Flu Tv nedir? Flu tv arkadaş olup oturup sohbet etmek isteyeceğin insanlarla tanışmadan, katılamadan sohbet edebildiğin bir platformdur. Seviyorum sizi!
İlker abi LÜTFEN Erkcan hocamızı daha fazla kamera önüne getirin izlerken bir lise öğrencisi olarak hocamın söylediklerini yer yer anlamasam da oldukça keyifli bir şekilde izliyor tekrar teşekkür ediyorum
Kanalı kuruluşundan beri takip ediyorum. Bu bölüm çok rahat ilk 5'e girer. Doğayı hakem tayin etme konusu çok acayip bir şey. Başta Francis Bacon ve Thomas Kuhn olmak üzere bilim felsefesine katkı sağlamış abilerimi ellerinden, ilerde katkı sağlayacak kardeşlerimi gözlerinden öpüyorum.
Her söylenen sözü yüceltmek değil de her söylenen kelimenin muhakemesini yapınca değerli bir bilim insanı olduğunuzu anlıyorum. Aynı yolda tez vakitte buluşmak duasıyla Fizikle kalın hocam! ❤❤
Harika bir bolumdu. Zamanin nasil gectigini anlamadim. Video bittiginde, bi yarim saat kendimle kafamin icinde sohbet etmem gerekti her seyi sindirmek icin. Cok tesekkurler.
Hocam babam da fizik profesörü ve bu kadar benzemeniz beni her seferinde şaşırtıyor. Uzun beyaz yüzünüz mü dersiniz konuşmanız hatta konuşma hızınız mı dersiniz? Her seferinde tekrar tekrar şaşırıyorum sizi dinlemek ona fizikle ilgili soru sorduğum anın sonrası ile apaynı. galiba sizi de o yüzden ayrı bir seviyorum. Yolunuz açık olsun ❤
Mükemmel bir bölümdü. Hocanın konuları yarım bırakmayışından, kendini ifade becerisine ve diğer bölümlerde de olduğu gibi meseleyi tüm nüanslarıyla açıklamasına kadar her şeyiyle mükemmeldi. "Nasıl olmalı" konusunda ifa dönemi olmaz öyle saçma şey tadı bıraktı damakta.
00:00 Bilim insanının tarafsızca bilimi anlatması gerektiği. 01:38 Bilimin sınırları ve tanımı tartışması 04:38 Bilgi ve geçmişe referans veren ilerleyen bilgi türü 06:04 Bilim ve demarcation problemi hakkında 08:57 Meslekten olmayan kişinin felsefi konumu farklı olabilir. 10:41 Sosyal bilimlerin sınanabilirliği zorluk çıkarıyor 13:45 Bilimsel hipotezlerin yanlışlanabilir olması önemlidir. 15:19 Bilimsel hipotezlerin deneylerle sınanması ve yanılabilirliği 17:55 Doğa felsefesi ile bilim arasındaki fark 19:10 Büyük problemlere küçük versiyonlarla başlamak önemli 21:39 Büyük bir problemi daha küçük parçalara ayırarak karmaşıklığını anlamak 23:06 Bilimin sınırları ve tanımı 25:36 Lord Kelvin'in bilimdeki önemi ve değeri 27:05 Fizikçilerin çeşitli yönleri 29:35 Felsefi pozisyonlar ve bilimsel yanlışlanabilirlik 30:49 Teknolojinin ilerlemesine rağmen dünyada birçok problem var. 33:12 Fosil yakıtlar, karbondioksiti yakalayıp gömme teknolojisiyle devam edebilir. 34:25 Bilim insanları tarafsız olmalı ve insanların kendi kararlarına bırakılmalıdır. 36:57 Evrenin oluşumu ve insanın bilinç kazanması 38:14 Bilime güvenin önemi ve tarihsel perspektif 40:45 Felsefi pozisyonun pratik yaşamı güçleştirdiği ancak bilimsel bilgiye güvenmenin önemli olduğu 42:20 Bilimsel yaklaşım ve pratik deneyim arasındaki denge 44:48 Teknokrasi ve bilim insanlarının yönetimde olması 46:06 Bilim insanlarının farklı felsefi pozisyonları var 48:32 Bireylerde değil, daha büyük olgularda bakmamız gerektiği 49:47 Kişisel beklentilerle ilgilenmek ve günlük yaşamda bilimsel yöntemleri kullanmak. 52:21 Elon Musk'un bilimsel yöntemi hakkında açıklamaları 53:45 Elon Musk'ın verileri nasıl işlediği ve bilimsel yöntemi konusunda şüpheler var. 56:14 Gerçekten yapmak, sadece konuşmaktan farklıdır 57:25 İnanç ve hikaye anlatımı önemli
Erkcan Hocam, Flu Tv'deki bütün videolarınızı izledim ve hâlen aynı çizgide olmanız, yani bilimi objektif şekilde açıklayabilen bir kişi olarak bir yandan da insanları bilimin o sıcak anlatılarıyla merak duymaya körüklemeniz, kesin bilgi arayışına yaklaşmada öncü olabilecek potansiyele sahip olmanız sizi güç zehirlenmesine yöneltebileceğinin bilincinde olup çizginizi bozmamanız gerçekten muhteşem. Cümlem biraz karmakarışık olmuş olabilir. Bilim konuşup zevk alırken bir yandan da "Ben de insanım sonuçta." diyebilmeniz gerçekten, bizlere de objektifliğinizin ve sahip olduğunuz felsefe duruşunun önemini gayet açıkça ortaya koyuyor. Anlatımlarınız sayesinde dinleyen insanda soru sorma, sorgulama ve cevap bulma isteği doğuyor, bu da kafayı çalıştırmaya sebep oluyor. Bunun da haricinde tüm bu süreç insanın kendine 3. bir kişi olarak bakabilmesine ve yanlışlar yapabileceğinden haberdar olmasına sebep oluyor. Her şey için teşekkürler, iyi ki varsınız.
Bu sefer önceki videolarımızdakinden farklı bir sohbet konusu oldu. Olumlu olumsuz değerlendirmelerinizi okumak isterim. Normal sohbetlerden farklı olduğu için de açılmam biraz geç oldu, eğer ilk yarısında bunalacak olursanız, ikinci yarısına bir bakmanızı rica ederim. Videoya seçtiğimiz başlıkta da geçtiği için, özellikle kaynak göstermek istediğim bir nokta var. Elon Musk'ın fizik eğitimi ile ilgili görüşlerini okuyalı epeyce olmuştu, hatırladığım kadarıyla doğru aktardığımı düşünüyorum. Ancak kendiniz değerlendirmek isterseniz, 2013'de Amerikan Fizik Derneği'ne verdiği röportajı önerebilirim. www.aps.org/publications/apsnews/201310/profiles.cfm * 10 üzeri 100 yıl dediğimde sadece büyük bir sayı olsun diye söylemiyordum, hakikaten süperkütleli karadeliklerin bozunmasının tamamlanması ölçeği o ölçek. Ardından ne olacağı protonların kararlı olup olmadığına bağlı olarak değişecek. Siyah cücelerin kuantum tünelleme ile insan aklının tasavvur edemeyeceği bir yavaşlıkta füzyona uğrayıp sonunda patlayıp dağılması da 10 üzeri 1000 yıla kadar uzayabilir.
Hocam, bilimin neligine ve sınırlarına dair felsefi görüşlerinizi dinlemek heyecan verici ve ufuk açıcı oldu. Gazali'nin yaklaşımına dair şöyle bir not düşülebilir. Gazali'nin ateşin pamuğu yakması örneği, nedensellikle ilgili bir eleştiridir ve doğa olaylarının ardındaki neden-sonuç ilişkilerini sorgular. Bu eleştiri, insan aklının ve bilimin sınırlılığını vurgulamak için kullanılır. Ancak, bu eleştiri, genellikle evrensel doğa yasalarına veya kanunlara karşı bir itiraz olarak değil, insanın kavrama yeteneğinin sınırlılığına odaklanır. Yani, Gazali'nin eleştirisi, doğa yasalarının varlığını reddetmek yerine, insan aklının ve bilimin sınırlılığını kabul ederken, doğanın derinliklerindeki gerçekliği tam olarak kavrayamayacağımızı vurgular.
Hocam 300 bilim insanının yönetimine ilişkin yorumlarınızda farkında olmadan kuvvetler ayrılığına değindiğinizi düşünüyorum. Tek başına 300 bilim insanına yönetim yetkisi vermekle 300 sıradan insana yetki vermek açısından ciddi bir fark olmayabilir. Her ikisinde de çok hızlı biçimde distopyaya ulaşabiliriz. 100’er kişiyi yasama yürütme ve yargı bağlamında 3’e bölüp birbirlerini denetledikleri sistem kurmak daha dengeli bir sonuç doğurur. Mesele kimin yönettiği değil sistemin ne kadar doğru olduğudur sanırım. En azından modern hukuk teorisi bunun daha doğru olduğunu varsayar. İnsanları düzeltemesek bile sistemleri mükemmelleştirebiliriz. Son olarak sizin dinlemek büyük bir keyifti hocam. Çok teşekkür ederiz.
En sevdiğim fizikçi gibi bir şey oldu erkcan hoca, bir sosyal bilim okuru olarak. Felsefi pozisyonlardan yaklaşımı, hem esnek oluşu diğer yandan sınırlara karşı da hassasiyeti anlatımını özel kılıyor.
Konuyla ilgili olarak Enis Doko Hocanın "Celal Şengör Hocanın İddia Ettiği Gibi Bilimin Metodu Yanlışlamacılık Mıdır?" adlı TH-cam videosunu izlemenizi tavsiye ederim. Ayrıca bilimsel yöntem konuşulurken İbnü'l-Heysem'e değinmek güzel olurdu.
Öncelikle bu videoyu önerdiğiniz için teşekkür ederim. Enis Doko çeşitli kitaplarını da okuduğum ve saygı duyduğum bir akademisyen. Videosunda sunduğu tüm örnekleri biliyor ve değerli buluyorum, en sonundaki Duhem-Quine tezi de dahil olmak üzere. (Bilmekten öte, doğrudan kendi çalışmalarımda kullanıyorum, parçacık fiziğinde yaptığım işlerin büyük çoğunluğu bu tür işler.) Ancak çıkarımına katılamıyorum. Nedeni şu: Yanlışlanabilirlik bilimin metodudur diye keskin bir iddiam yok, sadece bilimsel hipotezlerin sınanabilir olması gerektiğini savunuyorum. Sınanabilirlik ise olasılıkları öngören hipotezler için de makul bir şekilde tanımlanabiliyor. Bu arada videoda geçen Bayesçi ve sıklıkçı (frequentist) esprisini de tüm bunları kafamda tutarak aktarmıştım. Tahminim şu: Eğer Enis Bey ile yan yana sohbet ediyor olsak, çok zorlanmadan ortak bir noktaya ulaşabilirdik. Çünkü sanki onun derdi, yanlışlanabilirliğin çok sert, artık bu yüzyılda köhne kalmış bir halinin savunulmasına karşı çıkmak. Benim videoda yaptığım tanım çok daha esnek bir sınanabilirlik. Zaten pilde elektrik olup olmadığı hipotezi ile ilgili söyleştiğimiz kısımda da fark ettiğiniz üzere, bu esnek sınanabilirlik, adeta bir fraktal boyut gibi, önce ufak hipotezler ve onları sınayarak başlıyor ve sonra tur tur daha ayrıntılı hale geliyor. Yani Duhem-Quine tezi ile uyumlu bir bakış sunabileceğimize inanıyorum. Son olarak İbnü'l Heysem, başka konuşmalarımda referans verdiğim birisi. (FluTV'deki bilim serisinin diğer videolarında da geçiyor olabilir. Tam emin olamıyorum çünkü videoları doğaçlama çekiyoruz, ama sonra kimi parçaları kurguda kesiliyor.) Ancak bu sohbette konu o pencereden gelişmedi. Daha gerilerden, örneğin Hellenistik Dönem'de Hellenik Dönem'den ayrılan bilimsel unsurlardan başlayarak bilimsel yöntemin gelişmesi üzerine bir video daha yaparsak, orada konuşuruz diye düşünüyorum.
@@Erkcan cevabınız için teşekkür ederim hocam, katılamıyorum deyip siz de pek farklı bir şey söylememişsiniz. Tahmininiz doğru bence Enis Hoca ile zorlanmadan ortak noktaya ulaşırsınız :D benim tavsiyem de sizin söylediklerinize karşı çıkmak amaçlı değildi katkıda bulunmak istedim yalnızca, bildiklerinizi bizlere aktarırken harcadığınız emek için ayrıca teşekkür ederim.
Erkcan Hoca'nın anlaşılması zor konuları bu kadar sadeleşerek ve sadeleştirerek anlatması kendine güveninin ve kendisini gerçekten eğitmiş bir aklın eseri. Bu kadar basamak çıkıp sonra en tepeden bağırmak varken en alt basamağa hiç gocunmadan inebilmesi müthiş. En son bölümde Muharrem İnce aklıma geldi.
Video çok güzeldi bir ufak eleştirim olacak başlık beni çok itti.Erkcan Hoca ile yaptığınız programları seyretmemiş olsam açmayacağım bir başlık olmuş. Bilim nedir nasıl yapılır gibi bir başlık olsa idi video içeriğine daha uygun olurdu diye düşünüyorum.
Çooookkk şükür kavuşturana. Allah aşkına hiç olmazsa haftada bir olsun. Ben her sabah güne sizin nefis anlatımınızla başlamayı tercih ederim. Allah size ve bizimle buluşturan flu tv, sonsuz minnetarım❤
Nefis bi sohbet olmus. Ulke insanimizin en buyuk yoksunlugu olan, rasyonel dusunmenin, sebep sonuc iliskisi kurarak, anlamanin, aciklamanin ve karar verebilmenin, aslinda ne kadar onemli ve efektif bir arac olduguna dair guzel tuyolar iceriyor. Erkcan hocam hafif de olsa, o karar verme sureclerine dair kendi goruslerini aktardi zaten, eninde sonunda, bilmedigimigiz, kesin emin olmadiginiz asamalara gelip, ilerleme kaydedebilmek adina, kararlar vermek durumunda kalacagimizdan, kaldigimizdan bahsetti. Salt ulkemiz degil, tum toplumlarda da, karar asamalarinda ihtiyac duyulan kesinlik ve guven duygusunun ne kadar yaygin oldugundan da bahsetti. Cunku malum, global olarak insanlar, yetkin seviyede degiller bilgi sahibi olup, bunu nasil kullanmalari gerektigi konusunda. O yuzden cogu karar asamalarinda, "inanc" kriteriyle hareket ediyorlar. (salt dini inanc degil, her turlu inanc, yakin arkadasinizin soyledigine inanmak, herseyin daha iyi olacagina inanmak, kadere, tanriya, vs inanmak gibi) Burada cok onemli bir nokta var aslinda. Bilinmezligi yuksek olan konularda karar verirken, bir karar almak da her daim ilerlemek demektir. Bu karari ne kadar suursuzca aldiginiz ise, riskin oranini arttirir. Ama komple bilime siginarak karar vermek de cogu zaman (gundelik basit kararlar disinda) sizlere bir kesinlik sunmaktan uzaktir. Cunku bilim ya da bilim adamlari, onu besleyebildiginiz bilgiler bazinda sonuc uretecektir. Misal bir jeologun, istanbul depremi ne zaman olacak sorusuna, tum ilgili fay hatlarinin detayli bilgisine sahip olmadan cevap verememesi gibi. Malum eldeki imkanlar da, o gerekli fay hatlarina dair tum detay bilgileri veremiyor zaten. O yuzden spesifik zaman anlamindaki bilinmezlik kismi da hala oran olarak yuksek. Demem o ki, sorunlar kompleks hale geldikce, ilgili data ve bilgi gereksinimi arttikca, kesinlikler azalip, potansiyellerden bahsetmek durumunda kaliyoruz her zaman. (maddi yatirim kararlari, siyasi tercihler, vs vs gibi) Bu baglamda bilimi, kosulsuz bir tek kriter olarak dusundugumuzde, zaten kesin sonuclar almak zorlasiyor, ya da kesinligi arttirmak istediginizde, toplanmasi gereken veriler vs artacagindan, bunun maliyeti de artiyor. O yuzden potansiyellere bel baglamak durumunda kaliyoruz. Bilimden zerre feragat etmek istemeyenler ise, genelde karar vermekten cekinir konumda olabiliyorlar bunun icin. Burada da cahil cesareti devreye giriyor. Riskleri buyuk bir ozguven ve inancla gogusleyip, hayirlisi diyerek karar verenler, bir sekilde ilerleme kaydedebiliyorlar. (cogunun kazanci; kar etmek yerine, ders cikarttiklari hatalar olsa bile) Burada onemli olan, cahil cesaretiniz ve bilimi, yani rasyonel dusunme seklini, birarada ve dogru sekilde kullanmak zaten. Cunku bilim size her konuda net ve kesin dogrular yanlislar sunmaz her zaman. Secimler ve bunlarin olasi sonuclarindan bahseder. (tum verilere ve bilgiye sahip olmadiginiz konularda diyelim) Ama eldeki kisitli bilgiye dayanarak risk almadiginiz surece de, gelisim ya da ilerleme mumkun olmuyor maalesef. Hele ki bu konular, icinde insanin oldugu, sosyal konular oldugunda (ekonomi, siyaset vb cogu sey) zaten bu gerekli bilginin hepsine ulasmak imkansiz, keza insan denen varlik, bugun a derken, ertesi gun b diyebilecek tiynette, duygularinin esiri asalaklar ordusu malum. :)
48:40 Babam tarih öğretmeni ve ben büyürken sürekli tarih konusunda sohbetler yaparak büyüdüm. Küçükken babama Atatürk olmasaydı Türkiye olmazdı dediğimde kendisi de Atatürkçü olmasına rağmen Türkiye içinden bir Atatürkü çıkartmaya hazırdı, bu kişi Mustafa Kemal olduğu için şansllıyız ama o olmasaydı da elbet başkası Atatürk olacaktı demişti. O zaman çok anlam veremesem de şimdi sizin de bakış açınızla çok doğru geldi.
Harika bir program olmuş. Farklı fikirlere kavga açmak yerine aslında bunların birer felsefi pozisyon olduğunu insanlara anlatmak çok ama çok değerli. Hocamıza sonsuz teşekkürler.
Erkcan hocam tüm OÖSB bölümlerinizi izledim, açık ara en keyif aldığım bölümdü . Lütfen felsefi pozisyonunuzu konuşmaktan vazgeçmeyin çünkü değerli bir bilimci olduğunuz kadar değerli bir insansınız. Parti kur oy verelim hocam :))
Erkcan Hocam hoş geldin.Gözümüz yollarda kalmıştı.Biraz daha zaman,ışık,enerji hakkında açıklamalarınızı bekliyorum.Şu konu hakkında bir dahaki sefer açıklamalarda bulunursanız çok sevinirim.:''Işığın doğada yavaşlamasını biliyoruz,ortamlardan geçerken kırılması,yavaşlaması diye.Doğada ışığın durdurulması diye bir olayla karşılaşmak için ne olması gerekiyor?Bunun için bilimsel bir açıklama getirmek istersek nasıl bir algoritma oluşturmak gerekmektedir?''Işığı(doğada) durdurabilirsek zaman ile ilişkisi dolayısıyla zamanı da durdurabilir miyiz?''
Çok özlemişim🥹 bayram hediyesi oldu bizlere… Bilim nedir, en temeldeki soruların cevaplanması bile o kadar detaylandırılabiliyor ki, rasyonel, pozitif ya da normatif bilim çeşitleri yönteme dayalı ayrılıyor, her birinin tanımını farklı yapabiliyoruz. Şu en temel bilgileri bile düşündürerek özümsemek çok keyifli, ağzınıza sağlık hocam👏🙌🙋♀️
Konular cok guzel ve ilgi cekici tebrik ederim. 35:00'da bahsi gecen konunun çözümü uygun 'dil kullanımı" olsa gerek. Bu konunun onemini Viyana Çevresi ekolünde ve ondan sonra gelen ekollerde görmek mümkündür.
Yine muhteşem bir bölüm olmuş İlk olarak; Hoca'nın "Büyük Akış" fikrine katılıyorum. İnsanlık aslında devasa bir organizma. Ve bilimkurgu da olsa; Asimov'un "Foundation" serisindeki (kurgusal) "Psiko Tarih" biliminin, kişilerin geleceğini değil, tüm toplumun geleceğini öngörebilmesine benzer mantıkla, tarihin evrimsel süreç doğrultusunda, o gerekli ve devrimci şahsiyetleri (Napolyon, Atatürk vs) ortaya çıkardığını düşünüyorum.Ayrıca; ister bilim temelli, ister ideolojik temelli, ister kominizim, ister liberalizm, hatta isterse dini temelli olsun, iş; yönetim sisteminin içindeki İNSAN faktöründe bitiyor. İnsan diğer canlılara göre MUHTEŞEM bir varlık olarak ortaya çıksa da, kendi içinde eksik ve kusurlu bir yaratık/organizma. Dolayısı ile hangi sistemi seçersek seçelim, içinde insan olan her sistem bir süre sonra hatalı ve kusurlu bir noktaya evrilecektir. Buradan da "o zaman bizi Yapay Zeka yönetsin" sonucuna ulaşabiliriz ama o da çok güvenilir görünmüyor. Yine Asimov'a dönersek, çözüm "Ben, Biz, Gaia" diyen "doğa ve evrenle barışık ve onlarla bütünleşik" bir anlayışla "Modern Panteizm" gibi bir noktaya gitmek zorunda gibi. Son olarak; şu an için en büyük "ArkaTaşımız"=BİLİM. Ona sarılıp güvenmekten başka çaremiz yok. Bilimsiz kalmayın 😁🔭🔬🧪🧠💞💕
Erkcan hocayi baska yerlerde de dinledim ama nedense flu tv'de yani İlker hocanin sordugu sorularla beraber bambaska bir tad veriyor, sanki daha rahat hissediyormus gibi..
48.34'de ki Harari'nin değil Marx'ın bakış açısıdır o diyor tarisel olaylar büyük insanları ortaya çıkarırı diye. Kaynak iş bankası yayınları François Hartog - Eskiler Modernler Yabanıllar
Erkcan hocanın karmaşık şeyleri anlaşılır hale getirmede müthiş bi yeteneği var aşırı seviyorum bu seriyi. Ama ben oppenheimer dan sonra chernobyl videosu da istediğimi anladım. Sormak istediğim o kadar çok soru var ki. Hatta beni çağırsanız da sorsam 😢
en sevdiğimiz konuk, lütfen düzenli gelin, bu kadar arayı açmayın sevgili hocam
Erkcan Hoca'ya bayılıyoruz, adam duruşuyla bile bize entelektüel tevazu nedir öğretiyor. Ne kadar sık gelse o kadar iyidir.
Daha sık gelemez, bu programı da hoca zorlayıp yaptırmış. Zıpır, şebek ve rating getirecek kişi ve konuları tercih ediyorlar. "Aptal herifler." :)
Erkcan hocayi dinlerken kendimi norvec'te yasiyor gibi hissediyorum. Halbuki konum bagcilar.
Aşkın ve estetiğin semti Bağcılar'dan selamlar🤭🙋♀️
@@anbgul selam dostum. Bagcilar'imizi hep birlikte istanbul'un kultur bas semti yapacagiz.
+1😅
Bakış açınıza bayıldım
Burası Baağğcıllaaar
Erkcan Özcan'ı özlemiştik 💛
5
Flu tv den rica ediyoruz hocamıza yayınlarınızda daha çok yer verin
Hocam arayı lütfen açmayın. Gerçekten ufkumuzu genişletiyorsunuz.
Flu Tv nedir? Flu tv arkadaş olup oturup sohbet etmek isteyeceğin insanlarla tanışmadan, katılamadan sohbet edebildiğin bir platformdur. Seviyorum sizi!
Erkcan hoca ve Ömer hoca bu kanala devam ettiği sürece katıl butonu ile sizlere destek vereceğim. Çok teşekkürler.
İlker abi LÜTFEN Erkcan hocamızı daha fazla kamera önüne getirin izlerken bir lise öğrencisi olarak hocamın söylediklerini yer yer anlamasam da oldukça keyifli bir şekilde izliyor tekrar teşekkür ediyorum
Kanalı kuruluşundan beri takip ediyorum. Bu bölüm çok rahat ilk 5'e girer. Doğayı hakem tayin etme konusu çok acayip bir şey.
Başta Francis Bacon ve Thomas Kuhn olmak üzere bilim felsefesine katkı sağlamış abilerimi ellerinden, ilerde katkı sağlayacak kardeşlerimi gözlerinden öpüyorum.
Ne kadar uyumlu ve sistematik konusuyorsunuz Erkcan bey, bilim adami oldugunuz felsefe yapmaya bile yardim ediyor!
Neredesiniz hocam siz? Bu kadar ara olur mu? Lütfen daha sık görelim sizi ❤❤
Canım Erkcan hocam. Senin gibi insanların varlığı yaşama sevinci aşılıyor bana...
Flu TV özüne dönüyor, harikasınız
Her söylenen sözü yüceltmek değil de her söylenen kelimenin muhakemesini yapınca değerli bir bilim insanı olduğunuzu anlıyorum.
Aynı yolda tez vakitte buluşmak duasıyla Fizikle kalın hocam! ❤❤
Lise hazırlıkta İngilizce fen kitabında "Science is what scientists do" yazıyordu. Ben orda bırakmıştım. Üzerine çok ufuk açıcı oldu bu. Teşekkürler.
Aslında çok iyi bir altanım . Box is what boxers do . Bu da Tam çuk diye oturuyor , Ben begendim 😅
Ne muhteşem bir insan Erkcan hoca. Türkiye'nin sizin gibi insanlara ihtiyacı var hocam. Ne mutlu çevrenizdeki insanlara, çok şanslılar!
Harika bir bolumdu. Zamanin nasil gectigini anlamadim. Video bittiginde, bi yarim saat kendimle kafamin icinde sohbet etmem gerekti her seyi sindirmek icin. Cok tesekkurler.
Üç aydır eski bölümleri tekrar tekrar izliyorum ya sonunda yeni bölüm !!
Belli ki erkcan hocam anlatmaktan memnun, biz de dinlemekten memnunuz.o zaman daha fazla erkcan!
Erkcan hocamızı çok özlemiştim ve bir süredir sabırsızlıkla bu programı bekliyordum ohh🎉❤
Hocam babam da fizik profesörü ve bu kadar benzemeniz beni her seferinde şaşırtıyor. Uzun beyaz yüzünüz mü dersiniz konuşmanız hatta konuşma hızınız mı dersiniz? Her seferinde tekrar tekrar şaşırıyorum sizi dinlemek ona fizikle ilgili soru sorduğum anın sonrası ile apaynı. galiba sizi de o yüzden ayrı bir seviyorum. Yolunuz açık olsun ❤
Allah için bu ne enfes, bu ne muazzam, bu ne harika bir sohbetti böyle.
Mükemmel bir bölümdü. Hocanın konuları yarım bırakmayışından, kendini ifade becerisine ve diğer bölümlerde de olduğu gibi meseleyi tüm nüanslarıyla açıklamasına kadar her şeyiyle mükemmeldi.
"Nasıl olmalı" konusunda ifa dönemi olmaz öyle saçma şey tadı bıraktı damakta.
Bir sosyal bilimci olarak benim de ufkumu açtı. Serinin en güzel videosuydu bence ❤
00:00 Bilim insanının tarafsızca bilimi anlatması gerektiği.
01:38 Bilimin sınırları ve tanımı tartışması
04:38 Bilgi ve geçmişe referans veren ilerleyen bilgi türü
06:04 Bilim ve demarcation problemi hakkında
08:57 Meslekten olmayan kişinin felsefi konumu farklı olabilir.
10:41 Sosyal bilimlerin sınanabilirliği zorluk çıkarıyor
13:45 Bilimsel hipotezlerin yanlışlanabilir olması önemlidir.
15:19 Bilimsel hipotezlerin deneylerle sınanması ve yanılabilirliği
17:55 Doğa felsefesi ile bilim arasındaki fark
19:10 Büyük problemlere küçük versiyonlarla başlamak önemli
21:39 Büyük bir problemi daha küçük parçalara ayırarak karmaşıklığını anlamak
23:06 Bilimin sınırları ve tanımı
25:36 Lord Kelvin'in bilimdeki önemi ve değeri
27:05 Fizikçilerin çeşitli yönleri
29:35 Felsefi pozisyonlar ve bilimsel yanlışlanabilirlik
30:49 Teknolojinin ilerlemesine rağmen dünyada birçok problem var.
33:12 Fosil yakıtlar, karbondioksiti yakalayıp gömme teknolojisiyle devam edebilir.
34:25 Bilim insanları tarafsız olmalı ve insanların kendi kararlarına bırakılmalıdır.
36:57 Evrenin oluşumu ve insanın bilinç kazanması
38:14 Bilime güvenin önemi ve tarihsel perspektif
40:45 Felsefi pozisyonun pratik yaşamı güçleştirdiği ancak bilimsel bilgiye güvenmenin önemli olduğu
42:20 Bilimsel yaklaşım ve pratik deneyim arasındaki denge
44:48 Teknokrasi ve bilim insanlarının yönetimde olması
46:06 Bilim insanlarının farklı felsefi pozisyonları var
48:32 Bireylerde değil, daha büyük olgularda bakmamız gerektiği
49:47 Kişisel beklentilerle ilgilenmek ve günlük yaşamda bilimsel yöntemleri kullanmak.
52:21 Elon Musk'un bilimsel yöntemi hakkında açıklamaları
53:45 Elon Musk'ın verileri nasıl işlediği ve bilimsel yöntemi konusunda şüpheler var.
56:14 Gerçekten yapmak, sadece konuşmaktan farklıdır
57:25 İnanç ve hikaye anlatımı önemli
Erkcan Hocam, Flu Tv'deki bütün videolarınızı izledim ve hâlen aynı çizgide olmanız, yani bilimi objektif şekilde açıklayabilen bir kişi olarak bir yandan da insanları bilimin o sıcak anlatılarıyla merak duymaya körüklemeniz, kesin bilgi arayışına yaklaşmada öncü olabilecek potansiyele sahip olmanız sizi güç zehirlenmesine yöneltebileceğinin bilincinde olup çizginizi bozmamanız gerçekten muhteşem. Cümlem biraz karmakarışık olmuş olabilir. Bilim konuşup zevk alırken bir yandan da "Ben de insanım sonuçta." diyebilmeniz gerçekten, bizlere de objektifliğinizin ve sahip olduğunuz felsefe duruşunun önemini gayet açıkça ortaya koyuyor. Anlatımlarınız sayesinde dinleyen insanda soru sorma, sorgulama ve cevap bulma isteği doğuyor, bu da kafayı çalıştırmaya sebep oluyor. Bunun da haricinde tüm bu süreç insanın kendine 3. bir kişi olarak bakabilmesine ve yanlışlar yapabileceğinden haberdar olmasına sebep oluyor. Her şey için teşekkürler, iyi ki varsınız.
❤❤ teşekkürler , daha çok hocamızı görmek istiyoruz
Bu sefer önceki videolarımızdakinden farklı bir sohbet konusu oldu. Olumlu olumsuz değerlendirmelerinizi okumak isterim. Normal sohbetlerden farklı olduğu için de açılmam biraz geç oldu, eğer ilk yarısında bunalacak olursanız, ikinci yarısına bir bakmanızı rica ederim.
Videoya seçtiğimiz başlıkta da geçtiği için, özellikle kaynak göstermek istediğim bir nokta var. Elon Musk'ın fizik eğitimi ile ilgili görüşlerini okuyalı epeyce olmuştu, hatırladığım kadarıyla doğru aktardığımı düşünüyorum. Ancak kendiniz değerlendirmek isterseniz, 2013'de Amerikan Fizik Derneği'ne verdiği röportajı önerebilirim. www.aps.org/publications/apsnews/201310/profiles.cfm
* 10 üzeri 100 yıl dediğimde sadece büyük bir sayı olsun diye söylemiyordum, hakikaten süperkütleli karadeliklerin bozunmasının tamamlanması ölçeği o ölçek. Ardından ne olacağı protonların kararlı olup olmadığına bağlı olarak değişecek. Siyah cücelerin kuantum tünelleme ile insan aklının tasavvur edemeyeceği bir yavaşlıkta füzyona uğrayıp sonunda patlayıp dağılması da 10 üzeri 1000 yıla kadar uzayabilir.
Her şeyiyle harika bir bölüm, çok teşekkürler🙏🏻🙏🏻🙏🏻
Hocam, bilimin neligine ve sınırlarına dair felsefi görüşlerinizi dinlemek heyecan verici ve ufuk açıcı oldu.
Gazali'nin yaklaşımına dair şöyle bir not düşülebilir. Gazali'nin ateşin pamuğu yakması örneği, nedensellikle ilgili bir eleştiridir ve doğa olaylarının ardındaki neden-sonuç ilişkilerini sorgular. Bu eleştiri, insan aklının ve bilimin sınırlılığını vurgulamak için kullanılır. Ancak, bu eleştiri, genellikle evrensel doğa yasalarına veya kanunlara karşı bir itiraz olarak değil, insanın kavrama yeteneğinin sınırlılığına odaklanır. Yani, Gazali'nin eleştirisi, doğa yasalarının varlığını reddetmek yerine, insan aklının ve bilimin sınırlılığını kabul ederken, doğanın derinliklerindeki gerçekliği tam olarak kavrayamayacağımızı vurgular.
Hocam 300 bilim insanının yönetimine ilişkin yorumlarınızda farkında olmadan kuvvetler ayrılığına değindiğinizi düşünüyorum. Tek başına 300 bilim insanına yönetim yetkisi vermekle 300 sıradan insana yetki vermek açısından ciddi bir fark olmayabilir. Her ikisinde de çok hızlı biçimde distopyaya ulaşabiliriz. 100’er kişiyi yasama yürütme ve yargı bağlamında 3’e bölüp birbirlerini denetledikleri sistem kurmak daha dengeli bir sonuç doğurur. Mesele kimin yönettiği değil sistemin ne kadar doğru olduğudur sanırım. En azından modern hukuk teorisi bunun daha doğru olduğunu varsayar. İnsanları düzeltemesek bile sistemleri mükemmelleştirebiliriz. Son olarak sizin dinlemek büyük bir keyifti hocam. Çok teşekkür ederiz.
Çok keyifliydi, dolaylı ya da doğrudan olduğu farketmeden emeği geçen herkese çok ama çok teşekkürler.
Çok güzel bir programdı, Erkcan Hocaya anlatımındaki samimiyeti ve emeği için teşekkür ediyorum..
en zevkli yayın, en pozitif ve akıllı konuk.
Videolarını defalarca izlediğim sayılı bilim insanlarındansınız erkcan hocam.Ayrıca felsefi yorumlarınız ufuk açıyor projeksiyon sağlıyor🙏iyi ki varsınız❤
Erkcan hocayı dinlemek ufkumuzu açıyor 2:45
En sevdiğim fizikçi gibi bir şey oldu erkcan hoca, bir sosyal bilim okuru olarak. Felsefi pozisyonlardan yaklaşımı, hem esnek oluşu diğer yandan sınırlara karşı da hassasiyeti anlatımını özel kılıyor.
Harika bir bölümdü…Saygı ve sevgi ile…Teşekkürler
Konuyla ilgili olarak Enis Doko Hocanın "Celal Şengör Hocanın İddia Ettiği Gibi Bilimin Metodu Yanlışlamacılık Mıdır?" adlı TH-cam videosunu izlemenizi tavsiye ederim. Ayrıca bilimsel yöntem konuşulurken İbnü'l-Heysem'e değinmek güzel olurdu.
Öncelikle bu videoyu önerdiğiniz için teşekkür ederim. Enis Doko çeşitli kitaplarını da okuduğum ve saygı duyduğum bir akademisyen. Videosunda sunduğu tüm örnekleri biliyor ve değerli buluyorum, en sonundaki Duhem-Quine tezi de dahil olmak üzere. (Bilmekten öte, doğrudan kendi çalışmalarımda kullanıyorum, parçacık fiziğinde yaptığım işlerin büyük çoğunluğu bu tür işler.) Ancak çıkarımına katılamıyorum. Nedeni şu: Yanlışlanabilirlik bilimin metodudur diye keskin bir iddiam yok, sadece bilimsel hipotezlerin sınanabilir olması gerektiğini savunuyorum. Sınanabilirlik ise olasılıkları öngören hipotezler için de makul bir şekilde tanımlanabiliyor. Bu arada videoda geçen Bayesçi ve sıklıkçı (frequentist) esprisini de tüm bunları kafamda tutarak aktarmıştım.
Tahminim şu: Eğer Enis Bey ile yan yana sohbet ediyor olsak, çok zorlanmadan ortak bir noktaya ulaşabilirdik. Çünkü sanki onun derdi, yanlışlanabilirliğin çok sert, artık bu yüzyılda köhne kalmış bir halinin savunulmasına karşı çıkmak. Benim videoda yaptığım tanım çok daha esnek bir sınanabilirlik. Zaten pilde elektrik olup olmadığı hipotezi ile ilgili söyleştiğimiz kısımda da fark ettiğiniz üzere, bu esnek sınanabilirlik, adeta bir fraktal boyut gibi, önce ufak hipotezler ve onları sınayarak başlıyor ve sonra tur tur daha ayrıntılı hale geliyor. Yani Duhem-Quine tezi ile uyumlu bir bakış sunabileceğimize inanıyorum.
Son olarak İbnü'l Heysem, başka konuşmalarımda referans verdiğim birisi. (FluTV'deki bilim serisinin diğer videolarında da geçiyor olabilir. Tam emin olamıyorum çünkü videoları doğaçlama çekiyoruz, ama sonra kimi parçaları kurguda kesiliyor.) Ancak bu sohbette konu o pencereden gelişmedi. Daha gerilerden, örneğin Hellenistik Dönem'de Hellenik Dönem'den ayrılan bilimsel unsurlardan başlayarak bilimsel yöntemin gelişmesi üzerine bir video daha yaparsak, orada konuşuruz diye düşünüyorum.
@@Erkcan cevabınız için teşekkür ederim hocam, katılamıyorum deyip siz de pek farklı bir şey söylememişsiniz. Tahmininiz doğru bence Enis Hoca ile zorlanmadan ortak noktaya ulaşırsınız :D benim tavsiyem de sizin söylediklerinize karşı çıkmak amaçlı değildi katkıda bulunmak istedim yalnızca, bildiklerinizi bizlere aktarırken harcadığınız emek için ayrıca teşekkür ederim.
Ufuk açıcı, vizyon genişletici bir sohbet olmuş. Teşekkürler Erkcan hocam!
Erkcan Hoca'nın anlaşılması zor konuları bu kadar sadeleşerek ve sadeleştirerek anlatması kendine güveninin ve kendisini gerçekten eğitmiş bir aklın eseri. Bu kadar basamak çıkıp sonra en tepeden bağırmak varken en alt basamağa hiç gocunmadan inebilmesi müthiş. En son bölümde Muharrem İnce aklıma geldi.
Video çok güzeldi bir ufak eleştirim olacak başlık beni çok itti.Erkcan Hoca ile yaptığınız programları seyretmemiş olsam açmayacağım bir başlık olmuş. Bilim nedir nasıl yapılır gibi bir başlık olsa idi video içeriğine daha uygun olurdu diye düşünüyorum.
Çooookkk şükür kavuşturana. Allah aşkına hiç olmazsa haftada bir olsun. Ben her sabah güne sizin nefis anlatımınızla başlamayı tercih ederim. Allah size ve bizimle buluşturan flu tv, sonsuz minnetarım❤
Çok faydalı bir program olmuş. Erkcan hocaya çok teşekkür ederim.
Güzel bölüm olmuş.Buna benzer bölümleri daha çok yapmalısınız bence
Erkcan hocamız zayıflamış mı biraz, lütfen kendisine iyi baksın seviyoruz kendisini
Nefis bi sohbet olmus. Ulke insanimizin en buyuk yoksunlugu olan, rasyonel dusunmenin, sebep sonuc iliskisi kurarak, anlamanin, aciklamanin ve karar verebilmenin, aslinda ne kadar onemli ve efektif bir arac olduguna dair guzel tuyolar iceriyor.
Erkcan hocam hafif de olsa, o karar verme sureclerine dair kendi goruslerini aktardi zaten, eninde sonunda, bilmedigimigiz, kesin emin olmadiginiz asamalara gelip, ilerleme kaydedebilmek adina, kararlar vermek durumunda kalacagimizdan, kaldigimizdan bahsetti. Salt ulkemiz degil, tum toplumlarda da, karar asamalarinda ihtiyac duyulan kesinlik ve guven duygusunun ne kadar yaygin oldugundan da bahsetti. Cunku malum, global olarak insanlar, yetkin seviyede degiller bilgi sahibi olup, bunu nasil kullanmalari gerektigi konusunda. O yuzden cogu karar asamalarinda, "inanc" kriteriyle hareket ediyorlar. (salt dini inanc degil, her turlu inanc, yakin arkadasinizin soyledigine inanmak, herseyin daha iyi olacagina inanmak, kadere, tanriya, vs inanmak gibi)
Burada cok onemli bir nokta var aslinda. Bilinmezligi yuksek olan konularda karar verirken, bir karar almak da her daim ilerlemek demektir. Bu karari ne kadar suursuzca aldiginiz ise, riskin oranini arttirir. Ama komple bilime siginarak karar vermek de cogu zaman (gundelik basit kararlar disinda) sizlere bir kesinlik sunmaktan uzaktir. Cunku bilim ya da bilim adamlari, onu besleyebildiginiz bilgiler bazinda sonuc uretecektir. Misal bir jeologun, istanbul depremi ne zaman olacak sorusuna, tum ilgili fay hatlarinin detayli bilgisine sahip olmadan cevap verememesi gibi. Malum eldeki imkanlar da, o gerekli fay hatlarina dair tum detay bilgileri veremiyor zaten. O yuzden spesifik zaman anlamindaki bilinmezlik kismi da hala oran olarak yuksek.
Demem o ki, sorunlar kompleks hale geldikce, ilgili data ve bilgi gereksinimi arttikca, kesinlikler azalip, potansiyellerden bahsetmek durumunda kaliyoruz her zaman. (maddi yatirim kararlari, siyasi tercihler, vs vs gibi)
Bu baglamda bilimi, kosulsuz bir tek kriter olarak dusundugumuzde, zaten kesin sonuclar almak zorlasiyor, ya da kesinligi arttirmak istediginizde, toplanmasi gereken veriler vs artacagindan, bunun maliyeti de artiyor. O yuzden potansiyellere bel baglamak durumunda kaliyoruz. Bilimden zerre feragat etmek istemeyenler ise, genelde karar vermekten cekinir konumda olabiliyorlar bunun icin.
Burada da cahil cesareti devreye giriyor. Riskleri buyuk bir ozguven ve inancla gogusleyip, hayirlisi diyerek karar verenler, bir sekilde ilerleme kaydedebiliyorlar. (cogunun kazanci; kar etmek yerine, ders cikarttiklari hatalar olsa bile) Burada onemli olan, cahil cesaretiniz ve bilimi, yani rasyonel dusunme seklini, birarada ve dogru sekilde kullanmak zaten.
Cunku bilim size her konuda net ve kesin dogrular yanlislar sunmaz her zaman. Secimler ve bunlarin olasi sonuclarindan bahseder. (tum verilere ve bilgiye sahip olmadiginiz konularda diyelim) Ama eldeki kisitli bilgiye dayanarak risk almadiginiz surece de, gelisim ya da ilerleme mumkun olmuyor maalesef.
Hele ki bu konular, icinde insanin oldugu, sosyal konular oldugunda (ekonomi, siyaset vb cogu sey) zaten bu gerekli bilginin hepsine ulasmak imkansiz, keza insan denen varlik, bugun a derken, ertesi gun b diyebilecek tiynette, duygularinin esiri asalaklar ordusu malum. :)
Bayılıyorum hocaya, muhteşem bir bakış açısı, bilim insanı olmanın ne demek olduğunu anlayan nadir Türklerden, ne yazık ki!
Erkcan hocam bir kimyager olarak bayılıyorum sohbetlerinize... iyi ki varsınız. Bilimi yüceltecek olanlar bence sizin gibi iyi hikaye anlatıcıları :)
48:40 Babam tarih öğretmeni ve ben büyürken sürekli tarih konusunda sohbetler yaparak büyüdüm. Küçükken babama Atatürk olmasaydı Türkiye olmazdı dediğimde kendisi de Atatürkçü olmasına rağmen Türkiye içinden bir Atatürkü çıkartmaya hazırdı, bu kişi Mustafa Kemal olduğu için şansllıyız ama o olmasaydı da elbet başkası Atatürk olacaktı demişti. O zaman çok anlam veremesem de şimdi sizin de bakış açınızla çok doğru geldi.
İndirip saklanması gereken ÖZEL bir video olmuş. Çok teşekkürler.
Harika bir program olmuş. Farklı fikirlere kavga açmak yerine aslında bunların birer felsefi pozisyon olduğunu insanlara anlatmak çok ama çok değerli. Hocamıza sonsuz teşekkürler.
Erkcan Özcan hocam gerçekten bu hayatta çok güzel bir detaysın 😉😉🙂
Hocamı çok özlemişiz bu video beni bi süre daha götürür:) bi kaç kez izlerim
Emeği geçen herkese gönülden teşekkür ederim
güzel programdı. anlatmak istediğini iyi aktardığını düşünüyorum.
Erkcan hocayı saatlerce dinleyebilirim. Muhteşem bir anlatımı var. İyiki varsınız hocam❤❤
Dakika 51 "Asla bana soru soruluyor olmasinin buyusune kapilmamam lazim" hocam kaydettim. Teşekkürler:)
Erkcan hocam tüm OÖSB bölümlerinizi izledim, açık ara en keyif aldığım bölümdü . Lütfen felsefi pozisyonunuzu konuşmaktan vazgeçmeyin çünkü değerli bir bilimci olduğunuz kadar değerli bir insansınız. Parti kur oy verelim hocam :))
Hop burdayız :)
Abi erkcan hocayı özledik daha çok istiyoruz lütfen 🥺
Flu tv den rica ediyoruz Erkcan Hoca'ya yayınlarınızda daha çok yer verin
Tebrikler Flu Tv,İlker bey.Konuk şahane sizleri seviyoruz
Emeğinize sağlık mükemmel programdı
Bilim değil, bilimin konuşulduğu bir bölüm olmuş. Felsefe candır 😊
Erkcan Hocam hoş geldin.Gözümüz yollarda kalmıştı.Biraz daha zaman,ışık,enerji hakkında açıklamalarınızı bekliyorum.Şu konu hakkında bir dahaki sefer açıklamalarda bulunursanız çok sevinirim.:''Işığın doğada yavaşlamasını biliyoruz,ortamlardan geçerken kırılması,yavaşlaması diye.Doğada ışığın durdurulması diye bir olayla karşılaşmak için ne olması gerekiyor?Bunun için bilimsel bir açıklama getirmek istersek nasıl bir algoritma oluşturmak gerekmektedir?''Işığı(doğada) durdurabilirsek zaman ile ilişkisi dolayısıyla zamanı da durdurabilir miyiz?''
Hocamızdan 3 Cisim Problemi dizisiyle ile ilgili bir bölüm istiyoruz 🙏🙏🙏
Dünyanın daha çok Erkcan Özcanlara ihtiyacı var. ♥
sadece ondan ders alabilmek için tekrar sınava girip Boğaziçi Fizik yazma isteği uyandıran hocamız dünyanın en iyi hocası
Muazzam bir sohbet! Gerçekten!
Bağcılar'dan dinleyip de kendimi muasır medeniyetlerden biriymişim gibi hissettiren yegane konuk 💓 önümüzden yürüyün sevgili hocam 👏🏻
Hocamin yüzünden molekül fışkırıyor, ben ortaokul mezunu 38 yasindayim,burda, fatih beyde erkcan hoca cikti mi , dinlemesi izlemek ,ve ogrenmek muazzam zevkli geliyor
süper program olmuş hocam ❤❤❤
Çok özlemişim🥹 bayram hediyesi oldu bizlere… Bilim nedir, en temeldeki soruların cevaplanması bile o kadar detaylandırılabiliyor ki, rasyonel, pozitif ya da normatif bilim çeşitleri yönteme dayalı ayrılıyor, her birinin tanımını farklı yapabiliyoruz. Şu en temel bilgileri bile düşündürerek özümsemek çok keyifli, ağzınıza sağlık hocam👏🙌🙋♀️
en sevdigim hocam gelmis
Konular cok guzel ve ilgi cekici tebrik ederim. 35:00'da bahsi gecen konunun çözümü uygun 'dil kullanımı" olsa gerek. Bu konunun onemini Viyana Çevresi ekolünde ve ondan sonra gelen ekollerde görmek mümkündür.
Erkcan Hocam bu memlekette sizin benim entelektüel reflekslere inancımı yükseltmeye ne hakkınız var sadece soruyorum, bolca öpücükler
Hocam siz entelektüel olup da egoizmden uzak durabilen nadir üst seviye bilim insanlarındansınız👏🏻
Erkcan hoca ve Ömer hoca Flu'nun en kıymetlilerinde lütfen hep yeni videolar gelsin 😍
olağan üstü anlatımlar için teşekkür ederim
Erkcan hocam sizi youtuptan bile olsa tanimak dinlemek çok ozel ve güzel iyiki varsıniz
Hocam süpersin hakikaten kafa açıcı bir bölüm olmuş
Tşkler! ❤
Hocamızın da en iyi bölümlerinden birisiydi. Müthiş.
Erkcan Özcan’ı dinlemek çok keyifli
Fiziğin bir noktada felsefeye vardığı noktadayız. Teşekkürler hocam.
Hoca güneşin rengine beyaz dedi, bilim insanı olmanın farkı. 21:51
Özlemişim hakkatten hocam👍
Erkcan Bey daha çok gelsin 🙏 Hatta dizi eleştirisi de istiyoruz ondan, bilim kurgu dizi ve filmleri eleştirsin :)
Lütfen erkcan hocamızla daha çok video gelsin son videodan sonra var olanları 2 kere bitirdim
Erkcan hocayı özlüyoruz izlemek istiyoruz lütfen herbokolog olsun
Hocamı sık sık görmek istiyoruz.
Yine muhteşem bir bölüm olmuş İlk olarak; Hoca'nın "Büyük Akış" fikrine katılıyorum. İnsanlık aslında devasa bir organizma. Ve bilimkurgu da olsa; Asimov'un "Foundation" serisindeki (kurgusal) "Psiko Tarih" biliminin, kişilerin geleceğini değil, tüm toplumun geleceğini öngörebilmesine benzer mantıkla, tarihin evrimsel süreç doğrultusunda, o gerekli ve devrimci şahsiyetleri (Napolyon, Atatürk vs) ortaya çıkardığını düşünüyorum.Ayrıca; ister bilim temelli, ister ideolojik temelli, ister kominizim, ister liberalizm, hatta isterse dini temelli olsun, iş; yönetim sisteminin içindeki İNSAN faktöründe bitiyor. İnsan diğer canlılara göre MUHTEŞEM bir varlık olarak ortaya çıksa da, kendi içinde eksik ve kusurlu bir yaratık/organizma. Dolayısı ile hangi sistemi seçersek seçelim, içinde insan olan her sistem bir süre sonra hatalı ve kusurlu bir noktaya evrilecektir. Buradan da "o zaman bizi Yapay Zeka yönetsin" sonucuna ulaşabiliriz ama o da çok güvenilir görünmüyor. Yine Asimov'a dönersek, çözüm "Ben, Biz, Gaia" diyen "doğa ve evrenle barışık ve onlarla bütünleşik" bir anlayışla "Modern Panteizm" gibi bir noktaya gitmek zorunda gibi. Son olarak; şu an için en büyük "ArkaTaşımız"=BİLİM. Ona sarılıp güvenmekten başka çaremiz yok. Bilimsiz kalmayın 😁🔭🔬🧪🧠💞💕
3 cisim problemi gelsin lütfen
Erkcan hocayi baska yerlerde de dinledim ama nedense flu tv'de yani İlker hocanin sordugu sorularla beraber bambaska bir tad veriyor, sanki daha rahat hissediyormus gibi..
Hocam siz bizim sistemimizin tek yıldızısınız. Arayı açmayın çok özlüyoruz.
Erkcan hocam harikasınız
36:28 Death’s End Kitabının finali gibi olmuş hocam 😎
Hocam gelecek bölümün konusu uzaya veyahut gezegenlere gitmek için kullanılan fizikten bahsetmek olabilir. Uzay fiziği demek istiyorum.
48.34'de ki Harari'nin değil Marx'ın bakış açısıdır o diyor tarisel olaylar büyük insanları ortaya çıkarırı diye. Kaynak iş bankası yayınları François Hartog - Eskiler Modernler Yabanıllar
Favori programımız
Erkcan hocanın karmaşık şeyleri anlaşılır hale getirmede müthiş bi yeteneği var aşırı seviyorum bu seriyi. Ama ben oppenheimer dan sonra chernobyl videosu da istediğimi anladım. Sormak istediğim o kadar çok soru var ki. Hatta beni çağırsanız da sorsam 😢