Sonsuzluğa Yolculuk | Tevfik Ayneli

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 21 ธ.ค. 2024
  • Eski antik çağlardan bir sadâ duyuyorum
    Bir yeşil şehir beni çağırıyor
    Rahvan atlara binip coşan akıncılar gibi
    Ankara'nın soğuk, fersiz yollarından
    Rast makâmında bir şiir duyuyorum
    Sonsuzluğa çıkan bir yoldayım sanki
    Azrail alsa canımı, çıkmayacağım o yoldan
    Nâzenîn papatyaları incitmeyeceğim
    Artık ürkmeyeceğim o mübrem yalnızlıktan
    Güneşi görmüş bir ebâbil gibi
    Eriyip bitene dek kanatlarım
    Lav taşlarını pençelerimde
    İsmini mıh gibi aklımda taşıyacağım
    Ya senle var olacak, ya sensiz solacağım
    Odysseus'un Truva'yı alan dehâsıyla
    Romeo'nun Julliet'e olan sevdâsıyla
    Ulysses'in bahsettiği sonsuz denizlerden
    Mâzî ve müstakbeli gören bir yerden
    Sessiz çığlıklarla haykıran gözlerden
    Oluk oluk akan damardan, nehirlerden
    Ne yapıp ne edip sana geleceğim diyorum
    Sanma bu devrân geçer
    Uzun sürmez sanma duygularım
    Zindanda saniye sayan bir mahkûm gibi
    Ârafta sıkışmış meçhûl bir adam gibi
    Kırık yelkovanımla akrebi kovalamışım
    Âzâd olana dek belirsiz satırlardan
    Durgun sulardan çıkıp çağlayan ırmaklardan
    Asrın en kutlu insanına vermek için
    Rüzgarları bir bir cebimde toplamışım
    Yol göründü, makas var, ikiye ayrıldı yollar
    Artık kader bizi menzile götürecek
    Sonsuzluk evreninde ya senle olacağım
    Eriyecek ya karlar, bir hayâl olacağım
    Nâdir elmaslarla dolu bir tabut olacağım..
    ?

ความคิดเห็น •