𝐉𝐞𝐨𝐧 𝐉𝐮𝐧𝐠𝐤𝐨𝐨𝐤 𝐢𝐥𝐞 𝐡𝐚𝐲𝐚𝐥 𝐞𝐭 ~ 𝐌𝐚𝐟𝐲𝐚 𝐤𝐚𝐫𝛊𝐬𝛊𝐧𝛊𝐧 𝐨𝐧𝐮 𝐚𝐥𝐝𝐚𝐭𝐭𝛊𝐠̆𝛊𝐧𝛊 𝗼̈𝐠̆𝐫𝐞𝐧𝐢𝐫 {𝐓𝐁}

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 31 ม.ค. 2025

ความคิดเห็น • 53

  • @Zoe-writer
    @Zoe-writer 16 วันที่ผ่านมา +7

    Okumaya başlıyorum ama korkuyorum,mutsuz sonlu olur diye😭

  • @Yej_eat
    @Yej_eat 15 วันที่ผ่านมา +6

    Kanalın o kadar güzel ki hesapta ki bütün kurguları 5-6 kez felan okudum🥲

    • @winterrbeaar
      @winterrbeaar  15 วันที่ผ่านมา +2

      @Yej_eat 🩷

  • @yagmurdalgic63
    @yagmurdalgic63 16 วันที่ผ่านมา +1

    Çok güzel olmuş çok duygusaldi ❤❤😢

    • @winterrbeaar
      @winterrbeaar  16 วันที่ผ่านมา +1

      Teşekkür ederimm❤️

  • @LoverKook97
    @LoverKook97 16 วันที่ผ่านมา +1

    Harika olmuş, duygulandım~

    • @winterrbeaar
      @winterrbeaar  15 วันที่ผ่านมา +1

      @@LoverKook97 teşekkür ederimm❤️

    • @LoverKook97
      @LoverKook97 15 วันที่ผ่านมา +1

      @@winterrbeaar rica ederim aşkım

  • @NeslihanDik88
    @NeslihanDik88 16 วันที่ผ่านมา +3

    Yazaar haniiim sizden once geldiiiimmm

  • @SongülTufan-j7z
    @SongülTufan-j7z 16 วันที่ผ่านมา +1

    Tek kelimeyle harika olmuş 💜💜

    • @winterrbeaar
      @winterrbeaar  15 วันที่ผ่านมา +1

      @@SongülTufan-j7z teşekkür ederimm🩷🩷

  • @Dark_Queen7
    @Dark_Queen7 16 วันที่ผ่านมา +1

    Bende yetiştim hemen

  • @İkonic_Army
    @İkonic_Army 16 วันที่ผ่านมา +5

    Ommggg ilk yazıcaktım 🤧🤧23 sn önce biri yazdı 🤧🤧

    • @NeslihanDik88
      @NeslihanDik88 16 วันที่ผ่านมา +4

      @ArmyHeadfann şey ben yazmış olabilirim ama bir tık heyecanlandım ehe şey

    • @İkonic_Army
      @İkonic_Army 16 วันที่ผ่านมา +2

      ​@@NeslihanDik88evettt ilk sıramı 23 sn ile kaptınnn

  • @İkonic_Army
    @İkonic_Army 16 วันที่ผ่านมา +1

    Askmmm çok güzel olmuus ayoll❤❤

    • @winterrbeaar
      @winterrbeaar  15 วันที่ผ่านมา +1

      @@İkonic_Army teşekkürlerr🩷

  • @MdinSukurova
    @MdinSukurova 16 วันที่ผ่านมา +3

    Nasılda çabucak geldim

  • @Zoe-writer
    @Zoe-writer 16 วันที่ผ่านมา +4

    Vay anasının tüfenkli terliğinin altındaki mikropların hücerlerinin mikropları,ne kadar muhteşem bir kurguu agagagga,kadın hakk etti ölmeği önce herşey yanlıştan ibaret olur diye düşündüm ama bu çok güzel olmuş,ters köşe olmadan gerçekleri yansıtan bir hikaye. Kadına yön vermen ayrı bir güzel çünkü çoğu yazar erkeği aldatan göstersede kadınlarında kısaca her iki cinsinde birbirini aldattığını gösteriyor,çok güzell💋

    • @winterrbeaar
      @winterrbeaar  16 วันที่ผ่านมา +1

      Beğenmene sevindim güzelim. Vee ilk cümleni gülerek okudum. İlkte ne dediğini anlamadım, 3 4 kez okudum😂

    • @Zoe-writer
      @Zoe-writer 16 วันที่ผ่านมา +1

      @winterrbeaar JSNANNANAN

  • @Azeaksa
    @Azeaksa 15 วันที่ผ่านมา +1

    Nekadarda erken geldim😢😢

    • @LoverKook97
      @LoverKook97 15 วันที่ผ่านมา +2

      kkkkkkk

  • @Lixistarr-skz
    @Lixistarr-skz 16 วันที่ผ่านมา +1

    Ya arkadaşımla konuşuyordum geç kaldım 😢

  • @ig134
    @ig134 14 วันที่ผ่านมา +3

    Parti 2

  • @ekimcelikkol1690
    @ekimcelikkol1690 15 วันที่ผ่านมา +1

    Hani şu bakıcı hikayeleri falan oluyor ya bebek onu annesi olarak görüyor bu temalı ikinci part mı yazsan yazarım 😅❤

    • @winterrbeaar
      @winterrbeaar  15 วันที่ผ่านมา +1

      @@ekimcelikkol1690 aslındaa aklımda özel bölüm vardı. Ama bakıcı olarak değil, yıllar sonra Jungkook biriyle evlenmiş ama aşik olarak değil mecbur olarak, kizı için. Böyle bir şey var aklımda. Umarım yazabilirim🥲❤️

    • @ekimcelikkol1690
      @ekimcelikkol1690 15 วันที่ผ่านมา +1

      @winterrbeaar inşallah yazarsın ben çok bilmediğim için öyle Bi şey önermişti sen daha iyisini bilirsin😁

  • @winterrbeaar
    @winterrbeaar  16 วันที่ผ่านมา +41

    ✰ 𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘𝑡𝑢𝑟
    ✰ 𝐹𝑖𝑘𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟 𝑜̈𝑧𝑔𝑢̈𝑛𝑑𝑢̈𝑟
    ✒️ 𝑀𝑎𝑓𝑦𝑎 𝑘𝑎𝑟𝚤𝑠𝚤𝑛𝚤𝑛 𝑜𝑛𝑢 𝑎𝑙𝑑𝑎𝑡𝑡𝚤𝑔̆𝚤𝑛𝚤 𝑜̈𝑔̆𝑟𝑒𝑛𝑖𝑟
    ✰✰✰
    ☘︎ 𝐽𝑒𝑜𝑛 𝐽𝑢𝑛𝑔𝑘𝑜𝑜𝑘 / 30
    ☘︎ 𝑃𝑎𝑟𝑘 𝐽𝑖𝑛𝑎 / 28
    ☘︎ 𝐽𝑒𝑜𝑛 𝐽𝑢𝑛𝑔𝑠𝑜𝑜𝑛 / 1
    🧸 𝐵𝑒𝑔̆𝑒𝑛𝑚𝑒𝑛𝑖𝑧 𝑑𝑖𝑙𝑒𝑔̆𝑖𝑦𝑙𝑒...
    🪄 𝐾𝑒𝑦𝑖𝑓𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑙𝑎𝑟...
    𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒:
    Her zaman olduğu gibi bugün de işlerimi fazlasıyla geç bitirmiştim. Saat gece yarısını çoktan geçmişti bile. Son dosyanın da üzerinde çalışıp imza atmış ve şirketten çıkmıştım. Şuan saat gece yarısını geçtiği için marketler açık değildi. Sevgili karım ve biricik kızım için bir şeyler alırdım yoksa. Uzun zamandır onlara hediye alamıyordum. İş stresi yüzünden ailemle ilgilenemiyordum son zamanlar. Yarından itibaren kendime izin vermiştim. Haftasonunu ailemle geçirmek istiyordum. Gün boyunca onları düşünmeden edememiştim. Çok özlemiştim her ikisini de. Eve hızlıca varmak ve ikisine de sarılarak rahat bir uyku çekmek istiyordum. Şuan buna fazlasıyla ihtiyacım vardı. Kırmızı ışığın yandığını görünce durmuş ve beklemeye başlamıştım. Bu zaman kapalı camımın tıklatıldığını farkettim. Başımı çevirip baktığımda küçük bir kızın elinde güllerle bana doğru masumca baktığını gördüm. Camı indirmiş konuşmaya başlamıştım;
    "Küçük kız, gecenin bir yarısı ne arıyorsun sokakta?"
    Kız: Ajusshi, bu güllerden istermisiniz?
    "Bunları satıyormusun küçük kız?"
    Kız: Evet ajusshi. Lütfen alın. Kızınıza ya da eşinize verirsiniz.
    "Ahh, tamam. Ver bakayım o zaman 2 tane. Bunu da al."
    Kız: Teşekkür ederim ajusshi.
    "Küçük kız?"
    Kız: Efendim?
    "Gece vakti bir daha sakın dışarda dolaşma. Tehlikeli. Hadi evine dön."
    Kız: Peki ajusshi. İyi geceler.
    "İyi geceler küçük kız."
    Küçük kız bana el sallayarak gitmişti. Elimdeki güllere bakmış burnuma tutup koklamıştım. Çok güzel kokuyarlardı. Tıpkı sevgili karım ve biricik kızım gibi. Ahh...onları çok fena özledim. Yeşil ışık yansa da bir an önce eve gitsem. Bunu derken yeşil ışık yanmıştı bile. Buna sevinmiş ve gaza basmıştım.
    ...
    20 dakikalık yolun ardından sonunda evime varmıştım. Benim geldiğimi görünce korumalar büyük kapıyı açmış ve içeri geçmiştim. Arabayı park ettikten sonra inerek eve doğru ilerlemeye başladım. Korumalar başlarını saygı amaçlı eğerek beni selamlıyorlardı. Ben de onlara karşılık vererek yanlarından geçip kapının önüne geldim. Kapıyı sevgili eşimin açmasını istediğimden zile bastım. Biraz bekledim, ama kapıyı açan yoktu. Tekrar zile bastım ve yine bekledim. Bu sefer de açmadı kapıyı. Endişelendiğimden cebimden anahtarı çıkararak hızlıca kilide sokup kapıyı açtım ve tedirgin adımlarla içeri girdim. Kızımın uyumuş olabileceğini düşünerek Jina'a yavaşca seslendim aynı zamanda salona ilerlerken. Salona vardığımda kendi halinde oyun alanında oynayan küçük kızımı gördüm sadece. Beni görünce tatlı ve heyecanlı çığlıklar atmaya başladı. Oyun alanından çıkmak istiyormuş sanırım. Çünkü kenarlara tutunmuş ayakta durmaya çalışıyordu bebeğim. Daha yeni-yeni yürümeyi öğrendiği için ayakta durmak ona zor geliyordu. Yanına gidip küçük kızımı kucağıma alarak yanaklarına kocaman öpücükler vermeye başlamıştım. Etrafa neşeli gülücükler saçıyordu biricik kızım;
    "Biricik kızım benim. Babasının prensesi. Sen babayı mı özledin bebeğim?"
    Jungsoon: Bab...Bab.
    "Bebeğim...güzelim. Sen baba mı demeye çalışıyorsun güzel kızım? Birtanem...Merak etme güzelim baba sana öğretecek. Annen nerede bebeğim, hm? Neredeymiş bakalım annemiz..."
    Jungsoon: Jiji...
    "Oh. Jiji mi? Kim o kızım?"
    Jungsoon: Jiji...
    "Anne mi Jiji?"
    Jungsoon: Bab...
    "Kkkk...Babasının prenses kızı."
    Kızımla birlikte yukarı çıkarken söylediği yarım-yamalak kelimeler gülmeme sebep oluyordu. Fazla tatlıydı. Henüz tam konuşamıyordu, ama bir kaç kelime söyleyebiliyordu. Onu yememek için kendimi zor tutuyordum. Jina'nın kızımızı neden bu saatte uyutmadığı ve kendisinin ortalıkta olmadığını anlamıyordum. Küçücük çocuğu yalnız başına aşağıya bırakıp kaybolmuş. Sonunda yukarı kata çıktığımda kızımla aynı zamanda hem oynayıp, hem gülüşerek odamızın önüne gelip kapıyı açtım yavaşca. Kapının önünde ve biraz ilerde yerde gördüğüm kıyafetler ve odanın içinde duyduğum inleme sesleriyle bunu bir rüya olmasını diledim Tanrıdan. Hızlı adımlarla odanın ortasına geldim ve şuan yaşanan iğrenç olaya şahit oldum. Elimin biriyle kızımın gözlerini kapatıp bana şaşkınca bakan iki pisliğe baktım. İçimde şuan tüm duyguları aynı anda yaşıyordum. Öfke, hayal kırıklığı, ihanet, intikam, nefret...
    Jina: J-jungkook...
    "Sus...Sadece sus."
    Odadan çıkıp yan odaya-kızımın odasına doğru girip onu beşiğine koydum ve ona gülümseyerek başına öpücük kondurdum;
    "Baba hemen gelecek kızım."
    Hemen dışarı çıkıp kapıyı ardımdan kapattım. Bu zaman odadan çoktan çıkıp kaçmaya çalışan köpeği hızlıca koşup ensesinden yakalayarak tekrar odaya soktum ve kapıyı kapattım. Onu itekleyip yere düşmesini sağladım. Belimden silahımı çıkararak ona doğru tutup telefonumu alarak sağ kolumu ve aynı zamanda en yakın arkadaşımı aramaya başladım;
    📞"Alo? Taehyung?"
    📞Tae: Oh, Jungkook? Bir şey mi oldu?
    📞"Hemen bana gelip Jungsoon'u buradan alın."
    📞Tae: Jungkook? Kötü bir şey mi oldu?
    📞"Sadece dediğimi yap Taehyung."
    Aramayı sonlandırmış telefonu cebime atmıştım. Odalar ses geçirmediği ne onlar benim geldiğimi, ne de ben bu iğrençliği duyabilmiştim. Jina yanıma gelerek konuşmaya başlamış, lakin buna izin vermeyerek silahını bu sefer ona doğru tuttum ve geri çekilmesini sağladım;
    Jina: J-jungkook, lütfen dinle beni.
    "Hiçbir bahaneni duymak istemiyorum! Bu ihaneti bana nasıl yaparsınız?! Sen adi köpek! Benim evimde yaşayıp, benim ekmeğimi yerken bu ihaneti bana nasıl yaparsın pislik?! Konuş!"
    Jina: J-jungkook sakinleş lütfen.
    "Sus dedim sana! Senin tek kelime etmeye hakkın yok! Ağzını açıp bir şey söyleme sakın! Sesini duymak istemiyorum!"
    X: Ö-özür dilerim B-bay J-jeon...A-affedin beni.
    "BU AFFEDİLECEK BİR ŞEY Mİ İT HERİF?!"
    Silahı elimden yere atmış yerde yatan pisliğin üzerine çıkarak ona ardı-ardına yumruklar atmaya başlamıştım. Odaların ses geçirmemesi kızımın bu sesleri duymaması açısından iyiydi. İçim bu yönden rahattı. Küfürler ederek korumam olan şerefsizin yüzünü dağıtıyordum. Nefes-nefese üzerinden kalkmış kenara attığım silahımı alarak ona durmadan ateş etmiştim. Ölmeyi hakkediyordu pislik herif. Başımı çevirip silah sesinden korkan ve çığlık atan "karıma" bakmaya başladım. Bu sefer silahımı ona doğrultarak dolmuş gözlerimden akmayı bekleyen yaşlarla sakin, ama bir o kadar da öfke dolu sesimle konuştum:
    "Neden yaptın?"
    Jina: Ö-özür dilerim...
    "Özür falan dileme! Neden yaptığını söyle! Bunu bana neden yaptın?!"
    Jina: S-sevmiyordum seni...
    "N-ne?"
    Jina: Sevmiyordum seni. Kandırdım bunca yıldır. Seninle evlenirken benim zaten bir sevgilim vardı. Öldürdüğün adam...
    "Ne saçmalıyorsun?!"
    Jina: Paran için evlendim seninle.
    Lavin: A-abi?
    Lavin'in sesini duymamla arkamı dönmüş korkak gözlerle bize baktığını görmüştüm. Taehyung da bir o kadar şaşkındı...
    Tae: Jungkook?! Neler oluyor?!
    "Jungsoon odasında. Onu alın ve gidin."
    Tae: Jungkook?
    "Gidin Taehyung!"
    Tae: Güzelim hadi.
    Lavin: Abi!
    "Gidin dedim Lavin!"
    Taehyung Lavin'i kolundan tutup zorla götürürken ben de tekrar ona dönmüştüm;

    • @winterrbeaar
      @winterrbeaar  16 วันที่ผ่านมา +42

      𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-1
      "Paraya ihtiyacın olduğunu söyleseydin sana yardım ederdim."
      Jina: Benim tek seferlik paraya ihtiyacım yoktu. Her zaman harcayabileceğim paraya ihtiyacım vardı.
      "Herşeyi yapabilecek bir gücüm var benim. Bunu bana söyleseydin yapardım."
      Jina: Başlarda sadece paranı severken, ilerleyen zamanlarda başka şeylerini de sevmeye başladım. Anlarsın ya..
      "Pisliğin tekisin..."
      Jina: Aramızdaki ilişkinin boyutu daha fazla büyümeye devam edince kopamadım senden. Baya iyisin çünkü.
      "SENİ PİS SÜRTÜK! İKİMİZİN BİRDEN Mİ ALTINA GİRİYORDUN?!"
      Jina: Ehh, öyle oldu biraz. Gerçi o çok kıskanıyordu, ama onu da kandırmak çocuk oyuncağıydı.
      "MADEM SEVMİYORDUN BENİ, NEDEN ÇOCUK YAPTIN BENDEN?! HA?!"
      Jina: Herşey bir zevkten ibaretti, ama korunmayı unutmuşum. Benim hatam. Aldırmayı bile düşündüm. Ama sonra bu bebek benim hayatımı daha çok kolaylaştıracaktı. O yüzden onu doğurmaya karar verdim.
      "KIZIMIN SENİN GİBİ BİR ANNESİ OLDUĞU İÇİN KENDİME LANET EDİYORUM! SENİN GİBİ BİR SÜRTÜĞÜ SEVDİĞİM İÇİN KENDİMDEN NEFRET EDİYORUM!"
      Jina: Artık öğrendiğine göre gitmek istiyorum. Boşanma belgelerini gönderirim ve kızımı senden alırım.
      "Bunu yapabileceğini mi sanıyorsun gerçekten?"
      Jina: Yapamam mı düşünüyorsun? Eğer böyle düşünüyorsan yanlış düşünüyorsun Jungkook. Kızımı ya güzellikle verirsin, ya da zorla.
      Arkasını dönüp giderken sırıtarak söylediğim cümleyle durup tekrar bana doğru döndü ve şaşkınca bakmaya başladı;
      "Eğer yaşarsan, neden olmasın?"
      Jina: Ne?
      Tam kalbinden nişan alarak ateş etmiştim. Gözlerimin önünde saniyeler içinde yere yığılmıştı. Derin bir nefes alarak odadan çıkmış ve adımlarımı merdivenlere doğru yöneltmiştim. Aşağıya inerken bu evde geçirdiğimiz tüm güzel anılar geçti gözlerimin önünden. Yaşlar tek-tek gözlerimden süzülürken bana söylediği aşk sözleri yankılandı kulaklarımda, geçirdiğimiz onca şeyler gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti. Bu dünyada en nefret ettiğim şey gelmişti başıma. En sevdiğim tarafından ihanete uğramıştım. Hayatımda ilk kez bir kadına aşık olmuş ve yıllarca ona sadık kalmıştım. Soğuk kişiliğime rağmen ona asla soğuk ve mesafeli davranmamış, aksine fazlaca sevgi ve değer vermiştim. Verdiğim aşkın, sevginin ve değerin karşılığının böyle olacağını aklımın ucundan bile geçmezdi. Ne çok sevmiştim oysa...ne çok aşıktım ona...ondan bir bebeğimin olmasını isteyecek kadar çok aşıktım...ailemizin büyümesini isteyecek kadar çok aşıktım...kendimi ölümün kıyısına atacak kadar çok aşıktım...
      Aşk yalanmış meğersem. Aşk diye bir şey yokmuş gerçekten de. Aşk sadece bir beyin oyunundan ibaret. Ben, aşka inanmayan adam onun sayesinde aşka inanmışken, tekrar onun sayesinde aşktan nefret etmiştim. Bir daha asla aşık olmayacağım. Bundan sonraki hayatımda benim tek aşkım artık kızım. Tek önceliğim, tek değerlim biricik kızım. Tüm hayatımı sadece ona adayacağım. Prensesler gibi bir hayat sunacağım ona.
      O, onu ondan çok seven birini kaybetti...
      Ben ise beni hiç sevmemiş birisini...
      Ömürlük birini kazandım derken, ömürlük bir ders aldım...
      Evden çıkmış arabama doğru ilerlerken korumalarımdan biri yanıma gelerek konuşmaya başladı;
      K: Bay Jeon, neler oldu?
      "Evi yakın. Ve hepiniz diğer eve geçin."
      K: B-bay Jeon? Peki ya Bayan Park?
      "Öldü."
      Korumanın artık peşimden gelmemesi onun söylediğim şey yüzünden şaşkına dönmüş olmasıydı. Yandan gülerek arabama atlamış Taehyung'ların evine sürmeye başladım. 1 saat olsa bile, kızımı çok özlemiştim.
      ...
      15 dakikaya Taehyung'lara varmıştım. Arabadan inip eve doğru yürüdüm. Tam kapıyı çalacakken, Lavin tarafından kapının aniden açılmasıyla irkilmiştim. Ağlıyordu...ama neden?
      Lavin: A-abi?
      "Kızım nerede?"
      Lavin: S-senin odanda.
      İçeri girmiş yukarı kızımın yanına çıkmıştım. Odanın kapısını açıp içeri girdiğimde biricik kızım yatakta mışıl-mışıl uyuyordu. Onu görünce hiç bilmediğim bir nedenden dolayı gözlerim dolmuştu. Yanına ilerleyip minik ellerinden tutup her birine küçük ve narin öpücükler kondurmuştum. O kadar masumdu ki...Ona hiçbir kötülüğün ulaşmasına izin vermeyecektim. Kızım ilerde benden nefret edecekti onu annesiz bıraktığım için. Ama kızımın annesinin bir sürtük olduğunu öğrenipte onun yüzünden utanmasını ve gelecekte zorbalık görmesini istemedim. Bunu yapmaya mecburdum. Bunu yaşayan biri olarak kızımın da benim yaşadıklarımı yaşamasını istemedim. Üzgünüm güzel kızım, üzgünüm meleğim. Bu acımasız babanı affet lütfen. Herşeyi senin için yapıyorum bebeğim. Herşey senin için...
      ...
      Lavin: A-abi sen n-neler diyorsun?
      "Duydukların doğru Lavin."
      Lavin: B-bu nasıl mümkün olabilir? Hani seni çok s-seviyordu? Gece-gündüz anlata-anlata bıkmazdı.
      "Demek ki, seni de kandırmak için böyle davranmış. Hepimizi manipüle etmiş, kendi çıkarları için hepimizi kullanmış bir kukla gibi. Ben de ona saf-saf inanmışım. Kendime lanet ediyorum. Neden onun gerçek yüzünü daha önce göremedimki?!"
      Tae: Bu konuda ne diyeceğimi bilmiyorum gerçekten. Sadece Jungsoon için güçlü ol Jungkook. Kızının artık senden başka kimsesi yok.
      "Biliyorum. Biz artık bir-birimizin kimsesi olacağız."
      Lavin: Peki...büyüdüğü zaman annesini sorarsa? O zaman o ne diyeceksin abi?
      "Herşeyi anlayacağı yaşa gelince ona tüm olanları anlatacağım."
      Tae: İlerde senden nefret etse bile mi?
      "Gerçekleri öğrenmeye hakkı var. Ama tabii belli bir yaşa gelinceye kadar ona herşeyi bizzat ben kendim anlatacağım."
      Lavin: Annesini isteyecek...
      "Ne?"
      Lavin: 6, 7, 8 yaşına gelince annesini isteyecek. Okula giderken annesi olan çocukları görünce o da annesini isteyecek. Sana annesini soracak...
      "Bunu o zaman düşünürüm."
      Lavin: Abi...
      Tae: Lavin, güzelim...
      "Biz artık gidelim. Sizi de yordum bu saatte."
      Lavin: Burada kalın bu gece.
      "Olmaz. Biz en iyisi gidelim. Kızımla yalnız kalmak istiyorum."
      Lavin: Abi, lütfen...
      "Güzelim, başka zaman, hm?
      Lavin: Ah...peki. Sen nasıl rahat edeceksen. Ben Jungsoon'u getireyim.
      Lavin yukarı Jungsoon'u getirmeye çıkınca Taehyung elini omzuma koyarak konuşmaya başladı;
      Tae: Lavin'i etkiledi bu durum. Jungsoon için çok üzgün. Kendisi de erken yaşta annesiz kaldığı için bu durum onda ayrı bir etki yarattı. Çocukluğunda ne kadar çok acı çektiğini biliyorsun. Ne dediğimi anlıyorsun, değil mi?
      "Evet..."
      Lavin'in geldiğini görünce susup Jungsoon'u onun kucağından aldım ve kapıya doğru ilerledik. Tekrar onlara dönerek konuşmaya başladım;
      "Özür dilerim gecenizi mahvettiğim için. Ve teşekkür ederim."
      Lavin: Abi! Kardeşiz biz...aramızda böyle şeyleri konusu geçmemeli. Ne zaman ihtiyacın olursa, biz her zaman buradayız. Biliyorsun. Seni asla ama asla yanlız bırakmam. Gerekirse Jungsoon'a ben bakarım. İnan bu durumdan hiç bıkmam.
      "Güzelim benim. Teşekkür ederim ikinize de."
      Tae: Daha fazla teşekkür edip durma. Hadi artık bir an önce evinize gidin. İkinizin de güzel bir uykuya ihtiyacı var. İyice dinlenin. Kapıda kaldınız hem, Jungsoon üşütür.
      "Tamam. İyi geceler size."
      Lavin: İyi geceler.
      Tae: İyi geceler.
      ...
      Çoktan evimize gelmiş, uyuyan kızımı beşiğine yatırmıştım bile. Yanı başında durup minicik elinden tutarak yüzünü okşuyordum. Prenses kızım benim...Birtanem. Babanı affedebilecekmisin güzelim? Benden nefret etmezsin, değil mi? Bir gün böyle bir şey olursa eğer, ölürüm ben. Buna dayanamam ki...Evet kızım, herkesi acımadan öldüren baban sana olan zaafı yüzünden ölür birtanem. Biliyormusun, umurumda değil. İstersen beni kendi ellerinle öldürürsün seni annesiz bıraktığım için...Ama tüm bunları senin için yaptığımı bilecek ve anlayacaksın. Baban senin kötülüğünü asla istemez bebeğim. Sen babanın gözbebeğisin, biricik kızısın. Ölürüm ben sana...
      Her kötü gününde, iyi gününde yanında olacağım...
      Herşeyin bittiğini sandığın zaman sana umut verip tekrar ayağa kalkmanı sağlayacağım...
      Kendini sevmediğin günlerde sana kendini sevmeyi öğreteceğim...
      Ben senin için hep iyiliği seçeceğim güzel kızım...
      Ne pahasına olursa olsun, hayal ettiğin, istediğin herşeyi tek-tek gerçekleştirmeye çalışacağım...
      Ve senin için çok çabalayacağım meleğim.
      ~𝑆𝑂𝑁~

    • @NeslihanDik88
      @NeslihanDik88 16 วันที่ผ่านมา +4

      @@winterrbeaar bu kadar harika yapamandan dolayı seni tutuluyorum yazar hanım 😾

    • @winterrbeaar
      @winterrbeaar  16 วันที่ผ่านมา +3

      @@NeslihanDik88 ehehe teşekkür ederimm. Şımartıyorsunuz beni🤭❤️

    • @NeslihanDik88
      @NeslihanDik88 16 วันที่ผ่านมา +3

      @@winterrbeaar seni biz simartmassak kim şımaracak yazarim🫶🏼😉💞

    • @MdinSukurova
      @MdinSukurova 16 วันที่ผ่านมา +4

      Yaaa bu kadar güzel bir şey olamaz❤❤❤