Filmi viyzona girdiginde hemen izleyecegim bu vatan topraklarında çok hikayeler var saçma sapan konuları oln entirika dolu türk aile yapısını bozan diziler filmler yapılacıgına böyle yaşanmış hikayeleri ele alıp bize sunmalarını rica ediyorum hem tarihi yaşarız hemde elimizdeki vatan topraklarının kıymetini daha iyi biliriz saygılarımla...
Rahmetli annecigimde hikayesi var o denizaltında annemin de kalbi batıp olmustu.halil ibrahim altıntop ilk aşkı evlilik planlarını kurduğu okulun bitirmesini bekliyor iken evlilik için çıkıp penceresinin önüne gelmiş tatbikata gideceğini aşağı gelip onu görüp öyle gitmek istediğini söyler ama annecim babasının korkusundan inemez aşağı ve pencereden vedalaşmak zorunda kalır ardından ölüm haberi gelir ve annem ölümüne kadar hep bunu anlatıp ağlamıştır ve hicbir zaman kimseye hatta babama dahi aşık olmamıştır ilk ve tek aşkı idi inşallah şimdi orda kavuşmuşlardır annecim aşkının tek sevdiği erkeğin yanındadır diye duacıyım allahım dan hepsine rahmet diliyorum
Ne acı ne dramatik bir olay..Kurtarılamamaları yapacak birşeyin kalmaması çok üzücü çaresizlik..Ruhları şad mekanları cennet olsun onların hakları nasıl ödenirki...
Rahmetli babaannem bana “ Biz cok mutlu bir aileydik. Evimizde kahkaha neşe eksik olmazdı. Ve ben çocuklarımla o günkü zor şartlarda bile cok mutluydum. Bize nazar değdi kızım.” Babaannem hayatımda tanıdığım en zeki kadındı. Her iki elini kullanabilen nadir insanlardan biriydi. Bana tüm el becerilerini aktardı. Aydın bir kadındı. Ut çalarmış . Ben ihtiyarlığına rastladım. Ama o zamanlar her evde ut varmış zaten. Anneannem de çalarmış. Harf devrimi ile birlikte okuma yazma seferberliğinde ilk okumayı sökenlerden babaannem. Çok azimli… “Çocuklarımın hepsi okuyacak. Hepsi üniversiteye gidecek” deyip İstanbul’a taşınırlar. Dedem kaptan 1 ay evde , 4 -5 ay denizlerde. Babaannem tek basına 4 erkek çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmeye çalışır. Babam anlatırdı hep. “ Dünya cihan harbiden çıkmış. Herkes fakir , herkes ekmek peşinde. Evi taşıdık İstanbul’a. Neydi tüm eşya ? 5 adet yatak , annemin en kıymetli eşyası “dikiş makinası” ve bir iki kap kacak o kadar. ( şimdi o elle çevrilen Singer marka makine bende) Ortaköy’de ahşap bir köşke tasındık. 5 yatağı pat pat attık yerlere. Tüm eşya bu. Ev taşınmıştı.” Babamın anlattığı başka bir anekdot beni cok etkilemiştir. Abisi kurtuluş savasını anlatıyor . Babam 5-6 yaslarında. “ Düşman askerleri yıkılamaz sandıkları siperler…diye anlatırken babam kopuyor olaydan çünkü o “ yıkılamaz sandıkları” düşünüyor sınırda sıralanmış. “Naciye, o çocuk aklımla o sandıklar öyle büyüktü ki hep gökyüzüne bakardım başımı kaldırıp -Anamın ceviz sandığı gibi sandıklar” - Ne kadar büyük olabilir bu sandıklar - diye “sandıkları” canlandırmaya çalışır hayalinde . Babam bunu anlattığı zaman hep içim burkulurdu ve ne kadar şanslı olduğumu idrak ederdim. Evet…….Bu dönemde rahmetli amcam karar verir denizaltında hizmet vermeye çünkü daha çok para kazanacak ,kardeşlerinin eğitimine katkıda bulunacaktır. İşte bu karardan bir kaç sene sonra kahkahalarla çınlayan evin içini yas kaplayacaktır.4 Nisan 1953 de amcam hayatının baharında tüm umutları ile birlikte denizin karanlığına gömülür. Ve Türe ailesi tüm memleketle birlikte yasa bürünür. Babam o günden sonra başka bir Emin olur. “Abimin yattığı yer belli değil. Mezarı bile yok. Ben nasıl pamuk yataklarda yatarım” deyip yerde taşlarda yatmaya başlıyor. Babaannem zaten bitik , bir annenin yaşayabileceği acıların en kötüsünü yaşıyor . Ama geride kalan çocukları için , o dünya meleği kocası /dedem için yaşama tutunmaya çalışıyor. “Bir yavrumu kaybettim bir ikincisini de kaybedemem” deyip babamı evlendiriyor. “ Kendi ailesini kursun , uzaklaşsın ,başka gailelerle uğraşsın unutmaya çalışsın diye evlendirdim babanı” diye anlatırdı. Babaannem ve diğer amcalarım rahmetli amcam hakkında konuşmaktan hiç kaçınmadılar. Hep anlatırlardı bana amcamın ne kadar yakışıklı olduğunu - bahriyeli kıyafeti içinde çakı gibi bir delikanlı- yürürken başları nasıl çevirdiğini hep anlattılar bana. Ama babam o olaydan sonra ne amcamın ismini telaffuz etti, ne de o günlere ait bir anısını bizimle paylaştı. O etkilenmesin diye annem babaannemin anneme emanet verdiği amcama ait kimliğini, resimleri , gazete ve dergileri köse bucak sakladı. 4 Nisan yaprağı bizim takvimlerde önceden kopartılırdı annem tarafından, babam görmesin diye. O günkü gazete bir türlü ortaya çıkmazdı veya bazı sayfalar bir şekilde yok edilirdi. Babam acısını içine gömmüştü ve o yara kabuk bağlamıştı…….O talihsiz kaza sanki yaşanmamışçasına biz hayatımıza devam ettik. Etrafımızdaki herkes buna saygı duydu ve bu olay ne tanıdıklarımız ne akrabalarımız ne de diğer aile fertleri tarafından babamın yanında hiç konuşulmadı. ÖZEL YASAMIMIZA ve ACIMIZA HüRMETEN….. taki birileri bu acının üzerindeki kabuğu kanırtıp tekrar kanatana kadar……Ve hikayeyi Show amaçlı TV lerde servis edene kadar…. Amcam Şehit İsmail Türe hakkında- ailesinin izni alınmaksızın- TV programlarında anlatılan ve İnternette yüzlerce binlerce kez paylaşılan aslı astarı olmayan hikaye malumunuz. Malum hikayede amcam güya Gelibolu’da ikamet eden nişanlısına bir el feneri ve mors alfabesi hak kında bir kitap vermiş. Bir denizaltı boğazdan geçerken güya nişanlısı mesaj göndermiş “Seni Seviyorum” diye…. Ve seyir halindeki bir denizaltının ışıldağı ile “sonsuza kadar” mesajı gönderilmiş!!!!. Bunun mümkün olup olmadığını yetkili bir ağızdan öğrenmek istedim. Emekli Tümamiral Sayın Haydar Mücahit Şişlioğlu ile yaptığım görüşmede gemideki ışıldak kullanımı hakkında bilgi aldım ve bunun mümkün olamayacağını öğrendim. Sayın Şişlioğlu özetle şunları söylemiştir: “Denizaltı su üstünde seyredenken, gemiye kumanda edenler, geminin yelkeni denen kulede /çıkıntı da akakta durur ve orada seyir subayı /seyir astsubayı olur ve ışıldak da orada bulunur. Yaklaşık 2m2 lik bir alandır burası. Boğaz geçişinde komutan muhakkak yukarıda/köprü üstünde olur. Işıldağın özel amaç için kullanımına komutan asla izin vermez çünkü denizaltı gemisi gizliliği en yüksek olan savaş gemisi sınıfıdır. Işıldak kullanımı denizaltının yerini belli eder ve gizliği ihlal eder. Savaş ve kaza gibi acil durumlar dışında ışıldağın kullanılması söz konusu olamaz. Normal bir vatandaşın ışıldak muhaberesini öğrenmesi çok zordur. Yazması ve okuması ayrı muhaberedir. Özel eğitim gerektirir” Dumlupınar Denizaltı Faciası/ Son Dalış Belgeselindeki ilk kare Atatürk ün bir sözü ile başlıyor. Bu belgeselde hikaye anlatılırken hikayenin kahramanına gönderme yapılırken amcamın fotoğrafı ekrana geliyor ve zoom yapılıyor…. “ Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır. 1931 (Hasan Cemil Çambel, T.T.K. Belleten, Cilt: 3, Sayı: 10, 1939) Evet biz ailecek ŞAŞKINIZ…….. Ben Titanik filmini bile seyredememişken Yönetmenliğini Erkan Özcan ın Yapımcılığını Kuzey Kumsal ın yaptığı “Sonsuza Kadar- Dumlupınar” adında 2014 yapımı bir de film çekilmiştir……BİZLERDEN İZİN ALMADAN. Türe ailesi olarak özelimiz olan Acımıza saygı duyulması en tabii hakkımız. Bizi adam yerine koyup İZİN bile almadılar. Amcamı kimsesiz mi zannettiler ?. Biz bu dramı kalbimizin en gizli yerinde saklı tuttuk. Mezarı bile olmayan bir kişinin ölüsüne saygı gösterilmesi gerekir. Amcam öleceğini bilerek saatlerce denizin dibinde kapkaranlık soğuk ve oksijenin gittikçe tükendiği bir Cehennemde yasamıs …..27 yasında....Bu bizim özelimiz ve bunun milyonlarca kişiyle paylaşılmasını asla kabul edemem. Kırgınım. Öfkeliyim. Artık AMCAMI RAHAT BIRAKSINLAR.
Anladım film çekmek için olaya hikaye eklemişler ve bunu haberlere yansıtmışlar sizinle haberleşmemişler çünkü hikaye zaten uydurma başın sağolsun dava açabilirsiniz
Öncelikle tüm ŞEHITLERIMIZE ALLAH RAHMET EYLESİN ve yakınlarına sabırlar versin. Yorumunuz beni çok etkiledi amcanızı fotoğrafını t.v,de görünce babaanne'nizin ve babanızın çektiği acıyı düşündüğümde bir an nefes dahi alamadım gerçekten sitem etmekte çok haklısınız
Askerlerimize Allah rahmet eylesin. İizlediğim belgesellere göre arama çalışmaları devam ederken iletişimi sağlayan kablo kopmuş. Dolayısıyla denizaltıyla tüm iletişim koptuğu gibi denizaltının yeri de kaybedilmiş. Bu anlatılan "sigara içebilirsiniz, şarkı söyleyebilirsiniz" diyalogları sanırım kazadan sonra anısına yazılan radyo tiyatrolarından ve yapılan sinema filminden alıntıdır.
Söz konusu hikaye Amcamın adı kullanılarak ve TV lerde fotografına zoomlanarak anlatılmıstır. TÜRE ailesinden izin almadan. Yasadıgımız trajediye saygı duymadan üstelik tamamen uydurma olan bu sacma sapan hikaye de yok ısık yakmıs yok mors alfabesi ile mesajlasmıslar. Koskocaman TC Cumhuriyetinin donanmasının denizaltısı nda MAYMUN MU OYNATILIYORMUS Bu ne saygısızlık BU ne cürret.......
@@omerfaruk7451 yani kaza oncesindeki genc denizci ve sevgilisinin hikayesi uydurma diyor. Ayrica sigara içebilirsiniz,konusabilirsiniz,turku soyleyebilirsiniz diyaloguda uydurma diyor. Baglanti kablosu kopmus olup irtibat kesilince mürettebat boğulacaklarini anlamiş. Boyle bir durumda ise murettebatin en iyi durumda olan askeri en kotu durumda olandan baslayarak herkesi vurur.En sonunda ise namluyu kendine dogrultur ve ateş eder
Her şey iyi güzelde. Tam Dumlupınar sulara gömülürken bölümünü anlatırken başlayan latince şarkı nedir? Nasıl bir bağ kurdunuz. Bu derin acıyı anlatırken yaptığınız şehitlerimize büyük saygısızlıktır.
Ruhları şad olsun vatan size minnettardir diyeceğim her Türk genci bu topraklar da ne canlar feda olmuş bilmelidir ilkokul çağındaki bütün öğrencilerimizi çanakkale ye getirip gezdirilmesi lazim diye dusunuyorum
yaziklar olsun 90 metreden cikaramamislar isvicreliler bundan 50 yil once 10 bin metreye indiler isvicrede deniz yok en derin gölü 180 metre derinlikte. ve biz halen ders alamadik malesef . vatan saolsun da vatan saolsun. peki insanimiz sagolsun diye bsy yapan varmi.?
İhmaller ve teknolojik yetersizlikler bunun başlıca sebebi. Naboland aslında daha erken fark ediliyor güverte subayının verdiği sancak 15 emri uygulanmıyor ( eğer uygulansaydı denizaltı karaya oturacaktı ve denizciler kurtulacaktı ) onun yerine denizaltıyı manevra yaparak kurtarmayı deniyorlar ancak başaramayıp çarpışma gerçekleşiyor. Bir diğer olay ise dumlupınarın abd deki bakıma henüz gitmemiş olması eğer gerekli bakım yapılsaydı şamandıra kopmayacak ve daha sağlam olacaktı bunun üzerine dalgıçlar şamandıraya tutunup aşağı inebilecek ve gerekli bağlantıları yapıp denizaltını yüzeye çekebilecekti.
"denize düştük. Suyun yüzeyine çıktığım zaman Naboland şilebinin tornistan yaptığını gördüm. Şilebin pervaneleri dönüyordu. Bağırıp stop etmesini istedim. Fakat kaptan bunu yapmadı. Biz olduğumuz yerde kaldık. O gitti. Şunu belirtmek isterim ki, İsveç gemisi gelmekte olduğu rotayı takip etseydi, kaza olmayacaktı." Kd. Astsubay Başçavuş Hüseyin Akış
Yil 1959 sicak bir Austos günü, rahmetli babam beni Bandirma 600 evler "Ali Fahri Iseri Ilk Okulu" na kayitlarin baslamis olup olmadigini sormam icin yolladi ve ekledi "Eger Yasin kac diye sorarlarsa BEN DUMLUPINARIN BATTIGI GÜN DOGMUSUM BU YÜZDEN DE ADIM SELAMI dersin" dedi...... "6" nin bu kadar komplike tarif edilmesine cocuk aklimla bir anlam verememistim..o zaman...Siz bir anlam verebiliyormusunuz?....Mutluyum T Ü R K Ü M!!Gururluyum adim S E L A MI !!!
Söz konusu hikaye Amcamın adı kullanılarak ve TV lerde fotografına zoomlanarak anlatılmıstır. TÜRE ailesinden izin almadan. Yasadıgımız trajediye saygı duymadan üstelik tamamen uydurma olan bu sacma sapan hikaye de yok ısık yakmıs yok mors alfabesi ile mesajlasmıslar. Koskocaman TC Cumhuriyetinin donanmasının denizaltısı nda MAYMUN MU OYNATILIYORMUS Bu ne saygısızlık BU ne cürret.......Orada yasananları amcamın ve askerlerin vasiyetleri telsiz baglantısı ile...hepsi Ailemizde saklı ve bu acımıza saygı duymayıp showlarında bundan nemalananları Allaha havale ediyoruz.
Hikayede amcamın ismi zikrediliyor ve belgeselde amcamın resmine zoom yapılıyor. Buna ilaveten Ebediyete Kadar isimli kısa filmde amcamın ismi kullanılıyor...Ayrıca böyle bir olayın gizliliği en yüksek derecede olan bir denizaltında gecmesi söz konusu bile olamayacagını Emekli Tümamiralin...(ismi bende saklı) kişiden teknik olarak acıklaması var elimde yazılı olarak.Kısaca MAYMUN MU OYNATILIYORMUS koskoca Türkiye Cumhuriyetinin denizaltısında. Aslında bu acıkca br hakarettir ORDUYA...Dumlupınar Denizaltı faciası ile ilgili senelerdir anlatılan gercekle hiç ilgisi olmayan ve ailecek bizim konusmaktan hep imtina ettigimiz bu olaydan ve uydurma hikayeden nemalanılmasından bıktık usandık.Hala hayatta olan VARİSLERINDEN izin almak, onlara danısmak ve olayı teyid ettirme NEZAKETİNİ göstermeyen herkesi KINIYORUZ ve artık buna son vermelerini istirham ediyoruz. ACIMIZA SAYGI DUYUN VE AMCAMI RAHAT BIRAKIN. N. Türe
Çok haklısınız izinsiz ve aslına uygun olmayan birşey varsa büyük saygısızlık bende çok kınıyorum sizlerede önerim bari siz tam anlamıylada olmasa kısmen çıkıp dogrusunu anlatırsanız bizde tarihimizi daha iyi ögrenmiş oluruz eger mümkünse tekrardan baş saglıgı diliyorum saygılarımla...
Orada 22 kişi yaşıyor .kurtaramıyorsun..ne kötü durum..Teknoloji de zayıfmis..biri en son özel giysiyle inmeye çalışıyorya..assubay insede birsey yapamazdi dedi..
Filmi viyzona girdiginde hemen izleyecegim bu vatan topraklarında çok hikayeler var saçma sapan konuları oln entirika dolu türk aile yapısını bozan diziler filmler yapılacıgına böyle yaşanmış hikayeleri ele alıp bize sunmalarını rica ediyorum hem tarihi yaşarız hemde elimizdeki vatan topraklarının kıymetini daha iyi biliriz saygılarımla...
Saygilar kardesim
Kim ister yozlaşın yobozlaşın
😢😢ALLAH RAHMET EYLESIN 😢😢😢
Gözleri gelir aklına.elleri,sözleri ve hatta sesi... ışte asıl ölüm burada başlar.🍂
Rahmetli annecigimde hikayesi var o denizaltında annemin de kalbi batıp olmustu.halil ibrahim altıntop ilk aşkı evlilik planlarını kurduğu okulun bitirmesini bekliyor iken evlilik için çıkıp penceresinin önüne gelmiş tatbikata gideceğini aşağı gelip onu görüp öyle gitmek istediğini söyler ama annecim babasının korkusundan inemez aşağı ve pencereden vedalaşmak zorunda kalır ardından ölüm haberi gelir ve annem ölümüne kadar hep bunu anlatıp ağlamıştır ve hicbir zaman kimseye hatta babama dahi aşık olmamıştır ilk ve tek aşkı idi inşallah şimdi orda kavuşmuşlardır annecim aşkının tek sevdiği erkeğin yanındadır diye duacıyım allahım dan hepsine rahmet diliyorum
RABBİM TÜM ŞEHİTLERİMİZE GANİ GANİ RAHMET EYLESİN MEKANLARI CENNET OLSUN
Dinlerken gözlerim doldu hele biz ölüyorum vatan sağolsun komutanım dediğinde tüylerim diken diken oldu
Ne acı ne dramatik bir olay..Kurtarılamamaları yapacak birşeyin kalmaması çok üzücü çaresizlik..Ruhları şad mekanları cennet olsun onların hakları nasıl ödenirki...
Rahmetli babaannem bana “ Biz cok mutlu bir aileydik. Evimizde kahkaha neşe eksik olmazdı. Ve ben çocuklarımla o günkü zor şartlarda bile cok mutluydum. Bize nazar değdi kızım.”
Babaannem hayatımda tanıdığım en zeki kadındı. Her iki elini kullanabilen nadir insanlardan biriydi. Bana tüm el becerilerini aktardı. Aydın bir kadındı. Ut çalarmış . Ben ihtiyarlığına rastladım. Ama o zamanlar her evde ut varmış zaten. Anneannem de çalarmış.
Harf devrimi ile birlikte okuma yazma seferberliğinde ilk okumayı sökenlerden babaannem. Çok azimli… “Çocuklarımın hepsi okuyacak. Hepsi üniversiteye gidecek” deyip İstanbul’a taşınırlar. Dedem kaptan 1 ay evde , 4 -5 ay denizlerde. Babaannem tek basına 4 erkek çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmeye çalışır. Babam anlatırdı hep. “ Dünya cihan harbiden çıkmış. Herkes fakir , herkes ekmek peşinde. Evi taşıdık İstanbul’a. Neydi tüm eşya ? 5 adet yatak , annemin en kıymetli eşyası “dikiş makinası” ve bir iki kap kacak o kadar. ( şimdi o elle çevrilen Singer marka makine bende) Ortaköy’de ahşap bir köşke tasındık. 5 yatağı pat pat attık yerlere. Tüm eşya bu. Ev taşınmıştı.”
Babamın anlattığı başka bir anekdot beni cok etkilemiştir. Abisi kurtuluş savasını anlatıyor . Babam 5-6 yaslarında. “ Düşman askerleri yıkılamaz sandıkları siperler…diye anlatırken babam kopuyor olaydan çünkü o “ yıkılamaz sandıkları” düşünüyor sınırda sıralanmış. “Naciye, o çocuk aklımla o sandıklar öyle büyüktü ki hep gökyüzüne bakardım başımı kaldırıp -Anamın ceviz sandığı gibi sandıklar” - Ne kadar büyük olabilir bu sandıklar - diye “sandıkları” canlandırmaya çalışır hayalinde . Babam bunu anlattığı zaman hep içim burkulurdu ve ne kadar şanslı olduğumu idrak ederdim.
Evet…….Bu dönemde rahmetli amcam karar verir denizaltında hizmet vermeye çünkü daha çok para kazanacak ,kardeşlerinin eğitimine katkıda bulunacaktır. İşte bu karardan bir kaç sene sonra kahkahalarla çınlayan evin içini yas kaplayacaktır.4 Nisan 1953 de amcam hayatının baharında tüm umutları ile birlikte denizin karanlığına gömülür. Ve Türe ailesi tüm memleketle birlikte yasa bürünür. Babam o günden sonra başka bir Emin olur. “Abimin yattığı yer belli değil. Mezarı bile yok. Ben nasıl pamuk yataklarda yatarım” deyip yerde taşlarda yatmaya başlıyor. Babaannem zaten bitik , bir annenin yaşayabileceği acıların en kötüsünü yaşıyor . Ama geride kalan çocukları için , o dünya meleği kocası /dedem için yaşama tutunmaya çalışıyor. “Bir yavrumu kaybettim bir ikincisini de kaybedemem” deyip babamı evlendiriyor. “ Kendi ailesini kursun , uzaklaşsın ,başka gailelerle uğraşsın unutmaya çalışsın diye evlendirdim babanı” diye anlatırdı.
Babaannem ve diğer amcalarım rahmetli amcam hakkında konuşmaktan hiç kaçınmadılar. Hep anlatırlardı bana amcamın ne kadar yakışıklı olduğunu - bahriyeli kıyafeti içinde çakı gibi bir delikanlı- yürürken başları nasıl çevirdiğini hep anlattılar bana. Ama babam o olaydan sonra ne amcamın ismini telaffuz etti, ne de o günlere ait bir anısını bizimle paylaştı. O etkilenmesin diye annem babaannemin anneme emanet verdiği amcama ait kimliğini, resimleri , gazete ve dergileri köse bucak sakladı. 4 Nisan yaprağı bizim takvimlerde önceden kopartılırdı annem tarafından, babam görmesin diye. O günkü gazete bir türlü ortaya çıkmazdı veya bazı sayfalar bir şekilde yok edilirdi. Babam acısını içine gömmüştü ve o yara kabuk bağlamıştı…….O talihsiz kaza sanki yaşanmamışçasına biz hayatımıza devam ettik. Etrafımızdaki herkes buna saygı duydu ve bu olay ne tanıdıklarımız ne akrabalarımız ne de diğer aile fertleri tarafından babamın yanında hiç konuşulmadı. ÖZEL YASAMIMIZA ve ACIMIZA HüRMETEN….. taki birileri bu acının üzerindeki kabuğu kanırtıp tekrar kanatana kadar……Ve hikayeyi Show amaçlı TV lerde servis edene kadar….
Amcam Şehit İsmail Türe hakkında- ailesinin izni alınmaksızın- TV programlarında anlatılan ve İnternette yüzlerce binlerce kez paylaşılan aslı astarı olmayan hikaye malumunuz. Malum hikayede amcam güya Gelibolu’da ikamet eden nişanlısına bir el feneri ve mors alfabesi hak kında bir kitap vermiş. Bir denizaltı boğazdan geçerken güya nişanlısı mesaj göndermiş “Seni Seviyorum” diye…. Ve seyir halindeki bir denizaltının ışıldağı ile “sonsuza kadar” mesajı gönderilmiş!!!!.
Bunun mümkün olup olmadığını yetkili bir ağızdan öğrenmek istedim. Emekli Tümamiral Sayın Haydar Mücahit Şişlioğlu ile yaptığım görüşmede gemideki ışıldak kullanımı hakkında bilgi aldım ve bunun mümkün olamayacağını öğrendim. Sayın Şişlioğlu özetle şunları söylemiştir:
“Denizaltı su üstünde seyredenken, gemiye kumanda edenler, geminin yelkeni denen kulede /çıkıntı da akakta durur ve orada seyir subayı /seyir astsubayı olur ve ışıldak da orada bulunur. Yaklaşık 2m2 lik bir alandır burası. Boğaz geçişinde komutan muhakkak yukarıda/köprü üstünde olur. Işıldağın özel amaç için kullanımına komutan asla izin vermez çünkü denizaltı gemisi gizliliği en yüksek olan savaş gemisi sınıfıdır. Işıldak kullanımı denizaltının yerini belli eder ve gizliği ihlal eder. Savaş ve kaza gibi acil durumlar dışında ışıldağın kullanılması söz konusu olamaz.
Normal bir vatandaşın ışıldak muhaberesini öğrenmesi çok zordur. Yazması ve okuması ayrı muhaberedir. Özel eğitim gerektirir”
Dumlupınar Denizaltı Faciası/ Son Dalış Belgeselindeki ilk kare Atatürk ün bir sözü ile başlıyor.
Bu belgeselde hikaye anlatılırken hikayenin kahramanına gönderme yapılırken amcamın fotoğrafı ekrana geliyor ve zoom yapılıyor….
“ Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır. 1931 (Hasan Cemil Çambel, T.T.K. Belleten, Cilt: 3, Sayı: 10, 1939)
Evet biz ailecek ŞAŞKINIZ…….. Ben Titanik filmini bile seyredememişken Yönetmenliğini Erkan Özcan ın Yapımcılığını Kuzey Kumsal ın yaptığı “Sonsuza Kadar- Dumlupınar” adında 2014 yapımı bir de film çekilmiştir……BİZLERDEN İZİN ALMADAN.
Türe ailesi olarak özelimiz olan Acımıza saygı duyulması en tabii hakkımız. Bizi adam yerine koyup İZİN bile almadılar. Amcamı kimsesiz mi zannettiler ?. Biz bu dramı kalbimizin en gizli yerinde saklı tuttuk. Mezarı bile olmayan bir kişinin ölüsüne saygı gösterilmesi gerekir. Amcam öleceğini bilerek saatlerce denizin dibinde kapkaranlık soğuk ve oksijenin gittikçe tükendiği bir Cehennemde yasamıs …..27 yasında....Bu bizim özelimiz ve bunun milyonlarca kişiyle paylaşılmasını asla kabul edemem. Kırgınım. Öfkeliyim. Artık AMCAMI RAHAT BIRAKSINLAR.
Anladım film çekmek için olaya hikaye eklemişler ve bunu haberlere yansıtmışlar sizinle haberleşmemişler çünkü hikaye zaten uydurma başın sağolsun dava açabilirsiniz
@@salihreiz3285 Tesekkür ederim kendimi ifade etmeme vesile oldunuz...
Öncelikle tüm ŞEHITLERIMIZE ALLAH RAHMET EYLESİN ve yakınlarına sabırlar versin. Yorumunuz beni çok etkiledi amcanızı fotoğrafını t.v,de görünce babaanne'nizin ve babanızın çektiği acıyı düşündüğümde bir an nefes dahi alamadım gerçekten sitem etmekte çok haklısınız
🇹🇷🇹🇷🇹🇷 DUMLUPINAR 🇹🇷🇹🇷🇹🇷
4 Nisan 1953
⚘⚘⚘~ Ruhunuz Şad Olsun ~⚘⚘⚘
Askerlerimize Allah rahmet eylesin. İizlediğim belgesellere göre arama çalışmaları devam ederken iletişimi sağlayan kablo kopmuş. Dolayısıyla denizaltıyla tüm iletişim koptuğu gibi denizaltının yeri de kaybedilmiş. Bu anlatılan "sigara içebilirsiniz, şarkı söyleyebilirsiniz" diyalogları sanırım kazadan sonra anısına yazılan radyo tiyatrolarından ve yapılan sinema filminden alıntıdır.
Söz konusu hikaye Amcamın adı kullanılarak ve TV lerde fotografına zoomlanarak anlatılmıstır. TÜRE ailesinden izin almadan. Yasadıgımız trajediye saygı duymadan üstelik tamamen uydurma olan bu sacma sapan hikaye de yok ısık yakmıs yok mors alfabesi ile mesajlasmıslar. Koskocaman TC Cumhuriyetinin donanmasının denizaltısı nda MAYMUN MU OYNATILIYORMUS Bu ne saygısızlık BU ne cürret.......
@@MsNture hocam nasıl yani biraz daha açabilir misiniz
@@omerfaruk7451 yani kaza oncesindeki genc denizci ve sevgilisinin hikayesi uydurma diyor. Ayrica sigara içebilirsiniz,konusabilirsiniz,turku soyleyebilirsiniz diyaloguda uydurma diyor. Baglanti kablosu kopmus olup irtibat kesilince mürettebat boğulacaklarini anlamiş. Boyle bir durumda ise murettebatin en iyi durumda olan askeri en kotu durumda olandan baslayarak herkesi vurur.En sonunda ise namluyu kendine dogrultur ve ateş eder
O denizde vatanıma feda edecek yıllar olsa keşke. 😿
Hala dinler yaşar , ağlamaklı olurum . VATAN SAĞOLSUN .
ARSLAN PARÇALARI ALLAH RAHMET EYLESİN MEKANLARI CENNET OLUR İNŞALLAH
Gözlerim doldu ve burnumun direği sızladı Allah rahmet eylesin mekankarı cennet olsun
Her şey iyi güzelde.
Tam
Dumlupınar sulara gömülürken bölümünü anlatırken başlayan latince şarkı nedir?
Nasıl bir bağ kurdunuz.
Bu derin acıyı anlatırken yaptığınız şehitlerimize büyük saygısızlıktır.
Şehitlerimize Allah rahmet eylesin 😢🖑🖐
RABBİM TÜM ŞEHİTLERİMİZE GANİ GANİ RAHMET EYLESİN MEKANLARI CENNET OLSUN İNŞALLAH KOCA YÜREKLİ ASKERLER
4 nisan 2022. Dumlupinar kahramanlari. Mekanlari cennat olsun.
Anlaşıldı Komutanım ! biz ölüyoruz , VATAN SAĞOLSUN .
Çok duygulandim
Hiç duymamisdim bu hikayeyi😢
filimi yapıldı 2020 şubatta sinemalarda
YÜCEL KAAN TAŞTAN GELİYORUZ🇹🇷🤘🏻🇹🇷🤘🏻🇹🇷🤘🏻
Vatan sağ ve size minnettardır Mekanları cennet olsun Allah rahmet eylesin
ağzına sağlık Ceyhun Yılmaz
Şahane video yapmışsınız Sanki ben de oradaydım Ellerinize yüreğinize sağlık
Ruhları şad olsun vatan size minnettardir diyeceğim her Türk genci bu topraklar da ne canlar feda olmuş bilmelidir ilkokul çağındaki bütün öğrencilerimizi çanakkale ye getirip gezdirilmesi lazim diye dusunuyorum
Bahriyeliler aileniz yanınızda ❤❤❤❤❤❤❤❤🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏👏
BIZ OLUYORUZ VATAN SAG OLSUN HICKIRARAK AGLADIM.
Vay be arkadaş ne hayatlar yaşanmış
Şu an eceabatta tam nara burnunun karşısındayım o demirden tabutun orda olduğunu biliyorum cok hüzünlü kimbilir bu sahiller ne gözyaşı gördü😢😢
Eski gemici olarak hikayeyi çok iyi anladım çok hüzünlü bir hikaye Allah kimseye böyle anlar yaşatmasın
Selami ÖZBEN Burak Albay ve diğer arkadaşları ışık içinde uyuyun.. Neler çektiniz hala ordasınız.. Ölümü bilmek... Çok acı..
Vatan sag olsun
Şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz o hayvanları temizledik ve savaşı kazandık
aman başka deniz altına yazma haa :) 3:35
Vatan size minnettardır
yaziklar olsun 90 metreden cikaramamislar isvicreliler bundan 50 yil once 10 bin metreye indiler isvicrede deniz yok en derin gölü 180 metre derinlikte. ve biz halen ders alamadik malesef . vatan saolsun da vatan saolsun. peki insanimiz sagolsun diye bsy yapan varmi.?
On bin metre eminmisin
@@ismailemrahaca4551 mariana cukuruna indiler isvicreli Picarde isimli bilim adami kendi gelistirdigi bir aracla .
İhmaller ve teknolojik yetersizlikler bunun başlıca sebebi. Naboland aslında daha erken fark ediliyor güverte subayının verdiği sancak 15 emri uygulanmıyor ( eğer uygulansaydı denizaltı karaya oturacaktı ve denizciler kurtulacaktı ) onun yerine denizaltıyı manevra yaparak kurtarmayı deniyorlar ancak başaramayıp çarpışma gerçekleşiyor. Bir diğer olay ise dumlupınarın abd deki bakıma henüz gitmemiş olması eğer gerekli bakım yapılsaydı şamandıra kopmayacak ve daha sağlam olacaktı bunun üzerine dalgıçlar şamandıraya tutunup aşağı inebilecek ve gerekli bağlantıları yapıp denizaltını yüzeye çekebilecekti.
Isviçre farkli bi yer isveç farklı bi yer isvecten bahsediyor iskandinavya bölgesindeki
@@efesar931 hayir isvicreden bahs ediyorum PICARD adinda bir bir dalis araci yapti ve kaptan cousto ile mariana cukuruna indiler
"denize düştük. Suyun yüzeyine çıktığım zaman Naboland şilebinin tornistan yaptığını gördüm. Şilebin pervaneleri dönüyordu. Bağırıp stop etmesini istedim. Fakat kaptan bunu yapmadı. Biz olduğumuz yerde kaldık. O gitti. Şunu belirtmek isterim ki, İsveç gemisi gelmekte olduğu rotayı takip etseydi, kaza olmayacaktı." Kd. Astsubay Başçavuş Hüseyin Akış
Denizci ağlamaz!!
Yil 1959 sicak bir Austos günü, rahmetli babam beni Bandirma 600 evler "Ali Fahri Iseri Ilk Okulu" na kayitlarin baslamis olup olmadigini sormam icin yolladi ve ekledi "Eger Yasin kac diye sorarlarsa BEN DUMLUPINARIN BATTIGI GÜN DOGMUSUM BU YÜZDEN DE ADIM SELAMI dersin" dedi...... "6" nin bu kadar komplike tarif edilmesine cocuk aklimla bir anlam verememistim..o zaman...Siz bir anlam verebiliyormusunuz?....Mutluyum T Ü R K Ü M!!Gururluyum adim S E L A MI !!!
👏👏👏
Bizde wahatsapp ta zor konusuyoruz diyoruz hala
Hakkı abi hadi ben geç kaldımda senin acelen neydi Hakkı abi derken canımızdan can gitti
Sonunu baglayamamis genc astsubayin nisanlisindan bir daha bahsetmedi..
Keske anlatsaydi
Söz konusu hikaye Amcamın adı kullanılarak ve TV lerde fotografına zoomlanarak anlatılmıstır. TÜRE ailesinden izin almadan. Yasadıgımız trajediye saygı duymadan üstelik tamamen uydurma olan bu sacma sapan hikaye de yok ısık yakmıs yok mors alfabesi ile mesajlasmıslar. Koskocaman TC Cumhuriyetinin donanmasının denizaltısı nda MAYMUN MU OYNATILIYORMUS Bu ne saygısızlık BU ne cürret.......Orada yasananları amcamın ve askerlerin vasiyetleri telsiz baglantısı ile...hepsi Ailemizde saklı ve bu acımıza saygı duymayıp showlarında bundan nemalananları Allaha havale ediyoruz.
@@MsNture gerçek mı yalan mı bılmıyorum da neden uydurma ?
Hikayede amcamın ismi zikrediliyor ve belgeselde amcamın resmine zoom yapılıyor. Buna ilaveten Ebediyete Kadar isimli kısa filmde amcamın ismi kullanılıyor...Ayrıca böyle bir olayın gizliliği en yüksek derecede olan bir denizaltında gecmesi söz konusu bile olamayacagını Emekli Tümamiralin...(ismi bende saklı) kişiden teknik olarak acıklaması var elimde yazılı olarak.Kısaca MAYMUN MU OYNATILIYORMUS koskoca Türkiye Cumhuriyetinin denizaltısında. Aslında bu acıkca br hakarettir ORDUYA...Dumlupınar Denizaltı faciası ile ilgili senelerdir anlatılan gercekle hiç ilgisi olmayan ve ailecek bizim konusmaktan hep imtina ettigimiz bu olaydan ve uydurma hikayeden nemalanılmasından bıktık usandık.Hala hayatta olan VARİSLERINDEN izin almak, onlara danısmak ve olayı teyid ettirme NEZAKETİNİ göstermeyen herkesi KINIYORUZ ve artık buna son vermelerini istirham ediyoruz. ACIMIZA SAYGI DUYUN VE AMCAMI RAHAT BIRAKIN. N. Türe
Çok haklısınız izinsiz ve aslına uygun olmayan birşey varsa büyük saygısızlık bende çok kınıyorum sizlerede önerim bari siz tam anlamıylada olmasa kısmen çıkıp dogrusunu anlatırsanız bizde tarihimizi daha iyi ögrenmiş oluruz eger mümkünse tekrardan baş saglıgı diliyorum saygılarımla...
Doğrusu ne peki ne oldu anlatırmisin ?
o geminin çikarilamamasi benim kanima dokundu geminin boyu 100 metre battiği yer 90 metre isteseler cikarirlardi
🖤
Orada 22 kişi yaşıyor .kurtaramıyorsun..ne kötü durum..Teknoloji de zayıfmis..biri en son özel giysiyle inmeye çalışıyorya..assubay insede birsey yapamazdi dedi..
😭😭😭 Vatan Soğolsun
4:37 dek şarkı ne alaka çözmedim ve niye yabancı
Vatan sağolsun
🚬🍁☕👍👏
2-3 defa izleyin şu filmi
Filmin adi ne
CELAL hocadan gelenler
😞😢
Olum madem telefonla arayabiliyor neden mors alfabesi ile iki saat kodluyorlar
mors alfabesi neymiş biliyorsan anlatsana ben eski deniz muhafızım ben bilmiyorum da senden öğreneyim
81 kişi mi 22 kişi mi şehit
81 kişi
Benim aşkım gibi aynı görüşemediler kavuşamadılar ve zarar vermemek için uzaklaştılar…
aqladımlan:(