Senaryo yazımı ile ilgili merak ettiklerinizi sorarsanız önümüzdeki programda cevaplarını bulabilirsiniz. Ayrıca ödevle ilgili aklınıza takılanları da sormaktan çekinmeyin. Kolay gelsin.
Ünlü dizi ve filmlerin senaryo incelemesini yapar mısınız? Türkiye' de yapılan önemli işleri de incelerseniz anlatılanları örnekle somutlamış olur, istifade ederiz. Teşekkürler.
Hocam kolay gelsin ben bir kitap yazdım, fakat bunu senaryoya çeviremiyorum, beynim otomatikman bunu hikaye şeklinde aktarıyor kağıda. Bunu nasıl çözebilirim ?
Hocam izleyiciyi ciddiye alarak konuşmuş. Ağzını yaya yaya artist artist konuşmamış. Gerçekten büyük keyif aldım izlerken. Ayrıca ciddiye alındığımızı hissettim ve bilmişlik, kibir ve tepeden bakma görmedim. Başka videolarda malesef bunları gözlemledim. Maşallah bu hocama. Allah ilmini artırsın.
Senaryo yazımında diyalog kurmak, bir filmin akıp gitmesini sağlamak için iyi diyalog nasıl yazılır, diyalogun iyi ya da kötü olduğu nasıl anlaşılır? Bunlar üzerine de değinirsen sevinirim Ayberk hocam :) Eline sağlık
Güzel bir yaz günüydü. 6 yaşındaki Selin pembe çiçekli t-shirtü, beyaz şortu ve kırmızı şapkası ile sevinçle koşturuyordu. Birden gözüne manavdaki kıpkırmızı çilekler takıldı. Öyle güzel gözüküyorlardı ki. Onun çileklere baktığını gören komşusu manav Hasan Amca, Selin'i yanına çağırdı ve istediği kadar alabileceğini, kendisinin içeride olacağını söyledi. Buna çok sevinen Selin almak için poşetlere ulaşmaya çalıştı ama boyu yetmiyordu. Hasan Amca da içeri gitmişti çağırmak istemedi. Bunun üzerine hem kendisi hem de erkek kardeşi Mustafa için kırmızı şapkasına çilek doldurmaya başladı. Eve gittiğinde çilekleri gören 4 yaşındaki Mustafa çok sevindi ve birlikte yemeye başladılar. Onlar sevinçle çileklerini yerken bir inleme sesi geldi. Ne olduğunu merak ettikleri için sesin geldiği yere gittiler ve yaralı bir yavru köpekle karşılaştılar. Mustafa köpekten korktuğu için uzakta durdu ama Selin köpeğin yanına giderek başını okşadı. Sonra "Mustafa sen anneme haber ver köpeğin yardıma ihtiyacı var." dedi. Mustafa hemen annesine gitti. Annesi köpeği iki sokak ötedeki veterinere götürdü. Köpeğin bir süre orada kalması gerekiyordu bu yüzden çocukların annesi eve gitti. Aradan günler geçti. Çocuklar saklambaç oynuyordu. Mustafa, Selin'i ararken köpeği gördü. "Selin abla köpek iyileşmiş!" diye bağırdı. İlk başta bunun yerini öğrenmek için bir tuzak olduğunu düşünen Selin saklanmaya devam etti. Ama günlerdir köpeğin durumunu merak ettiği için dayanamadı ve saklandığı yerden çıktı. Karşısında siyah gözleriyle ona bakan köpeği gördü. Yanlarına gelen köpek teşekkür etmek için ikisinin de elini yaladı. Mustafa köpeğe ısınmaya başlamıştı. Yerden bulduğu dal parçasını geri getirmesi için fırlattı. Akşam ezanına kadar birlikte oynadılar. Eve gitme vakti geldiğinde köpek de onlarla gitti. Çocuklar köpeği sahiplenmek istediler. İlk başta ikna olmayan anne baba çocukların ısrarına dayanamadı ve bu isteklerini kabul etti. Çocuklar tüm yemek boyunca köpek için isim düşündüler. "Çok küçük bir köpek. Bence adı Minik olsun." "Hayır Selin abla bence Kartal olsun." "Bence erkek değil o yüzden Kartal olamaz. Ne koysak acaba?" "Buldum! Onu çilek yerken bulduk o zaman ismi Çilek olsun." "Bu harika! Çak bakalım sonunda isim bulduk!" Gerekli resmi işlemler halledilirken Çilek boş durmuyordu. Bir şekilde Selin'in kırmızı şapkasını parçaladı. Bunu gören Selin "O benim en sevdiğim şapkamdı." diyerek ağlamaya başladı. Onu yeni bir şapka almaya ikna etmek biraz zor oldu. Aradan aylar geçti. Herkes Çilek'e alışmıştı. Bir gün çocukların babası Mehmet Bey'in telefonu çaldı. Mehmet Bey'in uzun telefon konuşması bittiğinde acilen yola çıkmaları gerektiğini, babaannelerinin hasta olduğunu öğrenen çocuklar Çilek'ten ayrılacakları için çok üzüldüler ama onu götüremezlerdi. Biletler alındı ve Çilek komşuya emanet edildi. Trenle uzun bir yolculuktan sonra babaannelerinin yanına gittiler. Mustafa, babaannesi sürekli şeker yemesine izin verdiği için mutluydu. Orada annesinin kurallarına uyması gerekmiyordu. Nasıl olsa en büyük kişi oydu ve en büyük kişinin sözünün dinlenmesi gerekiyordu. Mustafa mutlu olmasına mutluydu ama Selin'in aklı fikri Çilek'teydi. Gece herkes uyudu ama Selin uyuyamıyordu. İçinden "Bir koyun, iki koyun, üç koyun" diye sayıyordu ama saymaktan yorulmuştu. Çizgi film izlemeye karar verdi. Sessizce oturma odasına gitti ve televizyonu açtı. Birileri uyanmasın diye odanın ışığını açmamıştı bu yüzden korkuyordu. Çizgi film kanalı ararken gözüne bir şapka takıldı. Bu babaannesinin şapkasıydı. "Çilek bu şapkayı parçalamayı çok sevecektir." diye düşünen küçük kız gizlice şapkayı yanındaki çantaya koydu. Bu çanta annesinindi. Yaptığının yanlış bir şey olduğunu biliyordu ama Çilek için faydalı bir şey yapmak istiyordu. Ertesi gün babaannesi şapkasının yerinde olmadığını fark etti. Belinde fıtık olduğu için eğilemiyordu bu yüzden Mustafa'ya koltukların altına bakmasını söyledi ama şapka orada değildi. Kahvaltı hazırlanırken Mustafa şapkayı arıyordu. Bunu bir oyuna çevirmişti. "Ben bir dedektifim kayıp şapkayı bulacağım." diye etrafta dolaşıyordu. Selin de dikkat çekmemek için oyuna dahil oldu. Kahvaltıda yaşlı kadın çok mutsuzdu. O şapka rahmetli kocasından hatıraydı. Babaannesinin mutsuz olduğunu gören Selin suçluluk duydu ama kızmalarından korktuğu için şapkayı çıkartamıyordu. Kahvaltıdan sonra yaşlı kadın ve oğlu hastaneye, gelini ise komşuya gitti. Çocuklar evde yalnızdı. Daha fazla susamayacağını bilen Selin "Mustafa sana bir şey söyleyeceğim ama kimseye söyleme söz mü?" dedi. Meraklı çocuk "Söz Selin abla." dedi ve Selin gece yaşananları anlattı. Birisine anlattığı için rahatlayan Selin çok mutluydu. Mustafa söz vermişti kime söyleyebilirdi ki? Bir süre sonra herkes eve döndü. Herkes otururken Mustafa birden elinde şapkayla çıkageldi. "Selin ablam Çilek parçalasın diye şapkayı çantaya koymuş." diyerek ablasını ispiyonladı. Bunun ne kadar kötü bir şey olduğuna dair uzun bir nutuk çektiler. Sonra Çilek'e parçalaması için başka bir şey bulacaklarını söylediler. Bir süre Mustafa'ya küsen Selin tekrar kardeşiyle barıştı. Babaannesi daha iyiydi artık veda vakti gelmişti. Yaşlı kadına sıkıca sarılan çocuklar vagona bindiler ve tren yolculuğu bir kez daha başladı. Uzun bir yolculuktan sonra eve vardılar. Çocukların Çilek'e sarılışı çok içten ve tatlıydı. Patili dostlarını o kadar özlemişlerdi ki. Hep birlikte parka gittiler ve koşturmaya başladılar. Gelecek onları farklı yönlere çekse bile kalpleri her zaman birlikteydi.
Filmleri senaryolaştırmayı deneyebilirsiniz, karakter biyografileri çıkartabilirsiniz.. Nette birçok senaryo mevcut onları filmle beraber okuyup, izleyip nasıl filmi etkilediğini analiz edebilirsiniz. Başarı için çok çalışılması gereken bir alan ve senaryoda basit karalamalar çizimlerde anlatımı detaylandırabilir, "Mad Max Screenplay" bu konuda bana göre bilgilendirici bir senaryodur, çizgi romandan farksızdır...
@@atasever1979 niye ne oldu kardeşim bir yanlışın var senin bunu düzeltmeni istedim ve senin gibi yanlışı yapanlarıda uyarmanı istedim bunda körü bir şey yok
Yapanlarıda yanlış yazım. Bağlaç “de” ayrı yazılır. Millete hata düzelttirene kadar , ki yazım yanlışı yok ,önce kendiniz düzgün Türkçe kullanın. Konu din değil zaten farklı yerlere çekmeye gerek yok. Önemli olan Türkçe’yi düzgün kullanmak.
🎉Ben sizden çok ilham aldım. Evet Ben de öğrenmek istiyorum. Bu benim hayalim ve gerçekleştireceğimiz. Ama şu an gittiğim bir uzman benden bir senaryo yazmamı istedi ama ne teknik ne de pratik bilgim var yine de deneyeceğim sizi izledim bu konuda biraz okudum .sanırım sizin de dediğiniz gibi yazmak denemek gerek onu yapmaya çalışacağım. Ve sizin takipçiniz çünkü bana o motivasyonu verdiniz .teşekkürler böyle bilginizi paylaştığınız için aslında doğru olan da bu değil midir zaten paylaştıkça çoğalır insan saygılar
Çok güzel bir seri olacak. Benim senaryo yazma tarafında çok bir hevesim, projem yok. Ancak film eleştirmeye, dizileri didiklemeye bayılıyorum. O konuda beni gelistirecegini düşünüyorum.
Tonla film izledim ve iyi bir senaryonun olmazsa olmazı 2 şeyi: -Sağlam Karakterler -İyi bir diyalog akışı (Görsel veya sözel. Sessiz sinema filmleri de iyi olabilir fakat onda beden dili vardır ve bu da diyaloğa girebilir.) Bunlar iyi olmazsa yapım da iyi olmaz. Tek mekan filmleri vardır mesela film seni tek mekanda bile içine alabilir. Çünkü diyaloglar çok iyidir ve karakterler güçlü anlatılmıştır (Man From Earth gibi). Veya sırf diyaloglardan oluşan film vardır filmde sürüsüne bereket diyalog vardır ama film yine de seni etkiler (Before serisi gibi). Ne hakkında senaryo yazılırsa yazılsın bu 2 şey çok iyi olmalı.
Bence amacı yeni insanlardan güzel fikirler elde etmek. Yazmamış birine seneryo yaz demek onları düşündürüyor ve çıkan sonuçlara göre kendi fikir sahibi oluyor amaç fikrinizi çalmak bence
Aradan bunca sene geçmesine rağmen, derslerinizi yeni izleme fırsatı buluyorum. Acaba bugün göndersek kısa bir metin, ufaktan değerlendirme imkanınız olur mu merak ettim. Çok teşekkürler eğitim seriniz için.
Hocam merhaba, videoyla yeni karşılaştım ve başlangıç için son derece öğretici buldum. Verdiğiniz ödev öykülerini hala size gönderebiliyor ve geribildirim alabiliyor muyuz?
Sizin için abune oldum :) ama çok üzüldüm,sizin dersler neden devamlı olmadı? Size bir soru sormak istiyorum...Dün Yılmaz Güneyin "Umut" filmini izledim. çok severek izledim ama maalesef final beni hayal kırıklığına ugrattı. Sizce film boyunca bize gösterdikleri Tabancanın ne gibi rölü var idi. Ben sonda o tabancayla hocanı vuracak gibi düşüncem var idi lakin böyle olmadı...Teşekkürler...
Kasketli Hüseyin Adıyaman'ın, Besni ilçesinden Hasan Ağa'nın oğlu Hüseyin. Hüseyin küçükken babasıyla birlikte çilek bahçelerinde koşuşturur, onunla kazma, kürek tutardı. Annesi Nedime hanım onları hep tebessüm ile seyrederdi. Bir gün Hüseyin daha çocukken komşulardan birinin çilek bahçesine dadanmıştı. Elbette yaptığı hoş bir şey değildi ama o daha çocuktu. Komşunun bahçesinde yere düşmüş bir kasket buldu ve kendisinin olmayan bu kasketi yerden aldığı gibi oradan uzaklaştı. Çocukta olsa bir suç işlediğini anlamış gibiydi, korkmuştu. Ne yapacağını bilemedi kasketi'de çok sevmişti geri dönüp bırakmak istemedi, eve gittiğinde Annesi Nedime hanım ve Babası Hasan Ağa onu nereden aldığını soracaktı, ilginçtir ki eve'de dönmeye cesaret edemedi, panikledi ve biraz rahatlamak adına Gölbaşı ilçesine gitti, evet daha çocuktu ama mert'ti , yigit'ti yol gider yol gelirdi. Gölbaşı'na vardığında Kara tren'e bindi, bir şekilde binmeyi başarmıştı tren'e, tren Adana'ya doğru yol aldı.... Aradan seneler geçti koca koca şehirleri gören, büyük iş adamı olan Hüseyin, bir şapka yüzünden kaçtığı memleketine Kara bir trenle geri döndü, döndüğünde kasketi aldığı çilek bahçesine girip o kasketini oraya gömdü . Köyde bu olay yıllarca dillerde dolandı, köylü ona , Kasketli Hüseyin dedi.
20 dakika önce bu videoya rastladım, videoyu beş dakika önce bitirdim. Aldığım üç kelime ile bunları yazmak geldi içimden, iyi veya kötü ama bunları yazmak geldi içimden. Beş dakikada bu kadar hocam, aradan bir sene geçmiş bu videoya yeni rastlıyorum, dersimi hemen vermek istedim.
jerry bu gün oynayacağı maç için çok heycanlıydı takımı okulunu temsil eden son takımdı ve arkadaşlarının kaptanıydı birçok strateji geliştiriyorlardı bu maç için ama sivrilen en önemli strateji tren taktiğiydi sıkıştıklarında bir birlerine vagon gibi bağlanıp jerrynin lokomotif gibi önderliğinde defanstan hücuma bir anda kaldıran bi taktikti tabi bazıı kodlarda olur takımlar arasında taktikten taktiğe geçiren kodlar tren taktiğinin koduysa şapkamı verindi her şey konuşuldu anlaşıldı maç başladı çilekler hiçte fena gitmiyordu 2 tarafta okadar kısır oynuyorduki 1saat sonunda maç 0-0 dı son dakkalara gelinirken jerry yanlış birşey yaptı dayanamadı ve şapkamı verin diye bağırdı ama tren taktiğinin daha kontraya dayalı bir taktikti ve maçta iki tarafda risk almadan ortada oynuyordu bu yanlış kararla çilekler 1-0 maçı kaybetti jerry kahraman olmak istiyordu ama trenini çileklerin tarlasına soktu
Bizde yazalım Bir tane. Serbest çağrışım;) +Unutulan Şapka+ İş aramaktan usanmis Salih uyumaya çalışır. Evdeki herşeyi sessize alır. Uykusunun en güzel anında bir ses duyar. Dışarıdan gelmektedir ses. ( Çilekci 3 kilosu 30 lira kampanya) Tamda evinin önünde 10 dakika sonra uykusuzlukla pencereye çıkar Salih ve manavciya kızar. Dikkatlice baktığında liseden Avni olduğunu öğrenir. Yanına gider sohbet ederler çay ocağında. Ayrılırlar aradan Bir süre sonra Şapkasını unuttuğunu öğrenir peşine gider lakin gitmiştir. . Şapkasıyla kalakalmistir. Şapka eski lakin temizlenirse giyilecek kumaşı kaliteli Bir üründür. İçinde Bir not bulur. Notta Kayıp olan abisinin yerini ve şapkanın onun olduğ yazılıdir. Heyecanla önüne çıkan İlk biletle Hızlı Tren ne gezer normal trene biner ve Kars macerası başlar. Aklında bulanık düşunceler vardır. Avni nereden biliyor bunca şeyi ve bunlar tesadüf mü acaba. Binlerce soru ile cebellesirken uyuyakalır. Uyandığında Karsa gelmiştir Tren. İner ve buz gibi bir soğuk çarpar suratına. Abisine kızar ulan kayboluyorsun yıllardır daha sıcak bir yerde yasasaydin ya.. Tren garında sabahı bekler. Güneş açtığında ömrünün en uzun günü başlayacaktır..... O gün istemese de başlar. Adres eski harap Bir evi gösterir. Zili basar çalışmaz.kapiyi 4 kez yumruklar Gelmeyin defolun gidin evimden sesleri gelir Artık söyleyecek birşeyim kalmadı bırakıp öleyim bu harap evde der. Abisinin bu sözlerine anlam veremez. Öylece kalakalır.. ( Devamı gelecek,:)
iki kere denedim ikisindede gelişme kısmında ilerlerken en az 4 5 kol farklı yolda ilerleme fikri geliyor ve karar veremiyorum birde ikili diyaloglarda çok zayıfım
Ardı arkası kesilmeyen,bir yük treni gibi uzayan depresif günlerin ardından güneşli bi güne uyanmak iyi gelmişti. Dünyanın en mutlu insanı olmasa da bu zinciri kırmak için iyi bir gündü. Hayatında yapması gereken değişikliklerin farkındaydı fakat bunları yapmak için enerji bulamadığını düşünüyordu. Ne yazık ki bu sadece bir bahaneydi. Tembelliği giderek ağır basıyordu. Yağmurlu havada şapkasının kendisini ıslanmaktan koruyacağını umut eden bir insan kadar boştu çabaları. Yine de iş bulmak için bir kez daha çıktı evden dışarı. Her zaman olduğu gibi aylaklık edip para ve zaman israfı dışında bir işe yaramayacağını düşünüyodu. Paltosuna elini uzattı. Ardından güzel havayı bir kez daha farketti ve dağ gibi yığılmış kıyafetlerinin arasından ince bir hırka bulup üzerine geçirdi. Dalgın bir şekilde belirlediği ilanların adreslerini aramaya başladı. O esnada bir ofisin camında asılı olan ilan dikkatini çekti. "Bilgisayar teknisyeni eleman aranıyor". Bu günün daha da güzelleşeceği aklının ucundan bile geçmiyordu ama yanılmıştı. Ofise doğru ilerledi ve kapıdan içeri girdiğinde kendisini bir kadın karşılamıştı. Evet bu oydu. Çilek kokan parfümü ve yine çilek renginde dudakları,güneş ışığıyla parlayan saçları... Evet yanılıyordu. Çünkü o gün, yeni hayatının ilk günüydü.
Hocam ben şu an senaryo yazıyorum.Ama kağıda yazıyorum.Senaryomu bir yapımcıya nasıl ulaştırabilirim? E maille falan mı göndermem gerekiyor? Kağıt ile ulaştıramaz mıyım?
Simdiki zamanin dizi senaristlerini basarili bulmuyorum hep ayni hikaye sanki gercek hayatta hergun Holding sahipleriyle yanyanaymis gibi her dizide ucuk zengin var cok dandiklesti diziler hep ayni
Adamın biri köyünde tarlasına çilek ekmişti. toplama zamanı geldiğinde hava çok sıcaktı kafasına şapkasını taktı.çileklerin hepsini topladı.Adamın bulunduğu köyde bir tren istasyonu vardı.Topladığı çilekleri alarak o tren istasyonuna gitti. Trene bindi ve çilekleri şehre satmaya gitti.
MADAM PAMUK 23 mayıs 2021 22:10 nasıl geçti yolculuk? diye seslendi oğlan cevapladı yanagında gamzesi olan kız o yorgun vede yılların emektarı olan kara tren rayların üzerinde yol almak için hazırlanıyordu aklımda istasyonun arkasında kalan çilek ağaçları vardı buram buram kokusu halen burnumda birde benimle birlikte geç kalmış bir amca vardı hızlıca adımlar atarak trenın tutmaçlarında tutunmak için elinde ki şapkasını yere düşürmüştü tebessümleştik birlikte dikkatimi çekmişti yıpranmış bakışları aynı kara tren gibi Ee peki sonra ne oldu diye seslenir oğlan Tekrar cevapladı yanagında gamzesi olan kız biliyormusun bu yolculukta sevdiğim tek şey minik minik ve pembe bakan çilekler oldu.... YAZAN: MADAM PAMUK
Selam Abicim ben bir film yazmak istiyorum. Ama șimdilik hikayeden bașga, el ile tutulur bir senaryo yazamiyorum. Çunki okulunu okumadim ve nasil yapildigini bilmiyorum
Hocam Merhaba ben 12 yaşımdan beri yazıyorum ve hep değiştiriyorum hocam ben ilk başta taslak oluşturarak yazıyorum sonra tamamlamaya çalışıyorum hocam sizce doğru mu yapıyorum
sinema da lobicilik bittiği vakit ve gerçekten değer bulacak senaryoları çöpe atmadığınız zaman kıtlık olmaz emin olun, genç yeteneklere biraz fırsat verin ve siyasetçiler gibi oturduğunuz yere yapışmayın
Boyutların yada alemlerin birleşmesi ve insanlığın bitişi iyi ve kötünün belli olmadığı bir dünyada yaşam savaşı ve ardından insanlık yeniden doğarmı yoksa bütün yaratılanların bitişimi yada yeniden bir Adem'in doğuşunu yada başka alemlerle birleşen insanların i insan olarak kabul edildiği bir dünyamı.
Hocam merhabalar. Videoyu çekmenizin üzerinden 2 sene geçmiş ama ben yine de sizin verdiğiniz mail adresinden size yazacağım öyküyü okuyabilir misiniz? Eğer okursanız çok mutlu olurum geçekten güzel bir öykü yazmayı hedefliyorum sağlam bişey yazacağım o yüzden okumazsanız büyük şeyler kaçırabilirsiniz 😂
Kactane senaryo eyogitimi programina katildim birsuru paralar talep etiler tama dedim. Sonuc bir cogunu yarida borakip ciktim cunku tamda sizin dediginiz gibi ozen gosterip okuyup elestiri almam gerekirken , bu gibi okularda sizin ne yazdiginizi kontrol bile etmiyorlar sadce kendi soylediklerine odaklaniyorlar Buyuzden eyer zamaniniz varsa benimde bireysel yazdigim cektigim kisa filmlerim var bakip yorum yaparsaniz cok mutlu olurum kanalimin adi #EV KAFASİ simdiden tskederim
...Çilek Reçeli... Horoz sesiyle yeni güne merhaba deriz. Mehmet gözlerini ovarak horoz sesiyle güne başlamıştır.(saat 6.15) Annesi Zeynep hanım ahırda inekleri sağmış elinde 1 kova süt ve 4 tane yumurtayla eve girer. Hasan amca inekleri ağırın önündeki acık alana çıkartır. Anne Zeynep . Günaydın oğluşum. Mehmet. Günaydın annem Anne. Oğluma güzel Bi yumartalı menemen yapayım sever. Mehmet. Eline sağlık annem Mehmet yüzünü yıkar ve sofraya oturur. Hasan. Oglum bu gün tarlaya gidelim mahsüle bakalım. Mehmet. Tamm babam Hasan amca traktörü çalıştırır. Hadi bismillah.. Yolda köylüleri görürler selamlaşırlar. Tarlaya gelirler. Mehmet traktörden iner biraz adımlar tarlanın içerisine doğru. Hasan amca traktörü istop eder ve mehmetin yanına gelir. Çilekler kocaman kocaman ve kıpkırmızıdır. Mehmet koparır 1 tane Mehmet. Baba çok güzel olgunlaşmış maşallah Hasan. Böyle olması için çok ugraştık. İnşallah satıp para kazanacağız oğlum. Mehmet avucuna doldurmuş Çilekler hapur hupur mideye götürür. Hasan. Oğlum traktör den poşet getir de biraz evede toplayalım. Mehmet bir tane poşet bulur ve en büyüklerini toplayama başlar. Yan tarladaki Mahmut selam verir. Mahmut. Selamın aleyküm Hasan Hasan. Aleykümselam Mahmut. Bereketli olsun bizimkini kuşlar bitirdi mahsul alamadık. Hasan. Bak korkuluk var Her tarafta Sende dikmeliydin Mahmut. Uğraşamadık bu yıl be Hasan rüzgarda yıkıldı hep. Vardı Mehmet sen nasılsn kara çoçuk. Mehmet. İyiym Mahmut amca okul ara verdi Bi kaç gündür burdayım yarın inşallah döneceğim Afyon a. Mahmut. İyi bakalım iyi yolculuklar kara çoçuk. Kolay gelsin Hasan der uzaklaşır Mehmet ve Hasan eve gelirler Mehmet. Anne mahsülümüze bak Evede topladık biraz. Zeynep. Ohoho mis gibi Dur ben sana bunları reçel yapayım yanında götürürsün oğlum. Mehmet. Olur vallaha annem. (Tebessüm EDER MEHMET) Zeynep hanım çilekleri yıkar ve recel yapmaya koyulur. Çünkü ertesi gün Mehmet Afyon a okula a dönecektir. Akşam olur ve Mehmt eşyalarını toplamaya başlar. Zeynep hanım elinde kavanoza içeri girer oğlum bunuda cantana koy sabah kahvaltıda yersiniz arkadaşlarınla. Mehmet. Teşekkür ederim annem der ve sımsıkı sarılır. Ve sabah olmuştur Adana dan sabah treni vardır Mehmet in Afyon a. Kahvaltısını yine o güzel köy ürünleriyle yapar Mehmet. Babası hasan amca kahvaltıdan sonra hazırlanır oda Mehmetim tren garına bırakacaktır. Hasan amca Zeynep hanıma seslenir. Hasan. Hanım benim yeni aldığım şapka nerede. Zeynep. Dur geyorum bey Ve son veda annesine son kez sımsıkı sarılır Mehmet. Öper çokça Hasan. Hadi oğlum anca yetirişirz. Mehmet. Geldim baba. Annem Allaha emanet ol. Zeynep. Alasmarladık olum El sallanır ve Mehmet arabaya biner. Babasıyla tren garına girerken biraz buruktur (1. Sınıf ziraat okuyordur Mehmet.) Gara girerler ve tren sesini duyarız. Hasan. oğlum al bu parayı koy cebine. Mehmet. Babam der elini öper sarılır babasına ve arabadan cantası ı alır iner. Trenin kalmasına 20 dkk vardır. Mehmet. Babam ben geceyi. yavaş yavaş trene Hasan. Oğlum dikkat et Allaha emanet ol. Mehmet trene doğru gecer ve cebinden biletini çıkartır. Hangi vagonda olduğunu ögrenir. Ve vagonu na doğru ilerlerken karşıdan koşarak gelen birisi Mehmet e çarpar ve elindeki çantası düşer. Kırılma sesi gelir. Zeynep hanım yaptıgı çilek recelinn kavanozu kırılmıştır. Mehmet cantası ı acar ve görür. yüzü düşer sinirlenir. Önüne baksana kardeşim. Kişi. Kusura bakma der geciştirr. Mehmet öylece cantası ı kapatır ve trene biner. Tren kalmak üzeredir. Koltuk numarası 18 dir. Mehmet yerini bulur ve üzgün bir şekilde oturr. Can kenarına doğdu biraz kayar ve tren hareket eder. Yol uzun. Çilek reçeli kavanozu kırılmış. Ve ilk defa trenle yolculuk edecektir Mehmet. Tren hareket eder ve bir son kez camdan dışarıya bakar Mehmet...
Ben hikaye nasıl yazılır onu henüz öğrenemedim ama aklımda bişi oluştu sizin verdiğiniz kelimeleriniz üzerine. Okuyup fikrinizi söylerseniz çok sevinirim. Fırat 35 yaşlarında yağız yakışıklı bir askerdir ,görev yaptığı şehrin tren istasyonu nda bank da oturmuş sabırsız heyecanlı bir şekilde kendisine ziyareti ne gelecek olan nişanlısını beklemektedir, tren gözükür uzaktan Fırat yerinden kalkıp beklemeye devam eder tren yaklaşır kapılar açılır Fırat'ın nişanlısı trenden iner . Fırat çok sevinçli ve heyecanlı dır başında ki şapkasını kafasından çıkarıp ölem dolu gözlerle nişanlısına bakar ikisi birbirine hasterle sarılır Fırat kokusunu içine cekip gözlerine derin bakıp gülümsyerek . Fırat"yine çilek kokusundan vazgeçememişsin " der nişanlısı " sen seviyorsun diye" karşılık verir.
Bu kadar 18 dk nin hakkını vermeyen boş bir video beklemiyordum. Hikaye şu şekilde yazılır diye 5 dk bile anlatmayıp 18 dk vakit kaybı hiç birşey yok hikaye yazma adına. Ortada öğretilen birşey yok ve ödev veriyor birde üstüne. Ödev olarak kısa hikaye istiyor, yarın bir gün yazdığınız bir senaryo da ödev gönderenler benden ilham almış bu tarz birşey gönderdim demesin sonra. Kitap önerisi faydalı sadece onun dışında boş bir video.
Sevgili Doğan, hikaye yazmayı öğrenmek için hikaye yazman gerekiyor. Bu yüzden etkileşimli bir program hazırlamak istedim. Araya giren yoğun uzun metraj çalışma dönemim yüzünden ara vermek durumunda kaldım fakat 2. ve 3. videoları izlersen gelen tüm hikayeleri okuyup, herkesle paylaşıp üzerine yorum yaptığımı görebilirsin. Yani kimseden bir şey çalma gibi bir ihtimalim yok çünkü tüm hikayeler herkese açık şekilde paylaşılıyor. Senaryo yazmayı oturduğun yerden sadece bir şeyler dinleyerek öğrenebileceğini sanıyorsan yanıldığını düşünüyorum.
@@AyberkOlgay Hikaye yazıp denemeler yapmak gelişim açısından tabi ki önemli, diğer bölümleri izlemedim çünkü senaryo dersi verenin videosu en kısa sürede bile en etkili ve dolu olmalı. Başkasının bir konuyu 10 dk de anlattığını, iyi hikaye yazan, senaryo dersi verebilen 2 dk de anlatabilmeli. Yani videoda boş yapmamalı. Örnek olarak bu video başliginda " Senaryo Dersleri 1 Hikayeye Giriş " yazıyorsa, hikayeye giriş bölümü için 18 dk boyunca ders niteliğinde birşeyler verilmeli. Bu video sadece, kitap önerisi dışında tanışma videosu olmuş. Başlığa tanışma videosu gibi bir yazı ekleseydiniz, 18 dk boşa beklenti içine girmezdim ve elestirmezdim.
Senaryo yazımı ile ilgili merak ettiklerinizi sorarsanız önümüzdeki programda cevaplarını bulabilirsiniz. Ayrıca ödevle ilgili aklınıza takılanları da sormaktan çekinmeyin. Kolay gelsin.
Geniş Plan hocam mail adresini bana atar mısın
Geniş Plan Hocam size nasıl ulaşabilirim
Ünlü dizi ve filmlerin senaryo incelemesini yapar mısınız? Türkiye' de yapılan önemli işleri de incelerseniz anlatılanları örnekle somutlamış olur, istifade ederiz. Teşekkürler.
Hocam kolay gelsin ben bir kitap yazdım, fakat bunu senaryoya çeviremiyorum, beynim otomatikman bunu hikaye şeklinde aktarıyor kağıda. Bunu nasıl çözebilirim ?
Bana yardım ede bilirmisiniz lütfen hikayeni yazıyorum ama senaryoya çeviremiyorum
Hocam izleyiciyi ciddiye alarak konuşmuş. Ağzını yaya yaya artist artist konuşmamış. Gerçekten büyük keyif aldım izlerken. Ayrıca ciddiye alındığımızı hissettim ve bilmişlik, kibir ve tepeden bakma görmedim. Başka videolarda malesef bunları gözlemledim.
Maşallah bu hocama. Allah ilmini artırsın.
Arayıp bulamadığım. Pek mutlu oldum. Gidip ödevimi yapayım😍
Arkadaşlar bu adam iyidir. Yaşı da çok genç aslında bu sektörde. Daha 40 yaşında. İlerde başka işlerini bekliyorum film, dizi vs.
Ayberk Olgay iyidir.
temel bilgileri ayrıntılarıyla müthiş bir anlatım. teşekkür ederiz.
Senaryo yazımında diyalog kurmak, bir filmin akıp gitmesini sağlamak için iyi diyalog nasıl yazılır, diyalogun iyi ya da kötü olduğu nasıl anlaşılır? Bunlar üzerine de değinirsen sevinirim Ayberk hocam :) Eline sağlık
Iyi diyalog yazman için bol bol kitap okuma gerekiyor
İyi senaryo nasıl yazılır öğretilemez. Yetenek işidir.
Selam aferim agzina salik senariyo yazilmazyetenek iwidir bravo
hocam değerli bilgilerle bizi aydınlattığınız için teşekkür ederim saygılarımla
Güzel bir yaz günüydü. 6 yaşındaki Selin pembe çiçekli t-shirtü, beyaz şortu ve kırmızı şapkası ile sevinçle koşturuyordu. Birden gözüne manavdaki kıpkırmızı çilekler takıldı. Öyle güzel gözüküyorlardı ki. Onun çileklere baktığını gören komşusu manav Hasan Amca, Selin'i yanına çağırdı ve istediği kadar alabileceğini, kendisinin içeride olacağını söyledi. Buna çok sevinen Selin almak için poşetlere ulaşmaya çalıştı ama boyu yetmiyordu. Hasan Amca da içeri gitmişti çağırmak istemedi. Bunun üzerine hem kendisi hem de erkek kardeşi Mustafa için kırmızı şapkasına çilek doldurmaya başladı.
Eve gittiğinde çilekleri gören 4 yaşındaki Mustafa çok sevindi ve birlikte yemeye başladılar. Onlar sevinçle çileklerini yerken bir inleme sesi geldi. Ne olduğunu merak ettikleri için sesin geldiği yere gittiler ve yaralı bir yavru köpekle karşılaştılar. Mustafa köpekten korktuğu için uzakta durdu ama Selin köpeğin yanına giderek başını okşadı. Sonra "Mustafa sen anneme haber ver köpeğin yardıma ihtiyacı var." dedi. Mustafa hemen annesine gitti.
Annesi köpeği iki sokak ötedeki veterinere götürdü. Köpeğin bir süre orada kalması gerekiyordu bu yüzden çocukların annesi eve gitti.
Aradan günler geçti. Çocuklar saklambaç oynuyordu. Mustafa, Selin'i ararken köpeği gördü. "Selin abla köpek iyileşmiş!" diye bağırdı. İlk başta bunun yerini öğrenmek için bir tuzak olduğunu düşünen Selin saklanmaya devam etti. Ama günlerdir köpeğin durumunu merak ettiği için dayanamadı ve saklandığı yerden çıktı. Karşısında siyah gözleriyle ona bakan köpeği gördü. Yanlarına gelen köpek teşekkür etmek için ikisinin de elini yaladı. Mustafa köpeğe ısınmaya başlamıştı. Yerden bulduğu dal parçasını geri getirmesi için fırlattı. Akşam ezanına kadar birlikte oynadılar. Eve gitme vakti geldiğinde köpek de onlarla gitti. Çocuklar köpeği sahiplenmek istediler. İlk başta ikna olmayan anne baba çocukların ısrarına dayanamadı ve bu isteklerini kabul etti. Çocuklar tüm yemek boyunca köpek için isim düşündüler. "Çok küçük bir köpek. Bence adı Minik olsun." "Hayır Selin abla bence Kartal olsun." "Bence erkek değil o yüzden Kartal olamaz. Ne koysak acaba?" "Buldum! Onu çilek yerken bulduk o zaman ismi Çilek olsun." "Bu harika! Çak bakalım sonunda isim bulduk!"
Gerekli resmi işlemler halledilirken Çilek boş durmuyordu. Bir şekilde Selin'in kırmızı şapkasını parçaladı. Bunu gören Selin "O benim en sevdiğim şapkamdı." diyerek ağlamaya başladı. Onu yeni bir şapka almaya ikna etmek biraz zor oldu.
Aradan aylar geçti. Herkes Çilek'e alışmıştı. Bir gün çocukların babası Mehmet Bey'in telefonu çaldı. Mehmet Bey'in uzun telefon konuşması bittiğinde acilen yola çıkmaları gerektiğini, babaannelerinin hasta olduğunu öğrenen çocuklar Çilek'ten ayrılacakları için çok üzüldüler ama onu götüremezlerdi. Biletler alındı ve Çilek komşuya emanet edildi. Trenle uzun bir yolculuktan sonra babaannelerinin yanına gittiler. Mustafa, babaannesi sürekli şeker yemesine izin verdiği için mutluydu. Orada annesinin kurallarına uyması gerekmiyordu. Nasıl olsa en büyük kişi oydu ve en büyük kişinin sözünün dinlenmesi gerekiyordu. Mustafa mutlu olmasına mutluydu ama Selin'in aklı fikri Çilek'teydi.
Gece herkes uyudu ama Selin uyuyamıyordu. İçinden "Bir koyun, iki koyun, üç koyun" diye sayıyordu ama saymaktan yorulmuştu. Çizgi film izlemeye karar verdi. Sessizce oturma odasına gitti ve televizyonu açtı. Birileri uyanmasın diye odanın ışığını açmamıştı bu yüzden korkuyordu. Çizgi film kanalı ararken gözüne bir şapka takıldı. Bu babaannesinin şapkasıydı. "Çilek bu şapkayı parçalamayı çok sevecektir." diye düşünen küçük kız gizlice şapkayı yanındaki çantaya koydu. Bu çanta annesinindi. Yaptığının yanlış bir şey olduğunu biliyordu ama Çilek için faydalı bir şey yapmak istiyordu.
Ertesi gün babaannesi şapkasının yerinde olmadığını fark etti. Belinde fıtık olduğu için eğilemiyordu bu yüzden Mustafa'ya koltukların altına bakmasını söyledi ama şapka orada değildi. Kahvaltı hazırlanırken Mustafa şapkayı arıyordu. Bunu bir oyuna çevirmişti. "Ben bir dedektifim kayıp şapkayı bulacağım." diye etrafta dolaşıyordu. Selin de dikkat çekmemek için oyuna dahil oldu.
Kahvaltıda yaşlı kadın çok mutsuzdu. O şapka rahmetli kocasından hatıraydı. Babaannesinin mutsuz olduğunu gören Selin suçluluk duydu ama kızmalarından korktuğu için şapkayı çıkartamıyordu. Kahvaltıdan sonra yaşlı kadın ve oğlu hastaneye, gelini ise komşuya gitti. Çocuklar evde yalnızdı. Daha fazla susamayacağını bilen Selin "Mustafa sana bir şey söyleyeceğim ama kimseye söyleme söz mü?" dedi. Meraklı çocuk "Söz Selin abla." dedi ve Selin gece yaşananları anlattı. Birisine anlattığı için rahatlayan Selin çok mutluydu. Mustafa söz vermişti kime söyleyebilirdi ki?
Bir süre sonra herkes eve döndü. Herkes otururken Mustafa birden elinde şapkayla çıkageldi. "Selin ablam Çilek parçalasın diye şapkayı çantaya koymuş." diyerek ablasını ispiyonladı. Bunun ne kadar kötü bir şey olduğuna dair uzun bir nutuk çektiler. Sonra Çilek'e parçalaması için başka bir şey bulacaklarını söylediler.
Bir süre Mustafa'ya küsen Selin tekrar kardeşiyle barıştı. Babaannesi daha iyiydi artık veda vakti gelmişti. Yaşlı kadına sıkıca sarılan çocuklar vagona bindiler ve tren yolculuğu bir kez daha başladı.
Uzun bir yolculuktan sonra eve vardılar. Çocukların Çilek'e sarılışı çok içten ve tatlıydı. Patili dostlarını o kadar özlemişlerdi ki. Hep birlikte parka gittiler ve koşturmaya başladılar. Gelecek onları farklı yönlere çekse bile kalpleri her zaman birlikteydi.
Heyecanlandırdı, öğretti, iştahlandırdı.
Başarınızın devamını dilerim.
Değerli bilgiler için teşekkürler hocam
Filmleri senaryolaştırmayı deneyebilirsiniz, karakter biyografileri çıkartabilirsiniz.. Nette birçok senaryo mevcut onları filmle beraber okuyup, izleyip nasıl filmi etkilediğini analiz edebilirsiniz. Başarı için çok çalışılması gereken bir alan ve senaryoda basit karalamalar çizimlerde anlatımı detaylandırabilir, "Mad Max Screenplay" bu konuda bana göre bilgilendirici bir senaryodur, çizgi romandan farksızdır...
Merhabalar, nereden bulabiliriz? Herhangi bildiğiniz bir site var mı?
Emzirme dönemini senaryo yazarak fırsata çevireceğim😻
Tebrikler...........Senaryo konusu bu kadar karışık anlatılamazdı :))))
Radyo,Tv ve Sinema mezunuyum ve çok güzel anlatdın.Çok beğendim)))
Bende kısa film çekmek istiyorum bu konuda bilginize basvurabilirmiyim acaba.
Salam Azərbaycanda oxumusan?
Çok sağlam bi seri olur inşallah. Devamını dört gözle bekliyoruz hocam
kardeşim inşAllah yazarkarkende maşAllah yazarkende eyvAllah yazarkende vAllahi yazarkende Allah yazarkende Allahın Asını büyük yapmayı unutma düzelt insanları uyar senin yaptığın hatayı yapmasınlar
@@Eren-tq4ee ne diyosun hocam yaa bırakın bu işleri Allah aşkına
@@atasever1979 niye ne oldu kardeşim bir yanlışın var senin bunu düzeltmeni istedim ve senin gibi yanlışı yapanlarıda uyarmanı istedim bunda körü bir şey yok
Yapanlarıda yanlış yazım. Bağlaç “de” ayrı yazılır. Millete hata düzelttirene kadar , ki yazım yanlışı yok ,önce kendiniz düzgün Türkçe kullanın. Konu din değil zaten farklı yerlere çekmeye gerek yok. Önemli olan Türkçe’yi düzgün kullanmak.
🎉Ben sizden çok ilham aldım. Evet Ben de öğrenmek istiyorum. Bu benim hayalim ve gerçekleştireceğimiz. Ama şu an gittiğim bir uzman benden bir senaryo yazmamı istedi ama ne teknik
ne de pratik bilgim var yine de deneyeceğim sizi izledim bu konuda biraz okudum .sanırım sizin de dediğiniz gibi yazmak denemek gerek onu yapmaya çalışacağım. Ve sizin takipçiniz çünkü bana o motivasyonu verdiniz .teşekkürler böyle bilginizi paylaştığınız için aslında doğru olan da bu değil midir zaten paylaştıkça çoğalır insan saygılar
Çok güzel bir seri olacak. Benim senaryo yazma tarafında çok bir hevesim, projem yok. Ancak film eleştirmeye, dizileri didiklemeye bayılıyorum. O konuda beni gelistirecegini düşünüyorum.
Bu videoyu yeni gördüğüm için üzgünüm. :/ Fakat tam da seneryo yazmayı denemeye başlayacağım da bu videoya rastladığım için çok mutlu oldum. :)(:
Kesinlikle takip edeceğim. Çok bilgilendirici, akıcı ve ergonomik bir video
Emeğinize sağlık,sağol un.
Mesela șu șekil bir film yazmak istiyorum. "Muhteșem Adam" ve "Hayat bir savaș" gibi proje fikirlerim var.
Tonla film izledim ve iyi bir senaryonun olmazsa olmazı 2 şeyi:
-Sağlam Karakterler
-İyi bir diyalog akışı (Görsel veya sözel. Sessiz sinema filmleri de iyi olabilir fakat onda beden dili vardır ve bu da diyaloğa girebilir.)
Bunlar iyi olmazsa yapım da iyi olmaz. Tek mekan filmleri vardır mesela film seni tek mekanda bile içine alabilir. Çünkü diyaloglar çok iyidir ve karakterler güçlü anlatılmıştır (Man From Earth gibi). Veya sırf diyaloglardan oluşan film vardır filmde sürüsüne bereket diyalog vardır ama film yine de seni etkiler (Before serisi gibi). Ne hakkında senaryo yazılırsa yazılsın bu 2 şey çok iyi olmalı.
Bence amacı yeni insanlardan güzel fikirler elde etmek. Yazmamış birine seneryo yaz demek onları düşündürüyor ve çıkan sonuçlara göre kendi fikir sahibi oluyor amaç fikrinizi çalmak bence
Aradan bunca sene geçmesine rağmen, derslerinizi yeni izleme fırsatı buluyorum. Acaba bugün göndersek kısa bir metin, ufaktan değerlendirme imkanınız olur mu merak ettim. Çok teşekkürler eğitim seriniz için.
Kore dizi senaryosu nasıl yazılır? Lütfen yardımcı olur musunuz? Hangi formatta yazılıyor?
Doktora tezim için ideal bir sunum dinledim
Hocam merhaba, videoyla yeni karşılaştım ve başlangıç için son derece öğretici buldum. Verdiğiniz ödev öykülerini hala size gönderebiliyor ve geribildirim alabiliyor muyuz?
Sizin için abune oldum :) ama çok üzüldüm,sizin dersler neden devamlı olmadı?
Size bir soru sormak istiyorum...Dün Yılmaz Güneyin "Umut" filmini izledim. çok severek izledim ama maalesef final beni hayal kırıklığına ugrattı. Sizce film boyunca bize gösterdikleri Tabancanın ne gibi rölü var idi. Ben sonda o tabancayla hocanı vuracak gibi düşüncem var idi lakin böyle olmadı...Teşekkürler...
Evet,bende izledim,ama, filmin sonu gerçekten tam bir hayal kırıklığı olmuş??
Çok verimli bir video olmuş teşekkürler...
Merhaba hocam ben videonuzu şimdi izliyorum ödevlerle halâ ilgileniyor musunuz?
açıklayıcı video başarılar
Senaryo yazarken sıkça karşılaşılan problemler nelerdir?
Merhaba hocam Diyalok yazma kitabi yazari kimdi rica etsem yardimci olurmusunuz
Senaryo yazarı olmak feridun akyürek
Senaryo teknikleri wale
Diyalog yazmam kitabı
yüklediğiniz video ile bugün karşılaştım acaba aynı şekilde bir deneme yapıp mail adresinize göndersem değerlendirebilir misiniz?
Bence bi topluluk oluşturalım. Sinema aşıkları olarak.
Hala yazdığımız öyküleri gonderebiliyormuyuz
Yeniden başlayabiliyor muyuz :)
Çok teşekkürler
Senarist olmak için ayrıca okumak yada kurslar almak, diploma almak mutlaka önemlimi?
Kasketli Hüseyin
Adıyaman'ın, Besni ilçesinden Hasan Ağa'nın oğlu Hüseyin. Hüseyin küçükken babasıyla birlikte çilek bahçelerinde koşuşturur, onunla kazma, kürek tutardı. Annesi Nedime hanım onları hep tebessüm ile seyrederdi. Bir gün Hüseyin daha çocukken komşulardan birinin çilek bahçesine dadanmıştı. Elbette yaptığı hoş bir şey değildi ama o daha çocuktu. Komşunun bahçesinde yere düşmüş bir kasket buldu ve kendisinin olmayan bu kasketi yerden aldığı gibi oradan uzaklaştı. Çocukta olsa bir suç işlediğini anlamış gibiydi, korkmuştu. Ne yapacağını bilemedi kasketi'de çok sevmişti geri dönüp bırakmak istemedi, eve gittiğinde Annesi Nedime hanım ve Babası Hasan Ağa onu nereden aldığını soracaktı, ilginçtir ki eve'de dönmeye cesaret edemedi, panikledi ve biraz rahatlamak adına Gölbaşı ilçesine gitti, evet daha çocuktu ama mert'ti , yigit'ti yol gider yol gelirdi. Gölbaşı'na vardığında Kara tren'e bindi, bir şekilde binmeyi başarmıştı tren'e, tren Adana'ya doğru yol aldı....
Aradan seneler geçti koca koca şehirleri gören, büyük iş adamı olan Hüseyin, bir şapka yüzünden kaçtığı memleketine Kara bir trenle geri döndü, döndüğünde kasketi aldığı çilek bahçesine girip o kasketini oraya gömdü .
Köyde bu olay yıllarca dillerde dolandı, köylü ona , Kasketli Hüseyin dedi.
20 dakika önce bu videoya rastladım, videoyu beş dakika önce bitirdim. Aldığım üç kelime ile bunları yazmak geldi içimden, iyi veya kötü ama bunları yazmak geldi içimden. Beş dakikada bu kadar hocam, aradan bir sene geçmiş bu videoya yeni rastlıyorum, dersimi hemen vermek istedim.
Teşekkürler Ayberk hocam.
Hocam ilk bölümde ufak bir örnek verseydiniz çok hoş olurdu daha önce hiç tam anlamıyla senaryo yazmamış biri için başlamak baya zor oluyor
Senaryo değil basit bir öykü yazacaksınız ödev olarak. Okullardaki kompozisyon ödevleri gibi düşün.
Hocam kanalı yeni gördüm, video izlenmeleri sanki 3 sıfır eksik yazılmış gibi. inanamıyorum, insanlar burayı nasıl kesfedememiş şaşırıyorum
İnsanların dikkatini çeken şeyler bunlar değil maalesef ki. Herkes slime videoları, arkadaşıma kışkırtma gibi saçma sapan videolarda takılı kalmış.
Hocam üzerinden aylar geçti ama ben videolarınızla yeni tanıştım. Şu an yazıp göndersem incelemeye tabii olur mu?
Ben ders videolarınızı bu sene gördüm, okuyup değerlendirme yapıyor msuzun hocam?
jerry bu gün oynayacağı maç için çok heycanlıydı takımı okulunu temsil eden son takımdı ve arkadaşlarının kaptanıydı birçok strateji geliştiriyorlardı bu maç için ama sivrilen en önemli strateji tren taktiğiydi sıkıştıklarında bir birlerine vagon gibi bağlanıp jerrynin lokomotif gibi önderliğinde defanstan hücuma bir anda kaldıran bi taktikti tabi bazıı kodlarda olur takımlar arasında taktikten taktiğe geçiren kodlar tren taktiğinin koduysa şapkamı verindi her şey konuşuldu anlaşıldı maç başladı çilekler hiçte fena gitmiyordu 2 tarafta okadar kısır oynuyorduki 1saat sonunda maç 0-0 dı son dakkalara gelinirken jerry yanlış birşey yaptı dayanamadı ve şapkamı verin diye bağırdı ama tren taktiğinin daha kontraya dayalı bir taktikti ve maçta iki tarafda risk almadan ortada oynuyordu bu yanlış kararla çilekler 1-0 maçı kaybetti jerry kahraman olmak istiyordu ama trenini çileklerin tarlasına soktu
Senaryo geniş zaman ile yazılır.
@@aklidenge2407 😁😁😁
Merhaba benim hiç hayal gücüm fln pek yok kitap okursam güçlenirmi yani senaryoyu yazarmıyım
Bir dizi genrl hikayesi yazmak istiyorum bana bu konuda yardımcı olur musunuz?
hocam merhaba ben biraz geç fark ettim sizin videolarınızı ama genede yazdığım hikayeyi mail adresinize göndericem umarım görürsünüz
Suan yazsam olur mu? Geç kalmadım değil mi
16:37 👍🏻👍🏻
Bizde yazalım Bir tane. Serbest çağrışım;)
+Unutulan Şapka+
İş aramaktan usanmis Salih uyumaya çalışır. Evdeki herşeyi sessize alır.
Uykusunun en güzel anında bir ses duyar.
Dışarıdan gelmektedir ses.
( Çilekci 3 kilosu 30 lira kampanya)
Tamda evinin önünde 10 dakika sonra uykusuzlukla pencereye çıkar Salih ve manavciya kızar.
Dikkatlice baktığında liseden Avni olduğunu öğrenir.
Yanına gider sohbet ederler çay ocağında.
Ayrılırlar aradan Bir süre sonra Şapkasını unuttuğunu öğrenir peşine gider lakin gitmiştir.
. Şapkasıyla kalakalmistir.
Şapka eski lakin temizlenirse giyilecek kumaşı kaliteli Bir üründür.
İçinde Bir not bulur.
Notta Kayıp olan abisinin yerini ve şapkanın onun olduğ yazılıdir.
Heyecanla önüne çıkan İlk biletle Hızlı Tren ne gezer normal trene biner ve Kars macerası başlar.
Aklında bulanık düşunceler vardır.
Avni nereden biliyor bunca şeyi ve bunlar tesadüf mü acaba.
Binlerce soru ile cebellesirken uyuyakalır.
Uyandığında Karsa gelmiştir Tren.
İner ve buz gibi bir soğuk çarpar suratına.
Abisine kızar ulan kayboluyorsun yıllardır daha sıcak bir yerde yasasaydin ya..
Tren garında sabahı bekler.
Güneş açtığında ömrünün en uzun günü başlayacaktır.....
O gün istemese de başlar. Adres eski harap Bir evi gösterir.
Zili basar çalışmaz.kapiyi 4 kez yumruklar
Gelmeyin defolun gidin evimden sesleri gelir Artık söyleyecek birşeyim kalmadı bırakıp öleyim bu harap evde der.
Abisinin bu sözlerine anlam veremez. Öylece kalakalır..
( Devamı gelecek,:)
Benim ilgimi çekti devamını okumayı isterim.
iki kere denedim ikisindede gelişme kısmında ilerlerken en az 4 5 kol farklı yolda ilerleme fikri geliyor ve karar veremiyorum birde ikili diyaloglarda çok zayıfım
Merhaba hala senaryo yazıyormısunuz
@@furkanzeyrek4551 kararsız kalıyorum yarım kalıyor. arada
Ardı arkası kesilmeyen,bir yük treni gibi uzayan depresif günlerin ardından güneşli bi güne uyanmak iyi gelmişti. Dünyanın en mutlu insanı olmasa da bu zinciri kırmak için iyi bir gündü. Hayatında yapması gereken değişikliklerin farkındaydı fakat bunları yapmak için enerji bulamadığını düşünüyordu. Ne yazık ki bu sadece bir bahaneydi. Tembelliği giderek ağır basıyordu. Yağmurlu havada şapkasının kendisini ıslanmaktan koruyacağını umut eden bir insan kadar boştu çabaları. Yine de iş bulmak için bir kez daha çıktı evden dışarı. Her zaman olduğu gibi aylaklık edip para ve zaman israfı dışında bir işe yaramayacağını düşünüyodu. Paltosuna elini uzattı. Ardından güzel havayı bir kez daha farketti ve dağ gibi yığılmış kıyafetlerinin arasından ince bir hırka bulup üzerine geçirdi. Dalgın bir şekilde belirlediği ilanların adreslerini aramaya başladı. O esnada bir ofisin camında asılı olan ilan dikkatini çekti. "Bilgisayar teknisyeni eleman aranıyor". Bu günün daha da güzelleşeceği aklının ucundan bile geçmiyordu ama yanılmıştı. Ofise doğru ilerledi ve kapıdan içeri girdiğinde kendisini bir kadın karşılamıştı. Evet bu oydu. Çilek kokan parfümü ve yine çilek renginde dudakları,güneş ışığıyla parlayan saçları... Evet yanılıyordu. Çünkü o gün, yeni hayatının ilk günüydü.
Bu senaryo değil. Hikaye.
Kafamda bir senaryo var ama giriş yapamıyorum. Girişi yapabilsem hikaye akıp gidecek. Bir öneriniz var mı?
Teşekkürler
Hocam ben şu an senaryo yazıyorum.Ama kağıda yazıyorum.Senaryomu bir yapımcıya nasıl ulaştırabilirim? E maille falan mı göndermem gerekiyor? Kağıt ile ulaştıramaz mıyım?
Çizgi filmi senaryosu için öneriniz nedir mesela japon animeleri gibi
Simdiki zamanin dizi senaristlerini basarili bulmuyorum hep ayni hikaye sanki gercek hayatta hergun Holding sahipleriyle yanyanaymis gibi her dizide ucuk zengin var cok dandiklesti diziler hep ayni
Katılıyorum 👍
Aslında yetenekliler sadece talebe göre arz... Halk düşük seviyeli şeyleri talep ediyor..
Senoristlik için bi bölüm var mı?
Gittigimiz lise önemli mi?
Benim de aklıma kısa filmlik konular geliyordu bu seri iyi olacak senaryo yazmayı öğrenmeliyim
Adamın biri köyünde tarlasına çilek ekmişti. toplama zamanı geldiğinde hava çok sıcaktı kafasına şapkasını taktı.çileklerin hepsini topladı.Adamın bulunduğu köyde bir tren istasyonu vardı.Topladığı çilekleri alarak o tren istasyonuna gitti. Trene bindi ve çilekleri şehre satmaya gitti.
MADAM PAMUK 23 mayıs 2021 22:10
nasıl geçti yolculuk? diye seslendi oğlan
cevapladı yanagında gamzesi olan kız
o yorgun vede yılların emektarı olan kara tren rayların üzerinde yol almak için hazırlanıyordu aklımda istasyonun arkasında kalan çilek ağaçları vardı buram buram kokusu halen burnumda birde benimle birlikte geç kalmış bir amca vardı hızlıca adımlar atarak trenın tutmaçlarında tutunmak için elinde ki şapkasını yere düşürmüştü tebessümleştik birlikte dikkatimi çekmişti yıpranmış bakışları aynı kara tren gibi
Ee peki sonra ne oldu diye seslenir oğlan
Tekrar cevapladı yanagında gamzesi olan kız
biliyormusun bu yolculukta sevdiğim tek şey minik minik ve pembe bakan çilekler oldu.... YAZAN: MADAM PAMUK
Yeni bir umut buldum
Hocam belgesel için senaryo şart mı?
👌
sag ol abi odevi hala yapıp atabiliyo myuz
Devamı ne zaman gelecek ?
Video için teşekkürler seneryo yazarsak kaç a satarız
Selam Abicim ben bir film yazmak istiyorum. Ama șimdilik hikayeden bașga, el ile tutulur bir senaryo yazamiyorum. Çunki okulunu okumadim ve nasil yapildigini bilmiyorum
Hocam Merhaba ben 12 yaşımdan beri yazıyorum ve hep değiştiriyorum hocam ben ilk başta taslak oluşturarak yazıyorum sonra tamamlamaya çalışıyorum hocam sizce doğru mu yapıyorum
Devamı gelmedi üzgünüz
Size nasıl ulaşabilirim
Düşündüğüm bir senaryo var ama nasıl yazacağımı bilmiyorum
Adem değil havva ısırmıştır. Ve ademin ağzına sürmüştür. :D
benim ilgi alanım deneysel ve sürreal film. peki bir deneysel veya sürreal film için nasıl bir senaryo gerekir?
Peki sadece elinizde kurgu varsa, diyalogları yazmak gerekli mi
sinema da lobicilik bittiği vakit ve gerçekten değer bulacak senaryoları çöpe atmadığınız zaman kıtlık olmaz emin olun, genç yeteneklere biraz fırsat verin ve siyasetçiler gibi oturduğunuz yere yapışmayın
hocam bir senaryo sinopsisim var size okutmak isterdim uygun mudur?
Boyutların yada alemlerin birleşmesi ve insanlığın bitişi iyi ve kötünün belli olmadığı bir dünyada yaşam savaşı ve ardından insanlık yeniden doğarmı yoksa bütün yaratılanların bitişimi yada yeniden bir Adem'in doğuşunu yada başka alemlerle birleşen insanların i insan olarak kabul edildiği bir dünyamı.
Gerçek bşr senariyom var yani yaşadiğim ilginç hayatim daha doğrosu amma nasil yazacam hiç bilmiyorum
abi selam videolarına yeni denk geldim yazacağım hikayeyi hala aynı maile atsam bana fikrini geri dönüş yapabilir misin
Videoyu daha yeni izliyorum ama 7 ay geçmiş acaba senaryoyu yollasam bakarmı 😅
Mərhaba senaryo nasil yazilir deyərdiz zəhmət olmasa
Bende senaryolar yazmak istiyorum
Yeni başladigim 24 sayfalık bir proje var göndersem bakarmısın abi
Peki hala gecerlimi
Senaryo yazimi
8.10 değil mi değil mi
Hocam merhabalar. Videoyu çekmenizin üzerinden 2 sene geçmiş ama ben yine de sizin verdiğiniz mail adresinden size yazacağım öyküyü okuyabilir misiniz? Eğer okursanız çok mutlu olurum geçekten güzel bir öykü yazmayı hedefliyorum sağlam bişey yazacağım o yüzden okumazsanız büyük şeyler kaçırabilirsiniz 😂
Yazıyomsn hala.
Nasıl senaryo yazılmaz adlı video.
Kactane senaryo eyogitimi programina katildim birsuru paralar talep etiler tama dedim. Sonuc bir cogunu yarida borakip ciktim cunku tamda sizin dediginiz gibi ozen gosterip okuyup elestiri almam gerekirken , bu gibi okularda sizin ne yazdiginizi kontrol bile etmiyorlar sadce kendi soylediklerine odaklaniyorlar
Buyuzden eyer zamaniniz varsa benimde bireysel yazdigim cektigim kisa filmlerim var bakip yorum yaparsaniz cok mutlu olurum kanalimin adi #EV KAFASİ simdiden tskederim
...Çilek Reçeli...
Horoz sesiyle yeni güne merhaba deriz.
Mehmet gözlerini ovarak horoz sesiyle güne başlamıştır.(saat 6.15)
Annesi Zeynep hanım ahırda inekleri sağmış elinde 1 kova süt ve 4 tane yumurtayla eve girer.
Hasan amca inekleri ağırın önündeki acık alana çıkartır.
Anne Zeynep . Günaydın oğluşum.
Mehmet. Günaydın annem
Anne. Oğluma güzel Bi yumartalı menemen yapayım sever.
Mehmet. Eline sağlık annem
Mehmet yüzünü yıkar ve sofraya oturur.
Hasan. Oglum bu gün tarlaya gidelim mahsüle bakalım.
Mehmet. Tamm babam
Hasan amca traktörü çalıştırır.
Hadi bismillah..
Yolda köylüleri görürler selamlaşırlar.
Tarlaya gelirler.
Mehmet traktörden iner biraz adımlar tarlanın içerisine doğru.
Hasan amca traktörü istop eder ve mehmetin yanına gelir.
Çilekler kocaman kocaman ve kıpkırmızıdır. Mehmet koparır 1 tane
Mehmet. Baba çok güzel olgunlaşmış maşallah
Hasan. Böyle olması için çok ugraştık. İnşallah satıp para kazanacağız oğlum.
Mehmet avucuna doldurmuş Çilekler hapur hupur mideye götürür.
Hasan. Oğlum traktör den poşet getir de biraz evede toplayalım.
Mehmet bir tane poşet bulur ve en büyüklerini toplayama başlar.
Yan tarladaki Mahmut selam verir.
Mahmut. Selamın aleyküm Hasan
Hasan. Aleykümselam
Mahmut. Bereketli olsun bizimkini kuşlar bitirdi mahsul alamadık.
Hasan. Bak korkuluk var Her tarafta
Sende dikmeliydin
Mahmut. Uğraşamadık bu yıl be Hasan rüzgarda yıkıldı hep. Vardı
Mehmet sen nasılsn kara çoçuk.
Mehmet. İyiym Mahmut amca okul ara verdi Bi kaç gündür burdayım yarın inşallah döneceğim Afyon a.
Mahmut. İyi bakalım iyi yolculuklar kara çoçuk. Kolay gelsin Hasan der uzaklaşır
Mehmet ve Hasan eve gelirler Mehmet. Anne mahsülümüze bak
Evede topladık biraz.
Zeynep. Ohoho mis gibi
Dur ben sana bunları reçel yapayım yanında götürürsün oğlum.
Mehmet. Olur vallaha annem. (Tebessüm EDER MEHMET)
Zeynep hanım çilekleri yıkar ve recel yapmaya koyulur.
Çünkü ertesi gün Mehmet Afyon a okula a dönecektir.
Akşam olur ve Mehmt eşyalarını toplamaya başlar.
Zeynep hanım elinde kavanoza içeri girer oğlum bunuda cantana koy sabah kahvaltıda yersiniz arkadaşlarınla.
Mehmet. Teşekkür ederim annem der ve sımsıkı sarılır.
Ve sabah olmuştur Adana dan sabah treni vardır Mehmet in Afyon a.
Kahvaltısını yine o güzel köy ürünleriyle yapar Mehmet.
Babası hasan amca kahvaltıdan sonra hazırlanır oda Mehmetim tren garına bırakacaktır.
Hasan amca Zeynep hanıma seslenir.
Hasan. Hanım benim yeni aldığım şapka nerede.
Zeynep. Dur geyorum bey
Ve son veda annesine son kez sımsıkı sarılır Mehmet. Öper çokça
Hasan. Hadi oğlum anca yetirişirz.
Mehmet. Geldim baba.
Annem Allaha emanet ol.
Zeynep. Alasmarladık olum
El sallanır ve Mehmet arabaya biner.
Babasıyla tren garına girerken biraz buruktur
(1. Sınıf ziraat okuyordur Mehmet.)
Gara girerler ve tren sesini duyarız.
Hasan. oğlum al bu parayı koy cebine.
Mehmet. Babam der elini öper sarılır babasına ve arabadan cantası ı alır iner.
Trenin kalmasına 20 dkk vardır.
Mehmet. Babam ben geceyi. yavaş yavaş trene
Hasan. Oğlum dikkat et Allaha emanet ol.
Mehmet trene doğru gecer ve cebinden biletini çıkartır.
Hangi vagonda olduğunu ögrenir.
Ve vagonu na doğru ilerlerken karşıdan koşarak gelen birisi Mehmet e çarpar ve elindeki çantası düşer.
Kırılma sesi gelir.
Zeynep hanım yaptıgı çilek recelinn kavanozu kırılmıştır.
Mehmet cantası ı acar ve görür.
yüzü düşer sinirlenir.
Önüne baksana kardeşim.
Kişi. Kusura bakma der geciştirr.
Mehmet öylece cantası ı kapatır ve trene biner.
Tren kalmak üzeredir.
Koltuk numarası 18 dir.
Mehmet yerini bulur ve üzgün bir şekilde oturr.
Can kenarına doğdu biraz kayar ve tren hareket eder.
Yol uzun.
Çilek reçeli kavanozu kırılmış.
Ve ilk defa trenle yolculuk edecektir Mehmet.
Tren hareket eder ve bir son kez camdan dışarıya bakar Mehmet...
Ben hikaye nasıl yazılır onu henüz öğrenemedim ama aklımda bişi oluştu sizin verdiğiniz kelimeleriniz üzerine. Okuyup fikrinizi söylerseniz çok sevinirim. Fırat 35 yaşlarında yağız yakışıklı bir askerdir ,görev yaptığı şehrin tren istasyonu nda bank da oturmuş sabırsız heyecanlı bir şekilde kendisine ziyareti ne gelecek olan nişanlısını beklemektedir, tren gözükür uzaktan Fırat yerinden kalkıp beklemeye devam eder tren yaklaşır kapılar açılır Fırat'ın nişanlısı trenden iner . Fırat çok sevinçli ve heyecanlı dır başında ki şapkasını kafasından çıkarıp ölem dolu gözlerle nişanlısına bakar ikisi birbirine hasterle sarılır Fırat kokusunu içine cekip gözlerine derin bakıp gülümsyerek . Fırat"yine çilek kokusundan vazgeçememişsin " der nişanlısı " sen seviyorsun diye" karşılık verir.
gönülden videolar güzel işte devam et devam ben beğendim
@@rumeysaalgul7340 gerçekten mi. Çok sevindim umarım hocamız da begenir 🙏
gönülden videolar umarım ben de senaryo yazıp oynamak istiyorum üzerinde çalışıyorum
@@rumeysaalgul7340 anlıyorsun öyleyse senaryo yazmaktan ?
gönülden videolar anlıyorum değilde baya bir araştırdım bir kanal var detaylı şekilde bahsediyo senaryodan kanal adı=yazabilirsin
Sen önce o kol killarini aldır..
zaman duran hahaha saçına say,saygılar sevgiler hocam 😅
@@resulmevlutsahin7360 saçlarım çok gür benim ama hocam... İnan hiç ihtiyacım yok:))
Bu kadar 18 dk nin hakkını vermeyen boş bir video beklemiyordum. Hikaye şu şekilde yazılır diye 5 dk bile anlatmayıp 18 dk vakit kaybı hiç birşey yok hikaye yazma adına. Ortada öğretilen birşey yok ve ödev veriyor birde üstüne. Ödev olarak kısa hikaye istiyor, yarın bir gün yazdığınız bir senaryo da ödev gönderenler benden ilham almış bu tarz birşey gönderdim demesin sonra. Kitap önerisi faydalı sadece onun dışında boş bir video.
Sevgili Doğan, hikaye yazmayı öğrenmek için hikaye yazman gerekiyor. Bu yüzden etkileşimli bir program hazırlamak istedim. Araya giren yoğun uzun metraj çalışma dönemim yüzünden ara vermek durumunda kaldım fakat 2. ve 3. videoları izlersen gelen tüm hikayeleri okuyup, herkesle paylaşıp üzerine yorum yaptığımı görebilirsin. Yani kimseden bir şey çalma gibi bir ihtimalim yok çünkü tüm hikayeler herkese açık şekilde paylaşılıyor. Senaryo yazmayı oturduğun yerden sadece bir şeyler dinleyerek öğrenebileceğini sanıyorsan yanıldığını düşünüyorum.
@@AyberkOlgay Hikaye yazıp denemeler yapmak gelişim açısından tabi ki önemli, diğer bölümleri izlemedim çünkü senaryo dersi verenin videosu en kısa sürede bile en etkili ve dolu olmalı. Başkasının bir konuyu 10 dk de anlattığını, iyi hikaye yazan, senaryo dersi verebilen 2 dk de anlatabilmeli. Yani videoda boş yapmamalı. Örnek olarak bu video başliginda " Senaryo Dersleri 1 Hikayeye Giriş " yazıyorsa, hikayeye giriş bölümü için 18 dk boyunca ders niteliğinde birşeyler verilmeli. Bu video sadece, kitap önerisi dışında tanışma videosu olmuş. Başlığa tanışma videosu gibi bir yazı ekleseydiniz, 18 dk boşa beklenti içine girmezdim ve elestirmezdim.
Çok bos konustun ve çok kafa ütüledin senaryo õreticem dedin hic birbok öretmedin
Oh my God, look at the left pocket of your direction t-shirt pocket, below you will see Jesus face
Shit that's right
Jesus christ its a miracle
Benim senaryom var ben gay değilim diye bir film çok acıklı ve eğlenceli😔🤣😉