Damat Ferit Paşa, İşgalci İngilizlerden Neler İstedi?
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 7 ก.ย. 2024
- 7 Nisan 1920’de Sadrazam Damat Ferit Paşa, İngiliz Yüksek Komiserliği’yle neler görüştü? Damat Ferit, işgalci İngilizlerden hangi konularda yardım istedi?
Sultan Vahdettin, Kuvayı Milliyecilerin idam fermanlarını ne zaman imzaladı?
Videonun tamamını izlemek ve kaynaklara ulaşmak için tıklayın:
• İngiliz Arşivlerinde K...
*
KATIL üyesi olup avantajlardan yararlanmak isterseniz tıklayın!
Nezaket şart, nefret söyleminde bulunan engellenir, espri, gırgır serbest!
/ @tarihobas
Bizi takip edin! / cerencsungur
Twitter x.com/tarihobasi
Tarih Obası Blog / tarihobasi
Yapay Zekâ Müziklerimiz suno.com/@tari...
Tarih tekrarlaması hayret verici ... diyecek o kadar şey var ki , onları şöyle bir kenara dosyalıyor koyuyorum ama size hayran kaldım
Ceren hanım tarihi iyi derecede okumak dijital dünyada aydınlatmak.bu vatan için bir taş koyan başta MUSTAFA KAMAL ATATÜŔK ve silah arkadaşları ve nice şehitlerimiz nur içinde yatsınlar.
Öff ya , insanın içi kararıyor. Canım Atam ve beraber yürüdükleri ne kadar büyük iş başarmışlar ❤
Uçurumun kenarından döndük.
Hehe
Arsivdeki bu belgeler 50-60 yil once halktan neden saklandi. Aciklanmadiki. Bunlari anlattiklariniz icin sonsuz tesekkurler. Damatlari be yandaslari bugunde goruyoruz. Ulu onder ATATURKUN genclige hitabesini okumak yeterli olur. Ne mutlu TURKUM diyene. 🙏🇹🇷👏
Bu gibi yayınları yaptığınız için teşekkürler.
Bu yayınları yapmak sizin bu vatana ve atamıza borcunuz
Bu yayınları yaymak bizim bu vatana ve atamıza borcumuz 🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
aang haklıdır!
Hocam KONUŞ HOCAM. Senin de işçi bayramın kutlu olsun cesur kadın ❤️🔥❤️🔥
Selamın aleyküm bugün Ahmet anapalı canlı yayında sizin tarihi kaynakları ile anlattığınızı söyledi için sizi takip etmeye başladım. Başarılar hocam.
Ahmet Hoca ile en iyi anlasacaklari konu Celal Şengör un tarihci olmaması ve bilgisizce konuşmaları.Ataturk ve özellikle Cumhuriyet tarihi konusunda anlasamazlar
Ahmet anapalı belgeyle konuşsa
Umarım Ahmet Bey de kahvehane ağzıyla konuşmak yerine belge okumaya başlar.
@@sevenyurek7492 Sallamayın da eskisi gibi değil üslubu
@muhammetminder7056 Açıkçası bir videosunun bir kısmını izledim ki o da yeterli oldu. Kendisi 19. Tümen'in varolmadığını söyleyip Mustafa Kemal Paşanın olmayan bi orduya hizmete atandığını falan iddia etti. Zaten amacını aşağı yukarı anlamışsındır. Belge açıp okumanın bir sakıncası yok, gerçeği öğrenmiş olursun.
Damat Ferit ve Vahdettin'e RAĞMEN kazandık. Hürriyet karakterimizdir.
FEVZİ ÇAKMAK’IN ANKARA’YA GELİŞİ VE KARŞILANMASI
Osmanlı Harbiye Nazırı Fevzi Çakmak, 24 Nisan’da Sultan Vahdettin tarafından Ankara’ya gönderilir. Mareşal, 27 Nisan’da Ankara’ya gelir, Meclis’te tarihî bir konuşma yapar.
Bu konuşma Meclis zabıtlarında vardır; konuşmanın metnine internetten de ulaşabilirsiniz.
Meclis’in açılışının dördüncü günüdür. Ortam hareketlidir. Meclis kürsüsünde Meclis Başkanı sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa şunları söyler:
“Efendim resmî görüşmelere geçmeden bir şey arz etmek istiyorum. İstanbul’dan Harbiye Nazırı Fevzi Paşa hazretleri Ankara’ya girmek üzereler. Eğer tensip buyurursanız meclisimizden bir heyet Fevzi Paşa hazretlerini karşılamak üzere yola çıksın. (Meclisten “hep beraber karşılamaya gidelim” sesleri) Mustafa Kemal, “Peki efendim, o halde bütün Meclis olarak hep beraber karşılamaya gidelim. Bu sebeple Meclisi tatil ediyorum” der.
Mareşal, tren garında heyecanla karşılanır. Meclis’e getirilir. Bir süre dinlenir. Sonra alkışlar eşliğinde kürsüye çağrılır. Ve şu tarihî konuşmayı yapar:
***
“Sevgili mebus arkadaşlar!
Söze başlarken İstanbul’un esaret muhitinden kurtularak Ankara’nın hür muhitine geldiğimden dolayı Cenab-ı Hakk’a hamd ve şükür ederim. (Şiddetli alkışlar) Ve beni böyle karşılayan sizlere de teşekkür ederim. Efendiler, gerek padişahımız efendimiz hazretleri, gerek bendeniz, beş yüz senelik bakir payitahtımızın ilk defa düşman tarafından işgali faciasını görmek bedbahtlığına uğramış felaketzedelerdeniz.
İstanbul’un işgal edildiği gece İngilizler arabalarla, İstanbul’a, Üsküdar ve Beyoğlu’na bahriye askerleri çıkartarak tüm ehemmiyetli yerleri tuttular. […] Harbiye Nezaretini işgal ederek benim makam odama kadar süngülü neferlerini soktular ve onlar tarafından belirlenen emirleri vermemi istediler. Göğsüne düşman süngüsü dayanmış bir harbiye nazırı, İstanbul’un hür ve makam-ı hilafet olmak meziyetini kaybettiğini görmüş ve bakan olmak sıfatı ile çok üzülmüştüm. Bu konuda derhal Sadrazama (Başbakan’a) malumat verdim. Bakanlar Kurulu’nun toplanması emrini verdi. Ben de bu toplantıya odamın içinde ve dışında bulunan 400 İngiliz askerinin ve onlarla iş birliği yapan Ermeni ve Rum vatandaşların arasından, nefret dolu bakışları altında katılmak üzere bakanlık binasından çıktım. (Kahrolsunlar sadaları…)
Hükümet de askerlerimizin şehit olması noktasında lazım gelen protestoyu yazmada geç kalmadı.
“SULTAN VAHDETTİN: ANKARA’YLA İRTİBATI KESMEYİN”
Bir gün sonra Padişahımız efendimizle görüşmek üzere Cuma selamlığına gittim. Namazdan evvel padişahımız bendenizi kabul ettiler. Fevkalâde üzgün bir halde bulunuyorlardı.
Ve bana dediler ki;
-‘Ben bugün böyle müthiş bir azap içinde camiye gelmek istemiyordum fakat halife olmam veçhiyle bu Cuma selamlığı bana bir dînî mükellefiyet’ diyerek üzüntüsünü dile getirdi. […]
-‘Paşam aman Anadolu ile irtibatı temin ediniz.’
Ben de;
-‘Efendim irtibat hazırdır. Fakat İngilizler sıkıntı çıkartıyor.’ dedim.
-‘Olsun sakın Anadolu ile irtibatı kesmeyiniz’ buyurdular.
Arkadaşlar! İngilizler bizden ve padişahımız efendimizden Anadolu harekâtını ve Kuvay-i Milliye’yi inkâr ve reddetmemizi istediler. Biz bunu kabul edemezdik ve etmedik de. Çünkü Kuvay-ı Milliye’yi reddetmek doğrudan doğruya halkı reddetmektir. Biz bunun farkındaydık.
Sonra dediler ki;
-‘Siz ve Padişahınız Kuvay-ı Milliye’ yi reddetmezseniz bütün yolları keseceğiz. Anadolu’ya giden tüm buğdaylara el koyup yalnızca bize yakın olan Ermeni ve Rum halka buğday verip, Türk halkını açlığa terk ederiz.’ Hükümet olarak biz ve Padişahımız buna rağmen Anadolu harekâtı ve Kuvay-ı Milliye aleyhinde en küçük bir söz söylemedik. Zinhar söyleyemezdik (Meclisten kahrolsunlar sedaları)…
“MUSTAFA KEMAL’i İDAM FETVASI, SÜNGÜ ZORUYLA ALINDI”
Padişahımız Ankara’nın zaferleriyle sevinip başarısızlıkları ile hüzünlenmekteydi.
O sıralarda hepinizin malumu olduğu üzere İngilizler baskıyla, tehditle o mahut fetvayı aldılar (İdam fetvasını diyor) Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi’nin imzaladığı, Mustafa Kemal hakkındaki idam fermanı. Malumunuz olduğu üzere o fetva süngü zoru ile alınmış ve İslam milletinin birbirine düşürülmesi hesaplanmıştı. O fetva acı bir vesikadır. Millet ve siz sanırım bu fetvanın geçerli olmadığını ve hangi şartlarda zorla yazdırıldığını anlamışsınızdır. (Tüm Meclisten “Şüphesiz” sedası yükselir…)
Konya Milletvekili Refik Bey; “Zaten o fetvanın bizce bir hükmü yoktur. Hangi baskılarla yaptırıldığı bizce de malumdur” der.
Fevzi Çakmak, sözlerini bitirerek kürsüden iner.
@@tark78 Yusuf Kaplan'ın (Şiddetli bir Kadir Mısıroğlu yanlısıdır) internet blogu yazısından alınmış aynı yazı. Kaynaksız, belgesiz bir yazı. Ne zamandan beri internet bloglarından yahut sağlam olmayan tarihi kişiliklerin anılarından aldığımız "tarihi belgeleri" (!) alır olduk? Tarihe ve tarihsel kaynak vermeye ihanettir bu. Ne zamanda aldık bu geleneği söyleyeyim mi? İki kitap okudu diye kendine tarihçi diyen Kadir Mısıroğlu zamanında aldık bu cinayet geleneğini. Ve sizin gibi çürük tohumlar bunu devam ettirerek "Yalan tarih anlatıyorlar, gerçeği bizimki" diyerek yeni oluşan nesli mikroplu bir geleceğe teslim ediyorsunuz. Bunu bile bile kendi menfaatlerinizi gerçekleştirmek için yapıyorsunuz. Allah da sizi bildiği gibi yapsın.
HAYINLER VE HAYINLERIN TORUNLARI HALA FALIYETTELER😊
Adıtürkler heryerde.
Ateşiniz bol olsun sultan ve hanedan damadı.
❤
FEVZİ ÇAKMAK’IN ANKARA’YA GELİŞİ VE KARŞILANMASI
Osmanlı Harbiye Nazırı Fevzi Çakmak, 24 Nisan’da Sultan Vahdettin tarafından Ankara’ya gönderilir. Mareşal, 27 Nisan’da Ankara’ya gelir, Meclis’te tarihî bir konuşma yapar.
Bu konuşma Meclis zabıtlarında vardır; konuşmanın metnine internetten de ulaşabilirsiniz.
Meclis’in açılışının dördüncü günüdür. Ortam hareketlidir. Meclis kürsüsünde Meclis Başkanı sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa şunları söyler:
“Efendim resmî görüşmelere geçmeden bir şey arz etmek istiyorum. İstanbul’dan Harbiye Nazırı Fevzi Paşa hazretleri Ankara’ya girmek üzereler. Eğer tensip buyurursanız meclisimizden bir heyet Fevzi Paşa hazretlerini karşılamak üzere yola çıksın. (Meclisten “hep beraber karşılamaya gidelim” sesleri) Mustafa Kemal, “Peki efendim, o halde bütün Meclis olarak hep beraber karşılamaya gidelim. Bu sebeple Meclisi tatil ediyorum” der.
Mareşal, tren garında heyecanla karşılanır. Meclis’e getirilir. Bir süre dinlenir. Sonra alkışlar eşliğinde kürsüye çağrılır. Ve şu tarihî konuşmayı yapar:
***
“Sevgili mebus arkadaşlar!
Söze başlarken İstanbul’un esaret muhitinden kurtularak Ankara’nın hür muhitine geldiğimden dolayı Cenab-ı Hakk’a hamd ve şükür ederim. (Şiddetli alkışlar) Ve beni böyle karşılayan sizlere de teşekkür ederim. Efendiler, gerek padişahımız efendimiz hazretleri, gerek bendeniz, beş yüz senelik bakir payitahtımızın ilk defa düşman tarafından işgali faciasını görmek bedbahtlığına uğramış felaketzedelerdeniz.
İstanbul’un işgal edildiği gece İngilizler arabalarla, İstanbul’a, Üsküdar ve Beyoğlu’na bahriye askerleri çıkartarak tüm ehemmiyetli yerleri tuttular. […] Harbiye Nezaretini işgal ederek benim makam odama kadar süngülü neferlerini soktular ve onlar tarafından belirlenen emirleri vermemi istediler. Göğsüne düşman süngüsü dayanmış bir harbiye nazırı, İstanbul’un hür ve makam-ı hilafet olmak meziyetini kaybettiğini görmüş ve bakan olmak sıfatı ile çok üzülmüştüm. Bu konuda derhal Sadrazama (Başbakan’a) malumat verdim. Bakanlar Kurulu’nun toplanması emrini verdi. Ben de bu toplantıya odamın içinde ve dışında bulunan 400 İngiliz askerinin ve onlarla iş birliği yapan Ermeni ve Rum vatandaşların arasından, nefret dolu bakışları altında katılmak üzere bakanlık binasından çıktım. (Kahrolsunlar sadaları…)
Hükümet de askerlerimizin şehit olması noktasında lazım gelen protestoyu yazmada geç kalmadı.
“SULTAN VAHDETTİN: ANKARA’YLA İRTİBATI KESMEYİN”
Bir gün sonra Padişahımız efendimizle görüşmek üzere Cuma selamlığına gittim. Namazdan evvel padişahımız bendenizi kabul ettiler. Fevkalâde üzgün bir halde bulunuyorlardı.
Ve bana dediler ki;
-‘Ben bugün böyle müthiş bir azap içinde camiye gelmek istemiyordum fakat halife olmam veçhiyle bu Cuma selamlığı bana bir dînî mükellefiyet’ diyerek üzüntüsünü dile getirdi. […]
-‘Paşam aman Anadolu ile irtibatı temin ediniz.’
Ben de;
-‘Efendim irtibat hazırdır. Fakat İngilizler sıkıntı çıkartıyor.’ dedim.
-‘Olsun sakın Anadolu ile irtibatı kesmeyiniz’ buyurdular.
Arkadaşlar! İngilizler bizden ve padişahımız efendimizden Anadolu harekâtını ve Kuvay-i Milliye’yi inkâr ve reddetmemizi istediler. Biz bunu kabul edemezdik ve etmedik de. Çünkü Kuvay-ı Milliye’yi reddetmek doğrudan doğruya halkı reddetmektir. Biz bunun farkındaydık.
Sonra dediler ki;
-‘Siz ve Padişahınız Kuvay-ı Milliye’ yi reddetmezseniz bütün yolları keseceğiz. Anadolu’ya giden tüm buğdaylara el koyup yalnızca bize yakın olan Ermeni ve Rum halka buğday verip, Türk halkını açlığa terk ederiz.’ Hükümet olarak biz ve Padişahımız buna rağmen Anadolu harekâtı ve Kuvay-ı Milliye aleyhinde en küçük bir söz söylemedik. Zinhar söyleyemezdik (Meclisten kahrolsunlar sedaları)…
“MUSTAFA KEMAL’i İDAM FETVASI, SÜNGÜ ZORUYLA ALINDI”
Padişahımız Ankara’nın zaferleriyle sevinip başarısızlıkları ile hüzünlenmekteydi.
O sıralarda hepinizin malumu olduğu üzere İngilizler baskıyla, tehditle o mahut fetvayı aldılar (İdam fetvasını diyor) Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi’nin imzaladığı, Mustafa Kemal hakkındaki idam fermanı. Malumunuz olduğu üzere o fetva süngü zoru ile alınmış ve İslam milletinin birbirine düşürülmesi hesaplanmıştı. O fetva acı bir vesikadır. Millet ve siz sanırım bu fetvanın geçerli olmadığını ve hangi şartlarda zorla yazdırıldığını anlamışsınızdır. (Tüm Meclisten “Şüphesiz” sedası yükselir…)
Konya Milletvekili Refik Bey; “Zaten o fetvanın bizce bir hükmü yoktur. Hangi baskılarla yaptırıldığı bizce de malumdur” der.
Fevzi Çakmak, sözlerini bitirerek kürsüden iner.
Putunuzun ateşi bol olucak Padişah'ın değil 😂 Milletin dini duygularını kullanarak Milleti arkasına alıp Padişaha karşı çıkan sonra Milletin isteklerinin tam tersini yapan Paşa kılıklı Mürtedin ateşi bol olucak
Ins senin atesinde bollllll olsun ismanogulllari bu ülkeyi kuranlardir
Osmanliya soz söyleyen yansin
Bunlarin yuzunden bu kadar Sehit verdik😢Dusmana Vatanimizi Hediye vere vere ve coook korkak oldukları için Atamiz devreye gecti❤biraz Toprak kalsin diye😢😢Vahdettin Sapığı Çocuklarla Evlenirken BIZIM Atalarimiz Cephede CAN veriyordu😢😢😢
Bu videoyu yapan hanımefendiye teşekkürlerimi sunarım daha videonun başında yazıyorum bu kadar ayrıntı ve belgeden haberimiz yoktu vebence bu disgucler hep vardı hep oldu ve hep olacaklar ve çok curretliler Allah Türkü korusun kollasin
Dedim ya halaaaa icimizdeler Cumhuriyet Dusmanlari😢😢hem de yüksek Koltuklarda maalesef
Çok güzel çok faydalı bir yayın çok teşekkürler
merhaba ceren hanım, bu tarz videolarınıza bayılıyorum. özellikle sizin yayınlarınızla birlikte osmanlının son 100 yılı daha çok ilgimi çekmeye başladı. bu yayınları youtube katıla özel mi yapıyorsunuz? bu tarz yayınların daha fazla olmasını dilerim.
Rıfat Börekçi bu arada esasında İttihatçılar tarafından müftü yapılmış önemli biridir.
hocam cok teşekkürler bizleri aydinlattiginiz icin
Ruhun şad olsun Atam sen ve devrimlerin Türk milletinin kalbinde ve zihninde sonsuza kadar yaşayacak bu vatan hainleri yok olup gitti.
teşekkürler
Teşekkürler Hoca'm.
Hainleri açıklamaya devam.
Cok tskler, cok guzel anlatiniz I ❤ love you.
NE MUTLU TURKUM DiYEN ❤❤❤
Dinlerken ağladım.
Çok teşekkürler hepinize anlasınlar artık osmanlıyı
Anlattıklarınızın hepsi doğru ve insanları bilgilendirmeniz gurur verici. Fakat anlatım tarzınız asla bana hitap etmedi. Daha akıcı ve basit tepkilerden ziyade uzman gibi aktarmanızı beklerdim.
Öyle bir derdi yok
Abla günümüz Türkçesiyle oku da alıp sosyal medyada paylaşalım.
Ceren hocayı iyi dinleyelim.
👏❤️👏❤️👏❤️👏❤️👏❤️👏❤️👏
Kanun hukmunde kararname bu işte...
❤
Vaha beyin konuşmasını beklerken kesildi.
❤👏🏼👏🏼👏🏼👏🏼
1:21 Öyle demiyor ''sadece bakanların bazıları neredeyse bilinmez adamlar'' diyor ma genel olarak kabine değerli değersiz demiyor yine aynı şekilde mektuba göre feridin kendisi kuvayi milliyecileri affetiğini söylüyor
Damat feride küfrettim diye youtube yorumlarımı kaldırdı.
neler söyle mişşşşşş !!!!!!!
Belgelere bakarsak Vahdettin ve damat Ferit i İngilizler ile işbirliği yapmış olfuğunu anlıyoruz fakat anlamadığım İngilizler İstanbul u neden terketti?
Güçleri yoktu kardeşim. Zaten büyük bir savaştan çıktılar ve onlarda çok insan kaybetti. Ve halkın desteğini kaybettiler. Halkının desteğini kaybeden bir ülke savaşamaz. 11 eylül saldırısından öncede amerika afganistana saldırmak istiyordu ama halk desteği olmadığı için bu mümkün değildi. 11 eylülden sonra 500 bin kişi gönüllü asker olmak istiyor. Nitekim loyd george halkı bu kanlı savaşa ikna edememişti. Zaten bu yüzden yunanlıların insan gücünü kullanmaya çalıştı ancak onlarda başarısız olunca çekilmekten başka çareleri kalmadı.
Çünkü tek karışıklık bizim topraklarımızda değil. Onlarda uzun savaşlardan yorulmuş halk savaş istemiyor. Üstelik ordusunun çoğunu terhis etmiş durumdalardi. İngiliz imparatorluğu sadece burda değil birçok yerde birçok sorunla uğraşıyordu. Tek silahlı müttefikleri Yunanlılar yenilince mevcut durumunda savaş falan cikaramazlardi. Velhasıl İngilizlerin çekilmesinden başka çaresi kalmadı
İstanbulu terketme sebepleri anadoluda bir çok cephede kaybetmeleri. Sizce egede yunanistan güneyde fransa vs garantisi olmasa istanbula öyle girebilirler miydi?
Cephelerde kaybedildikten sonra kuvayi milliye direnişi başarılı olunca çekildi. Çünkü kendi topraklarından yeterince uzak. Bu ikmalden uzak olmak demek. Anadoluda başarılı olunca yapabilecek birşeyi kalmaz
Arkadaşın belirttiği sebeplerin yanında İngiliz kamuoyunun İngiliz hükümeti üzerindeki baskısıda oldukça etkili. Zira 1918 yılında savaş bittiği halde 5 yıl daha ordunu Anadolu'da tutmak ekonomik olarak yıpratıcı olsa gerek ki birde dünya savaşını atlatmişsın. Resmi olarak savaş bittiği ve tekrar savaş açamadikları için üzerimize yunani saldılar. Yunanistan da bunu başaramayinca İngiliz hükümeti düşmüş ve Yunan generaller Yunanistan'da idam edilmişlerdir. Asıl sebep budur. Ha birde İstanbul'dan çekildikten sonra boğazlar ruslarin çökmesini İngilizler pek istemezler.
👏 👏 👏
ABLA PİYASADA YAVUZ SULTAN SELİMİ DETAYLI ANLATAN BİRİSİ YOK RİCA ETSEM BİR VİDEONDA YAVUZ SULTAN SELİMİ ANLATIRMISIN
Atatürk'ün de İngilizlerden valilik istedeği röportajın belgesini paylaşın lütfen.
Kendin öğren her şeyi. Herkesin her lafına inanma.
Onuda sen paylaş dinleyelim
Allah allah. Bir taraflarından salladığın komplo teorisi şu röportaj belgesini paylaşsana bakalım neymiş, hep başkalarından beklemeyin. Siz tüm gizli tarihi biliyorsunuz ya hani.
ingiliz arşivinde ataturk hakkında yazılanlar da doğru ozaman :D
👍👍👍
Hâlâ bunlari sevenler var.akıl dışı 😡😡😡
Algoritmaya destek yorumu
Rıfat börekcinin izindeyiz sonsuza kadar
3.el mediha sultan eş damat ferit İngiliz uşağu
🙋
2) eyaletlerden birinin yöbeticiliğinr talibim diye messj gondermişti.
Böyle biri olduğu için de 19 Nayısda Karadeniz'de asayişi teftişe gidecek müfettiş olarak
olarak onu seçtiler.
Haanımefendi, 3.26’ncı saniyede söylediğiniz lâf, “Avrupa EfkÂrı Umûmiyesi” şeklinde telâffûz olunur;. efkAr şeklinde değil. Özen gösterdiğiniz bir konuda sizi ikâz etmek istedim. Saygılarımla..
destek yorumu
🍀🫶
Ne fırıldakmis tokmak ferid
Neresi yalan
TTT
07:46 Şanlı ordumuz yunanı denize döktüğünde Sultan Vahdettin Han Ayasofya Camisinde Hutbe okutmuştur. İşte küçükhanım Padişahımız gerçek milliyetçilik davası için bunu yapmıştır.
İngiliz muhipler derneğine üyeydi zatı şahane
allah razi olsun bu kadar yormasaymis kendini maazallah basina bir is falan gelirdi 🙄
Yok artık... Önce kuvayi inzibatiyeyi kur, sonra hutbe okut 🤣🤣 tarihi eğip bükeceğiz diye saçmalakta çığır açıyorsunuz 👌
😂😂😂😂😂😂😂😂
@@birihtimaldahavar2884 bu kötü bir şey değil ki.
Damat ferit paşa rumdur aslen dönme
ben bu sanal alemi beceremiyorum lütfen canlı yayınlarını bana mesaj olarak atarmısın
kanalın bildirimlerini aç mesajı gelir
🤣🤣🤣🤣
Çay da gönderelim size
Bildirim açma tuşu var. Zil işareti şeklinde. Kanal isminin yanında. Oraya tıklayıp açabilirsiniz. Canlı yayın yapıldığında bildirim gelir. İnşallah anlatabilmisimdir. Ceren hanımın mesaj atması bence pek mümkün bir şey değil
@sademaznurgevsemezoglu3437 gülmek yakışmadı adam açık açık belitmiş anlamadığını. Saygılar
11 Mart 1920 de neler olmuş?
Mustafa Kemal, 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara'ya geldiğinde Ankara, bir yıldır İngiliz işgali altındaydı... Whittal, 11 Mart 1920 tarihinde İstanbul'dan gelen emir üzerine işgale son verdi. Askerlerini trene bindirdi ve gitti.
🇸🇦🐑♿
Hepsi YALAN
dogrusu neymis ertugrul
Peki neo-ottoman devshirme :)
Aynen kardeşim kaynak ?
@@ghostwalkerx5807sizin gibi sabetaycı değiliz ya
@@YKSBarsAktas 🐫🇸🇦♿
❤
❤