Bugün de gayret, himmet ve infakla şahlanan nice babayiğitler var! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 7 พ.ย. 2022
  • #hocaefendi #fethullahgulen #mizan
    Bugün de gayret, himmet ve infakla şahlanan nice babayiğitler var!..
    *Günümüze gelinirken yeniden bir fetret dönemi oldu. Bir dönemde öyleydi, insanlar adeta dilencilik yaparak o Kur’an kurslarını açmak için koşuyorlardı. Allah ebeden razı olsun, Süleyman Efendi Hazretleri ve talebeleri, Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri ve taraftarları, Çarşamba Cemaati ve taraftarları… Hepsinden Allah razı olsun. Çok zor elde ediyorlardı ve o zoru Allah’ın izniyle işler hale getiriyorlardı.
    *Sonra Allah Teâla günümüzde Hizmet ve Hareket şeklinde ifade edilen, öyle algılanan, öyle kabul edilen ve artık bir dünya meselesi haline gelen Camia’yı da istihdam buyurdu. Batılı bütün devletlerin iki-üç yüz senede gerçekleştiremedikleri işleri, ekonomik durumu orta ölçekte olan Türkiye, Allah’ın izniyle realize etmesini bildi; Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Abazasıyla Anadolu insanı bunu başardı.
    *Sizin o koskoca devletiniz, milleti idare eden insanlar, sizin mefkûre dünyanız, gaye-i hayaliniz, ruh ve mana kökleriniz adına kazandırdığınız şeylerin yüzde birini kazandırmamışlardır. Boş iddialara bakmayın. Kuruntularının arkasından koşuyorlar. Allah bunları yapmaya sizi muvaffak kılmıştır ve bundan sonra da çok daha büyük şeyler yapmaya inşaallah muvaffak kılacaktır. Onun için sinek ısırması nev’inden maruz kaldığınız şeyleri nazar-ı itibara almayarak, Allah’ın izni ve inayetiyle, dökülün, saçılın!.. Bir dönemde arkadaşların yaptıkları ve hâlâ yapıyor oldukları gibi himmetle şahlanın!.. Şimdiki bin üç yüzü, iki bin altı yüz yapmaya bakın!.. Durmadığını gösterin bu işin!..
    *Sonraki dönemlerde de dini gayret, himmet ve infakın ziyadesiyle değer kazandığı zaman dilimlerinden bahsedilebilir mi? Günümüz de işte öyle bir zaman dilimidir. Fakat o kapı da aralandı, insanlar alıştılar ona. Bu noktada bir ölçü olması adına bugünkü gibi hatırladığım bir hatıramı nakletmek istiyorum: İzmir Bozyaka’da insanların yardımına başvurulmuştu. Orada meselenin ehemmiyetiyle ilgili bir konuşma yaptıktan sonra emaneten yatıp kalktığım odama doğru yönelmiştim. Utanıyordum da.. kendime istemiyordum.. alan başkası, yazan başkası, hesap eden başkası.. ama yine de utanıyordum. Ben odaya girerken birisi merdivenlerden hızlı hızlı yukarıya doğru çıkarak yanıma geldi. Astsubaylıktan emekli olmuş o zatı tanıyordum. Elinde şangır şangır anahtarlar, “Orada herkes himmet etti, benim verecek bir şeyim yoktu, evimin anahtarlarını getirdim!” dedi. Emeklilik parasıyla satın almış olduğu evinin anahtarlarını elime attı. Bu göz yaşartıcı tablo karşısında ben ona dinde böyle bir mükellefiyet olmadığını söyleyip anahtarları iade ettim. Daha sonra da “Git, çoluk çocuğunla evinde otur. Rabbim sana verdikçe, sen de infakta bulunursun.” dedim. Ben bugün de bu coşkun duygu ve heyecanın yaşandığı ve bundan sonra da yaşanacağı kanaatini taşıyorum.
    Bu video 19/04/2015 tarihinde yayınlanan “Mukaddes Çile ve İnfak Kahramanları” isimli bamtelinden alınmıştır.
    Tamamı burada: www.herkul.org...
    Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
    / @hizmetten

ความคิดเห็น •