Lise mezuniyet balosunun yapılacağı yer seçilirken çim zeminli mekanın bu tarz organizasyonlarda topuklu ayakkabıyla yürünebilmesi için yere muşamba gibi bir şey serdiği yalanını söyleyerek balonun evime yürüme mesafesindeki mekanda yapılmasını sağladım.
Sevgili Yiğitcan Teyyip Erdoğan Bey kaderimizde sizin değerli yalanınızı görmek de var imiş.Yurt dışında umuyorumki havalar pek güzeldir.Ben de sizin konumu Amerika olan uzun hikayenizle az çok aynı konumda gerçekleşen bir hikayemi ve o büyük yalanımı sunacağım. Pensilvanyanın içindeyim.Sokaklardayım.O günlerde ergen yaşlarımda olduğumdandır diye düşünüyorum(16-17)hayatın hep aynı şeylerle geçtiğinden bir farklılık araıyor,çılgınlık yapmak istiyordum ve her anne babanın(drumu az çok iyi olanlar) gibi "İngilizce yurd dışında geliştirilir "kanuna uymak içinde gitmiştim oralara.Hayatın akışı şahsen drumunuz ne kadar iyi olursa olsun aynı rutinlerin sürekli tekrar etmesi beni çıldırtmışdı.Bir yerden sonra hiçbirşey bana zevk vermiyordu.Yaz ayının ortasında gitmiştim.Ders çalışmayı bırakmamıştım hiçbirzaman lakin yetişkin bir birey olacağımıza kadar bütün konuları unutacağımızı(babamdan biliyodum)ve sadece ilerdeki mesleğimizi ilgilendiren konulara çalışmamız bana hep daha mantıklı gelmiştir.Üniversite sınavı denen bu engel herşeyi bozduğla kalmayıp kendi sınıfımdaki birkaç arkadaşımı intihara kadar sürüklemiş idi.Çalışmak bu hayatın bir vazgeçilmezi ama bana göre herşey BOŞ.Bu hayat diğer dünya için (paralel evrenden bahsetmiyorum AHİRETTEN bahsediyorum)bir hazırlık.DİLEDİĞİN GİBİ YAŞA mantalitesiyle ilerlerken (Pensilvanyaya dönelim bu muhabbete nereden geldik)Pensilvanya sokaklarında gözlerime inanamayacağım birşey gördüm.PANDA KEBABCISI yazan bir tabela hatta TÜRKÇE...İçeriye hemen girdirdi bedenimi benim macera arayan ruhum.Adama Hayrola abi sen gerçek misin ya?dedim.Adam gülerek cevap verdi -Gerçeğim gerçeğim?Burada anaannemlerden kalan köklü bir geçmiş var o yüzden buradayım dedi.Bende onun gibi güldüm ve dedim ki-Bula bula burayımı buldun şu yaptığın işe bak(meslek olan iş anlamında)Türk bayrağını balkondan asan adam mısın yosa sen?Çok ünlü olan adam vardıya hani?Adamın kendi kurduğu restorant benzeri yerde 0 kişi vardı ve günde birkaç kişinin geldiğini söyledi.Ama o hala bana gülüyordu.Ben de öyle.Sonra bende ondan panda kebabı istedim ve verdi.Pandayı acımasızca yedim.(kebabını)Sonrasında adam samimiyetle beni karşıladığı için ve bende Pensilvanyada Türk bulabildiğim için bol bol muhabbet ettik ve yaklaşık 3 saatte efsane bir dostluk kurduk.Ona kendimden o da kendisinden bahsetti.Bana bir soru yöneltmiş idi-Kaç kardeşdiniz siz? Ben birkaç saniye düşündükten sonra 1 dedim.Aslında 3 kardeştik ve ikisi de kız idi.Kızların arasında kalan bir ergen olacaktım eğer onlar ölmeseydi...Kendi ailemden fazla detaya girmeyeyim dedim fakat adam sonuçta Türk ama arkamdan bıçaklayabildi günün birinde...Şu yaşa geldim halen daha ölen kardeşleri kardeşten sayılacağını bilmiyorum.1 demek yalan değilse o zaman bunu bu videonun altına yazmamalıydım biliyorum ama bunu sizinle paylaşmak da kaderimizde var imiş...Adamla akşamleyin birbirimizden ayrıldık.Öpüştük,sarıldık.Adam tam bir Türkdü top sakalı ile zaten.Bende ona ayak uydurdum aslına bakarsan.Sonra Pensilvanyada söylediğim bu yalanı(öyle düşüyorum)unutamadım.Ama adam da kaç kardeş olduğumu ertesi gün unutmuştur AMA BENİ UNUTMAMIŞTIR.
Türkiye de moğol olarak büyürken insanlar yüzüm sebebiyle sürekli olarak "Nerelisin sen ? " sorusu yöneltiliyor. Tabii ilk seneler hemen moğol olduğumu söylüyorum. Sonrası ise her versiyonunu ezbere bildiğim 1 saatlik soru cevap kısmına geçiliyor. Bende arkadaşlarımla bir yere gidince falan nasılsa 20 milyonluk şehir diye mühtelemen bir daha görmeyeceğim insanlara bu soruyu yanlış cevaplamaya başladım. Öyleki ki arkadaşlarım da mevzuyu bildiği için destekliyorlar. Başta japon filipin kore diye giderken bir noktada kendimi 2. dünya savaşında esir düşmüş japon askerinin torunu olarak anlatırken bile buldum. Yada Eski mo göçmeni, Talibandan kaçan afgan, Yıllarca taksicilere, büfecilere anlatmadığımız hikaye kalmadı :D
10. sınıftaydım. İlk ve en ateşli ilişkimin 1 yılını doldurmuş bulunmaktaydım. Hayatımda ilk defa birine aşık olmuşum ve "Aman Allah'ım bu bir rüya, bu gerçek olamaz heyyoo" tarzında takılıyorum. Neyse anlatacağım hikaye kız arkadaşıma söylediğim bir yalan değil, onunla birlikte aileme söylediğimiz bir yalan. Biz tabi aşkı doruklarına kadar yaşadığımız için ciddi düşünüyoruz ve bütün ömrümüzü beraber geçireceğiz. Haliyle her türlü şeye hazırız... Denizli'de oturuyoruz ve bir gün Denizli'nin Pamukkale ilçesine bağlı kaplıcası ile bilinen mütevazi bir tatil köyü olan Karahayıt'a gidip 1 geceliğine kalmaya karar verdik. Daha öncesinde bir kaç kere şehir içinde apart tutup bizimkilere "Emre'lerde kalacağım" tarzı basit düz yalanlar uydurduğum için bu sefer kıllanmalarını istemiyorum neticede kısmen daha uzak bir yere gideceğim ve acil durumda eve dönme imkanım yok. O yüzden şeytani bir yalan bulup verdim odunu. Okulumuzda ders anlatmak hariç her türlü halısaha, çiğ köfte ve gezi organizasyonu ayarlayan cemaatçi bir hocamız vardı. Beni de çok ama çok severdi ve imkansızı başarmaya çalışarak cemaate sokmayı denerdi. Evimize kadar gelmişliği var. Neyse ben de hocamın bu organizatör yönünü kullanarak planımı hazırladım. (Sevgili hocamız bizi yatılı Antalya gezisine götürecek). Akşam babamlara konuyu açtım ama gitmek istemiyor imajı da verdim ki yalanım körüklensin. Makul da bir fiyat sundum kendilerine böylece harçlık biriktirip apart tutup sefillik içinde aşk yaşadığımız günlerin acısını, pansiyon parasını babamdan alarak çıkartmış olacaktım. Bizimkiler kabul etti tabi. Bir yandan yalanım ileride açık vermesin diye yolunu yapıyorum. İşte "Bu sefer hiç fotoğraf çekmeyeceğim ne zaman geziye gitsem fotoğraf çekmekten etrafı göremiyorum". Yok işte "Anne mayo falan da lazım denize gireriz şimdi orada." falan. Ama bu kadarı yeterli değil. Babam mutlaka hocayı arayıp ayrıntıları öğrenmek ister. Babamın telefonunu kendi telefonumu kaybettim bulmak için çaldıracağım bahanesiyle alıp, Nazım hocanın numarasını sevgiliminkiyle değiştirdim. Ama çok üstün zekalı biri olduğum için sevgilime "Babam seni ararsa açma ben böyle böyle yaptım" demeyi unuttum... Daha ben durumu halledene kadar babam çoktan aradı... Adam Nazım hocayı arıyor ve telefona benim sevgilim çıkıyor. Babam şaşkın, ben gergin, sevgilim durumun farkında değil. O an zaman benim için resmen yavaşladı. Aklımdan binbir türlü yalan geçiyor. "Karısı açmıştır onunda adı öyle ne alaka sevgilimle baba saçmalıyorsun" Ama sevgilimin adı biraz tuhaf olduğu için bu yalan riskli gelip vazgeçiyorum. "Ben sana numarayı verirken yanlış vermişimdir" demek geçiyor içimden ama daha önce konuştularsa bu da çok çok riskli vs vs. Zaman daralıyor ve babam telefonu kapattı bakışlar bana döndü hemen en tutarlı yalanı seçip durumu çözmem lazım yoksa her şey yalan olacak. Ve bi anlık hışımla "Hee ya ben Nazım hoca diye numarayı değiştirmiştim hocayı arıyorum diye onu arıyordum gerçi şimdiye kadar hiç yakalanmamıştım eheheh" yaptım pişkince. Ki dikkatler dağılsın. Başarılı da oldum. O gün bir takım ali cengiz oyunu daha yapıp babam hocayı arayamadan günü kurtardım. Ertesi gün okulda sorunu kökten çözmem lazım çünkü Nazım hoca ile kurulacak herhangi bir irtibat olayı bitirecek. Hoca ile yakınlığımı da kullanarak "Ya hocam ben bi babamı arayabilir miyim" diyerekten telefonunu aldım. Babamın ve annemin numarasını engelledim. Sözde gezi zaten ertesi gün bu da bir günlük beni idare eder diye düşündüm ve etti de. Karahayıta vardık. Pansiyon bulmak lazım ama bırak evlilik cüzdanıdır vs yaşımız bile tutmuyor. Tabi orda birbirine müşteri paslayan pansiyonlar var. Bir çifti tespit edip gizlice girilmesi en kolay olana gittim. "Abi ben .... pansiyondan geliyorum ailem orda kalıyor ben havuz yok diye kalmak istemedim buraya gönderdiler bir gün burada kalacağım oda var mı ?" dedim. Adam da sağlam girdiğim için ardını aramadı verdi bi oda. Kız arkadaşımı da gizlice soktum içeri. İnternetten de Antalya'nın gezilebilecek yerlerine baktım annemler aradıkça oraları söylüyorum. Bir kaç profesyonel durmayan antalya fotosu da kaydetmiştim telefona. Ve kazasız belasız atlattık. Yalanlar silsilesi içinde keyifli bir tatil geçirmiş olduk ve çok önemli bir şey öğrendim. Eğer yalan söyleceksen, elini korkak alıştırmayacaksın.
Ortaokuldayken bi ara hafif kalp çarpıntısı mı ne geçiriyordum. Artık adı her neyse uyurken panik be heyecan oluyorum kalbim çok hızlı çarpmaya başlıyor heryer titreyip sallanıyormuş gibi geliyor ve geceleri uyanıp deprem oluyor diye bağırmaya başlıyordum. Ailem de ne olduğunu anlamayıp beni psikoloğa götürdü. Ergendir coşuyodur bişeylere bi baktıralım dediler heralde. Birkaç seans gittim ama boş boş sakin sakin konuşuyoruz bişey çıkmıyor. O sıralarsa okuldan bi arkadaş beni kandırıp ot satmış içinden bitki çayı çıkınca aramızda geyik döndürüp alaya sarmıştık. Bunu okuldan arkadaşımın ailesi duyuyor anneme söylüyor. Terapi esnasında da annem doktora ya bizimki de esrar kullanıyo galiba diye endişesini aktarıyor. Ne esrarı ortaokul 1 yada 2 hayatımda sigaraya bile dokunmamışım. Neyse doktor da buna kafayı takıp sen esrar kullanıyorsun bu hastalık ondan oluyor. Uyuşturucu bağımlılarında olur böyle çarpıntılar halisınasyonlar diyor. Hayır kullanmıyorum alakam yok diyorum. Hayır hayır kesin kullanıyorsun diyor. En son ailem de inanmaya başladı buna. Annem geldi olum neyini eksik ettik de böyle çözümlere başvurdun dedi. Baktım imkanı yok inandıramıyorum kullanmadığıma. Ben de en son tamam kullanıyorum çünkü harçlığım çok az geliyor yetmiyor ezik hissediyorum diye slladım. Ertesi gün annemler bana ek kart çıkarttı. Nasıl olduysa üniversiteye gidene kadar kullandım... Bu psikologlar insanı durduk yere hem esrarkeş hem yalancı yapıyor. Durduk yere aile içi Breaking Bad yarattı...
Benimde psikologlarim bana inanmamisti yalan soyledigimi ilgi cekmeye calistigimi soylemislerdi. Sonradan otizm spektrumunda oldugum ve ogrenme bozuklugum oldugu ortaya cikti xd
Ailem bursaspor altyapısından sakatlandığım için çıkarıldığımı sanıyor ama ben antremanlara gitmediğim için ve kavga ettiğim için atıldım. 2 ay boyunca sakat taklidi yaptım yalandan doktor raporu falan aldım sonunda futbolu bıraktım zaten.
Abi Flört diye sevdiğim bir türk müzik grubu var benim yaş grubum arasında da (liseliyim) baya populer. Neyse ben gidip Wikipedia da FlörtOfficial diye yazar bir hesap açtım sonra ordan grup uyelerini duzenleyip kendimi grubun bass gitaristi yaptim sonra evde tablet telefon arkadaslarimin bilgisayarlari falan ne varsa hepsinde bu duzenlemeyi begendimi soyledim ve wikipedia bu degisikligi kalici yapti suan hala grubun wikipedia sayfanda adim yazar ne zamanda guzek bir kizla tanissam bir aralar flört ile calmistim diye yalan soyluyorum ve hepsi wikipedia'dan okuyunca sok geciriyo ama hicbiri bilmiyor ki muzik kulagim olmadigi icin gitar hocasi bana ders vermek bile istemedi. :(
bir gun gelicel ve. bunu grup uyelerine gosterip onlarla fotograf cekilcem bu seferde birlikte caldigimiz zamandan kalma diye yalan soylemeyi planliyorum
Ulan pis ergen yapıyorsun bari orijinal ol. www.webtekno.com/ingiltere-de-bir-genc-sevdigi-grubun-vikipedi-sayfasina-ismini-ekleyerek-konseri-vip-den-izledi-h25441.html
Ablama game of thronesde öpüşme yok dedim.Hatta biraz açayım şu yorumu.Ablam dizilerdeki en ufak yorganlı sahnede bile tiksiniyo diziyi bırakıyo.Bu yüzden sadece sherlock falan seyrediyo.
Evde sürekli durduğumuz dönemlerden biri... Zannedersem yaz... Hava o kadar sıcak ki sokakta top oynayan bir kaç çocuk havale geçirmek üzere filan. Evdeki tek eğlence babamın işten getirdiği bilgisayar. Annemler işte filan dolayısıyla evde yok. Onca iş dosyası arasından sağdan soldan sahtesini bulduğumuz oyunlara bağlanmış ayrılamıyoruz. Kim ? Ben ve kardeşim. Birer saat arayla bilgisayara geçiyoruz ,ne oynadığımız soruyorsanız da muhakkak şu wolfteam illetidir, oyunu oynuyoruz. O sırada benim aklıma bir hinlik geldi, sıranın bana gelmesine yakın evden dışarı çıkıp girdim ve kardeşime dışarısı çok güzel gelsene diye bağırdım. İnandı şort giydi filan. Kramponlarını aldı. Kapıya çıktı ben de kapıyı bunun suratına kapattım. Deli gibi kapı yumrukluyor filan, ben hiç umursamadan geçtim bilgisayara annemler gelene kadar.... Annemler o sıcakta çocuğu binanın önünde yatarken bulmuşlar, 2 hafta ceza almıştım. Tabi siz sıcağın ne etkisi olduğunu anlamıyorsunuz. Biz çoğu adanalının gittiği yaylaya gidemiyorduk o zaman. E bir de yaz sıcağı var. İyi bari havale geçirmemiş
Beyler önemli bilgi: Gemiler uçağa iniş yaparken halat gibi birşey ile durmaları sağlanıyormuş. Her salı yeni bir bilgi için teşekkürler SEN NE DİYON NEREDECİLER
Facebook ta doğum tarihini soruyo ya can abi ben o soruya tabikide dogru doğum tarihimi vermedim ha ha hayatımdaki en büyük yalan bu işte bu kadar güzel ve iyi bir insanım. Sevgilerle esen kalın.
doctor gel ve beni bul tardisim bukalemun devresi yüzünden kayboldu dünya denen bi gezegende tıkılı kaldım adım şu an arthur dent olarak biliniyor. gel ve beni bul!
Birkaç sene önce o zamanlar yakın bir arkadaşımla muhabbet ediyorduk . Okulun son haftaları az kişi var okulda . Arkadaşım yan sınıftan bi kızdan hoşlandığını söyledi . O kız da benim ilkokul arkadaşımdı biraz yakındık yani ben de hoşlanıyo gibiydim . Neyse işte bana ayarlayabilir misin arkadaşsınız dedi . İlk başta yapamam edemem demiştim ama işte mecbur kaldım arkadaşımı kırmamak için . Gittim kızın yanına arkadaşlarıyla oturuyo . Meğersem bunlar benim hakkımda konuşuyomuş daha sonradan öğrendim . Kızı yanıma çağırdım yanlız konuşmak için . Naber falan derken sevgilisinin olup olmadığını sordum . Gülümsedi , neden sordun dedi , öylesine dedim kız beni kenara çekti ben senden hoşlanıyorum dedi ne zamandır sormayı düşünüyodum dedi . Ben çok şaşırdım biraz da sevindim ama işte arkadaşım da o kızı sevdiği için kabul edemezdim . Herneyse biraz donakaldım ne yapacağımı şaşırdım kız bana bakıyor ben ona bakıyorum . Ben de senden hoşlanıyorum desem olmaz . Ben sana arkadaşım için geldim desem olmaz kız çok üzülür . O an aptal kafama tek gelen cevap şuydu : 'Ben gayim' . Lan hala diyorum niye böyle bişey düşündüm . Kafamın aq . Kız 'Ne?!' diye bağırmıştı . Donakalmıştım , kafam çalışmamış , normalde susmayan dilim felç geçirmişti . Kız gözleri sonuna kadar açık bir şekilde arkadaşlarının yanına dönmüştü . Burdan o yalanı söyleyen dilimin de aq .
Lisenin son yılıydı ve LYS'ye tam 15 gün kalmıştı. Rapor almayıp okula gelmeye devam eden bir düzine insandan birkaçıydık. O sıralar beraber olduğum kız arkadaşımla ciddi bir tartışma yaşamıştım ve okul yönetiminden dershanede ciddi bir sıkıntımın olduğu yalanıyla izin almaya çalışmış ve alamamıştım. İzin alamayınca kızla buluşup ilişkimi kurtarmak için okul bahçesinin dikenli demirlerinden atlayıp kız arkadaşımla buluşmaya gitmiştim. Acele etmemin sebebi akşam sınıftan 4 kişi birimizin evinde buluşup parti verecek olmamızdı. Ailemden de yine masum bir yatıya kalma yalanıyla izin almıştım. Ben kız arkadaşımla bir şekilde buluştum falan ama olayın asıl kısmı gece gerçekleşen partiydi. Akşam arkadaşın evine döndüğümde tartışmaların stresiyle bir an önce içip takılmaya başladık. Artık ne haldeysek siz düşünün, bir arkadaşım üzerimde sigara söndürdü (5 yıl geçti hala izi duruyor), aynı arkadaş bize saldırmak için eline aldığı kaktüsle uyuyakaldı ve sabah her yeri diken içindeydi. Gece bir ara hiçbirimizin tanışıklığının olmadığı okuldan bir kişi nasıl olduğunu anlamadığım şekilde yanımıza geldi. Ev sahibi arkadaş "bu gece uyumak yok" dedi ve ilk o uyudu. Haliyle o uyurken üzerine tıraş köpükleri sıkıldı, dalgalar geçildi vs. Sabah uyandığımda midem kazınıyordu ve neden orada olduklarını sorgulamadan yatakta bulduğum cipsleri yemeye başladım ve o cipslerin gece ilk uyuyan arkadaşla dalga geçmek amacıyla kendi ellerimle boxerına soktuğum cipsler olduğunu öğrendim. Hala o geceden kalma ses/video kayıtlarını açıp eğleniriz. Anlayacağınız masum bir yalanla başlayan gün çok çeşitli hadiselerle son buldu ki anlatamayacağım bazı uç kısımları da var. Not: Birkaç gün sonra kız arkadaşımla ayrıldım.
Bir gün orta sondayken hezarfen havaalanına gittik.Şans eseri bir uçağın üzerinde adımın harfleri yazılı bir uçak gördüm.Üzerinde TC-DOA yazıyordu.Hemen fotoğraf çekilip instagrama attım falan.Sonra bizim sınıftan bir kız fotoğrafı görüp özelden ''Oha uçağınız mı var?'' dedi.Bir an düşündüm ne desem diye burdan yürürüm kıza diye evet bizim dedim.Sonraları yakınlaştık sohbet muhabbet derken çıkmaya başladık.İyi güzel gidiyordu bu sefer uçağı sormaya başladı beni de uçuşa götürsene diye.Dodgelamak için diyorum babam kafa dağıtmak için artık tek biniyor beni yanına almıyor falan diyorum.Sonra diyor uçak ne kadar yakıyor.Litre hesabı yerine galondan tarif ediyorum anlamasın diye diyorum 15 galonu 500 tl tutuyor ha az yakıyormuş gene diyor :dd Gel zaman git zaman 2 ay sonra ayrıldık.Aradan 3,5 sene geçti tabii ben buna uçağımız yokta demedim geçen gün mesaj atmış işte kardeşim pilot olmak istiyor benim hatrıma ona deneme uçuşu yaptırır mısınız? diye mesaj atmış görüldü atıp cevap vermedim bu kadarına vicdanım el vermiyor çünkü.
1,5 sene önce, üniversite sınavına az kalmış ve ben dershane de ders çalışıyorum. Sonra telefona bildirimler geldi "Geekyapar saat 2 de GIST de sahnede olacak" Dershane butik dershane bu arada. Gittim müdüre dedim annemler aradı beni alacaklarmış gitmem lazım. Sonra annemleri aradım dedim şimdi denemeye giriyorum ararsanız ulaşamazsınız. Düştük yollarına öyle işte Geekyapar. Ömercan a söylemiştim arkadaşlar niye böyle yapıyorsunuz derslerinize çalışsanıza demişti. Tabi ki bu bende bir dönüm noktası yaratmadı thanks anyway
Yalan dediniz mi akan sular durulur. Bu benim en iyi olduğum alan. Hatta öyle ki, artık insanlar birilerine yalan söylerken, ilk önce bana soruyor, yalanın inandırıcılığı hakkında bir kritik yaptıktan sonra eğer onaylarsam söyleniyor. Ben de soruya cevabım hakkında düşünürken kariyerimin top noktası olan bir olayı anlatmaya karar verdim. Şöyle ki, bundan 6-7 ay öncesinde yediğim bir halt bu. Fake instagram hesabımda millete bakarken karşıma, kendi alanında oldukça ünlü ve benimde severek takip ettiğim bir beyefendi çıktı. Içimde ki o inanılmaz iletişim kurma hissine dayanamadım ve DM'den bir mesaj attım. Tabii öyle sıradan bir mesaj değildi bu, diğerlerinin değil de benim mesajımı açmalı, okumalı, aşık olmalı ve kesinlike geri cevap yazmalıydı. Bu yüzden edebiyata olan ilgimi de bu işin içine alet ederek haftalar önce Milena'ya Mektuplar'dan özenerek yazdığım bir mektubu, bu beyefendiye uyarlayarak gönderdim. 5 dakika sonra, mektubun çarpıcı güzelliğine dayanamayan adam geri cevap yazdı şiir gibi. Dedim aha, düştü ağıma. Ancak mesajda onu bir yerde gördüğümü de yazmıştım. Sordu tabii nerede gördün diye. Ben de hemen adamın profiline girdim ve genelde takıldığı yerlerin haritadan konularına bakarak yakın bir mekan ismi verdim. Hemen dedi aaa ben de oralardayım hep. Gel zaman git zaman biz muhabbeti ilerlettik, ama adama anlattığım her şey yalan resmen. Sonra ben o hesaba baya girmedim, şifresini falan unuttum. Geçen gün bir bakayım dedim yine, buldum. Adamcağız her hafta 28 mesaj atmış bana. Meğersem aşık olmuş. Gönderileri falan da hep alttan alttan bana, konuştuğumuz şeylere gönderme. Aşk acısı çektirmişim. Üzüldüm tabii. Ama sonra geçti. Hoş adamdı.
İnsanoğlunun günümüze ulaşana kadar değişen varoluşsal sancıları ve hiç değişmeyen övülmeye açlığı. Bu açlık kendimle tanıştığım yani özel olmadığımı bu hikayenin başkahramanı olmadığımı anladığım zamanlara, liseyi başka şehirde ailemden uzakta bir yerde kazanmamla başladı. Orada annemin yakışıklı oğlu veya babamın zeki evladı değil sadece ben vardım, salt benliğimle. Topluma kendimi kabul ettiremeyince 'Tyler Durden' deyimiyle tek kullanımlık arkadaşlarıma sürekli yalan söylemeye başladım. Okuduğum okul, uğraşlarım, aşklarım örnekler çoğaltılabilir. Bu ailemden ve gerçek arkadaş çevremden uzak kaldığım zamanlarda benim ağrı kesicim oldu.
Merhaba, benim en büyük yalanım , ''unuttum'' idi. Sevdiğim kızın en yakın arkadaşımla çıkması, acı tarafı o bunu biliyodu, onlar çıkmadan önce söyledim ''ben onu seviyorum'' diye, beni gaza getirdi, söyleyelimmi dedi, utandım. Gün geçti red edildim sonraki pazartesi öğrendimki , ben reddedildikten 2 gün sonra çıkmaya başlamışlar,bana dediler ''üzüldün mü?'' ben orda erkekliğimi konuşturcam ya , gururumu yıktırmıycam ya ''yoo'' dedim,ama içim kan ağlıyor. bana soruyolar ''unuttun mu'' diye 'he olum '' diyorum o günden beri,okulun orta yerinde gidip gidip geliyolar.
bi gün ben okula gitmedim sonra bi arkadaşımında gitmediğini öğrendim. arkadışımı aradım dedim nie okula gelmedin falan ona 50 tl borcum vardı dedim bugun gelmessen vermem işte öğleden sonra gel yarım günün gider en azından gelmessen harcarım parayı falan diyerek ikna ettim tamam gelcem dedi.sonra öğrendimki okula gitmiş yoklamayıda kaçırmış tam gün girmiş benim gitmediğimi öğrenince kafayı yemiş yoklamayı kaçırınca okuldan kaçmaya çalışmış ve yakalanmış. disiplinlik olmuş.hala da borcunu vermedim :D tabikide yalandı.
her gördüğüm insana geekyapara abone ol diyorum, dolabıma leğen banyosu -ömercan yazdım ve o videoyu bilgisayarıma indirdim. kısacası ömercan ÇİKOLATADAN KAÇAMAZSIN
Abi ben mythomania hastasıyım. Neredeyse hiç görmediğim dedemin bana çizim yapmayı öğrettiğinden tut lise hayatım boyunca astım hastası rolü yapmama, elimde ventolin hırlaya hırlaya nefes almalarıma kadar çok salak yalanlarım var. Yinede eminim ki açık ara ile en büyük yalanım sürekli kendime "yok be olum senin bir şeyin yok. iyi durumdasın." falan demek sanırım.
Turgut Uç turgut abi seni kaçırıp geek yapar headquarters'a götüreceğim. Orada aynı anda CT abiye kakalı şeyler anlattıracağım, CS abiye sözelcileri gömdüreceğim, sana da zorla asoiaf anlattıracağım. (Ömercan abiye bir şey yaptırmayacağım, Kemal Kılıçdaroğlu gibi çünkü) . Sonra bunu videoya alıp youtube'da paylaşacağım. Çünkü benim gibiler böyle şeyleri hak ediyor.
Ceren ömercan abiye de çikolata banyosu provası yaptırtabilirsin 😂😂 100 kutu çikolata bi yanda mavi leğen öbür yanda .. O görüntü şimdilik yeter fndnjdjdjcjdjc
Üniversite'de hazırlıktayken , İngiliz hocam Richardson'a '' Türkler , İngilizleri çok sever , İngiltere ligini çok severek izleriz , ingiliz futboluna aşığız , bence şu an dünyanın en iyi futbolunu ingilizler oynuyor '' demiştim.Keşke demeseydim o günden beri ingilizler her sene şampiyonlar ligi çeyrek finalinde eleniyor...Keza o sene avrupa kupasında ingiltere milli takımı yine elenmişti...O günden beri manevi ve maddi olarak kendimi Richardson'a karşı borçlu hissettiğimden dolayı İngiltere forması satın aldım ve deli gibi ingiliz takımlarını tutuyorum.
İlkokulda 4. sınıfa gidiyordum yanlış hatırlamıyorsam. Yanımda da 1. sınıftan beri oturduğum bi' arkadaşım oturuyordu. Ve annesi istisnasız hergün arkadaşımın beslenme çantasına kendi yaptığı kurabiyeden koyuyordu. Gizli aile tarifi gibi bi' şeydi anlayacağınız. Ve ben bir gün merak ettim, dedim nasıl bir şey acaba? Her gün yediğine göre baya güzel olmalı. Bunu arkadaşıma sorunca tatsana dedi tabii hemen. Aldım, bütün bi' kurabiyeyi attım ağzıma. Ve aşırı kötüydü. Ama çaktırmadım. "Ooo çok gozolmoş bo yoo" dedim ağzım dolu şekilde. Bu da eve gidince annesine söylemiş galiba arkadaşım çok sevdi diye. Ertesi gün bana da aynı kurabiyeden getirmiş. Ben de b*k gibiydi diyemedim tabii. Sonra kafamı çalıştırdım. Kurabiyenin içinde olduğundan emin olduğum tek şey cevizdi. O yüzden ceviz var mı bunda dedim. Var dedi. Benim cevize alerjim vardı ya. Dün de her yerim şişmişti zaten, bundanmış diye yalan atmaya başladım. O günden itibaren o iğrenç kurabiyeyi yemekten kurtulmuştum. Mutluydum. Amacıma ulaşmıştım. İstediğimi yapmamı sağlayacak bir silah keşfetmiş gibiydim. Ancak bundan sonra olacaklar hakkında en ufak bir fikrim yoktu. O günden itibaren 4 yıl boyunca aynı sınıftaydık yine. Ve küçük, basit bir yalan, büyüyerek çığa dönüşmüştü adeta. Sınıftaki herkesin alerjiden haberi olmuştu. Kantinde falan aldığım çikolataları ben yemeden önce kontrol ediyorlardı falan. Güzel bir şeydi tabii ama kendimden utanıyordum. Ve bu 4 sene boyunca devam etti. İlkokuldan mezun olduğumuz gün söylemiştim gerçeği. İşte bu da böyle bir anımdır. En kompleks, orjinal ya da inandırıcı yalanım değil ama devamlılık önemli bence. O yüzden bunu seçtim. . . . . . . . . . . . *plot twist* _Aslında yalan olan üsttekiydi. Ki böylelikle en iyi yalanım bu oluyor._ **EVIL LAUGH**
8.sınıfta sbs sınavı için dershaneye kaydolmuştum. dershaneye bir iki gün gittim daha sonraları sınıftan bi kızla konusup her gün yerime yoklamada + attırdım. neyse bi sene sonunda öğrencilerin durumlarını tartışmak için velileri toplantıya çağırmışlar. annem toplatıda burak demircinin velisiyim diyince haliyle hiçbir hoca bizim dershanede öyle bi öğrenci var diyememiş. daha sonra başkasına +attırdığım ortaya çıkınca babamdan "eğer liseyi kazanamazsan" ile başlayan burda yazılmayacak tehditler aldım o korkuyla anadolu lisesi kazandım işin özeti dershaneye boşuna para vermeyin
2 yıl önce ygs sınavına girmiştim normalde dersleri iyi olan bir öğrenciydim neyse sınava hazırlık döneminde karı kızdı derken sınava hiç çalışmadım sınava girdiğimde de sınavdan 200 puan almıştım aileminde beklentisi yuksekti benden bende onlara istemiyerekte olsa onlara 390 puan çıkarttım dedim geceleri uyuya miyordum ne yapıcam diye sonra yalanın telafisi için lys ye hayvan gibi çalılıştım 400 puana yakın bir puan cıkardım su an aydında makine muhendisliği okuyorum ailem hala onlara yalan soylediğimi bilmiyor ilerde belki bir gün söylerim sonuç olarak yalan söylemeyin :D
Arkeoloji 3. sınıftaydım. Birgün yürüyüşe çıktığımda bir cafe tadilatında bulduğum, alçıpandan yapılma ortostatı( kabartmalı figüratif bezemeli stell) çalıp eve götürdüm. Sonra bunun bir güzel resimlerini çekip eskitme efektleri uygulayıp, başka bölümlerden arkadaşlarımın bulunduğu watsapp grubuna attım. Kısa kesiyorum, yürüyüşe çıktığımda yaşlı bir amcayla tanıştığımı, arkeolog olduğumu öğrenince de; evinde kabartmalı taş olduğunu söylediğini, yıllar önce babası evi yaparken temelinde bulup salona astığını söylediğini uydurdum. Bana bunu n'apayım deyince amca bak bunu bulundurmak suç. Ver bana ben müze müdürünü tanıyorum, gidip teslim edeyim dediğimi ve korkup bana verdiğini söyledim. Eserin de Geç Hellenistikten kalma Tralleis yontusu olduğunu söyledim. Normalde hiç bu tarz şakalar yapan biri olmadığım için gruptaki 12 kişinin tamamı direkt yedi hatta bana kızmaya başladılar. Ben yalanlara devam ettim. Bodrum'da yaşayan halamların Fransız komşularının her sene kişisel tekneleriyle gelip gittiklerini, onunla iltibata geçip ortostatı Louvre Museum'a satacağımı, karşılığında da 30 bin Euro alacağımı söyledim. Şu anda ortostatın Fransa'da Louvre'da sergide olduğunu, babamın 3 ay önce emekli ikramiyesiyle aldığı arabanın da onun parasıyla alındığını sanıyorlar.
Ulan gene izliyorum turgut abinin iddia ile atıp tutmasına yorum yapasım geldi. Reis iyi sıkmış açıkcası. 10 maçta 2 oran olsa 2üzeri 10dan 1024 kat olur 20 den 20k yapar bazıları 1.5 1.7 fln orandır ondan gayet olası bir para 13 bin tl . O değil de sen ne diyon ne epik destansı bir programmış. Halen izliyorum halen gülüyorum halen hayretlere düşüyorum, bazen ise o eski güzel Türkiyeyi anımsıyorum.
Tinder'ın en popüler olduğu zamanlardı o zamanlar... Abimi tinder uygulamasına o kadar bağımlı olmuştu ki beğenme hakkı sınırlı olduğu için premium bile almıştı. Neyse bende buna bir şaka yapmak istedim ve fake bir hesap açıp sonrada abimi beğendim. Ne hikmetse 30 dk sonra eşleme buldu ve abim ile konuşmaya ( flört ) başladım. 1 gün aradan sonra buluşmayı teklif ettim ve abimde haliyle kabul etti. Buluşma yerine olması gereken zamandan 5 dakika sonra gelip abime, " abi ne yapıyorsun burada " diye alaycı bir şekilde söyledim, abim de " arkadaşımla buluşucam dedi " bende sanki çok zekiymiş gibi " tinderdan mı buldun yoksa wuhuuu " yaptım, abimde " evet ;) " gibi bir tavır takındı. Ondan sonra abime kızı göstermesini istedim ve abim de kızın profilini açtı. Bende bu sıra içimden bu durumdan nasıl kurtulcam diye düşünürken aklıma süper bir fikir geldi. Abim kızın profilini açtığı an " abi bu kız fake yanlız biliyorsun dimi, bana da yazdı " dedim. Abimin tüm hayalleri suya düştü, sanki alnından vurulmuş gibi oldu. Abim onla dalga geçtiğimi düşünmüş olsa gerek " bak emin misin sinan " dedi. Bende, abi tabi eminim bu kız fake diyip " fotografı aldığım sayfayı açtım" abim de artık inanmış olsa gerek " sikerim böyle tinderı " diye sinirlendi ve uygulamayı sildim. Dünyadan 1 tinderdan kız kaldırıp sikme merakı olan bir erkeğide böylede engellemiş olmanın mutluluğu ile evime döndüm. ( The tinder killer )
Ben sıcaktan hiç hoşlanmam hırka falan giymeyide hiç sevmem. Bir cuma günü hastaneye gidiyordum, ayda 1 kere gidip iğne olup geliyorum sürekli. O günde hava yağmurluymuş ama hani böyle sabah güneşli olurda sonradan bi anda hava bozarda azını sıçarya o misal güneşli gibi duruyor. Babam hırka al üstüne kısa kollu çıkma dışarıya dedi bende baba hava güneşli rahat ol ben sıcak sevmiyorum zaten diye cevap vermiştim. Sonra hastaneye kadar sıkıntı yok hava iyi gidiyor sonradan bi bozdu hava yağmur falan rüzgar sertleşti bende tarzan gibi kısa kolluyla dolaşıyorum. Eve gelene kadar rüzgarı ve yağmuru iliklerime kadar hissettim. Sonra büyüklerin o yel girmesi diye tabir ettikleri bana hep halk arasında anlatılan efsane hikayelerden biri gibi gelen olayı yaşadım. 3 gün boyunca tek kollu The Walking Dead zombisi gibi evde gezdim. Omuzlarımdan aşşağısını hissetmiyordum. Babam işten gelince hep pc başından kalkar selam veririm. Benim bi yamuk yumuk yürüdüğümü görünce noldu hayırdır dedi bende baba yel girdi heralde dedim. Gitti koltuğa oturdu klasik babam açtı tvyi yemek hazırlanmasını bekliyor, ben de yanında oturuyorum böyle omuzumu falan ovuyorum acısını azaltıyomuş gibi geliyor. Babamda döndü dediki ama ne dönüştü anasını satıyım hani filmlerde böyle bilge bi yaşlı adam olur arada bi gelip özlü sözler söyleyip ortadan kaybolur ya o misal. Ben sana demedimmi eşşoğleşşek soğuğa delikanlılık olmaz. Bir an babamın içinde bir Tuncel Kurtiz canlanmış gibi hissettim. Canım babam, ne bilge adammışsın.
3 kişilik bir arkadaş grubuyduk tabiki ben birisiyle daha yakındım, ve diğer kız bizi en yakın arkadaş olduğumuz için kıskanırdı, en yakın arkadaşım da pek sevmezdi ama kıskanç olan müdürün kızıydı neyse bir gün en yakın arkadaşımla küstük ve kıskanç kızla kanka oldum aradan zaman geçti sonra en yakın arkadaşımla gizlice barıştık ama barışmamış gibi yapıp, kıskanç kankamın yanında durup en yakın arkadaşıma kıskanç kankamın sırlarını falan (ortaokul anısıdır) anlatıcaktım, sonra en yakın arkadaşımın bana saçma bi nedenden dolayı küstüğünü hatırladım ve kıskanç kıza en yakın kankayla gizlice barıştığımızı söyledim senin sırlarını söylüyormuş gibi yapıcam diyip ikisinin de birbirine sırlarını söyledim (yatacak yerim yok) Not :ben oradan taşındım hala da görüşürüz onlar kanka olmuşlar eski günleri unutmuşlar (biraz karışık yazdım anlayana 5 kutu bal veriyorlar)
Üniversitenin ilk yıllarıydı. Biz Bursalı bir aileyiz hep Bursa da ikamet ettik. Aydında üniversite kazandım. Hazırlık zorunlu. İngilizcem var ama yeterlilik sınavının tarihini kaçırmışım. Devam zorunluluğum yok. Sürekli geziyorum. Aydında durmuyorum üst üste birkaç gün o derece yani. Aileme sürekli okula gidiyorum şöyle dersler oldu, bugün şunla tartıştım falan diyorum.Bir gün İstanbuldan bir arkadaş beni yanına çağırdı. Atladım otobüse bastım gittim. Gittiğim günün gecesi taksime çıktık. İçtik zil zurna sarhoş olduk. Meydanın oraya geldiğimizde kusuyorduk. Birileri adımı söylerek ne bu halin eşşek sıpası diyerek yanıma geldi. Kafamı bir kaldırdım annem, kardeşim, teyzem, kuzenim. Ulan şansıma sokayım. Annem dedi ne bu halin ne işin var burada sen okulda değil misin. O an bir şey uyduramayıp okul gezisi diyebildim sadece. Gerisini hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda arkadaşın evindeydim. Bir gece önce yaşadıklarımı rüya zannediyorum. Telefonda 20 küsür cevapsız arama. Neyse ben annemi aradım yine yalan söylemek zorunda kaldım. Babam duysa okuldan alır. Annem tamam söylemeyeceğim ama sende okula git dedi. Tamam dedim döndüm. Bir hafta duramadım. Bu sefer atladım otobüse Alanyaya gittim bir arkadaşın yanına yine. Bir hafta falan oldu geleli. Babam bir gece beni aradı. Nasılsın derslerin nasıl diye. Bende herşey yolunda merak etme baba çok ders çalışıyorum modundayım. Neyse sabahın 8i babam başladı aramaya. Açtım. Neredesin sen dedi. Aydında evdeyim dedim. E açsana madem kapıyı ağaç oldum dedi. İşte o an başımdan aşşağıya kaynar sular döküldü. Tamam diyip telefonu kapattım. Bir sigara yaktım. Acaba balkondan atlayarak mı ölsem yoksa iple mi assam diye düşünüyorum o derece. Babam belki 20 kez aradı açamadım korkumdan. Sonra açıp herşeyi anlattım. Bursa ya gel hemen dedi telefonu yüzüme kapattı. Döndüm Bursa ya. Okuldan kaydımı sildirdim Şu an Bursa da okuyorum. Babam şehir dışına göndermedi. Beni bozuyormuş. :D Şu an her şey çok iyi. Babamla aramız da çok iyi.
Bunu bilen sadece 2-3 arkadaşım var ve evet şuan kendimi ifşa ediyorum! Ergenliğimde tabiri caiz ise çok ilgi orospusu bir çocuktum ve bu yüzden arkadaşlarıma sürekli cin görüyorum şeytan görüyorum gibi şeyler söylüyordum çocukça bişey işte arkadaşlarımda oha ciddimisin diye ilgi gösteriyordu falan hoşuma gidiyodu bu mevzu uzadıda uzadı bir süre sonra gerçekten görmeye başladım öyle bi yalan söyledim ki kendi kendimi şizofren yaptım arkadaşlarıma yalandan anlattığım şeyleri gerçekten görmeye başladım 1 yıl kadar sıkıntı çektim sonrasında kabullenerek aştım ama hala yalnızlıktan korkarım yaşadığım olayın paranoyaklığı üzerime oturdu o zamandan beri yalandan nefret ederim.
Hey gidi günler metin2 oynarken insancıkları bir "dilara" personasıyla kandırıp çarlarını soyuyordum her şeyim hazırdı. Msn, poz poz "dilara" fotoğrafları, background stroyim bile vardı. Bir çocuğu bir ay kadar böyle işlettikten sonra (bende de bi gizli orospuluk var demek ki soy geç de mi?) çarını soyup ben erkeğim demiştim. Olsun ettiğimiz muhabbet çok keyifliydi dedi. Üzüldüm çocuğa anne babasını ayrıldığı bir dönemdi bir de. +9 Büyük baltasını geri verdim.
Brolar kanal güzelmiş. Benim başımdan geçen bir yalan hikayesi anlatacağım. Şu an 26 yaşındayım. Lisede kuul bir arkadaş çevresine sahiptim. Bizimle takılmak isteyen çoktu. Bizim ekipten bir arkadaşa yazılan bir hatun, ekibe girmek için hepimize bir şeyler ısmarlıyordu. Bizde olayın tamamen farkında olarak hem araları olur belki umuduyla hem de hatunun vakti halinin iyi olması sebebiyle olaya müdahele etmiyorduk. Bizim eleman ise kızdan hiç hoşlanmadığını ve ortama yalan söyleyerek girmeye çalıştığını falan söyledi ama zaten kuul olduğumuz için ortama kimin girip çıkacağına zaman karar verecekti. Kız hepimize ayrı hikayeler falan anlatmış ama ortak olarak kanser olduğunu ve o çocuğu çok sevdiğini söylemişti. Kız böyle ayılıp bayılmacalara başlayınca biz birbirimize 'ya işte o gün iyiki yanında sen varmışsın yoksa hastaneye kim yetiştirecekti' muhabbetlerinden, herkese başka bir senaryo uydurduğunu anladık. (CS'ye gelip CT götürdü hastaneye, Ömercan'a gidip CS götürdü dediğini düşünün) Ve kızla aramızı açtık ama kızın ayılıp bayılmalar devam etti. Ailesi geldi, bizle teker teker görüştüler. Kızımız hasta değil ama ilgi meraklısı falan dediler. Ablası geldi yok hasta ama çok önemli değil sadece bağışıklık sistemi bozuk dedi. Ben kızın ailesiyle görüşmeye evlerine gittim. Hasta değil Özel okuldan sonra ilgi hastası oldu o yüzden böyle şeyler yapmış kusra bakmayın arkadaşlığınız devam etsin dedi babası ve annesi. Neyse bi süre daha arkadaşlığımız devam etti ama ben çok kuul olduğum için kendimi rock müziğe ve resim çizmeye verdim (gsf fotoğraf okuyorum) Neyse kız öldü. Meğer kızın hakkaten bağışıklık sistemi yokmuş. Ailesi de Kayseri'de kızlarının müriveti engellenmesin diye bu haberin yayılmasını istememişler. Kıza moral zıçırtması yaşatıp, kızı öldürmüşler. Bence yargılansalar olur aslında ama Kayseri'nin en zengin ailelerinden olup en kral muhitte kebab gibi yaşamaya devam ediyorlar. Kanal hakkaten güzelmiş.
Demek Adanalılar araba patlatır, böyle bir izlenim var sizde. Tüm Adanalıları karşınıza aldınız bilmiş olun! AYIKIN GEEKYAPAR EKİBİ, AYIKIN! ÖZELLİKLE SEN CAN TÜRKDOĞAN!
Biraz sayko biriyim işte bundan 2 3 sene once arkadaşlarda tabi sayko demirlerin ustunde akrobasi yapiyoruz denge felan işte birden ayahim takildi ve yere öyle bir kapaklandımki kesinlikle kolumun kırıldıhıni anladim dedim arkadaslara sakın aileme anlatmayın ailem keser beni kolumda fena ağrıyor ne edicem felan derken 1 hafta geçti bir şey bulamadım babam dedi gel top oynuyalım çıktık dışari babam bana çalım atiyim derken hafifçe düşürdü beni bende fırsattan yararlanarak ahhh uhhh sızlanmaya başladim götürdüler hastaneye tabi tahmin ettihim gibi kırık varmış annemde babama kızdı haliyle en güzel yalanımda buydu yırttık hala haberleri yok :ddddx
Tam ambulansla hastaneye doğru ilerlerken annem bana videoyu gösterdi şu an SENNEDİYONNERDEKRİZİ_31 adlı krizim hafiflemiş durumda. Not: Bu arada video 5 dk geç gelse yolda kalp yetmezliğinden ölebilirmişim.
lise 1 de sıra arkadaşımın soyadı öz dü. Onunla anlaştık sen doktor mehmet öz ün yeğeni bende emre aydın ın kuzeni diye tanıcaz kendimizi diye. Lise 3 e kadar bunu sürdürdük. Benimkini anlamaları kolay oldu da arkadaşın amcasını hala doktor mehmet öz sanıyorlar.
Üniversitede öğrencisiyim, üniversite başlarında kyk'nın dağıttığı burs/kredi den bana BURSS çıktı. Elbette ilk işim bunu aileme söylemek olmadı. Sonraki işimde olmadı, üniversite bitiyor kyk'dan son bursumu alıcam ve ailem halen bilmiyor BURS aldığımı. Dipnot: Ailemin durumu iyi ancak bana "YOKLUK ÇEK, ZORLUĞU GÖR, ÖĞREN ZORLUKLAR NEYMİŞ İLERDE DAHA ÇOK ZORLUKLARLA KARŞILAŞACAKSIN ŞİMDİDEN ALIŞ" gibi beni aynı zamanda hayat okulundan da mezun etmeye çalıştıkları için söylemedim. Sizi seviyorum Anne ve babacığım ama üniversite'de para nedense ay başında kuş olup uçuyor kyk sağolsun ayın sonunu görmemi sağlıyor.
2 sene önce bir kızdan hoşalnıyordum yakınlaşmak için baya sohbet falan etmeye çalışıyordum ama ilk defa aşık olmuştum sonra bir gün dersaneden bir akdaş bana bu kızı sevdğiini söyledi "yardım edebilir missin açılmam konusunda" dedi. Ben de ne desem bilemedim o an tabi arkadaş benim de o kızı sevdğimi bilmiyor . Benden taktik falan istiyordu neleri sever nelerden hoşlanır diye ben de tabi yapar mıyım çyle bi yardım "yapmadım" çocuğa kızın en nefret ettiği şeyleri söyleyip duruyordum kız da dolayısıyla bu çocuktan nefret etmeteye başlamıştı konuşmalarını bana anlatıyodu ben de ne çirkin insanlar var diyip geçiştiriyordum. Arkadaşım hala kendisine yaptığım şeyi bilmiyor öğrense nolur hiçbir fikirim yok dün fotoğraflarına baktım çocuk fazlasıyla kas yapmış korkarak öğrenmemesi için dua ediyorum . Ama işin en dramatik kısımlarından birisi de sonrasında kızın bana da hayır demesi oldu. Düşününce hala hatırlayıp hatırlayıp gülerim bu da böyle bir yalanımdı.
3 yıl geçti ama kimse çikolata banyosunu unutmadı Ömercan. 5 yıl daha geçse de unutmayacağız asla!
4 yıl geçti
@@Hutmans neredeyse 5
unutmadık unutturmayacağız
@@atakan4796 4 gün daha geçti hala unutmadım
Hâlâ 218.000 de ama
Çikolata banyosunu 5 yıl geçmesine rağmen unutmadık, sessizce bekliyoruz.
"Sorusorusorulardayazıssorusorduk"
-Can Türkdoğan 2017
söylediğim en büyük yalan , 2 arkadaşımla konuşurken bi anda 1 milyon takipçiye ulaşınca cikolata banyosu yapicam demiştim
Oğuzhan Toy oo
Psikopat Civciv hehehe
Abi bu arada CS nereye giderse arkadaki rafı da mı götürüyor ?
Hasan Alper jsjshs
İSDLDĞDKEÜEKEİSLDİSLSİSLDÜSWLWLEJLSDLDĞQ
Lise mezuniyet balosunun yapılacağı yer seçilirken çim zeminli mekanın bu tarz organizasyonlarda topuklu ayakkabıyla yürünebilmesi için yere muşamba gibi bir şey serdiği yalanını söyleyerek balonun evime yürüme mesafesindeki mekanda yapılmasını sağladım.
Yiğitcan Bey bunu Meram-İfham'da da anlattınız. Kendi içinizde tekrara mı düşüyorsunuz yoksa? :)
Yiğitcan Erdoğan Meram-ı İfham izleyenler dev ihya oldu ...
Sevgili Yiğitcan Teyyip Erdoğan Bey kaderimizde sizin değerli yalanınızı görmek de var imiş.Yurt dışında umuyorumki havalar pek güzeldir.Ben de sizin konumu Amerika olan uzun hikayenizle az çok aynı konumda gerçekleşen bir hikayemi ve o büyük yalanımı sunacağım.
Pensilvanyanın içindeyim.Sokaklardayım.O günlerde ergen yaşlarımda olduğumdandır diye düşünüyorum(16-17)hayatın hep aynı şeylerle geçtiğinden bir farklılık araıyor,çılgınlık yapmak istiyordum ve her anne babanın(drumu az çok iyi olanlar) gibi "İngilizce yurd dışında geliştirilir "kanuna uymak içinde gitmiştim oralara.Hayatın akışı şahsen drumunuz ne kadar iyi olursa olsun aynı rutinlerin sürekli tekrar etmesi beni çıldırtmışdı.Bir yerden sonra hiçbirşey bana zevk vermiyordu.Yaz ayının ortasında gitmiştim.Ders çalışmayı bırakmamıştım hiçbirzaman lakin yetişkin bir birey olacağımıza kadar bütün konuları unutacağımızı(babamdan biliyodum)ve sadece ilerdeki mesleğimizi ilgilendiren konulara çalışmamız bana hep daha mantıklı gelmiştir.Üniversite sınavı denen bu engel herşeyi bozduğla kalmayıp kendi sınıfımdaki birkaç arkadaşımı intihara kadar sürüklemiş idi.Çalışmak bu hayatın bir vazgeçilmezi ama bana göre herşey BOŞ.Bu hayat diğer dünya için (paralel evrenden bahsetmiyorum AHİRETTEN bahsediyorum)bir hazırlık.DİLEDİĞİN GİBİ YAŞA mantalitesiyle ilerlerken (Pensilvanyaya dönelim bu muhabbete nereden geldik)Pensilvanya sokaklarında gözlerime inanamayacağım birşey gördüm.PANDA KEBABCISI yazan bir tabela hatta TÜRKÇE...İçeriye hemen girdirdi bedenimi benim macera arayan ruhum.Adama Hayrola abi sen gerçek misin ya?dedim.Adam gülerek cevap verdi -Gerçeğim gerçeğim?Burada anaannemlerden kalan köklü bir geçmiş var o yüzden buradayım dedi.Bende onun gibi güldüm ve dedim ki-Bula bula burayımı buldun şu yaptığın işe bak(meslek olan iş anlamında)Türk bayrağını balkondan asan adam mısın yosa sen?Çok ünlü olan adam vardıya hani?Adamın kendi kurduğu restorant benzeri yerde 0 kişi vardı ve günde birkaç kişinin geldiğini söyledi.Ama o hala bana gülüyordu.Ben de öyle.Sonra bende ondan panda kebabı istedim ve verdi.Pandayı acımasızca yedim.(kebabını)Sonrasında adam samimiyetle beni karşıladığı için ve bende Pensilvanyada Türk bulabildiğim için bol bol muhabbet ettik ve yaklaşık 3 saatte efsane bir dostluk kurduk.Ona kendimden o da kendisinden bahsetti.Bana bir soru yöneltmiş idi-Kaç kardeşdiniz siz? Ben birkaç saniye düşündükten sonra 1 dedim.Aslında 3 kardeştik ve ikisi de kız idi.Kızların arasında kalan bir ergen olacaktım eğer onlar ölmeseydi...Kendi ailemden fazla detaya girmeyeyim dedim fakat adam sonuçta Türk ama arkamdan bıçaklayabildi günün birinde...Şu yaşa geldim halen daha ölen kardeşleri kardeşten sayılacağını bilmiyorum.1 demek yalan değilse o zaman bunu bu videonun altına yazmamalıydım biliyorum ama bunu sizinle paylaşmak da kaderimizde var imiş...Adamla akşamleyin birbirimizden ayrıldık.Öpüştük,sarıldık.Adam tam bir Türkdü top sakalı ile zaten.Bende ona ayak uydurdum aslına bakarsan.Sonra Pensilvanyada söylediğim bu yalanı(öyle düşüyorum)unutamadım.Ama adam da kaç kardeş olduğumu ertesi gün unutmuştur AMA BENİ UNUTMAMIŞTIR.
dünyada öyle bi malzeme yok ağbi
sana yalan borcum mu var
Türkiye de moğol olarak büyürken insanlar yüzüm sebebiyle sürekli olarak "Nerelisin sen ? " sorusu yöneltiliyor. Tabii ilk seneler hemen moğol olduğumu söylüyorum. Sonrası ise her versiyonunu ezbere bildiğim 1 saatlik soru cevap kısmına geçiliyor.
Bende arkadaşlarımla bir yere gidince falan nasılsa 20 milyonluk şehir diye mühtelemen bir daha görmeyeceğim insanlara bu soruyu yanlış cevaplamaya başladım. Öyleki ki arkadaşlarım da mevzuyu bildiği için destekliyorlar. Başta japon filipin kore diye giderken bir noktada kendimi 2. dünya savaşında esir düşmüş japon askerinin torunu olarak anlatırken bile buldum. Yada Eski mo göçmeni, Talibandan kaçan afgan, Yıllarca taksicilere, büfecilere anlatmadığımız hikaye kalmadı :D
d0ru
Ne demek hiç oruç tutmadım Ömercan bu ara çok gözüme batıyorsun haberin olsun
Doğru bulmuyorum
neyi bulmuyorsun doğru babacım
Kayyum Kayyumoğlu böyle bir şey olabilir mi?
Bana iş bulun
Berke Yılmaz Özgeçmişini yaz bakarız
10. sınıftaydım. İlk ve en ateşli ilişkimin 1 yılını doldurmuş bulunmaktaydım. Hayatımda ilk defa birine aşık olmuşum ve "Aman Allah'ım bu bir rüya, bu gerçek olamaz heyyoo" tarzında takılıyorum. Neyse anlatacağım hikaye kız arkadaşıma söylediğim bir yalan değil, onunla birlikte aileme söylediğimiz bir yalan. Biz tabi aşkı doruklarına kadar yaşadığımız için ciddi düşünüyoruz ve bütün ömrümüzü beraber geçireceğiz. Haliyle her türlü şeye hazırız... Denizli'de oturuyoruz ve bir gün Denizli'nin Pamukkale ilçesine bağlı kaplıcası ile bilinen mütevazi bir tatil köyü olan Karahayıt'a gidip 1 geceliğine kalmaya karar verdik. Daha öncesinde bir kaç kere şehir içinde apart tutup bizimkilere "Emre'lerde kalacağım" tarzı basit düz yalanlar uydurduğum için bu sefer kıllanmalarını istemiyorum neticede kısmen daha uzak bir yere gideceğim ve acil durumda eve dönme imkanım yok. O yüzden şeytani bir yalan bulup verdim odunu. Okulumuzda ders anlatmak hariç her türlü halısaha, çiğ köfte ve gezi organizasyonu ayarlayan cemaatçi bir hocamız vardı. Beni de çok ama çok severdi ve imkansızı başarmaya çalışarak cemaate sokmayı denerdi. Evimize kadar gelmişliği var. Neyse ben de hocamın bu organizatör yönünü kullanarak planımı hazırladım. (Sevgili hocamız bizi yatılı Antalya gezisine götürecek). Akşam babamlara konuyu açtım ama gitmek istemiyor imajı da verdim ki yalanım körüklensin. Makul da bir fiyat sundum kendilerine böylece harçlık biriktirip apart tutup sefillik içinde aşk yaşadığımız günlerin acısını, pansiyon parasını babamdan alarak çıkartmış olacaktım. Bizimkiler kabul etti tabi. Bir yandan yalanım ileride açık vermesin diye yolunu yapıyorum. İşte "Bu sefer hiç fotoğraf çekmeyeceğim ne zaman geziye gitsem fotoğraf çekmekten etrafı göremiyorum". Yok işte "Anne mayo falan da lazım denize gireriz şimdi orada." falan. Ama bu kadarı yeterli değil. Babam mutlaka hocayı arayıp ayrıntıları öğrenmek ister. Babamın telefonunu kendi telefonumu kaybettim bulmak için çaldıracağım bahanesiyle alıp, Nazım hocanın numarasını sevgiliminkiyle değiştirdim. Ama çok üstün zekalı biri olduğum için sevgilime "Babam seni ararsa açma ben böyle böyle yaptım" demeyi unuttum... Daha ben durumu halledene kadar babam çoktan aradı... Adam Nazım hocayı arıyor ve telefona benim sevgilim çıkıyor. Babam şaşkın, ben gergin, sevgilim durumun farkında değil. O an zaman benim için resmen yavaşladı. Aklımdan binbir türlü yalan geçiyor. "Karısı açmıştır onunda adı öyle ne alaka sevgilimle baba saçmalıyorsun" Ama sevgilimin adı biraz tuhaf olduğu için bu yalan riskli gelip vazgeçiyorum. "Ben sana numarayı verirken yanlış vermişimdir" demek geçiyor içimden ama daha önce konuştularsa bu da çok çok riskli vs vs. Zaman daralıyor ve babam telefonu kapattı bakışlar bana döndü hemen en tutarlı yalanı seçip durumu çözmem lazım yoksa her şey yalan olacak. Ve bi anlık hışımla "Hee ya ben Nazım hoca diye numarayı değiştirmiştim hocayı arıyorum diye onu arıyordum gerçi şimdiye kadar hiç yakalanmamıştım eheheh" yaptım pişkince. Ki dikkatler dağılsın. Başarılı da oldum. O gün bir takım ali cengiz oyunu daha yapıp babam hocayı arayamadan günü kurtardım. Ertesi gün okulda sorunu kökten çözmem lazım çünkü Nazım hoca ile kurulacak herhangi bir irtibat olayı bitirecek. Hoca ile yakınlığımı da kullanarak "Ya hocam ben bi babamı arayabilir miyim" diyerekten telefonunu aldım. Babamın ve annemin numarasını engelledim. Sözde gezi zaten ertesi gün bu da bir günlük beni idare eder diye düşündüm ve etti de. Karahayıta vardık. Pansiyon bulmak lazım ama bırak evlilik cüzdanıdır vs yaşımız bile tutmuyor. Tabi orda birbirine müşteri paslayan pansiyonlar var. Bir çifti tespit edip gizlice girilmesi en kolay olana gittim. "Abi ben .... pansiyondan geliyorum ailem orda kalıyor ben havuz yok diye kalmak istemedim buraya gönderdiler bir gün burada kalacağım oda var mı ?" dedim. Adam da sağlam girdiğim için ardını aramadı verdi bi oda. Kız arkadaşımı da gizlice soktum içeri. İnternetten de Antalya'nın gezilebilecek yerlerine baktım annemler aradıkça oraları söylüyorum. Bir kaç profesyonel durmayan antalya fotosu da kaydetmiştim telefona. Ve kazasız belasız atlattık. Yalanlar silsilesi içinde keyifli bir tatil geçirmiş olduk ve çok önemli bir şey öğrendim. Eğer yalan söyleceksen, elini korkak alıştırmayacaksın.
Okuması 3-4 dk sürüyor. Büyük yalan dediğin böyle olur.
Helal olsun sana be. (keşke alsalarmış bu yorumu)
CAN SUNGUR BEY ARTIK GEZMELERDEN DÖNEBILIR MI
Böyle bir şey olabilir mi?
galiba
Vaaaaay helal laaaan,geekyapar bu fikir kimin aklına geldiyse onu ağzından öpeyim...akıllıca
Çikolata banyosunu asla unutmayacağız 6 yıl olmuş
Ortaokuldayken bi ara hafif kalp çarpıntısı mı ne geçiriyordum. Artık adı her neyse uyurken panik be heyecan oluyorum kalbim çok hızlı çarpmaya başlıyor heryer titreyip sallanıyormuş gibi geliyor ve geceleri uyanıp deprem oluyor diye bağırmaya başlıyordum. Ailem de ne olduğunu anlamayıp beni psikoloğa götürdü. Ergendir coşuyodur bişeylere bi baktıralım dediler heralde. Birkaç seans gittim ama boş boş sakin sakin konuşuyoruz bişey çıkmıyor. O sıralarsa okuldan bi arkadaş beni kandırıp ot satmış içinden bitki çayı çıkınca aramızda geyik döndürüp alaya sarmıştık. Bunu okuldan arkadaşımın ailesi duyuyor anneme söylüyor. Terapi esnasında da annem doktora ya bizimki de esrar kullanıyo galiba diye endişesini aktarıyor. Ne esrarı ortaokul 1 yada 2 hayatımda sigaraya bile dokunmamışım. Neyse doktor da buna kafayı takıp sen esrar kullanıyorsun bu hastalık ondan oluyor. Uyuşturucu bağımlılarında olur böyle çarpıntılar halisınasyonlar diyor. Hayır kullanmıyorum alakam yok diyorum. Hayır hayır kesin kullanıyorsun diyor. En son ailem de inanmaya başladı buna. Annem geldi olum neyini eksik ettik de böyle çözümlere başvurdun dedi. Baktım imkanı yok inandıramıyorum kullanmadığıma. Ben de en son tamam kullanıyorum çünkü harçlığım çok az geliyor yetmiyor ezik hissediyorum diye slladım. Ertesi gün annemler bana ek kart çıkarttı. Nasıl olduysa üniversiteye gidene kadar kullandım... Bu psikologlar insanı durduk yere hem esrarkeş hem yalancı yapıyor. Durduk yere aile içi Breaking Bad yarattı...
Çağlar Avcıl Mr.Çaglar sen ne hain evlatmışsın :) torbacilik sende yalancilik sende. son olarak Eşşek kadar adamlar nerde ?
Benimde psikologlarim bana inanmamisti yalan soyledigimi ilgi cekmeye calistigimi soylemislerdi. Sonradan otizm spektrumunda oldugum ve ogrenme bozuklugum oldugu ortaya cikti xd
Ailem bursaspor altyapısından sakatlandığım için çıkarıldığımı sanıyor ama ben antremanlara gitmediğim için ve kavga ettiğim için atıldım. 2 ay boyunca sakat taklidi yaptım yalandan doktor raporu falan aldım sonunda futbolu bıraktım zaten.
23:42 Unutmadık, bu kanal bir gün 1 milyon olacak ve biz o gün hazır olacağız.
Turgutlu sen ne diyon daenerys targaryenın ejderha üstündeki hali kadar güzel birşey aga
Mustafa Işık Dizide kraken görmek gibi.. (Allahım hayali bile çok güzel ama nerdee :/)
23:46 3 yıl geçti daha çok yolumuz var gibi ama unutmadık unutmicaz
''Hiç oruç tutmadım'' dan sonraki kayyumlar introsu beni bitirdi yaa ASJKHFKJAHGFJKAGHF
Aslında sevdiğim kız beni ekmek arası köfte yerken hiçbir zaman görmedi.
FunnyScenes[FSYT] :(
FunnyScenes[FSYT] canim yandi
duman altı yak sigaraları yak yak
FunnyScenes[FSYT] Lanet olsun ben bütün fantezilerimi bunun üzerine kurmuştum
tüm sırrı bozdun ya :(
Abi Flört diye sevdiğim bir türk müzik grubu var benim yaş grubum arasında da (liseliyim) baya populer. Neyse ben gidip Wikipedia da FlörtOfficial diye yazar bir hesap açtım sonra ordan grup uyelerini duzenleyip kendimi grubun bass gitaristi yaptim sonra evde tablet telefon arkadaslarimin bilgisayarlari falan ne varsa hepsinde bu duzenlemeyi begendimi soyledim ve wikipedia bu degisikligi kalici yapti suan hala grubun wikipedia sayfanda adim yazar ne zamanda guzek bir kizla tanissam bir aralar flört ile calmistim diye yalan soyluyorum ve hepsi wikipedia'dan okuyunca sok geciriyo ama hicbiri bilmiyor ki muzik kulagim olmadigi icin gitar hocasi bana ders vermek bile istemedi. :(
bir gun gelicel ve. bunu grup uyelerine gosterip onlarla fotograf cekilcem bu seferde birlikte caldigimiz zamandan kalma diye yalan soylemeyi planliyorum
Ulan pis ergen yapıyorsun bari orijinal ol. www.webtekno.com/ingiltere-de-bir-genc-sevdigi-grubun-vikipedi-sayfasina-ismini-ekleyerek-konseri-vip-den-izledi-h25441.html
biri o kısımları kaldırma talebinde bulunmuş 19 nisan'da.
garrazinneq benim wikipedia ismii flortofficial adamlar direk degistirmek isterse bir sey yapmazlar en kotu tekrar degistiririm
Ablama game of thronesde öpüşme yok dedim.Hatta biraz açayım şu yorumu.Ablam dizilerdeki en ufak yorganlı sahnede bile tiksiniyo diziyi bırakıyo.Bu yüzden sadece sherlock falan seyrediyo.
Doğukan Doğan ölmedi. Tam ölücekken Ned Stark gelip kurtarıyo. Ned de ölmedi tam ölücekken warg olduğu için kuşun içine girip kurtuluyo.
wight olarak gelcem
sen kimsin lan
ben hodor
ya bi dur kapıcı ya ülke zaten karışık
Evde sürekli durduğumuz dönemlerden biri... Zannedersem yaz... Hava o kadar sıcak ki sokakta top oynayan bir kaç çocuk havale geçirmek üzere filan. Evdeki tek eğlence babamın işten getirdiği bilgisayar. Annemler işte filan dolayısıyla evde yok. Onca iş dosyası arasından sağdan soldan sahtesini bulduğumuz oyunlara bağlanmış ayrılamıyoruz. Kim ? Ben ve kardeşim. Birer saat arayla bilgisayara geçiyoruz ,ne oynadığımız soruyorsanız da muhakkak şu wolfteam illetidir, oyunu oynuyoruz. O sırada benim aklıma bir hinlik geldi, sıranın bana gelmesine yakın evden dışarı çıkıp girdim ve kardeşime dışarısı çok güzel gelsene diye bağırdım. İnandı şort giydi filan. Kramponlarını aldı. Kapıya çıktı ben de kapıyı bunun suratına kapattım. Deli gibi kapı yumrukluyor filan, ben hiç umursamadan geçtim bilgisayara annemler gelene kadar.... Annemler o sıcakta çocuğu binanın önünde yatarken bulmuşlar, 2 hafta ceza almıştım. Tabi siz sıcağın ne etkisi olduğunu anlamıyorsunuz. Biz çoğu adanalının gittiği yaylaya gidemiyorduk o zaman. E bir de yaz sıcağı var. İyi bari havale geçirmemiş
rkfl
ya turgut uç u aranız da görmeyi çok özlemişim :')
Beyler önemli bilgi: Gemiler uçağa iniş yaparken halat gibi birşey ile durmaları sağlanıyormuş. Her salı yeni bir bilgi için teşekkürler SEN NE DİYON NEREDECİLER
23:40 6 yıl sonra bile kimse unutmadı
O çikolata banyosu yapılacak.
Facebook ta doğum tarihini soruyo ya can abi ben o soruya tabikide dogru doğum tarihimi vermedim ha ha hayatımdaki en büyük yalan bu işte bu kadar güzel ve iyi bir insanım. Sevgilerle esen kalın.
Turgut Uç ile Can Sungur'un videolarda tek ortak noktası sürekli üstlerine giydikleri kıyafetleri düzeltmek.
Tüm yoldaşlarıma onları koruyacağımı söyledim ve hiçbirini koruyamadım
The Doctor şerefsiz time lord
doctor gel ve beni bul tardisim bukalemun devresi yüzünden kayboldu dünya denen bi gezegende tıkılı kaldım adım şu an arthur dent olarak biliniyor. gel ve beni bul!
Time Lord şansına bağlı Tardisimin navigasyon sistemi bozuk çalışırsa seni alırım
Yoldaş nedir hocam devrimi ne zaman yapıyoruz
The Doctor helal be
Üç yıl geçti, unutmadık unutmayacağız
Birkaç sene önce o zamanlar yakın bir arkadaşımla muhabbet ediyorduk . Okulun son haftaları az kişi var okulda . Arkadaşım yan sınıftan bi kızdan hoşlandığını söyledi . O kız da benim ilkokul arkadaşımdı biraz yakındık yani ben de hoşlanıyo gibiydim . Neyse işte bana ayarlayabilir misin arkadaşsınız dedi . İlk başta yapamam edemem demiştim ama işte mecbur kaldım arkadaşımı kırmamak için . Gittim kızın yanına arkadaşlarıyla oturuyo . Meğersem bunlar benim hakkımda konuşuyomuş daha sonradan öğrendim . Kızı yanıma çağırdım yanlız konuşmak için . Naber falan derken sevgilisinin olup olmadığını sordum . Gülümsedi , neden sordun dedi , öylesine dedim kız beni kenara çekti ben senden hoşlanıyorum dedi ne zamandır sormayı düşünüyodum dedi .
Ben çok şaşırdım biraz da sevindim ama işte arkadaşım da o kızı sevdiği için kabul edemezdim . Herneyse biraz donakaldım ne yapacağımı şaşırdım kız bana bakıyor ben ona bakıyorum . Ben de senden hoşlanıyorum desem olmaz . Ben sana arkadaşım için geldim desem olmaz kız çok üzülür . O an aptal kafama tek gelen cevap şuydu : 'Ben gayim' . Lan hala diyorum niye böyle bişey düşündüm . Kafamın aq . Kız 'Ne?!' diye bağırmıştı . Donakalmıştım , kafam çalışmamış , normalde susmayan dilim felç geçirmişti . Kız gözleri sonuna kadar açık bir şekilde arkadaşlarının yanına dönmüştü . Burdan o yalanı söyleyen dilimin de aq .
:(((
6 yıl oldu. Ekonomi ole bir hale geldi ki kimsenin umrunda degil artık ne çikolata ne leğen.
Tekrar diyorum: o tişört ü istiyorum
6 yıl oldu. Unutmadım. Bekliyorum. Sessizce...
Lisenin son yılıydı ve LYS'ye tam 15 gün kalmıştı. Rapor almayıp okula gelmeye devam eden bir düzine insandan birkaçıydık. O sıralar beraber olduğum kız arkadaşımla ciddi bir tartışma yaşamıştım ve okul yönetiminden dershanede ciddi bir sıkıntımın olduğu yalanıyla izin almaya çalışmış ve alamamıştım. İzin alamayınca kızla buluşup ilişkimi kurtarmak için okul bahçesinin dikenli demirlerinden atlayıp kız arkadaşımla buluşmaya gitmiştim. Acele etmemin sebebi akşam sınıftan 4 kişi birimizin evinde buluşup parti verecek olmamızdı. Ailemden de yine masum bir yatıya kalma yalanıyla izin almıştım. Ben kız arkadaşımla bir şekilde buluştum falan ama olayın asıl kısmı gece gerçekleşen partiydi. Akşam arkadaşın evine döndüğümde tartışmaların stresiyle bir an önce içip takılmaya başladık. Artık ne haldeysek siz düşünün, bir arkadaşım üzerimde sigara söndürdü (5 yıl geçti hala izi duruyor), aynı arkadaş bize saldırmak için eline aldığı kaktüsle uyuyakaldı ve sabah her yeri diken içindeydi. Gece bir ara hiçbirimizin tanışıklığının olmadığı okuldan bir kişi nasıl olduğunu anlamadığım şekilde yanımıza geldi. Ev sahibi arkadaş "bu gece uyumak yok" dedi ve ilk o uyudu. Haliyle o uyurken üzerine tıraş köpükleri sıkıldı, dalgalar geçildi vs. Sabah uyandığımda midem kazınıyordu ve neden orada olduklarını sorgulamadan yatakta bulduğum cipsleri yemeye başladım ve o cipslerin gece ilk uyuyan arkadaşla dalga geçmek amacıyla kendi ellerimle boxerına soktuğum cipsler olduğunu öğrendim. Hala o geceden kalma ses/video kayıtlarını açıp eğleniriz. Anlayacağınız masum bir yalanla başlayan gün çok çeşitli hadiselerle son buldu ki anlatamayacağım bazı uç kısımları da var.
Not: Birkaç gün sonra kız arkadaşımla ayrıldım.
Ya CT'nin montajlarına aşığım.Videoyu durdurup bi yarım saat falan gülüyorum dfjgkfgjfdhgdjd
Bir gün orta sondayken hezarfen havaalanına gittik.Şans eseri bir uçağın üzerinde adımın harfleri yazılı bir uçak gördüm.Üzerinde TC-DOA yazıyordu.Hemen fotoğraf çekilip instagrama attım falan.Sonra bizim sınıftan bir kız fotoğrafı görüp özelden ''Oha uçağınız mı var?'' dedi.Bir an düşündüm ne desem diye burdan yürürüm kıza diye evet bizim dedim.Sonraları yakınlaştık sohbet muhabbet derken çıkmaya başladık.İyi güzel gidiyordu bu sefer uçağı sormaya başladı beni de uçuşa götürsene diye.Dodgelamak için diyorum babam kafa dağıtmak için artık tek biniyor beni yanına almıyor falan diyorum.Sonra diyor uçak ne kadar yakıyor.Litre hesabı yerine galondan tarif ediyorum anlamasın diye diyorum 15 galonu 500 tl tutuyor ha az yakıyormuş gene diyor :dd Gel zaman git zaman 2 ay sonra ayrıldık.Aradan 3,5 sene geçti tabii ben buna uçağımız yokta demedim geçen gün mesaj atmış işte kardeşim pilot olmak istiyor benim hatrıma ona deneme uçuşu yaptırır mısınız? diye mesaj atmış görüldü atıp cevap vermedim bu kadarına vicdanım el vermiyor çünkü.
Yav he hee.
yav he heeeeeeeeee
Ömercan Güldal ın hayatını gömdüğü oyun için Half Life demesini bekledim...
Çikolata banyosu unutulmadı, unutulmayacak!
Yıllar sonra playlist'i düzeltip sırasına göre dizmişler. Eski bozuk sıralı hali daha iyiydi, onu geri istiyorum.
1,5 sene önce, üniversite sınavına az kalmış ve ben dershane de ders çalışıyorum. Sonra telefona bildirimler geldi "Geekyapar saat 2 de GIST de sahnede olacak" Dershane butik dershane bu arada. Gittim müdüre dedim annemler aradı beni alacaklarmış gitmem lazım. Sonra annemleri aradım dedim şimdi denemeye giriyorum ararsanız ulaşamazsınız. Düştük yollarına öyle işte Geekyapar. Ömercan a söylemiştim arkadaşlar niye böyle yapıyorsunuz derslerinize çalışsanıza demişti. Tabi ki bu bende bir dönüm noktası yaratmadı thanks anyway
yıl oldu 2021 hala 1 milyon olmanızı bekliyorum. Çikolatalı leğen banyosu gel artık.
Yalan dediniz mi akan sular durulur. Bu benim en iyi olduğum alan. Hatta öyle ki, artık insanlar birilerine yalan söylerken, ilk önce bana soruyor, yalanın inandırıcılığı hakkında bir kritik yaptıktan sonra eğer onaylarsam söyleniyor. Ben de soruya cevabım hakkında düşünürken kariyerimin top noktası olan bir olayı anlatmaya karar verdim. Şöyle ki, bundan 6-7 ay öncesinde yediğim bir halt bu. Fake instagram hesabımda millete bakarken karşıma, kendi alanında oldukça ünlü ve benimde severek takip ettiğim bir beyefendi çıktı. Içimde ki o inanılmaz iletişim kurma hissine dayanamadım ve DM'den bir mesaj attım. Tabii öyle sıradan bir mesaj değildi bu, diğerlerinin değil de benim mesajımı açmalı, okumalı, aşık olmalı ve kesinlike geri cevap yazmalıydı. Bu yüzden edebiyata olan ilgimi de bu işin içine alet ederek haftalar önce Milena'ya Mektuplar'dan özenerek yazdığım bir mektubu, bu beyefendiye uyarlayarak gönderdim. 5 dakika sonra, mektubun çarpıcı güzelliğine dayanamayan adam geri cevap yazdı şiir gibi. Dedim aha, düştü ağıma. Ancak mesajda onu bir yerde gördüğümü de yazmıştım. Sordu tabii nerede gördün diye. Ben de hemen adamın profiline girdim ve genelde takıldığı yerlerin haritadan konularına bakarak yakın bir mekan ismi verdim. Hemen dedi aaa ben de oralardayım hep. Gel zaman git zaman biz muhabbeti ilerlettik, ama adama anlattığım her şey yalan resmen. Sonra ben o hesaba baya girmedim, şifresini falan unuttum. Geçen gün bir bakayım dedim yine, buldum. Adamcağız her hafta 28 mesaj atmış bana. Meğersem aşık olmuş. Gönderileri falan da hep alttan alttan bana, konuştuğumuz şeylere gönderme. Aşk acısı çektirmişim. Üzüldüm tabii. Ama sonra geçti. Hoş adamdı.
Çağla Selin Öztürk StıoryyodfofupfuyofoufpfYOFYOYOCYODYOFFYOOFUOYFYOFYOFYOFYOFFYODYI7YDY7Y
Çağla Selin Öztürk kardeş naptın
Çağla Selin Öztürk allahsız mısın jdkdkdkdıeı
haruna bak beeee
pardon hatun*
6 yıl geçti ve unutmadım, unutamadım.
23:40 7. Yıla girdik unutulmadı
Cevdet bey sen ne diyon u silmesin diye her izlediğim sen ne diyon a yorum atıyorum sevgiler saygılar.
simdi yemegimi yiyebilirim
İnsanoğlunun günümüze ulaşana kadar değişen varoluşsal sancıları ve hiç değişmeyen övülmeye açlığı. Bu açlık kendimle tanıştığım yani özel olmadığımı bu hikayenin başkahramanı olmadığımı anladığım zamanlara, liseyi başka şehirde ailemden uzakta bir yerde kazanmamla başladı. Orada annemin yakışıklı oğlu veya babamın zeki evladı değil sadece ben vardım, salt benliğimle. Topluma kendimi kabul ettiremeyince 'Tyler Durden' deyimiyle tek kullanımlık arkadaşlarıma sürekli yalan söylemeye başladım. Okuduğum okul, uğraşlarım, aşklarım örnekler çoğaltılabilir. Bu ailemden ve gerçek arkadaş çevremden uzak kaldığım zamanlarda benim ağrı kesicim oldu.
NAAAH UNUTULACAK
Erkek arkadaşıma gece 11 de uyuyacağım dedim saat sabahın 7si oldu hala videolarınızı izliyorum
Unutulmadı Ömercan.
Merhaba, benim en büyük yalanım , ''unuttum'' idi. Sevdiğim kızın en yakın arkadaşımla çıkması, acı tarafı o bunu biliyodu, onlar çıkmadan önce söyledim ''ben onu seviyorum'' diye, beni gaza getirdi, söyleyelimmi dedi, utandım. Gün geçti red edildim sonraki pazartesi öğrendimki , ben reddedildikten 2 gün sonra çıkmaya başlamışlar,bana dediler ''üzüldün mü?'' ben orda erkekliğimi konuşturcam ya , gururumu yıktırmıycam ya ''yoo'' dedim,ama içim kan ağlıyor. bana soruyolar ''unuttun mu'' diye 'he olum '' diyorum o günden beri,okulun orta yerinde gidip gidip geliyolar.
bi gün ben okula gitmedim sonra bi arkadaşımında gitmediğini öğrendim. arkadışımı aradım dedim nie okula gelmedin falan ona 50 tl borcum vardı dedim bugun gelmessen vermem işte öğleden sonra gel yarım günün gider en azından gelmessen harcarım parayı falan diyerek ikna ettim tamam gelcem dedi.sonra öğrendimki okula gitmiş yoklamayıda kaçırmış tam gün girmiş benim gitmediğimi öğrenince kafayı yemiş yoklamayı kaçırınca okuldan kaçmaya çalışmış ve yakalanmış. disiplinlik olmuş.hala da borcunu vermedim :D
tabikide yalandı.
- Hiç oruç tuttunuz mu?
+Hayır.
kayyumlar intro
Buna o kadar güldüm ki anlatamam:)))
her gördüğüm insana geekyapara abone ol diyorum, dolabıma leğen banyosu -ömercan yazdım ve o videoyu bilgisayarıma indirdim. kısacası ömercan ÇİKOLATADAN KAÇAMAZSIN
Abi ben mythomania hastasıyım. Neredeyse hiç görmediğim dedemin bana çizim yapmayı öğrettiğinden tut lise hayatım boyunca astım hastası rolü yapmama, elimde ventolin hırlaya hırlaya nefes almalarıma kadar çok salak yalanlarım var. Yinede eminim ki açık ara ile en büyük yalanım sürekli kendime "yok be olum senin bir şeyin yok. iyi durumdasın." falan demek sanırım.
Söyleyeceğim yalan benim değil, Turgut Uç'un. Gaming İstanbul'dan sonra düzenli video atacağını söyledi ve atmadı. MAKSAT MUHABBET NERDEEEEE
Ceren +1leyin görsünler burda csnin yerine gelecek zamanı var video atmıyo namıssız
Bakın bu çok yanlış
Turgut Uç turgut abi seni kaçırıp geek yapar headquarters'a götüreceğim. Orada aynı anda CT abiye kakalı şeyler anlattıracağım, CS abiye sözelcileri gömdüreceğim, sana da zorla asoiaf anlattıracağım. (Ömercan abiye bir şey yaptırmayacağım, Kemal Kılıçdaroğlu gibi çünkü) . Sonra bunu videoya alıp youtube'da paylaşacağım. Çünkü benim gibiler böyle şeyleri hak ediyor.
Ceren ömercan abiye de çikolata banyosu provası yaptırtabilirsin 😂😂 100 kutu çikolata bi yanda mavi leğen öbür yanda .. O görüntü şimdilik yeter fndnjdjdjcjdjc
Zeynep Gök öğrenciyim ben param yok. Ama gönlümden bu geçiyor. Pamuk eller cebe bim çikolatası alalım!!!!
Üniversite'de hazırlıktayken , İngiliz hocam Richardson'a '' Türkler , İngilizleri çok sever , İngiltere ligini çok severek izleriz , ingiliz futboluna aşığız , bence şu an dünyanın en iyi futbolunu ingilizler oynuyor '' demiştim.Keşke demeseydim o günden beri ingilizler her sene şampiyonlar ligi çeyrek finalinde eleniyor...Keza o sene avrupa kupasında ingiltere milli takımı yine elenmişti...O günden beri manevi ve maddi olarak kendimi Richardson'a karşı borçlu hissettiğimden dolayı İngiltere forması satın aldım ve deli gibi ingiliz takımlarını tutuyorum.
7 sene oldu omercan, unutmadık
lütfen artık bir milyon olun
İlkokulda 4. sınıfa gidiyordum yanlış hatırlamıyorsam. Yanımda da 1. sınıftan beri oturduğum bi' arkadaşım oturuyordu. Ve annesi istisnasız hergün arkadaşımın beslenme çantasına kendi yaptığı kurabiyeden koyuyordu. Gizli aile tarifi gibi bi' şeydi anlayacağınız. Ve ben bir gün merak ettim, dedim nasıl bir şey acaba? Her gün yediğine göre baya güzel olmalı. Bunu arkadaşıma sorunca tatsana dedi tabii hemen. Aldım, bütün bi' kurabiyeyi attım ağzıma. Ve aşırı kötüydü. Ama çaktırmadım. "Ooo çok gozolmoş bo yoo" dedim ağzım dolu şekilde. Bu da eve gidince annesine söylemiş galiba arkadaşım çok sevdi diye. Ertesi gün bana da aynı kurabiyeden getirmiş. Ben de b*k gibiydi diyemedim tabii. Sonra kafamı çalıştırdım. Kurabiyenin içinde olduğundan emin olduğum tek şey cevizdi. O yüzden ceviz var mı bunda dedim. Var dedi. Benim cevize alerjim vardı ya. Dün de her yerim şişmişti zaten, bundanmış diye yalan atmaya başladım. O günden itibaren o iğrenç kurabiyeyi yemekten kurtulmuştum. Mutluydum. Amacıma ulaşmıştım. İstediğimi yapmamı sağlayacak bir silah keşfetmiş gibiydim. Ancak bundan sonra olacaklar hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
O günden itibaren 4 yıl boyunca aynı sınıftaydık yine. Ve küçük, basit bir yalan, büyüyerek çığa dönüşmüştü adeta. Sınıftaki herkesin alerjiden haberi olmuştu. Kantinde falan aldığım çikolataları ben yemeden önce kontrol ediyorlardı falan. Güzel bir şeydi tabii ama kendimden utanıyordum. Ve bu 4 sene boyunca devam etti. İlkokuldan mezun olduğumuz gün söylemiştim gerçeği. İşte bu da böyle bir anımdır. En kompleks, orjinal ya da inandırıcı yalanım değil ama devamlılık önemli bence. O yüzden bunu seçtim.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
*plot twist* _Aslında yalan olan üsttekiydi. Ki böylelikle en iyi yalanım bu oluyor._ **EVIL LAUGH**
8.sınıfta sbs sınavı için dershaneye kaydolmuştum. dershaneye bir iki gün gittim daha sonraları sınıftan bi kızla konusup her gün yerime yoklamada + attırdım. neyse bi sene sonunda öğrencilerin durumlarını tartışmak için velileri toplantıya çağırmışlar. annem toplatıda burak demircinin velisiyim diyince haliyle hiçbir hoca bizim dershanede öyle bi öğrenci var diyememiş. daha sonra başkasına +attırdığım ortaya çıkınca babamdan "eğer liseyi kazanamazsan" ile başlayan burda yazılmayacak tehditler aldım o korkuyla anadolu lisesi kazandım işin özeti dershaneye boşuna para vermeyin
2 yıl önce ygs sınavına girmiştim normalde dersleri iyi olan bir öğrenciydim neyse sınava hazırlık döneminde karı kızdı derken sınava hiç çalışmadım sınava girdiğimde de sınavdan 200 puan almıştım aileminde beklentisi yuksekti benden bende onlara istemiyerekte olsa onlara 390 puan çıkarttım dedim geceleri uyuya miyordum ne yapıcam diye sonra yalanın telafisi için lys ye hayvan gibi çalılıştım 400 puana yakın bir puan cıkardım su an aydında makine muhendisliği okuyorum ailem hala onlara yalan soylediğimi bilmiyor ilerde belki bir gün söylerim sonuç olarak yalan söylemeyin :D
yalanın sayesinde makine kazanmışsın bide yalan söylemeyin diyorsun
haha farklı bakiş açısı mantıklı :D ama vicdan azabı cekiyon kardeş bide o var ;)
Arkeoloji 3. sınıftaydım. Birgün yürüyüşe çıktığımda bir cafe tadilatında bulduğum, alçıpandan yapılma ortostatı( kabartmalı figüratif bezemeli stell) çalıp eve götürdüm.
Sonra bunun bir güzel resimlerini çekip eskitme efektleri uygulayıp, başka bölümlerden arkadaşlarımın bulunduğu watsapp grubuna attım. Kısa kesiyorum, yürüyüşe çıktığımda yaşlı bir amcayla tanıştığımı, arkeolog olduğumu öğrenince de; evinde kabartmalı taş olduğunu söylediğini, yıllar önce babası evi yaparken temelinde bulup salona astığını söylediğini uydurdum. Bana bunu n'apayım deyince amca bak bunu bulundurmak suç. Ver bana ben müze müdürünü tanıyorum, gidip teslim edeyim dediğimi ve korkup bana verdiğini söyledim. Eserin de Geç Hellenistikten kalma Tralleis yontusu olduğunu söyledim.
Normalde hiç bu tarz şakalar yapan biri olmadığım için gruptaki 12 kişinin tamamı direkt yedi hatta bana kızmaya başladılar. Ben yalanlara devam ettim. Bodrum'da yaşayan halamların Fransız komşularının her sene kişisel tekneleriyle gelip gittiklerini, onunla iltibata geçip ortostatı Louvre Museum'a satacağımı, karşılığında da 30 bin Euro alacağımı söyledim.
Şu anda ortostatın Fransa'da Louvre'da sergide olduğunu, babamın 3 ay önce emekli ikramiyesiyle aldığı arabanın da onun parasıyla alındığını sanıyorlar.
vay be o zamanlar 50 tl büyük paraymış
güncel olarak 50 tl 8.3 tavuk döner parası
Bütün vidyolarınızı beğenicem diye yorum atdım.Üşendim ilk 3 vidyonu beğendim)))
Abicim size haciz mi geldi stüdyonun hali ne
oda değiştirmişlerdi
23.48 ömercan abi 6 yıl sonra burdayım
İlk tepkim: AAA Turgut abim.
Nasıl benimsemişsem adamı.
Ulan gene izliyorum turgut abinin iddia ile atıp tutmasına yorum yapasım geldi. Reis iyi sıkmış açıkcası. 10 maçta 2 oran olsa 2üzeri 10dan 1024 kat olur 20 den 20k yapar bazıları 1.5 1.7 fln orandır ondan gayet olası bir para 13 bin tl . O değil de sen ne diyon ne epik destansı bir programmış. Halen izliyorum halen gülüyorum halen hayretlere düşüyorum, bazen ise o eski güzel Türkiyeyi anımsıyorum.
Kaçabileceğini mi sandın ?
Seni canlı canlı yutar.
ĞĞAĞHĞAHĞĞĞ BiR DAHA DENE SENi ŞANSLI GEEK FIRLAT AĞĞĞĞĞĞH BU ACIDI IAAĞĞĞĞĞĞH iŞTE BUNA VİDEO DERiM GEEKYAPARDAN SEN NE DİYON TH-camDA
halil ibrahim Bengu kardeş izin vereydin biz de 1-2 cümle yazaydık hepsini yazdın
CS yan çar
Tinder'ın en popüler olduğu zamanlardı o zamanlar... Abimi tinder uygulamasına o kadar bağımlı olmuştu ki beğenme hakkı sınırlı olduğu için premium bile almıştı. Neyse bende buna bir şaka yapmak istedim ve fake bir hesap açıp sonrada abimi beğendim. Ne hikmetse 30 dk sonra eşleme buldu ve abim ile konuşmaya ( flört ) başladım. 1 gün aradan sonra buluşmayı teklif ettim ve abimde haliyle kabul etti. Buluşma yerine olması gereken zamandan 5 dakika sonra gelip abime, " abi ne yapıyorsun burada " diye alaycı bir şekilde söyledim, abim de " arkadaşımla buluşucam dedi " bende sanki çok zekiymiş gibi " tinderdan mı buldun yoksa wuhuuu " yaptım, abimde " evet ;) " gibi bir tavır takındı. Ondan sonra abime kızı göstermesini istedim ve abim de kızın profilini açtı. Bende bu sıra içimden bu durumdan nasıl kurtulcam diye düşünürken aklıma süper bir fikir geldi. Abim kızın profilini açtığı an " abi bu kız fake yanlız biliyorsun dimi, bana da yazdı " dedim. Abimin tüm hayalleri suya düştü, sanki alnından vurulmuş gibi oldu. Abim onla dalga geçtiğimi düşünmüş olsa gerek " bak emin misin sinan " dedi. Bende, abi tabi eminim bu kız fake diyip " fotografı aldığım sayfayı açtım" abim de artık inanmış olsa gerek " sikerim böyle tinderı " diye sinirlendi ve uygulamayı sildim. Dünyadan 1 tinderdan kız kaldırıp sikme merakı olan bir erkeğide böylede engellemiş olmanın mutluluğu ile evime döndüm. ( The tinder killer )
Ders çalışıyor musun dediler? Hayır dedim. Ben onlara sordum onlarda evet dediler. Sonra ben sınıfı geçtim onlar sınıfta kaldı
23:44 altı yıl oldu unutmadık unutmayacağız
F-16 Videosu nerde ?
Ben sıcaktan hiç hoşlanmam hırka falan giymeyide hiç sevmem. Bir cuma günü hastaneye gidiyordum, ayda 1 kere gidip iğne olup geliyorum sürekli. O günde hava yağmurluymuş ama hani böyle sabah güneşli olurda sonradan bi anda hava bozarda azını sıçarya o misal güneşli gibi duruyor. Babam hırka al üstüne kısa kollu çıkma dışarıya dedi bende baba hava güneşli rahat ol ben sıcak sevmiyorum zaten diye cevap vermiştim. Sonra hastaneye kadar sıkıntı yok hava iyi gidiyor sonradan bi bozdu hava yağmur falan rüzgar sertleşti bende tarzan gibi kısa kolluyla dolaşıyorum. Eve gelene kadar rüzgarı ve yağmuru iliklerime kadar hissettim. Sonra büyüklerin o yel girmesi diye tabir ettikleri bana hep halk arasında anlatılan efsane hikayelerden biri gibi gelen olayı yaşadım. 3 gün boyunca tek kollu The Walking Dead zombisi gibi evde gezdim. Omuzlarımdan aşşağısını hissetmiyordum. Babam işten gelince hep pc başından kalkar selam veririm. Benim bi yamuk yumuk yürüdüğümü görünce noldu hayırdır dedi bende baba yel girdi heralde dedim. Gitti koltuğa oturdu klasik babam açtı tvyi yemek hazırlanmasını bekliyor, ben de yanında oturuyorum böyle omuzumu falan ovuyorum acısını azaltıyomuş gibi geliyor. Babamda döndü dediki ama ne dönüştü anasını satıyım hani filmlerde böyle bilge bi yaşlı adam olur arada bi gelip özlü sözler söyleyip ortadan kaybolur ya o misal. Ben sana demedimmi eşşoğleşşek soğuğa delikanlılık olmaz. Bir an babamın içinde bir Tuncel Kurtiz canlanmış gibi hissettim. Canım babam, ne bilge adammışsın.
3 kişilik bir arkadaş grubuyduk tabiki ben birisiyle daha yakındım, ve diğer kız bizi en yakın arkadaş olduğumuz için kıskanırdı, en yakın arkadaşım da pek sevmezdi ama kıskanç olan müdürün kızıydı neyse bir gün en yakın arkadaşımla küstük ve kıskanç kızla kanka oldum aradan zaman geçti sonra en yakın arkadaşımla gizlice barıştık ama barışmamış gibi yapıp, kıskanç kankamın yanında durup en yakın arkadaşıma kıskanç kankamın sırlarını falan (ortaokul anısıdır) anlatıcaktım, sonra en yakın arkadaşımın bana saçma bi nedenden dolayı küstüğünü hatırladım ve kıskanç kıza en yakın kankayla gizlice barıştığımızı söyledim senin sırlarını söylüyormuş gibi yapıcam diyip ikisinin de birbirine sırlarını söyledim (yatacak yerim yok) Not :ben oradan taşındım hala da görüşürüz onlar kanka olmuşlar eski günleri unutmuşlar (biraz karışık yazdım anlayana 5 kutu bal veriyorlar)
marlara x pis, yılan, hain bişeymişsin lan sen. kanım dondu resmen. ama inceden gülümsetti de 😄
Aslında geek değilim!!!!! Ama sizi izlemek ve film yorumlarınızı dinlemek hoşuma gidiyo. Bi saniye ya tamam geekmişim sorun yok.
Turgutun oynayan göbeği (gülerken)
Üniversitenin ilk yıllarıydı. Biz Bursalı bir aileyiz hep Bursa da ikamet ettik. Aydında üniversite kazandım. Hazırlık zorunlu. İngilizcem var ama yeterlilik sınavının tarihini kaçırmışım. Devam zorunluluğum yok. Sürekli geziyorum. Aydında durmuyorum üst üste birkaç gün o derece yani. Aileme sürekli okula gidiyorum şöyle dersler oldu, bugün şunla tartıştım falan diyorum.Bir gün İstanbuldan bir arkadaş beni yanına çağırdı. Atladım otobüse bastım gittim. Gittiğim günün gecesi taksime çıktık. İçtik zil zurna sarhoş olduk. Meydanın oraya geldiğimizde kusuyorduk. Birileri adımı söylerek ne bu halin eşşek sıpası diyerek yanıma geldi. Kafamı bir kaldırdım annem, kardeşim, teyzem, kuzenim. Ulan şansıma sokayım. Annem dedi ne bu halin ne işin var burada sen okulda değil misin. O an bir şey uyduramayıp okul gezisi diyebildim sadece. Gerisini hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda arkadaşın evindeydim. Bir gece önce yaşadıklarımı rüya zannediyorum. Telefonda 20 küsür cevapsız arama. Neyse ben annemi aradım yine yalan söylemek zorunda kaldım. Babam duysa okuldan alır. Annem tamam söylemeyeceğim ama sende okula git dedi. Tamam dedim döndüm. Bir hafta duramadım. Bu sefer atladım otobüse Alanyaya gittim bir arkadaşın yanına yine. Bir hafta falan oldu geleli. Babam bir gece beni aradı. Nasılsın derslerin nasıl diye. Bende herşey yolunda merak etme baba çok ders çalışıyorum modundayım. Neyse sabahın 8i babam başladı aramaya. Açtım. Neredesin sen dedi. Aydında evdeyim dedim. E açsana madem kapıyı ağaç oldum dedi. İşte o an başımdan aşşağıya kaynar sular döküldü. Tamam diyip telefonu kapattım. Bir sigara yaktım. Acaba balkondan atlayarak mı ölsem yoksa iple mi assam diye düşünüyorum o derece. Babam belki 20 kez aradı açamadım korkumdan. Sonra açıp herşeyi anlattım. Bursa ya gel hemen dedi telefonu yüzüme kapattı. Döndüm Bursa ya. Okuldan kaydımı sildirdim Şu an Bursa da okuyorum. Babam şehir dışına göndermedi. Beni bozuyormuş. :D Şu an her şey çok iyi. Babamla aramız da çok iyi.
Bunu bilen sadece 2-3 arkadaşım var ve evet şuan kendimi ifşa ediyorum! Ergenliğimde tabiri caiz ise çok ilgi orospusu bir çocuktum ve bu yüzden arkadaşlarıma sürekli cin görüyorum şeytan görüyorum gibi şeyler söylüyordum çocukça bişey işte arkadaşlarımda oha ciddimisin diye ilgi gösteriyordu falan hoşuma gidiyodu bu mevzu uzadıda uzadı bir süre sonra gerçekten görmeye başladım öyle bi yalan söyledim ki kendi kendimi şizofren yaptım arkadaşlarıma yalandan anlattığım şeyleri gerçekten görmeye başladım 1 yıl kadar sıkıntı çektim sonrasında kabullenerek aştım ama hala yalnızlıktan korkarım yaşadığım olayın paranoyaklığı üzerime oturdu o zamandan beri yalandan nefret ederim.
turgut abinin gülüşü bağımlılık yaptı
aslında geek değilim
Çikolata banyosunun bir kandırmaca olduğunun itiraf edilmesi bir milyona ulaşılmamış olunmasının yegâne sebebidir.
Hey gidi günler metin2 oynarken insancıkları bir "dilara" personasıyla kandırıp çarlarını soyuyordum her şeyim hazırdı. Msn, poz poz "dilara" fotoğrafları, background stroyim bile vardı. Bir çocuğu bir ay kadar böyle işlettikten sonra (bende de bi gizli orospuluk var demek ki soy geç de mi?) çarını soyup ben erkeğim demiştim. Olsun ettiğimiz muhabbet çok keyifliydi dedi. Üzüldüm çocuğa anne babasını ayrıldığı bir dönemdi bir de. +9 Büyük baltasını geri verdim.
Green Oak Red better
Green Oak Gizemli rapçi sen misin 😱
Krast Sanguinar Bunu bende yapıyordum ya az +9 item gelmedi.
buradan tüm Dilaralara sesleniyorum (kız olanlara) isimlerinizi kirletmelerine izin vermeyin
bu 3lü ekip hiç bozulmasın
turgut ne kadar özletmişsin lan
CAN SUNGUR NERDE!
Hande Oner aydınlandım
Brolar kanal güzelmiş. Benim başımdan geçen bir yalan hikayesi anlatacağım. Şu an 26 yaşındayım. Lisede kuul bir arkadaş çevresine sahiptim. Bizimle takılmak isteyen çoktu. Bizim ekipten bir arkadaşa yazılan bir hatun, ekibe girmek için hepimize bir şeyler ısmarlıyordu. Bizde olayın tamamen farkında olarak hem araları olur belki umuduyla hem de hatunun vakti halinin iyi olması sebebiyle olaya müdahele etmiyorduk. Bizim eleman ise kızdan hiç hoşlanmadığını ve ortama yalan söyleyerek girmeye çalıştığını falan söyledi ama zaten kuul olduğumuz için ortama kimin girip çıkacağına zaman karar verecekti. Kız hepimize ayrı hikayeler falan anlatmış ama ortak olarak kanser olduğunu ve o çocuğu çok sevdiğini söylemişti. Kız böyle ayılıp bayılmacalara başlayınca biz birbirimize 'ya işte o gün iyiki yanında sen varmışsın yoksa hastaneye kim yetiştirecekti' muhabbetlerinden, herkese başka bir senaryo uydurduğunu anladık. (CS'ye gelip CT götürdü hastaneye, Ömercan'a gidip CS götürdü dediğini düşünün) Ve kızla aramızı açtık ama kızın ayılıp bayılmalar devam etti. Ailesi geldi, bizle teker teker görüştüler. Kızımız hasta değil ama ilgi meraklısı falan dediler. Ablası geldi yok hasta ama çok önemli değil sadece bağışıklık sistemi bozuk dedi. Ben kızın ailesiyle görüşmeye evlerine gittim. Hasta değil Özel okuldan sonra ilgi hastası oldu o yüzden böyle şeyler yapmış kusra bakmayın arkadaşlığınız devam etsin dedi babası ve annesi. Neyse bi süre daha arkadaşlığımız devam etti ama ben çok kuul olduğum için kendimi rock müziğe ve resim çizmeye verdim (gsf fotoğraf okuyorum) Neyse kız öldü. Meğer kızın hakkaten bağışıklık sistemi yokmuş. Ailesi de Kayseri'de kızlarının müriveti engellenmesin diye bu haberin yayılmasını istememişler. Kıza moral zıçırtması yaşatıp, kızı öldürmüşler. Bence yargılansalar olur aslında ama Kayseri'nin en zengin ailelerinden olup en kral muhitte kebab gibi yaşamaya devam ediyorlar. Kanal hakkaten güzelmiş.
ama ama ama CS yok😞
Sedanur Balcı gezmelerde Cambridge'e gitti
Demek Adanalılar araba patlatır, böyle bir izlenim var sizde. Tüm Adanalıları karşınıza aldınız bilmiş olun! AYIKIN GEEKYAPAR EKİBİ, AYIKIN! ÖZELLİKLE SEN CAN TÜRKDOĞAN!
Biraz sayko biriyim işte bundan 2 3 sene once arkadaşlarda tabi sayko demirlerin ustunde akrobasi yapiyoruz denge felan işte birden ayahim takildi ve yere öyle bir kapaklandımki kesinlikle kolumun kırıldıhıni anladim dedim arkadaslara sakın aileme anlatmayın ailem keser beni kolumda fena ağrıyor ne edicem felan derken 1 hafta geçti bir şey bulamadım babam dedi gel top oynuyalım çıktık dışari babam bana çalım atiyim derken hafifçe düşürdü beni bende fırsattan yararlanarak ahhh uhhh sızlanmaya başladim götürdüler hastaneye tabi tahmin ettihim gibi kırık varmış annemde babama kızdı haliyle en güzel yalanımda buydu yırttık hala haberleri yok :ddddx
GEREKSİZ TIRREK Bi hafta kolun kırık gezdin demek. Hımm...
Zeynep Gök aynen öyle
GEREKSİZ TIRREK HMM İNANDİM YA COK KOTU OLMUS 1 HAFTA KİRİK KOL HMM
Bi şeyler Oluyo aynen öyle çok fenaydı
Hiçbir zaman unutmayacağız ömcör o kesin
Tam ambulansla hastaneye doğru ilerlerken annem bana videoyu gösterdi şu an SENNEDİYONNERDEKRİZİ_31 adlı krizim hafiflemiş durumda.
Not: Bu arada video 5 dk geç gelse yolda kalp yetmezliğinden ölebilirmişim.
lise 1 de sıra arkadaşımın soyadı öz dü. Onunla anlaştık sen doktor mehmet öz ün yeğeni bende emre aydın ın kuzeni diye tanıcaz kendimizi diye. Lise 3 e kadar bunu sürdürdük. Benimkini anlamaları kolay oldu da arkadaşın amcasını hala doktor mehmet öz sanıyorlar.
en büyük,acayip veya orijinal değil ama çok sık söylediğim yalandır "nasılsın" sorusuna "iyiyim" cevabı vermek...
kurumus bogazim...
Üniversitede öğrencisiyim, üniversite başlarında kyk'nın dağıttığı burs/kredi den bana BURSS çıktı. Elbette ilk işim bunu aileme söylemek olmadı. Sonraki işimde olmadı, üniversite bitiyor kyk'dan son bursumu alıcam ve ailem halen bilmiyor BURS aldığımı.
Dipnot: Ailemin durumu iyi ancak bana "YOKLUK ÇEK, ZORLUĞU GÖR, ÖĞREN ZORLUKLAR NEYMİŞ İLERDE DAHA ÇOK ZORLUKLARLA KARŞILAŞACAKSIN ŞİMDİDEN ALIŞ" gibi beni aynı zamanda hayat okulundan da mezun etmeye çalıştıkları için söylemedim. Sizi seviyorum Anne ve babacığım ama üniversite'de para nedense ay başında kuş olup uçuyor kyk sağolsun ayın sonunu görmemi sağlıyor.
Yorumumu almışlar olleey :D
TURGUUUĞĞT BENDE GREYJOYCUYUM WE DO NOT SOW!
Atlı Okçu Bro sen Viyanalı Yakut Paşa'nın efsane seriden (EU4) değil misin ?
Buyrun o ben oluyorum :D
Bende diyorum bu Atlı okçu bir yerden tanıdık geliyor.Ayrıca As Hıgh As Honor selamlar
2 sene önce bir kızdan hoşalnıyordum yakınlaşmak için baya sohbet falan etmeye çalışıyordum ama ilk defa aşık olmuştum sonra bir gün dersaneden bir akdaş bana bu kızı sevdğiini söyledi "yardım edebilir missin açılmam konusunda" dedi. Ben de ne desem bilemedim o an tabi arkadaş benim de o kızı sevdğimi bilmiyor . Benden taktik falan istiyordu neleri sever nelerden hoşlanır diye ben de tabi yapar mıyım çyle bi yardım "yapmadım" çocuğa kızın en nefret ettiği şeyleri söyleyip duruyordum kız da dolayısıyla bu çocuktan nefret etmeteye başlamıştı konuşmalarını bana anlatıyodu ben de ne çirkin insanlar var diyip geçiştiriyordum. Arkadaşım hala kendisine yaptığım şeyi bilmiyor öğrense nolur hiçbir fikirim yok dün fotoğraflarına baktım çocuk fazlasıyla kas yapmış korkarak öğrenmemesi için dua ediyorum . Ama işin en dramatik kısımlarından birisi de sonrasında kızın bana da hayır demesi oldu. Düşününce hala hatırlayıp hatırlayıp gülerim bu da böyle bir yalanımdı.
sen ne diyon burda
sonunda lan. f5 basmaktan ciğerim soldu