“Sevgilinle kayak merkezine gittiğinde hipodermi geçirirsin.”//Park Jimin’le hayal et.//

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 5 ม.ค. 2025

ความคิดเห็น •

  • @alicelyy
    @alicelyy  ปีที่แล้ว +63

    ✍️:Alice
    🫥:Park Jimin (25)
    Lee Namra (23)
    🎵:Krobak;It’s Snowing Like It’s the End of the World
    🏛️:12/02/23
    🕰️:16.53
    Küfür var,sm/ut arıyorsan başka kapıya.
    “Sevgilinle kayak merkezine gittiğinde hipodermi geçirirsin.”
    - - - - - - - - - - - - - - - - - -
    ~Namra’dan
    “Dosyaların hepsini imzaladınız değil mi Bay Park?”
    -“Evet hallettim.Ayrıca güzelim,iş yerinde olduğumuzun farkındayım ama bana ‘Bay Park’ diye hitap etmen sinirimi bozuyor.”
    “Peki Jimin,sen bilirsin.Ben odama gidiyorum,bir isteğin var mı?”
    Olumsuz anlamda kafasını iki yana sallaması üzerine,kapıya yöneldim.Başım ağrıyordu,bu aralar çok meşguldük ikimizde.Ama mükemmellik takıntımdan dolayı ekstra mesaiye kalıyordum sürekli.Bu yüzdende aramız bozuktu Jimin’le.Odama girdiğimde kendimi köşedeki koltuğa bıraktım.Ayaklarım
    bedenimi taşıyamayacak kadar yorgundu.Yavaşça kolumu kaldırıp saate baktım.
    “8.45”
    Pek bir işim kalmamıştı.9’a kadar uyursam,en azından akşam Jimin’e vakit ayırabilir,aramızı düzeltebilirdim.
    Dizlerimi kendime doğru çekip gözlerimi kapattım.
    - - - - - - - - - - - - - - - - - -
    ~Jimin’den
    Kafamı masadan kaldırdım.Son bir dosya kalmıştı,ama Namra’nın imzası eksikti.Ayağa kalkıp onun odasına doğru ilerledim.Kapıyı tıklattım,ses gelmedi.Yavaşça aralık olan kapıdan içeri girdim.
    Namra,küçücük koltukta kıvrılmış,uyuyordu.Burukça gülümsedim,kendine çok yükleniyordu.Sürekli bundan dolayı tartışıyorduk ve bana her seferinde bir daha olmaz diyordu.
    Çalışma masasının üzerinde birkaç dosya kalmıştı.Hepsini halledip,önüne çöktüm.Göz altları mosmor olmuş,dudakları şişmişti.Zaten zayıf olan vücudu dahada zayıflamıştı.Yemek yemiyordu,yaptığı şey mükemmel olana kadar çalışıyordu.Bir süre onu izledikten sonra,uyanmaması için narince kucağıma aldım.
    Arabaya bindiğimizde,ceketimi üzerine örttüm.Dinlenmemiz lazımdı,özellikle onun.İyi bir tatile ihtiyacımız vardı.
    (…)
    “Güzelim,geldik..”
    -“Ne..?Nereye geldik?Ben biraz daha çalışacağım..”
    Hâlâ iş sayıklıyordu.Kaşlarım çatıldı.Sesimi yükselterek konuştum.
    “Eve geldik.Kalk.”
    Gözlerini araladı.Etrafına bakındıktan sonra hızlıca arabadan indi.Evin kapısını açıp içeri girdi.
    Onu takip edip salona ilerledim.
    -“Birkaç tane dosya kalmıştı,onlarıda bitirmem lazımdı.Niye geldikki eve?”
    “Namra,ne haldesin görmüyor musun?!Vücudun artık kaldıramıyor bu kadar çalışmayı farkında mısın acaba?!Bir gün bir yerde bayılıp kalacaksın diye ne kadar korkuyorum biliyor musun sen?!Bedeninin dinlenmeye ihtiyacı var.”
    Yanıma gelip bana sıkıca sarıldı.Bütün ağırlığını üzerime verdi.
    -“Sevgilim,başım,başım çok ağrıyor.Sonra konuşsak?”
    Ayakta zor duruyordu.Gözlerinin kapanmaya başladığını görünce,hemen koltuğa oturmasına yardım ettim.Her an bayılacakmış gibiydi.
    “Namra?İyi misin?”
    Birazda korkuyla sorduğum soruma cevap vermedi.Sadece başını olumlu anlamda salladı.
    “Yemek yemedin yine değil mi?”
    Bakışlarını kaçırdı.
    “Ya ben seni anlamıyorum!Kendini düşünmüyorsan beni düşün.Sana bir şey olursa ne yaparım ben hiç düşündün mü?”
    Ayağa kalkıp,mutfağa yöneldim.Aperitif olarak bir şeyler hazırlayıp yanına gittim.Elimdekilere bakıp,yememek için eliyle ağzını kapattı.
    -“Aç değilim.Uyursam düzelirim.”
    “Kızmaya başlıyorum bebeğim.Ağzına bir iki lokma bir şey girsin.”
    Zor bela Namra’nın karnını doyurduktan sonra yukarı uyumaya gönderdim.
    “Bugün nerdeyse bayılıyordu.Kesinlikle bir tatile ihtiyacı var.”
    Cebimden telefonumu çıkartıp,ünlü bir kayak merkezinden 3 gün için rezervasyon yaptırdım.Normalde o pek sevmezdi soğuğu.Ama bu günlerde çok sıcaktı her yer.Biraz yazdan kaçmak iyi gelebilirdi.
    Tebessüm ettim.Hem Namra’m,hemde benim için güzel geçmesini umdum.
    (..)
    -“Sevgilim,uyan artık.İşe geç kalacağız.”
    Kolumda hissettiğim baskı ile sırıttım.Burada uyuyakalmış olmalıydım.
    Namra,soluk soluğa yanıma oturdu.
    -“Küsüm ben sana hem.”
    “Ne?Neden?”
    -“Yanıma gelmedin,koltukta uyumuşsun.O kadar mı kızdın bana?”
    Belinden tutup kendime çektim.Saçlarını düzeltip,yanağından öptüm.
    “Hiç olur mu öyle şey güzelim?Uyuya kalmışım.Hem sana güzel bir haberim var.”
    -“Tamam ama yolda söylesen?İşe geç kalacağız.”
    “Söyleyeceğim şey bununla alakalı zaten.3 gün işe gitmek yok.Dün ikimiz için kar tatili ayarladım.”
    Şaşırmıştı.Kızmıştıda.Ona sormadan böyle bir şey yaptığım için değil.İşe gidemeyeceği için.
    -“Çok iyi yapmışsında,bir sürü iş birikecektir.Nasıl-“
    “Eğer bir daha ağzından ‘iş’ kelimesini duyarsam,seninle bir daha konuşmam.Ne güzel dinleneceğiz işte?”
    Bıkkınca nefes verdi ve yukarı çıkmaya başladı.
    -“Bari valizleri ayarlayım ben.Yardım eder misin?”
    Gülerek ayağa kalktım ve koşarak yanına gittim.
    “Heh şöyle uslu ol.Canım karıcığım benim ya.”
    Utançla kafasını öne eğdi ve merdivenleri çıkmaya başladı.
    𝙺𝚊𝚢𝚊𝚔 𝙼𝚎𝚛𝚔𝚎𝚣𝚒𝚗𝚍𝚎
    “Nasıl?Beğendin mi?”
    Namra,şaşkınlıkla etrafına bakıyor.Beğendiğini yüzünden anlayabiliyorum.
    -“Teşekkür ederim Jimin.Ama çok soğuk burası,ben pek sevmiyorum.”
    Sesime onu kızdırmak için alaylı bir ton verip araya girdim.
    “Kusura bakma güzelim,kayak merkezi sıcak olur diye düşünmüştüm!”
    Ben kahkahalarla gülerken,omzumda hissettiğim acı ile yüzümü ekşittim.
    -“Neyse,ben üzerimi değiştirmeye gidiyorum.Geliyor musun?”
    Olumlu anlamda kafamı salladım.
    Nede olsa,ondan intikamımı alacaktım.
    - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
    ~Namra’dan
    Üzerimi değiştirip çoktan giyinmiş olan sevgilimin yanına gittim.
    Bir insan kar giysileri içinde bile bu kadar mükemmel olamaz..
    Düşüncelerimi bölen,keskin soğuktu.Üzerim yeterince kalındı,fakat iliklerime kadar hissettim rüzgarı.
    -“Güzelim?İyisin değil mi?”
    Kendime gelmek amacıyla kafamı hızlıca sallayıp Jimin’in koluna girdim.Onu üzmek istemiyordum,bu yüzden soğuktan titrediğimi söylemedim.Oldukça mutlu görünüyordu.
    “İ-iyiyim ben.Daldım sadece.”
    Jimin ise,hemen yerden bir avuç kar atıp bana attı.Ellerimin titremesi artmıştı,fakat moralini düşürmek en son isteyeceğim şeydi.Zor bela yaptığım kar topunu ona geri attım.
    Bir süre böyle vakit geçirdikten sonra,artık bacaklarımı hissetmediğimi fark ettim.
    -“S-sevgilim b-ben biraz oturacağım.İstediğin bi-bir şey var mı?”
    Gülerek kafasını iki yana salladı.Yanından uzaklaşırken,
    “3 gün dişini sık Namra,ölmezsin.”
    diye düşündüm.
    Kalacağımız ahşap kulübenin kapısından,titreyen bedenimi geçirdim.Ayakta kalabilmek için,eşiğe yaslandım.Nefeslerim titrekti.Şömineyi yakmak için adımlarımı oraya yönelttim.Etrafta odun görmememle,ağzımdan ufak bir küfür çıktı.Acilen ısınmam lazımdı,yoksa başıma geleceği tahmin edebiliyordum;Hipodermi.
    Başka çarem kalmadığını fark ettiğimde,istemeyerekte olsa telefonumu elime alıp Jimin’in numarasını tuşladım.Göz kapaklarım ağırlaşıyor,geçen her saniye gücümün tükenmesine neden oluyordu.
    Zar zor Jimin’i aradım ve telefonu kulağıma götürdüm.
    -“Efendim sevgilim?”
    “J-jimin ben..-“
    Telefon ellerimin arasından kayıp yere düştü.Karanlık.
    - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
    ~Jimin’den
    “Alo?Alo?Sevgilim?Orada mısın?”
    *Arama sona erdi*
    Bir şeyler yanlıştı.Koşarak tepeyi tırmandım ve kaldığımız kulübeye geldim.Hışımla kapıyı açtığımda,yerde boylu boyunca yatan sevgilimi görmem bir oldu.
    “NAMRA?!”
    Bilinci kapalıydı.Sadece sayıklıyordu.Vücudu soğuktan kaskatı kesilmişti.
    -“J-jimin,üşüyorum..”
    Yere eğilip titreyen bedeni kaldırdım.Hastaneye gitmemiz en az bir saatti.
    Hızlıca onu yatağa bırakırken kulağına fısıldadım.
    “Tamam,ısıtacağım seni bebeğim.”
    Valizden bulabildiğim kadar çok kıyafeti alıp üzerine örttüm.
    Depoya inip birkaç odun buldum ve şömineyi yaktım.Kulübe,yavaş yavaş ısınırken,Namra’nın yanına yatıp sarıldım.
    “Daha iyi misin güzelim?”
    Uykulu bir şekilde kafasını salladı.
    -“Ü-üzgünüm seninde eğlenceni bozdum.Kızmadın değil mi?”
    Burnumu ensesine koyup hafif sinirli bir şekilde cevap verdim.
    “Benim kızdığım şey,senin böyle düşünmen ve bana üşüdüğünü bu kadar geç söylemen.Ya ben hat kesildi diye düşünüp gelmeseydim yanına?”
    -“Özür dilerim.”
    “Özür dileme artık.Benim mutlu olmam için tatile ihtiyacım yok.Sana ihtiyacım var benim.Beraber uyumak,en büyük dinlenme zaten benim için.”
    Kollarını daha çok sardı bana.Bazı mırıltılar çıkarıp uykuya daldı.
    “Seni seviyorum..”
    - - - - - - - - - - - - - - - - - -
    ~The End
    Umarım beğenmişsinizdirr

  • @bedirhangundogdu3057
    @bedirhangundogdu3057 ปีที่แล้ว +10

    Ah jimin biliyormusun senin gibi erkekler dünyada hiç yok denecek kadar az...

  • @Sadecelerden350
    @Sadecelerden350 ปีที่แล้ว +4

    İlkk

  • @minezeynepordu1771
    @minezeynepordu1771 ปีที่แล้ว +3

    Ellerine sağlık

  • @Sadecelerden350
    @Sadecelerden350 ปีที่แล้ว +11

    O kadar erken gelmişim ki kurgu yok

  • @ladytaehyym
    @ladytaehyym ปีที่แล้ว +1

    Hipodermi(?) doğrumu yazdım one daha önce duymadım

    • @nisaenn
      @nisaenn ปีที่แล้ว +1

      Ani vücut ısısının düşmesi hipodermi diye yazılıyor doğru yazmışsın. 36'nın altına düşmesi genellikle.Organların çalışma işlevini bozar,organlar çalışmaz.