Bir yapay zeka aracının özetini buraya yazayım dostum belki faydası dokunur. "Okumayacaklar için Antik Yunan Felsefesi başlıklı videoda Celal Şengör, Antik Yunan felsefesine dair bakış açısı ve eleştirilerini paylaşıyor. Öne Çıkanlar 😯 Celal Şengör, Antik Yunan felsefesinin içindeki fetişizm ve dokunulmazlık arayışını eleştiriyor. 😕 Heyecanlı bir anlatımın itirazı zorlaştırabileceğini ve öğrencileri sorgulamaya teşvik etmek yerine itaat etmeye yönlendirebileceğini belirtiyor. 🤔 Sokrates’in dokunulmazlaştırılması ve Platon’un ideal toplum anlayışının sorgulanması gerektiğini ifade ediyor. 🤷 Doğa bilimi ve teorik düşünce arasındaki dengeyi vurguluyor ve ardışık filozofların farklı yaklaşımlarını tartışıyor. 🌍 Aristoteles’in logosa ve doğal gözlemlere dayalı bilimsel çalışmalarını keşfetmek için harvard’aki geçmiş tarih araştırmalarını öneriyor. Highlights [✍] Antik Yunan felsefesinde fetişizm ve dokunulmazlık arayışı eleştiriliyor. [🚶♀] Heyecanlı anlatımın itirazı zorlaştırabileceği vurgulanıyor. [🤔] Sokrates’in ve Platon’un ideal toplum anlayışının sorgulanması gerektiği belirtiliyor. [🌍] Aristoteles’in logosa ve doğal gözlemlere dayalı çalışmalarının keşfedilmesi öneriliyor."
Ömer Bey, yıllardır kah farkında olarak kah olmayarak tecrübe ettiğim bir hadiseyi ("karizmatik" hocanın/kişinin/anlatıcının bilimsel tartışmadaki tehlikeleri) dile getirmişsiniz. Celal Şengör'e uzun zamandır eleştirel yaklaşıyor ve - belki- bu söylediklerinizi sezinliyordum. Fakat bunun kavramsal olarak bu kadar sarih bir şekilde dile getirilmesi çok hoşuma gitti. Size kendi adıma teşekkür ederim.
Sanırım Türkiye'de düşüncenin ya da bir tür kültürün dönüşümüne Nietzschevari bir katkı yaptınız; "bazı şeylerin pahalı olmaktan çıkarılması" bir kültürel dönüşüm ve özgürleşme mottosu gibi. Ama konsevatif itirazlar çok olacak. Cesur ve zihin açıcı bir söyleşi, size ve katkısı olan herkese çok teşekkürler.
Katılımlı yayınız felsefeyi geliştirmek adına gayet iyi ve takdire değer. Felsefeyi artık Celal Şengör hoca temsilinde monologdan diyaloga geçiş dönemi olarak ele alabiliriz ki bu da önemli bir gelişmedir.
Düşünceleri soktuğumuz genel çerçeveyi görmek, değerlendirmelerdeki eksikleri görmek açısından çok güzel bir ders olmuş. Adeta yanılma biçimlerini öğrettiniz. Teşekkürler.
Celal Şengör'ü dinlerken bol bol muhalefet şerhi koyabiliyorum. Adam şu konuda eksik, şu konuda tutarlı vs. diyebiliyorum. Bir güzel yanı da bir yandan içkimi yudumlarken diğer yandan başka işlerle uğraşırken adeta birisi mit anlatıyor gibi dinliyorum. Mesela Nevzat Kayayı'da aynı şekilde dinleyebiliyorum. Adeta ninni gibi. Sizi ise pür dikkat dinlemem gerekiyor. Not almam, yayını durdurup wikipedia'ya bakmam gerekiyor çünkü felsefe konusunda bilgim çok az. Bir de sizin anlattıklarınıza hiç karşı çıkamıyorum. Ancak şöyle bir durum daha var. Hesaplayan akılla düşünen aklı anlattığınız bölümden feyzaldım ve diğer bir merak konum olan elektronik mantık devrelerine yeni bir bakış açısıyla yaklaştım. Doğal olarak yorucu oldu, uğraş vermem gerekti, Celal Hocadan alamadığımı sizden aldım. Felsefecilerin popüler olan anlatıcıları incelemesi de gayet doğal. Popüler kişi ne anlatıyor, insanlar bunda ne buluyor da bu kadar dinleniyor diye merak etmemek garip olur özellikle popüler anlatıcı doğrudan felsefeden bahsediyorsa buna kulağını tıkayan bir felsefeci bana memur kafalı akademisyeni çağrıştırır, sonuçta bunlar da günümüz mitleri. Klasik gitarist bir arkadaşım var; birlikte modüler elektronik dj performansına gittiğimizde bu da müzik mi be diyip burun kıvırıyor ama kızları kesip dj'ye özenerek baktığını görebiliyorum, ortam cıvıl cıvıl :) kıps kıps kıps :)
Sadece kitap ezberleyip video çeken bazı çocukların yüzbinlerce takipçisinin olup milyonlarca izlenme alması, Ömer Bey'in arka planda kalması beni oldukça üzüyor ve yeni kuşaktan beklentimi sıfıra indiriyor.
Alternarif bir düşünce beyân ettiğiniz ve konuyu tartışmaya açtığız için teşekkür ediyorum, Hocam. Filozofların hayatı hakkında daha doğru bilgi ve fikir sâhibi olabilmemiz için bağlamından koparılmış ayrı-ayrı cümleler yerine, filozofların düşüncelerini ifâde ettikleri eserlerinin tamâmını okumamız daha bilgece ve dürüstçe bir tutum olur diye düşünüyorum. Aksi takdirde, bir biri ile çelişkili ve bağlamından koparılmış cümlelerle tamâmen sübjektif tartışmalar ve ya monologlar silsilesi içinde vakit kaybedeceğimize benziyor.
Şengör, Sokrates'e "zehir" dese de; bu şöyle de yorumlanabilir (bence): ZEHİR yeri geldiğinde İLAÇTIR, önemli olan, kullanım yeri ve miktarı (dozu). Celal Şengör de, bazı şeylerin dozunu ayarlayamamakta anladığım kadarıyla. Çok güzel bir yayın olmuş. Emeğinize sağlık 👏
konunun uzmanı olarak söylüyorum (ç.psikiyatristiyim), celal şengör asperger değil. ama çeşitli asperger özellikleri taşıyor olabilir. asperger tanılı bireyler öyle heyecanlı retorik tonlamaları yapamaz. konuları ilginçleştirerek anlatma becerileri kısıtlıdır. celal şengör'de kesinlikle tam tersi bir durum söz konusu.
türkiyedeki "celal şengör ve felsefe" meselesi hakkında kayda değer yayın olmuş, teşekkürler. ömer aygün'ün eleştirilerini birkaç kalemde toplamak gerekirse: - şengör'ün anlatım tekniği ve üslubu ile (ki bunu 40 yaş üstü heyecanlı bir biçimde bir şeyler anlatan youtuberlar bağlamında genelleştiriyor ve kendini bundan azade kılmıyor) okuru dönemin metinlerini okumaya teşvik etmek bir yana daha da uzaklaştırdığı ve bunun pedagojik anlamda sorunlu olduğunu, - almış olduğu iyi eğitim, üyesi olduğu saygın kurumlar ve popülerliği ile heyecanı birleştiğinde kendisine itiraz edebilme potansiyelini sönümlendirmesi (hatta burada, itirazın bedelsiz veya ucuz olabilmesi gerekliliğine dair bir vurgu var, bunu ayrıca beğendim) - şengör ve takipçilerinin (eleştiri görünümlü "gömme" adı altında) yüceltme ve şeytanlaştırma tavrını takınmalarının felsefe ile bağdaşmaması - kimi bilgi eksiklikleri öte yandan şengör karşısında büyülenmiş gençlerin soru soramaması ve suskun kalmaları konusunda üzüntü ve sitemini dile getirmesi de ehemmiyetli. bu durum aklıma şöyle bir soruyu getirmiyor değil: celal şengör, büründüğü bu ruh hali ve takındığı tavır ile "zehirli" dediği sokrates'in yöntemini / yöntemlerini kullanıyor olamaz mı? sokrates karşısında bir yerde pes eden menon ile şengör karşısında suskun kalan gençler arasındaki temel fark nedir? (menon yine son ana kadar mücadele ediyor ama gençlerin şengör'e itirazı sanırım hiç olmuyor) [Talha Dereci]
Tam da bu sohbetin genel bağlamını ve Sokrates'i düşünürken aklıma şey geldi :), youtube'da bir kanal var, Epic Rap Battles of History diye. Hem tarihi figürler hem de müzik, ritim ve lyrics bir arada sevenler için baya güzel. Değişik zaman dilimlerinden, akran figürleri karşı karşıya getirip diss attırıyorlar :) Ne bileyim böyle; Spielberg vs. Hitchcock; J.R.R Tolkien vs. George R.R Martin, veya Ghostbusters vs. Mythbusters gibi :))D Felsefe ile ilgili de Eastern Philosophers vs. Western Philosophers yapmışlar :):) 3 vs. 3 yapmışlar ve filozof seçimlerini de yine fena yapmamışlar :) - gerçi bu kimleri seçerdiniz sorusu ayrı bir güzel muhabbet konusu olabilir her neyse :) - Bunlar; Lao Tzu + Sun Tsu + Confucius vs. Socrates + Voltaire + Nietzsche yapmışlar :):):)DD Basit veya detaylı, kullanılan her sözcük bir bilgi, bir nüans içeriyor :) Sokrates ile alakalı tam konumuzla alakalı çift kutuplu çarpıcı tespitler var :P:))D
Sizi tanımıyorum ama seviyorum. Düşünmek, sorgulamak ama bir sınırı olmalı. Huzurlu bir aile , bence dünyanın en mühim ve anlamlı kurumu. Aile, sorumluluk, mükemmelleşme iradesi. Yani insan fert değil aile olmalı, imkanı varsa... Ailem ile çocuklarım ile fikir ve erdemleri inşaa edebiliyorsam, bu başarıdır.
1:14:10 Sanki ülkede bu konuları konuşan çok insan varmış gibi konuşuyorsunuz. Daha doğrusu bu konuları konuşan ve aynı zamanda popüler olan desem daha doğru olur. Çok değerli fikirleri ve bilgileri olan binlerce insan var ama bu kişiler popüler değil. Celal Şengör'ü sevmiyorum ama korkmadan, çekinmeden fikirlerini söylemesini saygı ile karşılıyorum. Söylediği faşist şeylerin tamamına karşıyım. Zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyayı toz pembe görmesine de kızıyorum ama ne kadar tartışmaya açık şeyler söylerse söylesin en azından söylüyor. Kaç tane akademisyen ateist olduğunu gönül rahatlığıyla açıklıyor. Yada kaç sanatçı, kaç siyasi, kaç sporcu vs... Bu ülkenin en büyük problemi korkmadan fikirlerini söyleyecek popüler insan eksikliği. Korkmadan görüşünü açıklamak için de sanırım biraz onun gibi deli olmak gerekiyor.
Hocam, bizim ülkemizde ne zamandan beri toplumun geneline yayılan bir şekilde felsefe konuşuluyor ki? Ben teke tek programlarındaki felsefe konusundaki konuşmalarla karşılaştığımda lisedeydim ve genele nazaran olumlu etkilendim. "Okumamayı teşvik etmek" konusunda size katılıyorum, lakin ben ve benim gibi azımsanmayacak bir kitlenin de felsefi metinleri merak ettiğini düşünüyorum. Toplumun genelinde, herhangi bir konuda da olduğu gibi, okumama alışkanlığı olmaması yüzünden, felsefe de tarih de fizik de kimya da vesaire, aynı vasatlıktan etkileniyor (bence).
abi kendini nasil bu kadar gelistire bildin? bu arada bence flu tv ile devam etsen guzel olurdu. orada goruntu kalitesi falan guzeldi. tabii ki senin durumunu pek bilmiyorum, nasihat vermiyorum sadece bir izleyici ve beyenen olarak gordugumu belirtmek istedim.
ömer hocam merhaba sanırım zoom üzerinden yayını verdiğiniz için ciddi bir dip ses var sürekli gelen seste hayli kötü.Videoların süresi epey uzun olduğu için ciddi çekilmez bir hal alıyor ilerleyyen zamanlarda rica etsek farklı bir yönteme geçebilme şansınzı var mı?
37:32 Celal Şengör'ün Sokrat vs. ile ilgili lafları Aslanla, ağacın tepesinde rakı içip muz yiyen maymunun fıkrasına çok benziyor. "Rakıyı içiyorum muzu yiyorum ............konuşuyorum işte!"
sevgili Ömer Aygün, felsefe tarihini çizgisel düzlemde ele almak istiyorum, buna çok derinden ihtiyacım var. Bunu bir executive summary gibi düşünüyorum açıkçası; ardından dalmak istediğim zihnimde vuku bulan, bana anlam katacağını fark ettiğim yaklaşımları, bakış açılarını yakından ele alacağım. Bu bağlamda liner düzlemde ele alabileceğim bir kaynak önermeniz durumunda, size minnetdar olacağım.
Sofie'nin Dünyasını epey küçükken okumuştum aslında.. Ama oradaki düzlem, zaman akışıyla da senkron mu emin değilim. Neyse kitabı tekrar edineceğim, belki de sandığımdan da daha büyük bir eserdir.
Sizin bu yayınızdan sonra bahse konu yayını bir izleyim dedim yarısında bıraktım ... Celal bey İtirazları kendi kafasına göre yorumluyor ... Cengiz bey bile ... Ya yere göğe sığdıramadığınız adamların kitabı yok ... Olan fragmanlar bölük pörçük... Bir kısmı sonra hatta baya sonra gelen şehıslarca kaleme alınmış ... Almışsın sazı eline işine geldiği yerden yardırıyorsun gibisinden (benim anladığım ) bi itiraz da etti ... Hani bilimsellik nerde gibisinden ...haklı bir itirazdı da ..az çok okuyan eden... bir çok dinleyende buradan itiraz etti ancak hürmeten dolayı birşey de demedi ... Gelgelelim bu hürmetin kötü niyetli kullanımı ... Aynı abd ve ingilterenin ırakta kitle imha silahları var demesi gibi .. bir şekilde itiraz edilmiyo ... Platon sokrates salak aptal falan filan yakıştırmaları ise acayip... Hani phaidros(stafanus no 274-C) diyaloğun da geçen sokrates in söylediği mısır miti var ... yazının icadı ile alakalı ... Yazıya bilgeliğin ilacı dediği ancak hatırlamanın ilacı olarak düzeltildiği ... Sokratesin de önemli olanın ruha yazılan yazı olduğunu ... Kısaca bilgi (teori) nin tecrübeyle harmanlandığında bilgiye götüreceğine dem vurur ... Yani platon kendi kitaplarına da aynını demek de ister ... Ben bunları yazdım ancak hani okuyarak bilge olunmaz ... Okuduklarını hayatın yaşamın ile harmanlarsan buna bilgi olarak bakabilirsin demek ister ... Hani bunu yazmış söylemiş adama salak zehir felan şeklinde yakıştırmalar... Ne bileyim ... Ben kendi çapında okuyucu olarak bunları görebiliyorken burada çeviri yapan akademik çalışma yapmış kişiler var ... Hani ne denir bilmem ... Bana göre menon diyaloğundaki soktates karşısında ki menon un hali celal beyin hali ile özdeş ... Bunun nedenini menon diyaloğunda görülebilir yada menon da ne deniyor diye deseler ... ahan da bak bunu izle daha iyi anlarsın diyesim var ... Hatta en çok da bu konuda anlattığına ayar oldum ... Ya kardeşim sokrates kendisinin bilgiyi doğrulmasına yarayan ebe olarak kendisini sunan adam ... İnsanda olan bir bilgiyi ortaya çıkarmaya yönelik diyalektik sunuyor ... Köleyi alıp sorular soruyor bu soruları sorarken hangisi doğru hangisi yanlış olduğunu bir bilgisi olmamasına rağmen kölenin zaten bildiğini içindeki bulunam bilgiyi anlatmaya bunun nereden gelmiş olabileceğini ve bunun bize verili olduğunu açıklamaya yönelik bir bilgi türü olduğunu antropos(bedenli) psükenin değil unutuluş içşnde olan psikenin hatırlama(anaminesis) yoluyla bildiğini anlatmaya çalışıyor ... Hani platonun en büyük savı da bu zaten ... Ancak ruhu kabul etmeyenlere nasıl açıllarsın işte metafizik durunca çullanılıyor ... Açıklanıyor mu tabiki hayır ... Zihin bilinç felan gidiyor...neyse Hani bu yayınınızı neden yaptığını daha iyi anladım ... Teşekkür ederim
@MeurglysIV platonculuk değil bahsettiğimiz ... Ancak platona hakkını vermek ... Demediği ancak birileri öyle anladığı diye o doğru kabul edilemez (bende dahil) phiodros diyaloğunda mısır mitinde zaten demiş ... Yazılı bir şeye karşı olan durumda hatta thota "yazının babası " diye başlayan hitapta ... Sen bunları yazıyorsun ancak senin "kasteddiğini" anlamıyacak hep bir ve aynı şeyi anlıcaklar ve babalarına ihtiyaç duycaklar ... Yani yazarın yazdığı kasıt ...okuyan ile aynı olmaz babından ... Hatta öve öve bitiremediği niçe de cinlik edip bunu kuşlanır benim eserlerim 300 yıl sonra anlaşılır ... Okuna okuna bir anlama biçimi elde edilir artık ne kadar doğru olur allah bilir... O minvalde akar gider ... Çünkü yazdığı yazıyı nereye çekersen çek poetik ...ekstra kavramlar benzeşmeler üzerinden çağa göre çıkar ... Sonra niçe demişti ... Ama niçe onu mu kastetmişti o başka... Çağının kısıtları ile sınırlı olan adam senin çağın için uyan şeyi nasıl kastetsin... Platona övmek değil yapılan haksızlığa karşı savunmak ... Yoksa Platon orada tüm külliyatı ile eserleri ile orada duruyor ... Sende bende okuyoruz ... Okuyan için öyle değil ... Bu açık Logos spermatikos ... Yani karşı gelinemez biri bir iddia atar ve o kulaktan kulağa algı yaratır ... Konuşulan şeyler doğruluğuna bakılmaksızın yayılır... Sokrates in yaptığı bu yayılmanın hakikat olup olmadığını inceler tüm mevzu bu ... İşte sofistler olmayan hakikati ... Hakikat gibi gösterek yaparlar bunu tüm diyaloglar bunu anlatır ... Sofizmle savaşta... Şimdi celal bey bu savaşta hangi tarafta kim nerde oraya yeniden bir baksın ... Tarih sahnesinde ki yerine öyle karar versin ... Teşekkürler
Semavi dinlerde çoğunlukla anlatılanlar merak uyandırdıktan sonra acaba bu din ne anlatıyor diye araştırdıkça sorgulama ve dinden çıkma gerçekleşiyor. Celal Beyin anlattıklarını hap gibi kabul edenlerdense dinledikleriyle uyanan meraklarını besleyenlerin fark yaratacağını ve bunu yapanların, Celal Beyin anlattıklarını gerektiğinde yanlışlayabileceğini düşünüyorum. Bu durumda misyonunu çok iyi gerçekleştirdiğini söylemeyemez miyiz dersiniz? Celal Beyi felsefe konusunda başarılı bir hikaye anlatıcısı olarak görmüşümdür. Örnek yanlış mı olur ama tabi ki zamanında Carl Sagandan çok daha başarılı bilim insanları vardı ya da her söylediği doğru değildi ama zamanının hemen her başarılı bilim adamından daha çok insana bilimi sevdirdi. Umarım haddimi aşmadan bu uzun yorumla sizi sıkmam. Bizlere ayırdığınız zaman ve emek için çok teşekkürler.
doğru dürüst oluş sırasına göre araştırıldığı vakit dinden çıkmadan ziyade olayların aslına inme merakı daha çok dine orijinal bir şekilde yaklaşmaya sebep olacağını düşünüyorum.
Hepimizim özgürlüğünü yakından ilgilendiren, gündemdeki bir konuya da değinirsiniz diye umuyordum: Celal Şengör'ün Musa ile ilgili ifadeleri nedeniyle mahkemeye verilmesi konusundaki yorumunuzu da paylaşabilir misiniz?
Celal Şengör hocanın tarzını beğenmemekte haklısınız. "Aptal" kelimesi bir argüman değildir. Onun, fikirlerini otoriter bir şekilde anlattığı ve bunun sonucunda eleştiri ihtimalini baltaladığı konusunda da haklısınız, güzel bir tespit olmuş. Akademide sesi yükseltmek bir işe yaramamalıdır. Ancak; Celal Şengör'ün Platon'u ve diğer antik filozofları hakkıyla okuyup anladığını düşünüyorum. O bütün konuşmalarında "zehir" sözcüğüyle ne demek istediğini açıklar. Bu bir benzetmeden ibarettir. Platon'un kendinden sonraki felsefenin seyrini değiştirmesi, bir başka tabirle onu zehirlemesiyle ilgilidir. Kullanılan kelimeyi pedagojik olarak zararlı bulabilirsiniz elbette. Platon'un kendisinden sonraki 1500 senelik düşünce dünyasını ne derecede etkilediği bellidir. Bu 1500 senede Platon'u görürüz, Pre-Sokratikleri değil. Zira fizikle, doğayla uğraşan isim yoktur bu süre boyunca. Bu etkiler Platon'a aittir. Önemli olan nokta da budur. Kepler'in veya Galileo'nun Platon'dan ne derecede etkilenip etkilenmediğini bırakıp Platon'dan Copernicus'a kadarki dönemde neden doğru düzgün filozof çıkmadığını tartışmak gerekir, ki Kepler ve Galileo'nun bilimsel fikirleri bizi ilgilendiriyor zaten. Tanrılar hakkında konuşsunlar veya konuşmasınlar, Doğu'dan etkilensinler veya etkilenmesinler, Pre-Sokratikler'in sorduğu sorular ile Platon'un sorduğu sorular ve bu ikisinin bilimsellikleri arasında dağlar kadar fark olduğu olgusu açıktır. Pre-Sokratikler'in önemi, Popper'in de deyimiyle doğa hakkında cesur ve test edilebilir teoriler öne sürmeleridir. Bakın çok basit bir şeyden bahsediyorum. Celal Şengör'ün insanlara anlatmaya çalıştığı nokta budur. Bu konuları konuşmak için 2 saat biraz fazla olmuş.
Eğer video dizi film izleyebilirken kitap okuyamıyorsan dikkat dağınıklığın olmayabilir. Sosyal medya çok fazla vakit geçiriyorsan kitap okumakta zorlanırsın
Az önce söz konusu Celal Şengör videosunu izledim. Her zaman söylediklerini söylemiş. Söylediklerinin doğru mu yanlış mı olduğunu bilmek için konunun uzmanı olmak gerekiyor. Yanlış bilgi veriyor olma ihtimali var elbette ama bu tarz konuşmaları dinleyenlerin de bir şekilde sorgulama yeteneğinin olduğunu farz etmemiz lazım. Acaba doğru diyor mu diye araştırmaya sevk edebilir. Bence Ömer Bey gibi kişiler zaten tam da bu noktada devreye giriyor. Eğer söylediği şeyler içinde yanlış bir bilgi varsa sizi de dinleyerek bunu telafi edebiliyoruz.
Celal hocayı eleştirince tam kemalist darbe vurmak için hazırlanmıştım ama düşününce haklı bi eleştiri olduğunu anladım. 😂😂 Aydınlar bişeyleri anlatırken biraz daha (doğru kelimeyi bulamadım). 😂😂
Bana kızmayın ama çok kötü bir içerik oluşturmuşsunuz. 25 dakika başlıkta verniş olduğunuz konuya girmenizi bekledim. Zamanıma yazık oldu,konu başlamıyor bir türlü.
Allahima sukurler olsun ki en iyi bilinen ateist Celal. Hem konustuklariyla, hem yaptiklariyla, Allahin bir hucceti ve lutfudur. Celale akilsiz diyebilecek cesarete sahip sizlerin bu kadar bilinmemesi, takip edilmemesi ve sevilmemesi de ateizmin sadece zeka gerektirmeyen populerlik alaninda degil, ayni zamanda akla sahip insanlar arasinda da kabul gormedigi anlamina geliyor.
Felsefe emir cümlesi kurar mı? Yani " YALAN SÖYLEME" " KİBİRLEN ME, TEVAZULU OL" dermi? Erdem nedir? Güzel nedir? Ahlak nedir? vs. Okumak güzel, ama değerler insanın rotasıdır. Birbirini sevmek, anlaşılmayı kolaylaştırır. Filozoflar pek sevilmiyor. Akıl magrur ve bencil. Tartışmak baş ağrısı. Peygamberle, veliler yüce kişiler. Sevgi, saygı, selam.
Tek amacınız sizin, yol açtığı pratik eylemlere göre değerlendirmek. Theseus’un gemisindeki parçaların değişmesi ne anlam ifade eder? Ne pratik faydası var?
İtirazı zorlaştırdığı çıkarımına katılmıyorum. İnsanların ön beynini aktif kullanıp kullanmaması ile alakalı. Yani duyumsal işitsel uyaranların birlikte verilmesi veya sadece dedikodu seviyesinde kulağına üflenmesi arasında ir fark yok. Alıcı kişinin ön beyin aktivitesiyle alakası var. İlkel beyin yapılı yolaksız ön beyinli hayvanlara yakın beyin yapılı ön beyin aktivitesi az insanlar dedikodulara da inanıyor. Yolaksız dediğim ağsı yapıda nöron sistemi geliştirmek emekle oluyor sonuçta sorgulayarak verileri birleştirerek. Uyaranların şekli değil ön beyin aktivitesi buradaki ayrımı yapıyor bence. Ayrıca artık duyumsal işitsel ve görsel uyaranlar dışında uyaranı olmayan yeni bir algı sistemi oluştu ön beynini geliştiren insanlarda. Başkalarında olmayıp kendimde olanı gördüğüm için bu ayrımı yapabiliyorum. Ölçek ve oran orantıyı da ekleyebilmek bu yeni ir sorgulama boyutu.
abi izlemeyecekler için özet yapar mısın
Bir yapay zeka aracının özetini buraya yazayım dostum belki faydası dokunur.
"Okumayacaklar için Antik Yunan Felsefesi başlıklı videoda Celal Şengör, Antik Yunan felsefesine dair bakış açısı ve eleştirilerini paylaşıyor.
Öne Çıkanlar
😯 Celal Şengör, Antik Yunan felsefesinin içindeki fetişizm ve dokunulmazlık arayışını eleştiriyor.
😕 Heyecanlı bir anlatımın itirazı zorlaştırabileceğini ve öğrencileri sorgulamaya teşvik etmek yerine itaat etmeye yönlendirebileceğini belirtiyor.
🤔 Sokrates’in dokunulmazlaştırılması ve Platon’un ideal toplum anlayışının sorgulanması gerektiğini ifade ediyor.
🤷 Doğa bilimi ve teorik düşünce arasındaki dengeyi vurguluyor ve ardışık filozofların farklı yaklaşımlarını tartışıyor.
🌍 Aristoteles’in logosa ve doğal gözlemlere dayalı bilimsel çalışmalarını keşfetmek için harvard’aki geçmiş tarih araştırmalarını öneriyor.
Highlights
[✍] Antik Yunan felsefesinde fetişizm ve dokunulmazlık arayışı eleştiriliyor.
[🚶♀] Heyecanlı anlatımın itirazı zorlaştırabileceği vurgulanıyor.
[🤔] Sokrates’in ve Platon’un ideal toplum anlayışının sorgulanması gerektiği belirtiliyor.
[🌍] Aristoteles’in logosa ve doğal gözlemlere dayalı çalışmalarının keşfedilmesi öneriliyor."
Çok zekice 😂
bu yorumu yazmaya indiydim aşağı =)
😂😂😂
Ömer Bey, yıllardır kah farkında olarak kah olmayarak tecrübe ettiğim bir hadiseyi ("karizmatik" hocanın/kişinin/anlatıcının bilimsel tartışmadaki tehlikeleri) dile getirmişsiniz. Celal Şengör'e uzun zamandır eleştirel yaklaşıyor ve - belki- bu söylediklerinizi sezinliyordum. Fakat bunun kavramsal olarak bu kadar sarih bir şekilde dile getirilmesi çok hoşuma gitti. Size kendi adıma teşekkür ederim.
9:00 Bir konuyu anlatirken cok heyecanli olmak uzerine guzel bir meditasyon olmus. Yararlandim.
Serinin devamı gelse, günümüz felsefesine kadar özet gecilse çok güzel olurdu hocam
Sanırım Türkiye'de düşüncenin ya da bir tür kültürün dönüşümüne Nietzschevari bir katkı yaptınız; "bazı şeylerin pahalı olmaktan çıkarılması" bir kültürel dönüşüm ve özgürleşme mottosu gibi. Ama konsevatif itirazlar çok olacak. Cesur ve zihin açıcı bir söyleşi, size ve katkısı olan herkese çok teşekkürler.
Çok istifade ediyorum, çok teşekkür ediyorum paylaşımlar için ❤
Hocam sevgiler saygılar sizi duymak hep güzel, sizin deyiminizle kafa açıyorsunuz ama olumlu anlamda
Hocam yeni keşfettim sizi harikasınız❤
çok teşekkürler bir tanesiniz
Katılımlı yayınız felsefeyi geliştirmek adına gayet iyi ve takdire değer. Felsefeyi artık Celal Şengör hoca temsilinde monologdan diyaloga geçiş dönemi olarak ele alabiliriz ki bu da önemli bir gelişmedir.
Elinize sağlık hocam
2 saat dinledim hic bise anlamadım tesekkürler agzınıza saglık
celal diyor hadsiz cahilin teki diyor anladın mı şimdi
başlık çok iyi :D
Düşünceleri soktuğumuz genel çerçeveyi görmek, değerlendirmelerdeki eksikleri görmek açısından çok güzel bir ders olmuş. Adeta yanılma biçimlerini öğrettiniz. Teşekkürler.
Hocam emeğinize sağlık. Teşekkürler.
Celal Şengör'ü dinlerken bol bol muhalefet şerhi koyabiliyorum. Adam şu konuda eksik, şu konuda tutarlı vs. diyebiliyorum. Bir güzel yanı da bir yandan içkimi yudumlarken diğer yandan başka işlerle uğraşırken adeta birisi mit anlatıyor gibi dinliyorum. Mesela Nevzat Kayayı'da aynı şekilde dinleyebiliyorum. Adeta ninni gibi. Sizi ise pür dikkat dinlemem gerekiyor. Not almam, yayını durdurup wikipedia'ya bakmam gerekiyor çünkü felsefe konusunda bilgim çok az. Bir de sizin anlattıklarınıza hiç karşı çıkamıyorum. Ancak şöyle bir durum daha var. Hesaplayan akılla düşünen aklı anlattığınız bölümden feyzaldım ve diğer bir merak konum olan elektronik mantık devrelerine yeni bir bakış açısıyla yaklaştım. Doğal olarak yorucu oldu, uğraş vermem gerekti, Celal Hocadan alamadığımı sizden aldım. Felsefecilerin popüler olan anlatıcıları incelemesi de gayet doğal. Popüler kişi ne anlatıyor, insanlar bunda ne buluyor da bu kadar dinleniyor diye merak etmemek garip olur özellikle popüler anlatıcı doğrudan felsefeden bahsediyorsa buna kulağını tıkayan bir felsefeci bana memur kafalı akademisyeni çağrıştırır, sonuçta bunlar da günümüz mitleri. Klasik gitarist bir arkadaşım var; birlikte modüler elektronik dj performansına gittiğimizde bu da müzik mi be diyip burun kıvırıyor ama kızları kesip dj'ye özenerek baktığını görebiliyorum, ortam cıvıl cıvıl :) kıps kıps kıps :)
birisini eleştirirken akademik inceliğin çıtası nerede olmalı bunu gösteren bir vidyo olmuş teşekkürler hocam; selamlar, sevgiler, saygılar..
Sadece kitap ezberleyip video çeken bazı çocukların yüzbinlerce takipçisinin olup milyonlarca izlenme alması, Ömer Bey'in arka planda kalması beni oldukça üzüyor ve yeni kuşaktan beklentimi sıfıra indiriyor.
Derslerde hissettiğim havayı hissediyorum hocam. Sizinle bir şekilde karşılaşmak çok güzel. Sevgiler... ✌🏽
Alternarif bir düşünce beyân ettiğiniz ve konuyu tartışmaya açtığız için teşekkür ediyorum, Hocam. Filozofların hayatı hakkında daha doğru bilgi ve fikir sâhibi olabilmemiz için bağlamından koparılmış ayrı-ayrı cümleler yerine, filozofların düşüncelerini ifâde ettikleri eserlerinin tamâmını okumamız daha bilgece ve dürüstçe bir tutum olur diye düşünüyorum. Aksi takdirde, bir biri ile çelişkili ve bağlamından koparılmış cümlelerle tamâmen sübjektif tartışmalar ve ya monologlar silsilesi içinde vakit kaybedeceğimize benziyor.
47:27 10dk ara verdi gercekten de 😊
Konu başlığı, başarılı.
Güzel bir sigara içtim. Birazdan hayvan gibi idman yapıcam. Bu muhabbet de üstüne iyi geldi.
Güzel başlık :))
Şengör, Sokrates'e "zehir" dese de; bu şöyle de yorumlanabilir (bence): ZEHİR yeri geldiğinde İLAÇTIR, önemli olan, kullanım yeri ve miktarı (dozu). Celal Şengör de, bazı şeylerin dozunu ayarlayamamakta anladığım kadarıyla. Çok güzel bir yayın olmuş. Emeğinize sağlık 👏
@Müslüman Aynen 😂👌
Zehir yeri geldiğinde ilaç değil, ilaç yeri geldiğinde zehirdir. *Paracelsus*
@@Эру_Илуватар Bakış açısına bağlı :))
konunun uzmanı olarak söylüyorum (ç.psikiyatristiyim), celal şengör asperger değil. ama çeşitli asperger özellikleri taşıyor olabilir. asperger tanılı bireyler öyle heyecanlı retorik tonlamaları yapamaz. konuları ilginçleştirerek anlatma becerileri kısıtlıdır. celal şengör'de kesinlikle tam tersi bir durum söz konusu.
türkiyedeki "celal şengör ve felsefe" meselesi hakkında kayda değer yayın olmuş, teşekkürler.
ömer aygün'ün eleştirilerini birkaç kalemde toplamak gerekirse:
- şengör'ün anlatım tekniği ve üslubu ile (ki bunu 40 yaş üstü heyecanlı bir biçimde bir şeyler anlatan youtuberlar bağlamında genelleştiriyor ve kendini bundan azade kılmıyor) okuru dönemin metinlerini okumaya teşvik etmek bir yana daha da uzaklaştırdığı ve bunun pedagojik anlamda sorunlu olduğunu,
- almış olduğu iyi eğitim, üyesi olduğu saygın kurumlar ve popülerliği ile heyecanı birleştiğinde kendisine itiraz edebilme potansiyelini sönümlendirmesi (hatta burada, itirazın bedelsiz veya ucuz olabilmesi gerekliliğine dair bir vurgu var, bunu ayrıca beğendim)
- şengör ve takipçilerinin (eleştiri görünümlü "gömme" adı altında) yüceltme ve şeytanlaştırma tavrını takınmalarının felsefe ile bağdaşmaması
- kimi bilgi eksiklikleri
öte yandan şengör karşısında büyülenmiş gençlerin soru soramaması ve suskun kalmaları konusunda üzüntü ve sitemini dile getirmesi de ehemmiyetli.
bu durum aklıma şöyle bir soruyu getirmiyor değil:
celal şengör, büründüğü bu ruh hali ve takındığı tavır ile "zehirli" dediği sokrates'in yöntemini / yöntemlerini kullanıyor olamaz mı? sokrates karşısında bir yerde pes eden menon ile şengör karşısında suskun kalan gençler arasındaki temel fark nedir?
(menon yine son ana kadar mücadele ediyor ama gençlerin şengör'e itirazı sanırım hiç olmuyor)
[Talha Dereci]
Tam da bu sohbetin genel bağlamını ve Sokrates'i düşünürken aklıma şey geldi :), youtube'da bir kanal var, Epic Rap Battles of History diye. Hem tarihi figürler hem de müzik, ritim ve lyrics bir arada sevenler için baya güzel. Değişik zaman dilimlerinden, akran figürleri karşı karşıya getirip diss attırıyorlar :) Ne bileyim böyle; Spielberg vs. Hitchcock; J.R.R Tolkien vs. George R.R Martin, veya Ghostbusters vs. Mythbusters gibi :))D Felsefe ile ilgili de Eastern Philosophers vs. Western Philosophers yapmışlar :):) 3 vs. 3 yapmışlar ve filozof seçimlerini de yine fena yapmamışlar :) - gerçi bu kimleri seçerdiniz sorusu ayrı bir güzel muhabbet konusu olabilir her neyse :) - Bunlar; Lao Tzu + Sun Tsu + Confucius vs. Socrates + Voltaire + Nietzsche yapmışlar :):):)DD Basit veya detaylı, kullanılan her sözcük bir bilgi, bir nüans içeriyor :) Sokrates ile alakalı tam konumuzla alakalı çift kutuplu çarpıcı tespitler var :P:))D
Şu Dünya gerçeklerinden sıyrılıp azıcık ruhumuz hava alsın. Kanalınızı yeni fark ettim ve anında abone oldum hayırlı olsun.
Sizi tanımıyorum ama seviyorum.
Düşünmek, sorgulamak ama bir sınırı olmalı.
Huzurlu bir aile , bence dünyanın en mühim ve anlamlı kurumu.
Aile, sorumluluk, mükemmelleşme iradesi. Yani insan fert değil aile olmalı, imkanı varsa...
Ailem ile çocuklarım ile fikir ve erdemleri inşaa edebiliyorsam, bu başarıdır.
burnuna sağlık hocam
1:14:10 Sanki ülkede bu konuları konuşan çok insan varmış gibi konuşuyorsunuz. Daha doğrusu bu konuları konuşan ve aynı zamanda popüler olan desem daha doğru olur. Çok değerli fikirleri ve bilgileri olan binlerce insan var ama bu kişiler popüler değil. Celal Şengör'ü sevmiyorum ama korkmadan, çekinmeden fikirlerini söylemesini saygı ile karşılıyorum. Söylediği faşist şeylerin tamamına karşıyım. Zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyayı toz pembe görmesine de kızıyorum ama ne kadar tartışmaya açık şeyler söylerse söylesin en azından söylüyor.
Kaç tane akademisyen ateist olduğunu gönül rahatlığıyla açıklıyor. Yada kaç sanatçı, kaç siyasi, kaç sporcu vs... Bu ülkenin en büyük problemi korkmadan fikirlerini söyleyecek popüler insan eksikliği. Korkmadan görüşünü açıklamak için de sanırım biraz onun gibi deli olmak gerekiyor.
Hocam, bizim ülkemizde ne zamandan beri toplumun geneline yayılan bir şekilde felsefe konuşuluyor ki? Ben teke tek programlarındaki felsefe konusundaki konuşmalarla karşılaştığımda lisedeydim ve genele nazaran olumlu etkilendim. "Okumamayı teşvik etmek" konusunda size katılıyorum, lakin ben ve benim gibi azımsanmayacak bir kitlenin de felsefi metinleri merak ettiğini düşünüyorum. Toplumun genelinde, herhangi bir konuda da olduğu gibi, okumama alışkanlığı olmaması yüzünden, felsefe de tarih de fizik de kimya da vesaire, aynı vasatlıktan etkileniyor (bence).
emeginize saglık
abi kendini nasil bu kadar gelistire bildin? bu arada bence flu tv ile devam etsen guzel olurdu. orada goruntu kalitesi falan guzeldi. tabii ki senin durumunu pek bilmiyorum, nasihat vermiyorum sadece bir izleyici ve beyenen olarak gordugumu belirtmek istedim.
hocam sesin cümlenin sonunda düşüyor, lütfen içine konuşma
ömer hocam merhaba sanırım zoom üzerinden yayını verdiğiniz için ciddi bir dip ses var sürekli gelen seste hayli kötü.Videoların süresi epey uzun olduğu için ciddi çekilmez bir hal alıyor ilerleyyen zamanlarda rica etsek farklı bir yönteme geçebilme şansınzı var mı?
Kamera açısı biraz yanlış olmuş
37:32 Celal Şengör'ün Sokrat vs. ile ilgili lafları Aslanla, ağacın tepesinde rakı içip muz yiyen maymunun fıkrasına çok benziyor. "Rakıyı içiyorum muzu yiyorum ............konuşuyorum işte!"
okumayacaklar için ssjsjsjsakhafsşag
yarıldım gülmekten. :)
sevgili Ömer Aygün, felsefe tarihini çizgisel düzlemde ele almak istiyorum, buna çok derinden ihtiyacım var. Bunu bir executive summary gibi düşünüyorum açıkçası; ardından dalmak istediğim zihnimde vuku bulan, bana anlam katacağını fark ettiğim yaklaşımları, bakış açılarını yakından ele alacağım. Bu bağlamda liner düzlemde ele alabileceğim bir kaynak önermeniz durumunda, size minnetdar olacağım.
Sofie'nin Dünyasını epey küçükken okumuştum aslında.. Ama oradaki düzlem, zaman akışıyla da senkron mu emin değilim. Neyse kitabı tekrar edineceğim, belki de sandığımdan da daha büyük bir eserdir.
Okuma kulübüne nereden katılabilirim bilen var mı acaba?
Cengiz daha cesur. Direkt çözmüş Celloyu
Sizin bu yayınızdan sonra bahse konu yayını bir izleyim dedim yarısında bıraktım ... Celal bey İtirazları kendi kafasına göre yorumluyor ... Cengiz bey bile ... Ya yere göğe sığdıramadığınız adamların kitabı yok ... Olan fragmanlar bölük pörçük... Bir kısmı sonra hatta baya sonra gelen şehıslarca kaleme alınmış ... Almışsın sazı eline işine geldiği yerden yardırıyorsun gibisinden (benim anladığım ) bi itiraz da etti ... Hani bilimsellik nerde gibisinden ...haklı bir itirazdı da ..az çok okuyan eden... bir çok dinleyende buradan itiraz etti ancak hürmeten dolayı birşey de demedi ...
Gelgelelim bu hürmetin kötü niyetli kullanımı ... Aynı abd ve ingilterenin ırakta kitle imha silahları var demesi gibi .. bir şekilde itiraz edilmiyo ...
Platon sokrates salak aptal falan filan yakıştırmaları ise acayip... Hani phaidros(stafanus no 274-C) diyaloğun da geçen sokrates in söylediği mısır miti var ... yazının icadı ile alakalı ... Yazıya bilgeliğin ilacı dediği ancak hatırlamanın ilacı olarak düzeltildiği ... Sokratesin de önemli olanın ruha yazılan yazı olduğunu ... Kısaca bilgi (teori) nin tecrübeyle harmanlandığında bilgiye götüreceğine dem vurur ...
Yani platon kendi kitaplarına da aynını demek de ister ... Ben bunları yazdım ancak hani okuyarak bilge olunmaz ... Okuduklarını hayatın yaşamın ile harmanlarsan buna bilgi olarak bakabilirsin demek ister ...
Hani bunu yazmış söylemiş adama salak zehir felan şeklinde yakıştırmalar... Ne bileyim ... Ben kendi çapında okuyucu olarak bunları görebiliyorken burada çeviri yapan akademik çalışma yapmış kişiler var ... Hani ne denir bilmem ...
Bana göre menon diyaloğundaki soktates karşısında ki menon un hali celal beyin hali ile özdeş ... Bunun nedenini menon diyaloğunda görülebilir yada menon da ne deniyor diye deseler ... ahan da bak bunu izle daha iyi anlarsın diyesim var ...
Hatta en çok da bu konuda anlattığına ayar oldum ... Ya kardeşim sokrates kendisinin bilgiyi doğrulmasına yarayan ebe olarak kendisini sunan adam ... İnsanda olan bir bilgiyi ortaya çıkarmaya yönelik diyalektik sunuyor ... Köleyi alıp sorular soruyor bu soruları sorarken hangisi doğru hangisi yanlış olduğunu bir bilgisi olmamasına rağmen kölenin zaten bildiğini içindeki bulunam bilgiyi anlatmaya bunun nereden gelmiş olabileceğini ve bunun bize verili olduğunu açıklamaya yönelik bir bilgi türü olduğunu antropos(bedenli) psükenin değil unutuluş içşnde olan psikenin hatırlama(anaminesis) yoluyla bildiğini anlatmaya çalışıyor ... Hani platonun en büyük savı da bu zaten ... Ancak ruhu kabul etmeyenlere nasıl açıllarsın işte metafizik durunca çullanılıyor ... Açıklanıyor mu tabiki hayır ... Zihin bilinç felan gidiyor...neyse
Hani bu yayınınızı neden yaptığını daha iyi anladım ... Teşekkür ederim
@MeurglysIV platonculuk değil bahsettiğimiz ... Ancak platona hakkını vermek ... Demediği ancak birileri öyle anladığı diye o doğru kabul edilemez (bende dahil) phiodros diyaloğunda mısır mitinde zaten demiş ... Yazılı bir şeye karşı olan durumda hatta thota "yazının babası " diye başlayan hitapta ... Sen bunları yazıyorsun ancak senin "kasteddiğini" anlamıyacak hep bir ve aynı şeyi anlıcaklar ve babalarına ihtiyaç duycaklar ... Yani yazarın yazdığı kasıt ...okuyan ile aynı olmaz babından ...
Hatta öve öve bitiremediği niçe de cinlik edip bunu kuşlanır benim eserlerim 300 yıl sonra anlaşılır ... Okuna okuna bir anlama biçimi elde edilir artık ne kadar doğru olur allah bilir... O minvalde akar gider ... Çünkü yazdığı yazıyı nereye çekersen çek poetik ...ekstra kavramlar benzeşmeler üzerinden çağa göre çıkar ... Sonra niçe demişti ... Ama niçe onu mu kastetmişti o başka... Çağının kısıtları ile sınırlı olan adam senin çağın için uyan şeyi nasıl kastetsin...
Platona övmek değil yapılan haksızlığa karşı savunmak ... Yoksa Platon orada tüm külliyatı ile eserleri ile orada duruyor ... Sende bende okuyoruz ... Okuyan için öyle değil ... Bu açık
Logos spermatikos ... Yani karşı gelinemez biri bir iddia atar ve o kulaktan kulağa algı yaratır ... Konuşulan şeyler doğruluğuna bakılmaksızın yayılır... Sokrates in yaptığı bu yayılmanın hakikat olup olmadığını inceler tüm mevzu bu ... İşte sofistler olmayan hakikati ... Hakikat gibi gösterek yaparlar bunu tüm diyaloglar bunu anlatır ... Sofizmle savaşta... Şimdi celal bey bu savaşta hangi tarafta kim nerde oraya yeniden bir baksın ... Tarih sahnesinde ki yerine öyle karar versin ...
Teşekkürler
Semavi dinlerde çoğunlukla anlatılanlar merak uyandırdıktan sonra acaba bu din ne anlatıyor diye araştırdıkça sorgulama ve dinden çıkma gerçekleşiyor. Celal Beyin anlattıklarını hap gibi kabul edenlerdense dinledikleriyle uyanan meraklarını besleyenlerin fark yaratacağını ve bunu yapanların, Celal Beyin anlattıklarını gerektiğinde yanlışlayabileceğini düşünüyorum. Bu durumda misyonunu çok iyi gerçekleştirdiğini söylemeyemez miyiz dersiniz? Celal Beyi felsefe konusunda başarılı bir hikaye anlatıcısı olarak görmüşümdür. Örnek yanlış mı olur ama tabi ki zamanında Carl Sagandan çok daha başarılı bilim insanları vardı ya da her söylediği doğru değildi ama zamanının hemen her başarılı bilim adamından daha çok insana bilimi sevdirdi. Umarım haddimi aşmadan bu uzun yorumla sizi sıkmam. Bizlere ayırdığınız zaman ve emek için çok teşekkürler.
doğru dürüst oluş sırasına göre araştırıldığı vakit dinden çıkmadan ziyade olayların aslına inme merakı daha çok dine orijinal bir şekilde yaklaşmaya sebep olacağını düşünüyorum.
Hepimizim özgürlüğünü yakından ilgilendiren, gündemdeki bir konuya da değinirsiniz diye umuyordum:
Celal Şengör'ün Musa ile ilgili ifadeleri nedeniyle mahkemeye verilmesi konusundaki yorumunuzu da paylaşabilir misiniz?
Celal Şengör hocanın tarzını beğenmemekte haklısınız. "Aptal" kelimesi bir argüman değildir. Onun, fikirlerini otoriter bir şekilde anlattığı ve bunun sonucunda eleştiri ihtimalini baltaladığı konusunda da haklısınız, güzel bir tespit olmuş. Akademide sesi yükseltmek bir işe yaramamalıdır. Ancak;
Celal Şengör'ün Platon'u ve diğer antik filozofları hakkıyla okuyup anladığını düşünüyorum. O bütün konuşmalarında "zehir" sözcüğüyle ne demek istediğini açıklar. Bu bir benzetmeden ibarettir. Platon'un kendinden sonraki felsefenin seyrini değiştirmesi, bir başka tabirle onu zehirlemesiyle ilgilidir. Kullanılan kelimeyi pedagojik olarak zararlı bulabilirsiniz elbette.
Platon'un kendisinden sonraki 1500 senelik düşünce dünyasını ne derecede etkilediği bellidir. Bu 1500 senede Platon'u görürüz, Pre-Sokratikleri değil. Zira fizikle, doğayla uğraşan isim yoktur bu süre boyunca. Bu etkiler Platon'a aittir. Önemli olan nokta da budur. Kepler'in veya Galileo'nun Platon'dan ne derecede etkilenip etkilenmediğini bırakıp Platon'dan Copernicus'a kadarki dönemde neden doğru düzgün filozof çıkmadığını tartışmak gerekir, ki Kepler ve Galileo'nun bilimsel fikirleri bizi ilgilendiriyor zaten.
Tanrılar hakkında konuşsunlar veya konuşmasınlar, Doğu'dan etkilensinler veya etkilenmesinler, Pre-Sokratikler'in sorduğu sorular ile Platon'un sorduğu sorular ve bu ikisinin bilimsellikleri arasında dağlar kadar fark olduğu olgusu açıktır. Pre-Sokratikler'in önemi, Popper'in de deyimiyle doğa hakkında cesur ve test edilebilir teoriler öne sürmeleridir. Bakın çok basit bir şeyden bahsediyorum. Celal Şengör'ün insanlara anlatmaya çalıştığı nokta budur. Bu konuları konuşmak için 2 saat biraz fazla olmuş.
12 dakikadır dinliyorum hala Antik Yunan’a giremedik. Celal Şengör neden bu kadar mevzu oldu anlamadım.
Başlık bir ironi
Hocam Zenoncular kaçıncı dakikada anlatılıyor?
🙏🙏🙏
“Abdülhalik Gücdevani (k.s.)’nin:
“Aklın nefesinde olsun, kalbin her zaman huzurda olsun”
İLKER'E SÖYLE DE REKLAMINI YAPSIN HOCAM KANALIN
hocam celal hocayı çağırsanız ve bunu tartışsanız harika olur
Turkish Michael Scott
Fatih terim hayranından geldim
dikkat daginikligimdan oturu okuyamiyorum tesekkurler.
Eğer video dizi film izleyebilirken kitap okuyamıyorsan dikkat dağınıklığın olmayabilir. Sosyal medya çok fazla vakit geçiriyorsan kitap okumakta zorlanırsın
@@azaduhi hayir onlarida izleyemiyorum zaten bu videoyuda izlemedim.
asktan oglum bir hos sagim solum
Canınızı sevim sizin. Bir olay olmuş ne olmuş, orayı anlamadım, celal nerde konuşmuş, program mı, hangi yayın bu.
Az önce söz konusu Celal Şengör videosunu izledim. Her zaman söylediklerini söylemiş. Söylediklerinin doğru mu yanlış mı olduğunu bilmek için konunun uzmanı olmak gerekiyor. Yanlış bilgi veriyor olma ihtimali var elbette ama bu tarz konuşmaları dinleyenlerin de bir şekilde sorgulama yeteneğinin olduğunu farz etmemiz lazım. Acaba doğru diyor mu diye araştırmaya sevk edebilir. Bence Ömer Bey gibi kişiler zaten tam da bu noktada devreye giriyor. Eğer söylediği şeyler içinde yanlış bir bilgi varsa sizi de dinleyerek bunu telafi edebiliyoruz.
Yunan tanrıları gelsin
Celal hocayı eleştirince tam kemalist darbe vurmak için hazırlanmıştım ama düşününce haklı bi eleştiri olduğunu anladım. 😂😂 Aydınlar bişeyleri anlatırken biraz daha (doğru kelimeyi bulamadım). 😂😂
Doğru kelimeyi bulamama nedenin ortada
@@azaduhi oooowwwww LaF sOqTu 🔥🔥🔥
@@omerfarukkarakaya2877 👍🏼
@@azaduhi 👌👌
Hocam Steve Carrel'a benziyorsunuz
Başlıkla içerik tamamen alakasız.celal şengör derdiniz ama bunu yapmıyor gibi davranıyorsunuz
Celal Şengör zaten straw-man. :) göremlyor musunuz bunu?
Ömer hoca iyi bir demagoji ustası, cengiz hoca daha net alanı itibarıyla
Bana kızmayın ama çok kötü bir içerik oluşturmuşsunuz. 25 dakika başlıkta verniş olduğunuz konuya girmenizi bekledim. Zamanıma yazık oldu,konu başlamıyor bir türlü.
Celal beyin önünde dut yemiş bulbul, el pençe divan. Buraya gelio ayar veriyor. Ne ayıp ya.
kim için diyorsunuz? ömer bey için mi cengiz bey için mi?
@@siennafalls tabii ki Ömer Beye demiyorum
ismini saklayarak yazan korkak birine göre çok cesursun. cengiz beyin tırnağı etmezsin.
@@Aktuggoktug56 adım Murat Can Aşlak
Allahima sukurler olsun ki en iyi bilinen ateist Celal. Hem konustuklariyla, hem yaptiklariyla, Allahin bir hucceti ve lutfudur. Celale akilsiz diyebilecek cesarete sahip sizlerin bu kadar bilinmemesi, takip edilmemesi ve sevilmemesi de ateizmin sadece zeka gerektirmeyen populerlik alaninda degil, ayni zamanda akla sahip insanlar arasinda da kabul gormedigi anlamina geliyor.
Felsefe emir cümlesi kurar mı?
Yani " YALAN SÖYLEME"
" KİBİRLEN ME, TEVAZULU OL"
dermi?
Erdem nedir? Güzel nedir? Ahlak nedir? vs.
Okumak güzel, ama değerler insanın rotasıdır. Birbirini sevmek, anlaşılmayı kolaylaştırır.
Filozoflar pek sevilmiyor. Akıl magrur ve bencil. Tartışmak baş ağrısı.
Peygamberle, veliler yüce kişiler.
Sevgi, saygı, selam.
Küçük bir alana kontrolsüz yazıldığı için cümle düşüklüklerinden özür dilerim.Dombili Celâl gibiler konusunda düşündüklerimdir.
ARİSTOTELES OLSA BİLE 2 SAAT İZLEMEZ BRO
boş konuşuyorlar desem seviyesiz bir görgüsüz olabilirim
Tek amacınız sizin, yol açtığı pratik eylemlere göre değerlendirmek. Theseus’un gemisindeki parçaların değişmesi ne anlam ifade eder? Ne pratik faydası var?
celal sengor balondur
İtirazı zorlaştırdığı çıkarımına katılmıyorum. İnsanların ön beynini aktif kullanıp kullanmaması ile alakalı.
Yani duyumsal işitsel uyaranların birlikte verilmesi veya sadece dedikodu seviyesinde kulağına üflenmesi arasında ir fark yok.
Alıcı kişinin ön beyin aktivitesiyle alakası var. İlkel beyin yapılı yolaksız ön beyinli hayvanlara yakın beyin yapılı ön beyin aktivitesi az insanlar dedikodulara da inanıyor.
Yolaksız dediğim ağsı yapıda nöron sistemi geliştirmek emekle oluyor sonuçta sorgulayarak verileri birleştirerek.
Uyaranların şekli değil ön beyin aktivitesi buradaki ayrımı yapıyor bence.
Ayrıca artık duyumsal işitsel ve görsel uyaranlar dışında uyaranı olmayan yeni bir algı sistemi oluştu ön beynini geliştiren insanlarda. Başkalarında olmayıp kendimde olanı gördüğüm için bu ayrımı yapabiliyorum. Ölçek ve oran orantıyı da ekleyebilmek bu yeni ir sorgulama boyutu.
tüm bunları nereden öğrendin ya 😱😱 bravo