Beş on yılda bir görülen Şule Gürbüz tutulması… çok kıymetli keşke daha çok görsek dinlesek okumak yetmiyor o son cümlenizin de devamı şu ki söylediğiniz şeyin çilesini biz çekiyoruz ama ne demişler ‘olsun’ iyi ki ❤
Hemen bütün videoları en az x.1,5 hızla izleyen ben, bu huzur ve hüzün kaydını /çabucak bitmesin diye/ yavaşlatmayı düşündüm. Herkes ölür ama herkes yaşar mı, sorusu da zihnimde salınıp durdu. Odaklanma durağında ise "has ve katıksız dikkat, duadır" diyen Simone Weil geldi aklıma.
Ben de aynı şekilde, sakinleşmek isteyerek okudum Şule Gürbüz'ü. ×1 hızla dinleyebilmek iyi geliyor, hayatı da daha yavaş ve anlayarak yaşamama yardım ediyor. Hemen yaşayıp tüketmektense üzerinde düşünerek yaşamaya, durup anlamaya çalışmaya ilham oldu
Yıllar sonra beliren Şule Gürbüz Her zamanki gibi naif ve derinden beklentisiz, olgun ve pişmiş İçinden geçtiği zamana hoş bir seda ve mana bırakanlardan
" Yazmak ve yaymak arasında biraz fark var. Mesela insan kendi zihnine kapanıp, biriktirip öğreniyor ve sonra sabredemeyip bir kapısını çalana bunu boca eder gibi döküp saçıyor. Ve bu boca edilen, yarım yamalak anladığı haliyle dünyada şöhret tutturuyor. Asıl sıkıntı bir yükü gitmesi gereken yere kadar taşıyamamak, taşıması gereken kişiye devredememek. "
İlber Ortaylı bir tv programında bizim Şule'nin kitaplarını okuyun demişti. O gün bugün içimde bir Şule gezer, uğradıkça ondan okurum. Keşke ben yazabilseydim, der hayıflanırım. İyi ki sizi tanıdık.
"Beklemek, bir şeyin yoluna ve haline girmesini beklemek, beklerken olacak olanın olması için gereken her türlü başka hale geçişlere, kalışlara tahammül etmek ne zor şeydi. Başı da, ortayı da, sonu da bilip beklemek ne tahammülü güç şeydi." Şule Gürbüz - Coşkuyla Ölmek
İnsan içinde bi dünya insanı taşıyor. Yaşamadığı hayatların, dokunmadığı insanların tanıklığını kendi benliğinde yapabiliyor. Şule Gürbüz kitaplarını okurken en çok hissettiğim ve aslında hayretler içinde kaldığım durum da bu oluyor. Bu kadar farklı yaşamlara yerleşmek ve hepsini okura yaşatmak… Çok usta bir kalem çokça nasiplenmek dileğiyle 🤍
Şule Gürbüz; bu yüzyılda, bu uzamda olduğu için birçok kırgın ruh, kendini biraz daha değerli hissetme hakkını eline alıyor. Okudukça ümitleniyoruz ya da belki, zaten ümitvar olduğumuzun farkına varıyoruz. Daha çok yazması dileğiyle 🎉
En sonunda söylediğiniz konu: Okura zırnık vermiyorsunuz çünkü gerçek hayat aslında kimseye bir zırnık vermiyor, siz de çok iyi bir gözlemci olduğunuzdan bunu iyi biliyorsunuz. Mustafa kutlu da hep aynısını yapar. Kavuşması gerekenler ya ölür, ya kanser olur sürünür, yahut yolları kendi müdahaleleri olmayan başka bir şekilde ayrılır. Bu böyledir.
Şule Gürbüz'ün derdi ontolojidir. Öyle anlar oluyor ki iliklerime kadar ürperiyorum. Her bir hücreme işliyor o "an"lar. Bir motif var. Mesele ne bunu çözmek, ne bunu anlamak. Mesele o motifle var olmak. Çünkü "Sonu yok şimdilik bu mavi mor, bazen ağaran kubbenin."
“Çok şaşarım şiir sevenlere, okuyup geçenlere, kitabı kapatıp yemek yiyenlere, o bakışla yaşayıp da ölmeyenlere. Şiir sevilmez ki öyle duyulur, öyle bakılır, hastalanılır, zehirlenir, ölünür. Şiir sonunda öldürür.” Zamanın Farkında s. 23.
şule hanım bizi sakinliği, zarafeti ve anlatısıyla büyüledi yine. varolsun ustasına da teşekkür etmek lazım yazmaya devam etmesine vesile olduğu için. aşk olsun.
"Benden çok daha zeki, çok daha kültürlü, çok daha fazla okumuş kimseler epeyce gördüm aslında. Ama ben, benim kadar odaklanabilen birini hiç görmedim. Benim bütün hünerim aslında odaklanabilmek. Benim asıl güçlü tarafım da çok yorulduğum tarafım da bu..."
Yazarlığı filân hikâye(!)Hiçbir eserini okumadım.Trt2 de denk gelince ilgimi çekti.Annemin 2 ay önce vefatıyla iyiden iyiye el çektiğim dünya ve insanlara bakıp, belki tam bir keşiş veya derviş olacak kaabiliyetim yok ama tam bir mizantrop oldum diyordum ki, keşke tanışıp, iki iyi dost olabilseydik dedim.Lanet olsun içimdeki insan sevgisine(!)Mizantropi değilmiş meğer, bildiğin yokluk çekmek benimkisi...Ne kadar inkâr etsem, insana rast gelince kim olduğum ortaya çıkıyor.Yani az önce 'yazarlığı hikâye' derken ironi yapmadım.Beni enterasan şekilde insanlığı ilgilendirdi.Yazdıkları ya da yaydıkları kendisi hakkında ne yekûn tutar ki bir yazarın?Ben bizatihi yaşadıklarını, düşündüklerini, çektiği fikir çilesini, ateşten daha yakıcı bekleyiş sürecinde hissettiklerini hiķâyesiz ,romansız kendisinden dinlemek istedim.Neyse, 53 senenin sonunda bir çekirdek bile etmeyen hülâsamla kim n'apsın beni?Ben yine mecburi merdümgirizliğimle yola devam.Ne saat tamiri gelir elimden, ne yazmak ne anlatmak.Elinden hiçbir şey gelmeyen insan olur mu, olmuş işte.
7 หลายเดือนก่อน +1
Henüz keşfedilmemiş bir hikayen var sadece.Keşfetmen için neler mümKÜNse Kün Desin Rabbim
Kitapları düşünce dünyamızı sorgulatan bu büyük yazarın nihayet kamu yayınlarında görebilmek inanılmaz mutlu etti. Sesindeki sakinlik ve sadelik sizi dinlendirmeye, söyleşideki anlatım dili derin düşüncelere sevkediyor.
İnsanın kendini tanıma yolculuğunda, hani bazı şeyleri ifade edemez ya .Demekki belli bir merhaleden sonra suyun ırmaktaki akması gibi olabiliyormuş...
"...insan kendi gibisine niye meyleder? Daha güçlü bir duygu, daha güçlü bir belâgat, anlayış, duyuş ve dile getiriş yoksa, insan başkasının üzerine neden eğilir? Çok daha farklı, derin bir şekilde bir şeylere talip olmuş birini insan tercih eder." Şule Gürbüz
ah O'nun gibi düşünen ve konuşan birine denk gelmediğim için pek yalnız bu ömür lakin bundan da şikayetçi olamam. üretimi destekleyen bu dünyevi süreç bana bahşedilmiştir diye düşünürüm.
Şule Gürbüz'ün "vermemenin tuhaf zamanını yaşıyorum" dediği husus 'Kıyamet Emeklisi' kitabında karşılık buluyor bence de. Birçok yer özellikle flû bırakılmış. Belki gelecek eserlerine bırakmıştır diye düşündüğüm ne varsa, onlar olmalı. Zihni kanırtan ama açık bırakılan.. Bu söyleşide belki bazılarının üstünü şöyle bir üfleyip geçtiği itibariyle daha birçok şey yazılmayı bekliyor diye düşünüyorum. Belki de yazıyordur. Saklanması gereken saklanacaktır bizden. Beklemeli aşikar edilmesini. Sahi, beklemeli miyiz?
Canım Şule kendini özletmeyi iyi biliyor sevdirmeyi de. bize de öğretebilir mi? Kitaplarında şifreli dokuması bile yeterli sadece iddia bu yönde olsun bazı okurlarının içi rahatlayacaktır.
Tanışmak illa yüzyüze olmaz.. okur okurken yazarla tanışır ve diğer kitaplarını da hevesle isteyecek muhabbeti arzular ise tanışma gerçekleşir diye düşünürüm. İyi ki yazıyorsunuz sizler .. sizin gibi birkaç böyle penceresi farklı olan yazarım var ne mutlu 😊
Kendisine ulaşmanın en naif yolu burası olsa gerek... Düşünür mü bilmem ama çok değerli, güzel ve anlamlı bir hediye olurdu, kendi sesinden kitaplarını bir kez daha, bir kez daha, bir kez daha okuyabilmek...
Üslûp, hal, tavır, sakinlik, eğitim, vesaire vesaire. Yorumlara hep aynı şeyler yazılmış. Evet öyle bir kişilik haklısınız. Bunlar doğal ve olması gereken şeyler. Bu tarz insanların az olması ebeveynlerin çocuklarının zihinsel, fiziksel, duygusal eğitimi ile ilgilenmemesi, ya da tüm bunları eğitim kurumlarının (ülkemizde genel olarak maalesef ticaret kurumları) üzerine yıkması. Ya da ekonomik olarak güçlü olamadıkları için çocuğa yeterli eğitim imkanı sağlayamamaları. Şule hanımın nasıl bir ailede büyüdüğü, yetiştiği hakkında bilgi sahibi değilim ama belli ki ilgili, donanımlı, imkanları olan bir ailede yetişmiş olduğu. Özetle bunlar basit şeyler, çok abartmaya gerek yok, sadece özveri. Çok zor biliyorum ama meyvesi çok tatlı. Siz de bunu başarabilir memleketimizde böyle insanların sayısını çoğaltarak haklı gururu yaşayabilirsiniz. Sadece sabır ve özveri...
kendi hafriyatimdan bir sey çıkacak mi? beni derinden etkileyen bir cümle idi. Şule hanım ile gerçekleşen muhteşem bir söyleşi olmuş emeği geçenlere teşekkürler 😊 TRT 2 iyi ki varsın. kambur kitabını aldim ama okumadım ilk fırsatta kitaplığımdan çıkarıp okumaya başlayacağım.
gec de olsa tanidigim ve tanidigima mutlu oldugum bir yazar benim icin muzikte sezen aksu ne ise edebiyatta şule gürbüz o yani ona türk edebiyatinin sezen aksusu diyebiliriz ornegi sadece sezen aksu daha populer oldugu icin verdim ama inaniyorumki edebiyatcilarimizin da hakettikleri degeri gorecegi gunler gelecektir
“Anlama öyle zor ki, anlayışı ve onunla gerçekten bir olup olmayışı her an, her şeyle sınıyor, hep anlamanın neticelerini istiyor.” Şule Gürbüz, Zamanın Farkında
@@Cahidesombu meral yurt avukatı herhalde gürbüz’ün zira kim en ufak kritize bir yorum yapıyor hemen cevabı yapıştırıyor üstelik hep aynı cümle ile; “ yanlış anlamak veya hiç anlamamak” şeklindeki şablonuyla. Kritize yorum yapanlar siliyorlar yorumlarını o da kendisininkini sonra. Belki de sekreteridir, 5 ay önce açılmış bir hesap, bu röportaj ile aynı tarihlerde.
En ufak bir kritiğe bile, hep aynı basmakalıp ifade ile: "yanlış anlamakla hiç anlamamak arasında kalmışsınız" yaftasını yapıştıran her kimse, 5 ay evvel açılmış bir hesaptır bu röportaj ile birlikte. Ya sekreteridir ya da her kimse artık bilemiyorum, gelir ve ağzınızın payını verir. Dün yazdığım yorumu da sildirir. Nasıl başarıyorlar bunları bilmiyorum. Fark ediyorum sadece. Kendini bilmek bu mu oluyor, sildirmek. Saklamak, kandırmak, gizlemek. İstediğiniz kadar sildirin Allah kör mü?
Şule Gürbüz'ün bu sakinliği aslında içimdeki insanın bağırdığını, anlaşılmak için hala çırpındığını anlamamı sağlıyor.
Beş on yılda bir görülen Şule Gürbüz tutulması… çok kıymetli keşke daha çok görsek dinlesek okumak yetmiyor o son cümlenizin de devamı şu ki söylediğiniz şeyin çilesini biz çekiyoruz ama ne demişler ‘olsun’ iyi ki ❤
Hemen bütün videoları en az x.1,5 hızla izleyen ben, bu huzur ve hüzün kaydını /çabucak bitmesin diye/ yavaşlatmayı düşündüm. Herkes ölür ama herkes yaşar mı, sorusu da zihnimde salınıp durdu. Odaklanma durağında ise "has ve katıksız dikkat, duadır" diyen Simone Weil geldi aklıma.
Harika tespit
Harika tespit
Ben de aynı şekilde, sakinleşmek isteyerek okudum Şule Gürbüz'ü. ×1 hızla dinleyebilmek iyi geliyor, hayatı da daha yavaş ve anlayarak yaşamama yardım ediyor. Hemen yaşayıp tüketmektense üzerinde düşünerek yaşamaya, durup anlamaya çalışmaya ilham oldu
Yıllar sonra beliren Şule Gürbüz
Her zamanki gibi naif ve derinden
beklentisiz, olgun ve pişmiş
İçinden geçtiği zamana
hoş bir seda ve mana bırakanlardan
" Yazmak ve yaymak arasında biraz fark var. Mesela insan kendi zihnine kapanıp, biriktirip öğreniyor ve sonra sabredemeyip bir kapısını çalana bunu boca eder gibi döküp saçıyor. Ve bu boca edilen, yarım yamalak anladığı haliyle dünyada şöhret tutturuyor.
Asıl sıkıntı bir yükü gitmesi gereken yere kadar taşıyamamak, taşıması gereken kişiye devredememek. "
İlber Ortaylı bir tv programında bizim Şule'nin kitaplarını okuyun demişti. O gün bugün içimde bir Şule gezer, uğradıkça ondan okurum. Keşke ben yazabilseydim, der hayıflanırım. İyi ki sizi tanıdık.
"Beklemek, bir şeyin yoluna ve haline girmesini beklemek, beklerken olacak olanın olması için gereken her türlü başka hale geçişlere, kalışlara tahammül etmek ne zor şeydi. Başı da, ortayı da, sonu da bilip beklemek ne tahammülü güç şeydi."
Şule Gürbüz - Coşkuyla Ölmek
İnsan içinde bi dünya insanı taşıyor. Yaşamadığı hayatların, dokunmadığı insanların tanıklığını kendi benliğinde yapabiliyor. Şule Gürbüz kitaplarını okurken en çok hissettiğim ve aslında hayretler içinde kaldığım durum da bu oluyor. Bu kadar farklı yaşamlara yerleşmek ve hepsini okura yaşatmak… Çok usta bir kalem çokça nasiplenmek dileğiyle 🤍
Bravo TRT gec dahi olsa nihayet Sule Gurbuz gibi kiymetli bir kalemin farkina varabildiniz
Şule Gürbüz'ü okumak çok lezzetli dinlemekse başka bir evrene geçiş yapmak gibi
Şule Gürbüz; bu yüzyılda, bu uzamda olduğu için birçok kırgın ruh, kendini biraz daha değerli hissetme hakkını eline alıyor. Okudukça ümitleniyoruz ya da belki, zaten ümitvar olduğumuzun farkına varıyoruz. Daha çok yazması dileğiyle 🎉
En sonunda söylediğiniz konu: Okura zırnık vermiyorsunuz çünkü gerçek hayat aslında kimseye bir zırnık vermiyor, siz de çok iyi bir gözlemci olduğunuzdan bunu iyi biliyorsunuz. Mustafa kutlu da hep aynısını yapar. Kavuşması gerekenler ya ölür, ya kanser olur sürünür, yahut yolları kendi müdahaleleri olmayan başka bir şekilde ayrılır. Bu böyledir.
Şule Gürbüz'ün derdi ontolojidir. Öyle anlar oluyor ki iliklerime kadar ürperiyorum. Her bir hücreme işliyor o "an"lar. Bir motif var. Mesele ne bunu çözmek, ne bunu anlamak. Mesele o motifle var olmak. Çünkü "Sonu yok şimdilik bu mavi mor, bazen ağaran kubbenin."
İnsandan bir sağsalar onun hülasasını, çok fazla sayıda insandan bir çekirdek tanesi kadar bile bir şey çıkmaz
Ne keyifli bir röportaj, tam da kendimizi aradığımız yaşlarda kendini bulanlarla karşılaşmak, umut veriyor.
“Çok şaşarım şiir sevenlere, okuyup geçenlere, kitabı kapatıp yemek yiyenlere, o bakışla yaşayıp da ölmeyenlere. Şiir sevilmez ki öyle duyulur, öyle bakılır, hastalanılır, zehirlenir, ölünür. Şiir sonunda öldürür.” Zamanın Farkında s. 23.
şule hanım bizi sakinliği, zarafeti ve anlatısıyla büyüledi yine. varolsun ustasına da teşekkür etmek lazım yazmaya devam etmesine vesile olduğu için. aşk olsun.
"Benden çok daha zeki, çok daha kültürlü, çok daha fazla okumuş kimseler epeyce gördüm aslında. Ama ben, benim kadar odaklanabilen birini hiç görmedim. Benim bütün hünerim aslında odaklanabilmek. Benim asıl güçlü tarafım da çok yorulduğum tarafım da bu..."
Belki de saatlerle ve dolayısıyla zamanla aşırı mesaisi olduğundandır bu odaklanabilme melekesi.
Bir sonraki konuk siz olsanız keşke 🍀
Yazarlığı filân hikâye(!)Hiçbir eserini okumadım.Trt2 de denk gelince ilgimi çekti.Annemin 2 ay önce vefatıyla iyiden iyiye el çektiğim dünya ve insanlara bakıp, belki tam bir keşiş veya derviş olacak kaabiliyetim yok ama tam bir mizantrop oldum diyordum ki, keşke tanışıp, iki iyi dost olabilseydik dedim.Lanet olsun içimdeki insan sevgisine(!)Mizantropi değilmiş meğer, bildiğin yokluk çekmek benimkisi...Ne kadar inkâr etsem, insana rast gelince kim olduğum ortaya çıkıyor.Yani az önce 'yazarlığı hikâye' derken ironi yapmadım.Beni enterasan şekilde insanlığı ilgilendirdi.Yazdıkları ya da yaydıkları kendisi hakkında ne yekûn tutar ki bir yazarın?Ben bizatihi yaşadıklarını, düşündüklerini, çektiği fikir çilesini, ateşten daha yakıcı bekleyiş sürecinde hissettiklerini hiķâyesiz ,romansız kendisinden dinlemek istedim.Neyse, 53 senenin sonunda bir çekirdek bile etmeyen hülâsamla kim n'apsın beni?Ben yine mecburi merdümgirizliğimle yola devam.Ne saat tamiri gelir elimden, ne yazmak ne anlatmak.Elinden hiçbir şey gelmeyen insan olur mu, olmuş işte.
Henüz keşfedilmemiş bir hikayen var sadece.Keşfetmen için neler mümKÜNse Kün Desin Rabbim
RabBİM duanıza Bim bereketi versin…
Ne kadar inkar etsem insana denk gelince kim oldugum ortaya cikiyor guzel cumleymis
Yorumlar da röportaj kadar güzel ve incelikli. Ne güzel bir yazar okur buluşması olmuş aslında.
Her cümlesi çok kıymetli, çok derinlikli. İnsanı terbiye ediyor.
Storytel'de kitaplarını kendi sesindenbdinlesek ne güzel olur. Lütfen hem iletişim yayınlarına hem stortel'e yazın ki bir talep oluşturalım.
TRT de reklam derdine düşmüş sağ olsunlar zırt pırt sohbeti katlettiler!
Zamanın Farkında kitabını arka kapak yazısına vurulup almıştım.Sonrasında her kitap haberi her röportajı hazine bulmuş gibi sevindirir.
Sen dünyanın en iyi yazarısın.
Kitapları düşünce dünyamızı sorgulatan bu büyük yazarın nihayet kamu yayınlarında görebilmek inanılmaz mutlu etti. Sesindeki sakinlik ve sadelik sizi dinlendirmeye, söyleşideki anlatım dili derin düşüncelere sevkediyor.
Ömrüne bereket ✨
İnsanın kendini tanıma yolculuğunda, hani bazı şeyleri ifade edemez ya .Demekki belli bir merhaleden sonra suyun ırmaktaki akması gibi olabiliyormuş...
"...insan kendi gibisine niye meyleder? Daha güçlü bir duygu, daha güçlü bir belâgat, anlayış, duyuş ve dile getiriş yoksa, insan başkasının üzerine neden eğilir? Çok daha farklı, derin bir şekilde bir şeylere talip olmuş birini insan tercih eder."
Şule Gürbüz
Paylaṣtığınız alıntı için çok teṣekkür ederim. Ne değerli birṣey görüp, anlayıp, paylaṣmıṣsınız. Hangi kitabından alıntı acaba?
Şehri bahane etmiş. Kendi yolculuğunu anlatmış. Öyle olmadığını dusunse de görkemli bir yolculuk.
ah O'nun gibi düşünen ve konuşan birine denk gelmediğim için pek yalnız bu ömür lakin bundan da şikayetçi olamam.
üretimi destekleyen bu dünyevi süreç bana bahşedilmiştir diye düşünürüm.
sizi görmek için dolmabahçe'ye gelmiştim. göremediğim için hüngür hüngür ağlayarak döndüğüm yolu hiç unutmuyorum. var olun
Ben gor
İlk kez okuyorum bu günlerde bir kitabını ve gidip görmek fikri bende de oluştu ne garip...
Şule Gürbüz'ün "vermemenin tuhaf zamanını yaşıyorum" dediği husus 'Kıyamet Emeklisi' kitabında karşılık buluyor bence de. Birçok yer özellikle flû bırakılmış. Belki gelecek eserlerine bırakmıştır diye düşündüğüm ne varsa, onlar olmalı. Zihni kanırtan ama açık bırakılan.. Bu söyleşide belki bazılarının üstünü şöyle bir üfleyip geçtiği itibariyle daha birçok şey yazılmayı bekliyor diye düşünüyorum. Belki de yazıyordur. Saklanması gereken saklanacaktır bizden. Beklemeli aşikar edilmesini. Sahi, beklemeli miyiz?
Ah, öne geçme nedir hâlbuki
Öne geçme arkadan gelen herkesi beklemek demektir.
Şule Gürbüz / öyle miymiş?
Canım Şule kendini özletmeyi iyi biliyor sevdirmeyi de. bize de öğretebilir mi? Kitaplarında şifreli dokuması bile yeterli sadece iddia bu yönde olsun bazı okurlarının içi rahatlayacaktır.
Şule gürbüz ‘ü daha çok çağırın ya .Ne büyük bir cevher
İlk kitabını okuduğumda maden bulmuş gibi sevindim. Şule Gürbüz çok büyük bir değer
Tanışmak illa yüzyüze olmaz.. okur okurken yazarla tanışır ve diğer kitaplarını da hevesle isteyecek muhabbeti arzular ise tanışma gerçekleşir diye düşünürüm. İyi ki yazıyorsunuz sizler .. sizin gibi birkaç böyle penceresi farklı olan yazarım var ne mutlu 😊
Ruhundaki incelik kitaplarına sirayet etmiş. Hanımefendiliği...duruşu kesinlikle tartışılmaz. İyi ki tanımışım.
Hem TRT 2 'yi hem yazar Şule Gürbüz'ü bir okur olarak tebrik ederim. Dinlerken huzur buldum. Bu insanlar dünyamızda artsın , çoğalsın.
yani başa sarıp sarıp izledim, uzun zamandır gözlerden uzakta olan Şule hanımı izlemek dinlemek anlamak , Şule hanıma odaklanabilmek muhteşem...
Şule hanımın19. Dakikadaki tespitine ayrı dikkat ediniz, çok önemli...
Ben bu kadına ve bu kadının yazdığı her bir kelimeye meftunum...
"ben şimdi, bunu vermemenin tuhaf safhasını yaşıyorum." 23:07
...safâsını...
@@ghasedak2022 safha ; zamanını diyor
Hanımefendi ile tanışıp hayat üzerine istanbul üzerine sohbet etmek isterdim.
Devamını sabırsızlıkla bekliyoruz 🌱
Hayat seyri sülüktür. Şule Hanım çok özel bir kadın yazarsınız, nasipleniyoruz ❤
Böyle güzel bir söyleşi dinlemedim,bu söyleşiden bir kitap yazılır,tebrikler Şule hanim💐keyifle dinledim.
Cok dingin, cok gorkemli, cok yolcu ..
Şule gürbüz cini okurunu çarpar.
Kendisine ulaşmanın en naif yolu burası olsa gerek... Düşünür mü bilmem ama çok değerli, güzel ve anlamlı bir hediye olurdu, kendi sesinden kitaplarını bir kez daha, bir kez daha, bir kez daha okuyabilmek...
Şule gürbüzle beraber başka vidolar bekliyoruz.
Şule Hanım'ı iyi ki tanımışım, hamd olsun
Hal,üslup,tavır ve Şule Gürbüz...🌹♥️📝📖
Cok cok guzel bir söyleşi.lutfen devami gelsim.
Bu kadar güzel ve önemli bir değeri geç tanımış olmanın elemini yaşıyorum
Yayında yapımda emeği geçen herkese teşekkürler 👍🏻
Her halde soylenecek en guzel sey ❤budur buda benı hakkım
Bu kadının lügatı, varlığı, yürüyüşü bile beni çok etkiliyor. Çok değerli biri benim için ❤
"Bir yükü taşıması gereken kişiye devredememek"...
şulem canım şulem 🤍🤍
Birçok insanı sağsalar çekirdek kabuğu kadar kayda değer insan çıkmaz. Zihnime kazıdım bu sözü
Kambur kitabını okumuştum. Güzeldi.
Ee❤ıznınle bende saa na sarılayım 😂
Bir Üsküdarlı ve Salacaklı olarak size katılıyorum neden buralarda ruh parcacıklarınızı bırakmış olmanız hususunda
Yaşayan bir bilgenin izinde, dinlemek huzur veriyor.
Üslûp, hal, tavır, sakinlik, eğitim, vesaire vesaire. Yorumlara hep aynı şeyler yazılmış. Evet öyle bir kişilik haklısınız. Bunlar doğal ve olması gereken şeyler. Bu tarz insanların az olması ebeveynlerin çocuklarının zihinsel, fiziksel, duygusal eğitimi ile ilgilenmemesi, ya da tüm bunları eğitim kurumlarının (ülkemizde genel olarak maalesef ticaret kurumları) üzerine yıkması. Ya da ekonomik olarak güçlü olamadıkları için çocuğa yeterli eğitim imkanı sağlayamamaları. Şule hanımın nasıl bir ailede büyüdüğü, yetiştiği hakkında bilgi sahibi değilim ama belli ki ilgili, donanımlı, imkanları olan bir ailede yetişmiş olduğu. Özetle bunlar basit şeyler, çok abartmaya gerek yok, sadece özveri. Çok zor biliyorum ama meyvesi çok tatlı. Siz de bunu başarabilir memleketimizde böyle insanların sayısını çoğaltarak haklı gururu yaşayabilirsiniz. Sadece sabır ve özveri...
Ahh Şule Hanım..
Röportajı gördüğümde baya heyecanlanmıştim keşke arada bir olsa hep
İnanılmaz güzelsin♥️
Aşığım.
İstanbul gibi kadın
kendi hafriyatimdan bir sey çıkacak mi? beni derinden etkileyen bir cümle idi. Şule hanım ile gerçekleşen muhteşem bir söyleşi olmuş emeği geçenlere teşekkürler 😊 TRT 2 iyi ki varsın. kambur kitabını aldim ama okumadım ilk fırsatta kitaplığımdan çıkarıp okumaya başlayacağım.
Şule Gürbüz 🤍
10:28
Ne kadar nahif bir hanımefendi.
Fasih Divanı'nın altındaki kitap nedir acaba? Seçebilen var mı?
Fırtınanın içindeki göz gibi, sakin ve dingin seyrediyor etrafı sanki Şule hanım
Yunus Başar tavsiyesiyle geldik. İyiydi. Güzel videoydu.
gec de olsa tanidigim ve tanidigima mutlu oldugum bir yazar benim icin muzikte sezen aksu ne ise edebiyatta şule gürbüz o yani ona türk edebiyatinin sezen aksusu diyebiliriz ornegi sadece sezen aksu daha populer oldugu icin verdim ama inaniyorumki edebiyatcilarimizin da hakettikleri degeri gorecegi gunler gelecektir
Zaman üzerinde ne kadar çok düşünmüş ve ne güzel bir kanaate varmış...
Seviyoruz bu güzel kalemi
Aman be
Şule Gürbüz ❤
Her kelimesi kendimizi sorgulatıyor...
Safaniz olsun o halde ❤
🌸🌸🌸
Sen nasıl bir yazarsın ki kitapların okudukça çoğalıyor hacmi artıyor!
🙋♂️🙋♂️
'Tuhaf safâ'da Şule Gürbüz...
'safâ'
Şule hanım konuşmuyor da şiir okuyor sanki kaç kere tüylerim diken diken oldu sayamadım henüz kitaplarını okumadım fakat okumak şart oldu
Kambur'dan başlamanızı tavsiye ederim
Teşekkürler ❤🎉😮
Son cümle her şeyin özeti gibi…
🥹🫶🏼
❤
“Anlama öyle zor ki, anlayışı ve onunla gerçekten bir olup olmayışı her an, her şeyle sınıyor, hep anlamanın neticelerini istiyor.”
Şule Gürbüz, Zamanın Farkında
Olağanüstü 🙏
Ne ise o olan bir insan. Kiymetli.
Peki biz niye böyleyiz…
Definesini seyretmekle eritmek arasında kalmış. Son cümlesinde karar kılmaz inşallah...
@@Cahidesombu meral yurt avukatı herhalde gürbüz’ün zira kim en ufak kritize bir yorum yapıyor hemen cevabı yapıştırıyor üstelik hep aynı cümle ile; “ yanlış anlamak veya hiç anlamamak” şeklindeki şablonuyla. Kritize yorum yapanlar siliyorlar yorumlarını o da kendisininkini sonra. Belki de sekreteridir, 5 ay önce açılmış bir hesap, bu röportaj ile aynı tarihlerde.
En ufak bir kritiğe bile, hep aynı basmakalıp ifade ile: "yanlış anlamakla hiç anlamamak arasında kalmışsınız" yaftasını yapıştıran her kimse, 5 ay evvel açılmış bir hesaptır bu röportaj ile birlikte. Ya sekreteridir ya da her kimse artık bilemiyorum, gelir ve ağzınızın payını verir. Dün yazdığım yorumu da sildirir. Nasıl başarıyorlar bunları bilmiyorum. Fark ediyorum sadece. Kendini bilmek bu mu oluyor, sildirmek. Saklamak, kandırmak, gizlemek. İstediğiniz kadar sildirin Allah kör mü?
Şu cümleyi yazmazsan ölürsün Meral yurt derebeyliği.
🙏🏻🤍
🌹