Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) SOHBETLER ► bit.ly/38VxUjs Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) Dualar Zikirler ► bit.ly/3hqN9FB Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) MUSÂHABE 1 ► bit.ly/2ZJRtdn Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) MUSÂHABE 2 ► bit.ly/3jNBlyw Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) MUSÂHABE 3 ► bit.ly/2XZuJW4 Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) MUSÂHABE 4 ► bit.ly/3mnGvmv Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) MUSÂHABE 5 ► bit.ly/3pM2kOz Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) MUSÂHABE 6 ► bit.ly/3Ep4VSP 6- NEFS HAKKINDA (Musâhabe 6 Kitabı) - Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) NEFS HAKKINDA Hadis-i kudsî'de Allah Teâlâ buyuruyor: ''Nefsine adavet et, zira o nefs bana düşmanlık için dikilmiştir.'' Hadis-i şerifte de Peygamberimiz: ''Nefsin bineğindir. Ona rıfk ile muamele et!'' buyuruyor. Bu iki hadis, zahirî mânâ itibarıyla birbiriyle mütenâkız gibi görünüyorsa da lâfızlara dikkat edildiğinde mütenâkız olmadığı görülür. Hadis-i kudsî'deki ''adâvet'' emri, nefsin Cenâb-ı Hakk'a adavetinden dolayıdır. Hadis-i şerifteki ''nefsin senin bineğindir'' sözü ise nefs ne zaman itaatkâr olursa o zaman ona rıfk ile muamele etmek lâzım geldiğine işarettir. Nefs, mutmeinne derecesine ulaşınca muti olur ve o zaman nefsi beslemek lâzımdır. Vücudu hareket ettiren nefstir, o da buhar-ı zulmânidir. Bu itibarla bu hadis-i şerif mûcize gibidir. Çünkü vapur ve şimendiferleri yürüten de buhârdır. İnsanı yürüten de buhâr-ı zulmanî olan nefstir. Vapurun buharı tükenince nasıl yürümezse, nefs de gıdasını alamazsa ateş ve sudan hasıl olacak buhar-ı zulmânî husule gelemeyeceğinden yürümez. Bu cihetle itaatkâr olan nefse rıfk ile muâmeler edip gıdasını vermek lâzımdır. Niteki âyet-i celîle'de; ''Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yiyiniz.'' (el-A'raf 160.) ''De ki, Allah'ın kulları için yarattığı zineti ve güzel rızıkları kim haram kıldı.'' (el-A'raf 32.) buyuruluyor. Nefs eğer mutî değilse ona da adavet edip öldürmek lâzımdır. Bir kimse düşmanına ikramda devam ederse düşmanı da onu sever. Halbuki nefs terbiye olmazdan önce, kendisine rıfk ile muamele ettikçe o düşmanlığına devam eder. Çünki nefs, emmâre bi's-sû'dur., yani kötülüğü emredicidir. Binâenaleyh nefs mutî oluncaya kadar adâvet edilir, mutî olunca da rıfk ile muamele edilir. Bu da ruhsat ile ameldir. Hadis-i şerifteki: ''Ümmetimin efdali ruhsat-ı şer'iyye ile amel edenlerdir'' buyurulmuştur. Nefsin Mertebeleri: 1- Emmâre: Nefis, gayr-i meşrû arzularını yapmaya hâkim ise emmâredir. Yusuf Sûresi'nde, ''Şüphesiz nefis kötülüü son derecede emredicidir.'' (Yusuf, 53.) Şeklinde mubalâğa ile gelmiştir. Nefs, gayr-ı meşrû arzû ve isteğinin tesirinde mağlup olarak münkeri işliyor ve fiilin yasak olduğunu da biliyorsa bu nefs, emmâredir. Mesela kumar oynamanın, şarab içmenin harâm olduğunu bildiği halde bunları işlemek gibi. 2- Levvâme: Eğer nefis gayr-i meşrû hareketleri icrâya hâkim değilse; kısmen terbiye görmüş ve emirlere de riayet gösteriyorsa levvâmedir. 3- Mülhime: Eğer nefs terbiye ve taatını artırmış. Fakat arzu ve istekleri hâlâ unutmamış, ancak bırakmış, manevi terakki ve yükselmeye başlamışsa mülhimedir. Arzu ve isteklerini unutmamış demek her ne kadar tâatı ve terbiyesi artmışsa da içinde nehy bulunan fiili icrâ etmek arzusu tamamen çıkmamış olan nefistir. Mesela sigara içmeyi terkeden bir kimsenin bir sen geçtiği halde sigara içme arzusu içinden çıkmadığı gibi, yani nefs-i mülhime sâhibi terkettiği bir fiili de her ne kadar bırakmışsa da içinde arzu kalmış ve daha unutmamıştır. 4- Mutmeinne: Eğer nefis kötü arzu ve isteklerini külliyen unutmuş, kötü fiili işleme arzusu içinden çıkmış ve manevi terakkilere vücudunu vakfetmişse mutmeinnedir. 5- Râdiyye: Eğer nefis bütün muradlarından ve makamlarından tayy ile tecerrüd ederek teveccüh-i tâm ile Allah'ın rızâsı yoluna sîreten yönelmiş ise râziyedir. 6- Merdiyye: Eğer nefis bu fikre hizmet ve sıdk ile sebât ve istikamette devamlı olur ve bu surette Hakk nezdinde de hâli mabûl bulunursa merdiyyedir. 7- Kâmile: Vehbî olan ilm-i ledünne mazhar vâris-i enbiyâ sıfatıdır. Nitekim: ''O'na tarafımızdan bir ilim öğrettik'' (Yusuf 53) buyurulmuştur. Bir müminin nefsi yedi sıfatında terakki edebilmesi için vücudunun müştemil bulunduğu letâif-i seb'a denilen letâifin de zikir, fikir ve tefekkürle tasfiye ve terbiye görmesi lazımdır. O yedi sıfat da: Kalb, ruh, sır, hafî, ahfâ, nefs ve ceseddir. Bunlardan ilk beşi yani Kalb, ruh, sır, hafî, ahfâ âlem-i emrdendir. Nefs ile cecedin ihtiva ettiği anasır-ı erbaa ki ateş, hava, su ve toprak da âlem-i halktandır. lem-i emrden olan letâif rûhanî ve nûrânî, âlem-i halktan olan nefis ise cismanî ve zulmânîdir. İnsanı diğer canlılardan ayıran fark ise âlem-i emirden olan rûhânî ve nûrânî letâif-i hamsedir ( Kalb, ruh, sır, hafî, ahfâ). Kalpte yakîn nûru parlamaya başlayınca âlem-i dünya fânî ve kıymetsiz görünür. Çünkü kalp, marifetullah nûrunun parlayacağı yegâne mahaldir ki, iman güneşi o burçtan doğar. Bütün ilâhi sırlar orada gizlidir.
6- NEFS HAKKINDA (Musâhabe 6 Kitabı) - Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) (Bölüm 2) Kalpte o hakikî lâhutî güneşin doğmasıyla bu yüksek tecellinin nurlu eserleri insanın bütün âzalarında zâhir olur. O zaman kulluk vaziflerini derin ve derûnî bir zevk ve neş'e içinde seve seve îfâ eder. Kalbin salâhının cesede sirâyetini Buharî'deki şu hadîs-i şerif izah etmektedir: - Dikkat ediniz ki, insanın cesedinde bir et parçası vardır ki o et parçası sâlih oldukça bütün vücuddaki âzâlar sağlam olur. Eğer o fâsid olursa bütün cesed bozulur. O et parçası kalptir. İşte kalbin sağlam olması ile saadetler elde edilmiş olur. Allah için sevişmek duygusu kalpte başlar. Müminlerle birleşme, anlaşıp kaynaşma husule gelerek matlûb olan gayeye kolaylıkla varabiliriz. Böyle din kardeşler birbirlerine candan yardım ederler. Halbuki fertler arasında fikir ayrılığı zuhûr ederse aksi neticeler, tefrikalar, hazin akibetler husûle gelir. Şu âyet-i kerimeler de tefrîkadan sakınıp dağılmayarak birleşmeyi uhuvvet ve muhabbetin takviyesini emir buyuruyor. 1. ''Ey mü'minler lâyık olduğu üzere Cenâb-ı Allah'tan korkun, ölüm size geldiğinde ancak islam olduğunuz halde ölün. Allah'ın dinine ve ahkâmını beyan eden Kuran-ı Kerîm'e topluca yapışın, dağılmayın. Ey müminler Cenâb-ı Allah'ın sizin üzerinize ihsan buyurduğu nimetini hatırlayın ki, o zamanda siz birbirinizle düşmandınız. Allah Teâlâ iman nûruyla kalplerinizi telif etti de akşam birbirinize düşman iken sabah kardeş oldunuz. (Âl-i İmran, 102-103) İşte bu ayet-i celilenin tefsirinde buyurulduğu üzere Evs ve Hazrec kabileleri bir ana ve babanın evlâdından oldukları halde uzun zaman sonra çoğaldıklarında aralarında buğz ve adâvet artıp böylece kanlı muhârebeler olmuştur. Cenab-ı Hakk İslam nuruyla aralarındak buğz ve adâveti muhabbete tebdil buyurdu. 2. Ey mü'minler! Dinin hakk olduğuna dâir kendilerine açık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılan ve ihtilâfa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük azâb vardır. (Âl-i İmran, 105) 3. Allah'a ve O'nun peygamberinin emirlerine itaat edin de aranızda ihtilâf etmeyin ki, sonra korku ile za'fa düşersiniz, kuvvetiniz gider. Bir de sabır ve sebât edin; çünki Cenâb-ı Allah sabredenler ile beraberdir. (el-Enfâl, 46) Nefsin yedi kötü sıfarı vardır: Ucûb (kendini beğenme), kibir, riyâ, gadab, hased, mal sevgisi ve makam sevgisi. Cehennemin de yedi kapısı vardır. Kim nefsini bu yedi kötü sıfattan temizlerse cehennemin bu yedi kapısı ona kapanır ve cennete girer. Üç şey kalbin kötülüğünün alâmetidir: 1- Allah'a itaattan tad almamak 2- Günâha düşmekten korkmamak 3- Başkasının ölümünden ibret almayıp aksine hergün dünyaya daha çok bağlanmak. Dört şey şakavet alâmetidir. 1- Ağlamayan göz, 2- Kasvetli (ürpermeyen) kalp, 3- Tûl-i emel, 4- Dünyayaşırı düşkünlük, yani hırs. Peygamber Efendimiz aleyhisselâm buyurdular: Dünyanın kıvâmı dört şeyledir: 1- Ulemanın ilmi, 2- Ümerânın adaleti, 3- Zenginlerin sahaveti, 4- Fakirlerin duası Basireti körleştiren şeyler üçtür: 1- Azanların günahlara uzanması, 2- Allah'a ibadetlerde gevşeklik ve gösteriş, 3- Mahlûkata karşı tamakârlık. Hesaba çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekiniz. Buyuruyorlar. Meşâyıh-ı kiram'dan bir cemaat muhâsebe yolunu seçmişlerdir. Gece uykuya yatmadan önce kendis söz, fiil, hareket ve günlük davranışlarını mülâhaza ile taksirat ve günahlarına tevbe ve istiğfar ederler, sâlih amellerinin de Cenab-ı Hakk'ın tevfikiyle olduğunu bilirler ve Allah'a hamd ve şükre devâm ederlerdi. Fütûhât-ı Mekkiyye sahibi İbn Arabî muhasebeyi çokça yapardı. Buyurdu ki: ''Ben kendimi hesaba çekmekte diğer şeyhlerden ziyâdeyim, kendi havâtır ve niyetlerimi muhâsebe ederim. Bana göre Peygamberimizi sallallahu aleyhi ve sellem'in buyurduğu vechile uykudan evvel yüz kere tesbih, tahmid ve tekbir (Sünhânellah, Elhamdülillâh, Allahu Ekber) demek muhâsebe hükmündedir derdi. Tevbnin anahtarı olan tesbih, tahmidi tekbîri söylemek sûretiyle kusûr ve günahlarından dolayı afv diler ve günaha düşmekten dolayı Cenâb-ı Kuddûs-i Hak Teâlâ'yı her türlü noksandan tenzih ve takdîs eylerdi. İstiğfârda günahın setrolunmasını talep vardır. Kelime-i tenzîhin (Sünhanallah) tekrarında günahın yokolmasını talep vardır. Subhanallah acib bir kelimedir ki, lâfzı az fakat mânâ ve faydaları çoktur. Kelime-i tahmidin tekrarı ile Allah'a şükür sırrına mazhar olunup Hak Teâlâ'ya şükür edâ edilir. Hamd de onun şahsına râcidir. Muhâsipler istiğfar ve şükür ile iktifâ eyledir. Bu kudsî kelime ile hem istiğfarın kârı hâsıl olur, hem de şükür edâ olunur. Ayrıca da istiğfar ve şükrün noksan olduğunu ızhâra bir imâ müyesser olur.
Ey kardeşlerim!Buraya yazdığım selavatı Allah için okuyalım.Hem siz,hemde acizane bu kardeşiniz rızai ilahiye mazhar olalım,Resulullah S.A.V.Efendimizin şefaatine nail olalım. 🌹🌹Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammedinil fâtihı limâ uğlika vel hatimi li mâ sebeka ven nâsırıl hakkı bil hakkı vel hâdi ila sırâtıkel müstekıymi sallellahü aleyhi ve ala âlihi ve ashâbihi hakka kadrihî ve mikdârihil aziym🌹🌹
Selamun aleykum kardeşim Allahm razı olsun Bu selavatı serifeyi 1 sene önce duymustum ve ezberlemeye niyet ettim ama bi türlü ezberleyemiyodum yatarken sesli bi şekilde telden açıp dinliyodum bi gece bunu okuyarak kalktım 😪😪😪 kalbim yerinden cıkacaktı nerdeyse o gündür bu gündür dilimden düşürmemeye çalışyorum Rabbime hamdolsun
Okudum İnşaAllah duanız kabul olsun bu Salatı Fatih i duydum kıymetli olduğunu biliyorum ama ezberleyemedim henüz Allah razı olsun belki vesile olursunuz
Metnin aslına sadık kaldığınız ve garabet mânâlâr vererek anlaşılır kıldık iddiasında olmadığınızdan sizi tebrik ederim. Emeksiz yemek olmuyor, bu mânâlara ermek isteyenler de bir zahmet hakiki dilini geliştirmeye gayret etsin
Şefaat Allah'tandir mekkeli müşriklerde Allah inacları olduğu halde kendilerine şefaatci edinirlerdi(lat,uzza,menat)diye. Ayetlerde açık ve net şefaat Allah'tandir der zaten, evliyaları,peygamberleri, şehitleri şefaatci edinemeyiz aksi taktirde putlastirmis oluruz,ayetlerde Allah peygamberi uyarıyor deki diyor ben kendime bile fayda yada zarar veremem Allah istemezse diye ayetin de.Yani Allah'in razı gelmediği kulu başka hiç bi kul kurtaramaz şefattçi aradiklarini putlastirma, imanını tehlikeye atma.Allah yolunu ilmini açık etsin.Peyganberin görevi Allah'ın dediklerini tebliğtir bu da ayetlerde geçer peygamberi uyarır senin görevin tebliğ etmektir diye.ŞEFAAT SADECE ALLAH'A AİTTİR ALLAH İLE ARAMİZA KİMSEYİ SOKAMAYİZ KİMSENİN ADINI ANARAK YÜZÜ SUYU HURMETİNE DİYE DUA EDEMEYİZ,KİMSENİN ADINI ANARAK AF DİLEYEMEYİZ...KİMSE ALLAH'tan MERHAMETLİ DEĞİLDİR...SAĞLICAKLA KAL
Allah razı olsun bı insanın gündelik ile başlayan hayat yolculuğunu bir ömür boyu yetecek kadar 13 dakikaya sigdirarak anlatma derim ben buna. Evet bide bunun ahiret karşılığı var ki A'raf/48 tepesini gectinmi ebedigi hayata kavuşmak var.. Işte onu dünyada kazanarak elde ediyorsun.. Tabiki her insan kendi inanç güzelliği iman guzelligi içerisinde kalarak amelini işini fiilini dahada güzel yaparak kazanacak bütün bunları.. La ilaha illallah Muhammedura sullullah. Sübhanallah! Elhamdülillah! Allahuekber! Hasmünallah venigmel vekil. O en güzel vekil. Amenna.
En en merak ettiğim konu aslında Abdûlkadir Geylânînin kitabında okumuştum.İtâatkar nefse şefkatli davranman gerekir diye.Ama keşke ilminiz çerçevesinde açsaydınız ,daha açıklayıcı anlatsaydınız çok mutlu olurduk.
Nefsin mertebelerinden bahsediyor,hangi mertebede nasıl haller yaşayacağımızdan bahsediyor,videonun ortalarında biraz arapca kelimeler var,anladığım kadarıyla letaifi hamse,yani beş letaiften bahsediyor,bunlar da kalbin manevi odaciklari,nefis temizlendikce letaifler harekete geçiyor ve nefis ruh tarafından kontrol altına alınıyor. Bunu da zikirle ve tefekkurle yapabilirsiniz diyor.ayetler ve hadisler bildiriyor,nefsin kötü sifatlarindan bahsediyor.
@@AbdullahCANCAN tabii elbette eser sahibinin sözüne ve emeğine saygıdan metine sadık kalmak önemli. Eser sahibinin bir de insanlara ulaşmasını istediği bir bilgi var ki kitap yazmış. İşte eser sahibinin bu niyetine saygıdan da halkın anlayacağı dil, yani Türkçe manasının da kitap metninin ardından eklenmesi gerektiğini söylemek isterim. Türkçe çevirisini bilmiyorsanız o başka tabii. Yalan yanlış çeviri çok yanlış olur. İyi çalışmalar.
Değerli kardeşim. Allah dostlarının kitabında geçen kelimeler harfi harfi ne ise orijinali olacak şekilde seslendirilmektedir. Muhabbet ve sevgi ile kalınız...
Değerli kardeşim. Allah dostlarının kitabında geçen kelimeler harfi harfi ne ise orijinali olacak şekilde seslendirilmektedir. Muhabbet ve sevgi ile kalınız...
Evet bence de. Kendimi geliştirmek istiyorum ama Arapça kelimelerok var. En azından Arapça okunduktan sonra türkçesi açıklanabilir.. Amaç öğretici ve bilgilendirici olmaksa bu şekilde olması daha hayırlı olur diye düşünüyorum. Ama araştırmak ta ayrı bir yol tabii ki.
Değerli kardeşim. Allah dostlarının kitaplarında geçen kelimeler harfi harfi ne ise orijinali olacak şekilde seslendirilmektedir. Muhabbet ve sevgi ile kalınız...
Kuran harflerinin Türkçe karşılığı yoktur magnalari değişiyor Türkçe yazılmış olanı yayınlamanız doğru değildir Daha dikkat derim Sami Sultanımız Hayran olduğum Ankara da yasarken rüyada görmek için ist Ablama gelir ve ger geldiğim de rüyam sa görürdüm Allah cc seferlerine nail eylesin
@@omersoyatik8236 kardeşim meal oku sıkıntı yok arapca harflerin okunusunun Türkçe yazılışı diyor.. mesela elemtera keyfe feala ....gibi... Arapçada gramer yapısı çok farklıdır bircharfin kalın veya ince okunmasi anlam degisikligine yol açar... Dikkat
Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) SOHBETLER ► bit.ly/38VxUjs
Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) Dualar Zikirler ► bit.ly/3hqN9FB
Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) MUSÂHABE 1 ► bit.ly/2ZJRtdn
Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) MUSÂHABE 2 ► bit.ly/3jNBlyw
Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) MUSÂHABE 3 ► bit.ly/2XZuJW4
Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) MUSÂHABE 4 ► bit.ly/3mnGvmv
Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) MUSÂHABE 5 ► bit.ly/3pM2kOz
Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) MUSÂHABE 6 ► bit.ly/3Ep4VSP
6- NEFS HAKKINDA (Musâhabe 6 Kitabı) - Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.)
NEFS HAKKINDA
Hadis-i kudsî'de Allah Teâlâ buyuruyor:
''Nefsine adavet et, zira o nefs bana düşmanlık için dikilmiştir.''
Hadis-i şerifte de Peygamberimiz:
''Nefsin bineğindir. Ona rıfk ile muamele et!'' buyuruyor. Bu iki hadis, zahirî mânâ itibarıyla birbiriyle mütenâkız gibi görünüyorsa da lâfızlara dikkat edildiğinde mütenâkız olmadığı görülür. Hadis-i kudsî'deki ''adâvet'' emri, nefsin Cenâb-ı Hakk'a adavetinden dolayıdır. Hadis-i şerifteki ''nefsin senin bineğindir'' sözü ise nefs ne zaman itaatkâr olursa o zaman ona rıfk ile muamele etmek lâzım geldiğine işarettir. Nefs, mutmeinne derecesine ulaşınca muti olur ve o zaman nefsi beslemek lâzımdır. Vücudu hareket ettiren nefstir, o da buhar-ı zulmânidir. Bu itibarla bu hadis-i şerif mûcize gibidir. Çünkü vapur ve şimendiferleri yürüten de buhârdır. İnsanı yürüten de buhâr-ı zulmanî olan nefstir. Vapurun buharı tükenince nasıl yürümezse, nefs de gıdasını alamazsa ateş ve sudan hasıl olacak buhar-ı zulmânî husule gelemeyeceğinden yürümez. Bu cihetle itaatkâr olan nefse rıfk ile muâmeler edip gıdasını vermek lâzımdır. Niteki âyet-i celîle'de;
''Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yiyiniz.'' (el-A'raf 160.)
''De ki, Allah'ın kulları için yarattığı zineti ve güzel rızıkları kim haram kıldı.'' (el-A'raf 32.) buyuruluyor.
Nefs eğer mutî değilse ona da adavet edip öldürmek lâzımdır. Bir kimse düşmanına ikramda devam ederse düşmanı da onu sever. Halbuki nefs terbiye olmazdan önce, kendisine rıfk ile muamele ettikçe o düşmanlığına devam eder. Çünki nefs, emmâre bi's-sû'dur., yani kötülüğü emredicidir. Binâenaleyh nefs mutî oluncaya kadar adâvet edilir, mutî olunca da rıfk ile muamele edilir. Bu da ruhsat ile ameldir. Hadis-i şerifteki:
''Ümmetimin efdali ruhsat-ı şer'iyye ile amel edenlerdir'' buyurulmuştur.
Nefsin Mertebeleri:
1- Emmâre: Nefis, gayr-i meşrû arzularını yapmaya hâkim ise emmâredir. Yusuf Sûresi'nde,
''Şüphesiz nefis kötülüü son derecede emredicidir.'' (Yusuf, 53.)
Şeklinde mubalâğa ile gelmiştir. Nefs, gayr-ı meşrû arzû ve isteğinin tesirinde mağlup olarak münkeri işliyor ve fiilin yasak olduğunu da biliyorsa bu nefs, emmâredir. Mesela kumar oynamanın, şarab içmenin harâm olduğunu bildiği halde bunları işlemek gibi.
2- Levvâme: Eğer nefis gayr-i meşrû hareketleri icrâya hâkim değilse; kısmen terbiye görmüş ve emirlere de riayet gösteriyorsa levvâmedir.
3- Mülhime: Eğer nefs terbiye ve taatını artırmış. Fakat arzu ve istekleri hâlâ unutmamış, ancak bırakmış, manevi terakki ve yükselmeye başlamışsa mülhimedir. Arzu ve isteklerini unutmamış demek her ne kadar tâatı ve terbiyesi artmışsa da içinde nehy bulunan fiili icrâ etmek arzusu tamamen çıkmamış olan nefistir. Mesela sigara içmeyi terkeden bir kimsenin bir sen geçtiği halde sigara içme arzusu içinden çıkmadığı gibi, yani nefs-i mülhime sâhibi terkettiği bir fiili de her ne kadar bırakmışsa da içinde arzu kalmış ve daha unutmamıştır.
4- Mutmeinne: Eğer nefis kötü arzu ve isteklerini külliyen unutmuş, kötü fiili işleme arzusu içinden çıkmış ve manevi terakkilere vücudunu vakfetmişse mutmeinnedir.
5- Râdiyye: Eğer nefis bütün muradlarından ve makamlarından tayy ile tecerrüd ederek teveccüh-i tâm ile Allah'ın rızâsı yoluna sîreten yönelmiş ise râziyedir.
6- Merdiyye: Eğer nefis bu fikre hizmet ve sıdk ile sebât ve istikamette devamlı olur ve bu surette Hakk nezdinde de hâli mabûl bulunursa merdiyyedir.
7- Kâmile: Vehbî olan ilm-i ledünne mazhar vâris-i enbiyâ sıfatıdır. Nitekim:
''O'na tarafımızdan bir ilim öğrettik'' (Yusuf 53) buyurulmuştur.
Bir müminin nefsi yedi sıfatında terakki edebilmesi için vücudunun müştemil bulunduğu letâif-i seb'a denilen letâifin de zikir, fikir ve tefekkürle tasfiye ve terbiye görmesi lazımdır. O yedi sıfat da:
Kalb, ruh, sır, hafî, ahfâ, nefs ve ceseddir. Bunlardan ilk beşi yani Kalb, ruh, sır, hafî, ahfâ âlem-i emrdendir. Nefs ile cecedin ihtiva ettiği anasır-ı erbaa ki ateş, hava, su ve toprak da âlem-i halktandır. lem-i emrden olan letâif rûhanî ve nûrânî, âlem-i halktan olan nefis ise cismanî ve zulmânîdir. İnsanı diğer canlılardan ayıran fark ise âlem-i emirden olan rûhânî ve nûrânî letâif-i hamsedir ( Kalb, ruh, sır, hafî, ahfâ). Kalpte yakîn nûru parlamaya başlayınca âlem-i dünya fânî ve kıymetsiz görünür. Çünkü kalp, marifetullah nûrunun parlayacağı yegâne mahaldir ki, iman güneşi o burçtan doğar. Bütün ilâhi sırlar orada gizlidir.
6- NEFS HAKKINDA (Musâhabe 6 Kitabı) - Mahmud Sami Ramazanoğlu (K.s.) (Bölüm 2)
Kalpte o hakikî lâhutî güneşin doğmasıyla bu yüksek tecellinin nurlu eserleri insanın bütün âzalarında zâhir olur. O zaman kulluk vaziflerini derin ve derûnî bir zevk ve neş'e içinde seve seve îfâ eder.
Kalbin salâhının cesede sirâyetini Buharî'deki şu hadîs-i şerif izah etmektedir:
- Dikkat ediniz ki, insanın cesedinde bir et parçası vardır ki o et parçası sâlih oldukça bütün vücuddaki âzâlar sağlam olur. Eğer o fâsid olursa bütün cesed bozulur. O et parçası kalptir.
İşte kalbin sağlam olması ile saadetler elde edilmiş olur. Allah için sevişmek duygusu kalpte başlar. Müminlerle birleşme, anlaşıp kaynaşma husule gelerek matlûb olan gayeye kolaylıkla varabiliriz. Böyle din kardeşler birbirlerine candan yardım ederler. Halbuki fertler arasında fikir ayrılığı zuhûr ederse aksi neticeler, tefrikalar, hazin akibetler husûle gelir. Şu âyet-i kerimeler de tefrîkadan sakınıp dağılmayarak birleşmeyi uhuvvet ve muhabbetin takviyesini emir buyuruyor.
1. ''Ey mü'minler lâyık olduğu üzere Cenâb-ı Allah'tan korkun, ölüm size geldiğinde ancak islam olduğunuz halde ölün. Allah'ın dinine ve ahkâmını beyan eden Kuran-ı Kerîm'e topluca yapışın, dağılmayın. Ey müminler Cenâb-ı Allah'ın sizin üzerinize ihsan buyurduğu nimetini hatırlayın ki, o zamanda siz birbirinizle düşmandınız. Allah Teâlâ iman nûruyla kalplerinizi telif etti de akşam birbirinize düşman iken sabah kardeş oldunuz. (Âl-i İmran, 102-103)
İşte bu ayet-i celilenin tefsirinde buyurulduğu üzere Evs ve Hazrec kabileleri bir ana ve babanın evlâdından oldukları halde uzun zaman sonra çoğaldıklarında aralarında buğz ve adâvet artıp böylece kanlı muhârebeler olmuştur. Cenab-ı Hakk İslam nuruyla aralarındak buğz ve adâveti muhabbete tebdil buyurdu.
2. Ey mü'minler! Dinin hakk olduğuna dâir kendilerine açık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılan ve ihtilâfa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük azâb vardır. (Âl-i İmran, 105)
3. Allah'a ve O'nun peygamberinin emirlerine itaat edin de aranızda ihtilâf etmeyin ki, sonra korku ile za'fa düşersiniz, kuvvetiniz gider. Bir de sabır ve sebât edin; çünki Cenâb-ı Allah sabredenler ile beraberdir. (el-Enfâl, 46)
Nefsin yedi kötü sıfarı vardır:
Ucûb (kendini beğenme), kibir, riyâ, gadab, hased, mal sevgisi ve makam sevgisi. Cehennemin de yedi kapısı vardır. Kim nefsini bu yedi kötü sıfattan temizlerse cehennemin bu yedi kapısı ona kapanır ve cennete girer.
Üç şey kalbin kötülüğünün alâmetidir:
1- Allah'a itaattan tad almamak
2- Günâha düşmekten korkmamak
3- Başkasının ölümünden ibret almayıp aksine hergün dünyaya daha çok bağlanmak.
Dört şey şakavet alâmetidir.
1- Ağlamayan göz,
2- Kasvetli (ürpermeyen) kalp,
3- Tûl-i emel,
4- Dünyayaşırı düşkünlük, yani hırs.
Peygamber Efendimiz aleyhisselâm buyurdular:
Dünyanın kıvâmı dört şeyledir:
1- Ulemanın ilmi,
2- Ümerânın adaleti,
3- Zenginlerin sahaveti,
4- Fakirlerin duası
Basireti körleştiren şeyler üçtür:
1- Azanların günahlara uzanması,
2- Allah'a ibadetlerde gevşeklik ve gösteriş,
3- Mahlûkata karşı tamakârlık.
Hesaba çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekiniz. Buyuruyorlar.
Meşâyıh-ı kiram'dan bir cemaat muhâsebe yolunu seçmişlerdir. Gece uykuya yatmadan önce kendis söz, fiil, hareket ve günlük davranışlarını mülâhaza ile taksirat ve günahlarına tevbe ve istiğfar ederler, sâlih amellerinin de Cenab-ı Hakk'ın tevfikiyle olduğunu bilirler ve Allah'a hamd ve şükre devâm ederlerdi.
Fütûhât-ı Mekkiyye sahibi İbn Arabî muhasebeyi çokça yapardı. Buyurdu ki: ''Ben kendimi hesaba çekmekte diğer şeyhlerden ziyâdeyim, kendi havâtır ve niyetlerimi muhâsebe ederim. Bana göre Peygamberimizi sallallahu aleyhi ve sellem'in buyurduğu vechile uykudan evvel yüz kere tesbih, tahmid ve tekbir (Sünhânellah, Elhamdülillâh, Allahu Ekber) demek muhâsebe hükmündedir derdi. Tevbnin anahtarı olan tesbih, tahmidi tekbîri söylemek sûretiyle kusûr ve günahlarından dolayı afv diler ve günaha düşmekten dolayı Cenâb-ı Kuddûs-i Hak Teâlâ'yı her türlü noksandan tenzih ve takdîs eylerdi.
İstiğfârda günahın setrolunmasını talep vardır. Kelime-i tenzîhin (Sünhanallah) tekrarında günahın yokolmasını talep vardır. Subhanallah acib bir kelimedir ki, lâfzı az fakat mânâ ve faydaları çoktur.
Kelime-i tahmidin tekrarı ile Allah'a şükür sırrına mazhar olunup Hak Teâlâ'ya şükür edâ edilir. Hamd de onun şahsına râcidir.
Muhâsipler istiğfar ve şükür ile iktifâ eyledir. Bu kudsî kelime ile hem istiğfarın kârı hâsıl olur, hem de şükür edâ olunur. Ayrıca da istiğfar ve şükrün noksan olduğunu ızhâra bir imâ müyesser olur.
Eline sağlık abicim
Paylaşımların ufkumuzu genişletiyor
Allah razı olsun inşallah
Allah'ımız (c.c) cümlemizden râzı olsun değerli kardeşim.
Sevgi ve muhabbetle..
Allah'ım hizmetlerinizi daim etsin amin Allah'ım sizlerden razı olsun sayınızı çoğaltsın Amin
Amin. Sevgi ve muhabbetle kalınız kardeşim.
Çok çok önemli bir sohbet, kesinlikle kendini bulmak isteyen gençler, orta yaşlılar, yaşlılar, dinlesin ve uygulasın.
Ey kardeşlerim!Buraya yazdığım selavatı Allah için okuyalım.Hem siz,hemde acizane bu kardeşiniz rızai ilahiye mazhar olalım,Resulullah S.A.V.Efendimizin şefaatine nail olalım.
🌹🌹Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammedinil fâtihı limâ uğlika vel hatimi li mâ sebeka ven nâsırıl hakkı bil hakkı vel hâdi ila sırâtıkel müstekıymi sallellahü aleyhi ve ala âlihi ve ashâbihi hakka kadrihî ve mikdârihil aziym🌹🌹
Okudum.
Selamun aleykum kardeşim Allahm razı olsun
Bu selavatı serifeyi 1 sene önce duymustum ve ezberlemeye niyet ettim ama bi türlü ezberleyemiyodum yatarken sesli bi şekilde telden açıp dinliyodum bi gece bunu okuyarak kalktım 😪😪😪 kalbim yerinden cıkacaktı nerdeyse o gündür bu gündür dilimden düşürmemeye çalışyorum Rabbime hamdolsun
Okudum İnşaAllah duanız kabul olsun bu Salatı Fatih i duydum kıymetli olduğunu biliyorum ama ezberleyemedim henüz
Allah razı olsun belki vesile olursunuz
Metnin aslına sadık kaldığınız ve garabet mânâlâr vererek anlaşılır kıldık iddiasında olmadığınızdan sizi tebrik ederim. Emeksiz yemek olmuyor, bu mânâlara ermek isteyenler de bir zahmet hakiki dilini geliştirmeye gayret etsin
Muhabbet ve sevgi ile...
MAŞAALLAH...Gerçekten güzel anlatmış Abdullah kardeşimiz..ALLAHÜ TEALA razı olsun...
Muhabbet ve sevgi ile değerli kardeşim..
Allah razı olsun
Allah'ımız Hazretleri cümlemizden razı olsun değerli kardeşim.
Muhabbet ve sevgi ile...
Bu kısa videoya dünyaları sığdıran kardeşinden ALLAH CC. razı olsun.
Allah'ımız Hazretleri cümlemizden râzı olsun.
Muhabbet ve sevgi ile kalınız...
Allah (C.C.)şefaatlerine nâil eylesin.Bizlere de Cennetül Bâki'de dâimi huzur bahşetsin.
Amin inşâallah değerli kardeşim.
Muhabbet ve sevgi ile kalınız...
Şefaat Allah'tandir mekkeli müşriklerde Allah inacları olduğu halde kendilerine şefaatci edinirlerdi(lat,uzza,menat)diye. Ayetlerde açık ve net şefaat Allah'tandir der zaten, evliyaları,peygamberleri, şehitleri şefaatci edinemeyiz aksi taktirde putlastirmis oluruz,ayetlerde Allah peygamberi uyarıyor deki diyor ben kendime bile fayda yada zarar veremem Allah istemezse diye ayetin de.Yani Allah'in razı gelmediği kulu başka hiç bi kul kurtaramaz şefattçi aradiklarini putlastirma, imanını tehlikeye atma.Allah yolunu ilmini açık etsin.Peyganberin görevi Allah'ın dediklerini tebliğtir bu da ayetlerde geçer peygamberi uyarır senin görevin tebliğ etmektir diye.ŞEFAAT SADECE ALLAH'A AİTTİR ALLAH İLE ARAMİZA KİMSEYİ SOKAMAYİZ KİMSENİN ADINI ANARAK YÜZÜ SUYU HURMETİNE DİYE DUA EDEMEYİZ,KİMSENİN ADINI ANARAK AF DİLEYEMEYİZ...KİMSE ALLAH'tan MERHAMETLİ DEĞİLDİR...SAĞLICAKLA KAL
AMİN AMİN AMİN İNSAALLAH KARDEŞİM CÜMLEMİZİN AZİZ ALLAHUTEALA HZ CC ALLAHUEKBER CC ALLAHÜMME SALLİ ALÂ SEYYİDİNA MUHAMMED İN VE ÂLÂ ALİHİ VESAHBİHİ VESELLİM
Allah razı olsun bı insanın gündelik ile başlayan hayat yolculuğunu bir ömür boyu yetecek kadar 13 dakikaya sigdirarak anlatma derim ben buna. Evet bide bunun ahiret karşılığı var ki A'raf/48 tepesini gectinmi ebedigi hayata kavuşmak var.. Işte onu dünyada kazanarak elde ediyorsun.. Tabiki her insan kendi inanç güzelliği iman guzelligi içerisinde kalarak amelini işini fiilini dahada güzel yaparak kazanacak bütün bunları.. La ilaha illallah Muhammedura sullullah. Sübhanallah! Elhamdülillah! Allahuekber! Hasmünallah venigmel vekil. O en güzel vekil. Amenna.
ALLAH CC razı olsn guzel vıdeo olmus
Allah (c.c.) cümlemizden razı olsun değerli kardeşim.
Saol. Allah razi olsun sizden hocam. Allahu ekber
Allah (c.c.) cümlemizden râzı olsun değerli kardeşim.
Muhabbetle kalınız..
Allah Razı olsun
Allah'ımız cümlemizden râzı olsun.
Muhabbetle kalınız...
ALLAH razı olsun bu guzel videon ve emeklerin için
Allah'ımız Hazretleri cümlemizden râzı olsun değerli kardeşim..
SUBHANALLAH
EL-HAMDULILLAH
ALLAH U EKBER
Rahmetli babamın Çok mübarek şeyhi Rabbim 2 sinede Rahmet etsin Amin Yarabbim Amin Yarabbim Amin Yarabbim ecmain Ya Muin Amin Yarabbim
Amin inşâallah kardeşim.
Muhabbetle kalınız...
ALLAH Rahmet eylesin Mekanı Cennet olsun Amin
Amin..
ELHAMDÜLİLLAH
Muhabbet ve sevgi ile..
Le İləhə İlləllah
Le İləhə İlləllah Muhammeden Resulullah ♥
Teşekkur ederim🙏
Muhabbet ve sevgi ile kalınız...
Amin
Nefsin hosuna giden her sey aci tatli eksi mayahos uyusturucu da dahil aliskanlik yapar .
Ne demektir o
Seyh Nazim Hazretleri demisti ki eger nefsini binek etmezsen sen ona binek olursun.
En en merak ettiğim konu aslında Abdûlkadir Geylânînin kitabında okumuştum.İtâatkar nefse şefkatli davranman gerekir diye.Ama keşke ilminiz çerçevesinde açsaydınız ,daha açıklayıcı anlatsaydınız çok mutlu olurduk.
Değerli kardeşim ekleme yapmadan sadece büyüklerimizin kitaplarının yazıldığı şekilde seslendirilme yapmaktayım.
Muhabbetle kalınız..
Nefsin mertebelerinden bahsediyor,hangi mertebede nasıl haller yaşayacağımızdan bahsediyor,videonun ortalarında biraz arapca kelimeler var,anladığım kadarıyla letaifi hamse,yani beş letaiften bahsediyor,bunlar da kalbin manevi odaciklari,nefis temizlendikce letaifler harekete geçiyor ve nefis ruh tarafından kontrol altına alınıyor. Bunu da zikirle ve tefekkurle yapabilirsiniz diyor.ayetler ve hadisler bildiriyor,nefsin kötü sifatlarindan bahsediyor.
Oyle guzelbi ders ki
Muhabbet ve sevgi ile değerli kardeşim..
.
Eski kelimeleri kullanmayınız lütfen anlamak için sözlük kullanmayalım
Kitaplar orijinal metinlerine göre seslendirilmektedir.
Muhabbetle kalınız....
Kullanın zararı olmaz.
Kullanınız, eski kelime dedikleriniz bir milletin şuurudur. 100 kelime ile konuşan bu derin mânâlara zaten erişemez, biraz gayret inşallah
@@AbdullahCANCAN
ALLAH razı olsun
Paylaşım çok güzel
Sevgi ve muhabbetle kalınız değerli kardeşim..
Anlaşılmak niyetindeyseniz Türkçe dilini kullanarak açıklama yapmanızı öneriyorum. Dinledim ama anlamadım.
Kitaplar orijinal metinlerine göre seslendirilmektedir.
Muhabbet ve sevgi ile kalınız....
@@AbdullahCANCAN tabii elbette eser sahibinin sözüne ve emeğine saygıdan metine sadık kalmak önemli. Eser sahibinin bir de insanlara ulaşmasını istediği bir bilgi var ki kitap yazmış. İşte eser sahibinin bu niyetine saygıdan da halkın anlayacağı dil, yani Türkçe manasının da kitap metninin ardından eklenmesi gerektiğini söylemek isterim. Türkçe çevirisini bilmiyorsanız o başka tabii. Yalan yanlış çeviri çok yanlış olur. İyi çalışmalar.
bu kişi bu bilgileri nereden alıp yazmış ?
Bkz=Eşrefoğlu Rumi Muzekkin Nüfus
Çoğu Arapça kelimenin ne anlama geldiğini açıklamamışsın ama ne anlamda olduğunu bilmiyoruz
Değerli kardeşim. Allah dostlarının kitabında geçen kelimeler harfi harfi ne ise orijinali olacak şekilde seslendirilmektedir.
Muhabbet ve sevgi ile kalınız...
Bunu birisi tam türkçeleştirsin çok arapça var anlamıyoruz.
Değerli kardeşim. Allah dostlarının kitabında geçen kelimeler harfi harfi ne ise orijinali olacak şekilde seslendirilmektedir.
Muhabbet ve sevgi ile kalınız...
Evet bence de. Kendimi geliştirmek istiyorum ama Arapça kelimelerok var. En azından Arapça okunduktan sonra türkçesi açıklanabilir.. Amaç öğretici ve bilgilendirici olmaksa bu şekilde olması daha hayırlı olur diye düşünüyorum. Ama araştırmak ta ayrı bir yol tabii ki.
Yorumlarınız dikkate alınmıştır.
Sevgi ve muhabbetle ...
@@AbdullahCANCAN teşekkürler ilginiz için. Allah razı olsun sizden..
İnsanların anlayacakları dilden konuşun kardeşim bu şekilde kimse bir şey anlamaz
Değerli kardeşim. Allah dostlarının kitaplarında geçen kelimeler harfi harfi ne ise orijinali olacak şekilde seslendirilmektedir.
Muhabbet ve sevgi ile kalınız...
Sözlerin en güzeli Allah'ın sözleriyken ayetler nerede,Kur'an nerede...Bu anlattıklarınızla kim nereye gidebilir?...
Kuran harflerinin Türkçe karşılığı yoktur magnalari değişiyor Türkçe yazılmış olanı yayınlamanız doğru değildir Daha dikkat derim Sami Sultanımız Hayran olduğum Ankara da yasarken rüyada görmek için ist Ablama gelir ve ger geldiğim de rüyam sa görürdüm Allah cc seferlerine nail eylesin
Tabitabi.okumayalım.anlamayalım.size.muhtaç.olalım öylemi.
@@omersoyatik8236 kardeşim meal oku sıkıntı yok arapca harflerin okunusunun Türkçe yazılışı diyor.. mesela elemtera keyfe feala ....gibi... Arapçada gramer yapısı çok farklıdır bircharfin kalın veya ince okunmasi anlam degisikligine yol açar... Dikkat
Allah razı olsun
Allah'ımız Hazretleri cümlemizden razı olsun değerli kardeşim.
Muhabbet ve sevgi ile...
Allah razı olsun
Allah'ımız Hazretleri cümlemizden razı olsun değerli kardeşim.
Muhabbet ve sevgi ile...
Âllah razı olsun
Allah'ımız (c.c.) cümlemizden râzı olsun değerli kardeşim.
Muhabbetle kalınız..
Allah razı olsun