Düzenden bir şekilde nemalanan bir üç beş milyon halinden memnun. Ya gerisi! Yıllardır Ortadoğudan seçmen-savaşçı getiriliyor, insanlara tehditle oy kullandırılıyor,:bir polis dört defa oy kullandı 300 bin kişinin daha aynı şekilde olduğu görüldü. Atı alan Üsküdarı geçerken göz yuman bir muhalefet, onaylayan YSK, kutlayan istilacılar memnun. Peki biz ne yapıyoruz? Sadece seyrediyoruz!
Siyasi pilan hepsi bir yana SANATÇI müsfetteleri bunu ne zaman konuşacağız, ORHAN GENCEBAY, BÜLENT ERSOY, HAKAN URAL, HÜLYA KOÇYİĞİT vb bunları ne zaman konuşalım
Zülfü livanelinin bir romanında zehralı, yazar eroğlunun bir romanında da yaşlı akrabasının ölmesini ve mirası bekleyen bir başka genç hm geçiyordu... Yılmaz özdil ağabeyimizin "guguk kuşu" meselesinde bu iki roman aklıma geldi. Konuyu tam anlayamadım fakat belki de çözümde bu romanlarla da çalışılabilinir.
Hikaye: Çocukluğundan gider gelirdi... "Öteyana gidiyom, öteyandan geliyom" derlerdi büyükleri bahsederken... Büyüdü - en azından kendisi böyle söylüyordu, büyüdüğünü sanıyordu. Tekne yaptı oendisine. Hakkatten. Yaptı. Bir tekne yapıverdi. Adını "akrep" koydu. En güvenli, en huzurlu, en gülmeceli denizlere açılacaktı. Akrebi kıyıya indirdi, denize doğru açıldı. Biraz ötede balık bile buldu. Çok keyiflendi. Öteyanda arkadaşlarıyla buluştu. Artık meşhur olmuştu. Arkadaşları tebrik ediyorlardı. Bir sonraki yolculuğuna prenses yelkovan ile çıktı. Israr edince onu da götürdü. Kızın lakaplarından biriydi prenses yelkovan... Uçar gibi geçtiler öteyana... Öyle mutlu oldu ki prenses yelkovan. Onu orada bıraktı...... Kendisinin işleri vardı akrepli kaptanın. Meşhur başarılı bir kaptandı artık, kendi teknesinin... ("Emanet yerinde"Hikayesidir). 🙏💖
Binalarda borulardan bazen paslı su akıyor. İki saattir pas temizlemeye çalışıyorum su akıtarak. Temiz su olunca kullanabiliyorum. Elbette iski masum. Binalar meaitlere verilmeli. Saygılar 🙏
Yıllar önce, tekstil kursuna gidiyorum... haftanın altı günü çalışıyorum, kalan birbuçuk günde de kurstayım... iyi de öğretiyorlar... her hafta sonu yeneğimi yanımda taşıyorum, yemek param yok çünkü... farkında değilim, her hafta nohut ve versiyonlarını götürüyormuşum. Birgün yine çocuklar sordu "abla ne temek var buhün?" Cevabım "nohuttu. Gelirken miöibüste unutmuşum beslenme çantamı". Baktılar üzülüyorum... "abla, bulan ne sevinmiştir. Mis gini yemek buldu" dediler. İçim rahatladı. Elimde kocaman kurs çantası şemsiye atkılarım berem filan, beslenme çantası hızlıca inerken, minibüste kalmış. Üzülmedim sonra. Zaten minibüs kaptanlarıyla yanımda ne varsa paylaşırdım. Yıllarca, otuz yıl, karanlıktan katanlığa çalıştım, başıma bişey gelmedi. Minibüslerle gittim geldim işlerime hep. Allah razı olsun, başıma bişey gelmedi. Nohut yerken hep aklıma gelir. "Abla sizde de herşey nohutlu" 😊. "Nohutlu patayes, nohutlu kereviz, nohutlu yayla çorbası vs"... 😊 Çok yetenekli çocuklar vardı. Kızlar kendilerine manken gibi yakıştırıyorlardı. Kurs ise hakkatten güzel öğretti. Bana yakın kurslardan en iyisiydi. Ve hakkatten iyi bir kurstu. Bir nohutlu hatıra her seferinde güşümswtir beni 😊.
Yıllardır tanıdığım insanlar bile bi tuhaf oldu, dört yıldır... Normaldr, beni bilen esnaflarla aramda bir hukuk hatır vardır. Birşeylerden vardır, kimseye açıklamak zorunda değiliz. Görünür görünmez birbirimize destek oluruz. Artık geçerli olan "ticaret" anlayışı değidir benim alışverişlerim. Elbette ödeme yapıyorum ancak, özellikle son gençlerin bildiği ya da istediği gibi ticaret değil. Çoğuyla kardeş gibidir tanışıklığımız. Söylemesi ayıp fün bir hobi için malzeme aldım ve ısrarla "işinize en yaramayacaklardan seçelim. Ben zaten onları değiştireceğim" dedim. Son dört yılda halimi de biliyorlar biraz. Otuz yılı geçti yanışmamız... Baktım, yeni gençlerin sözü geçer olmuş. Birçok alışveriş yerimi iptal ettim son dört yılda. Bir iki bakarım belki yine... Olmadı orayı da iptal ederim. Kimse "gençlerin haline" üzülmesin. Kendileri gibi değil o gençler. Hayat hesaplamaları var ve üzülenlerin anlayabileceği hesaplar değil. Ben dünkü malzememi atmam. O gençlere de borçlu filan değilim. Türkan saylanı saygı ile anıyorum, bizim bildiğimiz değerler artık yok. Türkan saylan da hatıralarımda sadece. 🙏🙏🙏
Film için senaryolardan: Diyelim ki, anne babası ayrılmış boşanmış ve problemli büyümüş bir genç var. Ortaokuldan başlayarak, yrdi sekiz yıl annesini ölesiye dövüyor evde. Hergün... Anneanne torunu kızını öldürmesin diye evlerinde kalarak nöbet tutuyor. Hemen her gece yakın bir hastanenin acilinde sakinleştirici veriliyor. Peki o genç o hale gelene kadar neden nasıl hiçkimse doğru davranamıyor? Çünkü, annesinin iki kardeşi var. Biri diğerini istediğinde psikiyatrlarla hastaneye kapatıyor. Ne zaman isterse kapatabiliyor. Başka birilerinin hatası olduğunda yine sinirleniyor hıncını öteki kardeşi kapatarak alıyor. Yani, annesinin bir kardeşi de problemli. Fakat ortada öteki kardeş kullanılıyor. Öteki kardeşten gelecek para da olunca, problemli genç "kapatma gücü olanla" işbirliğine giriyor. Bahanesi "annemi sadece ben terbiye edebilirim, ben eğitebilirim. Benim dışımda kimse birşey yapamaz". Bu cümle çok eskiden tanıdık bir cümle, kapatılan kullanılan kardeşe... Kendi cümlesi.... "Yaşanmışlıklar" gibi kendi söylediği kelime cümlelerden... Bu cümleleri söylediği yerlerden çevrelerden kaçmak zorunda kalmış fakat yıllar sonra hayatını tehdit eder halde yakınında bulmuştur. Annesini hergün döven genç, gelecek para ile kapatma gücü olanın desteği ile de ortaya salınacaktır. Hem kapattığını hem başkalarını terbiye etmek üzere, ortaya salınacaktır. Çocukken, annesi babası ayrılırken, annesinin kapıdan çıkan evi terkeden babasına vurduğunu dövmeye çalıştığını görmüştür. Fakat tek problem o değil, anne de kapatma gücü olanla gençliğinde hergün kavgalıdır. Hergün camğencere iner. Komşular zor yetişir. Ortada herkesin hıncını aldığı, bir kardeş vardır. Diğer iki kardeş de, problemli genç de hem hınçlarını çıkarırlar hem parası nesi varsa alma peşindedirler. Soru: bu bir hikaye. Fakat psikiyatride ilginç hikayeler duyuyoruz. Türkiyedeki haberler de sinir bozucu. Bu kadar vaka, herkesin bilgisinde şahitliğinde nasıl gerçekleşebiliyor? "Kırmızı pazartesi" desek az gelir. "Kara cuma" desek az gelir. "Salı sallanır çarşamba dolanır" desek az gelir. Saygılar 🙏🙏🙏
Hikaye: Kadın kimi, hangi canlıyı severse neyi severse... Kadıngücü askerleri "seni onunla yapacaz. Ve sana kalacak kabahat" diyorlardı. Kedilere takmışlardı, çünkü kadın kedi seviyordu. Kadında önce çok krem kullanmasına sebep olan hassaslık oluşturdular. Sonra da "heryere zehir saçıyor. Kedilere ah canım kedilere zarar veriyor" diyerek kapatılmasını istediler. Gerçeğinde ise... Bu hassasiyetten önce başlayan olay, sübyanlarının kedikerin gözlerine sürme çekmeleri ve kedilerin içlerine çip yerleştirmeleriydi. Kedileri doğal davranışları dışında yönlendiriyorlar yönetiyorlardı. Değişik davranmalarına sebep olan sinyaller veriliyordu uzaktan. Her zamanki gibi, sübyanlarının o yaptığını örtmek için kadına saldırmata hazırlanıyorlardı. Çünkü insan duyguları yoktu. Üzülne hissetmedikleri için rol dışında ağlayamıyorlar, mutlu hissetmedikleri için (herşeyleri de olsa) gülemiyorlar, bir şarkı şiirden anlamıyor hissetmiyorlar...... Ve insan duygusu olanları "ağlarsan gülersen kapatırım. Hortumla zincirle cezası var. Sadece ... Yapacaksın. Senden bişey olmaz" diyerek sadece tehdit değil, plan organizasyon yapıyorlardı. Babayı kaybettiğinde olduğu gibi... Kadın iki yıl, yatağının içinde birkaç kez gizli ağlayabilmişti. Dua etmesi de yasaktı. Müzik dinlediğinde cezalar geliyordu. Resimden anlamayan bazı büyükler, okuttukları çocuklar resim yaptığında "bu da böyle bişeyler yapıyor" dese de, çocukların okumalarını gülmekerini sağlamaya çalışıyorlardu. Kadıngücü ise, "çucuk ukutuyuruz" diyerek kazançlar sağlıyorlardı. Sübyanlarının kabahatleri sadece o kadar değildi. Kadının burs verdirdikleri, kadının parasını hayatını istiyorlardı. "Benim hakkım" dedikleri kolay oluyordu çünkü kimse bilmiyordu kural kanun. Kadıngücü torpili geçerliydi her hakta helalde. Kedilerden baktılar, köpeklerden... Doğruydu anlattıkları. Dahası vardı sübyanların yaptıklarında.. Sübyanı, yaşı yirmilerdeyken, bir kedi doğumunda çıplaleli ile işin içine girmiş ve ellerinden hastalanmıştı. Kadın o yıllarda kedieri henüz dokunarak sevemiyordu. Çocukluğundan beri "dokunmama" öğretilmişti. Öğretenler bilnese de, kadın artık sebebini.biliyordu. kendisi gibi kediköpek çiçek ağaç doğa seven kızların babaları, kızlarını neden korku ile sakınıyorlardı, artık biliyordu. Kadın gücünün en iyi askerlerinden biri, kadının bütün gelirini sıfırlamaları, kadını yoka itmek içindi. Kadına ilaç veren eczaneyi kapattırmıştı. Vitamin verdiği için sinirlenmiş ve başka bahane bulmuştu. Kadın gibi insanları kısırlaştırıyorlardı. Aralarındaki şifre "sokak hayvanlarını kısırlaştırdık" idi. Köoe olarak kullanıyorlardı. Çocukları da, heryaştan çocukları kendileri için kullanıyorlardı. "Sen hastasın. Bedava çalış. Ama sana iyilik ettik" vardı misal mesela.. (Hikayedir. Bahçeşehir üniversitesi, galatasaray üniversitesi, istanbul üniversitelerinden vs, verilen burslarla hukuk, uluslararasıilişkiler gibi konularda okuyan gençler, kural kanun hukuk olarak ne uyguluyorlar hayatra merak ediyorum. "İnsana insan gibi ölüm hakkı" yerine kendileri dahil, kullanılma hakkında ne düşünüyorlar mesela, ne yapıyorlar misal... İnsan kullanımının ve hak helalinin alınmasının değişik yöntemleri vardır. Bu hijaye gibi olmasa da). Saygılar 🙏
Bazı toplu taşıma duraklarında şarj prizi var. Fakat kullanınca "kafad@n hasta var. Çıkarın" mesajı gelebilir. O toplu taşımaları da kullanmam o şarjları da kullanmam. Soramam da "o prizlerin amacı nedir? Nasıl oturup kalkmalı, nasıl yürümeli nasıl davranmalıyım ki, sizden gelecek tehlikelerden uzak kalayım".
Yirmibeş yıl kadar önce, bir oyun seyretmiştim: "sen hiç ağustos böceği gördün mü". Beş yıl önce iki milenyum genci odamda film çekmek istemişler. Benim haberim olmadan istemişler haberim olmadan izin verilmiş. Beş yıldır istanbulda cehennem filmi gibi eziyet var. O film o sahne, bu eziyetlerde vana o rolü halen verenler kimlerse onlarda olsun. Milenyum gençlerinin canı sıkılmış çocuklar film istemişler. Kimlerse bana bugün bunları yaşatanlar, canlarının sıkıntısını alanlar olsun. O film bugünden onlarda bitecek.
Türkiyenin sabah seansının bedelini ödedik. Herkese bana olduğu gibi olsun. Beş yıldır hergün gecegündüz ödüyoruz. Elli yıl ödediğimizin üstüne, daha yetemedik. Daha yetemedik.". Hikayeden
Merhaba , hiçbir uzaman çavuş , astsubay, subay yada yedek subay böyle bir isim ( sedat peker ) geçmesine izin vermez bundan yüzde yüz emin olabilirsiniz. Çavuş yada onbaşı , er ve erbaşlar kendi aralarında çekmişler , haaa bir subay yada astsubay bunu görmüş olsaydı haklarında süreç başlardı bilginiz olsun .
Bu yayın tekrar neden yayınlandı? Söz konusu sedat Peker ise keyfi yerinde seçim öncesi bir başka video yayınlamayacak, istediğini aldı, ekonomik gücü tekrar yüksek şuan umrunda değil ülkenin durumu
Hayır, mahkeme kararı ile isminin başına Reis ekletti. 2016-17-18 yılları olsa gerek. Bu zamana kadar kimlikte ki resmi ismi Sedat Peker'dir sonra Reis'i ekletti Reis Sedaf Peker yaptırdı :)
Yıllar önce bir tüik çalışmasında bulunmuştum firuze hm. İlçede millieğitimin yaptırdığı bir işti, konusunu hatırlamıyorum zaten ben sordupumda net cevap alamamıştım. İki aylık işti sanıyorum. Az bi para almıştık. Neredeyse koyun gibi güdüldüğümü hissetmiştim yönetimce... Tüikin açıklamaları o tür çalışmalara göre yapılıyorsa pek doğru olmayabilir. Herkes verilen işi doğru yapıyordu da, parça parça herkese bi tablo, bi grafik, bi liste, bişey verilmiş yapıyoruz, şahsen ben ne yaptığımı bilmiyordum. Sordum kimseden de net cevap alamadım. Biliyorlatdıysa da belki söylemediler. Az parayı ne için aldığımı bilmiyorum çünkü iş saçma geldi yönetim gütmek gibiydi. Çalışanlar bu çevreden işi olmayan gençler, iş yok napsınlar. Çalışanlarla da bi problem olmadı zaten yakın tanımadım hiçkimseyi, bir iki eski komşu dışında kimseyi görsem tanımam. Ben genelde öyle iki aylık mevsimlik işçi sıfatında çalışmam ve sadece o işti. Evden ısrar olmasa gitmezdim. Çalışmak zorunda olan insanlara birşey demiyorum, ülke koşulları... Tüik ne kadar güvenilir bilemem. Ancak finans ve emek hak helal zaten "gütmek olan yerler" var. Tüikde olmaz bankada olur, para başka yere gider. Daha henüz geleceği yerden alınır. "Beniiiim liyaakaatıım" ya da tehditle alınabilir. Eğer kaynak ya da banka ya da kimlerse, hakkımdan helalimden alanlar varsa halen, haram zıkkım olsun. Geçmişte alınanlar oldıysa ben bir ödeme şekli.söylemiştim. "senin borcun da kalsın. Benimki de kalsın. Halletmeye devam edelim" varsa, haram zıkkım zehir olsun. Şahika koçarslanlının şiddeti üzerlerinde olsun ☺. Hatta onu yapan şahikalar varsa, aynı şiddet kendi üzerlerinde de olsun.
Can kuraça çok üzüldüm 😢🙏💖. Son günlerde ve son yıllarda çok konuşulduğu için merak: İpek kıraç, sayın dilek imamoğlu ve nevbagar koçun, konu ile ilgili yorumlarını merak ediyorum. Hem can kıraç ve koç ailesi ile ilgili yorumlarını hem ipek kuraç olayı ile ilgili yorumlarını meeak ediyorum. İpek kıraç olayı ile ilgili chp avukatlarının hukukçularının yorumlarını da meeak ediyorum. Belki de ipek hm davayı kazanırsa, bazı yorumlara göre "milletin haklarını yemiş koç ailesinin" varlığı millete geri dönecek? Millet bir tür kamulaştırma gibi, haklarını almış olacaklar? "Yardımmış, bursmuş vs" gerek yok. Millet zaten gakşarını almış zengin millet olacak? Çünkü ipek hm çok iyi jalpli adaletli. Son beş yılda parlayan politik hmefendiler gibi iyi kalpli bir hm. Son beş yılda bir tür "toprak reformu" yapıldı mı istanbulda? Şöyle benzetilirse, miras olarak iyi kalpli iyi yetişmiş çocuklara gençlere hmlara yönetim ve vesayeti verilen ilçeler alanlar bölümler var mı? Demek ki yarınlarınız öyle iyi yetişmiş gençler hmefendiler. Korkacak birşey yok. Sevinin çocuklar. Kutlu olsun.
Az çok okur yazarım ! Aklıma şu geldi ! Devlet legal mafyamidir acaba!? Sanki öyle gibi Sevgili özlem gazeteciliğin Zor olduğu bir zamanda! Yola düştük ya yol ararız Bulamazsak yol AÇARIZ! Gazeteciler hukukçular böyle bir sorumluluğu var Emeğinize sağlık selamlar ❤
Suriyeli göçlerin ilk yıllarıydı... Sokaklarda çovukları ekmek para istemeye bsşlamıştı. Ben de her çovuk gibi onlara ds üzülüyordum. Benim çok param yoktu. Bazıları biraz daha fazla verebiliyorlardı. Sonunda bütün çocuklar için istrdiğimi onlar için de konuşur oldum: "bir çocuk bir insan (bazı çocuklar küçük yaşlarda büyür), kendi ihtiyacını kendisi bilit. Parasını neye hangi ihtiyacına harcayacağını, hangisini sevdiğini kendisi bilir karar verir. Bilinçli çevtesi varsa şanslıdır, daha çabuk öğrenir. Değilse de, bir yanlış iki yanlış yapar, sonra kendisi için doğruyu iyiyi güzeli öğrenir. Kendi harçlıkları olmalı. Kimsenin bahşetmesine ya da en iyi olasılıkla yardıma muhtaç olmamalılar". Birkaç ay içinde maaşları olunca sevindim. Elbette bedavacılığa karşıyım. İntigrasyon ile hem doğru ilişkiler kurulabileceği, üçburalardan tekrar höç etseler de, mutlu anılarla severek ayrılacakları umudundaydım. Çok eski yıllarda olan güven probleminin birbitini doğru iyi bilen indanlarla çözülebileceğini düşünüyordum, halen bu umuttayım. Sonradan vergi ve başka sorumluluklar da getirildi. Pek çoğunu her işte çalışorken gördüm. Her toplumda iyi de kötü insanlar da olabiliyor. Madfi ya da manevi, çocukların gençlerin gelişmesinde birey vatandaş olmalarında, kendi hayat sorumluluklarını almalarının önemine inanırım. Bir füşer üç beş düler, yürümeyi öğrenirler. Koşmayı yüzmeyi öğrenirler. Zorda belki yine düşerler. Ancak, doğru işleyen toplum düzeni varsa, başkalarına bağımlı olmayan, kendi kararlarını verebilen, başka insanlara da faydalı insanlar olabilirler. Yetişkinlerin belki de olmadığı ya da korktukları gelişim özellikleri böylelikle olabilir. Gururu onuru olan insanlar olurlar. Yetişkinlerin kendilerini çocuklar üzerinde kanıtlamaları ya da onlar üzerinden kazançlar sağlamaları ya da kullanmalarının önüne geçilmeli. Her çocuk için böyledir. Elbette çocuklar sokağa atılmamalı ancak kendi hayatlarını kurmalarına izin destek verilmeli. Her çocuk kendi başına bir insan olarak doğuyor. Bşr başkasının uzantısı, paraleli, bağımlısı, karşıtı, çaprazı ya da başka birleyi olarak değil. Ebeveynlerine, başka insanlara saygı sevgisi için, bencil olmayan benmerkezviliği aşmış özsaygısı özsevgisi olan insanlar olmalılar. Kendi çocuğunuzun hakkını onlara vermeyin elbette, fakat foğru hak helal dengeli huxurlu barış içinde olmalarını istiyorsanız dünya ile... Dünyadan kabul görmelerini istiyorsanız bu söylediklerime bütün göçmen çocuklar için, bu ülkenin kendi çocukları için de halen inanıyorum. 🙏🙏🙏
Şakalı yorum: Baenin hint pak savaşının bitmesinde de kaşmir için kaşmirde birşeyler yapmasını umuyoruz. Dilk- kashmir yolu ☺. Bir hikayem vardı "kozkelebek" kaşmirden trenle yolu geçrn, göç eden tütünün tek örneği ile ilgili. Kozkelebek göçtü kuzeybatıya... Makus talihe inat...
Mavi hırkam kayıp. Eve bakacağım. Son dört yılda odam darmadağın oldu. Umarım bulurum. Bulamazsam her hakkı mahfuzdur. Son dörtvyıldaki ve de hayatımda çöp olan bütün emeklerimin her hakkı mahfuzdur. 🙏🙏🙏
Korkak herif kuyruğu kıstırıp basıp gitmiş, nasıl bir maşa olduğunu, nasıl sahibine göre havladığını kabul etmiş, hala reis diyorsun arkasından. Yazık sana.
Soru: Cumhuriyet biter mi? Tc biter mi? Biterse arkasından yapılacak yorumlarda şu olabilir mi? "Aaaamaaaaaaan tc de tc. Bu da bitene halledilene kadarmış. Zaten buymuş".
Bu videolar tıpki bir önceki sedat peker konulu yayınınızda olduğu gibi sittin sene önce çekilen videolar. Güncel bir şeymiş gibi konuk alıp tartışabilmenizi dehşetle izliyorum. Bunu SP'nin adını duyduğum yerde zaplayan biri olarak ben dahi biliyorsam bir gazetecinin bilmemesini, yayın yapmadan önce araştırmamış olmasına inanamıyorum. Umarım farklı niyetler içinde değilsinizdir fakat bunu daha önce de yaptınız. SP'nin "Reis" ismini mahkeme kararıyla sonradan aldığını da bilmiyorsunuz, bölgede yöresel isimmiş falan filan hep boş laflar bunlar. Böyle boş işler yaptığınız zaman öteki söyledikleriniz de inandırıcılığını kaybediyor.
Hikaye: Kırmızı kaplı defter: Kadın için çok önemli bir davaydı. Dava kendi ülkesinden çıkmış, gelişmiş ülkelerden yardım istemeye kadar gitmişti. Dava dosyası bilgileri büyük hmefendinin kırmızı kaplı defterindeydi. Masrafları kadın ödemişti fakat davayı büyük hmefendi izlemişti. Tam dokuz yıl bitmiş onuncu yıldaydı dava... Kadının umudu yoktu artık. Kadına sordu: - bir sonuç alınır mı bilmem. Onlara da soralım mı? - soralım. Gönder dosyayı. - ama masrafı olur. Kadın düşündü. Sonra: - gönder dosyayı. Masraf tamam. Sonraki günlerde hatta haftalarda ısrarla göndertti dosyayı. Umudunu bitirmek üzereydi. Tam o günlerde bazı gelişmeler oldu. Kadına olumlu olaylar olmaya başladı. Aynı günlerde büykhmefendide de öfke sinir arttı. Kadına sözlü saldırmaya küfürlere bağırmaya başladı yine. Ara ara bazen sıklıkla yapardı bunu... Kadın sabır etti. Fakat... Herşeyini biryerlerde unutan büyük hmefendi, kırmızı kaplı defterini kaybetti. Ne olduğunu o akşam ya da bir sonraki gün anneye söyledi. Çöpe atmıştı. Elindeki çöple götürp sokaktaki çöpe atmıştı. Sadece kadının değil, kendisine ait bütün önemli bilgiler, telefon numaraları, herşey o defterde kayıtlıydu. Anne ertesi günü çöpe gitti. Çmp konteynırını karıştırırken, kırk yıllık komşulardan bile gülenler oldu. Görerek üzülenler de oldu. Anneyi tanıyanlar üzüldü. Anneyle kadın evi aradılar... Bir daha aradılar... Bulamadılar. Dava öylece bitti. Onların açısından bitti çünkü zaten gidip ilgilenecek kimse de yoktu. Kadının bütün hayatı gibi, çöpe gitti. (Film hikayesidir)
Bugün "dut çıtırı" tarifimden bahsetyim. Diyarbakır karpuzu için de bahsetyiğim olsa "dokuz kapıya on çubuk sallamış" gibi olur muyum 😒? Sonra ondan da bahsederim. Aklıma gelmişken, karpuzdan bahsetmişken... İster trakya ister diyarbakır karpuzu olsun... Karpuz kesmek yenir sunum haline getirmek, kaba bir iş midir? Çünkü öyle tanımlayan hmegendiler var. Hakkatten var. O sebepten prenses ümvanı veriliyor onlara kendi erleriaradından. Mesrla misal, tavuğun derisini yemeyen hmefendiler de var. Onlara da prenses ünvanı verilebiliniyor. Oysa ki o davranışlarının sebepkeri.görgüsüzlük olabilir mi? Görgüsüzce yetiştirilmişler ve bir dilim ekmeği çatalbıçakla yemedikçe insana ceza verdiren tipler olabilirler mi? Karpuz konusunda da çatalbıçak kullanımı ya da tavuk drrisi konusunda da, diuarbakırlılarla trakyalıların gayetvuyumşu olacağına inanıyorum. O halde neye göre liyakat? (Kadıköyden yeşilköyden, milenyum gerçeğini dinlemek isyerim. Ben cahilim, o sebepten. Yanlış yaparsam cezası çokolabilir).
Bu videoyu ilk defa izledim vay halimize yazık bu güzel ülkeme
Ya vatandas halinden memnun. Şikayetçiyim diyenlerin gene yarısı gidip bunlara oy verecek. Boşuna uğraşmayın. Ne halleri varsa görsünler.
Düzenden bir şekilde nemalanan bir üç beş milyon halinden memnun. Ya gerisi! Yıllardır Ortadoğudan seçmen-savaşçı getiriliyor, insanlara tehditle oy kullandırılıyor,:bir polis dört defa oy kullandı 300 bin kişinin daha aynı şekilde olduğu görüldü. Atı alan Üsküdarı geçerken göz yuman bir muhalefet, onaylayan YSK, kutlayan istilacılar memnun. Peki biz ne yapıyoruz? Sadece seyrediyoruz!
Cesur gazeteciler sizden niye çok az var ✌👍👍
Özlem hanım Timur kardeşim emeğinize yüreğinize sağlık teşekkürler selamlar MERSİN MEZİTLİ
Bir gün güneş herkese eşit dogacak biz göremesekde Bir umuttur yaşamak ❤ 0:32
olm milliyetçilerin canı cehenneme. daha ne istiyorsunuz olm siz
Siyasi pilan hepsi bir yana SANATÇI müsfetteleri bunu ne zaman konuşacağız, ORHAN GENCEBAY, BÜLENT ERSOY, HAKAN URAL, HÜLYA KOÇYİĞİT vb bunları ne zaman konuşalım
👍👍👍
Merhaba Ahmet hocam
İlk defa yorum yazmakta zorlanıyorum.Ellerim koptu omzumdan.Yüregim enkaz altında.😢
.
Vah vah Türkiye bitmiş
Sizi yürekten KUTLUYORUM Özlem hanım 🙏 iyi yayınlar diliyorum size, Diyarbakır'dan kucak dolusu sevgi ve saygılarımı sunuyorum Özlem hanım 🌹
Ordu da bitmiş Yargı da bitmiş Bence artık daha fazla konuşmayın Felaketi bekleyin
Pek yakinda o bitmis dedigin ordu göreceksin neler yapacak, ilk önce bas savci olan teröristleri yargilatmiyanin hesabi kesilcek, gerisi devam edecek.
Bir umuttur yaşamak ,haydi hayırlısı.❤❤❤
Zülfü livanelinin bir romanında zehralı, yazar eroğlunun bir romanında da yaşlı akrabasının ölmesini ve mirası bekleyen bir başka genç hm geçiyordu...
Yılmaz özdil ağabeyimizin "guguk kuşu" meselesinde bu iki roman aklıma geldi. Konuyu tam anlayamadım fakat belki de çözümde bu romanlarla da çalışılabilinir.
Binalinin oğlu ile anlattığı açıklamalar neler neler ne iddialar
Demekki her yerde seveni var bir umuttur yaşamak.
O yüzden mi herkesi satti! Adamın tek derdi paraymış.
Bence de kokain olayı en önemli olaydı Yalıkavak liman ama kulaklar duymadı hukuk sustu
Bu işler "komisyon" meselesi diyenler var😏
Hikaye:
Çocukluğundan gider gelirdi... "Öteyana gidiyom, öteyandan geliyom" derlerdi büyükleri bahsederken... Büyüdü - en azından kendisi böyle söylüyordu, büyüdüğünü sanıyordu. Tekne yaptı oendisine. Hakkatten. Yaptı. Bir tekne yapıverdi. Adını "akrep" koydu. En güvenli, en huzurlu, en gülmeceli denizlere açılacaktı. Akrebi kıyıya indirdi, denize doğru açıldı. Biraz ötede balık bile buldu. Çok keyiflendi. Öteyanda arkadaşlarıyla buluştu. Artık meşhur olmuştu. Arkadaşları tebrik ediyorlardı.
Bir sonraki yolculuğuna prenses yelkovan ile çıktı. Israr edince onu da götürdü. Kızın lakaplarından biriydi prenses yelkovan... Uçar gibi geçtiler öteyana... Öyle mutlu oldu ki prenses yelkovan. Onu orada bıraktı...... Kendisinin işleri vardı akrepli kaptanın. Meşhur başarılı bir kaptandı artık, kendi teknesinin...
("Emanet yerinde"Hikayesidir).
🙏💖
Ayağınıza das degmesin güzel insanlar🤞🏼🐝🤞🏼❤️
yok yaa. allaalalaal
Mafya yı bir kalp gibi düşünürsek..atar damar, toptlar damar…sayesinde atar bu kalp••••
İyi yayınlar
Binalarda borulardan bazen paslı su akıyor. İki saattir pas temizlemeye çalışıyorum su akıtarak.
Temiz su olunca kullanabiliyorum.
Elbette iski masum.
Binalar meaitlere verilmeli.
Saygılar 🙏
Iyi yayinlar ABD den selamlar
İyiki varsınız
Olmuşuz ağlayanımizyok
Sizin gibi cesur gazeteciler çok olmalı
Demekti çok kıymetli çok lezzetli çok güzel bir şey olsa gerek bukadar herkesin peşinde olduğuna göre
Yıllar önce, tekstil kursuna gidiyorum... haftanın altı günü çalışıyorum, kalan birbuçuk günde de kurstayım... iyi de öğretiyorlar... her hafta sonu yeneğimi yanımda taşıyorum, yemek param yok çünkü... farkında değilim, her hafta nohut ve versiyonlarını götürüyormuşum. Birgün yine çocuklar sordu "abla ne temek var buhün?" Cevabım "nohuttu. Gelirken miöibüste unutmuşum beslenme çantamı". Baktılar üzülüyorum... "abla, bulan ne sevinmiştir. Mis gini yemek buldu" dediler. İçim rahatladı. Elimde kocaman kurs çantası şemsiye atkılarım berem filan, beslenme çantası hızlıca inerken, minibüste kalmış. Üzülmedim sonra. Zaten minibüs kaptanlarıyla yanımda ne varsa paylaşırdım. Yıllarca, otuz yıl, karanlıktan katanlığa çalıştım, başıma bişey gelmedi. Minibüslerle gittim geldim işlerime hep. Allah razı olsun, başıma bişey gelmedi.
Nohut yerken hep aklıma gelir. "Abla sizde de herşey nohutlu" 😊. "Nohutlu patayes, nohutlu kereviz, nohutlu yayla çorbası vs"... 😊
Çok yetenekli çocuklar vardı. Kızlar kendilerine manken gibi yakıştırıyorlardı. Kurs ise hakkatten güzel öğretti. Bana yakın kurslardan en iyisiydi. Ve hakkatten iyi bir kurstu.
Bir nohutlu hatıra her seferinde güşümswtir beni 😊.
Normal, neden sasiriyoruz, bu ulkede artik her sey normal.
Ben Beylikdüzü nde limana yakın oturuyorum nerdeyse her gece Ambarlı Limanına baskın yapılıyor😂
Sedat Peker çok mutlu olmuştur izlediyse. Vayy bee.
Ne kadar medeni bi ülke askeri mafya güzellemesi yapıyor❤
İyi akşamlar güzel dostlar, o kadar itiraf, o kadar olay ifşa edildi, muhalif görünen alçaklar bir kez konu etmediler.
Yıllardır tanıdığım insanlar bile bi tuhaf oldu, dört yıldır...
Normaldr, beni bilen esnaflarla aramda bir hukuk hatır vardır. Birşeylerden vardır, kimseye açıklamak zorunda değiliz. Görünür görünmez birbirimize destek oluruz. Artık geçerli olan "ticaret" anlayışı değidir benim alışverişlerim. Elbette ödeme yapıyorum ancak, özellikle son gençlerin bildiği ya da istediği gibi ticaret değil. Çoğuyla kardeş gibidir tanışıklığımız.
Söylemesi ayıp fün bir hobi için malzeme aldım ve ısrarla "işinize en yaramayacaklardan seçelim. Ben zaten onları değiştireceğim" dedim. Son dört yılda halimi de biliyorlar biraz. Otuz yılı geçti yanışmamız... Baktım, yeni gençlerin sözü geçer olmuş.
Birçok alışveriş yerimi iptal ettim son dört yılda. Bir iki bakarım belki yine... Olmadı orayı da iptal ederim.
Kimse "gençlerin haline" üzülmesin. Kendileri gibi değil o gençler. Hayat hesaplamaları var ve üzülenlerin anlayabileceği hesaplar değil.
Ben dünkü malzememi atmam. O gençlere de borçlu filan değilim. Türkan saylanı saygı ile anıyorum, bizim bildiğimiz değerler artık yok. Türkan saylan da hatıralarımda sadece.
🙏🙏🙏
Vay vay vay... Ülke ne hale gelmiş 🫢
Film için senaryolardan:
Diyelim ki, anne babası ayrılmış boşanmış ve problemli büyümüş bir genç var. Ortaokuldan başlayarak, yrdi sekiz yıl annesini ölesiye dövüyor evde. Hergün... Anneanne torunu kızını öldürmesin diye evlerinde kalarak nöbet tutuyor. Hemen her gece yakın bir hastanenin acilinde sakinleştirici veriliyor.
Peki o genç o hale gelene kadar neden nasıl hiçkimse doğru davranamıyor? Çünkü, annesinin iki kardeşi var. Biri diğerini istediğinde psikiyatrlarla hastaneye kapatıyor. Ne zaman isterse kapatabiliyor. Başka birilerinin hatası olduğunda yine sinirleniyor hıncını öteki kardeşi kapatarak alıyor. Yani, annesinin bir kardeşi de problemli. Fakat ortada öteki kardeş kullanılıyor.
Öteki kardeşten gelecek para da olunca, problemli genç "kapatma gücü olanla" işbirliğine giriyor. Bahanesi "annemi sadece ben terbiye edebilirim, ben eğitebilirim. Benim dışımda kimse birşey yapamaz". Bu cümle çok eskiden tanıdık bir cümle, kapatılan kullanılan kardeşe... Kendi cümlesi.... "Yaşanmışlıklar" gibi kendi söylediği kelime cümlelerden... Bu cümleleri söylediği yerlerden çevrelerden kaçmak zorunda kalmış fakat yıllar sonra hayatını tehdit eder halde yakınında bulmuştur.
Annesini hergün döven genç, gelecek para ile kapatma gücü olanın desteği ile de ortaya salınacaktır. Hem kapattığını hem başkalarını terbiye etmek üzere, ortaya salınacaktır. Çocukken, annesi babası ayrılırken, annesinin kapıdan çıkan evi terkeden babasına vurduğunu dövmeye çalıştığını görmüştür. Fakat tek problem o değil, anne de kapatma gücü olanla gençliğinde hergün kavgalıdır. Hergün camğencere iner. Komşular zor yetişir.
Ortada herkesin hıncını aldığı, bir kardeş vardır. Diğer iki kardeş de, problemli genç de hem hınçlarını çıkarırlar hem parası nesi varsa alma peşindedirler.
Soru: bu bir hikaye. Fakat psikiyatride ilginç hikayeler duyuyoruz. Türkiyedeki haberler de sinir bozucu. Bu kadar vaka, herkesin bilgisinde şahitliğinde nasıl gerçekleşebiliyor? "Kırmızı pazartesi" desek az gelir. "Kara cuma" desek az gelir. "Salı sallanır çarşamba dolanır" desek az gelir.
Saygılar 🙏🙏🙏
Süloya biride o tasmayı taksa artık. Emekli oldu YAPABİLİRSİNİZ
Siyasete bir yüzükle gelenlerin kardeşleri cocuklarinin bu zenginligi nerden gelmis gemileri şirketleri nerden
Sevgili Timur Soykan, internet hizmet sağlayıcınızla gorusun, bizim de cok internet kesiliyordu, ariza varmis, tamir edildi, sevgiler
Dünya da böyle bir millet yok
Anlamadığım ne oldu? Peker yeni açıklamamı yaptı. Eski videolar neden tekrar yorumlanıyor bşy anlamadım
Yukardan talimat gelmiş özlemde yerine getiriyor.
ne günlerdi be o günler sedat peker normal bir adam degil derin devletin bir adamı ben seviyorum bu adamı cook zeki bir insan
neyini seviyorsun mesela?
Hikaye:
Kadın kimi, hangi canlıyı severse neyi severse... Kadıngücü askerleri "seni onunla yapacaz. Ve sana kalacak kabahat" diyorlardı. Kedilere takmışlardı, çünkü kadın kedi seviyordu. Kadında önce çok krem kullanmasına sebep olan hassaslık oluşturdular. Sonra da "heryere zehir saçıyor. Kedilere ah canım kedilere zarar veriyor" diyerek kapatılmasını istediler. Gerçeğinde ise... Bu hassasiyetten önce başlayan olay, sübyanlarının kedikerin gözlerine sürme çekmeleri ve kedilerin içlerine çip yerleştirmeleriydi. Kedileri doğal davranışları dışında yönlendiriyorlar yönetiyorlardı. Değişik davranmalarına sebep olan sinyaller veriliyordu uzaktan.
Her zamanki gibi, sübyanlarının o yaptığını örtmek için kadına saldırmata hazırlanıyorlardı.
Çünkü insan duyguları yoktu. Üzülne hissetmedikleri için rol dışında ağlayamıyorlar, mutlu hissetmedikleri için (herşeyleri de olsa) gülemiyorlar, bir şarkı şiirden anlamıyor hissetmiyorlar...... Ve insan duygusu olanları "ağlarsan gülersen kapatırım. Hortumla zincirle cezası var. Sadece ... Yapacaksın. Senden bişey olmaz" diyerek sadece tehdit değil, plan organizasyon yapıyorlardı.
Babayı kaybettiğinde olduğu gibi...
Kadın iki yıl, yatağının içinde birkaç kez gizli ağlayabilmişti. Dua etmesi de yasaktı. Müzik dinlediğinde cezalar geliyordu.
Resimden anlamayan bazı büyükler, okuttukları çocuklar resim yaptığında "bu da böyle bişeyler yapıyor" dese de, çocukların okumalarını gülmekerini sağlamaya çalışıyorlardu. Kadıngücü ise, "çucuk ukutuyuruz" diyerek kazançlar sağlıyorlardı.
Sübyanlarının kabahatleri sadece o kadar değildi. Kadının burs verdirdikleri, kadının parasını hayatını istiyorlardı. "Benim hakkım" dedikleri kolay oluyordu çünkü kimse bilmiyordu kural kanun. Kadıngücü torpili geçerliydi her hakta helalde.
Kedilerden baktılar, köpeklerden... Doğruydu anlattıkları. Dahası vardı sübyanların yaptıklarında..
Sübyanı, yaşı yirmilerdeyken, bir kedi doğumunda çıplaleli ile işin içine girmiş ve ellerinden hastalanmıştı. Kadın o yıllarda kedieri henüz dokunarak sevemiyordu. Çocukluğundan beri "dokunmama" öğretilmişti. Öğretenler bilnese de, kadın artık sebebini.biliyordu. kendisi gibi kediköpek çiçek ağaç doğa seven kızların babaları, kızlarını neden korku ile sakınıyorlardı, artık biliyordu.
Kadın gücünün en iyi askerlerinden biri, kadının bütün gelirini sıfırlamaları, kadını yoka itmek içindi. Kadına ilaç veren eczaneyi kapattırmıştı. Vitamin verdiği için sinirlenmiş ve başka bahane bulmuştu.
Kadın gibi insanları kısırlaştırıyorlardı. Aralarındaki şifre "sokak hayvanlarını kısırlaştırdık" idi. Köoe olarak kullanıyorlardı. Çocukları da, heryaştan çocukları kendileri için kullanıyorlardı. "Sen hastasın. Bedava çalış. Ama sana iyilik ettik" vardı misal mesela..
(Hikayedir. Bahçeşehir üniversitesi, galatasaray üniversitesi, istanbul üniversitelerinden vs, verilen burslarla hukuk, uluslararasıilişkiler gibi konularda okuyan gençler, kural kanun hukuk olarak ne uyguluyorlar hayatra merak ediyorum. "İnsana insan gibi ölüm hakkı" yerine kendileri dahil, kullanılma hakkında ne düşünüyorlar mesela, ne yapıyorlar misal... İnsan kullanımının ve hak helalinin alınmasının değişik yöntemleri vardır. Bu hijaye gibi olmasa da).
Saygılar 🙏
Peker gemileri çoktan yaktı
Devler gelir devler gider bir tek reis kalır oda Sedat Peker abi ❤ 1:30
Bazı toplu taşıma duraklarında şarj prizi var. Fakat kullanınca "kafad@n hasta var. Çıkarın" mesajı gelebilir. O toplu taşımaları da kullanmam o şarjları da kullanmam. Soramam da "o prizlerin amacı nedir? Nasıl oturup kalkmalı, nasıl yürümeli nasıl davranmalıyım ki, sizden gelecek tehlikelerden uzak kalayım".
Sedat peker yemin etti suloya tasma takıp sokaklarda gezdirecegim diye
Bencede yapicaktir.
Komik soru ☺: "şeriat" chery tomatoes mudur? Şeri şeri leydiden domatesler atsak, şeriat kurtulmuş olur muyuz?
Kızarmış yeşil domateslerin bu şeri domatesle ilgisi var mı? Adanadan domates salçası sağlıklı mıdır?
2- komik soru 2: respect your elders, cümlesindeki böyyükler kimlerdir? Had bildirilenler eğitilenler kimlerdir?
Saygılae 🙏
İnanması çok zor vah vah
Ülkenin düştüğü duruma
Yirmibeş yıl kadar önce, bir oyun seyretmiştim: "sen hiç ağustos böceği gördün mü". Beş yıl önce iki milenyum genci odamda film çekmek istemişler. Benim haberim olmadan istemişler haberim olmadan izin verilmiş. Beş yıldır istanbulda cehennem filmi gibi eziyet var.
O film o sahne, bu eziyetlerde vana o rolü halen verenler kimlerse onlarda olsun. Milenyum gençlerinin canı sıkılmış çocuklar film istemişler. Kimlerse bana bugün bunları yaşatanlar, canlarının sıkıntısını alanlar olsun. O film bugünden onlarda bitecek.
Nezaman kurtulacağız bu pisliklerden acaba
Videonun başlığında arşiv yazıyor yeni gibi yayınlıyorsunuz diyenler bir zahmet okuyun ben bu yayını izlememiştim izleyelim bakalım
Bu sülman ne zaman tutuklanıp yargılanacak suçları alenen ortada yokmu yürekli bir savcı ? 🤨
2019 da ben askerlik yaparken de tüm uzmanlar sedat peker hayranıydı.
Türkiyenin sabah seansının bedelini ödedik. Herkese bana olduğu gibi olsun. Beş yıldır hergün gecegündüz ödüyoruz. Elli yıl ödediğimizin üstüne, daha yetemedik. Daha yetemedik.".
Hikayeden
Siyasetle ilgili bir şaka yapayım mı ☺:
Striped tshirt- dalton kardeşler ☺.
Arşiv videolara tarih atınız lütfen!!! Senelik video bu
Hayda...... ben delirdim galiba ....ya da bir avuc akilli kaldik....
Simfi o askerler yargilandimi? Komedi gibi ulke
Merhaba , hiçbir uzaman çavuş , astsubay, subay yada yedek subay böyle bir isim ( sedat peker ) geçmesine izin vermez bundan yüzde yüz emin olabilirsiniz. Çavuş yada onbaşı , er ve erbaşlar kendi aralarında çekmişler , haaa bir subay yada astsubay bunu görmüş olsaydı haklarında süreç başlardı bilginiz olsun .
Merhabalar efendim,iyi akşamlar
Tekerleme
Chi sera chi sera
Hangi sera?
Seeaysa sera
Domatesse domates
Sera domates
Polis mafya kol kola tamamda ..ya asker
Bu yayın tekrar neden yayınlandı?
Söz konusu sedat Peker ise keyfi yerinde seçim öncesi bir başka video yayınlamayacak, istediğini aldı, ekonomik gücü tekrar yüksek şuan umrunda değil ülkenin durumu
Hayır, mahkeme kararı ile isminin başına Reis ekletti. 2016-17-18 yılları olsa gerek. Bu zamana kadar kimlikte ki resmi ismi Sedat Peker'dir sonra Reis'i ekletti Reis Sedaf Peker yaptırdı :)
Hocam merak etmeyin bunları yapan kamu personelleri zamanı gelince görevi kötüye kullanmaktan YARGILANIR
Arama kurtarma araçlarının ne işe yaradığını anlamadım? İki üç yıldır sıklıkla görüyorum. Kimlerin hangi haklarını kurtarıyorlar?
Yıllar önce bir tüik çalışmasında bulunmuştum firuze hm. İlçede millieğitimin yaptırdığı bir işti, konusunu hatırlamıyorum zaten ben sordupumda net cevap alamamıştım. İki aylık işti sanıyorum. Az bi para almıştık. Neredeyse koyun gibi güdüldüğümü hissetmiştim yönetimce... Tüikin açıklamaları o tür çalışmalara göre yapılıyorsa pek doğru olmayabilir. Herkes verilen işi doğru yapıyordu da, parça parça herkese bi tablo, bi grafik, bi liste, bişey verilmiş yapıyoruz, şahsen ben ne yaptığımı bilmiyordum. Sordum kimseden de net cevap alamadım. Biliyorlatdıysa da belki söylemediler.
Az parayı ne için aldığımı bilmiyorum çünkü iş saçma geldi yönetim gütmek gibiydi. Çalışanlar bu çevreden işi olmayan gençler, iş yok napsınlar. Çalışanlarla da bi problem olmadı zaten yakın tanımadım hiçkimseyi, bir iki eski komşu dışında kimseyi görsem tanımam.
Ben genelde öyle iki aylık mevsimlik işçi sıfatında çalışmam ve sadece o işti. Evden ısrar olmasa gitmezdim. Çalışmak zorunda olan insanlara birşey demiyorum, ülke koşulları...
Tüik ne kadar güvenilir bilemem. Ancak finans ve emek hak helal zaten "gütmek olan yerler" var. Tüikde olmaz bankada olur, para başka yere gider. Daha henüz geleceği yerden alınır. "Beniiiim liyaakaatıım" ya da tehditle alınabilir. Eğer kaynak ya da banka ya da kimlerse, hakkımdan helalimden alanlar varsa halen, haram zıkkım olsun. Geçmişte alınanlar oldıysa ben bir ödeme şekli.söylemiştim. "senin borcun da kalsın. Benimki de kalsın. Halletmeye devam edelim" varsa, haram zıkkım zehir olsun.
Şahika koçarslanlının şiddeti üzerlerinde olsun ☺. Hatta onu yapan şahikalar varsa, aynı şiddet kendi üzerlerinde de olsun.
Cok net, Turkiye bitti.
Videolarının birinde "bana annem bile REİS der çünkü ilk adım Reis" gibi bir şey demişti.
Tek gerçek var o da sensin ÖZLEM..!
Can kuraça çok üzüldüm 😢🙏💖.
Son günlerde ve son yıllarda çok konuşulduğu için merak:
İpek kıraç, sayın dilek imamoğlu ve nevbagar koçun, konu ile ilgili yorumlarını merak ediyorum. Hem can kıraç ve koç ailesi ile ilgili yorumlarını hem ipek kuraç olayı ile ilgili yorumlarını meeak ediyorum. İpek kıraç olayı ile ilgili chp avukatlarının hukukçularının yorumlarını da meeak ediyorum.
Belki de ipek hm davayı kazanırsa, bazı yorumlara göre "milletin haklarını yemiş koç ailesinin" varlığı millete geri dönecek? Millet bir tür kamulaştırma gibi, haklarını almış olacaklar? "Yardımmış, bursmuş vs" gerek yok. Millet zaten gakşarını almış zengin millet olacak? Çünkü ipek hm çok iyi jalpli adaletli. Son beş yılda parlayan politik hmefendiler gibi iyi kalpli bir hm.
Son beş yılda bir tür "toprak reformu" yapıldı mı istanbulda? Şöyle benzetilirse, miras olarak iyi kalpli iyi yetişmiş çocuklara gençlere hmlara yönetim ve vesayeti verilen ilçeler alanlar bölümler var mı?
Demek ki yarınlarınız öyle iyi yetişmiş gençler hmefendiler. Korkacak birşey yok. Sevinin çocuklar. Kutlu olsun.
Az çok okur yazarım ! Aklıma şu geldi ! Devlet legal mafyamidir acaba!? Sanki öyle gibi Sevgili özlem gazeteciliğin Zor olduğu bir zamanda! Yola düştük ya yol ararız Bulamazsak yol AÇARIZ! Gazeteciler hukukçular böyle bir sorumluluğu var Emeğinize sağlık selamlar ❤
TURKIYE ARTIK IC SAVASA COK HAZIR VE COK YAKIN😢😢😢😢😢
TYRKIYENIN AYAKTA KALMA SANSI YOK😢😢😢
ISTANBULDA KURTLER OLMADAN IMAMOGLUNUN SECILME SANSI YOKTUR
Özlem özelden yazmak istiyorum sana
Ne günlere kaldık. Askeriye mafyayla çalışıyor
O degilde cakici aciklama yapmismis bizene kardesim.vasfi ne
Sadece kendim için yürüyorum. Kimse kendisine pay çıkarmasın.
Özel arabalı hmefendileri anlamadım anlamam mümkün değil.
❤İyi yayınlar
Yuh artık ya of biktim
Suriyeli göçlerin ilk yıllarıydı... Sokaklarda çovukları ekmek para istemeye bsşlamıştı. Ben de her çovuk gibi onlara ds üzülüyordum. Benim çok param yoktu. Bazıları biraz daha fazla verebiliyorlardı. Sonunda bütün çocuklar için istrdiğimi onlar için de konuşur oldum: "bir çocuk bir insan (bazı çocuklar küçük yaşlarda büyür), kendi ihtiyacını kendisi bilit. Parasını neye hangi ihtiyacına harcayacağını, hangisini sevdiğini kendisi bilir karar verir. Bilinçli çevtesi varsa şanslıdır, daha çabuk öğrenir. Değilse de, bir yanlış iki yanlış yapar, sonra kendisi için doğruyu iyiyi güzeli öğrenir. Kendi harçlıkları olmalı. Kimsenin bahşetmesine ya da en iyi olasılıkla yardıma muhtaç olmamalılar". Birkaç ay içinde maaşları olunca sevindim. Elbette bedavacılığa karşıyım. İntigrasyon ile hem doğru ilişkiler kurulabileceği, üçburalardan tekrar höç etseler de, mutlu anılarla severek ayrılacakları umudundaydım. Çok eski yıllarda olan güven probleminin birbitini doğru iyi bilen indanlarla çözülebileceğini düşünüyordum, halen bu umuttayım.
Sonradan vergi ve başka sorumluluklar da getirildi. Pek çoğunu her işte çalışorken gördüm.
Her toplumda iyi de kötü insanlar da olabiliyor.
Madfi ya da manevi, çocukların gençlerin gelişmesinde birey vatandaş olmalarında, kendi hayat sorumluluklarını almalarının önemine inanırım. Bir füşer üç beş düler, yürümeyi öğrenirler. Koşmayı yüzmeyi öğrenirler. Zorda belki yine düşerler. Ancak, doğru işleyen toplum düzeni varsa, başkalarına bağımlı olmayan, kendi kararlarını verebilen, başka insanlara da faydalı insanlar olabilirler.
Yetişkinlerin belki de olmadığı ya da korktukları gelişim özellikleri böylelikle olabilir.
Gururu onuru olan insanlar olurlar.
Yetişkinlerin kendilerini çocuklar üzerinde kanıtlamaları ya da onlar üzerinden kazançlar sağlamaları ya da kullanmalarının önüne geçilmeli. Her çocuk için böyledir.
Elbette çocuklar sokağa atılmamalı ancak kendi hayatlarını kurmalarına izin destek verilmeli.
Her çocuk kendi başına bir insan olarak doğuyor. Bşr başkasının uzantısı, paraleli, bağımlısı, karşıtı, çaprazı ya da başka birleyi olarak değil. Ebeveynlerine, başka insanlara saygı sevgisi için, bencil olmayan benmerkezviliği aşmış özsaygısı özsevgisi olan insanlar olmalılar.
Kendi çocuğunuzun hakkını onlara vermeyin elbette, fakat foğru hak helal dengeli huxurlu barış içinde olmalarını istiyorsanız dünya ile... Dünyadan kabul görmelerini istiyorsanız bu söylediklerime bütün göçmen çocuklar için, bu ülkenin kendi çocukları için de halen inanıyorum.
🙏🙏🙏
Şakalı yorum:
Baenin hint pak savaşının bitmesinde de kaşmir için kaşmirde birşeyler yapmasını umuyoruz. Dilk- kashmir yolu ☺.
Bir hikayem vardı "kozkelebek" kaşmirden trenle yolu geçrn, göç eden tütünün tek örneği ile ilgili. Kozkelebek göçtü kuzeybatıya...
Makus talihe inat...
Turkiye biteli cok oluyor. Bu videolar bu bitisin gozumuze sokulmasidir. Yazik..gunah.
Soylu yargılanmaĺı
3- h-m izmirde akartekstil ile işini sonlandırmış.
İşçileri ve işçi partisi bu işe ne diyor?
Sedat peker secimdede hıc bir ise yaramadi.foss cikti
Eski programı yanlışlıkla konulmamışsa eğer esbabı mucibesi nedir?
Güzel soru
Balık hafızalı halka hatırlatmak,
Aslinda Timurun Kitabini Reklam icin Sedat pekerin adinla yaptilar.
Ayse Hainim banami cevap yazdiniz, oysa kendini savunacak olan Linkin sahibi degilmi,cikmisin akil satar gibi yorum yaziyorsunuz.
lg@aysea271
@aysea271 video ilk yayınladığında arşiv yazmıyordu. Sonradan eklenmiş
Mavi hırkam kayıp. Eve bakacağım. Son dört yılda odam darmadağın oldu. Umarım bulurum.
Bulamazsam her hakkı mahfuzdur. Son dörtvyıldaki ve de hayatımda çöp olan bütün emeklerimin her hakkı mahfuzdur.
🙏🙏🙏
Bir umuttur yaşamak ❤️ Reis Sedat Peker 🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Korkak herif kuyruğu kıstırıp basıp gitmiş, nasıl bir maşa olduğunu, nasıl sahibine göre havladığını kabul etmiş, hala reis diyorsun arkasından. Yazık sana.
Reis yeni video mu atmış. Nerde
Sedat Peker abi 3:17 yi sevmeyen ölsün ❤
mahkene kararıyla ismine reis ekledi bilginize
Soru:
Cumhuriyet biter mi? Tc biter mi?
Biterse arkasından yapılacak yorumlarda şu olabilir mi? "Aaaamaaaaaaan tc de tc. Bu da bitene halledilene kadarmış. Zaten buymuş".
Bunlar normal asker rütbeli değil evet Sedat Peker seviliyordu öncede bir umuttur yaşamak arabaların arka camlarinda yazardı
Bu videolar tıpki bir önceki sedat peker konulu yayınınızda olduğu gibi sittin sene önce çekilen videolar. Güncel bir şeymiş gibi konuk alıp tartışabilmenizi dehşetle izliyorum. Bunu SP'nin adını duyduğum yerde zaplayan biri olarak ben dahi biliyorsam bir gazetecinin bilmemesini, yayın yapmadan önce araştırmamış olmasına inanamıyorum. Umarım farklı niyetler içinde değilsinizdir fakat bunu daha önce de yaptınız. SP'nin "Reis" ismini mahkeme kararıyla sonradan aldığını da bilmiyorsunuz, bölgede yöresel isimmiş falan filan hep boş laflar bunlar. Böyle boş işler yaptığınız zaman öteki söyledikleriniz de inandırıcılığını kaybediyor.
Yoksa reis de mi pazarlık ta
Hikaye:
Kırmızı kaplı defter:
Kadın için çok önemli bir davaydı. Dava kendi ülkesinden çıkmış, gelişmiş ülkelerden yardım istemeye kadar gitmişti. Dava dosyası bilgileri büyük hmefendinin kırmızı kaplı defterindeydi. Masrafları kadın ödemişti fakat davayı büyük hmefendi izlemişti. Tam dokuz yıl bitmiş onuncu yıldaydı dava... Kadının umudu yoktu artık. Kadına sordu:
- bir sonuç alınır mı bilmem. Onlara da soralım mı?
- soralım. Gönder dosyayı.
- ama masrafı olur.
Kadın düşündü. Sonra:
- gönder dosyayı. Masraf tamam.
Sonraki günlerde hatta haftalarda ısrarla göndertti dosyayı.
Umudunu bitirmek üzereydi.
Tam o günlerde bazı gelişmeler oldu. Kadına olumlu olaylar olmaya başladı. Aynı günlerde büykhmefendide de öfke sinir arttı. Kadına sözlü saldırmaya küfürlere bağırmaya başladı yine. Ara ara bazen sıklıkla yapardı bunu... Kadın sabır etti.
Fakat... Herşeyini biryerlerde unutan büyük hmefendi, kırmızı kaplı defterini kaybetti. Ne olduğunu o akşam ya da bir sonraki gün anneye söyledi. Çöpe atmıştı. Elindeki çöple götürp sokaktaki çöpe atmıştı. Sadece kadının değil, kendisine ait bütün önemli bilgiler, telefon numaraları, herşey o defterde kayıtlıydu.
Anne ertesi günü çöpe gitti. Çmp konteynırını karıştırırken, kırk yıllık komşulardan bile gülenler oldu. Görerek üzülenler de oldu. Anneyi tanıyanlar üzüldü.
Anneyle kadın evi aradılar... Bir daha aradılar... Bulamadılar.
Dava öylece bitti. Onların açısından bitti çünkü zaten gidip ilgilenecek kimse de yoktu.
Kadının bütün hayatı gibi, çöpe gitti.
(Film hikayesidir)
Bugün "dut çıtırı" tarifimden bahsetyim.
Diyarbakır karpuzu için de bahsetyiğim olsa "dokuz kapıya on çubuk sallamış" gibi olur muyum 😒?
Sonra ondan da bahsederim.
Aklıma gelmişken, karpuzdan bahsetmişken... İster trakya ister diyarbakır karpuzu olsun... Karpuz kesmek yenir sunum haline getirmek, kaba bir iş midir? Çünkü öyle tanımlayan hmegendiler var. Hakkatten var. O sebepten prenses ümvanı veriliyor onlara kendi erleriaradından. Mesrla misal, tavuğun derisini yemeyen hmefendiler de var. Onlara da prenses ünvanı verilebiliniyor. Oysa ki o davranışlarının sebepkeri.görgüsüzlük olabilir mi? Görgüsüzce yetiştirilmişler ve bir dilim ekmeği çatalbıçakla yemedikçe insana ceza verdiren tipler olabilirler mi?
Karpuz konusunda da çatalbıçak kullanımı ya da tavuk drrisi konusunda da, diuarbakırlılarla trakyalıların gayetvuyumşu olacağına inanıyorum.
O halde neye göre liyakat?
(Kadıköyden yeşilköyden, milenyum gerçeğini dinlemek isyerim. Ben cahilim, o sebepten. Yanlış yaparsam cezası çokolabilir).
mansimov bitmis bir insandir
Bu ne zamanın videosu sizde mi başladınız milleti trollemeye??
Rezillik.
özlemcim orduda subay deyiz😂😂😂 polis karakolda amir😂😂😂