Eleştirilerin hemen hepsine katılıyorum, hatta kaçırdığım bazı okumalar konusnda da farklındalık yarattığını söyleyebilirim.Film birazda Demi Moore isminin etkisi ilede izleyici çekmeyi başarmış gibi duruyor. Hatta bir an Demi moore'un kendi hayatına bir gönderme gibi bir hisse kapıldığımda oldu. Bende herkes gibi konuları fazla karikatürize ve gereğinden fazla uzun sonuna kadar dayanmak zorlanırken buldum. Video ile ilgili tek küçük bir eleştirim bazı terminoloij ifadelerin anlamlarını genele hitap etmesi açısından ('grotesk' gibi) küçük info textlerle açıklamanız iyi olacaktır. Takipteyiz elinize sağlık.
Uzatılmış kısa film etkisi filme tamamen yayılmış. Gereksiz uzun. Kadının telefonda görüştüğü kişi defalarca "aynı kişisiniz" deyip duruyor ama biri diğerinin deneyimini hissetmiyor; biri dışarıda fink atarken, diğeri fosur fosur uyuyor, kişiliklerin çatışması "ne alaka" dedirtiyor. Yaşlı olanın çıkarı ne oluyor bu durumda ya da ben anlamadım. Oradan buradan referansla kolaj filmi olmuş. Bir de bu kibirli filme en iyi senaryo ödülü verilmiş. Onca mesaj bombardımanının sonunda yeni bir kapı da açmıyor film; "böyle gelmiş böyle gider"le bitiyor. Bu tarz güzellik/estetik sorunsalının en iyi senaryosu, anlattığı şeyle dalgasını da geçen "ÖLÜM KADINA YAKIŞIR (Robert Zemeckis/David Koepp)" filmidir. Dalgasını geçer; çünkü ancak dalgası geçilecek bir konudur bu. Bu kadar "metazort" kasmaya gerek yok.
Kesinlikle katılıyorum. Filmin başından itibaren göz devirerek izlerken son 25 dakikada bi şaşırttı, ve sonunda da geriye dönüp baktığımda hikaye ve karakterlerin bütün o tek boyutluluğu, kartonluğu sanki daha bir anlam kazandı. Çünkü ister ana akımda, ister feminist literatürde olsun bu patriyarkal "male gaze" eleştirisinin kendisi de tek boyutlu ve sığ bir noktaya sıkıştı; belki bu durumu bir şekilde yansıtıyor olabilir. Sanki yönetmenin estetize feveranını hissettim. Belki de zorlama bir okuma yapıyorum?...
Filmin son kısmı bana The Toxic Avenger'ı anımsattı. Tabii bir mesaj kaygısı yok, eğlencelik bir B-film ama burada konuşulması güzel olabilir. The Substance'tan da kat kat iyi bu arada.
Evet, işin o kısmı bize de karışık geldi. Platforma gelmesiyle vizyona girmesi aynı gün oldu. Ama seans olarak nerelerde var ya da vardı açıkçası biz de bilmiyoruz. Velhasıl film mubi de✌🏿iyi seyirler
Eleştirinize kesinlikle katılıyorum. Provakatif kadrajların kullanıldığı bir kamu spotundan fazlası yok. Woke ve feminist tribünlerine mesajlarını doğrudan veren yüzeysel bir iş.
Eleştirilerin hemen hepsine katılıyorum, hatta kaçırdığım bazı okumalar konusnda da farklındalık yarattığını söyleyebilirim.Film birazda Demi Moore isminin etkisi ilede izleyici çekmeyi başarmış gibi duruyor. Hatta bir an Demi moore'un kendi hayatına bir gönderme gibi bir hisse kapıldığımda oldu. Bende herkes gibi konuları fazla karikatürize ve gereğinden fazla uzun sonuna kadar dayanmak zorlanırken buldum. Video ile ilgili tek küçük bir eleştirim bazı terminoloij ifadelerin anlamlarını genele hitap etmesi açısından ('grotesk' gibi) küçük info textlerle açıklamanız iyi olacaktır. Takipteyiz elinize sağlık.
Uzatılmış kısa film etkisi filme tamamen yayılmış. Gereksiz uzun. Kadının telefonda görüştüğü kişi defalarca "aynı kişisiniz" deyip duruyor ama biri diğerinin deneyimini hissetmiyor; biri dışarıda fink atarken, diğeri fosur fosur uyuyor, kişiliklerin çatışması "ne alaka" dedirtiyor. Yaşlı olanın çıkarı ne oluyor bu durumda ya da ben anlamadım. Oradan buradan referansla kolaj filmi olmuş. Bir de bu kibirli filme en iyi senaryo ödülü verilmiş. Onca mesaj bombardımanının sonunda yeni bir kapı da açmıyor film; "böyle gelmiş böyle gider"le bitiyor. Bu tarz güzellik/estetik sorunsalının en iyi senaryosu, anlattığı şeyle dalgasını da geçen "ÖLÜM KADINA YAKIŞIR (Robert Zemeckis/David Koepp)" filmidir. Dalgasını geçer; çünkü ancak dalgası geçilecek bir konudur bu. Bu kadar "metazort" kasmaya gerek yok.
içimin yağları eridi, güzel olduğu kadar farklı düşünmemizi de sağlıyor. Bu sefer daha uzun olması da cabası :) alkışşşşşşş
Kesinlikle katılıyorum. Filmin başından itibaren göz devirerek izlerken son 25 dakikada bi şaşırttı, ve sonunda da geriye dönüp baktığımda hikaye ve karakterlerin bütün o tek boyutluluğu, kartonluğu sanki daha bir anlam kazandı. Çünkü ister ana akımda, ister feminist literatürde olsun bu patriyarkal "male gaze" eleştirisinin kendisi de tek boyutlu ve sığ bir noktaya sıkıştı; belki bu durumu bir şekilde yansıtıyor olabilir. Sanki yönetmenin estetize feveranını hissettim. Belki de zorlama bir okuma yapıyorum?...
Teşekkürler... Devamı gelsin ❤
Offf efsooooooo bölüm 🎉🎉🎉
Filmin son kısmı bana The Toxic Avenger'ı anımsattı. Tabii bir mesaj kaygısı yok, eğlencelik bir B-film ama burada konuşulması güzel olabilir. The Substance'tan da kat kat iyi bu arada.
Sonunda eli yuzu duzgun bi elestiri. Yonetmenin kisa filmini de izleyin.
David crogberg filmlerine öykünmüşler bu kafa da neon demon filmi vardı bir de
bu film sinemaya geldi mi ya bizim burada 7-8 sinemada yok başta afişi vardı sonra vizyona gireceği tarihte kayboldu
Mubi de var ordan izleyebilirsiniz.
@ online a mı geldi sadece yani, teşekkür ederim bu arada
Evet, işin o kısmı bize de karışık geldi. Platforma gelmesiyle vizyona girmesi aynı gün oldu. Ama seans olarak nerelerde var ya da vardı açıkçası biz de bilmiyoruz. Velhasıl film mubi de✌🏿iyi seyirler
erkekler bi şey yorumlamasın basmıo olmuyo salın
abi daha halka inerek anlatırsan daha iyi anlarız
Hahaha 🤣
Kekeee
Eleştirinize kesinlikle katılıyorum. Provakatif kadrajların kullanıldığı bir kamu spotundan fazlası yok. Woke ve feminist tribünlerine mesajlarını doğrudan veren yüzeysel bir iş.
overrated kelimesinin bulunduğu film