Yine bir pot Serdar bey. Tiyatro eseri Polonyalı değil, Çekoslavakyalı Karel Capek'e aittir. Çekçe 'Robota' yani köle işçi anlamında ilk defa robot kelimesi kullanılmıştır.
Üniversite sayımız 7500+ dahi olsa, işsizlik veya mevcut işlerdeki verimlilikte bir şey değişmeyecek. Ara elemana yönelik mesleki eğitim çok daha kritik. Türkiye'deki üniversite ve üniversite mezunlarının yüzde sekseni çöp maalesef.
İnsanoğlu gelişmiş bir tür robot olabilir mi? Günümüzde robotların uyumama, hastalanmama, acıkmama vb. birçok özelliği insana göre avantajlı durumda. Parçalarında sorun olması durumunda, insandaki organ nakline nazaran çok daha kolay şekilde parça değişimi yapılabiliyor. Sınırları belli eylemleri kusursuz şekilde yerine getiriyor. Ama tam verimlilik alma adına (optimizasyon), örneğin değişen iklim koşullarına göre yapacağı eylemlerdeki önceliklerini gözden geçirip, tekrar düzenlemesini istersek (ki buna "yapay zeka" diyelim), işler rayından çıkıyor. Çünkü işbu sistemi analiz edip, öngörülebilir hataların ayıklanması, en başta her 10 hatadan 9'unu gerçekleştiren insanoğlunun sistemden elimine edilmesini gerektiriyor: Başka bir deyişle, insanın olmadığı bir dünya, daha dengeli ve optimizasyon için insanlık yok edilebilir yahut sadeleştirilebilinir. Tam da bu noktada "yapay zeka"ya bazı duygular tanımlansın ve bunlar bir elektro-kimyasal makine diyebileceğimiz insandaki gibi hormonlarla desteklensin. Bu yolla örneğin, bir robot yapacağı eylemi gerçekleştirmeden, empati yoluyla, sonuçlarını öngörebilsin ve bazı aşırılıklardan kaçınsın. İnsanların duyguları bu şekilde oluşturulmuş olabilir mi? Dahası, bir makine parça değişimiyle ölümsüz olabilir. Ama bu ölümsüzlük, değişen ortam şartlarına karşı onun evrimini sağlamaz. Dolayısıyla, çevresiyle uyum içinde olan, inorganik değil, organik maddelerle yapılması, zamanla evrim geçirerek onu hayatta tutar. Canlılık, yani kendini kopyalabilme özelliği, inorganik ya da sentetik bir robota kıyasla ölümsüz olmasa da iç döngüsel sonsuzluğu taşır, hem de en iyi adapte olabileceği şekilde. Üstelik, bilgi birikim yükü yani belleği, makineyi duyuglarından bağımsız kılacak kadar çoğalmadan, insandaki gibi her jenarasyonda tazelenecek şekilde, tarihini unutup, birlikte yaşamaya devam eden eski topluluklar halinde... İnsan elektro-kimyasal bir makinadır. Gelecekte yapacağımız insansı organik robotların Annunakileri biz olacağız.
Yine bir pot Serdar bey. Tiyatro eseri Polonyalı değil, Çekoslavakyalı Karel Capek'e aittir. Çekçe 'Robota' yani köle işçi anlamında ilk defa robot kelimesi kullanılmıştır.
afferriiinn
Üniversite sayımız 7500+ dahi olsa, işsizlik veya mevcut işlerdeki verimlilikte bir şey değişmeyecek. Ara elemana yönelik mesleki eğitim çok daha kritik. Türkiye'deki üniversite ve üniversite mezunlarının yüzde sekseni çöp maalesef.
İnsanoğlu gelişmiş bir tür robot olabilir mi?
Günümüzde robotların uyumama, hastalanmama, acıkmama vb. birçok özelliği insana göre avantajlı durumda. Parçalarında sorun olması durumunda, insandaki organ nakline nazaran çok daha kolay şekilde parça değişimi yapılabiliyor. Sınırları belli eylemleri kusursuz şekilde yerine getiriyor. Ama tam verimlilik alma adına (optimizasyon), örneğin değişen iklim koşullarına göre yapacağı eylemlerdeki önceliklerini gözden geçirip, tekrar düzenlemesini istersek (ki buna "yapay zeka" diyelim), işler rayından çıkıyor. Çünkü işbu sistemi analiz edip, öngörülebilir hataların ayıklanması, en başta her 10 hatadan 9'unu gerçekleştiren insanoğlunun sistemden elimine edilmesini gerektiriyor: Başka bir deyişle, insanın olmadığı bir dünya, daha dengeli ve optimizasyon için insanlık yok edilebilir yahut sadeleştirilebilinir.
Tam da bu noktada "yapay zeka"ya bazı duygular tanımlansın ve bunlar bir elektro-kimyasal makine diyebileceğimiz insandaki gibi hormonlarla desteklensin. Bu yolla örneğin, bir robot yapacağı eylemi gerçekleştirmeden, empati yoluyla, sonuçlarını öngörebilsin ve bazı aşırılıklardan kaçınsın. İnsanların duyguları bu şekilde oluşturulmuş olabilir mi?
Dahası, bir makine parça değişimiyle ölümsüz olabilir. Ama bu ölümsüzlük, değişen ortam şartlarına karşı onun evrimini sağlamaz. Dolayısıyla, çevresiyle uyum içinde olan, inorganik değil, organik maddelerle yapılması, zamanla evrim geçirerek onu hayatta tutar. Canlılık, yani kendini kopyalabilme özelliği, inorganik ya da sentetik bir robota kıyasla ölümsüz olmasa da iç döngüsel sonsuzluğu taşır, hem de en iyi adapte olabileceği şekilde. Üstelik, bilgi birikim yükü yani belleği, makineyi duyuglarından bağımsız kılacak kadar çoğalmadan, insandaki gibi her jenarasyonda tazelenecek şekilde, tarihini unutup, birlikte yaşamaya devam eden eski topluluklar halinde...
İnsan elektro-kimyasal bir makinadır. Gelecekte yapacağımız insansı organik robotların Annunakileri biz olacağız.
4:28 ve sonrası...Umarım yapabiliriz.
Ses düzeyi çokk düşük 5.1 de son ses anca yeterli düzeye geldi..