Kısaca TEVHİD KAVRAMI ve Sorumluluklarımız | Öğrenilmesi Farz İlimler | Timurtaş Uçar Hoca

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 14 ธ.ค. 2024

ความคิดเห็น • 4

  • @davetulislam.
    @davetulislam.  4 หลายเดือนก่อน +3

    ⬇DEVAMI...⬇
    وَقَالَ يَا بَنِيَّ لَا تَدْخُلُوا مِنْ بَابٍ وَاحِدٍ وَادْخُلُوا مِنْ اَبْوَابٍ مُتَفَرِّقَةٍۜ وَمَٓا اُغْن۪ي عَنْكُمْ مِنَ اللّٰهِ مِنْ شَيْءٍۜ اِنِ الْحُكْمُ اِلَّا لِلّٰهِۜ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُۚ وَعَلَيْهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ
    (Hz. Yakup Mısır'a hareket etmeden önce onlara:) "Oğullarım! (Mısır'a) bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin (nazarı dikkati çekmenizden korkuyorum). Gerçi, Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben ancak O'na dayanıp güvendim. Tevekkül edenler de ancak O'na dayanıp güvensinler" dedi. (Yusuf, 12/67)
    Yakup (as) bir peygamber olarak bile kendisinin hakimiyette hiçbir yetkisinin olmadığını söyleyerek tevekkül eden müminlerin de ancak O'nun hükmüne güvenmeleri gerektiğini ifade etmektedir. Bir peygamberin dahi bir tek hükmü meydana getirme yetkisi yokken sair insanların böyle bir yetkisi asla olamaz. Başka bir ayet-i kerimede Allah (cc) şöyle buyurmuştur:
    اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّا نَأْتِي الْاَرْضَ نَنْقُصُهَا مِنْ اَطْرَافِهَاۜ وَاللّٰهُ يَحْكُمُ لَا مُعَقِّبَ لِحُكْمِه۪ۜ وَهُوَ سَر۪يعُ الْحِسَابِ
    (0 kafirler) biz(im kudretimizle) yeryüzüne gelip onu etrafindan eksilttiğimizi görmediler mi? (Her şeye) Allah hükmeder. O'nun hükmünü takip edecek (bozacak veya geri çevirecek) yoktur. O, hesabı çarçabuk görendir. (Rad,13/41)
    Bu eksilme, bazen mağlup olunan harplerle bazen de yere batıran depremler ve yer kaymaları sebebiyle veya yerkürede meydana gelen olaylar neticesinde iki kutup bölgesinden dünya hacminin eksilmesi şeklinde olabilir. Her şey Allah'ın takdiri/kanunu gereğidir. Cenab-ı Hakk'ın Müslümanlara fetih ve yardımı ile kafirlerin diyarları gitgide küçülecek, İslam yeryüzüne bütünüyle hakim olacaktır. Ayette buna işaret vardır. (Beydavi, ilgili ayetin tefsirinden.)
    Burada hüküm koyma yetkisinin ancak Allah (cc)'a ait olduğu ifade olunmakla beraber Allah (cc)'ın hükümlerinin de zaman aşımı veya başka kimselerin çıkaracağı kanunlarla geçersiz olmayacağı anlaşılmaktadır. Allah (cc)'ın indirmiş olduğu hükümlerle hükmetmeyen idareci konumundaki herkes kafir olur. Bunun istisnası da yoktur. Hüküm açıktır. Sarih bir kavli tevil için kişinin kendisini zorlaması zaten lüzumsuz
    olur.
    (BAŞKALARININ DA İSTİFADESİ İÇİN PAYLAŞMAYI UNUTMAYALIM..)

  • @DrMuvahhid
    @DrMuvahhid 19 วันที่ผ่านมา

    Allah razı olsun

  • @delalcoban1746
    @delalcoban1746 4 หลายเดือนก่อน +2

    Allah razı olsun hocam

  • @davetulislam.
    @davetulislam.  4 หลายเดือนก่อน +3

    TEVHİD
    Tevhid lügatte "احد" veya " وحد" kökünden; bir, biricik, tek, yalnız manasında; mastarı bir olmak, birlemek, bir kılmak manalarına gelmektedir.
    Istilahta: Allahu Teala (cc)'nın birliğine iman etmek, şeriksiz olan yüce Allah (cc)'ın birliğine itikat etmek, manalarına gelmektedir. Zihinlerde ve vehimlerde hayal olunmadan ve bütün tasavvurların dışında olarak Zat-ı İlahi'yi masivadan tecrit edip zatında sıfatlarında ve fiillerinde birlemektir. İnsanoğlunun dünya hayatına başıboş olarak gönderilmediği muhkem naslarla sabittir. O, mükellef olan ve yaptıklarının hesabını verecek olan bir mahluktur. Ama her şeyden önce insan yaratıcısını doğru bir şekilde tanımalı ve Allahu Teala (cc)'ya ibadet etmelidir. İslam'da bütün bu şeyleri içerisinde barındıran bir kavram vardır. İşte bu kavram "tevhid"dir.
    Allahu Teala (cc)'yı tevhid edene muvahhid, muvahhid topluluğuna muvahhidin veya Ehl-i Tevhid denir. Allahu Teala (cc)'nın zatına, sıfatlarına ve ef'aline kısmen de olsa ortak koşmak şirktir, ortak koşanlara ise müşrik denir.
    Tevhid inancına, tevhid akidesi de denilebilir.
    İstisnasız bütün peygamberler tevhid akidesini insanlara tebliğ etmişlerdir. İnsanın yaratılış gayesi de tevhid akidesine sahip olarak ancak Allahu Teala (cc)'ya kulluk etmektir. Bütün peygamberlerin insanlara yaptığı tebligatı iki cümlede özetleyecek olursak:
    1. Peygamberler, insanları ve cinleri kula kulluktan kurtarıp, Allah (cc)'a kulluğa davet etmek üzere gönderilmişlerdir.
    2. Hakimiyeti, tekvini ve teşrii olarak bütün yönleriyle masivai varlıklardan alıp ancak ve ancak Allah (cc)'a isnat etmek için görevlendirilmişlerdir.
    Bütün peygamberlerin tebligatı bu iki ana esasta toplanır.
    Peygamberler, iki temel esası içinde bulunduran tevhide; Allahu Teala (cc)'nın zatında, sıfatınlarında ve ef'alinde (fiillerinde) birlemeye davet edip Allah (cc)'tan başka hakimiyet yetkisine sahip hiç kimsenin olmadığını anlatmak için gönderilmişlerdir. Bununla birlikte Allahu Teala (cc)'dan başkasına hakimiyet hakkı tanınan varlıkları reddetmek ve bütün yetkilerin sadece yüce Allah (cc)'a ait olduğunu tebliğ ederek Allahu Teala (cc)'ya ortak koşan müşriklerle mücadele etmek görevi ile gönderilmişlerdir. Esasen her Müslümanın da temel görevi tipki peygamberler gibi Allahu Teala (cc)'dan başkasına hakimiyet hakkı verilen güçlerle ve onların müntesipleri ile mücadele etmektir. Meseleyi daha iyi anlayabilmek için insanın yaratılışı ve gayesini kısaca özetlemekte fayda olduğu kanaatindeyiz.
    Hiç şüphesiz insanı yaratan Allahu Teala (cc)'dir. Şüphesiz ki insanın üzerinde hakimiyette de kanunların tasarruf yetkisinde de yegane hak sahibi ancak insanın halıkı olan Allahu Teala (cc)'dır. Bir kimsenin Allahu Teala (cc)'da değilde başkasında hakimiyet hakkı görmesi Hukukullah'a tecavüzdür, en büyük zulümdür ve şirktir. Müşriklerin de ebedi olarak kalacakları yer cehennemdir. İnsanın şirke girerek cehennemlik olması, evvela kendi nefsine zulmetme sonucunu doğurur. Başka insanlara da kötü örnek teşkil etmekle, küfrü ve zulmü kat be kat artmış olur.
    "HAYRA VESİLE OLAN, HAYRI YAPAN GİBİDİR" ( Hadisi Şerif-Tirmizi)