İşte sonbaharda gördüğüm isimsiz hayalet Ben ki bin yıl öncesinde Marius gibi uykuluyum Düşündüğüm dalgalarda kaybolan bi' yarın yankısı Bin bıçakla dans ederim bir gece vakti Ve kaygılarla denk düşmekse maharetim Son cesaretim iç kastımdı Kendi aydınlığıma bir meşale yeter Geceyi aydınlatmak için varsa da Bu yağmur böyle yağmamalıydı Bu orman korkutuyor beni, anne Culaklar her yerde Uzun gülüşleriyle nağmesiz bi' gülyabani Demir kanım, demir yalım, demir çam ağacının Gördüğümde bir cesettin, masallarda bir tümördün Ben öyle bildim, insan kendi çıkmazında Kaybolan ve arayan ama hep kaybolan Hem vicdan hem makineydi Kendi kendimin şifasından da emin değilim Belki bir cinim, elinde defne yaprağı Başka bir seçenek vardı Fark eden şu ki benim yazgım tanımlı Sayısızca geçen keruvların ağladığı zakkum kanı Başladıysa yağmurun bu dansı, kalmaz istikametim Ne zemin ne sorgular tutar beni Bir gazal yunar nehirde, ihaneti beklerim Hiçbi' ışığa güvenmedim, geceydi sahici olan Ateş misin ki, Tanrı'm, yaktın beni? Oysa aydınlık istemiştim Ben bir gün bur'dan giderim Gözlemeden suyu ardımda Cesareti ekleyip çıkınıma Biriken su anlar yalnızlığımı (yalnızlığımı) Ufukta hüzünler belki var Ve çiğ ve de gül düşüyor sabaha Rüyaları ekleyip çıkınıma Bir gün varmak sonsuzluğa (sonsuzluğa) Ben bir gün bur'dan giderim Gözlemeden suyu ardımda Cesareti ekleyip çıkınıma Biriken su anlar yalnızlığımı (yalnızlığımı) Ufukta hüzünler belki var Ve çiğ ve de gül düşüyor sabaha Rüyaları ekleyip çıkınıma Bir gün varmak sonsuzluğa (sonsuzluğa) Ben bir gün bur'dan giderim Gözlemeden suyu ardımda Cesareti ekleyip çıkınıma Biriken su anlar yalnızlığımı (yalnızlığımı) Ufukta hüzünler belki var Ve çiğ ve de gül düşüyor sabaha Rüyaları ekleyip çıkınıma Bir gün varmak sonsuzluğa (sonsuzluğa)
İşte sonbaharda gördüğüm isimsiz hayalet
Ben ki bin yıl öncesinde Marius gibi uykuluyum
Düşündüğüm dalgalarda kaybolan bi' yarın yankısı
Bin bıçakla dans ederim bir gece vakti
Ve kaygılarla denk düşmekse maharetim
Son cesaretim iç kastımdı
Kendi aydınlığıma bir meşale yeter
Geceyi aydınlatmak için varsa da
Bu yağmur böyle yağmamalıydı
Bu orman korkutuyor beni, anne
Culaklar her yerde
Uzun gülüşleriyle nağmesiz bi' gülyabani
Demir kanım, demir yalım, demir çam ağacının
Gördüğümde bir cesettin, masallarda bir tümördün
Ben öyle bildim, insan kendi çıkmazında
Kaybolan ve arayan ama hep kaybolan
Hem vicdan hem makineydi
Kendi kendimin şifasından da emin değilim
Belki bir cinim, elinde defne yaprağı
Başka bir seçenek vardı
Fark eden şu ki benim yazgım tanımlı
Sayısızca geçen keruvların ağladığı zakkum kanı
Başladıysa yağmurun bu dansı, kalmaz istikametim
Ne zemin ne sorgular tutar beni
Bir gazal yunar nehirde, ihaneti beklerim
Hiçbi' ışığa güvenmedim, geceydi sahici olan
Ateş misin ki, Tanrı'm, yaktın beni?
Oysa aydınlık istemiştim
Ben bir gün bur'dan giderim
Gözlemeden suyu ardımda
Cesareti ekleyip çıkınıma
Biriken su anlar yalnızlığımı (yalnızlığımı)
Ufukta hüzünler belki var
Ve çiğ ve de gül düşüyor sabaha
Rüyaları ekleyip çıkınıma
Bir gün varmak sonsuzluğa (sonsuzluğa)
Ben bir gün bur'dan giderim
Gözlemeden suyu ardımda
Cesareti ekleyip çıkınıma
Biriken su anlar yalnızlığımı (yalnızlığımı)
Ufukta hüzünler belki var
Ve çiğ ve de gül düşüyor sabaha
Rüyaları ekleyip çıkınıma
Bir gün varmak sonsuzluğa (sonsuzluğa)
Ben bir gün bur'dan giderim
Gözlemeden suyu ardımda
Cesareti ekleyip çıkınıma
Biriken su anlar yalnızlığımı (yalnızlığımı)
Ufukta hüzünler belki var
Ve çiğ ve de gül düşüyor sabaha
Rüyaları ekleyip çıkınıma
Bir gün varmak sonsuzluğa (sonsuzluğa)
Pardon özelden ulaşabileceğim bir yer var mı acaba
merhaba
iletişim: vavcontact1@gmail.com