وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ى نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِـ﴿٢٠٧ـ﴾ 207- İnsanlardan öyleleri de var ki, Allah'ın rızasını almak için kendini feda eder. Allah da kullarına şefkatlidir. (2-Bakara) (2. Cüz-3. Hizb) Mealli Kur'an - 31
Kardeşim Ağabeyler Çok zayıf bir tevil Bu söz Hz Ebubekir R.Anh a istinaden söylenmiştir. Ger ç ektir. Mü'min zaten imanla gittiyse Cehennemden çıkacaktır. Burada 24.mektubun 2. Remzini ve 11.sözün sonunu anlarsak sevenin sevdiği için kendini feda ettiğini görürüz. Yani birilerinin "ehl i iman" cehennemden kurtulması onun istidadına ekilen tohumların neşvi nema etmesi demek ki bu rabbimizin kudsi memnuniyeti'ne sebeb oluyor. Hz Ebubekir r.a ve onun gibi kalblerine Allah c.c için kainat kadar muhabbet dolduranlar Rabblerini memnun etmek için kendilerini elbette feda ederler. İmanın güneşin katredeki aksinden denız yüzündeki aksine ta gerçek güneşe kadar mertebeleri vardır. Mertebemize göre fehm ederiz. Ellerinizden saygı ile öperim. "Ve madem Kemal-i Mutlak ve Kâmil-i Zülcelal olan Vâcibü'l-Vücud, zât ve sıfât ve ef'alinde, bütün enva'-ı kemalâta câmi'dir; elbette o Zât-ı Vâcibü'l-Vücud'un vücub-u vücuduna ve kudsiyetine lâyık bir tarzda ve istiğna-i zâtîsine ve gına-i mutlakına muvafık bir surette ve kemal-i mutlakına ve tenezzüh-ü zâtîsine münasib bir şekilde; hadsiz bir şefkat-i mukaddese ve nihayetsiz bir muhabbet-i münezzehesi vardır. Elbette o şefkat-i mukaddeseden ve o muhabbet-i münezzeheden gelen hadsiz bir şevk-i mukaddes vardır. Ve o şevk-i mukaddesten gelen hadsiz bir sürur-u mukaddes vardır. Ve o sürur-u mukaddesten gelen, tabiri caiz ise, hadsiz bir lezzet-i mukaddese vardır. Ve elbette o lezzet-i mukaddese ile beraber; hadsiz onun merhameti cihetiyle faaliyet-i kudreti içinde, mahlukatının istidadları kuvveden fiile çıkmasından ve tekemmül etmesinden neş'et eden, o mahlukatın memnuniyetlerinden ve kemallerinden gelen Zât-ı Rahman ve Rahîm'e ait, tabiri caiz ise, hadsiz memnuniyet-i mukaddese ve hadsiz iftihar-ı mukaddes vardır ki; hadsiz bir surette, hadsiz bir faaliyeti iktiza ediyor. Mektubat - 286"
Hazreti Ebu Bekirin dediği gibi cehennemde vücudum o kadar büyüksün ki ehli imana yer kalmasın diyerek fedakarlığın zirvesini göstermiş Bediüzzaman da buna İstinaden diyor elhamdülillah hzmin falda Rabbi
Allahu Ekber!!!
Allah razı olsun amin
Allah razi olsun abiler, belcikadan selam ve dua ile
Allah razi olsun
Elhamdülillah
وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ى نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِـ﴿٢٠٧ـ﴾
207- İnsanlardan öyleleri de var ki, Allah'ın rızasını almak için kendini feda eder. Allah da kullarına şefkatlidir.
(2-Bakara) (2. Cüz-3. Hizb)
Mealli Kur'an - 31
Üstadın sözü kendini ilgilendirir.
اسلام عليكم و رحمت الله وبركاته 🇹🇷
Bu sozu, ustadin makamina eismeyen tam anlayamaz. Tamemen zevki bir meseledir.
Kardeşim
Ağabeyler
Çok zayıf bir tevil
Bu söz Hz Ebubekir R.Anh a istinaden söylenmiştir.
Ger ç ektir.
Mü'min zaten imanla gittiyse Cehennemden çıkacaktır.
Burada 24.mektubun 2. Remzini ve 11.sözün sonunu anlarsak sevenin sevdiği için kendini feda ettiğini görürüz.
Yani birilerinin "ehl i iman" cehennemden kurtulması onun istidadına ekilen tohumların neşvi nema etmesi demek ki bu rabbimizin kudsi memnuniyeti'ne sebeb oluyor.
Hz Ebubekir r.a ve onun gibi kalblerine Allah c.c için kainat kadar muhabbet dolduranlar Rabblerini memnun etmek için kendilerini elbette feda ederler.
İmanın güneşin katredeki aksinden denız yüzündeki aksine ta gerçek güneşe kadar mertebeleri vardır. Mertebemize göre fehm ederiz.
Ellerinizden saygı ile öperim.
"Ve madem Kemal-i Mutlak ve Kâmil-i Zülcelal olan Vâcibü'l-Vücud, zât ve sıfât ve ef'alinde, bütün enva'-ı kemalâta câmi'dir; elbette o Zât-ı Vâcibü'l-Vücud'un vücub-u vücuduna ve kudsiyetine lâyık bir tarzda ve istiğna-i zâtîsine ve gına-i mutlakına muvafık bir surette ve kemal-i mutlakına ve tenezzüh-ü zâtîsine münasib bir şekilde; hadsiz bir şefkat-i mukaddese ve nihayetsiz bir muhabbet-i münezzehesi vardır. Elbette o şefkat-i mukaddeseden ve o muhabbet-i münezzeheden gelen hadsiz bir şevk-i mukaddes vardır. Ve o şevk-i mukaddesten gelen hadsiz bir sürur-u mukaddes vardır. Ve o sürur-u mukaddesten gelen, tabiri caiz ise, hadsiz bir lezzet-i mukaddese vardır. Ve elbette o lezzet-i mukaddese ile beraber; hadsiz onun merhameti cihetiyle faaliyet-i kudreti içinde, mahlukatının istidadları kuvveden fiile çıkmasından ve tekemmül etmesinden neş'et eden, o mahlukatın memnuniyetlerinden ve kemallerinden gelen Zât-ı Rahman ve Rahîm'e ait, tabiri caiz ise, hadsiz memnuniyet-i mukaddese ve hadsiz iftihar-ı mukaddes vardır ki; hadsiz bir surette, hadsiz bir faaliyeti iktiza ediyor.
Mektubat - 286"
Hazreti Ebu Bekirin dediği gibi cehennemde vücudum o kadar büyüksün ki ehli imana yer kalmasın diyerek fedakarlığın zirvesini göstermiş Bediüzzaman da buna İstinaden diyor elhamdülillah hzmin falda Rabbi
@@AbdullahBilgiç-z6n herkes kendi günahını yüklenir üstadın sözü duygusal bir anında söylemiş olabilir herkes hata yapabilir
Öyle bir şey yok, sahabelere iftiradır bu