Lee Minho ile hayal et~𝒁𝒐𝒓𝒂𝒌𝒊 𝒆𝒔̧𝒊𝒏𝒆 𝒊𝒈̆𝒓𝒆𝒏𝒄̧ 𝒐𝒍𝒅𝒖𝒈̆𝒖𝒏𝒖 𝒔𝒐̈𝒚𝒍𝒆𝒓𝒔𝒊𝒏~ 𝒕𝒑 𝒊𝒔𝒕𝒆𝒌

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 2 ก.พ. 2025

ความคิดเห็น •

  • @Taexwd
    @Taexwd  11 หลายเดือนก่อน +36

    ☆𝑍𝑜𝑟𝑎𝑘𝑖 𝑒𝑠̧𝑖𝑛𝑒 𝑖𝑔̆𝑟𝑒𝑛𝑐̧ 𝑜𝑙𝑑𝑢𝑔̆𝑢𝑛𝑢 𝑠𝑜̈𝑦𝑙𝑒𝑟𝑠𝑖𝑛☆
    -𝗞𝗼𝗻𝘂 𝗶𝘀𝘁𝗲𝗸, 𝗵𝗶𝗸𝗮𝘆𝗲 𝗯𝗮𝗻𝗮 𝗮𝗶𝘁𝘁𝗶𝗿
    -𝗞𝗮𝗳𝗮𝗻ı𝘇 𝗸𝗮𝗿ı𝘀̧𝗺ı𝘆𝗼𝗿𝘀𝗮 𝗺𝘂̈𝘇𝗶𝗸𝗹𝗲 𝗼𝗸𝘂𝗺𝗮𝗻ı𝘇ı 𝘁𝗮𝘃𝘀𝗶𝘆𝗲 𝗲𝗱𝗲𝗿𝗶𝗺
    -𝗘𝗺𝗲𝗸 𝘃𝗲𝗿𝗶𝘆𝗼𝗿𝘂𝗺, 𝗱𝗲𝘀𝘁𝗲𝗸 𝗼𝗹𝘂𝗿𝘀𝗮𝗻ı𝘇 𝘀𝗲𝘃𝗶𝗻𝗶𝗿𝗶𝗺
    𝗧𝗮𝗲𝘅𝘄𝗱 𝗶𝘆𝗶 𝗼𝗸𝘂𝗺𝗮𝗹𝗮𝗿 𝗱𝗶𝗹𝗲𝗿✩✩
    𝗛𝗶𝗸𝗮𝘆𝗲
    Evlilik.
    Çoğu genç kızın hayaliydi bu yaşam. Sevdiğin insan ile aynı yatakta, gülümseyerek uyanmak, beraber film gecesi yapmak, beraber geçirilen mükemmel zamanlar... Kimisi için bundan ibaretti. Fakat benim için hiç de öyle değildi.
    18 yaşımda zorla evlendirilmiştim. Her ne kadar sevdiğim adam olsa da, bu yaşımda evlenmek istemiyordum. Yaşıtlarım gezip tozarken, eğlenirken ben bu eve hapis kalmış gibi yaşıyordum.
    Minho, pek meşhur olmasa da aranan bir mafyaydı. Pis işleri vardı. Ondan herne kadar korksamda bana zarar vermeyeceğini biliyordum.
    Fakat sorun bana zarar verip vermemesi değildi. Benim gençliğim elimden alınmışken ses etmemiş, bu evliliğe göz yummuştu.
    3 yıl önce, babamla giriştiğim bir kavgada, anlık sinir ile "evlenip siktir olup gitsem şu evden de kurtulsam sizden" demiş, hayatımı karartmıştım. Nereden bilebilirdimki babamın böyle bir iğrençlik yapacağını.
    Şuan ise ben 21,minho ise 27 yaşındaydı. Aramızda pek bir yaş farkı yoktu fakat yine de çekiniyordum ondan. Dokunsa kırılacak gibiydim. Çok saçma geliyordu bir yandan. Diyordumki kendime, bu adamı seviyordun lan zaten niye böyle tepki veriyorsun. Biryandan da diyorumki; benim hayallerimi elimden aldılar. Ne aşkından bahsediyorsun
    Büyük bir ikilemdeydim. Duygularım birbirine girmişti. Bazen kendimi bile anlayamıyordum. Kendimi seviyor muydum? Peki ya babam? Ondan nefret edebiliyor muydum? İçimdeki kin kimeydi?
    Düşüncelerimi bir kenara bırakarak, çekinerek odanın kapısını çalmış, kafamı hafifçe içeri uzatarak içeriye bir göz atmıştım. "Minho yemek hazır seni bekliyorum" İş saati gelmişti ve hala uyuyordu. Normalde uyanırdı ama gece uyumadığını düşünerek odadan çıkarak alt kattaki mutfağa ilerlemiştim.
    Üzerimdeki turuncu, tavşanlı pijamalarımı ve dağılmış saçlarımı umursamadan masaya geçmiş, tabletimden bugs bunny açarak izlemeye başlamıştım. Çok seviyordum bu çizgi diziyi. Çocukluğumu süsleyen bir diziydi. Hatta bir keresinde 1 aylığına falan havuç bağımlısı gibi davranıyordum. Annem havuç yetiştiremiyordu bana.
    İstediğim bölümü seçince videoyu başlatmış, elime çatalımı alarak yemek yemeye başlamıştım. Yaklaşık 20 dakikanın ardından doydoğumu hissetmemle tablete uzanmış, bölümü kapatarak ayaklanmıştım. Tam mutfaktan çıkacağım sırada minho mutfağa girmiş, sevecen ce gülümsemişti.
    "Pijamalar biraz fazla resmi sanki hm? Bir mafya kar-" söyleyeceği şeyi anlayarak sözğnü kesmiş konuşmuştum.
    "Bir mafya karısına göre fazla renkliyim evet. Ama sorun şu ki, ben hiçbirzaman bir mafyaya uygun yaşamadım. Bu sahteden kocam olsun ve ya olmasın. Ben buyum. Senin pis işlerin için kendimi değiştiremem. Sen işlerini değiştir" dememle susmuş, masaya yönelmişti. Biraz fazla çıkışmış olabilirdim ama içimde tutamamıştım.
    ***
    Üstümde harika duran, zümrüt yeşili takılar, takıları tamalayan ve asla ciyak durmayan, vücudumu tam anlamıyla sarıp mükemmel fiziğimi ortaya çıkaran yeşilin en güzel tonlarından bir elbise ile aynadaki yansımama bakmıştım. Makyajım tam anlamıyla elbiseme ve takılarıma uyuyordu. Gözümün çevresindeki taşlar, kahverengi ve yeşil karışımı gözlerimi iyice ortaya çıkarıyordu.
    Son olarak, kolaylık olsun diye bağladığım saçlarımı da açarak kıvırcıkları düzeltmiştim. İşte şimdi tam anlamıyla harika görünüyordum.
    Bugün, ailelerimizinde bulunacağı bir açılışa gidecektik. Açılış, minho nun kardeşi minsun'un bar açılışıydı. Fazlasıyla büyük ve şen şakrak bir bardı. Daha canlı canlı görme fırsatım olmamıştı fakat fotoğraflarda bile harika duruyordu.
    Altı temiz olduğu için direk odada giydiğim topuklular ile merdiven korkuluklarını tutarak bir bir inmeye başlamıştım. Topukluya alışkın olduğum için pek bir sorun olmuyordu. Son basamapğı da indiğimde kapının önünde beni bekleyen minho ile göz göze gelmiştik. Vücuduna tam oturan siyah bir gömlek, altına ise siyah bir kumaş pantolon almıştı. Kolları yukarı katlanmış siyah gömlek herne kadar istemesemde onu çekici kılıyordu.
    Kapıdan çıkmadan son kez üzerimi düzelterek minho nun koluna girmiş, yürümeye başlamıştım. Normalde asla koluna girmezdim fakat korumalardan birinin casus olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden bu sahte evliliğin anlaşılmaması için dışarıda 360 derece değişiyordum.
    Bahçenin farklı noktalarına dizilmiş korumaların baş selamlarına yalandan gülümsemiş, kapıya kadar minho ya eşlik etmiştim. "Efendim babanız iki araba gelmenizi istedi. Ne yapalım? "
    İki araba da neyin nesiydi şimdi. İki araba dolu insanı ne yapacaklardı barda? Merakımdan dolayı minho ya dönmüş, beklentilerimle ona bakmıştım. "Söyleyin babama, tek araba geliyoruz. Peşime adam takmayacaksa tabii. Ha buarada hiçbiriniz gelmiyorsunuz. Tek gideceğiz Duydunuzmu?!!" sonlara doğru yükselen sesi ile etrafıma bakınmaya, korumalara bakmaya başlamıştım.
    Çoğunu ilk kez görüyordum fakat 2 tanesi çok tanıdık geliyordu. Sanki daha önce de görmüş gibiydim fakat hafızam hatırlamaya yeterli değildi. Yine de umursamayacaktım. Çünkü onları tanıyıp tanımamam ne benim, ne bir başkasının umurunda olacaktı.
    "Ama efendim babanız-" karşımdaki koruma minho ya döndüğünde, minho ona doğru yaklaşmış, sadece 3'ümüzün duyabileceği bir biçimde konuşmuştu. "Babamın emirlerine kendi korumaları uyar alex. Sen benim adamımsın. Kendine gel ve nerede olduğunu bil. Şu siktiğimin tetikçileri ve casusu bulunmadan babamın emirlerine uyarsan, önce seni gebertmekle başlarım"
    Tamam kabul etmeliyimki fazlasıyla etkileyici bir konuşmaydı. Fakat bir o kadar da ürkünç. Şu tetikçilerden çok korkuyordum. Bir keresinde ölümden dönmüştüm. Motor sürmek istediğimde, etrafımı 6 tane adam çevrelemiş, tüm silahlarını bana doğrultmuşlardı. Amaçları beni öldürmek değildi. Amaçları, minho yu içten bitirmekti.
    Bu yüzden benden laf almaya çalışmışlardı. İlk başlarda çok korkmuştum fakat sonrasında umursamayarak minho hakkında hiçbirşey söylememiştim. Sonucunda ise sol bileğimden vurulmuştum.
    "Hey!! Minhyun orda mısın? Hadi gideceğiz geç kaldık!?! " minho nun elini gözlerimin önünde sallayarak beni kendime getirmesi ile yürümeye başlamış, arabanın benim için ayartılan arka koltuğuma geçmiştim. Kapı kapandığı an kişiliğim değişmiş, resmilikten çıkarak tekrar küçük bir çocuk olmuştum. İsteğim üzerine arka koltukta hep abur cubur bulunurdu. Ayrı olarak minho benim için küçük bir ekran taktırmıştı arkaya. Fazlasıyla eğlenceliydi araba yolculukları.
    Hemen abur cubur dolabına yönelerek cips ve meyve suyu çıkarmış, arabanın camının perdesini çekerek yayılmıştım. Filmimide açtıktan sonra yolculuğa hazırdım. Barın bize uzak olması işime gelmişti. "Bakıyorum da bugün ayrı bir mutlusun sanki. Ne o aklında barda yeni koca bulma fikirleri mi var? "
    Göz devirerek bozuntuya vermeden şakayla karışık konuşmuştum. "Ben hep mutluyum. Ayrıca o fikir aklımda yoktu ama söylediğin iyi oldu. Eskisinden sıkılmıştım zaten. Düşünmeliyim bu fikiri"
    Önden yükselen kahkaha sesi ile bende gülmüş, ayna dan öne bakmıştım. "Hangi deli seni alıp başına bela etsin"
    "Senin gibi bir deli başına bela ettiyse onlar hayli hayli eder. Hem onların beni alacağı ne malum. Lee Minho. Ben seçilmem. Seçerim"
    Devamı aşağıds

    • @Taexwd
      @Taexwd  11 หลายเดือนก่อน +37

      Devam burda
      **
      Yaklaşık yarım saat süren yolculuk sonrasında arabanın durması ve kulaklarıma ilişen yüksek sesli müzikler ile geldiğimizi anlamış, arabanın içinde hafif doğrularak aynadan kendime bakmıştım. Hafif dağılan saçlarımı düzelterek dizlerimde biten dar elbisemide düzeltmiş, arabadan inmiştim. Minho arabayı park edip yanıma gelmiş, koluna girmemi sağlayarak yürümeye başlamıştı.
      Hayatımda ilk defa bara geldiğim için heyecanlıydım. Aklıma alkol içme düşüncesi yoktu fakat ileriki dakikalarda ne olacağını bilmiyordum. İçeri girdiğimiz gibi bizi karşılayan Minsun ile gülümsemiş, selam vermiştim. "Abi, minhyun hoşgeldiniz!!" son ses müzikten dolayı bağırmış, sesini duyurmuştu.
      "Tebrik ederim minsun. Gerçekten güzel görünüyor. Başarılarının devamını dilerim"
      Minsun başıyla teşekkür etmiş, minhoya dönmüştü. "Sence de çok güzel değil mi abiciğim. Çok teşekkür ederim iltifat için" minsun ve minho beraber gülüşüp konuşurken ben de etrafıma bakmaya başlamıştım. Hee türden insanlar vardı. Bazıları yalandan dans ediyor, bazıları köşede yiyişip öpüşüyor, bazıları ise doyasıya içip eğleniyordu.
      Sonunda minsun ve minho nun konuşması bitince aileleein olsığu masaya geçmiş, selamlayarak oradands ayrılarak bize ayrılan masaya oturmuştuk. Masada şimdilik ben ve minho vardık fakat daha arkadaşlarımız gelecekti.
      Gözlerimi kamaştıran renkli ışıklardan gözlerimi yumarken yanımıza gelen garson ile minho ya dönmüştüm. "Hoşgeldiniz efendim. Ne içerdiniz?" Minho uzun bir süre düşünmüş,
      Sırıtarak garsona dönmüştü. "En beğenilen içkinizden istiyorum. Minsun ada meyve duyu getir. Vişneli olsun" garson gülerek arkasını dönmüş, mutfağa yönelmişti.
      "Ya ne yaptığını sanıyorsun! Rezil mi edeceksşn beni bu kadar insanın içinde?! " böylesine bir ortamda meyve suyu da neydi şimdi. Küçük çocuk muydum ben?
      "İçki mi içeceksin birde? İlk bardaktan elenirsin sen" bana gülmesiyle iyice sinirlenmiş, göz devirmiştim. "Her iddiasına varım. Senden daha dayanıklıyım" kendime güveniyordum bu konuda çünkü 13-14 yaşlarında bile zorla verilen uyku ilaçlarına, sakinleştiricilere dayanabiliyordum.
      "Hmm o zaman yarışalım. Ben kazanırsam 1 hafta boyunca gittiğim her yere gelmek zorundasın. Ha sen kazanırsan -ki öyle birşey olacağını düşünmüyorum- istediğin dakika boşanacağız" anlaşmaya gülerek lafamı sallamış, onaylamıştım. Gayet mâkul gelmişti bana.
      **
      "Lee minho! Biraz erken pes ettin sanki?! Ne o mideni mi bozdun. Ay kıyamam iyi olmuş" kahkaha patlatarak önümde mide bulantısından kıvrılan minhoya bakıyordum. Yarışmamızı dediğim gibi ben kazanmıştım. Dayanmam sonlara doğru herne kadar zorlaşmış olsa da minho dan daha dayanıklı davranarak kazanmıştım. Şimdi ise eve gelmiş, ikimizde bir köşeye kıvrılmıştık.
      Bir yandan koltukta kıvranan minho ya bakıyor, bir yandan ise ağrıyan bileğimi ovuşturuyordum. Tam uyuyacağım sırada minho nun ağzında geveleyerek konuşması ile gözlerimi açmış, ona dönmüştüm.
      "Minhyun... Hatırlıyor musun ilk evlilik yıldönümümüzü. " biran aklıma dolan anılar ile burukça gülümsemiştim. "Hatırlıyorum evet ama nereden çıktı şimdi" minhonun gözlerinin doldupunu görmüştüm anlık olarak. Hemen kafamı çevirmiştim. Minho acılarını belli etmeyi sevmezdi.
      "O gün... Saatlerce uğraşıp hayatımda ilk kez yemek yapmıştım. Sırf senin için yapmıştım. Çok umutluydum. Beğenirsin diye düşünmüştüm. Hatta kolumun iki yerini de yakmıştım fakat benim için sorun değildi. Sadece seni düşünüyordum. Sen görünce hiçbir tepki vermemiştin. Şaşırdığını düşünmüştüm. Yine bozuntuya vermeyip ağzından çıkacak olan 2 kelime iltifatı beklemiştim. Fakat sen sadece iğrenç biri olduğumu söylemiştin" derşn bir nefes aldı. Titreyen sesinden ağladığını anlayabiliyordum fakst donmuş gibiydim. Elimden birşey gelmiyordu. "Gerçekten iğrenç biri değilim. Sadece sevdim seni. Yemin ederim seninle-" dayanamayarak pişman olacak olsamda konuşmuştum.
      "Senin takıntıların yüzünden iğrenç işleri olan biriyle evlendim. Ne aşkından bahsediyorsun" derin bir nefes almıştı. O na bakmak istemiyordum. Bakarsam ağlardım. 𝐴𝑐ı𝑙𝑎𝑟ı𝑛ı 𝑔𝑖𝑧𝑙𝑖 𝑚𝑖𝑛ℎ𝑦𝑢𝑛. 𝐴𝑐ı𝑙𝑎𝑟ı𝑛ı 𝑔𝑖𝑧𝑙𝑒 𝑘𝑖 𝑠𝑒𝑛𝑖 𝑣𝑢𝑟𝑎𝑚𝑎𝑠ı𝑛𝑙𝑎𝑟.
      "Neden hep bunu söylüyorsun anlayamıyorum? Sikeyim! öyle biri değilim ben" tuttupu nefesini vermişti. "Tamam kabul seviyorum. Yemin ederim çok seviyorum ama gençliğini yakıp zorla evlenmeni saplayacsk birş değilim. Yemin ederim durumum seninkiyle aynı. Özür dilerim ama sadece sen üzülmüyorsun minhyun. Ben de herne kadar sevsemde zorla evlendirildim. Yıllarca hakaretlerine boyun eğdim. Belki seversin diye yıllarca bekledim. Çok can yakıcı bu. Ne kadar canım yanıyor tahmin edebiliyor musun? " o an fark edebilmiştim ağladığımı. Hemen göz yaşlarımı silerek ayaklanmıştım. Herne kadar fark etmesemse ben aslında bu evlilikten mutluydum. Rahatsız olmuyordum bundan. Yıllarca kendimi kandırmıştım. Ben hala seviyordum minhoyu. İçimdeki kin in sahibi minho değildi. Bizi mahvedenlerdi.
      Minhomun beklemediği anda uzandığı koltuğa oturmuş, başını dizlerime koymuştum. "Özğr dilerim minho. Herşey için. Söylediğim o iğrenç cümleler için yalvarırım affet beni. Biliyorum affedilecek birş değilim ama köpek gibi pişmanım. Geri kafalıyım anlayamadım. Özür dilerim"
      Biryandan ağlıyor, bir yandan minho nun gözyaşlarını siliyordum. "Anlaşmayı kazandın minhyun. Gideceksin işte. Neden umut verip duruyorsun" anlaşma umurumda bile değildi artık.
      "Yemin ederim umurumda bile değil anlaşma. Gitmeyeceğim minho. Kalacağım. Seni seviyorum. Yemin olsun ki üzülme diye söylemiyorum. Gerçek hislerim bunlar"
      Bir anlık olarak kalkmış, gözlerime uzunca bakarak sarılmıştı. Ben buydum. Seviyordum onu. Ve ne olursa olsun değişmeyecekti bu...
      sᴏɴɴ
      ᴜᴍᴀʀıᴍ ʙᴇᴘᴇɴᴍɪşsɪɴɪᴢᴅɪᴇʀʀ
      ʏᴀᴢıᴍ ʏᴀʟɴışʟᴀʀı ɪᴄ̧ɪɴ ᴄ̧ᴏᴋ ᴜ̈ᴢɢɢ̆ɴᴜ̈ᴍ
      ʙᴀʏʏss

    • @Taekookbestdimi
      @Taekookbestdimi 11 หลายเดือนก่อน +2

      Çok ii ​@@Taexwd

    • @Taexwd
      @Taexwd  11 หลายเดือนก่อน +2

      @@Taekookbestdimi sen daha iyisin

    • @kissforjimin
      @kissforjimin 9 หลายเดือนก่อน

      ​@@Taexwd çok güzel yazmışsın Tata ❤

    • @Taexwd
      @Taexwd  9 หลายเดือนก่อน +1

      @@kissforjimin çook teşekkür ederimm

  • @samirmammedov4476
    @samirmammedov4476 11 หลายเดือนก่อน +3

    Çok çok çok çok çok çok çok çok teşekkür ederim. Mükemmel olmuş❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤

    • @Taexwd
      @Taexwd  11 หลายเดือนก่อน

      Çok çok çok çok çok çok çok çok rica ederim. Senin mükemmelliğin

    • @samirmammedov4476
      @samirmammedov4476 11 หลายเดือนก่อน

      @@Taexwd yaaaa şapşikk🫠🫠

  • @IsaacxRay
    @IsaacxRay 11 หลายเดือนก่อน +3

    Aşkım jisung ilede yaparmısın

    • @Taexwd
      @Taexwd  11 หลายเดือนก่อน +1

      Konu fikride verirsen daha kolay olurr

    • @IsaacxRay
      @IsaacxRay 11 หลายเดือนก่อน

      @@Taexwd tamamm hemen düşünüyorum 🤔

    • @IsaacxRay
      @IsaacxRay 11 หลายเดือนก่อน

      @@Taexwd ya aslında bizim kızın adı mary olsun sonra bu kız bi sinemaya gitsin orada karşılaşsınlar sonra jisung bu bizim kıza baksı sinemada sonra sinema bittiğinde bizimki tam çıkacakken jisung gelsin kızın kolundan tutsun bizimki orda telini unutmuş olsun jisungda onu versin ya aklıma daha fazla gelmiyor bide birazcık drama olsun sonu hüzünlü bitsin kız ölmüş olsun bide tek bölüm olsun

    • @Taexwd
      @Taexwd  11 หลายเดือนก่อน

      @@IsaacxRay ayyy harika olmiiuşşş kesin yaOcaaammm

    • @samirmammedov4476
      @samirmammedov4476 11 หลายเดือนก่อน

      @@IsaacxRay harika fikir bence👌👌👌👏👏☝️

  • @liesa_5
    @liesa_5 10 หลายเดือนก่อน

    Bir video daha paylaşınca 400 video oluyorrrrrr

    • @Taexwd
      @Taexwd  10 หลายเดือนก่อน

      Oha O kadar oldumu ya

    • @liesa_5
      @liesa_5 10 หลายเดือนก่อน +1

      @@Taexwd evet olmuş ve yen abonen hayırlı olsun

    • @Taexwd
      @Taexwd  10 หลายเดือนก่อน

      @@liesa_5 ayy hosgeldib bebsis

  • @Taekookbestdimi
    @Taekookbestdimi 11 หลายเดือนก่อน

    Yazarım hikaye atmış okumaz mıyımm

    • @Taexwd
      @Taexwd  11 หลายเดือนก่อน

      Tatlış okurum yorum atmış onu yemez miyim

    • @Taekookbestdimi
      @Taekookbestdimi 11 หลายเดือนก่อน

      @@Taexwd 🤍