Kıymetli kardeşlerimiz, bu isim benzerliğinden dolayı maalesef insanımız Risale-i Nur gibi harika eserlere mesafeli durabiliyor. Bu çalışmanın daha fazla kitleye ulaşması için lütfen gruplarda paylaşalım ve arkadaşlarımıza gönderelim inşallah. Allah hepinizden razı olsun. Selam ve dua ile...
Gerçekten gerekli bir dersdi. Geç bile kalındı. Şeyh Saidle Said Nursiyi artık çoğumuz farkettik ama ingiliz yanlısı Said ile Said Nursi aynı kişi sanılıyorki; o yüzden Üstad Said Nursi itham altında kalıyor. Ders çok farkındalık verdi Çok gerekli bir ders idi.
Maşaallah.İlmi ve tarihi delillerle şüpheye mahal vermeyecek çok güzel,muknî ve yerinde mükemmel bir izâhat olmuş.Emeğinize,yüreğinize ve kelamınıza sağlık.Allah hayırlı hizmetlere vesile ve bizleri de hissedar eylesin İnşaallah.Sağolun binlerce teşekkürler.
Maşallah maşallah maşallah harika bir şekilde ele alınmış .bu video hakikatin anlaşılmasında cok hizmet edecek. ve ben bu videoyu öyle bir yayacağım ki görürsünüz.
Allah razı olsun çok güzel ve tatminkar bir video olmuş. Bu gibi videoları yapmaya lütfen devam edin. Din düşmanları Bediüzzaman gibi samimi alimlerimizi çürütmeye ve gözden düşürmeye karşılık çok ciddi bir set oluşturdunuz. İnşallah hayırlı hizmetlere vesile olursunuz....
Hocam bu videoyu hazırlayıp sunduğun için saygı ve teşekkürlerimi arz ederim. Bu bilgiler Milli Eğitim imiz tarafından tarih kitaplarında yerin almalıdır.Böyle değerlerimize sahip çıkılmalıdır.
Allah c.c razı olsun inşaallah çok aydınlatıcı bilgiler gerçekten bu yanlışa düşenler maalesef çok oluyor elhamdülillah sizin gibi aydınlarla gerçekler anlatılıyor
Allah razı olsun ağabey...İnsanların nazarında muğlak kalmış meseleleri gayet makul ve müdellel izahlarla ifade ettiğiniz için siz ve ekibinizi tebrik ve takdir ediyoruz... Cenab-ı hak emsal- i kesiresiyle sizleri muvaffak eylesin..
Akşam kafamı yastığa koyup bedüul zamanı. düşünüp bunda bir yanlışlık var. kafamdaki olumsuz düşünceler vardı. elhamdülillah ogünün içinde tam da bu video karşıma çıktı rabbim sen ne güzelsin ne güzel dost ne güzel yadımcı hocama da ayrıca Allah razı olsun diyorum
Adem-i müracaatımın sebeblerinden sekizincisi: "Gayr-ı meşru' bir muhabbetin neticesi, merhametsiz bir adavet olduğu" kaidesince, âdil olan kader-i İlahî, lâyık olmadıkları halde meylettiğim şu ehl-i dünyanın zalim eliyle beni tazib ediyor. Ben de bu azaba müstahakım deyip sükût ediyorum. Çünki Harb-i Umumîde Gönüllü Alay Kumandanı olarak iki sene çalıştım, çarpıştım. Ordu Kumandanı ve Enver Paşa takdiratı altında kıymetdar talebelerimi, dostlarımı feda ettim. Yaralanıp esir düştüm. Esaretten geldikten sonra Hutuvat-ı Sitte gibi eserlerimle kendimi tehlikeye atıp, İngilizlerin İstanbul'a tasallutu altında, İngilizlerin başlarına vurdum. Şu beni işkenceli ve sebebsiz esaret altına alanlara yardım ettim. İşte onlar da bana, o yardım cezasını böyle veriyorlar. Üç sene Rusya'da esaretimde çektiğim zahmet ve sıkıntıyı, burada bu dostlarım bana üç ayda çektirdiler. Halbuki Ruslar, beni Kürd Gönüllü Kumandanı suretinde, Kazakları ve esirleri kesen gaddar adam nazarıyla bana baktıkları halde, beni dersten men'etmediler. Arkadaşım olan doksan esir zabitlerin kısm-ı ekserîsine ders veriyordum. Bir defa Rus Kumandanı geldi, dinledi. Türkçe bilmediği için siyasî ders zannetti; bir defa beni men'etti, sonra yine izin verdi. Hem aynı kışlada bir odayı câmi yaptık. Ben imamlık yapıyordum. Hiç müdahale etmediler, ihtilattan men'etmediler, beni muhabereden kesmediler. Halbuki bu dostlarım güya vatandaşlarım ve dindaşlarım ve onların menfaat-i imaniyelerine uğraştığım adamlar, hiçbir sebeb yokken, siyasetten ve dünyadan alâkamı kestiğimi bilirlerken.. üç sene değil, belki beni altı sene sıkıntılı bir esaret altına aldılar; ihtilattan men'ettiler. Vesikam olduğu halde dersten, hattâ odamda hususî dersimi de men'ettiler; muhabereye sed çektiler. Hattâ vesikam olduğu halde, kendim tamir ettiğim ve dört sene imamlık ettiğim mescidimden beni men'ettiler. Şimdi dahi cemaat sevabından beni mahrum etmek için, -daimî cemaatim ve âhiret kardeşlerim- mahsus üç adama dahi imamet etmemi kabul etmiyorlar. Hem istemediğim halde, birisi bana iyi dese, bana nezaret eden memur kıskanarak kızıyor; nüfuzunu kırayım diye vicdansızcasına tedbirler yapıyor; âmirlerinden iltifat görmek için beni taciz ediyor. İşte böyle vaziyette bir adam, Cenab-ı Hak'tan başka kime müracaat eder? Hâkim, kendi müddeî olsa, elbette ona şekva edilmez. Gel sen söyle bu hale ne diyeceğiz? Sen ne dersen de.. ben derim ki: Bu dostlarım içinde çok münafıklar var. Münafık kâfirden eşeddir. Onun için, kâfir Rus'un bana çektirmediğini çektiriyorlar. Hey bedbahtlar! Ben size ne yaptım ve ne yapıyorum? İmanınızın kurtulmasına ve saadet-i ebediyenize hizmet ediyorum! Demek hizmetim hâlis, lillah için olmamış ki aksü'l-amel oluyor. Siz ona mukabil, her fırsatta beni incitiyorsunuz. Elbette Mahkeme-i Kübra'da sizinle görüşeceğiz. حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ ٭ نِعْمَ الْمَوْلٰى وَنِعْمَ النَّص۪يرُ derim. اَلْبَاق۪ى هُوَ الْبَاق۪ى Said Nursî *-*-* Mektubat - 75
Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta vardır. Burhan bey burada zaten Bitlis hadisesini ayrı anlatıyor: Nitekim Bediüzzaman, Şeyh Said isyanından önce de kendine yapılan bu tarz teklifleri geri çevirmiş ve onları bu konuda ikaz etmeyi de kendine görev saymıştır. 1913 yılında meydana gelen bir numuneyi bizzat kendisinden dinleyelim: "Eski Harb-i Umumîden biraz evvel, ben Van'da iken, bazı dindar ve müttakî zatlar yanıma geldiler. Dediler ki: 'Bazı kumandanlarda dinsizlik oluyor. Gel, bize iştirak et. Biz bu reislere isyan edeceğiz.' " "Ben de dedim: 'O fenalıklar ve o dinsizlikler, o gibi kumandanlara mahsustur. Ordu onunla mes'ul olmaz. Bu Osmanlı ordusunda belki yüz bin evliya var. Ben bu orduya karşı kılıç çekmem ve size iştirak etmem.' " "O zatlar benden ayrıldılar, kılıç çektiler; neticesiz Bitlis hâdisesi vücuda geldi. Az zaman sonra, Harb-i Umumî patladı. O ordu, din namına iştirak etti, cihada girdi, o ordudan yüz bin şehidler evliya mertebesine çıkıp beni o dâvamda tasdik edip kanlarıyla velâyet fermanlarını imzaladılar." (Said Nursi, Şualar, On Dördüncü Şua) Yukarıdaki paragrafta Şeyh Said hadisesinden önce diyor, 1913 diyor. Bu ordu kısa zaman sonra Harbi umumiye girdi diyor.
Bediüzzaman zaten eserleriyle, hayatıyla, fikirleriyle zamanın eşsiz alimidir. Risale-i Nurlar Kur'an'ın manevi tevsiridir. Aynı zamanda Şey Said de İslam kahramanıdır ve mazlumca şehit edilmiştir.
ALLAH razı olsun ağabeyimiz.İltibas mevzu u olmuş bahisleri açarak kafa karışıklıklarına son veriyorsunuz.Her ne kadar maksat kasıtlı olarak menfilik yapanlara tesir etmek olmasa da, en azından bu kasıtlı insanların tesirinde kalan saf dil müminlere faydası olur inşaALLAH
Onu tanıyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardır. Onu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır. Hattâ bir bahtiyar mazlum i'dam olunurken bedbaht zalimlere demiş: "Ben i'dam olmuyorum. Belki terhis ile saadete gidiyorum. Fakat ben de sizi i'dam-ı ebedî ile mahkûm gördüğümden sizden tam intikamımı alıyorum." Lâ ilahe illallah diyerek sürur ile teslim-i ruh eder. (Altıncı Mes'ele) Asa-yı Musa - 26 Not: Bahtiyar mazlum Şeyh Said değil midir.
Değerli kardeşimiz; Yakın zamanda Abdülhamid han ve Said Nursi ile ilgili video yapılmıştı, görmediniz sanırım. Linke tıklayarak izleyebilireiniz. th-cam.com/video/sOb75eT6WV0/w-d-xo.html
@@Nurpenceresi teşekkür ederim izliyorum Allah Celle Celâluhu razı olsun çünkü Rahmet li babacığım dan daha ziyade çok seviyorum Sultan Abdülhamid han hazretleri ni
Allah razı olsun iyi niyetle yapılan bir ders olmakla birlikte Şeyh Said hadisesiyle ilgili Üstaddan yapılan nakiller tarihi vesikalar ve delillerle ortaya konsaydı daha ilmi olurdu.Maalesef bu ders bu konudaki ihtilafı bitirmemiştir.Üstadın neticesiz Bitlis hadisesi ile ilgili sözlerini hala şeyh Sadi olayı ile ilgili olarak kullanıyorsunuz.
Risalelerde bu konuda bir malumat bulunmaz. Aşağıdaki kaynaklarda görgü tanıklarının şahitliği ile bazı meseleler aktarılmış. Videoda da bu kaynaklardan istifade edilmiştir: Necmeddin Şahiner, Son Şahitler, Abdülbaki Arvasi mad., I, 159. Necmeddin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman, s. 275-278. Abdülkadir Badıllı, Mufassal Tarihçe-i Hayat: risaleoku.com/oku/badmuf1/653
Kıymetli kardeşlerimiz, bu isim benzerliğinden dolayı maalesef insanımız Risale-i Nur gibi harika eserlere mesafeli durabiliyor. Bu çalışmanın daha fazla kitleye ulaşması için lütfen gruplarda paylaşalım ve arkadaşlarımıza gönderelim inşallah. Allah hepinizden razı olsun. Selam ve dua ile...
ALLAH razı olsun hocam...
@@Bâb-ıHikmet Allah cümlemizi razı olduğu kullar zümresine dahil eylesin.
❤ Allah ebediyen razı olsun
Gerçekten gerekli bir dersdi. Geç bile kalındı. Şeyh Saidle Said Nursiyi artık çoğumuz farkettik ama ingiliz yanlısı Said ile Said Nursi aynı kişi sanılıyorki; o yüzden Üstad Said Nursi itham altında kalıyor.
Ders çok farkındalık verdi
Çok gerekli bir ders idi.
ŞEYH SAID DE IYI BİRİDİR AMA KEMALISTLER ONA VATAN HAİNİ DER
Maşaallah.İlmi ve tarihi delillerle şüpheye mahal vermeyecek çok güzel,muknî ve yerinde mükemmel bir izâhat olmuş.Emeğinize,yüreğinize ve kelamınıza sağlık.Allah hayırlı hizmetlere vesile ve bizleri de hissedar eylesin İnşaallah.Sağolun binlerce teşekkürler.
Allâh râzı olsun❤🤲
Allah razı olsun sizden Dillerinize Sağlık Olsun 🤲🌹
Maşallah maşallah maşallah harika bir şekilde ele alınmış .bu video hakikatin anlaşılmasında cok hizmet edecek. ve ben bu videoyu öyle bir yayacağım ki görürsünüz.
Hocam Allah razı olsun bu konu birliğimizin ve kardeşlerimiz için çok kıymetli ve değerli Allah razı olsun
Mükemmel bir tahkik.
Allah razı olsun inşaAllah.
ALLAH razı olsun
Allah razı olsun, çok net bilgilendirme, inşallah bu video yayılır
Allah sizden Razı olsun, en merak âver sualleri, en güzel tarzda ve üslubla gün yüzüne çıkarıyorsunuz
Allah c.c. üstadımız ve imana Kur.an a sadakatle hizmet eden Abi ve kardeşlerimizden ebeden razı olsun MaşaAllah Barekellah
Allah razı olsun sizlerden.
Allah c.c sizden razi olsun.
Allah razı olsun. Evet ileri geri konuşanlar Bediüzzamanı tanımayanlardır. Onu tanıyanlar onun hakkında ileri geri konuşmayanlardır.
Türkçe yayın yapan müslüman bir kanal varsa bu videoyu yayınlamalı
Allah razı olsun
Ağzınıza yüreğinize sağlık
Tüm kardeşlerimize binler
Selam ve dua ile
Allah a emanet olun 🤲🤲🤲
Çok güzel ve faydalı açıklamalar. Birbirine karıştırıp farklı niyetlerle yaklaşanların kulakları çınlasın!
Allah razı olsun abi.Çok iyi oldu.
Allah razı olsun çok güzel ve tatminkar bir video olmuş. Bu gibi videoları yapmaya lütfen devam edin. Din düşmanları Bediüzzaman gibi samimi alimlerimizi çürütmeye ve gözden düşürmeye karşılık çok ciddi bir set oluşturdunuz. İnşallah hayırlı hizmetlere vesile olursunuz....
Burhan Hocam, hizmetlerinizden dolayı tebrik ederiz. Selamlar.
ALLAH razı olsun..Gayet Güzel bir izah olmuş...
Allah razı olsun sizleri ve hizmetlerinizi daim eylesin
Rabbim üstadımızdan razı olsun...
Hocam bu videoyu hazırlayıp sunduğun için saygı ve teşekkürlerimi arz ederim. Bu bilgiler Milli Eğitim imiz tarafından tarih kitaplarında yerin almalıdır.Böyle değerlerimize sahip çıkılmalıdır.
Fotoğraf alt yazısında, Sait Molla'nın adı "Molla Sait" diye geçilmiş...
Allah c.c razı olsun inşaallah çok aydınlatıcı bilgiler gerçekten bu yanlışa düşenler maalesef çok oluyor elhamdülillah sizin gibi aydınlarla gerçekler anlatılıyor
Allah razı olsun inşaallah. Elhamdülillah çok istifadeli bir izah olmuş.
Bu açıklamaya çok ihtiyacım vardı bazı münafıklara cevap veremiyodum Allah razı olsun
Biraz okusaydın ya. Anlardın
Güzel çalışma Allah razı olsun. Hak ortaya çıkmıştır. Cahiller duysunlar
Cünkü,bütün,yanlış,fikirleri,izale,ettiyi,icin,risalei
Nur,buzamanda,lazım
VESSELAM
Allah razı olsun ağabey...İnsanların nazarında muğlak kalmış meseleleri gayet makul ve müdellel izahlarla ifade ettiğiniz için siz ve ekibinizi tebrik ve takdir ediyoruz...
Cenab-ı hak emsal- i kesiresiyle sizleri muvaffak eylesin..
Ağzına sağlık Muhterem Abim
Allah razı olsun mükemmel açıkladınız Ağzınıza yüreginizesağlık kardeşim👍
Allah razı olsun, çok güzel ve faydalı bir çalışma olmuş
Akşam kafamı yastığa koyup bedüul zamanı. düşünüp bunda bir yanlışlık var. kafamdaki olumsuz düşünceler vardı. elhamdülillah ogünün içinde tam da bu video karşıma çıktı rabbim sen ne güzelsin ne güzel dost ne güzel yadımcı hocama da ayrıca Allah razı olsun diyorum
Bugüne kadar hep yanlış bilgi yapıldı bu doğruluğu yayınladığınız için sonsuz tesekkurler
Gerçekleri beyan ettiğiniz için Allah sizden razı olsun
Adem-i müracaatımın sebeblerinden sekizincisi:
"Gayr-ı meşru' bir muhabbetin neticesi, merhametsiz bir adavet olduğu" kaidesince, âdil olan kader-i İlahî, lâyık olmadıkları halde meylettiğim şu ehl-i dünyanın zalim eliyle beni tazib ediyor. Ben de bu azaba müstahakım deyip sükût ediyorum. Çünki Harb-i Umumîde Gönüllü Alay Kumandanı olarak iki sene çalıştım, çarpıştım. Ordu Kumandanı ve Enver Paşa takdiratı altında kıymetdar talebelerimi, dostlarımı feda ettim. Yaralanıp esir düştüm. Esaretten geldikten sonra Hutuvat-ı Sitte gibi eserlerimle kendimi tehlikeye atıp, İngilizlerin İstanbul'a tasallutu altında, İngilizlerin başlarına vurdum. Şu beni işkenceli ve sebebsiz esaret altına alanlara yardım ettim. İşte onlar da bana, o yardım cezasını böyle veriyorlar. Üç sene Rusya'da esaretimde çektiğim zahmet ve sıkıntıyı, burada bu dostlarım bana üç ayda çektirdiler. Halbuki Ruslar, beni Kürd Gönüllü Kumandanı suretinde, Kazakları ve esirleri kesen gaddar adam nazarıyla bana baktıkları halde, beni dersten men'etmediler. Arkadaşım olan doksan esir zabitlerin kısm-ı ekserîsine ders veriyordum. Bir defa Rus Kumandanı geldi, dinledi. Türkçe bilmediği için siyasî ders zannetti; bir defa beni men'etti, sonra yine izin verdi. Hem aynı kışlada bir odayı câmi yaptık. Ben imamlık yapıyordum. Hiç müdahale etmediler, ihtilattan men'etmediler, beni muhabereden kesmediler. Halbuki bu dostlarım güya vatandaşlarım ve dindaşlarım ve onların menfaat-i imaniyelerine uğraştığım adamlar, hiçbir sebeb yokken, siyasetten ve dünyadan alâkamı kestiğimi bilirlerken.. üç sene değil, belki beni altı sene sıkıntılı bir esaret altına aldılar; ihtilattan men'ettiler. Vesikam olduğu halde dersten, hattâ odamda hususî dersimi de men'ettiler; muhabereye sed çektiler. Hattâ vesikam olduğu halde, kendim tamir ettiğim ve dört sene imamlık ettiğim mescidimden beni men'ettiler. Şimdi dahi cemaat sevabından beni mahrum etmek için, -daimî cemaatim ve âhiret kardeşlerim- mahsus üç adama dahi imamet etmemi kabul etmiyorlar.
Hem istemediğim halde, birisi bana iyi dese, bana nezaret eden memur kıskanarak kızıyor; nüfuzunu kırayım diye vicdansızcasına tedbirler yapıyor; âmirlerinden iltifat görmek için beni taciz ediyor.
İşte böyle vaziyette bir adam, Cenab-ı Hak'tan başka kime müracaat eder? Hâkim, kendi müddeî olsa, elbette ona şekva edilmez. Gel sen söyle bu hale ne diyeceğiz? Sen ne dersen de.. ben derim ki: Bu dostlarım içinde çok münafıklar var. Münafık kâfirden eşeddir. Onun için, kâfir Rus'un bana çektirmediğini çektiriyorlar.
Hey bedbahtlar! Ben size ne yaptım ve ne yapıyorum? İmanınızın kurtulmasına ve saadet-i ebediyenize hizmet ediyorum! Demek hizmetim hâlis, lillah için olmamış ki aksü'l-amel oluyor. Siz ona mukabil, her fırsatta beni incitiyorsunuz. Elbette Mahkeme-i Kübra'da sizinle görüşeceğiz.
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ ٭ نِعْمَ الْمَوْلٰى وَنِعْمَ النَّص۪يرُ
derim.
اَلْبَاق۪ى هُوَ الْبَاق۪ى
Said Nursî
*-*-*
Mektubat - 75
Allah razı olsun hocam
Allah razı olsun kardeşim
Allah razi olsun değerli hocam
Bitlis hadisesi ile şeyh Said olayını karıştırıyorsunuz. O olay Osmanlı'da olmuş bir olaydır. Zira üstad Osmanlı ordusu diyor...
Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta vardır. Burhan bey burada zaten Bitlis hadisesini ayrı anlatıyor: Nitekim Bediüzzaman, Şeyh Said isyanından önce de kendine yapılan bu tarz teklifleri geri çevirmiş ve onları bu konuda ikaz etmeyi de kendine görev saymıştır. 1913 yılında meydana gelen bir numuneyi bizzat kendisinden dinleyelim:
"Eski Harb-i Umumîden biraz evvel, ben Van'da iken, bazı dindar ve müttakî zatlar yanıma geldiler. Dediler ki: 'Bazı kumandanlarda dinsizlik oluyor. Gel, bize iştirak et. Biz bu reislere isyan edeceğiz.' "
"Ben de dedim: 'O fenalıklar ve o dinsizlikler, o gibi kumandanlara mahsustur. Ordu onunla mes'ul olmaz. Bu Osmanlı ordusunda belki yüz bin evliya var. Ben bu orduya karşı kılıç çekmem ve size iştirak etmem.' "
"O zatlar benden ayrıldılar, kılıç çektiler; neticesiz Bitlis hâdisesi vücuda geldi. Az zaman sonra, Harb-i Umumî patladı. O ordu, din namına iştirak etti, cihada girdi, o ordudan yüz bin şehidler evliya mertebesine çıkıp beni o dâvamda tasdik edip kanlarıyla velâyet fermanlarını imzaladılar." (Said Nursi, Şualar, On Dördüncü Şua)
Yukarıdaki paragrafta Şeyh Said hadisesinden önce diyor, 1913 diyor. Bu ordu kısa zaman sonra Harbi umumiye girdi diyor.
Burada bir karıştırılan nokta göremedim....
İngilizlerin kullanabileceği 6 özellik!
MAŞAALLAH
BAREKALLAH
MİLLET İRŞAD ve TENVİR EDİLMELİDİR
BU ÇALIŞMA ONUN İÇİN ÇOK KIYMETLİ OLMUŞ Allah razı olsun
Allah razı olsun.
Gece gündüz arasında ki fark nasılsa bedüzzaman, ingiliz ajanı arasında ki fark budur
Bediüzzaman zaten eserleriyle, hayatıyla, fikirleriyle zamanın eşsiz alimidir. Risale-i Nurlar Kur'an'ın manevi tevsiridir.
Aynı zamanda Şey Said de İslam kahramanıdır ve mazlumca şehit edilmiştir.
Ne güzel açıklamışsınız hocam yüreğinize sağlık
ALLAH razı olsun ağabeyimiz.İltibas mevzu u olmuş bahisleri açarak kafa karışıklıklarına son veriyorsunuz.Her ne kadar maksat kasıtlı olarak menfilik yapanlara tesir etmek olmasa da, en azından bu kasıtlı insanların tesirinde kalan saf dil müminlere faydası olur inşaALLAH
Rabbim sayılarınızı artırsın
Küçük bir menfaat uğruna; ahirete karşılık dünya!
Allah sizi başımızdan eksik etmesin
Sömürgeler bakanı josef chamberline dir. Gladistonla karıştırılıyor.
Allah Said Nursi ye de Şeyh Saidede Rahmet eylesin
KAFİRLİK GEREĞİ SÜREKLİ EHL-İ İMANA MÜSLÜMANLARA DÜŞMAN OLACAKLAR İMAN ETMEYECEKLER
Onu tanıyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardır. Onu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır. Hattâ bir bahtiyar mazlum i'dam olunurken bedbaht zalimlere demiş: "Ben i'dam olmuyorum. Belki terhis ile saadete gidiyorum. Fakat ben de sizi i'dam-ı ebedî ile mahkûm gördüğümden sizden tam intikamımı alıyorum." Lâ ilahe illallah diyerek sürur ile teslim-i ruh eder.
(Altıncı Mes'ele)
Asa-yı Musa - 26
Not: Bahtiyar mazlum
Şeyh Said değil midir.
👳🏻♀️🌹🌹🌹
Allah bir an evvel ortaya çıkarır dilerim ki...
Güneş balçıkla sıvanmaz
Şeyh said bir İslam şehidir.
Bediüzzaman hazretleri
Sultan Abdülhamid han hazretlerinin neden düşmanlık yaptığını anlamıyorum izah edermisiniz
Değerli kardeşimiz; Yakın zamanda Abdülhamid han ve Said Nursi ile ilgili video yapılmıştı, görmediniz sanırım. Linke tıklayarak izleyebilireiniz. th-cam.com/video/sOb75eT6WV0/w-d-xo.html
@@Nurpenceresi teşekkür ederim izliyorum Allah Celle Celâluhu razı olsun çünkü Rahmet li babacığım dan daha ziyade çok seviyorum Sultan Abdülhamid han hazretleri ni
_ я_ вам_ дам_ парабеллум_ магди_ азербайджан_
Allah razı olsun iyi niyetle yapılan bir ders olmakla birlikte Şeyh Said hadisesiyle ilgili Üstaddan yapılan nakiller tarihi vesikalar ve delillerle ortaya konsaydı daha ilmi olurdu.Maalesef bu ders bu konudaki ihtilafı bitirmemiştir.Üstadın neticesiz Bitlis hadisesi ile ilgili sözlerini hala şeyh Sadi olayı ile ilgili olarak kullanıyorsunuz.
Değerli kardeşim videoyu dikkatlice izlerseniz Bitlis Hadisesinde Üstadın tavrı anlatılmış. Şeyh Saidle alakası var denilmemiş
Şeyh Said ile ilgili Üstaddan yaptığınız nakilleri nerde bulabiliriz.
Risalelerde bu konuda bir malumat bulunmaz. Aşağıdaki kaynaklarda görgü tanıklarının şahitliği ile bazı meseleler aktarılmış. Videoda da bu kaynaklardan istifade edilmiştir:
Necmeddin Şahiner, Son Şahitler, Abdülbaki Arvasi mad., I, 159.
Necmeddin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman, s. 275-278.
Abdülkadir Badıllı, Mufassal Tarihçe-i Hayat:
risaleoku.com/oku/badmuf1/653
Abďulkadir ateß
E
W
Allah razı olsun
Allah razı olsun hocam
👳🏻♀️🌹🌹🌹
Allah razı olsun
Allah razı olsun hocam
👳🏻♀️🌹🌹🌹
ALLAH razı olsun
Allah razı olsun hocam
Allah razı Olsun
Allah razı olsun
Allah razı olsun