Çocukluğundan beri küfür, hakaret ve dayak yemiş (uç bir şekilde) bir insan olarak her zaman düşündüğüm şey dünya çok acımasız ve adaletsiz bir yer. Ancak yaşamak, var olmak her şeye rağmen güzel. Başkalarının o varlığa saygısı olmasa bile yine de ilk önce kendisine saygısı ve sevgisi olacak insanın gerisi teferruat.
@@holly1680 son 1 yıl sonra özgürleşeceğim. Burs bulabilirsem okuyacağım ama bulamazsam da belki okumam bilmiyorum. Bana para vermezler tek istediğim sadece uzaklaşmak.
Ailem köy çıkışlı ama kendilerini çok güzel yetiştirmişler. Ne geleneklerinden kopmuşlar ne de tamamen geleneklere bağlı kalmışlar. Evde veya dışarıda sevgimizi gösterebiliyoruz, çoğu zaman arkadaş gibiyiz. Beni de kendileri gibi çok güzel yetiştirdiklerini düşünüyorum. Ailemi seviyorum
Benim çevremde de hep iyi aileli insanlar vardı burslu okuduğum için... Ben hep merak etmişimdir... mesela beyzbola yeteneğim var mı, piyano çalabilir miydim mesela? Ya da ne bileyim endişe etmeden bir şeyler alabilmek; ulan bu da mı dolandırıcıdır diye bakmamak falan nası bir his diye. Şikâyetçi değilim ama.
Gerçekten kaderimiz ya doğduğumuz yer ve yetiştirilmemiz.Aslında temel olarak hayattaki perspektifimiz biz tam olarak bilinç sahibi değilken çocuk-bebekken oturuyor ve kendi kişiliğimiz konusunda ilk raddede yapabileceğimiz hiçbir şey yok çünkü farkına varmak baya bir yıl alıyor.Çocukken olan çoğu travmatik olay da "aa benim travmam varmış" diyince geçen cinsten değil yanı kuru kuruya farkındalık yeterli olmuyor.Keşke aileler bu konuda bilinçli olsa ama galiba teknoloji ve bilgi akışı o vakitlerde çok da hızlı değilmiş.En azından bizimkilere ulaşmamış.Ailem iyi kalpli insanlar lakin keşke oturup içimi döktüğümde ya da sohbet etmek istediğimde beni anlayabilecek bilgi birikimleri olsa. Neyse gelecek nesillere artık.Galiba bu işin mekaniği bu şekilde işliyor.Travma sahibi ama farkında olmayab insanlar kendi çocuklarına bunu taşıyor Farkında olanlar da taşımamak için abartıp bu konuda onu şımartıyor.Yunusun dediği gibi en iyisi orta yol
İşte o travmaların her ne kadar farkında olursak olalım kişiliğimize etki ediyor, hatta direkt olarak kişiliğimizi oluşturuyor. Dediğin gibi çoğu insan ailesiyle oturup sohbet dahi edemiyor. Olan her zamanki gibi çocuklara oluyor.
Kader denen şey hayatın gerçeği ve bana kalırsa insan hayatını anlamsız kılan şey de tam olarak bu. Daha en başından atalarımızdan aldığımız genetik kod ve içinde yetiştiğimiz aile, bütün bir yaşantımızın ne yönde ilerleyeceğini belirliyor. Fikirlerin ve duyguların önemsendiği bir ortam içersinde büyüyen çocuklar liderlik gerektiren işlerde daha başarılı olurken sürekli şiddetle ve yargılamalarla büyüyenlerimiz içine kapanık insanlar olarak yetişiyor. Yani farklı bir ortamda, farklı şartlarda yetiştirilimiş olsaydık belki de şu anda olduğumuz kişiden çok daha farklı fikirlere, duygulara ve hatta deneyimlere sahip olucaktık. (Bir nevi kaderimizle bir bütünüz.) Öyleyse değiştiremediğimiz bu olgunun karakterimizden dış görünüşümüze kadar her şeyimizi etkilediği bir durumda insan hayatının gerçekten bir anlamı var mıdır?
Annem ev hanımı, babam ise imamdır. Dolayısı ile çocukluğum ve ergenlik dönemlerimde hep evdeydiler. Bu da kardeşim ve benle ilgilenmelerini sağlamıştı. Belli yaşa kadar bizimle oyunlar oynadılar, ödevlerimizde yardımcı oldular. Babam sayesinde yemek yapmayı üniversiteden önce kaptık kardeşimle. Annem sayesinde sadece kendi alanım değil daha kapsamlı temizlik yapma becerisi kazandım.(Böyle dediğimde ev işlerini bize yıkmışlar gibi geldi :D) özetle mutlu bir çocukluk geçirerek, kendi başıma yaşamaya hazır ettiler. İlerde baba olursam umarım kendi bab gibi babalık yapabilirim.
İşte benim aile o kıvamdaki bir aile oldu hep. Hem sevgilerini gösterdiler hem de şimartmadılar beni. 19 yaşıma geldim,şu anda bir bilgisayar mühendisi olmaya adaysam bu onların sayesinde oldu. Benden asla vazgeçmediler,isteklerime ve kararlarıma saygı duydular,bana bir birey olmayı öğrettiler. Belki bu yazdıklarımı asla görmeyecekler ama onları çok seviyorum. Kesinlikle doğduğumuz ev kaderimiz değildir. Ben babamdan dayakçı ve despot bir ailenin içinde büyümesine rağmen bir fiske bile yemedim. “Ben babamdan bana yaşattıkları için nefret ediyorum, bende onun gibi olsam sizde benden nefret ederdiniz. Babamın bana en büyük katkısı bana nasıl bir baba olmamam gerektiğini göstermesi.” demişti. Ailenin karakter gelişimde etkisi çok fazla ama her şey bizim elimizde.
Zulüm gören mazlum , elbet bir gün zalim olur . Bu bir döngüdür . Şiddet ve nefret nesilden nesile kuşaktan kuşağa aktarılan bir şeydir. Çocuklar kendi ebeveynlerin ve çevresinin aynasıdır. Yani çocukluk bilinci sizin karakterinizi belirler . Siz farkında olmasanız bile aileniz sizi kendi kodlarına göre programlar . Yani şiddete ve nefrete uğrayan çocuğun iki seçeneği vardır ; onlar gibi olmak , yada olmamak ama bu gerçekte pekte bir seçim değildir. Çünkü hayattaki her şey gibi seçimlerin varolabilmesi için gerekli bir ortam ve güç gereklidir . Yani olmayan karakterin kendi seçimleri olmaz . Karaktersizdir , karaktersiz seçimler yapar . Karakterlidir vicdan yapar , ahlakın dışına çıkmaz. Değişimi seçen çocuklarda hayatlarını ailesinden kurtarmaya yarayan bazı etmenler vardır. belki başka insanlarla tanıştı , belki kendini motive edecek bir hedef yada gaye buldu , belki kabul edildiği bir topluluğa girdi . Belki kaçtı, belki iş dünyasına atıldı , askere gitti , belki umut doluydu ve hayalleri vardı , belki aşk değiştirdi onu , belki evlilik değişimi sağladı , belkide ebeveyn olmak bunu sağladı vs. Değişimi sevebilen çocukların karakter gelişimi yaşamasını sağlayacak etmenler oluştu. Ama herkes bu kadar şanslı değil, çoğu o değişime asla erişemedi. Bazıları gerçekten çok karanlık bir yerde hapis kaldı. Ve çok kötü şeyler yaşamaya devam ettiler . Taki insaniyetleri kırılana dek . Kahraman ve kötü adamlar aynı yerden başlarlar. Ikiside hayatlarının bir döneminde büyük bir trajedi yaşar yada travma edinir . Kahraman değişim yolunu seçer ( çünkü karanlıktan gelse dahi hayatında hala ışık ve umut vardır ) Kahramanlar şöyle düşünür " Dünya beni acıttı , ama ben bir daha asla başkasının bunu yaşamasına izin vermeyeceğim " Ama kötü adamlar çemberi devam ettirmeyi seçerler (çünkü onlar yalnızdırlar , umutları yoktur , her şeylerini kaybederek , bir umutsuzluk çukuruna düşmüşlerdir .) Kötü adamlar şöyle düşünür " Dünya beni acıttı , hiçbir şeyin bir anlamı yok , öyleyse bende dünyayı acıtırım " bir nevi hiç bitmeyen bir intikamı almaya çalışmak gibi ... Değişim zor elde edilen bir şeydir. Tıpkı çölde yağmur yağması gibi . Tüm bilinç altını değiştirmek kolay mıdır ki ? Daha büyük bir travma yaşanması durumunda tekkerrur etmeyeceği yada daha agresif bir şeye dönmeyeceği ne malum ? Özgürlük insanların zorunlulukla sahip oldugu bir şeydir. Bir seçiminin olması senin özgür olduğun yada seçimin senin elinde olduğunu göstermez. Sen ve yaşayan herkes içinde yaşadıkları şartların bir ürünü. Değişimi secen çocuklar iyi olabilir ama iyi kalıp kalmayacağını bilemezsin . Çünkü bu farkındalık da bir şart yada koşulun varolması ile gerçekleşti. Eğer söz edilen koşullar hayatından alınsaydı ve yerine daha travmatik şeyler eklenseydi . Kişiliğinin kırılma noktasını görebilir. İnsaniyetini unutmuş birine tanık olabilirdik. Sen bir şeyler seçtiğini yada bir farklılık yarattığını sanarsın ama tek yaptığın kendi etrafında daire çizmek. Özgürlük, insanın kaçınılmaz gerçeklerden kaçmak için uydurduğu bir göreceliliktir . Bir illüzyondur. Her şey bir sebep sonuç ilişkisine bağlıdır. Sebep olmadan sonucu göremezsin. Ve tek sebep sen olmadığına göre sınırsız değişken var . Sen sana verileni kabul edersin ve ona adapte olursun Kendi kendine seçtiklerini yaşamazsın yani...
Kararlarına saygı duyan ve seni şimdiye kadar iyi yetiştirmiş bir ailede büyüdüğün için ailesiyle sürekli sıkıntılar yaşayan insanların halinden anlamanı beklemiyorum tabiki ama aile kesinlikle kaderdir. Ailen seni bu kadar sevip sayan insanlar olmasaydı bu noktaya belki de hiç gelemeyecektin.
Benim babam da aynı şekilde. Köyden gelme ve zor bir şekilde büyümüş, o zaman dedem almanyadaymış (bir şey de becerememiş gerçi) babannemi bayağı ezmişler, babam da o evin tek erkek çocuğu olarak bütün büyük işlere yetişmeye çalışmış. İtilip kakılmış falan, o yüzden babam bana ne zaman kızsa ve o sebepten ötürü sinirlendiğimi/üzüldüğümü görse 'Nasıl hissettiğini biliyorum ama bunları sana söylüyorum ki benim gibi büyüme, doğru yaptığın şeylerde övgü yanlış yaptığın şeylerde ise neyi yanlış yaptığını öğren' der. O yüzden ailemi seviyorum.
Babam gerçekten zor dönemlerden geçmiş. Köyden gelme ve zor bir şekilde büyümüş, o zaman dedem almanyadaymış (bir şey de becerememiş gerçi) babannemi bayağı ezmişler, babam da o evin tek erkek çocuğu olarak bütün büyük işlere yetişmeye çalışmış. İtilip kakılmış, para sıkıntıları varmış falan, o yüzden babam bana ne zaman laf söylese kızsa ve bana kızdığından dolayı sinirlendiğimi/üzüldüğümü görse 'Nasıl hissettiğini biliyorum ama bunları sana söylüyorum ki benim gibi büyüme, doğru yaptığın şeylerde övgü yanlış yaptığın şeylerde ise neyi yanlış yaptığını öğren' der. O yüzden ailemi seviyorum. İyi ki varlar.
bende bu arada adam beni 1.sınıftayken ben uyuyamıyorum diye uyku sorunum vardı haylada var dövüyodu şimdi ise bütün internetle ilgili şeyleri kaldırıyo beni öyle bırakıyo saat4 e kadar etrafda zaman geçsinde uyuyayim diye ağlıyorum
babam beni 1.sınıftayken uyuyomaıyorum diye dövüyordu uyku problemim vardı hayla var ve şuan akşam uyuyamıyorum babam her internetle ilgii şeyi alıyor ve odasına saklıyor ben ise 4 kadar uyyamıyorum zaman geçsinde uyuyaım diye ağlıyorum her fırsatada beni dövüyor
Aile çok önemli ve karakterimizde önemli rol oynasalarda bizim kaderimiz değiller. Bilinçlenmeli psikolojik sorunlarımızı yenmeli ve ailemizi hayatımızdan çıkarmalıyız ama işte dile kolay bu çok zor bir yol
@@ahmettubaycelebi1060 fakir bir ailede doğup milyarder olan zenginler ailesinin mal varlığını çer çöp edenler ya da mesleğini eline alıp orta sınıf konumuna gelenler dolu var hayır bu da kader değil
Podcast'te en çok üstünde durulması gereken söz "her olayın artıları ve eksileri vardır". İnsan sürekli (belki de kültüreldir bilmiyorum) negatifi düşünme yöneliminde. İçinde bulunduğun durum ne olursa olsun artılarını görmeye başladığın an kendini geliştirmeye başlıyorsun.
katılıyorum artı ve eksiler konusuna en yakın iki arkadaşım var çok rahat ailelerde büyümüşler başlarına ufak bi şey geldiğinde en az bi hafta onu düşünüp kafaya takıyolar bir şey olduğunda ben bu konuda ne yapabilirim diye düşünme eğilimleri yok pek. bu açıdan şanslı hissediyorum aslında
abi babam esnaf gürcistanda bir sanayisi var birde Amasyada dedemden kalma bir elektrik santralimiz var ben küçüklüğümden beri çok çalışıyor öyleki ayda sadece 4 - 5 gün eve gelip geri gidiyor geldiğindede saat 11 -12 gibi eve geliyor bazen 1 gün kalıp gittiği bile oluyor ve babam parasını başkalarına yedirmeyi seviyor bize almadıklarını amcamlara alıyor akrabalara alıyor hatta babannemin ısrarları üzerine eniştemi ortak yaptılar eniştemin en büyük oğlu bilgisayar mühendisi ve geldiği zaman babanneme santralin başına ben geçebilirim falan diyor tabi gülüyolar ama kendime yediremiyorum yani neyse ben 10 yaşıma kadar aile apartmanında kalıyorduk annemde artık dayanamadı gidiyor bizim katı, babannemin katını temizliyor artı bizebakıyor yemek yapıyor yani kadının cıvkı çıktı neyse sonunda taşındık şu an 15 yaşımdayım ruhsuz gibi dolaşıyorum yurtta kalıyorum klasik berbat lise yurdu zaten yurt müdürü bana takmış durumda birşey olsa hemen ben suçluyum hayır yani kötü bir lise de değil %10 luk la aldılar geçen sene 2 tane ablam(üniversiteli) var babam gelip aile apartmanı yaptırıyorum dedi annemin aklındada ablamlar yokken yanıma gelmek vardı annem diyor çocuklar burda yok ben tek başıma ne yapıcam babam diyo çok masraflı olur şu an yapamayız falan filan sonra işte ayrılma kararı aldılar evde bir hüzün havası var işte yemekyiyoruz bomboş ağlayıp masadan kalkıyolar hayır birde virüs gibi biri ağlayınca hepsi ağlıyor ama nedense bu durum beni hiç etkilemedi ayrılmaları için ne bir burukluk hissettim ne de bir damla göz yaşı döktüm yani tuhaf geliyor babamı çocukluktan beri hiç görmedim neredeyse ve babam bana bir yabancıymış gibi geliyor ve sonunda babam ailesinin kıymetini anladı birazda olsa artık daha sık geliyor bazen yemeğe götürüyo bizi sıksık konuşuyoruz yani yapıcak pekbirşey yok durum bizlik değil işte seni, fikri, cri ve sedat ı izledikçe birazda olsun mutlu oluyorum
Annemle dost gibiyiz onu çok seviyorum hakkını ödeyemem ama babam için aynı şeyi söyleyemem beni sevdiğini hiç sanmıyorum yabancı gibiyiz kücükjen babam şehir dışında çalışıyordu bunun yüzünden onunla hiç samimi olamadım amcama ve kuzenime bakıyorum çok güzel bir baba kız ilişkileri var onları öylegörünce gözüm doluyor
Hepimizin ailevi ve aileden kaynaklı sorunları olabiliyor, hepimiz farklı aile yapılarından çıkma olabiliyoruz. Ama sorunlarla başa çıkmak insanın kendisine ve farkındalığına da bağlı. Benim de annem babam çocukken ayrılmışlardı ve ben genelde evde tek başıma vakit geçirirdim çünkü ikisi de çok çalışmak zorunda kalmışlardı. Çocukken işkence gibi gelmişti fakat biraz büyüdüğümde kendi kendime çok şeyin farkına vardım. Kısacası aile insanı çok etkiliyor fakat ne koşulda olursak olalım en çok kendi kendimizi eğitelim. Aile evi kaderse, bu kaderin dışına biz çıkabilelim.
benim annem ve babam memur ve beni severler. eh arada ufak tefek olaylar oluyor ama aman aman büyük sorunlar yaşanmadı. sadece ortaokula başlamadan önce çok tozpembe yaşıyordum ama onu da ortaokulda zorbalarla uğraşa uğraşa çözdüm. ailemi seviyorum.
arkadaşımla kendimize çeki düzen vermek için spora başladık bi süre sıkıntısız yapabildik hevesliydik ama dün adamın biri arkadaşımın ailesine spor hakkında saçma sapan şeyler söyledi diye yok neymiş ilk 6 ay şunu yapmazsan kalp rahatsızlığı geçirirmişsin yahu sporu doğal yapıyoruz ne gibi bir zararı olabilir sakatlıklar dışında? herneyse çocuğu artık spora yollamıyorlar resmen yasakladılar sporu, yazık çok yazık.
Bir gün Kadıköy'de ailemle yürüyorum karşıda bir grup genç gördüm birinin boynunda tasma vardı sonra yanımdan geçerken tasmalı olan çocuk arkadaşına dönüp sen Alevilik yapıyorsun şu an dedi
Buraya yazmak derdimi dökmek istiyorum benim ailemin okumaya gitmek istediyim yerde evleri var ve arkadaşımada orada benimle birlikte okuya biliceyine söz vermiştim bu 2 yıl önceydi şimdi fikrimi deyiştirdim , bana itici geliyor , narsistin teki , tek başıma yaşamak istiyorum ve 4 yılımıda onunla geçirmek istemiyorum ne yapmalıyım ?
İnsanın doğduğu ortam hayatını %90 etkiler karakter burada şekilleniyor kalan %10 ise dış çevreye bakar çok aşırı kötü bir ailede doğup iyi bir çevreyle tanışıp ortalama hayat yaşayan insan gördüm ama bu kişi sadece 1 taneydi diğer herkes ailesi ona ne sunduysa o da öyle yaşadı
babam çocuk gibi severim saygıyı da esirgemem ama hemen herşeye kanar hayır diyemez insanlar onu istediği yöne çekebilir bunun çocukluğa bağlanan sebepleri var ama anneme çok yük bindirmis onu doğru düzgün savunmamis yinede daha kötüsü olabilirdi en azından babam sevgi dolu katı ve desteksiz bir baba istemezdim
Hocam babam 50 yaşında belki daha fazla dün sabah mesela menemenli bir kahvaltı yaptım bende birsüru şey yapabiliyorum Kod yazarım sunucu açarım yemekler makarnalar hamurlar pizzalar yaparım animasyon yaparım edif yaparım tasarım yaparım ben kücüklükten beri anaokulunda hayal gücümün geniş ve zeki olduğumu söylerlerdi tek eksiğim matematik matematikte en yüksek notum 70
Birgün o köyünün yağmurlarında yıkanırlar. Zaten bu hayatta yüzme havuzuna düşmüş yavru kedi gibiler. Elâlem ve anne babaları için dünyaya getirdiklerini umursamayan nesil.
Ailem kötü değiller şiddet görmedim şimdiye kadar anca 3-4 defa tokat yemişimdir(daha 15 yaşındayım belki de bu yüzden azdır:D)ama çok baskıcılar mesela erkek olan ortama girmem neredeyse yasak,erkeklerle konuşmam yasak,sosyal medya hesabımın olması yasak,evde bi erkek(babam,dayım vb.)varken duş almam yasak,kalçamın üstünde ve bol olmayan bi şey giymem yasak ve bu yasak listesi uzayıp gidiyor.Annem beni ilgi alanlarımı bulma konusunda hep destekledi..o işte erkek olmadığı sürece tabi.Ama babamla aram gerçekten garip o da babasını küçük yaşta kaybettiğinde olsa gerek sevgisini gösteremiyor anneme anne babam bana şimdiye kadar hiç sarılmadı diye ağladığımı hatırlıyorum eoxnsonxosbpxwnpc Küçükken ailemin beni hep zehirlemeye çalıştığını düşünürdüm bu yüzden şimdi bakınca biraz cringe geldi aslında :D Bunları niye anlattım bilmiyorum ama iyi geldi he
@tugba evet ne yazık ki çokta sağlıklı değiller bu yüzden onlardan farklı bi şehirde lise kazandım ama onlarį hâlâ seviyorum ve biraz da pişmanlık duyuyorum açıkçası olayı çok mu dramatize ediyorum diye
kaderdir. yüzeysel bi çocuk psikolojisi araştırmak bile bunu anlamamıza sebep olabilir. annenin nasıl, ne zaman, nerde emzirdigi gibi meseleler bile 30 yıl sonra kime niye aşık olacağını, duygularınızı, yaşam stilinizi değiştirir. kaderiniz sizi korkutmasın, kimse mükemmel değil. mükemmel yok. kusurlarımızı sevmeliyiz, hayat öyle böyle geçip gidiyor. nasıl olmasını istediğimize karar verip yaşamalıyız.
Doğduğunuz evi geçtim karakterinizi genetiğiniz de etkiler. Türkiye'de doğan bir Türkle Suriyeli'nin kaderi büyük oranda farklı olucaktır.Dünya görüşü bike çok çok farklı olucaktır. Burçlar gibi ama çok daha mantıklı ve daha az safsata olanı. Türkiye burcunuz ırkınız ise yükseleniniz.
Ailemi severim ama... hep bir ama var.
aile yüzünden porçay fanı bile olabiliyor insan 😥
@@siraxeinos8209 ya ssştkelekwmewpdowkenl
Ah ulan o ama
@@siraxeinos8209 evet : (
@@siraxeinos8209 evet : (
Çocukluğundan beri küfür, hakaret ve dayak yemiş (uç bir şekilde) bir insan olarak her zaman düşündüğüm şey dünya çok acımasız ve adaletsiz bir yer. Ancak yaşamak, var olmak her şeye rağmen güzel. Başkalarının o varlığa saygısı olmasa bile yine de ilk önce kendisine saygısı ve sevgisi olacak insanın gerisi teferruat.
@@holly1680 son 1 yıl sonra özgürleşeceğim. Burs bulabilirsem okuyacağım ama bulamazsam da belki okumam bilmiyorum. Bana para vermezler tek istediğim sadece uzaklaşmak.
@@Nur_4284 kyk bursu alıp part time çalışabilirsin ama barınma ihtiyacını da karşılaman lazım
seni çok iyi anlıyorum umarım ailenden en yakın zamanda kurtulursun
Ailem köy çıkışlı ama kendilerini çok güzel yetiştirmişler. Ne geleneklerinden kopmuşlar ne de tamamen geleneklere bağlı kalmışlar. Evde veya dışarıda sevgimizi gösterebiliyoruz, çoğu zaman arkadaş gibiyiz. Beni de kendileri gibi çok güzel yetiştirdiklerini düşünüyorum.
Ailemi seviyorum
Benim çevremde de hep iyi aileli insanlar vardı burslu okuduğum için...
Ben hep merak etmişimdir... mesela beyzbola yeteneğim var mı, piyano çalabilir miydim mesela? Ya da ne bileyim endişe etmeden bir şeyler alabilmek; ulan bu da mı dolandırıcıdır diye bakmamak falan nası bir his diye. Şikâyetçi değilim ama.
Gerçekten kaderimiz ya doğduğumuz yer ve yetiştirilmemiz.Aslında temel olarak hayattaki perspektifimiz biz tam olarak bilinç sahibi değilken çocuk-bebekken oturuyor ve kendi kişiliğimiz konusunda ilk raddede yapabileceğimiz hiçbir şey yok çünkü farkına varmak baya bir yıl alıyor.Çocukken olan çoğu travmatik olay da "aa benim travmam varmış" diyince geçen cinsten değil yanı kuru kuruya farkındalık yeterli olmuyor.Keşke aileler bu konuda bilinçli olsa ama galiba teknoloji ve bilgi akışı o vakitlerde çok da hızlı değilmiş.En azından bizimkilere ulaşmamış.Ailem iyi kalpli insanlar lakin keşke oturup içimi döktüğümde ya da sohbet etmek istediğimde beni anlayabilecek bilgi birikimleri olsa. Neyse gelecek nesillere artık.Galiba bu işin mekaniği bu şekilde işliyor.Travma sahibi ama farkında olmayab insanlar kendi çocuklarına bunu taşıyor Farkında olanlar da taşımamak için abartıp bu konuda onu şımartıyor.Yunusun dediği gibi en iyisi orta yol
İşte o travmaların her ne kadar farkında olursak olalım kişiliğimize etki ediyor, hatta direkt olarak kişiliğimizi oluşturuyor. Dediğin gibi çoğu insan ailesiyle oturup sohbet dahi edemiyor. Olan her zamanki gibi çocuklara oluyor.
Ben çocukken sorarlardı; anneni mi seviyorsun babanı mı diye o zamanlar şaibeye düşerdim sonra ise sorunun cevabı kısaca "Sevmiyorum." oldu.
Kader denen şey hayatın gerçeği ve bana kalırsa insan hayatını anlamsız kılan şey de tam olarak bu. Daha en başından atalarımızdan aldığımız genetik kod ve içinde yetiştiğimiz aile, bütün bir yaşantımızın ne yönde ilerleyeceğini belirliyor. Fikirlerin ve duyguların önemsendiği bir ortam içersinde büyüyen çocuklar liderlik gerektiren işlerde daha başarılı olurken sürekli şiddetle ve yargılamalarla büyüyenlerimiz içine kapanık insanlar olarak yetişiyor. Yani farklı bir ortamda, farklı şartlarda yetiştirilimiş olsaydık belki de şu anda olduğumuz kişiden çok daha farklı fikirlere, duygulara ve hatta deneyimlere sahip olucaktık. (Bir nevi kaderimizle bir bütünüz.) Öyleyse değiştiremediğimiz bu olgunun karakterimizden dış görünüşümüze kadar her şeyimizi etkilediği bir durumda insan hayatının gerçekten bir anlamı var mıdır?
Bir çocuğun özellikle ilk 7 yaşına kadar gördüğü her şey kalan bütün hayatını İNANILMAZ derecede etkiliyor.
doğduğum evdeyim 30 senedir, alllah belamı versin
@@zaman7339 evi terk etmem bekleniyor çünkü
Annem ev hanımı, babam ise imamdır. Dolayısı ile çocukluğum ve ergenlik dönemlerimde hep evdeydiler. Bu da kardeşim ve benle ilgilenmelerini sağlamıştı. Belli yaşa kadar bizimle oyunlar oynadılar, ödevlerimizde yardımcı oldular. Babam sayesinde yemek yapmayı üniversiteden önce kaptık kardeşimle. Annem sayesinde sadece kendi alanım değil daha kapsamlı temizlik yapma becerisi kazandım.(Böyle dediğimde ev işlerini bize yıkmışlar gibi geldi :D) özetle mutlu bir çocukluk geçirerek, kendi başıma yaşamaya hazır ettiler. İlerde baba olursam umarım kendi bab gibi babalık yapabilirim.
Babam imam diyince bi anda size dini baski falan uyguladığını sandim :D
@@AxotimosOfRivia :D
@@AxotimosOfRivia harbiden, ben de okuyunca “aha geliyor” dedim de çıkmadı :D
@@Mrs.Vifirus aynen
Ne yaparsam yapayım ailem önüme bir engel koyuyor ve biryerlere gelemiyorum sorumlusu olarakta beni suçluyorlar onlardan nefret ediyorum.
İşte benim aile o kıvamdaki bir aile oldu hep. Hem sevgilerini gösterdiler hem de şimartmadılar beni. 19 yaşıma geldim,şu anda bir bilgisayar mühendisi olmaya adaysam bu onların sayesinde oldu. Benden asla vazgeçmediler,isteklerime ve kararlarıma saygı duydular,bana bir birey olmayı öğrettiler. Belki bu yazdıklarımı asla görmeyecekler ama onları çok seviyorum.
Kesinlikle doğduğumuz ev kaderimiz değildir. Ben babamdan dayakçı ve despot bir ailenin içinde büyümesine rağmen bir fiske bile yemedim. “Ben babamdan bana yaşattıkları için nefret ediyorum, bende onun gibi olsam sizde benden nefret ederdiniz. Babamın bana en büyük katkısı bana nasıl bir baba olmamam gerektiğini göstermesi.” demişti. Ailenin karakter gelişimde etkisi çok fazla ama her şey bizim elimizde.
Zulüm gören mazlum , elbet bir gün zalim olur . Bu bir döngüdür . Şiddet ve nefret nesilden nesile kuşaktan kuşağa aktarılan bir şeydir. Çocuklar kendi ebeveynlerin ve çevresinin aynasıdır. Yani çocukluk bilinci sizin karakterinizi belirler . Siz farkında olmasanız bile aileniz sizi kendi kodlarına göre programlar .
Yani şiddete ve nefrete uğrayan çocuğun iki seçeneği vardır ; onlar gibi olmak , yada olmamak ama bu gerçekte pekte bir seçim değildir. Çünkü hayattaki her şey gibi seçimlerin varolabilmesi için gerekli bir ortam ve güç gereklidir . Yani olmayan karakterin kendi seçimleri olmaz . Karaktersizdir , karaktersiz seçimler yapar . Karakterlidir vicdan yapar , ahlakın dışına çıkmaz.
Değişimi seçen çocuklarda hayatlarını ailesinden kurtarmaya yarayan bazı etmenler vardır. belki başka insanlarla tanıştı , belki kendini motive edecek bir hedef yada gaye buldu , belki kabul edildiği bir topluluğa girdi . Belki kaçtı, belki iş dünyasına atıldı , askere gitti , belki umut doluydu ve hayalleri vardı , belki aşk değiştirdi onu , belki evlilik değişimi sağladı , belkide ebeveyn olmak bunu sağladı vs.
Değişimi sevebilen çocukların karakter gelişimi yaşamasını sağlayacak etmenler oluştu.
Ama herkes bu kadar şanslı değil, çoğu o değişime asla erişemedi. Bazıları gerçekten çok karanlık bir yerde hapis kaldı. Ve çok kötü şeyler yaşamaya devam ettiler . Taki insaniyetleri kırılana dek .
Kahraman ve kötü adamlar aynı yerden başlarlar. Ikiside hayatlarının bir döneminde büyük bir trajedi yaşar yada travma edinir . Kahraman değişim yolunu seçer ( çünkü karanlıktan gelse dahi hayatında hala ışık ve umut vardır ) Kahramanlar şöyle düşünür " Dünya beni acıttı , ama ben bir daha asla başkasının bunu yaşamasına izin vermeyeceğim "
Ama kötü adamlar çemberi devam ettirmeyi seçerler (çünkü onlar yalnızdırlar , umutları yoktur , her şeylerini kaybederek , bir umutsuzluk çukuruna düşmüşlerdir .) Kötü adamlar şöyle düşünür " Dünya beni acıttı , hiçbir şeyin bir anlamı yok , öyleyse bende dünyayı acıtırım " bir nevi hiç bitmeyen bir intikamı almaya çalışmak gibi ...
Değişim zor elde edilen bir şeydir. Tıpkı çölde yağmur yağması gibi . Tüm bilinç altını değiştirmek kolay mıdır ki ? Daha büyük bir travma yaşanması durumunda tekkerrur etmeyeceği yada daha agresif bir şeye dönmeyeceği ne malum ?
Özgürlük insanların zorunlulukla sahip oldugu bir şeydir. Bir seçiminin olması senin özgür olduğun yada seçimin senin elinde olduğunu göstermez. Sen ve yaşayan herkes içinde yaşadıkları şartların bir ürünü.
Değişimi secen çocuklar iyi olabilir ama iyi kalıp kalmayacağını bilemezsin . Çünkü bu farkındalık da bir şart yada koşulun varolması ile gerçekleşti. Eğer söz edilen koşullar hayatından alınsaydı ve yerine daha travmatik şeyler eklenseydi . Kişiliğinin kırılma noktasını görebilir. İnsaniyetini unutmuş birine tanık olabilirdik. Sen bir şeyler seçtiğini yada bir farklılık yarattığını sanarsın ama tek yaptığın kendi etrafında daire çizmek.
Özgürlük, insanın kaçınılmaz gerçeklerden kaçmak için uydurduğu bir göreceliliktir . Bir illüzyondur. Her şey bir sebep sonuç ilişkisine bağlıdır. Sebep olmadan sonucu göremezsin. Ve tek sebep sen olmadığına göre sınırsız değişken var . Sen sana verileni kabul edersin ve ona adapte olursun Kendi kendine seçtiklerini yaşamazsın yani...
Babanda kendimi gördüm.
Kararlarına saygı duyan ve seni şimdiye kadar iyi yetiştirmiş bir ailede büyüdüğün için ailesiyle sürekli sıkıntılar yaşayan insanların halinden anlamanı beklemiyorum tabiki ama aile kesinlikle kaderdir. Ailen seni bu kadar sevip sayan insanlar olmasaydı bu noktaya belki de hiç gelemeyecektin.
Benim babam da aynı şekilde. Köyden gelme ve zor bir şekilde büyümüş, o zaman dedem almanyadaymış (bir şey de becerememiş gerçi) babannemi bayağı ezmişler, babam da o evin tek erkek çocuğu olarak bütün büyük işlere yetişmeye çalışmış. İtilip kakılmış falan, o yüzden babam bana ne zaman kızsa ve o sebepten ötürü sinirlendiğimi/üzüldüğümü görse 'Nasıl hissettiğini biliyorum ama bunları sana söylüyorum ki benim gibi büyüme, doğru yaptığın şeylerde övgü yanlış yaptığın şeylerde ise neyi yanlış yaptığını öğren' der. O yüzden ailemi seviyorum.
@@sormandaedits1485 aynı şekilde, bildirimi gelmedi biraz geç cevap verdim kusura bakma
Babam gerçekten zor dönemlerden geçmiş. Köyden gelme ve zor bir şekilde büyümüş, o zaman dedem almanyadaymış (bir şey de becerememiş gerçi) babannemi bayağı ezmişler, babam da o evin tek erkek çocuğu olarak bütün büyük işlere yetişmeye çalışmış. İtilip kakılmış, para sıkıntıları varmış falan, o yüzden babam bana ne zaman laf söylese kızsa ve bana kızdığından dolayı sinirlendiğimi/üzüldüğümü görse 'Nasıl hissettiğini biliyorum ama bunları sana söylüyorum ki benim gibi büyüme, doğru yaptığın şeylerde övgü yanlış yaptığın şeylerde ise neyi yanlış yaptığını öğren' der. O yüzden ailemi seviyorum. İyi ki varlar.
Tc de aile evinde mental sağlığını koruyan varsa helal
3 hafta önce Annem;Babam'ın senelerce evimize girip çıkan, ablam bildiğim, kızı yaşındaki kadınla mesajlarını yakaladı...
5 yaşından sonra tek isteğim büyüyüp bu aileden kurtulmak yeterli para ve imkanım olsa yüzlerine bile bakmam
bende bu arada adam beni 1.sınıftayken ben uyuyamıyorum diye uyku sorunum vardı haylada var dövüyodu şimdi ise bütün internetle ilgili şeyleri kaldırıyo beni öyle bırakıyo saat4 e kadar etrafda zaman geçsinde uyuyayim diye ağlıyorum
babam beni 1.sınıftayken uyuyomaıyorum diye dövüyordu uyku problemim vardı hayla var ve şuan akşam uyuyamıyorum babam her internetle ilgii şeyi alıyor ve odasına saklıyor ben ise 4 kadar uyyamıyorum zaman geçsinde uyuyaım diye ağlıyorum her fırsatada beni dövüyor
Aile çok önemli ve karakterimizde önemli rol oynasalarda bizim kaderimiz değiller. Bilinçlenmeli psikolojik sorunlarımızı yenmeli ve ailemizi hayatımızdan çıkarmalıyız ama işte dile kolay bu çok zor bir yol
Aulen fakirse fakir olursun ailen zenginse zengin olursun ve bu senin kaderini belirler
@@ahmettubaycelebi1060 fakir bir ailede doğup milyarder olan zenginler ailesinin mal varlığını çer çöp edenler ya da mesleğini eline alıp orta sınıf konumuna gelenler dolu var hayır bu da kader değil
@@ahmettubaycelebi1060 ailemiz bizi sadece sosyo-ekonomik olarak mı etkiler sence?
Podcast'te en çok üstünde durulması gereken söz "her olayın artıları ve eksileri vardır". İnsan sürekli (belki de kültüreldir bilmiyorum) negatifi düşünme yöneliminde. İçinde bulunduğun durum ne olursa olsun artılarını görmeye başladığın an kendini geliştirmeye başlıyorsun.
Tam shifting yapıcam diyorum sen video atıyorsun izlemeden de yapamıyorum
katılıyorum artı ve eksiler konusuna en yakın iki arkadaşım var çok rahat ailelerde büyümüşler başlarına ufak bi şey geldiğinde en az bi hafta onu düşünüp kafaya takıyolar bir şey olduğunda ben bu konuda ne yapabilirim diye düşünme eğilimleri yok pek. bu açıdan şanslı hissediyorum aslında
abi babam esnaf gürcistanda bir sanayisi var birde Amasyada dedemden kalma bir elektrik santralimiz var ben küçüklüğümden beri çok çalışıyor öyleki ayda sadece 4 - 5 gün eve gelip geri gidiyor geldiğindede saat 11 -12 gibi eve geliyor bazen 1 gün kalıp gittiği bile oluyor ve babam parasını başkalarına yedirmeyi seviyor bize almadıklarını amcamlara alıyor akrabalara alıyor hatta babannemin ısrarları üzerine eniştemi ortak yaptılar eniştemin en büyük oğlu bilgisayar mühendisi ve geldiği zaman babanneme santralin başına ben geçebilirim falan diyor tabi gülüyolar ama kendime yediremiyorum yani neyse ben 10 yaşıma kadar aile apartmanında kalıyorduk annemde artık dayanamadı gidiyor bizim katı, babannemin katını temizliyor artı bizebakıyor yemek yapıyor yani kadının cıvkı çıktı neyse sonunda taşındık şu an 15 yaşımdayım ruhsuz gibi dolaşıyorum yurtta kalıyorum klasik berbat lise yurdu zaten yurt müdürü bana takmış durumda birşey olsa hemen ben suçluyum hayır yani kötü bir lise de değil %10 luk la aldılar geçen sene 2 tane ablam(üniversiteli) var babam gelip aile apartmanı yaptırıyorum dedi annemin aklındada ablamlar yokken yanıma gelmek vardı annem diyor çocuklar burda yok ben tek başıma ne yapıcam babam diyo çok masraflı olur şu an yapamayız falan filan sonra işte ayrılma kararı aldılar evde bir hüzün havası var işte yemekyiyoruz bomboş ağlayıp masadan kalkıyolar hayır birde virüs gibi biri ağlayınca hepsi ağlıyor ama nedense bu durum beni hiç etkilemedi ayrılmaları için ne bir burukluk hissettim ne de bir damla göz yaşı döktüm yani tuhaf geliyor babamı çocukluktan beri hiç görmedim neredeyse ve babam bana bir yabancıymış gibi geliyor ve sonunda babam ailesinin kıymetini anladı birazda olsa artık daha sık geliyor bazen yemeğe götürüyo bizi sıksık konuşuyoruz yani yapıcak pekbirşey yok durum bizlik değil işte seni, fikri, cri ve sedat ı izledikçe birazda olsun mutlu oluyorum
Annemle dost gibiyiz onu çok seviyorum hakkını ödeyemem ama babam için aynı şeyi söyleyemem beni sevdiğini hiç sanmıyorum yabancı gibiyiz kücükjen babam şehir dışında çalışıyordu bunun yüzünden onunla hiç samimi olamadım amcama ve kuzenime bakıyorum çok güzel bir baba kız ilişkileri var onları öylegörünce gözüm doluyor
birbirinden nefret eden iki ebeveynin çocuğu olmak
Hepimizin ailevi ve aileden kaynaklı sorunları olabiliyor, hepimiz farklı aile yapılarından çıkma olabiliyoruz. Ama sorunlarla başa çıkmak insanın kendisine ve farkındalığına da bağlı. Benim de annem babam çocukken ayrılmışlardı ve ben genelde evde tek başıma vakit geçirirdim çünkü ikisi de çok çalışmak zorunda kalmışlardı. Çocukken işkence gibi gelmişti fakat biraz büyüdüğümde kendi kendime çok şeyin farkına vardım. Kısacası aile insanı çok etkiliyor fakat ne koşulda olursak olalım en çok kendi kendimizi eğitelim. Aile evi kaderse, bu kaderin dışına biz çıkabilelim.
benim annem ve babam memur ve beni severler. eh arada ufak tefek olaylar oluyor ama aman aman büyük sorunlar yaşanmadı. sadece ortaokula başlamadan önce çok tozpembe yaşıyordum ama onu da ortaokulda zorbalarla uğraşa uğraşa çözdüm. ailemi seviyorum.
Aslında çocuğunu ya da çocuklarını çok sevmiş, her istediklerini yapmış aile de iyi bir aile değil aile olayı o kadar ince bi çizgi ki
Aile kaderdir. Ve ben bu kaderi nasıl değiştiririm onu düşünüyorum
Inan bana bu konuştukların aynen aklimda olanlar ve hepsini noktasına Kadar görüp yaşamışım farklı ülkeden yaziyorum maaleseft buralarda da böyle
şimdiki ailem hariç her ailede olmak isterdim tabi afrikadaki fln deyil
Hayır anne, bana yemek yaptığın için saçımı - tırnağımı nasıl kesmem gerektiğine veya hangi üniversite ye gideceğime karar veremezsin.
arkadaşımla kendimize çeki düzen vermek için spora başladık bi süre sıkıntısız yapabildik hevesliydik ama dün adamın biri arkadaşımın ailesine spor hakkında saçma sapan şeyler söyledi diye yok neymiş ilk 6 ay şunu yapmazsan kalp rahatsızlığı geçirirmişsin yahu sporu doğal yapıyoruz ne gibi bir zararı olabilir sakatlıklar dışında? herneyse çocuğu artık spora yollamıyorlar resmen yasakladılar sporu, yazık çok yazık.
Bir gün Kadıköy'de ailemle yürüyorum karşıda bir grup genç gördüm birinin boynunda tasma vardı sonra yanımdan geçerken tasmalı olan çocuk arkadaşına dönüp sen Alevilik yapıyorsun şu an dedi
Yunus abimi Esenler otogarı videosuyla tanıyıp esenlerde üniversite kazanmak. fkfkdlflfl Halen anlattığın kadar kötü mü merak etmiyor değilim :d
kadıköy genellemesini anlamadım doğup büyümeden beri kadıköylüyüm ama hiç böyle değil hayatım
resmen ikimizde aynı hayatı yaşamışız
Buraya yazmak derdimi dökmek istiyorum benim ailemin okumaya gitmek istediyim yerde evleri var ve arkadaşımada orada benimle birlikte okuya biliceyine söz vermiştim bu 2 yıl önceydi şimdi fikrimi deyiştirdim , bana itici geliyor , narsistin teki , tek başıma yaşamak istiyorum ve 4 yılımıda onunla geçirmek istemiyorum ne yapmalıyım ?
Acik bir sekilde yuzune soylemen daha dogru olur sonucta sen bunu yapmak zorunda degilsin 2 yil gecmis ustunden fikirler degisebilir
"Ğ" kullanarak başlayabilirsin.
@@kurba7359 Azerbaycan Türkleri "Ğ" kullanmıyor.
Kendi başıma yaşayıp kendimi çeşitli açılardan geliştirmek istiyorum vb diyebilirsin
@@kurba7359 Türkiyede yaşamıyorum yanlış yazdıysam özür dilerim
İnsanın doğduğu ortam hayatını %90 etkiler karakter burada şekilleniyor kalan %10 ise dış çevreye bakar çok aşırı kötü bir ailede doğup iyi bir çevreyle tanışıp ortalama hayat yaşayan insan gördüm ama bu kişi sadece 1 taneydi diğer herkes ailesi ona ne sunduysa o da öyle yaşadı
babam çocuk gibi severim saygıyı da esirgemem ama hemen herşeye kanar hayır diyemez insanlar onu istediği yöne çekebilir bunun çocukluğa bağlanan sebepleri var ama anneme çok yük bindirmis onu doğru düzgün savunmamis
yinede daha kötüsü olabilirdi en azından babam sevgi dolu katı ve desteksiz bir baba istemezdim
Ben sevmiyorum ailemi üzgünüm..
Hocam babam 50 yaşında belki daha fazla dün sabah mesela menemenli bir kahvaltı yaptım bende birsüru şey yapabiliyorum
Kod yazarım sunucu açarım yemekler makarnalar hamurlar pizzalar yaparım animasyon yaparım edif yaparım tasarım yaparım ben kücüklükten beri anaokulunda hayal gücümün geniş ve zeki olduğumu söylerlerdi tek eksiğim matematik matematikte en yüksek notum 70
Ailemi severim onlar da beni sever
Birgün o köyünün yağmurlarında yıkanırlar. Zaten bu hayatta yüzme havuzuna düşmüş yavru kedi gibiler. Elâlem ve anne babaları için dünyaya getirdiklerini umursamayan nesil.
Ailem kötü değiller şiddet görmedim şimdiye kadar anca 3-4 defa tokat yemişimdir(daha 15 yaşındayım belki de bu yüzden azdır:D)ama çok baskıcılar mesela erkek olan ortama girmem neredeyse yasak,erkeklerle konuşmam yasak,sosyal medya hesabımın olması yasak,evde bi erkek(babam,dayım vb.)varken duş almam yasak,kalçamın üstünde ve bol olmayan bi şey giymem yasak ve bu yasak listesi uzayıp gidiyor.Annem beni ilgi alanlarımı bulma konusunda hep destekledi..o işte erkek olmadığı sürece tabi.Ama babamla aram gerçekten garip o da babasını küçük yaşta kaybettiğinde olsa gerek sevgisini gösteremiyor anneme anne babam bana şimdiye kadar hiç sarılmadı diye ağladığımı hatırlıyorum eoxnsonxosbpxwnpc
Küçükken ailemin beni hep zehirlemeye çalıştığını düşünürdüm bu yüzden
şimdi bakınca biraz cringe geldi aslında :D
Bunları niye anlattım bilmiyorum ama iyi geldi he
@tugba evet ne yazık ki çokta sağlıklı değiller bu yüzden onlardan farklı bi şehirde lise kazandım ama onlarį hâlâ seviyorum ve biraz da pişmanlık duyuyorum açıkçası olayı çok mu dramatize ediyorum diye
Ailemin bana en büyük katkısı şımarık yetiştirmemeleri sanırım.
coğrafyada kaderdir dimi ?
Matematikte kaderdir
%100 müq espwriw
Aile kaderdir aga babanenizden ananenizden başlar adem ve havvaya kadar devam eder
itidal islam dininin en önemli şeyidir
Benim.baba problemim fazla yok ama annem...
çokdoğru
Evde doğmadım ı Am a materieal bitch (!)
kaderdir. yüzeysel bi çocuk psikolojisi araştırmak bile bunu anlamamıza sebep olabilir. annenin nasıl, ne zaman, nerde emzirdigi gibi meseleler bile 30 yıl sonra kime niye aşık olacağını, duygularınızı, yaşam stilinizi değiştirir.
kaderiniz sizi korkutmasın, kimse mükemmel değil. mükemmel yok. kusurlarımızı sevmeliyiz, hayat öyle böyle geçip gidiyor. nasıl olmasını istediğimize karar verip yaşamalıyız.
Kendimi avutma şeklim
sa
Doğduğunuz evi geçtim karakterinizi genetiğiniz de etkiler. Türkiye'de doğan bir Türkle Suriyeli'nin kaderi büyük oranda farklı olucaktır.Dünya görüşü bike çok çok farklı olucaktır. Burçlar gibi ama çok daha mantıklı ve daha az safsata olanı. Türkiye burcunuz ırkınız ise yükseleniniz.
Aileniz de ay burcu mu neydi ondan oluyor çsmxçsödşmxçmxn