Aldığım notları paylaşayım: 1- Yapmama hali durmayı, kendi üzerinde düşünmeyi, niye yapmalıyım sorusunu sormayı gerektiriyor/gerektirir... (14:00 dk civarı) 2- Bu amacı birileri mi sana yükledi.. (15:00) 3- Kendinden memnun musun ?.. (16:00) 4- Çok dillendirme yapmış gibi olursun.. (17:00) 5- Yapmaya devam ettikçe anlamlı hale gelir.. (19:00) 6- Başarı devam eden bir süreçtir.. (20:00) 7- Bir başkasının başarı kriteri umurumda değil.. (23:00)
"Niyetini izhar etme yapmış gibi olursun" Bende çoğu zaman bu durum gerçekleşiyor.Ne zaman içsel sessziligime bürünsem vhep daha başarılı oldum.Sizi keyifle ve zevkle mutlulukla dinliyorum çok başarılisiniz
I dont mean to be so offtopic but does someone know of a tool to get back into an Instagram account?? I was dumb lost the password. I love any help you can give me.
Harikasınız hocam tam'da benim sorumun cevabı. 45 şinden sonra açık öğretime yazıldım. Orta öğretim dersleri görünce kendimi dilini bilmediğim ülkede gibi hissttim🤗Sevgiler Saygılar 🙋
Neden yapamıyorum? Sorusunun cevabı ne yapmak istediğinize bağlı. Çevre de etkileyici bir faktör. Daha tekeri icat edememiş bir yaşantı hayal edin. Siz bu yaşantıda toplutaşımayı yapmaya kalkabilir misiniz? Böyle bir ortamda bunu anlatabilir misiniz? Seni sürekli "evlen, çocuk doğur, eşine hizmet et, yaşlan, öl." döngüsüne çekmeye çalışan insanların yanına gider misin? Neden sosyalleşmiyorum sorusunun cevabı da bu. Benim açımdan baktığımda; düşünmeden yaşa ve öl sisteminden kaçıyorum diyebilirim. "Bu dünya yalan, sen öteki dünya için bir şeyler yap" inancını benimseyen bir topluluk var. Böyle bir toplulukta bu dünya için bir şey yapamazsınız. Bir şeyler yapmak için önce toplumun bakış açısını degiştirmek gerekiyor ki, bunu sağlamak bir insanın ömrünü bile aşabilir.
O kadar katılıyorum ki.. Hiç bilmediğim bir yerdeki hiç bilmediğim bir insanın bu kadar yalın ve net bir üslupla benle aynı düşüncelere, dertlere sahip olması beni tanımlayamadığım bir rahatlamaya sevk etti, bana yalnız olmadığımı hissettirdi. Sırf bunun için bile teşekkür ederim.
@@beyzanur2077 Yalnız değiliz, bizim gibi düşünen ama bu toplumun sınırları içerisinde sıkıştırılmış çok insan var. Çoğu şu anda istemediği bir hayatta, mutlu taklidi yaparak mutsuz yaşıyor ve ne yazık ki derdini anlatamıyor.
Aklıma gelmişken yazayım.Sinan hocanın da değindiği bir konu var,duygusal amaç yada duygusal motivasyon.Bu motivasyon denen meret öyle birşey ki,bilinçli olarak motivasyonu seçemeyiz.Yani ben iyi bir basketbolcu olmak istiyorum hadi motivasyon gelsin diyince gelmiyor.Adeta bir hazine gibi,bir anda ortaya çıkıyor ve o şansı değerlendirmediysen bir süre sonra yok olup gidiyor.Değerlendirirsen ve imkan da varsa, büyük işler başarıyorsun.Mesela ben, çocukluk ve ergenlik çağımda bilgisayar ve internete karşı çok meraklıydım.O büyük dünyanın detaylarında boğulmak hoşuma gidiyordu.Motivasyonum çok yüksekti.Ama ne yazık ki ne bilgisayarım nede internetim vardı.Daha 14 yaşında iken online bir bilgisayar oyununda hile üretmiştim, takıldığım İnternet kafede yaptım bunu.Oyun ve programlarda açıklar buluyordum,ve bundan büyük haz alıyordum.Ama olmadı,imkan yoktu,bir süre sonra motivasyonu kaybettim.Şimdi adeta Teknoloji cahili gibi telefondan birşey yapacağım zaman videolardan bakıyorum nasıl yapacağıma.Kafam almıyor, yorumda soruyorum "ben yapamadım yardım edin" diye.Geri kalan hayatım da belki de hiçbir şeye motivasyonum olmayacak.
yapacağın şeyden fazla bahsetmek konusuna kesinlikle katılıyorum ve kitap satın alma hastalığının bununla dolaylı yoldan bağlantılı olduğunu düşünüyorum. aldıkça alıyoruz ve bir süre sonra orada biriken, okumadığımız kitapları okumuşuz gibi bir davranış geliştiriyoruz. tabii burada özel olarak bir kütüphane merakını tenzih ederim ancak bu bahsedilen "hastalık" şahsımda 2017 yılında baş göstermişti. şu sıralar ingilizce öğrenmeye çalışan birisi olarak, geçmiş dönemlerde bu konunun üzerine yeterince gitmedim; yapamadığım yerde "neyse bir mola vereyim, devam ederim" dedim ancak devamı hiç gelmedi ancak şu an bu davranışı "madem bu yanlış, o hâlde doğrusunu içselleştirip kalibre edene kadar durmak yok" mesajını hatırlatıyorum sürekli kendime ve artık ingilizceyi bir zorunluluktan ziyade bir zevk hâline getirdim. iyi değilim ancak çalışmak büyük keyif veriyor ve zorunlu değil derken elbette bu bana bir hayatta kalma güdüsü sağlıyor ancak bundan öte bir itki var içimde. ağzınıza sağlık, kaydınızı sabahın bu saatinde bir keyif sigarası ve kahve eşliğinde izlemek rutini benim için gerçekten elzem bir keyif.
Sizi sürekli takip ediyorum. Çok güzel konuları işlediniz. Ama bugünkü konu muhteşem olmuş. Harikasınız. Allah sağlıklı uzuuuun bir ömür nasip eylesin. Teşekkürler.
Hocam bu konuşmalrdan çıkan sonuç : biz genellikle hep sonucu değiştirme çabasındayız sonucu ise nedenini bilmeden değişteremeyiz.Bu nedenle de değişmeyen sonuç yüzünden kendimizden memnuniyetsiz oluyor ve kendimizi hakir görerek aşağı çekiyoruz. O zaman asıl soru "nedenleri nasıl bulabilirim? " oluyor.
Fazla mükemmel konu. 5 yilimi yedi. Depresyona girdim. İçerde acayip sıkıntılar var. Ben zamanında bu hareketsizlikten(istediğini yapmamak) muzdarip değilken anneme hep soruyordum :"anne iyi olmak zorunda mıyız?" "Yaşamak zorunda mıyız?" Cevap : kızım onlar nasıl laflar? Pek tatmin olmadım ve sürekli kendimi sıkıntının içine çekecek yolları kendimden bile gizli aradım buldum, soktum sıkıntıya. Hadi bakalim. Kendimi hep şu noktada buldum "Ben şimdi gerçekten iyi gidiyorum, ee?" Her mükemmel giden süreçte "fazlaca iyi,bir duralim" dedim ve bıraktım. Eskiye döndüm. Başarılı miyim, başarısız mıyım bilemiyordum. Şimdi napacagim sorusunun cevabını buda gibi bulabilseydim keşke. Bunun cevabını hiç veremiyordum,annem de veremiyordu,babam da. Keşke anacığım bu kadar oteriter olmasaydı ,ben de bu kadar derin düşünen bir tirsaga donusmeseydim de bu çıkmaz sokağa dusmeseydim ama düştüm. Çok hatasız, çok sorunsuz çocukluk geçirdim. Şu an mı? Oyyyy! Tam tersi :) küçükken yapsam azıcık bedeller ödeyeceğim şeyleri şimdi daha büyüklerini ödemek zorunda kalıyorum. Ve bu sefer hata da yapmak zorundayım,daha geç yaparsam daha büyük bedeller var ...
yani nasıl teşekkür etsem bilemiyorum. sadece konu başlığı hakkında değil, diğer meseleler hakkında da genel kültür sahibi oluyoruz sayenizde. Tebrik ediyorum.
Diyetisyenim (kalori açığı listeleri kullanıyorum) ve zihnimdekileri sizden duymak çok hoşuma gitti. Çünkü bir şekilde sezdiğim doğrularımın kaynakçası yoktu.
sinan hocayı her kanaldan her yerden sürekli takip ediyorum bir tek buradan dinleyemiyorum bir konuşturmuyorlar adamı çünkü her lafın içine dalınmasa konuşturulsa muhteşem açıklamalar yapıyor.
Muhabbetiniz o kadar guzelki zaman cok kisa geliyor bir sonraki muhabbetinizi iple cekiyorum 😊 Sizi dinleyince hayatta tek arizali ben degilmisim diyorum🙈
Yeni dinlemeye başladım ikiniz. Önce rast gele açıp kanalınızdan izliyordum bölümleri. Sonra Bu seriyi en başından sonuna doğru ilerleyerek izlemeye başladım. %80 harika şeyler konuşup bunları çok alçak gönüllüce bir esneklik ile değerlendiriyorsunuz. %20'de ise ya anlayamadığınız ya da yapmak isteyip de yapamadığınız şeyleri entellektüel bir şekilde değersizleştiriyorsunuz gibi hissediyorum. Yine de harikasınız. Çok imrenek izliyorum. Yıllardır yapmak istediğim bir şeyi burada tertemiz yapıyorsunuz. Basit oyunlar oynarken alttan sizi dikkatle dinlerken çok hoşuma giden şeyde yaptığım gibi notlar da alıyorum, önerdiğiniz kitaplardan okumadıklarımı da şipariş edip okuyorum. Teşekkür edeyim bir artık dedim harikasınız, doyasıya böyle sohbet ederken üretmeye ve paylaşmaya devam edersiniz umarım
Sözün özü olmuş olan, olduğu kadarıyla olur kolaylıkla. Neden zorlanıyorum? Çünkü henüz hazır olmadığının yada olmayacak olanın peşindesindir. Zordasın, zorlamaktasın, zorlanmaktasın. Olursa bir hayır, olmazsa bin hayır. Niyet tazelemek lazım bazen 😊
Ahhh keşke siz kırk yaşından önce keşfetseydim Şu anda 40 oldum 😂ama zaman kıymetli ben kıymetli hayat kıymetli sayenizde bana dank eden şeyler i yakalıyorum❤💕🦋💕
Hocam, ben diyetisyen değilim, spor eğitmeniyim, spor yapmayan yağlı insanların kas oranlarının yüksek olduğuna hiç denk gelmedim. Kasları o kadar erimiş ki merdiven çıkamıyorlar. Kapitalizmin insanlara sixpack çıkartmalısınız durumunu dayattığına katılıyorum sixpack'leri ortada olan biri olmama rağmen. Özellikle genç yaşta bu isteğe sahip olanlara kesinlikle bulaşmayın, hayatınızı yaşayın, karın kaslarınızı göstermek uğruna psikolojinizi bozmayın diyorum. 39 yaşımdayım ve 29 yaşımda bu katı yemek düzenine başladım. Benim DNA'm spor aşığı ve kendi vücuduna aşırı önem veren olarak kodlanmış, ben bu yemek düzenini uygularken pek zorlanmıyorum ama farklı DNA'ya sahip insanlar spor ve diyet hayatına uyum sağlayamıyor. Bana göre, DNA mı dersiniz kişilik mi dersiniz her ne ise bunun nedeni tamamen biyolojik bir durumdur. İnsanların aşırı kilolu olma sebebine gelince, bunun tamamen kültürel sebeplerden olduğunu düşünüyorum, Güney Kore'de lokanta'da ekmek yasaktır, Türkiye'de ekmeksiz lokanta iflas eder. Benim gibi DNA'sı sporcu yazılmış uç noktaları görmezden gelip, dengeli yaşamak gerektiğini düşünüyorum. Karın kasları uğruna psikolojilerini bozmasınlar ama diğer taraftan da yaş ilerledikçe vücutlarının artık beslenme düzenlerini değiştirmeleri gerektiğini görüp, hep 15 yaşında gibi yemeye devam etmesinler.
Kesinlikle katılıyorum diğer medyadik kişiler gibi belli grubu karalayarak ilerlemek çözüm değil bende Diyetisyenim kilolu kişiler obez ve üstü olanları kastediyorum burada hem bedenen hemde psikolojik olarak iyi durumda değiller
@@ozkan1205 tabi ki mutlu olabilirsiniz benim demek istediğim Sinan cananın kesin bir dille konuşmasi çok yanlış hafif kiloluk hastalık olmazken obez olunması hastalıktir ve genelde diğer hastalıklar ve psikolojik rahatsızlıklar eşlik eder çoğunlukla Sinan Bey'in böyle kesin bir dille konuşmasi beni çok şaşırttı
Çok güzel bir sohbet olmuş, teşekkür ederiz. Bu video iki yıl sonra beni buldu. İki yıl önce konuşulan şeyler sanki benim bugünümü aydınlatmak için söylenmiş gibi, çok ilginç :)
mevlananında üzerinde durduğu meseleden bahsedince işte dedim. Birisi yada birileri benim hayatimda vardığım bir sonucu dillendirmiş, bilimsel olarak açıklamış. Tam da bu nedenle en sevmediğim şey insanların düşünce yada planlarıma dair soru sormasıdır. Hep kaçamak cevaplar verdiğim ama birilerinin de ısrarla sormaya devam ettiği meseleler. Kendimden şüphe ediyordum ama iyi ki izledim ve bunu öğrendim ...
Harekete geçme zordur, geçme için verilecek enerji gerekir. Bir şeyi neden yapasın? (Bu soruyu sormamız daha sağlıklıdır.) Varlığımızla örtüşen bir şeyi yaparız zaten, çoğu şey yapmamız gerektiğini düşündüklerimizdir. Hazırlığını hayat içinde yaptığımız şeyler.
Sinan hocam her videolaronızın yorumlarını okurum ve çok büyük bir kitle sizi seviyoruz bizi motive ediyor ve kendimizi bi silkelendiriyorsunuz bizim özümüze yani fabrika ayarlarımıza dönmemiz gerekiyor
Lütfen Rollo May ve Yaratma Cesareti hakkında da program yapın. Kötü bir çeviri dakat muhteşem bir eser. Yaratıcılığın nasıl gerçekleştiğini ele alan onu kimsenin yapmadığı şekilde piksel piksel bölerek anlatan. Büyüleyici ve anlaşılır. Gizemli ve realist bir bakış açısı. Herkes için çok ufuk açıcı Olacağını düşünüyorum. Yaratcılık ve Karşılaşma nedir? Nedir o karşılaşma anı? Yaratıcı dinginlik? Gizli özgürlük? Zarafetin deneyimi?
Çevremi sürekli eleştirdiğim, laf soktuğum, arkasından salladığım anlarıma baktığımda kendimi eksik bulduğum zamanlara denk geliyor yeni farkettim, öxgüven üzerine Bi muhabbet olabilir mi
Kilolu olmasına sağlıksız yaşamasına ve beslenmesine rağmen uzun yaşayan siyasetçiler farklı değerlendirilmelidirler bana göre. Dikkat ederseniz bir çoğu çok uzun yaşlara kadar yaşıyor. Bunun altında yatan sebeplerin farklı olduğunu düşünüyorum. Hırs, rekabet, sürekli ilgi görme, önemli hissetme, yakınındaki insanlar tarafından pohpohlanma v.b bu insanlara inanılmaz bir yaşam enerjisi katıyor bence
ben yapmak istemediğimi biliyorum ama dayatıyorlar. bana sormuyorlar yapmak istiyor musun ?diye. itiraz ettiğin zamanda dışlıyorlar. sistemden dışlanıyor insan. sonra acı dolu gözlerle bakanlar oluyor.
Eline yüzüne bulaştırmaktan korkmak, hata yapmaktan korkmak bazı bilişsel çarpıtmalardan kaynaklanıyor. verdiğiniz örnek çok iyiydi. yalnız hissediyor ama kapana kısılmış gibi evde ruh misali geziniyor ve bunu oldukça da farkındalığı yüksek, potansiyelini zaman zaman belli etmiş insanlar yapabiliyor. örneğin, yalnızlığa hapsolan insanlar kendi kusurluluklarıyla gezinirler. sevgilisi olsa ve dese ki "her şeyimsin.", o bir şeyler hisseder ve düşüncelerini yakalasa şöyle olurdu: "benim gibi kusurlu bi şeyi sevemezsin. sevgine inanmam mümkün değil, hoş hiç kimsenin sevgisi gerçek olamaz. beni sevilemem." sonra eleştirel bir kutuplaşma olur ve ayrılana kadar birbirlerini deşerler. şimdi taşlar yerine oturur. çünkü görürüz ki bu "şema"da sıkışan kişi bi ilişki hatta arkadaşlık dahi yürütemez.
'Niyetini ihsar etme yapmış gibi olursun' sözü neden insanlar herkese çok fikir verip, mantıklı açıklamalar yapıp kendisinin öyle davranmadığını açıklıyor sanırım.
Hocam harikasınız, sizi dinledikce kendimi onaylanmıs hissediyorum muthis motive oluyorum çünkü hayatın gercegini cok dogal anlatıyorsunuz, hayatla ilgili yaşamla ilgili konuları ele almanız cok iyi oluyor, kendimi yanlız hissetmiyorum fikirlerimin dogru oldugunu göruyorum, iste tarz bu diyorum iyiki varsınız sizi seviyorum.
Yapamıyorsan. Önce konforunuzu bozmayı öğrenmelisin. Bu bağlamda zamanın bol olduğunu düşünüp ertelemek değil, o şeyi merak edip hareket etmelisiniz. Basit pratiklikler için mesela; her zaman yaptığınız bişeyi o gün yapmamak, yada yapmadığınız bişeyi yapmak, gitmediğiniz bir yere gitmek, sigara seviyorsanız 12 gün içmemeyi denemek, kısacası standardınızı bozmayı denemelisiniz. Bedeninizi ve aklınızı bu şaşırtmayı öğrenince artık "bazı konularda" yapamamanız için neden kalmayacaktır.
Hocam hep siz tavsiye veriyorsunuz biraz da ben ben vereyim. 16 yaşında vücut geliştirmeye başlamştım.Bunu da evde vücut ağılığımla yapmıştim.Bunu yapmamdaki amaç kendimi etraftan koruyabilmek için idi.Tabi zamanla bu kendini koruma dürtüsü azaldı sorun kayboldu ve spor rutinleşmeye başladı.Sonra ben sıradışı şey arama moduna girdim, hormonları öğrenmeye başladım IGF1 MGF TESTO. GH GHRH vs. sonra benim vücut geliştirme oldu ögrendiklerini deneme tahtası.Ne öğrendiysem büyük bir heyecanla denedim.Kas liflerini kendi vücudumdan öğrendim şöyle olsa böyle olur vs. Hatta newton gibi düşünmeye başladım, şöyle kaldırırsam ağırlığı söyle olur, şöyle makina yapsam şöyle olur.Tabi durmadım bir şekilde bunun beyinle ilişkisini öğrendim sonra başladım eczaneden alzheimer parkinson ilaçları, psikoaktif yasal bitkiler vs. denemeye başladım.Şu sinir ileticiyi arttırırsam motivasyon artar daha da çok dayanıklı olurum vs. diye mTOR aktive eden maddeler, kaspazı düşür bcl-2 arttır mitozu arttır vs. Kurcaladıkça kurcaladım tabi sonunda benim vücut geliştirme oldu beyin geliştirme.Şimdi patolojik anlamda beyni nasıl büyütürümle uğraşırken kaslarımı da beynim için zorluyorum.Şimdi size geleyim, ben hala lise mezunu tahsilsiz cahil olmama rağmen tıp bilgileriyle gayet eğlenceli hale soktum sporu, keşke sizin bilgileriniz bende olsa da biraz daha kendimi kurcalasam istiyorum.En iyisi elinizdeki bilgileri deneme tahtası olan vücudunuzda kullanın spor veya sağlık amaçla yapıyorum diye bir motivasyon belli ki işe yaramıyor.Bu şekilde ebedi spor yaparsınız hemde kaslı "HEMAN" olur elinizde elektro gitarla konser veren bir profesor olup, uzun yaşayıp bizim cehalet düzeyimizi azaltmış olursunuz.Ufak bir ricadır sıkı takipçiniz tarafından.
17.46 dk, ben bunun harekete geçme konusunda bize engel olduğunu düşünmüyorum çünkü yaptuk gibi hissedip o enerjiye burundüğünde gerçekten hayat insanı o işle buluşturuyor
Playlisti eski yayın başa gelecek şekilde değiştirebilir misiniz? Yayın tarihinine göre izlemek daha güzeldi. Şİmdi yeni videolarda eski videolara gönderme yapınca "Acaba izledim mi?" oluyoruz.
Sayın hocam , insan elinin evrimi konusunda, elin yumruk sekline gelme kapasitesi kazandığında tutma kavrama itme çekme taşıma savunma vb. Birçok hareket biçimde kullanılmasını kolaylaştırdığı ve özellikle alan ve şahıs korumasında etkili olduğunu düşünüyorum. Sorum bu konudaki düşünceniz nedir ? Ve özellikle savaş sanatları ile uğraşan, aynı anda birden çok kas eklem ve duyuyu ritmik ve koordine kullanan insanların beyinlerinde gelişimsel olarak oluşan fayda yada zararları nelerdir. Hatta mümkünse sizinle küçük bir soru cevap videosu yapabilirmiyiz ? Insan beyni ve hareket bilimi - savaş sanatları üzerine. Şimdiden teşekkürler.
#soruyorum Hocam, acaba yapmayı düşündüğümüz şeyleri kağıda aktarıp programlamak da mı beynimizin ödül sistemini çalıştırıyor? Bir çok zaman şöyle duyarız ya da biliriz; yapacağımız olay her ne ise onu kağıda dökmek aklımızdaki karmaşıklığı hem bir düzene koymak hem de yapılanları belirtip, işaretleyip, kendimizi bir şekilde motive ederek diğer bir yapılacak işe odaklanmamızı sağlar. Evet yapmak istediğimiz işleri birilerine anlattığımızda gerçekleşme ihtimali zorlaşıyor bunu ben de sizin gibi deneyimledim peki bu işi kendimize saklamak kaydıyla kağıda dökmek veya programlamak da mı aynı şekilde beynimizin ödül sistemini çalıştırıyor?
Canın soruları ve yaklaşımları çok iyiydi fakat konu farklı yerlere gitti. Bu konuları yeniden masaya koyun o zaman daha verimli bir sohbet olacaktır. Benim deli sorularım can da canannnn lütfen konuyu daha iyi analiz ediniz. Aranızda olmayı çok isterdim yola devam güzel insanlar 🤗
Öncelikle hazırlamış olduğunuz içerik ve vermiş olduğunuz emek için teşekkür ederim. BESLENME VE DİYET hakkında söylediğiniz ,maalesef, bazı talihsiz ve yanlış beyanları bir DİYETİSYEN olarak düzeltmek istedim. 1- Diyet Kavramı: Diyet dediğimiz kavram, en basit tabirle, kişinin sağlık durumuna en uygun bir beslenmeyi takip etmesidir. Piyasada dolaşan birçok marjinal ve bilimsel dayanağı olmayan beslenme yaklaşımlarını bizler hastalarımıza/danışanlarımıza elbette ki salık vermiyoruz. Kişilerin ihtiyaçlarından yaşam koşullarına kadar geniş skalada bir anamnez ile birlikte buna karar veriyoruz. Diyet kelimesini, bir bilim insanı olarak, böyle addetmeniz maalesef çok üzücü. Aynı zamanda insan hayatının günümüzde en belirleyici kriterlerinden olan beslenme alışkanlıklarını "Aç googledan bak abi" seviyesine indirgemek de çok üzücü. Medyada aslı astarı olmayan ve dolaşan diyetlerin çoğu marjinal doktorlar yahut sağlık profesyoneli dahi olmayan kişiler tarafından ortaya atılmıştır. Beslenme ise başlı başına bir ilimdir ve dünyanın en saygın tıp dergilerinde düzenli olarak bunlara yer verilmektedir. Diyet yaklaşımını izah ederken en azından bu ayrımı yapmanız ve kişilerin buna nasıl dikkat edebileceğini biraz daha zikretmeniz (bu konunun üzerinde uzunca durduğunuz için söylüyorum) çok daha yerinde olurdu. 2- Kalori Hesabı: Vücudumuz bir kalorimetre değil ve bireye hatta bireyin özel durumlarına göre dahi enerji eldesi değişkenlik gösterebilir. Bununla birlikte ortalama kalori hesabı ve bireylerin ihtiyaçlarının hesaplanması bu noktada oldukça değerli bir yaklaşımdır. Enerji ve besin öğesi hesabı yapılmadan nasıl beslenme önerilerinde bulunalım sizce, sizin öneriniz nedir? "Sabah yumurta ye, zeytin ye." mi olmalı önerimiz? 2 yumurta, 10 zeytin demek kalori hesabı olmuyor mu? Biz elbette ki bir elma ile bir gofretin verdiği 100 kalorinin bedenimizde aynı tesiri göstermediğinin farkındayız lakin kalori hesabını burada hiçe saymak çok ciddi bir yanılgıdır. 3- Diyet Yazma: Birinci paragrafta belirttiğim gibi biz kişilerin diyetini/tıbbi beslenme tedavisini oluştururken ihtiyaçlarından kültürüne aile alışkanlıklarından besin alım gücüne kadar birçok maddeyi göz önünde bulunduruyoruz. 4- Yeme Davranışı: İşini hakkıyla yapan hiçbir diyetisyen kişilere bir diyet danışmanlığı verirken hiçbir zaman ezber veya bilimsel temeli olmayan diyetler vermez. Aynı zamanda kişilerin yeme eğilimiyle, hangi durumlarda beslendiğiyle, yeme farkındalığıyla ve beslenme davranışını etkileyen diğer birçok kavramla ilgilenir. Gereken durumda bu konular üzerinde çalışan bir psikologdan yardım alır. 5- Biyokimya: "Derslerini biz veriyoruz diyetisyenlere." dedikten sonra hiç biyokimya bilmiyormuşuz gibi yaklaşmanız maalesef diğer bir yanılgı. Bizler eğitimiz boyunca temel kimya, organik kimya, biyokimya, beslenme biyokimyası ile birlikte hatırı sayılır derecede bir kimya bilgisine haiz oluyoruz. 6- Obezite Paradoksu ve Obezitenin Diğer Etkileri: "İnsan vücudu tek bir şeye indirgenemez." deyip yalnızca yağ miktarına bağlı olarak sarkopeni gelişiminin yavaşlamasına değinmenizle birlikte maalesef kendinizle çelişmişsiniz. Yağ dokunun artmasıyla birlikte sizin de bahsini ettiğiniz bazı durumlar ortaya çıkabilir, bununla birlikte kişinin obezite gelişimine bağlı olarak birçok kronik hastalık geliştirme riski ciddi oranda artar. Memleketimizde obezitenin gittikçe tırmanması ve kronik hastalıkların buna paralel artışı bu duruma delalet eder. 7- Süleyman Demirel Örneği: İnsan hayatının önemli gereklerinden birisi kesinlikle bir yaşam amacı edinmektir. Bunun yanı sıra böyle tek örnekleri bulup "Bakın, bu kişiler şişman/kötü yaşıyor ama nasıl sağlıklılar!" bağlamında yaklaşmak pek de bilimsel bir dile yakışmıyor. Bunun bir benzerini "Bizim mahallede bir dede var, günde 2 paket sigarayla 90'ına geldi." biçiminde dile getiren kişiden ne farkımız kalır ki? Her durumun istisnası olabilir. Birçok araştırmayla görüyoruz ki kötü beslenme, fazla kilo, kötü alışkanlıklar ve kötü bir yaşam insanı daha çabuk hasta eder ve daha kolay öldürür. 8- Bedensel Sağlık ve Bütünsel Sağlık: Bizler karşımızdaki insanlara hiçbir zaman robot muamelesi yapmayız. Bir kağıda bir şeyler karalayıp onları göndermeyiz. Yukarıda bahsettiğim yeme davranışı, beslenme farkındalığı gibi birçok önemli noktaya temas edip yaşam alışkanlığı ve davranış değişikliğini temel amaç ediniriz. 9- Yaşam Amacı Edinelim Derken Diğerlerini Es Geçmek: Elbette ki insan yalnızca bedenden oluşmaz; zihni ve ruhuyla bir bütündür. Bunun yanında kendi fıtratına uygun bir biçimde bedensel ihtiyaçlarını karşılaması ve bedenine iyi bakması da bir gereksinimdir. Sağlıklı yaşamın tek gereği tabii ki iyi beslenmek veya egzersiz yapmak değildir lakin bir bütünün parçasıdır. En özet haliyle bunları dile getirmek istedim ve sürekli birtakım insanların kendilerince "diyet" algısı üzerinden bizleri ve mesleğimizi karalıyor olması gerçekten çok üzücü. Umuyorum bu yazımı okursunuz ve bazı çıkarımlarda bulunursunuz.
Selamlar, çok güzel yazmışsınız ama maalesef hepsini okumadım. Bu Sinan Canan denen kişi zaten biyoloji mezunu doktor falan değil, doktora yaptığı için kendini doktor sanıyor sanırım. Her konuda ahkam kesmeyi kendine iş edinmiş, başka bölümlerde diyetisyen, psikolog ve doktorlara da ahkam kesiyor izlemeyin sinir hastası olursunuz, gerçi bu kişi kendini sinir bilimci diye tanıtıyor belki o konuda yardımcı olabilir ama sanmıyorum.
Güçlü nedenleriniz yoksa, güçlü bahanelere sahipsinizdir.
Vay canına çok güzel sözmüş, alıntı mı?
bos bos oturmayi seviyoruz galiba
İyi söz
Aldığım notları paylaşayım:
1- Yapmama hali durmayı, kendi üzerinde düşünmeyi, niye yapmalıyım sorusunu sormayı gerektiriyor/gerektirir... (14:00 dk civarı)
2- Bu amacı birileri mi sana yükledi.. (15:00)
3- Kendinden memnun musun ?.. (16:00)
4- Çok dillendirme yapmış gibi olursun.. (17:00)
5- Yapmaya devam ettikçe anlamlı hale gelir.. (19:00)
6- Başarı devam eden bir süreçtir.. (20:00)
7- Bir başkasının başarı kriteri umurumda değil.. (23:00)
Teşekkürler!
Harika
Çok tşk
Çok eksik olmuş yapacaksan tam yap yapmayacaksan yapma
@@teomantimucin6096 Daha iyisini beklerim, faydalanmak güzel olurdu.
"Niyetini izhar etme, yapmış gibi olursun." İlaç gibi tavsiye. :)
"Niyetini izhar etme yapmış gibi olursun"
Bende çoğu zaman bu durum gerçekleşiyor.Ne zaman içsel sessziligime bürünsem vhep daha başarılı oldum.Sizi keyifle ve zevkle mutlulukla dinliyorum çok başarılisiniz
Sinan Canan, Mustafa Can-Azərbaycan sizi seviyor❤️😉
selam olsun kardeşim.
Bir nedeni olan her türlü nasıla katlanır diye bir söz var gerçekten çok doğru buluyorum. İyi bir neden bulmak lazım. Teşekkürler ve sevgiler 🌸
dünyada rahat yoktur sözü eskilerin değil efendim.Peygamber efendimizin sözüdür.Anlamak nasip olsun inşallah.
Bir şişko olarak bu videoyu bin kere beğenmek istiyorum :))))
I dont mean to be so offtopic but does someone know of a tool to get back into an Instagram account??
I was dumb lost the password. I love any help you can give me.
En beğendiğim, en çok istifade ettiğim videonuz bu oldu Sinan Bey. Teşekkürler...
Harikasınız hocam tam'da benim sorumun cevabı. 45 şinden sonra açık öğretime yazıldım. Orta öğretim dersleri görünce kendimi dilini bilmediğim ülkede gibi hissttim🤗Sevgiler Saygılar 🙋
Durdurup geri sara sara izliyorum. O kadar dolu ve güzel. Tesekkur ederim. Hep var olun
Neden yapamıyorum? Sorusunun cevabı ne yapmak istediğinize bağlı. Çevre de etkileyici bir faktör. Daha tekeri icat edememiş bir yaşantı hayal edin. Siz bu yaşantıda toplutaşımayı yapmaya kalkabilir misiniz? Böyle bir ortamda bunu anlatabilir misiniz?
Seni sürekli "evlen, çocuk doğur, eşine hizmet et, yaşlan, öl." döngüsüne çekmeye çalışan insanların yanına gider misin? Neden sosyalleşmiyorum sorusunun cevabı da bu. Benim açımdan baktığımda; düşünmeden yaşa ve öl sisteminden kaçıyorum diyebilirim.
"Bu dünya yalan, sen öteki dünya için bir şeyler yap" inancını benimseyen bir topluluk var. Böyle bir toplulukta bu dünya için bir şey yapamazsınız. Bir şeyler yapmak için önce toplumun bakış açısını degiştirmek gerekiyor ki, bunu sağlamak bir insanın ömrünü bile aşabilir.
O kadar katılıyorum ki.. Hiç bilmediğim bir yerdeki hiç bilmediğim bir insanın bu kadar yalın ve net bir üslupla benle aynı düşüncelere, dertlere sahip olması beni tanımlayamadığım bir rahatlamaya sevk etti, bana yalnız olmadığımı hissettirdi. Sırf bunun için bile teşekkür ederim.
@@beyzanur2077 Yalnız değiliz, bizim gibi düşünen ama bu toplumun sınırları içerisinde sıkıştırılmış çok insan var. Çoğu şu anda istemediği bir hayatta, mutlu taklidi yaparak mutsuz yaşıyor ve ne yazık ki derdini anlatamıyor.
kesinlikle katılıyorum, kendimize ihtiyaçlar üretip gerçekleştiremeyince mutsuz olan canlılarız.
bu dünya için birşey yapkı öteki dünyayı hak edebilirsin der aslında
Bir seyden kacmiyorsun. Asosyalsin sadece.
Aklıma gelmişken yazayım.Sinan hocanın da değindiği bir konu var,duygusal amaç yada duygusal motivasyon.Bu motivasyon denen meret öyle birşey ki,bilinçli olarak motivasyonu seçemeyiz.Yani ben iyi bir basketbolcu olmak istiyorum hadi motivasyon gelsin diyince gelmiyor.Adeta bir hazine gibi,bir anda ortaya çıkıyor ve o şansı değerlendirmediysen bir süre sonra yok olup gidiyor.Değerlendirirsen ve imkan da varsa, büyük işler başarıyorsun.Mesela ben, çocukluk ve ergenlik çağımda bilgisayar ve internete karşı çok meraklıydım.O büyük dünyanın detaylarında boğulmak hoşuma gidiyordu.Motivasyonum çok yüksekti.Ama ne yazık ki ne bilgisayarım nede internetim vardı.Daha 14 yaşında iken online bir bilgisayar oyununda hile üretmiştim, takıldığım İnternet kafede yaptım bunu.Oyun ve programlarda açıklar buluyordum,ve bundan büyük haz alıyordum.Ama olmadı,imkan yoktu,bir süre sonra motivasyonu kaybettim.Şimdi adeta Teknoloji cahili gibi telefondan birşey yapacağım zaman videolardan bakıyorum nasıl yapacağıma.Kafam almıyor, yorumda soruyorum "ben yapamadım yardım edin" diye.Geri kalan hayatım da belki de hiçbir şeye motivasyonum olmayacak.
değişebilirsin :)
yapacağın şeyden fazla bahsetmek konusuna kesinlikle katılıyorum ve kitap satın alma hastalığının bununla dolaylı yoldan bağlantılı olduğunu düşünüyorum. aldıkça alıyoruz ve bir süre sonra orada biriken, okumadığımız kitapları okumuşuz gibi bir davranış geliştiriyoruz. tabii burada özel olarak bir kütüphane merakını tenzih ederim ancak bu bahsedilen "hastalık" şahsımda 2017 yılında baş göstermişti.
şu sıralar ingilizce öğrenmeye çalışan birisi olarak, geçmiş dönemlerde bu konunun üzerine yeterince gitmedim; yapamadığım yerde "neyse bir mola vereyim, devam ederim" dedim ancak devamı hiç gelmedi ancak şu an bu davranışı "madem bu yanlış, o hâlde doğrusunu içselleştirip kalibre edene kadar durmak yok" mesajını hatırlatıyorum sürekli kendime ve artık ingilizceyi bir zorunluluktan ziyade bir zevk hâline getirdim. iyi değilim ancak çalışmak büyük keyif veriyor ve zorunlu değil derken elbette bu bana bir hayatta kalma güdüsü sağlıyor ancak bundan öte bir itki var içimde.
ağzınıza sağlık, kaydınızı sabahın bu saatinde bir keyif sigarası ve kahve eşliğinde izlemek rutini benim için gerçekten elzem bir keyif.
Sağlık: bedenen ve ruhen tam bir iyilik hali
Sizi sürekli takip ediyorum. Çok güzel konuları işlediniz. Ama bugünkü konu muhteşem olmuş. Harikasınız. Allah sağlıklı uzuuuun bir ömür nasip eylesin. Teşekkürler.
Sizi dinlerken sohbete katılmayı çok istiyorum sohbet iştahım açılıyor İyi ki, iyi ki iyi ki varsiniz❤💕
Hocam bu konuşmalrdan çıkan sonuç : biz genellikle hep sonucu değiştirme çabasındayız sonucu ise nedenini bilmeden değişteremeyiz.Bu nedenle de değişmeyen sonuç yüzünden kendimizden memnuniyetsiz oluyor ve kendimizi hakir görerek aşağı çekiyoruz. O zaman asıl soru "nedenleri nasıl bulabilirim? " oluyor.
Fazla mükemmel konu. 5 yilimi yedi. Depresyona girdim. İçerde acayip sıkıntılar var. Ben zamanında bu hareketsizlikten(istediğini yapmamak) muzdarip değilken anneme hep soruyordum :"anne iyi olmak zorunda mıyız?" "Yaşamak zorunda mıyız?" Cevap : kızım onlar nasıl laflar?
Pek tatmin olmadım ve sürekli kendimi sıkıntının içine çekecek yolları kendimden bile gizli aradım buldum, soktum sıkıntıya. Hadi bakalim. Kendimi hep şu noktada buldum "Ben şimdi gerçekten iyi gidiyorum, ee?" Her mükemmel giden süreçte "fazlaca iyi,bir duralim" dedim ve bıraktım. Eskiye döndüm. Başarılı miyim, başarısız mıyım bilemiyordum. Şimdi napacagim sorusunun cevabını buda gibi bulabilseydim keşke.
Bunun cevabını hiç veremiyordum,annem de veremiyordu,babam da. Keşke anacığım bu kadar oteriter olmasaydı ,ben de bu kadar derin düşünen bir tirsaga donusmeseydim de bu çıkmaz sokağa dusmeseydim ama düştüm. Çok hatasız, çok sorunsuz çocukluk geçirdim. Şu an mı? Oyyyy! Tam tersi :) küçükken yapsam azıcık bedeller ödeyeceğim şeyleri şimdi daha büyüklerini ödemek zorunda kalıyorum. Ve bu sefer hata da yapmak zorundayım,daha geç yaparsam daha büyük bedeller var ...
Hakkinizda hayırlısı olsun.
3 yıl olmuş, ne durumdasınız?
yani nasıl teşekkür etsem bilemiyorum. sadece konu başlığı hakkında değil, diğer meseleler hakkında da genel kültür sahibi oluyoruz sayenizde. Tebrik ediyorum.
sinan hocam muhteşem anlatımı tekrar tekrar dinlemekten hiç bıkmayacağım.
yorumları okumaya vaktiniz oluyormu sıkı takipçiniz olarak can sonra canan sizleri seviyorum.cansınız can.
Diyetisyenim (kalori açığı listeleri kullanıyorum) ve zihnimdekileri sizden duymak çok hoşuma gitti. Çünkü bir şekilde sezdiğim doğrularımın kaynakçası yoktu.
Duygusal Açlık kitabını tavsiye ederim. Muhteşem muhteşem muhteşem açılımlar
Bu seriyi ders gibi baştan sonra izliyorum. Cok kıymetli. Teşekkürler. ❤
sinan hocayı her kanaldan her yerden sürekli takip ediyorum bir tek buradan dinleyemiyorum bir konuşturmuyorlar adamı çünkü her lafın içine dalınmasa konuşturulsa muhteşem açıklamalar yapıyor.
"Yapma devam ettikçe anlamlı hale geliniyor." Ağzınıza sağlık.
Muhabbetiniz o kadar guzelki zaman cok kisa geliyor bir sonraki muhabbetinizi iple cekiyorum 😊
Sizi dinleyince hayatta tek arizali ben degilmisim diyorum🙈
Ya siz her bölümde nasıl tam o an düşündüğüm, ihtiyacım olan konuyu seçebiliyorsunuz ??? 🤨🤗🖤
Yeni dinlemeye başladım ikiniz. Önce rast gele açıp kanalınızdan izliyordum bölümleri. Sonra Bu seriyi en başından sonuna doğru ilerleyerek izlemeye başladım. %80 harika şeyler konuşup bunları çok alçak gönüllüce bir esneklik ile değerlendiriyorsunuz. %20'de ise ya anlayamadığınız ya da yapmak isteyip de yapamadığınız şeyleri entellektüel bir şekilde değersizleştiriyorsunuz gibi hissediyorum. Yine de harikasınız. Çok imrenek izliyorum. Yıllardır yapmak istediğim bir şeyi burada tertemiz yapıyorsunuz. Basit oyunlar oynarken alttan sizi dikkatle dinlerken çok hoşuma giden şeyde yaptığım gibi notlar da alıyorum, önerdiğiniz kitaplardan okumadıklarımı da şipariş edip okuyorum. Teşekkür edeyim bir artık dedim harikasınız, doyasıya böyle sohbet ederken üretmeye ve paylaşmaya devam edersiniz umarım
Sanırım 3 4 kez izlemem lazım cok dolu bir sohbet cok gerekli bilgiler
Haydi bir kez daha
Niyetini izhar etme yapmış gibi olursun 👏👏👏
Çenenize sağlık, teşekkürler.
Sinir bilimci hocaya çenen ile konuştun desen alınır mı?! Bence alınır. Beynine kalbine sağlık diyeyim ben! Bari
@@mbalci07 🙄
Sözün özü olmuş olan, olduğu kadarıyla olur kolaylıkla. Neden zorlanıyorum? Çünkü henüz hazır olmadığının yada olmayacak olanın peşindesindir. Zordasın, zorlamaktasın, zorlanmaktasın. Olursa bir hayır, olmazsa bin hayır. Niyet tazelemek lazım bazen 😊
Konu süper
Konuşma süper ama
Devamı gerek...
Ahhh keşke siz kırk yaşından önce keşfetseydim Şu anda 40 oldum 😂ama zaman kıymetli ben kıymetli hayat kıymetli sayenizde bana dank eden şeyler i yakalıyorum❤💕🦋💕
Hocam, ben diyetisyen değilim, spor eğitmeniyim, spor yapmayan yağlı insanların kas oranlarının yüksek olduğuna hiç denk gelmedim. Kasları o kadar erimiş ki merdiven çıkamıyorlar. Kapitalizmin insanlara sixpack çıkartmalısınız durumunu dayattığına katılıyorum sixpack'leri ortada olan biri olmama rağmen. Özellikle genç yaşta bu isteğe sahip olanlara kesinlikle bulaşmayın, hayatınızı yaşayın, karın kaslarınızı göstermek uğruna psikolojinizi bozmayın diyorum. 39 yaşımdayım ve 29 yaşımda bu katı yemek düzenine başladım. Benim DNA'm spor aşığı ve kendi vücuduna aşırı önem veren olarak kodlanmış, ben bu yemek düzenini uygularken pek zorlanmıyorum ama farklı DNA'ya sahip insanlar spor ve diyet hayatına uyum sağlayamıyor. Bana göre, DNA mı dersiniz kişilik mi dersiniz her ne ise bunun nedeni tamamen biyolojik bir durumdur. İnsanların aşırı kilolu olma sebebine gelince, bunun tamamen kültürel sebeplerden olduğunu düşünüyorum, Güney Kore'de lokanta'da ekmek yasaktır, Türkiye'de ekmeksiz lokanta iflas eder. Benim gibi DNA'sı sporcu yazılmış uç noktaları görmezden gelip, dengeli yaşamak gerektiğini düşünüyorum. Karın kasları uğruna psikolojilerini bozmasınlar ama diğer taraftan da yaş ilerledikçe vücutlarının artık beslenme düzenlerini değiştirmeleri gerektiğini görüp, hep 15 yaşında gibi yemeye devam etmesinler.
Başarılı 👍
Kesinlikle katılıyorum diğer medyadik kişiler gibi belli grubu karalayarak ilerlemek çözüm değil bende Diyetisyenim kilolu kişiler obez ve üstü olanları kastediyorum burada hem bedenen hemde psikolojik olarak iyi durumda değiller
@@dythaticebilici Aşırı kilolu bir insanım mutlu olabilmesi zor zaten. Hele bir de gençnise imkansız :)
@@ozkan1205 tabi ki mutlu olabilirsiniz benim demek istediğim Sinan cananın kesin bir dille konuşmasi çok yanlış hafif kiloluk hastalık olmazken obez olunması hastalıktir ve genelde diğer hastalıklar ve psikolojik rahatsızlıklar eşlik eder çoğunlukla
Sinan Bey'in böyle kesin bir dille konuşmasi beni çok şaşırttı
@@dythaticebilici Ben de obez olup mutlu olmakyan bahsetmiştim:) Ayrıca obez olup kendinin obez olmadigini zanneden milyonlar var:)
o kadar mutluyum ki, iyi ki sizin gibi insanlar var ve bu güzel bilgileri bizimle paylaşıyorlar
Bitemez, bu kadar çabuk bitmemeliydi bu bölüm. Efsaneydiiiii🤩
Spor yaparken muzik dinlemek. sizi izlemek, sevdiğin şeyleri eklemek sporu eziyet olmaktan çıkariyor, Ben böyle yapiyorum.
Sinan Hocam dilinize ve yüreğinize sağlık
Çok güzel bir sohbet olmuş, teşekkür ederiz. Bu video iki yıl sonra beni buldu. İki yıl önce konuşulan şeyler sanki benim bugünümü aydınlatmak için söylenmiş gibi, çok ilginç :)
Sinan abi her cümlende nefsimle verdiğim savaşlardan kesitleri görebiliyorum.
mevlananında üzerinde durduğu meseleden bahsedince işte dedim. Birisi yada birileri benim hayatimda vardığım bir sonucu dillendirmiş, bilimsel olarak açıklamış. Tam da bu nedenle en sevmediğim şey insanların düşünce yada planlarıma dair soru sormasıdır. Hep kaçamak cevaplar verdiğim ama birilerinin de ısrarla sormaya devam ettiği meseleler. Kendimden şüphe ediyordum ama iyi ki izledim ve bunu öğrendim ...
Hocam her zaman ki gibi çok yararlı bir sohbetti teşekkürler
Harekete geçme zordur, geçme için verilecek enerji gerekir.
Bir şeyi neden yapasın? (Bu soruyu sormamız daha sağlıklıdır.)
Varlığımızla örtüşen bir şeyi yaparız zaten, çoğu şey yapmamız gerektiğini düşündüklerimizdir.
Hazırlığını hayat içinde yaptığımız şeyler.
Çok çok güzel anlatım emeğinize sağlık saygılar
Abi hoşgeldiniz, şöyle alalım.
Genelde videolarınızı çok beğeniyorum fakat bu video beni ayrı bir etkiledi. Susamışken su bulmuşum gibi.. :) Teşekkür ederim.
Sinan hocam her videolaronızın yorumlarını okurum ve çok büyük bir kitle sizi seviyoruz bizi motive ediyor ve kendimizi bi silkelendiriyorsunuz bizim özümüze yani fabrika ayarlarımıza dönmemiz gerekiyor
Zihinim de darman dağın olan bir sürü odayı derleyip toplayan iki güzel adam..
Lütfen Rollo May ve Yaratma Cesareti hakkında da program yapın. Kötü bir çeviri dakat muhteşem bir eser. Yaratıcılığın nasıl gerçekleştiğini ele alan onu kimsenin yapmadığı şekilde piksel piksel bölerek anlatan. Büyüleyici ve anlaşılır. Gizemli ve realist bir bakış açısı. Herkes için çok ufuk açıcı Olacağını düşünüyorum. Yaratcılık ve Karşılaşma nedir? Nedir o karşılaşma anı? Yaratıcı dinginlik? Gizli özgürlük? Zarafetin deneyimi?
Çok güzel faydalı bir video olmuş. Çekimlere devam
Mermer dile gelip sordu " beni nasıl deldin,neydi sendeki güç " damla dedi" gücüm usanmadan damlamak."
Çevremi sürekli eleştirdiğim, laf soktuğum, arkasından salladığım anlarıma baktığımda kendimi eksik bulduğum zamanlara denk geliyor yeni farkettim, öxgüven üzerine Bi muhabbet olabilir mi
Kilolu olmasına sağlıksız yaşamasına ve beslenmesine rağmen uzun yaşayan siyasetçiler farklı değerlendirilmelidirler bana göre. Dikkat ederseniz bir çoğu çok uzun yaşlara kadar yaşıyor. Bunun altında yatan sebeplerin farklı olduğunu düşünüyorum. Hırs, rekabet, sürekli ilgi görme, önemli hissetme, yakınındaki insanlar tarafından pohpohlanma v.b bu insanlara inanılmaz bir yaşam enerjisi katıyor bence
Veganizm hakkındaki düşüncelerinizi rica edebilir miyim?
ben yapmak istemediğimi biliyorum ama dayatıyorlar. bana sormuyorlar yapmak istiyor musun ?diye. itiraz ettiğin zamanda dışlıyorlar. sistemden dışlanıyor insan. sonra acı dolu gözlerle bakanlar oluyor.
Harikasınız zekaniza farkındalığınıza bilgi ve birikimimizi hayran kaldım çok güzel program 🙏🙏👏👏👏
Bu videoyu izlediğimiz için çok şanslıyız. :)
Merhabalar, konu çok güzeldi Ricam videolar ortalama 40 dakika sürsün. yarınlar bizim.
can-canan-cübbeli. saygılar.
Paylaşım için teşekkürler..
Eline yüzüne bulaştırmaktan korkmak, hata yapmaktan korkmak bazı bilişsel çarpıtmalardan kaynaklanıyor. verdiğiniz örnek çok iyiydi. yalnız hissediyor ama kapana kısılmış gibi evde ruh misali geziniyor ve bunu oldukça da farkındalığı yüksek, potansiyelini zaman zaman belli etmiş insanlar yapabiliyor. örneğin, yalnızlığa hapsolan insanlar kendi kusurluluklarıyla gezinirler. sevgilisi olsa ve dese ki "her şeyimsin.", o bir şeyler hisseder ve düşüncelerini yakalasa şöyle olurdu: "benim gibi kusurlu bi şeyi sevemezsin. sevgine inanmam mümkün değil, hoş hiç kimsenin sevgisi gerçek olamaz. beni sevilemem." sonra eleştirel bir kutuplaşma olur ve ayrılana kadar birbirlerini deşerler. şimdi taşlar yerine oturur. çünkü görürüz ki bu "şema"da sıkışan kişi bi ilişki hatta arkadaşlık dahi yürütemez.
Tam beni anlattın
Ama hâlâ nasıl yalnızlıktan kurtulacağımı bilemiyorum bu korona döneminde çok zor 🤦🏻♂️
'' Yapma, devam ettikçe anlamlı hale geliyor.''
20:12
sağlıklı yaşamak için yaşam tarzı oturtturmak gerekir
TAŞI DELEN ,SUYUN TAZYİKİ DEĞİL,DAMLALARIN SÜREKLİLİĞİDİR
'Niyetini ihsar etme yapmış gibi olursun' sözü neden insanlar herkese çok fikir verip, mantıklı açıklamalar yapıp kendisinin öyle davranmadığını açıklıyor sanırım.
Hocam harikasınız, sizi dinledikce kendimi onaylanmıs hissediyorum muthis motive oluyorum çünkü hayatın gercegini cok dogal anlatıyorsunuz, hayatla ilgili yaşamla ilgili konuları ele almanız cok iyi oluyor, kendimi yanlız hissetmiyorum fikirlerimin dogru oldugunu göruyorum, iste tarz bu diyorum iyiki varsınız sizi seviyorum.
Kafam açıldı. Çok teşekkürler.
Yapamıyorsan. Önce konforunuzu bozmayı öğrenmelisin. Bu bağlamda zamanın bol olduğunu düşünüp ertelemek değil, o şeyi merak edip hareket etmelisiniz. Basit pratiklikler için mesela; her zaman yaptığınız bişeyi o gün yapmamak, yada yapmadığınız bişeyi yapmak, gitmediğiniz bir yere gitmek, sigara seviyorsanız 12 gün içmemeyi denemek, kısacası standardınızı bozmayı denemelisiniz. Bedeninizi ve aklınızı bu şaşırtmayı öğrenince artık "bazı konularda" yapamamanız için neden kalmayacaktır.
TH-cam Türkiye'nin net en iyi programı.
Hocam bir programda duygusal zekâyı tüm yönleriyle masaya yatırır mısınız?
Yine öpüldünüz
Resmen psikolojim düzeldi hocam hay ağzınıza sağlık 🤣 bi agız tadıyla tembeleştirmediler hep kendimi suçlu hissettirirdi ohh beee
Allahım aradığım cevabı buldum, teşekkür ederim çok rahatladım.
Harika konu harika sohbet
17:00 mevlena sozu çok doğru
Balkon sohbetlerinize ortak ettiğiniz için teşekkürler👏👏👏
Özellikle son on- on iki dakika dikkate şâyan. Teşekkürler
Teşekkürler
Hocam muhteşem anlattınız
Hocam hep siz tavsiye veriyorsunuz biraz da ben ben vereyim. 16 yaşında vücut geliştirmeye başlamştım.Bunu da evde vücut ağılığımla yapmıştim.Bunu yapmamdaki amaç kendimi etraftan koruyabilmek için idi.Tabi zamanla bu kendini koruma dürtüsü azaldı sorun kayboldu ve spor rutinleşmeye başladı.Sonra ben sıradışı şey arama moduna girdim, hormonları öğrenmeye başladım IGF1 MGF TESTO. GH GHRH vs. sonra benim vücut geliştirme oldu ögrendiklerini deneme tahtası.Ne öğrendiysem büyük bir heyecanla denedim.Kas liflerini kendi vücudumdan öğrendim şöyle olsa böyle olur vs. Hatta newton gibi düşünmeye başladım, şöyle kaldırırsam ağırlığı söyle olur, şöyle makina yapsam şöyle olur.Tabi durmadım bir şekilde bunun beyinle ilişkisini öğrendim sonra başladım eczaneden alzheimer parkinson ilaçları, psikoaktif yasal bitkiler vs. denemeye başladım.Şu sinir ileticiyi arttırırsam motivasyon artar daha da çok dayanıklı olurum vs. diye mTOR aktive eden maddeler, kaspazı düşür bcl-2 arttır mitozu arttır vs. Kurcaladıkça kurcaladım tabi sonunda benim vücut geliştirme oldu beyin geliştirme.Şimdi patolojik anlamda beyni nasıl büyütürümle uğraşırken kaslarımı da beynim için zorluyorum.Şimdi size geleyim, ben hala lise mezunu tahsilsiz cahil olmama rağmen tıp bilgileriyle gayet eğlenceli hale soktum sporu, keşke sizin bilgileriniz bende olsa da biraz daha kendimi kurcalasam istiyorum.En iyisi elinizdeki bilgileri deneme tahtası olan vücudunuzda kullanın spor veya sağlık amaçla yapıyorum diye bir motivasyon belli ki işe yaramıyor.Bu şekilde ebedi spor yaparsınız hemde kaslı "HEMAN" olur elinizde elektro gitarla konser veren bir profesor olup, uzun yaşayıp bizim cehalet düzeyimizi azaltmış olursunuz.Ufak bir ricadır sıkı takipçiniz tarafından.
17.46 dk, ben bunun harekete geçme konusunda bize engel olduğunu düşünmüyorum çünkü yaptuk gibi hissedip o enerjiye burundüğünde gerçekten hayat insanı o işle buluşturuyor
Playlisti eski yayın başa gelecek şekilde değiştirebilir misiniz? Yayın tarihinine göre izlemek daha güzeldi. Şİmdi yeni videolarda eski videolara gönderme yapınca "Acaba izledim mi?" oluyoruz.
Harikaydı 👏🏻👏🏻👏🏻 ağzınıza sağlık
Süpersiniz hocam ya. 🤗🤗
En önemlisi de doğru sohbet ve muhabbetlerin içerisinde olamamak değil mi?
Harikasınız zekaniza bilginize sağlık 👏👏
sonraki videolarınızda dinlemeyi öğrenme üzerinde paylaşım yapar mısınız?
çok iyi , bu video bana cok iyi geldi
Sayın hocam , insan elinin evrimi konusunda, elin yumruk sekline gelme kapasitesi kazandığında tutma kavrama itme çekme taşıma savunma vb. Birçok hareket biçimde kullanılmasını kolaylaştırdığı ve özellikle alan ve şahıs korumasında etkili olduğunu düşünüyorum. Sorum bu konudaki düşünceniz nedir ? Ve özellikle savaş sanatları ile uğraşan, aynı anda birden çok kas eklem ve duyuyu ritmik ve koordine kullanan insanların beyinlerinde gelişimsel olarak oluşan fayda yada zararları nelerdir.
Hatta mümkünse sizinle küçük bir soru cevap videosu yapabilirmiyiz ? Insan beyni ve hareket bilimi - savaş sanatları üzerine. Şimdiden teşekkürler.
oooooooo hoşgeldiniz sefalar getirdiniz abiler
#soruyorum Hocam, acaba yapmayı düşündüğümüz şeyleri kağıda aktarıp programlamak da mı beynimizin ödül sistemini çalıştırıyor? Bir çok zaman şöyle duyarız ya da biliriz; yapacağımız olay her ne ise onu kağıda dökmek aklımızdaki karmaşıklığı hem bir düzene koymak hem de yapılanları belirtip, işaretleyip, kendimizi bir şekilde motive ederek diğer bir yapılacak işe odaklanmamızı sağlar. Evet yapmak istediğimiz işleri birilerine anlattığımızda gerçekleşme ihtimali zorlaşıyor bunu ben de sizin gibi deneyimledim peki bu işi kendimize saklamak kaydıyla kağıda dökmek veya programlamak da mı aynı şekilde beynimizin ödül sistemini çalıştırıyor?
Bunu yap ama sakın mükemmel olmasına çalışma, çok yavaştan al. Yaparsın. Yaptıktan sonra da durma, sakın DURMA!
@@elikanest6027 Bu güzel tavsiye için teşekkürler, deneyeceğim😇
Hocam süpersiniz.Çok sağolun. 👍🏻👏🏻
Hareketleri devam ettir, basari gelecektir.
Ve sureklilik
Canın soruları ve yaklaşımları çok iyiydi fakat konu farklı yerlere gitti. Bu konuları yeniden masaya koyun o zaman daha verimli bir sohbet olacaktır. Benim deli sorularım can da canannnn lütfen konuyu daha iyi analiz ediniz. Aranızda olmayı çok isterdim yola devam güzel insanlar 🤗
20:50 kilit nokta
çok verimli olmuş
Konu muhteşem..
başarı; dinamiktir, devam eden bir süreçtir, statik bir kavram değildir.
GERÇEKTEN VARLIK AMACINA UYGUN BİR ŞEYİ YAPMA FIRSATI GELDİĞİNDE HİÇBİR ETKİYE İHTİYAÇ DUYMAZSIN KALKAR VE YAPARSIN
Öncelikle hazırlamış olduğunuz içerik ve vermiş olduğunuz emek için teşekkür ederim.
BESLENME VE DİYET hakkında söylediğiniz ,maalesef, bazı talihsiz ve yanlış beyanları bir DİYETİSYEN olarak düzeltmek istedim.
1- Diyet Kavramı: Diyet dediğimiz kavram, en basit tabirle, kişinin sağlık durumuna en uygun bir beslenmeyi takip etmesidir. Piyasada dolaşan birçok marjinal ve bilimsel dayanağı olmayan beslenme yaklaşımlarını bizler hastalarımıza/danışanlarımıza elbette ki salık vermiyoruz. Kişilerin ihtiyaçlarından yaşam koşullarına kadar geniş skalada bir anamnez ile birlikte buna karar veriyoruz. Diyet kelimesini, bir bilim insanı olarak, böyle addetmeniz maalesef çok üzücü. Aynı zamanda insan hayatının günümüzde en belirleyici kriterlerinden olan beslenme alışkanlıklarını "Aç googledan bak abi" seviyesine indirgemek de çok üzücü. Medyada aslı astarı olmayan ve dolaşan diyetlerin çoğu marjinal doktorlar yahut sağlık profesyoneli dahi olmayan kişiler tarafından ortaya atılmıştır. Beslenme ise başlı başına bir ilimdir ve dünyanın en saygın tıp dergilerinde düzenli olarak bunlara yer verilmektedir. Diyet yaklaşımını izah ederken en azından bu ayrımı yapmanız ve kişilerin buna nasıl dikkat edebileceğini biraz daha zikretmeniz (bu konunun üzerinde uzunca durduğunuz için söylüyorum) çok daha yerinde olurdu.
2- Kalori Hesabı: Vücudumuz bir kalorimetre değil ve bireye hatta bireyin özel durumlarına göre dahi enerji eldesi değişkenlik gösterebilir. Bununla birlikte ortalama kalori hesabı ve bireylerin ihtiyaçlarının hesaplanması bu noktada oldukça değerli bir yaklaşımdır. Enerji ve besin öğesi hesabı yapılmadan nasıl beslenme önerilerinde bulunalım sizce, sizin öneriniz nedir? "Sabah yumurta ye, zeytin ye." mi olmalı önerimiz? 2 yumurta, 10 zeytin demek kalori hesabı olmuyor mu? Biz elbette ki bir elma ile bir gofretin verdiği 100 kalorinin bedenimizde aynı tesiri göstermediğinin farkındayız lakin kalori hesabını burada hiçe saymak çok ciddi bir yanılgıdır.
3- Diyet Yazma: Birinci paragrafta belirttiğim gibi biz kişilerin diyetini/tıbbi beslenme tedavisini oluştururken ihtiyaçlarından kültürüne aile alışkanlıklarından besin alım gücüne kadar birçok maddeyi göz önünde bulunduruyoruz.
4- Yeme Davranışı: İşini hakkıyla yapan hiçbir diyetisyen kişilere bir diyet danışmanlığı verirken hiçbir zaman ezber veya bilimsel temeli olmayan diyetler vermez. Aynı zamanda kişilerin yeme eğilimiyle, hangi durumlarda beslendiğiyle, yeme farkındalığıyla ve beslenme davranışını etkileyen diğer birçok kavramla ilgilenir. Gereken durumda bu konular üzerinde çalışan bir psikologdan yardım alır.
5- Biyokimya: "Derslerini biz veriyoruz diyetisyenlere." dedikten sonra hiç biyokimya bilmiyormuşuz gibi yaklaşmanız maalesef diğer bir yanılgı. Bizler eğitimiz boyunca temel kimya, organik kimya, biyokimya, beslenme biyokimyası ile birlikte hatırı sayılır derecede bir kimya bilgisine haiz oluyoruz.
6- Obezite Paradoksu ve Obezitenin Diğer Etkileri: "İnsan vücudu tek bir şeye indirgenemez." deyip yalnızca yağ miktarına bağlı olarak sarkopeni gelişiminin yavaşlamasına değinmenizle birlikte maalesef kendinizle çelişmişsiniz. Yağ dokunun artmasıyla birlikte sizin de bahsini ettiğiniz bazı durumlar ortaya çıkabilir, bununla birlikte kişinin obezite gelişimine bağlı olarak birçok kronik hastalık geliştirme riski ciddi oranda artar. Memleketimizde obezitenin gittikçe tırmanması ve kronik hastalıkların buna paralel artışı bu duruma delalet eder.
7- Süleyman Demirel Örneği: İnsan hayatının önemli gereklerinden birisi kesinlikle bir yaşam amacı edinmektir. Bunun yanı sıra böyle tek örnekleri bulup "Bakın, bu kişiler şişman/kötü yaşıyor ama nasıl sağlıklılar!" bağlamında yaklaşmak pek de bilimsel bir dile yakışmıyor. Bunun bir benzerini "Bizim mahallede bir dede var, günde 2 paket sigarayla 90'ına geldi." biçiminde dile getiren kişiden ne farkımız kalır ki? Her durumun istisnası olabilir. Birçok araştırmayla görüyoruz ki kötü beslenme, fazla kilo, kötü alışkanlıklar ve kötü bir yaşam insanı daha çabuk hasta eder ve daha kolay öldürür.
8- Bedensel Sağlık ve Bütünsel Sağlık: Bizler karşımızdaki insanlara hiçbir zaman robot muamelesi yapmayız. Bir kağıda bir şeyler karalayıp onları göndermeyiz. Yukarıda bahsettiğim yeme davranışı, beslenme farkındalığı gibi birçok önemli noktaya temas edip yaşam alışkanlığı ve davranış değişikliğini temel amaç ediniriz.
9- Yaşam Amacı Edinelim Derken Diğerlerini Es Geçmek: Elbette ki insan yalnızca bedenden oluşmaz; zihni ve ruhuyla bir bütündür. Bunun yanında kendi fıtratına uygun bir biçimde bedensel ihtiyaçlarını karşılaması ve bedenine iyi bakması da bir gereksinimdir. Sağlıklı yaşamın tek gereği tabii ki iyi beslenmek veya egzersiz yapmak değildir lakin bir bütünün parçasıdır.
En özet haliyle bunları dile getirmek istedim ve sürekli birtakım insanların kendilerince "diyet" algısı üzerinden bizleri ve mesleğimizi karalıyor olması gerçekten çok üzücü. Umuyorum bu yazımı okursunuz ve bazı çıkarımlarda bulunursunuz.
Selamlar, çok güzel yazmışsınız ama maalesef hepsini okumadım. Bu Sinan Canan denen kişi zaten biyoloji mezunu doktor falan değil, doktora yaptığı için kendini doktor sanıyor sanırım. Her konuda ahkam kesmeyi kendine iş edinmiş, başka bölümlerde diyetisyen, psikolog ve doktorlara da ahkam kesiyor izlemeyin sinir hastası olursunuz, gerçi bu kişi kendini sinir bilimci diye tanıtıyor belki o konuda yardımcı olabilir ama sanmıyorum.
Allah razı olsun : )