bir ince duman, bir tutarsızlık tanrısı adımla aynı harfle başlayan bi ismin babası şimdi hepsi benim! elimden tutup geldiğin bu boşluğun içinde gebereceğiz eminim! burası harikalar odası kafatasım bi peugeot'un arka camına yapıştı en başarısız müzisyenin en pahalı enstrümanı mavi kırmızı bi akerdeon olmalı kaçabilir miyiz hiç insan olmayan bi’ şehre güncemde deliren adamı özlemiyorum, çok içince defolu kostümden koleksiyon filistin askısında takım elbisem güveler kemiriyor biz ölü tohumlardık olmayan bi kentin arka bahçesinde orada cennet reçetesiz bi ilacın yan etkisiyle görülüyordu her şey; prospektüsünde el yazımı çözen epigraf büyür avuç içimde hangi gölge geceye karşı suçlu kendimden başka müşkülpesent bi kardan adam eriyorsa mazgalda anla ki, en içten vatansız benim zira bir tek sen bilirsin, nerdeyim -odamdan başka bi fil gibi, unutuyorum işte, yerime hatırla bana bi kahve yap, hiç olmazsa sigara sarsana sekiz ayda doğdum ben, beş ay daha fazla nefes tutmakla yırtılmaz diyafram üstümde kurutulmuş kafatasları, o ayin biz bi eldivende biriktik ve mavi kesim siyahtan üç taş, yuvarlanır iki dağ arasından gülümseyen bi’ çift dudak aralanır şimdi olmayan bi’ ülkenin olmayan kentinde olmayan ilçenin olmayan mahallesinde olmayan bi’ sokak, olmayan 3 katlı bina iskeleye bakıyorum, sen ve zamansız oğlumla ne ben değiştim, ne sen ki ben teninden sıyrılan bi’ kuru ceset ve sen, yeşil bi’ benle en sen ol yine çünkü, sen benim tenimde kalan tek tarafsız gölge
ne ben değiştim, ne sen ki ben teninden sıyrılan bi’ kuru ceset ve sen, yeşil bi’ benle en sen ol yine çünkü, sen benim tenimde kalan tek tarafsız gölge
bir ince duman, bir tutarsızlık tanrısı
adımla aynı harfle başlayan bi ismin babası
şimdi hepsi benim!
elimden tutup geldiğin bu boşluğun içinde
gebereceğiz eminim!
burası harikalar odası
kafatasım bi peugeot'un arka camına yapıştı
en başarısız müzisyenin en pahalı enstrümanı
mavi kırmızı bi akerdeon olmalı
kaçabilir miyiz hiç insan olmayan bi’ şehre
güncemde deliren adamı özlemiyorum, çok içince
defolu kostümden koleksiyon
filistin askısında takım elbisem güveler kemiriyor
biz ölü tohumlardık olmayan bi kentin arka bahçesinde
orada cennet reçetesiz bi ilacın yan etkisiyle
görülüyordu her şey;
prospektüsünde
el yazımı çözen epigraf büyür avuç içimde
hangi gölge geceye karşı suçlu kendimden başka
müşkülpesent bi kardan adam eriyorsa mazgalda
anla ki,
en içten vatansız benim
zira bir tek sen bilirsin, nerdeyim
-odamdan başka
bi fil gibi, unutuyorum işte, yerime hatırla
bana bi kahve yap, hiç olmazsa sigara sarsana
sekiz ayda doğdum ben, beş ay daha fazla nefes tutmakla
yırtılmaz diyafram
üstümde kurutulmuş kafatasları, o ayin
biz bi eldivende biriktik ve mavi kesim
siyahtan üç taş, yuvarlanır
iki dağ arasından gülümseyen bi’ çift dudak aralanır
şimdi olmayan bi’ ülkenin olmayan kentinde
olmayan ilçenin olmayan mahallesinde
olmayan bi’ sokak, olmayan 3 katlı bina
iskeleye bakıyorum, sen ve zamansız oğlumla
ne ben değiştim, ne sen
ki ben teninden sıyrılan bi’ kuru ceset
ve sen, yeşil bi’ benle en sen ol yine
çünkü, sen benim tenimde kalan tek tarafsız gölge
Hangi gölge geceye karşı suçlu kendimden başka
bi ince duman bi tutarsızlık tanrısı
kafatasım bi peugeotun arka camına yapıstı
zira bir tek sen bilirsin nerdeyim
-odamdan başka
ne ben değiştim, ne sen
ki ben teninden sıyrılan bi’ kuru ceset
ve sen, yeşil bi’ benle en sen ol yine
çünkü, sen benim tenimde kalan tek tarafsız gölge
tutarsam elinden gelir misin bu boşluğa?
elimden tutup geldiğin bu boşluğun içinde
ilk söz hangi şarkısındandı
@@PrusyaMavisi tümör
şimdi olmayan bi' ülkenin olmayan kentinde. olmayan ilçenin olmayan mahallesinde. olmayan bi' sokak, olmayan 3 katlı bina.
bu boşluğun içinde gebereceğiz eminim
biz ölü tohumlardık olmayan bir kentin arka bahçesinde.