HİÇ KİMSE ECELİNİN ÖNÜNE GEÇEMEZ! [TÜRKÇE GÖRSEL KUR'AN-I KERİM] ᴴᴰ

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 28 ก.ย. 2024
  • HİÇBİR ÜMMET ECELİNİN ÖNÜNE GEÇEMEZ!
    الٓرٰ۠ تِلْكَ اٰيَاتُ الْكِتَابِ وَقُرْاٰنٍ مُب۪ينٍ 1
    1 . Elif, Lâm, Râ. Bu, Kitab’ın ve apaçık/açıklayıcı olan Kur’ân’ın ayetleridir.
    ________________________________________
    رُبَمَا يَوَدُّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَوْ كَانُوا مُسْلِم۪ينَ 2
    2 . Öyle bir zaman olur ki; o kâfirler, Müslim/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen bir kul olmayı temenni ederler.
    ________________________________________
    ذَرْهُمْ يَأْكُلُوا وَيَتَمَتَّعُوا وَيُلْهِهِمُ الْاَمَلُ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ 3
    3 . Onları (kendi hâllerine) terk et! Yesinler, keyif sürsünler, boş hayalleri onları oyalayadursun. (Ne de olsa hakikati) pek yakında bilecekler/anlayacaklar.
    ________________________________________
    وَمَٓا اَهْلَكْنَا مِنْ قَرْيَةٍ اِلَّا وَلَهَا كِتَابٌ مَعْلُومٌ 4
    4 . Biz, hiçbir yerleşim yerini, (önceden kararlaştırılmış) bilinen bir yazısı olmadan helak etmedik.
    ________________________________________
    مَا تَسْبِقُ مِنْ اُمَّةٍ اَجَلَهَا وَمَا يَسْتَأْخِرُونَ 5
    5 . Hiçbir ümmet, ne ecelinin önüne geçebilir ne de onun gerisinde kalabilir.
    ________________________________________
    وَقَالُوا يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ي نُزِّلَ عَلَيْهِ الذِّكْرُ اِنَّكَ لَمَجْنُونٌۜ 6
    6 . Dediler ki: “Ey üzerine zikir/Kitap inen kişi! Şüphesiz ki sen, cinlenmiş bir delisin.”
    ________________________________________
    لَوْ مَا تَأْت۪ينَا بِالْمَلٰٓئِكَةِ اِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِق۪ينَ 7
    7 . “Şayet doğru söylüyorsan bize melekleri getirmen gerekmez miydi?”
    ________________________________________
    مَا نُنَزِّلُ الْمَلٰٓئِكَةَ اِلَّا بِالْحَقِّ وَمَا كَانُٓوا اِذًا مُنْظَر۪ينَ 8
    8 . Biz melekleri ancak hak ile indiririz. (Melekleri indirecek olsak) o zaman hiç bekletilmez (anında helak edilirlerdi).
    ________________________________________
    اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ 9
    9 . Şüphesiz ki zikri/Kur’ân’ı biz indirdik. Onu koruyacak olan da hiç kuşkusuz yine biziz.
    ________________________________________
    وَلَقَدْ اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ ف۪ي شِيَعِ الْاَوَّل۪ينَ 10
    10 . Andolsun ki, senden önceki toplumlar içinde de resûller gönderdik.
    ________________________________________
    وَمَا يَأْت۪يهِمْ مِنْ رَسُولٍ اِلَّا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ 11
    11 . Onlara hangi resûl gelmişse, mutlaka onunla alay ederlerdi.
    ________________________________________
    كَذٰلِكَ نَسْلُكُهُ ف۪ي قُلُوبِ الْمُجْرِم۪ينَۙ 12
    12 . İşte böyle! Biz (resûlleri inkâr ve onları alaya almayı) suçlu günahkârların kalbine sokarız da,
    ________________________________________
    لَا يُؤْمِنُونَ بِه۪ وَقَدْ خَلَتْ سُنَّةُ الْاَوَّل۪ينَ 13
    13 . Ona iman etmezler. (Oysa) öncekilerin sünneti geçmiştir. (Öncekilerin başına gelenleri bilmelerine rağmen yine de inanmazlar.)
    ________________________________________
    وَلَوْ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَابًا مِنَ السَّمَٓاءِ فَظَلُّوا ف۪يهِ يَعْرُجُونَۙ 14
    14 . Şayet onlar için gökyüzünde bir kapı açsak onda yükselseler,
    ________________________________________
    لَقَالُٓوا اِنَّمَا سُكِّرَتْ اَبْصَارُنَا بَلْ نَحْنُ قَوْمٌ مَسْحُورُونَ۟ 15
    15 . Hiç şüphesiz: “Gözlerimiz perdelendi. (Hayır,) galiba bizler büyülenmiş bir toplumuz.” derler.
    ________________________________________
    وَلَقَدْ جَعَلْنَا فِي السَّمَٓاءِ بُرُوجًا وَزَيَّنَّاهَا لِلنَّاظِر۪ينَۙ 16
    16 . Andolsun ki, gökyüzünde burçlar kıldık ve onu bakıp seyredenler için süsledik.
    ________________________________________
    وَحَفِظْنَاهَا مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ رَج۪يمٍۙ 17
    17 . Ve onu her taşlanmış/kovulmuş şeytandan koruduk.
    ________________________________________
    اِلَّا مَنِ اسْتَرَقَ السَّمْعَ فَاَتْبَعَهُ شِهَابٌ مُب۪ينٌ 18
    18 . Ancak kulak hırsızlığı yapıp (Mele-i A’lâ’da konuşulanları çalmaya yeltenenler) müstesna. Onun ardına da yakıcı, parlak bir ateş düşer.
    ________________________________________
    وَالْاَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَاَلْقَيْنَا ف۪يهَا رَوَاسِيَ وَاَنْبَتْنَا ف۪يهَا مِنْ كُلِّ شَيْءٍ مَوْزُونٍ 19
    19 . Yeryüzünü yaydık. Orada (denge sağlaması için dağlardan) kazıklar çaktık ve her şeyden ölçüsü belirlenmiş bitkiler bitirdik.
    ________________________________________
    وَجَعَلْنَا لَكُمْ ف۪يهَا مَعَايِشَ وَمَنْ لَسْتُمْ لَهُ بِرَازِق۪ينَ 20
    20 . Ve orada sizin ve rızıklarını temin edemediğiniz (diğer canlılar için) geçim vasıtaları kıldık.
    ________________________________________
    وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ 21
    21 . Her şeyin asıl hazineleri/kaynakları bizim katımızdadır. Ancak ondan belirli bir miktar indiririz.
    ________________________________________
    Hicr Suresi 01-25.Ayetler
    Okuyan Kari: Hazza al Balushi
    هزاع البلوشي
    Kanalımıza abone olup, bildirimleri açarak yeni yüklenen videolardan haberdar olun. Videoları paylaşarak Allah Azze ve Celle'nin bizlere uyarıcı ve yol gösterici olarak göndermiş olduğu kitabımız Kur'an-ı Kerim'i insanların daha iyi anlamasına sizlerde yardımcı olabilirsiniz.

ความคิดเห็น • 1

  • @kuranlauyar5435
    @kuranlauyar5435  3 ปีที่แล้ว

    Kanalımıza abone olup, bildirimleri açarak yeni yüklenen videolardan haberdar olun. Videoları paylaşarak Allah Azze ve Celle'nin bizlere uyarıcı ve yol gösterici olarak göndermiş olduğu kitabımız Kur'an-ı Kerim'i insanların daha iyi anlamasına sizlerde yardımcı olabilirsiniz.