Her iki stajyerin de programlara bir türlü filmlerin tamamını izlemeden gelmeleri çok ilginç. İlker Canikligil'le çalışıyorsunuz, ne güzel işte değerlendirin.
@@mustafaocak8106 Farklı bir bakış açısı getirmek için söylüyorum, belki de o stajyerler için “orada çalışmak” sizin için olduğu kadar devasa bir önem taşımıyor da olabilir.
@@umutidil O rahatlıkta olmak isterdim, belki zorunlu bir iş gibi geldiği için izlemek istemiyorlardır. Belki de parodi videoları yapan birer youtuber olmak istiyorlardır sadece.
Adamın izleyin dediği filmler Tarkovsky'nin en izlenebilir, en anlaşılabilir, süresi en makul olan filmleri. Gidip de Nosthalgia, Andrei Rublev filan önermiyor ki. Gayet izlenebilir filmler önermiş
Filmcilik ile alakam yok ve arkadaşlarla aramda uc bes yas ya vardır ya yoktur ama Stalker ile Solaris'i izledim. Bir şekilde filmcilik ile ilgilenen ve/veya 100k izlenecek video çeken insanların benim kadar ya da benden daha az tarkovski izlemiş olması hoş değil, hatta bir bakış açısından saygısızlık bile denebilir. Canikligil sayesinde program yine kotarılmış
Aykut Altın, genç kusagin hepsinde maalesef böyle bir problem var. Herşeyi izleyip kibir yapıp burnundan kıl aldırmayıp bir TH-cam kanalında çalışmam deyip çalışmayanin yerine başkaları başvuruyor ve mülakatlardan sonra ise aliniyorlar, bu arada Geoffrey ve Duygu akıllı çocuklar, o kadar da farklı gostermeyelim, sadece izlemeleri gerekiyor deli gibi o kadar...
Ben bu hikayede oldukça mücadeleci bir adamın hikayesini dinledim. Saygı duyulması gereken bir hayat. Kişisel olumsuzluklarını kenara bırakırsak sevdiği bir şey uğrana bu kadar çabalaması saygı duyulması gereken bir şey.
Bir eleştiri yapmak istiyorum, cefri ve duygu filmleri biraz daha iyi izleseler bari madem konuşulacak ya da videoyu çekmeyin :/ konuyu yine ilker hoca taşıyor tek başına, beğenmese de nedenlerini ve fikrini açıklıyor. cefri ve duygu da daha iyi soru ve yorumlarıyla daha fazla dahil olmalılar, hadi Z kuşağı yamultun şu adamı !!!11bir
Tarkovski’nin iki filmini izlemeyi bile zor bulan stajyerin, Nuri bilgeye üstü kapalı olarak aynısını yapıyor zaten yaa demesi. Çok iyi, kendime bu özgüvenden istiyorum. :)
Benim anlamadığım şu filmini izlememiş izlediğini de 10 parçaya bölüp bölüp izlemiş anlamamış filmi internetten yorumları okumuş okuduğu yorumları kendi fikirleri gibi söylüyor bilmiyorum ben mi yanlışım hiç bir filmin veya kitabın yorumlarını okumam sanatı öldürüyor filmi veya kitabı tek bir anlama sokuyor
@@kafkaesk_ sinema ile alakalı olmak için illaki sinema okulundan mı mezun olmak gerekiyor? şuanda ünlü ve festivallerde filmleri gösterilip ödül alan yönetmenlerin (nbc, zeki demirkubuz, emin alper, tolga karaçelik gibi) kaç tanesi sinema mezunu?
80 lerde ölmüş bizle ilgisi yok bu adamın bakış açısı ilginç :) sanat eserleri uzun ömürlüdür, bin yılları aşar yeri geldiğinde. Günümüzün ritmi farklı tabi ki ama bırakın kimi popüler işler yaparken, kimi orta halli entelektüel işler yapsın, kimi de yüksek sanatla uğraşsın. Tek bir seyirci de tek bir bilinç düzeyi de yok. Çeşitlilik iyidir.
Programı yeni izledim, İlker Hocanın eksisozluk'te niye linç yediğini anlamadım. Tarkovskinin hayatını anlatıp, onla ilgili kişisel düşüncelerini bildirmiş. Ama Duygu ve Jeffrey'in filmleri izlememesi bombaymış, onların yatacak yeri yok =) Ufak bi not: Tarkovski ile Bresson arasında kalmamak için Japon bir yönetmene ödül vermediler. O japon yönetmen dünyanın gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden birini yaptığı için o ödülü aldı. Imamura / The Ballad of Narayama filmi. İzlemenizi öneririm, oldukça özgün bi destan / film. (Vengeance Is Mine, ve Black Rain filmleri de baya iyidir abimizin.)
Tarkovsky bu gün bile Rusyada anlaşılmayan ve bilinmeyen bir yönetmendir,20 yıldır Rusyada yaşıyorum,Ruslar genel olarak somut olan sanatı severler,Tarkovsky gibi soyut çalışmalar yapan sanatçılar pek anlaşılmaz ,nedeni her ne kadar batıya ve dünyanın büyük bir kısmına kapalı olan soviet birliği,batılı soyut sanata ilgi duymuştur,ama günümüzdeki gibi haberleşme internet vs gibi hılıca kontak kurulan iletişim araçları olmadığı için bu kulaktan dolma ve kulaktan kulağa geçerken de değişime uğramış bilgiler oluyordu,Soviet sanat çevrei bu duyduklarıyla ve hali hazırda yaptıklarını karıştırarak pekte anlaşılmayan bir soyut somut arası eserler yayınladılar,e tabiki kabul görmedi Soviet halkı belkide hazır değildi.. Rusyada,Çarlık dönemi yazarları soviet döneminde çıkmamıştır,çıksada ömürleri kısa olmuştur,bir çoğu batıya iltica ederek yaptıkları sanatsal işleride bırakmıştır,soviet dönemininen bilindik yazarları arasında önemli bir yere sahip Soljenitsin bile Soviet rejmi tarafından hapislere atılıp sürgünlere gönderilmiştir,en bilindik eserlerinin başında Gulag takım adaları ve benim için çok güzel bir eser olan Kanser koğuşudur. Rusya baştan beri çarlık dönemi ve soviet dönemide dahil sanat ve sanayii olarak hep bir batı taklitçisidir,yaptıkları herşeyde nitelik değil nicelik önemlidir çarlık ve soviet doktirininde .Çok olsun bir işe yaramasada olur,dostlar pazarda görsün gibi :) Bizim bildiğimiz dosteyvski,gogol,çehov,turgenyev ve adı aklıma gelmeyen bazı yazarlardır,rus kütüphanelerinde binlerce rus yazarlara ait kitaplar var,emin olun bir çoğu bu saydığım dünyaca bilindik yazarlardan çok daha iyi eserler verilmiştir,yavaş yavaş gün yüzüne çıkacaktır kanatindeyim bu yazarlar,ayrıca soviet sinemasının çok güzel örnekleride vardır bir çoğunu seyrettim arşivde inanılmaz güzel işlere imzalar atmışlar,neden kimse bilmiyo ve neden bunlar ortaya çıkartılmıyor anlamış değilim. Genel olarak rusyada günümüzde danat edebiyat sinema resim falan ile uğraşan çok az bir azınlık kalmış durumda,nedeni hayat geçim kavgasına düşmüş insanlar,mesela bir rus ressam var ,örneğin Afremov çok değerli bir resamdır ama para kazanmak için hızlıca resimler yapıp sırf afremov imazalı diye çekirdek gibi satılıyor,bugün rusyada 500 dolara bile bir afremov resimi alabilirsiniz. Bu arada İlker canikligil şiir sevmiyorum dedi :)) durun bir şiir yazayım ona gıcıklık olsun :) kalın etli boynuma,küçük gelen fularım Mavi çerçeveli gözlüğümle,dünyaya mor bakarım Sen zavallı stajyer,sen beceriksiz asistan Tepemi attırmayın Flu tv"yi yakarım,kemiklerinizi kırarım Çılgın atlar koşuyor,kılıç kuşanmış parlak kasklı asker Umutsuzca emirler veriyor kırmızı kaftanlı komutan Bir bataklıkta yeleli aslan bir ceylanı öldürdü Küflü tabutlara konmuş yarısı çürük cesetler Nal çivisiyle çakılıyor kapakları Nasılda güzel kokar kiraz çiçekleri diye düşündü vasili ve sıçrayarak uyandı Canikligil şekerleme yaptığı koltuktan Sert bir küfür attı irkildi stajyer kan çekildi yüzünden ............
@@mbahark Kar yağardı her gece Moskovada Soğuktu hava,ama sıcaktı yatağımız Sen uyurken sarılırdım usulca Gül sabunu kokardı tenin Öpüşürdük defalarca Hiç sabah olmasa derdik Ekmek koklardık,her kadeh vodkadan sonra Şimdi sensizliği kokluyorum düştüğünde aklıma Bir özdemir asaf şiiri gibiydi adın Seni özlüyorum Natalya.... Bu nasıl hehehhehe :))))
Hisler eski çağda batan güneş gibi evet o kadar yalnız yerini hissiz bilir körlere bıraktı hissiz yani dokun duy tat göremezsin iğdiş etti gözlerimizi önce şeker
Bu takılma,es olayı beni rahatız ediyor aslında ama böyle bir şey var buna benzer kanalların bir çoğunda var. Amaç nedir? Neden yapılıyor? Neden düz gitmiyor?
@@yuxeses Ben burada birkaç kez sormuştum. Birisine "7 Saniye" diye cevap gelmişti. Bildiğim kadarıyla 5-7 saniye kuralı diye birşey var. Yapmak istediğimiz şeyi (örneğin mutfağa gidip elma almak) ilk 5 saniyede yapmadığımızda beynimiz içgüdüsel olarak el freni çekip hareketimizi kısıtlıyor. Kısaca zihnimiz vazgeçtiğimizi sanıp bir miktar mutfak ve elma alma kısmını unutturuyor. Burada kullanılan devamlı ve sürekli belli ritimde giden kurgu tekniği beynimizde doğal bir akış oluşturup videoya olan ilgimizi kaybetmememizi amaçlıyor. Ben kişisel olarak bu tekniğe (edit) karşıyım. Çünkü bir insandan çok hata yapmayan robotik ve yapay bir hissiyat doğuruyor ama yapacak birşey yok.
içimdeki bastırılmış boomer, yahu tarkovski bölümü çekiliyor da bu çocuklar solaris’i dahi izlemeden geliyor, olacak iş mi? diyor, onu dinlemeyip izlemeye devam ediyorum. yine de naçizane öneri, karşınızdaki ekip de izlemiş olarak gelirse sohbetin daha keyifli akacağını düşünüyorum. 🙋🏼♀️
Bir an aklıma Martin Scorsese'nin Marvel için söylediği sözler aklıma geldi. ''Bunlar sinema değil, görsel şölen'' şeklinde bir ifadede bulunmuştu. Sinemada sanırım dönem dönem evrilmiş ve zaman içinde farklı bir anlam kazanmış. Scorsese ve Tarkovski gibi usta yönetmenler sinemayı belirli ağırlığı olan, yüce bir mecra olarak görmüş. Gereğinden fazla anlam yükledikleri için işi sanatsal ve ilahi bir boyutta meziyet olarak kabul etmişler. Keyifle izlediğimiz eserler bıraktıkları için minnettarız...
Nihayet. Tarkovski, daha önce kral Presheva'nın da dediği gibi biricik bir adam. Ve çok sevdiğim bir lafını da buraya bırakayım, "İnsanı kendi geçmişine bağlayan uğurusuz bağımlılık duygusunun, her an daha da çekilmez hale gelen hastalığın adı nostaljidir" Tarkovski
Eski soğuk bir sinemada izledim Ayna'yı. Müthiş farklı bi etkisi vardı. Film mağara ile kilise arası bir yerde izlemek için tasarlanmış bence. Gerçekten birinin kafatasının içine girip annılarının, düşüncelerinin içinde dolanıyor gibi hissettim. Rembrandt resimleri gibi. Bilinç akışı gibiydi ve o etkiyi mükemmel vermişti...
Arkadaki gençler, İlker hoca sizi yanına almış ve şu filmleri izleyin video çekeceğiz demiş. Niye her seferinde ben izlemedim diyorsunuz? İlla nemrut mu olması lazım bu adamın
@@yigitalpcakr4857 abi olayın o olduğunu kim nerden çıkardı shdksbs adam ağzıyla izleyin demiş her seferinde anlattığında arkadakilerin gözünde bi şeyler canlanabilsin sorular sorabilsin diye. Ayrıca izleseler tartışamazlar ne demek yaa
Hocam gercekten demek istediklerinizi simdi anliyorum.Aslinda ses getirmis insanlar hakkinda bir biyografi filmi cekseniz(Yonetmenler , muzisyenler ,bilim insanlari vb.) kimse izlemek istemez, sadece bir sohbet ortaminda o insanlar hakkinda konusuldugunda aaa bak şu da onun hayati hakkinda bi film cekmisti denilecek ama yine de izlenmeyecek.Bu yeni (10 sene oldu) medya kisa olsun , sıkıcı olmasin , dikkat cekici ama kolay sindirilebilir olsun diyor ve islerinizle demek istediklerinizi , bu isteklerle ayni potada eritiyorsunuz ve bunu basariyorsunuz.The medium is the message
Yani bu kadar teknik bilgi ve sinema bilgisi gerektiren konuda arkadaki iki arkadaşın yorumları pek yavan kaldı. Adam 300 sayfalık kitap okuyor da öyle hazırlanıp geliyor. Sen üç filmi izlemeden yüz binlerce kişiye ulaşacak videoda konuşmacı oluyorsun. Biraz da bir şey bil be kardeşim. Bu programın sinema konusunda daha bilgili kişilerle çekilmesi daha doğru olur kanaatindeyim. Olmaz böyle saçma stajyerler.
Sevgili Cefri ve Duygu.. Türkiye'nin önemli kültür platformlarından birinde çalışıyorsunuz. İzleyicileri milyonlar bulmuyor belki bu kanalın ama nitel bakımından çok daha önemli bir takipçi kitlesi var. Sinema sektöründen de birçok insan takip ediyor burayı. Lütfen biraz ciddiyet. Hocanız size Tarkovski konuşacağız, 3 tane filmini izleseniz de olur diyor. Siz zahmet edip izlemiyorsunuz, bu nasıl bir rahatlık böyle. İlker hoca sen de şu materyalist, realist zihnini ve Amerikan ruhunu birazcık törpüle be. Dünya özgürlük heykelinden ibaret değil. Bak Duygu'yu da yönlendirmeye çalıştın. "Rus romanlarını okurken de sıkılıyorsun" değil mi demeye getirdin, ama istediğin cevabı alamadın. Çünkü sen de Rus romanlarını okumadın, Rus filmlerini sevmiyorsun. Varsa yoksa Speilberg
@@flu Madem yanıt aldık, bir şey sorayım. Ekşi'de de biri yazmış: Şu kanala Murat Menteş ne zaman gelecek, kuruduk öldük bittik yahu. Duygu'nun stajyer videosunda görünce adamı, heyecanlanmıştım.
Rusya’da yaşıyorum. Tarkovsky filmlerinden etkilenerek, Rusça öğrenmeye geldim ve burada kaldım. Rusya’da gerçekten sevilmeyen birisi. Hakkında güzel bir belgesel var. Andrey Tarkovsky: Tanrı olmak zor. TH-cam’da bulabilirsiniz.
Filmleri izlemeden gelmenin aslında ciddiye almadığım bu işin başında günümün yarısından fazlasını geçirmeyi kabul ediyorum demek anlamına geldiğinin farkında değil misiniz ?
Cefri de duygu da Z kuşağı adı altında bildiğin tembel. Bunun kuşakla hiçbir alakası yok sorumluluk sahibi olmak bambaşka bir şey. programın konsepti "Z" ise kendilerinin de katacağı bir şeyler olmalı, siz en iyisi olmaz öyle saçma şey Y yapın bunu
31:36 'daki tespit süpermiş.. Bu tespiti her şeye uygulayabilmek mümkün, kitaba, hayatımıza, işimize, ilişkilerimize... Ritmini kontrol edebildiğimiz şeyler daha keyifli, daha bir başka...
Keşke adamın sanat görüşlerinden bahsetseydiniz. Magazin programı gibi olmuş program. Öfkeli adamdı filan bunları bilsek ne bilmesek ne ki? Bir de Duygu'yla Cefri hakkında bi kaç şey söylemek istiyorum. Filmleri lütfen izleyin en olmadı bir şey okuyun da gelin arkadaşlar. Her programda, izleyiciden biraz bir şey bekleyen yönetmen söz konusu olunca aynı yorumlar: sıkıldık, izleyemedik, yordu. E yorulacaksınız arkadaşlar bir zahmet. İyi sanat eserini anlamak emek ister. O emeği verince de gelişirsiniz. Aaa sinemayla bunlar da yapılabiliyormuş dersiniz. Sonuç olarak programda ele alınan yönetmenler hakkında biraz kafa yorulmalı diyorum. Çünkü böyle giderse ekşi sözlük yorumlarından hallice bir programa dönüşecek gibi bu iş.
geçmişte tarkovski filmi aslında pek de izlemeyen tiplerin, havalı görünmek namına-izlemiş gibi olmak için, filmlerinin hikayesi-sanatı hakkında konuşmak için aldığı enformasyon haplarına benzer bir hap program olmuş. Bu muhabbet hapının farkı, ters motivasyonu olması :)
Filmi izlemekten çok filmleri üzerine düşünmek çok daha keyifli bir süreç. Özellikle replikleri insana değerlerini sorgulatıyor. Pek çok filmi kitap gibiydi.
Merhaba! Ben aslında film pek izleyemiyorum, yani maalesef bu kültürüm yok.Lakin çok kitap okurum ve hiç de sıkılmam. Arkadaki hanımefendi neden "İĞRENÇ" diye yaklaştı Sovyet yaklaşımına anlamadım fakat bu o dönem Türkiye'de de, ABD'de de olan bir şeydi, haliyle o dönemin ruhu buydu.Öte yandan dünyada kadının adını ilk kez ortaya koyanlar da aydınlar ve enternasyonalistler.Her neyse konuya dönecek olursaK Tarkovskiy'i tanıtmanıza çok sevindim, çünkü o benim en sevdiğim yönetmen.Onun filmlerindeki diyaloglar, bende bıraktığı ruh çok başka.SSCB'de gerçekten değeri sonradan anlaşılmış isimlerden biridir diyebiliriz, bir süre gerçekten çok çekmişti.Aslında onun hakkında neler yazma hayaliyle oturdum şuraya ama, sanırım kelimelere dökmek basitleştirmek olacak, sadece izlemeyen herkese Stalker, Nostalji, Ayna ve Ivan'ın Çocukluğu filmlerini öneririm :)
bana (94. lüyüm) 1979 yilinda cekilmis bir Filmi seyrettirdiniz(Stalker), bence bu Flu Tv nin bir basarisidir. Filmi youtube da, hizini 1.5 alip ileri sara sara ilzedim, hizini arttirilmis haliyle güzel bir Film oldugunu düsünüyorum, ama anca böyle izlenebilir sanirim.
@@MrLeventozcan evet haklısınız inatla д (delta) harfini a okuyup kalanını da oldurma alışkanlığım var, bi de olmaz öyle saçma şey-z için şeyz yazıyor :)
Sinemaya ilgim amatör bir seyirci olmaktan öteye geçmediği için bu seriye pek bakmamıştım. Öylesine izlediğim bikaç videonuzdan sonra bundan da gayet keyif alabildiğimi farkettim😊
Bir Tarkovskisever olarak bazı bölümlere takıldım tabii... Stajyerlere "Bu yönetmenle aynı dönemde yaşamadınız bile.." diyorsunuz, herhangi bir sanatçıyı ya da sanat eserini anlamak/sevmek için ilginç bir kıstas. Hiç katılmıyorum. Ayrıca Directed By Andrei Tarkovsky adlı belgeselde çok uyumlu, neredeyse çekingen bir yönetmen gördüm, orada gördüklerimle burada duyduklarımı hiç bağdaştıramadım. Ekip arkadaşlarının fikirlerine çok açık görünüyordu, bunlar kısa kesitler, bilemiyorum tabii. Ben severim. Bütün atıflarını vs anladığımı söyleyemem ama filmlerinin atmosferini, aurasını severim.
Bir de Bergman uzerine bir bolum bekliyoruz sizden. Bergman ne demis: "Tarkovski'nin icinde dolastigi bahcenin kapilarini hayatimda bir iki defa anca bulabildim". Neyse, Wenders ve Jarmusch ile de ilgili bolumlar yaparsaniz memnun oluruz. Saygilar..
TARKOVSKİ yi ilk defa 90 lı yıllarda TRT 1 de Stalker i izleyerek tanımıştım. Nedense çok sevdim. Solaris ve Ayna da güzel. 81 doğumlu olduğum yani geçen yüzyılda doğmuş olduğumdan mıdır nedir TARKOVSKİ yi ve filmlerini çok seviyorum. Eski kafalıyım demek ki. Filmlerindeki mekan müzik kullanımını seviyorum biraz da. Rüya gibi filmleri.
Fotoğraf ve Sinemayla ilgilenenler, kesinlikle " Mühürlenmiş zaman" isimli kitabı okumalıdır. İlker Hoja çok üzerinde durmasa da okunacaklar listesine alınız.
18:18 Tarkovsky, kitabi Sculpting in Time’da sembolizm konusuna bir kac farkli yerde deginiyor. Filmlerinde kesinlikle sembolizm olmadigini, sembolize edilen seylerin dagilip paramparca olacagini falan soyluyor. Tarkovsky’e gore Tarkovsky filmlerinde sembolizm yoktur.
Videonun sonundaki kısa filme bayıldım. Özellikle şerit metresi ile gözüken mimar adeta saf sinemaya gidişin kutsal yollarında çekilen acılarımızı ölçümlüyordu.
Abi zaten çok fazla birbirinden ayrı içerik yapıyorsunuz fakat yine de Olmaz Öyle Şaçma Resim diye bir program gelse bence çok iyi olur. Çoğu kişinin bu alanda yeterli bilgisi yok ( Ben de dahil ) biraz bilgilenmiş, kültürlenmiş oluruz
Yalnız şunu farketti Azeri arkadaş. En sonda Kril alfabesiyle Rejisör: İlker Canikligil yazmış bir de videoda Putin Korona virüsü hakkında konuşuyormuş. Ya İlker ne adamsın çok seviyoruz.
Tarkovski en sevdiğim o kadar özgün ki kesinlikle anlamak için dönemini ve yaşadığı memleketi anlamaya çalışmak gerekli. İz sürücü inanç üzerine bir film bence yönetmen kitapta gördüğü en gizli dilek mevzusuna vurularak bu film çekmek istemiştir.
şahane olmuş. bu arada, stalker ile ilgili şöyle bir okuma yapmıştım: yasaklı alan renkli ve canlıydı, sıkışıp kaldıkları siyah-beyaz, ölü (gibi) yaşam yerlerine karşın. başta bu, mekansal fark olarak bir izlenim taşıyordu (sanki bilim kurgu, uzaylılar sonucu, onlar da farkındaymış gibi) ta ki çocuk sahnesine değin. ode to joy parçasının çalmasının da ilişkili olduğunu düşünerekten: çocuğun hala saf, temiz ve canlı olduğu düşüncesiyle, renkli bir yaşam yaşadığı. o yüzden sadece onun olduğu sahnede yine renklere kavuştuk. bilim insanı - edebiyatçı durumuna karşın stalker'in kendisinin bile aslında onlardan farksız olduğu, paranın 2. yüzü değil de 3. boyutu/kısmı olduğunu görüyoruz. yani ne kadar yüce bir amaç uğruna gittiğini sanıp, kendisinin; saf, temiz ve haklı olduğunu ve buna karşın bilim insanı ve edebiyatçının yanlış yolda gittiklerini düşünse de aslında onlardan bir farkı olmadığını görüyoruz. o da kirlenmiştir. çocuk henüz daha çevredeki bilgiler ile kirletilmediği için siyah-beyaz durumuna solmamıştır. filmde bir sahnede geçen şiir gibi bir kısım vardı; sert olan ölüdür, genç olan taze. stalker da kabuk tutmuştu, sertleşip ölmüştü. onun sahnesini de renkli bekliyordum. tarkovsky röportajlarında da bahsediyordu: ne kadar çok öğrenirsek o kadar az biliriz (zen'de de, kung fu'da da geçer bu: bkz: last samurai no mind sahnesi - mushin ilkesine gönderi. lao tzu: "bilgiyi arttırmak için her gün eklemeli, bilgeliği arttırmak için her gün çıkarmalı" der. bir çocuk bir eylemi gerçekleştirirken bir yetişkinden farklı gerçekleştirir onu: bir yetişkinin aklı öğrendikleriyle dolmuş ve buna göre şekillenmiştir, eylem icra edilirken eylemin içine tam giremez böylece. bir çocuk ise henüz "saf" olduğu için bu durumlardan azade, eylemi gerçekleştirirken kendini eylemin tam içine verir, içinde bulur ve eylemi tam anlamıyla deneyimler. kendisi de aklı da oradadır.) ayrıca çocuklar hakkında da bir şeyler söylüyordu röportajlarında tarkovsky. daha henüz nasıl yalan söyleyeceğini öğrenmediklerinden dolayı masum oldukları falan da. demem o ki filmde siyah-beyaz ve renkli kısımların kullanımından dolayı (pek tabii ode to joy sahnesi de) yazdıklarım çerçevesinde bir okuma yaptım.
Hocam siz sordunuz hangi yönetmeni konuşalım diye o zaman biz de bir dahaki bölüm paul thomas anderson bekliyoruz. Hem Duygu da seviyormuş. Hadi kırmayın bizi. :)
Zaten böyle şiirsel oluşuna 'aşık olmuş'tum izlediğim iki filminde de. (ayna ve stalker) Her sahne ayrı bir fotoğraf , metinleri sarsıyor güzeliiğinden. Galiba canikligil hocam bu gerçekçiliğinizle çok şey kaçırıyorsunuz..
Aslında Tarkovsky bir filmin tüm insanlığın kaderini değiştirebileceği noktasında haklı olabir zira 3 tane kitabın insanlık tarihine yaptığı tam da budur. Kendisini seçilmiş hatta mesih olarak gördüğünün temellendirmesini ise Nostalji filminde yapıyor.1+1=1 metaforunu bu düşünceyi ortaya koymak için seçilmiş muazzam bir örnek sunuyor.Kendisinin tanrının bir parçası olduğunu sanatın da bu yüzden yalnızca tanrısal özellikler barındırabileceğine inanıyor.Tanrı gibi o da anlaşılmaz yorucu ve elbette hiddetli... "Aptal herifler anlamıyorsunuz!"
İki tane işe yaramaz oturmuş insan utanır be filmleri izleyin bari nasıl boktan bişey 40 dakika kendi kendine konuşmuş adam gerçekten izleyiciye karşı da terbiyesizlik artık sıktı bu kafa ucundan izledim sağından baktım üç günde bitirdim aptalca değil mi
Tarkovski kadar olmasa bile size ve stajyerlere göre yaşlıyım . Ama , gerek Kubrick , gerek Tarkovski ‘yi , hem kitaplarda , hem ekranda , hem sinemada karşılaştırmalı seyrettim . Tarkovski in diğer bir çok eserini de sinema da olmasa bile oldukça büyük ekranlarda izledim . Olumlu , ve olumsuz eleştirilerim oldu . Ancak “flu tv” yi ilk tanıdığım günden bu yana severek ve özellikle merak ederek , bekleyerek seyrediyorum . Tarkovski filminizden , bu güne kadar diğer dilimlerinizden aldığım zevki almadığımı belirtmeliyim . Sanki aceleye getirilmiş gibi .
İlk öncelikle Flu TV'ye çok teşekkürler. Bu videoyu izlerken çok büyük zevk aldım. İlker Hocamız her şeyi çok güzel eleştirmiş, eğlendim. Tarkovski'nin videoda bahsedilen 3 filmi de izlemiş birisi olarak benim en sevdiğim filmi Solaris. Bahsedilen olay ( kitabını da okudum) çok hoşuma gitmişti aynı zamanda bu olaya felsefik konuşmaların eklenmesi hem çok ilginç gelmişti hem de beni baya etkilemişti. Stalker'da ise açıkçası ( yine kitabını okudum -Uzayda Piknik-) o uzun yolculuk beni biraz sıkmıştı. Verilen mesajı tam anlamıyla çıkartamamıştım. The Mirror'da ise izlerken ki diğer filmlerine göre daha kısaydı diye hatırlıyorum, hiç bir şeyi tam anlamıyla anlamamıştım. Ordan oraya atlanıp duruluyordu. Açıkçası filmin, film okumasını ( TRT2'den) izledikten sonra aydınlanmış "vay be" demiştim.
Bu arada Tarkovski nerden duydum ve izlemeye başlamadım? NBC'nın Uzak filminin bir sahnesinde TV'de Stalker vardı. Oradan meram salıp bakmıştım. Amma boş yaptım.. iyi günler
@@a.aysedogan9148 Çok teşekkür ederimm :") Sadece ilgi alanım, mesleğim değil stajyerlik için uygun kişi değilim fakat beni o mevkiye layık görmeniz beni çook mutlu ettii:")
çok niş şeyler olmadığı sürece kesmek kesmemek gibi seçeneklerden hangisini tercih edersen et başka birinden kopya çekmiş olacaksın fazla takmamak lazım
Iyi olmuş, Canikligil Lynch bölümünde de döktürmüştü, fazla yorum katmadan, belgesel tadında, belgesel demişken, Tarkovski'nin yaptığı belgesellerden bahsetmiş olsaydı 10 puandı.
Bergman da yapılsa çok iyi olur. Yalnız İlker hocam gerçekten film bittiğinde hiç bir düşünme sürecine itmeyen, iz bırakmayan, estetik uyandırmayan hollywood filmleri(arada istisnalar var tabii)“Ayna”dan nasıl daha iyi olabilir anlamıyorum. Bir de filmleri ayrı değerlendirdiğiniz programlarda süper olur. Mesela “Yedinci mühür” ü, “Persona” yı ayrı bölümler halinde konuşsanız tadından yenmez.
Yıllardır Ingmar Bergman bölümü yapmanızı bekliyorum lütfen yapın artık kimse de istemiyor yorumlarda çok garip
İlker hoca kendisini pek sevmiyor. O kadar ki, Persona'yı bile izlememiş.
@@mahmutmehmet4560 Nerden biliyosunuz
Kanka cok yönetmen var ki istenen ya bergman ne biliyim
👍
Ben de Fellini istiyorum.
Her iki stajyerin de programlara bir türlü filmlerin tamamını izlemeden gelmeleri çok ilginç. İlker Canikligil'le çalışıyorsunuz, ne güzel işte değerlendirin.
adamın izleyip gelin dediği filmler izlenecek gibi değilki ama :D
@@mustafaocak8106 Farklı bir bakış açısı getirmek için söylüyorum, belki de o stajyerler için “orada çalışmak” sizin için olduğu kadar devasa bir önem taşımıyor da olabilir.
@@umutidil O rahatlıkta olmak isterdim, belki zorunlu bir iş gibi geldiği için izlemek istemiyorlardır. Belki de parodi videoları yapan birer youtuber olmak istiyorlardır sadece.
Olum o stajyerler sensin izleyen yani videolar neden pov sanıyosunuz
Adamın izleyin dediği filmler Tarkovsky'nin en izlenebilir, en anlaşılabilir, süresi en makul olan filmleri. Gidip de Nosthalgia, Andrei Rublev filan önermiyor ki. Gayet izlenebilir filmler önermiş
Filmcilik ile alakam yok ve arkadaşlarla aramda uc bes yas ya vardır ya yoktur ama Stalker ile Solaris'i izledim. Bir şekilde filmcilik ile ilgilenen ve/veya 100k izlenecek video çeken insanların benim kadar ya da benden daha az tarkovski izlemiş olması hoş değil, hatta bir bakış açısından saygısızlık bile denebilir. Canikligil sayesinde program yine kotarılmış
Tarkovsky'i geçtim gençler (videoyu izleyin göreceksiniz) Spielberg bile izlemişler hala nasıl orada barınıyorlar anlamak mümkün değil.
Aykut Altın, genç kusagin hepsinde maalesef böyle bir problem var. Herşeyi izleyip kibir yapıp burnundan kıl aldırmayıp bir TH-cam kanalında çalışmam deyip çalışmayanin yerine başkaları başvuruyor ve mülakatlardan sonra ise aliniyorlar, bu arada Geoffrey ve Duygu akıllı çocuklar, o kadar da farklı gostermeyelim, sadece izlemeleri gerekiyor deli gibi o kadar...
Ben bu hikayede oldukça mücadeleci bir adamın hikayesini dinledim. Saygı duyulması gereken bir hayat. Kişisel olumsuzluklarını kenara bırakırsak sevdiği bir şey uğrana bu kadar çabalaması saygı duyulması gereken bir şey.
Bir eleştiri yapmak istiyorum, cefri ve duygu filmleri biraz daha iyi izleseler bari madem konuşulacak ya da videoyu çekmeyin :/ konuyu yine ilker hoca taşıyor tek başına, beğenmese de nedenlerini ve fikrini açıklıyor. cefri ve duygu da daha iyi soru ve yorumlarıyla daha fazla dahil olmalılar, hadi Z kuşağı yamultun şu adamı !!!11bir
bunu rol gereği yapıyorlar
@@sayklon6216 Bence tam bir z ikisi de. Üşeniyorlar sadece
bari hakkında yazılanları okuyun, ekşi'den okusanız yeter.
Bir z olarak bu twiti begendim
Format bu değil mi zaten ?
Tarkovski’nin iki filmini izlemeyi bile zor bulan stajyerin, Nuri bilgeye üstü kapalı olarak aynısını yapıyor zaten yaa demesi. Çok iyi, kendime bu özgüvenden istiyorum. :)
Benim anlamadığım şu filmini izlememiş izlediğini de 10 parçaya bölüp bölüp izlemiş anlamamış filmi internetten yorumları okumuş okuduğu yorumları kendi fikirleri gibi söylüyor bilmiyorum ben mi yanlışım hiç bir filmin veya kitabın yorumlarını okumam sanatı öldürüyor filmi veya kitabı tek bir anlama sokuyor
Bravo!
Saçma bir özgüven o ayrı...
Toplumun çoğunda olan cahil özgüveni işte. Madem aynısını yapıyor git sen de yap Cannes da ödül al.
@@kafkaesk_ sinema ile alakalı olmak için illaki sinema okulundan mı mezun olmak gerekiyor? şuanda ünlü ve festivallerde filmleri gösterilip ödül alan yönetmenlerin (nbc, zeki demirkubuz, emin alper, tolga karaçelik gibi) kaç tanesi sinema mezunu?
Allah var.
-Andrei Tarkovsky
mihemed rose Önce Tarkovsky’ye gerek kalmadı, ardından da filmlerine. ~Stephen Hawking
31:30
Duygu: Nuri Bilge için de ben aynı şeyi söylüyorum. Kitap yaz.
Nuri Bilge: tmm.
Eyyy Duyguu sen kimsin yaa?
80 lerde ölmüş bizle ilgisi yok bu adamın bakış açısı ilginç :) sanat eserleri uzun ömürlüdür, bin yılları aşar yeri geldiğinde. Günümüzün ritmi farklı tabi ki ama bırakın kimi popüler işler yaparken, kimi orta halli entelektüel işler yapsın, kimi de yüksek sanatla uğraşsın. Tek bir seyirci de tek bir bilinç düzeyi de yok. Çeşitlilik iyidir.
Programı yeni izledim, İlker Hocanın eksisozluk'te niye linç yediğini anlamadım. Tarkovskinin hayatını anlatıp, onla ilgili kişisel düşüncelerini bildirmiş. Ama Duygu ve Jeffrey'in filmleri izlememesi bombaymış, onların yatacak yeri yok =)
Ufak bi not: Tarkovski ile Bresson arasında kalmamak için Japon bir yönetmene ödül vermediler. O japon yönetmen dünyanın gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden birini yaptığı için o ödülü aldı. Imamura / The Ballad of Narayama filmi. İzlemenizi öneririm, oldukça özgün bi destan / film. (Vengeance Is Mine, ve Black Rain filmleri de baya iyidir abimizin.)
Tarkovsky bu gün bile Rusyada anlaşılmayan ve bilinmeyen bir yönetmendir,20 yıldır Rusyada yaşıyorum,Ruslar genel olarak somut olan sanatı severler,Tarkovsky gibi soyut çalışmalar yapan sanatçılar pek anlaşılmaz ,nedeni her ne kadar batıya ve dünyanın büyük bir kısmına kapalı olan soviet birliği,batılı soyut sanata ilgi duymuştur,ama günümüzdeki gibi haberleşme internet vs gibi hılıca kontak kurulan iletişim araçları olmadığı için bu kulaktan dolma ve kulaktan kulağa geçerken de değişime uğramış bilgiler oluyordu,Soviet sanat çevrei bu duyduklarıyla ve hali hazırda yaptıklarını karıştırarak pekte anlaşılmayan bir soyut somut arası eserler yayınladılar,e tabiki kabul görmedi Soviet halkı belkide hazır değildi..
Rusyada,Çarlık dönemi yazarları soviet döneminde çıkmamıştır,çıksada ömürleri kısa olmuştur,bir çoğu batıya iltica ederek yaptıkları sanatsal işleride bırakmıştır,soviet dönemininen bilindik yazarları arasında önemli bir yere sahip Soljenitsin bile Soviet rejmi tarafından hapislere atılıp sürgünlere gönderilmiştir,en bilindik eserlerinin başında Gulag takım adaları ve benim için çok güzel bir eser olan Kanser koğuşudur.
Rusya baştan beri çarlık dönemi ve soviet dönemide dahil sanat ve sanayii olarak hep bir batı taklitçisidir,yaptıkları herşeyde nitelik değil nicelik önemlidir çarlık ve soviet doktirininde .Çok olsun bir işe yaramasada olur,dostlar pazarda görsün gibi :)
Bizim bildiğimiz dosteyvski,gogol,çehov,turgenyev ve adı aklıma gelmeyen bazı yazarlardır,rus kütüphanelerinde binlerce rus yazarlara ait kitaplar var,emin olun bir çoğu bu saydığım dünyaca bilindik yazarlardan çok daha iyi eserler verilmiştir,yavaş yavaş gün yüzüne çıkacaktır kanatindeyim bu yazarlar,ayrıca soviet sinemasının çok güzel örnekleride vardır bir çoğunu seyrettim arşivde inanılmaz güzel işlere imzalar atmışlar,neden kimse bilmiyo ve neden bunlar ortaya çıkartılmıyor anlamış değilim.
Genel olarak rusyada günümüzde danat edebiyat sinema resim falan ile uğraşan çok az bir azınlık kalmış durumda,nedeni hayat geçim kavgasına düşmüş insanlar,mesela bir rus ressam var ,örneğin Afremov çok değerli bir resamdır ama para kazanmak için hızlıca resimler yapıp sırf afremov imazalı diye çekirdek gibi satılıyor,bugün rusyada 500 dolara bile bir afremov resimi alabilirsiniz.
Bu arada İlker canikligil şiir sevmiyorum dedi :)) durun bir şiir yazayım ona gıcıklık olsun :)
kalın etli boynuma,küçük gelen fularım
Mavi çerçeveli gözlüğümle,dünyaya mor bakarım
Sen zavallı stajyer,sen beceriksiz asistan
Tepemi attırmayın Flu tv"yi yakarım,kemiklerinizi kırarım
Çılgın atlar koşuyor,kılıç kuşanmış parlak kasklı asker
Umutsuzca emirler veriyor kırmızı kaftanlı komutan
Bir bataklıkta yeleli aslan bir ceylanı öldürdü
Küflü tabutlara konmuş yarısı çürük cesetler
Nal çivisiyle çakılıyor kapakları
Nasılda güzel kokar kiraz çiçekleri diye düşündü vasili
ve sıçrayarak uyandı Canikligil şekerleme yaptığı koltuktan
Sert bir küfür attı
irkildi stajyer kan çekildi yüzünden
............
Korkunc bir siir
Hayatımda bu kadar güzel bur Rusya özetini bu kadar kısa sürede okunmamıştim. Sağolun :)
@@aykutello1 Teşekkürler eksik olmayın efendim :)
@@mbahark
Kar yağardı her gece Moskovada
Soğuktu hava,ama sıcaktı yatağımız
Sen uyurken sarılırdım usulca
Gül sabunu kokardı tenin
Öpüşürdük defalarca
Hiç sabah olmasa derdik
Ekmek koklardık,her kadeh vodkadan sonra
Şimdi sensizliği kokluyorum düştüğünde aklıma
Bir özdemir asaf şiiri gibiydi adın
Seni özlüyorum
Natalya....
Bu nasıl hehehhehe :))))
İlker hocam bu pozitif enerjiniz hakikaten bizi olumlu etkiliyor. Verdiğiniz emekler için size ve ekibinize minnettarız.
Kurosawa bölümü bekliyoruz. Arkadaşların Dersu Uzala'da, Yedi Samuray'da neler hissedeceğini merak ediyorum.
Adamlar izlemiyor ki filmleri bir şey hissetsinler
-dersuuuu
-kaaapitaaaannnn
7 Samurayı 3 kez izledim, muhteşem ötesi bir film
Hisler eski çağda batan güneş gibi
evet o kadar yalnız yerini hissiz bilir
körlere bıraktı
hissiz yani dokun duy tat göremezsin iğdiş etti gözlerimizi
önce şeker
Konuşma sırasında devamlı olarak "es" leri kırparak kurgu yapılan kanalınızda Tarkovski konulu video çekmeniz. TH-cam' un en sevdiğim yanı.
Bu takılma,es olayı beni rahatız ediyor aslında ama böyle bir şey var buna benzer kanalların bir çoğunda var. Amaç nedir? Neden yapılıyor? Neden düz gitmiyor?
@@yuxeses Ben burada birkaç kez sormuştum. Birisine "7 Saniye" diye cevap gelmişti. Bildiğim kadarıyla 5-7 saniye kuralı diye birşey var. Yapmak istediğimiz şeyi (örneğin mutfağa gidip elma almak) ilk 5 saniyede yapmadığımızda beynimiz içgüdüsel olarak el freni çekip hareketimizi kısıtlıyor. Kısaca zihnimiz vazgeçtiğimizi sanıp bir miktar mutfak ve elma alma kısmını unutturuyor. Burada kullanılan devamlı ve sürekli belli ritimde giden kurgu tekniği beynimizde doğal bir akış oluşturup videoya olan ilgimizi kaybetmememizi amaçlıyor. Ben kişisel olarak bu tekniğe (edit) karşıyım. Çünkü bir insandan çok hata yapmayan robotik ve yapay bir hissiyat doğuruyor ama yapacak birşey yok.
@@automatte bende sizle aynı fikirdeyim. Keşke düz olsa ama yapacak bir şey yok.
@@yuxeses jump cut. Cunku flu tv nin felsefesi cut koy 😂
es ne oluyor
12:27 hocam entel ferudun'u biliyormuş. Şaşırtıyorsunuz hocam
sanat sanaaaat yalnız bırakın beni aaaagghh
Bir yaşıma daha girdim dadwfw
tabi çok sever
Başka videolarda da arada resmini falan koyuyor hastası anladığım kadarıyla
En az 3 kere daha referans vermişti hahah.
Kral ve ben’in zamanı gelmiş, özlemişiz
+∞
içimdeki bastırılmış boomer, yahu tarkovski bölümü çekiliyor da bu çocuklar solaris’i dahi izlemeden geliyor, olacak iş mi? diyor, onu dinlemeyip izlemeye devam ediyorum. yine de naçizane öneri, karşınızdaki ekip de izlemiş olarak gelirse sohbetin daha keyifli akacağını düşünüyorum. 🙋🏼♀️
Sinirlendirmeyi başardılar beni...
Valla olacak iş değil saçmalık ya
@Amatör TH-camr alter ego
Bir an aklıma Martin Scorsese'nin Marvel için söylediği sözler aklıma geldi. ''Bunlar sinema değil, görsel şölen'' şeklinde bir ifadede bulunmuştu. Sinemada sanırım dönem dönem evrilmiş ve zaman içinde farklı bir anlam kazanmış. Scorsese ve Tarkovski gibi usta yönetmenler sinemayı belirli ağırlığı olan, yüce bir mecra olarak görmüş. Gereğinden fazla anlam yükledikleri için işi sanatsal ve ilahi bir boyutta meziyet olarak kabul etmişler. Keyifle izlediğimiz eserler bıraktıkları için minnettarız...
Nihayet.
Tarkovski, daha önce kral Presheva'nın da dediği gibi biricik bir adam. Ve çok sevdiğim bir lafını da buraya bırakayım, "İnsanı kendi geçmişine bağlayan uğurusuz bağımlılık duygusunun, her an daha da çekilmez hale gelen hastalığın adı nostaljidir" Tarkovski
Аптал хэрифлэр!! Санаааат!!
-Andrey Tarkovski
40:30 ne diyor çevir madem ?🤔
@@interestingidea2490 Flu tv sundu olmaz öyle saçma şeyz andrey tarkovski
@@interestingidea2490 ben çevireyim :)) kril alfabesi ile Türkçe yazılmış,FLU TV SUNDU; OLMAZ ÖYLE SAÇMA ŞEY.Andrei Tarkosky
Нерден акалина гелдй, зеки Адамсин весселам
Amin.
Eski soğuk bir sinemada izledim Ayna'yı. Müthiş farklı bi etkisi vardı. Film mağara ile kilise arası bir yerde izlemek için tasarlanmış bence. Gerçekten birinin kafatasının içine girip annılarının, düşüncelerinin içinde dolanıyor gibi hissettim. Rembrandt resimleri gibi. Bilinç akışı gibiydi ve o etkiyi mükemmel vermişti...
Kamera arkasındakilerin saçma şeyler dahi soramaz oluşu, haliyle İlker Canikligil'in kıssadan hisse yapamayışı. Flutv'nin amiral gemisi batıyor.
kamera arkası biraz üzüyor
İlker Hoca'nin entel feridun'u bilmesine çok şaşırdım ahahahah. Asla deep turkish web izlerken hayal edemiyorum kendisini
Her yaptiklarina bakiyoruz.
@@flu biz kim
La Putinin konuşmasını koymuşlar arkaya ya 😂😂. Adam corona virüsle ilgili birşeyler söylüyor 39:49
kime ne okutmuşlar diye düşünüyodum harika bi bilgi gdskd:D
Tercüme alakasız :D
Tam da aslında farklı bir şey söyleniyor olsa ne güzel olır diye düşünüyordum :))
jsadjkadjsjdjdalas
Gahahah
Arkadaki gençler, İlker hoca sizi yanına almış ve şu filmleri izleyin video çekeceğiz demiş. Niye her seferinde ben izlemedim diyorsunuz? İlla nemrut mu olması lazım bu adamın
Boşver kafayı yersin
Olay o zaten kanka izleseler tartışamazlar bunları da bize yansıtamazlar.
@@yigitalpcakr4857 abi olayın o olduğunu kim nerden çıkardı shdksbs adam ağzıyla izleyin demiş her seferinde anlattığında arkadakilerin gözünde bi şeyler canlanabilsin sorular sorabilsin diye. Ayrıca izleseler tartışamazlar ne demek yaa
@@yigitalpcakr4857 Tartışamıyorlar ki zaten. İlker Canikligil anlatıyor.
@@ecenurkose190 arkadaşın bir sıkıntısı var heralde ilginç çıkarımlar yapıyor
Hocam gercekten demek istediklerinizi simdi anliyorum.Aslinda ses getirmis insanlar hakkinda bir biyografi filmi cekseniz(Yonetmenler , muzisyenler ,bilim insanlari vb.) kimse izlemek istemez, sadece bir sohbet ortaminda o insanlar hakkinda konusuldugunda aaa bak şu da onun hayati hakkinda bi film cekmisti denilecek ama yine de izlenmeyecek.Bu yeni (10 sene oldu) medya kisa olsun , sıkıcı olmasin , dikkat cekici ama kolay sindirilebilir olsun diyor ve islerinizle demek istediklerinizi , bu isteklerle ayni potada eritiyorsunuz ve bunu basariyorsunuz.The medium is the message
Güzel bir yorum. Potada eritme kısmı zorlu bir şey, hoca bunu başarıyor.
Yani bu kadar teknik bilgi ve sinema bilgisi gerektiren konuda arkadaki iki arkadaşın yorumları pek yavan kaldı. Adam 300 sayfalık kitap okuyor da öyle hazırlanıp geliyor. Sen üç filmi izlemeden yüz binlerce kişiye ulaşacak videoda konuşmacı oluyorsun. Biraz da bir şey bil be kardeşim. Bu programın sinema konusunda daha bilgili kişilerle çekilmesi daha doğru olur kanaatindeyim. Olmaz böyle saçma stajyerler.
Sevgili Cefri ve Duygu.. Türkiye'nin önemli kültür platformlarından birinde çalışıyorsunuz. İzleyicileri milyonlar bulmuyor belki bu kanalın ama nitel bakımından çok daha önemli bir takipçi kitlesi var. Sinema sektöründen de birçok insan takip ediyor burayı. Lütfen biraz ciddiyet. Hocanız size Tarkovski konuşacağız, 3 tane filmini izleseniz de olur diyor. Siz zahmet edip izlemiyorsunuz, bu nasıl bir rahatlık böyle. İlker hoca sen de şu materyalist, realist zihnini ve Amerikan ruhunu birazcık törpüle be. Dünya özgürlük heykelinden ibaret değil. Bak Duygu'yu da yönlendirmeye çalıştın. "Rus romanlarını okurken de sıkılıyorsun" değil mi demeye getirdin, ama istediğin cevabı alamadın. Çünkü sen de Rus romanlarını okumadın, Rus filmlerini sevmiyorsun. Varsa yoksa Speilberg
Hahahaha olabilir.
@@flu Madem yanıt aldık, bir şey sorayım. Ekşi'de de biri yazmış: Şu kanala Murat Menteş ne zaman gelecek, kuruduk öldük bittik yahu. Duygu'nun stajyer videosunda görünce adamı, heyecanlanmıştım.
Harika bir yorum, bütün duygularımın kelimelere dökülmüş hali.
Duygunun Annesi: Kızım günün nasıl geçti.
Duygu: Yüzüme süt döktüler, dökülen sütü de kedi içti.
Pek bilindiğine emin değilim Solaris i sinemada izledim festival filmiydi yer bulamam diye düşünmüştüm salonda 4 kişi vardi ikisi uyumustu :)
Rusya’da yaşıyorum. Tarkovsky filmlerinden etkilenerek, Rusça öğrenmeye geldim ve burada kaldım. Rusya’da gerçekten sevilmeyen birisi. Hakkında güzel bir belgesel var. Andrey Tarkovsky: Tanrı olmak zor. TH-cam’da bulabilirsiniz.
Nedense benim tanığım Ruslar seviyor. Zaten sorun şu adam hafiften Rejim karşıtı olduğu için halk tarafından sevilmez.
Sanat sanat içindir.
Cannes benim içindir.
Andrey Tarkovski
Filmleri izlemeden gelmenin aslında ciddiye almadığım bu işin başında günümün yarısından fazlasını geçirmeyi kabul ediyorum demek anlamına geldiğinin farkında değil misiniz ?
Kralı özlemiştik iyi oldu gördüğümüz. Kralın programlarını da yakın zamanda bekliyoruz
Cefri de duygu da Z kuşağı adı altında bildiğin tembel. Bunun kuşakla hiçbir alakası yok sorumluluk sahibi olmak bambaşka bir şey. programın konsepti "Z" ise kendilerinin de katacağı bir şeyler olmalı, siz en iyisi olmaz öyle saçma şey Y yapın bunu
31:36 'daki tespit süpermiş.. Bu tespiti her şeye uygulayabilmek mümkün, kitaba, hayatımıza, işimize, ilişkilerimize... Ritmini kontrol edebildiğimiz şeyler daha keyifli, daha bir başka...
Tarkovski entel feridun gibi cümlesini hiç beklemiyordum.
Şiir çok güzel ve zarif bir şey. İlker Hocayı kınıyorum.
Keşke adamın sanat görüşlerinden bahsetseydiniz. Magazin programı gibi olmuş program. Öfkeli adamdı filan bunları bilsek ne bilmesek ne ki? Bir de Duygu'yla Cefri hakkında bi kaç şey söylemek istiyorum. Filmleri lütfen izleyin en olmadı bir şey okuyun da gelin arkadaşlar. Her programda, izleyiciden biraz bir şey bekleyen yönetmen söz konusu olunca aynı yorumlar: sıkıldık, izleyemedik, yordu. E yorulacaksınız arkadaşlar bir zahmet. İyi sanat eserini anlamak emek ister. O emeği verince de gelişirsiniz. Aaa sinemayla bunlar da yapılabiliyormuş dersiniz. Sonuç olarak programda ele alınan yönetmenler hakkında biraz kafa yorulmalı diyorum. Çünkü böyle giderse ekşi sözlük yorumlarından hallice bir programa dönüşecek gibi bu iş.
Kesinlikle
Ekşi sözlük yorumlarında (özellikle eski yorumlarda) çok daha iyi analizler var hatta keşke ona benzese.
Batariz o zaman
Kralımızı daha sık görmek istiyoruz.
geçmişte tarkovski filmi aslında pek de izlemeyen tiplerin, havalı görünmek namına-izlemiş gibi olmak için, filmlerinin hikayesi-sanatı hakkında konuşmak için aldığı enformasyon haplarına benzer bir hap program olmuş. Bu muhabbet hapının farkı, ters motivasyonu olması :)
Bu Mustafa Preşeva karakteriyle bizi buluşturdunuz ya.. sadece oradan bile özel bir teşekkürü hak ediyorsunuz... çok iyi bir bölüm daha..!
Son dakikalar EFSANE olmuş..
Filmi izlemekten çok filmleri üzerine düşünmek çok daha keyifli bir süreç. Özellikle replikleri insana değerlerini sorgulatıyor. Pek çok filmi kitap gibiydi.
Merhaba! Ben aslında film pek izleyemiyorum, yani maalesef bu kültürüm yok.Lakin çok kitap okurum ve hiç de sıkılmam.
Arkadaki hanımefendi neden "İĞRENÇ" diye yaklaştı Sovyet yaklaşımına anlamadım fakat bu o dönem Türkiye'de de, ABD'de de olan bir şeydi, haliyle o dönemin ruhu buydu.Öte yandan dünyada kadının adını ilk kez ortaya koyanlar da aydınlar ve enternasyonalistler.Her neyse konuya dönecek olursaK
Tarkovskiy'i tanıtmanıza çok sevindim, çünkü o benim en sevdiğim yönetmen.Onun filmlerindeki diyaloglar, bende bıraktığı ruh çok başka.SSCB'de gerçekten değeri sonradan anlaşılmış isimlerden biridir diyebiliriz, bir süre gerçekten çok çekmişti.Aslında onun hakkında neler yazma hayaliyle oturdum şuraya ama, sanırım kelimelere dökmek basitleştirmek olacak, sadece izlemeyen herkese Stalker, Nostalji, Ayna ve Ivan'ın Çocukluğu filmlerini öneririm :)
bana (94. lüyüm) 1979 yilinda cekilmis bir Filmi seyrettirdiniz(Stalker), bence bu Flu Tv nin bir basarisidir. Filmi youtube da, hizini 1.5 alip ileri sara sara ilzedim, hizini arttirilmis haliyle güzel bir Film oldugunu düsünüyorum, ama anca böyle izlenebilir sanirim.
Sonda "Rejisör İlker Canikligil" gösterimden sonra da "Flu TV sundu / Olmaz Öyle Saçma Şey / Andrei Tarkovski" yazıyor Rus alfabesiyle:)))
Ben de acaba "üye olun/bildirimleri açın/katılın" mı yazıyor diyordum:)
Şeyz yazıyor :)
*sunar
@@girayhankaya hocam bir daha kontrol ettim, sundu (сунду) yazıyor
@@MrLeventozcan evet haklısınız inatla д (delta) harfini a okuyup kalanını da oldurma alışkanlığım var, bi de olmaz öyle saçma şey-z için şeyz yazıyor :)
Sinemaya ilgim amatör bir seyirci olmaktan öteye geçmediği için bu seriye pek bakmamıştım. Öylesine izlediğim bikaç videonuzdan sonra bundan da gayet keyif alabildiğimi farkettim😊
Bir Tarkovskisever olarak bazı bölümlere takıldım tabii... Stajyerlere "Bu yönetmenle aynı dönemde yaşamadınız bile.." diyorsunuz, herhangi bir sanatçıyı ya da sanat eserini anlamak/sevmek için ilginç bir kıstas. Hiç katılmıyorum. Ayrıca Directed By Andrei Tarkovsky adlı belgeselde çok uyumlu, neredeyse çekingen bir yönetmen gördüm, orada gördüklerimle burada duyduklarımı hiç bağdaştıramadım. Ekip arkadaşlarının fikirlerine çok açık görünüyordu, bunlar kısa kesitler, bilemiyorum tabii. Ben severim. Bütün atıflarını vs anladığımı söyleyemem ama filmlerinin atmosferini, aurasını severim.
İlker Bey, KRAAAAALLLLL nerede KRAL’ı özledik
Bir de Bergman uzerine bir bolum bekliyoruz sizden. Bergman ne demis: "Tarkovski'nin icinde dolastigi bahcenin kapilarini hayatimda bir iki defa anca bulabildim". Neyse, Wenders ve Jarmusch ile de ilgili bolumlar yaparsaniz memnun oluruz. Saygilar..
TARKOVSKİ yi ilk defa 90 lı yıllarda TRT 1 de Stalker i izleyerek tanımıştım. Nedense çok sevdim. Solaris ve Ayna da güzel. 81 doğumlu olduğum yani geçen yüzyılda doğmuş olduğumdan mıdır nedir TARKOVSKİ yi ve filmlerini çok seviyorum.
Eski kafalıyım demek ki. Filmlerindeki mekan müzik kullanımını seviyorum biraz da. Rüya gibi filmleri.
Fotoğraf ve Sinemayla ilgilenenler, kesinlikle " Mühürlenmiş zaman" isimli kitabı okumalıdır. İlker Hoja çok üzerinde durmasa da okunacaklar listesine alınız.
Kral Preşeva’lı bölüm gelmiyor mu? 👑 Görünce özlediğimizi hissettik kral adamı daha çok izlesek ya ❤️❤️❤️
"Bu milletin elinden telefonu al yarısı intihar eder" Mustafa Preşava
BAYILIYORUM BU KANALA
Sondaki parodi çok güzel olmuş 😂 elinize sağlık 👏🏼
Videonun sonunda rus alfabesiyle "Flu TV sundu: Olmaz Öyle Saçma Şey" Yazması harika :) 40:33
18:18 Tarkovsky, kitabi Sculpting in Time’da sembolizm konusuna bir kac farkli yerde deginiyor. Filmlerinde kesinlikle sembolizm olmadigini, sembolize edilen seylerin dagilip paramparca olacagini falan soyluyor. Tarkovsky’e gore Tarkovsky filmlerinde sembolizm yoktur.
No body:
İlker Canikligil: Defolun!!
Abi olay nasıl Entel Feridun'a geldi anlamadı...
Zaten degerli olan,sözcükler olmadan duyguyu geçirebilmek.Bunu yapabilen yönetmen zirvedir.
Kral, boşuna kral değil!
Efso yorumlar!
Videonun sonundaki kısa filme bayıldım. Özellikle şerit metresi ile gözüken mimar adeta saf sinemaya gidişin kutsal yollarında çekilen acılarımızı ölçümlüyordu.
Arka planda konuşan elemanlar, en fazla kanal 7 için film çeker.
Seviye atlıyorum sayenizde. Öğreniyorum, gelişiyorum. Sizi çok seviyorum 🌸🌸
16:14 Acının tatlı gülümsemesi .
Yıllardır beklenen video sonunda geldi.
Abi zaten çok fazla birbirinden ayrı içerik yapıyorsunuz fakat yine de Olmaz Öyle Şaçma Resim diye bir program gelse bence çok iyi olur. Çoğu kişinin bu alanda yeterli bilgisi yok ( Ben de dahil ) biraz bilgilenmiş, kültürlenmiş oluruz
@Çeçe sineği Çok güzel olurdu
Valla insana neşe veriyorsunuz. İyi ki varsınız.
Yalnız şunu farketti Azeri arkadaş. En sonda Kril alfabesiyle Rejisör: İlker Canikligil yazmış bir de videoda Putin Korona virüsü hakkında konuşuyormuş. Ya İlker ne adamsın çok seviyoruz.
Tarkovski en sevdiğim o kadar özgün ki kesinlikle anlamak için dönemini ve yaşadığı memleketi anlamaya çalışmak gerekli. İz sürücü inanç üzerine bir film bence yönetmen kitapta gördüğü en gizli dilek mevzusuna vurularak bu film çekmek istemiştir.
Evet işte İlker kardeş, Türkiye'den Nolan çıkmaz Kubrick çıkmaz Gaspar Noé çıkmaz ama Andrey Tarkovski çıkar işte, şimdi anladın mı Türkler neden Tarkovski seviyor :D :D :D
Bu türkiyeden çıkar çıkmaz muhabbeti baya beyin ölümünün kanıtı bu arada
şahane olmuş.
bu arada, stalker ile ilgili şöyle bir okuma yapmıştım: yasaklı alan renkli ve canlıydı, sıkışıp kaldıkları siyah-beyaz, ölü (gibi) yaşam yerlerine karşın. başta bu, mekansal fark olarak bir izlenim taşıyordu (sanki bilim kurgu, uzaylılar sonucu, onlar da farkındaymış gibi) ta ki çocuk sahnesine değin. ode to joy parçasının çalmasının da ilişkili olduğunu düşünerekten: çocuğun hala saf, temiz ve canlı olduğu düşüncesiyle, renkli bir yaşam yaşadığı. o yüzden sadece onun olduğu sahnede yine renklere kavuştuk. bilim insanı - edebiyatçı durumuna karşın stalker'in kendisinin bile aslında onlardan farksız olduğu, paranın 2. yüzü değil de 3. boyutu/kısmı olduğunu görüyoruz. yani ne kadar yüce bir amaç uğruna gittiğini sanıp, kendisinin; saf, temiz ve haklı olduğunu ve buna karşın bilim insanı ve edebiyatçının yanlış yolda gittiklerini düşünse de aslında onlardan bir farkı olmadığını görüyoruz. o da kirlenmiştir. çocuk henüz daha çevredeki bilgiler ile kirletilmediği için siyah-beyaz durumuna solmamıştır. filmde bir sahnede geçen şiir gibi bir kısım vardı; sert olan ölüdür, genç olan taze. stalker da kabuk tutmuştu, sertleşip ölmüştü. onun sahnesini de renkli bekliyordum. tarkovsky röportajlarında da bahsediyordu: ne kadar çok öğrenirsek o kadar az biliriz (zen'de de, kung fu'da da geçer bu: bkz: last samurai no mind sahnesi - mushin ilkesine gönderi. lao tzu: "bilgiyi arttırmak için her gün eklemeli, bilgeliği arttırmak için her gün çıkarmalı" der. bir çocuk bir eylemi gerçekleştirirken bir yetişkinden farklı gerçekleştirir onu: bir yetişkinin aklı öğrendikleriyle dolmuş ve buna göre şekillenmiştir, eylem icra edilirken eylemin içine tam giremez böylece. bir çocuk ise henüz "saf" olduğu için bu durumlardan azade, eylemi gerçekleştirirken kendini eylemin tam içine verir, içinde bulur ve eylemi tam anlamıyla deneyimler. kendisi de aklı da oradadır.) ayrıca çocuklar hakkında da bir şeyler söylüyordu röportajlarında tarkovsky. daha henüz nasıl yalan söyleyeceğini öğrenmediklerinden dolayı masum oldukları falan da. demem o ki filmde siyah-beyaz ve renkli kısımların kullanımından dolayı (pek tabii ode to joy sahnesi de) yazdıklarım çerçevesinde bir okuma yaptım.
Hocam siz sordunuz hangi yönetmeni konuşalım diye o zaman biz de bir dahaki bölüm paul thomas anderson bekliyoruz. Hem Duygu da seviyormuş. Hadi kırmayın bizi. :)
Sabaha kadar konuşsun, sabaha kadar dinleyeyim. Öyle bir adam İlker Canikligil
"Napalım ağbi bizde böyle bir dümen tutturduk" kısmında sandalyeden düştüm :D
Zaten böyle şiirsel oluşuna 'aşık olmuş'tum izlediğim iki filminde de. (ayna ve stalker) Her sahne ayrı bir fotoğraf , metinleri sarsıyor güzeliiğinden. Galiba canikligil hocam bu gerçekçiliğinizle çok şey kaçırıyorsunuz..
Bu video Tarkowski ye hiç uymamış en az 3 saatlik bir video olması lazımdı lütfen bir dahakine dikkat edin
Popüler olma derdinden uzak, inandıklarınızı olduğu gibi savunduğunuz için her programınızı severek izliyorum.
İlker bey de 2002 yeniden yapım Solaris’e bir on sene önce diyerek bizim gibi 2000lerin uzakta kaldığını kabul edemeyenlerden olduğunu gösterdi.
Harika bir seri umarim devam eder
Elhamdülillah
-Andrey Tarkovski
Andrei Tarkovski gerçekten sürpriz oldu. Ama güzel bir sürpriz oldu. Bu işin Andrei Zulawski'ye kadar yolu olduğunu bize gösterdi. :)
34:23 Bu huzursuzluk meyvesini vermeli artık .
Akira Kurosawa bölümü çeker misiniz? Bence Japonya'nın en ünlü yönetmenlerinden biri olan Kurosawa da hak ediyor bir bölümde yer almayı.
Aslında Tarkovsky bir filmin tüm insanlığın kaderini değiştirebileceği noktasında haklı olabir zira 3 tane kitabın insanlık tarihine yaptığı tam da budur.
Kendisini seçilmiş hatta mesih olarak gördüğünün temellendirmesini ise Nostalji filminde yapıyor.1+1=1 metaforunu bu düşünceyi ortaya koymak için seçilmiş muazzam bir örnek sunuyor.Kendisinin tanrının bir parçası olduğunu sanatın da bu yüzden yalnızca tanrısal özellikler barındırabileceğine inanıyor.Tanrı gibi o da anlaşılmaz yorucu ve elbette hiddetli...
"Aptal herifler anlamıyorsunuz!"
Sadece müzikleri ve güzel sahneleri dekorasyonları için izlenir, rüya gibi hissettiriyor
İki tane işe yaramaz oturmuş insan utanır be filmleri izleyin bari nasıl boktan bişey 40 dakika kendi kendine konuşmuş adam gerçekten izleyiciye karşı da terbiyesizlik artık sıktı bu kafa ucundan izledim sağından baktım üç günde bitirdim aptalca değil mi
Aptalca
Tarkovski kadar olmasa bile size ve stajyerlere göre yaşlıyım . Ama , gerek Kubrick , gerek Tarkovski ‘yi , hem kitaplarda , hem ekranda , hem sinemada karşılaştırmalı seyrettim . Tarkovski in diğer bir çok eserini de sinema da olmasa bile oldukça büyük ekranlarda izledim . Olumlu , ve olumsuz eleştirilerim oldu .
Ancak “flu tv” yi ilk tanıdığım günden bu yana severek ve özellikle merak ederek , bekleyerek seyrediyorum .
Tarkovski filminizden , bu güne kadar diğer dilimlerinizden aldığım zevki almadığımı belirtmeliyim . Sanki aceleye getirilmiş gibi .
Yönetmen olan İlker hoca’nın görüntülü görüşmede kendini kadraja oturtamaması ;))
X kuşağı
Sesi iyi alsin diye oyle tutuyorum
@@flu mantıklı :)
Kralı çok özledik yeniden görmek çok iyi geldi kanala tekrar bekliyoruz
sondaki ev ilker hocamızın şatosu herhalde
İlk öncelikle Flu TV'ye çok teşekkürler. Bu videoyu izlerken çok büyük zevk aldım. İlker Hocamız her şeyi çok güzel eleştirmiş, eğlendim. Tarkovski'nin videoda bahsedilen 3 filmi de izlemiş birisi olarak benim en sevdiğim filmi Solaris. Bahsedilen olay ( kitabını da okudum) çok hoşuma gitmişti aynı zamanda bu olaya felsefik konuşmaların eklenmesi hem çok ilginç gelmişti hem de beni baya etkilemişti. Stalker'da ise açıkçası ( yine kitabını okudum -Uzayda Piknik-) o uzun yolculuk beni biraz sıkmıştı. Verilen mesajı tam anlamıyla çıkartamamıştım. The Mirror'da ise izlerken ki diğer filmlerine göre daha kısaydı diye hatırlıyorum, hiç bir şeyi tam anlamıyla anlamamıştım. Ordan oraya atlanıp duruluyordu. Açıkçası filmin, film okumasını ( TRT2'den) izledikten sonra aydınlanmış "vay be" demiştim.
Bu arada Tarkovski nerden duydum ve izlemeye başlamadım? NBC'nın Uzak filminin bir sahnesinde TV'de Stalker vardı. Oradan meram salıp bakmıştım. Amma boş yaptım.. iyi günler
@@Damlackr hiç de boş yapmadınız, bravo size. keşke stajyerlerin yerinde siz olaydınız.
@@a.aysedogan9148 Çok teşekkür ederimm :") Sadece ilgi alanım, mesleğim değil stajyerlik için uygun kişi değilim fakat beni o mevkiye layık görmeniz beni çook mutlu ettii:")
@@Damlackr estağfirullah. önemli olan nitelikli olmak.
çok niş şeyler olmadığı sürece kesmek kesmemek gibi seçeneklerden hangisini tercih edersen et başka birinden kopya çekmiş olacaksın fazla takmamak lazım
Iyi olmuş, Canikligil Lynch bölümünde de döktürmüştü, fazla yorum katmadan, belgesel tadında, belgesel demişken, Tarkovski'nin yaptığı belgesellerden bahsetmiş olsaydı 10 puandı.
bi iş bu kadar hakkı verilmeden de yapılmaz. bu arkadaşlar neden stajyer ben anlamış değilim. yani tarkovski konuşulacak 3 tane film izleyeceksin ya.
son bölümü çok beğendin. Konu ile ilgili sona konulan içerikler güzel oluyor
Sonluqda kiril şrifti çox babat ;D
Amma Putinin səsi üzdü,hər yerdən çıxır adam ;D
Bergman da yapılsa çok iyi olur. Yalnız İlker hocam gerçekten film bittiğinde hiç bir düşünme sürecine itmeyen, iz bırakmayan, estetik uyandırmayan hollywood filmleri(arada istisnalar var tabii)“Ayna”dan nasıl daha iyi olabilir anlamıyorum. Bir de filmleri ayrı değerlendirdiğiniz programlarda süper olur. Mesela “Yedinci mühür” ü, “Persona” yı ayrı bölümler halinde konuşsanız tadından yenmez.