Kardeş dondurma hikayesi çok efsaneydi. Ablası üniversitesiye gittiğinde kardeşi tek başına yürüyüş yapıp dondurma yediginde ablasının yokluğu yüreğini çok yakacak. O duyguyu bilirim:)
üniversitede arkadaş olduğum ve çok hoşlandığım çocuk hastalanmıştı. tek yaşıyordu ve evini biliyordum. "geleyim istersen ilgilenirim" dedim o da gel dedi. gittim ve bebek gibi baktım çocuğa sırf bana düşer de hoşlanır, sevgili oluruz diye. "iyi ki varsın, çok teşekkür ederim" deyip duruyordu. umutlanmıştım. ona bakarken ben şifayı kapmışım ama fark etmedim. o iyileşti, ben hastalandım. çocuk benimle ilgilenmedi tabii "geçmiş olsun benden geçti herhalde kusura bakma" falan dedi. bir süre sonra çocuğa açıldım, hoşlanıyorum senden dedim. o da reddetti :d ben de "o kadar sana baktım, sonra senin yüzünden hastalandım" diye sitem ettim. çocuk da sitem etti tabii yüzüne vurdum diye. arkadaşlığımız da bozuldu. hem karşılıklı iyilik yapmaktan hem çocuk gibi yaptığım iyiliği yüzüne vurmaktan hem de beni sevmediğini bile bile medet ummuş olmaktan pişmanlık duyuyorum :( en çokta medet ummuş olmamdan pişmanlık duyuyorum aslında gerek yokmuş, cahillikkkk
Yaklaşık 2 yıl önceydi biz arkadaşlarla okulun son haftası avm ye gidip takılıyorduk (avm'deki sinemadan da kovulduk zaten fazla sorgulamayın) sonra rastgele numara sallayıp telefon işletmeye başladık. Biz önceden ne yapacağımızı belirleyip ona göre konuşuyoruz mesela birine küfredip yüzüne kapattığımız da oldu kayıp ilanı verdiğimizde... Genellikle de bu bir sosyal deneydir diye de başta söylüyoruz ki fazla işkillenmesinler. Neyse sıra bendeydi o tur herkes "Yakınınızdan veya çevrenizden birinin ölmesini isteseniz kim olurdu?" diye soracaktı. Arkadaşlarımın işlettiklerinden ben diyen mi dersin yakınlarına ana bacı söven mi dersin... Ben de öyle biri çıkar zannediyordum. Adama o soruyu sordum, adam da ağlamaklı bir sesle ama nasıl bir ses yani adamın sesi titriyor. Yine de bana gayet saygılı bir tavırla "Ailemi araba kazasında bugün kaybettim lütfen böyle bir soru sormayın cenazedeyim." dedi.(ben o durumda olsam büyük ihtimalle soruyu duyunca direkt adamlara saydırırdım adam iyi dayandı) Ama ben orda öyle bir pişman oldum ki adamdan özür diledim, başınız sağ olsun dedim lakin içimde kaldı pişman oldum ondan sonra da bir daha insanları işletirken böyle bi soru sormadım. Ben yaptım siz yapmayın.
2002 senesi falan hepimiz beyblade dizisisinden bir karakter seçer, mahalle de beyblade oynar, eğlenirdik. Benim karakterim Kai'ydi. Bu karakteri çok benimsiyor, çokta seviyordum. Bir gün mahallemizde ki Bilgiç karakterine sahip olan çocuk cipsten kupon çıkarmıştı, sonra da bakkala vermiş ve bir zaman sonra siyah dranza sahibi olmuştu. E haliyle siyah dranza Kai'ye ait bir beyblade olduğundan rollerde pek çok değişiklik ve düzensizlik olacaktı, arkadaşlarımda bu düzensizlikten rahatsızdı, ben de bunun olmasını kabullenemedim. En sevdiğim karakter olan Kai'yi maalesef ona verdiler, güç artık onundu. Çok sinirlenmiştim, aşırı kıskanmıştım, bir şeyler yapmalıydım ve yaptımda. Arkadaşlarla anlaştık ve bir plan yaptık. Bu yeni Kai'yi mahalleye çağırdık. Her seferinde o lanet siyah dranzasıyla geldiği için bu seferde getireceğini biliyorduk. Ama bu sefer beyblade değil, futbol oynamaya karar verdik. Siyah dranzasını bir yere bırakması gerektiği için ona da taşın altına koymasını soyledik, o da saf olduğundan sorgulamadan kabul etti ve taşın altına koydu. Herkes oyuna kendini kaptırmışken bir şekilde gerilerde durarak o dranzayı çaldım ve ses etmedim. Haliyle siyah dranzasını kaybedince çok üzüldü ama bunun olması gerekiyordu, düzen bozulamazdı. Şimdi ki pişmanlığım ise o siyah dranzayı çaldığım için değil, benim de kaybetmemdi. Gerçek Kai hep ben oldum ve öyle de kalmalıydı!
kardeş abla hikayesi çok iyiydi kendime benzettim ve ağlamaya başladım yarın sınav var diye kardeşime kızmıştım her odaya girişinde çık olmaz hayır beni rahatsız ediyorum demiştim sonra 5 dk ilgilendim sonra cips verdim ve gitti yeniden geldi kapıyı kitledim çünkü çalışmalıydım ama şuan çalışmam bittikten sonra uyudu ve bu videoyu izliyorum kendimden nefret ediyorum sınava çalışıyorsam çalışıyım ama küçük bir çocuğa böyle davranmama gerek yoktu ağlıyorum şuan galiba fazla duygusalım bilmiyorum
şu an 21 yaşındayım bazen beş on yıl önce kardeşime yaptığım haksızlıklar aklıma geliyo direkt ağlama moduna geçiyorum ablalık vicdan azabı inanılmaz bisey😭😭
15:32 ya bence pişmanlık burada şu ki, arkadaşına söylemiş. O yüzden pişman arkadaşına söylemese bu yaşanmazdı. Benim de bu tarz bir anım var ve arkadaşıma söylediğim için hep pişman olurum
@@yasura9278 önceki videoda var ama boşver buldum bile 2002 senesi falan hepimiz beyblade dizisisinden bir karakter seçer, mahalle de beyblade oynar, eğlenirdik. Benim karakterim Kai'ydi. Bu karakteri çok benimsiyor, çokta seviyordum. Bir gün mahallemizde ki Bilgiç karakterine sahip olan çocuk cipsten kupon çıkarmıştı, sonra da bakkala vermiş ve bir zaman sonra siyah dranza sahibi olmuştu. E haliyle siyah dranza Kai'ye ait bir beyblade olduğundan rollerde pek çok değişiklik ve düzensizlik olacaktı, arkadaşlarımda bu düzensizlikten rahatsızdı, ben de bunun olmasını kabullenemedim. En sevdiğim karakter olan Kai'yi maalesef ona verdiler, güç artık onundu. Çok sinirlenmiştim, aşırı kıskanmıştım, bir şeyler yapmalıydım ve yaptımda. Arkadaşlarla anlaştık ve bir plan yaptık. Bu yeni Kai'yi mahalleye çağırdık. Her seferinde o lanet siyah dranzasıyla geldiği için bu seferde getireceğini biliyorduk. Ama bu sefer beyblade değil, futbol oynamaya karar verdik. Siyah dranzasını bir yere bırakması gerektiği için ona da taşın altına koymasını soyledik, o da saf olduğundan sorgulamadan kabul etti ve taşın altına koydu. Herkes oyuna kendini kaptırmışken bir şekilde gerilerde durarak o dranzayı çaldım ve ses etmedim. Haliyle siyah dranzasını kaybedince çok üzüldü ama bunun olması gerekiyordu, düzen bozulamazdı. Şimdi ki pişmanlığım ise o siyah dranzayı çaldığım için değil, benim de kaybetmemdi. Gerçek Kai hep ben oldum ve öyle de kalmalıydı!
1 sene önce yaşandı bu olay. Benim kedim benimle uyumaya alışıktı ve her gece benim yatağımda beraber uyurduk. Bilen bilir kediler geceleri belli saat aralığında çok aktif olurlar. Yani koşuşturup oyun falan oynamak isterler. Yine enerjik olduğu o saat aralığındaydık. Ben yine her zaman ki gibi oynadım [işte elimi yorganın altında gezdiriyordum oda yakalamaya çalışıyordu falan]. Ama bi yirmi dakika geçtikten sonra benim çok uykum geldi. Odamın kapısı kapalıydı. Açsam belki evin içinde koşuşturarak enerjisini atabilirdi ama açsam evin içinde manyak gibi koşturucak ve evdekileri uyandıracaktı. [koşarken bazen bir şeyleri devirebiliyordu] Bende yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım ama oyun oynamam için elimi ısırıp burnuma sürtünüyordur. Yani uyumamı engelliyordu. Bende biraz daha oynayayım dedim ama çok dayanamadım ve geri uzandım ama aynı hareketleri tekrarladı. Ertesi günde bayramın ilk günüydü yani çok geç saate kadar uyuyamazdım. Bende en son sinirlendim ve sinirli bi ses tonuyla `yeter´ ,`uykum var´ tarzı şeyler söyledim. Sinirli olduğumu anlamış olacak ki yataktan aşağı indi ve o gece ilk defa o odada beraberken ayrı ayrı uyuduk. Sabah olduğunda dediğim gibi bayram olduğu için annem erkenden [saat altı buçuk falan cidden erken] kalkıp odaların ve balkonların kapılarını açmış. Şimdi şöyle balkonların kapılarında file var ama filenin alt kısmı çok iyi değilmiş kedi zorlayıp çıkmış alttan. Atlamış sonra. O gün binanın etrafında çok fazla kuş vardı büyük ihtimalle onları yakalamak için atladı. Sonra iç kanamadan öldü. Benim en büyük pişmanlığım , o gece ona öyle sert davranıp onunla son kez beraber uyuma şansını kaybetmemdi
3:36 daki hikaye hepimizin küçükken ya öğretmen zoruyla ya da lisenin ilk yıllarında edebiyat kitabında yer edinen kaşağı romani ile ayni vibe ı veriyor
Ortaokula yeni geçmiştim. Kendimizi tanıtmamız ve babamızın ne iş yaptığını söyleyecektik. Sıra bana geldiğinde babam ne iş olsa yapar demiştim. Bütün sınıf hocayla beraber gülmeye başlamıştı. Hoca dalga geçerek serbest meslek yani demişti. Çok kötü...
Benim pişmanlığım üniversite sınavına 3. kez girecek birisi olarak hedefime 1 ay önce karar vermem. Keşke önceden aklım başıma gelseydi işin ciddiyetine önceden varmış olsaydım diyorum ama maalesef zamanı geriye alamıyoruz. Geçen sene dershaneye giderek sınava hazırlandım deprem oldu ve deprem bölgesinde yaşayan akrabalarımız bize misafir oldular ve maalesef sınava çalışmalarım sekteye uğradı ve güzel bir sıralama yapamadım. 2023 YKS sonuçları açıklandıktan sonra tekrardan hazırlanmak istedim bu sefer dershaneye gidecek maddi durumum yoktu o yüzden evden hazırlanmaya başladım ilk zamanlar çok güzel gidiyordu çalışmalarım ama zaman geçtikçe çalışmalarım sekteye uğradı bıkkınlık üstüme çöktü depresyon çökmeye başladı. Evde sınava hazırlanırken hiç bir arkadaşımla görüşemiyordum çünkü hepsi üniversite kazanmış ve benim gibi birileriyle görüşmemekte haklılar ve bu 1 sene evde çalışırken annemin sesinden başka bir ses duymadım desem yalan söylemiş olmam. Sonra Mayısın başlarında oturdum ve dışarı baktım ve kendi kendime ''Yaşın 20 oldu bil baltaya sap olamadın her hangi bir yeteneğin yok üniversite kazanamadın aklını başına topla'' söylenmeye başladım ve o zaman karar verdim hedefime. Benim el işlerine çok yeteneğim yok. El işinden kastım kuaförlük, sanayide çalışmak vs küçükken ortaokul okurken lise okurken yazları beni bir yerlere çıraklık olarak bir zanaat öğrenmek için bir yere vermediler öyle bilgisayar oyunları oynayan televizyon izleyen bir çocukluk geçirdim. En azından evet el yeteneğim yok ama Allah'a şükür Matematiğe kafam basıyor Matematiği çok seviyorum lisede ve ortaokulda en çok sevdiğim ders Matematik idi. Velhasıl kelam kendi kendime düşünürken, konuşurken kararımı verdim ve Matematik Bölümü okuyacağım diye kararımı verdim. Matematik Bölümü okuduktan sonra MEB'de öğretmen olmak için okumayacağım kendimi geliştirip Ali Nesin gibi Tunç Kurt gibi Mustafa Yağcı gibi Cahit Arf gibi bir Matematikçi olmak istiyorum. Gelecek eski gelecekler gibi olmayacak bildiğiniz gibi ChatGPT gibi yapay zekalar çıktı ve çıkmaya devam ediyor insanların yapabildiği işleri daha kısa sürede ve eksiksiz bir şekilde yapmaya başladırlar böyle bir ortamda ise ben de gelecekteki hedeflerimi geleceğe göre revize etmeye karar verdim ve araştırmaya başladım. Matematik bölümü okuyanlar finans, öğretmenlik, yazılım gibi sektörlere de yönelebiliyorlar. Bende kararımı verdim hem Matematik Bölümünü okuyup çift ana dal ile Bilgisayar Mühendisliğini okuyup Matematik İle Yazılımı birlikte götürmeye kararımı verdim. 1 ay önce aklım başıma geldiği için maalesef bu sene de maalesef üniversite sınavında çok ümidim yok önceden aklım başıma gelseydi hedefim olsaydı üniversite sınavına çalışırken temelimi sağlama atardım ve bu sene kazanıp giderdim diyorum ama maalesef iş işten geçti ve bazen kendi kendime neden önceden aklım başıma gelmedi neden şimdi geldi eve bunların bilince olmak gerçekten çok güzel ama daha erken işin ciddiyetini anlamak daha güzel olur boşuna dememişler ''Erken kalkan erken yol alır'' keşke benim aklım önceden başıma gelseydi... Evet bu sene de üniversite sınavından ümidim yok seneye tam anlamı ile hazırlanacağım ama en korktuğum ise tekrardan evde hazırlanma korkusu. Evet işin ciddiyetinin farkındayım artık ama gerçekten yalnızlık çok kötü bir şey bunu bu sene üniversite sınavına hazırlanırken test ettim ve bu yalnızlık gerçekten bana göre değil inşallah Eylülden sonra bir çıkar yolunu bulurum da psikolojimi koruyarak bir sene daha bu serüvene katlanacağım şimdi şöyle içinizden geçebilir dershaneye gidersin işte o iş öyle kolay olmuyor maddi durumumuz buna el vermiyor kiramız almış başını gidiyor mutfak masrafları aynı şekilde faturalar desen ayrı bir dert gerçekten ekonomik olarak sıkıntıdayız biz böyle değil herkes böyle en azından deprem olduğu sene ekonomik olarak daha rahat içindeydik gene kötü idi ama bugünlerden gene birazda iyi idik o zaman işte dershaneye gidebiliyorduk dershane ücretleri de uygundu şimdi ise almış başını gidiyor neyse umarım herkes derdine derman bulur. Özetle yaşı benden küçük kardeşlerim kendinizi geliştirin İngilizce öğrenin, yazılım öğrenin, kitap okuyun, dostluklar edinin, Annenizi ve Babanızı üzmeyin, lise çağındaysanız en azından okumanın yanında bir de zanaat öğrenin sadece bir yola bağlı kalmayın en azından yedek planlarınız olsun size fayda sağlamayan size zararı olan kişilerden ise uzak durun hayatınızdan çıkartın. Tavsiye almayacağınız kişilerin dediklerine ise bakmayın el alem ne der, aman millet gülmesin, hakkımda böyle düşünmesinler gibi bu düşüncelerden de uzak durun kafanıza takmayın. KISACASI KENDİNİZİ GELİŞTİRİN UMARIM ANLATTIKLARIM BENDEN KÜÇÜKLERE BİR ÖRNEK OLUR ÇÜNKÜ BANA YOL GÖSTEREN BİRİSİ OLMADI EN AZINDAN DA 1 KİŞİ BİLE OLSA ONA AZCIK OLSA BİLE YOL GÖSTEREBİLDİYSEM NE MUTLU BANA.
El beceriği olmayan o kadar insan var ki, kendine çok yüklenme, yazılımcıyım ve çok yazılım dilleri var, hangisi daha çok talep ediliyorsa onu öğren ve şunu da unutma ki yazılımda hep bir şeyler öğrenmelisin, çalışırken bile
@@BerkTC ben azerbaycanlıyım, "İnformasiya Texnologiyaları" bolümünü okudum Azərbaycan Texniki Universitetinde, İT ile alakalı her şeyden az öğretiyorlar, kesinlikle çalışmak için yetmiyor, 4 yıl içinde java c c++ html Photoshop ve s. gibi şeyler geçtik, ancak mesela ben kurslara para verip html css bootstrap javascript php mysql laravel öğrendim, bunları öğrenerek web yazılımcı oldum, php öğrenen şuan daha çok olduğu için parası da az oluyor, iş yerleri de bazen insanla insan gibi konuşmuyorlar, o yüzden bir tanıdığım java spring öğrendi, bankalarda çalışıyor, bir tanıdığım c# .net öğrendi, onunla alakalı çalışacak, ben de java ve spring öğreneceğim, yani bu öğrenmek bitmiyor, bu arada Front end yazılımcı tanıdığım ekonomi ile alakalı uni okumuştu, yani bazı özel şirketler okuduğun yeri umursamaz, bazı yerler umursar, internette çok fazla bilgi var, mobil yazılımcı mı olacaksın, back end mi front end mi, full stack mı ? Desktop yazılımcı mı, oyun yazılımcısı mı ? O kadar çok seçenek var ki, en önemlisi ingilisce öğren ki senin ülkende o iş ilanı az olsa bile başka ülkeler için çalışıp dollar ve ya euro gibi paralar kazana bilesin, en önemlisi pes etmemek ve hep öğrenmek
Video yüklenmiş ama içimde kalmasın diye yazıyorum Annemin işi nedeniyle sık sık taşınırdık. İlkokul bittikten sonra yine taşınmıştık ve kiraya bir ev bulmuştuk. Ve evin hemen önünde ortaokul okul vardı. 5. Sınıfı orda okuduktan sonra bu sefer ev sahibi yüzünden taşınmak zorunda kaldık. Çok fazla uzağa taşınmadık annemin iş yeri yine o mahalledeydi ve bana:Kızım istersen sen okulundan ayrılma bu okulda devam et ben işe giderken seni de götürürüm dedi. Ve ben hayır her gün otobüsle gitmek istemiyorum demiştim... En büyük pişmanlığım. Şuanki sınıfımdan nefret ediyorum sınıf öğretmenlerimden arkadaşlarımdan falan hepsi aşırı toxicler😭Ve dahası ben o okuldayken basketbol kursuna gidiyordum tam da boy uzama dönemleri işte 10 cm uzamıştım keşke devam etseydim gitmeye aşırı pişmanım🥲
Yıl 2020 yada o civarda bir şeydi. Ablam gitar çalmak için aşırı heveslendi annemlere yamaha bir gitar falan aldırdı hatta (o zamanlar pahalı değildi) ve kendi kendine şarkıları aklından falan çalmayı öğrenmişti. Bir gün beni yanına çağırdı ve şarkı söyleyerek akor vermeye başladı. Yani şarkıyı çalmıyor, şarkıya uyumlu olan notaları veriyordu. Böyle iki tane şarkı söyledi ama ikisinin de akorları birbirine benziyordu. Bende “Sadece iki akor biliyosun galiba” diyip 15 dakika aralıksız gülmüştüm. Sonra annem gelmişti ve ablam olanları anneme anlattığında annemde benimle beraber gülmeye başlamıştı. Neden o kadar güldüğümüzü bilemiyorum, şimdi düşününce söylediğim şeyde bir mizahta yok aslında. Sonra ablam bize çok bozulmuştu ve 4 yıldır gitar çalmıyor. Şimdi onun gitarını ben çalıyorum ama gerçekten hiçte düşündüğüm kadar kolay olmadığını anladım. Ablamın kendi kendine şarkı çalabilmesi bile büyük yetenekmiş, ve şimdi ne yaparsam yapayım gitara elini bile sürmüyor.
ilkokulda bi arkadaşım vardı beni çok seviyodu ve son zamanlarda ondan darlanmaya başlamıştım günün birinde beraber bahçede koşturken bana takıldı ve düştü bende sanki bunu bilerek yapmışım gibi davrandım ve yeter artık bıktım senden gibisinden bi tepki vermiştim çocuk ağlayarak uzaklaşmıştı
En büyük pişmanlığım 30lu yaşlara gelinceye kadar medeni bir batı Avrupa ülkesi yada Amerika,Kanada,Avustralya gibi bir ülkede oturma ve çalışma izni almak için gerekli çalışmaları yapmaya geç başlamak, ülkenin genetik kodlarını farketmeyip sorunun siyasi partilerde olduğunu ve değişeceğini sanmak.
Sobalı fırınları bilenler bilir. Bir ara bir tane civcivimiz hasta olmuştu. Fırının kapağına bez parçası koyup onu da üzerine koymuştuk iyice ısınsın ve ölmesin diye. Daha sonra başında beklerken kapı çaldı. Eve kim gelmişti hatırlamıyorum. Ben de sobaya biraz odun koyup evden kısa bir süreliğine çıkmıştım. Kısa diyorum ama çıkarken kısa olduğunu düşünmüştüm süre epey bi uzadı ve ben civcivi unuttum. Eve geldiğimde ev mangalda tavuk kokuyordu. Civciv çok ısınmış ve bir süre sonra oradan çıkmak istemiş. Fırının kapağından atlayamayacak kadar küçük olduğu için fırının içine yürümüş ve fırının içinde düşmüş. Canlı canlı pişirdik hayvanı. İsteyerek olmamıştı ama keşke daha dikkatli olsaydım. Tahminen 9-10 yaşlarında falandım.
Bir yaşlı adamın evinin önünden geçerdim hep ilk başlarda -Selamun Aleykum +Aleykum Selam deyip geçerdim. 3. Kez geçdigimde artık selam yok, uyari işareti yapıyordu. Son kez geçecekdim yokmuş oh dedim yoldan geri döndüğümde yolda beni bekliyordu. 💀. Sinirli, Anlamadığım dilde konuşuyordu. Kaçtım. Adam megerse Alzhairmermiş....😢
6 yasindayken mahallede zengin bir tane kizin ustune kosmaya baslamistim o bakinca bagirmaya baslayip kulagina gecirmistim kiz yerde aglarken annesi gelmisti bende annesini gorunce eve topuklamistim sonra kiraci kiza vurdugumu duyunca annesi laf etmesin diye bizi evden kovmustu 8 yasinda mahalleye bi daha gelmistim ama rahattim artik baska mahalledeyim sorun yoktu o yuzden de mahallede rahatca geziyordum eski kiraciyi gormustum adam biri ile konusuyordu bende yanina sohbet etme bahanesiyle gitmistim adamin yanina gidince kolunu kapmistim suan ogrendim mahalleye siteler falan yapilmis cok guzel bir yer olmus kizlar falan var cok guzel keske orda olsaydim boyle en buyuk pismanligim o kiza vurmakti
@@Legios010Çöp değil lise çağlarında denenmesi gereken harika bir deneyim ama 20-25+ kişileri sıkabilir hikaye yavaş ilerliyor ve çoğu bölüm sıkıcı geçiyor eğer slice of life sevmiyorsan rezil bir seri ama frieren gibi animeleri seviyorsan harika şahsen ben ne frieren nede clasroom of the elite i izlemedim frieren 2 bölüm classroom of the elite 9 bölüm benim için sıkıcı ilerliyor ama çoğu insan için(özellikle liseliler) çok iyi bir anime
Hayatımdaki en büyük utanç, 7 yaşımda yavru kediyi sevdirtmediği için ezmemdi ve balkondaki komşularım dur demesine rağmen daha fazla bastırmamdı ondan sonra komşular anneme söyleyince annem rüyasında hep ağladığını söyledi bende her zaman akla geldikçe ağlardım
@@OutBoy12123 Bu vidyodan 1 ve ya 2 gün sonra TH-cam'da gezinirken "Porçay dranza anısını anlatıyor" diye bi vidyoya rastladım izlerken aydınlanma yaşayan budaya döndüm ( bildirişlər açık değil de geç yazdım kusura bakma:)
6. Sınıfta bi kız vardı bi anda bayılmıştı bi kaç kişi haricinde herkes yalan olduğunu anladı ve alttan alttan güldü bi gün sonra rehberlik hocası sadece beni ve en yakın arkadaşımı çağırdı baya azarladı sınıfınızı falan değişicez dedi hatta sınıf hocamızın arkamızdan of bunlar da ne zaman gidecek demesine bile şahit oldum bizde korkuyoruz sesimizi de çıkaramıyoruz sonra velileri falan çağırdılar evde gidince annem beni öyle bi dövmüştü ki bide ağlamayınca ağlamıyorum diye dövdü sonra bu kızı doktora falan götürdüler zerre bişeyi çıkmadı zaten yalandı konuşmadığım için çok pişmanım he bide rehber hocasının bu dediklerinden müdürün haberi bile yokmuş
yeni telefon almıştım aileme yük olmamak için parasını ben veriyordum çalıştığım işte ilk başta garsonluk sonrada kantinde çaycılık yapmaya başladım kantinde çaylar 10 tlydi ve parasını insanlar çayı alıp içine şeker attıktan sonra söylüyordum bir gün zabıta müdürü düğüne gelmiş ve bende ona aynı taktiği uyguladım (16 yaşındaydım) ve bana dediki kaç yaşındasın! ben hemen ordan uzaklaştım çünkü yanındaki arkadaşları bu zabıta müdürü haa para alma dedi o olay yetmemiş gibi o gün oranın sahibine bilmeden çay götürüp parasını isteyince tam o anda yan masada oturan zabıta müdürü bu olayı oranın sahibine anlatınca (ikisi arkadaşmış) işten kovuldum allahtan ö günki günlüğümü işin yarısında verip kovdular bu olaydan sonra işten soğudum
Aileme "komşuyu döveceğim" demem,bunu dedikten sonra komşuyu dövmeme müsade etmediler(çocuk 5'e gidiyo ve erkek;ben de 8'e gidiyorum ve kızım,babası biraz çocuğundan utansın istemiştim).
Arkadaşlar, sırf pişman olmamak için binlerce kilometre yol gittim, canımı tehlikelere attım, kavgalara girdim, geleceğimi riske attim. Ama bu güne kadar pişman olduğum hiçbir şey yok. Yani demem o ki; boşuna kendi kendinizi avutmaya çalışmayın pişman olmaktansa canınızı tehlikeye atmayın yeğleyin en azından içiniz rahat olacak gerisi boş 😱
Ev büyük pişmanlığım 1 ay önce bana çok değer veren seven ilgi gösteren kız arkadaşımı istemeden kalbini kırmam oldu arkadaşlığımız bitti onu çok özlüyorum çok pişmanım ne yazik ki
Bu adamın her ilkokul anısından sonra bugün dönüştüğüm kişi için özür dilerim temalı konuşma yapmayı bırakmaması inanılmaz bir şey ya. Travmaların eninde sonunda kişiliğinizi sürekli suçluluk duygusuna boğması harbi zor
İlkokulda iken ablam benden 2 sınıf büyüktü. Ben teneffüse çıkmışken bana kekstra getirmiş. Sınıfta oyun oynayanlara keki benim için getirdiğini, ben gelince söylemelerini söylemiş ve sırama bırakmış. Sınıfa gelince sıramda keki görüp sınıftakilere sormuştum. Ve teneffüste orda olan çocuklardan biri sahibini bilmiyosan bana ver ben yiyim demişti. Ve vermiştim. Hala aklıma gelince niye yemedim o keki diye kuduruyorum.
Daha anaokulundaydım (5 yaş) ara tatilde dedemlere gitmiştik, dedemin de bahçesi var orada yaprak toplarken dedem beni bıraktı ve çaya bakmaya gitti. Tam o sırada gözüm baltaya ilişti, elime aldım ve bir parça odun kestim, dedem geldi ve beni tebrik etti. Dalı elimden aldı ve ateşe attı, sinirlendim ve daha iyi kesmek için elimi koydum. (Tabi baltayı daha tek elle tutamıyorum-)balta bir anda gerektiğinden daha sağa indi ve sağ işaret parmağımı ikiye ayırdı. (Oyunlarda fav silahım balta)
Rağbet görmeseler böyle bir şey yazmaya kalkacaklarını pek sanmıyorum aslında buna karşı olarak sizin de yaptığınız üzere bu tür yorumlar da etkilemekte bence.
Kardeş dondurma hikayesi çok efsaneydi. Ablası üniversitesiye gittiğinde kardeşi tek başına yürüyüş yapıp dondurma yediginde ablasının yokluğu yüreğini çok yakacak. O duyguyu bilirim:)
Wattpad hikayesinden almis birebir
ablasi bildigin serefsiz degilmi awo
Mükemmel karakter gelişimi
@@bruhtale5wattpadse sahtedir
Olmalıydın
abla-kardeş hikayesi:😮💨😔🤕😟☹️🥺
Arkada çalan ritim:😀🙂↔️🤠🥳🥁
Işık:🔴🟢🔵🟡🟣⚪️🟤
JWJWHDHAHF
Sınava çalışmak yerine bunu izlemem
Şafak kacti 10 mu 😢
Ders çalışırken 25er dk ara veririm
19 dklık videoyu + eski 3.45lik videolardan izleyebilirim
daha çok saatim var yatmadan önce çalışır yatarım
Boşver ders boş iş
+1
üniversitede arkadaş olduğum ve çok hoşlandığım çocuk hastalanmıştı. tek yaşıyordu ve evini biliyordum. "geleyim istersen ilgilenirim" dedim o da gel dedi. gittim ve bebek gibi baktım çocuğa sırf bana düşer de hoşlanır, sevgili oluruz diye. "iyi ki varsın, çok teşekkür ederim" deyip duruyordu. umutlanmıştım. ona bakarken ben şifayı kapmışım ama fark etmedim. o iyileşti, ben hastalandım. çocuk benimle ilgilenmedi tabii "geçmiş olsun benden geçti herhalde kusura bakma" falan dedi. bir süre sonra çocuğa açıldım, hoşlanıyorum senden dedim. o da reddetti :d ben de "o kadar sana baktım, sonra senin yüzünden hastalandım" diye sitem ettim. çocuk da sitem etti tabii yüzüne vurdum diye. arkadaşlığımız da bozuldu. hem karşılıklı iyilik yapmaktan hem çocuk gibi yaptığım iyiliği yüzüne vurmaktan hem de beni sevmediğini bile bile medet ummuş olmaktan pişmanlık duyuyorum :( en çokta medet ummuş olmamdan pişmanlık duyuyorum aslında gerek yokmuş, cahillikkkk
Dostum dinle; belki de açılmayı onlara bırakmalısın. Bu onların mentalinde üstünlük yaratıyor. Ve sonucu tahmin edebiliyorsundur.
Zorba abla hikayesi beni derinden etkiledi 😢
ağladım ...
benide
Benide
4:13 dokunaklı mesaj eşliğinde pavyon ışıkları
AOAHWVDKDBSKSBDKD
dkjjklasdsa
Ana rahminden çıkmak
...
bence en mantıklısı o yarışı kazanmaktı ama anlaşılır
Doğmak kelimesini keşke bu kadar detaylandırmasaydın çaldığın belli oluyo
😐😐
sansür
Yaklaşık 2 yıl önceydi biz arkadaşlarla okulun son haftası avm ye gidip takılıyorduk (avm'deki sinemadan da kovulduk zaten fazla sorgulamayın) sonra rastgele numara sallayıp telefon işletmeye başladık.
Biz önceden ne yapacağımızı belirleyip ona göre konuşuyoruz mesela birine küfredip yüzüne kapattığımız da oldu kayıp ilanı verdiğimizde... Genellikle de bu bir sosyal deneydir diye de başta söylüyoruz ki fazla işkillenmesinler.
Neyse sıra bendeydi o tur herkes "Yakınınızdan veya çevrenizden birinin ölmesini isteseniz kim olurdu?" diye soracaktı. Arkadaşlarımın işlettiklerinden ben diyen mi dersin yakınlarına ana bacı söven mi dersin...
Ben de öyle biri çıkar zannediyordum. Adama o soruyu sordum, adam da ağlamaklı bir sesle ama nasıl bir ses yani adamın sesi titriyor. Yine de bana gayet saygılı bir tavırla "Ailemi araba kazasında bugün kaybettim lütfen böyle bir soru sormayın cenazedeyim." dedi.(ben o durumda olsam büyük ihtimalle soruyu duyunca direkt adamlara saydırırdım adam iyi dayandı) Ama ben orda öyle bir pişman oldum ki adamdan özür diledim, başınız sağ olsun dedim lakin içimde kaldı pişman oldum ondan sonra da bir daha insanları işletirken böyle bi soru sormadım. Ben yaptım siz yapmayın.
Ondan sonra bi daha insanları işletmedim diyeceksin sanmıştım xjxnxjxnd
@@Kendimigelistiriyorumabi yok ya hala devam ediyoruz. Bıkana kadar devam
Adamda seni işletmiş olabilir mi
@@nash6856 Valla orasını bilemem
komşu al ev alamazsın zaten
5:22 ayıp ettin, bari tüm hikayeyi ekrana verseydin de durdurup okusaydım
Bende çok merak ettim devamında ne olduğunu
@@aknc689 siyah dranza hikayesini bilmiyo musunuz
2002 senesi falan hepimiz beyblade dizisisinden bir karakter seçer, mahalle de beyblade oynar, eğlenirdik. Benim karakterim Kai'ydi. Bu karakteri çok benimsiyor, çokta seviyordum.
Bir gün mahallemizde ki Bilgiç karakterine sahip olan çocuk cipsten kupon çıkarmıştı, sonra da bakkala vermiş ve bir zaman sonra siyah dranza sahibi olmuştu. E haliyle siyah dranza Kai'ye ait bir beyblade olduğundan rollerde pek çok değişiklik ve düzensizlik olacaktı, arkadaşlarımda bu düzensizlikten rahatsızdı, ben de bunun olmasını kabullenemedim. En sevdiğim karakter olan Kai'yi maalesef ona verdiler, güç artık onundu. Çok sinirlenmiştim, aşırı kıskanmıştım, bir şeyler yapmalıydım ve yaptımda.
Arkadaşlarla anlaştık ve bir plan yaptık. Bu yeni Kai'yi mahalleye çağırdık. Her seferinde o lanet siyah dranzasıyla geldiği için bu seferde getireceğini biliyorduk.
Ama bu sefer beyblade değil, futbol oynamaya karar verdik. Siyah dranzasını bir yere bırakması gerektiği için ona da taşın altına koymasını soyledik, o da saf olduğundan sorgulamadan kabul etti ve taşın altına koydu.
Herkes oyuna kendini kaptırmışken bir şekilde gerilerde durarak o dranzayı çaldım ve ses etmedim. Haliyle siyah dranzasını kaybedince çok üzüldü ama bunun olması gerekiyordu, düzen bozulamazdı.
Şimdi ki pişmanlığım ise o siyah dranzayı çaldığım için değil, benim de kaybetmemdi. Gerçek Kai hep ben oldum ve öyle de kalmalıydı!
buldum kanka yorumu dsoımdsa
@@opexfutbol sen adamsın helal olsun
KUTSAL BORUNUN ÖNÜNDE EĞİLİN FANİLER!!!
MERHAMET EDİN EFENDİM
MERHAMET EDİN EFENDİM
MERHAMET EDİN EFENDİM
Merhamet edin efendim
MERHAMET EDİN EFENDİM
kardeş abla hikayesi çok iyiydi kendime benzettim ve ağlamaya başladım yarın sınav var diye kardeşime kızmıştım her odaya girişinde çık olmaz hayır beni rahatsız ediyorum demiştim sonra 5 dk ilgilendim sonra cips verdim ve gitti yeniden geldi kapıyı kitledim çünkü çalışmalıydım ama şuan çalışmam bittikten sonra uyudu ve bu videoyu izliyorum kendimden nefret ediyorum sınava çalışıyorsam çalışıyım ama küçük bir çocuğa böyle davranmama gerek yoktu ağlıyorum şuan galiba fazla duygusalım bilmiyorum
Umarım Türkçe sınavına çalışıyorsundur
yanlis yapmissin
şu an 21 yaşındayım bazen beş on yıl önce kardeşime yaptığım haksızlıklar aklıma geliyo direkt ağlama moduna geçiyorum ablalık vicdan azabı inanılmaz bisey😭😭
Neyse ağlama artık kardeşinle daha iyi vakit geçirirsin😊❤
en sağlıklı lain fanı
Porçay gözünü seveyim şu redite bı el at
15:32 ya bence pişmanlık burada şu ki, arkadaşına söylemiş. O yüzden pişman arkadaşına söylemese bu yaşanmazdı. Benim de bu tarz bir anım var ve arkadaşıma söylediğim için hep pişman olurum
4:43 KAİ HER ZAMAN BENDİM!
devamını yazsana
@@yasura9278 önceki videoda var ama boşver buldum bile
2002 senesi falan hepimiz beyblade dizisisinden bir karakter seçer, mahalle de beyblade oynar, eğlenirdik. Benim karakterim Kai'ydi. Bu karakteri çok benimsiyor, çokta seviyordum.
Bir gün mahallemizde ki Bilgiç karakterine sahip olan çocuk cipsten kupon çıkarmıştı, sonra da bakkala vermiş ve bir zaman sonra siyah dranza sahibi olmuştu. E haliyle siyah dranza Kai'ye ait bir beyblade olduğundan rollerde pek çok değişiklik ve düzensizlik olacaktı, arkadaşlarımda bu düzensizlikten rahatsızdı, ben de bunun olmasını kabullenemedim. En sevdiğim karakter olan Kai'yi maalesef ona verdiler, güç artık onundu. Çok sinirlenmiştim, aşırı kıskanmıştım, bir şeyler yapmalıydım ve yaptımda.
Arkadaşlarla anlaştık ve bir plan yaptık. Bu yeni Kai'yi mahalleye çağırdık. Her seferinde o lanet siyah dranzasıyla geldiği için bu seferde getireceğini biliyorduk.
Ama bu sefer beyblade değil, futbol oynamaya karar verdik. Siyah dranzasını bir yere bırakması gerektiği için ona da taşın altına koymasını soyledik, o da saf olduğundan sorgulamadan kabul etti ve taşın altına koydu.
Herkes oyuna kendini kaptırmışken bir şekilde gerilerde durarak o dranzayı çaldım ve ses etmedim. Haliyle siyah dranzasını kaybedince çok üzüldü ama bunun olması gerekiyordu, düzen bozulamazdı.
Şimdi ki pişmanlığım ise o siyah dranzayı çaldığım için değil, benim de kaybetmemdi. Gerçek Kai hep ben oldum ve öyle de kalmalıydı!
@@DHeaz.77 porçayın siyah dranzasıydı o
*KONO KAİ DA*
@@ozturkediz sen nası bi kralsın
1 sene önce yaşandı bu olay. Benim kedim benimle uyumaya alışıktı ve her gece benim yatağımda beraber uyurduk. Bilen bilir kediler geceleri belli saat aralığında çok aktif olurlar. Yani koşuşturup oyun falan oynamak isterler. Yine enerjik olduğu o saat aralığındaydık. Ben yine her zaman ki gibi oynadım [işte elimi yorganın altında gezdiriyordum oda yakalamaya çalışıyordu falan]. Ama bi yirmi dakika geçtikten sonra benim çok uykum geldi. Odamın kapısı kapalıydı. Açsam belki evin içinde koşuşturarak enerjisini atabilirdi ama açsam evin içinde manyak gibi koşturucak ve evdekileri uyandıracaktı. [koşarken bazen bir şeyleri devirebiliyordu] Bende yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım ama oyun oynamam için elimi ısırıp burnuma sürtünüyordur. Yani uyumamı engelliyordu. Bende biraz daha oynayayım dedim ama çok dayanamadım ve geri uzandım ama aynı hareketleri tekrarladı. Ertesi günde bayramın ilk günüydü yani çok geç saate kadar uyuyamazdım. Bende en son sinirlendim ve sinirli bi ses tonuyla `yeter´ ,`uykum var´ tarzı şeyler söyledim. Sinirli olduğumu anlamış olacak ki yataktan aşağı indi ve o gece ilk defa o odada beraberken ayrı ayrı uyuduk. Sabah olduğunda dediğim gibi bayram olduğu için annem erkenden [saat altı buçuk falan cidden erken] kalkıp odaların ve balkonların kapılarını açmış. Şimdi şöyle balkonların kapılarında file var ama filenin alt kısmı çok iyi değilmiş kedi zorlayıp çıkmış alttan. Atlamış sonra. O gün binanın etrafında çok fazla kuş vardı büyük ihtimalle onları yakalamak için atladı. Sonra iç kanamadan öldü.
Benim en büyük pişmanlığım , o gece ona öyle sert davranıp onunla son kez beraber uyuma şansını kaybetmemdi
4 kelime ile twitch
"Sanatsal Çıplaklığın" sınırını zorluyoruz
Bence bu cikar
Porçayın en büyük pişmanlığı tuvalette o kadına kapıyı açmaktır
Bi parodiden bişe olmaz
-porçayın en büyük pişmanlığı
3:36 daki hikaye hepimizin küçükken ya öğretmen zoruyla ya da lisenin ilk yıllarında edebiyat kitabında yer edinen kaşağı romani ile ayni vibe ı veriyor
4:18 sonunun normal bitmesi şaşırttı
omori?
He la şu son günlerde hiç kalmadı türk omori fanları.@@lumosiste
@@lumosiste ondan
@@limonamaeksiolmayan.4060aynen
@@lumosiste venti?
3:32'deki olaya ağladım amkk
17:20 Moussa Sow'un imzalama teklifini reddeden tek insan
Ortaokula yeni geçmiştim. Kendimizi tanıtmamız ve babamızın ne iş yaptığını söyleyecektik. Sıra bana geldiğinde babam ne iş olsa yapar demiştim. Bütün sınıf hocayla beraber gülmeye başlamıştı. Hoca dalga geçerek serbest meslek yani demişti. Çok kötü...
siktir et kardeşim ''ne iş olsa yapar'' dediğin adamlar aylık 100-150 bin lira gelire sahipken o öğretmen 50 bin lira falan kazanıyor.
introyu özledim
PORCAYPORCAYPORCAAAY
İntroyu özledik
10:01 bu kişinin hikayesi çok üzücü çok benzer birşey yaşadım. yani kuzen olmasına kadar. kötü insanlar her yerde cidden ya
tam kanala girip bakmistim sayfayi yeniledigimde yeni videoyu gördüm şaşırdım
mutsuzum ama mutlu oldum
hemde 20 dakika
@@H.arda660 uf
@@H.arda660 uf
@@H.arda660 ssss
Benim pişmanlığım üniversite sınavına 3. kez girecek birisi olarak hedefime 1 ay önce karar vermem. Keşke önceden aklım başıma gelseydi işin ciddiyetine önceden varmış olsaydım diyorum ama maalesef zamanı geriye alamıyoruz. Geçen sene dershaneye giderek sınava hazırlandım deprem oldu ve deprem bölgesinde yaşayan akrabalarımız bize misafir oldular ve maalesef sınava çalışmalarım sekteye uğradı ve güzel bir sıralama yapamadım. 2023 YKS sonuçları açıklandıktan sonra tekrardan hazırlanmak istedim bu sefer dershaneye gidecek maddi durumum yoktu o yüzden evden hazırlanmaya başladım ilk zamanlar çok güzel gidiyordu çalışmalarım ama zaman geçtikçe çalışmalarım sekteye uğradı bıkkınlık üstüme çöktü depresyon çökmeye başladı. Evde sınava hazırlanırken hiç bir arkadaşımla görüşemiyordum çünkü hepsi üniversite kazanmış ve benim gibi birileriyle görüşmemekte haklılar ve bu 1 sene evde çalışırken annemin sesinden başka bir ses duymadım desem yalan söylemiş olmam. Sonra Mayısın başlarında oturdum ve dışarı baktım ve kendi kendime ''Yaşın 20 oldu bil baltaya sap olamadın her hangi bir yeteneğin yok üniversite kazanamadın aklını başına topla'' söylenmeye başladım ve o zaman karar verdim hedefime. Benim el işlerine çok yeteneğim yok. El işinden kastım kuaförlük, sanayide çalışmak vs küçükken ortaokul okurken lise okurken yazları beni bir yerlere çıraklık olarak bir zanaat öğrenmek için bir yere vermediler öyle bilgisayar oyunları oynayan televizyon izleyen bir çocukluk geçirdim. En azından evet el yeteneğim yok ama Allah'a şükür Matematiğe kafam basıyor Matematiği çok seviyorum lisede ve ortaokulda en çok sevdiğim ders Matematik idi. Velhasıl kelam kendi kendime düşünürken, konuşurken kararımı verdim ve Matematik Bölümü okuyacağım diye kararımı verdim. Matematik Bölümü okuduktan sonra MEB'de öğretmen olmak için okumayacağım kendimi geliştirip Ali Nesin gibi Tunç Kurt gibi Mustafa Yağcı gibi Cahit Arf gibi bir Matematikçi olmak istiyorum. Gelecek eski gelecekler gibi olmayacak bildiğiniz gibi ChatGPT gibi yapay zekalar çıktı ve çıkmaya devam ediyor insanların yapabildiği işleri daha kısa sürede ve eksiksiz bir şekilde yapmaya başladırlar böyle bir ortamda ise ben de gelecekteki hedeflerimi geleceğe göre revize etmeye karar verdim ve araştırmaya başladım. Matematik bölümü okuyanlar finans, öğretmenlik, yazılım gibi sektörlere de yönelebiliyorlar. Bende kararımı verdim hem Matematik Bölümünü okuyup çift ana dal ile Bilgisayar Mühendisliğini okuyup Matematik İle Yazılımı birlikte götürmeye kararımı verdim. 1 ay önce aklım başıma geldiği için maalesef bu sene de maalesef üniversite sınavında çok ümidim yok önceden aklım başıma gelseydi hedefim olsaydı üniversite sınavına çalışırken temelimi sağlama atardım ve bu sene kazanıp giderdim diyorum ama maalesef iş işten geçti ve bazen kendi kendime neden önceden aklım başıma gelmedi neden şimdi geldi eve bunların bilince olmak gerçekten çok güzel ama daha erken işin ciddiyetini anlamak daha güzel olur boşuna dememişler ''Erken kalkan erken yol alır'' keşke benim aklım önceden başıma gelseydi... Evet bu sene de üniversite sınavından ümidim yok seneye tam anlamı ile hazırlanacağım ama en korktuğum ise tekrardan evde hazırlanma korkusu. Evet işin ciddiyetinin farkındayım artık ama gerçekten yalnızlık çok kötü bir şey bunu bu sene üniversite sınavına hazırlanırken test ettim ve bu yalnızlık gerçekten bana göre değil inşallah Eylülden sonra bir çıkar yolunu bulurum da psikolojimi koruyarak bir sene daha bu serüvene katlanacağım şimdi şöyle içinizden geçebilir dershaneye gidersin işte o iş öyle kolay olmuyor maddi durumumuz buna el vermiyor kiramız almış başını gidiyor mutfak masrafları aynı şekilde faturalar desen ayrı bir dert gerçekten ekonomik olarak sıkıntıdayız biz böyle değil herkes böyle en azından deprem olduğu sene ekonomik olarak daha rahat içindeydik gene kötü idi ama bugünlerden gene birazda iyi idik o zaman işte dershaneye gidebiliyorduk dershane ücretleri de uygundu şimdi ise almış başını gidiyor neyse umarım herkes derdine derman bulur.
Özetle yaşı benden küçük kardeşlerim kendinizi geliştirin İngilizce öğrenin, yazılım öğrenin, kitap okuyun, dostluklar edinin, Annenizi ve Babanızı üzmeyin, lise çağındaysanız en azından okumanın yanında bir de zanaat öğrenin sadece bir yola bağlı kalmayın en azından yedek planlarınız olsun size fayda sağlamayan size zararı olan kişilerden ise uzak durun hayatınızdan çıkartın. Tavsiye almayacağınız kişilerin dediklerine ise bakmayın el alem ne der, aman millet gülmesin, hakkımda böyle düşünmesinler gibi bu düşüncelerden de uzak durun kafanıza takmayın.
KISACASI KENDİNİZİ GELİŞTİRİN UMARIM ANLATTIKLARIM BENDEN KÜÇÜKLERE BİR ÖRNEK OLUR ÇÜNKÜ BANA YOL GÖSTEREN BİRİSİ OLMADI EN AZINDAN DA 1 KİŞİ BİLE OLSA ONA AZCIK OLSA BİLE YOL GÖSTEREBİLDİYSEM NE MUTLU BANA.
Umarım hayatın gerçekten güzel olur
Chatgpt kullandı kesin vayic
El beceriği olmayan o kadar insan var ki, kendine çok yüklenme, yazılımcıyım ve çok yazılım dilleri var, hangisi daha çok talep ediliyorsa onu öğren ve şunu da unutma ki yazılımda hep bir şeyler öğrenmelisin, çalışırken bile
@@xediceyusifova9451 üstadım matematik bölümünü bitirip yazılıma yönelebilir miyim böyle bir imkanım var mı?
@@BerkTC ben azerbaycanlıyım, "İnformasiya Texnologiyaları" bolümünü okudum Azərbaycan Texniki Universitetinde, İT ile alakalı her şeyden az öğretiyorlar, kesinlikle çalışmak için yetmiyor, 4 yıl içinde java c c++ html Photoshop ve s. gibi şeyler geçtik, ancak mesela ben kurslara para verip html css bootstrap javascript php mysql laravel öğrendim, bunları öğrenerek web yazılımcı oldum, php öğrenen şuan daha çok olduğu için parası da az oluyor, iş yerleri de bazen insanla insan gibi konuşmuyorlar, o yüzden bir tanıdığım java spring öğrendi, bankalarda çalışıyor, bir tanıdığım c# .net öğrendi, onunla alakalı çalışacak, ben de java ve spring öğreneceğim, yani bu öğrenmek bitmiyor, bu arada Front end yazılımcı tanıdığım ekonomi ile alakalı uni okumuştu, yani bazı özel şirketler okuduğun yeri umursamaz, bazı yerler umursar, internette çok fazla bilgi var, mobil yazılımcı mı olacaksın, back end mi front end mi, full stack mı ? Desktop yazılımcı mı, oyun yazılımcısı mı ? O kadar çok seçenek var ki, en önemlisi ingilisce öğren ki senin ülkende o iş ilanı az olsa bile başka ülkeler için çalışıp dollar ve ya euro gibi paralar kazana bilesin, en önemlisi pes etmemek ve hep öğrenmek
2:10 ben ablasında çok feci kompleksli biri olarak bu hikayeyi dinlerken gözlerim doldu
babama "yasamak istemiyorum baba" demek ve onun aglamasina sebep olmam.
4 kelime ile twitch:
Malum site olmaya çalışmak
İNANAMIYORUM İNANAMIYORUM İNANAMIYORUM BEYLER BAŞARDIM SONUNDA YAPTIM BE
@@Votkaa346 ne
Video yüklenmiş ama içimde kalmasın diye yazıyorum
Annemin işi nedeniyle sık sık taşınırdık. İlkokul bittikten sonra yine taşınmıştık ve kiraya bir ev bulmuştuk. Ve evin hemen önünde ortaokul okul vardı. 5. Sınıfı orda okuduktan sonra bu sefer ev sahibi yüzünden taşınmak zorunda kaldık. Çok fazla uzağa taşınmadık annemin iş yeri yine o mahalledeydi ve bana:Kızım istersen sen okulundan ayrılma bu okulda devam et ben işe giderken seni de götürürüm dedi. Ve ben hayır her gün otobüsle gitmek istemiyorum demiştim... En büyük pişmanlığım. Şuanki sınıfımdan nefret ediyorum sınıf öğretmenlerimden arkadaşlarımdan falan hepsi aşırı toxicler😭Ve dahası ben o okuldayken basketbol kursuna gidiyordum tam da boy uzama dönemleri işte 10 cm uzamıştım keşke devam etseydim gitmeye aşırı pişmanım🥲
16:32 kahkaha attım hiç beklemiyordum.
Yıl 2020 yada o civarda bir şeydi. Ablam gitar çalmak için aşırı heveslendi annemlere yamaha bir gitar falan aldırdı hatta (o zamanlar pahalı değildi) ve kendi kendine şarkıları aklından falan çalmayı öğrenmişti. Bir gün beni yanına çağırdı ve şarkı söyleyerek akor vermeye başladı. Yani şarkıyı çalmıyor, şarkıya uyumlu olan notaları veriyordu. Böyle iki tane şarkı söyledi ama ikisinin de akorları birbirine benziyordu. Bende “Sadece iki akor biliyosun galiba” diyip 15 dakika aralıksız gülmüştüm. Sonra annem gelmişti ve ablam olanları anneme anlattığında annemde benimle beraber gülmeye başlamıştı. Neden o kadar güldüğümüzü bilemiyorum, şimdi düşününce söylediğim şeyde bir mizahta yok aslında. Sonra ablam bize çok bozulmuştu ve 4 yıldır gitar çalmıyor. Şimdi onun gitarını ben çalıyorum ama gerçekten hiçte düşündüğüm kadar kolay olmadığını anladım. Ablamın kendi kendine şarkı çalabilmesi bile büyük yetenekmiş, ve şimdi ne yaparsam yapayım gitara elini bile sürmüyor.
ilkokulda bi arkadaşım vardı beni çok seviyodu ve son zamanlarda ondan darlanmaya başlamıştım günün birinde beraber bahçede koşturken bana takıldı ve düştü
bende sanki bunu bilerek yapmışım gibi davrandım ve yeter artık bıktım senden gibisinden bi tepki vermiştim çocuk ağlayarak uzaklaşmıştı
Hani eski bir resme bakarken hani yılları sayar da insan hani gözleri dolar ya birden 0:05
Dimi lan benimde aklıma o şarkı geldi
4:21 bu hikaye ilkokula giderken verilen hikayelerden daha uzun
En büyük pişmanlığım 30lu yaşlara gelinceye kadar medeni bir batı Avrupa ülkesi yada Amerika,Kanada,Avustralya gibi bir ülkede oturma ve çalışma izni almak için gerekli çalışmaları yapmaya geç başlamak, ülkenin genetik kodlarını farketmeyip sorunun siyasi partilerde olduğunu ve değişeceğini sanmak.
TWİTCH:
Kick'e geçmeden önceki basamak
O kardeş ve abla hikayesinde gozumde yaşlar eksilmedi
3:45 kardeşimi ve kendimi gördüm galiba daha kibar davranmalıyım
Sobalı fırınları bilenler bilir. Bir ara bir tane civcivimiz hasta olmuştu. Fırının kapağına bez parçası koyup onu da üzerine koymuştuk iyice ısınsın ve ölmesin diye. Daha sonra başında beklerken kapı çaldı. Eve kim gelmişti hatırlamıyorum. Ben de sobaya biraz odun koyup evden kısa bir süreliğine çıkmıştım. Kısa diyorum ama çıkarken kısa olduğunu düşünmüştüm süre epey bi uzadı ve ben civcivi unuttum. Eve geldiğimde ev mangalda tavuk kokuyordu. Civciv çok ısınmış ve bir süre sonra oradan çıkmak istemiş. Fırının kapağından atlayamayacak kadar küçük olduğu için fırının içine yürümüş ve fırının içinde düşmüş. Canlı canlı pişirdik hayvanı. İsteyerek olmamıştı ama keşke daha dikkatli olsaydım. Tahminen 9-10 yaşlarında falandım.
Hiç bir pişmanlığım şuan en büyük değil
Bir yaşlı adamın evinin önünden geçerdim hep ilk başlarda -Selamun Aleykum +Aleykum Selam deyip geçerdim. 3. Kez geçdigimde artık selam yok, uyari işareti yapıyordu. Son kez geçecekdim yokmuş oh dedim yoldan geri döndüğümde yolda beni bekliyordu. 💀. Sinirli, Anlamadığım dilde konuşuyordu. Kaçtım. Adam megerse Alzhairmermiş....😢
En büyük pişmanlık sevdiğin kişiye sevdiğini söylememek.
Sanırım bazen de söylememek daha iyi oluyor
6 yasindayken mahallede zengin bir tane kizin ustune kosmaya baslamistim o bakinca bagirmaya baslayip kulagina gecirmistim kiz yerde aglarken annesi gelmisti bende annesini gorunce eve topuklamistim sonra kiraci kiza vurdugumu duyunca annesi laf etmesin diye bizi evden kovmustu 8 yasinda mahalleye bi daha gelmistim ama rahattim artik baska mahalledeyim sorun yoktu o yuzden de mahallede rahatca geziyordum eski kiraciyi gormustum adam biri ile konusuyordu bende yanina sohbet etme bahanesiyle gitmistim adamin yanina gidince kolunu kapmistim suan ogrendim mahalleye siteler falan yapilmis cok guzel bir yer olmus kizlar falan var cok guzel keske orda olsaydim boyle en buyuk pismanligim o kiza vurmakti
Bi gün hiç unutmuyorum
En Büyük Pişmanlığım İnsanlara Çok değer vermem. Şimdi Hiçbiri yok.
bu kanalla tanışmak
Ayanokoji kiyotaka
Artık bir anlamı yok bu kanal eski kanal değil
benim de en büyük pişmanlığım senin pfp'de ki çöp animeyi izlemek ve senin gibi bu çöp animeyi seven insanları tanımak.
@@ayberk2218 çöp karakter
@@Legios010Çöp değil lise çağlarında denenmesi gereken harika bir deneyim ama 20-25+ kişileri sıkabilir hikaye yavaş ilerliyor ve çoğu bölüm sıkıcı geçiyor eğer slice of life sevmiyorsan rezil bir seri ama frieren gibi animeleri seviyorsan harika şahsen ben ne frieren nede clasroom of the elite i izlemedim frieren 2 bölüm classroom of the elite 9 bölüm benim için sıkıcı ilerliyor ama çoğu insan için(özellikle liseliler) çok iyi bir anime
Hayatımdaki en büyük utanç, 7 yaşımda yavru kediyi sevdirtmediği için ezmemdi ve balkondaki komşularım dur demesine rağmen daha fazla bastırmamdı
ondan sonra komşular anneme söyleyince annem rüyasında hep ağladığını söyledi
bende her zaman akla geldikçe ağlardım
3:30 aglıyorum.
4:34 o siyah dranzaya sahip kişinin aslında Porçayın ta kendisi olması..
helal kanka nasıl çözdün
@@OutBoy12123 Bu vidyodan 1 ve ya 2 gün sonra TH-cam'da gezinirken "Porçay dranza anısını anlatıyor" diye bi vidyoya rastladım izlerken aydınlanma yaşayan budaya döndüm ( bildirişlər açık değil de geç yazdım kusura bakma:)
6. Sınıfta bi kız vardı bi anda bayılmıştı bi kaç kişi haricinde herkes yalan olduğunu anladı ve alttan alttan güldü bi gün sonra rehberlik hocası sadece beni ve en yakın arkadaşımı çağırdı baya azarladı sınıfınızı falan değişicez dedi hatta sınıf hocamızın arkamızdan of bunlar da ne zaman gidecek demesine bile şahit oldum bizde korkuyoruz sesimizi de çıkaramıyoruz sonra velileri falan çağırdılar evde gidince annem beni öyle bi dövmüştü ki bide ağlamayınca ağlamıyorum diye dövdü sonra bu kızı doktora falan götürdüler zerre bişeyi çıkmadı zaten yalandı konuşmadığım için çok pişmanım he bide rehber hocasının bu dediklerinden müdürün haberi bile yokmuş
Dk 15:30 pişmanlık arkadaşına söylememesi porçay trigerlandım sana derdin ne aw
yeni telefon almıştım aileme yük olmamak için parasını ben veriyordum çalıştığım işte ilk başta garsonluk sonrada kantinde çaycılık yapmaya başladım kantinde çaylar 10 tlydi ve parasını insanlar çayı alıp içine şeker attıktan sonra söylüyordum bir gün zabıta müdürü düğüne gelmiş ve bende ona aynı taktiği uyguladım (16 yaşındaydım) ve bana dediki kaç yaşındasın! ben hemen ordan uzaklaştım çünkü yanındaki arkadaşları bu zabıta müdürü haa para alma dedi o olay yetmemiş gibi o gün oranın sahibine bilmeden çay götürüp parasını isteyince tam o anda yan masada oturan zabıta müdürü bu olayı oranın sahibine anlatınca (ikisi arkadaşmış) işten kovuldum allahtan ö günki günlüğümü işin yarısında verip kovdular bu olaydan sonra işten soğudum
0:05 NIYE HATIRLATIYORSUN ABI
Aileme "komşuyu döveceğim" demem,bunu dedikten sonra komşuyu dövmeme müsade etmediler(çocuk 5'e gidiyo ve erkek;ben de 8'e gidiyorum ve kızım,babası biraz çocuğundan utansın istemiştim).
18:33 LOL oynuyoruz (evet bu kadar LOL)
3:50 ağlicam aga bune ya😢
10 gun var calisirim
DAHA FAZLA PİŞMANLIK VİDEOSU GELSİN
Küçükken sobaya yastık atmıştım işin kötüsü sabahtan akşama kadar beni dövmüşlerdi
Neyle dövdüler
@@ELEX130 yanan yastıkla
Arkadaşlar, sırf pişman olmamak için binlerce kilometre yol gittim, canımı tehlikelere attım, kavgalara girdim, geleceğimi riske attim. Ama bu güne kadar pişman olduğum hiçbir şey yok. Yani demem o ki; boşuna kendi kendinizi avutmaya çalışmayın pişman olmaktansa canınızı tehlikeye atmayın yeğleyin en azından içiniz rahat olacak gerisi boş 😱
LGS ye çalışmak yerine bu videoyu izlemem lazım
2 yil dan beri aşık olduğumu çocuğa açılmaliydim,adım atmaliydim(hic bir iletisimim yok onunla ve ismimi bile bilmediğine eminim) 🥰
Ilk uzun olan yorum yeterince derdim yokmus gibi bunu dusunup aglicam tesekkur
Ev büyük pişmanlığım 1 ay önce bana çok değer veren seven ilgi gösteren kız arkadaşımı istemeden kalbini kırmam oldu arkadaşlığımız bitti onu çok özlüyorum çok pişmanım ne yazik ki
4 kelime ile twitch: Arkadaşlar para atın başlıcaz
Bu adamın her ilkokul anısından sonra bugün dönüştüğüm kişi için özür dilerim temalı konuşma yapmayı bırakmaması inanılmaz bir şey ya. Travmaların eninde sonunda kişiliğinizi sürekli suçluluk duygusuna boğması harbi zor
Çocuklara zorbalık yapmayın la.
4:11 keşke böyle kardeşim olsa be kurban olurum
Abi bişey diycem thumbnail için uğraştın mı JSJDODNDOSMDLL
İlkokulda iken ablam benden 2 sınıf büyüktü. Ben teneffüse çıkmışken bana kekstra getirmiş. Sınıfta oyun oynayanlara keki benim için getirdiğini, ben gelince söylemelerini söylemiş ve sırama bırakmış. Sınıfa gelince sıramda keki görüp sınıftakilere sormuştum. Ve teneffüste orda olan çocuklardan biri sahibini bilmiyosan bana ver ben yiyim demişti. Ve vermiştim. Hala aklıma gelince niye yemedim o keki diye kuduruyorum.
şaklabanlık eğlence dopamin... hottub
Abla kardeş hikayesinden 3 sezonluk dizi çıkar
14.6.2017 saat 6:48 de o kapıdan çıkmayacaktım
Noldu
@@the.Ozanball pek iyi şeyler olmadı
@@Merhaba-izleyici Noldu
@@the.Ozanball sol bacağım addaya gitti
@@Merhaba-izleyici What The Hell?
12:34 videonun bu sahnesinde geçen yıl abimin okumuyosun zaten atak dediği kitaplar aklıma geldi (en az 200 dolar vardı)
2:04 😢 ben...
15:58 öz abim doğuştan anti feminist
4:21 bi abi olarak nerdeyse aglicaktim bu ne amk
Daha anaokulundaydım (5 yaş) ara tatilde dedemlere gitmiştik, dedemin de bahçesi var orada yaprak toplarken dedem beni bıraktı ve çaya bakmaya gitti. Tam o sırada gözüm baltaya ilişti, elime aldım ve bir parça odun kestim, dedem geldi ve beni tebrik etti. Dalı elimden aldı ve ateşe attı, sinirlendim ve daha iyi kesmek için elimi koydum. (Tabi baltayı daha tek elle tutamıyorum-)balta bir anda gerektiğinden daha sağa indi ve sağ işaret parmağımı ikiye ayırdı. (Oyunlarda fav silahım balta)
Hacım geçmiş olsun, çocukluk berbat bir şey gerçekten.
Kanal açmak.
Moussa Sow (Musa Sov) anısı içime çöktü...
%90 reklam, %10 reklam.
2:09: Animede Villian karakterin hikayesi.
Porçay:yorumlarda ilk yazan npcler ilk yazmayın fikrinizi yazın o sırada yorumlar
Rağbet görmeseler böyle bir şey yazmaya kalkacaklarını pek sanmıyorum aslında buna karşı olarak sizin de yaptığınız üzere bu tür yorumlar da etkilemekte bence.
o kızın benimle yakınlaşmak istediğini fakat adım atmaya çekindiğini 1.5 yıl sonra anlamak.
18:38 dört kelime ile Twitch
Sokak muzisyenine 10tl yerine, 200tl vermem. Sene2017 ankastre bozuklugu geri donup alamamak
2:08 üzüldüm mk
bizim bir ingilizce hocası vardı oyun oynardı çok severdim fln bi ara merak ettim discordunuz var mı diye soracağıma escordunuz var mı diye sormuştum
Sistem var bit kasıyon
2:12 oha hikyeye bak
olm bu adamın kalite arttıkça neden eğlencesi düşüyo
Doğru orantın hayatının her yerinde karşına çıkacağını demedi mi matematik hocası(obez) hağ
@@ELEX130 bu ters orantı ama ?
@@Vudqush kalitenin artmasının eğlenceliği de arttıracağını düşündüren şey nedir?
1080p porçay videosu... Bu günleri de mi görecektik?
Twich: Doğdu , yaşadı , hastalandı ve ölüyor
Dedenin hayat hikayesi değil "Twich"
Modern zamanın "Hasta Adam"ı
abi kardeşini anlatan kızı okuduğunda ağladım (ciddili)
15 tatilde naptınız çocuklar
Kiz benle cikmak istiyormus ama ben anlamamışım yillar sonra duş alırken bir anda fark ettim
4:22 müthişti 🗿