Erzincan Tarihinin Yitik Değerleri-6 | Abrenk (Vank) Manastırı | Erzincan Kültür Portalı |
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 5 ก.พ. 2025
- ERZİNCAN TARİHİNİN YİTİK DEĞERLERİ "ABRENK VANK MANASTIRI"
Erzincan’ın Tercan ilçesine bir saatlik mesafede, Üçpınar Köyü yakınlarında yer alan Abrenk Vank Manastırı, Anadolu’nun nadir Ermeni kiliselerinden biri olarak tarihî bir derinlik sunuyor. Bu muazzam manastır, etkileyici taş mimarisi, bezemeleri ve yanında yer alan devasa dikili taşları ile Erzincanın korunması gereken kültür varlıkları arasındadır . Manastırın ismi olan "Abrenk: kelimesinin Ermenicedeki anlamı Saray olarak ifade edilmektedir. Aynı zamanda manastırın Ermeni kaynaklarında geçen bir diğer ismide Aziz Davut Manastırıdır. Uzaktan kaleyi andıran Manastır kompleksi; bir ana kilise , bir şapel ve 3 adet haçkar'dan meydana gelmektedir. Aziz Davut Manastırı’nın ana kilisesi olan Aziz Hovhannes Kilisesi ve diğer binaları yüksek duvarlarla çevrilmiş olup, bir avlunun içinde yer almaktadırlar. Manastırın üstündeki tepede ise etrafı duvarlarla meskun Aziz Davut Şapel'i bulunmaktadır. Onun biraz uzağında da ikisi ayakta duran biri de yere devrilmiş halde bulunan üç adet haçkar vardır. Manastırın ana kilisesi olan Aziz Hovhannes Kilisesinin kitabesinden ulaşılan bilgilere göre; yapı kompleksinin 1854 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.Anadolu'nun en güçlü Ermeni manastırlarından biri olarak kabul edilen Abrenk Manastırı 19. yüzyılda 34 Ermeni azınlığının köyünü içeren Tercan kazasının piskoposluk merkezi olarak hizmet vermiştir.
Aziz Hovhanness kilisesinin tasarımı, alçak kasnaklı bir kubbeyi destekleyen dört bağımsız sütundan oluşur. Kiliseye yapı olarak üsten bakıldığında, binanın dikdörtgen bir çerçeve içinde yükseltilmiş bir haç şeklini andırdığı tespit edilmiştir. Bu tasarım tipi 17. yüzyılın ortalarından itibaren inşa edilen Ermeni kiliselerinde yaygın olarak görülmektedir. Kilisenin batı tarafında tek bir kapısı bulunmaktadır. Bu kapının üzerindeki alınlık kısmı haçlarla süslenmiş olup, orta kısımında yapının 1854 tarihinde yapıldığını ifade eden bir de kitabeyede sahipti. Bahsi geçen bu kitabenin 90'lı yılların başında tahrip edildiği düşünülmektedir. Kilisenin içi bir nef ve her biri, bir apsisle biten iki koridora bölünmüştür. Kilise zemini ise büyük, iyi işlenmiş taş levhalarla döşenmiştir.
Aziz Davut Şapeli ise ana manastır yapısının güneyindeki bir sırt üzerinde yer almaktadır. Dikdörtgen planla kubbeli bir şekilde inşa edilen şapelin girişindeki kitabede, manastır kompleksine adını veren Aziz Davut'un mezar yeri olduğu belirtilmektedir. Aynı zamanda şapel çevresinde ki alanın, mezarlık olarak kullanılabileceğide düşünülmektedir.
Aziz Davut Şapelinin hemen yakınında, yüksekliği altı metreyi aşan, görkemli iki adet haçkar bulunmaktadır. Haçkarların üzerlerindeki yazılarda yapıların 1191 ve 1194 tarihlerinde yapıldıklarından bahsedilmiştir. Yetmiş'li yıllara kadar ayakta olan bir diğer üçüncü haçkar ise definecilerin tahribatı nedeni ile devrilmiştir. Haçkarlardaki ermeni motifleri ve hristiyanlığı temsil eden öğelerin yanı sıra, yapılarda aynı zamanda dönemin Selçuklu Beyi Nasurettin dönemiyle tarihleşen kitabelerde bulunmaktadır. Manastır kompleksi ve çevresinde yaşayan ermeni halkı bölgede taşkınlık ve isyan hareketlerinde bulundukları için , 1915'te ilan edilen Tehcir Kanunu kapsamında sürgün edilmişlerdir. Bu tarihten sonra kaderine terkedilen Abrenk Manastırı, sadece mimari açıdan değil, aynı zamanda kültürel ve dini açıdan da büyük bir öneme sahiptir. Kilisenin dikili taşları ve şapeli, o dönemin sanat ve zanaat anlayışını yansıtan önemli yapılar olarak öne çıkıyor. Ancak, bu değerli yapılar, definecilerin saldırıları ve vandalizmin kurbanı olarak yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.
Definecilerin, kilisenin avlusunda bulunan dikili taşlardan birini yıkması, bu tarihi yapıya verilen zararların sadece bir örneği. Tercan, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleri ile Türkiye'nin önemli turistik bölgelerinden biri olmayı hak eden bir ilçedir . Abrenk Kilisesi gibi tarihi yapılar, bu zenginliğin önemli bir parçasını oluşturuyor. Ancak, bu değerlerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için, yetkililerin ve halkın daha duyarlı olması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki tarihi yapılar, sadece birer taş yığını değil, aynı zamanda geçmişin izlerini ve kültürel mirasımızı günümüze taşıyan önemli yapılardır. Bu nedenle, Abrenk Kilisesi'nin korunması ve restore edilmesi, Tercan'ın tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkmak açısından büyük bir öneme sahiptir. Kilisenin kurtarılması, sadece bir yapının değil, aynı zamanda bu topraklarda yaşayan insanların tarihine ve kültürüne olan saygının bir göstergesi olacaktır.
ERZİNCAN KÜLTÜR PORTALI 2025 | Semih ÇELİK
#erzincan #tercan #erzincankültür #tarih #kültür #medeniyet #abrenkkilisesi #üçpınar
👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻
Eline sağlık
Bütün Avrupa ülkelerini gezdim encok Avrupa ulkeri tarihi eserlere çok önem verip ve koruyorlar ama malesef Türkiye'de öyle birşey yoktur sahip cikilmiyor Türkiye'de sirf kendi cebini ve menfatini dusunuyorlar ülkeyi düşünen yoktur oysaki Türkiye herkonuda güzel bir ülke doğa ve havasiylan çok zengin kaynaklara sahiptir bizler bu ülkeye her konuda sahip cikmazsak her gitikce diğer Avrupa ülkelerden geri kalırız unutmayalım bu bir gerçektir herturlu madenlerimiz var ama fabrikalarınmiz yok
Valiliğin acaba haberi var mi
Surp Davit Manastırı=Aziz Davut Manastırı, gereksiz bir türkçeleştirme olmuş.😅
Niye zoruna mı gitti kardeşim.
Harkas ne
Haçkar olmasın o
Yazılı Dikili Taş