Lin Pesto - Haykıracak Nefesim (Slowed + Reverb) Lyrics

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 13 ต.ค. 2024
  • Şarkı Sözleri :
    Her sabah uyandığında beni farzet yanında
    Böylece kolaylaşır herşey birden bakarsın gelirim aniden
    Fırsat verme gözyaşlarına söz geçmez anılara
    Bugünü yaşamak dururken hala dargınsın yarınlara
    Haykıracak nefesim kalmasa bile
    Ellerim uzanır olduğun yere
    Gözlerim görmese ben bulurum yine
    Kalbim durmuşsa inan çarpar seninle
    Haykıracak nefesim kalmasa bile
    Ellerim uzanır olduğun yere
    Gözlerim görmese ben bulurum yine
    Kalbim durmuşsa inan çarpar seninle
    Haykıracak nefesim kalmasa bile
    Ellerim uzanır olduğun yere
    Gözlerim görmese ben bulurum yine
    Kalbim durmuşsa inan çarpar seninle
    Telif Hakkı Veya İş Birliği İçin gokdeniz1002@gmail.com
    @linpesto

ความคิดเห็น • 13

  • @veus_tr
    @veus_tr 7 หลายเดือนก่อน +40

    Nefesinizin son anına kadar hayallerinizdekileri gerçekliğe dönüştürmek için uğraşın ömrünüzün son anlarında pişmanlık hissetmeyin, zaman acımasızdır hep acıtır ama kontrol edilebilen acı sizi güçlendirir :)

    • @BanaEmreDersiniz
      @BanaEmreDersiniz 6 หลายเดือนก่อน +3

      Hayallerine kavuşmanı en içten diliyorum!

  • @gorkemsariguzel
    @gorkemsariguzel 4 หลายเดือนก่อน +11

    bu şarkıyı kendime çok yakın gördüğüm için size içimi dökmek istiyorum. bu şarkıyla 2023 sonbahar aylarında tanıştım ve bir anda lin pesto ve bu şarkı hayatımın merkezine oturuverdi. okula giderken, gelirken, evde otururken, yatağımda yatarken, dolabımı toplarken, yemek yaparken hep bu şarkıyı dinlerdim. sadece dinlemekle kalmaz eğer tek başımaysam bazen bağıra bağıra söyler bazen ise sadece mırıldanmakla yetinirdim. size biraz daha kendimi açayım, şu an yks sınavına hazırlanan bir 12. sınıf öğrencisiyim, bu sene başında okulumu belli başlı sebeplerden değiştirme kararı aldım. eski okulumda çok mükemmel, kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar samimi ve güzel bir arkadaş ortamım vardı. 4 kişiydik, whatsapp grubumuzun adı şampiyonlar ligiydi :). biriyle 5. sınıftan beri diğerleri ile ise lisenin başından beri arkadaştık. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, hepimizin maddi gücü belli bi seviyenin üstündeydi böylece kafamıza göre gezip eğlenebiliyorduk,. bi kaçımızda motor birimizde ise araba vardı. çoğu akşam arkadaşımızın evinde oturur, muhabbet eder, oyunlar oynardık. aynı annelerden doğmamış olsak bile öz kardeşten öte bir ilişkimiz vardı birbirimizle. dostluğun ve gerçek arkadaşlığın bu dünyadaki en önemli ve değerinin bilinmesi gereken şey olduğunu, onları kaybettikten sonra daha çok anlayacaktım... bu yaz okulumu değiştirme kararı aldıktan sonra nakil aldırdım. hem eski okulumdaki baskı ortamından kurtulduğum hem akademik olarak daha iyi bir okula gideceğim hem de yeni insanlar tanıyacağım için mutlu ve heyecanlıydım ama bir yandan da öz kardeşim gibi olan arkadaşlarımdan ayrılacağım için buruk ve kırgındım. kendi kendime zaten okul dışında da görüşüyoruz çok da sorun olmaz diyordum -daha sonra olacaklardan habersiz bir biçimde-. yaz tatilini yine hep beraber geçirdik, neredeyse her gün beraberdik. yer, içer, gezer, eğlenirdik. yazın bir kaç farklı sevgilim de olmuştu, onlar çoook ayrı boyutlar. her neyse, yeni okulumdaki ilk haftam kelimenin tam anlamıyla garip, ürpertici ve tuhaf geçti. bi anda yüzüme bir tokat yemiş gibi oldum, dostlarım, her an şakalaşıp güldüğüm kişiler, tanıdık yüzler artık yoktu etrafımda. tonlarca yabancı surat ve 3 senedir beraber olan insanların arasına son sene gelmiş olan ben. dürüst olmak gerekirse ilk haftalarım hiç beklediğim gibi geçmedi. ben, hemen insanlarla kaynaşırım, 0'dan bir ortam kurarım gibi düşünmüştüm. hatta bu düşüncelere kendimi öyle kaptırmıştım ki eski okulumdan olan arkadaşlarımın hayatımda 2. plana düşeceğini, onların yerine yeni insanların geleceğini düşünmüştüm. bu saçma düşüncelerim benimle arkadaşlarım arasına gözle görülür bir mesafe koydu. o zamanlar hiç bir şeyin farkında değildim, bu hayatta annem babamdan sonraki en yakınlarımı kaybedeceğimden habersiz, yaşayıp gidiyordum... okullar açıldıktan sonra aramıza giren mesafe etkisini günlerce, haftalarca korudu. favori etkinliklerimizden biri beraber toplanıp maç izlemekti. aramızın limoni geçtiği 2 hafta sonrasında, ben grubumuza mesaj attım. galatasaray'ın grup maçı var, beraber izlemek ister misiniz ? diye sordum. biri işinin olduğunu biri ise, evde izleyeceğini söyledi. anlayışla karşılayarak tamam dedim. aradan bir kaç gün geçti ve maç akşamı geldi. maç başlamadan önce sosyal medyaya girdim, eski sınıfımdan aşırı samimi olmadığım ama sevdiğim bir arkadaşım story atmıştı ; ERKEKLER GECESİ, bir videoydu bu. videoda arkadaşlarımla her zaman maç izlediğimiz arkadaşımın evi vardı. ben dışında herkes oradaydı, ve bir de çok samimi olmadığımız arkadaşımız tabii. videonun üstünde erkekler gecesi yazmışlardı, herkes kendi koltuğunda maçı izlemek için oturuyordu. kısa bir video idi. storyi görür görmez kafamdan aşağı kaynar sular döküldü, uzun zaman önce kafama dank etmesi gereken soru yavaş yavaş beynimde canlandı, ben ne yaptım? bu olayın üstüne kimseye bir şey yazmadım, sadece arkadaşlarımdan 2'sini priv hesabımdan çıkardım direkt. suçu hiç bir zaman onlarda aramadım, çünkü onları hareketlerimle ve davranışlarımla kendimden soğutan bendim... aradan haftalar geçti, her gün yüzlerce mesajın döndüğü gruptan haftalardır ses seda çıkmıyordu. bir şeylerin ters gittiğini ve benim olmadığım ayrı bir grup açtıklarını anlamıştım. ekstra bir tepki göstermeden veya olayı şakaya vurmadan, sadece 3 kelime ; "Hayatta Başarılar Beyler" yazarak, instagram, snapchat, whatsapp ve tiktok'daki tüm gruplarımızdan çıktım. kendimi ilk zamanlar çıplak, ve bi başıma hissettim... aradan aylar geçti, bu geçen aylar boyunca hiç kimse bana bir kelam etmedi. bende gururuma yenik düşüp hiç birine yazmadım, desem yalan olur :) bu olayın üstünden bir kaç ay geçtikten sonra yeniden onları maç izlemeye davet ettim ve aldığım cevap yine olumsuz oldu. her ne kadar yeni sınıfımda arkadaşlar edinsem bile hiç biri o arkadaşlarımın yerini hiç bir zaman tutmadı... ekim ayı ve şu an bu metni yazdığım mayıs ayı arasında hep bir başımaydım. bana eşlik eden tek şey lin pesto ve kalben oldu. bundan bir kaç ay önce, yine gece lin pesto dinlerken, bu kadar uzun olmasada uzun bir metin yazdım ve arkadaşlarımın hepsine gönderdim. bu yazdığım metin daha çok bir itiraf ve özür metniydi. onlara karşı tutunduğum tavır yüzünden özür dilediğimi ve onları kaybetmeme sebep olan davranışlarımın bu hayattaki en büyük pişmanlığım olduğunu anlattım. beni anlayışla karşıladılar, olgunlaştığımı ve gerçek duygularımı çekinmeden yazdığım için takdir ettiler. ama ne benim eski ben olduğumu nede onların eski onlar olduğunu ve yeniden arkadaş olsak bile eski şakalarımızın ve arkadaşlığımızın geri gelmeyeceğini söylediler. bende zaten bunları bildiğimi ve yazmamdaki tek sebebin kötü hatırlanmak istemediğim olduğunu söyledim. bu metni yazarken gözlerimden hep yaşlar geldi, her gelen yaşı sildim ve yazmaya devam ettim. en son durdum ve düşündüm ve kendime bir kez daha, sen ne yaptın ? diye sordum ve sormamla gözümden yaşların şelale gibi akması bir oldu... yaklaşık yarım saat odamda tek başıma ağladım, tam sakinleşeceğim zaman, arkadaşlarımla olan güzel anılarım aklıma geldi ve ağlamam daha da hiddetlendi. en sonunda bol bol su içtim, sakinleştim ve uyudum. yine çok değil bir kaç hafta önce annem ve babamla arabada bir yere giderken babam bana "oğlum senin bu arkadaşlarına ne oldu uzun zamandır yoklar piyasada" dedi. önce çok kendimi açmak istemedim ve pek görüşmüyoruz ama bi sorunumuz yok dedim geçiştirircesine. babam üsteledi "ne oldu" diye sordu. bende olanları üstün körü anlattım. anlatırken ağzımdan kelimeler döküldükçe daha da çok duygularım yoğunlaşıyor ve gözlerim doluyordu. en son kendimi tutamadım ve kafamı bacaklarıma gömerek bir süre hiddetli bir şekilde ağladım. annemler bir şey oldu sandı ve arabayı sağa çekti, göz yaşlarımı silip ağlamamı durdurmaya çalıştım. başarılı da oldum, ama yine beynimden yaşadığım her şey film şeridi gibi geçti, kendimi suçladım ve yine gözyaşlarım şelale oldu... her ne kadar lin pesto "fırsat verme gözyaşlarına" dese bile ben başaramadım. toparlamak gerekirse, arkadaşlarınızın ve özellikle dostlarınızın kıymetini bilin, onları kırmamaya ve incitmemeye çalışın. ben bilemedim ve 8 aydır tek başıma şarkılar dinliyorum, google fotoğraflardan eski fotoğraf ve videolarımıza bakıp hem gülüyorum hem de hüzünleniyorum. bu metni yazarken yeniden gözlerim doldu en iyisi ben burada bir nokta koyayım ki düşüncelerimin bu savaşı kazanıp gözyaşlarımı açığa çıkarmasına izin vermeyeyim. sağlıcakla kalın.

    • @hello_kitty3135
      @hello_kitty3135 4 หลายเดือนก่อน +5

      Üşenmeden metni okudum da senin hiçbir suçun yok onların kahpeliği takma kafana yoluna devam et

    • @İtümakinamüh2025yks
      @İtümakinamüh2025yks 4 หลายเดือนก่อน +1

      ​@@hello_kitty3135hello kitty

    • @Benhalabiraktigingibiyim
      @Benhalabiraktigingibiyim 4 หลายเดือนก่อน +1

      Her şey gönlünce olsun abim🖤

    • @suleyman4845
      @suleyman4845 4 หลายเดือนก่อน +1

      @@hello_kitty3135hKlı

    • @sheymw
      @sheymw 4 หลายเดือนก่อน +3

      doğruyu söylemek gerekirse gerçekten hiç kimse için gözyaşı dökmene gerek yok hepsi geçici şeyler yeri gelir belki onlardan daha iyi arkadaşlar ediniceksin veya daha kaliteli bir ortam.bende lise 1.sınıfa gidiyorum asosyal biriyim kendimi kimseye açıklayamıyorum doğru düzgün bir arkdaş ortamım bile yok olsa bile sürekli dışlandım neredeyse herşeyden uzak kaldım.ama bazen insan artık yalnızlığa alışıyor ve önceden yaptığı şeyler saçma geliyor.fazlasıyla kafana takma kendini üzme.kafanı dağıtıcak başka şeyler bulmaya çalış :)

  • @TSK-1283
    @TSK-1283 8 หลายเดือนก่อน +20

    Bugünü yaşayalım arkadaşlar dünü değil. Nefesimiz kalmasa bile onu sevdiğimizi haykıralım seni sevmese bile. not: aşk ile ilgisi yoktur

  • @emregüler-g5i
    @emregüler-g5i 6 หลายเดือนก่อน +3

    çok güzel :))

  • @jajxks
    @jajxks 3 หลายเดือนก่อน +5

    buraya geldiysen pek bir seçeneğin yok dostum

  • @emreguler2109
    @emreguler2109 6 หลายเดือนก่อน +1

    çok iyi ❤