Kemal Can haklı, pürüz aşıldı veya aşılıyor. Aslında pürüz falan da yok. Taraflar görüşüyor, pazarlık ediyor, hesap görüyor ve elbette, zamanlamaya ve bağlama ilişkin taktiksel hamleler yapıyor. Birirleri bu süreçleri hep çatışma, kopuş, pürüz, kavga vs. olarak yansıtmaya çalışıyor; temennilerini gerçek gibi sunuyor. Bu uzun hikaye. Daha önemlisi şu: Daha açılım sürecinin başında (Suriye gündemde yokken), "Dem için en önemli pazarlık konusu Suriye'deki kazanımlarıdır" dediğimde Ruşen beyler duymazdan geldi. Şimdi "o konularda pürüzler var" vs. demekteler . Yani 6 aydır anlatılanı bugün artık örtülü şekilde de olsa kabul ettiler. Tabi Ruşen bey'e sorsanız "ben o zaman da değinmiştim.." vs diyecek, artık öğrendik. Her şeye biraz değin, dişe dokunur bir şey söyleme- futbol tabiriyle hep yana geriye oyna. İşte Ruşen beyler gazeteciliği. Bu tip gazeteceliğin bir önemli alemet-i farikası da, Dem ve kürt hareketini siyasi, ideolojik ve ahlaki düzlemde asla eleştirmemek. Benzer şekilde, chp ile ilgili her konuda, chp yönetimini en az zora sokacak, chp taraftarlarının duymak istediği veya duymaktan en az rahatsız olduğu yorumu, gerçek diye yutturmaya çalışmak. Baktın olmadı, "Neyse Kemal..." diyerek hariçten gazel okuyanların ağzını kapatmak. Bahçeli, "öcalan gelsin konuşsun" çağrısı yaptığında aklınıza bile gelmiyordu. Kürtler acaba ne isteyecek diye birbirinize sorup, şaşkın şaşkın bakıyordunuz; sanki bilmezmiş gibi. 6 ay önce yazdığımı şimdi başka türlü yazayım: Mevcut iktidarın Suriye'deki kürt oluşumuyla ilgili tavrının temel belirleyicisi, içerde iktidarın devamına yönelik projelere Dem'in dolaylı veya doğrudan katkısı olacaktır. Gerisi boş laftır. Buradan, imralı görüşmesinin "tutanaklarını" (daha önce normalleşme görüşmesinde yaptığım gibi) size ve izleyicilerinize önceden bildiriyorum, Ruşen bey. Kıymetimi bilin, hep "özel haber" veriyorum size. İmralı'dan Dem partililere gelecek mesaj özetle şudur: - "İç çekişmelere takılıp, önümüzdeki tarihi fırsatı ıskalamayalım; Suriye'de barışa katkı verelim. "Kemalist devlet"in iç hesaplaşmalarında taraf olmak yerine, bu tarihi dönemeçte bölge halklarının özgürlük ve barış taleplerine öncülük edelim." ==> Yani, seçim ve anayasa konularında iktidara zorluk çıkarmayın ki, Suriye'deki 15 yıllık savaşımızı somut kazanımlara dönüştürmek noktasında akp'nin itirazlarını bertaraf edebilelim. Trump döneminde Türkiye daha da belirleyici hale gelecek. Aklınızı başınıza alın. Emin olun, Ruşen beylerin önümüzdeki dönemde tüm haber ve yorumları, kürt siyasi hareketinin bu işbirlikçi tutumunu fark etmemek ve fark ettirmemek amacıyla uyumlu olacaktır. Bu noktada farklı tarzlar mecvut. Ruşen beylerin taktiği, her şeyi ortaya karışık söyleyip, kaynatmak. Sorarsan, "ben demiştim" demek için.
Kemal Can haklı, pürüz aşıldı veya aşılıyor. Aslında pürüz falan da yok. Taraflar görüşüyor, pazarlık ediyor, hesap görüyor ve elbette, zamanlamaya ve bağlama ilişkin taktiksel hamleler yapıyor. Birirleri bu süreçleri hep çatışma, kopuş, pürüz, kavga vs. olarak yansıtmaya çalışıyor; temennilerini gerçek gibi sunuyor. Bu uzun hikaye.
Daha önemlisi şu:
Daha açılım sürecinin başında (Suriye gündemde yokken), "Dem için en önemli pazarlık konusu Suriye'deki kazanımlarıdır" dediğimde Ruşen beyler duymazdan geldi. Şimdi "o konularda pürüzler var" vs. demekteler . Yani 6 aydır anlatılanı bugün artık örtülü şekilde de olsa kabul ettiler. Tabi Ruşen bey'e sorsanız "ben o zaman da değinmiştim.." vs diyecek, artık öğrendik. Her şeye biraz değin, dişe dokunur bir şey söyleme- futbol tabiriyle hep yana geriye oyna. İşte Ruşen beyler gazeteciliği. Bu tip gazeteceliğin bir önemli alemet-i farikası da, Dem ve kürt hareketini siyasi, ideolojik ve ahlaki düzlemde asla eleştirmemek. Benzer şekilde, chp ile ilgili her konuda, chp yönetimini en az zora sokacak, chp taraftarlarının duymak istediği veya duymaktan en az rahatsız olduğu yorumu, gerçek diye yutturmaya çalışmak. Baktın olmadı, "Neyse Kemal..." diyerek hariçten gazel okuyanların ağzını kapatmak.
Bahçeli, "öcalan gelsin konuşsun" çağrısı yaptığında aklınıza bile gelmiyordu. Kürtler acaba ne isteyecek diye birbirinize sorup, şaşkın şaşkın bakıyordunuz; sanki bilmezmiş gibi.
6 ay önce yazdığımı şimdi başka türlü yazayım: Mevcut iktidarın Suriye'deki kürt oluşumuyla ilgili tavrının temel belirleyicisi, içerde iktidarın devamına yönelik projelere Dem'in dolaylı veya doğrudan katkısı olacaktır. Gerisi boş laftır.
Buradan, imralı görüşmesinin "tutanaklarını" (daha önce normalleşme görüşmesinde yaptığım gibi) size ve izleyicilerinize önceden bildiriyorum, Ruşen bey. Kıymetimi bilin, hep "özel haber" veriyorum size.
İmralı'dan Dem partililere gelecek mesaj özetle şudur:
- "İç çekişmelere takılıp, önümüzdeki tarihi fırsatı ıskalamayalım; Suriye'de barışa katkı verelim. "Kemalist devlet"in iç hesaplaşmalarında taraf olmak yerine, bu tarihi dönemeçte bölge halklarının özgürlük ve barış taleplerine öncülük edelim."
==> Yani, seçim ve anayasa konularında iktidara zorluk çıkarmayın ki, Suriye'deki 15 yıllık savaşımızı somut kazanımlara dönüştürmek noktasında akp'nin itirazlarını bertaraf edebilelim. Trump döneminde Türkiye daha da belirleyici hale gelecek. Aklınızı başınıza alın.
Emin olun, Ruşen beylerin önümüzdeki dönemde tüm haber ve yorumları, kürt siyasi hareketinin bu işbirlikçi tutumunu fark etmemek ve fark ettirmemek amacıyla uyumlu olacaktır. Bu noktada farklı tarzlar mecvut. Ruşen beylerin taktiği, her şeyi ortaya karışık söyleyip, kaynatmak. Sorarsan, "ben demiştim" demek için.
Kemal Can, otuz yaş görüntünüz size çok yakışmış.
Hepinize iyi yıllar…
Teşekkürler iyi seneler
Esad’I ben devirdim böbürlenmesi ileride Rus uçağını ben düşürdüm, ben değil o düşürdü ye benzemez.
Size de iyi yıllar
Bu kadar saçma sapan yorumu bir arada görmemiştim bu ikiliden.
Kemal Can çok gereksiz biri. Zaman kaybı