Yek demî gavvâs bûdem ber leb-i deryâ-yı aşk Sad hezâran dürr ü gevher dîdem ez deryâ-yı aşk Nâgihân ez kudret-i Hak yek nazar kerdem der ô Âlemî ser-geşte dîdem mande-i deryâ-yı aşk *Bir zaman aşk denizinin kıyısında dalgıç oldum; (içinde) yüz binlerce inci, mücevher gördüm. Ansızın Hakk’ın kudretiyle ona bir baktım ki (bütün) bir âlem, aşk denizinde başı dönmüş, kalmış.* Penbe zi gûş dûr kün bang-i necât mî resed Âb-ı siyâh der me-rev k’âb-ı hayât mî resed Nevbet-i aşk-ı Müşterî ber ser-i çerh mî zened Behr-i revân-ı âşıkan sad salavât mî resed *Kulağından pamuğu çıkar, (seni) kurtaracak ses geliyor. Bulanık suya girme; âb-ı hayat geliyor. Gökyüzünün tepesinde Müşteri’nin aşk nöbeti çalınıyor; âşıkların ruhları için yüzlerce dua (ve rahmet niyazı) geliyor.* Mutribâ esrâr-i mâ râ bâz gû Kıssahâ-yi can-fezâ râ bâz gû Mahzen-i innâ fetahnâ ber güşâ Sırr-ı cân-ı Mustafâ râ bâz gû Çün Salâhaddin salâh-i cânhâst Tâ salâh-i cânha râ bâz gû *Ey çalgıcı! Bizim sırlarımızı söyle; cana can katan hikâyeleri anlat. Fetih Sûresi’ndeki hazinenin (kapısını) aç; rûh-ı Muhammedî’nin sırrını anlat. Mademki Salâhaddin, canların huzurudur; canların huzuru için anlat.* İKİNCİ SELÂM Sultân-ı menî sultân-ı menî Ender dil ü can îmân-ı menî Der men bi-demî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî *Sultânımsın, sultânımsın; cânımda, gönlümde imânımsın. Bana üflersen ben dirilirim. Bir cân da nedir? Yüz cânımsın.* ÜÇÜNCÜ SELÂM Âşıkan râ kıble dîdâr âmedest Gerçi der reh kıble bisyâr âmedest Şems-i Tebrîzî heme güftâr-i tü Der hakîkat dürr-i şehvâr âmedest *Yolda kıble çoktur ama âşıklar için kıble, (sevgilinin) yüzüdür. Ey Tebrizli Şems! Senin sözün, hakikatte padişahlara lâyık mücevherdir.* Ey ki hezâr âferin bu nice sultân olur Kulu olan kişiler hüsrev ü hâkân olur Her ki bugün Veled’e inanuben yüz süre Yoksul ise bay olur bay ise sultân olur *Binlerce tebrikler! Bu nasıl bir sultandır ki hizmetçisi olanlar, padişah olur. Bugün her kim (Sultan) Veled’e inanıp (dergâhına) yüz sürerse, fakir ise bey olur, bey ise sultan olur.* Ey an ki talebkâr-ı Hudâyîd hudâyîd Hâcet be taleb nîst şümâyîd şümâyîd Harfîd ü kelâmîd ü hurûfîd ü kitâbîd Cibrîl ü Burâkîd ü resûlân-ı Hudâyîd *Ey Tanrı’yı arayanlar! Aramaya gerek yok, (o) sizsiniz, sizsiniz! Harf, kelime, kelâm, kitap da (sizsiniz); Cebrâil, Burak ve Tanrı’nın elçileri de…* Dem-be-dem ez reh-i dil peyk-i hayâleş resedem Tâbişî nev-be-nev ez hüsn ü cemâleş resedem Yâ rab in bûy-i tarab ez taraf-ı firdevsest Yâ nesîmest ki ez rûz-i visâleş resedem *Gönül yolundan an be an onun hayâl habercisi geliyor, bana; güzelliğinden yeniden yeniye bir parıltı geliyor, bana. Yarabbi! Bu sevinç (veren) koku, cennet tarafından mı (erişiyor)? Yoksa kavuşma gününden bir esinti mi geliyor, bana?* Ey mefhar-i evvelîn olan Mevlânâ Vey melce-i âhirîn olan Mevlânâ Dervişlerini hakîkate vâsıl kıl Ey hâdi-i rûh-ı dîn olan Mevlânâ *Ey, öncekilerin medâr-ı iftiharı olan Mevlâna! Ey sonrakilerin sığınağı olan Mevlâna! Dervişlerini hakikate ulaştır. Ey dinin ruhuna klavuz olan Mevlâna!* DÖRDÜNCÜ SELÂM Sultân-ı menî sultân-ı menî Ender dil ü can îmân-ı menî Der men bi-demî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî *Sultânımsın, sultânımsın; cânımda, gönlümde imânımsın. Bana üflersen ben dirilirim, bir cân da nedir? Yüz cânımsın.*
KEŞKE heryerde böyle güzel sesli huzur veren ritimler olsa ....
Bu kadar huzur veren bir nağmeyi dinlememek suçtur resmen
Yek demî gavvâs bûdem ber leb-i deryâ-yı aşk
Sad hezâran dürr ü gevher dîdem ez deryâ-yı aşk
Nâgihân ez kudret-i Hak yek nazar kerdem der ô
Âlemî ser-geşte dîdem mande-i deryâ-yı aşk
*Bir zaman aşk denizinin kıyısında dalgıç oldum; (içinde) yüz binlerce inci, mücevher gördüm. Ansızın Hakk’ın kudretiyle ona bir baktım ki (bütün) bir âlem, aşk denizinde başı dönmüş, kalmış.*
Penbe zi gûş dûr kün bang-i necât mî resed
Âb-ı siyâh der me-rev k’âb-ı hayât mî resed
Nevbet-i aşk-ı Müşterî ber ser-i çerh mî zened
Behr-i revân-ı âşıkan sad salavât mî resed
*Kulağından pamuğu çıkar, (seni) kurtaracak ses geliyor. Bulanık suya girme; âb-ı hayat geliyor. Gökyüzünün tepesinde Müşteri’nin aşk nöbeti çalınıyor; âşıkların ruhları için yüzlerce dua (ve rahmet niyazı) geliyor.*
Mutribâ esrâr-i mâ râ bâz gû
Kıssahâ-yi can-fezâ râ bâz gû
Mahzen-i innâ fetahnâ ber güşâ
Sırr-ı cân-ı Mustafâ râ bâz gû
Çün Salâhaddin salâh-i cânhâst
Tâ salâh-i cânha râ bâz gû
*Ey çalgıcı! Bizim sırlarımızı söyle; cana can katan hikâyeleri anlat. Fetih Sûresi’ndeki hazinenin (kapısını) aç; rûh-ı Muhammedî’nin sırrını anlat. Mademki Salâhaddin, canların huzurudur; canların huzuru için anlat.*
İKİNCİ SELÂM
Sultân-ı menî sultân-ı menî
Ender dil ü can îmân-ı menî
Der men bi-demî men zinde şevem
Yek cân çi şeved sad cân-ı menî
*Sultânımsın, sultânımsın; cânımda, gönlümde imânımsın. Bana üflersen ben dirilirim. Bir cân da nedir? Yüz cânımsın.*
ÜÇÜNCÜ SELÂM
Âşıkan râ kıble dîdâr âmedest
Gerçi der reh kıble bisyâr âmedest
Şems-i Tebrîzî heme güftâr-i tü
Der hakîkat dürr-i şehvâr âmedest
*Yolda kıble çoktur ama âşıklar için kıble, (sevgilinin) yüzüdür. Ey Tebrizli Şems! Senin sözün, hakikatte padişahlara lâyık mücevherdir.*
Ey ki hezâr âferin bu nice sultân olur
Kulu olan kişiler hüsrev ü hâkân olur
Her ki bugün Veled’e inanuben yüz süre
Yoksul ise bay olur bay ise sultân olur
*Binlerce tebrikler! Bu nasıl bir sultandır ki hizmetçisi olanlar, padişah olur. Bugün her kim (Sultan) Veled’e inanıp (dergâhına) yüz sürerse, fakir ise bey olur, bey ise sultan olur.*
Ey an ki talebkâr-ı Hudâyîd hudâyîd
Hâcet be taleb nîst şümâyîd şümâyîd
Harfîd ü kelâmîd ü hurûfîd ü kitâbîd
Cibrîl ü Burâkîd ü resûlân-ı Hudâyîd
*Ey Tanrı’yı arayanlar! Aramaya gerek yok, (o) sizsiniz, sizsiniz! Harf, kelime, kelâm, kitap da (sizsiniz); Cebrâil, Burak ve Tanrı’nın elçileri de…*
Dem-be-dem ez reh-i dil peyk-i hayâleş resedem
Tâbişî nev-be-nev ez hüsn ü cemâleş resedem
Yâ rab in bûy-i tarab ez taraf-ı firdevsest
Yâ nesîmest ki ez rûz-i visâleş resedem
*Gönül yolundan an be an onun hayâl habercisi geliyor, bana; güzelliğinden yeniden yeniye bir parıltı geliyor, bana. Yarabbi! Bu sevinç (veren) koku, cennet tarafından mı (erişiyor)? Yoksa kavuşma gününden bir esinti mi geliyor, bana?*
Ey mefhar-i evvelîn olan Mevlânâ
Vey melce-i âhirîn olan Mevlânâ
Dervişlerini hakîkate vâsıl kıl
Ey hâdi-i rûh-ı dîn olan Mevlânâ
*Ey, öncekilerin medâr-ı iftiharı olan Mevlâna! Ey sonrakilerin sığınağı olan Mevlâna! Dervişlerini hakikate ulaştır. Ey dinin ruhuna klavuz olan Mevlâna!*
DÖRDÜNCÜ SELÂM
Sultân-ı menî sultân-ı menî
Ender dil ü can îmân-ı menî
Der men bi-demî men zinde şevem
Yek cân çi şeved sad cân-ı menî
*Sultânımsın, sultânımsın; cânımda, gönlümde imânımsın. Bana üflersen ben dirilirim, bir cân da nedir? Yüz cânımsın.*
21:36 1. Selam
12:51 peşrev
27:54 2. Selam
31:21 3. Selam
37:57 4. Selam