Siz de dersimizde öğrendiğiniz konuya ve örneklere benzer kendi cümlelerinizi yorumlara yazın, beraber değerlendirelim, beraber öğrenelim. Kolay gelsin.
Siz de sağ olun, var olun. Faydalı oluyorsak ne mutlu bize. Bizi izlemeye, beğenmeye ve paylaşmaya devam ediniz lütfen. Size başarılar ve kolaylıklar dileriz.
Ohne zu ve anstatt zu özneler aynıyken kullanılır. Ancak ohne dass ve anstatt dass özneler aynıyken de ya da farklıyken de kullanılabilir. Dikkatimi çekti de hep dass’lı cümlelerde özneler de aynı olmuş, farklı da olabilirdi hocam. Teşekkürler
hocam çok güzel anlatıyorsunuz sağolun bir sorum olacak pekçok kaynakta ohne dass ve ohne zu kalıplarını eğer özneler farklıysa ohne dass veya anstatt dass şeklinde kullanıyor ancak siz özneleri aynı olan cümleleri bağlarken ohne dass ve anstatt dass kullanıyorsunuz bir yanlışlık olmuyor mu
Olumsuzluk katıyor, "olmadan" anlamına geliyor. Fakat nicht ve kein yerine kullanılmıyor. Bu konudaki videomuzu tekrar dikkatlice izlemenizi öneririz. Başarılar dileriz.
Almancada oldukça zayıfım anlatımınız sayesinde notlar alarak çalışıyorum oldukça yardımcı oluyorsunuz çok teşekkür ederim. Ancak bazen bazı sorularım oluyor nereden sormalıyım? Mesela (an)statt olarak belirtilen bağlacı neden an präposition u ile kullanmıyoruz? Anlam değişikliğine sebeb oluyor mu? Ve cümlelerde dass ve zu ile kullandık tek başına kullanmadık neden?
Er ist krank, trotzdem geht er zur Arbeit. (=O hasta ama buna rağmen işe gidiyor.) Er ist krank, trotzdem er geht zur Arbeit. (=O hasta ama buna rağmen işe gidiyor.) bu şekilde yazılması doğrumu aynı anlam mı lütfen cevap verirseniz sevinirim neye göre değişiyor yada ? hocam aşağıda bazı sorularımı yazdım ilk yazılan cümle sizin verdiğiniz ikincisi ben yazdım yani böyle de olmaz mı aynı anlama gelmez mi ? Während ich frühstücke, lese ich Zeitung. (=Kahvaltı ederken gazete okurum.) Während ich frühstücke, ich lese Zeitung. (=Kahvaltı ederken gazete okurum.) Als ich 5 Jahre alt war, ist mein Vater gestorben. (=Ben beş yaşındayken babam öldü.) Als ich 5 Jahre alt war, mein Vater ist gestorben. (=Ben beş yaşındayken babam öldü.) Er hat Fieber, deshalb/deswegen geht er zum Arzt. (=Ateşi çıktığı için doktora gidiyor.) Er hat Fieber, deshalb/deswegen er geht zum Arzt. (=Ateşi çıktığı için doktora gidiyor.) Sie hat schlechte Noten, darum arbeitet sie so viel. (=Onun notları kötü olduğu için çok çalışıyor.) Sie hat schlechte Noten, darum sie arbeitet so viel. (=Onun notları kötü olduğu için çok çalışıyor.) Die Apotheke ist geschlossen, daher kann ich die Medikamente nicht kaufen. (=Eczane kapalı olduğu için ilaçları alamadım.) Die Apotheke ist geschlossen, daher ich kann die Medikamente nicht kaufen. (=Eczane kapalı olduğu için ilaçları alamadım.) Ich weiß nicht, ob er heute kommt. (=Bugün, onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.) Ich weiß nicht, ob er kommt heute . (=Bugün, onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.) Du musst ordentlich essen, sonst wirst du krank. (=Doğru düzgün yemek yemelisin yoksa hasta olursun.) Du musst ordentlich essen, sonst du wirst krank. (=Doğru düzgün yemek yemelisin yoksa hasta olursun.)
Hocam merhabalar, nacizane bir öneride bulunmak istiyorum. Bazen derslerde ör; dass ile sıkıntı yaşayan arkadaşlar varsa ilgili derse baksın diyorsunuz ama kaçıncı ders olduğu konusunda bulmamız zor olabiliyor ancak videolarda tekrar etmemizi istediğiniz dersleri o an bir iki saniyeliğine ekranın sağ üstüne linkini koyabilirseniz daha rahat bir kullanım oluşturabilir biz takipçileriniz için. Saygılar.
Hayır. verzichten trennbare bir verb değil, bu yüzden "zu" yu trennbarelerdeki gibi araya koyamazsınız. 4.dakikada hoca yanlış söylüyor, orda söylemek istediği verzichten bir verb mit präposition. Yani verzichteni auf ile kullanmanız gerekir. Fiil aufverzichten değil...
Am Sonntag lerne ich deutsch,statt mit meinen Freunden auszugehen. (statt...zu) Am Sonntag lerne ich deutsch,statt dass ich mit meinen Freunden ausgehe. (statt dass) Ich versuche Beispiele zu schreiben,ohne Fehler zu machen. (ohne..zu) Ich lerne deutsch,ohne dass ich Pause mache. (ohne dass) Herkes örnek yazmaya çalışsın çok yardımcı oluyor.Übrigens(bu arada demek galiba)... Man kann nichst lernen,ohne Fehlern zu machen :) (Hatalar yapmadan hiçbir şey öğrenilmez.)
Hocam çok fazla almanca çalıştım ağustos da askere gideceğim sonrası Allah kerim askerden sonra kurs alacağım sanırım kurs alacak kadar almancayla ilgili birşeyler öğrendim. Hangi videoyu izlesem çok iyi anlıyorum ancak yapıları ve kuralları rahat hatırlarken kelimeleri hatırlamakta başarılı değilim alakasız kelimeleri hatırlayıp lazım olanları hatırlamıyorum . Hatalı cümleler de kursam söylemek istediğimi kelimeleri bildirim taktirde bir şekilde anlatacak kadar işin mantığını anladığımı düşünüyordurum ama bana kimse doğru dürüst yardım etmiyor bende askerden sonra ders alacağım. Videolarınız ve sizin gibi yardımcı olmaya çalışan herkese teşekkürler ama bu yorumu yazma sebebim durumu değerlendirecek birisi olabilirsiniz umudumdur . Ben ne yaptım neredeyim işin neresindeyim önümde ne kaldı neleri elde ettim mevcut durumda neye odaklanarak devam etmeliyim bunu artık planlayamaz oldum . Şimdi sizin bu videonuzdan yola çıkarak almanca cümleler kurmaya çalışacağım Ich spiele Computer ohne ohne deutsch zu arbeiten . Ben bilgisayar oynuyorum almanca çalışmaksızın. Ich spiele computer ohne dass ich kein Deutsch arbeite Buda aynı . Ich kann nicht leben ohne dich zu sehen Ben yaşamıyorum seni görmeksizin. Ich habe nicht gelacht ohne mit dir zu sprechen Ben gülmedim seninle konuşmaksızın Spielen ohne zu arbeiten, ist es nicht gut . Çalışmaksızın oynamak iyi şey değildir. Ich spiele Computer statt deutsch zu arbeiten. Ben bilgisayar oynuyorum almanca çalışacağıma . Ich gehe in die disco statt zur arbeit zu gehen . Ben diskonun içine gidiyorum, ise gideceğime . Ich mache das licht an ohne zuzumachen ( zumachen Boyle olur heralde ) ben ışığı açıyorum kapatacagıma . Ich spare geld um in den deutschland gehen zu können. Ben para biriktiriyorum almanya içine gidebilmeye . Ich höre die music von Michael jackson statt die videos von Erhan Özdemir anzusehen. Ben michael jackson dan müzikleri dinliyorum, erhan hocadan videoları izleyeceğime . Ich lerne durch lesen statt zu sehen. Ben okuyarak öğreniyorum görerek yerine. Wenn ich viele Wörter gewusst habe , dann könnte ich viele Dinge sagen . Eğer çok kelime bilseydim o zaman birçok şeyi söyleyebilirdim. Der gute Mann , der mit uns spricht, hat die lange haare gehabt. Bizimle konuşan iyi adam uzun saçlıydı . Erhan hoca erzählt so gut wie Menschen , mit der ich früher gesprochen habe . Erhan hoca benim daha önce konuştuğum insanlar kadar iyi anlatıyor . Erhan Özdemir spricht turkisch so wenig ich deutsch spreche . Erhan hoca benim almanca konuştuğum kadar az türkçe konuşuyor ( bu cümle baya kırık olabilir.) Wenn er mir deutsch lehrt , kann ich ihm Bild zu machen lehren . Eğer o bana almanca öğretirse ben ona resim yapmayı öğretebilirim. Wenn er mir erzählt nicht trotzdem kann ich ihm Bild machen . Eğer o bana öğretmezse yinede ona resim yapabilirim. Ich soll mich beeilen weil ich nichts über deutsch weiss . Ben acele etmeliyim çünkü almanca hakkında hiçbirşey bilmiyorum. Burada hâlâ almanca hakkında birşey bilmiyorum diyeceğim ama o hâlâ veya buna benzer kelimeleri yaşamadan oturtmak mümkün değil heralde . Ich habe die deutsche Sätze von meinem Kopf zu machen versucht obwoll ich deutsch nicht sprechen kann . 😀😀 Birşeyler öğrendim ama doğru mudur yanlış mıdır test edemiyorum tahminler üzerinden bir sürü soruyla uyur oldum her gece videolarınız için tekrar teşekkürler hocam .
DANKESCHÖN! Ich spiele Computer, ohne deutsch zu arbeiten . Ben bilgisayar oynuyorum almanca çalışmaksızın. Ich spiele Computer, ohne dass ich deutsch arbeite. Ich kann nicht leben ohne dich zu sehen Ben yaşamıyorum seni görmeksizin. Ich habe nicht gelacht ohne mit dir zu sprechen Ben gülmedim seninle konuşmaksızın (Anlamlı bir cümle mi bu sence?) Spielen ohne zu arbeiten, ist nicht gut . Çalışmaksızın oynamak iyi şey değildir. Ich spiele Computer statt deutsch zu lernen. Ben bilgisayar oynuyorum almanca çalışacağıma . Ich gehe in die Disco statt zur arbeit zu gehen . Ben diskonun içine gidiyorum, ise gideceğime. Ich mache das Licht an, anstatt (es) zuzumachen ( zumachen Boyle olur heralde- evet.) ben ışığı açıyorum kapatacagıma . Ich spare Geld um nach Deutschland gehen zu können. Ben para biriktiriyorum almanya içine gidebilmeye . Ich höre die Musik von Michael Jackson statt die Videos von Erhan Özdemir anzusehen. Ben michael jackson dan müzikleri dinliyorum, erhan hocadan videoları izleyeceğime . Ich lerne durch lesen statt anzusehen. Ben okuyarak öğreniyorum görerek yerine. Wenn ich viele Wörter gewusst hätte, dann könnte ich viele Dinge sagen . Eğer çok kelime bilseydim o zaman birçok şeyi söyleyebilirdim. Der gute Mann , der mit uns spricht, hat lange Haare gehabt. Bizimle konuşan iyi adam uzun saçlıydı . Erhan hoca / Herr Özdemir lehrt deutsch so gut wie ein alter Bekannte, mit dem ich früher gesprochen habe . Erhan hoca eski bir tandık kadar iyi almanca dersi veriyor . Erhan Özdemir spricht türkisch so wenig,wie ich deutsch spreche . Erhan hoca benim almanca konuştuğum kadar az türkçe konuşuyor ( bu cümle baya kırık olabilir.) Wenn er mir deutsch lehrt , dann kann ich ihm Zeichnen beibringen . Eğer o bana almanca öğretirse ben ona resim yapmayı öğretebilirim. Wenn er mich nicht unterrichtet, kann ich trotzdem ein Bild machen . Eğer o bana öğretmezse yinede ona resim yapabilirim. Ich muss mich beeilen weil ich kein deutsch kann . Ben acele etmeliyim çünkü almanca hakkında hiçbirşey bilmiyorum. Ich habe die deutsche Sätze ausgedacht, obwohl ich kein deutsch sprechen kann .
Öncelikde çok güzel bir anlatımınız vardır. Bunun için minnetdarım. Ve bilmek istediyim, yakın zamanda TestDaf Vorbereitung a ait videolar anlatımlar olacakmı?
hocam veya aranızda yorumu gören olursa yardımcı olabilir mi özneler aynı olduğu için şu şekilde kurabilir miydik : wir fahren dieses Jahr mit dem Zug in der Urlab statt das Flugzeug nehmen. şimdiden teşekkürler içerikler çok güzel çok yardımcı oluyor hocam
Statt zu ve ohne zu da özneler aynı olmak zorunda bu sebeple ana cümlede kullandığımız özneyi yan cümlede kullanmamalıyız.( bu bir kural) diğer bir kural ise ohne dass ve statt das da ise ana cümlede ve yan cümlede aynı veya farklı özneler olabilir bu sebeple yan cümlede özne kullanmalıyız(kural)
I swear it is haram that you exhaust yourself to make others understand this difficult language for free i wish i could transfer the suitable amount for your immense effors but unfortunately it is impossible for me i decided to stop watching your videos for this reason . I wish you all the best
Siz de dersimizde öğrendiğiniz konuya ve örneklere benzer kendi cümlelerinizi yorumlara yazın, beraber değerlendirelim, beraber öğrenelim. Kolay gelsin.
Er ging ins Ausland, ohne dass er sich verabschiedet hätte. / Ohne dass er sich verabschiedete, ging er ins Ausland.
Selam Hocam, çok güzel olmuş daha fazla Bağlaç konusu ele alırsanız iyi olur.
@@m.meltemkarakocgurbuz4966 Er ging ins Ausland, ohne sich zu verabschieden. / Ohne sich zu verabschieden, ging er ins Ausland.
Danke!
@@neimmorina65 Teşekkürler. Devamı var...
@@erhanozdemir5580 hocam yukarıdaki hätte yanlış mı oluyor bu durumda? Doğrusunu mu yazdınız yoksa alternatifini mi?
Teşekürler güzel insan Erhan Hocam
Elinize emeğinize sağlık değerli hocam 🙏🏼🙏🏼🙏🏼👏🏼👏🏼👏🏼
Çok teşekkürler. Size Almanca Kolay olarak başarılar ve kolaylıklar dileriz.
Merhaba, hocam emeginize saglik, gercekten özverili bir sekilde anlatimda bulunuyorsunuz. Ayrica diger videolarda da dikkatimi cekti; "Güzel Türkcemiz" olarak bahsetmeniz, tebrik ederim sizi, tesekkürler.
Biz de çok teşekkür ediyoruz. Bizi takip etmeye devam ediniz..
Sağ olun, var olun hocam❤ çok güzel olmuş yine 🎉🎉 sizin sayenizde çok güzel bir şekilde öğreniyorum😊🎉
Siz de sağ olun, var olun. Faydalı oluyorsak ne mutlu bize.
Bizi izlemeye, beğenmeye ve paylaşmaya devam ediniz lütfen.
Size başarılar ve kolaylıklar dileriz.
Ohne zu ve anstatt zu özneler aynıyken kullanılır. Ancak ohne dass ve anstatt dass özneler aynıyken de ya da farklıyken de kullanılabilir. Dikkatimi çekti de hep dass’lı cümlelerde özneler de aynı olmuş, farklı da olabilirdi hocam. Teşekkürler
Sie verließ das Zimmer, ohne dass jemand es bemerkte.
Mükemmel bir anlatım için çok teşekkürler hocam
hocam çok güzel anlatıyorsunuz sağolun bir sorum olacak pekçok kaynakta ohne dass ve ohne zu kalıplarını eğer özneler farklıysa ohne dass veya anstatt dass şeklinde kullanıyor ancak siz özneleri aynı olan cümleleri bağlarken ohne dass ve anstatt dass kullanıyorsunuz bir yanlışlık olmuyor mu
Hocam hepsi aynı anlama geliyor bu yüzden hangi bağlacı kullanmamız pek fark etmiyor galiba demi ? Her iki türlü de aynı anlam çıkıyor ????
hocam ohne dass ve ohne zu olumsuzlukmu katıyor yanı nıcht ve keın yerıne bunlarmı kulanılıyor
Olumsuzluk katıyor, "olmadan" anlamına geliyor. Fakat nicht ve kein yerine kullanılmıyor.
Bu konudaki videomuzu tekrar dikkatlice izlemenizi öneririz.
Başarılar dileriz.
Teşekkür ederim Hocam bu konu beynimi yaktiya ama tekrar bakacağım anlayana kadar çok teşekkürler 😇🙏
Biraz karmaşık konu olarak görünüyor, fakat dikkatlice dinlendiğinde anlaşılıyor. Teşekkür ederim.
Ne mutlu bize :) Başarılarınızın devamını dileriz.
Almancada oldukça zayıfım anlatımınız sayesinde notlar alarak çalışıyorum oldukça yardımcı oluyorsunuz çok teşekkür ederim. Ancak bazen bazı sorularım oluyor nereden sormalıyım? Mesela (an)statt olarak belirtilen bağlacı neden an präposition u ile kullanmıyoruz? Anlam değişikliğine sebeb oluyor mu? Ve cümlelerde dass ve zu ile kullandık tek başına kullanmadık neden?
"anstatt/statt" aynı anlamdadır. "dass-zu" bu bir kural
Er ist krank, trotzdem geht er zur Arbeit. (=O hasta ama buna rağmen işe gidiyor.)
Er ist krank, trotzdem er geht zur Arbeit. (=O hasta ama buna rağmen işe gidiyor.) bu şekilde yazılması doğrumu aynı anlam mı lütfen cevap verirseniz sevinirim neye göre değişiyor yada ? hocam aşağıda bazı sorularımı yazdım ilk yazılan cümle sizin verdiğiniz ikincisi ben yazdım yani böyle de olmaz mı aynı anlama gelmez mi ?
Während ich frühstücke, lese ich Zeitung. (=Kahvaltı ederken gazete okurum.)
Während ich frühstücke, ich lese Zeitung. (=Kahvaltı ederken gazete okurum.)
Als ich 5 Jahre alt war, ist mein Vater gestorben. (=Ben beş yaşındayken babam öldü.)
Als ich 5 Jahre alt war, mein Vater ist gestorben. (=Ben beş yaşındayken babam öldü.)
Er hat Fieber, deshalb/deswegen geht er zum Arzt. (=Ateşi çıktığı için doktora gidiyor.)
Er hat Fieber, deshalb/deswegen er geht zum Arzt. (=Ateşi çıktığı için doktora gidiyor.)
Sie hat schlechte Noten, darum arbeitet sie so viel. (=Onun notları kötü olduğu için çok çalışıyor.)
Sie hat schlechte Noten, darum sie arbeitet so viel. (=Onun notları kötü olduğu için çok çalışıyor.)
Die Apotheke ist geschlossen, daher kann ich die Medikamente nicht kaufen. (=Eczane kapalı olduğu için ilaçları alamadım.)
Die Apotheke ist geschlossen, daher ich kann die Medikamente nicht kaufen. (=Eczane kapalı olduğu için ilaçları alamadım.)
Ich weiß nicht, ob er heute kommt. (=Bugün, onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.)
Ich weiß nicht, ob er kommt heute . (=Bugün, onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.)
Du musst ordentlich essen, sonst wirst du krank. (=Doğru düzgün yemek yemelisin yoksa hasta olursun.)
Du musst ordentlich essen, sonst du wirst krank. (=Doğru düzgün yemek yemelisin yoksa hasta olursun.)
Anlaşılır, fakat devrik cümle olur. Size videoda izah edildiği şekilde kullanmanızı öneririz. Başarılar.
Harika bir ders daha 💯
Sağ olun, var olun. Başarılar ve kolaylıklar dileriz.
Das war eine schöne Lektion. Vielen Dank!
Danke fürs Zuschauen. Wir wünschen Dir viel Erfolg.
Hocam merhabalar, nacizane bir öneride bulunmak istiyorum. Bazen derslerde ör; dass ile sıkıntı yaşayan arkadaşlar varsa ilgili derse baksın diyorsunuz ama kaçıncı ders olduğu konusunda bulmamız zor olabiliyor ancak videolarda tekrar etmemizi istediğiniz dersleri o an bir iki saniyeliğine ekranın sağ üstüne linkini koyabilirseniz daha rahat bir kullanım oluşturabilir biz takipçileriniz için. Saygılar.
Allah razi olsun hocam iyi ki varsiniz❤
Allah hepimizden razı olsun!
emeğinize sağlık hocam harika bir öğretmensiniz :))))
Çok teşekkürler. Bizi izlemeye, beğenmeye ve paylaşmaya devam ediniz ltf.
Size başarılar ve kolaylıklar dileriz.
Vielen Dank.
Danke..
Bitte.
Vielen Dank!
Bitteschön. Viel Erfolg.
Ich kann Ihnen nicht genug danken
:)
👍süpersiniz
Sağ olun, var olun. Başarılar dileriz.
Hocam 4. dakikada ki ornekte 'ohne Komfort aufzuverzichten' olmasi gerekmiyor muydu?
Hayır. verzichten trennbare bir verb değil, bu yüzden "zu" yu trennbarelerdeki gibi araya koyamazsınız. 4.dakikada hoca yanlış söylüyor, orda söylemek istediği verzichten bir verb mit präposition. Yani verzichteni auf ile kullanmanız gerekir. Fiil aufverzichten değil...
ayrılabilen fillerde zu araya mi giriyor hocam mesela ich gehe nie aus dem Haus,ohne eine Sonnenbrille mitzunehmen.
Ayrılabilir fiillerde zu araya giriyor. Doğru :)
Teşekkürler
Sağ olun.
Am Sonntag lerne ich deutsch,statt mit meinen Freunden auszugehen. (statt...zu)
Am Sonntag lerne ich deutsch,statt dass ich mit meinen Freunden ausgehe. (statt dass)
Ich versuche Beispiele zu schreiben,ohne Fehler zu machen. (ohne..zu)
Ich lerne deutsch,ohne dass ich Pause mache. (ohne dass)
Herkes örnek yazmaya çalışsın çok yardımcı oluyor.Übrigens(bu arada demek galiba)...
Man kann nichst lernen,ohne Fehlern zu machen :) (Hatalar yapmadan hiçbir şey öğrenilmez.)
Son cümle hariç hepsi doğru. Son cümleyi farklı yorumlamak gerek: "Aus Fehlern kann man viel lernen" Başarılar!
Hocam kanalınızda B2 seviyesinde videolar yer alacak mı?
Merhaba, evet B2 seviyesi ders videolarımız olacak, kolayl gelsin.
Hocam bunlar B1 intensivde neden yok. Um zu da yok 😢
Hocam çok fazla almanca çalıştım ağustos da askere gideceğim sonrası Allah kerim askerden sonra kurs alacağım sanırım kurs alacak kadar almancayla ilgili birşeyler öğrendim. Hangi videoyu izlesem çok iyi anlıyorum ancak yapıları ve kuralları rahat hatırlarken kelimeleri hatırlamakta başarılı değilim alakasız kelimeleri hatırlayıp lazım olanları hatırlamıyorum .
Hatalı cümleler de kursam söylemek istediğimi kelimeleri bildirim taktirde bir şekilde anlatacak kadar işin mantığını anladığımı düşünüyordurum ama bana kimse doğru dürüst yardım etmiyor bende askerden sonra ders alacağım. Videolarınız ve sizin gibi yardımcı olmaya çalışan herkese teşekkürler ama bu yorumu yazma sebebim durumu değerlendirecek birisi olabilirsiniz umudumdur . Ben ne yaptım neredeyim işin neresindeyim önümde ne kaldı neleri elde ettim mevcut durumda neye odaklanarak devam etmeliyim bunu artık planlayamaz oldum . Şimdi sizin bu videonuzdan yola çıkarak almanca cümleler kurmaya çalışacağım
Ich spiele Computer ohne ohne deutsch zu arbeiten .
Ben bilgisayar oynuyorum almanca çalışmaksızın.
Ich spiele computer ohne dass ich kein Deutsch arbeite
Buda aynı .
Ich kann nicht leben ohne dich zu sehen
Ben yaşamıyorum seni görmeksizin.
Ich habe nicht gelacht ohne mit dir zu sprechen
Ben gülmedim seninle konuşmaksızın
Spielen ohne zu arbeiten, ist es nicht gut .
Çalışmaksızın oynamak iyi şey değildir.
Ich spiele Computer statt deutsch zu arbeiten.
Ben bilgisayar oynuyorum almanca çalışacağıma .
Ich gehe in die disco statt zur arbeit zu gehen .
Ben diskonun içine gidiyorum, ise gideceğime .
Ich mache das licht an ohne zuzumachen ( zumachen Boyle olur heralde ) ben ışığı açıyorum kapatacagıma .
Ich spare geld um in den deutschland gehen zu können.
Ben para biriktiriyorum almanya içine gidebilmeye .
Ich höre die music von Michael jackson statt die videos von Erhan Özdemir anzusehen.
Ben michael jackson dan müzikleri dinliyorum, erhan hocadan videoları izleyeceğime .
Ich lerne durch lesen statt zu sehen.
Ben okuyarak öğreniyorum görerek yerine.
Wenn ich viele Wörter gewusst habe , dann könnte ich viele Dinge sagen .
Eğer çok kelime bilseydim o zaman birçok şeyi söyleyebilirdim.
Der gute Mann , der mit uns spricht, hat die lange haare gehabt.
Bizimle konuşan iyi adam uzun saçlıydı .
Erhan hoca erzählt so gut wie Menschen , mit der ich früher gesprochen habe .
Erhan hoca benim daha önce konuştuğum insanlar kadar iyi anlatıyor .
Erhan Özdemir spricht turkisch so wenig ich deutsch spreche .
Erhan hoca benim almanca konuştuğum kadar az türkçe konuşuyor ( bu cümle baya kırık olabilir.)
Wenn er mir deutsch lehrt , kann ich ihm Bild zu machen lehren .
Eğer o bana almanca öğretirse ben ona resim yapmayı öğretebilirim.
Wenn er mir erzählt nicht trotzdem kann ich ihm Bild machen .
Eğer o bana öğretmezse yinede ona resim yapabilirim.
Ich soll mich beeilen weil ich nichts über deutsch weiss .
Ben acele etmeliyim çünkü almanca hakkında hiçbirşey bilmiyorum.
Burada hâlâ almanca hakkında birşey bilmiyorum diyeceğim ama o hâlâ veya buna benzer kelimeleri yaşamadan oturtmak mümkün değil heralde .
Ich habe die deutsche Sätze von meinem Kopf zu machen versucht obwoll ich deutsch nicht sprechen kann .
😀😀
Birşeyler öğrendim ama doğru mudur yanlış mıdır test edemiyorum tahminler üzerinden bir sürü soruyla uyur oldum her gece videolarınız için tekrar teşekkürler hocam .
DANKESCHÖN!
Ich spiele Computer, ohne deutsch zu arbeiten . Ben bilgisayar oynuyorum almanca çalışmaksızın.
Ich spiele Computer, ohne dass ich deutsch arbeite.
Ich kann nicht leben ohne dich zu sehen Ben yaşamıyorum seni görmeksizin.
Ich habe nicht gelacht ohne mit dir zu sprechen Ben gülmedim seninle konuşmaksızın
(Anlamlı bir cümle mi bu sence?)
Spielen ohne zu arbeiten, ist nicht gut . Çalışmaksızın oynamak iyi şey değildir.
Ich spiele Computer statt deutsch zu lernen. Ben bilgisayar oynuyorum almanca çalışacağıma .
Ich gehe in die Disco statt zur arbeit zu gehen . Ben diskonun içine gidiyorum,
ise gideceğime.
Ich mache das Licht an, anstatt (es) zuzumachen ( zumachen Boyle olur heralde- evet.)
ben ışığı açıyorum kapatacagıma .
Ich spare Geld um nach Deutschland gehen zu können. Ben para biriktiriyorum almanya içine gidebilmeye .
Ich höre die Musik von Michael Jackson statt die Videos von Erhan Özdemir anzusehen. Ben michael jackson dan müzikleri dinliyorum, erhan hocadan videoları izleyeceğime .
Ich lerne durch lesen statt anzusehen. Ben okuyarak öğreniyorum görerek yerine.
Wenn ich viele Wörter gewusst hätte, dann könnte ich viele Dinge sagen . Eğer çok kelime bilseydim o zaman birçok şeyi söyleyebilirdim.
Der gute Mann , der mit uns spricht, hat lange Haare gehabt. Bizimle konuşan iyi adam uzun saçlıydı .
Erhan hoca / Herr Özdemir lehrt deutsch so gut wie ein alter Bekannte, mit dem ich früher gesprochen habe . Erhan hoca eski bir tandık kadar iyi almanca dersi veriyor .
Erhan Özdemir spricht türkisch so wenig,wie ich deutsch spreche . Erhan hoca benim almanca konuştuğum kadar az türkçe konuşuyor ( bu cümle baya kırık olabilir.)
Wenn er mir deutsch lehrt , dann kann ich ihm Zeichnen beibringen . Eğer o bana almanca öğretirse ben ona resim yapmayı öğretebilirim.
Wenn er mich nicht unterrichtet, kann ich trotzdem ein Bild machen . Eğer o bana öğretmezse yinede ona resim yapabilirim.
Ich muss mich beeilen weil ich kein deutsch kann . Ben acele etmeliyim çünkü almanca hakkında hiçbirşey bilmiyorum.
Ich habe die deutsche Sätze ausgedacht, obwohl ich kein deutsch sprechen kann .
👍
yine harika bir video
Teşekkürler.
Öncelikde çok güzel bir anlatımınız vardır. Bunun için minnetdarım. Ve bilmek istediyim, yakın zamanda TestDaf Vorbereitung a ait videolar anlatımlar olacakmı?
Çok teşekkür ederim. Sınav hazırlık videolarından önce müfredat tamam olmalı. Başarılar!
Teşekkürler :)
Bizi izlediğiniz için biz de size teşekkür ederiz...:)
Hocam B2 seviyesinde dersler yapar mısınız rica etsem.
Almanca B2 Seviyesi Almanca Öğrenme ve Almanca Ders Videoları - Almanca Orta İleri Seviye : th-cam.com/play/PLUIp3vyXg1SWoRCWwTVaIky5TvjIarRJh.html
👍👍👍
🙏🙏🙏
Hocam b2 için kitap önerirmisiniz?
Sicher B2
Teşekkür ederim)
bu videoda örnek olarak seçtiğiniz cümleler nedeni ile konuyu anlayamadım. Normalde sizinle çalışıyorum. Bu konu ile ilgili başka videonuz var mı?
Videomuzu dikkatlice tekrar izlemenizi öneririz.. Başarılar...
hocam veya aranızda yorumu gören olursa yardımcı olabilir mi
özneler aynı olduğu için şu şekilde kurabilir miydik : wir fahren dieses Jahr mit dem Zug in der Urlab statt das Flugzeug nehmen.
şimdiden teşekkürler içerikler çok güzel çok yardımcı oluyor hocam
Statt zu ve ohne zu da özneler aynı olmak zorunda bu sebeple ana cümlede kullandığımız özneyi yan cümlede kullanmamalıyız.( bu bir kural) diğer bir kural ise ohne dass ve statt das da ise ana cümlede ve yan cümlede aynı veya farklı özneler olabilir bu sebeple yan cümlede özne kullanmalıyız(kural)
Ich soll sie mehr hören, statt andere videos zu schauen. :) olmuştur inşallah hocam.
Ich sollte mit ihren Videos mehr lernen, (Ich sollte ihnen öfter zuhören)
statt mir andere Videos anzuschauen. :) ... Başarılar dilerim..
🎉
"zu+mastar" olarak bırakmamız İngilizcedeki "to+mastar" gibi oluyor.
Doğrudur. Başarılar.
🙏🙏🙏🇹🇷❤️🇩🇪🌹🌹🌹
😍❤❤❤👍
🏵🌸🍀🌷
Merhaba , neden çoğu örnek cümleyi Meschen kitabından alıyorsunuz ?
destek
Teşekkürler.
14:55 Überstunden zu machen, ohne bezahlt zu werden, ist eine schreckliche Sache.
Das stimmt :)
selam Hocam
Merhabalar, iyi dersler..
hocam, so; ich muss im Deutschland leben ohne dass ich keine Angst habe.
Hola
Hallo.
Es regnet. Ich lese Buch, statt dass ich jogge.
ein Buch....sehr gut
.....
Bence tüm kelimeleri ayri ayri açıklamanıza gerek yok mesela fahren jahr gibi.b1 olan zaten biliyodur.belirli kelimeleri açıklarsanız daha iyi olur
Ich wohne mit den garden ein hause statt dass ich wohne eine wohrnung
Anlatımlar iyi fakat örnek cümleler biraz komik ...:))
Ne güzel işte.. öğretirken eğlendiren Almanca Kolay!
Komik olmayanıda siz yazın adam mükemmel anlatıyor 👍🏻
Supersiz
Teşekkürler..
I swear it is haram that you exhaust yourself to make others understand this difficult language for free i wish i could transfer the suitable amount for your immense effors but unfortunately it is impossible for me i decided to stop watching your videos for this reason . I wish you all the best
Mükemmel bir anlatım için çok teşekkürler hocam
Sağ olun, var olun. Başarılar ve kolaylıklar dileriz.
Teşekkürler.
Sağ olun. Size başarılar ve kolaylıklar dileriz.
👍
Teşekkürler
Sağ olun, var olun. Başarılar dileriz.