Harika bir dersti. teşekkürler hocam. Acizane düşüncem; Tüm bu düşünürlerin ortak noktası, çok tanrılı ya da tek tanrılı, nihayetinde tanrılı bir kültüurde yçaşamış ve o vasatta görüş ortaya koymaları. Aklen bir zorunlu varlığı kabul etmekten başka yol olmasa bile, bu durum bir zorunlu varlığın olduğu anlamına gelemez. Akıl ve kanaat sınırlarını gereğinden fazla ciddiye almış tüm bu düşünürler.
Hocam sizin "Felsefi antropolojinin ışığında Hz Muhammed ve Kuran" isimli kitabınızı okumuştum çok güzel ve bilgilendirici bir kitaptı bana göre. Ara-sıra yayınlarınızı ve konferanslarınlzı buradan izleme fırsatı buluyorum. Çok değerli ve çok bilgilendirici konular üzerine konuşuyorsunuz. Çok sağ olun iyiki varsınız ve bize bu bilgileri aktarıyorsunuz.
@@fatihgokhanvayvayli güzel kitap tavsiyye ederim. Tüm bilgilerin kaynaklarıyla verilmesi ayrı bir güzel.Bir de Lasley Hazeltonun "The first Muslim" kitabını tavsiyye ede bilirim ama bunlar tarafsız olarak okunması gereken kitaplar.
Hasan hocam öncelikle teşekkürler. Din felsefesinde dini tecrübe delili ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Delile ve eleştirilerine yönelik önerebileceğiniz kaynak var mı?
Daha öncesinde, süper latif bir Varlık olarak, Tanrı olduğu kanısında olduğumu beyan edenlerden biri olduğum halde, bunu belirtmek için bir ZORUNLUK lafını asla, etmediğim gibi, edilmesini de TUHAF sayarım.
Din veya Tanrı konusu, bana göre son derece mahremiyeti olan bir husus olup, mecbur kalmadıkça bu yapılmaz. Yani vacibül vücud bana göre, tam da bu durumla alakalı bir beyan olmalı.
Daha kolayı da şu... Varım ama ben kendimi var etmedim. Herhangi başka bir şeyi de var etmedim. O halde şu veya bu şekilde var edildim. Yokluk mümkün olmadığına göre var olandan form kazandım. Madem bir kere şu veya bu şekilde var edildim elbette bir kez daha var edilebilirim. 1 kez olan 1 kez daha olabilir ki bu mantığa uygundur. Tanrının ne'liğini bilemem.
Hocam açıklar mısın o kalemi nasıl atıyorsun? Bir de atomlardaki bitmeyen enerjinin kaynağını da açıklarsanız bu bağlamda... Bir de hocam siz mümkün bir varlıksınız değil mi? O halde SİZİ mümkün kılan koşullar gereklidir. Ama koşullar öksüz kaldı bu durumda. Koşulların da mümkün kılınması gerekmez mi? Hocam virüs gibi kusur olarak gördüğümüz ve bir şekilde ortaya çıkan şeyler yasalardan bağımsız olarak ortaya çıkmıyor. Yasaların içinde ve yasalara uyarak mevcut olanların niteliğine uygun olarak ortaya çıkıyor. Evrenin yasaları izin vermese kalp krizi geçiremezsiniz ve sekel olarak dünyaya gelemezsiniz; hatta ölemezsiniz bile. Bunlar o kadar da kolay konular değil.
@@FelsefeciHasan_Aydin Tanrıya inanmıyorum önermesi ne kadar değerli ise inayıyorum önermesi de o kadar değerlidir. Tanrı ya vardır yada yoktur; üçüncü hal olanaksızdır. Birisi bilime taptığını ilan etmekte aşırı hevesli ise ben buna da şüphe ile yaklaşırım. Bir diğeri dinlerle ilgili kesin hükümlere sahipse; aynı şekilde bir değeri yoktur. Ama büyük soruları aştığımız anlamına da gelmez bu. Her şeyin nasılının peşinde koşarken nedenine sağır kesilmek de bir nevi ahmaklıktır. Hayretten ve meraktan vazgeçmektir. Yeni nesil filozof müsveddelerinin hali ortada. Pedofili yasası dayatacak kadar ahmak bir kitle. Kimlerin imzaları yok ki. Sartre, Deleuze, Foucault vs. vs. Mesele tanrı değil, mesele bir ideolojinin dayatılmasıdır. Bilimi gördük; biz ne dediysek aksini iddia ettiler ve hep hüsrana uğradılar. Ahlaksızlık onlarda da yok mu? Tuz dün kötüydü, bugün kaya tuzu en iyi gıda. Dün kolesterol kötü bugün hayat kaynağı. Atom dün şöyle bugün böyle.
0:02 @@insan3.0 Sizin akıl yürütme biçiminiz çok reaksiyıner. Soğuk kanlıca bakmak gerek. Bir bilinmezi bir bilinmezle açıklamak demek, Tanrı düşüncesini saf dışı etmek değil, bir gerçeği dile getirmek. Bu arada adını andığınız filozofların çoğu tanrıya inanıyor da olabilir. Tanrı yoksa ahlak yoktur fikri, hiç bir ateistim onaylamayacağı bir fikirdir. Ahlakın kaynağı, insandır. Bu arada insanların cinsel yaşamları beni hiç ilgilendirmiyor. İnsanların ne yediğine, ne içtiğine, nasıl seviştiğin, ne giydiğine karışanlar genelde faşist eğilimlidir. İnsan onuru, önemlidir, özgür yaşamak da öyle. En azından bunlar, karşıtlarından daha rasyonel geliyor bana. Dilediğinizi düşünmekte serbestsiniz, ama kendi adınıza düşünüp, kendi adınıza yargılayınız. Slm.
@@FelsefeciHasan_Aydin Hocam ''insanların nasıl seviştiği, cinsel yaşamları beni hiç ilgilendirmiyor'' demişsiniz fakat yukarıdaki arkadaş pedofiliden bahsetmiş. Sizce bu ''insanların nasıl seviştiğine'' indirgenebilir mi? Bu sevişmek değil ki, ya da cinsel yaşam da değil yani onların açısından bu böyle olabilir fakat bu tamamen hastalıklı bir durum. Elbette bazı eylemler ve onların yarattığı sonuçlardan ötürü bu eylemler belirli bir ölçüde bizleri ilgilendirebilir. Örneğin, tecavüz eden bir insanın yaptığı eylem kendince doğrudur fakat bu bir çok insan için yanlıştır sebebi ise pekaçıktır. Şimdi dönüp, insanların cinsel yaşamı beni ilgilendirmez demek doğru mudur? Buradan bir çok yanlış anlaşılma doğabilir. Umarım ben yanlış anlamışımdır. Onun dışında yazdıklarınıza harfen katıldım. Sevgiler.
Çok teşekkür ediyorum değerli hocam...Konu hakimiyetiniz ve aktarımınız çok seçkin ve özgün... Tekrar teşekkür ederim...
Harika bir dersti. teşekkürler hocam.
Acizane düşüncem;
Tüm bu düşünürlerin ortak noktası, çok tanrılı ya da tek tanrılı, nihayetinde tanrılı bir kültüurde yçaşamış ve o vasatta görüş ortaya koymaları.
Aklen bir zorunlu varlığı kabul etmekten başka yol olmasa bile, bu durum bir zorunlu varlığın olduğu anlamına gelemez. Akıl ve kanaat sınırlarını gereğinden fazla ciddiye almış tüm bu düşünürler.
Hocam sizin "Felsefi antropolojinin ışığında Hz Muhammed ve Kuran" isimli kitabınızı okumuştum çok güzel ve bilgilendirici bir kitaptı bana göre. Ara-sıra yayınlarınızı ve konferanslarınlzı buradan izleme fırsatı buluyorum. Çok değerli ve çok bilgilendirici konular üzerine konuşuyorsunuz. Çok sağ olun iyiki varsınız ve bize bu bilgileri aktarıyorsunuz.
ben de bu hafta sipariş verdim, bakalım neler anlatılmış..
@@fatihgokhanvayvayli güzel kitap tavsiyye ederim. Tüm bilgilerin kaynaklarıyla verilmesi ayrı bir güzel.Bir de Lasley Hazeltonun "The first Muslim" kitabını tavsiyye ede bilirim ama bunlar tarafsız olarak okunması gereken kitaplar.
@@fatihgokhanvayvayli merhaba okudunuz mu
❤❤❤❤❤
Teşekkürler
Teşekkür ederim
Hasan hocam öncelikle teşekkürler. Din felsefesinde dini tecrübe delili ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Delile ve eleştirilerine yönelik önerebileceğiniz kaynak var mı?
Daha öncesinde, süper latif bir Varlık olarak, Tanrı olduğu kanısında olduğumu beyan edenlerden biri olduğum halde, bunu belirtmek için bir ZORUNLUK lafını asla, etmediğim gibi, edilmesini de TUHAF sayarım.
Din veya Tanrı konusu, bana göre son derece mahremiyeti olan bir husus olup, mecbur kalmadıkça bu yapılmaz. Yani vacibül vücud bana göre, tam da bu durumla alakalı bir beyan olmalı.
Daha kolayı da şu... Varım ama ben kendimi var etmedim. Herhangi başka bir şeyi de var etmedim. O halde şu veya bu şekilde var edildim. Yokluk mümkün olmadığına göre var olandan form kazandım. Madem bir kere şu veya bu şekilde var edildim elbette bir kez daha var edilebilirim. 1 kez olan 1 kez daha olabilir ki bu mantığa uygundur. Tanrının ne'liğini bilemem.
Hocam, her bikaç dakikadır reklam çïkması rahatsız edici. Sonuna kadar izlemekten vaz geçtim. Saygılar. ..
@Umut dediginiz gibi yaptım. Bilgilendirdiginiz için teşekkürler
Hasan hocam samimidir delilleriyle inkar eder cennetlik ateistlerdendir
👋👋
Hocam açıklar mısın o kalemi nasıl atıyorsun? Bir de atomlardaki bitmeyen enerjinin kaynağını da açıklarsanız bu bağlamda... Bir de hocam siz mümkün bir varlıksınız değil mi? O halde SİZİ mümkün kılan koşullar gereklidir. Ama koşullar öksüz kaldı bu durumda. Koşulların da mümkün kılınması gerekmez mi? Hocam virüs gibi kusur olarak gördüğümüz ve bir şekilde ortaya çıkan şeyler yasalardan bağımsız olarak ortaya çıkmıyor. Yasaların içinde ve yasalara uyarak mevcut olanların niteliğine uygun olarak ortaya çıkıyor. Evrenin yasaları izin vermese kalp krizi geçiremezsiniz ve sekel olarak dünyaya gelemezsiniz; hatta ölemezsiniz bile. Bunlar o kadar da kolay konular değil.
Tüm bunları açıklamak için Tanrı hipotezine gerek yok. Tanrı, bir bilinmezi başka bir bilinmezle açıklama çabası. Hatta sözde mitik bir açıklama. :))
@@FelsefeciHasan_Aydin Tanrıya inanmıyorum önermesi ne kadar değerli ise inayıyorum önermesi de o kadar değerlidir. Tanrı ya vardır yada yoktur; üçüncü hal olanaksızdır. Birisi bilime taptığını ilan etmekte aşırı hevesli ise ben buna da şüphe ile yaklaşırım. Bir diğeri dinlerle ilgili kesin hükümlere sahipse; aynı şekilde bir değeri yoktur. Ama büyük soruları aştığımız anlamına da gelmez bu. Her şeyin nasılının peşinde koşarken nedenine sağır kesilmek de bir nevi ahmaklıktır. Hayretten ve meraktan vazgeçmektir. Yeni nesil filozof müsveddelerinin hali ortada. Pedofili yasası dayatacak kadar ahmak bir kitle. Kimlerin imzaları yok ki. Sartre, Deleuze, Foucault vs. vs. Mesele tanrı değil, mesele bir ideolojinin dayatılmasıdır. Bilimi gördük; biz ne dediysek aksini iddia ettiler ve hep hüsrana uğradılar. Ahlaksızlık onlarda da yok mu? Tuz dün kötüydü, bugün kaya tuzu en iyi gıda. Dün kolesterol kötü bugün hayat kaynağı. Atom dün şöyle bugün böyle.
0:02 @@insan3.0 Sizin akıl yürütme biçiminiz çok reaksiyıner. Soğuk kanlıca bakmak gerek. Bir bilinmezi bir bilinmezle açıklamak demek, Tanrı düşüncesini saf dışı etmek değil, bir gerçeği dile getirmek. Bu arada adını andığınız filozofların çoğu tanrıya inanıyor da olabilir. Tanrı yoksa ahlak yoktur fikri, hiç bir ateistim onaylamayacağı bir fikirdir. Ahlakın kaynağı, insandır. Bu arada insanların cinsel yaşamları beni hiç ilgilendirmiyor. İnsanların ne yediğine, ne içtiğine, nasıl seviştiğin, ne giydiğine karışanlar genelde faşist eğilimlidir. İnsan onuru, önemlidir, özgür yaşamak da öyle. En azından bunlar, karşıtlarından daha rasyonel geliyor bana. Dilediğinizi düşünmekte serbestsiniz, ama kendi adınıza düşünüp, kendi adınıza yargılayınız. Slm.
@@FelsefeciHasan_Aydin Hocam ''insanların nasıl seviştiği, cinsel yaşamları beni hiç ilgilendirmiyor'' demişsiniz fakat yukarıdaki arkadaş pedofiliden bahsetmiş. Sizce bu ''insanların nasıl seviştiğine'' indirgenebilir mi? Bu sevişmek değil ki, ya da cinsel yaşam da değil yani onların açısından bu böyle olabilir fakat bu tamamen hastalıklı bir durum. Elbette bazı eylemler ve onların yarattığı sonuçlardan ötürü bu eylemler belirli bir ölçüde bizleri ilgilendirebilir. Örneğin, tecavüz eden bir insanın yaptığı eylem kendince doğrudur fakat bu bir çok insan için yanlıştır sebebi ise pekaçıktır. Şimdi dönüp, insanların cinsel yaşamı beni ilgilendirmez demek doğru mudur? Buradan bir çok yanlış anlaşılma doğabilir. Umarım ben yanlış anlamışımdır. Onun dışında yazdıklarınıza harfen katıldım. Sevgiler.
@@MetinGunes-ix6yfSevişmek, karşılıklı irade gerektirir. Diğerleri o kavram içine girmez. Zaten adları da farklı değil mi?
17 54