Öncelikle yine mükemmel bir konu ve şahane tespitlerle dolu bu program için sizlere teşekkür ediyorum. Lağım çukurunu andıran futbol medyasından, 15-20 dakika da olsa kurtuluyoruz sizin sayenizde. Şöyle düşünüyorum bu konuda: Sergen'in Sergen olmasını sağlayan motivasyonlardan birisi de tembelliğiydi belki de. At yarışı, gece hayatı, kumar vs. alışkanlıkları olmadan mutlu olamayacaktı ve hiç performans veremeyecekti! Biraz olsun onun yeteneklerini izleyebildiysek, bu onun istediği gibi yaşadığı ve mutlu hissettiği içindi diye düşünüyorum. Sergen'in (veya benzer karakterde bir futbolcunun) çok çalıştığında çok daha başarılı olduğunu/olacağını ispat edemeyiz. Kendisi de söylüyor, en rahat GS'de oynuyordum diye. Çünkü baskı yoktu kulüp içinde ve gece hayatı/özel hayatı problem olmuyordu. Ve GS'de gerçekten iyi performans vermişti. Mesela Hagi tam tersi bir örnektir. O eşsiz yeteneğine rağmen antrenmandan sonra da çalışmaya devam ederdi. O da çok çalışmaktan beslenip motive oluyordu. Aşırı konsantrasyonu da bazen kontrol edilemez asabiyete dönüşüyordu. O noktada da "keşke Hagi biraz sakin olabilseydi" diye eleştiriyoruz mesela. Halbuki o eleştirdiğimiz hırçınlığı, Hagi'nin en büyük motivasyon kaynağıydı ve yeteneklerini gösterebilme cesareti veren itici gücüydü. Tüm söylediklerinize katılmanın beraberinde farklı bir bakış açısı getirmeye çalıştım. Keyifli sohbetlerinizin devamını bekler, başarılar dilerim.
Bizim programda çok odaklanmadan es geçtiğimiz bir noktaya değinmişsiniz ve bence bu çok kıymetli! Ne mutlu sizin gibi değerli takipçilere ulaşabiliyoruz, var olunuz🙏🏽
Öncelikle yine mükemmel bir konu ve şahane tespitlerle dolu bu program için sizlere teşekkür ediyorum. Lağım çukurunu andıran futbol medyasından, 15-20 dakika da olsa kurtuluyoruz sizin sayenizde.
Şöyle düşünüyorum bu konuda: Sergen'in Sergen olmasını sağlayan motivasyonlardan birisi de tembelliğiydi belki de. At yarışı, gece hayatı, kumar vs. alışkanlıkları olmadan mutlu olamayacaktı ve hiç performans veremeyecekti! Biraz olsun onun yeteneklerini izleyebildiysek, bu onun istediği gibi yaşadığı ve mutlu hissettiği içindi diye düşünüyorum. Sergen'in (veya benzer karakterde bir futbolcunun) çok çalıştığında çok daha başarılı olduğunu/olacağını ispat edemeyiz. Kendisi de söylüyor, en rahat GS'de oynuyordum diye. Çünkü baskı yoktu kulüp içinde ve gece hayatı/özel hayatı problem olmuyordu. Ve GS'de gerçekten iyi performans vermişti.
Mesela Hagi tam tersi bir örnektir. O eşsiz yeteneğine rağmen antrenmandan sonra da çalışmaya devam ederdi. O da çok çalışmaktan beslenip motive oluyordu. Aşırı konsantrasyonu da bazen kontrol edilemez asabiyete dönüşüyordu. O noktada da "keşke Hagi biraz sakin olabilseydi" diye eleştiriyoruz mesela. Halbuki o eleştirdiğimiz hırçınlığı, Hagi'nin en büyük motivasyon kaynağıydı ve yeteneklerini gösterebilme cesareti veren itici gücüydü.
Tüm söylediklerinize katılmanın beraberinde farklı bir bakış açısı getirmeye çalıştım.
Keyifli sohbetlerinizin devamını bekler, başarılar dilerim.
Bizim programda çok odaklanmadan es geçtiğimiz bir noktaya değinmişsiniz ve bence bu çok kıymetli! Ne mutlu sizin gibi değerli takipçilere ulaşabiliyoruz, var olunuz🙏🏽
Efsane bi 7 Ölümcül Günah finali olmuş emeğinize sağlık 🫶🏻 Aynalar’ın devam edecek olması müthiş haber heyecanla bekliyoruz 🍀🤩
Desteğinizi her daim hissediyoruz, eksik olmayın Dilara Hanım🍀😌
01:03 Basil diğer karakterin adı, Lord Henry bahsettiğim karakter :)
Seni halkımızın vicdanına bırakıyorum Utku Turhan...