31:10 kısmına itafen. Ahlakı temellendirme konusuna nasıl bakıyorsun hocam? Yani bir nonteist veya tanrısı belirli sıfatlardan noksan olan bir dinin temellendirilmiş ahlakı olabilir mi? Veya temellendirilmiş ahlaka ihtiyaç var mı? Bence var. Aksi takdirde bütün sistemler aklanabilir.
Ben herhangi bir dinimiz olmadığı zaman herkes için ortak bir ahlak anlayışı edinmenin mümkün olmadığını düşünüyorum. Dinden bağımsız düşününce ahlak çağın trendi gibi bir şey oluyor. Bir nevi ortak uzlaşma maddeleri bütünü ama yazılı değil. (Böyle bir şeye ihtiyaç var kuşkusuz. Ama ahlak bu seviyede bir şey olduğu andan itibaren bir şeyin ahlaka uygun olması eski değerinde de olmayacak.) Hatta din olduğu zaman da ne kadar ortak bir ahlaktan bahsedebileceğimiz konusunu şüpheli görüyorum. İşin kötü tarafı gerçekten de (her şey değilse bile) pek çok (kimisi eğri büğrü olan) anlayış da (bu şekilde bakınca) ahlak bazında aklanabilir gibi duruyor. Veya tersten düşünürsek bir dini veya ideolojiyi aklamanın veya elemenin yolu sadece ahlak olamaz. Sorduğun sorudaki nonteist veya tanrısı belli sıfatlardan yoksun olan kişilerin kendi ahlakı olabilir ve kendi temellendirmeleri de olabilir. Ama bu onların dini görüşlerinden gelen bir temellendirme olmaz. Bence böyle bir pozisyonda en makul temellendirme de az önce işaret ettiğim "zamanın ortak uzlaşma maddesi" türü (genelde bunu evrimle de harmanlayarak söylüyorlar) bir anlatım olur. Bu da aslında ahlaki davranma motivasyonunu toplumun bir parçası olmaya indirgiyor. Peki toplum tarafından dışlandıktan sonra ne olacak? Muhtemelen orada da empatiden ileri gelen bir savunma gelirdi ("sana yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma") ama o da empati yeteneği olmayan insanlar için (mesela sosyopatlar için) ne kadar bağlayıcı? Bu konu böyle uzar gider, ben de amma konuştum. 😅 Ama bütün bu temellendirme sorunları ve ahlakın göreceli ele alındığı duruma rağmen bunun günlük hayattaki basit ahlaki veya ahlak dışı sayılan örneklerin ahlaki durumunu değiştirmeyeceğini düşünüyorum.
@@Braid_group_magdurubasit olayların birçoğunu değiştirmez elbette ama bence belirli sıfatlara sahip Tanrıyı bulunduran bir din ile bunun tersi olan durumlarda temellendirmelerin derecesi farklı oluyor. Yani 2.durumda temellendirme hadi yaptın diyelim ama işte öklidin 5.aksiyomu gibi gelip birileri kaşıyacak. Fakat eğer 1.durumda olursak bu kaşımaya izin verilmeyecek. Tabi burda tevil muhabbetlerini devredışı bırakıyorum. Bu iki temellendirme arasında çok büyük bir fark var. Bu yüzden evrimle baya başka şeylerle toplum sözleşmesi gibi şeyler bana deli saçması geliyor.
Telefondan kaynaklı bir ses kayması olmuş, arka kamerayı kullandığım için kayıt bitene kadar fark edemedim. Kusura bakmayın. İyi seyirler.
31:10 kısmına itafen. Ahlakı temellendirme konusuna nasıl bakıyorsun hocam? Yani bir nonteist veya tanrısı belirli sıfatlardan noksan olan bir dinin temellendirilmiş ahlakı olabilir mi? Veya temellendirilmiş ahlaka ihtiyaç var mı? Bence var. Aksi takdirde bütün sistemler aklanabilir.
Ben herhangi bir dinimiz olmadığı zaman herkes için ortak bir ahlak anlayışı edinmenin mümkün olmadığını düşünüyorum. Dinden bağımsız düşününce ahlak çağın trendi gibi bir şey oluyor. Bir nevi ortak uzlaşma maddeleri bütünü ama yazılı değil. (Böyle bir şeye ihtiyaç var kuşkusuz. Ama ahlak bu seviyede bir şey olduğu andan itibaren bir şeyin ahlaka uygun olması eski değerinde de olmayacak.) Hatta din olduğu zaman da ne kadar ortak bir ahlaktan bahsedebileceğimiz konusunu şüpheli görüyorum. İşin kötü tarafı gerçekten de (her şey değilse bile) pek çok (kimisi eğri büğrü olan) anlayış da (bu şekilde bakınca) ahlak bazında aklanabilir gibi duruyor. Veya tersten düşünürsek bir dini veya ideolojiyi aklamanın veya elemenin yolu sadece ahlak olamaz.
Sorduğun sorudaki nonteist veya tanrısı belli sıfatlardan yoksun olan kişilerin kendi ahlakı olabilir ve kendi temellendirmeleri de olabilir. Ama bu onların dini görüşlerinden gelen bir temellendirme olmaz. Bence böyle bir pozisyonda en makul temellendirme de az önce işaret ettiğim "zamanın ortak uzlaşma maddesi" türü (genelde bunu evrimle de harmanlayarak söylüyorlar) bir anlatım olur. Bu da aslında ahlaki davranma motivasyonunu toplumun bir parçası olmaya indirgiyor. Peki toplum tarafından dışlandıktan sonra ne olacak? Muhtemelen orada da empatiden ileri gelen bir savunma gelirdi ("sana yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma") ama o da empati yeteneği olmayan insanlar için (mesela sosyopatlar için) ne kadar bağlayıcı? Bu konu böyle uzar gider, ben de amma konuştum. 😅 Ama bütün bu temellendirme sorunları ve ahlakın göreceli ele alındığı duruma rağmen bunun günlük hayattaki basit ahlaki veya ahlak dışı sayılan örneklerin ahlaki durumunu değiştirmeyeceğini düşünüyorum.
@@Braid_group_magdurubasit olayların birçoğunu değiştirmez elbette ama bence belirli sıfatlara sahip Tanrıyı bulunduran bir din ile bunun tersi olan durumlarda temellendirmelerin derecesi farklı oluyor. Yani 2.durumda temellendirme hadi yaptın diyelim ama işte öklidin 5.aksiyomu gibi gelip birileri kaşıyacak. Fakat eğer 1.durumda olursak bu kaşımaya izin verilmeyecek. Tabi burda tevil muhabbetlerini devredışı bırakıyorum. Bu iki temellendirme arasında çok büyük bir fark var. Bu yüzden evrimle baya başka şeylerle toplum sözleşmesi gibi şeyler bana deli saçması geliyor.