerçeği kabul etmeyip, İstersen sen Hayatına başka yapay anlamlar yükleyebilirsin ve onun peşinde koşar gidersin... Bu ise bir İlahlık taslama ve tuğyan olur.. Bu da senin seçimin..
HAYATIN GENEL VE HERKESE ŞAMİL EVRENSEL OLAN BİR ANLAMI VAR... DÜNYA HAYATININ GAYESİ VE BİZİM YARATILIŞ GAYEMİZ KUR'ANDA YAZIYOR... Artık bu GAYEYİ hiçe sayıp, bozmak isteyenler titresinler..
Bu anlamı kabul etmeyip, hayatına keyfi anlamlar yükleyenler sorumludurlar ve kaybederler... Bu hayat senin değil ki; istediğin gibi yaşayasın.. Ona istediğin gayeyi yükleyesin...
Hayyam size katılıyorum
Tolstoy'un Hz. Muhammed risalesini okumayi oneriyorum ben de. Bendeniz onun hayatin anlamini hakikatini buldugu kanisindayim. Ona selam.
Ben de yaşadım Hocam böyle bir durum. Hayatımda olacak her şey sonlu,saçma ve boş geliyordu. mezun oldum olsam ne olacak ki, iyi bir işim olsa ne olacak ki,evlensem ne olacak ki, çocuğum olsa ne olacak ki dısarıda mutlu olsam arkadaşlarımla eğlensem ne olacak ki,şık olsam nolacak ki, güzel bir yemek yesem nolacak ki hepsi geçici diyordum yoğun bir depresyon dönemine girmiştim intihar düşüncelerim oluyordu.Girişimim de oldu. Şu an biraz daha iyiyim. bir şekilde çalışıp geçimimi sağlamam bu hayata ayak uydurmamız da gerekli. Evde anne baba yanında bir yere kadar oluyor. Bu süreci tek başıma atlattım beni anlayan bir ebeveynim yoktu.
Şimdi ise hayatın anlamını fazla aramıyorum işin içinden çıkamıyorum. Ufak bir çocuğun gülüşünde ya da yediğim bir çikolatanın lezzetinde, fedakarlığa kaçmadan yaptığım yardımlarda birine verdiğim samimi bir selam da falan buluyorum Hocam yoksa intihar edesim geliyor...
"Kendini küçük görmeyi bırak. Sen yürüyen evrensin: Büyük bir potansiyelle doğdun. İdeallerin, hayallerin, gerçekleştirmek istediklerin var. Kanatların var. Sürünmek için değil, uçmak ve yaşamak için doğdun. Elinde ipin var olduğunu bilirken ne diye kuyunun dibinde durmaya devam edersin? Evren senin dışında değil, evren senin içinde."
En sevdiğim kitabi idi Ruhu sad olsun.Kanaatimce buldu, çünkü kitapta hayatın boş olmadığını anlatan harika bir anlatımı var, defalarca okunası kelimelerdi.Cok tesekkurler☆♡
ne zaman doğmuş bu adam?
Dünyanın varı ve yokundan kurtularak yaşanan hayat,en anlamlisidir.
TEBRİK ediyorum
Varlığını yokluğa vermeye çalışan Tolstoy o yokluğa düşebilseydi bir varlığa; o yoklukla birlikte Allah’ın varlığına kavuşabilecekti.Zaten arayan bulur derler.fakat bu bazen belasını da Mevlasını da….
İnsan zaten bir yolcudur.Bu yolculukta hepimiz bu anlattıklarını yaşamaktayız.savrulmaları yaşamadan bir misafir olduğumuz bu dünyayı anlayamayız.Kul vara vara Sultan olur derler.varmak püf noktası burası Yolumuz bizleri yoktan var eden Allah’ın rızasına uygun bir yaşantı ile mümkün olur.O razı olsa bütün dünya karşında dursa ne ehemmiyeti var.
Belki de hayatin anlami, her duyguyu Tolstoy gibi iliklerine kadar hissetmektir..yaşamaktir.
Sevgili Hocam. Ben ne zaman umutsuzluğa ve çaresizliğe düşsem. Karıncalar ve kaldırım da yetişen çicekler gelir. Aklıma onlar küsmez her yer beton nerede açayım ve yiyecek bulayım diye bütün güçleriyle uğraşırlar hayata tutunmaya çalışırlar... 💐💞
Cok güzel fikir..deneyecegim tesekkurler
Aynen Serife hanim bizler zaten dağda bayırdı açan kır çiçekleri degilmiyiz
Zâriyât Suresi - 56. Ayet :
Ben cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.
Hayatın anlamı insanın psikososyal bir varlık olmasında yatar bence. Çocukluğumuzdan yaşlılığımıza kadar yaşadığımız ortam etkileşimde olduğumuz insanların bizi ne kadar etkilediği ve bizde yarattığı değişimdir. Yani toplu bir dinamiktir aslında.
Hayatin anlami , bu bahsettiklerinizden siyrilip salt sevgiyle yüklenmektir aslinda.
Ben de 50li yaslarindayim ve ayni ic sorgulamalariyla bogusup duruyorum son yillarda. Cok severek yaptigim cizimler, resimlerimi bile anlamsiz buluyorum. Hayati anlamsiz bulsak da biz ona anlam katarak yasayabiliriz. hayati seviyorum ve sukrediyorum. 🙏
Sağa sola savrulduğum zamanlar olmuştur ama hayatı anlamsız bulmam hiç😊
Bunun için çok şükür 🙏
bunun sukredilecek birsey oldugunu sanmiyorum
bu icimizde olan biresey
Paylasimlariniz kursun gibi; ama oldurmuyor; canlandiriyor!
Cok tesekkurler!
Hocam cok guzel bi video hayati anlamlandiran insanlar iyi ve kotu insanlar aslinda hayat cok guzel bizler buraya test edilmek icin allah gonderdi tabiki anlayabilenre kotuluk yapan bu hayatta yasattigini yasamadan ölmüyor!allah karsimiza iyi insanlar cikarsin tabiki hepimiz yasiyoruz hatalarimizla azda olsa iyiliklerimizle allah sizden razi olsun videolariniz anlatim tarziniz mukemmel saygilarimla iyi aksamlar
Hocam muhteşem anlatiyorsunuz, dinlemelere doyamıyorum. Yalnızlığıma merhem oldunuz Sonsuz Teşekkürler.
Tolstoy bile 82 yaşında kendini bulamadan bu dünyadan gittiyse, benim için soruların cevabını bulmak çok zor görünüyor.
Ölüm karşısında insan ya teslim olup inanç denen kaçışı ve teslimiyeti yaşar ya da anlamsızlığı mertçe kabul edip korkmadan varoluş anksiyetesinin esiri olduğunu bile bile hayatı yaşar.Hayatın anlamı değildir ama onu çekilir kılacak tutum ise cesaret ve merhamettir.
anlamsızlığı mertçe kabul mü? senin için kararmış.. ""anlamsızlığı"" kendine kabul ettirmişsin.. akıl ve vicdanını uyuşturmuşsun..
Sen "hayatın anlamını" hiç sorgulamamışa ve onu gözardı edip, önemsemeyip inancını kaybetmişe benziyorsun...
inanç denen kaçış mi🤔 iyi kacmiyorsan yok ol 😂 tabi onu da becerebilirsen
anlatırken yorulduğunuz belli. 2 defa nefesiniz kesildi. emek vermişsiniz.
Hayatının anlamını bulmasaydı telif haklarını köylülere verdiği kağıdı asla imzalamazdı.... ve Son kaçışı sadece onu anlamayan insanların yanından kaçısiydi.......!
Çok güzel yorumladınız ANCAK En son kısmında yanıldınız...Tolstoy sonunda hayatın anlamını buldu.HAYATIN ANLAMI Kendini Gerçekleştirmektir.O da bunun için atması gereken ilk adımı attı ve mutsuz olduğu ve kendini gerçekleştiremediği yerden(ailesinden)hızla uzaklaştı.Gerisi farklı gelişse bile o bunun için son bir çaba gösterdi.Seçiminin sonucuna dirayetle katlandı ve kendini gerçekleştirme cesareti göstermiş özgür bir ruh olarak yaşadı son 10 gününü.YANİ Bu doğrultuda aslında hayatın anlamını bularak ve yaşayarak hayata öyle veda etti ünlü yazar Tolstoy.Zaten aksi de bu savaşçı kişiliğe ve göstediği çabaya büyük haksızlık olurdu..Güzel hikaye ve örneklerinizin devamını bekliyorum.İyi ki varsınız yolumuzu aydınlatıyorsunuz.Türk Topumu sizler gibi özverili aydınlık yürekli insanlara çok şey borçlu
🙏
Geç yaşlarda gelen hidayetin telaşı vardı diye düşünüyorum, 3. Bilinç seviyesinde, panik atak, çarpıntı, ateşlenme olur... Ölümü sanki 5. bilinç seviyesinde gerçekleşiyor, kalabalıklar etrafını çevreliyor bir nevi mahşer (6), ama odada yalnız ölüyor, son An'ın da yalnız kalıyor..!
Ömer hocam, Tolstoy bir eserinde der ki, Tanrı aşkın ta kendisidir..... Aşka ermiş insan aradığını bulmuştur. Her arayan bulamayabilir ama, bulanlar hep arayanlardır...
Belli bir yaşa kadar, hayatı yaşamak eğlenceli ve tatmin edici. Tatmin olmayı bekleyen egolarımız, aşk maceralarımız, parayla elde edebileceklerimize olan heveslerimiz... Ama belli bir süre sonra bunlara da doyunca hayatta çaba sarfedecek bir şey kalmamış oluyor. Kimi için bu amaçsızlık daha erken başlar kimi için daha genç. Ama er geç herkes bu süreci yaşar. Bu dönemlerde inanç insanı rahatlıyor fakat hayat anlamlı olsaydı inanç olurdu o yüzden inanınca anlam bulacağımızı düşünmek insanın teselli için kendini kandırması gibi geliyor. Sonuç olarak, çok saçma bir nedenle burda olabiliriz. Hiç bir anlam bulamayabiliriz. Ama sanki hayatımızın zevk aldığımız dönemlerinde bir anlamın farkında olduğumuz için mi mutluyduk. Hayır muhtemelen o an için yeni bir şeyler deniyor ve kendimizi gerçekleştirmek için çalışıyor ve kendimizi kanıtlamaya çalışıyorduk hayat böyle bir şekilde akıyordu. Hatta anlam üzerine yaşamanın bence sakıncalı tarafları bile var, şöyleki bir takım olumsuzlukları sorgulamadan kabullenme gafletine düşürebiliyor insanı. Bı nedenle anlam bulmaktansa bizi mutlu edecek aktiviteler, hobiler, amaçlar bulma arayışına durmadan devam etmeliyiz. Çünkü insanın hoşlandığı bir şeyi yapması muhteşem huzur veren bir şey. Kimi felsefeyle ilgilenir, kimi bilime doğaya ilgi duyar, kimi sanata... O yüzdendir işte insanın hayatta maddi olarak hiç bir çıkar elde edemeyeceği aktiviteler olarak spor sanat ve felseye ilgi duyması ve insanlara bu alanlarda eğitim verilmesi çok önemlidir. Çünkü maddiyata düşkünlük, ego vs bunların hepsi bir süre sonra değerini kaybedecek. Tek kalan huzur olacak.
birden fazla izledim bu videoyu. her tekrar bana iyiliğin yaşama amacı olduğunu gösterdi.
Cok cok teshekür ederim
HOCAM💐Hayat yasham ne kadar zor olursa olsun benimcin cok anlamli her haliyle HAYATi seversen Allah bir gun muhakak mükafatlandirir buna cok inaniyorum♾
Korkuyorum.dusunuyorum.isin isinden cikamiyotum
Agziniza saglik cok guzel anlattiniz.siz bana iyi geliyorsunuz dinledigimde.tskler
47 yaşımı doldurdum, bence de gerçekten inanan bir insan için hayatın anlamı Allah'a teslimiyet göstermek, sonsuz ahiret yurdu için hazırlık yapmaktır. Tabi bu hazırlığı yaparken de Allah'ın tayin ettiği sınırlar içinde dünyadan da nasibini almayı unutmamaktır. Yani hem ahiret yurdu için hazırlık yaparken hem dünya çapında bir sinema oyuncusu olmanız mümkündür. Ama ateistseniz gerçek bir anlam bulmanız neredeyse imkansızdır. Çeşitli seçenekler arasında bocalar durursunuz.
"Nereye giderseniz gidin aslında kendi ruhunuzu arıyorsunuzdur."
Andrey Tarkovksi
Tolstoy un iki ihtiyar veya iki yaşlı adam isimli öyküsünde , onun hayatın anlamını tam olarak bulduğunu gösteriyor . Çok çok ilginç . öykü karakteri ihtiyarlardan birisi ermiş oluyor , hızır oluyor .Öyküde tolstoy un düşünce dünyası iç dünyası açıkça görülebiliyor. öyle bir öyküyü zihninde görebilin bir kişi hayatın anlamı değil daha da ötesini görmüştür. tolstoy un kendisi bir mü min ve bir ermiştir. Hızır la da temas kurmuş biridir. Büyük adam dır.
Erich Fromm - Sevme Sanatı hakkında da bir video çeker misiniz?
O kadar piskolok dinliyorum sizim gibi ne yapmak istediğini bilen çok az piskolok var aradığımı hep sizde buluyorum🙏
Harikasınız başarılarınızın devamını dilerim.
Yıllardır böyleydim ve şimdi anladım ki , büyük insanlar , cesaret edip soru sorar , korkaklar ise görmezlikten gelip , alışılmış hayatlara devam ederler .
Bu evrende kendi irademiz dışında varolduk ve rüzgarın önündeki bir yaprak gibi oradan oraya savruluyoruz.
Bu düşünceler beni çoğu zaman hasta ediyor bazen çok inançlı bazen sürekli arayış içerisinde buluyorum kendimi. Sizi dinledikçe ne kadar normal olduğumu gördüm. Etrafıma bakınca insanların aklından ne geçiyor ne düşünüyorlar hayat hakkında hep merak ettim. Ve yalnız olmamak biraz olsun iyi geldi.
Şuan nasılsınız
Hayatın tek gerçeği var ölmek, ve anlamı ise ölümsüz olmak ;mesela ;Mustafa Kemal Atatürk’ gibi , anlı şanlı başarılı ,,
♥️
Gençliğini hızlı yaşayıp gençlere bu hataya düşmeyin şeklinde verdiği tavsiye son derece samimidir. Bunu samimiyetsiz bulmanız, sizin samimiyetsizliğiniz olsa gerek
Benim kanımca, ailesinden kaçmak isteği yanı sıra, son olarak bulduğu hayatın anlamı, yani Tanrı, Allah yada yaratan, (sizin demenizle değişmeyecek olan o güç) onu bulduktan sonra ona kavuşmayı isteyerek bu son yolculuğuna çıktı. Yani bedensel elbisesinin sonuna doğru, ruh alemine karışıp gerçek anlamı tam olarak öğrenmek için. Kediler gibi, onlarda öleceklerini anlayınca giderler. Uzak bir yerde sessiz sakin tanrıya kavuşmak için.
Kedilerin Tanrı inancı var mı ?
@@mustafademir5804 bunu kendimiz kedi değilsek bilemeyiz ;)
Hızlı yasadığı ve tecrübesine dayanarak hızlı yaşamayın diye tavisyede bulunuyor olabilir ben ikiyüzlü oldugunun aksine samimi olduğunu düşünüyorum
Herkese merhabalar,
Merhaba Ömer Bey,
Muhteşem değerli çalışmalarınız için sonsuz teşekkürler.
Hocam bence Tolstoy Allah’ı ve hayatın anlamını bulmuş şekilde ölmüş.
Çünkü Allah herkesin içinde ve kendisiyle en çok hisleri yoluyla konuşur.Ve onu arayan ve hislerini takip eden herkes Allah’ın sorduğu sorulara hisler yoluyla cevap verdiğini hemen değil uzun bir zaman sonra anlamaya başlıyor en az 3 veya 4 sene gibi.İşte o andan itibaren biz bu Dünya’da neyi en çok merak edip çözmek keşfetmek bulmak ilgi alanımız neyse o konuda sadece merakla o konuda düşünmemiz yeterli.Onun cevabı kişi nasıl anlarsa Allah o şekilde onun anlayacağı dilden mesajlarla bildiriyor.Bu koyu düşünmemize gerek yok sadece hisler takip edilmeli.Cevap bazen de internette bile öylesine başka bir şey ararken yada kendiliğinden önümüze gelir.
Ve Allah’ı bulan herkes onu hep anlatmak ister bu içinden gelen durdurulamaz bir his.Ana sadece ilk senelerinde ahlak üzerine konunuşur.Sonraları kendisinin görevinin ahlâk üzerine vaaz verme ve konuşma görevinin böyle bir sorumluluğu olmadığını bu konulardaki karşı görüşlü insanlara laf anlatacağım diye enerjisinin aşağıya çekildiğini bunun ilerlemesinde ve yeni keşifler yapmasında büyük bir engel olduğunu idrak eder ve artık bu konularda gerekmedikçe birileri bir şeyler sormadıkça konuşmaz.Ve doğal içinden gelen bir hisle Evrensel konulara evrilir.
Ve Allah’ı bulan herkes diğer insanlara karşılıksız yardım ve bütün verebileceği her şeyi vermek ister bu içinden hisler yoluyla gelir verdikçe çok mutlu olur verdikçe de daha çok kazanır üretir.
Tolstoy her kaçışında hayat amacına ulaşmak için değil ailesindeki özgürlüğün kısıtlanmasından kararlarına saygı duyulmaması dan ve artık hiç sevmediği evlendiğine bin pişman olduğu psikopat ruhlu eşinden ve kendisine hiç saygı duymayan çoçukların dan kurtulmak için
kaçtığını düşünüyorum.
Çünkü siz anlatırken Tolstoy’un bütün hislerini bizzat hissettim.
Yakalandığında o oda da ölmesi de o evde o karısıyla bir gece dahi yaşamak istemiyor olmasından kaynaklı olarak Allah’ım lütfen acilen benim canımı almanı rica ediyorum demesinden kaynaklı ölüm olma ihtimali yüksek görünüyor.
Hoşçakalın ☀️❤️🍀🌈
Tolstoy'un hayatına daha önce de dinlemiştim ama sizin anlatımınız Şahane teşekkür ederiz
Sevgili Hocam. " hayat bittiği dediğimiz yer de başlıyor" Rabiim bizden vaz geçmemişken bizim geçmemiz zor 😍💞Sevgiler Saygılar 💐💐💐
Ben Tolstoy kadar uzun süre bu anlamı aramasamda Tolstoy'dan çok daha yoğun bir şekilde bu anlamı aradığıma eminim. Benim verebileceğim cevap şu olurdu: hayatın anlamını ararken karşınıza çıkacak tek şey tanrıdır. O tanrı ki zihninizde yüklü işletim sistemidir ve yüceltilme arzusuyla çalışır. Ona ulaşmanın, onu anlamanın yolu masumiyet, zihni yakan bir düşünce derinliği ve yeterince sabırdır. Buradaki yeterince kelimesi haddinden fazla anlamı taşır.😄 Birazcık dediğimi anlayan tanrısal aşkın yada ilahi aşkın ne olduğunu anlamıştır. 😉 Gerçekte bulunabilecek bir anlam yoktur. Ancak kendinizi gerçekleştirebilirseniz tanrı sizi mutlu eder. 🙃
Ağzınıza sağlık hocam hayatın anlamlı olduğunu düşünüyorum sevdiklerin hayatta olduktan sonra sevip sevilmek güzel duygular Allah inancı şükür duygusu sabir şükür dua...
24 yaşındayım ve Tolstoyun 5-ci durağındayım. Anlamsızlıkdan ta 5-ci durağa atladım ve burda da hayle bulub bulmadığımdan çok şübheliyim amma eminimki hayatın anlamı Tanrıya bağlı. Hakiketen anlamsızlık çok zor.
"İnsana ait tüm halleri yaşıyorsunuz" çok rahatlattı
Merhabalar öncelikle teşekkürler bu faydalı videonuz için. Ne tesadüftür ki 22 Eylül 2021'de yayınlamış olduğunuz bu videoyu, tam da birinci yıl dönümünde, bugün dinlemeye nail oldum. Tolstoy'da kendimi buldum. O 50'sinden sonra, bense daha erken, 40'ımdan sonra bir kaç yıldır anlam arayışı içerisine girdim ve çıkamıyorum. Tolstoy gibi Schopenhauer'i ben de okudum. Bir ara dîne yöneldim ama şu an tanrı var mı yok mu onu bile hissetmiyorum. Bilim, felsefe, din, sosyoloji ve psikoloji alanında yüzlerce kitaplar okudum fakat hayatıma dair hâlâ bir anlam çıkaramadım. Depresyondayım herhalde şu an. Yaklaşık 8 aydır çalışmıyorum ve boş boş düşünüp takılıyorum. Hayatımın sona ermesini bekliyorum. Saygılar...
Şuan nasılsınız yeni kavrayışlar edinebildiniz mi
@@onursabanc Aynı be ya... Değişen hiç bir şey yok.
bekleme hali kötü, bekleyince birşey olmuyor. çaresizlik, çözümsüzlük...
Gençliğini hızlı yaşamış birinin yaşlılığında elde ettiği tecrübe ile bunun yanlış olduğunu anlamış olmasından daha doğal ne olabilir ki. Bunun iki yüzlülükle ilgisini kuramadım.
Aynen. Ben hızlı yaşadım,siz yaşamayın diyor.tecrübe etmiş nasihat veriyor.ikiyüzlülükle alakası yok.
Huzuru islamda bulmus diye biliyorum
Ben de aynı şeye takılmıştım dediğiniz gibi, hızlı yaşamış ve "keşke" demiş, farkındalık geç gelmiş, sonradan gelenlere, o yolu yürüyecek olanlara kendi yaşantısından damıtarak tavsiye vermek istemiş, bence de ikiyüzlülükle ilgisi yok, kitabı da okuyacağım, bilgilendirmeler için çok teşekkürler, sağ olun :)
@@faruksertdemir6736 🤪
bu hayatın anlami Rabbini bulmak, tanımak ve Ona kul olmaktır nokta
Hocam mühteşemsiniz. Emeğinize sağlık. Teşekkürler.
Tolstoyun hayatini sizin o sahane yorumlamanizla dinledigimde ayni durumda oldugumu gordum. Ne garip varligini, ununu bildigimiz bir edebiyat ustasinin hayatin anlam arama seruveninin olmasi ? Benim son 15 yilda deli gibi bunu ariyor olmam, sayisiz kitap okumam, bilim insanlarini, uzmanlarimi dinlemem, son bir ay oldu sanirim sizin birsuru videonuzu izlemem hicbir sey tesaduf degil dedirtirken ote yandan bu hayatin anlamini artik bos bir tuval gibi algilamam. Herkes kendi anlamini resmediyor. Huzuru ararken tek bir yerde buldum onu.. Haycanlarda.. Dort ayakli patili asklarimda onlarin sevdasinda huzura erdim. Lakin dersini alamadığım kisirdongulerim ile hala kendimi kanirta kanirta savasiyorum. Kabullenme bana uzak bir liman gibi varirmiyim bilmiyorum. Ama gocup hitmeden sizinle mutlaka tanismak istiyorum. Online sohbet guzel olur..😊😊😊
Merhaba, öncelikle bu kuvvetli anlatımınız için teşekkür ederim. Tolstoy'un edebi kişiliğinin yanında yaşam maceralarının ilham verici, pek çok kaçınılan duyguyu samimiyetle tanımladığı için kendisini rahmetle anıyorum. İzninizle birkaç sorum olacak; 1- "İtiraflar" ismini kendisi koymuştur bu onun için bir itiraf niteliğindeydi demek ki. Yani açıklamaktan çekindiği bir alandı diyebilir miyiz? 2- Son yolculuğunda binme gayretinde olduğu trenin İstanbul'a gitmekte olduğunu okumuştum (kaynak veremeyeceğim nerede okuduğumu hatırlamıyorum). Bu konuyla ilgili farklı bilgilere rastlamışsanız yazabilir misiniz? 3- Rus edebiyatını ilgili dönemdeki yazarlarını karamsar olduklarını düşünüyorum, benzer kavramları bu denli acı senaryolarla öğrenmek yerine, daha farklı dille açıklamış önerebileceğiniz yazarlar varsa sunumlarınızda onları da kaynak olarak yazabilir misiniz?
Bu sorduklarinizin cevaplari ne işinize yarayacakki. Hayatin anlamini, bulsak bile, her ay òdemej zorunda olduğumuz giderlerimizi karşilama telaşi kargaşasiyla meşkul olduğumuz bu hayatta, eminin ki tekrar kaybederdik o anlamı.
Bence Ömer Tolstoy hayatın anlamını korkuyla değil. 82 yaşında çok büyük bir cesaretle aramaya devam ediyor. Hayatım anlamını bence bulamadı. Soru işaretleri ile veda etti. Cesurca ve boşluğu doldurma uğruna… iyi ki varsın Ömer, zihnine sağlık…👏
Hayatın anlamını arayanları bir hafta çölde aç bırakacaksın işte o zaman hayatın anlamını çözer
Aynen sevim abla rahatlık batıyo..hayatın ne anlamı olacak yaşa işte dimi
Sizin dediginiz gibi olmuyor iste ..!? yüzyıllardır milyonlarca insan acda kaldı susuzda ona kodlanmış olan ONURUYLA öldü maalesef...DÜNYA cezaevlerindeki açlık oruclarinidami duymadınız görmediniz .!? onlarda kendilerini arayıp haklı düşüncelerinde buldular. iskence gorme ugruna degil ac kalmayi bir yana koyun bedenlerini feda etdiler bir halk ugruna...bir ornek sadece ( chea guavera) Galiba siz biraz istahlisiniz afiyet olsun sağlıkla kalın.
Ben de zenginlerin bunalımlarina anlam veremiyorum. Göndereceksin Anadolu'nun bir dağ köyüne İnternet ve elektriğin olmadığı bir yere bırakacaksın. Burada bir hafta yaşa diyeceksin.
Onlar zaten kendi çöllerinde kaybolmuşlar...
Hayatin anlami yemek yemekmi..uxumakmi sex mi..yapmakmi
Aynısını bende yaşadım.
Hayatın hiçbir anlamı yok ama
Bizi hayata baģlayanı buldum
Çocuklarımiz ve çevrem bana ihtiyaç duydukça her kim varsa beni hayata mecbur ediyor. Onlar beni hayata tutuyor.
Yani ben gitmeye hazırsam bile seçme şansım var. Secim şöyle oluyor bana ihtiyaç duyan varmı yoksa gidebilirmiyim.
Bazen kopuş için hazırlanıyoruz cevreden yavaş yavaş uzaklaşarak.
Eģer mutluluk beni hayata tutuyorsa Egom güçlüdür (alıçı), bizi sevdiklerimiz hayata tutuyorsa Annelik vazifesini yerine getirmiş oluyoruz (veriçi).
Hayat aliıp vermekten ibaretir.
İNSANLIĞI AYDINLATAN,GELMİŞ GEÇMİŞ,HALEN YAŞAYAN VE GELECEK OLANLARIN TÜMÜNÜ,RAHMETLE,MİNNETLE,ÖZLEMLE VE SAYGIYLA ANIYORUM...
Bence, hayatin anlam arayış yolculugunun anlamini bulamamış ne yazık ki, o kaçışının sebebi de buydu. Hala ararken bu ugurda, yolculugunda ömrü yetemeden vefat eden insan gibi yaşamıs gercek bir yazar.
Çok teşekurler ederem size minnetdaram ĝuzel anlar yaşadim dinlerken,ama şunu söylemek istyorom,heyata geldiyim cin çok memnunam hiç pişman diye duşunmyoram yaşamak ĝuzel ama şu guzellik bir şeyde tek bir şeyde merhemet sevĝi dolu kalpin olsun,her kesleri sev onlari baĝişla,sana iyi olmayani seni sevmeyeni sev şole kalpli insan hep mutlu olyor ve heyat ona tatli ĝuzel yaşamli olyor her an
Selam ,sanki güzel bir kitap okudum ve bazı şeyleri insan kendinde yaşatıyor, yüreğinize sağlık 🖐🥰👏👍
sizi çok seviyorum,ve saygı ve minnet duyuyorum ....çok teşekkürler herşey için.bilgiler için....
Hayatın anlam kazanması, Allah'a ve ahirete imanla başlar, yoksa her şeyin ölümle biteceğine ve hayatın anlamsız olduğuna inanmak kaçınılmazdır. Sadece kalıcı zevkler ve Allah'ın rızasını kazanmakla ilintili çabalar, insanı gerçekten mutlu eder. Bu uğurda olumsuz dinî örnekler ve kişisel dinî yorumlar bizi Allah'tan koparamamalıdır. Bu noktaya gelmiş birinden "Dünya sınavında Allah'ın huyunu suyunu bildiği insanın işini kolaylaştırmak için din ve peygamber göndermesinin makûl olduğunu düşünebilmesi ve son ilahi mesajı arayıp bulması" beklenir.
Nurettin geç eve kendi masallarının kahramanı ol
Allah sadist bir tanridir.
Bende herzaman ki gibi sizi hayranlıkla dinliyorum. Çok guzel anlatıyorsunuz🙏
Ömer hocam merhaba, özgün anlatımınız için teşekkürler 🙏 Sizi dinleyince Martin Heidegger’in Varlık ve Zaman adlı çok sevdiğim eseri geldi 👌İnsanın varoluşunu, yerini yurdunu kendisinin seçememesini ve en sonunda ‘anlam’ı verir 👍Kendinize iyi bakın hocam 🤗
Teşekkürler bu kitap önerisi için. Uzun zamandır anlam üzerine nasıl bir kitap okumalıyım düşüncesi oluşurdu zihnimde belli belirsiz..
Tolstoyun 50 yaşını 30umdan itibaren yaşıyorum. Tek fark ben anlamı aramıyorum anlamsızlığı kabul etmiş bir halim var.
Muhteşemdi, çok teşekkür ederim. Mutlaka İtiraflar ım"kitabını okuyacağım. Sizin videolarınızı bulduğum için'de çok mutlu oldum. Benim de soruya cevabım şöyle olsun." Bence Tolstoy bu yolculukta neredeyse bütün korkularından arınmış, Tanrıyı bulmuş,bu da hayatın anlamı değilmi zaten.!!!Boyuttan, boyuta geçiş yapmış, ne mutlu ona 💕
Ancak bu kadar güzel anlatılabilir. Helal olsun. Tebrikler...
Evet Hocam hayatın anlamını bulmuş. Tolstoy. Hayatın anlamı Allah'tır.
😄
Varlığı maddeden, insanı biyolojik bir varlıktan, canlılığı biyokimyasal tepkimelerden ibaret gören insanların yani materyalistlerin, ateistlerin bu anlamsızlığa nasıl katlandıklarını anlayamıyorum.
Yahu şaka gibisin 😁
Tanrı, her şeyin ölümle biteceğine inanmak istemeyenlerin hayata bağlanma sebebidir. Yani temeli yoktur ve asla kanıtlanabilecek bir şey değildir.
@@tayyip6784 aynen bende aynı soruyu soruyordum ...tek açıklama su olsa gerek...bu insanların gözleri e kalpleri okadar perdeli ki içinde bulundukları durumun bile farkında olamiyor... başka çıkmaması yok...
Hayatın anlamı; geçmişte biriken bir çok anlamdan oluşan kompleks bir yapı haline geliyor. Çünkü Tolstoy un kendi hayat anlamı arayışıdır. Gençliği ne kadar hızlı olursa olsun bir insanın hayat kefeyi doldurduğun kadarıdır.