MEDİNE-NADİRİLER

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 23 ต.ค. 2024

ความคิดเห็น • 3

  • @Asel_Bizimiller
    @Asel_Bizimiller 9 หลายเดือนก่อน

    Medinem,Medinem.., Gül kokulu Güzel Medinem.. MAAŞALLAH LA HAVLE VELA KUVVETE İLLÂ BİLLÂHİL ALİYYİL AZÎM. 🇹🇷❤🇹🇷

  • @kadirvural9373
    @kadirvural9373 5 ปีที่แล้ว

    Diline sağlık Mehmet İnan abi

  • @libragemini1389
    @libragemini1389 2 ปีที่แล้ว

    Allahu Ekber .Kuşkusuz, göklerde ve yerde, iman sahipleri için sayısız ayetler vardır.
    Câsiye, 3./Bu böyedir; çünkü Allah, iman edenlerin Mevlâ'sıdır. Küfre sapanların ise Mevlâ'sı yoktur.
    Muhammed, 11. Şu bir gerçek ki, Allah, iman edip barışa/hayra yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Küfre sapanlarsa zevk edip eğlenmeye bakarlar; davarların yediği gibi yer-içerler. Varacakları yer ateştir onların.
    Muhammed, 12. Seni yerinden çıkaran o kentinden çok daha kuvvetlice nice kentler vardı ki, biz hepsini helâk ettik; hiçbir yardımcıları olmadı.
    Muhammed, 13./Kılavuzlarını bulmuş olanlara gelince, Allah onların hidayetini artırmış ve korunma imkânlarını kendilerine vermiştir.
    Muhammed, 17./Gevşemeyin, üstün durumda olduğunuz halde antlaşmaya davet etmeyin! Allah sizinledir; amellerinizi asla yitirmeyecektir.
    Muhammed, 35./Yemin olsun, içinizden gayret gösterip didinenlerle sabredenleri bilinceye kadar, sizi belalarla imtihan edeceğiz. Haberlerinizi de eleyip tarayacağız.
    Muhammed, 31./Yemin olsun, biz, resullerimizi açık-seçik delillerle gönderdik ve onlarla birlikte Kitap'ı ve ölçüyü de indirdik ki, insanlar adaleti ayakta tutsunlar/adaletle doğrulsunlar. Ve demiri de indirdik. Onda zorlu bir kuvvet ve insanlar için birçok yarar vardır. Allah bu sayede, kendisine ve resullerine, gayba inanarak kimin yardım edeceğini bilecektir. Allah Kavî'dir, Azîz'dir.
    Hadîd, 25./Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ı tespih etmiştir. Azîz'dir O, Hakîm'dir.
    Saff, 1./İstiyorlar ki, ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürsünler. Ama Allah, küfre batanlar hoş görmeseler de nurunu tamamlayacaktır.
    Saff, 8./ Er-Rahman / El-Mümin / El-Mütekebbir / En-Nur / Er-Rahim / Er-Rab / Eş-Şakir / Es-Semi / Es-Selam / El-Aliyy / Er-Refi / Zu-Celal ve İkram / El-Kebir / En-Nafi / Ya Allah / El-Bedi / El-Evvel / Rahman ve Rahim olan , Allahu Ekber / El-Hakk / El-Hakim / El-Vedud / El-Mukit / El-Hasib / El-Alim / El-Latif / Hamt, âlemlerin Rabbi Allah'adır.
    Fâtiha, 2./ Rabbi ona, "Müslüman olup bana teslim ol!" dediğinde o şu cevabı vermişti: "Teslim oldum âlemlerin Rabbi'ne!"
    Bakara, 131./De ki: "Benim namazım/duam, kulluğum/bağışım, hayatım, ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir."
    En’âm, 162./Rabbiniz o Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da arş üzerinde egemenlik kurmuştur. Geceyi gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu aralıksız ve titiz bir biçimde kovalar durur. Güneş, Ay, yıldızlar O'nun emrine boyun eğmiş. Gözünüzü açın; yaratış da O'nundur, emir veriş de/yaratış da O'nun içindir, emir veriş de. Âlemlerin Rabbi olan Allah çok yücedir.
    A’râf, 54./Dediler: "İnandık âlemlerin Rabbi'ne."
    Şu’arâ, 47./Mûsa ateşe vardığında şöyle çağrıldı. "Ateşteki kimse de ateşin çevresindekiler de kutsal ve bereketli kılınmıştır. Ve âlemlerin Rabbi olan Allah, bütün eksiklik ve iğretiliklerden arınmıştır."
    Neml, 8./Kesin olan şu ki, o âlemlerin Rabbi'nden indirilmiştir.
    Şu’arâ, 192./Oraya vardığında o bereketli toprak parçasındaki vadinin sağ tarafından, bir ağaçtan şöyle seslenildi: "Ey Mûsa! Âlemlerin Rabbi Allah benim, ben!"
    Kasas, 30./Kitap'ın indirilişidir bu. Kuşku, çelişme yok bunda. Âlemlerin Rabbi'ndendir bu.
    Secde, 2./Hamt olsun âlemlerin Rabbi Allah'a!...
    Sâffât, 182./Melekleri de arşın çevresini kuşatarak Rablerinin hamdiyle tespih eder halde görürsün. Aralarında hakla hüküm verilmiştir. Nihayet şöyle denir: "Hamt âlemlerin Rabbi'ne özgüdür!
    Zümer, 75./Allah odur ki, yeryüzünü sizin için durulacak yer, göğü bir bina yaptı; sizi yaratıp donattı ve görünüşünüzü güzel yaptı, sizi temiz ve güzel nimetlerle rızıklandırdı. İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz! Âlemlerin Rabbi olan Allah ne kadar yücedir!
    Mü’min, 64./Hayy O'dur! Tanrı yoktur O'ndan başka. Dini kendisine özgüleyerek dua edin O'na. Hamt olsun âlemlerin Rabbi'ne!
    Mü’min, 65./De ki: "Ben, Rabbimden bana açık-seçik ayetler gelince, sizin, Allah'ın berisinden yakardıklarınıza kulluk etmekten yasaklandım. Ben, âlemlerin Rabbi'ne teslim olmakla emrolundum."
    Mü’min, 66./De ki: "Siz, yerküreyi iki günde yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? Âlemlerin Rabbi'dir O."
    Fussilet, 9./Hamt; göklerin Rabbi, yerin Rabbi, âlemlerin Rabbi olan Allah'adır!
    Câsiye, 36./Âlemlerin Rabbi'nden indirilmiştir.
    Vâkı’a, 80./Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz!
    Tekvîr, 29./ El-Metin/ El-Veliy / Bu Kitap'ın indirilişi Azîz ve Hakîm olan Allah'tandır.
    Zümer, 1./Azîz ve Hakîm olan Allah'tan Kitap'ın indirilişidir bu...
    Câsiye, 2./Hikmeti sınırsız, kudreti sonsuz Allah'tan, Kitap'ın indirilişidir bu...
    Ahkâf, 2./Rabbiniz o Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da arş üzerinde egemenlik kurmuştur. Geceyi gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu aralıksız ve titiz bir biçimde kovalar durur. Güneş, Ay, yıldızlar O'nun emrine boyun eğmiş. Gözünüzü açın; yaratış da O'nundur, emir veriş de/yaratış da O'nun içindir, emir veriş de. Âlemlerin Rabbi olan Allah çok yücedir.
    A’râf, 54./O Rahman, arş üzerine egemenlik kurmuştur.
    Tâ-Hâ, 5./"O Allah ki, tanrı yok kendinden başka, o büyük arşın rabbidir O."
    Neml, 26./Arşın sahibidir; Mecîd'dir, şanı yüce olandır!
    Bürûc, 15./ El-Azim / El-Celil /El-Hakim /El-Vedud /El-Ganiyy / El-Baki / Er-Rahman / El-Baki / El-Bedi / En-Nur / Es-Samed/El-Kadir/El-Veliyy / Eş-Şehid / El-Hamid/El-Kerim / El-Mecid / El-Metin / El-Gafur / 1 Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla...
    2 Hamt, âlemlerin Rabbi Allah'adır.
    3 Rahman'dır, Rahîm'dir O.
    4 Din gününün Mâlik'i/ sultanıdır O...
    5 Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
    6 Dosdoğru giden yola ilet bizi...
    7 Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlığa/şaşkınlığa saplanmamışların yoluna... /1 De ki: "Yarılan karanlıktan çıkan sabahın Rabbine/yarılışlardan fışkıran oluşun Rabbine sığınırım!
    2 Yarattıklarının şerrinden,
    3 Çöktüğü zaman karanlığın/gelip çattığı zaman göz perdelenmesinin/tutulduğu zaman Ay'ın/battığı zaman Güneş'in/taştığı zaman şehvetin/soktuğu zaman yılanın/ümit kırdığı zaman musibetin şerrinden!
    4 Düğümlere üfleyip tüküren üfürükçülerin şerrinden!
    5 Kıskandığı zaman hasetçinin şerrinden..." / 1 De ki: "İnsanların Rabbine sığınırım!
    2 İnsanların yöneticisine, yönlendiricisine,
    3 İnsanların ilahına;
    4 Kıvrılıp kıvrılıp saklanan, sinip sinip gizlenen vesvesenin/o sinsi, o aldatıcı şeytanın şerrinden,
    5 İnsanların göğüslerine kuşkular, kuruntular sokar o;
    6 Cinlerden de insanlardan da olur o!" /1 De ki: O, Allah'tır; Ahad'dır, tektir!
    2 Allah'tır; Samed'dir/tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği tek kuvvettir!
    3 Ne doğurmuştur O, ne doğurulmuştur!
    4 Hiç kimse O'nun dengi ve benzeri olmamıştır, olamaz! / O Allah, o insanı tekrar hayata döndürmeye elbette kadirdir.
    Târık, 8. /Arşın sahibidir; Mecîd'dir, şanı yüce olandır!
    Bürûc, 15. İstediğini hemen yapandır.
    Bürûc, 16./Korunmuş bir levhada/Levh-i Mahfûz'dadır.
    Bürûc, 22./Gök açılmış, kapı kapı oluvermiştir.
    Nebe’, 19./Sûra üfürüldüğü gün, bölükler halinde geleceksiniz.
    Nebe’, 18./Hiç kuşkusuz, o ayırma ve hüküm günü kesin olarak belirlenmiştir.
    Nebe’, 17./O gün, Rûh ve melekler saf bağlayıp kıyama geçerler. Rahman'ın izin verdiği dışındakiler konuşamazlar. O izin verilen, doğruyu söyler.
    Nebe’, 38./Bazı kalpler o gün kaygıdan titreyecektir.
    Nâzi’ât, 8./Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları un-ufak edecektir."
    Tâ-Hâ, 105./ Ben şehadet ederim ki , ben yüce Allah’ın kulu ve Resülüyüm. Mehdi Nebi