Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam... Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim. İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman özlemeye başladım herkesi... Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra.. Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı... Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı... Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda, solculuk oynamaya başladık.. Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla... Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle... Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi.. Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu. Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri. Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben. Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim.. Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak.. Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu.. Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri. Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum. Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum. Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum Muş ovasının yalancı maviliğini Otobüs oluyordum bir süre Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde Otobüs oluyordum Bir ülkeden bir iç ülkeye Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum. Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin Korkuyordum Sonra iniyordum otobüsten Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun, ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk, ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum. Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda.. Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği bir yol üstü lokantasında Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında Ben seninle herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!
Bu güzel şiiri sanırım ilk defa 16 yaşımda dinledim. 37 yaşındayım hala dinliyorum. İşin ilginci bende soğuk ve şehirler arası otobüs yolculuklarında öğrendim hayatı.
sene 97 kuşadasında gececi resepsiyondayım , radyo açıkken birden bu şiir girdi yayına, önce ahmet kaya okuyo sandım , şiir bitti Allahım ölcem ne güzel şiirdi bu, bulmalıydım ertesi gün direk kuşadasına merkezdeki bütün kasetçileri gezmeye başladım, zor da olsa buldum kaseti. şimdi 2023 e geldik 26 sene olmuş.
1997 yılı geldi aklıma. Askerdim. Elimizde ki tek aktivite olan walkman lerin en çok geri sardığı kasetti yedi karanfil 5 albümü. Sacmasapan huzunlerimizi dürterdi hep bu şiir
Eğer kibarsan, insanlar seni kırabilir. Yine de kibar ol. Eğer mutluluğu bulursan, insanlar kıskanabilir. Yine de mutlu ol. Bugün yaptığın iyilik yarın unutulabilir. Yine de iyilik yap. En iyisini yapsan da yeterli olmayabilir. Yine de elinden gelenin en iyisini yap..
Her dinlemede hayatımızın en güzel yıllarına,platonik ama gerçek o aşka götüren,hayatın gerçek yüzü karşısında duyarsızlaşmış gönüllere ilaç gibi gelen bir eser ve yorum
Ben babam aramızdan ayrıldıgında vazgeçtim çocuk olmaktan. Gerçi hiç çocuklugum yaşamadım. Sanki merdivenle geldim bu yaşıma. Yaşıyorum işte sırf annem üzülmesin diye. Yoksa çoktan vazgeçtim bu bilinmez hayattan.
Heykelini yapıp g0₺űmŭźemi sokalım. Zaten çok bilinmek çok değerli olduğu anlamına gelmez , kaliteli kişiler bilsin yeter , ve bu şiiri ilk yazıldığı andan itibaren takip edip takdir edenler var , özetle kıymeti biliniyor yani 😉
Bu akşam son bir kez evinin önüne gittim. Yolda dua ettim."Tanrım lütfen onu çıkar karşıma." dedim son bir kere göreyim dedim.Gittikçe bu ihtimalin olanaksızlığını hissettim.Lütfen Tanrım, diye tekrar dua ettim olmadı, yoktu işte.Sonra evinin karşısında bekledim bir umut gelir diye ama yine yoktu işte her zamanki gibi...Sevgilim sen her ne kadar bilmesen de hissetmesen de ben senin evinin karşısında dışarı çıkıp benimle karşılaşıp bana gülümsemeni her ne kadar arkadaşça da olsa bir selam verebilme ihtimalini sevdim. 25 Nisan 2020 00.54
sene 98 ilkokul 5. sınıfta çok gülmüştüm Türkçe öğretmenimiz bize bu şiiri ilk dinlettiğinde cahillik işte, çok sonraları beni en çok ağlatan şiirlerin başında gelmiştir bu şiir. yani Tuhaf bi ironi olmuştur bende .
Yıllar önce (1996) Kayıp Kentin Yakışıklısı kitabında bu şiiri okuduğum zaman dedim ki ; eee bu aynı ben. Aynıyla vaki yaşadıklarım. Bir insanın başka birinin dizelerinde kendini görmesi muhteşem bir duygu. Kalemine, yüreğine sağlık Yılmaz Erdoğan.
Vallahi yardımcı oyunculuk yapıyorum yıllardır yılmaz abıyle aynı projedeyim sadece onu izliyorum bişeyler kapmak ondan bişeyler ögrenmek için pür dikkat izliyorum daima çok seviyorum bu adamı aklımın ucundan geçmezdi çok şükür Allahım çok şükür Allahtan istediğim dualarım kabul oluyor çocukluk idolümsün sen benım
Sene 1997, 10 yaşındaydım Kahvede amcamın yanında çalışıyordum. Bir gün bu kaseti açtı ilk kez orda dinlemiştim. Büyülenmiştim. Ne güzel şiir demiştim. Uzun zaman bu şiiri aramıştım.
İlk aşkımın 10 yıl sonra ki görüşmemizde bana hediye ettiği kitap ve içinden bana çekinerek okuduğu şiir.. Oysa ben onu hep sevmiştim.. Ani bir kalp kriziyle, çok erken öbür dünyaya göçtü. Elimde kalan bana bıraktığı ve yazdığı şiirleri.. Sevdiklerinize hergün sevdiğinizi söyleyin..
yağmurlu bir havada okul servisimi bekliyordum. Okul servisi gelmişti ama yağmurla ben yeterince özdeş olmuştum servise bindim benim yerim herzmanki gibi boş ve beni beklemekteydi. Her zaman yaptığım gibi cama düşen yağmurları izlemeye, bütün hayatı düşünmeye koyulmuștum. Tam da o sırada radyoda bir ses "okul servisi, seni hep zamansiz ve amansızca bir lojman griliğine götürüyordu" dediğini duydum ve sonra ben, otobüs oluyordum bir ülkeden bir iç ülkeye...
Ne mutlu olmuştum okulumuzun önüne gelen minibüsten ögretmenimiz bize Kemalettin Tuğcu kitap serisi aldığında o küçücük köyde bu mucizeydi hep sini okuduk ben Fatma , Metin 5. Sınıf ta sadece 3 çocuk
Ayakkabı imalatı fabrikasında çalışırken yeni nişan atmıştım sevmediğim biriyle. Aradan haftalar geçti tabi. Nazlı isminde biri başladı işe. Gözlerimi alamadım. Cekemedim üstünden. Ilk konuşmam da börek istemiştim nereden estiyse aklıma. Öyle bir muhabbetle konuşmaya başlamıştık. Yeni buluşmalar gezmeler hep yanyana olmalar ile 1 ayı geçirdik. Çektiği acılara sürekli derman olmayı seçtim. Çekeceği acı bana gelsin mutlu olsun diye. Tam nişan atma olayı bitmemiş iken her akşam bu şarkıyı dinlerdi. Seni buluyorum derdi şarkı da. Iyisi kötüsü ile 8 ay birlikte çok güzel günler geçirdik anılar hatıralar biriktirdik. Gülüşü kalbime cennetten bahçe ekmisti bile. Hayatımın en mutlu zamanıydı. Bir gün hiç olmayacak sebeble ayrıldı benden. Verdiği sözler söylediği kelimeler cümleler kalbimde hatırasıyla. Şimdi o senden asla vazgeçmem sensiz ölürüm diyen başkası ile birlikte henüz 1 ay olmuşken. Hatıralarını anılarını güzel günlerini sildim de aklımdan bir bu şarkı kaldı ondan bana. Ben senin benden gitmeme ihtimalini sevdim.
2000 yılında Ağrıdoğubeyazıtta askerlik yaparken şu dizeler hep aklımdaydı;Ağrı Dağı na mistik ve demli bir çay kıvamında bakan Doğubeyazıt ın hehangi bir toprak damında....karşımdaki dağa bakıp okurdum bu şiiri içimden
Başa sarıp sarıp saatlerce dinlediğim günleri bilirim neredeyse her gün de diyebilirim. Hele 2:33 ten sonrası... Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim ama sen yoktun
Yıl 1997 kuşadası solara otel de gececiyim , hesap defterlerini doldururken radyo da çıktı bu şiir , önce Ahmet Kaya sandım , ne güzel gelmişti, nerelere götürmüştü beni, ertesi gün çıktım kasetçilerde aldığım not üzerine bu şiiri aradım ve buldum, kaseti başa sara sara dinledim , yazdım kağıda ezberledim, sen beni nerelere götürdün mükremin abi...
2.mezun senem yine günlerden birgün tyt matematik çözerken dinliyorum... Ben ise eczacılık kazanma hayalini sevdim belki aylar sonra gelip başardım diyeceğim belki de şunu diyeceğim olmadi ama hayallerim için verdiğim mücadeleyi sevdim .#Yks24
Korkuyordum Sonra iniyordum otobüsten Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun, ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk, ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum. Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda.. Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Söylemek ruhumun ince duasını Kayıtsız bir fotoğraf siyahını akıttım sayfalara Yoruldum ellerimin kayıtsız karanlığında Farkında olmak mutluluğunda benim üzülüşüm Merhem olmayan bir yaraya küsmüşüm Söylesen bile anlaşılmaz bir iletişim Ne yapsak veya ne yaksak Külleri kalıyor karanlığın
Sen buraya gelip bu şiiri hiç dinlemeyeceksin Benim herzaman dilediğimi dinledikçe seni düşündüğümü düşündükçe özlediğimi özledikçe üzüldüğümü ve seni hâla sevdiğimi hiç ama hiç bilmeyeceksin
ÖZLENMİYORSUN ARTIK… Artık eskisi kadar özlemiyorum seni, Ve ağlamıyorum, olup olmadık zamanlarda. Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor. Yokluğunun acısını bile hissetmiyorum artık. Biraz yorgunum. …… Biraz kırgın……Biraz da kirletti, sensizlik beni ! Nasıl iyi olunur; henüz öğrenemedim ama, yine de -iyiyim demeyi- alıştırdım dilime. Tedirginim aslında, seni unutuyor olmaktan. Hafızamı binlerce kere, zorlamama rağmen, yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni. Gel diye beklemiyorum artık.. Hatta istemiyorum gelmeni. Nasıl olduğun konusunda, ufacık bir merak, bile yok içimde. Ara sıra geliyorsun aklıma, banane diyorum….O kadar. Benim derdim yeter bana; Banane ! Alıştım mı yokluğuna ? Vaz mı geçiyorum, varlığından; bilemedim ? Hani derler ya.. HERKESİ YARINA GÖTÜREMEZSİN ki, BAZILARI DÜNDE KALMALI… vesselam
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk Olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam Ben seninle bir gün veyselkarani'de haşlama yeme İhtimalini sevdim İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman Özlemeye başladım herkesi Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri Özlemeye başladım sonra Bizim kemalettin tuğcu'larımız vardı Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi Sıralarda Solculuk oynamaya başladık Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar Kontrgerilla Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu Pütürlü duvarlara ve Türk dil kurumu'na inat bir türkçeyle Ağbilerimizden öğrendik, s harfinden orak çekiç figürleri Türetmeyi Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber Bültenleri Oysa ankara'da hiç sevişmedim ben Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik Dikenleri saymazsak Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu Haber bültenleri Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi Adım Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama Sen yoktun Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni Teneffüs saatlerinde Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman Griliğine götürüyordu Ben, senin benimle tunalı hilmi caddesi'ne gelebilme İhtimalini seviyordum Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır Gevrekliğini Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez Sürgünü Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum Muş ovasının yalancı maviliğini Otobüs oluyordum bir süre Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım Otobüs camının garantisinde Otobüs oluyordum Bir ülkeden bir iç ülkeye Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın Listesinin Korkuyordum Sonra iniyordum otobüsten Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun Ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk Ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk Olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam Ben seninle bir gün van'daki bir kahvaltı salonunda Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği Bir yol üstü lokantasında Ben seninle, ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında Bakan Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında Ben seninle herhangi bir insan elinin Terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim
17 yaşım ne özledim seni😢😢 Lise caddesinde yürürken şansımıza pil varsa walkman de bilmem kaç kere dinledik seni O günden beri sevilmedik hatta ihtimalini bile yitirdik Yüreğine sağlık🤍
İlkokulda bir polis kızına aşıktım. Okula giderken hep yolumu uzatıp onun servise bineceği saatte yolda beklerdim. Okul servisi onu gri polis lojmanından alırken kaldırımdan ona bakardım hep. Ben de o kızın servise binmeyip benimle yürüyerek okula gitme ihtimalini sevmiştim. Ama ne kız benimle yürüyerek okula geldi, ne de vicdansız servis şöförü beni servise aldı :)
Kralın biri beğensin de tekrar gelip dinleyeyim
Hadi dinle
En son ne zaman dinledin bilmiyorum gel de dinleyelim Kral...
Her şeye rağmen Fenerbahçe
Acimasiz hayatimiza başarılar dilerim 🥀
Gel hadi yanlız çekilmez bu sözler
Bense ÖSYM'nin beni seçebilme ihtimalini sevdim.
Seçti mi
Seçmiş midir
Hahahhha..Ne güldüm len...git ders çalış..sonra seçer...bir doktor...;))
Ama seçmediii😔😅
aynen öyle
Dünyanın en büyük yüküdür. Aklı sende olmayanı ısrarla yüreğinde taşımak
Nokta.👏
birde üstüne 225 kiloluk birinin oturması
çook doğru...
Çok ağır de mi
Oha
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi...
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda,
solculuk oynamaya başladık..
Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle...
Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.
Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
Muş ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum
Bir ülkeden bir iç ülkeye
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
bir yol üstü lokantasında
Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
Ben seninle herhangi bir insan elinin
terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim
Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!
Nazlı kübra Solhan “S” harfinden değil “Ç”harfinden ama Yinede eline sağlık 😊
Tı hay vo ne se😂
Hayatımda etkilendiğim ve hiç bıkmadan dinlediğim sayılı şiirlerden
@@bilgeozefe4108 aynen😊
Ş harfinden orak-çekiç figurleri turetilmis...de nasil ben turetemedim
Çocukluğunu yaşayamayanlar hep bir özlem çekerler geçmişe. Bunu bugün bir kez daha anladım...
Bu güzel şiiri sanırım ilk defa 16 yaşımda dinledim. 37 yaşındayım hala dinliyorum. İşin ilginci bende soğuk ve şehirler arası otobüs yolculuklarında öğrendim hayatı.
22 yıl önce yazılmış ve hala dinlenince gözler doluyorsa...
sene 97 kuşadasında gececi resepsiyondayım , radyo açıkken birden bu şiir girdi yayına, önce ahmet kaya okuyo sandım , şiir bitti Allahım ölcem ne güzel şiirdi bu, bulmalıydım ertesi gün direk kuşadasına merkezdeki bütün kasetçileri gezmeye başladım, zor da olsa buldum kaseti. şimdi 2023 e geldik 26 sene olmuş.
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum muş ovasının yalancı maviliğini
1997 yılı geldi aklıma. Askerdim. Elimizde ki tek aktivite olan walkman lerin en çok geri sardığı kasetti yedi karanfil 5 albümü. Sacmasapan huzunlerimizi dürterdi hep bu şiir
Bir daha dinle abi 👋🏻
Şimdi ben askerde bu şiiri keşfettim
16 yaşında ezberlemistim..ve hala ezberimde olan tek şiir..22 yıl geçmiş..
Yanlıs değilsin
Aynen bende yanlız değilsin
Ve ben
Şimdi kaç yaşındasın?😊
44
4-5 yıl sonra okuyunca yine aynı duyguları hissedeceğim bunu çok iyi biliyorum.
Çünkü zaman geçse hayatlar değişmiyor
Hayat değişse bile, acı ve o duygu hep aynı, hep eskisi gibi...
Yok ya zamanla hersey unutuluyor, gun geliyor insan duygularinida kaybediyor duygusuz olabiliyorsun
Way dıleeey
Beni çağırmayı unutma kardeşim, beraber hissedelim..
Eğer kibarsan, insanlar seni kırabilir. Yine de kibar ol.
Eğer mutluluğu bulursan, insanlar kıskanabilir. Yine de mutlu ol.
Bugün yaptığın iyilik yarın unutulabilir. Yine de iyilik yap.
En iyisini yapsan da yeterli olmayabilir. Yine de elinden gelenin en iyisini yap..
Yüreğine sağlık
Eyvallah kardeşim; çok doğru..
Böyle olabilmek çok zor . Teşekkürler 😊
Hala yazdikkarina inanıyor musun
Zeynep burada mısın ?
Unutulması mümkün olmayan anıları olan insanlar her zaman kendilerini burda bulacak... Mazi , yanlış yaptığım ve terk etmediğim tek gerçeğim
Her dinlemede hayatımızın en güzel yıllarına,platonik ama gerçek o aşka götüren,hayatın gerçek yüzü karşısında duyarsızlaşmış gönüllere ilaç gibi gelen bir eser ve yorum
Ben babam aramızdan ayrıldıgında vazgeçtim çocuk olmaktan. Gerçi hiç çocuklugum yaşamadım. Sanki merdivenle geldim bu yaşıma. Yaşıyorum işte sırf annem üzülmesin diye. Yoksa çoktan vazgeçtim bu bilinmez hayattan.
değerli sözlerinizi değersiz insanlar için dinledik özür dileriz yılmaz erdoğan...
Çocukluğunu Ankara Aydınlıkevler de geçirmiş birisi olarak bu şiiri benden daha iyi anlayan içine işleyen birisi yoktur sanırım
hem mide bulantısı hem de göz dolduran bir şiir. Gerçek üstad Yılmaz Erdoğan
10 yıl geçti be hala dinliyoruz. Şimdi o geçen 10 yıl için ağlıyoruz geceleri sessizce
20 yilin. Izerinde
10 yil ne ula, 25 yili gecti!
Şimdi kaç yıl
Beğenin de dinlemeye geliyim
Şuraya 20 ocak 2019 tarıh atıyorum seneye bu Zaman yazın evlendin mi diye inşallah onunla evlenmiş olurum inşallah seviyorum güzel insanlar
Nişanlandin mı?
Durum nedir
iyi misin?
Rez
DURUMLR NE KARDEŞ
Yılmaz Erdoğan cidden değeri bilinmeyen en değerli sanatçılarımızdan. Çok içten ve bizden şeyler yazıyor.
Heykelini yapıp g0₺űmŭźemi sokalım. Zaten çok bilinmek çok değerli olduğu anlamına gelmez , kaliteli kişiler bilsin yeter , ve bu şiiri ilk yazıldığı andan itibaren takip edip takdir edenler var , özetle kıymeti biliniyor yani 😉
Götünü başını açanlar yada küpe takan toplar seviliyor maalesef
Bu akşam son bir kez evinin önüne gittim. Yolda dua ettim."Tanrım lütfen onu çıkar karşıma." dedim son bir kere göreyim dedim.Gittikçe bu ihtimalin olanaksızlığını hissettim.Lütfen Tanrım, diye tekrar dua ettim olmadı, yoktu işte.Sonra evinin karşısında bekledim bir umut gelir diye ama yine yoktu işte her zamanki gibi...Sevgilim sen her ne kadar bilmesen de hissetmesen de ben senin evinin karşısında dışarı çıkıp benimle karşılaşıp bana gülümsemeni her ne kadar arkadaşça da olsa bir selam verebilme ihtimalini sevdim.
25 Nisan 2020 00.54
Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim...
Bir kars'lının Bıngölun zaza kızına olan sevdası hiç bitmeyecek güzel karım sevdam ömrüm benim 😍😍
Nerden bizim hemşeriyi buldun
"Ben seninle herhangi bir insan elinin
terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim.."
Ben o duygularımı yitirdim.. Ben o günleri unutmayı başarabildim. Şimdi ayrı bir dünyada ayrı bir gönüldeyim
sene 98 ilkokul 5. sınıfta çok gülmüştüm Türkçe öğretmenimiz bize bu şiiri ilk dinlettiğinde cahillik işte, çok sonraları beni en çok ağlatan şiirlerin başında gelmiştir bu şiir. yani Tuhaf bi ironi olmuştur bende .
Bu ihtimaller her unıversıtelinin memleketine giderken sevdıgi kızla (cogu imkansiz platonık) gece karanliginda yanagı otobus camındayken kurdugu hayallerdır
Kardeşim tam tespit 🍁
Fadıl Göl insan ve duygular aynı br kardesim ....
Ahmet Can şimdi anlam buldu şiir sağol kardeşim
Yıllar önce (1996) Kayıp Kentin Yakışıklısı kitabında bu şiiri okuduğum zaman dedim ki ; eee bu aynı ben. Aynıyla vaki yaşadıklarım. Bir insanın başka birinin dizelerinde kendini görmesi muhteşem bir duygu. Kalemine, yüreğine sağlık Yılmaz Erdoğan.
Vallahi yardımcı oyunculuk yapıyorum yıllardır yılmaz abıyle aynı projedeyim sadece onu izliyorum bişeyler kapmak ondan bişeyler ögrenmek için pür dikkat izliyorum daima çok seviyorum bu adamı aklımın ucundan geçmezdi çok şükür Allahım çok şükür Allahtan istediğim dualarım kabul oluyor çocukluk idolümsün sen benım
Cumhuriyetin 100. Yılına özel büyük bir Türk bayrağı ve ne mutlu Türküm diyene yazısı paylaşmış kral sırf o kelimeyi ağzına alamayanlara inat
Sene 1997, 10 yaşındaydım Kahvede amcamın yanında çalışıyordum. Bir gün bu kaseti açtı ilk kez orda dinlemiştim. Büyülenmiştim. Ne güzel şiir demiştim. Uzun zaman bu şiiri aramıştım.
İlk aşkımın 10 yıl sonra ki görüşmemizde bana hediye ettiği kitap ve içinden bana çekinerek okuduğu şiir.. Oysa ben onu hep sevmiştim.. Ani bir kalp kriziyle, çok erken öbür dünyaya göçtü. Elimde kalan bana bıraktığı ve yazdığı şiirleri.. Sevdiklerinize hergün sevdiğinizi söyleyin..
yağmurlu bir havada okul servisimi bekliyordum. Okul servisi gelmişti ama yağmurla ben yeterince özdeş olmuştum servise bindim benim yerim herzmanki gibi boş ve beni beklemekteydi. Her zaman yaptığım gibi cama düşen yağmurları izlemeye, bütün hayatı düşünmeye koyulmuștum. Tam da o sırada radyoda bir ses "okul servisi, seni hep zamansiz ve amansızca bir lojman griliğine götürüyordu" dediğini duydum ve sonra ben, otobüs oluyordum bir ülkeden bir iç ülkeye...
Ne mutlu olmuştum okulumuzun önüne gelen minibüsten ögretmenimiz bize Kemalettin Tuğcu kitap serisi aldığında o küçücük köyde bu mucizeydi hep sini okuduk ben Fatma , Metin 5. Sınıf ta sadece 3 çocuk
Ayakkabı imalatı fabrikasında çalışırken yeni nişan atmıştım sevmediğim biriyle. Aradan haftalar geçti tabi. Nazlı isminde biri başladı işe. Gözlerimi alamadım. Cekemedim üstünden. Ilk konuşmam da börek istemiştim nereden estiyse aklıma. Öyle bir muhabbetle konuşmaya başlamıştık. Yeni buluşmalar gezmeler hep yanyana olmalar ile 1 ayı geçirdik. Çektiği acılara sürekli derman olmayı seçtim. Çekeceği acı bana gelsin mutlu olsun diye. Tam nişan atma olayı bitmemiş iken her akşam bu şarkıyı dinlerdi. Seni buluyorum derdi şarkı da. Iyisi kötüsü ile 8 ay birlikte çok güzel günler geçirdik anılar hatıralar biriktirdik. Gülüşü kalbime cennetten bahçe ekmisti bile. Hayatımın en mutlu zamanıydı. Bir gün hiç olmayacak sebeble ayrıldı benden. Verdiği sözler söylediği kelimeler cümleler kalbimde hatırasıyla. Şimdi o senden asla vazgeçmem sensiz ölürüm diyen başkası ile birlikte henüz 1 ay olmuşken. Hatıralarını anılarını güzel günlerini sildim de aklımdan bir bu şarkı kaldı ondan bana. Ben senin benden gitmeme ihtimalini sevdim.
İçimi yaktın be abi.
Vay be abim
Yak aga
@@sedakarip5175 kaç paket yaktırdı
@@aysekaraaslan5635 yanmasın ders olsun be
Vay bee. Gerçekten öyle soğuk ve şehirler arası otobüslerde vaz geçtim çocuk olmaktan.
2000 yılında Ağrıdoğubeyazıtta askerlik yaparken şu dizeler hep aklımdaydı;Ağrı Dağı na mistik ve demli bir çay kıvamında bakan Doğubeyazıt ın hehangi bir toprak damında....karşımdaki dağa bakıp okurdum bu şiiri içimden
Ne büyük mazi ben daha yeni dogmusm o tarih
2010-2011 yıllarında Iğdır Karakoyunlu ilçe jandarma karakol komutanlığında ağrı dağına bakarak dinlediğim şiirdir . Yanlız değilsin be usta …
Doğubayazıtin neresinde yaptın
1. Mekanize piyade tugayı 🙏
Yanlışın çok bana ask...hani beyazdı rengin?
Başa sarıp sarıp saatlerce dinlediğim günleri bilirim neredeyse her gün de diyebilirim. Hele 2:33 ten sonrası... Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim ama sen yoktun
Gecenin saat kaçı bilmem yine buradayım
@@sevimmehmet93 gecenin 00:59 :)
Ben yine buradayım galiba ömrümün son gününde de burada olacağım
24.05.2022 🥀
09.06.2022 🥀
Kelimeler cümleler yetmez bu yeteneğe ❤
Seviyorum seni be güzelim ama gelsen bu kadar sevmem sanırım şiirin son cümlesinde dediği gibi beni sevebilme ihtimalini seviyorum.
i9
888989
İmkansız sa güzel oluyo zaten imkan li ise onun adı ilişki olur 😊
Yıl 1997 kuşadası solara otel de gececiyim , hesap defterlerini doldururken radyo da çıktı bu şiir , önce Ahmet Kaya sandım , ne güzel gelmişti, nerelere götürmüştü beni, ertesi gün çıktım kasetçilerde aldığım not üzerine bu şiiri aradım ve buldum, kaseti başa sara sara dinledim , yazdım kağıda ezberledim, sen beni nerelere götürdün mükremin abi...
iyi aksamlar abi kendine iyi bakmayı unutma
“Ben Senin beni sevebilme ihtimalini sevdim Allah’ım” ❤️
O kadar anlamlı kiii
O sevgide ihtimal yok.
2.mezun senem yine günlerden birgün tyt matematik çözerken dinliyorum... Ben ise eczacılık kazanma hayalini sevdim belki aylar sonra gelip başardım diyeceğim belki de şunu diyeceğim olmadi ama hayallerim için verdiğim mücadeleyi sevdim .#Yks24
Yıllara inat buradayız..🚬🍷
Bu şiir sayesinde edebiyat’tan 70 aldım alllah razı olsun
Van😍😍😍merkez
2008’de dinliyorduk hala dinliyoruz. Eskimez ya imkanı yok.
Yıl 98 türkçe dersinde öğretmenimiz tarafından okunması engellenen güzelim şiir. Hala dinliyorum öğretmenime inat.
hocam öğretmeniniz neden yasakladı bu şiiri
Bende öğretmenim ama git bul o öğretmeni ve yüzüne karşı bağırarak oku bu şiiri oku oku ki anlasın insanlığı.
@@hsnnsky sosyalizm propagandası var hafif
Ankaralıyım ve Türkiye nin her yerini gezdim özellikle Van'da kahvaltı yapmadan ölmeyin emin olun pişman olmazsınız 🙏
Yıl 1997....ilk kez dinlediğim günü hatırlıyorum ...
Bu şiiri anlayabilmek için anlatılan topraklarda yaşamak yahut o toprakları yaşamak lazım cok ince detaylar var anlayabilenler için.
Dinlerken yaşatıyor zaten hepsi gözünde canlanıyor insanın
Ben senin bana ıspanaklı börek yapabilme ihtimalini sevdim :)
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum...
her dinlediğimde aynı keyfi alıyorum..gri şehir Ankarayı sevmez mi insan..
Bu gece de sabahladım. Ne zamana kadar böyle olacak hiç bilmiyorum, unutmak istiyorum kendi hayatıma devam etmek istiyorum 31,03,2023 aklımda prhnçlk
Ayçöreği kitabında ki sözü okuduktan sonra gelenler¿
Eskimeyen siir ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim sana bakmak suya bakmaktır❤️❤️❤️🇹🇷🇹🇷🇹🇷👑👑👑👨⚖️👨⚖️👨⚖️😘😘❤️
Vanlı olan annemi otlu peynir kokusuyla efkarlandırdın Yılmaz hoca sevgilerle ♥️
Van'lı olmak ayrıcalıktır 😍😍😍
Eski gunlerimiz cocuklugumuz hani nerdesiniz yoksunuz iste sizde vazgectiniz bizden :(
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
sevebilme ihtimlini sevmek. atom bombalarının tümünü at, sevebilme ihtimali bitmişleri neyle lorkutacağını sanıyosun,
Buraya seni bırakıyorum Yeşim bu şiiri atmıştım sana gelip tekrar yanımda olmanı bekliyorum deli dediğin çocuk ben pdrci 😌😌
Söylemek ruhumun ince duasını
Kayıtsız bir fotoğraf siyahını akıttım sayfalara
Yoruldum ellerimin kayıtsız karanlığında
Farkında olmak mutluluğunda benim üzülüşüm
Merhem olmayan bir yaraya küsmüşüm
Söylesen bile anlaşılmaz bir iletişim
Ne yapsak veya ne yaksak
Külleri kalıyor karanlığın
"ben senin beni seve bilme ihtimalini sevdim"ne kadar anlamlı bir cümle
Hemde çokkk
@@Kenan-gn9wo💔
@@aydan43 sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde ama sen yoktun...
@@Kenan-gn9wo bununda en kralı yaşandı😔👍🏻
@@aydan43 bir daha üzülmemen dileğiyle o zaman 😓
Sen buraya gelip bu şiiri hiç dinlemeyeceksin Benim herzaman dilediğimi dinledikçe seni düşündüğümü düşündükçe özlediğimi özledikçe üzüldüğümü ve seni hâla sevdiğimi hiç ama hiç bilmeyeceksin
Biri sizi sevmiyorsa siz de onu sevmeyeceksiniz.Yeryüzünde sadece 1 erkek veya 1 kadın oymuş gibi davranmayın .Gözünüzü seveyim üzmeyin kendinizi...
@@bilalkzlyer4491 ve sende 4 milyar içinde bir tek onu sevip seni sevmiyorsa bırak gitsin hem ne diyor şair bazı şeyler yaşanmamalı
Sevmek sadece karşı cinse olmamalı
@@birsenerbil9507
Kesinlikle katılıyorum bazı şeyler vardır ki aşk nedir ki
Dostluklar, mesela annenin sarılışı
28.03.2019
ben senin beni yine sevebilme ihtimalini sevdim.
BU SÖZ SANA GELSİN SEVDİĞİM BEN SENİN BENİ SEVEBİLME İHTİMALİNİ SEVDİM....♥
Ben senin beni sevebilme ihtimalinden vazgectim Allah senin belani versin diyemem bela okumam :)
Bense... herhangi birinin beni sevebilme ihtimalin... Ahah... siktir lan ne diyorum ben yine hayallere daldık iyimi... nerde bizde o şans
Ciddi ciddi 10 yıl geçmiş üzerinden yeni keşfettim en azından keşfettim.."
Şiirin sonunda,müzik kesildiğinde yılmaz erdogan in ses tonuna dikkat...daha bi guzel
Sesi titriyor
TDK inat bir Türkçeyle
bu şarkıyı ne zaman dinlesem ağlayıp ders çalışmaya başlıyorum temmuz ayında inşallah güzel haberlerle gelirim ankara hacettepeyi kazanırım :) :(
Şiir yanlız bu şarkı değil
noldu
ÖZLENMİYORSUN ARTIK…
Artık eskisi kadar özlemiyorum seni,
Ve ağlamıyorum, olup olmadık zamanlarda.
Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor.
Yokluğunun acısını bile hissetmiyorum artık.
Biraz yorgunum. …… Biraz kırgın……Biraz da kirletti, sensizlik beni !
Nasıl iyi olunur; henüz öğrenemedim ama,
yine de -iyiyim demeyi- alıştırdım dilime.
Tedirginim aslında, seni unutuyor olmaktan.
Hafızamı binlerce kere, zorlamama rağmen, yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni.
Gel diye beklemiyorum artık.. Hatta istemiyorum gelmeni.
Nasıl olduğun konusunda, ufacık bir merak, bile yok içimde.
Ara sıra geliyorsun aklıma, banane diyorum….O kadar. Benim derdim yeter bana; Banane !
Alıştım mı yokluğuna ? Vaz mı geçiyorum, varlığından; bilemedim ?
Hani derler ya..
HERKESİ YARINA GÖTÜREMEZSİN ki,
BAZILARI DÜNDE KALMALI… vesselam
Çok güzelmiş, şiir sizin mi? :)
@@gokyuzunusev8506 hayır.. hayır.. yıllar önce bir yerden yazmışdim. saygılar
@@nurettinsezer897 anladım..
Şiir zevkiniz çok güzelmiş :)
Özdemir Asaf "Eskisi Kadar Özlemiyorum Seni" şiirin adı Ahmet Faruk Nalbantoğlu çok güzel seslendirmiş.
Doğubeyazıt❤😍Ağrı dağı
Ne güzel yazmışsın abi yüreğin dert görmesin gerçi görmese yazmazdın
An itibariyle bana yolladığı ilk şiir bu , tarif edilemez bir şey bu his ❤
Orhun düşe! Kızını DÜŞÜRECEKTI.IŞIL BANA ANLATTI.
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk
Olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün veyselkarani'de haşlama yeme
İhtimalini sevdim
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
Özlemeye başladım herkesi
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri
Özlemeye başladım sonra
Bizim kemalettin tuğcu'larımız vardı
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi
Sıralarda
Solculuk oynamaya başladık
Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar
Kontrgerilla
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu
Pütürlü duvarlara ve
Türk dil kurumu'na inat bir türkçeyle
Ağbilerimizden öğrendik, s harfinden orak çekiç figürleri
Türetmeyi
Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber
Bültenleri
Oysa ankara'da hiç sevişmedim ben
Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim
Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik
Dikenleri saymazsak
Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu
Haber bültenleri
Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi Adım
Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama
Sen yoktun
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni
Teneffüs saatlerinde
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman
Griliğine götürüyordu
Ben, senin benimle tunalı hilmi caddesi'ne gelebilme
İhtimalini seviyordum
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum
Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır
Gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez
Sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
Muş ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım
Otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum
Bir ülkeden bir iç ülkeye
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum
Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın
Listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun
Ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk
Ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk
Olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün van'daki bir kahvaltı salonunda
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
Bir yol üstü lokantasında
Ben seninle, ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında
Bakan
Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
Ben seninle herhangi bir insan elinin
Terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim
İkizler,hesaplarınız kapanmıştır.Bizm içün ZORBEY.
Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde... ama sen yoktun.
no 9 Doğa. Ondan sonra suuni tenefüs diyo shdbd
Beni geçmişe götüren herşeyi seviyorum bu şiir gibi hüzünlü ama bir o kadar da cazip
Vazgeçilmiş çocukluk irelisinde yaşanılacak hayatın ta kendisidir
Benim ona olan sevdamı ne yılmaz Erdoğan nede Ahmet Arif yazabilir cok başka bir sevgi bu anlatılması mümkün olmayan ❤❤
Bugun gene işsiz kaldim gece 02.18 hersey gene bir birine girdi ulan bir insanin isi hic mi ras gelmez ne askta guldu yuzum nede para da iş de
Umarım daha güzel ve daha keyifli bir iş bulmuşsundur!
0532 526 98 50 is konusunda iletişim kurarsanız yardımcı olabilirim
@@bulentekinci1684 ??
27.05.2020🌌 Dön bak bugüne unutma yaşadıklarını,yaşatılanları,hayallerini,vazgectiklerini,vazgecemediklerini ne değişmiş dön bak.
th-cam.com/video/Nxyfrox5fsQ/w-d-xo.html
17 yaşım ne özledim seni😢😢
Lise caddesinde yürürken şansımıza pil varsa walkman de bilmem kaç kere dinledik seni
O günden beri sevilmedik hatta ihtimalini bile yitirdik
Yüreğine sağlık🤍
Bir ülkeden bir iç ülkeye...
Ne zaman bunu dinlesem üniversite yıllarında Turhal otogarında otobüs beklediğim dakikalar aklıma geliyor.
Bu şiir benden sana gelsin hacer seni çok seviyorum
Bu hasret o kadar uzun sürdü ki....
Soğuk ve şehirler arası otobüslerde vazgeçtim.. Soğuk ve şehirler arası ne çok anı var ne çok anı hiç olmuş......
Bu şiiri dinleyince lise yıllarım geliyor aklıma. Duygulanıyorum .
Hatırlatayım bir daha dinle o zaman 😊
İlkokulda bir polis kızına aşıktım. Okula giderken hep yolumu uzatıp onun servise bineceği saatte yolda beklerdim. Okul servisi onu gri polis lojmanından alırken kaldırımdan ona bakardım hep. Ben de o kızın servise binmeyip benimle yürüyerek okula gitme ihtimalini sevmiştim. Ama ne kız benimle yürüyerek okula geldi, ne de vicdansız servis şöförü beni servise aldı :)
ben senin beni seve bilme ihtimalini sevdim AYŞEGÜL ÇİFTÇİ
Ankara'da okumadım ama yılmaz abinin şiirlerini dinleyince okumuş kadar oluyorum.Süper...
Bu şiir gibi dokunurum kalbine ama değer bilmezsin...