Üniversite yıllarımda bir hocamın tavsiyesi ile okumuştum Ayn Rand romanlarını ve kitaplarını . Üzerimde derin bir etki bıraktı, keskin, sert ve idealist roman kahramanları, yalnız başına hayat ve diğer insanlar ile mücadele etmeye çalışan kendi bildiğinin peşinde koşan karakterler bana hayatımı sorgulama ve anlamlandırma noktasında ciddi bir ilham verdi. Bir süre sonra kendi kabuğuma çekildiğimi farketmeye başladım. Kendi içinde mücadele veren dış dünyaya karşı bir savunma mekanizması geliştiren ve kendi kendine yetmeye çalışan biri haline gelmiştim. Bütün sosyal çevremden uzaklaşmaya başladım zamanla. Bu konuyu bana Ayn rand kitaplarını salık veren hocam ile konuştuğumda yurt dışı seminerlerinde ilginc olarak kıyıda köşede duran etliye sütlüye karışmayan kendi halinde akademisyenlerle ne zaman konuşsam onların en çok etkilendiği kişinin Ayn rand olduğu gerçeği ile karşılaşmistim demişti. Ayn rand daha o zamanlarda insanlara popüler kültürün değil kendi isteklerinin peşinde koşmayı, hayatı anlamlandırırken yalnızlığın devinimi ile kendi kendine yetebilmeyi, zorluklarla mücadele ederken en büyük güç ve desteği kendi akıl ve irademizde bulmayı örgütlüyordu.
@@mustafaunlu8295 aga ben atlası indirdim kitabları kolay bulunmuyor pdf indirdim ben indirdiğim kitab popüler bide felsefe kitabı yani bide hayatın kaynağı iyi ona bakmanı öneririm bulamazsan youtubede sesli kanalar var ordan izle
@@6mizahailesi309 şu an hayatın kaynağını okuyorum (pdf olarak) . atlas silkindi yi de indirmek istedim fakat pek güvenemedim sitelere. sen hangi siteden indirdin
soru soran adamı eleştirenler olmuş :) Bunu çoğu felsefi tartışmalarda görebilirsiniz. Karşısındakini her açıdan farklı farklı sorularla zora sokmaya çalışır. O fikri ne kadar iyi savunacağını inceler. Eğer Ayn Rand'ın dediklerinde çelişki olsaydı bu ortaya çıkardı. Orada oturan kişi aynı görüşe sahip olduğunu belirtseydi zaten soru sorulmazdı ve biz bunu izleyemezdik. Hiç mi tartışma programları izlemediniz?
Röportaj yapan kişinin günümüzde program yapanlardan hiç farkı yok. Hem algısı zayıf, zekası düşük, anlama özürlü hem de saygısız. Uzmanlığı dışında ahkam kesiyor, kötü çıkarımlar yapıyor, karşı tarafı açmak yerine sabote ediyor.
Cok geç olmuş ama yinede cevaplamak istedim Adamın kravatında fark ettiysen haç işareti var .Niyetinin iyi olmadığı bundan belli katolik falan olabilir ama tarafsız ve profesyonel davranması gerekirdi ve fark ettiysen sözünü kesiyor ikide birde
İnsan kendine benzeyeni değil, kendinden 1 tık üstün olanı sever. Çünkü akıllı insan gelişmeyi istemelidir, eğer istemiyorsa egoist ve manasız bir adama dönüşür.
İnsan hayatta tek başınadır demek psikolojiden öte biyolojik de bir hatadır. Aşk, sevgi vs bunlar yaşamak için bir ihtiyaç. Mutlak surette olması gerekenler. Eminim ki etrafınızda sizi seven ve değer veren insanlar vardır. Herkesin vardır. Etrafında seven insanların olduğu birinin sevginin mutlak olmadığını söylemesi eksikliktir bana göre. Sevgi görmeyen yaşayamaz.
Kadını kimse tek kelime anlamamış anlaşılan, ben kısaca özet geçeyim. Kadın demek istiyor ki kimse kimseyi sebepsiz yere sevmez, aşık olmaz illaki bencilce bir nedeni vardır ancak insan bunu düşünmediği için yani bilinçaltı bir nedenle olduğu için anlamaz. Yani bir erkek sokakta yürürken güzel bir kadından etkileniyor aşık oluyorsa bunun nedeni onun bu kız ile birlikte olduktan sonra çevresi tarafından saygıyla ve kıskançlıkla anılacak olmasındandır. Yani sana bir şeyler katana aşık olursun. Ben hiç görmedim çirkin birine aşık olan erkek( istisnalar hariç).. onun haricinde kadınlarda erkekte güç aramaktadır. Güç ise saygınlık,para, yakışıklılık , zeka gibi şeyler diyebilirsek hiç bir akıllı kadın bunlardan birine sahip olmayan birine aşık olmuyacaktır yine istisnalar hariç. Yani ayn rand ın demek istediği herkes bencildir ve aşk ve sevgide bencilce nedenlerden ortaya çıkmaktadır. Kimse kendisine bir şey katmayacak insana aşk ve sevgi beslemez.
Serkan Yüceer çok iyimser düşünüyorsun keşke herkes böyle düşünebilrse ve bu karekterde olabilse ama insanın doğası bencildir bu değiştirilemez . Haa kaldıki herkes bencil midir hayır canım örnek verecek olursak bu dünyada karşılıksız seven tek bir varlık vardır o da Anneler (istisnalar hariç). Şimdi neden böyle düşündüğüme ve ayn rand ında neden böyle düşündüğüne gelecek olursak bir kere insan denen varlık milyonlarca yıllık bir maceranın sonucudur milyonlarca yıldır hayatta kalmış ve doğayla mücadeleler sonucu bu halini almıştır. Peki nasıl milyonlarca yıldır hayatta kalmıştır? 2 etken ile üreme ve yaşama içgüdüsü ile. Ha şimdi tekrar konumuza dönecek olursak bir kadın ve bir erkek ilişkisinde milyonlarca yılda kodlanmış bu iki içgüdünün tatmin edilmesi amaçlanır. Bunuda günümüze uyarladığımızda para , yakışıklılık statü saygınlık gibi şeyler karşılıyor Çünkü bir dişi her zaman mağaraya en fazla et getiren ile birlikte olmuştur. Çünkü hayatta kalma ihtimalini yükselten kişi bu olmuştur. Üreme ve sağlıklı çocuklar getirme ihtimalini bu et getiren arttırmıştır. O dönemde zayıflar elenmiş güçlüler her zaman neslini aktarmıştır. Uzatmak istemiyorum ondan dolayı kısa yazıyorum son olarak Karşılıksız sevgi saygı özveri güzel şeyler değilmi tabikide güzel şeyler ama bunlar olmadıkça bir anlam ifade etmiyor Ayn rand da bence sadece bundan bahsediyor
(Sıkıntı buna gerçek aşk diyemeyiz) Erich Fromm'a göre. Yani yengemizin tarif ettiği gerçek aşk değil , popüler kültürün dayattığı kriterler. 1920'lerde hem sigara hem içki içen genç kızların çok popüler olması , rönansta ise balık etli kadınlar. Schopenhauer'un aşk konsepti bundan daha mantıklı. Popüler kültürün ilişkiler üzerindeki etkisini aşk ile karıştırmış yengemiz. Ama bazı düşüncelerini severim orası ayrı.
@@keys814 annenin yavrusunu nasıl sevdiği konusunda oksitosin odaklı araştırma yapabilirsiniz. oksitosin kadın beyninde hangi duyguları üretmesini sağlıyor ve davranış olarak dışarıya ne yansıyor?
@@keys814 annenin yavrusuna duydugu sevginin özünde yasamak ve yasatmak yatar. Yani soy devami. Soyu devam ettirme isteği bencilcedir. Sevginin her türü bencildir. Çünkü özünde ben vardır. Ve karşılıksız değildir. Çünkü ben'i yükseltir. Ben'i tamamlasın, yükseltsin ve devam ettirsin diye sevgi duyarız..
Dostoyewski; kimse seni sen olduğun için sevmeyecek herkes seni sevmenin onlara ne kadar yakışıcağını düşündüğü yani kendileri için sevecek ve bu da şu demek oluyor ki insan böyle yaparak yine kendini sevecek sen hiç sevilmemiş olacaksın hikayenin sonunda (kapişş)
Dediginiz biraz benzemektedir beraber soyle bir ayrım vardır. Dostayevski varoluşçudur, bu kadından çok farklı pislikce ve adice düşünceleri vardır ve bu onları kabul eder. 😉
bu dediğin Ayn Rand'ın anlatmak istediği şeyle örtüşmüyor. Hiç sevilmemiş olmıcaksın, karşındaki kişi seni sen olduğun için sevicek. Eğer sen sensen :)) Özetle bu bebiş
Rand, sebepsiz yere sevilmeyecegini düşünüyor, yalnız bu sevgi iç güdü ya da cikarla duyulursa bunun sevgi olmadığını, bilakis ahlaksızlık olduğunu düşünüyor. Ona göre sevgi, sizin birisine kattığınız seyler ya da onun size kattiklarindan değil, karakterine işlemiş erdemden kaynaklanır diyor. Sevginin sebepsiz olmayacağını dile getirirken sevginin bencil olduğunu savunmuyor, herkesin bir erdem derecesi olduğu ve herkes koşulsuz sevilirse sevgiyi hak edeni sevmenin bir anlamı olmayacağı, ayırt edicilik gidince onun sevgi olmayacağını söylemeye çalışıyor. Çünkü sevgiyi sevgi yapan da antitezin kendisidir. Para, saygınlık, yakışıklılık ve zekaya gelirsek.. kendisi kusurlarimizdan kurtulmaya çalıştığımız kadar sevgiyi hak ederiz diyor. Bu da iradi bir aktivite gerektirir. Yakışıklılık ve zeka çoğunlukla irademizle elde ettigimiz seyler değildir (bakımlı olmak ya da var olan zekayı verimli kullanmaktan bahsetmiyorum). Ve de saygınlık ve paranın da Rand için kıstas olduğunu düşünmüyorum. Erdemli ama gayet toplumdan izole, kötü topluma adapte olamamış ve de zengin olmayan insanların varlığı sevginin bunlar üzerine kuralamayacagini bize gösteriyor. Hatta bu özelliklerden dolayı sevmek ona göre ahlaksızca. Bir insana seni herkesi sevdiğim gibi, seni mutlu etmek için seviyorum denildiginde Rand'a göre insan erdemliyse bundan mutluluk duymaz. Çünkü ona olan sevginin ayırt ediciligi yoktur. Bu şekilde sevildiği söylenen insan anca herkesi sevdiğini söyleyen insanın sevgisinin bollugundan dolayı o kişiyi sever ama kendi değerini ortaya çıkaramaz. Bu durumda ifade edilen sevgi de çıkarlara değil, anca erdemlere hitap ederse gerçek sevgidir ve mutlu etmelidir. Benim Rand'dan anladığım bu
insanları, onlara yaptıklarınız ya da onların size yaptıklarından ötürü sevmezsiniz. onları karakterlerine işledikleri değerleri için, erdemleri için seversiniz.
Erich Fromm. Sevme Sanatı. Küçük bir kitap, fakat sevgi tanımı, sevgi türleri, sevginin uygulanışı vs. üzerine muhteşem bir eser. Sevgi meraklılarına şiddetle tavsiye edilir. :-)
@@alicrimua hacı vu bakış acısıyla eğer hayati anlamlandormaya yola çıkarsan sınıfta kalırsin cunki ben de böyle hepsinin ortak örtüşen noktalarını aradım teklik aradım onlara yaslamak istedim. Güzellik tanımına bak sevgi tanımın abak bilgi tanımına bak filozoflar/dunusurler/yazarlar nasıl tanımlamışlar. Böyle konularda teklik mutlakoyet soz konusu olmaz. Fromm da oku Ayn Rand. Fromm benim net tercihimdir. Fromm hümanist bakış acısıyla bireyden topluma bir yolculuk çizer eğer istersen bu düzlemde alfred adler da takip edilebilir. Işte bu ikisi müthiş örtüşür.
Inanilmaz bir kitaptı. Önceki sevdiğim insanlara yaptığım hataları, onları hangi sevgi türünde sevdiğimi, beni seven insanların nasıl sevdiğini... hala rafımda durur. Adeta bir ders kitabı gibi notlar ve altı çizili paragraflar var.
"insan kendi mutluluğundan mesuldür ve bu mutluluğa kendisi ulaşmak zorundadır" o kadar doğru ve gerçekçi bir tespit ki 👏👏 Kimse mutluluğu altın tepside size sunmaz..
Tamamlanma arzumuzdan dolayı severiz. Insan kendinde eksik olanı bir başkasında bulur ve ona sevgi duyar. Bu çıkardır. Çünkü özünde tamamlanmak yatar. Bencildir. Çünkü özünde ben yatar. Beğenme ve beğenilme arzumuz vardır. Ve bu ikisinin tatmin edilmesini isteriz. Size sevgi duyan kişi sizi beğenir bunun özünde de tamamlanma isteği yatar ve bunu bilmek hoşunuza gider. Birinin sizin için bir şey yapması önemli değildir. Bunu neden yaptığı önemli. Sizde eksik parçasını bulmadıysa anlamı yoktur. Ayn rand diyor ki çıkar ve tam olma felsefesini içinde bulundurmayan sevgi imkansızdır. Ahlaksızlıktır. Çünkü bene ihanet edersin. Sana kattığı hiç bir şey yoksa o sevgi sahtedir. Insan neden sevmediği halde seviyormuş gibi yapar? Sorusu önemlidir. Çünkü muhtemelen kibirlidir. Kendisinin tam olduğunu düşünür. Buradaki sevgi değildir. Yanılsamadır. Ondan bir şey almaz. Çünkü zaten her şey bende vardır. Diye düşünür. Tamamlandığını düşünen zihin kibirlidir.
Yerin Kulağı İnsan doğası gereği önce beni kurmalı ve oluşturmalıdır. Bu arzu ve istek “ biz” kavramını doğurur. Ben kendini tamamlamak adına bize ihtiyaç duyar. Devlet, hukuk,ahlak ve sevgi gibi kavramlar böyle ortaya çıkar. Muhtaç varlıklarız. Bu muhtaç olma durumu yaşamın devam etmesi için gereklidir.
düşünceni benimseyemedim. benzer benzeri sever. kendinde eksik olan parçayı sevmez evet insan bencildir bencil olduğu için eksikliğini sevmez karşısındakinin çünkü kendisinde yok başkasında olmasını da istemez. Çok kabaca örnek verecek olurdak bir müzik grubunda solist ile gitaristin birbirlerini sevme olasılığı çok yüksektir çünkü benzer şeylerden hoşlanırlar.((fakat bir bilim insanının bir gitaristi sevebilme oranı daha düşüktür)).işte bu durumda ise eksik yönlerini severler çünkü aynı çatı altında birleşmişler birbirlerine benzer konular hakkında çokley katabilir faydalı olabilirler ayn’ın da kastı bu bence.ssonuç olarak düşüncene katılmıyorum
Güzel ifade etmişsiniz elinize sağlık fakat Seviyormuş gibi yapmanın kibirden başka bir sey olduğunu düşünüyorum. O kişiden alabileceği birsey olduğunu düşünmez evet ama eksiksiz ve mutmain olduğunu da düşünmez bu kisi. Hatta benlik saygısı da yoktur ki tamamlanmak yerine karşıdakinin tamamlanması pahasına katlanıyordur belki de. :)
" insan kendi mutluluğu için başkalarının hayatından feragat etmesini talep edemez, nede başkalarının mutluluğu için kendisini feda etmemelidir " diyor
Kadın şunu ifade etmiş BENCE. Sevgi mükemmel bir duygudur. Ve sevginizi hakedecek insanın bu mükemmel duyguyu hakedecek erdemlere sahip olması gerekir. Anlamlı olan budur. Herkes mükemmel olmayabilir. Ama bunun için çaba harcayıp hak edebilir. Bunun dışında ortaya cıkan paylaşım aslında sevgi değildir
eğer aşkınız için öz saygınızdan taviz vermeye başladıysanız bu kişiliğinizi kesinlikle geriye götürür ve sizi mutsuzluğa iter kimseyi vazgeçilmez kılmayın yoksa ilk vazgeçilen siz olursunuz
Hem reel hem de dobra. Bence mükemmel açıklama olmuş ve girift de değil! Dikkatli dinleyin kadının söylemlerini hayatınızın odak noktası yapacaksınız✌🏻
Sevginin Çabası; o sevgiyi kazanmak için fedakarlık edip kendini feda ederek değil, kişinin kendi erdemlerini ve kişiliğini potansiyeli dahilinde geliştirmesi üzerine olmalıdır. Sadece "çaba" ya odaklı anlayış egonun işine gelir ve sevilme ya da sevme asla özgün olamaz. Her zaman diğerinin onayına mahkum olur ki bu da bağımlılığı kuvvetlendirip kişiyi yaşamsal 1 kısır döngüye sokar. Aynı şuan tüm insanlığa olduğu gibi.
Daha önce hiç bu kadının konuşmasını veya kitabını okumadım. Zamanla bu söyledikleri kendi kafamda kendime çizdiğim şeyler oldu. Demekki benim düşündüğüm gibi düşünenler de varmış yıllar önce.
Günümüz bencil aşklarının üzerinde ki cilayı söküp altında ki riyakarlığı gözler önüne serdikten sonra direkt ve şaşmadan net bir şekilde sevginin ya da aşkın nasıl olması gerektiğini belirtiyor... Aşk iki olgun ve kendini bilen insanın arasında mümkündür... zayıflıklarınız ya da hırslarınız çıkara dayalı ilişkileriniz sizi ve eşinizi aldatır, oyalar ve zaman kaybına neden olur.? Eksiklerinizi başkalarının faziletleri ya da erdemleri ile gideremezsiniz. Değerli birisine sahip olduğunu sanmak ile insan değerlenmez... ancak kıskanılır. Bunun da size faydası olmaz.
Çok iyi noktalara değindi. Eğer tam olarak anlamadıysanız lütfen tekrar tekrar izleyin. Çünkü videodaki hiçbir düşünceyi aklınızdan bile geçirmediyseniz hayatınıza bakış açınızı bile değiştirebilir. Yetersizlik hissini bilgi ile kapatıp ahlaki desteğide kendinizden mahrum etmesseniz bu şekilde düşünen birisi haline gelebilirsiniz. Bu durumda birçok insanla bağlantınız kopabilir ve yeni insanlarla bağlantılar kurarken onlarca kez düşünürsünüz. Bilginin ödülü ve cezası yalnızlıktır. İkisindende biraz hissettirir. Bu arada yalnızlığa sebebiyet vermesi toplumun bilgisizliğinden kaynaklanıyor. Bilgi eksikliği bence erdemin varlığını baltalar. Erdem olmassa sıradanlık baltalı bir adam gibi kapıda sizi bekleyecektir.
Furkan Ertas söylediklerinizden “ yetersizlik hissini bilgi ile kapatmak” kısmını ne anlamda kullandığınızı merak ettim. Birşeylerin üstünü örtmek anlamındaysa kötü.
Ben evlenmis ve bosanmak uzere olacak biri olarak diyorum ki, eger biriyle birlikteyken hayatinizi ya da karsidakinin hayatini degistirmeye calisirsaniz problem oluyor. Basta bunu anlamak zor. Insanlar tanisma asamasinda gercek kisiligini pek yansitmiyor. Evlilikte birlikte yasandigi icin kisiyi net taniyorsun. Ben yalnizken oldukca mutluydum. Ama evlendikten sonra kendimi esime uydurmaya calistim .Degisime acik biriyimdir. Bir cok sey ogrendim evlilik hayatinda . Ama kendiniz olmazsaniz mutlu olmazsiniz. Karsinizdaki kisiyle ayni karakterlere yakin olmaniz iyi olur. Mutluluk getirir. AMA cahil kalabilirsiniz. Surekli size benziyen ve onaylayan biriyle de birlikte yasamak iyi olmayabilir. Evliligim zit karakterle evlilik gibi bir seydi. Bu sayede cok sey deneyimledim. Yani bir karsitlik vardi. Bu sayede farkli fikirlerle bir sinerji olustu. Anlatabildim umarim. Simdi benim karakterime uygun biriyle evliligi de deneyebilirim. Ama o da beni monoton bir hayata surukleyebilir. Deneyimlemek lazim. Ben takinti yapmam oyle seyleri. 10 kez evlenebilirim. Su andaki gorusum en iyisi evlenip bosanmak gibi. Cocukta var. Iyi iyi )) Kolay gelsin herkese hayatta!
"Ne de başkalarının mutluluğu için kendisini feda etmelidir" sözü ile beraber bu kadının ucube olduğu için sevilenler listesinde olduğunu kavradım, teşekkürler.
Aşk tabiatın bize yüklediği çiftleşip sağlıklı yavrular dünyaya getirmemiz için verilmiş bir dürtü. Mutluluk ise geçici olduğundan amaç mutluluğun arandığı yolda kaybolmaktır
Birini sevmeniz için, bu sevgiyi hak etmesi gerekir demek istemiş. Herkesi sevemezsiniz bu imkansız. Sizin değer yargılarınıza kişiliğinize uygun biriyse seversiniz .Çünkü o değerleri taşıyordur. Kendini yetiştirmiş, dolu bir kişiliktir. Yani demek istediği şu sizin sevginizi hak edecek erdemlere sahip olmalıdır. Burda çok kişinin kafası karışmış, ne aşk nede benzer şeylerden bahsetmiyor ki. Karı ve kocayı örnek vermiş sadece. Birini sevmek için kendinizden feragat edip çevresinde pervane olmak değil, birini sevmek sizin erdemlerinize uygun davran an biridir. Düşünün yalan söyleyen borcunu ödemeyen sizi kötü zamanınizda aramayan birini sever misiniz. Kısaca sevgi hak edilene verilmeli , sevgi bir çıkarınızı gerçekleştirmek demek değildir.
Sevgi içinizde ve size bağlı olan bir şey. Bu sevgi geliştirilebilir. Bir insanla karşılaştığınızda karşıdaki kişi hakettiği kadar o sevgiden verirsiniz, bir lütuf gibi. Olgun ve erdemli bir bireyseniz aşağılık davranan birine pek tabii ki bu sevgiden vermezsiniz. Evlilik, arkadaşlık, sevgililik gibi ilişkilerde de karşılıklı görünmez "sevgiye layık olma" anlaşması yaparsınız. Kendimden örnek veriyorum. Karşımdaki kişi benim onu sevmemden korkuyorsa ona sevgimi vermem. Ben her şeyi yapmama rağmen hala karşılık göremezsem sevgimi vermem. Eğer sevgimi verirsem de bu kendimi hiçe saymak olur, mallık olur.
Özetle; ------------- Bencil kişi salt anlamda bakıldığında başkalarını feda eden kişi değildir. Başkalarını herhangi bir şekilde kullanma ihtiyacının üstüne çıkmış kişidir. Onun işlerliği, diğer insanların kanalıyla değildir. Birincil anlamda onlarla ilgilenmemektedir. Amacı da, düşüncesi de, arzuları da, enerjisinin kaynağı da hep onların dışındadır. Bir başka kişi için var olmasını istememektedir. İnsanlar arasında oluşabilecek tek kardeşlik, tek karşılıklı saygı bu yolla olabilir."
Ayn Rand benim için özel bir yazar. Fikrine katılmıyor oluşunuz çoğunuzun okuduğunu ve dinlediğini anlamamasından kaynaklanıyor.( Yorumlarda bunu gördüm.) Çeviride emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Randin demek istedigi su: kimse hayrina sevmez kimseyi hayrina sevse bile bunu kendi icin yapmis olur cünkü sonuc olarak vicdanini rahatlatmis oluyor kendini iyi hissediyor. Ve diyorki sevgiyi hak etmek gerek cünkü sevgi de alma verme isi oldugu icin yani bir taraf hep alsa hic vermese yani hep sevilse ama hic sevmese seven üzülür hatta kahrolur ve er yada gec dayanamayip bu sevgiyi bitirir .. bütün evren bir denge halinde ve hersey de oldugu gibi sevgi konusunda da denge önemli..
O zaman buradan birde şu çıkarımı yapmalı.. Kimse zorla evlendirilmemeli. Sevgi özgür irade ile ortaya çıkmalı ki hakedilmiş ve tercih edilmiş olsun, bedeli ne olursa olsun.
Sevilecek insan profilinden ölümüne uzak münzevi biri bile birisi tarafından seviliyorsa bu o kişinin seveninde uyandırdığı malum bir liyakat özelliğindendir ya da en azından buna dair bir umut.Yani kısacası kafama yattı
en sevimsiz en boktan adamı bile sevecek birileri illa ki çıkar çünkü o birileri o adamda kendilerine göre farklı bir çekicilik bulur. E o zaman Ayn rand ın sevilecek çok az insan var sözüyle celişmez mi bu durum. Yoksa onu sadece kendisi adına mı söyledi?
Evet isa diyor insanları sevin diye , bu sevgi nasıl bir sevgidir biliyor musun , karşılık beklemeden sevmek yani içindeki nefsini egonu tamamen en düşük seviyeye indirerek sevgiye en muhtaç insanı sırf sevgili menfaat arkadaş için değil , ona yardım etmek için belki de bu yolda yoldaş olduğunuz için sevin . Tek problem nefis ve ego .
işte kadın ise bunun mümkün olamayacağını, herkesi sevmenin aslında hiç kimseyi sevmemek olduğunu ve sevgiyi hak edenlere haksızlık olduğunu anlatıyor.
Kısacası; sevgi veya aşk bir çıkar ve hak ilişkisi(bencillik) üzerine kurulmuştur. Her insan sevgiyi hak edemez ! Çünkü; sevgiyi hak etmek için çaba sarf etmek lazım.
Değer verilmeyecek insanlara değer verdim ve şu an yalnızım. Siz siz olun kendinizi 2.likle sınamayın, her zaman önce kendinizi düşünün çünkü insanlar böyle yapar ve sizde zaman içinde uyum sağlamak zorunda kalırsınız. - eğer uyum sağlamaz ve kendinizden önce başkalarını düşünürseniz zamanla kalbinizdeki sevgiyi tüketir ve size nefreti öğretirler - kendinizi hiç kimse için harcamayın! Hemde tek bir parçanızı bile.
Aslında tanrıda da bu durum vardır örnek vermem gerekirse iyi biri olup tanrıya inanmazsan tanrı sana cenneti vermez cezalandırır aynı şekilde sen inanırsan sırf sende cennete gitmek için inanırsın güzellik için cezalandırılmak için değil
@@BlackDragonTr İslam'ın öğretisinde Cennet için değil Allah rızası için yapmak esastır. Yunus Emre'ye atfedilen "Cennet dediğin birkaç huri, bana seni gerek seni" sözü gibi.
Bencillik kavramsal açıdan kötü müdür? Eğer kötüyse hangi önermeler sonucunda bu kanıya varabiliriz? İnsanın öz saygısı olması onu çıkarsız sevmeyen bir canlı mı yapar? İnsan önce kendisi için yaşamalıdır sonra ise kendisine anlam ve değer katan insanlar için bu döngüyü devam ettirmelidir.
arkadaşlar neredeyse tüm yorumlar sevmenin bencilliğini kabul ederek yapılmış pekii biz sosyal bir toplumuz hepimizin birbirine ihtiyacı var, ben seni seveceğim sende beni. böylece ikimizde etrafımıza sevgi ile yaklaşacağız belki de yanımızdaki insanların ufkunu açacağız kim bilebilir, bence bu dünyada çoğu sevgi bencilce ve bunu bizim saf sevgi ile değiştirmemiz gerekiyor o zaman belki birbirimiz için daha çok şey yapmış oluruz
Bana göre burda Rand’ın ilk bahsettiği mutluluk ve öz saygı önce kendisinde bulacak yani kendi ayakları üstünde duracak mutluluğunu bir başkasına bağlamayacak,kendi karakterinin yaptığı eylemlerde mutluluğu bulacak.. Sevgi kısmı da bana göre sevgi nedensiz olacak ki öz sevgi olsun,yani öz saygıdan öz sevgi çıksın.Seviyorum çünkü,”çünkü”kelimesi geliyorsa ardından bu çıkar sevgisidir,öz sevgide çünkü yoktur,neden yoktur..Annelerimiz ne olursa olsun çocuğu için canını bile verir öz sevgi bu dur.. Kadın ve erkek ilişkisinde de bu olmalıdır..
Ayn Rand'ın söylediklerinden anladığım kadarıyla kendisinin düşüncesi, bir insanın sevilmeye layık olması, karekterinde ne kadar çok "erdem" taşıması ile ilintili. Önceden yapmış olduğu faydalı işler - belki de çıkarı için yapıyordur bu işleri kişi bilemeyiz- (faydadan kastım herhangi bir fayda olabilir) o yüzden kişinin yapmış olduğu fedakarlıklar veya herhangi bir başka "ahlaklı, olgun, sevecen vb." hareketler özünde karekterinden yansıyor ise değerlidir, başka bir anlam taşımamalıdır. Böylelikle bu insana sevilmeye layık diyebiliriz Ayn Rand'ın fikrine göre.
Canım Ayn Rand. Her şeyi açık seçik dökmesine bayılıyorum. Amerika'da kadın başkan olsa olsa ona oy... diye soran muhabiri kesip kesinlikle vermezdim diyen dürüst kadın.
Sevginin ne olup ne olmadığına dair sayısız kere sayısız..söz, fiil ve duygu ile ifade edilmeye çalışılmıştır. Ama bazı özel bilgiler vardır ki tüm bunların ne olduğunu çok daha yüksek bir seviyeden görmemizi sağlar. İnsanın kendi dışındaki her şey ile olan ilişkisinde sevgi enrjisi çok önemli bir nesnedir...Sevgili Ergün Arıkdal bu konuda muazzam bilgiler vermiştir. "Ergün Arıkdal: Sevgi Bir Enerjidir Her şeyden önce sevgi tüm evrenin dokusunu teşkil eden nesnel bir varlıktır. Tüm varlıklar o sevgi okyanusu içinde mevcudiyetini sürdürürler. Birliğin çokluk hâlindeki tezahürü bir Bütünlük ve Uyum arz ediyorsa, bu sevgi enerjisinden dolayıdır. Sevgi bir enerji ise, bir çekim gücü ise bunun kaynağı nedir? Bu kaynak, Birlik ilkesi'nin saklı olduğu Ruhun özüdür. Bu gizli güç Varlığın varoluşu ile beraber sahip olduğu tanrısal bir güçtür. Sevginin kaynağı olan ruh, bu gücü sayesinde kâinat mimarlığını yapabilmektedir Yaradılış, sevgi enerjisinin bir sonucudur. " Şu durumda sevgili filozof ve yazar Ayn Rand'ın ifade ettiği şey ile buradaki bilgileri karşılaştırdığımızda lütfen tüm sözlerini buradaki bilgiler ışığında tekrar irdeleyin. Bazı ifadeleri çok sığ, son derece egosantrik olarak söylemiş.
İşte Bilimsellik/bilimsel olma hali ve felsefenin özü.Gözleri bağlanan çocukların fil tanımlanma metaforu.Kadın burada kamera karşısında(o dönemde) heyecan vericidir. Ve 60 yıl önce.Kadın hala yaşıyor,birde yeniden bir röportaj veya kendisiyle yeni yapılmış röportajları izleyebilsek.. Daha da derinleştirmiş ve geniş bir yelpazede ele alıyor bu konuları. Hatta bu düşüncelerin (Röportaj)de "Çömez"bile denilebilir kapsamda. Saygılar
Bence sevmek daha çok karşımızdaki kişinin sevilebilir olmasıyla alakalı bir şey. Fiziksel çekicilik, eşleşme VS zaman içinde etkisini yitiren şeyler. Rand' İn dediği gibi uzun vadede karşı tarafı etkileyen sevdiğimiz kişinin karakterli ve erdemli oluşudur. İki tarafta ahlaklı ve erdemliyse yakınlık, bağlılık, tutku da her daim içinde olur ilişkinin. Ne kendimizi yok saymalıyız bir ilişki de ne de diğer tarafı putlaştırmalıyız. Dengesi olmalı bence. Eğer denge bozuksa ortada boş bir aşk vardır. İki taraftan biri diğerini görmüyor aslında. Hem ben açıkçası ilişkide kendi alanı olmayan, sürekli beni yücelten birisini sevebileceğimi zannetmiyorum. Sıkılırım ve karşı tarafın bana olan sevgisinin gerçekliğinden şüphe ederim. Çünkü kendi değerini yok sayan birisi beni nasıl sevebilsin.
Cok yanlis bir perspektiv hayatimda bir cok karsiliksiz seven insan tanidim karsiliksiz yardim eden. Kadin büyük ihtimal hayatinda cok sevilmemis bir birey hayatinda hep insanlardan cekmis ve yalnizlasmis…
roportaj yapan adam ayn rand'ı anlamıyor diyen arkadaşlar ayn rand gibi aydınlar kendi devirlerinde zaten tamamiyle anlaşılamamıştır hiçbir zaman. günümüzde bir ebevyn bile bazen çocuğunun dilinden anlamazken kaldı ki roportaj yapan adam yaşadığı tarihten 100 yıl ileride olan ayn rand ı anlayacak. ayn rand' ın felsefesinden benim anladığım; insan önce kendisini sevip saygı duyduğunda diğerlerinin de sevgisini hak eder.
Konu SEVGİ olduğunda Ayn Rand'ın veya bir başkasının tüm keskin ifadeleri çürütülebilir ifadelerdir. Sevgi koşullarla birlikte bencilliği ve çıkarları gündeme getiriyor gibi görünse de, tüm bunların tersine saflığı, beklentisiz olmayı ve özgür düşünceyi de beraberinde getirir. Bu saflığı koşulsuzca yaşamak ve hissetmektir sevgi. Sevgi tek kişiliktir. Başkalarıyla ilgili değildir. Ahlak ve Erdem yok edilmelidir. Kişiliğidir insanı var eden. Sadece insan değil, her canlı sevgiyi hak eder. Ancak şu da var ki, hak verilmez alınır.
Aslında iki cinste işin kolayını buldu. Tüm kadınlar diyemem hakaret olur ama çoğu kadın fiziksel özellikleriyle bir yatırım imkanı buldu. Bazı erkeklerde maddi açıdan kısacası araba elbise vs gibi şeylerle buldu. Bir tanışmada herkes bir birini tartıyor. Araban hangi model gibi sorular veya erkek lafı oraya getiriyor arabam şu model arada tabi tevazu içinde kalmaya çalışıyor kısacası herkes kartlarını ortaya sürüyor. Kısacası aşk kolay ele geçmiyor.
Hayatımın aşkı evlen benimle 😍 nasıl da mantıklı ve tutarlı bir düşünce. Tabii çıkar var sadece midende kelebekler uçuşurken (hormonel bir reaksiyon) fark edemez. Bilinç dışıdır sadece başkalarının veya kendinin yaptığı seyeleri düşünürken sebebini anlayabilir kişi.
Söylediği her şeye katılıyorum fakat sevmenin sebebi olarak düşündüğünüzde. Sevmenin kalitesi veya sadelik miktarı olarak düşündüğünüzde alt üst oluyor bu çünkü sevgiyi ancak karşılıksız verebilirseniz kelime anlamını yitirmiyor, onun dışında sosyal para birimine dönüşüyor. ''Bakıyım, a bak bu dürüst, şuna 20 sevgi vereyim. Hmm, ama bak bu hem dürüst hem cesur ona 35 sevgi puanı vereyim'', gördüğünüz üzre, borsada yatırım yapmaya dönüşüyor. Haddime olup olmadığı tartışmaya açık, ama benim tanımıma göre sevgi, diğer insanların anılarına ektiğin mutlu anların zamanla büyüyüp yeşermesidir. Emek ister ve tamamen karşı tarafla ilgilidir, ama ben yine istediğime ekerim mesela.
Her kim, sevgisini Yüce Yaradan aşkının rızalığına atfetmeden gösteriyorsa, o sevgi sahtedir, bencilliği çıkarı ve egoyu besleyen elemanlar var edilmiş olur. Çünkü tüm insanlık Allah tarafından yaratıldığına göre, gerçek sevgiyi yaşamamız, ancak sana, bana ve herkese hayat vermiş olan bir Yaratıcının bize gönderdiği ahlak yasalarıyla ancak mümkündür. Gerisi, herkesin insan olma gerekliliğinde yatan içgüdü veya çıkarına hizmet etmektir.
Birisi için kendimden o birisinden fazla taviz veriyor olan biri olarak söylüyorum ki kadın yüzde yüz haklı. Sevgiyi her insan haketmiyor, haketmeyen hakedeni de benim gibi yaralıyor, parçalıyor. Dipnot : Bu konuşmanın üzerine Mark Twain'in İnsan Nedir kitabını okumanızı şiddetle öneririm.
haklı yada haksız önemi yok önemi olan bu kişinin sözlerini doğru şekilde anlatıp akıl ve mantık çerçevesi içinde yorumlamak çıkarımlar yapmak ancak böyle bu fikrin üstüne bir şey katıp geliştirebiliriz yada çürütebiliriz.
Bence şunu söylemek istemiş kötü, yanlış bir karaktere ve davranışlara sahip insanlar sevilmemeli. İyi erdemli, doğru, düzgün kişilik, karaktere ve davranışlara sahip insanlar sevilmeyi hak eder hem insanlar kendi kötü yönlerini düzeltmeleri gerekir ve iyi ile kötü doğru ile yanlış arasında fark vardır ve bunun karşılığı da kişilere farklı olarak verilmelidir yani sevgiyi hak etmeyen biri için kölelik, enayilik ... gibi sevgi vermek doğru olmaz diyor bence. İnsanlar kendini düzeltip en erdemli hale getirmelidirler.
kadının haklı olduğu yerler var ama eksik olduğu için aslında yanlış bir felsefeyi savunuyor. Ya siyahtır yada beyaz mottosunun içinde kalıyor bu da onun düşüncelerinin aslında hatalı olduğunu cok basit bir sekilde ortaya koyuyor. Evet insan kesinlikle bencildir lakin bencilik için seviyor demek uç aşırı bir örnektir. Yani bir insanın kendi standartlarında belirlediği bir kişiye aşık olması veyahut sevgi beslemesi tam manasıyla bencillikle mi alakalıdır? Tabi ki değil. Bu freud tarzı düşünürler çok ama çok yavan sadece mantıklı argumanlar ortaya sunuyorlar bunları anlayan insanlarda bu argumanların doğru olduğu kanaatına varıyor ama hayat o kadar basittir ki derin düşünceleri yalanlar bir o kadar da derindir ki cok basit tanımlamaları yalanlar. Ama şuna katılıyorum her insan sevilmez. Ama bu şu demek değildir insan sadece kendisi için sever. İnsan sadece sever bunun bencillikle alakalı olan kısımlarıda vardır olmayan kısımlarıda bu 2 kavram o kadar iç içedirki bunları ayırıp sadece şudur veya sadece budur demek ahmaklıktır
maşallah ne kadar mütevazısınız, hangi eğitim hangi savla ayn rand ve düşüncesine ahmakça diyebilir insan, kurduğunuz cümleleri bir okuyun ne anlattığınız bile belli değil. siz açın romantik bir aşk hikayesi okuyun rahatlarsınız.
insanoglunun sevmesi ya da sevmemesi izafidir. Tarif, gorelilik, durumsallik, zaman mefhumu, kosulluluk gibi pek cok kavram icerir. 'Sevdim sanmisim' diyeni bile var, daha kendi bile emin olamiyor
Kadın haklı insanlar ihtiyaçları doğrultusunda bir başka insana ihtiyaç duyuyorlar buna aşk diyorlar hep derim kurtuluş olarak gördüğün kişiye aşık olamazssin hicbir şeye sahip değilken caresizken aşk kaçınılmazdır ama asıl aşk her şeye sahipken yapabilecekken birine duyduğun histir.
Kadın büyük oranda haklı, istisnalar vardır belki ama sırf siz sevginizin bencilce olan nedenini tespit edemiyorsunuz diye kadını haksız çıkarmaya çalışmayın. Eğer bugün uçlarda olupta sevgiyi birbirinde bulan insanlara az rastlanıyorsa bu kadın haklı demektir. İnsanın her eylemi bencilcedir ve bu gayet tabiidir.
Doğu aşkı ile Batı aşkı arasındaki farkı biliyor musunuz? Şiirlerinde, sevgilisinden en küçük bir ilgi beklemeksizin onun yolunda feda olmaktan söz eden şairler Doğu şairleridir. Böylece düşünen Batı şairi görmedim ben. Russell'da Evlenme ve Ahlak adlı kitabında bu görüşü açıklar.
Sevginin nedensiz olmadığı konusunda katılıyorum kendisine fakat sevgiye layık olmanın belli başlı erdemlere sahip olmakla alakası olmadığını düşünüyorum. Olması gerekenin, en kusursuz olanın tanımını yapmıs inanılmaz gerçeküstü bir sevgi-ahlak anlayışı oluşturmuş bence. Tabi sağlıklı bir yorum için erdemler derken kast ettiği niteliklerin bşraz daha açılması lazım
Taşaklı ayn rand ablamız çok doğru konuşmuş. Siz hiç iş yerinizde patrona yağcılık yapan, başkalarını ispiyonlayan ve haksız olsa dahi haklı olana kadar susmayan birisini sever misiniz? Her şey karakter meselesi. Filmler de bile insanları karakterine göre yargılarız. Fight club filmin de de aynı şekil; edward pısırık hanım evladı. Ondan kimse bahsetmez, üzerine konu açılmaz! Tyler durden başka bir dünya... Herkes adına konu açar ve onu taklit eder. Bu kadar yeterli olur sanırım.
Gercekten filozoflar gelecekten gelmisler filozoflarin simdi soylediklerini 10,20 yil sonra anlayabiliyorsunuz o da sansliysaniz yoksa yuzyillar gecmesi gerek gercekten muazam
Son cümleler zurnanın zürt dediği yer. Sevgiyi hak eden çok çok az insan vardır,(zira Erdemli insanların yani gerçek sevgiyi hak edenlerin sayısı çok çok azdır) .aynen katılıyorum.tabi koşulsuz sevgi için bu söylem geçerli değil. İnsan çocuğunu her koşulda sever mesela .
Takımyıldızı insanın çocuğunu sevme sebebi çocuğun nasıl bir insan olduğuyla ilgili değildir de ondan. İnsan çocuğunda kendi parçasını görür. Gerek genetik gerek öğreti açısından. Hatta kendi öz çocuğu olması bile gerekmez. Bir nevi kendi eseridir, güzel olmasa da sever Ona emek verip yetiştirmesi yeter. Ama yine de bencildir bu sevgi. Yine kendi parçanızı seversiniz çünkü.
33 yaşına geldiğimde şunu anladım. İnsan tam olarak ama tamı tamına kendisine vicdan azabı yaşatan kişiyi sever. Bundan dolayı en çok sevilen insanlar anne babaları tarafından sevilen bebekler. Çünkü o anne baba kendileri için dünyaya getirdikleri o acizler acizi masumlar masumu güzeller güzeli ve bundan dolayı onlara vicdan azabı çektiren bebeklerini seviyorlar.
Kadın diyor ki karşılıksız sevmek ben cilcedir.İlla ki bir sebep bulmak gerekli işte o sebebi oluşturmanın en nihayi evresi gerçek bir erdemin ifadesidir.Düşünceniz sevginizi şekillendirir.Aslında karşınızdaki insanı bir bakıma kendi aidiyetinize katmak istemeniz sizi bir bakıma bencil duruma getiriyor gibi...
Kadın diyor ki: Birine aşık olmak için ilk kriteriniz dış görünüşü ya da maddi bir şeyi olmasın.Aşk dış görünüşle başladığı zaman adaletsiz olur. Fakat her insan karakterini geliştirebilir, aşkı hak edecek seviyeye gelebilir bu sayede olan aşk ADALETLİ olur. Bu konuda Ayn Rand gibi düşünen bayan arkadaşlara selam :D.
Unknown TY Olum ne alaka lan? Kadın her ilişkide bir çıkar alışverişi olduğunu, sevgide de bu alışverişin sevebilecek ve sevilecek potansiyeller olduğunu söylüyor. Kimseyi nedensiz sevemezsiniz diyor, yani dış görünüş de elbette bir neden olabilir aynı zamanda.
Ne alaka abi; kadın insanların sevilmek için bedel ödemeyi göze alacak kadar cesur ,sevilmeyi sürdürmek için de kendi ayakları üzerinde durabilecek kadar güçlü ve kendine yeten bir birey olması gerektiğini, sevmek için de karşı tarafın bu özelliklere sahip olması gerektiğini söyledi. Yani aslında kısaca insan ne tamamen Benzer ne de tamamen kendinden farklı birini sever , birbirine sarılmış iki ağaç gibi ikiside aynı toprağa kök salsada, ikisi de aynı havayı solusada,ikisi de güneşi sevsede ki; bu özellikler benzer ama ikisi de farklı ağaçlar ama ikisi de yaşamak için birbirine bağımlı çünkü birbirinden güç alıyorlar,yani" beni sen de buldum sen de bende olmayanı" Biz kendimiz olarak tamam olsak da hala bir mutluluk ararız, Mesela bir bardak su; Bardak tamamen dolu, bardağa hala bir şey katabilir misin; Hayır ise yanlış; Çünkü hala bardağın dışına desen çizebilir sin, Bu da anlamın anlamsız olması oluyor bazı konularda.
Üniversite yıllarımda bir hocamın tavsiyesi ile okumuştum Ayn Rand romanlarını ve kitaplarını . Üzerimde derin bir etki bıraktı, keskin, sert ve idealist roman kahramanları, yalnız başına hayat ve diğer insanlar ile mücadele etmeye çalışan kendi bildiğinin peşinde koşan karakterler bana hayatımı sorgulama ve anlamlandırma noktasında ciddi bir ilham verdi. Bir süre sonra kendi kabuğuma çekildiğimi farketmeye başladım. Kendi içinde mücadele veren dış dünyaya karşı bir savunma mekanizması geliştiren ve kendi kendine yetmeye çalışan biri haline gelmiştim. Bütün sosyal çevremden uzaklaşmaya başladım zamanla. Bu konuyu bana Ayn rand kitaplarını salık veren hocam ile konuştuğumda yurt dışı seminerlerinde ilginc olarak kıyıda köşede duran etliye sütlüye karışmayan kendi halinde akademisyenlerle ne zaman konuşsam onların en çok etkilendiği kişinin Ayn rand olduğu gerçeği ile karşılaşmistim demişti. Ayn rand daha o zamanlarda insanlara popüler kültürün değil kendi isteklerinin peşinde koşmayı, hayatı anlamlandırırken yalnızlığın devinimi ile kendi kendine yetebilmeyi, zorluklarla mücadele ederken en büyük güç ve desteği kendi akıl ve irademizde bulmayı örgütlüyordu.
Hangi kitabını okumakla başlamalıyım sizce
@@zeynepozcan5685 doğruluk kılıcı serisi ile bașla
Henüz okumadım okuyacagim
@@mustafaunlu8295 aga ben atlası indirdim kitabları kolay bulunmuyor pdf indirdim ben indirdiğim kitab popüler bide felsefe kitabı yani bide hayatın kaynağı iyi ona bakmanı öneririm bulamazsan youtubede sesli kanalar var ordan izle
@@6mizahailesi309 şu an hayatın kaynağını okuyorum (pdf olarak) . atlas silkindi yi de indirmek istedim fakat pek güvenemedim sitelere. sen hangi siteden indirdin
soru soran adamı eleştirenler olmuş :) Bunu çoğu felsefi tartışmalarda görebilirsiniz. Karşısındakini her açıdan farklı farklı sorularla zora sokmaya çalışır. O fikri ne kadar iyi savunacağını inceler. Eğer Ayn Rand'ın dediklerinde çelişki olsaydı bu ortaya çıkardı. Orada oturan kişi aynı görüşe sahip olduğunu belirtseydi zaten soru sorulmazdı ve biz bunu izleyemezdik. Hiç mi tartışma programları izlemediniz?
Existence Exists dostum soru sorarak konuşturmak ters köşeye yatırmak başka bir şey karşındakinin sözünü kesip popülizm yaratmak başka
Röportaj yapan kişinin günümüzde program yapanlardan hiç farkı yok. Hem algısı zayıf, zekası düşük, anlama özürlü hem de saygısız. Uzmanlığı dışında ahkam kesiyor, kötü çıkarımlar yapıyor, karşı tarafı açmak yerine sabote ediyor.
Adam,kadını düzgün dinlememiş bile ne saçmalıyorsun? Bunun adı ters köşe sorularla tartışmak değil,götünle dinleyip açık aramak.
Cok geç olmuş ama yinede cevaplamak istedim Adamın kravatında fark ettiysen haç işareti var .Niyetinin iyi olmadığı bundan belli katolik falan olabilir ama tarafsız ve profesyonel davranması gerekirdi ve fark ettiysen sözünü kesiyor ikide birde
@@ibrahimsevincce peki neden
"Eğer bir insan sevgiyi istiyorsa, zayıflıklarını ve kusurlarını düzeltmelidir."
Insan kendine benzeyeni de sevdiği için, kendi de kusurlu olduğu icin gene aynı kapiya çıkıyoruz
İnsan kendine benzeyeni değil, kendinden 1 tık üstün olanı sever. Çünkü akıllı insan gelişmeyi istemelidir, eğer istemiyorsa egoist ve manasız bir adama dönüşür.
İnsan hayatta tek başınadır. İnsanlara hak etmediği değeri vermek , sizden eksiltir... Aşk, sevgi vs bunlar mutlak şeyler değildir.
MRESAT42 “benim dediğim olsun.”davranışını sergilemeyen kimseler tek başına kalmaz.
İnsan hayatta tek başınadır demek psikolojiden öte biyolojik de bir hatadır. Aşk, sevgi vs bunlar yaşamak için bir ihtiyaç. Mutlak surette olması gerekenler. Eminim ki etrafınızda sizi seven ve değer veren insanlar vardır. Herkesin vardır. Etrafında seven insanların olduğu birinin sevginin mutlak olmadığını söylemesi eksikliktir bana göre. Sevgi görmeyen yaşayamaz.
Mutlak hiçbir şey yokken ve dünyada bir hiçliğe düşmüşsem, bu dünyada beni bağlayacak bir aşka ya da sevgiye ihtiyacım yok mudur?
@@HamamBocekleriniKorumaDernegi böyle bir ihtiyacın varlığı bunun doğruluğunu kanıtlamaz
Kadını kimse tek kelime anlamamış anlaşılan, ben kısaca özet geçeyim. Kadın demek istiyor ki kimse kimseyi sebepsiz yere sevmez, aşık olmaz illaki bencilce bir nedeni vardır ancak insan bunu düşünmediği için yani bilinçaltı bir nedenle olduğu için anlamaz. Yani bir erkek sokakta yürürken güzel bir kadından etkileniyor aşık oluyorsa bunun nedeni onun bu kız ile birlikte olduktan sonra çevresi tarafından saygıyla ve kıskançlıkla anılacak olmasındandır. Yani sana bir şeyler katana aşık olursun. Ben hiç görmedim çirkin birine aşık olan erkek( istisnalar hariç).. onun haricinde kadınlarda erkekte güç aramaktadır. Güç ise saygınlık,para, yakışıklılık , zeka gibi şeyler diyebilirsek hiç bir akıllı kadın bunlardan birine sahip olmayan birine aşık olmuyacaktır yine istisnalar hariç. Yani ayn rand ın demek istediği herkes bencildir ve aşk ve sevgide bencilce nedenlerden ortaya çıkmaktadır. Kimse kendisine bir şey katmayacak insana aşk ve sevgi beslemez.
teşekkürler
Serkan Yüceer çok iyimser düşünüyorsun keşke herkes böyle düşünebilrse ve bu karekterde olabilse ama insanın doğası bencildir bu değiştirilemez . Haa kaldıki herkes bencil midir hayır canım örnek verecek olursak bu dünyada karşılıksız seven tek bir varlık vardır o da Anneler (istisnalar hariç).
Şimdi neden böyle düşündüğüme ve ayn rand ında neden böyle düşündüğüne gelecek olursak bir kere insan denen varlık milyonlarca yıllık bir maceranın sonucudur milyonlarca yıldır hayatta kalmış ve doğayla mücadeleler sonucu bu halini almıştır. Peki nasıl milyonlarca yıldır hayatta kalmıştır? 2 etken ile üreme ve yaşama içgüdüsü ile. Ha şimdi tekrar konumuza dönecek olursak bir kadın ve bir erkek ilişkisinde milyonlarca yılda kodlanmış bu iki içgüdünün tatmin edilmesi amaçlanır. Bunuda günümüze uyarladığımızda para , yakışıklılık statü saygınlık gibi şeyler karşılıyor
Çünkü bir dişi her zaman mağaraya en fazla et getiren ile birlikte olmuştur. Çünkü hayatta kalma ihtimalini yükselten kişi bu olmuştur. Üreme ve sağlıklı çocuklar getirme ihtimalini bu et getiren arttırmıştır. O dönemde zayıflar elenmiş güçlüler her zaman neslini aktarmıştır.
Uzatmak istemiyorum ondan dolayı kısa yazıyorum son olarak
Karşılıksız sevgi saygı özveri güzel şeyler değilmi tabikide güzel şeyler ama bunlar olmadıkça bir anlam ifade etmiyor Ayn rand da bence sadece bundan bahsediyor
(Sıkıntı buna gerçek aşk diyemeyiz) Erich Fromm'a göre. Yani yengemizin tarif ettiği gerçek aşk değil , popüler kültürün dayattığı kriterler. 1920'lerde hem sigara hem içki içen genç kızların çok popüler olması , rönansta ise balık etli kadınlar.
Schopenhauer'un aşk konsepti bundan daha mantıklı. Popüler kültürün ilişkiler üzerindeki etkisini aşk ile karıştırmış yengemiz. Ama bazı düşüncelerini severim orası ayrı.
@@keys814 annenin yavrusunu nasıl sevdiği konusunda oksitosin odaklı araştırma yapabilirsiniz. oksitosin kadın beyninde hangi duyguları üretmesini sağlıyor ve davranış olarak dışarıya ne yansıyor?
@@keys814 annenin yavrusuna duydugu sevginin özünde yasamak ve yasatmak yatar. Yani soy devami. Soyu devam ettirme isteği bencilcedir. Sevginin her türü bencildir. Çünkü özünde ben vardır. Ve karşılıksız değildir. Çünkü ben'i yükseltir. Ben'i tamamlasın, yükseltsin ve devam ettirsin diye sevgi duyarız..
"İnsanlar nedensiz sevemezsiniz.Sadece bunu hak edenleri seversiniz."
Dostoyewski; kimse seni sen olduğun için sevmeyecek herkes seni sevmenin onlara ne kadar yakışıcağını düşündüğü yani kendileri için sevecek ve bu da şu demek oluyor ki insan böyle yaparak yine kendini sevecek sen hiç sevilmemiş olacaksın hikayenin sonunda (kapişş)
Dediginiz biraz benzemektedir beraber soyle bir ayrım vardır. Dostayevski varoluşçudur, bu kadından çok farklı pislikce ve adice düşünceleri vardır ve bu onları kabul eder. 😉
Bir de Dostoyewski nin de sevdiği kadın var sonuçta. Ikinci esine ölmeden önce hayallerimde bile baskasini sevmedim diyor mesela.
W??
@@ruscatv pislik adi fln hiç hoş değil bu sözleriniz çok adice ve pislikçedir
bu dediğin Ayn Rand'ın anlatmak istediği şeyle örtüşmüyor. Hiç sevilmemiş olmıcaksın, karşındaki kişi seni sen olduğun için sevicek. Eğer sen sensen :)) Özetle bu bebiş
Rand, sebepsiz yere sevilmeyecegini düşünüyor, yalnız bu sevgi iç güdü ya da cikarla duyulursa bunun sevgi olmadığını, bilakis ahlaksızlık olduğunu düşünüyor. Ona göre sevgi, sizin birisine kattığınız seyler ya da onun size kattiklarindan değil, karakterine işlemiş erdemden kaynaklanır diyor. Sevginin sebepsiz olmayacağını dile getirirken sevginin bencil olduğunu savunmuyor, herkesin bir erdem derecesi olduğu ve herkes koşulsuz sevilirse sevgiyi hak edeni sevmenin bir anlamı olmayacağı, ayırt edicilik gidince onun sevgi olmayacağını söylemeye çalışıyor. Çünkü sevgiyi sevgi yapan da antitezin kendisidir. Para, saygınlık, yakışıklılık ve zekaya gelirsek.. kendisi kusurlarimizdan kurtulmaya çalıştığımız kadar sevgiyi hak ederiz diyor. Bu da iradi bir aktivite gerektirir. Yakışıklılık ve zeka çoğunlukla irademizle elde ettigimiz seyler değildir (bakımlı olmak ya da var olan zekayı verimli kullanmaktan bahsetmiyorum). Ve de saygınlık ve paranın da Rand için kıstas olduğunu düşünmüyorum. Erdemli ama gayet toplumdan izole, kötü topluma adapte olamamış ve de zengin olmayan insanların varlığı sevginin bunlar üzerine kuralamayacagini bize gösteriyor. Hatta bu özelliklerden dolayı sevmek ona göre ahlaksızca. Bir insana seni herkesi sevdiğim gibi, seni mutlu etmek için seviyorum denildiginde Rand'a göre insan erdemliyse bundan mutluluk duymaz. Çünkü ona olan sevginin ayırt ediciligi yoktur. Bu şekilde sevildiği söylenen insan anca herkesi sevdiğini söyleyen insanın sevgisinin bollugundan dolayı o kişiyi sever ama kendi değerini ortaya çıkaramaz. Bu durumda ifade edilen sevgi de çıkarlara değil, anca erdemlere hitap ederse gerçek sevgidir ve mutlu etmelidir. Benim Rand'dan anladığım bu
insanları, onlara yaptıklarınız ya da onların size yaptıklarından ötürü sevmezsiniz. onları karakterlerine işledikleri değerleri için, erdemleri için seversiniz.
Anlamadım
@@eniyi2.arjantinli563 O zaman videoyu bir kez daha izleyin.
Yorumları videodan daha çok sevdiğim tek kanal galiba bu olacak yorumları okudum çok ama çok seviyeli kaliteli ..bu kanal super herkese önereceğim...
Erich Fromm. Sevme Sanatı. Küçük bir kitap, fakat sevgi tanımı, sevgi türleri, sevginin uygulanışı vs. üzerine muhteşem bir eser. Sevgi meraklılarına şiddetle tavsiye edilir. :-)
kenannyavuz Erich Fromm ve Ayn Raud örtüşüyor mu peki?
@@alicrimua +1
Örtüşmez ayn Rand la erich fromm'un sevgi ile görüşleri
@@alicrimua hacı vu bakış acısıyla eğer hayati anlamlandormaya yola çıkarsan sınıfta kalırsin cunki ben de böyle hepsinin ortak örtüşen noktalarını aradım teklik aradım onlara yaslamak istedim. Güzellik tanımına bak sevgi tanımın abak bilgi tanımına bak filozoflar/dunusurler/yazarlar nasıl tanımlamışlar. Böyle konularda teklik mutlakoyet soz konusu olmaz. Fromm da oku Ayn Rand. Fromm benim net tercihimdir. Fromm hümanist bakış acısıyla bireyden topluma bir yolculuk çizer eğer istersen bu düzlemde alfred adler da takip edilebilir. Işte bu ikisi müthiş örtüşür.
Inanilmaz bir kitaptı. Önceki sevdiğim insanlara yaptığım hataları, onları hangi sevgi türünde sevdiğimi, beni seven insanların nasıl sevdiğini... hala rafımda durur. Adeta bir ders kitabı gibi notlar ve altı çizili paragraflar var.
"insan kendi mutluluğundan mesuldür ve bu mutluluğa kendisi ulaşmak zorundadır" o kadar doğru ve gerçekçi bir tespit ki 👏👏
Kimse mutluluğu altın tepside size sunmaz..
Zırva. Bazıları sunar bazıları sunmaz.
Tamamlanma arzumuzdan dolayı severiz. Insan kendinde eksik olanı bir başkasında bulur ve ona sevgi duyar. Bu çıkardır. Çünkü özünde tamamlanmak yatar. Bencildir. Çünkü özünde ben yatar. Beğenme ve beğenilme arzumuz vardır. Ve bu ikisinin tatmin edilmesini isteriz. Size sevgi duyan kişi sizi beğenir bunun özünde de tamamlanma isteği yatar ve bunu bilmek hoşunuza gider. Birinin sizin için bir şey yapması önemli değildir. Bunu neden yaptığı önemli. Sizde eksik parçasını bulmadıysa anlamı yoktur.
Ayn rand diyor ki çıkar ve tam olma felsefesini içinde bulundurmayan sevgi imkansızdır. Ahlaksızlıktır. Çünkü bene ihanet edersin. Sana kattığı hiç bir şey yoksa o sevgi sahtedir.
Insan neden sevmediği halde seviyormuş gibi yapar? Sorusu önemlidir. Çünkü muhtemelen kibirlidir. Kendisinin tam olduğunu düşünür. Buradaki sevgi değildir. Yanılsamadır. Ondan bir şey almaz. Çünkü zaten her şey bende vardır. Diye düşünür. Tamamlandığını düşünen zihin kibirlidir.
Yerin Kulağı İnsan doğası gereği önce beni kurmalı ve oluşturmalıdır. Bu arzu ve istek “ biz” kavramını doğurur. Ben kendini tamamlamak adına bize ihtiyaç duyar. Devlet, hukuk,ahlak ve sevgi gibi kavramlar böyle ortaya çıkar. Muhtaç varlıklarız. Bu muhtaç olma durumu yaşamın devam etmesi için gereklidir.
düşünceni benimseyemedim.
benzer benzeri sever. kendinde eksik olan parçayı sevmez evet insan bencildir bencil olduğu için eksikliğini sevmez karşısındakinin çünkü kendisinde yok başkasında olmasını da istemez. Çok kabaca örnek verecek olurdak bir müzik grubunda solist ile gitaristin birbirlerini sevme olasılığı çok yüksektir çünkü benzer şeylerden hoşlanırlar.((fakat bir bilim insanının bir gitaristi sevebilme oranı daha düşüktür)).işte bu durumda ise eksik yönlerini severler çünkü aynı çatı altında birleşmişler birbirlerine benzer konular hakkında çokley katabilir faydalı olabilirler ayn’ın da kastı bu bence.ssonuç olarak düşüncene katılmıyorum
Güzel ifade etmişsiniz elinize sağlık fakat Seviyormuş gibi yapmanın kibirden başka bir sey olduğunu düşünüyorum. O kişiden alabileceği birsey olduğunu düşünmez evet ama eksiksiz ve mutmain olduğunu da düşünmez bu kisi.
Hatta benlik saygısı da yoktur ki tamamlanmak yerine karşıdakinin tamamlanması pahasına katlanıyordur belki de. :)
@@halindenmemnun2644 genç yaşlarda iken ben de sizin gibi düşünürdüm.
@@m.y.5799 sizce özgür irade var mı?
" insan kendi mutluluğu için başkalarının hayatından feragat etmesini talep edemez, nede başkalarının mutluluğu için kendisini feda etmemelidir " diyor
Kadın şunu ifade etmiş BENCE. Sevgi mükemmel bir duygudur. Ve sevginizi hakedecek insanın bu mükemmel duyguyu hakedecek erdemlere sahip olması gerekir. Anlamlı olan budur. Herkes mükemmel olmayabilir. Ama bunun için çaba harcayıp hak edebilir. Bunun dışında ortaya cıkan paylaşım aslında sevgi değildir
eğer aşkınız için öz saygınızdan taviz vermeye başladıysanız bu kişiliğinizi kesinlikle geriye götürür ve sizi mutsuzluğa iter kimseyi vazgeçilmez kılmayın yoksa ilk vazgeçilen siz olursunuz
Haklısın aq
Anlamayanlara özet: herkese hürmet et ama kimseye tapma.
Kısaca saygı duy )sevmek zorunda değilsin sevgi zaten zamanla oluşur karşılıklı emek ister...
ne büyük kadınsın be onca filozofun geveleyip geveleyip durduklarını üç beş kelimeyle masaya çıkartıp vuruyorsun üstaddd
Hem reel hem de dobra. Bence mükemmel açıklama olmuş ve girift de değil! Dikkatli dinleyin kadının söylemlerini hayatınızın odak noktası yapacaksınız✌🏻
Sevginin Çabası; o sevgiyi kazanmak için fedakarlık edip kendini feda ederek değil, kişinin kendi erdemlerini ve kişiliğini potansiyeli dahilinde geliştirmesi üzerine olmalıdır. Sadece "çaba" ya odaklı anlayış egonun işine gelir ve sevilme ya da sevme asla özgün olamaz. Her zaman diğerinin onayına mahkum olur ki bu da bağımlılığı kuvvetlendirip kişiyi yaşamsal 1 kısır döngüye sokar. Aynı şuan tüm insanlığa olduğu gibi.
Daha önce hiç bu kadının konuşmasını veya kitabını okumadım. Zamanla bu söyledikleri kendi kafamda kendime çizdiğim şeyler oldu. Demekki benim düşündüğüm gibi düşünenler de varmış yıllar önce.
Ben de aynısını yaşadım. Karşılaşıp sevdiğim birçok fikri içimde çözmüşüm gibi geliyor. Bunun üzerine konuşmak ister misiniz?
Aşk insan icadıdır mutluluk ise ihtiyaçlarının fazlasına denir.🤤
ikinci dedigini biraz aciklayabilir misin? Nasil yani ihtiyaç fazlasi ticaret gibi mi?
Günümüz bencil aşklarının üzerinde ki cilayı söküp altında ki riyakarlığı gözler önüne serdikten sonra direkt ve şaşmadan net bir şekilde sevginin ya da aşkın nasıl olması gerektiğini belirtiyor... Aşk iki olgun ve kendini bilen insanın arasında mümkündür... zayıflıklarınız ya da hırslarınız çıkara dayalı ilişkileriniz sizi ve eşinizi aldatır, oyalar ve zaman kaybına neden olur.? Eksiklerinizi başkalarının faziletleri ya da erdemleri ile gideremezsiniz. Değerli birisine sahip olduğunu sanmak ile insan değerlenmez... ancak kıskanılır. Bunun da size faydası olmaz.
Çok iyi noktalara değindi. Eğer tam olarak anlamadıysanız lütfen tekrar tekrar izleyin. Çünkü videodaki hiçbir düşünceyi aklınızdan bile geçirmediyseniz hayatınıza bakış açınızı bile değiştirebilir.
Yetersizlik hissini bilgi ile kapatıp ahlaki desteğide kendinizden mahrum etmesseniz bu şekilde düşünen birisi haline gelebilirsiniz. Bu durumda birçok insanla bağlantınız kopabilir ve yeni insanlarla bağlantılar kurarken onlarca kez düşünürsünüz.
Bilginin ödülü ve cezası yalnızlıktır. İkisindende biraz hissettirir.
Bu arada yalnızlığa sebebiyet vermesi toplumun bilgisizliğinden kaynaklanıyor. Bilgi eksikliği bence erdemin varlığını baltalar. Erdem olmassa sıradanlık baltalı bir adam gibi kapıda sizi bekleyecektir.
Furkan Ertas söylediklerinizden “ yetersizlik hissini bilgi ile kapatmak” kısmını ne anlamda kullandığınızı merak ettim. Birşeylerin üstünü örtmek anlamındaysa kötü.
Ben evlenmis ve bosanmak uzere olacak biri olarak diyorum ki, eger biriyle birlikteyken hayatinizi ya da karsidakinin hayatini degistirmeye calisirsaniz problem oluyor. Basta bunu anlamak zor. Insanlar tanisma asamasinda gercek kisiligini pek yansitmiyor. Evlilikte birlikte yasandigi icin kisiyi net taniyorsun. Ben yalnizken oldukca mutluydum. Ama evlendikten sonra kendimi esime uydurmaya calistim .Degisime acik biriyimdir. Bir cok sey ogrendim evlilik hayatinda . Ama kendiniz olmazsaniz mutlu olmazsiniz. Karsinizdaki kisiyle ayni karakterlere yakin olmaniz iyi olur. Mutluluk getirir. AMA cahil kalabilirsiniz. Surekli size benziyen ve onaylayan biriyle de birlikte yasamak iyi olmayabilir. Evliligim zit karakterle evlilik gibi bir seydi. Bu sayede cok sey deneyimledim. Yani bir karsitlik vardi. Bu sayede farkli fikirlerle bir sinerji olustu. Anlatabildim umarim. Simdi benim karakterime uygun biriyle evliligi de deneyebilirim. Ama o da beni monoton bir hayata surukleyebilir. Deneyimlemek lazim. Ben takinti yapmam oyle seyleri. 10 kez evlenebilirim. Su andaki gorusum en iyisi evlenip bosanmak gibi. Cocukta var. Iyi iyi )) Kolay gelsin herkese hayatta!
nasılsın şimdi mutlu musun veya pişman mı
"Ne de başkalarının mutluluğu için kendisini feda etmelidir" sözü ile beraber bu kadının ucube olduğu için sevilenler listesinde olduğunu kavradım, teşekkürler.
Vay canına be sayın seyirciler. Kısa bir süre önce zihnimde filizlenen bir düşünceyi yıllar önce bir kadın dillendirmiş ya.
Ayn rand ablamın dediğini Türkçe meale dökeyim yani demek istiyor ki " Parasız çulsuz işsiz adamı sadece anası sever " gerisini anlamasanız da olur.
Ben de bunu insanlara anlatmaya çalışıyordum ama konuşamıyordum. Bu videoyu göstermek iyi olur.
aşık'ın en büyük mükafatı aşka duçar olmasıdır. aşık bunun nasıl olduğu ile ilgilenmez, o aşk hâli ile sermesttir.
Aşk tabiatın bize yüklediği çiftleşip sağlıklı yavrular dünyaya getirmemiz için verilmiş bir dürtü. Mutluluk ise geçici olduğundan amaç mutluluğun arandığı yolda kaybolmaktır
Objektivizimin Öncüsü mükemmel bir kadın.
Birini sevmeniz için, bu sevgiyi hak etmesi gerekir demek istemiş. Herkesi sevemezsiniz bu imkansız. Sizin değer yargılarınıza kişiliğinize uygun biriyse seversiniz .Çünkü o değerleri taşıyordur. Kendini yetiştirmiş, dolu bir kişiliktir. Yani demek istediği şu sizin sevginizi hak edecek erdemlere sahip olmalıdır. Burda çok kişinin kafası karışmış, ne aşk nede benzer şeylerden bahsetmiyor ki. Karı ve kocayı örnek vermiş sadece. Birini sevmek için kendinizden feragat edip çevresinde pervane olmak değil, birini sevmek sizin erdemlerinize uygun davran an biridir. Düşünün yalan söyleyen borcunu ödemeyen sizi kötü zamanınizda aramayan birini sever misiniz. Kısaca sevgi hak edilene verilmeli , sevgi bir çıkarınızı gerçekleştirmek demek değildir.
sevgi emek ister diyor kısaca ablamız
Sevgi içinizde ve size bağlı olan bir şey. Bu sevgi geliştirilebilir. Bir insanla karşılaştığınızda karşıdaki kişi hakettiği kadar o sevgiden verirsiniz, bir lütuf gibi. Olgun ve erdemli bir bireyseniz aşağılık davranan birine pek tabii ki bu sevgiden vermezsiniz.
Evlilik, arkadaşlık, sevgililik gibi ilişkilerde de karşılıklı görünmez "sevgiye layık olma" anlaşması yaparsınız.
Kendimden örnek veriyorum. Karşımdaki kişi benim onu sevmemden korkuyorsa ona sevgimi vermem. Ben her şeyi yapmama rağmen hala karşılık göremezsem sevgimi vermem. Eğer sevgimi verirsem de bu kendimi hiçe saymak olur, mallık olur.
Özetle;
-------------
Bencil kişi salt anlamda bakıldığında başkalarını feda eden kişi değildir. Başkalarını herhangi bir şekilde kullanma ihtiyacının üstüne çıkmış kişidir. Onun işlerliği, diğer insanların kanalıyla değildir. Birincil anlamda onlarla ilgilenmemektedir. Amacı da, düşüncesi de, arzuları da, enerjisinin kaynağı da hep onların dışındadır. Bir başka kişi için var olmasını istememektedir. İnsanlar arasında oluşabilecek tek kardeşlik, tek karşılıklı saygı bu yolla olabilir."
Ayn Rand benim için özel bir yazar. Fikrine katılmıyor oluşunuz çoğunuzun okuduğunu ve dinlediğini anlamamasından kaynaklanıyor.( Yorumlarda bunu gördüm.) Çeviride emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Randin demek istedigi su: kimse hayrina sevmez kimseyi hayrina sevse bile bunu kendi icin yapmis olur cünkü sonuc olarak vicdanini rahatlatmis oluyor kendini iyi hissediyor. Ve diyorki sevgiyi hak etmek gerek cünkü sevgi de alma verme isi oldugu icin yani bir taraf hep alsa hic vermese yani hep sevilse ama hic sevmese seven üzülür hatta kahrolur ve er yada gec dayanamayip bu sevgiyi bitirir .. bütün evren bir denge halinde ve hersey de oldugu gibi sevgi konusunda da denge önemli..
Erdemli olanı sevmek bilgisini sevmek illa bir kitap yazacak kadar değil bir fikri olan düşünebilen bir insanı seversin demiş doğru demiş
O zaman buradan birde şu çıkarımı yapmalı.. Kimse zorla evlendirilmemeli. Sevgi özgür irade ile ortaya çıkmalı ki hakedilmiş ve tercih edilmiş olsun, bedeli ne olursa olsun.
Sevilecek insan profilinden ölümüne uzak münzevi biri bile birisi tarafından seviliyorsa bu o kişinin seveninde uyandırdığı malum bir liyakat özelliğindendir ya da en azından buna dair bir umut.Yani kısacası kafama yattı
en sevimsiz en boktan adamı bile sevecek birileri illa ki çıkar çünkü o birileri o adamda kendilerine göre farklı bir çekicilik bulur. E o zaman Ayn rand ın sevilecek çok az insan var sözüyle celişmez mi bu durum. Yoksa onu sadece kendisi adına mı söyledi?
“ insanın öz saygısı olmalıdır “ bitti, özet bu dur 🛑
Böylesine real görüşlü bir kadına kalbimi söker verirdim..
imkansız kadın çirkinlikte top ten i zorluyor
Göreceli işte dostum !
@@achilles01 işte bu yüzden kaybediyorsunuz
Evet isa diyor insanları sevin diye , bu sevgi nasıl bir sevgidir biliyor musun , karşılık beklemeden sevmek yani içindeki nefsini egonu tamamen en düşük seviyeye indirerek sevgiye en muhtaç insanı sırf sevgili menfaat arkadaş için değil , ona yardım etmek için belki de bu yolda yoldaş olduğunuz için sevin . Tek problem nefis ve ego .
işte kadın ise bunun mümkün olamayacağını, herkesi sevmenin aslında hiç kimseyi sevmemek olduğunu ve sevgiyi hak edenlere haksızlık olduğunu anlatıyor.
Kısacası; sevgi veya aşk bir çıkar ve hak ilişkisi(bencillik) üzerine kurulmuştur. Her insan sevgiyi hak edemez ! Çünkü; sevgiyi hak etmek için çaba sarf etmek lazım.
Değer verilmeyecek insanlara değer verdim ve şu an yalnızım. Siz siz olun kendinizi 2.likle sınamayın, her zaman önce kendinizi düşünün çünkü insanlar böyle yapar ve sizde zaman içinde uyum sağlamak zorunda kalırsınız. - eğer uyum sağlamaz ve kendinizden önce başkalarını düşünürseniz zamanla kalbinizdeki sevgiyi tüketir ve size nefreti öğretirler - kendinizi hiç kimse için harcamayın! Hemde tek bir parçanızı bile.
Kadinin sozlerinden benim anladigim ,vermeden almak tanriya mahsustur😁.o sebepten sevgi de bile beles aramayin bedelini odeyin.
En iyisi helalle yetinelim helal dairesi keyfe kafidir haramında bedeli ağırdır
Aslında tanrıda da bu durum vardır örnek vermem gerekirse iyi biri olup tanrıya inanmazsan tanrı sana cenneti vermez cezalandırır aynı şekilde sen inanırsan sırf sende cennete gitmek için inanırsın güzellik için cezalandırılmak için değil
@@BlackDragonTr İslam'ın öğretisinde Cennet için değil Allah rızası için yapmak esastır. Yunus Emre'ye atfedilen "Cennet dediğin birkaç huri, bana seni gerek seni" sözü gibi.
Bencillik kavramsal açıdan kötü müdür?
Eğer kötüyse hangi önermeler sonucunda bu kanıya varabiliriz?
İnsanın öz saygısı olması onu çıkarsız sevmeyen bir canlı mı yapar?
İnsan önce kendisi için yaşamalıdır sonra ise kendisine anlam ve değer katan insanlar için bu döngüyü devam ettirmelidir.
Diyorki ayran gönüllü olma Ayn Rand gönüllü ol.
arkadaşlar neredeyse tüm yorumlar sevmenin bencilliğini kabul ederek yapılmış pekii biz sosyal bir toplumuz hepimizin birbirine ihtiyacı var, ben seni seveceğim sende beni. böylece ikimizde etrafımıza sevgi ile yaklaşacağız belki de yanımızdaki insanların ufkunu açacağız kim bilebilir, bence bu dünyada çoğu sevgi bencilce ve bunu bizim saf sevgi ile değiştirmemiz gerekiyor o zaman belki birbirimiz için daha çok şey yapmış oluruz
Bana göre burda Rand’ın ilk bahsettiği mutluluk ve öz saygı önce kendisinde bulacak yani kendi ayakları üstünde duracak mutluluğunu bir başkasına bağlamayacak,kendi karakterinin yaptığı eylemlerde mutluluğu bulacak.. Sevgi kısmı da bana göre sevgi nedensiz olacak ki öz sevgi olsun,yani öz saygıdan öz sevgi çıksın.Seviyorum çünkü,”çünkü”kelimesi geliyorsa ardından bu çıkar sevgisidir,öz sevgide çünkü yoktur,neden yoktur..Annelerimiz ne olursa olsun çocuğu için canını bile verir öz sevgi bu dur.. Kadın ve erkek ilişkisinde de bu olmalıdır..
Ayn Rand'ın söylediklerinden anladığım kadarıyla kendisinin düşüncesi, bir insanın sevilmeye layık olması, karekterinde ne kadar çok "erdem" taşıması ile ilintili. Önceden yapmış olduğu faydalı işler - belki de çıkarı için yapıyordur bu işleri kişi bilemeyiz- (faydadan kastım herhangi bir fayda olabilir) o yüzden kişinin yapmış olduğu fedakarlıklar veya herhangi bir başka "ahlaklı, olgun, sevecen vb." hareketler özünde karekterinden yansıyor ise değerlidir, başka bir anlam taşımamalıdır. Böylelikle bu insana sevilmeye layık diyebiliriz Ayn Rand'ın fikrine göre.
Canım Ayn Rand. Her şeyi açık seçik dökmesine bayılıyorum. Amerika'da kadın başkan olsa olsa ona oy... diye soran muhabiri kesip kesinlikle vermezdim diyen dürüst kadın.
Kadın doğru konuşmuş
Sevginin ne olup ne olmadığına dair sayısız kere sayısız..söz, fiil ve duygu ile ifade edilmeye çalışılmıştır. Ama bazı özel bilgiler vardır ki tüm bunların ne olduğunu çok daha yüksek bir seviyeden görmemizi sağlar. İnsanın kendi dışındaki her şey ile olan ilişkisinde sevgi enrjisi çok önemli bir nesnedir...Sevgili Ergün Arıkdal bu konuda muazzam bilgiler vermiştir.
"Ergün Arıkdal: Sevgi Bir Enerjidir
Her şeyden önce sevgi tüm evrenin dokusunu teşkil eden nesnel bir varlıktır. Tüm varlıklar o sevgi okyanusu içinde mevcudiyetini sürdürürler. Birliğin çokluk hâlindeki tezahürü bir Bütünlük ve Uyum arz ediyorsa, bu sevgi enerjisinden dolayıdır.
Sevgi bir enerji ise, bir çekim gücü ise bunun kaynağı nedir? Bu kaynak, Birlik ilkesi'nin saklı olduğu Ruhun özüdür. Bu gizli güç Varlığın varoluşu ile beraber sahip olduğu tanrısal bir güçtür. Sevginin kaynağı olan ruh, bu gücü sayesinde kâinat mimarlığını yapabilmektedir Yaradılış, sevgi enerjisinin bir sonucudur.
"
Şu durumda sevgili filozof ve yazar Ayn Rand'ın ifade ettiği şey ile buradaki bilgileri karşılaştırdığımızda lütfen tüm sözlerini buradaki bilgiler ışığında tekrar irdeleyin. Bazı ifadeleri çok sığ, son derece egosantrik olarak söylemiş.
+
bence konuşmanın geneline hakim olmadığımız için sadece bu kısımdan çıkarımlarda bulunmak yetersiz. Belli öncesi var...
İşte Bilimsellik/bilimsel olma hali ve felsefenin özü.Gözleri bağlanan çocukların fil tanımlanma metaforu.Kadın burada kamera karşısında(o dönemde) heyecan vericidir.
Ve 60 yıl önce.Kadın hala yaşıyor,birde yeniden bir röportaj veya kendisiyle yeni yapılmış röportajları izleyebilsek..
Daha da derinleştirmiş ve geniş bir yelpazede ele alıyor bu konuları.
Hatta bu düşüncelerin (Röportaj)de "Çömez"bile denilebilir kapsamda.
Saygılar
videonun tamamı
th-cam.com/video/1ooKsv_SX4Y/w-d-xo.html
Bence sevmek daha çok karşımızdaki kişinin sevilebilir olmasıyla alakalı bir şey. Fiziksel çekicilik, eşleşme VS zaman içinde etkisini yitiren şeyler. Rand' İn dediği gibi uzun vadede karşı tarafı etkileyen sevdiğimiz kişinin karakterli ve erdemli oluşudur. İki tarafta ahlaklı ve erdemliyse yakınlık, bağlılık, tutku da her daim içinde olur ilişkinin. Ne kendimizi yok saymalıyız bir ilişki de ne de diğer tarafı putlaştırmalıyız. Dengesi olmalı bence. Eğer denge bozuksa ortada boş bir aşk vardır. İki taraftan biri diğerini görmüyor aslında. Hem ben açıkçası ilişkide kendi alanı olmayan, sürekli beni yücelten birisini sevebileceğimi zannetmiyorum. Sıkılırım ve karşı tarafın bana olan sevgisinin gerçekliğinden şüphe ederim. Çünkü kendi değerini yok sayan birisi beni nasıl sevebilsin.
Sevgi içten gelir.Zaten kötüye sevgi bekleyemezsiniz çünkü ikisi birbirine zıttır
Cok yanlis bir perspektiv hayatimda bir cok karsiliksiz seven insan tanidim karsiliksiz yardim eden. Kadin büyük ihtimal hayatinda cok sevilmemis bir birey hayatinda hep insanlardan cekmis ve yalnizlasmis…
Müthiş bir kimyası var ayn rand ın kelimeleri düşüncelerin fonksıyonlarını etkiliyor.
Emek veren herkese teşekkür ederim.😊
mükemmel bir tesbit kadına hayran kaldım doğrusu
Dediklerine tamamen katılıyorum.
Ayn Rand haklı kendisine bişeyler katacak olan insanı sevmek .
roportaj yapan adam ayn rand'ı anlamıyor diyen arkadaşlar ayn rand gibi aydınlar kendi devirlerinde zaten tamamiyle anlaşılamamıştır hiçbir zaman. günümüzde bir ebevyn bile bazen çocuğunun dilinden anlamazken kaldı ki roportaj yapan adam yaşadığı tarihten 100 yıl ileride olan ayn rand ı anlayacak.
ayn rand' ın felsefesinden benim anladığım; insan önce kendisini sevip saygı duyduğunda diğerlerinin de sevgisini hak eder.
Konu SEVGİ olduğunda Ayn Rand'ın veya bir başkasının tüm keskin ifadeleri çürütülebilir ifadelerdir. Sevgi koşullarla birlikte bencilliği ve çıkarları gündeme getiriyor gibi görünse de, tüm bunların tersine saflığı, beklentisiz olmayı ve özgür düşünceyi de beraberinde getirir. Bu saflığı koşulsuzca yaşamak ve hissetmektir sevgi. Sevgi tek kişiliktir. Başkalarıyla ilgili değildir. Ahlak ve Erdem yok edilmelidir. Kişiliğidir insanı var eden. Sadece insan değil, her canlı sevgiyi hak eder. Ancak şu da var ki, hak verilmez alınır.
Çok sevdiğim kıymetli yazarlardan biridir Any Rand
Aslında iki cinste işin kolayını buldu. Tüm kadınlar diyemem hakaret olur ama çoğu kadın fiziksel özellikleriyle bir yatırım imkanı buldu. Bazı erkeklerde maddi açıdan kısacası araba elbise vs gibi şeylerle buldu. Bir tanışmada herkes bir birini tartıyor. Araban hangi model gibi sorular veya erkek lafı oraya getiriyor arabam şu model arada tabi tevazu içinde kalmaya çalışıyor kısacası herkes kartlarını ortaya sürüyor. Kısacası aşk kolay ele geçmiyor.
Hayatımın aşkı evlen benimle 😍 nasıl da mantıklı ve tutarlı bir düşünce. Tabii çıkar var sadece midende kelebekler uçuşurken (hormonel bir reaksiyon) fark edemez. Bilinç dışıdır sadece başkalarının veya kendinin yaptığı seyeleri düşünürken sebebini anlayabilir kişi.
Çok iyi röportajlar emeğinize sağlık ☺️
Umarim bir gun açıklamalar kismina metnin tamamini yazarsin ve favori kanalima donusursun
Söylediği her şeye katılıyorum fakat sevmenin sebebi olarak düşündüğünüzde. Sevmenin kalitesi veya sadelik miktarı olarak düşündüğünüzde alt üst oluyor bu çünkü sevgiyi ancak karşılıksız verebilirseniz kelime anlamını yitirmiyor, onun dışında sosyal para birimine dönüşüyor. ''Bakıyım, a bak bu dürüst, şuna 20 sevgi vereyim. Hmm, ama bak bu hem dürüst hem cesur ona 35 sevgi puanı vereyim'', gördüğünüz üzre, borsada yatırım yapmaya dönüşüyor.
Haddime olup olmadığı tartışmaya açık, ama benim tanımıma göre sevgi, diğer insanların anılarına ektiğin mutlu anların zamanla büyüyüp yeşermesidir. Emek ister ve tamamen karşı tarafla ilgilidir, ama ben yine istediğime ekerim mesela.
Her kim, sevgisini Yüce Yaradan aşkının rızalığına atfetmeden gösteriyorsa, o sevgi sahtedir, bencilliği çıkarı ve egoyu besleyen elemanlar var edilmiş olur. Çünkü tüm insanlık Allah tarafından yaratıldığına göre, gerçek sevgiyi yaşamamız, ancak sana, bana ve herkese hayat vermiş olan bir Yaratıcının bize gönderdiği ahlak yasalarıyla ancak mümkündür.
Gerisi, herkesin insan olma gerekliliğinde yatan içgüdü veya çıkarına hizmet etmektir.
Hak edeni sev, ve seni hak edenin seni sevmesine izin ver..
Cok doğru,insan sevgiyi hak etmelidir.
Birisi için kendimden o birisinden fazla taviz veriyor olan biri olarak söylüyorum ki kadın yüzde yüz haklı. Sevgiyi her insan haketmiyor, haketmeyen hakedeni de benim gibi yaralıyor, parçalıyor. Dipnot : Bu konuşmanın üzerine Mark Twain'in İnsan Nedir kitabını okumanızı şiddetle öneririm.
haklı yada haksız önemi yok önemi olan bu kişinin sözlerini doğru şekilde anlatıp akıl ve mantık çerçevesi içinde yorumlamak çıkarımlar yapmak ancak böyle bu fikrin üstüne bir şey katıp geliştirebiliriz yada çürütebiliriz.
Bence şunu söylemek istemiş kötü, yanlış bir karaktere ve davranışlara sahip insanlar sevilmemeli. İyi erdemli, doğru, düzgün kişilik, karaktere ve davranışlara sahip insanlar sevilmeyi hak eder hem insanlar kendi kötü yönlerini düzeltmeleri gerekir ve iyi ile kötü doğru ile yanlış arasında fark vardır ve bunun karşılığı da kişilere farklı olarak verilmelidir yani sevgiyi hak etmeyen biri için kölelik, enayilik ... gibi sevgi vermek doğru olmaz diyor bence. İnsanlar kendini düzeltip en erdemli hale getirmelidirler.
kadının haklı olduğu yerler var ama eksik olduğu için aslında yanlış bir felsefeyi savunuyor. Ya siyahtır yada beyaz mottosunun içinde kalıyor bu da onun düşüncelerinin aslında hatalı olduğunu cok basit bir sekilde ortaya koyuyor. Evet insan kesinlikle bencildir lakin bencilik için seviyor demek uç aşırı bir örnektir. Yani bir insanın kendi standartlarında belirlediği bir kişiye aşık olması veyahut sevgi beslemesi tam manasıyla bencillikle mi alakalıdır? Tabi ki değil. Bu freud tarzı düşünürler çok ama çok yavan sadece mantıklı argumanlar ortaya sunuyorlar bunları anlayan insanlarda bu argumanların doğru olduğu kanaatına varıyor ama hayat o kadar basittir ki derin düşünceleri yalanlar bir o kadar da derindir ki cok basit tanımlamaları yalanlar. Ama şuna katılıyorum her insan sevilmez. Ama bu şu demek değildir insan sadece kendisi için sever. İnsan sadece sever bunun bencillikle alakalı olan kısımlarıda vardır olmayan kısımlarıda bu 2 kavram o kadar iç içedirki bunları ayırıp sadece şudur veya sadece budur demek ahmaklıktır
maşallah ne kadar mütevazısınız, hangi eğitim hangi savla ayn rand ve düşüncesine ahmakça diyebilir insan, kurduğunuz cümleleri bir okuyun ne anlattığınız bile belli değil. siz açın romantik bir aşk hikayesi okuyun rahatlarsınız.
insanoglunun sevmesi ya da sevmemesi izafidir. Tarif, gorelilik, durumsallik, zaman mefhumu, kosulluluk gibi pek cok kavram icerir. 'Sevdim sanmisim' diyeni bile var, daha kendi bile emin olamiyor
Kadın haklı insanlar ihtiyaçları doğrultusunda bir başka insana ihtiyaç duyuyorlar buna aşk diyorlar hep derim kurtuluş olarak gördüğün kişiye aşık olamazssin hicbir şeye sahip değilken caresizken aşk kaçınılmazdır ama asıl aşk her şeye sahipken yapabilecekken birine duyduğun histir.
Konuşmaları nereden buluyorsunuz ? Veya bilen birisi söyleyebilir mi ? (Eski kaliteli programlar röportajlar vesair)
Kadın büyük oranda haklı, istisnalar vardır belki ama sırf siz sevginizin bencilce olan nedenini tespit edemiyorsunuz diye kadını haksız çıkarmaya çalışmayın. Eğer bugün uçlarda olupta sevgiyi birbirinde bulan insanlara az rastlanıyorsa bu kadın haklı demektir. İnsanın her eylemi bencilcedir ve bu gayet tabiidir.
dinleyen herkes de kendini sevilmeye layık olan azınlıkta görüyordur :)
ben mecnun muyum bir "güzel" için çöllere düşeyim
verirse verir ("sevgisini"), vermezse LEYLA'yı da "seveyim"
Doğu aşkı ile Batı aşkı arasındaki farkı biliyor musunuz?
Şiirlerinde, sevgilisinden en küçük bir ilgi beklemeksizin onun yolunda feda olmaktan söz eden şairler Doğu şairleridir. Böylece düşünen Batı şairi görmedim ben. Russell'da Evlenme ve Ahlak adlı kitabında bu görüşü açıklar.
Sevginin nedensiz olmadığı konusunda katılıyorum kendisine fakat sevgiye layık olmanın belli başlı erdemlere sahip olmakla alakası olmadığını düşünüyorum. Olması gerekenin, en kusursuz olanın tanımını yapmıs inanılmaz gerçeküstü bir sevgi-ahlak anlayışı oluşturmuş bence. Tabi sağlıklı bir yorum için erdemler derken kast ettiği niteliklerin bşraz daha açılması lazım
Taşaklı ayn rand ablamız çok doğru konuşmuş.
Siz hiç iş yerinizde patrona yağcılık yapan, başkalarını ispiyonlayan ve haksız olsa dahi haklı olana kadar susmayan birisini sever misiniz?
Her şey karakter meselesi.
Filmler de bile insanları karakterine göre yargılarız.
Fight club filmin de de aynı şekil; edward pısırık hanım evladı.
Ondan kimse bahsetmez, üzerine konu açılmaz!
Tyler durden başka bir dünya... Herkes adına konu açar ve onu taklit eder.
Bu kadar yeterli olur sanırım.
insanlık tarihinde bir tartışma esnasında bi tarafın, tamam aga sen haklıymışsın ben vazgeçiyorum düşüncelerimden demişliği var mıdır acaba..
kamera karsisindayken imkansiz, kamera karsisinda degilken de kisa sureligine.
var kanka bazen insanlar aynen haklısın diyebilir
İnsan, hakettiği aşkı kabullenir.
Gercekten filozoflar gelecekten gelmisler filozoflarin simdi soylediklerini 10,20 yil sonra anlayabiliyorsunuz o da sansliysaniz yoksa yuzyillar gecmesi gerek gercekten muazam
Son cümleler zurnanın zürt dediği yer. Sevgiyi hak eden çok çok az insan vardır,(zira Erdemli insanların yani gerçek sevgiyi hak edenlerin sayısı çok çok azdır) .aynen katılıyorum.tabi koşulsuz sevgi için bu söylem geçerli değil. İnsan çocuğunu her koşulda sever mesela .
Takımyıldızı insanın çocuğunu sevme sebebi çocuğun nasıl bir insan olduğuyla ilgili değildir de ondan. İnsan çocuğunda kendi parçasını görür. Gerek genetik gerek öğreti açısından. Hatta kendi öz çocuğu olması bile gerekmez. Bir nevi kendi eseridir, güzel olmasa da sever Ona emek verip yetiştirmesi yeter. Ama yine de bencildir bu sevgi. Yine kendi parçanızı seversiniz çünkü.
33 yaşına geldiğimde şunu anladım.
İnsan tam olarak ama tamı tamına kendisine vicdan azabı yaşatan kişiyi sever.
Bundan dolayı en çok sevilen insanlar anne babaları tarafından sevilen bebekler. Çünkü o anne baba kendileri için dünyaya getirdikleri o acizler acizi masumlar masumu güzeller güzeli ve bundan dolayı onlara vicdan azabı çektiren bebeklerini seviyorlar.
Eğlenmek hepimizin hakkı, bizde bu ayrıcalığı size sunuyoruz😜😂
Kadın diyor ki karşılıksız sevmek ben cilcedir.İlla ki bir sebep bulmak gerekli işte o sebebi oluşturmanın en nihayi evresi gerçek bir erdemin ifadesidir.Düşünceniz sevginizi şekillendirir.Aslında karşınızdaki insanı bir bakıma kendi aidiyetinize katmak istemeniz sizi bir bakıma bencil duruma getiriyor gibi...
Kadın gerçekleri anlatmış. Farkında bile olmazsak bilinçaltımızı anlatmış.
Kadın diyor ki: Birine aşık olmak için ilk kriteriniz dış görünüşü ya da maddi bir şeyi olmasın.Aşk dış görünüşle başladığı zaman adaletsiz olur. Fakat her insan karakterini geliştirebilir, aşkı hak edecek seviyeye gelebilir bu sayede olan aşk ADALETLİ olur. Bu konuda Ayn Rand gibi düşünen bayan arkadaşlara selam :D.
Unknown TY Olum ne alaka lan? Kadın her ilişkide bir çıkar alışverişi olduğunu, sevgide de bu alışverişin sevebilecek ve sevilecek potansiyeller olduğunu söylüyor. Kimseyi nedensiz sevemezsiniz diyor, yani dış görünüş de elbette bir neden olabilir aynı zamanda.
Doğukan T. Hayir erdemsiz nedenler kalici olamaz sevgiyi ayakta tutamaz bu bencilcedir
@@ronaldtaylor6153 kendince anlamışsin ayrıca aynrand hakkinda bu videodan başka pek bir sey bilmiyorsun
tipsiz ve fakir çocuk konuyla alakası olmamasına rağmen ayn randı da arkasına alarak dış görünüş ve maddiyata göre yargılanmaya savaş açtı
Ne alaka abi; kadın insanların sevilmek için bedel ödemeyi göze alacak kadar cesur ,sevilmeyi sürdürmek için de kendi ayakları üzerinde durabilecek kadar güçlü ve kendine yeten bir birey olması gerektiğini, sevmek için de karşı tarafın bu özelliklere sahip olması gerektiğini söyledi.
Yani aslında kısaca insan ne tamamen Benzer ne de tamamen kendinden farklı birini sever , birbirine sarılmış iki ağaç gibi ikiside aynı toprağa kök salsada, ikisi de aynı havayı solusada,ikisi de güneşi sevsede ki; bu özellikler benzer ama ikisi de farklı ağaçlar ama ikisi de yaşamak için birbirine bağımlı çünkü birbirinden güç alıyorlar,yani" beni sen de buldum sen de bende olmayanı"
Biz kendimiz olarak tamam olsak da hala bir mutluluk ararız,
Mesela bir bardak su;
Bardak tamamen dolu, bardağa hala bir şey katabilir misin;
Hayır ise yanlış;
Çünkü hala bardağın dışına desen çizebilir sin,
Bu da anlamın anlamsız olması oluyor bazı konularda.
Sevgi anlaşmak değildir nedensiz de sevilir
Fikrimi değiştirdim
Cok kısaydı yaa biraz daha uzun olsa keşke yalniz hocamızın gözleri arada bi dönüyo:))
İnsan sevilmeyi hak etmelidir diyor sadece yalnızlıktan kivraniyon diye git birisiyle ahlaksizlik yap demiyor